23.03.2014 Views

kars ilinde üretilen inek sütlerinin bazı kimyasal özellikleri

kars ilinde üretilen inek sütlerinin bazı kimyasal özellikleri

kars ilinde üretilen inek sütlerinin bazı kimyasal özellikleri

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

MYO-ÖS 2010- Ulusal Meslek Yüksekokulları Öğrenci Sempozyumu<br />

21-22 EKĐM 2010-DÜZCE<br />

KARS ĐLĐNDE ÜRETĐLEN ĐNEK SÜTLERĐNĐN BAZI KĐMYASAL<br />

ÖZELLĐKLERĐ<br />

Sinem Aydın* Asya Çetinkaya** Emre Bayrakçı***<br />

*: Öğrenci, Kars Meslek Yüksekokulu Gıda Đşleme Bölümü Süt ve Ürünleri Programı 36100 Kars<br />

(ayre_18@hotmail.com)<br />

**: Öğretim Görevlisi, Kars Meslek Yüksekokulu Gıda Đşleme Bölümü 36100 Kars<br />

***: Öğrenci, Kars Meslek Yüksekokulu Gıda Đşleme Bölümü Süt ve Ürünleri Programı 36100 Kars<br />

(emrebayrakci@hotmail.com)<br />

ÖZET<br />

Yeterli ve dengeli beslenme için gerekli besin maddeleri bitkisel ve hayvansal gıdalarda değişen oranlarda<br />

bulunmaktadır. Oysa süt tabiattaki ürünler içerisinde insan beslenmesi açısından gerekli unsurların tamamına<br />

yakınını içeren ender besin maddelerinden biridir. Sütün bileşimi, hem besin değeri hem de süt endüstrisi için<br />

ürünlere işleme bakımından önemlidir. Sütün bileşimi, elde edildiği hayvan türüne bağlı olarak içerdiği besin<br />

öğeleri açısından farklılık arz eder. Ayrıca çevresel faktörler, hastalık, sağım zamanı gibi faktörler de<br />

bileşimini etkilemektedir. Süt içerdiği çok çeşitli besin maddelerinden dolayı tüm memeli canlılarda<br />

organizmanın gereksinimlerini karşılayabilen hayati temel bir gıda maddesidir.<br />

Bu araştırma, Türkiye’de kaşar peyniriyle tanınan Kars <strong>ilinde</strong> <strong>inek</strong> sütü kalitesinin belirlenmesi amacıyla<br />

yapılmıştır. Çalışmadaki süt örneklerinin temininde Kars Đlinde mandıra sayısının fazla olduğu dört köy<br />

(Boğaz, Kümbetli, Dikme ve Çamurlu) seçilmiş olup, örnekler Nisan ayında bu köylerdeki üreticilerin sabah<br />

ve akşam sağımlarında ayrı ayrı alınmıştır. Çalışmada Boğaz köyünden 10 adet (5 sabah, 5 akşam), Kümbetli<br />

köyünden 20 adet (10 sabah, 10 akşam), Çamurlu köyünden 34 adet (17 sabah, 17 akşam) ve Dikme<br />

köyünden 26 adet (13 sabah, 13 akşam) olmak üzere toplam 90 süt örneğinin bazı <strong>kimyasal</strong> analizleri<br />

(Asitlik, pH, Yağ, Yağsız Kuru Madde, Protein ve Yoğunluk) yapıldı. Analizler sonucunda süt örneklerinde<br />

genel olarak Laktik asit cinsinden asitlik ortalaması %0.17, pH ortalaması 6.04, yağ oranı ortalaması %3.54,<br />

yağsız kuru madde oranı ortalaması %8.75 protein oranı ortalaması %3.20 ve yoğunluk ortalaması ise 1.029<br />

gr/cm 3 düzeyinde belirlenmiştir. Araştırmada incelenen özellikler bakımından Kars yöresinde çoğunlukla<br />

kaşar peyniri yapımında kullanılan sütlerin <strong>kimyasal</strong> analizler sonucunda bulunan değerlerden pH değeri,<br />

ilgili standartlarda belirtilenden düşük olup, diğer değerler TSE standartlarına uygun olduğu gözlenmiştir.<br />

