17.09.2013 Views

bilgi'nin - Vitae

bilgi'nin - Vitae

bilgi'nin - Vitae

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

[DOSYA]<br />

GENÇ SOSYAL GİRİŞİMCİLER <<br />

Hedef: Tüm Türkiye’ye ulaşmak<br />

İstanbul Bilgi Üniversitesi, Türkiye’de<br />

projeyi başlatmaya karar verdiğinde, ilk<br />

toplantıyı Türkiye Eğitim Gönüllüleri<br />

Vakfı (TEGV) ile yapar. Projeden duydukları<br />

heyecanı dile getiren TEGV yetkilileri<br />

ellerinden gelen desteği vereceklerini belirtirler.<br />

Akabinde düzenlenen ikinci toplantıda<br />

TEGV, Gençlik Vakfı ve Sylvan/<br />

Laureate Vakfı’ndan sonra dördüncü ortak<br />

olarak ilan edilir.<br />

TEGV’in 10 bin gönüllüsü ile projeye<br />

çok ciddi katkılar sağlayacağını düşünen<br />

Apaydın, “Çünkü yaptığımız işin, sadece<br />

İstanbul’daki üniversiteler bünyesinde kalmasını<br />

değil, ulusal anlamda köylerde yaşayan<br />

insanlara kadar ulaşmasını hedefli-<br />

Dünyadan örnekler<br />

Muhammad<br />

Shahzad<br />

Pakistan<br />

Yaş: 24<br />

Proje: Chanan Gelişim Derneği<br />

Muhammed Shahzad, “Chanan<br />

Development Association (CDA)”<br />

(Chanan Gelişim Derneği) girişimini<br />

gençliğe, özellikle de genç kadınlara<br />

şiddet, ayrımcılık ve toplumsal<br />

adaletsizliğe karşı savaşma gücü<br />

kazandırmak amacıyla başlatmış.<br />

CDA, insan hakları konusunda toplumsal<br />

farkındalığın artırılması çalışmalarında<br />

tiyatro, fotoğraf, sinema<br />

gibi sanatları kullanıyor. Bu kapsamda<br />

2006’dan bu yana, erken yaşta<br />

zorla evlilikten cinsel şiddete kadar<br />

pek çok sorunu ele alan 500’ün<br />

üzerinde tiyatro oyunu sahneye konmuş.<br />

Chanan Medya Grubu ise yerel<br />

televizyon kanalında gösterilen<br />

belgesel yapımlarıyla insan hakları<br />

meselelerini irdeliyor. Film ve tiyatro<br />

etkinliklerinden elde edilen gelirler,<br />

CDA aktivitelerinin sürdürülmesine<br />

katkı sağlıyor. Dernek, 2008 yılında<br />

farklı toplumlar, dinler ve tarikatlar<br />

arasında etkileşimli diyalogların<br />

geliştirilmesi yoluyla dinsel aşırılığın<br />

azaltılmasını hedefleyen bir<br />

kampanya başlatmış. Ayrıca ülke çapında<br />

gençlere, katılımcı iletişim tekniklerinin<br />

kullanımı üzerine eğitim<br />

veriliyor.<br />

yoruz. Gerçek cevherlerimizi oralarda bulacağımızı<br />

düşünüyoruz. Evet, üniversitelerde<br />

de eğitim gören ve bu konuda çok<br />

başarılı bir nüfus var, ama bu fırsatı ele geçirememiş<br />

gençlere ulaşmak zor. Bu nedenle<br />

sesimizi Türkiye’nin dört bir köşesine<br />

ulaştırmak istiyoruz” diyor.<br />

Apaydın, projenin neden gençlere yönelik<br />

olduğunu ise şu şekilde açıklıyor: “Çünkü<br />

onların, yetişkin bireylere göre çok daha<br />

farklı özellikleri var. Yenilikçiler, enerjikler,<br />

istekliler ve daha fazla risk alabiliyorlar.<br />

İşte bu 4 özellik, bir fikri bir kaç adım<br />

daha ileriye götürebilmek için oldukça<br />

önemli... Eğer bu azimle yola çıkılamazsa,<br />

malesef başarı kısa sürüyor. Projelerinin<br />

hacmi ya da kaç insanı ilgilendirdiği<br />

çok da önemli değil. Eğer çevrenize fayda<br />

sağlayacak bir biçimde üç - beş taşı alıp<br />

bir yere taşıyorsanız, sosyal çevreniz için<br />

bir yarar sağlamış olursunuz. Bu nedenle<br />

idealist ve istekli olmak çok büyük avantaj.<br />

