Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
sevi’ye gelenler Martı Temmuz 2014<br />
“Sanatına sahip çıkan<br />
ülkeler, üreten ülkelerdir. “<br />
Almanya da ki eğitim<br />
ve Türkiye de ki eğitim<br />
arasında nasıl bir fark var?<br />
Sanatına sahip çıkan ülkeler, üreten<br />
ülkelerdir. Dolayısıyla sanata saygı<br />
duyulmayan ülkelerde gelişme de çok zor<br />
olur. Almanya da narsist bir sistem hakim.<br />
Tamamen disiplin, dürüstlük ve estetik<br />
üzerine son derece müdahale eden bir<br />
sistem. Mesela dans ederken bir partnere<br />
ihtiyaç duyuyorsunuz ve partner ile<br />
hareket ediyorsunuz. Türkiye bu konuda<br />
ilerleme gösterdi ama yeterli değil. Burada<br />
kadın, erkek ayrımı varken, insanlar<br />
birbirlerine dokunmazken, dokunarak dans<br />
etmekten bahsediyoruz...<br />
“Toplumda yaşanan acılar,<br />
benim dansıma da yansır. “<br />
Sanatçı, topluma ışık<br />
tutan, aydınlatan ve<br />
gerçekleri yansıtan bir<br />
kimlik. Dolayısıyla sanatçı<br />
toplumdan beslenir diyebilir<br />
miyiz? Dansı bir mesaj gibi<br />
gördüğünü söyledin, neler<br />
anlatıyorsun/ yansıtıyorsun<br />
dans ederken?<br />
Sanat bana göre, kendini ifade etme<br />
şeklidir. Toplum için, insanlar için, kendin<br />
için vücudunla dile geldiğin haldir.<br />
Toplumsal acılar her zaman beni etkilemiş<br />
ve beslemiştir. Çocuklar özellikle...<br />
Çocukların ölmesi, acı çekmesi beni her<br />
zaman çok üzmüştür. Toplumda yaşanan<br />
acılar, benim dansıma da yansır.<br />
Mesela insanların yolculuğu, hikayeleri<br />
ilgimi çeker. Bu konuda gözlemler<br />
yapıyorum. Yaşayarak, tanıyarak, görmeye<br />
çalışarak anlamak istiyorum. Kendimi de,<br />
parçalarım dediğim insanları da.<br />
“Maskelerle dolaşıyoruz ve<br />
istediğimiz yüzü gösteriyoruz. “<br />
Senin pencerenden nasıl görünüyor dünya ve insanlar?<br />
İnsanlar kendilerini tanımazken, kendi özüne inmezken, kendi açıları kadarını görüyor.<br />
İnsanın önce kendini tanıması ve tamamlaması gerekiyor. Maskelerle dolaşıyoruz ve<br />
istediğimiz yüzümüzü gösteriyoruz. Gece yatarken de yabancılık yaşıyoruz ve hangisi<br />
biziz bilmiyoruz.<br />
Bir serüvenin içindeyiz, hepimizin bir görevi var ve birbirimize ayna tutuyor ve<br />
birbirimize bir şeyler öğretiyoruz. Kimi bu mesajları alabilecek kadar farkında kimi ise<br />
habersiz yaşıyor. Biz çocuklarımıza da kendileri olmayı öğretemiyoruz. Ben bireysel<br />
olarak hayatı yaşamayı öğrendim. Bazen negatif, bazen pozitif hikayelerim oldu ama<br />
hepsinin iyiye götüren bir nedeni olduğunu düşündüm. Çocuklarımızı korumaya çalışıyor<br />
ve bazen kendimize bağımlı yapabiliyoruz. Bu nedenle özgürce dokunamayan, istediğini<br />
yaşayamayan bireyler oluşturuyoruz.<br />
“Herkesin tek bir işi vardır, kendine giden yolu bulmak<br />
“ der Hermen Hesse ... Anlattıkların bana bu sözü<br />
anımsattı. Kendine nasıl yol<br />
alıyorsun, senin yolculuğun<br />
nasıl gelişiyor?<br />
Okuyorum, araştırıyorum, bilgilenmeye<br />
çalışıyorum. Çocuklara da bunu aşılamaya<br />
çalışıyorum. Sevgiyi öğrenmek gerekiyor.<br />
Sevgiyi öğrenene kadar görevimize devam<br />
ediyoruz. Sevgiyi öğrendiğimizde de dünyayı<br />
terkediyoruz.<br />
22 23