Anahtar kelimeler: Đnek sütü, Kimyasal özellik<br />

1-GĐRĐŞ<br />

Süt, yıllardır insan tüketiminde kullanılmakta olup, toplumlar arasında tüketim miktarında<br />

farklılıklar bulunmaktadır. Tüketilen süt çeşidi toplumların kültürlerine göre değişiklik<br />

göstermektedir. Ülkemizde süt denildiğinde akla ilk olarak <strong>inek</strong> sütü gelmekle birlikte,<br />

koyun, keçi ve manda sütleri de tüketilmektedir [6].<br />

Süt, Bütün memeli hayvanların doğumundan itibaren yavrularını beslemek üzere meme<br />

bezlerinde oluşturdukları, hayvan türlerine göre farklı sürelerde salgılanan, içeriğinde<br />

yavrunun kendi kendini besleyebilecek bir duruma gelinceye kadar almak zorunda olduğu<br />

tüm besin maddelerini yeterli oranda bulunduran porselenimsi beyaz renkte, kendine özgü<br />

kokusu ve tadı olan biyolojik sıvıdır. Türk Gıda Kodeksi’nde ise süt tanım olarak; bir veya<br />

daha fazla <strong>inek</strong>, koyun, keçi veya mandanın sağılmasıyla elde edilen, 40 0 C’nin üzerine<br />

ısıtılmamış veya eşdeğer etkiye sahip herhangi bir işlem görmemiş kolostrum dışındaki<br />

1


Aydın S., Çetinkaya A., Bayrakçı E.<br />

meme bezi salgısıdır [2,7]. Yavrular, doğumdan sonra belirli bir süre, büyümeleri için<br />

zorunlu bütün besin gereksinimlerinin yanı sıra immünolojik olarak korunmalarını da<br />

annelerin meme bezlerinden salgılanan sütle sağlarlar. Đnsan beslenmesinde sütün önemli<br />

bir yeri vardır. Đnsan beslenmesi için gerekli besin öğelerini yeterli miktarda içermemekle<br />

beraber, süt mevcut besinler içinde en komple olanıdır. Sütün bu niteliği, özellikle vücudun<br />

enerjisi, yapısı ve biyo<strong>kimyasal</strong> işlemleri için gerekli besin unsurlarını, diğer besin<br />

maddelerine göre daha yeterli ve dengeli bir şekilde içermesinden ileri gelir. Özellikle<br />

kalsiyum, fosfor, riboflavin, B 12 vitamini ve yüksek kaliteli protein kaynağıdır [14].<br />

Süt <strong>kimyasal</strong> bileşimi ve nitelikleri bakımından insanın temel besinidir. Đnsanın özellikle<br />

çocukların sağlıklı beslenmesi için gerekli besin unsurlarının büyük bir kısmını içerir.<br />

Kazein ve serum proteinlerinden oluşan süt proteinleri, tam protein olarak tanımlanmakta<br />

ve beslenme değerinde önemli bir artış sağlamakta ve sütün fiyatlandırılmasında bir kriter<br />

olarak değerlendirilmektedir [3]. Süt proteinleri tüm esansiyel (vücutta sentezlenmeyen)<br />

aminoasitlerin önemli bir kaynağıdır. Bu aminoasitleri yeterli ve dengeli düzeyde içerir.<br />

Süt ve ürünleri bu bakımdan bazı gıdalarla birlikte tüketilmeleri durumunda bu gıdaların<br />

biyolojik değerlerini artırır. Beslenme fizyolojisi açısından önemli bir madde olan laktozun<br />

kaynağı sadece süttür. Laktoz, doğal bağırsak mikroflorasının oluşumu ve muhafazasında<br />

rol oynar; yavaş parçalandığından bağırsağın çalışmasını olumlu yönde etkiler, kan<br />

şekerinin hızlı yükselmesini önler. Laktozun parçalanma ürünü olan laktik asit, bağırsakta<br />

kalsiyum ve magnezyumun emilimini artırır, karaciğerde yağın birikimini azaltır. Laktoz,<br />

kokuşma ve proteolitik etki yapan bakterilerin gelişimini de engellemektedir. Sütte<br />

bulunan süt yağı, enerji kaynağı olmasının yanı sıra, A, D, E ve K vitaminlerinin önemli<br />

bir kaynağıdır. Vücut sıcaklığında çözünmüş durumda bulunmakta, temel yağ asitlerini<br />

