mart-nisan - Örme Sanayicileri Derneği
mart-nisan - Örme Sanayicileri Derneği
mart-nisan - Örme Sanayicileri Derneği
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Mart - Nisan 2010<br />
Hasan GÜLVEREN / Editör<br />
TEKSTİLDE BAHAR HAVASI<br />
Yılın ilk çeyreğinde üretim arttı,<br />
ihracat yükseldi, pamuk ve iplik<br />
fiyatları ise zirvede… 2010’a<br />
umutla girmiştik; beklediğimiz gibi<br />
oldu. Dış talepte yeniden canlanma<br />
başladı. Avrupa’dan sürekli siparişler<br />
geliyor. Özellikle T-shirt siparişleri<br />
örme sektörüne hız kazandırdı. Hemen<br />
hemen süpremde çalışmayan makine<br />
kalmadı. Kış sezonu için de benzer<br />
bir beklenti var. İki, üç iplik, havlu ve<br />
polarda işlerin açılması an meselesi…<br />
Bu güzel gelişmelere rağmen,<br />
nakit akışının hala düzene girmemiş<br />
olması, artan iplik fiyatları keyifleri<br />
kaçırıyor. 6-7 ay vadeli çekler yeniden<br />
dolaşmaya başladı piyasalarda. Pamuk<br />
ise bulunması zor emtia haline geldi.<br />
Dolayısıyla fiyatı arttı…<br />
İplik de doğal olarak zamlandı.<br />
İplik fiyatlarının artması gündemi<br />
meşgul ederken, bir başka tehlike<br />
de zihinleri meşgul ediyor. Şu anda<br />
piyasada pamuk bulmak çok zor. Hele<br />
de kaliteli pamuk bulmak neredeyse<br />
imkânsız. İpliğe aşırı talep olunca,<br />
her türlü kalitede pamuk alınıp ipliğe<br />
dönüştürülüyor!<br />
Bu durum iplikte kalitesiz iplik ve<br />
kumaş riskini beraberinde getiriyor.<br />
Kalitesiz pamuktan kalitesiz iplik,<br />
kalitesiz iplikten kalitesiz kumaş<br />
örülünce, bu kumaştan da kaliteli bir<br />
T-shirt örülmesini<br />
beklemek saflık<br />
olacaktır.<br />
Konfeksiyon<br />
sektörünün<br />
önünde ciddi bir<br />
imaj kaybı sorunu<br />
var. Henüz bu<br />
konuda ciddi tartışmalar ortada yok<br />
ancak yakın bir zamanda bunların<br />
işaretlerini görmeye başlamamız an<br />
meselesi. Pamuk konusu gündemde<br />
olunca, biz de bu konuyu masaya<br />
yatırdık ve bu yöndeki haberlere<br />
ağırlık verdik. Geçmiş günlerini arayan<br />
Türkiye, pamukta stratejik adımlar atma<br />
çabasında. Bunun için Ulusal Pamuk<br />
Konseyi Adana’da bir toplantı tertipledi.<br />
Toplantının ana gündeminde pamuk<br />
rekoltesini artıracak stratejiler vardı.<br />
Dergimizde yer verdiğimiz konulardan<br />
bir diğer de; örmeciler sanayi sitesinin<br />
kurulması konusu. Bu haberimizde,<br />
ÖRSAD’ın kurucularından sayın Şinasi<br />
Parlak’ın konuyla ilgili görüşlerini<br />
okuyabilirsiniz. Mart-Nisan sayımızda<br />
ayrıca, tekstil ve hazır giyimde başarılı<br />
ihracatçılara verilen plaketler ilgili<br />
haberlerimizi de bulabilirsiniz. Teksti<br />
kategorisinde derneğimiz üyesi Gülle<br />
Tekstil örme dalında yüz akımız oldu.<br />
Gülle gibi, Işıl Tekstil, Teksfil <strong>Örme</strong>,<br />
Kerim <strong>Örme</strong> ve SMS altın plaketle<br />
onurlandırıldılar. Ayrıntılı listesi<br />
haberimizde bulabilirsiniz.<br />
Bu sayımızda ayrıca tekstil<br />
ihracatının son üç aylık seyrini ayrıntılı<br />
ve rakamlarla desteklenmiş şekilde<br />
okuyabileceksiniz. İTKİB’in hazırladığı<br />
raporda hangi ülkelere hangi ürünlerin<br />
ihracatının yapıldığını, ürün bazında<br />
performansların ne olduğunu bu<br />
haberimizden okuyabilirsiniz.<br />
<strong>Örme</strong> kumaş sektörünün dünü ve<br />
bugününü anlatan kısa analizimiz de bu<br />
sayımızın haberleri arasında bulunuyor.<br />
Sizleri sayımızla baş başa bırakırken bir<br />
de hatırlatma yapmak istiyorum:<br />
Hatırlatma: Değerli okuyucularımız, ÖRSAD<br />
ve ÖRME DÜNYASI dergisi olarak 22 Nisan’da<br />
Tüyap’ta yapılacak konfeksiyon makineleri<br />
fuarında ve 15 Mayıs’ta başlayacak olan Hightex<br />
Tekstil ve Örgü teknolojileri fuarında olacağız.<br />
Tüm okuyucularımız standımızda görmekten<br />
mutluluk duyacağız.<br />
2<br />
ÖRME DÜNYASI<br />
ÖRME SANAYİCİLERİ DERNEĞİ<br />
Adına<br />
İmtiyaz Sahibi<br />
Fikri KURT<br />
fikrikurt@orsad.org.tr<br />
Editör<br />
Hasan Gülveren<br />
orsad@orsad.org.tr<br />
Yayın Kurulu<br />
Fikri KURT<br />
S. Murat ÇETİN<br />
İlkan KUL<br />
Hikmet GÜLLE<br />
Mehmet ZENGİN<br />
Rahim İNAN<br />
Fuat YILMAZ<br />
Hasan GÜVEN<br />
Şinasi PARLAK<br />
Oğuz SATICI<br />
Danışma Kurulu<br />
Prof. Dr. Işık TARAKÇIOĞLU<br />
Prof. Dr. Bülent ÖZİPEK<br />
Prof. Dr. Arzu MARMARALI<br />
Prof. Dr. Faruk BOZDOĞAN<br />
Prof. Dr. Hüseyin KADOĞLU<br />
Prof. Dr. Arif KURBAK<br />
Prof. Dr. Cevza CANDAN<br />
Doç. Dr. Erkan İŞGÖREN<br />
Doç. Dr. Fatma ÇEKEN<br />
Grafik Tasarım<br />
Vitamin Ajans İnanç AKBULAK<br />
www.vitamindizayn.com<br />
Tel: 0212 637 59 59<br />
Baskı<br />
Şan Ofset<br />
Yönetim Adresi<br />
Fatih Cad. Akasya Sok. Dirican İş<br />
Merkezi No: 7/33 Kat: 3<br />
Merter - Güngören/İSTANBUL<br />
Tel: (0212) 637 68 05 - 06<br />
Faks: (0212) 637 68 07<br />
www.orsad.org.tr<br />
e-mail:orsad@orsad.org.tr<br />
Dergimiz iki ayda bir<br />
yayınlanmaktadır. <strong>Örme</strong> Dünyası,<br />
basın yayın ahlak ilkelerine uymaya<br />
söz vermiştir. Yazılardaki tüm<br />
görüşlerin sorumluluğu yazarlara<br />
aittir. İzin alınmadan yazı ve resim<br />
alıntısı yapılamaz.
İÇİNDEKİLER<br />
KISA HABERLER<br />
6<br />
18<br />
HİKMET<br />
TANRIVERDİ<br />
YENİDEN BAŞKAN<br />
Toplam 417 üyenin katıldığı seçimlerde<br />
Hikmet Tanrıverdi ikinci kez başkan<br />
seçildi.<br />
Teşekkür konuşması yapan Tanrıverdi,<br />
2023’te 60 milyar dolarlık hazır giyim<br />
ihracatı hedeflediklerini söyledi.<br />
20<br />
TEKSTİL İHRACATÇILARI<br />
BİR KEZ DAHA İSMAİL<br />
GÜLLE DEDİ<br />
6 yıldır İTHİB’in başkanlığını yürüten<br />
İsmail Gülle bir kez daha başkanlığa<br />
seçildi. Hazim Sesli ve İsmail Gülle grubu<br />
arasında kıyasıya geçen seçimde Gülle<br />
16 oy farkla yeniden başkan seçildi.<br />
22<br />
CPI İLE MODANIN KALBİ<br />
İSTANBUL’DA ATACAK<br />
Türkiye’yi İstanbul Fashion Week (IFW)<br />
ile dünya moda haftaları takvimine sokan<br />
İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon<br />
İhracatçı Birlikleri (İHKİB), bu sürece<br />
büyükdestek verecek önemli bir projeye<br />
daha imza attı.<br />
24<br />
NİHAYET HATADAN<br />
DÖNÜLDÜ<br />
7 Mart 2010 tarihli, 27514 sayılı<br />
Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik<br />
değişikliği ile tekstil ve konfeksiyon<br />
sektörleri ağır ve tehlikeli işler<br />
statüsünden çıkarıldı.<br />
TEKSTİLİN YILDIZLARI BELLİ OLDU<br />
İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği’nce<br />
düzenlenen “2009 yılının En Başarılı Tekstil İhracatçıları<br />
Ödül Töreni”nde, 1 milyon doların üzerinde ihracat yapan<br />
firmalara plaket ve başarı sertifikası verildi.<br />
HAZIR GİYİMİN<br />
İHRACAT ŞAMPİYONLARI BELLİ OLDU<br />
2009’da üretim ve ihracatta gösterdikleri yüksek<br />
performansla ülke ekonomisine büyük katkı sağlayan hazır<br />
giyim ve konfeksiyon firmalarına 10 Mart Çarşamba günü<br />
Yenibosna’daki Dış Ticaret Kompleksi’nde düzenlenen<br />
törenle plaket verildi.<br />
ORİZİO’DAN ELEKTRONİK JAKARLI<br />
HAVLU MAKİNESİ<br />
Tek silindirli JSVE isimli bu model, jakarlı kumaşları<br />
çok çeşitli efektler vererek kolaylıkla örebiliyor ve üstelik üç<br />
boyutlu görünüm de sağlıyor.<br />
ÖRMECİLER SANAYİ SİTESİ İSTİYOR<br />
Şehrin içine hapsolmuş örmeciler de, örmecilere<br />
iplik tedarik eden firmalar da imalathanelerin<br />
taşınmasından yana. Yerel yöneticiler ve Sanayi ve Ticaret<br />
Bakanlığı destek vermesi halinde bu önemli sorun kökten<br />
çözülebilir.<br />
PAMUKTA İSTİKBAL ARAYIŞI<br />
Ulusal Pamuk Konseyi tarafından “Pamukta İstikbal<br />
Arayışı” başlığı altında Hiltonsa Oteli’nde düzenlenen<br />
1.Ulusal Pamuk Zirvesi, kaybolan umutları yeniden yeşertti.<br />
PAMUK VE PAMUK İPLİĞİ FİYATLARI<br />
NEREYE GİDİYOR<br />
26<br />
30<br />
34<br />
36<br />
40<br />
44<br />
REKLAM İNDEKSİ<br />
DALKIRAN MAKİNE ÖN. KAPAK<br />
HERBOY ÖRME ÖN KAPAK İÇİ<br />
HATFİL 1<br />
MEMMINGER 5<br />
CREORA 7<br />
LEYBA 9<br />
BAMEN İPLİK 11<br />
GÖNGÖREN 13<br />
TOTAL 15<br />
ALBAYRAKLAR 17<br />
GROZ BECKERT 19<br />
KLUBER 21<br />
TANBOOCEL 25<br />
PILOTELLİ 28-29<br />
OROZIO 32-33<br />
SANTEKS-BOOSAN 35<br />
KERN LIEBERS 39<br />
ER-TEKS 42-43<br />
MTM İPLİK 47<br />
RETAŞ-NAMSEO 49<br />
GEMSAN 52-53<br />
CENGİZ TEKSTİL 55<br />
DALKIRAN MAKİNE 67<br />
BENTEKS 73<br />
VİTAMİN 75<br />
SAFİR RESIDENCE 78-79<br />
ABA TEKSTİL 80<br />
ÖRTEKS<br />
ARKA K. İÇİ<br />
COTTON USA ARKA KAPAK<br />
3
ÖRME DÜNYASI I BASYAZI<br />
Mart - Nisan 2010<br />
FİKRİ KURT<br />
İPLİKÇİLERİMİZDEN<br />
FEDAKÂRLIK BEKLİYORUZ<br />
Değerli meslektaşlarım, tekstil ve<br />
hazır giyim sektörleri için iyi bir<br />
dönemdeyiz. Yurtdışından gelen<br />
siparişlerle hem üretim kapasitelerimiz<br />
hem de ihracat satışlarımız arttı. Bu<br />
sevindirici gelişme, yüzleri güldürüyor.<br />
Ancak can sıkıcı gelişmeler de yok<br />
değil. İşlerin rayına girdiği bir dönemde<br />
ortaya pamuk ve iplik fiyatlarında<br />
görülen hızlı yükselişler sorunu çıktı.<br />
İplik fiyatları son 10 yılın rekorunu kırdı<br />
ve 30/1 pamuk ipliği 6.6 TL’ye kadar<br />
yükseldi!.<br />
Değerli arkadaşlar, rekabet gücü<br />
bakımından ülkemiz çok önde<br />
bir ülke değil maalesef. Birçok<br />
kalemde maliyetlerimiz hala yüksek.<br />
Buna rağmen dünya pazarlarında<br />
rakiplerimizle yarışıyor, satışlarımızı<br />
artırmaya çalışıyoruz.<br />
Özellikle, geçen yılı büyük bir<br />
kayıpla tamamlayan ülkemiz, bu<br />
yıl Avrupa’dan gelen siparişlerle<br />
biraz olsun nefes almaya başladı.<br />
İhracatımız gerek tekstilde olsun<br />
gerekse konfeksiyonda olsun önemli<br />
oranda arttı. İTKİB kayıtlarına göre, 1<br />
Ocak-1 Nisan tarihleri arasında tekstil<br />
ihracatımız yaklaşık %28, konfeksiyon<br />
ihracatımız ise %15.5 arttı. Buraya<br />
kadar her şey güzel ancak bu güzel<br />
ortama gölge düşürecek gelişmeler<br />
de oluyor. Pamuk fiyatlarının artması<br />
ve buna bağlı olarak iplik fiyatlarının<br />
hızla yukarı çıkması önemli bir sorun<br />
olarak karşımıza çıkıyor. Şu anda<br />
gündemin ana konularından biri budur.<br />
Her gün hem konfeksiyonculardan<br />
hem de örmeci meslektaşlarımdan<br />
iplik zamları ile ilgili şikâyet telefonları<br />
alıyorum: “Başkanım, ipliğe bugün de<br />
zam geldi, 30/1 pamuk ipliğinin fiyatı 6.6<br />
TL oldu, ne yapacağız, iplik bulmakta<br />
da zorlanıyoruz. Aman bir şeyler<br />
yapın…” diyenler oldu. Konfeksiyoncu<br />
karlarının zamlarla uçup gittiğinden,<br />
fiyat vermeyi güçleştirmesinden şikâyet<br />
ediyor. <strong>Örme</strong>ci; konfeksiyoncunun<br />
kazanamamasından dolayı, bir<br />
süre sonra kendisine batak olarak<br />
dönemsinden korkuyor. Yani herkes bu<br />
durumdan şikayetçi<br />
Değerli meslektaşlarım, tekstilde<br />
faaliyet gösteren herkesin şu<br />
yakaladığımız rüzgârı değerlendirme<br />
döneminde fedakârlık yapması<br />
gerektiğini düşünüyorum. İplikçi de,<br />
örmeci de, konfeksiyoncu da fedakârlık<br />
yapmalı. Hem ülkemizin hem de<br />
sektörün geleceği için önemli bu.<br />
İplikçi arkadaşlarımıza sesleniyorum:<br />
Pamuk tüm dünyada artıyor. Bu nedenle<br />
de iplik zamlanıyor. Bunun bilincindeyiz<br />
ama lütfen zamları dünya ortalamasının<br />
üzerinde yapmayınız. Bakın, ülkemizin<br />
bir bölgesinde, hem de teşviğin<br />
olmadığı bir yerde faaliyet gösteren<br />
iplikçilerin fiyatları, teşvik bölgesinde<br />
olan iplikçilerin vermiş olduğu fiyatların<br />
altında kalıyor! Fiyatı düşük olan “bu<br />
rakamla kazanıyorum” diyor, diğeri<br />
ise “bu fiyat ancak kurtarıyor” diyor.<br />
Kim haklı bu durumda Ülkemiz<br />
için, sektörümüzün geleceği için iplik<br />
tedarikçilerimizden rica ediyoruz;<br />
4<br />
fiyat politikalarınızı ülkemizi, tekstil<br />
sektörümüzü düşünerek belirleyiniz.<br />
Unutmayınız ki, biz olmazsak sizler kime<br />
iplik satacaksınız. Birbirimize muhtacız.<br />
Bunu lütfen akıldan çıkarmayalım.<br />
Değerli meslektaşlarım, pamuk<br />
ipliğine yaklaşık iki yıldır 1.03 dolarlık bir<br />
koruma vergisi uygulanıyor. 14 Temmuz<br />
2011’de son bulacak bu uygulama,<br />
yerli iplik sektörümüzü korumak için<br />
alındı ancak şu anda yerli konfeksiyon<br />
sektörümüzü olumsuz etkiliyor.<br />
Milyonlarca kişiye istihdam yaratan<br />
bu sektör bugün rekabet gücünü iplik<br />
zamları nedeniyle giderek kaybediyor.<br />
Bu tarihe kadar yapacak fazla bir<br />
şeyimiz yok. Bekleyip ithalatın önünün<br />
açılmasını bekleyeceğiz. Umuyoruz<br />
ki, ithalatın serbest kalmasıyla iplikte<br />
yaşanan bu fiyat artışları, rekabet ortamı<br />
sayesinde rayına girecek ve bizler de<br />
rahatlayacağız.<br />
Bu yazımda değinmek istediğim bir<br />
diğer konu da; biz örmecileri yakından<br />
ilgilendiren ÖRMECİLER SANAYİ<br />
SİTESİ konusudur. Bu konu 10 yıldır<br />
gündemimizde ama bugüne kadar<br />
hiç yol alamadık. Gerek işlerimizin<br />
yoğunluğu, gerekse de son üç beş<br />
yıldır yaşanan olumsuz piyasa koşulları<br />
nedeniyle kimse bu konu üzerine<br />
gidemedi; dolayısıyla, sürüncemede
kaldı. Ama artık yumurta kapıya dayandı<br />
değerli meslektaşlarım. Sektörümüzün<br />
artık dağınıklıktan kurtulup, altyapısı<br />
hazır, modern üretim tesislerine<br />
taşınmasının vakti geldi. Sektörümüz<br />
büyük bir sektör ama kendisine layık bir<br />
altyapısı bulunmuyor. Binlerce işletme<br />
büyük şehirlerimizde semtlere gelişi<br />
güzel dağılmış konumda. Güngören’de,<br />
Merter’de, Bayrampaşa’da, Bağcılar’da,<br />
Güneşli’de, Esenyurt’ta, Avcılar’da,<br />
trafiğin keşmekeşinde, uygun olmayan<br />
üretim koşullarında faaliyetine devam<br />
ediyor.<br />
Değerli arkadaşlarım, İstanbul kültür<br />
başkenti oluyor. Artık kentimizin,<br />
semtlerinde imalat yapan tesisleri<br />
barındırması mümkün değil. 5 yıl<br />
içinde birçok imalatçı sektörün şehrin<br />
dışına çıkması kaçınılmaz görünüyor.<br />
Bu duruma hepimizin hazırlıklı olması<br />
lazım. ÖRSAD olarak bu gerçeği<br />
görüyor, bu amaçla adımlar atıyoruz.<br />
Yerel yetkilerle, hükümet yetkilileriyle<br />
görüşerek sektörümüze modern bir<br />
üretim merkezine kavuşturmak için<br />
kolları sıvadık. İşimiz zor ama artık<br />
vakti geldi. Hedefimiz; örmecilerin bir<br />
arada olacağı, iplikçilerin, yedek parça<br />
tedarikçilerinin iç içe olabileceği bir<br />
sanayi sitesinin kurulması.<br />
Bu amaçla dernek olarak ilk<br />
adımımız bir anket çalışması<br />
başlatmak oldu. Tüm üyelerimize<br />
sanayi sitesinin kurulması<br />
konusuna nasıl baktıklarını, katılıp<br />
katılamayacaklarını sorduk. Yanıt<br />
veren 56 firmanın 54’ü “evet” dedi.<br />
Bu yanıt iyi bir moral kaynağı oldu<br />
bizler için. Artık hep beraber bu önemli<br />
sorunumuzu çözmek için çalışacağız.<br />
Bizler dernek olarak yaptığımız<br />
çalışmaları ve gelişmeleri sizlerle en<br />
kısa zamanda paylaşmayı umuyoruz.<br />
Gerekirse bir toplantı yapıp bu konuyu<br />
ayrıntılı şekilde tartışabiliriz. Sizlerden<br />
ricamız, konuya sahip çıkmanız ve<br />
katkılarınızı sunmanızdır.<br />
Hepinize saygılar sunar, işlerinizde<br />
başarılar dilerim.
ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Mart - Nisan 2010<br />
Afrika’da<br />
pamuk üretimi azalıyor<br />
Kısa haberler<br />
Afrika genelinde son beş yılda pamuk üretimi % 42<br />
oranında azalarak 2009 yılı itibariyle 1.17 milyon ton’a<br />
geriledi. Afrika Pamuk Konseyi (ACA) başkanı Bachir<br />
Diop pamuk için bir marshall planına ihtiyaç olduğunu dile<br />
getirerek AB ve ABD’nin kendi üreticilerine verdikleri pamuk<br />
subvansiyonlarından artık vazgeçmeleri gerektiğini dile<br />
getirdi.<br />
Çin’in pamuk ithalatı<br />
3 kat arttı<br />
Çin Tarım Bakanlığı verilerine göre, Ocak ayında pamuk<br />
ithalatı üç kat artarak 329.000 tona yükseldi. Ocak ayında<br />
pamuk ithalatı değer bazında % 386,6 artarak 5.630 milyon<br />
$’a ulaşırken ihracat % 77,5’lik gerilemeyle 357 bin $’a<br />
olarak gerçekleşti.<br />
Pamuk ihracatında ABD ve Hindistan % 62’lik paya sahip<br />
olurken bir önceki yılın aynı dönemine göre bu ülkelerin<br />
Çin’in pamuk ihracatı içindeki paylarında 14 puanlık bir<br />
azalma görüldü. Kaynak: İTKİB<br />
Bilim yeni sentetik elyaf<br />
üretmenin yollarını arıyor<br />
Örümcek ağı ve ipek, materyal olarak bilinmelerine rağmen,<br />
son zamanlarda teknolojik araştırmaların yeni konusu olarak<br />
dikkat çekiyorlar.<br />
Massachusette Teknoloji Enstitüsü (MIT) bilim adamları,<br />
bu liflerin özelliklerini geliştirerek yeni sentetik materyal<br />
yaratma konusundaki araştırmalarına yoğunluk veriyorlar.<br />
Sivil ve Çevre Mühendisliği Bölümü’nde oluşturulan bir ekip,<br />
bu materyallerin temel özelliklerini ve eksikliklerini belirmeye<br />
çalışıyor. Çalışmalarında bilgisayar modellemelerinden<br />
yararlanan ekip, örneğin ipeğin sadece molekül yapısını<br />
değil, bu moleküllerin nasıl hareket ettiğini, birbirleriyle olan<br />
ilişkilerini ve belirgin mekanik özelliklerini analiz ediyor.<br />
Enstitü, yapılan çalışmaların ilerde bitkisel lifler veya çeşitli<br />
biyolojik lifler üzerinde de kullanılabileceğini ve dolayısıyla,<br />
uzun vadede, çok çeşitli fonksiyonel özelliklere sahip<br />
materyallerin elde edilebileceğini ifade ediyor. Kaynak: İTKİB<br />
6
ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Mart - Nisan 2010<br />
Tommy Hilfiger,<br />
Calvin Klein ailesine katıldı<br />
Türkiye’de<br />
tekstil bitmez!<br />
Mayıs 2006’da 1,2 milyar euro’ya satın<br />
aldıktan sonra 400 milyon euro’dan<br />
fazla yatırım yaparak çalışan sayısını<br />
1000’in üzerine ve 574 olan mağaza<br />
sayısını bin 2’ye çıkarmıştı.<br />
Calvin Klein markasının sahibi ve New<br />
York giysi perakendecisi Phillips-Van<br />
Heusen, Tommy Hilfiger’ı satın alarak<br />
4,6 milyar dolar gelirle dünyanın en<br />
büyük giysi şirketlerinden biri oluyor.<br />
Anlaşmaya göre, Phillips-Van Heusen,<br />
2,6 milyar doları nakit ve 379,9 milyon<br />
doları hisse olarak ödeyecek ve<br />
ayrıca 137,6 milyon dolar tutarındaki<br />
borcu üstlenecek. Apax Partners<br />
başkanlığındaki grup Tommy Hilfiger’ı<br />
Bünyesinde Calvin Klein, Van Huesen,<br />
Arrow, IZOD ve Bass gibi markaları<br />
bulunduran Phillips-Van Heusen’in Üst<br />
Yöneticisi ve Başkanı Emanuel Chirico,<br />
Tommy Hilfiger’ı satın almalarının bazı<br />
markalarının uluslararası pazarlara<br />
açılmasına yardımcı olacağını<br />
umduğunu söyledi.<br />
Tommy Hilfiger’ın Üst Yöneticisi Fred<br />
Gehring bu görevine devam edecek ve<br />
aynı zamanda Phillips-Van Heusen’s<br />
uluslararası operasyonlarının üst<br />
yöneticisi ile yönetim kurulu üyesi olacak.<br />
Dagi, yeni koleksiyonuyla iddialı<br />
İç giyim markası Dagi, 2010 ilkbaharyaz<br />
gecelik-pijama ve spor giyim<br />
koleksiyonunu müşterilerinin beğenisine<br />
sundu.<br />
Kırmızı, tozpembe, fuşya, lila, su<br />
yeşili, ekru ve siyah reklerin ön plana<br />
çıktığı koleksiyonda ekose, pötikare,<br />
milföy çiçek desenleri kadının romantik<br />
yüzünü, sevimli karakterli baskılar ise<br />
gençlik enerjisini yansıtıyor. Her zaman<br />
kaliteli kumaşlarla ön plana çıkan,<br />
tüketicisinin rahatlığını ve şıklığını<br />
düşünen Dagi; pamuk modal, penye<br />
süprem, wal, poplin gibi kumaşlarla bu<br />
sezon yine iddiasını sürdürüyor<br />
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı<br />
Murat Yalçıntaş, Türkiye’de ‘tekstil<br />
sektörü bitti’ diyenlere inanmadığını, bu<br />
sektörün bitmeyeceğini ifade ederek,<br />
‘’Türkiye’nin artık bu sektörde takipçi<br />
değil, öncü konumuna geçmesi ve<br />
moda belirleyicisi olması gerekir’’ dedi.<br />
İTO Hazır Giyim Meslek Komitesinin,<br />
Odanın Meclis Salonunda düzenlediği<br />
‘’Hazır Giyimde Moda Perspektifi’’<br />
konulu toplantıda konuşan Yalçıntaş,<br />
Türkiye’nin tekstil ve hazır giyim<br />
sektörünün dünya yıldızları arasına<br />
girmeye aday olduğunu söyledi.<br />
Türkiye’nin dünya hazır giyiminde<br />
önemli bir noktada olduğunu da ifade<br />
eden Yalçıntaş, ‘’Türkiye’de ‘tekstil<br />
sektörü bitti’ diyenlere inanmıyorum.<br />
Bu sektör bitmez. Türkiye’nin artık bu<br />
sektörde takipçi değil, öncü konumuna<br />
geçmesi ve moda belirleyicisi olması<br />
gerekir’’ dedi.<br />
Yalçıntaş, bu sektörde ciddi bir<br />
potansiyel ve bilgi birikimi olduğuna<br />
da dikkati çekerek, sektörün global<br />
bir oyuncu olabilmesi için Türkiye’nin<br />
imajının da belli bir noktaya gelmesi<br />
gerektiğine vurgu yaptı.<br />
Mango’dan<br />
defile<br />
Ünlü İspanyol moda markası MANGO,<br />
2010 İlkbahar - Yaz Koleksiyonu’nu<br />
Swissotel the Bosphorus’da düzenlediği<br />
defile ile tanıttı.<br />
Her sezon düzenlediği yeni koleksiyon<br />
defileleri ile dikkatleri üzerine toplayan<br />
MANGO’nun “Pure Light” adı verilen 2010<br />
8<br />
İlkbahar -Yaz Koleksiyonu büyük beğeni<br />
topladı. Koreografisini Öner Evez’in<br />
üstlendiği defilede aralarında Demet<br />
Şener, Hande Subaşı, Özge Ulusoy,<br />
Ece Sükan, Selda Car gibi isimlerin<br />
de bulunduğu 30’a yakın ünlü manken<br />
MANGO podyumunda “Pure Light”<br />
koleksiyonunu tanıttı.
ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Mart - Nisan 2010<br />
Şankaya: “Tekstilin geleceği parlak”<br />
Yeşim Tekstil’in CEO’su Şenol<br />
Şankaya, tekstil sektöründe 5 yıl içinde<br />
yeniden büyük bir patlama olmasını<br />
beklediğini açıkladı.<br />
Türkiye’nin bölgesindeki tek ve en<br />
önemli üretici olduğunu belirten Yeşim<br />
Tekstil CEO’su Şahinkaya, “Gerçekçi<br />
kur politikası ve 10 yıla uzatılan<br />
Yeşim’den doğaya dost markalar<br />
Türkiye`nin geri dönüşümlü pamuklu<br />
kumaş üreten ilk firmalarından biri olan<br />
Yeşim Tekstil,`e-fabric` adı altında<br />
ürettiği doğa dostu geri dönüşümlü<br />
ve organik kumaşlarına patent aldı.<br />
Firmanın geçtiğimiz yıl yaptığı başvuru<br />
olumlu sonuçlanarak “Yeşim Recycle”<br />
ve “Yeşim Organic” markaları, 2010<br />
yılından itibaren Yeşim Tekstil adına<br />
resmi olarak tescillendi.<br />
Yaklaşık on yıldır doğa dostu<br />
kumaşların üretimini hızlandıran firma<br />
geri dönüşümlü ve organik pamuktan,<br />
bambudan yapılan kumaşların yanısıra<br />
geçtiğimiz aylarda deri görünümlü<br />
kumaşlar da üreterek yeşil bir dünya<br />
Pakistanlı tekstilcilerden pamuk<br />
ipliği protestosu<br />
Tüm Pakistan Tekstil Fabrikaları Birliği<br />
(APTMA), pamuk ipliği ihracatına yönelik<br />
kısıtlamaları protesto etmek amacıyla<br />
18 Mart tarihinde ulusal çapta bir grev<br />
düzenledi. Yaklaşık 350 iplik eğirme<br />
fabrikasının tüm gün boyunca kapalı<br />
teşviklerle Türkiye’nin bölgesindeki<br />
tek üretici olabilir. Bu durumda tekstil<br />
3-5 yıl içinde yeni bir patlama yapacak<br />
potansiyele sahip” dedi.<br />
Sektörün en büyük sorununun düşük<br />
kur olduğunu ve ihracatçıya gerçekçi<br />
bir kur politikası sunulması gerektiğini<br />
belirten Şankaya, 5084 sayılı yasa ile<br />
teşviklerin 10 yıla uzatılması ve Doğu’ya<br />
da getirilmesinin önemine değinerek,<br />
“Böyle olursa her şirket önünü görür<br />
ve Doğu’ya yatırım yapar. Şu anki<br />
avantajlarımızın yanında istediğimiz<br />
teşvik sistemi de getirildiğinde rahatlıkla<br />
söyleyebilirim ki Türkiye içinde<br />
bulunduğu bölgenin tek üretici ülkesi<br />
olur” diye konuştu.<br />
ve sürdürülebilir bir yaşam için doğaya<br />
dost ürünler portföyünü genişletmişti.<br />
Yeşim Tekstil CEO’su Şenol Şankaya,<br />
üretimin her aşamasında doğayı<br />
korumaya özen gösterdiklerini<br />
vurgulayarak, doğaya dost çalışmaları<br />
dünyada yeni bir akım olan “Green<br />
Factory” kapsamında yaptıklarını<br />
söyledi. Sürdürülebilir bir yaşam<br />
için organik ürünlerin yanı sıra,<br />
geri dönüşümlü ürünlere de ağırlık<br />
verdiklerini anlatan Şankaya, bu<br />
doğrultuda “Yeşim Recycle” ve “Yeşim<br />
Organik” markalarını yarattıklarını<br />
anlattı<br />
kaldığı ve 200.000’den fazla tekstil<br />
işçisinin sanayi bölgelerinde yürüyüş<br />
düzenlediği grevin tekstil ve hazır giyim<br />
ihracatına maliyeti 20 milyon dolar olarak<br />
tahmin ediliyor. KAYNAK: İTKİB<br />
Yeşim Tekstil’e<br />
ödül<br />
Bursa İş Kadınları ve Yöneticileri<br />
<strong>Derneği</strong> (BUİKAD), “Kadın İstihdamına<br />
En Değer Veren Firma” kategorisinde<br />
ödüle Yeşim Tekstil’i layık gördü.Yeşim<br />
Tekstil’in ödülünü firmayı temsilen<br />
törene katılan Kurumsal İletişim Müdürü<br />
Dilek Cesur aldı. Yeşim Tekstil bu ödüle<br />
çalışanlarının %55’ini bayan çalışanların<br />
oluşturması, bünyesinde kreşin olması<br />
ve kadına yönelik birçok sosyal aktivite<br />
yapılması sebebiyle layık görüldü.<br />
Çin’in pamuk<br />
ithalatı artıyor<br />
Çin Gümrükler Genel İdaresi<br />
istatistiklerine göre, 2009 Aralık ayında<br />
%39 ve yıllık bazda %286 gibi önemli<br />
oranlarda yükselişler kaydeden ham<br />
pamuk ithalatı, 2010 Ocak ayında da<br />
yükseliş eğilimine devam etti ve miktar<br />
bazında 301.000 ton, değer bazında<br />
ise 512 milyon ABD Doları olarak<br />
kaydedildi.<br />
Hindistan’dan yapılan yaklaşık %60<br />
oranında yükselirken, ABD’den<br />
yapılan ithalat nispeten sabit seyretti.<br />
Ocak ayında Çin’in Hindistan’dan<br />
ham pamuk ithalatı toplam pamuk<br />
ithalatının %57,1’ini temsil ederken,<br />
miktar bazında 172.000 ton seviyesinde<br />
gerçekleşti.<br />
Bu dönemde ABD’den yapılan ithalat<br />
%16,9, Özbekistan’dan yapılan ithalat<br />
%11,1 ve Avustralya’dan yapılan ithalat<br />
ise %2,1 yükseldi. Kaynak: İTKİB<br />
10
ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Mart - Nisan 2010<br />
Tekstilin önemi dünyada yeniden artıyor<br />
Son dönemde yapılan öngörülerde,<br />
tekstil ve hazır giyim ihracatçıları<br />
için yükselen ekonomilerin öneminin<br />
arttığı vurgulanıyor. Uluslararası Para<br />
Fonu (IMF) tarafından G-20 ülkeleri<br />
hakkında hazırlanan rapora göre,<br />
küresel ekonomik iyileşme, yükselen<br />
ekonomilerdeki güçlü ekonomik<br />
büyüme sayesinde tahmin edilenden<br />
daha hızlı gerçekleşti. Özellikle Çin ve<br />
Hindistan gibi ülkelerdeki orta sınıfın<br />
büyümesi, yüksek fiyatlı hazır giyim<br />
satışları açısından önemli bir potansiyel<br />
olarak ortaya çıktı. Dolayısıyla, dünya<br />
hazır giyim üretiminin 2010 yılında %3,9<br />
genişleyeceği tahmin ediliyor.<br />
IMF, Çin’in %10, Hindistan’ın<br />
%7,7, Endonezya’nın %5,5 ve<br />
Brezilya’nın %4,7 oranlarında büyüme<br />
kaydedeceğini öngörüyor. Ancak,<br />
gelişmiş ülkelerin toplamda %2,1,<br />
ABD’nin %2,7 ve Euro bölgesinin ise<br />
sadece %1 büyüyeceği tahmin ediliyor.<br />
Uzmanlar, hazır giyim ürünlerine<br />
yönelik talebin küresel daralmadan<br />
otomobil gibi diğer tüketici ürünlerine<br />
göre daha az etkilendiğini ifade ediyor.<br />
Ancak, zengin ekonomilerde yüksek<br />
fiyatlı hazır giyim pazarının yavaş bir<br />
iyileşme göstermesi siz konusu olabilir.<br />
Kaynak: İTKİB<br />
Türk pamuğu GDO’suzdur (GMO Free)<br />
verilmeli. Bu açıdan değerlendirildiğinde<br />
ülkemizde gerçekleştirilen GDO’suz<br />
pamuk üretimi hem pamukçuluğumuz<br />
hem de tekstil-konfeksiyon sektörü için<br />
bir fırsat oluşturuyor” diye konuştu.<br />
İTB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı<br />
ve UPK Başkanı Barış Kocagöz<br />
ise uygulama ile dünya liginde fark<br />
yaratılacağını dile getirerek “Bu nedenle<br />
lif pamukta bugün başlattığımız ‘Kalite<br />
Kimlik Adımı’nı Türk tekstil sektörünün<br />
nihai ürünlerine taşımak için tekstil<br />
sektörüne de ‘Elinizdeki bu avantajı<br />
ürünlerinize taşıyın’ önerisini yapıyoruz”<br />
diye konuştu.<br />
Türkiye’de üretilen pamuk, katma<br />
değerini yükseltmesi ve dünya<br />
pazarlarında rekabet avantajı<br />
sağlaması için “GDO içermez” (genetiği<br />
değiştirilmiş organizmalar) logosuyla<br />
pazara sunulacak.<br />
Hazırlanan logo İzmir Ticaret Borsası<br />
(İTB) ve Ulusal Pamuk Konseyi (UPK)<br />
tarafından cuma günü tanıtıldı. İTB<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli,<br />
tekstil sektörünün hammaddesi olan<br />
pamuğa dayalı sanayinin Türkiye için<br />
önemine dikkat çekerek “GDO içermez”<br />
ibareli logoların özellikle Avrupalı<br />
tüketici tercihlerini olumlu yönde<br />
etkileyeceğini söyledi.<br />
Türk pamuğunun “GDO içermez” olarak<br />
etiketlenmesinin dünya pazarlarında<br />
rekabet avantajı sağlayacağını belirten<br />
Kestelli, projenin başarılı olması<br />
halinde pamuk üretiminde de olumlu<br />
gelişmeler yaşanacağını dile getirdi.<br />
Kestelli, “Maliyetleri düşürücü tedbirlerin<br />
yanında markalaşmaya da büyük önem<br />
12<br />
Kocagöz, Türkiye’de GDO’lu tohum<br />
ekilemediğini hatırlatarak, bunun<br />
sonucunda kilogram başına daha<br />
fazla maliyetle karşılaşıldığını ifade<br />
etti. Türkiye’ye “sıfır” gümrükle giren<br />
ithal pamukların da fiyat rekabetini<br />
zorlaştırdığını kaydeden Kocagöz,<br />
projenin Türk pamuğu ve Türk tekstil<br />
sektörünün dezavantajı avantaja<br />
çevirme şansı yaratacak bir proje<br />
olduğunu söyledi. Kocagöz “Bunu<br />
1. Ulusal Pamuk Zirvesi’nde de<br />
duyuracağız. Etiketlerin gelecek sezon<br />
kullanılmasını istiyoruz. Logolar bir<br />
standardı olması için de UPK tarafından<br />
verilecek” dedi.
ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Mart - Nisan 2010<br />
Akıllı tekstiller vazgeçilmez olacak<br />
EGE Üniversitesi öğretim üyesi ve<br />
Tekstil Araştırmaları <strong>Derneği</strong> Başkanı<br />
Prof. Dr. Işık Tarakçıoğlu, insanı<br />
mermilere karşı koruyan çelik yeleklerin<br />
dahi tekstil ürünü olduğunu belirterek,<br />
“Gelecek nesiller bilgi yoğun teknoloji<br />
çağında yaşayıp akıllı kumaşlar<br />
kullanacak. Bu ürünler hayatın birer<br />
vazgeçilmezi olacak. Tekstil sektörü<br />
emek yoğun sektör olmaktan çıkıp, bilgi<br />
yoğun sektör olmak zorunda” dedi.<br />
Bursa Tekstil <strong>Sanayicileri</strong> ve İş Adamaları<br />
<strong>Derneği</strong> tarafından düzenlenen ‘Tekstilin<br />
Geleceği’ konulu konferans, BUTTİM<br />
Konferans Salonu’nda dün gerçekleşti.<br />
Konferansa konuşmacı olarak katılan<br />
Tekstil Araştırmaları <strong>Derneği</strong> Başkanı<br />
Prof Dr. Işık Tarakçıoğlu, tekstil<br />
sektörünün, gerek sağlık, gerekse<br />
konforu doğrudan etkileyen, fonksiyonel<br />
ürünler alanında kendisini geliştirmesi<br />
gerektiğini ifade etti.<br />
Prof Dr. Tarakçıoğlu, “Bugün sağlık ve<br />
güvenliğimizi, konforumuzu doğrudan<br />
etkileyen tekstil ürünleri son derece<br />
yaygın ve büyük ilgi görüyor. Ayak<br />
ve ter kokusunu önleyen çoraplar,<br />
selüliti önleyen, kir tutmayan kumaşlar<br />
hayatımızın bir parçası oldu. Artık, oda<br />
içerisindeki sigara kokusunu hapsedip,<br />
yerine güzel koku yayan ürünler çıktı”<br />
diye konuştu.<br />
Hindistan, sentetik elyaf ihracatında<br />
iki kat büyümeyi hedefliyor<br />
Hindistan Sentetik ve Rayon Tekstil<br />
İhracat Teşvik Konseyi (SRTEPC),<br />
Hindistan’ın suni/sentetik elyaftan tekstil<br />
ihracatını iki katından fazla arttırmayı<br />
hedefliyor. Konsey Başkanı, toplam<br />
küresel tekstil ticaretinde insan-yapısı<br />
elyaftan tekstil ticaretinin payının %60<br />
olduğunu, ancak Hindistan’ın payının<br />
%3’ten az olduğunu açıkladı. Konsey,<br />
2011-12 yıllarında ihracat değerini 6,2<br />
milyar doları’na çıkartarak Hindistan’ın<br />
Pazar payını %4’e çıkarmayı hedefliyor.<br />
Bu amaçla özellikle Körfez Bölgesi’nden<br />
Batman’a istihdam göçü<br />
Hey Tekstil ve Batmanlı işadamı Salih<br />
Güneştekin’in ortaklaşa kurduğu<br />
konfeksiyon fabrikası, kente tersine<br />
göç başlattı. 200 kişinin çalıştığı<br />
fabrika, yeni yatırımlarla daha da<br />
büyümesi hedefleniyor. 6 milyon<br />
dolara mal olması beklenen ikinci bir<br />
fabrikanın Ağustos ayına kadar hizmete<br />
girmesi ve 1500 kişinin istihdam<br />
edilmesinin hedeflendiğini açıklayan<br />
Salih Güneştekin şunları söyledi: “Şu<br />
anda iki yüz kişi çalışıyor. Çalışanların<br />
yüzde 80’i kadınlardan oluşuyor. Ben<br />
bu memleketin çocuğuyum, istihdama<br />
yönelik yatırım yapmak istiyorum.<br />
Ortaklarımızla anlaştıktan sonra yeni<br />
yatırıma karar verdik. Organize sanayi<br />
ve Afrika’dan daha fazla alıcıya<br />
ulaşılması planlanıyor.<br />
Hindistan’ın toplam suni/sentetik<br />
elyaf ihracatının %32’si Orta Doğu’ya,<br />
%21’i Avrupa’ya, %16’sı ve %15’i<br />
ise Afrika’ya yapılıyor. Körfez ülkeleri<br />
arasında en önemli ihracat pazarı<br />
olarak Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)<br />
dikkat çekiyor. BAE’nin yanı sıra önemli<br />
ihracat pazarları olarak öne çıkan diğer<br />
ülkeler arasında Türkiye de yer alıyor.<br />
Kaynak: İTKİB<br />
bölgesindeki fabrikamız bittiğinde<br />
1500 kişi istihdam edilecek. Burada<br />
dikiş usulü paket yapıyoruz. Yeni yeri<br />
açtığımızda orada kumaşımızı da<br />
kendimiz üreteceğiz. Ürettiğimiz ürünleri<br />
tamamen Avrupa ülkeleri başta olmak<br />
üzere yurt dışına gönderiyoruz. Günlük<br />
üretim kapasitemiz şuanda 6 bin adettir.<br />
Yeni açacağımız atölyede günlük<br />
üretimimiz 30 bine çıkacak.<br />
Çalışanlarımız hepsi Batmanlı, yabancı<br />
yoktur. Batman’da iş için artık tersine<br />
dönüş başladı. Batıda çalışanlar<br />
şimdi geri dönüş için hazırlık yapıyor.<br />
Batıya giden 4 bin 500 Batmanlı iş için<br />
fabrikamıza başvuru yaptı”<br />
Pamuk<br />
rekoltesinde<br />
artış bekleniyor<br />
Adana Ticaret Borsası (ATB) Başkanı<br />
Muammer Çalışkan, dünya borsalarında<br />
pamuk fiyatlarının artmasının bu<br />
yıl ekim alanlarına olumlu yönde<br />
yansıyacağını söyledi.<br />
Lif pamuk fiyatının 3 lirayı geçtiğini,<br />
bu durumun kütlü pamuğa da olumlu<br />
yansıyacağını belirten Çalışkan kütlü<br />
pamuk fiyatı en az 1,10 lira olabileceğini<br />
söyledi. Bu rakam üretici açısından<br />
çok iyi bir rakam olduğunu belirten<br />
Çalışkan, “Pamuk fiyatları dönem<br />
dönem artış gösteriyor. Geçmişte de iki<br />
dolar düzeyine çıkmıştı. Bugün de iki<br />
dolara gelmiş ve geçme aşamasında.<br />
Pamuk hasat döneminde fiyatlar belli bir<br />
düzeyde kendine yer bulacaktır” dedi.<br />
Pamuğun tekstilin ham maddesi<br />
olduğunu, üretim olmasa bile ithalatla<br />
ihtiyacın karşılanabileceğini ifade<br />
eden Çalışkan şöyle devam etti:<br />
‘’Ancak sanayicinin ham maddeyi<br />
bulmada zorlanmaması gerekir. Pamuk<br />
üretiminden üretici günden güne kaçsa<br />
da pamuk tarla bitkileri içinde hala<br />
getirisi yüksek bir üründür. Bir dekardan<br />
elde edilen pamuk, ekonomiye 400<br />
dolar, mısır ise 250 dolar civarında katkı<br />
sağlamaktadır’’ Kaynak: ZAMAN<br />
14
ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Mart - Nisan 2010<br />
DTÖ’den Hindistan raporu<br />
ABD’nin talebi üzerine hazırlanan<br />
ve Hindistan’ın tekstil ve hazır giyim<br />
ihracatlarının rekabetçiliğinin, hem fasıl<br />
hem de başlık bazında, DTÖ Sübvansiyon<br />
ve Telafi Edici Önlemler Anlaşması<br />
kapsamında incelendiği rapor yayınlandı.<br />
DTÖ Sübvansiyon ve Telafi Edici<br />
Önlemler Anlaşması, Madde 27,6’ya<br />
göre, herhangi bir gelişmekte olan<br />
ülkenin belirli bir ürün grubundaki<br />
ihracatının payı, birbirini takip eden iki<br />
yıl boyunca o ürünün dünya ticaretinin<br />
%3,25’ini geçiyorsa, söz konusu ülkenin<br />
o ürün grubunda rekabetçi olduğu kabul<br />
edilmektedir. Buna göre, gelişmekte olan<br />
ülkenin rekabetçi olduğu ürüne yönelik<br />
ihracat sübvansiyonlarını belirli bir sürede<br />
(Hindistan için sekiz yıl) kaldırmasını<br />
öngörüyor.<br />
DTÖ, 1996-2008 yılları arasında<br />
Hindistan’ın tekstil ve hazır giyim<br />
ürünlerindeki rekabetçiliğini incelediği<br />
raporunda aşağıdaki ürün gruplarının<br />
rekabetçi olduğunu açıklıyor:<br />
• 6105 – erkek ve erkek çocuk örme<br />
gömlekler (2007 ve 2008’deki payı %6,5)<br />
• 6106 – kadın ve kız çocuk örme gömlek<br />
ve bluzlar (2007 yılındaki payı %4,3 ve<br />
2008 yılındaki payı %5,3)<br />
• 6107 – erkek ve erkek çocuk örme iç<br />
çamaşırı ve gece giysisi (2007 yılındaki<br />
payı %5,6 ve 2008 yılındaki payı %5,9)<br />
• 6109 – t-şörtler (2007 yılındaki payı %4,7<br />
ve 2008 yılındaki payı %4,9)<br />
• 6111 – bebek örme giysi (2007 yılındaki<br />
payı %5,1 ve 2008 yılındaki payı %5,8)<br />
• 6204 – kadın ve kız çocuk dokuma<br />
pantolonlar, etekler, ceketler ve diğer dış<br />
giysi (2007 yılındaki payı %3,3 ve 2008<br />
yılındaki payı %3,6)<br />
• 6205 – erkek ve erkek çocuk dokuma<br />
gömlek (2007 yılındaki payı %6,1 ve 2008<br />
yılındaki payı %6,4)<br />
• 6206 – kadın ve kız çocuk dokuma<br />
gömlek ve bluzlar (2007 yılındaki payı<br />
%10,5 ve 2008 yılındaki payı %11,4)<br />
• 6208 – kadın ve kız çocuk dokuma iç<br />
çamaşırı ve gece giysisi (2007 yılındaki<br />
payı %4,8 ve 2008 yılındaki payı %5,4)<br />
• 6209 – bebek dokuma giysi (2007<br />
yılındaki payı %5,1 ve 2008 yılındaki payı<br />
%4,9)<br />
• 6214 – şallar, eşarplar, fularlar ve<br />
benzeri eşya (2007 yılındaki payı %17,6<br />
ve 2008 yılındaki payı %19,8) Açıklanan<br />
bu rapor karşısında ABD’nin veya<br />
Hindistan’ın herhangi bir önlem alıp<br />
almayacağı ise henüz netlik kazanmadı.<br />
Kaynak: İTKİB<br />
Koton 35 yeni<br />
mağaza açmayı<br />
hedefliyor<br />
2010 yılında ciroda yüzde 30 bir<br />
büyüme hedeflediklerini açıklayan<br />
Koton’un patronu Yılmaz Yılmaz,<br />
bu yıl yurtiçinde ve yurtdışında<br />
toplam 35 yeni mağaza açmayı<br />
hedeflediklerini söyledi. Yeni<br />
yatırımlar kapsamda yurtdışında<br />
beş farklı ülkede toplam 15<br />
mağaza, Türkiye’de ise 20 mağaza<br />
açmayı hedefleyen firma ayrıca<br />
bu yıl içinde yerli ve yabancı<br />
bir markayı bünyesine katmayı<br />
planlıyor.<br />
Hintli İhracatçılara göre<br />
iplik maliyetleri çok yüksek<br />
Tirupur İhracatçıları Birliği (TEA), tekstil<br />
üreticilerini, iplik fiyatlarını gereğinden<br />
fazla yükseltmekle suçladı. TEA<br />
Başkanı Shri Sakthivel, pamuk ipliği<br />
fiyatlarındaki artışın pamuk fiyatlarına<br />
bağlı olarak artacağını kabul ettiklerini,<br />
ancak<br />
yaşanan<br />
fiyat artışının<br />
hammadde<br />
ve diğer<br />
girdilerdeki<br />
artışların<br />
çok üzerinde<br />
olduğunu<br />
açıkladı.<br />
TEA, hazır<br />
giyim üreticileri<br />
ile bir anlaşma yapılarak üç aylık bir<br />
süre ile iplik fiyatlarının değişmemesini<br />
önerdi ve tedarik sürekliliği açısından<br />
bu tür bir uygulamanın gerekli<br />
olduğunu savundu. Ayrıca iplik<br />
fiyatlarının zaten gereğinden fazla<br />
yükseldiğini, dolayısıyla yeni bir artışı<br />
kabul edemeyeceklerini duyurdu. Öte<br />
yandan, ülkenin toplam pamuk ipliği<br />
üretiminin %25’ini karşılayan Güney<br />
Hindistan Atölyeleri Birliği (SIMA), petrol<br />
ürünlerindeki gümrük ve özel tüketim<br />
vergileri<br />
artışının,<br />
zaten enerji<br />
sıkıntısı<br />
yaşayan<br />
tekstil<br />
sanayisini<br />
olumsuz<br />
etkilediğini<br />
açıkladı.<br />
SIMA,<br />
sanayinin<br />
sermaye<br />
desteğine ihtiyacı olduğunu ifade<br />
ederek, ham pamuğu sezonunda almak<br />
için kredi teminin ve uluslararası pamuk<br />
tüccarları ile haklı bir ticaret ortamı<br />
oluşturulmasının gerekli olduğunu<br />
vurguladı.<br />
16
ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />
HİKMET TANRIVERDİ<br />
YENİDEN BAŞKAN SEÇİLDİ<br />
Toplam 417 üyenin katıldığı seçimlerde Hikmet Tanrıverdi ikinci kez başkan seçildi.<br />
Teşekkür konuşması yapan Tanrıverdi, 2023’te 60 milyar dolarlık hazır giyim ihracatı<br />
hedeflediklerini söyledi.<br />
Konuşmasında sektörün sorunlarına<br />
da değinen Tanrıverdi, Türkiye’nin<br />
ekonomik problemlerinin istihdam<br />
yaratan, üretim odaklı, ihracata<br />
dayalı sanayilerin geliştirilmesi ile<br />
çözülebileceğini vurgulayarak, tekstil<br />
ve hazır giyim sektörünün bu özellikleri<br />
fazlasıyla taşıdığını söyledi.<br />
İHKİB olarak küresel krizden<br />
yoğun olarak etkilenen sektörün tüm<br />
olumsuzluklara rağmen Pazar payını<br />
korumak için mücadele verdiğini anlatan<br />
Tanrıverdi, şunları söyledi:<br />
Türkiye’nin en büyük ihracatçı<br />
birliklerinden olan İstanbul<br />
Hazırgiyim ve Konfeksiyon<br />
İhracatçıları Birliği’nin (İHKİB ) Olağan<br />
Genel Kurulu, 5 Nisan Pazartesi<br />
saat 14.00’de yapıldı. Dış Ticaret<br />
Kompleksi’ndeki genel kurula Hikmet<br />
Tanrıverdi’nin oluşturduğu tek liste<br />
ile gidildi. İhracatçı birliklerini yeniden<br />
düzenleyen yasa gereği 4 yıllık<br />
dönem için yapılan seçimde Hikmet<br />
Tanrıverdi’nin listesi, kullanılan oyların<br />
tamamını aldı.<br />
Hikmet Tanrıverdi, genel kurulun<br />
açılışında yaptığı konuşmada, yeni<br />
yönetim kurulunun Türkiye’nin toplam<br />
hazırgiyim ihracatının yaklaşık yüzde<br />
20’sini gerçekleştirdiğini vurgulayarak,<br />
öncelikle başlattıkları projeleri<br />
tamamlamak için çalışacaklarını söyledi.<br />
Yaklaşık 13 milyar dolar ile aldıkları<br />
hazır giyim ihracatını gelecek 4 yılın<br />
sonunda 20 milyar dolar ile teslim<br />
etmeyi amaçladıklarını belirten Hikmet<br />
Tanrıverdi, Cumhuriyetin 100. yılı olan<br />
2023’te 60 milyar dolar ihracat hedefine<br />
ulaşmak için de yeni stratejiler üzerinde<br />
çalıştıklarını ifade etti. .<br />
18<br />
“İki yıl önce göreve gelişimizden kısa<br />
bir süre sonra kendini hissettirmeye<br />
başlayan global krizin etkilerini en<br />
alt seviyeye düşürmek için birçok<br />
projeyi hayata geçirdik. İhracatçıyı kur<br />
riskine karşı korumak için VOB’u; yeni<br />
Pazar arayışları için belli segmentlere<br />
odaklanan sektörel ticaret programlarını;<br />
en büyük pazarlarımızdan olan Rusya’yı<br />
daha aktif hale getirmek için Ruble ile<br />
ticareti ihracatçının gündemine taşıdık.<br />
İstanbul Fashion Week ile yıllardır<br />
tartışılan bir projeyi başarıyla hayata<br />
geçirdik. Sözünü verdiğimiz pek çok<br />
projeyi ya tamamladık ya da hala<br />
üzerinde çalışıyoruz. İki yıl önce 1 sene<br />
boyunca İHKİB’den ayrılmayacağımın<br />
sözünü vermiştim. İhracatçının yolunu<br />
aydınlatan ve riskleri minimize eden<br />
projeleri hayata geçirebilmek için 1<br />
yerine 2 yıl boyunca her gün İHKİB’de<br />
çalıştım. Benim ve yönetim kurulumuzun<br />
bu temposu yeni dönemde de artarak<br />
devam edecek.”
ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />
Hazim Sesli<br />
İsmail Gülle<br />
Benzerine az rastlanır bir<br />
katılımın olduğu İTHİB<br />
genel kurulunda iki aday<br />
yarıştı. Bir tarafta 6<br />
yıldır başkanlık görevini<br />
sürdüren İsmail Gülle,<br />
diğer tarafta “Değişim için<br />
Güçbirliği” sloganıyla yola<br />
çıkan Hazim Sesli. Başa<br />
baş geçen seçim yarışını<br />
16 oy farkla İsmail Gülle<br />
kazandı.<br />
İsmail Gülle, tekrar İTHİB başkanı oldu<br />
İTHİB SEÇİMLERİNE<br />
REKOR KATILIM<br />
İstanbul Tekstil ve Hammadde<br />
İhracatçıları Birliği (İTHİB)<br />
seçimleri rekor katılımla<br />
yapıldı. Yenibosna’daki Dış Ticaret<br />
Kompleksi’nde, 7 Nisan Çarşamba<br />
günü gerçekleşen genel kurula toplam<br />
1262 üye katılarak oy kullandı. İTHİB’in<br />
tarihinde şimdiye kadar benzerine<br />
rastlanmayan yüksek bir katılımla<br />
gerçekleşen seçimde, 1257 geçerli<br />
oyun 640’ını İsmail Gülle, 617’sini ise<br />
Hazim Sesli aldı. Heyecanlı bir ortamda<br />
sonuçlanan seçimi İsmail Gülle 16 oy<br />
farkla kazandı.<br />
Rekor katılım oldu<br />
Sabahın ilk saatlerinden itibaren<br />
Yenibosna’daki dış ticaret kompleksine<br />
yoğun bir araç girişi oldu. Binlerce İTHİB<br />
üyesi, genel kurulda oy kullanmak ya da<br />
seçimi izlemek için gelince, Dış Ticaret<br />
Kompleksi’nin bahçesinde araç park<br />
edecek boş yer kalmadı. Birçok araç<br />
dışarıda yol kenarlarına park etmek<br />
zorunda kaldı.<br />
Renkli bir seçim oldu<br />
Her iki taraf da, seçim öncesi<br />
ciddi hazırlıklar yapmış, yemekli<br />
organizasyonlarla seçmenlerini<br />
etkilemeye çalıştı. Dernek, sivil toplum<br />
kuruluşlarıyla toplantılar yapan,<br />
yemekli organizasyonlar düzenleyen<br />
her iki başkan adayı, bu çalışmaların<br />
meyvesini almak için genel kurulun<br />
İTHİB’İN Yeni Yönetim Kurulu<br />
İsmail Gülle (Gülle Tekstil), Ahmet<br />
Öksüz (Kipaş), Selim Akdoğan (Ünsa<br />
Ambalaj), Fatih Bilici (BTD Tekstil),<br />
Ahmet Şişman (Teksis Tekstil), Nüvit<br />
Karagözlü (Karagözlüler Tekstil),<br />
Ertan Koçulu (Ertek Tekstil), Şerafettin<br />
Demir (Ankara Tekstil), Can Piyale<br />
(Bossa), Tamer Pala (Pala Tekstil),<br />
Sultan Tepe (Tepar Tekstil)<br />
yapılacağı İTKİB binasında da<br />
belirledikleri renklerle güç gösterisi<br />
yaptılar. Gülle grubu turkuaz renkli<br />
atkılarla, Sesli grubu ise kırmızı renkli<br />
atkılarla seçim alanında yerlerini aldılar.<br />
Oldukça renkli ve dostane bir ortamda<br />
gerçekleşen seçimin galibi yapılan<br />
oylama ve ardından gerçekleşen sayım<br />
sonucu belli oldu. Seçimde toplam 1262<br />
oy kullanıldı. 5 oy geçersiz sayıldı. 1257<br />
geçerli oyun 640’ını İsmail Gülle, 617<br />
oyunu ise Hazim Sesli aldı.<br />
Seçim sonuçlarının divan başkanı<br />
tarafından resmen açıklanmasında<br />
sonra her iki aday kürsüye çıkarak el<br />
sıkıştı, birbirlerini tebrik ettiler. Ardından<br />
Hazim Sesli kürsüye çıkarak kendisini<br />
destekleyenlere teşekkür etti. Rakibi<br />
İsmail Gülle ve ekibini de tebrik eden<br />
Sesli’nin konuşmasından sonra kürsüye<br />
yeni başkan İsmail Gülle çıktı. Örnek bir<br />
genel kurul gerçekleştirdiğini sektörün<br />
kararını verdiğini söyleyen Gülle,<br />
“Kazanan ‘sektör olsun’ dedik, öyle de<br />
oldu. Kalbimiz herkesi sevecek kadar<br />
büyük, kollarımız herkesi saracak kadar<br />
uzun” dedi.<br />
20
ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />
İTHİB, CPD’nin organizatörü İGEDO ile anlaştı<br />
CPI İLE MODANIN KALBİ<br />
İSTANBUL’DA ATACAK<br />
Türkiye’yi İstanbul Fashion Week (IFW) ile dünya moda haftaları takvimine sokan<br />
İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İHKİB), bu sürece büyük<br />
destek verecek önemli bir projeye daha imza attı.<br />
İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon<br />
İhracatçıları Birliği (İHKİB), moda ve<br />
hazır giyim alanında dünyanın en<br />
büyük fuar organizasyon şirketi olan ve<br />
Almanya’da CPD, Moskova’da CPM’yi<br />
organize eden Alman IGEDO Company<br />
ile stratejik işbirliğine gitti. İki kuruluş<br />
İstanbul’da Collection Premiere İstanbul<br />
adıyla uluslararası bir moda fuarı<br />
organize etmek için el sıkıştı.<br />
Türk modasına yön verecek olan<br />
Collection Premiere İstanbul’un<br />
basın tanıtımı için Gümüşsuyu’ndaki<br />
Ritz Carlton Otelinde düzenlenen<br />
kahvaltılı toplantıda konuşan İHKİB<br />
Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Türk<br />
moda endüstrisinin geleceğini yeniden<br />
şekillendirdiklerini belirterek, İGEDO ile<br />
ortaklaşa organize edecekleri Collection<br />
Premiere İstanbul’la (CPI) , Türkiye’yi<br />
modanın merkezi yapacaklarını söyledi.<br />
IFW ile başlayan Türkiye’yi dünya<br />
moda endüstri ligine taşıma sürecinde<br />
zincirin ikinci halkasını hayata<br />
22<br />
geçirdiklerini belirten Hikmet Tanrıverdi,<br />
Türk hazır giyim sektörünün global dünya<br />
ile bütünleşmesinde CPI’ın mihenk taşı<br />
görevini üstleneceğini ifade etti.<br />
15 yıldan beri İstanbul’da uluslararası<br />
bir moda fuarı organize etmek için<br />
İGEDO firmasıyla birçok görüşmeler<br />
yapıldığını ancak piyasa şartları<br />
ve mevcut konjetür gereği bunun<br />
başarılamadığını ifade eden Tanrıverdi,<br />
nihayet bu hayali gerçekleştirmenin<br />
kendilerine nasip olduğunu söyledi.
ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />
Türk modasını dünyaya açmak ve ilk<br />
5 arasında yer almasını sağlayacak<br />
olan bu önemli proje için İGEDO’nun<br />
tecrübelerinden ve birikimlerinden<br />
faydalanacaklarını belirten Tanrıverdi<br />
fuarın yurtdışı katılımından İGEDO<br />
firmasının, yerli firmaların katılımından<br />
ise İTHİB’in sorumlu olacağını söyledi.<br />
Fuarında yeri ve tarihini belirlemek<br />
için görüşmelerin devam ettiğini, en<br />
kısa sürede bunun netleştireceklerini<br />
söyleyen Tanrıverdi, büyük olasılıkla<br />
fuarı İstanbul Moda Haftası ile aynı hafta<br />
düzenleyeceklerini kaydetti.<br />
Seçkin markaları bu fuarda<br />
buluşturacağız<br />
Tanrıverdi IFW’ye paralel olarak yerli<br />
ve global pek çok seçkin markayı CPI’da<br />
buluşturacaklarını bildirerek, “Avrupa’da<br />
rekabet içinde olduğumuz pek çok firma<br />
ile CPI çatısı altında birlikte olacağız.<br />
İTKİB, IFW’nin ardından Türk hazır<br />
giyim sektörünün tarihine damgasını<br />
vuracak bir projeyi daha yaşama<br />
geçiriyor. Hedefimiz İstanbul’u dünya<br />
moda liginde ilk 5’in içine sokmak” dedi.<br />
CPI’da İTKİB’in etkinliğin<br />
organizasyonu, ziyaretçi pazarlaması<br />
ve milli firmaların katılımından sorumlu<br />
olacağını ifade eden Tanrıverdi şöyle<br />
devam etti: “IGEDO Company ise<br />
uluslararası satış ve iletişimin bir kısmı<br />
ile ilgilenecek, danışmanlık kapasitesi<br />
ile İTKİB’i destekleyecek. Elindeki<br />
datalarla ve tecrübesiyle fuarın yurt dışı<br />
pazarlamasında etkin olacak.<br />
CPI fuarının düzenleneceği<br />
alanı gelecek bir kaç hafta içinde<br />
açıklayacağız. CPI’yı, İstanbul Fashion<br />
Week’i düzenlediğimiz tarihlere yakın bir<br />
zaman diliminde gerçekleştireceğiz.<br />
CPI çok yakın zamanda bölgenin<br />
en önemli fuarı haline gelecek. Çünkü<br />
çok iyi tanımlanmış uluslararası bir<br />
yolu takip ediyoruz. Şimdiye kadar<br />
Düsseldorf ve Moskova’da son derece<br />
başarılı moda fuarları düzenleyen<br />
IGEDO ile stratejik işbirliğine giderek,<br />
yüksek düzeyde rekabetçi ve güvenilir iş<br />
ortağı kazanmış olduk.”<br />
Son 20 yılda Türkiye’nin Avrupa moda<br />
endüstrisinde lider üretici güç haline<br />
dönüştüğüne dikkat çeken Hikmet<br />
Tanrıverdi, “Başta Avrupa olmak üzere<br />
ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkelerin<br />
tamamı düne kadar Türkiye’yi salt üretici<br />
olarak konumlandırdılar. Bugün Türkiye<br />
bir başka süreci yaşıyor. Moda üretiyor,<br />
uluslar arası üne sahip tasarımcılarıyla<br />
dünyanın yeni çizgisini belirliyor. CPI,<br />
tüm bu birikimin uluslar arası markalarla<br />
bütünleştiği, dünya moda endüstrisinin<br />
yeni arenası olacak” dedi.<br />
CPI’de yavaş fakat sürekli büyümeyi<br />
hedefliyoruz<br />
IGEDO Company Moda İcra<br />
Direktörü Mirjam Dietz, istanbul’da<br />
düzenlenecek olan CPI fuarına<br />
Avrupa’nın ve dünyanın en büyük<br />
markalarını getireceklerini söyledi.<br />
CPI projesini daha önce Moskova’da<br />
düzenlenen CPM fuarındaki birçok<br />
katılımcı firma ile görüştüklerini anlatan<br />
Dietz, “Son birkaç yıldır da bu projeyi<br />
İstanbul’a taşımak için görüşmeler<br />
sürdürüyorduk. Bugün hayata<br />
geçiriyoruz. Pazar ve proje oldukça<br />
heyecan verici. İTKİB yönetimi ile<br />
son derece güzel ve güçlü bir iletişim<br />
kurduk. Uzun yıllara dayanan bilgi<br />
birikimimiz ile CPI’ın başarısına büyük<br />
katkıda bulunacağız. İTKİB ile işbirliği<br />
yaptığımız için son derece mutluyuz”<br />
dedi.<br />
23
ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />
Tekstil ve Konfeksiyon, Tehlikeli ve Ağır İşler kapsamından çıkarıldı<br />
NİHAYET HATADAN DÖNÜLDÜ<br />
7 Mart 2010 tarihli, 27514 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliği<br />
ile tekstil ve konfeksiyon sektörleri ağır ve tehlikeli işler statüsünden çıkarıldı<br />
Tehlikel ve Ağır işler kapsamında<br />
olan tekstil ve konfeksiyon<br />
sektörleri, 7 Mart 2010’ta<br />
yürürlüğe giren değişiklikle bu kapsam<br />
dışına çıkarıldı. Artık bu sektörler<br />
ağır ve tehlikeli işler kapsamında<br />
değil. Dolayısıyla çalışanların<br />
sertifikalandırılmasına ya da kadınlara<br />
özel günlerinde izin verilmesine artık<br />
gerek yok.<br />
Sektöre nefes aldıran bu değişiklik,<br />
İstanbul Hazır giyim ve Konfeksiyon<br />
İhracatçıları Birliği (İHKİB) ile İstanbul<br />
Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları<br />
Birliği (İTHİB) başlattığı çalışma<br />
ve devlet yetkilileri ile yürütülen<br />
Çalışma koşullarını<br />
dünya standartlarına<br />
çıkarma amacıyla<br />
hazırlanan “Tehlikeli<br />
ve Ağır İşler<br />
Yönetmeliği”nin<br />
altyapısı iyi<br />
hazırlanmadığı için<br />
birçok sektörde<br />
endişeyle karşılanmış,<br />
iş yaşantısında<br />
tartışmalara neden<br />
olmuştu.<br />
24<br />
müzakereler sonucunda yapıldı. Tekstilin<br />
bu iki büyük kurumu, gündemde olan<br />
yönetmeliğin zaten zor koşullarda<br />
rekabet etmeye çalışan sektörlerini daha<br />
fazla zorlanacağı eleştirisinde bulunarak<br />
yetkililere bu iki sektörü kapsam<br />
dışına alınması için çağrıda bulundu.<br />
Çağrıya kulak veren hükümet yetkilileri,<br />
konunun önemini görünce yönetmelikte<br />
değişikliğe gitti ve 7 Mart 2010’da<br />
yayınlanan yeni yönetmelikle her iki<br />
sektör de kapsam dışı bırakıldı. Artık<br />
çalışanların 60 saat eğitim görmesine<br />
yada sertifikalandırılmasına gerek yok.<br />
Aynı zamanda kadınlara özel günlerinde<br />
izin verilmesi zorunluluğu gündemden<br />
kalktı.
Web : www.jghx.cn<br />
tel: 00 86 311 88128044<br />
fax: 00 86 311 88043526<br />
email: jghx@jghx.cn<br />
newstarlionel@hotmail.com<br />
evabamboo@yahoo.cn<br />
TANBOOCEL<br />
TANBOOCEL bamboo fiber is the new type of cellulose fiber<br />
manufactured with renewable bamboo resources. TANBOOCEL<br />
bamboo fiber that accredited by State Intellectual Property Bureau has<br />
become a new highlight in home and abroad textile markets and well<br />
received by these customers. After a short period of four or five years<br />
time, bamboo fiber products have been exported to Japan, Korea,<br />
India, Pakistan, Turkey, Germany, France, Italy, the United States and<br />
other countries and regions.<br />
TANBOOCEL bamboo fiber is that Hebei Jigao Chemical Fiber Co.,<br />
Ltd. taking advantage of abundance of bamboo as raw material in<br />
Sichuan by using proprietary patent technology to produce a new<br />
type of cellulose fiber. TANBOOCEL bamboo fiber can be natural<br />
degradation in the soil, and no pollution to the environment. It maintains<br />
intrinsic nature of bamboo of bacteriostasis effect, but also good<br />
moisture absorption and ventilation, soft feel, natural drape, excellent<br />
anti-ultraviolet effect, easy care, excellent dyeing properties, abrasion<br />
resistance. Compared with general bamboo fiber products, although<br />
the cost is higher, it has wonderful natural property of antibacterial,<br />
antimicrobial ability, good smooth and rate of perspiration is also<br />
particularly fast.<br />
High value-added in Bamboo fiber textile has become a driving force<br />
of R&D to factories. Bamboo fiber has been well received by vast<br />
customers since its variety of property. As one of cellulose fibers, the<br />
big advantage is its sound serviceability.<br />
All products can be made from bamboo fiber and other cellulose fibers,<br />
but the key is what appropriate technical tools are used. The end<br />
products include bamboo fiber textile, underwear, women’s and men<br />
clothing category, visually no different from ordinary clothing, while the<br />
feel is very soft. At present bamboo fiber products have been more and<br />
more accepted by consumers.
ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />
İsmail Gülle’nin<br />
başkanlığını yaptığı<br />
İstanbul Tekstil ve<br />
Hammadde İhracatçıları<br />
Birliği’nce düzenlenen<br />
“2009 yılının En Başarılı<br />
Tekstil İhracatçıları Ödül<br />
Töreni”nde, 1 milyon<br />
doların üzerinde ihracat<br />
yapan firmalara plaket ve<br />
başarı sertifikası verildi.<br />
Başarılı tekstil ihracatçıları plaketle ödüllendirildi<br />
TEKSTİLİN YILDIZLARI<br />
BELLİ OLDU<br />
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri<br />
İhracatçıları Birliğinin (İTHİB) 2009<br />
yılı ‘’Başarılı İhracatçılar Ödülleri’’,<br />
törenle sahiplerini buldu. Ödül töreninde<br />
konuşan Devlet Bakanı Zafer Çağlayan,<br />
2009’da krize rağmen 20 milyar dolara<br />
yakın ihracat gerçekleştiren tekstil<br />
sektörünü gözden çıkarmalarının<br />
mümkün olmadığını söyledi. 25 milyon<br />
dolar ve üzeri ihracat gerçekleştirenlere<br />
Platin, 10-25 milyon dolar ihracat<br />
gerçekleştirenlere Altın ve 5-10 milyon<br />
dolar arası ihracat yapanlar ise Gümüş<br />
plaketin verildiği törenin baş konuğu<br />
Dış Ticaretten Sorumlu Devlet bakanı<br />
Zafer Çağlayan idi. Zafer Çağlayan,<br />
ülkemizin göz nuru tekstilin böylesi bir<br />
başarıya imza atmasının kendilerini çok<br />
mutlu ettiğini, ihracat yapan yapamayan<br />
herkesi kutladı.<br />
Törenin açılışında konuşan İTHİB<br />
Başkanı İsmail Gülle, 2009 yılında<br />
devam eden krize rağmen ihracat<br />
yapma cesareti gösteren firmaların<br />
isimlerinin sokaklara, caddelere<br />
yazılması gerektiğini söyledi.<br />
Tüm sıkıntılara rağmen ihracat<br />
yaparak ülkemize ve sektörümüze<br />
büyük katkılar sunduklarını belirten<br />
Gülle, ” Bakanımız Sayın Çağlayan,<br />
sektörümüzden ‘Türkiye’nin göz bebeği’<br />
diye bahsetmişti. Bizde bu akşam göz<br />
bebeği sektörün ‘göz nuru’ ihracatçılarını<br />
ödüllendirmekten mutluluk duyuyoruz.<br />
Dünyanın en önemli üreticilerinden<br />
biriyiz. Sektör, firmaların inanç, beceri<br />
ve birikimleri ile yürüyor. Birliğimiz,<br />
dirliğimiz bozulmasın” şeklinde konuştu.<br />
Nisan ayı başında yapılacak Birlik<br />
seçimlerine de değinen Gülle, “Taşın<br />
altına koyduğumuz el, kendi elimizdir.<br />
Fikirler, bizim fikirlerimizdir. Buna<br />
karşılık kullandığımız yetki sizlere aittir.<br />
Hizmet isteğimizde ve irademizde<br />
zerre kadar kayıp yaşamadık. İlk<br />
günün heyecanıyla devam ediyoruz”<br />
diye konuştu. TİM Başkanı Mehmet<br />
Büyükekşi ise konuşmasında, 2023<br />
yılındaki 500 milyar dolarlık ihracat<br />
hedefinde, tekstil sektörünün önemli<br />
bir rolü olacağını söyledi. Sektör<br />
ihracatçılarının cesaretine dikkat çeken<br />
Büyükekşi, “Türkiye’ye ihracatı öğreten<br />
ve sanayileşmenin ilk adımını atan<br />
tekstil sektörünün cesur ihracatçılarını<br />
kutluyorum” dedi.<br />
Tekstil ülkemizin baş tacıdır<br />
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan gecede<br />
yaptığı konuşmada, sektörün sadece<br />
“göz nuru değil” aynı zamanda “baş tacı”<br />
olduğunu söyledi. Sektörün ihracatında<br />
katma değerin artırılması gerektiğinin<br />
altını çizen Çağlayan, “Krize rağmen<br />
20 milyar dolara yakın ihracat yapan<br />
sektörü gözden çıkartmamız mümkün<br />
değil. 2009 yılında küresel krizle bir<br />
mola vermiştik. Mola bitti, kaldığımız<br />
yerden yola devam etmeliyiz” dedi.<br />
Tekstil sektörünün Türkiye’nin<br />
ihracatında çok önemli bir rolü olduğunu<br />
26
ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />
hatırlatan Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, sektöre olan<br />
bağlılığın devam ettiğini ve desteklerin de artarak<br />
süreceği müjdesini verdi. Eximbank’ın yeniden<br />
yapılandırılması için Başbakan’ın başkanlığında<br />
yakında toplanacaklarını ve önemli kararların<br />
alınacağı müjdesini veren Zafer Çağlayan, Eximbank’ı<br />
Almanların Hermes’i gibi yapmaya kararlı olduklarını<br />
söyledi.<br />
Çağlayan şöyle konuştu: ‘’Sayın Başbakanımızın<br />
talimatıyla, Sayın Başbakanımızın başkanlığında<br />
önümüzdeki günlerde Sayın Ali Babacan, Sayın<br />
Mehmet Şimşek ve ben, Eximbank konusuyla ilgili<br />
yeni bir çalışma yapacağız. Diğer Eximbank’lar ile<br />
haksız rekabet oluşturmayacak bir yapıya kavuşması<br />
üzerinde çalışmalar yapıyoruz. Hedefimiz, Eximbank’ı<br />
direkt kredi veren müessese olmaktan çıkartıp,<br />
Eximbank’ı, verilen ihracat kredilerine bir yerde kefil<br />
olacak, onu sigortalayacak bir yapıya dönüştürmektir.<br />
Almanya’da Hermes ne ise bizde de Eximbank o<br />
olacak’’ Çağlayan, sektörün katma değeri yüksek<br />
ürünleri üretip ihraç etmesi gerektiğine de dikkat<br />
çekerek “Dünyanın en rekabetçi ülkesi şükürler olsun<br />
Türkiye olmuştur, tekstil-konfeksiyon sektöründe.<br />
Böyle bir altyapıya sahip olan bir ortamda girdi<br />
stratejisini, Türkiye’de üreten ve Türkiye’nin dışarıdan<br />
ithal etmek zorunda kaldığı üretimleri Türkiye’de<br />
yapacak bir yapıya çeviriyoruz” dedi.<br />
Çağlayan ayrıca, bu yılın ilk iki ayında Türkiye’nin<br />
ihracatı en fazla büyüyen ülkeler arasında yer aldığını<br />
kaydederek, salondakilere, ‘‘Biz, Türkiye’nin 2010<br />
ihracat hedefini sizlere güvenerek 115 milyar doların<br />
üzerine çıkarmak durumundayız’’ diye seslendi.<br />
PLAKET ALAN ÖRMECİLER<br />
SIRA NO FİRMA ADI<br />
GÜLLE ENTEGRE TEKS.İŞLET.EMLK.DANIŞM.<br />
20<br />
SAN.VE TİC.A.Ş.<br />
ALTIN<br />
22 IŞIL TEKSTİL.SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ ALTIN<br />
53 TEKSFİL İPLİK ÖRME SAN.VE TİC.A.Ş ALTIN<br />
KERİM ÖRME KUMAŞ. KONF. TEKS.VE DIŞ TİC.<br />
55<br />
SAN. LTD.ŞTİ.<br />
ALTIN<br />
58 SMS ORME TEKSTIL SAN VE DIS TIC.LTD.STI. ALTIN<br />
35 ÖRKUM TEKS.SAN.VE TİC.A.Ş. GÜMÜŞ<br />
46 TEKBOY TEKS.VE BOYAMA SAN.VETİC.A.Ş GÜMÜŞ<br />
84 MİGİBOY TEKS.SAN.VE DIŞ TİC.LTD.ŞTİ GÜMÜŞ<br />
1 SARTEKS ÖRME KUMAŞ TEKS.SAN.TİC.LTD ŞTİ BRONZ<br />
10 TÜP MERSERİZE BRONZ<br />
14 SER-BO TEKS.SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ BRONZ<br />
15 ÖZCANLAR TEKS.SAN.VE TİC.A.Ş BRONZ<br />
19 ŞAHİNLER TEKS.ÜRÜNL.SAN VE TİCA.Ş BRONZ<br />
24 NURYILDIZ TEKSTİL SAN VE TİC.A.Ş. BRONZ<br />
27 ANATEKS ANADOLU TEKS.FAB.A.Ş BRONZ<br />
37 KILAVUZ TEKS.SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ. BRONZ<br />
47 KUMAŞ DIŞ TİC.TEKS.SAN.VE PAZ.A.Ş. BRONZ<br />
49 AY DEM ÖRME TEKS.SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. BRONZ<br />
58 TURAN TEKSTİL SAN.İTH.İHR.VE TİC.LTD.ŞTİ BRONZ<br />
79 ÖZEL ÖRME TEKS.SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ BRONZ<br />
87 NİL ÖRME SAN.VE TİC.A.Ş BRONZ<br />
88 ÖZTÜRK ÖRME SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ BRONZ<br />
94 KARADENİZ ÖRME SAN.VE DIŞ TİC.A.Ş BRONZ<br />
111 KARSAL ÖRME TEKSTİL SAN.VETİC.A.Ş. BRONZ<br />
116 KARAGÖZLÜLER TEKS.SAN.VE TİC.A.Ş BRONZ<br />
135 GENERAL ÖRME SAN.DIŞ TİC.LTD.ŞTİ. BRONZ<br />
138 ERENTEKS ÖRME SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ BRONZ<br />
157 NAZ ÖRME KUMAŞ VE TEKSTİL SAN.A.Ş. BRONZ<br />
159 HAS ÖRME SAN.VE TİC.A.Ş BRONZ<br />
258 DÜNYA ÖRME VE TEKS.SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. BRONZ<br />
275 MODA ÖRME KUMAŞ TİC.A.Ş. BRONZ<br />
277 YURDA ÖRME TEKS.SAN.VE TİC.LTD. ŞTİ BRONZ<br />
354 ÖZSAR TEKSTİL ÖRME KUMAŞ BRONZ<br />
375 İPMAN TEKS.TİC.A.Ş. BRONZ<br />
378 FİKRİ ÖRME SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ BRONZ<br />
396 ŞAFAK ÖRME SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ BRONZ<br />
27
ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />
Başarılı ihracatçılara ödüllerini Devlet Bakanı Zafer Çağlayan verdi<br />
HAZIR GİYİMİN İHRACAT<br />
ŞAMPİYONLARI BELLİ OLDU<br />
2009’da üretim ve ihracatta gösterdikleri yüksek performansla ülke ekonomisine<br />
büyük katkı sağlayan hazır giyim ve konfeksiyon firmalarına 10 Mart Çarşamba günü<br />
Yenibosna’daki Dış Ticaret Kompleksi’nde düzenlenen törenle plaket verildi.<br />
İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon<br />
İhracatçıları Birliği (İHKİB) tarafından<br />
organize edilen ödül gecesine Dış<br />
Ticaretten Sorumlu devlet bakanı Zafer<br />
Çağlayan da katıldı.<br />
Törenin açılış konuşmasını yapan İHKİB<br />
Başkanı Hikmet Tanrıverdi, geleneksel<br />
hale gelen başarılı ihracatçılar ödül<br />
törenine gelen tüm davetlilere ve<br />
sayın bakana değerli katılımlarından<br />
dolayı teşekkür etti. Ülke ekonomisine<br />
katkı sunan ihracatçıların başarısının<br />
takdir ve teşvik edilmesi gerektiğini, bu<br />
törenin de bu amaçla düzenlendiğini<br />
söyleyen Tanrıverdi, yüksek katılımın<br />
kendisini çok sevindirdiğini, gelecek<br />
yıllarda çok daha büyük salonlara ihtiyaç<br />
duyabileceklerinin işaretini burada<br />
gördüklerini kaydetti.<br />
Tüm sıkıntılara rağmen büyük<br />
başarılara imza atan hazır giyim<br />
ihracatçılarına takdim edilecek olan<br />
plaketlerin tek başına yeterli olmadığını,<br />
başarının takdir edildiği gibi, teşvik<br />
edilmesi de gerektiğini dile getiren<br />
Tanrıverdi, bu sayede yeni ihracatların,<br />
yeni istihdamların önünün açılmasının<br />
mümkün olabileceğini kaydetti. İHKİB<br />
Başkanı şöyle konuştu: “Şu anda takdir<br />
30
ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />
döneminden geçiyoruz. Umarız yakın<br />
gelecekte teşvik dönemini de göreceğiz<br />
ve o gün de bizimle olacak olan sayın<br />
Bakanım bizlere bunun müjdesini<br />
verecektir”<br />
Mevcut zor piyasa koşullarına rağmen<br />
ihracatta önemli başarılara imza<br />
attıklarını belirten Tanrıverdi, yine de<br />
hazır giyimde 15 milyar dolarlık ihracat,<br />
1 milyon kişiye de iş imkânı yarattıklarını<br />
ifade etti. Bu başarılarının sağlanacak<br />
teşviklerle daha da artmasının mümkün<br />
olduğuna vurgu yapan Tanrıverdi,<br />
Hükümetten bunun için harekete<br />
geçmesini beklediklerini söyledi.<br />
Tanrıverdi, 2023 yılında İstanbul’u<br />
dünyanın sayılı 5 moda merkezlerinden<br />
biri haline getirmeyi hedeflediklerini<br />
vurgulayarak 2023 yılında sadece hazır<br />
giyim sektöründe 60 milyar dolar ihracat<br />
hedeflediklerini söyledi. Tanrıverdi,<br />
tekstil ve halı ile bunun 100 milyar<br />
dolara çıkmasını taahhüt ettiklerini<br />
belirtti. Hikmet Tanrıverdi, konfeksiyon<br />
sektörünün; ekonominin, ihracatın ve<br />
sosyal barışın bir nevi emniyet sübabı<br />
olduğunu bildirerek “Dış ticaret açık<br />
mı verdi konfeksiyon kapatır. İstihdam<br />
alarm mı verdi konfeksiyon yetişir.<br />
Katma değer eksik mi kaldı konfeksiyon<br />
üretir. Milli ekonominin en eski ama<br />
eskimeyen sektörü konfeksiyondur<br />
“dedi.<br />
İhracatın desteklenmesi<br />
gerektiğini altını<br />
önemle çizen Hikmet<br />
Tanrıverdi, sayın<br />
devlet bakanı Zafer<br />
Çağlayan’a yeni pazar<br />
arayışlarına ve ihracatın<br />
artmasını sağlayan tüm<br />
katkılarından dolayı<br />
teşekkürlerini iletti.<br />
Ödül töreninde konuşan Devlet<br />
Bakanı Zafer Çağlayan ise hazır giyim<br />
ve tekstil sektörünü Türkiye’nin asla<br />
göz ardı edemeyeceğini söyledi. Zafer<br />
Çağlayan, IMF ile ilgili gelişmelere<br />
ilişkin olarak da şunları söyledi:<br />
“Türkiye 2009 kriziyle çok<br />
önemli stres testinden geçti. IMF de<br />
bunun en güzel göstergelerinden biri<br />
olmuştur. Türkiye eski Türkiye değil,<br />
IMF’nin bunu bilmesi gerekir. Şimdi yeni<br />
bir Türkiye var. İhracatını 100 milyar<br />
doların üzerine çıkartmış ve dünyanın<br />
2050 yılında 5 süper starından biri<br />
olarak gösterilen bir ülkedir. Böyle<br />
bir ortamda Türkiye’nin menfaatleri<br />
IMF ile anlaşmayı gerektiriyorsa<br />
anlaşmayı imzalarız. Mali disiplini,<br />
31<br />
bütçe disiplinini fazlasıyla önemsemiş<br />
ve bu konuda artık kendi işini kendi<br />
yapan bir hükümetin olmasıyla beraber<br />
IMF’nin desteğine ihtiyaç duymaksızın<br />
bu kriz çerçevesinde, dünyanın sıfırcı<br />
hocaları diye söylenen derecelendirme<br />
kuruluşlarından bile pozitif derece almış<br />
bir ülke.”<br />
Ayrıca Türkiye’ye hiç kimsenin reçete<br />
vermesine gerek olmadığını vurgulayan<br />
Çağlayan, “Türkiye kendi reçetesini<br />
kendisi yazıyor. Bu yüzden IMF ile<br />
stand-by anlaşması yapmayacağız”<br />
dedi.<br />
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi<br />
de, bugün güzel bir haber aldıklarını,<br />
Türkiye’nin IMF anlaşması olmadan<br />
yoluna devam edeceğini belirtti.<br />
Büyükekşi, bu ülkenin girişimci gücüne<br />
güvendiklerini, Türkiye’nin potansiyeline<br />
inandıklarını, IMF’siz de çok rahat<br />
yollarına devam edebileceklerini<br />
kaydetti.<br />
Ödül töreninde ‘’Dış Ticaret Sermaye<br />
Şirketleri’’ kategorisinde bir firma platin,<br />
bir firma altın, 17 firma da gümüş<br />
sertifika aldı. ‘’İmalatçı, İhracatçı<br />
Firmalar’’ kategorisinde ise yaptıkları<br />
ihracatla 18 firma platin, 76 firma altın,<br />
125 firma gümüş, 461 firma bronz, 933<br />
firma başarı sertifikası aldı. Toplamda<br />
1.632 firma ödül almış oldu.
