01.11.2014 Views

1 - Türk-Alman Biyogaz Projesi

1 - Türk-Alman Biyogaz Projesi

1 - Türk-Alman Biyogaz Projesi

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

<strong>Biyogaz</strong> Kılavuzu – Üretimden kullanıma<br />

sadece bir fermentörde gerçekleşiyorsa, buna uygun<br />

olarak pH alanına uyulması gerekir.<br />

Bir prosesin tek veya çok aşamlı olmasından bağımsız<br />

olarak, sistemin içindeki pH değeri anaerob<br />

bozunma esnasında oluşan alkali ve asitli metabolizma<br />

ürünleri tarafından otomatik olarak ayarlanır.<br />

Bu dengenin ne kadar hassas olduğunu ise aşağıdaki<br />

zincirleme reaksiyon ortaya koymaktadır.<br />

Örneğin prosese çok kısa bir sürede çok fazla organik<br />

malzeme eklendiğinde ya da metan oluşumu<br />

başka bir nedenden ötürü engellendiği takdirde, fermantasyonun<br />

asitli metabolizma ürünleri zenginleşir.<br />

Normal şartlarda pH değeri nötral alandaki karbonat<br />

ve amonyak tarafından ayarlanır. Sistemin tamponlama<br />

kapasitesi dolduğunda, yani çok fazla organik<br />

asit oluştuğunda, sistemin pH değeri düşer.<br />

Bundan dolayı hidrojen sülfürün ve propiyon asidinin<br />

engelleyici etkisi artar, dolayısıyla fermentörün<br />

çok kısa bir sürede “çökmesi” söz konusu olabilir. Öte<br />

yandan organik azot bağlantılarının bozunmasıyla,<br />

suyla birlikte amonyuma dönüşen amonyak serbest<br />

bırakıldığında da pH değeri yükselebilir. Bundan dolayı<br />

amonyağın engelleyici etkisi artar. Proses kontrolü<br />

bakımından pH değerinin ataleti nedeniyle tesis<br />

yönetiminde kullanılamayacağı, ancak yüksek önemi<br />

nedeniyle daima ölçülmesi gerektiği dikkate alınmalıdır.<br />

2.2.4 Besin desteği<br />

Anaerob bozunmada mikroorganizmalar türlerine<br />

özgü olarak makro ve mikro besinlere ve vitaminlere<br />

ihtiyaç duyarlar. Bu bileşenlerin konsantrasyonu ve<br />

bulunabilirlikleri, çeşitli popülasyonların büyüme<br />

hızlarını ve aktivitelerini etkiler. Türlere özgü asgari<br />

ve azami konsantrasyonlar mevcuttur, ancak farklı<br />

kültürlerin çeşitliliği ve kısmen çok belirgin uyum<br />

sağlama yetenekleri nedeniyle bunların tespiti çok<br />

zordur. Kullanılan materyallerden mümkün olduğu<br />

kadar fazla metan üretebilmek için, mikroorganizmaların<br />

optimal besin desteğinin sağlanması gerekir.<br />

Kullanılan materyallerden nihayetinde ne kadar metan<br />

üretileceği, bu maddelerde bulunan protein, yağ<br />

ve karbonhidrat oranları tarafından belirlenir. Bu faktörler,<br />

besin maddelerine olan spesifik ihtiyacı da etkiler<br />

[2-18].<br />

İstikrarlı bir proses işleyişi için makro ve mikro besinler<br />

arasında dengeli bir ilişkiye gerek vardır. Karbondan<br />

sonra en fazla ihtiyaç duyulan besin maddesi<br />

azottur. Bu, metabolizmayı gerçekleştiren enzimlerin<br />

oluşturulmasında kullanılır. Bu yüzden de kullanılan<br />

materyallerin C/N oranı önemlidir. Bu oran fazla yüksekse<br />

(fazla C ve az N), yetersiz metabolizma nedeniyle<br />

mevcut karbon tümüyle dönüştürülemez, bundan<br />

ötürü de mümkün olan azami metan<br />

verimliliğine ulaşılamaz. Aksi durumda da azot fazlalığı<br />

aşırı amonyak (NH 3 ) oluşumuna neden olur, bu<br />

da çok düşük konsantrasyonlarda bile bakterilerin büyümesini<br />

engeller ve hatta bütün mikroorganizma popülasyonunun<br />

tümüyle çökmesine neden olabilir<br />

[2.2]. Bu nedenle iyi işleyen bir proses için C/N oranı<br />

10 ila 30 aralığında bulunmalıdır. Karbonun ve azotun<br />

yanında fosfor ve sülfür de mikro besin maddeleridir.<br />

Sülfür aminoasitlerin bileşenidir, fosfor bağlantıları<br />

ATP (Adenosintrifosfat) ve NADP (Nikotin- amid-<br />

Adenin-Dinükleotidfosfat) enerji taşıyıcıları için gereklidir.<br />

Mikroorganizmaları yeterince besinle destekleyebilmek<br />

için, reaktördeki CNPS oranının 600:15:5:3<br />

olması gerekir [2-14].<br />

Makro besin maddelerinin yanı sıra yeterli miktarda<br />

münferit mikro element varlığı da mikroorganizmalar<br />

açısından hayati önem taşımaktadır. Tarımsal<br />

biyogaz tesislerinin çoğunda mikro besin<br />

maddeleri ihtiyacı genel olarak özellikle hayvan dışkılarının<br />

kullanılmasıyla karşılanmaktadır. Ancak özellikle<br />

enerji bitkilerinin monofermantasyonunda genellikle<br />

mikro element eksikliği ortaya çıkar. Metanojen<br />

arkeler kobalt (Co), nikel (Ni), molibden (Mo) ve Selen<br />

(Se) bazen de kısmen Wolfram (W) elementlerine ihtiyaç<br />

duyarlar. Ni, Co ve Mo, Co faktörlerde madde<br />

alışverişindeki esansiyel reaksiyonların oluşmasına<br />

hizmet ederler [2-15], [2-16]. Bunun ötesinde magnezyum<br />

(Mg), demir (Fe) ve mangan (Mn) da elektron<br />

transferi ve belirli enzimlerin fonksiyonları için gereken<br />

önemli besin maddeleridir.<br />

Bu yüzden reaktörde mikro elementlerin konsantrasyonu<br />

çok önemli bir değerdir. Bu konuyla ilgili<br />

Tablo 2.1: Çeşitli kaynaklarda uygun mikro element<br />

konsantrasyonları<br />

Eser<br />

element<br />

üstünde<br />

[2-18]<br />

Konsantrasyon alanı [mg/l] Mikro element<br />

üstünde<br />

[2-19]<br />

üstünde<br />

[2-16] a<br />

a. <strong>Biyogaz</strong> tesislerinde mutlak asgari konsantrasyon<br />

b. Tavsiye edilen optimal konsantrasyon<br />

üstünde<br />

[2-17] b<br />

Co 0,003-0,06 0,003-10 0,06 0,12<br />

Ni 0,005-0,5 0,005-15 0,006 0,015<br />

Se 0,08 0,08-0,2 0,008 0,018<br />

Mo 0,005-0,05 0,005-0,2 0,05 0,15<br />

Mn Veri yok 0,005-50 0,005-50 Veri yok<br />

Fe 1-10 0,1-10 1-10 Veri yok<br />

24

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!