(lioneik, linolenik ve araşidonik) içermektedir. Süt ve ürünlerinde istenilen lezzet ve<br />

aromanın oluşumunda rol oynar. Ayrıca yapısındaki kısa ve orta zincirli yağ asitlerinden<br />

dolayı kolay sindirilir. Süt, kemik ve dişlerin oluşumu, gelişmesi ve sağlıklı yapısının<br />

korunması, vücudun birçok hayati fonksiyonu için gerekli olan kalsiyum ve fosfor<br />

kaynağıdır. Ayrıca süt, metabolizmada önemli rol oynayan ve mutlaka dışarıdan alınması<br />

gereken vitaminleri farklı oranlarda içerir. Örneğin; Bir litre süt tüketimi ile günlük<br />

gereksinim duyulan B 12 vitaminin %113’nü, vitamin B 2’ nin %104’nü A vitaminin ve<br />

pantotenik asidin yaklaşık %50’sini B 1 vitamini ve D vitaminin %30’nu karşılanır.<br />

Hayvansal besinler içerisinde C vitaminini içeren tek besin maddesi süttür [13]. Birçok<br />

ülkede olduğu gibi, Ülkemizde en çok tüketilen süt olan <strong>inek</strong> sütünün içerdiği bu çeşitli<br />

bileşenlerinden dolayı tüketimi tavsiye edilen bir gıdadır. Sütün normal olarak içme sütü<br />

olarak tüketiminin yanında çeşitli süt ürünlerine işlenerek tüketimi de yaygındır. Zengin<br />

besin kaynağı olan süt, ya doğrudan içme sütü olarak tüketilmekte veya sütteki besin<br />

unsurlarının önemli bir kısmını içeren ve daha uzun dayanma süresine sahip çeşitli süt<br />

ürünlerine (peynir, yoğurt, süttozu) gibi ürünlere işlenmektedir [14].<br />

Bu araştırmada üretimde kullanılan sütlerin kalitesinin belirlenmesi amacıyla sütçülük<br />

açısından önemli bölgeler arasında yer alan Kars Đli seçilmiştir. Süt örnekleri için Kars<br />

Đline bağlı toplam dört köy (Kümbetli, Dikme, Çamurlu, Boğazköy) seçilmiş olup, örnekler<br />

bu köylerdeki üreticilerin sabah ve akşam yapılan sağımları sırasında alınmıştır.<br />

2


Aydın S., Çetinkaya A., Bayrakçı E.<br />

2-MATERYAL METOT<br />

Materyal<br />

Bu araştırmada Kars iline bağlı dört köyde üretilen ve satışa sunulan 90 adet çiğ <strong>inek</strong> sütü<br />

örnekleri incelenmiştir. Köylerden sabah ve akşam sağımlarında alınan örnekler Kafkas<br />

Üniversitesi Kars Meslek Yüksekokulu laboratuarında analize tabii tutulmuştur.<br />

Metot<br />

Süt örneklerinde yağ Gerber metodu ile, Yağsız kurumadde refraktometre ile, Yoğunluk<br />

laktodansimetre ile, asitlik titrasyon metodu ile, protein milkana süt cihazı ile ve pH, pH<br />

metre ile belirlenmiştir. [5, 8].<br />

3-BULGULAR ve TARTIŞMA<br />

Araştırmada incelenen süt örneklerinin pH ve asit (% LA), protein, yağsız kurumadde, yağ<br />

