14.01.2015 Views

mart-nisan - Örme Sanayicileri Derneği

mart-nisan - Örme Sanayicileri Derneği

mart-nisan - Örme Sanayicileri Derneği

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Mart - Nisan 2010<br />

Hasan GÜLVEREN / Editör<br />

TEKSTİLDE BAHAR HAVASI<br />

Yılın ilk çeyreğinde üretim arttı,<br />

ihracat yükseldi, pamuk ve iplik<br />

fiyatları ise zirvede… 2010’a<br />

umutla girmiştik; beklediğimiz gibi<br />

oldu. Dış talepte yeniden canlanma<br />

başladı. Avrupa’dan sürekli siparişler<br />

geliyor. Özellikle T-shirt siparişleri<br />

örme sektörüne hız kazandırdı. Hemen<br />

hemen süpremde çalışmayan makine<br />

kalmadı. Kış sezonu için de benzer<br />

bir beklenti var. İki, üç iplik, havlu ve<br />

polarda işlerin açılması an meselesi…<br />

Bu güzel gelişmelere rağmen,<br />

nakit akışının hala düzene girmemiş<br />

olması, artan iplik fiyatları keyifleri<br />

kaçırıyor. 6-7 ay vadeli çekler yeniden<br />

dolaşmaya başladı piyasalarda. Pamuk<br />

ise bulunması zor emtia haline geldi.<br />

Dolayısıyla fiyatı arttı…<br />

İplik de doğal olarak zamlandı.<br />

İplik fiyatlarının artması gündemi<br />

meşgul ederken, bir başka tehlike<br />

de zihinleri meşgul ediyor. Şu anda<br />

piyasada pamuk bulmak çok zor. Hele<br />

de kaliteli pamuk bulmak neredeyse<br />

imkânsız. İpliğe aşırı talep olunca,<br />

her türlü kalitede pamuk alınıp ipliğe<br />

dönüştürülüyor!<br />

Bu durum iplikte kalitesiz iplik ve<br />

kumaş riskini beraberinde getiriyor.<br />

Kalitesiz pamuktan kalitesiz iplik,<br />

kalitesiz iplikten kalitesiz kumaş<br />

örülünce, bu kumaştan da kaliteli bir<br />

T-shirt örülmesini<br />

beklemek saflık<br />

olacaktır.<br />

Konfeksiyon<br />

sektörünün<br />

önünde ciddi bir<br />

imaj kaybı sorunu<br />

var. Henüz bu<br />

konuda ciddi tartışmalar ortada yok<br />

ancak yakın bir zamanda bunların<br />

işaretlerini görmeye başlamamız an<br />

meselesi. Pamuk konusu gündemde<br />

olunca, biz de bu konuyu masaya<br />

yatırdık ve bu yöndeki haberlere<br />

ağırlık verdik. Geçmiş günlerini arayan<br />

Türkiye, pamukta stratejik adımlar atma<br />

çabasında. Bunun için Ulusal Pamuk<br />

Konseyi Adana’da bir toplantı tertipledi.<br />

Toplantının ana gündeminde pamuk<br />

rekoltesini artıracak stratejiler vardı.<br />

Dergimizde yer verdiğimiz konulardan<br />

bir diğer de; örmeciler sanayi sitesinin<br />

kurulması konusu. Bu haberimizde,<br />

ÖRSAD’ın kurucularından sayın Şinasi<br />

Parlak’ın konuyla ilgili görüşlerini<br />

okuyabilirsiniz. Mart-Nisan sayımızda<br />

ayrıca, tekstil ve hazır giyimde başarılı<br />

ihracatçılara verilen plaketler ilgili<br />

haberlerimizi de bulabilirsiniz. Teksti<br />

kategorisinde derneğimiz üyesi Gülle<br />

Tekstil örme dalında yüz akımız oldu.<br />

Gülle gibi, Işıl Tekstil, Teksfil <strong>Örme</strong>,<br />

Kerim <strong>Örme</strong> ve SMS altın plaketle<br />

onurlandırıldılar. Ayrıntılı listesi<br />

haberimizde bulabilirsiniz.<br />

Bu sayımızda ayrıca tekstil<br />

ihracatının son üç aylık seyrini ayrıntılı<br />

ve rakamlarla desteklenmiş şekilde<br />

okuyabileceksiniz. İTKİB’in hazırladığı<br />

raporda hangi ülkelere hangi ürünlerin<br />

ihracatının yapıldığını, ürün bazında<br />

performansların ne olduğunu bu<br />

haberimizden okuyabilirsiniz.<br />

<strong>Örme</strong> kumaş sektörünün dünü ve<br />

bugününü anlatan kısa analizimiz de bu<br />

sayımızın haberleri arasında bulunuyor.<br />

Sizleri sayımızla baş başa bırakırken bir<br />

de hatırlatma yapmak istiyorum:<br />

Hatırlatma: Değerli okuyucularımız, ÖRSAD<br />

ve ÖRME DÜNYASI dergisi olarak 22 Nisan’da<br />

Tüyap’ta yapılacak konfeksiyon makineleri<br />

fuarında ve 15 Mayıs’ta başlayacak olan Hightex<br />

Tekstil ve Örgü teknolojileri fuarında olacağız.<br />

Tüm okuyucularımız standımızda görmekten<br />

mutluluk duyacağız.<br />

2<br />

ÖRME DÜNYASI<br />

ÖRME SANAYİCİLERİ DERNEĞİ<br />

Adına<br />

İmtiyaz Sahibi<br />

Fikri KURT<br />

fikrikurt@orsad.org.tr<br />

Editör<br />

Hasan Gülveren<br />

orsad@orsad.org.tr<br />

Yayın Kurulu<br />

Fikri KURT<br />

S. Murat ÇETİN<br />

İlkan KUL<br />

Hikmet GÜLLE<br />

Mehmet ZENGİN<br />

Rahim İNAN<br />

Fuat YILMAZ<br />

Hasan GÜVEN<br />

Şinasi PARLAK<br />

Oğuz SATICI<br />

Danışma Kurulu<br />

Prof. Dr. Işık TARAKÇIOĞLU<br />

Prof. Dr. Bülent ÖZİPEK<br />

Prof. Dr. Arzu MARMARALI<br />

Prof. Dr. Faruk BOZDOĞAN<br />

Prof. Dr. Hüseyin KADOĞLU<br />

Prof. Dr. Arif KURBAK<br />

Prof. Dr. Cevza CANDAN<br />

Doç. Dr. Erkan İŞGÖREN<br />

Doç. Dr. Fatma ÇEKEN<br />

Grafik Tasarım<br />

Vitamin Ajans İnanç AKBULAK<br />

www.vitamindizayn.com<br />

Tel: 0212 637 59 59<br />

Baskı<br />

Şan Ofset<br />

Yönetim Adresi<br />

Fatih Cad. Akasya Sok. Dirican İş<br />

Merkezi No: 7/33 Kat: 3<br />

Merter - Güngören/İSTANBUL<br />

Tel: (0212) 637 68 05 - 06<br />

Faks: (0212) 637 68 07<br />

www.orsad.org.tr<br />

e-mail:orsad@orsad.org.tr<br />

Dergimiz iki ayda bir<br />

yayınlanmaktadır. <strong>Örme</strong> Dünyası,<br />

basın yayın ahlak ilkelerine uymaya<br />

söz vermiştir. Yazılardaki tüm<br />

görüşlerin sorumluluğu yazarlara<br />

aittir. İzin alınmadan yazı ve resim<br />

alıntısı yapılamaz.


