23.03.2014 Views

adana koşullarında yetiştirilen izmir kekiği (origanum onites l.)

adana koşullarında yetiştirilen izmir kekiği (origanum onites l.)

adana koşullarında yetiştirilen izmir kekiği (origanum onites l.)

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

MYO-ÖS 2010- Ulusal Meslek Yüksekokulları Öğrenci Sempozyumu<br />

21-22 EKĐM 2010-DÜZCE<br />

ADANA KOŞULLARINDA YETĐŞTĐRĐLEN ĐZMĐR KEKĐĞĐ (Origanum <strong>onites</strong><br />

L.)’NDE UÇUCU YAĞ ORANININ MEVSĐMSEL (ĐLKBAHAR, YAZ) VE GÜNLÜK<br />

DEĞĐŞĐMĐ<br />

Gülsüm YALDIZ 1 Ceren TAŞÖREN 1<br />

1 Pazar Meslek Yüksekokulu – Rize Üniversitesi - RĐZE<br />

gulsum.yaldiz@rize.edu.tr<br />

c_e_r_e_n_04@hotmail.com<br />

ÖZET<br />

Adana yöresi koşullarında 2001 yılı vejetasyon döneminde gerçekleştirilen bu çalışmada, Đzmir kekiği<br />

(Origanum <strong>onites</strong> L.)’nde uçucu yağ oranı Mart-Ağustos ayları arasında incelenmiştir. Bu amaçla belirtilen<br />

dönemde her hafta, Pazartesi günleri saat 08 00 , 12 00 ve 16 00 ’da olmak üzere günde üç defa taze yaprak örnekleri<br />

alınıp uçucu yağ analizleri yapılmıştır. Deneme Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü<br />

araştırma alanında yürütülmüştür. Araştırma sonunda en yüksek uçucu yağ oranının (%2.03) çiçeklenmenin<br />

tamamlanıp, tohum bağlamanın başladığı döneme rastlayan Haziran ayının ikinci haftasında ve öğleden sonraki<br />

biçimlerde olduğu tespit edilmiştir.<br />

Anahtar Kelimeler: Adana; Origanum <strong>onites</strong>; Uçucu Yağ Oranı; Mevsimsel ve Günlük Değişim<br />

1. Giriş<br />

Laminaceae (Labiatae) familyasına bağlı Origanum türleri, genelde kıyı bölgelerinden<br />

yüksek dağlara, Doğu’dan Batı’ya değişik yörelere dağılmışlardır. Yayılmanın insanlar<br />

tarafından mı yoksa bu kadar geniş yayılma alanının mı olduğu kesin olarak bilinmemektedir<br />

[1].<br />

Bugün Origanum’ların 10 seksiyonu ve 49 türü bilinmektedir. Türlerin çoğu (%70) Doğu<br />

Akdeniz bölgesinde yayılış göstermektedir. Türlerden üçü Đspanya’nın güneyi ve Fas’ta, ikisi<br />

Cezayir ve Tunus’ta, üçü Sirenayka’da, dokuzu Yunanistan’da, güney Balkanlar ve Asya’da<br />

(altısı Yunanistan’a ait), yirmibiri Türkiye, Kıbrıs, Suriye ve Lübnan’da, sekizi Đsrail ve Sina<br />

Yarımadaları’nda bulunmaktadır [2]. Bu Origanum türlerinin uçucu yağ oranları kuru<br />

ağırlıklarının % 8’ine kadar çıkabilmektedir [2,3].<br />

Kekik ülkemizin önemli ihraç maddelerinden biridir. Kekik ihracatının en az % 90’ını<br />