ve yoğunluk değerleri çizelge 1 ve çizelge 2 ’de verilmiştir.<br />

Çizelge 1. Süt örneklerinin Bazı Kimyasal Özellikleri<br />

Sabah Sağımı<br />

Köyler<br />

Numune<br />

sayısı pH %LA %YKM %Protein %Yağ Yoğunluk<br />

boğazköy 5 6,2±0,27 0,17±0,04 8,74±0,25 3,30±0,10 3,39±0,27 1,028±0,96<br />

Çamurlu 17 5,2±0,15 0,08±0,02 8,62±0,13 3,26±0,06 3,47±0,15 1,0290,52±<br />

Dikme 13 5,73±0,16 0,05±0,02 8,54±0,15 3,29±0,06 3,42±0,17 1,029±0.59<br />

Kümbetli 10 5,35±0,19 0,35±0,03 8,82±0,17 3,19±0,07 3,62±0,19 1,028±0,67<br />

Genel 45 5,62 0,16 8,68 3,26 3,47 1,029<br />

Çizelge 2. Süt örneklerinin Bazı Kimyasal Özellikleri<br />

Akşam Sağımı<br />

Köyler<br />

Numune<br />

sayısı pH %LA %YKM %Protein %Yağ Yoğunluk<br />

boğazköy 5 6,48±0,29 0,17±0,04 8,82±0,19 3,30±0,07 3,42±0,21 1,028±0,83<br />

Çamurlu 17 6,05±0,15 0,08±0,02 8,69±0,10 3,29±0,04 3,50±0,11 1,029±0,45<br />

Dikme 13 6,96±0,18 0,04±0,02 8,98±0,12 3,33±0,04 3,86±0,13 1,029±0,52<br />

Kümbetli 10 6,40±0,20 0,45±0,03 8,83±0,14 3,32±0,05 3,72±0,15 1,029±0,59<br />

Genel 45 6,47 0,18 8,83 3,31 3,62 1,029<br />

Sütlerin kalitesi hakkındaki değerlendirmelerde fikir veren en önemli özelliklerinden biri<br />

asit düzeyidir. Yeni sağılan sütler, içerdiği kazein, fosfat, sitrat, serum proteinleri (albümin,<br />

globülin) ve CO 2 nedeniyle hafif asidik reaksiyon gösterir. Sütlerin muhafazası sırasında<br />

laktik asit bakterilerinin laktozu parçalayarak laktik asit oluşturması ve asitliğin gelişmesi<br />

3


Aydın S., Çetinkaya A., Bayrakçı E.<br />

sonucu sütlerin pıhtılaşmasına neden olur. Bu durum istenilmeyen bir durumdur. Đncelenen<br />

sabah ve akşam sütü örneklerinin asitlik değerleri (%LA) ve pH değerleri çizelge 1 ve<br />

çizelge 2’de verilmiştir. Çizelge 1 ve çizelge 2’de de görüldüğü gibi süt örneklerinin pH<br />

değerleri 5,20-6,96, asitlik değerleri % LA cinsinden % 0,03-0,35 arasında değişmiştir. Çiğ<br />

süt standardına göre (TS 1018) <strong>inek</strong> sütünün asitlik değerinin süt asidi cinsinden en az%<br />

0,13, en çok % 0,20, pH değerinin 6,6-6,8 aralığında olması gerektiği bildirilmiştir [2].<br />

Đncelenen 90 süt örneğinden 13’ünün pH 6,96 asitlik değerinin ilgili standardın üzerinde<br />

olduğu, 15’nin ilgili standarda uygun olduğu ve 62’nin istenilen değerlerin altında<br />

değerlere sahip olmuştur. Đncelenen süt örneklerinin %LA asit cinsinden asitlik değerleri<br />

ise 20 örneğin ilgili standardın üzerinde, 60 örneğin ilgili standarttan düşük ve 10 örneğin<br />

ise ilgili standarda uygun olduğu bulunmuştur. Asitliğin yüksek olması, sütlerin<br />

mikroorganizma yüklerinin yüksek olduğunu, asitliğinin düşük olması ise sodyum<br />

bikarbonat, hidrojen peroksit gibi koruyucu maddelerin süte ilave edildiğini veya sütün<br />

hastalıklı hayvanlardan elde edildiği kuşkusuna neden olmaktadır [5]. Araştırmada<br />

incelenen sabah ve akşam sütlerinin toplamından elde edilen ortalama asitlik (%LA) değeri<br />

%0,17 (7,55 SH cinsinden) ve pH değeri ise 6,04’dür. Sezgin ve Koçak (1982) tarafından<br />

bulunan 8,4 SH değerinden düşük, Sezgin ve Bektaş (1988) tarafından bulunan 8,37-9,09<br />

SH değerinden düşük, Okur (2005) tarafından bulunan 8,7 SH değerinden düşük, Türkoğlu<br />

ve ark. (2003) tarafından bulunan 7,18 SH değerinden ise yüksek bulunmuştur.<br />

Süt yağı, sütün fiyatlandırılmasında dikkate alınan en önemli unsurlardan biridir. Çiğ süt<br />

standardına (TS 10108) göre 1. Sınıf sütte %3,0, II. Sınıf sütte %2,5 ve ekstra sütte en az<br />