İÇİNDEKİLER<br />

KISA HABERLER<br />

6<br />

18<br />

HİKMET<br />

TANRIVERDİ<br />

YENİDEN BAŞKAN<br />

Toplam 417 üyenin katıldığı seçimlerde<br />

Hikmet Tanrıverdi ikinci kez başkan<br />

seçildi.<br />

Teşekkür konuşması yapan Tanrıverdi,<br />

2023’te 60 milyar dolarlık hazır giyim<br />

ihracatı hedeflediklerini söyledi.<br />

20<br />

TEKSTİL İHRACATÇILARI<br />

BİR KEZ DAHA İSMAİL<br />

GÜLLE DEDİ<br />

6 yıldır İTHİB’in başkanlığını yürüten<br />

İsmail Gülle bir kez daha başkanlığa<br />

seçildi. Hazim Sesli ve İsmail Gülle grubu<br />

arasında kıyasıya geçen seçimde Gülle<br />

16 oy farkla yeniden başkan seçildi.<br />

22<br />

CPI İLE MODANIN KALBİ<br />

İSTANBUL’DA ATACAK<br />

Türkiye’yi İstanbul Fashion Week (IFW)<br />

ile dünya moda haftaları takvimine sokan<br />

İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon<br />

İhracatçı Birlikleri (İHKİB), bu sürece<br />

büyükdestek verecek önemli bir projeye<br />

daha imza attı.<br />

24<br />

NİHAYET HATADAN<br />

DÖNÜLDÜ<br />

7 Mart 2010 tarihli, 27514 sayılı<br />

Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik<br />

değişikliği ile tekstil ve konfeksiyon<br />

sektörleri ağır ve tehlikeli işler<br />

statüsünden çıkarıldı.<br />

TEKSTİLİN YILDIZLARI BELLİ OLDU<br />

İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği’nce<br />

düzenlenen “2009 yılının En Başarılı Tekstil İhracatçıları<br />

Ödül Töreni”nde, 1 milyon doların üzerinde ihracat yapan<br />

firmalara plaket ve başarı sertifikası verildi.<br />

HAZIR GİYİMİN<br />

İHRACAT ŞAMPİYONLARI BELLİ OLDU<br />

2009’da üretim ve ihracatta gösterdikleri yüksek<br />

performansla ülke ekonomisine büyük katkı sağlayan hazır<br />

giyim ve konfeksiyon firmalarına 10 Mart Çarşamba günü<br />

Yenibosna’daki Dış Ticaret Kompleksi’nde düzenlenen<br />

törenle plaket verildi.<br />

ORİZİO’DAN ELEKTRONİK JAKARLI<br />

HAVLU MAKİNESİ<br />

Tek silindirli JSVE isimli bu model, jakarlı kumaşları<br />

çok çeşitli efektler vererek kolaylıkla örebiliyor ve üstelik üç<br />

boyutlu görünüm de sağlıyor.<br />

ÖRMECİLER SANAYİ SİTESİ İSTİYOR<br />

Şehrin içine hapsolmuş örmeciler de, örmecilere<br />

iplik tedarik eden firmalar da imalathanelerin<br />

taşınmasından yana. Yerel yöneticiler ve Sanayi ve Ticaret<br />

Bakanlığı destek vermesi halinde bu önemli sorun kökten<br />

çözülebilir.<br />

PAMUKTA İSTİKBAL ARAYIŞI<br />

Ulusal Pamuk Konseyi tarafından “Pamukta İstikbal<br />

Arayışı” başlığı altında Hiltonsa Oteli’nde düzenlenen<br />

1.Ulusal Pamuk Zirvesi, kaybolan umutları yeniden yeşertti.<br />

PAMUK VE PAMUK İPLİĞİ FİYATLARI<br />

NEREYE GİDİYOR<br />

26<br />

30<br />

34<br />

36<br />

40<br />

44<br />

REKLAM İNDEKSİ<br />

DALKIRAN MAKİNE ÖN. KAPAK<br />

HERBOY ÖRME ÖN KAPAK İÇİ<br />

HATFİL 1<br />

MEMMINGER 5<br />

CREORA 7<br />

LEYBA 9<br />

BAMEN İPLİK 11<br />

GÖNGÖREN 13<br />

TOTAL 15<br />

ALBAYRAKLAR 17<br />

GROZ BECKERT 19<br />

KLUBER 21<br />

TANBOOCEL 25<br />

PILOTELLİ 28-29<br />

OROZIO 32-33<br />

SANTEKS-BOOSAN 35<br />

KERN LIEBERS 39<br />

ER-TEKS 42-43<br />

MTM İPLİK 47<br />

RETAŞ-NAMSEO 49<br />

GEMSAN 52-53<br />

CENGİZ TEKSTİL 55<br />

DALKIRAN MAKİNE 67<br />

BENTEKS 73<br />

VİTAMİN 75<br />

SAFİR RESIDENCE 78-79<br />

ABA TEKSTİL 80<br />

ÖRTEKS<br />

ARKA K. İÇİ<br />

COTTON USA ARKA KAPAK<br />

