30.11.2014 Views

İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı 2011 - Orman Genel Müdürlüğü

İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı 2011 - Orman Genel Müdürlüğü

İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı 2011 - Orman Genel Müdürlüğü

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Endüstriyel işlemler sonucunda atmosfere<br />

bırakılan sera gazı emisyonları 1990-2009<br />

döneminde %142 artışla 13,1 Mton’dan 31,7<br />

Mton düzeyine ulaşmıştır (TÜİK, <strong>2011</strong>). Sanayi<br />

sektöründe işlemlerden kaynaklanan emisyonların<br />

başlıca çıkış noktaları, çimento, şeker, gübre,<br />

demir-çelik ve çeşitli kimyasalların üretimi olarak<br />

tanımlanmaktadır.<br />

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından Nisan<br />

<strong>2011</strong>’de yayınlanan 2009 yılı Sera Gazı<br />

Envanteri’ne göre enerji sektörü sera gazı<br />

emisyon toplamı 278,33 Mton CO 2 eşdeğeri<br />

mertebesindedir. Sanayi sektörü, faaliyetleri ile<br />

bu toplam içerisinde “sanayide yakıt yanması”<br />

başlığı altında yaklaşık 55,4 Mton CO 2 eşdeğeri<br />

ile birlikte, elektrik üretiminden son kullanıcı<br />

nedeni ile takribi 45,2 Mton CO 2 eşdeğeri olmak<br />

üzere toplam 100,6 Mton CO 2 eşdeğeri civarında,<br />

ayrıca proses kaynaklı 31,7 Mton CO 2 eşdeğeri<br />

olmak üzere sera gazı emisyonu kaynağı olarak<br />

yer almaktadır. Dolayısıyla, sanayi sektörünün<br />

faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonları<br />

yaklaşık 132,3 Mton CO 2 eşdeğeri ile toplam<br />

sera gazı emisyonunun ortalama %35,8’ini<br />

oluşturmaktadır.<br />

Çelik üretimi iki farklı proses ile<br />

gerçekleştirilmektedir: Entegre çelik tesisleri<br />

(integrated steel plants-ISP) ve elektrik ark<br />

fırınları (EAF). ISP’lerde temel hammaddeler<br />

(demir filizleri, kömür, kireçtaşı vb.) kullanılarak<br />

çelik üretilirken, EAF’larda üretim hurda metal<br />

kullanılarak yapılmaktadır. Türkiye’de, ham çelik<br />

üretimi yapan 26 tesisten, 3’ü entegre tesis, 21’i<br />

elektrik ark fırını ve 2’si de indüksiyon fırınıdır.<br />

Toplam enerji tüketimleri 2009 yılında ortalama<br />

5.130 Mcal/ton çelik olan entegre tesislerin 2015<br />

yılında 4.750 Mcal/ton çelik; toplam elektrik<br />

enerjisi tüketimleri 2009 yılında ortalama 509 kwh/<br />

ton çelik olan elektrik ark fırınlarının 2015 yılında<br />

475 kwh/ton çelik seviyesinde enerji tüketimi<br />

gerçekleştirecekleri beklenmektedir. 2005 yılında<br />

20,9 Mton, 2010 yılında 29,1 Mton civarında<br />

gerçekleşen ham çelik üretiminin, 2013 yılında<br />

37 Mton seviyesine yükselmesi öngörülmektedir<br />

(DÇÜD, <strong>2011</strong>). Demir-çelik sektöründe enerji<br />

kullanımı ile ilgili uluslararası karşılaştırmalar<br />

iyi uygulamalarda ton çelik başına 0,33 TEP<br />

gösterirken, Türkiye’deki tesislerde bu değer ton<br />

çelik başına 0,51 TEP ile ortalamalara yakın bir<br />

mertebe gerçekleştirilmektedir (IEA, 2007).<br />

Türkiye’de, hâlihazırda 48 adet entegre<br />

çimento tesisi ve 19 adet çimento öğütme tesisi<br />

bulunmaktadır. Bu tesislerde 2006 yılı itibariyle<br />

44 Mton olarak gerçekleşen çimento üretim<br />

miktarı, 2009 yılı itibari ile 60 Mton mertebesine<br />

yükselmiştir. Bu sektörde 2020 yılına dek yeni tesis<br />

yatırımları ile mevcut kapasitelerin arttırılacağı<br />

öngörülmektedir. Elektrik İşleri Etüt İdaresi <strong>Genel</strong><br />

Müdürlüğü’nün verdiği bilgilere göre, Türkiye’de<br />

bulunan çimento fabrikalarında ton çimento<br />

başına enerji tüketimi 0,083 ile 0,109 TEP arasında<br />

değişirken; AB’den en iyi uygulamalarda 0,075<br />

TEP civarında gerçekleşmektedir 12 . Diğer ülkeler<br />

ile karşılaştırıldığında, Türkiye çimento sanayisinin<br />

sera gazı verimliliğinin oldukça başarılı yönetildiği<br />

görülmektedir.<br />

Özellikle demir-çelik, çimento ve rafineri<br />

sektöründe sürekli devam eden enerji verimliliği<br />

yatırımları ile önemli mesafeler kaydedilmiştir.<br />

Türkiye’de 45 kâğıt ve karton üretim tesisi<br />

bulunmaktadır. Tesislerin büyük kısmı kâğıt<br />

hamurundan üretim yapmakla birlikte; iki<br />

tesis selülozdan kâğıt elde etmektedir. Sektör,<br />

gerçekleştirilen enerji verimliliği çalışmaları ile<br />

enerji yoğunluğunda AB ortalamasının altında<br />

değerlere ulaşmıştır.<br />

Tekstil sektörü, son yıllarda rekabet gücünü bir<br />

miktar yitirse de, Türkiye'nin ihracatında oldukça<br />

önemli bir paya sahiptir. Tekstil Araştırma Merkezi<br />

tarafından 12 farklı firmada gerçekleştirilen enerji<br />

taramasında dikkate değer kazanım potansiyelleri<br />

tespit edilmiştir (UNDP ve UNIDO, 2010). Tekstil<br />

sektörünün, KOBİ ölçeğinde firmalardan oluşması<br />

ve sektörün finansman ve uzmanlık ihtiyacının<br />

karşılanmasındaki zorluklar, enerji tasarrufu<br />

çalışmalarının yaygınlaşmasının önünde engel<br />

olarak görülmektedir.<br />

Enerji yoğun sektör olarak cam sektöründe,<br />

işletme maliyetinin %15–20 civarında bir kısmını<br />

enerji maliyeti oluşturmaktadır. Türkiye’de<br />

uluslararası rekabet gereklilikleri çerçevesinde<br />

oldukça başarılı çalışmalar yürütülerek, 0,30 TEP/<br />

ton gibi rakip ülkelerin değerlerine yakın tüketim<br />

değerlerine ulaşılmıştır (IEA, 2009).<br />

Seramik sektörü, Avrupa’nın toplam seramik<br />

üretiminin %11’ini oluşturmaktadır. Sanayideki<br />

enerji tüketiminin %1’i seramik sektörüne aittir.<br />

Seramik sektöründe yapılan enerji etütleri<br />

12 EİE tarafından İDEP Projesi kapsamında resmi görüş olarak<br />

paylaşılmıştır.<br />

24

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!