%3,5 yağ bulunması gerekmektedir [1]. Đncelenen süt örneklerinin 50’sinde %3,5’in<br />

seviyesinin üzerinde, 40’ında ise %3 seviyesinin üzerinde bulunmuştur. TSE standartlarına<br />

göre incelenen süt örnekleri ekstra ve 1. Sınıf süt grubuna girmektedir.<br />

Sezgin ve Bektaş (1988). Ankara’da satılan sokak sütlerinin ortalama değerlerini %2,3-<br />

%3,0-%4,0 olarak saptamışlardır. Örneklerin %54,’nin yağ oranının standart değerlerin<br />

altında bulunduğunu belirlemişlerdir. Sezgin ve Koçak (1982)., Trabzon’da satılan sokak<br />

sütlerinin %31,3’ünde yağ oranının %3’ün altında olduğunu, ortalama değerin ise %2,9 ile<br />

%3,7 arasında değiştiğini bildirmişlerdir. Türkoğlu ve ark (2003) Urfa <strong>ilinde</strong> üretilen<br />

sütlerin yağ oranlarını ortalama %3,2 olarak tespit etmişlerdir. Okur (2005). Isparta <strong>ilinde</strong><br />

satılan çiğ süt örneklerinin yağ oranlarını %2,5 seviyesinde tespit etmiştir. Yine Özrenk ve<br />

Bayar (2008) Konya yöresine ait sütlerin yağ oranlarını ortalama %3,55 olarak tespit etmiş<br />

ve standart değerlere uyduğunu bildirmişlerdir.<br />

Yoğunluk, sütlere hile yapılıp yapılmadığı hakkında bilgi veren bir parametredir.<br />

Araştırmada incelenen süt örneklerinin yoğunlukları 1.028 ile 1.029 gr/cm 3 arasında<br />

bulunmuş, ortalama 1.029 gr/cm 3 bulunmuştur. Çiğ süt standardında (TS 1018) <strong>inek</strong><br />

sütünün yoğunluğunun 1.028-1.039 gr/cm 3 olması gerektiği belirtilmektedir. Türk Gıda<br />

Kodeksi’ne göre ise çiğ sütün yoğunluğu en az 1.028 g ml-1 olması gerekmektedir [2]. Süt<br />

örneklerinin yoğunluk değerleri standartlara uygun olarak tespit edilmiştir.<br />

Sezgin ve Koçak (1982) Ankara'da satılan sokak sütlerinin özgül ağırlığını 1.021-1.034 g<br />

ml -1 arasında değiştiğini, ortalama ise 1.030 g ml -1 olduğunu, %11,4'ünün de standart<br />

değerlerin altında olduğunu belirlemişlerdir.<br />

Sezgin ve Bektaş (1988) Trabzon'da satılan sokak sütlerinin yoğunluklarının 1.060-1.032 g<br />

ml -1 arasında değiştiğini, ortalama 1.027 g ml -1 olduğunu, örneklerin % 48,3'ünün ise 1.028<br />

g ml -1 'in altında yoğunluğa sahip olduğunu saptamışlardır.<br />

4


Aydın S., Çetinkaya A., Bayrakçı E.<br />

Özrenk ve Bayar (2008) Konya yöresine ait sütlerin yoğunluklarının ortalama 1.029 olarak<br />

tespit etmiş ve standart değerlere uyduğunu bildirmişlerdir.<br />

Sütün yağsız kurumaddesi belirli sınırlar arasında değişkenlik gösterdiğinden süte yapılan<br />

hilelerin belirlenmesinde yağsız kuru madde oranı önem taşımaktadır. Yoğunluğu düşük<br />

olan örneklerin yağsız kurumaddelerinin de belirgin bir şekilde düşük olması, bu sütlere su<br />

katıldığı şüphesini vermektedir. Çiğ süt standardında (TS 1018) <strong>inek</strong> sütünün yağsız<br />

kurumadde oranının en az %8,5 olması gerektiği belirtilmektedir [1].<br />

Sezgin ve Koçak (1982) Ankara'da satılan sokak sütlerinin yağsız kurumadde miktarlarının<br />

% 5.94 ile 9.02 arasında değiştiğini, ortalama % 8.18 olduğunu saptamışlar ve sütlerin %<br />

