DENEYSEL İNTRATİMPANİK STEROİD
DENEYSEL İNTRATİMPANİK STEROİD
DENEYSEL İNTRATİMPANİK STEROİD
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
İntratimpanik tedavi protokollerinde en sık kullanılan steroid deksametazon olup bunu<br />
metilprednizolon takip eder. İT deksametazonun kullanıldığı endikasyonlar arasında idiopatik<br />
ani sensörinöral işitme kaybı, Meniere hastalığı, labirentin vertigo ve tinnitus bulunur (11).<br />
İntratimpanik yolun popüler ve diğer yollara göre avantajlı olması araştırmaların yuvarlak<br />
pencere membranı başta olmak üzere iç kulak yapıları üzerinde yoğunlaşmasını da<br />
beraberinde getirmiştir. Orta kulaktan iç kulağa geçiş yolları şunlardır (6).<br />
a. Yuvarlak pencere membranı (en çok)<br />
b. Oval pencere etrafındaki annüler ligament<br />
c. Otik kapsüldeki küçük laminalar<br />
d. Preforme yollar (anomali, kırık gibi)<br />
e. Kan ve lenfatik kapillerler<br />
Yuvarlak pencere membranı suya geçirgendir. Orta kulak boşluğunda osmotik olarak<br />
aktif maddelerin (özellikle hipoozmolar solüsyonların) varlığı iç kulak sıvılarının<br />
ozmolalitesinde değişiklikleri indükler. Bununla birlikte maddelerin orta kulaktan iç kulağa<br />
serbestçe geçişini sınırlayan çeşitli faktörler bulunmaktadır. Bunlardan ilki üç katmanlı<br />
yuvarlak pencere membranının oluşturduğu morfolojik bariyeridir. Orta kulakta enflamasyon<br />
varlığı ve süresi, dışarıdan verilen maddelerin moleküler ağırlıkları ile orta kulak<br />
boşluğundaki maddelerin konsantrasyonu ve doğası diğer sınırlayıcı faktörlerdir. Yuvarlak<br />
pencere membranının geçirgenliğini artıran faktörler arasında prostaglandinler, histamin ve<br />
lökotrienler gibi vazoaktif mediatörler sayılabilirken, azaltan faktörler arasında enflamasyon<br />
sonucu oluşan vasküler kaçağın neden olduğu dilüsyon etkisi ve yuvarlak pencere membranı<br />
üzerindeki enflamatuar ürün artıkları sayılabilir (41).<br />
OTOAKUSTİK EMİSYONLAR<br />
Otoakustik emisyonlar (OAE), kokleadaki aktif proçeslerin bir yansıması olarak ortaya<br />
çıkan ve dış kulak kanalından ölçülebilen düşük seviyeli seslerdir. İlk olarak 1978 yılında<br />
Kemp tarafından tanımlanmışlardır (42).<br />
Dış tüylü hücre hareketi koklea içerisinde mekanik bir enerji ortaya çıkanr. Bu enerji,<br />
oval pencere ile orta kulağa, daha sonra timpanik membrana ve kulak kanalına doğru iletilir.<br />
Timpanik membranın vibrasyonu ile akustik bir sinyal (otoakustik emisyon) oluşur ve bu<br />
sinyal hassas bir mikrofonla ölçülebilir (43-45).<br />
Otoakustik emisyonların ölçümü periferik işitsel fonksiyonu değerlendirmede hassas<br />
bir göstergedir. Hem işitme kaybının koklear komponentini saptamaya hem de diğer<br />
20