3


ÖRME DÜNYASI I BASYAZI<br />

Mart - Nisan 2010<br />

FİKRİ KURT<br />

İPLİKÇİLERİMİZDEN<br />

FEDAKÂRLIK BEKLİYORUZ<br />

Değerli meslektaşlarım, tekstil ve<br />

hazır giyim sektörleri için iyi bir<br />

dönemdeyiz. Yurtdışından gelen<br />

siparişlerle hem üretim kapasitelerimiz<br />

hem de ihracat satışlarımız arttı. Bu<br />

sevindirici gelişme, yüzleri güldürüyor.<br />

Ancak can sıkıcı gelişmeler de yok<br />

değil. İşlerin rayına girdiği bir dönemde<br />

ortaya pamuk ve iplik fiyatlarında<br />

görülen hızlı yükselişler sorunu çıktı.<br />

İplik fiyatları son 10 yılın rekorunu kırdı<br />

ve 30/1 pamuk ipliği 6.6 TL’ye kadar<br />

yükseldi!.<br />

Değerli arkadaşlar, rekabet gücü<br />

bakımından ülkemiz çok önde<br />

bir ülke değil maalesef. Birçok<br />

kalemde maliyetlerimiz hala yüksek.<br />

Buna rağmen dünya pazarlarında<br />

rakiplerimizle yarışıyor, satışlarımızı<br />

artırmaya çalışıyoruz.<br />

Özellikle, geçen yılı büyük bir<br />

kayıpla tamamlayan ülkemiz, bu<br />

yıl Avrupa’dan gelen siparişlerle<br />

biraz olsun nefes almaya başladı.<br />

İhracatımız gerek tekstilde olsun<br />

gerekse konfeksiyonda olsun önemli<br />

oranda arttı. İTKİB kayıtlarına göre, 1<br />

Ocak-1 Nisan tarihleri arasında tekstil<br />

ihracatımız yaklaşık %28, konfeksiyon<br />

ihracatımız ise %15.5 arttı. Buraya<br />

kadar her şey güzel ancak bu güzel<br />

ortama gölge düşürecek gelişmeler<br />

de oluyor. Pamuk fiyatlarının artması<br />

ve buna bağlı olarak iplik fiyatlarının<br />

hızla yukarı çıkması önemli bir sorun<br />

olarak karşımıza çıkıyor. Şu anda<br />

gündemin ana konularından biri budur.<br />

Her gün hem konfeksiyonculardan<br />

hem de örmeci meslektaşlarımdan<br />

iplik zamları ile ilgili şikâyet telefonları<br />

alıyorum: “Başkanım, ipliğe bugün de<br />

zam geldi, 30/1 pamuk ipliğinin fiyatı 6.6<br />

TL oldu, ne yapacağız, iplik bulmakta<br />

da zorlanıyoruz. Aman bir şeyler<br />

yapın…” diyenler oldu. Konfeksiyoncu<br />

karlarının zamlarla uçup gittiğinden,<br />

fiyat vermeyi güçleştirmesinden şikâyet<br />

ediyor. <strong>Örme</strong>ci; konfeksiyoncunun<br />

kazanamamasından dolayı, bir<br />

süre sonra kendisine batak olarak<br />

dönemsinden korkuyor. Yani herkes bu<br />

durumdan şikayetçi<br />

Değerli meslektaşlarım, tekstilde<br />

faaliyet gösteren herkesin şu<br />

yakaladığımız rüzgârı değerlendirme<br />

döneminde fedakârlık yapması<br />

gerektiğini düşünüyorum. İplikçi de,<br />

örmeci de, konfeksiyoncu da fedakârlık<br />

yapmalı. Hem ülkemizin hem de<br />

sektörün geleceği için önemli bu.<br />

İplikçi arkadaşlarımıza sesleniyorum:<br />

Pamuk tüm dünyada artıyor. Bu nedenle<br />

de iplik zamlanıyor. Bunun bilincindeyiz<br />

ama lütfen zamları dünya ortalamasının<br />

üzerinde yapmayınız. Bakın, ülkemizin<br />

bir bölgesinde, hem de teşviğin<br />

olmadığı bir yerde faaliyet gösteren<br />

iplikçilerin fiyatları, teşvik bölgesinde<br />

olan iplikçilerin vermiş olduğu fiyatların<br />

altında kalıyor! Fiyatı düşük olan “bu<br />

rakamla kazanıyorum” diyor, diğeri<br />

ise “bu fiyat ancak kurtarıyor” diyor.<br />

Kim haklı bu durumda Ülkemiz<br />

için, sektörümüzün geleceği için iplik<br />

tedarikçilerimizden rica ediyoruz;<br />

4<br />

fiyat politikalarınızı ülkemizi, tekstil<br />