31,4'ünün hileli olabileceğini vurgulamışlardır.<br />

Sezgin ve Bektaş (1988) inceledikleri süt örneklerinin en düşük, en yüksek ve ortalama<br />

yağsız kurumadde değerlerini sırasıyla % 4.18, % 11.73 ve %7.77 olduğunu<br />

bildirmişlerdir. Standartlarda belirtilen değerden düşüktür.<br />

Türkoğlu ve ark (2003) ,Urfa <strong>ilinde</strong> üretilen sütlerin 10’unda (%52) yağsız kurumadde<br />

oranlarını ilgili standartta belirtilen en düşük seviyenin (%8,5) altında %7,55 tespit<br />

etmişlerdir.<br />

Konya yöresine ait sütlerin yağsız kurumadde oranı ortalama %9,88 olarak tespit edilmiş<br />

ve standart değerlerin üzerinde olduğunu bildirmişlerdir [9].<br />

Đncelenen süt örneklerinin yağsız kurumadde oranları %8,54-%8,98 arasında değişmekte,<br />

ortalama %8,75 olup, çiğ süt standartlarına uyumluluk göstermektedir. Đncelenen örneklere<br />

ait yağsız kurumadde oranları Özrenk ve Bayar’dan (2008), düşük, Türkoğlu ve ark (2003)<br />

ile Sezgin ve Bektaş (1988)’ın bulmuş olduğu değerlerden yüksektir.<br />

Đncelenen süt örneklerinin protein oranlarını % 3,19 ile %3.33 arasında değişmekte ve<br />

ortalama değeri ise % 3.28 olarak belirlenmiştir.<br />

Türkoğlu ve ark (2003). Đnceledikleri süt örneklerinin protein oranlarının % 2.29 ile %3.79<br />

arasında değiştiğini, ortalama değerin ise % 2.98 olduğunu saptamıştırlar.<br />

Özrenk ve Bayar (2008). Konya yöresine ait sütlerin kalite özelliklerini belirlemek<br />

amacıyla yaptıkları çalışmada protein oranlarını ortalama %3,27 olarak tespit ettiklerini,<br />

Türk Gıda Kodeksinde [2]. Đnek sütünün en az % 2.80 protein içerdiği dikkate alınırsa,<br />

protein oranını standartların üzerinde bulunmuştur.<br />

Erzurum piyasasında yaz mevsiminde satışa sunulan sütlerin ortalama % 3.49 [3], kış<br />

mevsiminde satılan sütlerin ise ortalama %2.98 oranında protein içerdiği bildirilmiştir [4].<br />

SONUÇ:<br />

Sütün bileşimi, toplum beslenmesinde önemli olduğu gibi, sütün hangi ürüne işleneceğinin<br />

belirlenmesi bakımından da önemlidir. Bu yüzden sütlerin bileşiminde farklılıklara neden<br />

olan faktörlerin bilinmesi gereklidir. Sütün esas kaynağı ve çevre şartları bu faktörlerden<br />

en önemlileridir. Standartlara uygun yüksek kalitede ürün elde etmenin temel şartları, çiğ<br />

sütün kalitesine, üretim ve işleme koşullarına özen göstermektir.<br />

Hayvancılık ve sütçülüğün en yaygın olduğu illerden biri olan Kars Đlinde yapılan bu<br />

çalışmada; süt örnekleri Kümbetli, Dikme, Boğazköy ve Çamurlu köylerinden elde<br />

edilmiştir. Bu köylerden edilen sütler genellikle mandıralarda geleneksel yöntemlerle<br />

peynire (kaşar, gravyer gibi) işlenmektedir. Kars ve yöresinde elde edilen sütlerin<br />

çoğunluğu fabrikalardan ziyade mandıralarda ürüne dönüştürülmektedir. Bu köylerden<br />

5


Aydın S., Çetinkaya A., Bayrakçı E.<br />

toplanan sütlere yapılan analizler sonucu, önemli bazı <strong>kimyasal</strong> özelliklerinin (yağ, yağsız<br />

kuru madde, protein, pH, asitlik, yoğunluk) TSE tarafından belirlenen standartlar<br />

aralığında yer aldığı belirlenmiştir. Elde edilen değerler genel olarak TSE’ye uyum<br />

göstermekle birlikte, standartların yükseltilebilmesi ve tam olarak uygulanabilmesinin yanı<br />

sıra, sütün elde edilmesi ve özellikleri ve üreticilerin eğitilmesi konusu önemle üzerinde<br />

durulması gerekli konulardır. Đlgili kuruluşlarca (Tarım Bakanlığı Teşkilatları ve yetiştirici<br />

birlikleri, kooperatifler vs.) yerinde uygulamalı olarak seminer ve paneller düzenlenmeli,<br />

sanayi, üniversiteler ve üreticiler işbirliği içinde olmalıdır.<br />

KAYNAKLAR.<br />

[1]. Anonim. 1989. Çiğ Süt Standardı. TS 1018. Türk Standartlar Enstitüsü, Ankara<br />