Origanum türleri oluşturmaktadır. Bunlar arasında doğadan en çok toplanan ve tarımı yapılan<br />

tür Đzmir kekiği (Origanum <strong>onites</strong> L.)’dir. Ülkemizde 2009 yılında tıbbi ve aromatik bitki<br />

ihracatından 79 milyon $ gelir sağlanmış olup, bunun 24 milyon $’ını kekik ihracatı<br />

oluşturmaktadır [4].<br />

Origanum türlerinin yaprak ve çiçeklerinden distile edilen uçucu yağların fenolik bir<br />

bileşik olan karvakrol’dan dolayı, antiseptik özelliklere sahip oldukları bilinmektedir. Đzmir<br />

kekiği, midevi, yatıştırıcı, hafif teskin edici, idrar söktürücü, kurt düşürücü, kan dolaşımını<br />

hızlandırıcı, şeker hastalıklarını iyileştirici etkilerinden dolayı tıpta ve baharat bitkisi olarak<br />

gıda sanayinde çok fazla aranan bir bitki olup Romalılar zamanından beri kullanılmaktadır<br />

Açıklanan bu kullanım şekilleri kekiğin taşımış olduğu uçucu yağdan ileri gelmektedir [5, 6,<br />

7, 8, 9].<br />

1


Yaldız, G., Taşören, C.<br />

Bu çalışmanın amacı Ege Bölgesi’nde tarla koşullarında tarımı giderek yaygınlaşan ve dış<br />

satımda Türkiye’nin dünya pazarlarında her geçen gün söz sahibi olduğu Đzmir kekiğinin<br />

Adana koşullarında en yüksek uçucu yağ oranını sağlayan en uygun hasat zamanını<br />

belirlemektir.<br />

2. Materyal ve Metot<br />

2.1. Materyal<br />

Ege Bölgesi’nde doğal olarak yetişen Đzmir kekiğinin (Origanum <strong>onites</strong>) ele alındığı<br />

bu çalışmada, araştırma materyali olarak Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla<br />

Bitkileri Bölümü Araştırma alanında 1991 yılında kurulmuş olan Đzmir kekiği denemesi<br />

kullanılmıştır.<br />

2.2. Deneme Yeri Đklim ve Toprak Özellikleri<br />

2.2.1. Đklim Özellikleri<br />

Denemenin yürütüldüğü Adana ilinde kışlar ılık ve yağışlı, yazları sıcak ve kurak<br />

geçen Akdeniz iklimi hakim olup, araştırmanın yürütüldüğü Mart-Ağustos 2001 tarihleri<br />

arasındaki bazı önemli iklim değerleri tablo 2.1.’de verilmiştir.<br />

Tablo 2.1. Denemenin gerçekleştirildiği yıla ve uzun yıllara ait bazı iklim verileri<br />

Aylar<br />

Mart<br />

Nisan<br />

Mayıs<br />

Haziran<br />

Temmuz<br />

Ağustos<br />

Kaynak: [13]<br />

Yıllar<br />

Sıcaklık (°C)<br />

Min. Mak. Ort.<br />

Yağış<br />

Miktarı<br />

(mm)<br />

Nisbi<br />

Nem (%)<br />

2001 11.2 22.9 16.5 46.6 73.5<br />

Uzun Yıllar -4.9 30.7 13.1 67.9 66.0<br />

2001 13.1 25.0 18.7 8.8 67.9<br />

Uzun Yıllar 0.1 36.7 17.1 51.4 69.0<br />

2001 15.7 27.8 21.8 130.4 60.2<br />

Uzun Yıllar 7.1 41.3 21.4 46.7 67.0<br />

2001 16.9 38.2 26.6 - 62.2<br />

Uzun Yıllar 9.2 42.8 25.2 22.4 66.0<br />

2001 22.0 36.0 28.4 - 76.4<br />

Uzun Yıllar 11.5 44.0 27.7 5.4 68.0<br />

2001 20.0 38.2 29.2 31.1 75.3<br />

Uzun Yıllar 14.8 45.6 28.1 5.1 67.0<br />

Tablo 2.1’den anlaşıldığı üzere uçucu yağ analizi için örnek almanın bırakıldığı tarihe<br />

kadar geçen sürede aylık ortalama sıcaklığın uzun yıllar sıcaklık ortalamasından genelde daha<br />