%100 İtalyan<br />
Dün Olduğu<br />
Gibi, Bugün de<br />
Sizinleyiz...<br />
ORIZIO s.r.l.<br />
Via Galvani,24-25064 GUSSAGO (Brescia)- ITALY<br />
Tel +39 030 3733137 Fax +39 030 3733171<br />
E-Mail: sales@oriziosrl.com info@oriziosrl.com www.oriziosrl.com
2. Hall<br />
211 E<br />
TÜRKİYE MÜMESSİLİ<br />
PUSULA MÜMESSİLLİK<br />
Mareşal Fevzi Çakmak Cd. 1.Sok. No:2 Meydan İş Hanı Kat.5 D.44 Şirinevler/ İstanbul<br />
Tel: +90 212 653 43 78 Tel/Fax : +90 212 653 72 20 pusula-mumessillik@ttmail.com<br />
www.pusulamumessillik.com
ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />
ORİZİO’DAN ELEKTRONİK<br />
JAKARLI HAVLU MAKİNESİ<br />
Tek silindirli JSVE isimli bu model, jakalı kumaşları çok çeşitli efektler vererek<br />
kolaylıkla örebiliyor ve üstelik üç boyutlu görünüm de sağlıyor.<br />
HAVLU KUMAŞLARIN<br />
KULLANIM ALANLARI<br />
Ülkemizde en çok tercih<br />
edilen birkaç örgü makine<br />
markasından biri olan Orizio,<br />
1998 yılından beri piyasada olan ancak<br />
ülkemize birkaç yıl önce giren elektronik<br />
jakarlı havlu makinesiyle Türkiye<br />
piyasasında yeniden dikkatleri üzerine<br />
çekmeyi hedefliyor.<br />
İtalya’nın Brescia bölgesinde faaliyet<br />
gösteren Orizio firması, araştırma<br />
geliştirme çalışmalarıyla tekstil<br />
sektörüne birçok yeniliği kazandırıyor.<br />
Pazarın ihtiyaçlarını en üstte tutan<br />
Orizio’nun Türkiye distribütörü Pusula<br />
Mümessillik, 12 yıl önce geliştirilen<br />
ve ülkemize ancak iki yıl önce giren<br />
özel bir makinenin tanıtımına yeniden<br />
ağırlık verdi. Firma, piyasanın yeniden<br />
hareketlenmesiyle bu makineye<br />
ilginin yeniden başladığını özelikle ev<br />
tekstilcileri ve havlu imalatçılarının ilgi<br />
gösterdiğini duyurdu.<br />
Konuyla ilgili olarak dergimize<br />
Nadir Mustafa Alaca<br />
konuşan Orizio markasının teknik<br />
danışmanı Nadir Mustafa Alaca, üç<br />
yollu desen kullanarak jakarlı havlu<br />
kumaş üretebilen bu makinenin, butik<br />
mallar yapması nedeniyle ev tekstilinden<br />
özellikle de havlu imalatçılarından yoğun<br />
ilgi gördüğünü söyledi.<br />
Bu modelin Denizli’de bir firmaya<br />
satıldığı bilgisini de veren Nadi Mustafa<br />
Alaca, makinenin desen yeteneğinin<br />
çok üstün olduğunu ve hayranlık<br />
uyandırdığını belirterek şunları söyledi:<br />
“Düz örgü, orta hav (2.1 mm.), yüksek<br />
hav (3.7 mm.) aynı platinle örülerek,<br />
çeşitli desen efekti sağlayabiliyor.<br />
Ayrıca yüksek havlar traş edilerek,<br />
kumaşa 3 boyutlu görünüm de<br />
verebiliyor. Bu açından bu makine<br />
oldukça yetenekli ve kullanıcısına<br />
butik ürünler yapmayı sağlıyor. Hemen<br />
hemen her türlü deseni bu makineden<br />
çıkarmak mümkün; üstelik dokumaya<br />
göre çok daha avantajlı ve ucuz”<br />
34<br />
Giyim Ve Ev Tekstilinde<br />
•<br />
•<br />
Bebe iç ve dış giyiminde<br />
Sportif kıyafetlerde<br />
• Otel, havlu, terlik ve banyo<br />
giysilerinde<br />
• Plaj kıyafetleri ve havlusu<br />
• İç dekorasyonda, mobilya<br />
döşemesinde<br />
• Masa örtüleri, yatak pikelerinde<br />
• Kilim ve seccade imalatında<br />
Endüstriyel Alanda<br />
•<br />
Toz ve hava süzme filtrelerinde<br />
• Filtre sanayiinde yağ ve sıvı<br />
süzmede<br />
• Oto döşemesi kumaşında,<br />
laminasyonla<br />
• Ayakkabılık sanayiinde iç<br />
astarlamada<br />
• Mikro temizlik bezleri imalatında<br />
• Toz alma bezleri imalatında<br />
• İmitasyon suni deri imalatında
ÖRME DÜNYASI I GÜNDEM Mart - Nisan 2010<br />
Merter<br />
ÖRMECİLER SANAYİ SİTESİ İSTİYOR<br />
Şehrin içine hapsolmuş örmeciler de, örmecilere iplik tedarik eden firmalar da<br />
imalathanelerin taşınmasından yana. Yerel yöneticiler ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı<br />
destek vermesi halinde bu önemli sorun kökten çözülebilir.<br />
1<br />
milyar doları aşkın örme kumaş<br />
ihracatı gerçekleştiren, iç pazarın<br />
ihtiyacı olan örme kumaşın yüzde<br />
80’dan fazlasını karşılayan, tekstilin<br />
lokomotifi örme kumaş sektörü kentin<br />
dar sokaklarından çıkıp, alt yapısı<br />
hazır, modern üretim koşulları olan<br />
bir bölgede toplanmak istiyor. Şehrin<br />
trafiği, dar sokakların nakliye yapmaya<br />
elverişli olmaması bu ihtiyacın ana<br />
nedenlerinden sadece bir kaçı.<br />
Konfeksiyon için vazgeçilmez<br />
olan örme kumaşı üreten Türk örme<br />
sektörünün ana imalat merkezi olan<br />
İstanbul, yerleşimin artmasıyla birlikte<br />
giderek sektöre dar gelmeye başladı.<br />
1000’e yakın imalatçının bulunduğu<br />
kentte imalatçılar ağırlıklı olarak<br />
Güngören, Yenibosna, Bayrampaşa,<br />
Güneşli, Avcılar, Firuzköy, Sefaköy gibi<br />
yerleşimin yoğun olduğu bölgelerde<br />
faaliyet gösteriyor. Geçmişte üretim<br />
bölgesi olan bu bölgeler, kentin<br />
nüfusunun artmasıyla birlikte imalat için<br />
uygun yerler olmaktan çıkmaya başladı.<br />
Konuyla ilgili olarak dergimize<br />
konuşan BFS <strong>Örme</strong>’nin yönetim kurulu<br />
başkanı ve aynı zamanda derneğimizi<br />
kurucularından Şinasi Parlak, konunun<br />
2002 yılından beri gündemde olduğunu<br />
belirterek, bugün bu taşınmanın ve<br />
sektörün tek bir bölgede toplanmasının<br />
kaçınılmaz bir ihtiyaç haline geldiğini<br />
söyledi.<br />
En büyük hayallerinden birinin örme<br />
sektörünü daha ilerilere taşıyacak,<br />
modern altyapıya sahip bir sanayi<br />
bölgesinin kurulması olduğunu ifade<br />
eden Şinasi Parlak şunları söyledi:<br />
“ÖRSAD’ı kurduğumuzda birçok konuda<br />
meslektaşlarımıza, üyelerimize faydalı<br />
olabilecek projeleri hayata geçirmek için<br />
36
ÖRME DÜNYASI I GÜNDEM Mart - Nisan 2010<br />
çalışmalara başlamıştık. O dönemde<br />
gündeme aldığımız konulardan biri de<br />
<strong>Örme</strong>ciler Sanayi Sitesinin kurulması<br />
projesiydi. Konuyu o tarihlerde<br />
İstanbul Ticaret Odası başkanlığını<br />
yürüten Mehmet Yıldırım’a götürdük,<br />
kendilerinden arsa istedik. Bize “size<br />
böyle bir arsa vermem” dedi. Neden<br />
dedik İkitelli’de bir yığın boş arsa var<br />
dedi. Biz de buna karşılık dedik ki,<br />
“Bizim örme sektörü, özel yüksekliklere<br />
ihtiyaç duyan bir meslek dalı; üç<br />
metrede örme kumaş yapamazsın.<br />
Yükseklik en az 4 metre olması lazım”<br />
dedik. Belirli bir nem ortamına sahip<br />
olması gerektiğini, dolayısıyla İkitelli’nin<br />
bu açıdan doğru bir yer olmadığını<br />
savunduk. Ancak taleplerimizi kabul<br />
ettiremedik maalesef”<br />
<strong>Örme</strong> sektörünün bir araya toplayacak<br />
bir sanayi bölgesinin hitap ettiği<br />
konfeksiyon sektörüne çok büyük<br />
kolaylıklar getireceğini belirten Şinasi<br />
Parlak, “ringelcisini, ribanacısını,<br />
interlokcusunu, süpremcisini, fantezi<br />
örmecisini bir arada görebileceğini<br />
düşündüğünüzde bu çok büyük bir<br />
kolaylık sağlayacak müşterilerimize.<br />
Ayrıca, kayıtdışılık sorunu da bu yolla<br />
ortadan kalkmış olacak” diyerek sanayi<br />
sitesinin getireceği avantajları anlattı.<br />
“Tekstil hiçbir zaman bitmez”<br />
<strong>Örme</strong> sektörünün hiçbir zaman<br />
bitmeyeceğini, varlığını hep devam<br />
ettireceğini belirten Şinasi Parlak,<br />
“Tekstilin bitmesi mümkün değil. Bu<br />
kesin. Öyle ise sektörümüzü hak<br />
ettiği konuma getirecek bu projeyi<br />
en kısa zamanda hayata geçirmeye<br />
çalışmalıyız. Bugün İtalya’da tekstil<br />
hala devam ediyor ve dünya da<br />
bir numaralar. Biz de bu kulvarda<br />
olmaya devam edeceğiz. İhtiyacımız<br />
olan daha organize olmak, daha<br />
modern bir ortamda üretime devam<br />
etmek. Ayakkabıcılar, saraciyeciler,<br />
mermerciler, dericiler bunu başardı.<br />
Bizler de başarabiliriz” şeklinde<br />
konuştu.<br />
“İstanbul örmecilere dar geliyor artık”<br />
Sektörün ana üretim merkezi İstanbul<br />
ve bu özelliğini de hala koruyor. Ancak<br />
kent artık içine hapsolan imalathaneleri<br />
taşıyamıyor. 1970’lerden itibaren<br />
sektör, ağırlıklı olarak Bayrampaşa,<br />
Bağcılar, Güngören, Merter bölgelerinde<br />
konuşlanmıştı.<br />
Bugün de halen bu bölgelerde<br />
yüzlerce imalathane var. Ancak yerleşim<br />
yaygınlaştıkça kent imalathaneleri<br />
taşıyamaz hale geldi. Ara sokakların<br />
darlığı, artan trafik nedeniyle imalat ve<br />
nakliye giderek zor hale geldi. Bugün<br />
bunu buralarda açıkça görmek mümkün.<br />
Sektörümüzün bir araya toplanması,<br />
kent içinden daha organize bir bölgeye<br />
taşınması konusu ciddi bir proje.<br />
37
ÖRME DÜNYASI I GÜNDEM Mart - Nisan 2010<br />
Bu proje için derneğimiz bir komite<br />
oluşturmalıdır. Bu proje için ciddi<br />
bir araştırmaya gitmeliyiz. Elimizde<br />
yeterince bilgi olduğunda, devlet<br />
yetkililerinin buna hayır diyeceğini<br />
sanmıyorum.<br />
“Biz arsayı bedava istemiyoruz!”<br />
Sanayi bölgesinde yer alacak<br />
firmaların seçkin ve sektörde önemli<br />
bir yere sahip olması gerektiğini<br />
düşünüyorum. Üretim geçmişi,<br />
kapasitesi, vergi ödeme geçmişiyle<br />
kendini kanıtlamış olanların bu bölgelere<br />
gelmesine öncelik verilmesi ve teşvik<br />
edilmesi gerektiğini düşünüyorum.<br />
Biz sanayiciler yatırım yapıyoruz,<br />
istihdam yaratıyoruz. Biz yetkililerden,<br />
sanayi bakanlığından vergi geçmişimize,<br />
performansımıza bakmalarını istiyoruz.<br />
İstediğimiz bu! Bizleri bu şekilde<br />
değerlendirsinler.<br />
Kurulmasını istediğimiz örmeciler<br />
sanayi sitesinin en azından 10 bin<br />
dönüm (1 dönüm 1000 metrekare) bir<br />
alan üzerine kurulması gerekiyor. Her<br />
bir firma için çeşitli metrekarelerde arsa<br />
tahsisi yapılabilir.<br />
İsteyen 1000 metrekare, isteyen<br />
2000 ya da 3000 metrekare. Binalar<br />
giriş altı, giriş ve bunun üzerine tek<br />
bir kat olacak şekilde inşa edilebilir.<br />
<strong>Örme</strong> kumaşın kesinlikle minimum<br />
dört metre yükseklikte imal edilmesi<br />
gerekiyor. Nemli bir ortama ihtiyaç var.<br />
İpliğin kopmaması, rahat bir imalat için<br />
klimatize bir ortam şart. Bunu doğal<br />
olarak yaratılması maliyet açısından çok<br />
gerekli diye düşünüyorum. Kurulacak<br />
bölgede teknolojinin her türlü imkânları<br />
değerlendirilebilir. Güneş enerjisinden,<br />
rüzgâr enerjisinden faydalanılabilir.<br />
Bunların hepsi projede olması<br />
gerekiyor bence. Kurulacak bölgede<br />
ar-ge çalışmalarına uygun binalar da<br />
kurulabilir, kalifiye eleman yetiştirmek<br />
için çıraklık merkezi de kurulabilir.<br />
Ayrıca sosyal tesisler, yemekhaneler,<br />
spos salonları, ibadethaneler vs. tüm<br />
bunlarla birlikte bir iş ve yaşam merkezi<br />
inşaa edilebilir.<br />
“İlk adımlardan biri<br />
talep toplanması olmalı”<br />
Tüm ÖRSAD üyeleriyle görüşülmeli,<br />
bu projeye sıcak bakanların<br />
talepleri tek tek not edilmelidir.<br />
Ortaya çıkacak veriler ışığında<br />
proje şekillendirilmelidir. Üyelere<br />
neler sorulabilir Mesela, üretim<br />
kapasiteleri, makine kapasiteleri,<br />
kaç metre kareye ihtiyaç duydukları,<br />
gelecek 5 yıl içinde ne kadar bir yere<br />
gereksinim duyacakları sorulabilir.<br />
Ayrıca toplantılar düzenlenerek, konun<br />
karanlıkta kalan kısımları tartışılabilir,<br />
görüş alış verişinde bulunulabilir.<br />
38<br />
Bugün hemen herkes<br />
sektörün derli toplu<br />
olabileceği, nakliyenin<br />
rahat işleyebileceği,<br />
tüm örmecilerin,<br />
iplik ve yedek parça<br />
tedarikçilerinin bir<br />
arada olabileceği bir<br />
bölge istiyor.<br />
“Bir arada olmak bize güç katacaktır”<br />
Bir arada olmak bize ve sektörümüze<br />
güç katacaktır. Müşterimi çalarlar<br />
diye düşünmek kesinlikle doğru değil.<br />
Öncelikle kalite bilinci gelişecek.<br />
Kayıtdışılık bitecek.<br />
Nakliye kolaylaşacak, imalat<br />
hızlanacak. Herkes aradığını çok<br />
kısa bir zamanda bulabilecektir. Boş<br />
makinelerin durması da sözkonusu<br />
olmayacak. İstenen makineler kısa<br />
zamanda bulunabilecek. Sistem tıkır<br />
tıkır işleyecek. Sektör kendini geleceğe<br />
hazırlamış, kendini garantiye almış<br />
olacak bu yolla.<br />
Sektörün bir bölge toplanmasının<br />
getireceği birçok avantajı yanında,<br />
kalifiye eleman yetiştirme konusunda<br />
da çok faydaları olacak. Bölge içinde<br />
kurulacak bir merkezde sektöre yeni<br />
eleman yetiştirilmesi mümkün olabilir.<br />
Meslek liselerinden gelecek stajyer<br />
öğrencilerin bu merkezlerde uygulamalı<br />
eğitim almaları mümkün olabilecek.<br />
Bu sayede sektörün yetişmiş eleman<br />
ihtiyacı tamamen ve etkili bir şekilde<br />
çözülmüş olabilir.<br />
“Arsa nerede olmalı”<br />
<strong>Derneği</strong>miz devlet yetkilileri ve<br />
belediye ile görüşerek İstanbul dışında<br />
Hadımköy civarlarında bir arsa tahsisi<br />
talebinde bulunabilir. Çatalca’da bir<br />
alternatif olabilir bu noktada.
