15.06.2014 Views

Üst ekstremite derin venlerinin kontrastlı 3 boyutlu MR venografi ile ...

Üst ekstremite derin venlerinin kontrastlı 3 boyutlu MR venografi ile ...

Üst ekstremite derin venlerinin kontrastlı 3 boyutlu MR venografi ile ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

kabul görmüştür. Venöz sistemin görüntülenmesinde<br />

kullanımı ise ilk olarak<br />

1997 yılında, alt <strong>ekstremite</strong> <strong>derin</strong><br />

venöz sisteminin değerlendirilmesinde<br />

tanımlanmıştır (11). Bu teknik selektif<br />

arteryel fazın, geç arteriyovenöz fazlardan<br />

subtraksiyonunu gerektiren indirekt<br />

bir incelemedir. Bu teknik 1999<br />

yılında üst <strong>ekstremite</strong> venleri için modifiye<br />

edilmiştir (12).<br />

Bu çalışmada üst <strong>ekstremite</strong> <strong>derin</strong><br />

venöz sisteminin haritalanmasında<br />

direkt kontrastlı 3B <strong>MR</strong> <strong>venografi</strong><br />

(<strong>MR</strong>V)’den elde ed<strong>ile</strong>n ver<strong>ile</strong>r, altın<br />

standart olan İV-DSA sonuçları <strong>ile</strong><br />

karşılaştırılarak, yöntemin duyarlılık<br />

ve özgüllük değerlerinin araştırılması<br />

amaçlanmıştır.<br />

Gereç ve yöntem<br />

Ocak 2002-Mart 2004 tarihleri arasında,<br />

yaşları 25 <strong>ile</strong> 71 arasında değişen<br />

(ortalama 50) semptomatik 19 olgu<br />

(13 kadın, 6 erkek) çalışma kapsamında<br />

incelendi. Kronik böbrek yetmezliği<br />

tanılı, multipl hemodiyaliz kateterli<br />

olgularda karşılaşılan; hemodiyaliz<br />

kateteri <strong>ile</strong> ilgili çözülebilir problemler<br />

veya olası girişimsel radyolojik/cerrahi<br />

işlemler öncesi venöz girişim planı<br />

oluşturulması incelemenin endikasyonlarını<br />

oluşturmuştur. Çalışmaya dahil<br />

ed<strong>ile</strong>n incelemelerin hepsi optimal<br />

kalitede olup, değerlendirmeyi güçleştireb<strong>ile</strong>cek<br />

teknik ya da hasta kaynaklı<br />

artefakt kaydedilmemiştir.<br />

İV-DSA, DSA ünitesinde (Multistar<br />

T.O.P. Siemens Medical Systems, Erlangen,<br />

Almanya) bilateral kol enjeksiyonları<br />

<strong>ile</strong> gerçekleştirildi. Klinik olarak<br />

gerekli görülen olguların internal<br />

juguler venleri ise selektif karotid arter<br />

kateterizasyonu ve geç fazda alınan<br />

<strong>venografi</strong>leri <strong>ile</strong> değerlendirildi.<br />

Çalışma kapsamındaki 19 olgunun<br />

tümünde direkt kontrastlı 3B <strong>MR</strong>V<br />

tekniği <strong>ile</strong>; bilateral aksiller, subklavyan,<br />

sefalik, brakiyosefalik venler ve<br />

vena kava superior <strong>ile</strong> özellikle geç<br />

fazlarda elde ed<strong>ile</strong>n görüntülerle bilateral<br />

internal juguler venler değerlendirildi.<br />

<strong>MR</strong>V’ler 1.5 Tesla Signa<br />

Horizon görüntüleme sisteminde (GE<br />

Medical Systems, Milwaukee, ABD),<br />

3D-FSPGR (three-dimensional fast<br />

spo<strong>ile</strong>d gradient recalled echo) puls<br />

Şekil 1. Hastanın hazırlanması<br />

Şekil 2. Kronik böbrek yetmezliği tanılı daha önceden santral venöz kateterizasyon uygulanmış ve AVF<br />