yüksek olduğu görülmektedir. Mart ve Nisan aylarında uzun yıllar yağış ortalamalarına göre<br />

daha az yağış düşmüştür. Buna karşın Mayıs ve Ağustos aylarında uzun yıllar ortalamasına<br />

göre daha fazla yağış kaydedilmiştir. Haziran ve Temmuz aylarında ise uzun yıllara göre hiç<br />

yağış olmamıştır.<br />

2


Yaldız, G., Taşören, C.<br />

2.2.2.Toprak Özellikleri<br />

Deneme Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü araştırma<br />

alanındaki taban arazide yürütülmüştür. Denemenin kurulduğu topraklar, Seyhan nehri yan<br />

tarafın getirdiği, çok genç alüviyal depozitlerden oluşmuş genç topraklardır. Solunumları orta<br />

derin ve derindir. Yalnız A ve C horizonları bulunmaktadır. Deneme alanı toprakları<br />

genellikle tınlıdır. Denemenin yürütüldüğü alanın fiziksel ve kimyasal özellikleri Tablo 2.2’de<br />

verilmiştir.<br />

Tablo 2.2. Deneme Yeri Topraklarının Bazı Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri<br />

Derinlik Tekstür PH Tuz P 2 O 5 Katyon Değişim K N Kireç<br />

(cm) (%) (%) (kg/da) Kapasitesi (ppm) (kg/da) (%) (%)<br />

0-20 Killi-Tinli 7.29 0.055 14.17 30.40 900 0.112 33.02<br />

20-40 Killi-Tinli 7.28 0.060 3.42 29.30 800 0.056 35.28<br />

40-60 Killi-Tinli 7.29 0.052 2.43 34.78 850 0.056 40.52<br />

Kaynak: [14]<br />

Tablo 2.2’de görüldüğü üzere toprak pH’sı 7.28-7.29 arasında değişmektedir. Tuz<br />

içeriği 0.052-0.060 ppm arasında değişmektedir. Kullanılabilir P 2 O 5 üst katmanlarda 14.17<br />

kg/da seviyesinde olup bu değer alt katmanlara inildikçe azalmaktadır. Toprağın azot içeriği<br />

üst katmanlarda % 0.112 iken alt katmanlarda % 0.056 olarak bulunmuştur. Kireç içeriği ise<br />

üst katmanlardan % 33.02 olup alt katmanlara doğru inildikçe artmaktadır.<br />

Deneme yeri toprakları özetle nötr tepkimeli, kireççe zengin ve tuz oranı çok düşük<br />

olarak nitelendirilebilir. P 2 O 5 ve K yüksek N ise düşük düzeydedir.<br />

2.3. Metot<br />

Çalışmada, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Araştırma<br />

alanında 1991 yılında kurulmuş olan Đzmir kekiği denemesi kullanılmıştır. Denemede her<br />

blok sıra üzerisi ve sıra arası 30x30 cm’den oluşan 48 bitki sırasından oluşmaktadır.<br />

Denemede her tekrarın boyutları ise 14.1 x 1.5 m’dir. Bölünmüş Parseller Deneme Desenine<br />

göre üç tekrarlamalı olarak kurulan denemede ana parselleri örnek alma günleri (hafta), alt<br />

parselleri ise örnek alma saatleri oluşturmuştur.<br />

Deneme’de 01 Mart 2001 tarihinden başlayarak, Eylül ayına kadar her bir ana<br />

parseldeki bitkilerden Pazartesi günleri olmak üzere saat 08 00 , 12 00 ve 16 00 ’da her tekerrürden<br />

ayrı ayrı taze sürgünler hasat edilmiştir. Bitki örnekleri parsellerdeki bitkilerin en üst<br />

kısmındaki taze yapraklı sürgünlerden ve çiçeklenme döneminde ise çiçekli kısım ile<br />

birlikteki sürgünlerden alınmıştır. Taze sürgünler el ile koparılarak yaprak sap ayrımları<br />

yapılmış ve laboratuara getirilip 20 g taze yaprak örneklerinde uçucu yağ analizleri<br />

yapılmıştır. Araştırma süresince denemenin her türlü bakım işlemleri yapılmış tarla kapasitesi<br />

göz önüne alınarak tekerrürlere eşit miktarda su gelecek şekilde sulama yapılmıştır.<br />

