26.10.2012 Views

İçindekiler - Alternatif Bilişim

İçindekiler - Alternatif Bilişim

İçindekiler - Alternatif Bilişim

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Leyla Neyzi, Sabancı Üniversitesi<br />

olanların çoğunluğu oluşturduğu yeni metropoller, gençlik (ve çocukluk)<br />

konusunu yeniden gündeme getirmiştir. Sosyal bilimciler, postmodern,<br />

sömürge-sonrası küresel toplumda gençliğin (ve çocukluğun) kavramsallaştırılma,<br />

örgütlenme ve kendilerini ifade etme biçimlerinin değiştiğini<br />

öne sürerek güncel gençlik ve çocukluk araştırmalarının önemine işaret<br />

etmektedirler. Örneğin Jean ve John Comaroff (2005), sömürge-sonrası<br />

toplumlarda çelişkili bir biçimde, gençlerin bir yandan geleceğe yönelik<br />

beklentileri zayıflarken, diğer yandan örgütlenme ve toplumda belirleyici<br />

olma açısından güçlendiklerini belirtirler. Antropolojinin bir alt alanı<br />

olarak gelişen gençliğin ve çocukluğun antropolojisi, çocuk/genç mülteciler,<br />

çocuk/genç askerler, savaş sonrası toplumda çocuk/gençler, çocuk/genç<br />

İslamcılar, çocuk/genç seks işçileri, çocuk/genç internet kullanıcıları,<br />

çocuk/genç popüler kültür üreticileri/tüketicileri gibi konulara<br />

yaratıcı biçimlerde eğilmektedir (Cole ve Durham 2008, Hoffman 2007).<br />

Bu yazı, büyük ölçüde alt kültür kavramından yola çıkan gençlik araştırmalarının<br />

disiplinler arası bir bakış ve yaş, yaşam döngüsü ve kuşak<br />

kavramlarını da kapsayan daha geniş bir analitik çerçeveden yararlanabileceğini<br />

savunuyor. Türkiye örneği, hızlı toplumsal dönüşüm yaşayan,<br />

güçlü bir öncü kesime sahip, modernist gençlik kurguları benimsenirken<br />

yaşa dair geleneksel anlayışların da korunduğu ve öznelliğin kurgusunda<br />

grup kimliğinin merkezi bir rol oynadığı toplumlarda gençliği (ve çocukluğu)<br />

anlamak için kuşak kavramının yararlı olabileceğini gösteriyor.<br />

Karl Mannheim’in klasikleşmiş çalışmasına göre, aynı dönemde doğmuş<br />

bir yaş grubunun (cohort) kuşak olarak adlandırılması, kimlik için belirleyici<br />

olan yetişme döneminde benzer bir deneyimi yaşamalarıyla ilintili<br />

(Mannheim 1952, Cole 2003).<br />

Türkiye’nin yakın tarihi, politik ve ekonomik gelişmeler açısından 1923-<br />

1950, 1950-1980 ve 1980 sonrası olarak üç dönemde incelenebilir. Bu yazıda,<br />

bu dönemlerin kamusal söylemde gençlik kurgusu ve bu kurgunun<br />

değişimi açısından da aydınlatıcı olduğunu gösteriyor ve bu üç dönem<br />

boyunca kamusal söylemde (erişkinlerin gözüyle) gençlik kurguları—ve<br />

kısaca da olsa gençlerin kendi deneyimleri—üzerinde duruyorum. Kamusal<br />

söylemde 1923-50 döneminde yeni ulusun gençlikte cisimleştiğini<br />

savunuyorum. 1950-80 arası dönemde ise gençlik, toplumsal söylemde<br />

26

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!