01.08.2013 Views

dünden bugüne dış ticaretimizdeki gelişmeler

dünden bugüne dış ticaretimizdeki gelişmeler

dünden bugüne dış ticaretimizdeki gelişmeler

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

irinci bölümünde; Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemindeki <strong>dış</strong> ticaret <strong>gelişmeler</strong>ine,<br />

cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kadar uygulanan ekonomik politikalara, <strong>dış</strong> ticarette ve<br />

Avrupa Topluluğu’yla ilişkilerde kaydedilen <strong>gelişmeler</strong>e ve Gümrük Birliği sürecine<br />

değinilmiş, ikinci bölümünde; Türkiye’nin <strong>dış</strong> ticaretine ve ekonomik büyümesine ait<br />

istatistiki göstergelerle <strong>dış</strong> ticaretimizin dünü ile bugününün kıyaslanmasına yer verilmiş,<br />

üçüncü bölümünde ise; kronolojik sırayla cumhuriyet dönemi <strong>gelişmeler</strong>i ele alınmıştır.<br />

Birinci Bölüm<br />

I.I. Osmanlı İmparatorluğu’nun Son Döneminde Dış Ticaretimiz<br />

19. Yüzyılın başlarında Osmanlı İmparatorluğu’nun <strong>dış</strong> ticaret hacmi, toplam üretiminin %1-<br />

2’sini aşmıyordu. Balkanlar, Anadolu, Suriye ve Mısır gibi geniş alanları kapsayan Osmanlı<br />

İmparatorluğu’nun kendi içindeki uzun mesafeli ticaret, <strong>dış</strong> ticaretinden çok daha önemli<br />

gözükmekteydi. Ayrıca devletin Orta Doğu ve Doğu Avrupa ülkeleri ile olan ticareti, Batı<br />

Avrupa ile olan ticaretinden daha fazla önem taşımaktaydı.<br />

Ancak bu durum Birinci Dünya Savaşı’na kadar geçen sürede hızla değişmiş ve Osmanlı’nın<br />

sanayileşmiş Batı ve Orta Avrupa ülkeleriyle olan ekonomik ilişkileri güçlenmiş, ihracat ve<br />

ithalat miktarlarında bir artış meydana gelmişti. Bu artışın iki önemli nedeni vardır: Birincisi,<br />

Batı Avrupa’nın yeni bir genişleme ve birikim dönemine girmesi ile birlikte Osmanlı<br />

hammaddelerine olan talebin artmasıdır. Diğer neden ise, yabancı sermaye tarafından İç<br />

Anadolu, Batı Anadolu, Suriye ve Makedonya’da inşa edilen demiryollarıdır. Bu demiryolları<br />

sayesinde İç Anadolu gibi limanlardan uzak bölgelerin ulaştırma maliyetleri düşmüş, bu<br />

bölgelerin pazarlarının ve hammaddelerinin Osmanlı limanlarına ve özellikle de Avrupa<br />

limanlarına erişimi sağlanmıştır.<br />

Bu dönemde Osmanlı ekonomisi, gıda maddeleri ve hammaddeler ihraç eden, buna karşılık<br />

mamul mallar ve belirli gıda maddeleri ithal eden bir ekonomi durumuna gelmişti. Birinci<br />

Dünya Savaşı öncesinde Osmanlı Devleti, toplam üretiminin %10’undan fazlasını ihraç<br />

edecek potansiyele ulaşmıştı.<br />

20. Yüzyıl başlarında Osmanlı Devleti’nin temel ihraç mallarını başta el dokusu halı ve<br />

kilimler olmak üzere, tütün, üzüm, incir, ham ipek, tiftik, afyon, meşe palamudu, fındık,<br />

pamuk ve zeytinyağı gibi tarımsal ürünler oluşturmaktaydı.<br />

İthalatın yarıdan fazlası mamul mallardan, özellikle de pamuklu ve yünlü tekstil ürünlerinden<br />

oluşuyordu. Bunların yanı sıra Osmanlı Devleti demiryolu malzemesi, silah ve cephane,<br />

çeşitli makineler, gıda maddeleri ve diğer mamul malları da ithal etmekteydi.<br />

I. II. 1920’ler Yeni Bir Kimlik Arayışı<br />

Kurtuluş savaşından çıkan Türkiye, cumhuriyetin ilk yıllarında, sermaye birikimini ellerinde<br />

tutan kesimin büyük bir kısmının ülkeyi terk etmesi nedeniyle menkul kıymet stokunu büyük<br />

ölçüde kaybetmiş, yeni düzeni, emeği ile çalışan kesime kurdurma gayretine girmiştir.<br />

Türkiye’yi gelişmiş ülkeler düzeyine yükseltmek ve bu amaçla uygulanabilecek bir ekonomi<br />

politikası belirlemek için, 1923’de İzmir’de yapılan iktisat kongresi ile özel sektör, iktisadi<br />

kalkınmayı gerçekleştirecek başlıca unsur olarak görülmüş ve bu doğrultuda, ekonomik<br />

yatırımlarda bulunması için teşvik edilmiştir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!