Denemeye 6 kg/da NH 4 (NO 3 ) formunda azotlu gübre uygulaması yapılmıştır. Denemeye<br />

Nisan ve Ekim aylarında iki eşit parça halinde uygulanmıştır. Ayrıca deneme süresince<br />

parsellerden örnek alma haricinde herhangi bir hasat işlemi yapılmamıştır.<br />

3


Yaldız, G., Taşören, C.<br />

2.4. Đncelenen Özellikler ve Yöntemleri<br />

2.4.1. Uçucu Yağ Oranı (%) ve Yöntemi<br />

Hasat edilen taze bitki sürgünlerinin yaş yapraklarından alınan 20 g örneklerin<br />

laboratuarda su buharı distilasyonu yöntemi ve Neo Clevenger Apparatus aleti ile % uçucu<br />

yağ oranları volumetrik olarak tespit edilmiştir.<br />

2.5. Verilerin Değerlendirilmesi<br />

Elde edilen verilerin Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri bölümünde<br />

MSTATC istatistik paket programında, Bölünmüş Parseller Deneme Desenine göre varyans<br />

analizi yapılmış, EGF (%5) gruplandırması ile ortalamalar arasındaki farkların önemlilik<br />

dereceleri saptanmaya çalışılmıştır. Haftalar ve günün saatlerine ilişkin EGF gruplandırmaları<br />

kendi aralarında, hafta x günün saatleri etkileşimleri ise iki farklı mevsim (her mevsimde 12<br />

hafta olmak üzere) kendi içlerinde gruplandırılmıştır.<br />

3. Bulgular ve Tartışma<br />

Đlkbaharda Mart ayında uçucu yağ oranları en düşük düzeylerde (% 0.53) gerçekleşirken,<br />

bitkinin generatif döneme geçiş dönemleri olan Nisan sonu ve Mayıs aylarında giderek artış<br />

göstermiştir. Nisan ayı ortasında tomurcuklanmaya başlayan bitkilerde ilk çiçekler Mayıs<br />

ayının ilk haftasında görülmeye başlamıştır. Nisan ayında % 1’in üzerine çıkan uçucu yağ<br />

oranları (% 0.73-1.35) çiçeklenmenin başladığı Mayıs ayında daha da yükselmiştir.<br />

Đlkbaharda en yüksek uçucu yağ oranı değerleri öğleden sonra alınan bitki örneklerinden elde<br />

edilmiş olup, en yüksek uçucu yağ oranı Mayıs ayının ilk haftası (9. hafta)’nda % 1.55 ve<br />

dördüncü haftası (12. hafta) ‘nda % 1.64 olarak gerçekleşmiştir. Mayıs ayının ikinci (10.<br />

hafta) ve üçüncü (11. hafta) haftalarında aşırı yağış ve düşük hava sıcaklıklarından dolayı<br />

uçucu yağ oranlarında da gerilemeler olmuştur (Tablo 3.1).<br />

Tablo 3.1. Đlkbahar Mevsiminde Uçucu Yağ Oranının Haftalara ve Günün Saatlerine Göre Değişimine<br />