sektörümüzü düşünerek belirleyiniz.<br />

Unutmayınız ki, biz olmazsak sizler kime<br />

iplik satacaksınız. Birbirimize muhtacız.<br />

Bunu lütfen akıldan çıkarmayalım.<br />

Değerli meslektaşlarım, pamuk<br />

ipliğine yaklaşık iki yıldır 1.03 dolarlık bir<br />

koruma vergisi uygulanıyor. 14 Temmuz<br />

2011’de son bulacak bu uygulama,<br />

yerli iplik sektörümüzü korumak için<br />

alındı ancak şu anda yerli konfeksiyon<br />

sektörümüzü olumsuz etkiliyor.<br />

Milyonlarca kişiye istihdam yaratan<br />

bu sektör bugün rekabet gücünü iplik<br />

zamları nedeniyle giderek kaybediyor.<br />

Bu tarihe kadar yapacak fazla bir<br />

şeyimiz yok. Bekleyip ithalatın önünün<br />

açılmasını bekleyeceğiz. Umuyoruz<br />

ki, ithalatın serbest kalmasıyla iplikte<br />

yaşanan bu fiyat artışları, rekabet ortamı<br />

sayesinde rayına girecek ve bizler de<br />

rahatlayacağız.<br />

Bu yazımda değinmek istediğim bir<br />

diğer konu da; biz örmecileri yakından<br />

ilgilendiren ÖRMECİLER SANAYİ<br />

SİTESİ konusudur. Bu konu 10 yıldır<br />

gündemimizde ama bugüne kadar<br />

hiç yol alamadık. Gerek işlerimizin<br />

yoğunluğu, gerekse de son üç beş<br />

yıldır yaşanan olumsuz piyasa koşulları<br />

nedeniyle kimse bu konu üzerine<br />

gidemedi; dolayısıyla, sürüncemede


kaldı. Ama artık yumurta kapıya dayandı<br />

değerli meslektaşlarım. Sektörümüzün<br />

artık dağınıklıktan kurtulup, altyapısı<br />

hazır, modern üretim tesislerine<br />

taşınmasının vakti geldi. Sektörümüz<br />

büyük bir sektör ama kendisine layık bir<br />

altyapısı bulunmuyor. Binlerce işletme<br />

büyük şehirlerimizde semtlere gelişi<br />

güzel dağılmış konumda. Güngören’de,<br />

Merter’de, Bayrampaşa’da, Bağcılar’da,<br />

Güneşli’de, Esenyurt’ta, Avcılar’da,<br />

trafiğin keşmekeşinde, uygun olmayan<br />

üretim koşullarında faaliyetine devam<br />

ediyor.<br />

Değerli arkadaşlarım, İstanbul kültür<br />

başkenti oluyor. Artık kentimizin,<br />

semtlerinde imalat yapan tesisleri<br />

barındırması mümkün değil. 5 yıl<br />

içinde birçok imalatçı sektörün şehrin<br />

dışına çıkması kaçınılmaz görünüyor.<br />

Bu duruma hepimizin hazırlıklı olması<br />

lazım. ÖRSAD olarak bu gerçeği<br />

görüyor, bu amaçla adımlar atıyoruz.<br />

Yerel yetkilerle, hükümet yetkilileriyle<br />

görüşerek sektörümüze modern bir<br />

üretim merkezine kavuşturmak için<br />

kolları sıvadık. İşimiz zor ama artık<br />

vakti geldi. Hedefimiz; örmecilerin bir<br />

arada olacağı, iplikçilerin, yedek parça<br />

tedarikçilerinin iç içe olabileceği bir<br />

sanayi sitesinin kurulması.<br />

Bu amaçla dernek olarak ilk<br />

adımımız bir anket çalışması<br />

başlatmak oldu. Tüm üyelerimize<br />

sanayi sitesinin kurulması<br />

konusuna nasıl baktıklarını, katılıp<br />

katılamayacaklarını sorduk. Yanıt<br />

veren 56 firmanın 54’ü “evet” dedi.<br />

Bu yanıt iyi bir moral kaynağı oldu<br />

bizler için. Artık hep beraber bu önemli<br />

sorunumuzu çözmek için çalışacağız.<br />

Bizler dernek olarak yaptığımız<br />

çalışmaları ve gelişmeleri sizlerle en<br />

kısa zamanda paylaşmayı umuyoruz.<br />

Gerekirse bir toplantı yapıp bu konuyu<br />

ayrıntılı şekilde tartışabiliriz. Sizlerden<br />

ricamız, konuya sahip çıkmanız ve<br />

katkılarınızı sunmanızdır.<br />

Hepinize saygılar sunar, işlerinizde<br />

başarılar dilerim.


ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Mart - Nisan 2010<br />

Afrika’da<br />

pamuk üretimi azalıyor<br />

Kısa haberler<br />

Afrika genelinde son beş yılda pamuk üretimi % 42<br />

oranında azalarak 2009 yılı itibariyle 1.17 milyon ton’a<br />

geriledi. Afrika Pamuk Konseyi (ACA) başkanı Bachir<br />

Diop pamuk için bir marshall planına ihtiyaç olduğunu dile<br />

getirerek AB ve ABD’nin kendi üreticilerine verdikleri pamuk<br />

subvansiyonlarından artık vazgeçmeleri gerektiğini dile<br />

getirdi.<br />

Çin’in pamuk ithalatı<br />

3 kat arttı<br />

Çin Tarım Bakanlığı verilerine göre, Ocak ayında pamuk<br />

ithalatı üç kat artarak 329.000 tona yükseldi. Ocak ayında<br />

pamuk ithalatı değer bazında % 386,6 artarak 5.630 milyon<br />

$’a ulaşırken ihracat % 77,5’lik gerilemeyle 357 bin $’a<br />

olarak gerçekleşti.<br />

Pamuk ihracatında ABD ve Hindistan % 62’lik paya sahip<br />

olurken bir önceki yılın aynı dönemine göre bu ülkelerin<br />

Çin’in pamuk ihracatı içindeki paylarında 14 puanlık bir<br />

azalma görüldü. Kaynak: İTKİB<br />

Bilim yeni sentetik elyaf<br />

üretmenin yollarını arıyor<br />

Örümcek ağı ve ipek, materyal olarak bilinmelerine rağmen,<br />

son zamanlarda teknolojik araştırmaların yeni konusu olarak<br />

dikkat çekiyorlar.<br />

Massachusette Teknoloji Enstitüsü (MIT) bilim adamları,<br />

bu liflerin özelliklerini geliştirerek yeni sentetik materyal<br />

yaratma konusundaki araştırmalarına yoğunluk veriyorlar.<br />

Sivil ve Çevre Mühendisliği Bölümü’nde oluşturulan bir ekip,<br />

bu materyallerin temel özelliklerini ve eksikliklerini belirmeye<br />

çalışıyor. Çalışmalarında bilgisayar modellemelerinden<br />

yararlanan ekip, örneğin ipeğin sadece molekül yapısını<br />

değil, bu moleküllerin nasıl hareket ettiğini, birbirleriyle olan<br />

ilişkilerini ve belirgin mekanik özelliklerini analiz ediyor.<br />

Enstitü, yapılan çalışmaların ilerde bitkisel lifler veya çeşitli<br />

biyolojik lifler üzerinde de kullanılabileceğini ve dolayısıyla,<br />

uzun vadede, çok çeşitli fonksiyonel özelliklere sahip<br />

materyallerin elde edilebileceğini ifade ediyor. Kaynak: İTKİB<br />

6


ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Mart - Nisan 2010<br />

Tommy Hilfiger,<br />

Calvin Klein ailesine katıldı<br />

Türkiye’de<br />

tekstil bitmez!<br />

Mayıs 2006’da 1,2 milyar euro’ya satın<br />

aldıktan sonra 400 milyon euro’dan<br />

fazla yatırım yaparak çalışan sayısını<br />

1000’in üzerine ve 574 olan mağaza<br />

sayısını bin 2’ye çıkarmıştı.<br />

Calvin Klein markasının sahibi ve New<br />

York giysi perakendecisi Phillips-Van<br />

Heusen, Tommy Hilfiger’ı satın alarak<br />

4,6 milyar dolar gelirle dünyanın en<br />

büyük giysi şirketlerinden biri oluyor.<br />

Anlaşmaya göre, Phillips-Van Heusen,<br />

2,6 milyar doları nakit ve 379,9 milyon<br />

doları hisse olarak ödeyecek ve<br />

ayrıca 137,6 milyon dolar tutarındaki<br />

borcu üstlenecek. Apax Partners<br />

başkanlığındaki grup Tommy Hilfiger’ı<br />

Bünyesinde Calvin Klein, Van Huesen,<br />

Arrow, IZOD ve Bass gibi markaları<br />

bulunduran Phillips-Van Heusen’in Üst<br />

Yöneticisi ve Başkanı Emanuel Chirico,<br />

Tommy Hilfiger’ı satın almalarının bazı<br />

markalarının uluslararası pazarlara<br />

açılmasına yardımcı olacağını<br />

umduğunu söyledi.<br />

Tommy Hilfiger’ın Üst Yöneticisi Fred<br />

Gehring bu görevine devam edecek ve<br />

aynı zamanda Phillips-Van Heusen’s<br />

uluslararası operasyonlarının üst<br />

yöneticisi ile yönetim kurulu üyesi olacak.<br />

Dagi, yeni koleksiyonuyla iddialı<br />

İç giyim markası Dagi, 2010 ilkbaharyaz<br />

gecelik-pijama ve spor giyim<br />

koleksiyonunu müşterilerinin beğenisine<br />

sundu.<br />

Kırmızı, tozpembe, fuşya, lila, su<br />

yeşili, ekru ve siyah reklerin ön plana<br />

çıktığı koleksiyonda ekose, pötikare,<br />

milföy çiçek desenleri kadının romantik<br />

yüzünü, sevimli karakterli baskılar ise<br />

gençlik enerjisini yansıtıyor. Her zaman<br />

kaliteli kumaşlarla ön plana çıkan,<br />

tüketicisinin rahatlığını ve şıklığını<br />

düşünen Dagi; pamuk modal, penye<br />

süprem, wal, poplin gibi kumaşlarla bu<br />

sezon yine iddiasını sürdürüyor<br />

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı<br />

Murat Yalçıntaş, Türkiye’de ‘tekstil<br />

sektörü bitti’ diyenlere inanmadığını, bu<br />

sektörün bitmeyeceğini ifade ederek,<br />

‘’Türkiye’nin artık bu sektörde takipçi<br />

değil, öncü konumuna geçmesi ve<br />

moda belirleyicisi olması gerekir’’ dedi.<br />

İTO Hazır Giyim Meslek Komitesinin,<br />

Odanın Meclis Salonunda düzenlediği<br />

‘’Hazır Giyimde Moda Perspektifi’’<br />

konulu toplantıda konuşan Yalçıntaş,<br />

Türkiye’nin tekstil ve hazır giyim<br />

sektörünün dünya yıldızları arasına<br />

girmeye aday olduğunu söyledi.<br />

Türkiye’nin dünya hazır giyiminde<br />

önemli bir noktada olduğunu da ifade<br />

eden Yalçıntaş, ‘’Türkiye’de ‘tekstil<br />

sektörü bitti’ diyenlere inanmıyorum.<br />

Bu sektör bitmez. Türkiye’nin artık bu<br />

sektörde takipçi değil, öncü konumuna<br />

geçmesi ve moda belirleyicisi olması<br />

gerekir’’ dedi.<br />

Yalçıntaş, bu sektörde ciddi bir<br />

potansiyel ve bilgi birikimi olduğuna<br />

da dikkati çekerek, sektörün global<br />

bir oyuncu olabilmesi için Türkiye’nin<br />

imajının da belli bir noktaya gelmesi<br />

gerektiğine vurgu yaptı.<br />

Mango’dan<br />

defile<br />

Ünlü İspanyol moda markası MANGO,<br />

2010 İlkbahar - Yaz Koleksiyonu’nu<br />

Swissotel the Bosphorus’da düzenlediği<br />

defile ile tanıttı.<br />

Her sezon düzenlediği yeni koleksiyon<br />

defileleri ile dikkatleri üzerine toplayan<br />

MANGO’nun “Pure Light” adı verilen 2010<br />

8<br />

İlkbahar -Yaz Koleksiyonu büyük beğeni<br />

topladı. Koreografisini Öner Evez’in<br />

üstlendiği defilede aralarında Demet<br />

Şener, Hande Subaşı, Özge Ulusoy,<br />

Ece Sükan, Selda Car gibi isimlerin<br />

de bulunduğu 30’a yakın ünlü manken<br />

MANGO podyumunda “Pure Light”<br />

koleksiyonunu tanıttı.


ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Mart - Nisan 2010<br />

Şankaya: “Tekstilin geleceği parlak”<br />

Yeşim Tekstil’in CEO’su Şenol<br />

Şankaya, tekstil sektöründe 5 yıl içinde<br />

yeniden büyük bir patlama olmasını<br />

beklediğini açıkladı.<br />

Türkiye’nin bölgesindeki tek ve en<br />

önemli üretici olduğunu belirten Yeşim<br />

Tekstil CEO’su Şahinkaya, “Gerçekçi<br />

kur politikası ve 10 yıla uzatılan<br />

Yeşim’den doğaya dost markalar<br />

Türkiye`nin geri dönüşümlü pamuklu<br />

kumaş üreten ilk firmalarından biri olan<br />

Yeşim Tekstil,`e-fabric` adı altında<br />

ürettiği doğa dostu geri dönüşümlü<br />

ve organik kumaşlarına patent aldı.<br />

Firmanın geçtiğimiz yıl yaptığı başvuru<br />

olumlu sonuçlanarak “Yeşim Recycle”<br />

ve “Yeşim Organic” markaları, 2010<br />

yılından itibaren Yeşim Tekstil adına<br />

resmi olarak tescillendi.<br />

Yaklaşık on yıldır doğa dostu<br />

kumaşların üretimini hızlandıran firma<br />

geri dönüşümlü ve organik pamuktan,<br />

bambudan yapılan kumaşların yanısıra<br />

geçtiğimiz aylarda deri görünümlü<br />

kumaşlar da üreterek yeşil bir dünya<br />

Pakistanlı tekstilcilerden pamuk<br />

ipliği protestosu<br />

Tüm Pakistan Tekstil Fabrikaları Birliği<br />

(APTMA), pamuk ipliği ihracatına yönelik<br />

kısıtlamaları protesto etmek amacıyla<br />

18 Mart tarihinde ulusal çapta bir grev<br />

düzenledi. Yaklaşık 350 iplik eğirme<br />

fabrikasının tüm gün boyunca kapalı<br />

teşviklerle Türkiye’nin bölgesindeki<br />

tek üretici olabilir. Bu durumda tekstil<br />

3-5 yıl içinde yeni bir patlama yapacak<br />

potansiyele sahip” dedi.<br />

Sektörün en büyük sorununun düşük<br />

kur olduğunu ve ihracatçıya gerçekçi<br />

bir kur politikası sunulması gerektiğini<br />

belirten Şankaya, 5084 sayılı yasa ile<br />

teşviklerin 10 yıla uzatılması ve Doğu’ya<br />

da getirilmesinin önemine değinerek,<br />

“Böyle olursa her şirket önünü görür<br />

ve Doğu’ya yatırım yapar. Şu anki<br />

avantajlarımızın yanında istediğimiz<br />

teşvik sistemi de getirildiğinde rahatlıkla<br />

söyleyebilirim ki Türkiye içinde<br />

bulunduğu bölgenin tek üretici ülkesi<br />

olur” diye konuştu.<br />

ve sürdürülebilir bir yaşam için doğaya<br />

dost ürünler portföyünü genişletmişti.<br />

Yeşim Tekstil CEO’su Şenol Şankaya,<br />

üretimin her aşamasında doğayı<br />

korumaya özen gösterdiklerini<br />

vurgulayarak, doğaya dost çalışmaları<br />

dünyada yeni bir akım olan “Green<br />

Factory” kapsamında yaptıklarını<br />

söyledi. Sürdürülebilir bir yaşam<br />

için organik ürünlerin yanı sıra,<br />

geri dönüşümlü ürünlere de ağırlık<br />

verdiklerini anlatan Şankaya, bu<br />

doğrultuda “Yeşim Recycle” ve “Yeşim<br />

Organik” markalarını yarattıklarını<br />

anlattı<br />

kaldığı ve 200.000’den fazla tekstil<br />

işçisinin sanayi bölgelerinde yürüyüş<br />

düzenlediği grevin tekstil ve hazır giyim<br />

ihracatına maliyeti 20 milyon dolar olarak<br />

tahmin ediliyor. KAYNAK: İTKİB<br />

Yeşim Tekstil’e<br />

ödül<br />

Bursa İş Kadınları ve Yöneticileri<br />

<strong>Derneği</strong> (BUİKAD), “Kadın İstihdamına<br />

En Değer Veren Firma” kategorisinde<br />

ödüle Yeşim Tekstil’i layık gördü.Yeşim<br />

Tekstil’in ödülünü firmayı temsilen<br />

törene katılan Kurumsal İletişim Müdürü<br />

Dilek Cesur aldı. Yeşim Tekstil bu ödüle<br />

çalışanlarının %55’ini bayan çalışanların<br />

oluşturması, bünyesinde kreşin olması<br />