[2]. Anonim. 2000. Türk Gıda Kodeksi, Çiğ Süt ve Isıl Đşlem Görmüş Đçme Sütleri Tebliği<br />

(tebliğ no 2000/6) Ek-D Çiğ Sütün Bileşimi. Resmi Gazete, 14.2.2000, sayı 23964<br />

[3]. Kurt, A., Demirci, M. ve Kurdal, E. 1977a. Erzurum piyasasında satılan sütlerin<br />

bileşimleri ve çeşitli hileler yönünde araştırılması "I.Kış mevsiminde piyasaya arz edilen<br />

sütler". Atatürk Üni.Ziraat Fak. Dergisi, 8(2-3), 1-18<br />

[4]. Kurt, A., Demirci, M. ve Kurdal, E. 1977b. Erzurum piyasasında satılan sütlerin<br />

bileşimleri ve çeşitli hileler yönünde araştırılması "II Yaz mevsiminde piyasaya arz edilen<br />

sütler". Atatürk Üni. Ziraat Fak. Derg. 8(4), 17-35.<br />

[5]. Kurt, A. Çakmakçı, S. ve Çağlar, A. Süt ve Mamulleri Muayene ve Analiz Metotları<br />

Rehberi. Atatürk Üni. Ziraat Zak. Yayınları, No:18. 252/D. Erzurum. 2007.<br />

[6]. Karagözlü, C., Đnsan Beslenmesinde Đnek sütü, Türkiye 10. Gıda Kongresi; 21-23 Mayıs.<br />

Erzurum.2008.<br />

[7]. Metin, M., Süt Teknolojisi. 1. Bölüm Sütün Bileşimi ve Đşlenmesi. E.Ü.Müh. Fak. Yay.<br />

No:33. 621 s. 1996.<br />

[8] Metin, M., Süt ve Mamulleri Analiz Yöntemleri, Ege Üniv. Ege Meslek Yüksekokulu<br />

Yayınları No: 24, Đzmir. 2008<br />

[9] Özrenk, E., Bayar, N., Konya Yöresine Ait Sütlerin Bazı Kalite Özellikleri, Türkiye 10.<br />

Gıda Kongresi; 21-23 Mayıs. Erzurum.2008.<br />

[10]. Okur, D., Isparta Đlinde Satılan Süt ve Süt Ürünlerinin Kalite Düzeylerinin ve Yağ Asidi<br />

Profillerinin Belirlenmesi. Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek<br />

Lisans Tezi. Isparta, 2005.<br />

[11].Sezgin, E., Koçak, C., Ankara'da Satılan Sokak Sütlerinin Bazı Nitelikleri Üzerine<br />

Araştırmalar. Gıda, 7(6): 281-287, 1982.<br />

[12]. Sezgin, E., Bektaş, S., Trabzon'da Satılan Sokak Sütlerinin Bazı Nitelikleri Üzerinde<br />

Araştırmalar. Gıda, 13(6), 399-408. 1988.<br />

6


Aydın S., Çetinkaya A., Bayrakçı E.<br />

[13]. Türkoğlu, H., Atasoy, F., Özer, B., Şanlıurfa Đlinde Üretilen ve Satışa Sunulan Süt,<br />

Yoğurt ve Peynirlerin Bazı Kimyasal Özellikleri, Harran Üniv. Ziraat Fak. Derg. 7(3-<br />

4):69-76. Urfa. 2003.<br />

[14] . Tekinşen, O.C., Nizamlıoğlu, M., Süt Kimya. Selçuk Üniv. Veteriner Fak. Yayınları,<br />

s:13-14. 2004.<br />

[15] .Tekinşen, O.C., Tekinşen, K.K., Süt ve Süt Ürünleri Temel Bilgiler Teknoloji Kalite<br />

Kontrolü, Selçuk Üniv. Basımevi, s:1-10.Konya. 2005.<br />

7

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!