(Arteriovenöz fistül) oluşturulması planlanan olgunun koronal MİP görüntüsünde her iki subklavian, brakiosefalik<br />

venler <strong>ile</strong> vena kava superior patent olarak izlenmekte.<br />

sekansı ve vücut sargısı kullanılarak<br />

direkt <strong>MR</strong>V tekniği <strong>ile</strong> elde edildi.<br />

Hazırlık aşamasında; hastanın her<br />

iki kolunun antekübital fossa ve/veya<br />

distaline simetrik olarak yerleştir<strong>ile</strong>n<br />

20 Gauge venöz kanüllerle damar yolu<br />

açıldı. Bu sırada hastalarla solunum<br />

kooperasyonu pratiği yapıldı. Ayak<br />

önde, supin pozisyonda yatırılan hastanın<br />

ön kolları alttan yastıkla desteklendi<br />

(Şekil 1).<br />

Yirmi mililitre gadolinyum DTPA<br />

kontrast maddesi (Magnevist, Schering,<br />

Almanya), 200 ml salin içerisinde<br />

1/10 oranında dilüe ed<strong>ile</strong>rek gadolinyum<br />

solüsyonu hazırlandı. Tüm incelemeler<br />

bilateral olarak gerçekleştirildiğinden<br />

vücut sargısı kullanıldı. Aksiyel<br />

ve koronal planlarda elde ed<strong>ile</strong>n pilot<br />

görüntülerden çekim alanı belirlenerek,<br />

slab yerleştirildi. İncelenecek alan<br />

genişliği (FOV), omuzlar kapsanacak<br />

şekilde optimize edildi.<br />

Hazırlanan gadolinyum solüsyonu<br />

enjeksiyonu, manuel olarak bilateral eş<br />

zamanlı hızlı bolus yöntemi <strong>ile</strong> uzatma<br />

konnektörleri kullanılarak gerçekleştirildi.<br />

Enjeksiyonlara başlanmasından<br />

8 saniye sonra görüntüleme başlatıldı.<br />

Görüntüler koronal oblik planda elde<br />

edildi. İncelemeye ait parametreler şu<br />

şekildedir: FOV omuzlara göre ayarlandı<br />

(ortalama 44 cm), TR/TE minimum,<br />

kesit kalınlığı 4/-2 mm, sapma açısı<br />

30°, matriks 256x128, yağ saturasyonu,<br />

NEX 0.5, faz FOV 0.9 olarak seçildi.<br />

Enjeksiyonun 8. saniyesinde başlatılan<br />

ilk serinin sonlanmasından 3-4 saniye<br />

sonra, diğer seri gönder<strong>ile</strong>rek işleme<br />

devam edildi ve 4. serinin ardından<br />

çekim sonlandırıldı. Her bir seri 4 mm<br />

kalınlığında ortalama 26 görüntü içeren<br />

52 kesitten oluştu. Bir serinin ortalama<br />

süresi 15 saniye idi. Tanımlanan<br />

kontrastlı aşamalarda olgulara nefes<br />

tutturuldu. Ancak genel durumu bozuk<br />

hastalarda yüzeyel solunum yapması<br />

öğret<strong>ile</strong>rek inceleme gerçekleştirildi.<br />

Ani ve geniş amplitüdlü nefes oynamaları<br />

olmadığı sürece görüntü kalitesi<br />

tanısal değerlendirme için yeterli oldu.<br />

Görüntü işleme çalışma istasyonunda<br />

(Advantage Windows GE 3.1), kaynak<br />

görüntülerden, maksimum intensite<br />

projeksiyonlar (MİP) ve multiplanar<br />

rekonstrüksiyonlar <strong>ile</strong> oluşturulan 3<br />

<strong>boyutlu</strong> görüntülerden gerçekleştirildi.<br />

Bu hastalarda venöz yapılar segmental<br />

olarak açık, daralmış (non-okluzif<br />

trombüs) ve tıkalı olarak sınıflandırıldı.<br />

Kollateral varlığı araştırıldı. Venöz<br />

trombüs teşhisi, dolum defekti saptan-<br />

A38 • Haziran 2006

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!