24.10.2014 Views

martı_temmuz_sayi_42

martı_temmuz_sayi_42

martı_temmuz_sayi_42

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

turuncu<br />

Martı Temmuz 2014<br />

Suyun öneminin farkına varan insanlar ikiye ayrılmıştır. Suyu bir ihtiyaç olarak görerek<br />

insan gibi kullananlar ve insanoğlunun suya olan ihtiyacını görüp, doğayı ve insanı<br />

tehlikeye atarak suyu tekeline alanlar.<br />

Bugün Türkiye’nin dört bir yanındaki dereler, az önce belirttiğim ikinci model insanlar<br />

tarafından kuşatılmış durumda. Üstelik bunu “elektrik üretimi” adıyla gerçekleştiriyorlar.<br />

“Yenilenebilir enerji kaynakları çuvala mı girdi?” diye sormadan edemiyor insan. Türkiye,<br />

bu açıdan bu kadar güçlü bir potansiyele sahipken, neden derelerimiz ziyan ediliyor?<br />

Üstelik yargı da bunu yapamazsın demiş, yasak koymuş, yolunu mühürlemiş. Güvendikleri<br />

bir şey var ve bu her neyse, koyulan mühürleri kırıp inşaatlara devam ediyorlar. Yargının<br />

kararını hiçe sayıyorlar. Derelerde izinsiz çalışma yapıyorlar. Halk yırtınıyor, istemiyor,<br />

haykırıyor ve buna rağmen, halkı kendi deresinden mahrum ediyorlar!<br />

Doğanın sesini dinle, derenin sesini dinle Ahab! Bu sefer hırsına yenik düşme Ahab! Bak<br />

kendi felaketini kendin getiriyorsun! Bugün yok ettiğin bu dereler, yarın seni yok edecek<br />

ve maalesef yanında masumları da götürecek! Yarın bir gün susuz kaldığında bugünleri<br />

hatırlayacaksın. Sen dünyada olmasan bile, senden sonra gelenler seni hatırlayacak Ahab!<br />

Sen iyi yaptığını sanacaksın ama onlar öyle düşünmeyecek. Tarihe, “felakete sebebiyet<br />

veren” olarak geçeceksin. İsmin böyle anılsın istiyor musun Ahab? İstemiyorsan, yaptığın<br />

bu yıkıma bir son ver! Moby Dick, seni suların derinliklerine gömmeden…<br />

Sadece Moby Dick değil; edebiyat tarihi,<br />

hırsın ve felaketin anlatıldığı birçok<br />

eserle dolu. Az çok okuyorsa bizim Ahab,<br />

bunlardan ders almıştır diye düşünüyorum<br />

ama belli ki pek bir entelektüel birikimi<br />

yok. Ya da iki galeriden ateş pahasına<br />

tablo alıp, iki kitaptan afili bir alıntı<br />

yaptığında kendisini entelektüel sanıyor<br />

muhtemelen. Oysa sanatı yaşayabilmek<br />

düşündüğü kadar basit bir eylem değil.<br />

Okuduklarını analiz edip, özümseyebilmesi<br />

gerekir. Diğer türlü yaptığı sadece gösteriş<br />

olur. Doğrusu sanatı özümseyebilse bunları<br />

yapmazdı da, demek ki sanatla uzaktan<br />

yakından alakası yok.<br />

Thales, her şeyin ana maddesinin, yani<br />

arkhe’nin, su olduğunu söyler. Daha sonra<br />

farklı düşünürlerden farklı tezler çıksa da,<br />

Thales’in arkhe’sinin en önemli noktasını<br />

da unutmamak gerekir: Thales bu sonuca<br />

dağların tepesinde bulduğu deniz canlısı<br />

fosilleriyle varmıştır. Dünyanın suları<br />

çekilmeye başladığında, yerleşim yerleri de<br />

su ile beraber aşağı doğru inmiştir. Çünkü<br />

insan su olmadan yapamaz. Deniz olsun,<br />

dere olsun, göl olsun; ille de suya yakın<br />

olma ihtiyacı duyar. Su hayat demektir,<br />

sağlık demektir. Suyun var olduğu yerde,<br />

hastalıklardan çok bahsedilmez.<br />

122 123

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!