ÖRME DÜNYASI I TOPLANTI Mart - Nisan 2010<br />
Bir zamanlar pamuk üreten ve ihraç eden yegâne ülkelerden biri<br />
olan Türkiye, pamuğun geleceğini tartışıyor<br />
PAMUKTA İSTİKBAL ARAYIŞI<br />
Ulusal Pamuk Konseyi tarafından “Pamukta İstikbal Arayışı” başlığı altında Hiltonsa<br />
Oteli’nde düzenlenen 1.Ulusal Pamuk Zirvesi, kaybolan umutları yeniden yeşertti.<br />
Türkiye’de pamuk ve tekstil<br />
sektörünün durumu, pamuk<br />
üretiminde yaşanan gelişmelerin<br />
ele alındığı zirvede konuşan Ulusal<br />
Pamuk Konseyi Başkanı Barış Kocagöz,<br />
ülkemiz topraklarının yeterli ve verimli<br />
olmasına rağmen pamuk üretiminin her<br />
yıl sürekli düştüğünü söyledi.<br />
Ülke ekonomisine ve istihdamına<br />
büyük katkıları olan tekstilin yeterince<br />
desteklenmediğini dile getiren Karagöz,<br />
pamuk üretimine gereken önem<br />
verilmediği için üretimin düştüğünü<br />
ve buna bağlı olarak ülkenin ithalata<br />
yöneldiğini söyledi. Tarladan atılan<br />
tohumdan, dükkândan satılan gömleğe”<br />
sloganıyla Ulusal Pamuk Konseyi olarak<br />
hakları korumayı, üretimi geliştirmeyi<br />
ve yüceltmeyi hedeflediklerini belirten<br />
Kocagöz, bu uğurda yaptıkları<br />
mücadelenin sadece sektörün değil,<br />
bu ülkenin stratejik mücadelesi<br />
olduğunun altını çizdi. Kocagöz, tekstil<br />
sektörünün 12 milyarın üzerinde ihracat<br />
gerçekleştiren ve 3 milyon kişiye<br />
istihdam sağlayarak 12 milyon nüfusa<br />
bakan, neredeyse ülkenin 1 numaralı<br />
sektörü olduğunu hatırlattı ve en önemli<br />
hammadde kaynağı olan pamuğa<br />
40<br />
öncelik verilmesi gerektiğinin altını çizdi.<br />
Üretim 380 bin tona düştü<br />
Adana Ticaret Borsası (ATB) Başkanı<br />
Muammer Çalışkan, tekstilin Türk<br />
sanayisinin çekirdeği olduğunu bildirdi.<br />
Tüm olumsuz şartlara ve krizi rağmen<br />
tekstil sektörünün Türk sanayinin<br />
lokomotifi olmayı sürdürdüğünü<br />
açıklayan Çalışkan şöyle devam etti:<br />
“Tekstil 20 milyar doların üzerindeki<br />
ihracatla otomotivle birlikte en çok<br />
ihracat yapan iki sektördün biridir. Net<br />
ihracat olarak ele alındığında ülkeye en
ÖRME DÜNYASI I TOPLANTI Mart - Nisan 2010<br />
çok döviz girdisi sağlayan alandır. Yine<br />
işsizliğin ciddi problem olduğu ülkede<br />
en çok istihdam sağlayan sahadır.<br />
Ülkemizde 2003-2004 sezonunda<br />
900 bin tona kadar çıkan lif pamuk<br />
üretiminin 2008-2009’da 380 bin<br />
tona düştüğünü açıklayan Çalışkan,<br />
bu düşüşte pamuk üretimindeki girdi<br />
maliyetlerinin yükselmesinin yanı sıra<br />
devletin alternatif ürünlere, özellikle<br />
mısıra verdiği destekler etkili olmuştur.<br />
Burada şikâyetçi olduğumuz konu<br />
mısıra yapılan destekler değil, pamuğa<br />
yeterli ilginin gösterilmemesidir”<br />
Türkiye’nin şu anda Çin’den sonra<br />
dünyanın ikinci büyük ithalatçı ülke<br />
konumuna düştüğünü aktaran Çalışkan<br />
şöyle devam etti: “Tekstilci, tamamen<br />
kendi dışında oluşan bazen borsa<br />
spekülatörlerinin oyunları ile suni<br />
yükselip düşen fiyatlarla ithalat yapmak<br />
zorundadır. Mısır da ihtiyaç fazlası<br />
olursa TMO fazlalığı dünya fiyatları<br />
üzerinden ihraç kaydıyla satmaktadır.<br />
Dönümde mısırda ortalama verim<br />
bin 150 kilogramdır. Bu dünya fiyatı<br />
olan (CİF Türkiye) 215 dolar/ton ile<br />
çarpınca takribi 250 dolar/dönümlük<br />
bir getiri sağlıyor. Pamukta ise<br />
dönüme verim olan yaklaşık 180 kg<br />
lif pamuğu 1.90 dolar/kg. ile çarpıp,<br />
bunu 55 dolar tutan çiğidi eklersek<br />
takribi 400 dolar/ dönümlük bir rakam<br />
ortaya çıkıyor. Yani pamuğun ülkeye<br />
bıraktığı katma değer mısıra göre<br />
takribi yüzde 60 daha fazladır. Ülkede<br />
pamuk yetiştirilen alanlar çok sınırlıdır.<br />
Mısır ise neredeyse Türkiye’nin her<br />
yerinde yetişiyor. Pamuğun daha fazla<br />
desteklenmesini bekliyoruz”<br />
Pamuk üretiminin ana merkezi GAP<br />
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşar<br />
Yardımcısı Dr. Ferhat Şelli ise pamuğun<br />
üretiminin yüzde 63’nün GAP’da, yüzde<br />
20’si Akdeniz, yüzde 14’nün ise Ege<br />
ve Marmara Bölgesi’nde yapıldığını<br />
söyledi. Pamuğun ülkede yaklaşık<br />
100 bin üreticiyi ilgilendiren stratejik<br />
bir ürün olduğunu hatırlatan Şelli, yan<br />
sektörleriyle birlikte 4 milyon kişinin<br />
istihdam edildiği bir alan olduğunu<br />
kaydetti. Dünyada 2005 yılındaki 35<br />
milyon hektarlık pamuk ekim alanının<br />
41<br />
2009’da yüzde 13’lük düşüşle 30<br />
milyon tona gerilediğini anlatan Şelli,<br />
aynı yıllarda kütlü pamuk üretiminin<br />
de 70 milyon ton dan, 60 milyon tona<br />
düştüğünü ifade etti. Tüm dünya<br />
pamuk üretim alanları ve üretiminin<br />
hızla azaldığına işaret eden Şelli,<br />
Türkiye’nin toplam tarımsal katma<br />
değeri 23 milyar dolardan 57 milyarı<br />
bulduğu aktardı. Tarımsal ihracatın 4<br />
milyar dolardan 12 milyar doları aştığına<br />
dikkat çeken Şelli, şunları kaydetti:<br />
“Yapılan çalışmalarla büyüme açısından<br />
ülkenin genel ekonomisi 26. sıradan 17.<br />
sıraya yükseldi. Türkiye tarımsal gayri<br />
safi milli hâsıla bakımından dünyada<br />
ilk 8 ülke arasına girdi. Bu başarı<br />
hikâyesinde emeği geçen herkese<br />
teşekkür ediyorum. Pamuk tarımına<br />
da stratejik bir yaklaşım sergiliyoruz.<br />
Ülkemizin pamuk üretimi verimi altı<br />
yıl öncesine göre hektara 3.5 tondan<br />
yüzde 20’lik artışla hektara ortalama<br />
4.2 tona yükseldi. Sertifikalı tohum<br />
kullanma rakamı ise yüzde 85’lere çıktı.<br />
2002’de kg. başına 8.5 krş. olan pamuk<br />
destekleme pirimini geçen yıl 42 krş.’a<br />
çıkartıp, bunu ekiminden önce açıkladık.<br />
Destelemede 5 kat artışa gittik. 8 yıl<br />
önce verilen destekler toplam pamuk<br />
üretim maliyetlerinin sadece yüzde<br />
19’unu karşılarken, bugün yüzde 46’sına<br />
cevap veriyor. 6 yıl önce pamuğa<br />
verilen toplam destek 185 milyon TL.<br />
iken, şimdi 600 milyon TL.’ye çıkmıştır.<br />
Bizim yağlı tohumlara verdiğimiz toplam<br />
tarımsal destekler içerisinde pamuğa<br />
verdiğimiz destek yüzde 60 oranındadır.<br />
Pamuğa verdiğimiz mazot ve gübre<br />
desteği ise dekara 11 TL.’dir”
ÖRME DÜNYASI I GÜNDEM Mart - Nisan 2010<br />
Son altı ayda yüzde 50 zamlanan pamuk ipliği,<br />
<br />
ihracatçıları kaygılandırıyor<br />
PAMUK VE PAMUK İPLİĞİ<br />
FİYATLARI NEREYE GİDİYOR<br />
30/1 penye ipliğin fiyatı 6.6 TL’ye kadar çıktı. 2003 yılından buyana ki en yüksek<br />
seviyesine gelen iplik fiyatları, alıcısını endişelendirirken, satıcısını sevindiriyor.<br />
Krizin etkisini kaybetmesiyle<br />
birlikte dış talepte görülen<br />
yükseliş, tekstil ve hazır giyim<br />
ihracatına olumlu yansımaya başladı.<br />
Her iki sektörde de ciddi kapasite<br />
artışları oldu. Özellikle 2010’un ilk üç<br />
ayında dış talebin artması, tekstilcilerin<br />
kayıplarını telafi etmesini sağlarken bir<br />
tartışmayı da alevlendirdi. Tartışmanın<br />
odağında pamuk ve iplik fiyatları<br />
bulunuyor. İplikçiler, pamuğa olan<br />
talebin artmasının pamuk fiyatlarının<br />
dünya borsalarında hızla yükselmesine<br />
neden olduğunu, pamuk ipliğinde<br />
görülen fiyat artışlarının da ana nedenin<br />
bu olduğunu iddia ediyorlar.<br />
44<br />
Diğer taraftan ihracatçı<br />
konfeksiyoncular ve örmeciler ise,<br />
iplik fiyatlarındaki artışın bir açıdan<br />
anlaşılabileceğini ancak mevcut<br />
zamlarla gelinen fiyat seviyesinin<br />
dünya ortalamalarının çok üzerinde<br />
olduğunu iddia ediyorlar. Son 6 ayda<br />
ipliğin yüzde 50 oranında zamlanmasını
ÖRME DÜNYASI I GÜNDEM Mart - Nisan 2010<br />
anlayamadıklarını belirten bu cephenin<br />
ortak kanısı; Maraş bölgesindeki bazı<br />
iplik üreticileri ortak hareket edip haksız<br />
bir şekilde fiyatları yükseltiyorlar.<br />
Zam yapılsın ama makul ve<br />
ülkemizin ihracatını tehlikeye sokacak<br />
boyutlara ulaşmasın diyen ihracatçı<br />
konfeksiyoncular, yabancı müşterilerine<br />
fiyat verirken zorlandıklarını, son<br />
dakikada gelen zamlar nedeniyle<br />
kazançlarının eridiğini belirtiyorlar.<br />
Konfeksiyoncu gibi örmeciler de<br />
durumdan endişeliler.<br />
Konfeksiyoncunun fiyat<br />
tutturamadığında ya da kazançları<br />
ipliğe gittiğinde kendilerine ödeme<br />
yapmakta zorlanacakları endişesini<br />
taşıyan örmeciler, yoğun talebin olduğu<br />
bir dönemde zam konusunda tarafların<br />
birbirlerini anlaması ve ülke çıkarları<br />
göz önüne alınarak hareket edilmesi<br />
gerektiğini savunuyorlar.<br />
Tartışmalar bu şekilde. Peki bu<br />
tartışmalarda kim haklı Gerçekten<br />
tüm dünyada pamuk fiyatları artıyor<br />
mu Ülkemizdeki iplik fiyatları dünya ile<br />
Pamuk Fiyatları Minimum Maksimum<br />
Ege Organik 3.00 TL 3.05 TL<br />
İzmir Garanti 2.60 TL 2.65 TL<br />
İzmir Std-1 2.55 TL 2.60 TL<br />
Hatay Extra 2.55 TL 2.60 TL<br />
D.Bakır Gold 2.60 TL 2.65 TL<br />
D.Bakır Extra 2.49 TL 2.53 TL<br />
Ş.Urfa Extra 2.49 TL 2.53 TL<br />
Ş.Urfa Std-1 2.45 TL 2.49 TL<br />
Adana Extra 2.45 TL 2.49 TL<br />
Adana Std-1 2.40 TL 2.45 TL<br />
Tariş Std-1 – TL 2.75 TL<br />
Tariş Std-2 – TL 2.65 TL<br />
aynı seviyeler de mi Bu sorulara gelin<br />
birlikte yanıt bulalım.<br />
Pamuk fiyatları artıyor mu<br />
Dünyanın en büyük pamuk üreticileri<br />
Çin ve Hindistan ve ABD’dir. Bu<br />
ülkeler arasında, fiyatları en fazla<br />
etkileyen ülke ABD ve Çin’dir. Her iki<br />
ülke de hem üretici hem de tüketicidir.<br />
Çin’in 7,5 milyon ton üretim yaparken<br />
9 milyon ton pamuk tüketiyor. Keza<br />
ABD, 3.5 milyon ton üretirken, 1<br />
milyon ton tüketiyor. ABD’nin dünya<br />
pazarlarına sattığı bu 2.5 milyon ton<br />
pamuk, fiyatların belirlenmesinde<br />
oldukça etkili.<br />
2010 başlarında ABD’li üreticiler<br />
pamuğu pazara arz etmekte isteksiz<br />
davranınca fiyatlar otomatik olarak<br />
yükseldi. Hindistan’da ise, devlet<br />
pamuk üreticilerini desteklemek adına<br />
destek primlerini artırınca, pamuk<br />
DÜNYA PAMUK FİYATLARI<br />
YIL AY COTLOOK A ENDEKS ABD MEMPHIS EGE PAMUĞU STD.1<br />
Cent/<br />
Libre<br />
$/Kg.<br />
TL/Kg.<br />
Cent/<br />
Libre<br />
$ /Kg. TL/Kg. TL/Kg. US$ /Kg.<br />
2009 1 57,61 1,27 2,03 59,70 1,32 2,10 1,82 1,14 51,74<br />
2009 2 55,51 1,22 2,03 56,69 1,25 2,07 2,00 1,21 54,80<br />
2009 3 51,47 1,13 1,94 51,70 1,14 1,95 2,00 1,17 53,08<br />
2009 4 56,68 1,25 2,00 58,29 1,29 2,06 2,09 1,30 59,22<br />
2009 5 61,97 1,37 2,12 65,57 1,45 2,25 2,34 1,50 68,32<br />
2009 6 61,58 1,36 2,10 62,79 1,38 2,14 2,40 1,55 70,51<br />
2009 7 64,61 1,42 2,16 65,94 1,45 2,21 --- --- ---<br />
2009 8 64,22 1,42 2,10 68,98 1,52 2,26 --- --- ---<br />
2009 9 63,83 1,41 2,14 69,33 1,53 2,32 2,35 1,54 70,11<br />
2009 10 66,45 1,47 2,15 72,92 1,61 2,36 2,26 1,54 69,89<br />
2009 11 70,85 1,56 2,31 77,78 1,72 2,54 2,42 1,63 74,08<br />
2009 12 76,46 1,69 2,53 81,13 1,79 2,68 2,60 1,73 78,58<br />
2010 1 77,87 1,72 2,52 81,35 1,79 2,64 2,66 1,81 82,09<br />
Cent/<br />
Libre<br />
2010 2 80,38 1,77 2,69 82,47 1,82 2,76 2,63 1,73 78,48<br />
45
ÖRME DÜNYASI I GÜNDEM Mart - Nisan 2010<br />
fiyatlarında yükseliş oldu. Çin’in de<br />
büyük miktarlı pamuk alımları yaptığını<br />
dikkate alırsak fiyatlardaki artışın<br />
nedeni ortaya çıkıyor.<br />
Özet olarak şunu söyleyebiliriz: üretici<br />
ülkeler, ürettikleri pamuğu yüksek<br />
fiyattan satmaya özen gösteriyorlar.<br />
Bunun için ellerinden geleni yapıyorlar.<br />
Bu da doğrudan dünya pamuk ipliği<br />
fiyatlarına yansıyor. Bu yılın şubat<br />
ayında ABD pamuğunun kg fiyatı 1.82<br />
dolar, Ege pamuğu ise 1.73 dolara<br />
kadar çıktı. 2009 yılında 1.25 dolar olan<br />
ABD pamuğu, 2010 şubat ayında, yani<br />
bir yıl sonra 1.82 dolara yükseldi. Artış<br />
oranı yüzde 45.6 oldu. Bu da pamukta<br />
bir yılda neredeyse yarı yarıya bir artışın<br />
olduğunu gösteriyor.<br />
Ülkemizde pamuk üretimi<br />
ne seviyede<br />
Ülkemiz, geçmişte önemli bir pamuk<br />
üreticisi olmasına rağmen son yıllarda<br />
Diğer taraftan dış<br />
talebin canlanması<br />
iplik satışlarına olumlu<br />
yansıdı. İplik ihracatı,<br />
bu talebe bağlı olarak<br />
ciddi miktarlarda arttı.<br />
bu özelliğini önemli ölçüde kaybetmiş<br />
durumda. 2004 yılında 900 bin ton<br />
seviyelerinde olan pamuk rekoltesi,<br />
2009 sonunda 380 bin tona gerilemiştir.<br />
Bu düşüşün ana nedeni, pamuk<br />
üretiminin kazançlı bir iş olmaması<br />
nedeniyle üreticilerin başka ürünleri<br />
yetiştirmeye yönelmeleridir.<br />
Tüm dünyada pamuk stratejik bir<br />
emtia olarak görülürken ülkemizde bu<br />
tam tersine vazgeçilecek bir alan olarak<br />
görülmüştür. Devlet destekleri dünya<br />
seviyelerinin altında kalmış, üreticiyi<br />
teşvik etmemiştir. Sonuçta tekstilde<br />
dünya 5’incisi olan ülkemiz pamuğa<br />
muhtaç bir ülke haline gelmiştir.<br />
Yıllardır dünyanın dördüncü pamuk<br />
gücü olan Türkiye artık bir pamuk ülkesi<br />
değil maalesef. 6 yıl önce 900 bin ton<br />
pamuk rekoltesi olan Türkiye, geçen yıl<br />
380 bin ton pamuk üretebilmiş ancak.<br />
Kurulu iplik kapasitesi yaklaşık 1.5<br />
milyon ton pamuk tüketebilecek güçte<br />
olan iplik sanayimiz için üzüntü verici bir<br />
durum bu.<br />
1 milyon tona yakın pamuk ithal<br />
ediliyor. İthalatçı konuma gelen Türkiye,<br />
bu alımlarla dünya borsalarındaki<br />
pamuk fiyatlarını tetikleyerek kendi<br />
kendini vuruyor.<br />
Bir an önce GAP bölgesi başta olmak<br />
üzere pamuk alanlarının verimli hale<br />
getirilmesi ve üreticilerin desteklenmesi<br />
gerekiyor. Pamuktaki liderliğimizi tekrar<br />
kazanmalıyız. Bu hem istihdam hem de<br />
sektörün geleceği için stratejik önem<br />
taşıyor.<br />
46
ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />
FRANSIZ TEKSTİL MAKİNE DEVLERİNİN HEDEFİ;<br />
GAZİANTEP PAZARI<br />
Fransız tekstil makine imalatçıları,<br />
Türk tekstil pazarından daha<br />
fazla pay almak için Gaziantep’e<br />
çıkarma m-yapacaklar. Fransız Ticaret<br />
Ateşeliği’nin öncülüğünde Ekiöm ayında<br />
gerçekleştirilecek olan teknik seminerin<br />
tantımı amacılya İstanbul’da bulunan<br />
Fransız ticaret müşavirliği’nde bir basın<br />
toplantısı düzenlendi.<br />
Gazete ve sektörel yayınların muhabir ve<br />
editörlerinin hazır bulunduğu toplantıya<br />
Fransa Ticaret Ateşinde görevli Alex<br />
Baroux, Proje müdürü Florence Zuber ve<br />
Evelyne Cholet ile sector sorumlusu Lea<br />
Kamhi katıldılar. Toplantıda türk tekstil<br />
pazarının fransız tekstil makine endüstrisi<br />
için öneminden ve Ekim de yapılacak olan<br />
seminerin amacı hakkında bilgi verildi.<br />
Fransız Tekstil Makineleri Üreticileri Birliği<br />
(UCMTF) Genel Sekreteri Evelyne Cholet,<br />
Türk basının tekstil sektörüne bu kadar ilgi<br />
göstermesine çok şaşırdığını, bu ilginin<br />
tekstilin ülke içinde ne kadar önemli bir yer<br />
tuttuğunu görme ve anlama fırsatı elde<br />
ettiğini belirterek konuşmasına başladı.<br />
Fransız tekstil makine endüstrisinin<br />
dünyada önemli bir konuma sahip olduğu<br />
bilgisini veren Cholet, Fransa’nın bu<br />
alanda AB’nin en büyük üçüncü ihracatçısı,<br />
dünyanın da altıncı büyük üreticisi<br />
konumunda olduğunu söyledi. Fransız<br />
tekstil makine sanayinin üretiminin yüzde<br />
90’nını 100’den fazla ülkeye ihraç ettiğini<br />
türkiye’nin bu ülkeler arasında beşinci<br />
sırada geldiğini hatırlatan Cholet, ekim’de<br />
yapılacak Gaziantep teknik seminerinin<br />
kriz sonrası bu önemli pazarı yeniden<br />
kazanmak ve iletişimi yeniden üst düzeye<br />
48<br />
çıkarmak açısında önemli bir etkinlik<br />
olacağını söyledi.<br />
Fransa Tekstil Makine Sanayi<br />
AB’nin üçüncü, dünyanın altıncı büyük<br />
tekstil makine sanayisidir. 8000 binden<br />
fazla kişiyi istihdam eden bu sector 2008<br />
yılında 1.5 milyar dolarlık ciroya ulaştı.<br />
Türkiye pazarında beşinci sırada olan<br />
Fransız tekstil makine endüstrisinin ana<br />
pazarı Gaziantep. Bu şehirdeki üreticilerin<br />
kullandığı bir çok tekstil makinesi bu ülke<br />
tarafından tedarik ediliyor. Ülkemize aktif<br />
satışları olan ve Gaziantep’teki teknik<br />
seminere katılacak firmalar arasında<br />
Laroche, N. schlumberger, Rieter, RITM,<br />
superb, Staubli, Ebelmann, Aesa Air<br />
Engineering, Dollfus&Muller gibi firmalar<br />
bulunuyor.
ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />
Türk hazır giyim ve tekstil sektörünün yıldızının<br />
yeniden parladığını söyleyen TGSD Başkanı Cem Negrin:<br />
“UZAKDOĞU’DAN KAÇAN<br />
TÜRKİYE’YE KOŞUYOR”<br />
TGSD Başkanı Cem Negrin, yeni seçilen yönetim kurulu üyeleriyle birlikte düzenlediği<br />
ilk basın toplantısında, Türkiye ekonomisinin üretim, istihdam ve ihracatta<br />
taşıyıcı gücü olan tekstil ve hazır giyim sektöründeki gelişmeleri değerlendirerek,<br />
yeni dönemde yapacakları çalışmaların satırbaşlarını verdi.<br />
50
ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />
Türkiye Giyim <strong>Sanayicileri</strong> <strong>Derneği</strong><br />
(TGSD) Başkanı Cem Negrin ve<br />
yeni yönetim kurulundan bazı<br />
üyeler, 3 Mart Çarşamba günü basın<br />
mensuplarıyla kahvaltılı toplantıda<br />
buluştu. Güneşli’deki Marriot Otel’de<br />
gerçekleşen toplantıda konuşan TGSD<br />
Başkanı Cem Negrin, 2010 yılını<br />
değerlendirdi ve 2009’daki sıkıntılı<br />
sürecin 2010’un ilk aylarından itibaren<br />
geride kaldığını, hem hazır giyim hem<br />
de tekstilde önemli oranlarda artışların<br />
olduğunu söyledi. Negrin bu artışın<br />
nedenleri arasında kriz sonrası Avrupalı<br />
alıcıların stoklu çalışmak yerine butik<br />
alımlara yönelmesini gösterdi.<br />
Global dünyada rüzgârın Türkiye’den<br />
yana estiğini belirten TGSD Başkanı,<br />
“Artan maliyetler ve fiziki zorluklar<br />
nedeniyle Çin’den kaçan Batılı alıcılar,<br />
Türkiye’ye koşuyor. Türk tekstil ve hazır<br />
giyim sektörü olarak yelkenlerimizi<br />
doldurup son iki yılın kayıplarını hızlı bir<br />
şekilde telafi etmeliyiz” dedi.<br />
Uzun bir aradan sonra Şubat ayında<br />
tekstil ihracatının yüzde 29’luk sıçrayışla<br />
477.5 milyon, hazır giyimin ise yüzde<br />
19,6’lık artışla 1 milyar 148 milyon<br />
dolar olarak gerçekleştiğine dikkat<br />
çeken Cem Negrin, bu ivmenin artarak<br />
devam etmesi için sektörün realitelerini<br />
merkeze alan projelerin hayata<br />
geçirilmesi gerektiğini ifade etti.<br />
Tekstil ve hazır giyim sektörlerinin<br />
şubat ayında toplam 1 milyar 625<br />
milyon dolar ihracat gerçekleştirdiğine<br />
dikkat çeken Negrin, şöyle devam<br />
etti: “İhracatımızın yüzde 20 sini<br />
oluşturan tekstil ve hazır giyim, sektörler<br />
sıralamasında yine liderliğe yükseldi.<br />
Dünya tekstil ve hazır giyim ticaretine<br />
baktığımızda rüzgârın 2009’u büyük<br />
sıkıntılarla geçiren Türkiye’den yana<br />
estiğini görüyoruz. Bunun sonucunda<br />
ihracat rakamları ciddi bir ivme<br />
kazanarak yükselişe geçti. Ülke olarak<br />
bu fırsatı çok iyi değerlendirmemiz<br />
gerekiyor” Geçen yıl kriz nedeniyle<br />
azalan talep nedeniyle binlerce<br />
TGSD, 6-7 Mayısta<br />
düzenlenecek olan<br />
konferansta 1000 yeni<br />
iş görüşmesi sağlamayı<br />
hedefliyor. Geçen yıl bu<br />
rakam 500 civarındaydı.<br />
işletmenin kapandığını, on binlerce<br />
çalışanın işini kaybettiğini hatırlatan<br />
Negrin, 2010’da yakalanan bu olumlu<br />
rüzgarın iyi değerlendirilmesi için<br />
herkesin kendine düşen görevi yerine<br />
getirmesi gerektiğini söyledi. TGSD<br />
Başkanı şöyle devam etti: “Bugün son<br />
derece şanslı bir dönemi yaşıyoruz.<br />
2010 sonunda hazır giyim ihracatı 14<br />
milyar dolar, tekstil ihracatı 6 milyar<br />
dolar toplam 20 milyar doları aşabilir.<br />
Tahminimiz en kötü ihtimalle ihracatta<br />
yüzde 10’luk bir artış olacağı yönünde.<br />
Tekstil ve hazır giyimde ihracat,<br />
istihdam ve katma değer üretiminde<br />
köklü bir değişim dönüşüm için her<br />
türlü uygun iklime sahibiz. TGSD olarak<br />
siyasi karar vericilerle birlikte bu rüzgârı<br />
arkamıza alıp, iyimser ortamı sektörün<br />
tamamına yayma arzusundayız. Bunun<br />
için her türlü çabayı harcamaya hazırız”<br />
dedi.<br />
Yeni yönetim projeler için<br />
harekete geçti<br />
Cem Negrin, yaşanan sorunların<br />
belirlenmesi ve çözümlerinin bulunması<br />
amacıyla Türkiye Sanayi Politikaları,<br />
Konferans 2010, Uluslararası<br />
İlişkiler, Üye İlişkileri ve iş geliştirme,<br />
tedarikçilerle işbirliğinin geliştirilmesi<br />
ve Anadolu’da yatırım ve hazır giyim<br />
gelişimi, sosyal ve kültürel konularda<br />
çalışma grupları oluşturduklarını<br />
belirterek, ilk aşamada hayata geçirmeyi<br />
planladıkları projeleri şöyle sıraladı:<br />
• Durağan ve iyimser senaryolara<br />
göre sektörün geleceğine ışık<br />
tutmak, rehber olmak amacıyla<br />
2023 projesini hazırlıyoruz. Bu<br />
çerçevede firmalarda innovasyon,<br />
51<br />
markalaşma, mağazacılık,<br />
istihdam çalışmaları, yerel<br />
marka ve perakendecilerle<br />
üretici ihracatçıları birleştirme<br />
platformları oluşturulacak.<br />
• Dünya teknoloji çağını yaşarken,<br />
Türk tekstil ve hazır giyim<br />
sektörünü bu sürece adapte<br />
etmek; zaman kaybını ortadan<br />
kaldırarak maliyetleri düşürmek<br />
için 3G teknolojisini sektörümüze<br />
taşıyoruz. 3G uygulamasıyla<br />
firmalar, üreticiler, mağazalar<br />
arasında sipariş, üretim,<br />
lokasyon, lojistik, teslimatın takibi<br />
ve izlenmesi avantajını elde<br />
edecekler.<br />
• TGSD web portalı üzerinden<br />
markaların eski sezon ürünlerini<br />
satacağız. Böylece firmalar<br />
stok maliyetinden kurtulurken<br />
tüketiciler düşük fiyatlarla markalı<br />
ürünlere ulaşabilecekler.<br />
• Yurt dışı ihracatçıların özellikle<br />
küçük alıcılardan tahsil<br />
edecekleri ihracat bedellerinin<br />
sigorta edilmesi<br />
• Anadolu’da yatırım ve istihdamın<br />
sağlanması amacıyla bölgesel<br />
asgari ücret uygulamasının<br />
üzerinde duracağız.<br />
TGSD, Cerruti ailesini ağırlayacak<br />
TGSD Başkanı Cem Negrin<br />
basın toplantısında bu yıl üçüncüsü<br />
düzenlenecek olan Moda Tekstil,<br />
Hazırgiyim Konferansı ve Sergisi’ne<br />
ilişkin bilgi verdi. Negrin, İtalya’nın<br />
hazır giyim sektöründeki efsane<br />
markalarından 300 yıllık Cerruti<br />
ailesinin Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Nino Cerruti’nin konferansa keynote<br />
konuşmacı ve onur konuğu<br />
olarak katılacağını, 2 senedir aileyle<br />
beraber çalışan oğlu julien Cerruti ve<br />
şirketin CEO’su Daniele Sanzeni’nin<br />
beraberinde ülkemize geleceğini<br />
söyledi.
ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />
Tekstilin bugünü ve geleceği, Bursa’da tartışıldı<br />
GEMSAN’DAN SEKTÖREL<br />
VİZYON TOPLANTISI<br />
Kimya devi Gemsan tarafından Bursa’da düzenlenen toplantıda Türk tekstilinin<br />
mevcut durumu ele alındı.<br />
Gemsan, Sektörel Vizyon<br />
Toplantıları zincirinin ilk ayağını<br />
Bursa’da gerçekleştirdi. 19<br />
Mart Cuma günü Bursa Gönlüferah City<br />
Hotel’de gerçekleştirilen toplantının ana<br />
gündeminde tekstil sektörü vardı.<br />
Tekstil sektörünün sorunları ve ileriye<br />
dönük çözüm arayışlarının tartışıldığı<br />
toplantıya Marmara Üniversitesi İşletme<br />
Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Altuğ,<br />
Uludağ Üniversitesi Tekstil Bölüm<br />
Başkanı Prof. Dr. Binnaz Meriç’in<br />
konuşmacı olarak katıldı.<br />
Tekstil yardımcı kimyasalları, tekstil<br />
lubrikantları, metal yüzey işlem<br />
kimyasalları ve özel kimyasallar<br />
üreten Gemsan, endüstrinin<br />
ihtiyacı olan kimyasalları, en<br />
yüksek kaliteyle hizmete<br />
sunuyor. Her geçen gün<br />
ürün gamını geliştiriyor<br />
ve mevcut ürünleri<br />
kullanıcılara maksimum<br />
fayda sağlayacak şekilde<br />
geliştirmeyi sürdürüyor.<br />
1976 yılından bu yana<br />
istikrarlı bir büyüme<br />
gösteren GEMSAN’ın, 1996 yılında<br />
yapımına başlanan Hadımköy<br />
Tesisleri, 2001 yılında hizmete<br />
girmiştir. Geniş stoklama kapasitesi,<br />
satış öncesi ve sonrası etkin servis<br />
desteği, üstün ürün kalitesi, etik<br />
ve legal prensipleri, GEMSAN’daki<br />
“sorumlu hizmet anlayışı” ilkesinin<br />
içini dolduran değerlerdir.<br />
Dünya standartlarındaki Ar-Ge<br />
laboratuarlarında, konularında<br />
Gemsan A.Ş. hakkında<br />
uzman çalışanları sayesinde en<br />
kaliteli üretimi yapan GEMSAN,<br />
1994 yılında sektörünün ilk ISO<br />
9001 Kalite Güvence Sistemi<br />
Belgesi’ni alma başarmış, 2006<br />
yılından itibaren ise ISO<br />
9001:2000 versiyonu ile<br />
Kalite Yönetim Sistem<br />
uygulamalarına devam<br />
etmektedir.<br />
GEMSAN, kurmuş<br />
olduğu ISO 14001:2004<br />
Çevre Yönetim Sistemi<br />
ve OHSAS 18001 İş<br />
Sağlığı ve Güvenliği Yönetim<br />
Sistemleri’ni de belgelendirmiştir.<br />
1993 yılında imzaladığı<br />
“Responsible Care” (Üçlü<br />
Sorumluluk) prensiplerine uygun<br />
olarak da çevre koruma, insan<br />
ve iş güvenliğine karşı duyarlı<br />
kimyasallar üreterek, sosyal<br />
sorumluluğunun gereğini yerine<br />
getirmektedir.<br />
54
Mart - Nisan 2010<br />
TEKSTİL İHRACATI ARTIYOR<br />
HAZIRLAYAN: İTKİB Genel Sekreterliği AR & GE ve Mevzuat Şubesi<br />
Türkiye’nin tekstil ihracatı, 2010 yılının Ocak–Şubat döneminde bir önceki yılın aynı<br />
dönemine kıyasla %24,8 oranında artarak 959 milyon dolara çıktı. Bu performansla<br />
tekstil ihracatının Türkiye genel ihracatı içindeki payı %5,5’ten %5,9’a yükselmiştir.<br />
2009 yılını %19,1 düşüşle kapatan<br />
tekstil sektöründe, 2010 yılının<br />
Ocak ayında %21,1’lik ihracat<br />
Artış, şubat ayında ıse %29’luk artış<br />
oldu. Bu artış oranları, 2010 yılının ilk<br />
iki ayında türkiye’nin tekstil ihracatının<br />
ivme kazanarak arttığı görüşüyor.<br />
Yılın ilk iki ayı itibarıyla tekstil<br />
ihracatının gerek Türkiye genel<br />
ihracatından (%16,3 artış) gerek<br />
sanayi ihracatından (%16,6 artış)<br />
gerekse tarıma dayalı işlenmiş<br />
ürünler ihracatından (%21,3 artış)<br />
daha yüksek oranlı arttığı dikkate<br />
alındığında, tekstil sektörünün hem<br />
genel ihracat performansından hem<br />
sanayi ihracat performansından daha<br />
iyi bir ihracat performansı gösterdiği<br />
anlaşılıyor.<br />
56<br />
Ülke Grupları Bazında Tekstil İhracatındaki<br />
Gelişmeler<br />
2010 yılının Ocak-Şubat döneminde<br />
AB ülkeleri, OECD ülkeleri, Ortadoğu<br />
ülkeleri, eski SSCB ülkeleri, Afrika<br />
ülkeleri, diğer Avrupa ve diğer Asya<br />
ülkeleri gibi belli başlı tüm ülke<br />
gruplarına Türkiye’den yapılan tekstil<br />
ihracatında %7,9 ile %83,9 arasında
Mart - Nisan 2010<br />
değişen oranlarda artışlar oldu.<br />
Yılın ilk iki ayında yapılan 959<br />
milyon dolarlık tekstil ihracatının 464<br />
milyon dolarlık kısmı, diğer bir ifade<br />
ile %48,4’lük bölümü 27 AB ülkesine<br />
yapıldı.<br />
Küresel krizin ardından, gelişmiş<br />
ülkelerin ekonomilerindeki iktisadi<br />
toparlanma sürecinin başlamasıyla<br />
geleneksel pazarlarımızdan AB<br />
ülkelerinin pazarlarında da olumlu<br />
gelişmeler olmuş, bu süreçte Türkiye’nin<br />
tekstil ihracatında da olumlu yansımalar<br />
görülmeye başladı.<br />
Diğer ülke gruplarından, ABD,<br />
Kanada, İsviçre gibi ülkelerin yer<br />
aldığı “Diğer OECD Ülke Grubu”na<br />
2010 yılının Ocak-Şubat döneminde<br />
2009 yılının aynı dönemine kıyasla<br />
%25,7 oranında artışla 42,1 milyon<br />
dolarlık tekstil ürünü ihraç edilmiştir.<br />
Ülke grubunun Türkiye toplam tekstil<br />
ihracatında payı %4,4 düzeyindedir.<br />
Makedonya, Arnavutluk, Bosna<br />
Hersek gibi ülkelerin dahil olduğu “Diğer<br />
Avrupa Ülke Grubu”na Türkiye’den<br />
tekstil ihracatı 2010 yılının ilk iki<br />
ayında %7,9 artışla 22,6 milyon dolara<br />
yükselmiştir. Bu ülke grubu yılın ilk iki<br />
ayında en düşük oranlı tekstil ihracat<br />
artışının görüldüğü ülke grubu olmuştur.<br />
Diğer Avrupa ülkelerinin Türkiye toplam<br />
tekstil ihracatında payı %2,4’tür.<br />
Rusya Federasyonu, Ukrayna, Beyaz<br />
Rusya, Özbekistan gibi ülkelerin yer<br />
aldığı ve Türkiye’nin AB ülkelerinin<br />
ardından en büyük ikinci tekstil pazarı<br />
olan “Eski SSCB Ülkeleri” grubuna<br />
yönelik tekstil ihracatı, 2010 yılının<br />
Ocak-Şubat döneminde %60,3<br />
oranında artışla 93,8 milyon dolardan<br />
150,3 milyon dolara yükselmiştir.<br />
“Eski SSCB Ülkeleri” %60,3 ile yüksek<br />
oranlı ihracat artışının görüldüğü<br />
ülke gruplarından biri durumundadır.<br />
Bu yüksek oranlı artışla eski SSCB<br />
ülkelerinin Türkiye toplam tekstil<br />
ihracatından aldığı pay %12,2’den<br />
%15,7’ye yükselmiştir.<br />
Tekstil ihracatında üçüncü en fazla<br />
ihracat yapılan pazar konumundaki<br />
Ortadoğu ülkelerine 2010 yılının Ocak-<br />
Şubat döneminde %14,3 oranında<br />
artışla 89,7 milyon dolar değerinde<br />
tekstil ürünü ihraç edilmiştir. Suudi<br />
Arabistan, Irak, İran, İsrail, Kuveyt gibi<br />
ülkelerin gruplandırıldığı Ortadoğu<br />
ülke grubuna genel tekstil ihracatından<br />
(%24,8 artış) daha düşük oranlı bir<br />
artış(%14,3) olması, ülke grubunun<br />
Türkiye toplam tekstil ihracatından aldığı<br />
payı %10,2’den %9,3’e düşürmüştür.<br />
Cezayir, Libya, Mısır, Tunus, Fas<br />
ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nin dahil<br />
olduğu Afrika ülke grubu, Türkiye’nin<br />
tektil ihracatında diğer bir önde<br />
gelen gruptur. 2010 yılının Ocak-<br />
Şubat döneminde Afrika ülkelerine<br />
%36,6 oranında artışla 86,9 milyon<br />
dolarlık tekstil ihracatı yapılmıştır.<br />
Ülke grubunun Türkiye toplam tekstil<br />
ihracatında payı %9,1’dir. Afrika ülke<br />
grubuna ihracat genel tekstil ihracat<br />
artışının (%24,8) üzerinde bir oranla<br />
artış göstermiştir.<br />
Diğer taraftan, 2010 yılında<br />
Türkiye’den Çin, Hindistan, Malezya,<br />
Tayvan gibi Uzakdoğu ülkelerinin<br />
yeraldığı diğer Asya ülkeleri grubuna<br />
yönelik tekstil ihracatı, oransal olarak<br />
en yüksek düzeyde artarak %83,9’lük<br />
artışla 42,6 milyon dolara yükselmiştir.<br />
Yüksek oranlı ihracat artışı, diğer<br />
Asya ülkelerinin Türkiye toplam tekstil<br />
ihracatından aldığı payı da %3’ten<br />
%4,4’e çıkartmıştır.<br />
2010 yılının Ocak-Şubat döneminde<br />
belli başlı ülke gruplarına yönelik tekstil<br />
ihracatına ilişkin veriler aşağıdaki<br />
tabloda yeralmaktadır.<br />
Belli Başlı Pazarlara<br />
Tekstil İhracatında Gelişmeler<br />
2010 yılının Ocak-Şubat döneminde<br />
Türkiye’den en fazla tekstil ve<br />
hammaddeleri ihraç edilen ülkeler<br />
sırasıyla Rusya Federasyonu, İtalya,<br />
57<br />
Almanya, İran, Romanya ve Polonya’dır.<br />
En fazla tekstil ihracatı yapılan ilk on<br />
ülkeye ihracatta 2009 yılının Ocak-<br />
Şubat dönemine kıyasla %5,1 ile %61,8<br />
arasında değişen oranlarda artışlar<br />
olmuştur. En yüksek oranlı ihracat<br />
artışının görüldüğü pazar %61,8 artış<br />
oranı ile Rusya Federasyonu olurken,<br />
en düşük oranlı ihracat artışının<br />
görüldüğü pazar %5,1 ile Polonya’dır.<br />
2010 Ocak-Şubat döneminde<br />
Türkiye’den Rusya Federasyonu’na<br />
113,6 milyon dolarlık tekstil ürünü<br />
ihraç edilmiş, ihracat 2009 yılının eş<br />
dönemine kıyasla %61,8 oranında<br />
artmıştır. Rusya Federasyonu’nun<br />
Türkiye toplam tekstil ithalatından aldığı<br />
pay %9,1’den %11,8’e yükselmiştir.<br />
Aynı dönemde İtalya’ya tekstil ve<br />
hammaddeleri ihracatı %21,4 oranında<br />
artışla 80,4 milyon dolardan 97,6 milyon<br />
dolara yükselmiştir. İtalya’nın Türkiye<br />
toplam tekstil ihracatında payı %10,2<br />
düzeyindedir.<br />
Tekstil ihracatında üçüncü büyük<br />
pazar Almanya’ya ihracat 2010 yılının<br />
Ocak-Şubat döneminde 2009 yılının<br />
eş dönemine kıyasla %16,3 oranında<br />
artarak 48,3 milyon dolardan 56,2<br />
milyon dolara yükselmiştir. Almanya’nın<br />
Türkiye toplam tekstil ihracatında payı<br />
%5,9 olarak hesaplanmaktadır.<br />
2009 yıl sonu itibarıyla Türkiye’nin<br />
tekstil ihracatında altıncı büyük pazar<br />
olan İran, 2010 yılının Ocak-Şubat<br />
dönemi itibarıyla iki sıra öne atlayarak<br />
dördüncü büyük pazar durumuna<br />
gelmiştir. Ocak ayında %2,3 oranında<br />
ihracat düşüşü görülen İran’a tekstil<br />
ihracatı 2010 Ocak-Şubat döneminde<br />
%10,3 artışla 43,2 milyon dolara<br />
yükselmiştir.<br />
Beşinci büyük pazar Romanya’ya<br />
Ocak ayında %6,2 oranında<br />
azalan ihracat Ocak-Şubat dönemi<br />
itibarıyla %6,4 oranında artışla 38,6<br />
milyon dolardan 41,1 milyon dolara
Mart - Nisan 2010<br />
yükselmiştir. Romanya’nın Türkiye<br />
toplam tekstil ihracatında payı %4,3’tür.<br />
İran ve Romanya’ya ihracatta 2010<br />
Ocak ayındaki düşüşlerin Şubat ayında<br />
artışa dönüşmesi kayda değer bir<br />
gelişmedir.<br />
İlk beş ülkenin ardından %5,1<br />
oranında artış ve 37,1 milyon dolar<br />
ihracat değeri ile Polonya, %38,2 artış<br />
ve 35,2 milyon dolar ihracat değeri<br />
ile İngiltere, %30,7 artış ve 32 milyon<br />
dolar ihracat değeri ile Bulgaristan,<br />
%35,8 oranında artış ve 30,6 milyon<br />
dolar ihracat değeri ile ABD ve %37,7<br />
oranında artış ve 27,8 milyon dolar<br />
ihracat değeri ile Mısır, diğer önde gelen<br />
ihracat pazarlarındandır.<br />
Türkiye’nin en fazla tekstil ve<br />
hammaddeleri ihracatı yaptığı ilk on<br />
ülkeden altısı AB üyesidir.<br />
Belli Başlı Ürün Grupları Bazında<br />
İhracat<br />
2010 yılının Ocak-Şubat döneminde<br />
pamuk lifleri, bitkisel lifler, pamuk ipliği,<br />
yün ve ince-kaba hayvan kıllarından<br />
dokuma kumaşlar ile bitkisel liflerden<br />
dokuma kumaşların ihracatı 2009<br />
yılının eş dönemine kıyasla %2,9<br />
ile %29 arasında değişen oranlarda<br />
azalırken, sentetik-suni devamsız<br />
lifler, yün ve ince-kaba hayvan kılları,<br />
sentetik-suni devamsız liflerden<br />
ve filamentlerden iplikler ile yün ve<br />
ince-kaba hayvan kıllarından iplikler,<br />
bitkisel liflerden iplikler ve ipek ipliği<br />
ile pamuklu, sentetik suni ve ipekli<br />
dokuma kumaşlar, örme kumaşlar ve<br />
dokusuz yüzeylerin ihracatı %10,3 ile<br />
%14344 arasında değişen oranlarda<br />
artmıştır.<br />
Ocak-Şubat 2010 döneminde,<br />
2009 yılının aynı dönemine kıyasla,<br />
Türkiye’den %47,9 oranında artışla<br />
80,9 milyon dolar değerinde elyaf, %23<br />
artışla 179,2 milyon dolar değerinde iplik<br />
ve %19,8 oranında artışla 345,3 milyon<br />
dolarlık dokuma kumaş ihraç edilmiştir.<br />
Diğer önemli ihracat kalemlerinden örme<br />
kumaşların ihracatı %29,8 oranında<br />
artışla 180,7 milyon dolara yükselirken,<br />
dokusuz yüzeylerin ihracatı %45,3<br />
oranında artışla 27,4 milyon dolara<br />
çıkmıştır.<br />
Alt gruplara inildiğinde, Türkiye’den<br />
en fazla ihraç edilen lifler sentetiksuni<br />
devamsız liflerdir. 2010 yılında<br />
%74,8 oranında artışla 62 milyon<br />
dolarlık sentetik-suni devamsız lif ihraç<br />
edilmiştir. Pamuk lifleri %9,5 ihracat<br />
düşüşü ve 16,2 milyon dolar ihracat<br />
değeri ile ihracatta ikinci önemli lif grubu<br />
olurken, yün ve ince-kaba hayvan kılı<br />
ihracatı %103,6 oranında artışla 2,5<br />
milyon dolara yükselmiştir.<br />
İpek lifleri %14344,9 oranında ihracat<br />
artışı ile dikkat çekmekle birlikte, ihracat<br />
değeri sadece 81 bin dolardır. Bitkisel lif<br />
ihracatı ise %29 düşüşle 27 bin dolara<br />
gerilemiştir.<br />
2010 yılının Ocak-Şubat döneminde<br />
Türkiye’den en fazla ihraç edilen iplik<br />
çeşidi, %49,1 artışla 64,7 milyon<br />
dolarlık ihracat yapılan sentetik-suni<br />
filament iplikleridir. İkinci büyük ihracat<br />
kalemi ihracatı %27,1 oranında artarak<br />
59,8 milyon dolara yükselen sentetiksuni<br />
devamsız liflerden ipliklerdir.<br />
Pamuk iplikleri %2,9 ihracat düşüşü ile<br />
üçüncü en fazla ihraç edilen ipilk ürün<br />
grubudur.<br />
Dokuma kumaşlar sözkonusu<br />
olduğunda, pamuklu dokuma kumaşlar<br />
%16,6 ihracat artışı ve 151,6 milyon<br />
dolarlık ihracat değeri ile en fazla ihraç<br />
edilen ürün grubu olmuştur.<br />
58<br />
Kumaş grubunda ikinci en fazla ihraç<br />
edilen ürün grubu sentetik-suni filament<br />
ipliklerinden dokuma kumaşların<br />
ihracatı %23,2 oranında artışla 138,9<br />
milyon dolara yükselirken, sentetiksuni<br />
devamsız lif ipliklerinden dokuma<br />
kumaşların ihracatı 2010 Ocak-Şubat<br />
döneminde %43,6 artışla 41,9 milyon<br />
dolara yükselmiştir.
Mart - Nisan 2010<br />
Üretim ve Kapasite Kullanımındaki<br />
Gelişmeler<br />
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)<br />
tarafından Şubat ayında açıklanan<br />
Sanayi Üretim Endeksi’ne göre, 2009<br />
yılının Aralık ayında tekstil ürünleri<br />
imalatında üretim endeksi, bir önceki<br />
aya yani 2009 yılının Kasım ayına göre<br />
%7,6 oranında artarken, 2008 yılının<br />
Aralık ayına göre ise %10 oranında<br />
düşmüştür. Türkiye Cumhuriyeti Merkez<br />
Bankası tarafından en son açıklanan<br />
verilere göre, tekstil ürünleri imalatında<br />
2009 yılının Şubat ayında %59,4 olarak<br />
verilen kapasite kullanım oranı, 2010<br />
yılının Şubat ayında %72,1’e çıkmıştır.<br />
Tekstil ürünleri imalatında kapasite<br />
kullanım oranı 2009 Şubat ayına kıyasla<br />
%21,4 oranında artmıştır.<br />
Euro/Dolar Paritesi’nin<br />
Tekstil İhracatına Etkisi<br />
2010 yılı Ocak-Şubat döneminde<br />
geçen yılın aynı dönemine oranla<br />
%24,8’lik artışla 959 milyon dolarlık<br />
tekstil ihracatı yapılmıştır.<br />
Sözkonusu ihracatın, 464 milyon<br />
dolarla %48,4’ü ihracatın Euro<br />
üzerinden gerçekleştirildiği AB27<br />
ülkelerine yapılmaktadır.<br />
2009 yılı Ocak-Şubat döneminde 1<br />
Euro 1,31 ABD Dolarına eşit iken, 2010<br />
yılının Ocak-Şubat döneminde Euro’nun<br />
değeri ABD Dolarına karşı %7,2’lik<br />
artışla 1,40 dolar düzeyine yükselmiştir.<br />
Bu durumda, 2010 yılı Ocak-Şubat<br />
döneminde Euro bazında yapılan<br />
ihracat, dolar olarak istatistiklerde<br />
yeralırken, 2009 yılının aynı ayına<br />
göre %7,2 daha az yansımakta<br />
ve böylelikle dolar bazındaki<br />
istatistiklerde %7,2 oranında fiktif bir<br />
artış yaratmaktadır<br />
Buna göre, 2010 yılının Ocak-<br />
59<br />
Şubat döneminde gerçekleştirilen 959<br />
milyon dolarlık tekstil ihracatının 464<br />
milyon dolarlık bölümü Euro üzerinden<br />
gerçekleştirilerek Dolar üzerinden<br />
hesaplandığı dikkate alındığında, 464<br />
milyon dolarlık ihracatta pariteden<br />
kaynaklanan %7,2’lik fiktif artış<br />
meydana geldiği görülmektedir.<br />
Bu çerçevede 464 milyon dolarlık<br />
Euro bölgesine yapılan ihracat,<br />
%7,2’lık pariteden kaynaklanan fiktif<br />
artıştan arındırıldığında 430,7 milyon<br />
dolarlık gerçek değere ulaşılmakta<br />
ve bu durumda 2010 yılı Ocak-<br />
Şubat döneminde reel bazda toplam<br />
ihracat tutarı 925,5 milyon dolar<br />
olmaktadır. Sözkonusu ihracat tutarı,<br />
2009 yılı Ocak-Şubat döneminde<br />
gerçekleştirilen 768,2 milyon dolarla<br />
kıyaslandığında ise 2010 yılının Ocak-<br />
Şubat döneminde tekstil sektörünün<br />
ihracat performansında %24,8’lik artış<br />
değil, reel anlamda %20,5’lik artış<br />
meydana gelmiştir.
ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />
Creora, müşterileri için kumaş geliştirme semineleri düzenledi<br />
HYOSUNG’DAN<br />
TREND SEMİNERLERİ<br />
Creora® markası ile dünyanın en büyük ikinci spandeks üreticisi olan<br />
Hyosung, 14-18 Mart tarihlerinde Istanbul Çınar Hotel’de en önemli<br />
müşterileri için kumaş geliştirme seminerlerine ev sahipliği yaptı. Seminerler,<br />
uluslararası trend danışmanı ve gazeteci Louisa Smith tarafından verildi.<br />
Seminerlerde, hazır giyim örme kumaş, dokuma ve denim, iç giyim, mayo<br />
ve aktif giyim trendleri ile ilgili gelişmeler aktarıldı.<br />
Global Pazarlama ve Marka<br />
Direktörü Ria Stern, “Bu<br />
seminerlerin amacı, kişiye<br />
özel ve interaktif kumaş geliştime yolu<br />
ile en önemli müşterilerimize rekabetçi<br />
avantajlar sağlamaktır. 2012 yılı için<br />
küresel moda ve tekstil trendleri ile<br />
yeni creora® yeni Hyosung naylon ve<br />
polyester ürünlerini biraraya getirdik ve<br />
önde gelen marka ve perakendecilerin<br />
istekleri ve ihtiyaçları ile bağlantı kurduk.<br />
İnanıyoruz ki bu seminerler, tekstil<br />
60<br />
endüstrisi ve creora® müşterilerimizin<br />
ticari başarısı için süregelen<br />
sorumluluklarımıza örnek olacaktır” diye<br />
konuştu. Hong-Kong ve Çin’de benzer<br />
seminerler düzenlenmiş, yakın bir<br />
gelecekte de Brezilya’da düzenlenecektir.
ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />
creora® hazır giyim için öne çıkan<br />
ana temalar:<br />
Soft Cell, vücutta iyi bir his yaratan<br />
şehirli ve sportif stili tanımlamaktadır.<br />
creora® lite ile üretilen soyut ve dijital<br />
baskılı çok hafif yuvarlak örgü kumaşlar,<br />
creora® black ve mat sentetik ile<br />
melanj damarlı görünümlü işlenmemiş<br />
tekstüre yüzeyler ve creora® eco H-550,<br />
MIPAN® regenTM and regenTM geri<br />
kazanılmış polyester veya pamuk ve<br />
yün gibi doğal liflerin kombinasyonu ile<br />
oluşturulmuş doğal dokunuşlu süpremler<br />
bu tarz kumaşlara örnek olarak<br />
verilebilir.<br />
Amplify, klasik dokuma yapısına<br />
çağdaş bir büküm verilerek dokuma<br />
kumaşlara hacim verilmesini<br />
belirtmektedir. Pamuk, yün ve keten<br />
gibi doğal lifler, creora® eco H-550<br />
ile beraber kullanılarak mevsimler<br />
arası harmanlar üretilmektedir.<br />
Geri kazanılmış sentetikler, doğal<br />
lifler, creora® ve MIPAN® regen<br />
ile harmanlanarak hacimli ve hafif<br />
61
ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />
kumaşlar elde edilebilir ve böylelikle<br />
çevresel sürdürülebilirlik de sağlanmış<br />
olur. Kemer sıkmayı anımsatan<br />
keskin terziliğin geri dönüşü, creora®<br />
performance H-350 içeren dokuma<br />
kumaşların, giyene rahatlık ve esneklik<br />
sağlamasını kolaylaştır-maktadır.<br />
Indulge, dokuma ve örme sektörlerine<br />
süzülen yeni ve zarif bir zenginlik<br />
olarak lükse odaklanmaktadır. Altı<br />
çizilecek noktalar, creora® eco H-550,<br />
Tencel®, MicroModal® ve organik<br />
doğal harmanlarla yapılan eko-lüksü<br />
içermektedir.<br />
MIPAN® regen, temel liflerle<br />
yapılan harmanlar için uygun olan geri<br />
kazanılmış naylondur. creora® lite ile<br />
yarı saydam dokuma ve mikro incelikte<br />
örme kumaşlar elde edilebilirken,<br />
MIPAN® soft kullanılarak zarif bir<br />
esnekliğe sahip, insane gövdesini<br />
kucaklayabilecek süper yumuşak ince<br />
numaralı kalitede ürünler üretilebilir.<br />
creora® black, siyah ve koyu renklere<br />
derinlik verirken elastan parlaması<br />
sorununu da ortadan kaldırır.<br />
Androgyny, mat veya yarı<br />
parlak olmaya eğilimli temiz ve<br />
düzgün görünümlü şık erkek ve<br />
kadın giyimindeki evrensel çekiciliği<br />
ifade eder. Siyahın hakim olduğu<br />
esnek dimiler, melanj, düz ve jakarlı<br />
kumaşlarda creora® black kullanılarak<br />
daha derin siyahlar ve koyu tonlar elde<br />
edilebilir. creora® performance H-350,<br />
kompakt dokumalara yeterli esnemeyi<br />
sağlar. Düzgün ve pürüzsüz kumaşlarda<br />
creora® eco H-550 ve geri kazanılmış<br />
lifler, MIPAN® regen, veya doğal lifler<br />
beraber kullanılarak kalıcı bir görünüm<br />
elde edilebilir.<br />
Illuminate, parlaklıkla ilgilidir ve<br />
tüketiciye, metalik renkli, yansıtıcı<br />
yüzeyli, akışkan dökümlü ve ıslak<br />
görünümlü ürünler alma konusunda<br />
ilham vermektedir. Üçgen kesitli ve<br />
parlak janjanlı iplikler, MIPAN® soft,<br />
ile esnek saten kumaşlarda ipeksi<br />
62<br />
ve parlak görünüşler elde edilebilir.<br />
creora® eco H-550, MIPAN® regen<br />
and regen geri kazanılmış polyester<br />
ile pamuk, keten ve viskozun beraber<br />
kullanıldığı örme ve dokuma kumaşlar,<br />
cilalı ve laminasyonlu bitim işlemleri<br />
yardımıyla şeffaf ve renkli görünümlerde<br />
ışığı yakalayabilir.<br />
creora® denim için öne çıkan ana temalar:<br />
Destructs , çağdaş kot giyimindeki<br />
denimin otantikligi yeni çözümler<br />
getirmektedir. Eski dönemlere ait<br />
görünüşler, yumuşaklık ve buna mukabil<br />
iş elbisesi görünümleriyle piyasalarda<br />
hüküm sürmektedir. Fırçalanmış, temiz,<br />
kırık dimiler ve düğümlerle tek yönlü ve<br />
iki yönlü esnek kumaşlar üretilmektedir.<br />
creora® performance H-350, zorlu<br />
bitim işlemlerine karşın esnekliği<br />
korurken, pamuk ve MIPAN® regen<br />
geri kazanılmış naylon ile beraber<br />
kullanılabilen creora® eco H-550, düşük<br />
sıcaklıkta bitim işlemi gören çift taraflı ve<br />
eski tarz dokumaların üretimini sağlar.
ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />
Perfects, çok modern bir görünüş için<br />
kusursuz tek yönlü ve çift yönlü esnek<br />
dimi yüzeyler içeren laminasyonlu ve PU<br />
kaplamalı denim kumaşlarda modaya<br />
uygun yaklaşımı tarif etmektedir.<br />
creora® eco H-550 ile beraber<br />
kullanılan doğal lifler, ipek, organic<br />
pamuk, geri kazanılmış pamuk, pima<br />
pamuk ve viskoz iplikler, nitelikli denim<br />
kumaşlara doğal bir parlaklık kazandırır.<br />
creora® black, koyu renk denimlerde<br />
siyah ve koyu tonlara derinlik verir.<br />
creora® performance H-350 ile beraber<br />
kullanılan sentetik lifler, leke tutmazlık<br />
ve su iticilik gibi bitim işlemlerinde<br />
yenilikçi teknik zeminler ve dayanıklılık<br />
yaratırken bedeni saran giysiler için de<br />
yüksek esneme sağlar.<br />
Evolve, yenilikçi harmanların bu<br />
kumaşların evrensel çekiciliğindeki uzun<br />
ömürlülüğünü öngörmektedir. Bütün<br />
çevresel kalıcılık durumunu koruyarak,<br />
denim piyasası için niş sektörler<br />
kaşmirli lüks dokunuşları takip eder.<br />
Aynı zamanda, teknolojik bir not olarak<br />
da pamuk karışımlarının daha hafif<br />
gramajlı alt giysiler ve çabuk kuruma<br />
özelliği sağladığı belirtilebilir. Geri<br />
kazanılmış sentetiklerin yanında düşük<br />
sıcaklıkta fikse edilebilen spandex<br />
creora® eco H-550 ile organic pamuk,<br />
Tencel®, bambu and geri kazanılmış<br />
pamuk harmanları kullanılabilir. creora®<br />
black, derin indigo ve koyu siyah<br />
tonları korur ve creora® performance<br />
H-350, kumaşın mukavemetini arttırır<br />
ve kalıcı renk sağlar. MIPAN® regen<br />
geri kazanılmış naylon, pamukla<br />
harmanlanır ve creora® eco H-550<br />
çevreye dost yeniliklere uygundur.<br />
Kaşmir, merinos yün ve creora®<br />
spandeks ile yapılan harmanlar, yeni<br />
ve lüks esnek kumaş talebine öncülük<br />
etmektedir.<br />
creora® kullanılan iç çamaşırında<br />
öne çıkan ana temalar:<br />
Retro, eski görünüm vermek adına<br />
MIPAN® fine parlak naylon ve creora®<br />
içeren parıltılı saten kumaşlar, parlak<br />
tüller, ipeğin creora® ile harmanlandığı<br />
dokuma kumaşlar kullanılarak 50’<br />
lerin cazibesinden ilham alır. Parıltılı<br />
siyah rengin daha siyahı creora® black<br />
spandex kullanılarak elde edilir.<br />
Organic Appeal, tüm tekstil zinciri ve<br />
bunun iç çamaşırına olan etkisi sayesinde<br />
çevreye karşı duyulan sorumluluk ve<br />
sürdürülebilirliğe karşı devam eden<br />
arayışı yansıtır. Geri dönüştürülerek elde<br />
edilen MIPAN® regenTM naylon iplikle<br />
düşük sıcaklıkta fikse olabilen creora®<br />
eco H-550 spandex ipliğin birlikte<br />
kullanılmasıyla elde edilen kumaşlar,<br />
enerji sarfiyatını düşürür, daha gelişmiş<br />
kalıplama özelliği ve beyaz rengin daha<br />
beyazını sunar. Daha doğal bir tuşe<br />
vermek için creora® eco H-550 pamuk,<br />
viskon, organik pamuk, Modal® ve<br />
Tencel® ile karıştırılır.<br />
63
ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />
Pure Embrace, düz, sıkı yüzeyler<br />
vücuda şekil veren kıyafetlerde güç<br />
ve yüksek sarım sağlaması için<br />
creora® performance H-350 iplik<br />
kullanılmaktadır. Sıkı 4-yollu esnek<br />
kumaşlar, lazer kesimlidir ve lazer<br />
kesim, termo (ısı uygulanarak)<br />
yapıştırma gibi düzgün şekilde<br />
gerçekleştirilen işlemler sayesinde<br />
lazer kesim sonrası dikişsiz teknoloji<br />
sektörü için temiz bir bitim saglanır.<br />
Oluşturulmuş şekiller, düşük ağırlıklı<br />
destek sağlamak amaçlı tasarlanmış<br />
creora® lite ile kontrast yaratılmış şeffaf<br />
kaliteler de ortaya çıkar.<br />
Treasured, modern zamanların ince<br />
mikro elyafı MIPAN® naylonla creora®’<br />
nın birlikte kullanılmasıyla yeni modern<br />
bükümlerin ortaya çıktığı geleneksel<br />
uygulamalarla daha mutlu zamanlara<br />
özlem duyar. Klasik ipek ve ince<br />
pamuk kalitelerinin modaya sızmasıyla<br />
biçimlendirilebilen danteller de seçenek<br />
haline gelmiştir. Yüzey rahatlaması<br />
cesur ve gösterişlidir; zarif efektlerle<br />
kazandırılan akıcılık ve lüks bu trend’e<br />
zenginlik katar.<br />
creora® kullanılan mayolarda öne<br />
çıkan ana temalar:<br />
Jungle Fever, ormanın doğal<br />
güzelliğinden esinlenen yoğun ve zengin<br />
renk, sürüngen hayvan derisinin nötral<br />
görünüşünün yoğun tonlarına sahip<br />
yöresel çiçek türleri, hayvan resmi<br />
baskılarıi ve yapraklar. Aşırı düzgün<br />
ve sıkı yüzeylere uygulanan dijital ve<br />
transfer baskılar. Yüksek esneme,<br />
konfor ve degredasyonu azaltan klor<br />
dayanımı ile kombine edilmiş uzun<br />
süre formunu korumayı sağlayan<br />
creora® performance H-350 iplik en üst<br />
düzeydeki modaya önerilir ve creora®<br />
black, gerildiğinde spandex ipliğin<br />
görünerek sırıtmasından kaynaklanan<br />
görünüm çirkinligini engeller. Geri<br />
dönüştürülerek elde edilen MIPAN®<br />
regen naylon and regen polyesterin<br />
creora® eco H-550 ile kullanılarak<br />
ekolojik görünüm sağlanır. Organik<br />
tekstüre efekti vermek amaçlı MIPAN®<br />
soft microfiber naylon ve vücuda şekil<br />
64<br />
veren kıyafet sektöründe tül astar<br />
yapımında kullanılan creora® lite.<br />
Ocean Scene, basit ve modaya<br />
uygun dijital baskıdan daha karmaşık<br />
görünümlü yenilikçi jakarlara ve parlak<br />
yanardöner(janjanlı) iplikler, lamine<br />
terbiye işlemleri ve folyo baskıya. Eski<br />
görünümün duygu hali mayo sektöründe<br />
boyalı ham iplikler veya 3D(Üç boyutlu)<br />
yüzey efektleri içeren esnek dokuma<br />
kumaşlardan daha çok esinlenir. UV<br />
ışınlarına karşı koruyan ve vücuda<br />
şekil veren kumaşta konfor, uzun süre<br />
aynı formda kalma ve klor dayanımını<br />
sağlayan creora® performance H-350,<br />
geri dönüştürülerek elde edilen MIPAN®<br />
regen naylon ve regen polyester<br />
ekolojik görünüm sağlar, özellikle de<br />
creora® eco H-550 ile kullanıldıklarında.<br />
Plaj kıyafetlerinde, parıldayan<br />
parlaklığıyla iki ton efekti veren MIPAN®<br />
duo ve UV ışınlara karşı korunmayı<br />
sağlayan Tencel® SUN .<br />
Submerge, uzun süreli kullanım, klor<br />
dayanımı, çabuk kuruma fonksiyonun
ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />
anahtar olduğu rekabet edebilen ve<br />
fitness mayo ve sarkmayı azaltan teknik<br />
örme kumaşlar için. Süper hafif, sanki<br />
ikincil bir deri hissiyatı veren güçlü bir<br />
ekolojik öyküye sahip kumaşlar. En üst<br />
performans için yapışmış dikişler ve<br />
temiz kesimli terbiye işlemleri, üstün<br />
kayganımsı fonksiyon sağlar. Eko/<br />
tekno kumaşlar için creora® eco, H-550<br />
MIPAN® regen veya polipropilen<br />
içeren geri dönüştürülerek elde<br />
edilen sentetiklerle birlikte iyi bir ekip<br />
oluşturur. Kumaşa güç kazandırmak ve<br />
klor dayanımı sağlamak için creora®<br />
performance H-350 ve uzun süre kalıcı<br />
siyahlık sağlayan ve koyu tonlarla<br />
kullanılan creora® black ve çabuk<br />
kuruyan, UV ışınlarına karşı koruma<br />
sağlayan askin® polyester.<br />
Neo Glam, ıslak bir görüntü ve<br />
parlaklık efekti vermek için sıkı ve<br />
düzgün kumaşlara uygulanan metalik<br />
baskı ve lamine terbiye işlemleriyle 70’<br />
lerin disko gecelerinden esinlenir. Bu<br />
trend plaj kıyafetini düzenleyen üst sınıf<br />
modaya hitap eder ve hazır giyimle<br />
sonlanır. Yüksek güç vermek amacıyla<br />
modernize edilmiş kumaşlar klor<br />
dayanımlı creora® performance H-350<br />
ile çift renk varyasyonları sağlayan<br />
MIPAN® duo veya parıltılı yüzeyler<br />
yaratan parlak iplikler gibi sentetik<br />
elyaflarla karıştırılır. Çok parlak terbiye<br />
işlemleri için yoğun koyu tonlar creora®<br />
black ile sağlanırken creora® eco H-550<br />
sürdürülebilir eko tuşesini verir.<br />
Ship to Shore, çapa halat, deniz<br />
kabuğu ve çizgiler gibi denizle ilgili<br />
baskılardan esinlenen gündelik ve<br />
fonksiyonel plaj kıyafetinin klasik<br />
uyarlamasıdır. Klora karşı daha az<br />
bozulmanın sağlanması için klor<br />
dayanımıyla kombine edilmiş konfor<br />
ve uzun süre formunu koruma özelliği<br />
sağlayan creora® performance H-350<br />
yapılan karışımlarda kabarcıklı krep<br />
efekti mat, çift veya çoklu boyamayla<br />
elde edilen kumaşlar. Çabuk kuruma ve<br />
UV ışınlarına karşı koruma performansı<br />
askin® polyester iplikle sağlanır. Doğal<br />
tuşe ve ekolojik görünüm ise geri<br />
dönüştürülerek elde edilen MIPAN®<br />
regen naylon ve regen polyester<br />
iplikle creora® eco H-550’ nin birlikte<br />
kullanılmasıyla elde edilir. Vücuda<br />
şekil veren mayolarda yüksek oranda<br />
sıkıştırma bölgeleri sağlayabilmek için<br />
creora® lite kullanılır.<br />
creora® aktif giyim için öne çıkan<br />
temalar:<br />
Eco-Pro-Tech, performans sağlayan<br />
ve çevreye saygı duyan gündelik<br />
bakış için, doğal ve eko-sürdürülebilir<br />
kavramları ile moda ve işlevselliği<br />
birleştirir.<br />
Creora® eco H-550, doğal ve organic<br />
liflerle, Tencel® and Promodal® ile veya<br />
mikro incelikte yün ve pamuk ağırlıklı<br />
katmanlar ile mükemmel derecede uyum<br />
sağlar. askin®, UV korumalı ve serin<br />
tutan çabuk kuruma özellikli polyester,<br />
ve aerowarm®, ısı ayarlayıcı özellikli<br />
hava kanallı polyester, kullanılarak<br />
65
ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />
nefes alabilirlik, su geçirmezlik ve rüzgar<br />
geçirmezlik özellikleri sağlanabilir.<br />
Kumaşların; fırçalanmış yüzeyleri,<br />
laminasyon zarlı bitim işlemleri<br />
veya pamuklu hissi veren MIPAN®<br />
regen geri kazanılmış naylon ve<br />
regen geri kazanılmış polyester<br />
veya doğaya dost polipropilen ile<br />
elde edilen geri kazanılmış yüzeyleri<br />
vardır.<br />
Exert, yüksek mücadele<br />
gerektiren spor etkinliklerinde,<br />
bütün bir özgürlük içinde hareket<br />
edebilmek için bedeni kavramayı<br />
destekler.<br />
Rahatlık, uzun ömürlülük ve vücudu<br />
sarmak için creora® performance<br />
H-350 kullanılarak yüksek esneme<br />
özelllikli kumaşlar üretilebilir. Rutubeti<br />
ayarlayabilen ve antibakteriyel<br />
özellik sağlayan polyester lifler<br />
olan aerocool® and aerosilver®<br />
yardımı ile, mat ve yoğun görünümlü<br />
yüzeyler elde edilebilir. Kumaş içinde<br />
parlamayı azaltan creora® black ve<br />
çift boyanmış efekti veren MIPAN®<br />
colorist sayesinde, mikro gözenekli ve<br />
taklit gözenekli kumaşlarda derin koyu<br />
renklere ulaşılabilir. MIPAN® regen<br />
geri kazanılmış naylon ve regen geri<br />
kazanılmış polyester veya polipropilen<br />
ile creora® eco H-550 beraber<br />
kullanıldığında kumaşlara çevreye dost<br />
değer kazandırılır.<br />
Harmony, yoga ve spa stillerinde<br />
66<br />
kullanılan çok rahat kıyafetler<br />
için esenlik ve yumuşak destek<br />
kavramlarına değer kazandırır.<br />
creora® eco H-550; selülozik ve<br />
eko kalıcı lifler, organik ve geri<br />
kazanılmış pamuk, MicroModal®,<br />
ProModal®, Tencel®, ipek,<br />
süt ve soya lifi veya MIPAN®<br />
regen geri kazanılmış naylon ve<br />
regen geri kazanılmış polyester<br />
ile beraber kullanılarak Bedeni<br />
sarma ve akışkanlık sağlanır.<br />
Yün, keten ve pamuk lifleri, fitil<br />
halinde birleştirilerek çevreyle<br />
dostluk ve kalıcılık elde edilir ve<br />
sezonlar arası kumaşlar üretilebilir.<br />
MIPAN® magicsilver ve polyester<br />
aerosilver®, düzensiz dogal kristaller<br />
ve minerallerin kuvvetli etkisi ile<br />
kumaşlara anti-mikrobiyal özellik verir<br />
ve mikro kapsüllü bitim işlemleri ile<br />
de tene yumuşak bir temas sağlar.<br />
Trendler hakkında daha fazla bilgi için<br />
Satış & Pazarlama Direktörü Ayfun<br />
Çiçek ile ayfun.cicek@hyosung.com<br />
adresinden iletişime geçebilirsiniz.
www.vitamindizayn.com
ÖRME DÜNYASI I ANALİZ Mart - Nisan 2010<br />
Rapor: Qualab Kalite Analiz ve Teşhis Laboratuvarı<br />
ELASTOMER MALZEMELİ<br />
SÜPREM KUMAŞ ANALİZİ<br />
Süprem örgülü elastomer<br />
malzemeli yuvarlak örme<br />
kumaş üzerinde yapılan görsel<br />
incelemeler sonucunda kumaşın<br />
çeşitli bölgelerinde yaklaşık 1-2cm<br />
uzunluğunda incelmeler olduğu tespit<br />
edilmiştir. Bu incelme olan yerlerin<br />
ışık geçirgenliğinin daha fazla olduğu<br />
tespit edilmiştir. Bu ışık geçirgenliğinin<br />
fazla olmasının nedeni olarak ta<br />
kumaş yapısında bulunan elastomer<br />
malzemenin kopması sonucu oluştuğu<br />
tespit edilmiştir.<br />
hatalı kumaş numunesinin<br />
farklı büyütme oranlarındaki yüzey<br />
görünümleri verilmiştir.<br />
Yüzey01, Yüzey02a, Yüzey02b ve<br />
Yüzey03b Fotoğraflarında söz konusu<br />
68
ÖRME DÜNYASI I ANALİZ Mart - Nisan 2010<br />
Span01, Span02, Span03, Span04,<br />
Span05, Span06 ile Span07 kodlu<br />
fotoğraflarda ise yukarıda tespiti yapılan<br />
ve kumaş yapısı içerisinde bulunan<br />
elastomer malzemenin kopuk uçlarının<br />
farklı büyütme oranlarındaki görünümleri<br />
verilmiştir. Span01 ile Span07<br />
arasındaki fotoğraflarda görüldüğü<br />
uygun olmayan saklama koşullarına<br />
maruz bırakılan veya ikinci, üçüncü<br />
kalite elastomer malzemelerdir. Bu<br />
tipte bir elastomer malzeme ile üretim<br />
yapıldığında örme işlemi esnasında<br />
malzemeye verilen ön gerilimler<br />
neticesinde malzeme özelliğini yitirmiş<br />
olduğundan dolayı kopacaktır.<br />
neticesinde tamamen ve/veya<br />
tamamen olmasa da büyük bir<br />
kısmının kopması ve daha sonraki<br />
aşamalarda örme kumaşa uygulanan<br />
gerilimler (kumaş açma ve sarma<br />
kısmı, boyahanedeki kurutma işlemi<br />
...vb) sonucunda da kalan kısmının<br />
koparak ortaya çıkabileceği kuvvetle<br />
muhtemeldir.<br />
Span03 Span04 Span05<br />
Nitekim bu kumaşın üretiminde<br />
kullanılan örme makinesinin iğneleri<br />
incelemeye alınmış ve inceleme<br />
sonucunda İğne01, İğne02, İğne03 ve<br />
İğne04 kodlu fotoğraflar elde edilmiştir.<br />
gibi elastomer malzemenin kopuk ucu<br />
keskin bir hatta sahiptir.<br />
Yukarıda da belirtildiği gibi elastomer<br />
malzemenin kopuk olan uçlarının<br />
şekline bakılacak olunursa, uçların<br />
keskin hatlara sahip olduğu ve sanki bir<br />
kesici alet ile darbeye maruz kalarak<br />
koptuğu görülmektedir. Ayrıca kopuk<br />
olan uçlarda herhangi bir şekilde içe<br />
veya dışa doğru büzülme olmadığı<br />
görülmektedir.<br />
Bilindiği üzere örme kumaşlardaki<br />
elastomer malzeme kopmalarının üç<br />
ana nedeni bulunmaktadır.<br />
Bunlar;<br />
Elastomer malzeme kaynaklı,<br />
Terbiye işlemleri kaynaklı (özellikle<br />
ısıl işlemler),<br />
<strong>Örme</strong> makinesindeki örücü<br />
elemanların vermiş olduğu hasarlardır.<br />
Yukarıdaki nedenlerden birincisi olan<br />
elastomer malzeme kaynaklı kopma,<br />
sektörün “bayat likra” olarak tabir ettiği<br />
Ancak bu kopma bölgelerinin görünümü<br />
keskin bir yüzeye sahip olmayacaktadır.<br />
Ayrıca bu kopma örme makinesindeki<br />
iplik kontrol tertibatları tarafından fark<br />
edilerek makineyi durduracak ve kopuk<br />
malzemenin örülmesi engellenecektir.<br />
Dolayısıyla kumaş yapısı içerisindeki<br />
elastomer malzemenin tamamen<br />
kopması örme işlemi sırasında değil,<br />
iplikler ilmek formunu aldıktan sonra<br />
gerçekleşmiş olması gerekmektedir.<br />
Bu tip hatanın termal işlemler (kurutma<br />
gibi) sonucunda oluşması da mümkün<br />
değildir.<br />
Çünkü elastomer malzemede oluşacak<br />
termal hasarın görünümü lif ucunun<br />
büzülmesi şeklinde olacaktır. Bu şekilde<br />
bir görünümün olmaması nedeniyle bu<br />
hata ısı kaynaklı olmamaktadır.<br />
Diğer bir elastomer kopması hatası<br />
nedeni olarak, örme makinesindeki<br />
örücü elemanların (iğne, platin)<br />
aşınmış olan yüzeylerinin kesici<br />
bir alet vazifesi görerek elastomer<br />
malzemeye verdikleri zarar<br />
69<br />
<strong>Örme</strong> işleminde kullanılan iğnelerin<br />
mikroskop altındaki görünümlerinin<br />
incelenmesi sonucunda;<br />
İğne01 fotoğrafında iğnenin<br />
kullanıma bağlı olarak aşınmaya<br />
uğradığı tespit edilmiştir.<br />
İğne02 fotoğrafında iğnenin kanca<br />
kısmının alt bölgesinin aşırı şekilde<br />
aşınmış olduğu tespit edilmiştir.<br />
İğne03 ve İğne04 fotoğraflarında<br />
ise iğnenin kanca kısmının yüzeyinin<br />
pürüzlenmiş bir hal aldığı hatta İğne04<br />
kodlu fotoğrafta da görüleceği üzere<br />
kopmuş bir elastomer malzeme<br />
parçasının üzerinde bulunduğu tespit<br />
edilmiştir.<br />
SONUÇ:<br />
Yukarıdaki tespitlerimizin ışığı altında<br />
elastomer malzemede görülen ve<br />
keskin hatlara sahip kopukların örme<br />
makinesindeki örücü elemanlar(iğneler)<br />
vasıtasıyla oluşmuş olabileceği kanaati<br />
tarafımızda hâsıl olmuştur.
ÖRME DÜNYASI I YORUM Mart - Nisan 2010<br />
EKREM HAYRİ PEKER<br />
TÜRKİYE’DE<br />
TEKSTİLİN GELECEĞİ<br />
Dünya ekonomisinde yaklaşık<br />
yüzde dört paya sahip olan<br />
tekstil sektörümüz nasıl<br />
şekillenecek sorusuna hem olumlu, hem<br />
olumsuz cevap verebiliriz.<br />
Tekstil sektörü 2007 yılında<br />
hükümetimizin “Bu sektör ölmüştür,<br />
daha önce kazandıklarınız kar sayın.”<br />
Sözünden sonra hızla gerileme sürecine<br />
girmiştir. Günde otuz ton, elli ton<br />
boyayan/diken işletmeler bankaların<br />
finans desteğini çekmeleri üzerine zora<br />
girmiştir. Yılda 40-50 milyon dolar<br />
ihracat yapan DE-BA, FU-Nİ-KA gibi dev<br />
firmalar kapanmıştır. Tekstil sektörünün<br />
2007 yılında başlayan krizi 2008 yılında<br />
devam etmiş; 2009 yılında dünya krizi<br />
de deyim yerindeyse tüy dikmiştir.<br />
Kriz iplik fabrikalarını, baskı<br />
fabrikalarını ve konfeksiyon atölyelerini<br />
vurmuştur. İplik fabrikalarının yarısı<br />
kapanmıştır. Finans gücü olan firmalar<br />
kurtuluşu Mısır, Sudan, Etiyopya gibi<br />
Afrika ülkelerinde veya Türkmenistan,<br />
Özbekistan gibi Orta Asya ülkelerinde<br />
aramışlardır. AB’ye üye olan Balkan<br />
ülkelerine yatırım yapmış olan firmalar<br />
bu ülkelerde “işçiliğin” artması üzerine<br />
fabrikalarını kapatmışlardır.<br />
Gücü olmayan firmaların<br />
makinalarının yenileri Suriye, İran<br />
ve Orta Asya’ya; müşteri bulamayan<br />
makinalarsa hurdaya gitmiştir. Bundan<br />
sonra büyük üretim kapasitesine sahip<br />
boyahanelerin kurulamayacağını<br />
söyleyebiliriz. Yapılacak yatırımlar daha<br />
çok entegrasyona gitme, eksik makine<br />
tamamlama, eskiyen makinelerin daha<br />
verimli makinelerle değişimi olacaktır.bu<br />
tablodan zararlı çıkacak diğer bir sektör<br />
Türk Tekstil Makineleri sanayi olacaktır.<br />
Gelişmekte olan bu sektör müşterisi dış<br />
pazarlarda aramak mecburiyetindedir.<br />
Avrupa’nın tekstil sektöründeki en büyük<br />
handikabı ve bu sektörden çıkmasının<br />
sebebi hammaddenin (pamuk/keten/<br />
yün) ülkelerinde yetişmemesidir.<br />
Sömürgeler 1950’lerden sonra hızla<br />
“Bağımsızlaşınca” Avrupa, Türkiye gibi<br />
gelişen ülkelerle rekabeti zorlaşmıştır.<br />
Ülkemizi dünya tekstil sektöründe<br />
söz sahibi olmasının en başta gelen<br />
sebebi “pamuk üreticisi” olmamızdı. Bir<br />
zamanlar 900 bin ton üretimle dünyanın<br />
s.pamuk üreticisiydik. Şimdi GAP<br />
devreye girdi ama pamuk üretimimiz<br />
400 bin tonlara düştü. ABD/AB kendi<br />
üreticisine destek verirken bizim<br />
hükümetlerimiz “IMF böyle istiyor” diye<br />
üreticimize desteği kesti. Üretim düştü.<br />
Avantajımız dezavantaja dönüştü.<br />
Sanayinin temel problemlerinden<br />
olan pahalı enerji, yüksek SSK oranları<br />
sektörü olumsuz etkileyen önemli bir<br />
faktördür.<br />
70
ÖRME DÜNYASI I YORUM Mart - Nisan 2010<br />
Gelelim can alıcı soruya; bütün<br />
bu olumsuzluklar olmasaydı sektör<br />
gelişmesini sürdürebilir miydi Cevabım<br />
kocaman bir “HAYIR” olacaktır.<br />
Otomotiv sektöründe gördüğümüz<br />
kurumsallaşma, kalite, sistem,<br />
araştırma-geliştirme, yenilikleri takip<br />
gibi kavramlar tekstil sektörümüze çok<br />
uzaktır. Sektörde Sümerbank efsanesi<br />
sona erdirilmiş, köklü sanayici ailelerin<br />
kurduğu sektörün lokomotif firmaları<br />
Bossa, Mensa, Güney Sanayi, Ant<br />
Birlik, Tariş, İzmir Yün, Kula Mensucat,<br />
Mensucat santral, Bozkurt Mensucat,<br />
Kartaltepe Mensucat, Penyelüx, Nergis,<br />
Polylen, Sifaş, Bisaş, Sarayörme,<br />
Sis Grup gibi firmalar kapanmıştır.<br />
Profesyonel sanayici diyebileceğimiz<br />
kişi ve gruplar “kayıt dışı” ile rekabet<br />
edemeyip sektörden çekilmiştir.<br />
Sektöre hakim olan iş adamı tipi<br />
için şunları söyleyebiliriz. 1990-<br />
2000 yıllarında mevcut konjöktörü<br />
değerlendirip hızla büyüyen “küçük<br />
esnaf” tipidir. Gözü karatıp yatırım<br />
yapan bu iş adamları yapıları gereği her<br />
yetkiyi kendilerinde toplamışlardır. Çoğu<br />
kökleşmemiş/kurumsallaşmamış bu<br />
firmalarda çalışan teknik kadro yukarıda<br />
saydığımız fabrikalara göre çok zayıftır.<br />
Yeni kuşak “patronlar” çok bilmiş (!)<br />
insanlarla çalışmak istemiyorlar.<br />
Sektörün geleceğini belirleyecek;<br />
gelişimini olumlu veya olumsuz yöne<br />
sürükleyecek tek faktör BİLGİDİR.<br />
Sektör şu an için bilgiye kapalıdır.<br />
Ucuz kumaş üretimi doğal olarak<br />
Afrika, Orta Asya’ya ve Uzak Doğu’ya<br />
kaymaktadır. Pazarlarda birkaç milyona<br />
satılan ürünlerle Çin/Hindistan gibi<br />
rakiplerimizle rekabet edemeyiz. Çin’e<br />
karşı avantajımız olan pazara yakınlık,<br />
küçük partileri hızla teslim etmek,<br />
pahalı mal üretmek gibi avantajlarımızı<br />
kaybetmekteyiz. 2009 yılında AB<br />
ülkelerine yaptığımız ihracat hem adet,<br />
hem fiyat olarak düşmüştür. Rakibimiz<br />
Çin’in ihracatı adet olarak düşmüş ama<br />
fiyat olarak yükselmiştir.<br />
Şimdi AB’deki tekstil üreticileri<br />
hammaddesi ülke dışından gelen; çok<br />
su tüketen, çevreyi kirleten, boya ve<br />
terbiye tesislerini seksenli yıllarda bizim<br />
gibi bu sektöre girmeye meraklı ülkelere<br />
sudan ucuz sattılar. Sattılar ama birkaç<br />
şeyi kendilerinde bıraktılar.<br />
Kendilerinde bıraktıkları önce sentetik<br />
iplikler, ince pamuklu dokumalar,<br />
dokusuz yüzeyler ve teknik tekstilleri,<br />
tekstil makine sanayini kendilerine<br />
bıraktılar. Geçen yıllarda sentetik iplik<br />
ve pamuklu dokuma üretiminde Uzak<br />
Doğu öne çıktı. Hindistan boyada<br />
,Tekstil sektörüne sonradan giren<br />
G.Kore, Tayvan makine üretiminde söz<br />
sahibi olmuştur. Dokuma makineleri<br />
konusunda Japonya önde gelen üretici<br />
olma özelliğini korumaktadır.<br />
Günümüze gelirsek bizim tekstil<br />
ihracatımız 20-25 milyar dolar civarında<br />
gezerken, bize “tekstil öldü boş verin”<br />
denilirken AB’nin ihracatı 150-200 milyar<br />
dolar civarındadır.Sadece İtalya’nın<br />
tekstil ihracatı tekstil makinaları dahil<br />
60 milyar dolardır.Avrupa’nın bu<br />
büyük ihracatı makine satışları, teknik<br />
tekstiller ve nano teknolojilerde üretilmiş<br />
ürünlerden oluşmaktadır. AB ülkelerinde<br />
tekstil sektöründe yaklaşık bir buçuk<br />
milyon insanın çalıştığı belirtiliyordu.<br />
Bu sayı belki biraz azalmıştır<br />
ama önümüzdeki yıllarda cironun<br />
azalmayacağı daha da artacağını<br />
söyleyebiliriz.<br />
Bütün bunların ışığında Türk tekstil<br />
sektörünün geleceği ne olabilir. Olası<br />
senaryoları gözden geçirelim. Bu<br />
senaryoları yazarken devletimizin/<br />
bankaların tekstil sektörüne desteğinin<br />
olmadığını varsayıyorum.<br />
Sektörün çoğunluğu bilgi isteyen,<br />
bilgili teknik insanların söz sahibi<br />
olması gereken yeni teknolojilerden<br />
uzak duracaktır. İşletmeler sadece<br />
müşterilerin verdiği reçeteleri<br />
uygulayacaklardır. Basic tabir edilen<br />
kumaşları üreten firmalar iyice<br />
küçülecek, kapanacak veya ucuz<br />
71<br />
işçiliğin olduğu ülkelere taşınacak.<br />
Kendiliğinden geliştiği ve terörist<br />
faaliyetlerin zemin bulamadığı Maraş,<br />
Malatya, Adıyaman, Urfa, ve Gaziantep<br />
gibi illerimizin terörist eylemlerce<br />
anılacak ve Dünya tekstil ticaretinde<br />
aldığımız pay %1,5-2 civarına<br />
inecektir. Sadece AR-GE, ÜR-GE<br />
yapan,TÜBİTAK ve üniversitelerle<br />
araştırma yapan nispeten markalaşan<br />
firmalar ayakta kalacak. Bir de ucuz<br />
işçilik için Türkiye’ye taşınmış teknik<br />
tekstil yapan bazı yabancı firmalar.<br />
İkinci senaryoya gelince; bu senaryo<br />
kısmen iyimser.<br />
Devletin kısmen destek vermesiyle<br />
teknik tekstil, nonwowen, nano<br />
teknolojiler konusunda yatırım yapan<br />
yabancı sermayeyle ortak şirketler,<br />
yukarıda saydığım kurumsallaşmış,<br />
araştırmacı şirketler, Anadolu’nun<br />
çeşitli yörelerinde Avrupa’ya ucuz mal<br />
yapan az sayıda fabrika ayakta kalacak.<br />
Bursa, Trakya, İzmir, Denizli, Adana ve<br />
Güneydoğu Anadolu’da kurulmuş tekstil<br />
fabrikalarının yüzde yetmişi kapanacak.<br />
İyimser senaryoya gelince; devletin<br />
özel yatırım teşvik planı ile klasik<br />
tekstil ürünlerini üretmek yerine teknik<br />
tekstiller. Nano teknolojisiyle üretim<br />
yapan firmalar desteklenecek. Firmalar<br />
kurumsallaşmalarını hızlandıracak,<br />
firma sahipleri bilgili yöneticileriyle<br />
yetkilerini paylaşacak. AR-GE ve ÜR-<br />
GE çalışmaları hız kazanacak. Avrupalı<br />
teknik tekstil üreticileri Türk firmalarıyla<br />
ortaklıklar kuracaklar. Türk tekstil<br />
sektörünün dünya tekstil pazarındaki<br />
payı %10lara çıkacak.<br />
Türk tekstil sektörü Orta Doğu’da,<br />
Afrika’da yeni pazarlar ele geçiriyor.<br />
Yaklaşık 80 milyar dolarlık eski<br />
Sovyet pazarının dörtte birine sahip<br />
İstanbul dünyanın önde gelen moda<br />
merkezlerinden biri haline geliyor. Türk<br />
modacıları dünyanın her tarafında<br />
defileler düzenliyor. Stilistlerimiz<br />
dünyaya yayılmış…Senaryolar bu,<br />
seçim bizim.