Đlişkin Değerler (Taze Yaprak %)<br />

Aylar Hafta<br />

Örnek Alma Saatleri<br />

8 00 12 00 16 00<br />

1 0.58 no 0.57 no 0.53 o<br />

2 0.62 no 0.63 mno 0.53 o<br />

Mart 3 0.64 mn 0.64 mn 0.84 jk<br />

4 0.86 ıjk 0.80 kl 0.88 hıjk<br />

Ay Ort. 0.68 0.66 0.70<br />

5 0.73 lm 0.85 ıjk 0.87 ıjk<br />

Nisan<br />

6 0.86 ıjk 0.99 fg 1.26 cd<br />

7 0.95 ghı 1.34 bcd 1.31 bcd<br />

8 1.06 ef 1.35 bc 1.13 e<br />

Ay Ort. 0.90 1.13 1.14<br />

9 1.24 d 1.38 b 1.55 a<br />

10 0.83 jkl 0.91 ghıj 1.02 fg<br />

Mayıs<br />

11 0.83 jkl 0.99 fgh 1.34 bcd<br />

12 1.08 ef 1.36 bc 1.64 a<br />

Ay Ort. 1.00 1.16 1.39<br />

Mevsim Ort. 0.86 0.98 1.08<br />

EGF (% 5) : 0.1080<br />

*:Aynı harf grubuna giren değerler % 5 önem seviyesine göre önemli değildir.<br />

4


Yaldız, G., Taşören, C.<br />

Đzmir kekiğinde çiçeklenme döneminin ilerlemesiyle birlikte uçucu yağ oranı da artış<br />

göstermiştir. Bitkilerde tam çiçeklenmenin olduğu ve tohum bağlamanın başladığı Haziran<br />

ayında en yüksek uçucu yağ değerlerine ulaşılmıştır. Çiçeklenme sonrasına denk gelen<br />

Haziran ayının ikinci haftası (14. hafta)’nda öğleden sonra alınan bitki örneklerinden % 2.03<br />

ile en yüksek değer elde edilmiştir. Haziran ayı boyunca yüksek oranlarda seyreden uçucu yağ<br />

oranları tohum bağlama döneminden sonra azalmaya başlamıştır. Yaz mevsiminin sonuna<br />

doğru azalan uçucu yağ oranları Ağustos ayının son haftasında yeniden % 1 seviyelerinin<br />

altına düşmüştür (Tablo 3.2).<br />

Tablo 3.2. Yaz Mevsiminde Uçucu Yağ Oranının Haftalara ve Günün Saatlerine Göre Değişimine<br />

Đlişkin Değerler (Taze Yaprak %)<br />

Aylar<br />

Haziran<br />

Hafta<br />

Örnek Alma Saatleri<br />

8 00 12 00 16 00<br />

13 1.60 e 1.80 d 1.50 efg<br />

14 1.28 ıj 1.92 bc 2.03 a<br />

15 1.61 e 1.93 abc 1.98 ab<br />

16 1.93 abc 2.00 ab 1.84 cd<br />

Ay Ort. 1.61 1.91 1.84<br />

17 1.84 cd 1.58 ef 1.49 fg<br />

Temmuz<br />

18 1.73 d 1.15 klm 1.12 lm<br />

19 1.47 g 1.49 fg 1.49 fg<br />

20 1.49 fg 1.45 gh 1.36 hı<br />

Ay Ort. 1.63 1.42 1.37<br />

21 1.08 mn 1.23 jk 1.28 ıj<br />

22 1.47 g 1.40 gh 1.25 ıjk<br />

Ağustos<br />

23 0.98 n 1.20 jkl 1.24 jk<br />

24 0.71 o 0.73 o 0.69 o<br />

Ay Ort. 1.06 1.14 1.12<br />

Mevsim Ort. 1.43 1.49 1.44<br />

EGF (% 5) : 0.1080<br />

*:Aynı harf grubuna giren değerler % 5 önem seviyesine göre önemli değildir.<br />

Đzmir kekiğinde en yüksek uçucu yağ oranları tam çiçeklenme dönemi ve<br />

çiçeklenmeden sonraki dönemlerde elde edilmekte olup, bu konuda yapılan çalışmalar<br />

incelendiğinde; Origanum vulgare L.’de uçucu yağ oranının Haziran ayından Ağustos ayına<br />

kadar % 1.0-3.5 arasında değiştiği ve en yüksek değerlerin tam çiçeklenme döneminde elde<br />

edildiğini bildirmektedirler [3]. Origanum smyrnaeum L.‘de ontogenetik varyabiliteyi<br />

saptamak için yapılan çalışmada uçucu yağ oranının çiçeklenme öncesi % 1.93, çiçeklenme<br />

döneminde % 2.18 ve çiçeklenmeden sonra % 2.23 olarak belirlenmiştir [15]. Origanum<br />