ve kadına yönelik birçok sosyal aktivite<br />

yapılması sebebiyle layık görüldü.<br />

Çin’in pamuk<br />

ithalatı artıyor<br />

Çin Gümrükler Genel İdaresi<br />

istatistiklerine göre, 2009 Aralık ayında<br />

%39 ve yıllık bazda %286 gibi önemli<br />

oranlarda yükselişler kaydeden ham<br />

pamuk ithalatı, 2010 Ocak ayında da<br />

yükseliş eğilimine devam etti ve miktar<br />

bazında 301.000 ton, değer bazında<br />

ise 512 milyon ABD Doları olarak<br />

kaydedildi.<br />

Hindistan’dan yapılan yaklaşık %60<br />

oranında yükselirken, ABD’den<br />

yapılan ithalat nispeten sabit seyretti.<br />

Ocak ayında Çin’in Hindistan’dan<br />

ham pamuk ithalatı toplam pamuk<br />

ithalatının %57,1’ini temsil ederken,<br />

miktar bazında 172.000 ton seviyesinde<br />

gerçekleşti.<br />

Bu dönemde ABD’den yapılan ithalat<br />

%16,9, Özbekistan’dan yapılan ithalat<br />

%11,1 ve Avustralya’dan yapılan ithalat<br />

ise %2,1 yükseldi. Kaynak: İTKİB<br />

10


ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Mart - Nisan 2010<br />

Tekstilin önemi dünyada yeniden artıyor<br />

Son dönemde yapılan öngörülerde,<br />

tekstil ve hazır giyim ihracatçıları<br />

için yükselen ekonomilerin öneminin<br />

arttığı vurgulanıyor. Uluslararası Para<br />

Fonu (IMF) tarafından G-20 ülkeleri<br />

hakkında hazırlanan rapora göre,<br />

küresel ekonomik iyileşme, yükselen<br />

ekonomilerdeki güçlü ekonomik<br />

büyüme sayesinde tahmin edilenden<br />

daha hızlı gerçekleşti. Özellikle Çin ve<br />

Hindistan gibi ülkelerdeki orta sınıfın<br />

büyümesi, yüksek fiyatlı hazır giyim<br />

satışları açısından önemli bir potansiyel<br />

olarak ortaya çıktı. Dolayısıyla, dünya<br />

hazır giyim üretiminin 2010 yılında %3,9<br />

genişleyeceği tahmin ediliyor.<br />

IMF, Çin’in %10, Hindistan’ın<br />

%7,7, Endonezya’nın %5,5 ve<br />

Brezilya’nın %4,7 oranlarında büyüme<br />

kaydedeceğini öngörüyor. Ancak,<br />

gelişmiş ülkelerin toplamda %2,1,<br />

ABD’nin %2,7 ve Euro bölgesinin ise<br />

sadece %1 büyüyeceği tahmin ediliyor.<br />

Uzmanlar, hazır giyim ürünlerine<br />

yönelik talebin küresel daralmadan<br />

otomobil gibi diğer tüketici ürünlerine<br />

göre daha az etkilendiğini ifade ediyor.<br />

Ancak, zengin ekonomilerde yüksek<br />

fiyatlı hazır giyim pazarının yavaş bir<br />

iyileşme göstermesi siz konusu olabilir.<br />

Kaynak: İTKİB<br />

Türk pamuğu GDO’suzdur (GMO Free)<br />

verilmeli. Bu açıdan değerlendirildiğinde<br />

ülkemizde gerçekleştirilen GDO’suz<br />

pamuk üretimi hem pamukçuluğumuz<br />

hem de tekstil-konfeksiyon sektörü için<br />

bir fırsat oluşturuyor” diye konuştu.<br />

İTB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı<br />

ve UPK Başkanı Barış Kocagöz<br />

ise uygulama ile dünya liginde fark<br />

yaratılacağını dile getirerek “Bu nedenle<br />

lif pamukta bugün başlattığımız ‘Kalite<br />

Kimlik Adımı’nı Türk tekstil sektörünün<br />

nihai ürünlerine taşımak için tekstil<br />

sektörüne de ‘Elinizdeki bu avantajı<br />

ürünlerinize taşıyın’ önerisini yapıyoruz”<br />

diye konuştu.<br />

Türkiye’de üretilen pamuk, katma<br />

değerini yükseltmesi ve dünya<br />

pazarlarında rekabet avantajı<br />

sağlaması için “GDO içermez” (genetiği<br />

değiştirilmiş organizmalar) logosuyla<br />

pazara sunulacak.<br />

Hazırlanan logo İzmir Ticaret Borsası<br />

(İTB) ve Ulusal Pamuk Konseyi (UPK)<br />

tarafından cuma günü tanıtıldı. İTB<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli,<br />