ÖRME DÜNYASI I MAKALE Mart - Nisan 2010<br />
Av. MUSTAFA YÖRÜK<br />
TİCARET HUKUKUNDA BONO VE<br />
TİCARİ İLİŞKİLERDE UYGULAMALARI<br />
Bugünkü yazımız hukuken bono<br />
dediğimiz lakin halk dilinde<br />
senet olarak bilinen emre<br />
muharrer senetler hakkında olacaktır.<br />
Ticari ilişkilerde sıkça rastladığımız<br />
senetler hukuki manada şekil şartları<br />
eksik olduğu için bono hüviyetini<br />
kazanamaz. Sadece ticari ilişkinin<br />
varlığına ilişkin bir delil başlangıcı<br />
teşkil ederler. Bu sebeple borçlulardan<br />
senet alırken senette olması gereken<br />
hususlar Türk Ticaret Kanununda şöyle<br />
düzenlenmiştir.<br />
TTK. 688.maddesinde Bono ve emre<br />
muharrer senet başlığı altında;<br />
1.Senet metninde (bono) veya (emre<br />
muharrer senet) kelimesini ve senet<br />
Türkçe’den başka bir dille yazılmışsa<br />
o dilde bono karşılığı olarak kullanılan<br />
kelimeyi,<br />
2.Kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedeli<br />
ödemek vaadini,<br />
3.Vadeyi,<br />
4.Ödeme yerini,<br />
5.Kime ve kimin emrine ödenecek ise<br />
onun ad ve soyadını,<br />
6.Senedin tanzim edildiği gün ve yeri,<br />
7.Senedi tanzim edenin imzasını ihtiva<br />
eder denmektedir.<br />
Bu kapsamda bakılacak olursa<br />
bu hususların senette bulunması<br />
gerekmektedir. Mesela bir eşya alan<br />
bir kişinin bunun teslimini şart koşarak<br />
teslim edilmemesi halinde senedi<br />
ödememe gibi bir durum mevzubahis<br />
olamaz. Zira Senet kayıtsız şartsız<br />
senetteki bedelin ödenmesi vaadiyle<br />
verilmiştir. Öyle bir durumda eğer mal<br />
teslim edilmemişse senedi imzalayıp<br />
borçlanan kişinin yapacağı şey, senedi<br />
ödemek ve neticesinde istirdat davası<br />
açarak ödediği bedelin iadesini talep<br />
etmektir.<br />
Yargıtayın 30.4.1965 gün<br />
1817 E,1490 K. sayılı kararı bu<br />
hususu açıklığa kavuşturmaktadır.<br />
Zira “bonoda senet tutarı takside<br />
bağlanmış bulunduğundan TTK 688<br />
maddesinin 2.bendinde öngörülen koşul<br />
gerçekleşmemiş olduğundan senet bono<br />
sayılmaz” demektedir.<br />
Buradan da anlaşılacağı üzere<br />
senedin üzerine herhangi bir kayıt ve<br />
şart konulamaz.<br />
Bono yani senet halk arasında<br />
sıkça düzenlenmektedir. Lakin halk<br />
olarak senedin neleri ihtiva etmesi<br />
gerektiğini bilmediğimizden avukat<br />
olarak elimize yalan yanlış doldurulmuş<br />
senetler geçmektedir. Bu nedenle senet<br />
yukarıdaki kanun maddesinin belirttiği<br />
şartları taşımıyorsa iptale tabidir ve<br />
genelde kötüniyetli borçlular tarafından<br />
bu şartlardan bir veya birkaçının<br />
eksik olarak doldurularak verildiği<br />
görülmektedir.<br />
Yeri gelmişken yeni başımıza<br />
gelen bir olaydan hareketle; senet<br />
üzerindeki imzayı ortağına attıran bir<br />
borçlunun imza bana ait değil şeklinde<br />
mahkemeye dava açtığı ve davayı<br />
muhtemelen kazanması vakidir. Lakin<br />
böyle bir durumda, borçluyu ortağı<br />
ile birlikte kendisini dolandırıcılıktan<br />
savcılığa vermenizi tavsiye ederiz.<br />
TTK. 688 maddede belirtilen bazı<br />
koşulların senette bulunmaması senedin<br />
varlığını ve geçerliliğini etkilemez.<br />
TTK. 689 maddesinde öncelikle 688.<br />
maddedeki unsurlardan birini ihtiva<br />
etmeyen bir senet bono sayılmaz<br />
dedikten sonra hangi noksanların<br />
bononun varlığına etki etmediği şöyle<br />
belirtilmiştir. “Vadesi gösterilmemiş<br />
olan, görüldüğünde ödenmesi şart olan<br />
72<br />
bir bono sayılır. Sarahat bulunmadığı<br />
takdirde senedin tanzim edildiği yer,<br />
ödeme yeri ve aynı zamanda tanzim<br />
edenin ikametgahı sayılır.<br />
Tanzim edildiği yer gösterilmeyen<br />
bir bono, tanzim edenin ad ve soyadı<br />
yanında yazılı olan yerde tanzim<br />
edilmiş sayılır.” Bu maddeden de<br />
anlaşılacağı üzere vade ve tanzim<br />
edildiği yer gösterilmeyen bir senet<br />
diğer unsurları eksiksiz ise senedin<br />
bono olmasını etkilemez. Burada dikkat<br />
edilmesi gereken senedin tanzim edenin<br />
adresinin senette ayrıca ve açıkça<br />
belirlenmesi hususudur.<br />
Tüm bu açıklamalarımız dışında<br />
bononun şekil şartlarından olmamakla<br />
birlikte bir avukat olarak tavsiyemiz,<br />
borçluların takibi yönünden<br />
T.C.Vatandaşlık numaralarının<br />
senedin üzerine yazılmasının<br />
senedin tahsili yönünden büyük<br />
kolaylık sağladığıdır. Kimlik bilgileri<br />
bulunmayan borçluların tabiri caizse<br />
İstanbul gibi büyük bir şehirde<br />
yakalanması mümkün değildir.<br />
Türk Ticaret Kanunu bonoya 688-<br />
691 maddeler arasında olmak üzere 4<br />
maddelik bir düzenleme getirmiş, TTK<br />
690.maddesine bonoya uygulanacak<br />
hükümlerin, poliçelerde uygulanacak<br />
hükümler olduğuna atıfta bulunmuştur.<br />
Son olarak belirtmek istediğimiz<br />
senetlerde zamanaşımı süresidir ki bu<br />
süre 3 yıl olup 3 yıldan sonra elinizdeki<br />
senede müstenit herhangi bir hak talep<br />
edemezsiniz. Etseniz dahi zamanaşımı<br />
itirazıyla karşı karşıya kalabilirsiniz.<br />
Bu açıklamalarla birlikte sözlerime<br />
son veriyor, okurlarımıza teşekkür<br />
ediyorum.
ÖRME DÜNYASI I ÖRMECI GÖZÜYLE Mart - Nisan 2010<br />
Bu seferki yazımda ikibin<br />
dokuz yılını değerlendirmek<br />
istiyorum. Krizden sonra bir<br />
toparlanma dönemi başladı 2009’da.<br />
NİYAZİ YILDIRIM Bu toparlanmanın bir sonuc olarak açık<br />
en süpremlerde de bir iş patlaması<br />
oluştu. Yalnız bu sefer sektörde bir farklılık gördüm; 2007<br />
yılının başında olduğu gibi hemen Avrupa’ya makine sipariş<br />
vermeye kalkılmadı. Meslektaşlarım yeni makine almak yerine,<br />
iç piyasada ağırlıklı olarak ikinci el tabir ettiğimiz kullanılmış<br />
makinelere yöneldiler. Bu vesile ile bir sürü ikinci el açık<br />
en makine piyasada el değiştirdi. ihtiyacı olan tarafından<br />
alındı. İhtiyacı olmayan da satma imkanı buldu.<br />
Tabi bizde <strong>Derneği</strong>mizin internet sitesi vasıtasıyla seri<br />
ilanlar bölümünde ücretsiz alım satım ilanı yayınlayarak<br />
yardımcı olmaya çalıştık. Ben şahsen bu duruma çok<br />
sevindim. Keşke hep böyle düşünerek hareket edebilsek.<br />
İş yoğunluğu sektörümüzde fason fiyatlarını da olumlu<br />
etkiledi. Arz talep dengesi sayesinde fason fiyatları da bir<br />
miktar yükselmiş oldu. Ümidimiz uzun yılardır yerinde sayan<br />
fason fiyatlarının bu vesile ile hak ettiği seviyeye gelmesidir.<br />
Bu makalemde değinmek istedğim bir diğer konuda örme<br />
parkuru kitapçığımız. Sektörümüzün el kitabı olan örme<br />
makineleri Parkur Kitapçığı her sene yenilenmekte ve<br />
güncelleştirilmektedir. Dolayısıyla biz dernek olarak her sene<br />
sekizinci aydan itibaren derneğimizin internet sitesinde, ve<br />
faks yoluyla tek tek telefon ederek ve ceplere toplu mesaj<br />
atarak yıl sonuna kadar her onbeş günde hatırlatmalarımızı<br />
yapıyoruz. Bu da yetmiyor, tek tek arayarak teyit alıyoruz.<br />
Tabii işini takip eden meslektaşlarımız aynı gün<br />
derneğimizle irtibat kurarak konuyla ilgili derneğimizden<br />
bilgi alıyorlar. Diğer meslektaşlarımız ise hiç aranmamış<br />
ilgilenilmemiş sorulmamış gibi bizi de şuçlu duruma<br />
düşürerek yılsonu birinci aydan itibaren başlıyorlar telefonla<br />
derneğimizi aramaya biz makine parkuru kitapçığında<br />
neden yokuz diye sitem ediyorlar. Peki be güzel kardeşim<br />
altı ay aklına gelmiyor da birinci ayda mı aklına geliyor.<br />
Bakınız defalarca yazdım gene yazıyorum derneğimiz<br />
artık sektöre külfet olmaktan çıkmıştır, çeşitli yollarla<br />
sektörümüzün bütün ihtiyaçlarına cevap vermeye ve faydalı<br />
olmaya devam etmektedir. Bu makine parkuru kitapçığı<br />
için derneğimize üye olmanız sizin menfaatinize olacaktır<br />
senede bir güncelleniyor ve beş altı bin adet basılıyor<br />
sektörün bütün kollarına ulaşıyor<br />
Ayrıca kitapçığımıza reklam vererek www.orsad.org.tr<br />
internet sitemize ve iki ayda bir çıkan dergimize de reklam<br />
vererek derneğimizin oluşumundan ve çalışmalarından<br />
faydalanabilirsiniz. Mutlaka derneğimizi arayın biLgi alın…<br />
Saygılar sunuyor işlerinizde başarılar diliyorum..<br />
ÖRSAD DANIŞMANLARI<br />
<strong>Derneği</strong>miz sizlere farklı konularda çözümler sunabilmek için<br />
alanlarında uzman kişi ve firmaları sizlere yardımcı olmaları için<br />
bir<br />
danışmanlık hizmetini devreye sokmuştur.<br />
Aşağıda isimleri yer alan danışmanlarımız kendi alanlarında<br />
sundukları hizmetleri çeşitli oranlarda indirimler<br />
uygulamaktadırlar.<br />
Lütfen indirimlerden yararlanmak için lütfen ÖRSAD üyesi<br />
olduğunuzu belirtin ve indirim talep ediniz.<br />
Danışmanlarımızdan aldığınız hizmetlerden memnun<br />
kalmadığınızda ya da fiyatlarda özel indirim uygulanmadığı<br />
takdirde lütfen bize haber veriniz.<br />
1- ÖRME TEKNİK DANIŞMANI<br />
“NADİR MUSTAFA ALACA”<br />
Tel: +90 216 372 82 58<br />
GSM: 0533 727 84 66<br />
- Desen çizimi, kumaş tasarımı<br />
- Ar-Ge - Ür-Ge araştırma analizi<br />
- İplik tansiyon kontrol ve ayarı<br />
- May, Çelik, Mekik ayarı<br />
- Kovan, platin tablası tamiri ve merkez ayarları<br />
- Kumaş, iplik analizleri ve boya analizleri<br />
2- MALİ DANIŞMAN<br />
“FARUK CEYHAN- MURAT HOZMAN”<br />
Tel: +90 212 546 48 93-94<br />
GSM: 0535 966 27 82 (Faruk bey)<br />
GSM: 0533 226 88 53 (Murat bey)<br />
faruk_ceyhan@ismmmo.org.tr<br />
hozman_murat@ismmmo.org.tr<br />
3- HUKUK DANIŞMANI<br />
“YÖRÜKLER HUKUK BÜROSU”<br />
SEMİH YÖRÜK (0532 785 69 26)<br />
MUSTAFA YÖRÜK (0532 503 44 60)<br />
Alemdağ Cad. Çakıroğlu İşhanı<br />
A Blok No:202- Ümraniye-İstanbul<br />
Tel: +90 216 412 07 45 /+90 216 412 07 46<br />
yoruklerhukuk@hotmail.com<br />
4- GRAFİK TASARIM VE MATBAA DANIŞMANI<br />
“VİTAMİN DİZAYN”<br />
İNANÇ AKBULAK<br />
Fatih Cad. Akasya Sokak Dirican İş Merkezi No: 7-46 Merter -<br />
İstanbul<br />
Tel: +90 212 637 59 59<br />
www.vitamindizayn.com info@vitamindizayn.com<br />
Firma, grafik tasarım, fotoğraf çekimi, katalog çalışmaları gibi<br />
alanlarda hizmet vermektedir.<br />
74
tasarımdan üretime<br />
Sizinle ilgili fikirlerimiz var!
seri<br />
ilanlar<br />
Değerli ÖRSAD Üyeleri,<br />
Makine alım satım ilanlarınızı, kumaş<br />
ve fason iş taleplerinizi, iplik ve yedek<br />
parça alım satımlarınızı dergimizin bu<br />
bölümünü ücretsiz yayınlayabilirsiniz.<br />
Tek yapmanız gereken ilanlarınızı email<br />
ya da faks yoluyla bizlere ulaştırmak<br />
olacak.<br />
Üye olmayan firmalar ise 50 TL<br />
karşılığında ilanlarını yayınlabilirler.<br />
İrtibat Tel: 0212 637 68 05 -06
ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />
30 Pus 28 Fayn Full Electronik<br />
Jakarlı Ringel<br />
Jumberca Marka, Modeli: Sje2l<br />
Yedek Platin Kovanı,<br />
Limitsiz Jakar Ve Ringel Metin Akriş<br />
Telefon: 0212 220 61 12<br />
30/26 102 Sistem Süprem<br />
Makinemiz Müsaittir<br />
Haramidere’deki <strong>Örme</strong> Tesisimizdeki 30 Pus<br />
26 Fayn 120 Sistem Süprem Makinemiz<br />
Fason İşleriniz İçin Müsaittir.<br />
Hüda Tekstil İrtibat Tel: 0533 418 60 74<br />
Açık En Pilotelli Alınacak<br />
34-28 Veya 34-28 Pilotelli Açık En Makinası<br />
Peşin Satın Almak İçin Aranıyor.<br />
Telefon: 0532 785 10 49<br />
32/10 fayn pilotelli kovan satılık<br />
10 fayn pilotelli kovanı satIlıktır,<br />
kovan sıfırdır.<br />
Telefon: 0533 706 23 43<br />
34’’ 24 sang yong interlok 2007 model<br />
34/24 sangyong 120 sistem 2007 model<br />
temiz makina<br />
Telefon: 0536 603 28 50<br />
Sandığında Sıfır Kovan<br />
32/32 Pilotelli İğne Platini Üzerine Dizili Sıfır<br />
Kovan Satılıktır.<br />
Telefon: 0541 282 93 79<br />
Satılık Çıkma İğne Takımı<br />
34/28 Pilotelli Açık En yuvarlak örme<br />
makinesinde kullanılmış iğneler satılıktır.<br />
İğnelerin markası SHIBATA’dır ve yaklaşık<br />
18 ay kullanılmıştır.<br />
Koray Bozkurt<br />
0535 310 57 06<br />
Havlu örgü makinası 30 pus 20 fayn<br />
3 adet 1998 model 30 pus 20 fayn havlu<br />
örgü makinası satılıktır. Ekranlıdır. Makinalar<br />
çok çalışmamıştır.<br />
Telefon: 0258 213 11 11<br />
3 İplik Pailung Satılık<br />
30 pus 3 iplik paılung 2001 model. vanize kiti<br />
ve ters vanize havlu dönüşüm kiti mevcuttur.<br />
takas da olur. Fiyat 20.000 TL<br />
Telefon: 0 532 253 91 11<br />
10 Fein Kovan<br />
Satılık 10 Fein Orizio 97 Model Havlu<br />
Otoryal Jakarlı Kovan Vardır.<br />
Fiyat 6500 Eu. (İğne Sıfır 1 Takım)<br />
Telefon: 0 532 253 91 11<br />
36/28 Relanit Satılık<br />
36/28 mayer renalit 2001/2002/2003<br />
modellerde bulunmaktadır tanesi 33000 Euro<br />
Telefon: 0554 673 27 74<br />
Orizyo Havlu Mekik Tablası Satılık<br />
Orizyo havlu mekik tablası ve mekikleri<br />
Telefon: 0531 587 95 28<br />
2. El Çelik Ve Lyc Aparatları<br />
Mayer&Cıe relanıt a.en süprem ikiiplik iptal<br />
çelikleri (30/32/34 pus)<br />
mayer&cıe econıt mv3, 2 süprem lacoste iki<br />
iplik fang celikler(30/32 pus)<br />
iro mer lycra aparatları ve lycra kontakları<br />
Telefon: 0531 288 84 92<br />
<strong>Örme</strong> Makinaları Alınacaktır<br />
1 adet Mayer marka 30/24 full likra aparatlı<br />
Ringel makinası (2006 ve üzeri)<br />
1 adet Mayer marka 32/20 üç iplik makinası<br />
(2005 ve üzeri)<br />
1 adet 34/28 veya 32/28 açık en süprem<br />
makinası (2005 ve üzeri) alınacaktır.<br />
Koray Bozkurt<br />
0535 310 57 06<br />
Fason Örgü Yapılır<br />
14 Pustan 34 Pusa Kadar Seri <strong>Örme</strong><br />
Makinalarımza Fason <strong>Örme</strong> Kumaş İmalatı<br />
Yapılır.<br />
Makinalarımızın Tamamı 28 Fain Ve 4<br />
Çeliklidir.<br />
Telefon: 0212 489 25 77-0533 498 42 36<br />
30/28 İnterlock Makinemiz Fason İçin<br />
Müsaittir.<br />
İrtibat: Melek Hanım<br />
TEL: 0533 656 32 57<br />
Döner Konnektör<br />
Sang Yong örgü makinalarının parçası<br />
Asiantool marka döner konnektör Türkiye<br />
mümessiliyiz. kod:A2S<br />
www.asiantool.net<br />
www.tiryakiotomasyon.com<br />
Telefon: 0212 2976237<br />
Satılık Kalite Kontrol Makinesi<br />
1 adet Özger marka tüp kumaş kontrol mainesi<br />
Telefon: 0344 2312311-0344 2312312<br />
Satılık Kompresör<br />
1 adet 37 kw 50 hp 5250 dak/lt<br />
komsan vidalı komprösör<br />
Telefon: 0344 2312311- 0344 2312312<br />
Satılık <strong>Örme</strong> Makineleri<br />
adet camber 34 pus 18 fain ribana 2000 model<br />
1 adet fukuhama ribana 34 pus 18 fain 1997 model<br />
1 adet30 pus 18 fain pilotelli ribana 2000 model<br />
4 adet ssanyung darpus 15,16,17,18 pus 28<br />
fain 1996 model<br />
Telefon: 0344 2312311-0344 2312312<br />
Satılık Darpus Yuvarlak Örgü Makinaları<br />
1 Adet 14 Pus Ssangyong 28 Fayın 1995<br />
Model 10.000.- Tl.<br />
1 Adet 15 Pua Çıngıllar 28 Fayın 2002<br />
Model 10.00.- Tl.<br />
1 Adet 16 Pus Ssangyung 28 Fayın 1995<br />
Model 10.000.- Tl.<br />
1 Adet 17 Pus Çıngıllar 28 Fayın 2002 Model<br />
10.000.- Tl.<br />
1 Adet 18 Pus Ssangyung 28 Fayın 1995<br />
Model 10.000.- Tl.<br />
Hepsi İnverterli Ve Çalışır Durumda. Tam Ve<br />
Eksiksiz.<br />
Telefon: 0212-4454144/0212 4454139-532<br />
2446336<br />
Pilotelli Açıken Makina Alınacak<br />
34 pus veya 32 pus pilotelli açıken makinalar<br />
alınacaktır.<br />
Ödeme peşindir<br />
Telefon: 0212 652 19 64<br />
Satılık Darpus <strong>Örme</strong> Makineleri<br />
12/28 Pilotelli 2003 10.000 TL<br />
22/28-22paılung 1994 8.000 TL<br />
14/28 Çıngıllar 1996 7.000 TL<br />
16/28 Çıngıllar 1996 7.000 TL<br />
17/28 Çıngıllar 1997 7.000 TL<br />
18/28 Çıngıllar 1996 7.000 TL<br />
Vidalı Kompresör 2005 7.000 TL<br />
Telefon: 0533 632 41 03<br />
Satılık <strong>Örme</strong> Makineleri<br />
4 Adet 1999 Model 48 Sistem 30/18<br />
Terrot Mk7 Elektronik Jakar;<br />
4 Adet 1997 Model 72 Sistem 30/20<br />
Terrot Mini Jakar İnterlog;<br />
4 Adet 1980 Model 84 Sistem 30/28<br />
Mayer İnterlog <strong>Örme</strong> Makinesi.<br />
Telefon: 0 541 281 21 03
Ham ve Mamül Kumaş Satışı İle Hizmetinizdeyiz.<br />
Yüksek Kalite Kısa Termin En iyi Fiyat<br />
www.vitamindizayn.com<br />
• Turlu Viskon ve Ring Viskon Kumaşlar<br />
• Süprem+ Açık en Süprem + Jakarlı Süprem + Likralı Süprem<br />
• Piquet - Lacoste + Ringel Lacoste<br />
• Selanik + Ringel Selanik<br />
• Interlock + Ringel Interlock<br />
• Ribana + Ringel Ribana + Transferli Ribana + Kaşkorse<br />
• 2 iplik – 3 iplik<br />
ABA TEKSTİL<br />
Merkez Mahallesi Yılantepe Yolu No: 112 Batı tarafı Yenibosna/IST<br />
Tel 0212 654 80 81 Fax 0212 654 88 28<br />
abatekstil@abatekstil.net www.abatekstil.net