<strong>onites</strong> bitkisinde en yüksek uçucu yağ oranına çiçeklenme başlangıcında (% 2.02), en düşük<br />

uçucu yağ oranına ise tam çiçeklenme döneminde (% 1.82) rastlamıştır [16]. Origanum<br />

vulgare L. bitkisi ile çiçeklenme öncesi, tam çiçeklenme ve çiçeklenme sonrasında yapılan<br />

biçimlerde uçucu yağ oranını % 1.28-4.29 arasında değiştiği ve en yüksek uçucu yağ oranının<br />

çiçeklenme sonrası hasattan elde edildiği bildirilmektedir [17]. Bu çalışmanın bulguları<br />

Özgüven ve Stahl-Biskup (1989), Svaboda ve ark., (1994) ve Ceylan (1995)‘ın sonuçlarıyla<br />

benzerlik gösterirken, Arabacı (1995)’in bulgularıyla farklılık göstermektedir. Bunun nedeni<br />

ekolojik koşullar ve genetik farklılıklar olarak açıklanabilir [15,18].<br />

5


Yaldız, G., Taşören, C.<br />

4. Sonuç ve Öneriler<br />

Bu araştırmada Đzmir kekiği (Origanum <strong>onites</strong>) ’nde uçucu yağ oranının mevsimsel ve<br />

günlük değişimi Adana yöresi koşullarında incelenmiştir. Sonuç olarak, Đzmir kekiğinde<br />

uçucu yağ oranının mevsimlere (ilkbahar, yaz) ve günün saatlerine göre değişim gösterdiği<br />

belirlenmiştir. Mevsimlere göre en yüksek uçucu yağ oranı yaz mevsiminde bitkilerin tam<br />

çiçeklenmeden tohum bağlama dönemine geçtiği Haziran ayında elde edilmiştir.<br />

Haftalar ve günün saatleri etkileşimi dikkate alındığında; en yüksek uçucu yağ oranı Haziran<br />

ayının ikinci haftasında öğleden sonra alınan bitki örneklerinde (% 2.03) ve bitkide<br />

çiçeklenmenin sona erip tohum bağlamanın başladığı dönemde elde edilmiştir. En düşük<br />

uçucu yağ oranı ise Mart ayının ilk ve ikinci haftasında ve öğleden sonra vakti alınan bitki<br />

örneklerinden (% 0.53) tespit edilmiştir.<br />

Uçucu yağ oranı kaliteyi doğrudan etkileyen bir faktördür. Bu nedenle hasat zamanının<br />

belirlenmesinde uçucu yağ oranı büyük önem taşımaktadır. Araştırmadan elde edilen bulgular<br />

ışığında Adana koşullarında Đzmir kekiğinde en uygun hasat zamanının tohum bağlama<br />

dönemi başlangıcında ve sıcaklığın en yüksek düzeye ulaştığı öğleden sonraki saatlerde<br />

yapılması önerilebilir.<br />

5. Kaynaklar<br />

[1] Ceylan A., “Tıbbi Bitkiler II (Uçucu Yağ Đçerenler)” Ege Üniversitesi Ziraat fakültesi<br />

Ofset Basımevi, Yayın No:481, s.208-220. 1987.<br />

[2] Kokkkini S., “Taxonomy, Diversity and Distribution of Origanum Species In Oregano”.<br />

Proceedings of the IPGRI International Workshop on Oregano. 8-12 May 1996, Valenzano,<br />