İşte bu yüzden genç beyinler arıyoruz. Yaş<br />

ilerledikçe o ilkelerin yavaş yavaş kaybolduğunu<br />

düşünüyoruz.”<br />

Kimi toprağa bereket,<br />

kimi bebeklere hayat veriyor<br />

Dünya genelinde proje kapsamıda başarılı<br />

bulunan sosyal girişimcilik örneklerine bakıldığında<br />

sosyal girişimcilerin, çevre, ekonomik<br />

kalkınma, toplumsal katılım, sağlık,<br />

bilim, teknoloji, kadın ve insan hakları gibi<br />

pek çok alanda projeler ürettiğini belirten<br />

Apaydın, kendisini en çok etkileyen birkaç<br />

örneği şöyle anlatıyor: “Örneğin; genç<br />

bir arkadaşımız tarımsal verimsizlik ile ilgili<br />

bir çalışma yaparken, toprakta 3 mineralin<br />

eksik olduğunu farkediyor. Bu minerallerin<br />

bir şekilde çok ucuz maliyetle tedarik<br />

edilebileceğini öğreniyor ve sonra bunları,<br />

paket halinde çiftçilere dağıtıp, gübrelerine<br />

ilave etmelerini söylüyor. Önceleri, evlerine<br />

ürün götüremeyen çiftçiler, bu uygulama<br />

ile pazara ürün çıkarmaya başlıyor.<br />

Bir başka örnek de Peru’dan... Yine bir arkadaşımız,<br />

dağlık bölgede, ilkel şartlarda<br />

yaşayan insanların bebeklerinin öldüğünü<br />

gözlüyor. Bunun sebebinin de bacasız<br />

soba kullanımı olduğunu ve bebeklerin<br />

en çok akciğer - solunum rahatsızlıklarından<br />

dolayı hastalandığını öğreniyor. Bunun<br />

üzerine harekete geçiyor ve ölümlerin<br />

yaşandığı o bölgedeki evlere güneş enerjisi<br />

panelleri yerleştirmeye başlıyor, soba-<br />

Dünyadan örnekler<br />

Donald<br />

Bodzo<br />

Zimbabve<br />

Yaş: 23<br />

Proje: c-Manure Technology<br />

Donald Bodzo, c-Manure Technology<br />

projesini, Zimbabve’nin<br />

Buhera bölgesinde yaşayan yoksul<br />

çiftçilerin üretim kapasitelerini<br />

ve gelir düzeylerini yükseltmek<br />

amacıyla yaratmış. Düşük kaliteli<br />

toprak, Zimbabve’nin pek çok<br />

kırsal kesimindeki yoksulluk, açlık,<br />

düşük mahsul üretimi ve yetersiz<br />

beslenmenin en önemli nedenini<br />

teşkil ediyor. Girişim kapsamında,<br />

mahsulleri için gübre satın alamayan<br />

yoksul çiftçilere, sığır gübresinin<br />

kalitesinin düşük maliyetli<br />

peletlenmiş fosfor karışımlarıyla<br />

nasıl iyileştirilebileceği öğretiliyor.<br />

Bu sayede çiftçiler, gelir elde<br />

edebilecekleri bir gübre üretim işletmesi<br />

kurmak için gerekli temel<br />

donanımı kazanıyor. 2008 yılında<br />

c-Manure Technology, 165 çiftçiye<br />

ulaşmış. Katılımcı çiftçiler, gelir<br />

seviyelerinde yüzde 70’lik bir yükselme<br />

olduğunu ve yiyecek sıkıntısı<br />

çekmediklerini belirterek, çocuklarını<br />

artık okula gönderebildiklerini<br />

bildirmişler.<br />

lara ise baca takıyor. Böylelikle ölümlere<br />

engel oluyor. Mesela bu inanılmaz sosyal<br />

bir fayda... Bunu Peru Devleti anlayamaz<br />

mıydı? Ya da bir çözüm üretemez miydi?<br />

Yapabilirdi elbette, ama daha önce de belirttiğim<br />

gibi özel sektörün ya da devletin<br />

el atmadığı ya da karşılayamadığı sorunları,<br />

sosyal girişimciler çözüyor.”<br />

PROJE KÜNYESİ<br />

Başvuru son tarih:<br />

15 Kasım 2010<br />

Yarı finalist belirlenme tarihi:<br />

5 Aralık 2010 tarihine kadar<br />

Eğitim süresi: 1 hafta<br />

Ödül töreni: Şubat 2011<br />

Temmuz 2010 / <strong>Vitae</strong> 55

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!