Bari, Rome, Italy, No.14, s.2-12. 1996.<br />

[3] Svaboda K.P., Laughlin J.C., Brown V. E., “Production of Volatile Oils in Tissue Culture<br />

of Origanum vulgare and Tanacetum vulgare”. Acta Horticulture. International Symposium<br />

an Medicinal and Aromatic Plants. XXIV th International Horticultural Congress. 21-27<br />

August 1994, Kyoto, Japan, s. 147-150. 1994.<br />

[4] Anonim, “Devlet Đstatistik Enstitüsü (DĐE)”. Dış Ticaret Đstatistikleri, Ankara. 2010.<br />

[5] Kaya N., “Quality Charectristics of Wild Origanum <strong>onites</strong> L. From 4 Regions of Turkey”.<br />

Ege Üniversitesi ziraat Fakültesi Dergisi, 27(2) s.11-24, Bornova, Đzmir. 1990.<br />

[6] Asımgil A., “Şifalı Bitkiler”. Timaş Yayınları, 176, Đstanbul. 1993.<br />

[7] Lermioğlu F., Bağcı S., Önderoğlu S., Ortaç, R., Tuğrul, L., “Evaluation of the Long-term<br />

Effects of Oleum Origani on the Toxicity Induced by Administration of Streptozotocin in<br />

Rats”. Journal-of – Pharmacy-and-Oharmacology, 49; 11, s.1157-1161. 1997.<br />

[8] Palomino O.M., Serranillos P.G., Carretero E., Cases A., “Variation in the Flavonoid<br />

Content of Origanum x majoricum in Different Plant Stages by HPLC”, Planta Medica 63,<br />

s.584. 1997.<br />

6


Yaldız, G., Taşören, C.<br />

[9] Erdemgil F.Z., “Origanum <strong>onites</strong> L. Uçucu Yağının Bileşimi”. Anadolu Üniversitesi<br />

Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi. Eskişehir. 1992.<br />

[10] Tanker N., Koyuncu M., Coşkun M., “Farmasötik Botanik”, Ankara Üniversitesi<br />

Eczacılık Fakültesi Yayınları, Ders Kitapları No: 78, s.344. 1998.<br />

[11] Baytop T., “Türkiye’de Bitkiler Đle Tedavi Geçmişte Ve Bugün”. Đstanbul Üniversitesi<br />

Eczacılık Fakültesi. Isbn : 975-420-021-1. 1984.<br />

[12] Simon J.E., Chadwich A. F., Craker L. E., “Herbs:Indexed Bibliography”. 1971-1980<br />

The Scientific Literature on Selcted Herbs, and Aromatic and Medicinal Plants of the<br />

Temperature Zone. Archon Boks. 770 pp., Hamdan, CT. 1984.<br />

[13] Anonim, “Adana Meteoroloji Đstasyon Müdürlüğü Meteorolojik Değerler Tablosu”.<br />

2001.<br />

[14] Ortaş Đ., “Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü”, BAP-Gelişme<br />

Raporu. 1996.<br />

[15] Ceylan A., “Tıbbi Bitkiler I (III. Basım) “ Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ofset<br />

Basımevi, Yayın No: 312, s.116-130, Bornova-Đzmir. 1995.<br />

[16] Arabacı O., “Đzmir Kekiği (Origanum <strong>onites</strong> L.)’nin Yetiştirme Tekniği ve Kalite<br />

Özellikleri Üzerinde Araştırma”. Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri ana<br />

Bilim Dalı. Doktora Tezi. Bornova-Đzmir. 1995.<br />

[17] Özgüven M., Stahl-Biskup E., “Ecological and Ontogenetical Variation in Essential Oil<br />

of Origanum vulgare L.”, 37th Annual Congress on Medicinal Plant Research, Society of<br />

Medicinal Plant Research, Braunschweig, September, s.5-9. 1989.<br />

[18] Demir Đ., “Tıbbi Bitkilerin Islahına Bir Bakış”. Uluslar arası Tıbbi Bitkiler Kollogiumu.<br />

18-21 Nisan 1974. Büyük Efes Oteli, Đzmir, s. 29-31. 1974.<br />

7

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!