tekstil sektörünün hammaddesi olan<br />

pamuğa dayalı sanayinin Türkiye için<br />

önemine dikkat çekerek “GDO içermez”<br />

ibareli logoların özellikle Avrupalı<br />

tüketici tercihlerini olumlu yönde<br />

etkileyeceğini söyledi.<br />

Türk pamuğunun “GDO içermez” olarak<br />

etiketlenmesinin dünya pazarlarında<br />

rekabet avantajı sağlayacağını belirten<br />

Kestelli, projenin başarılı olması<br />

halinde pamuk üretiminde de olumlu<br />

gelişmeler yaşanacağını dile getirdi.<br />

Kestelli, “Maliyetleri düşürücü tedbirlerin<br />

yanında markalaşmaya da büyük önem<br />

12<br />

Kocagöz, Türkiye’de GDO’lu tohum<br />

ekilemediğini hatırlatarak, bunun<br />

sonucunda kilogram başına daha<br />

fazla maliyetle karşılaşıldığını ifade<br />

etti. Türkiye’ye “sıfır” gümrükle giren<br />

ithal pamukların da fiyat rekabetini<br />

zorlaştırdığını kaydeden Kocagöz,<br />

projenin Türk pamuğu ve Türk tekstil<br />

sektörünün dezavantajı avantaja<br />

çevirme şansı yaratacak bir proje<br />

olduğunu söyledi. Kocagöz “Bunu<br />

1. Ulusal Pamuk Zirvesi’nde de<br />

duyuracağız. Etiketlerin gelecek sezon<br />

kullanılmasını istiyoruz. Logolar bir<br />

standardı olması için de UPK tarafından<br />

verilecek” dedi.


ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Mart - Nisan 2010<br />

Akıllı tekstiller vazgeçilmez olacak<br />

EGE Üniversitesi öğretim üyesi ve<br />

Tekstil Araştırmaları <strong>Derneği</strong> Başkanı<br />

Prof. Dr. Işık Tarakçıoğlu, insanı<br />

mermilere karşı koruyan çelik yeleklerin<br />

dahi tekstil ürünü olduğunu belirterek,<br />

“Gelecek nesiller bilgi yoğun teknoloji<br />

çağında yaşayıp akıllı kumaşlar<br />

kullanacak. Bu ürünler hayatın birer<br />

vazgeçilmezi olacak. Tekstil sektörü<br />

emek yoğun sektör olmaktan çıkıp, bilgi<br />

yoğun sektör olmak zorunda” dedi.<br />

Bursa Tekstil <strong>Sanayicileri</strong> ve İş Adamaları<br />

<strong>Derneği</strong> tarafından düzenlenen ‘Tekstilin<br />

Geleceği’ konulu konferans, BUTTİM<br />

Konferans Salonu’nda dün gerçekleşti.<br />

Konferansa konuşmacı olarak katılan<br />

Tekstil Araştırmaları <strong>Derneği</strong> Başkanı<br />

Prof Dr. Işık Tarakçıoğlu, tekstil<br />

sektörünün, gerek sağlık, gerekse<br />

konforu doğrudan etkileyen, fonksiyonel<br />

ürünler alanında kendisini geliştirmesi<br />

gerektiğini ifade etti.<br />

Prof Dr. Tarakçıoğlu, “Bugün sağlık ve<br />

güvenliğimizi, konforumuzu doğrudan<br />

etkileyen tekstil ürünleri son derece<br />

yaygın ve büyük ilgi görüyor. Ayak<br />

ve ter kokusunu önleyen çoraplar,<br />

selüliti önleyen, kir tutmayan kumaşlar<br />

hayatımızın bir parçası oldu. Artık, oda<br />

içerisindeki sigara kokusunu hapsedip,<br />

yerine güzel koku yayan ürünler çıktı”<br />

diye konuştu.<br />

Hindistan, sentetik elyaf ihracatında<br />

iki kat büyümeyi hedefliyor<br />

Hindistan Sentetik ve Rayon Tekstil<br />

İhracat Teşvik Konseyi (SRTEPC),<br />

Hindistan’ın suni/sentetik elyaftan tekstil<br />

ihracatını iki katından fazla arttırmayı<br />

hedefliyor. Konsey Başkanı, toplam<br />

küresel tekstil ticaretinde insan-yapısı<br />

elyaftan tekstil ticaretinin payının %60<br />

olduğunu, ancak Hindistan’ın payının<br />

%3’ten az olduğunu açıkladı. Konsey,<br />

2011-12 yıllarında ihracat değerini 6,2<br />

milyar doları’na çıkartarak Hindistan’ın<br />

Pazar payını %4’e çıkarmayı hedefliyor.<br />

Bu amaçla özellikle Körfez Bölgesi’nden<br />

Batman’a istihdam göçü<br />

Hey Tekstil ve Batmanlı işadamı Salih<br />

Güneştekin’in ortaklaşa kurduğu<br />

konfeksiyon fabrikası, kente tersine<br />

göç başlattı. 200 kişinin çalıştığı<br />

fabrika, yeni yatırımlarla daha da<br />

büyümesi hedefleniyor. 6 milyon<br />

dolara mal olması beklenen ikinci bir<br />

fabrikanın Ağustos ayına kadar hizmete<br />

girmesi ve 1500 kişinin istihdam<br />

edilmesinin hedeflendiğini açıklayan<br />

Salih Güneştekin şunları söyledi: “Şu<br />

anda iki yüz kişi çalışıyor. Çalışanların<br />

yüzde 80’i kadınlardan oluşuyor. Ben<br />

bu memleketin çocuğuyum, istihdama<br />

yönelik yatırım yapmak istiyorum.<br />

Ortaklarımızla anlaştıktan sonra yeni<br />

yatırıma karar verdik. Organize sanayi<br />

ve Afrika’dan daha fazla alıcıya<br />

ulaşılması planlanıyor.<br />

Hindistan’ın toplam suni/sentetik<br />

elyaf ihracatının %32’si Orta Doğu’ya,<br />

%21’i Avrupa’ya, %16’sı ve %15’i<br />

ise Afrika’ya yapılıyor. Körfez ülkeleri<br />

arasında en önemli ihracat pazarı<br />

olarak Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)<br />

dikkat çekiyor. BAE’nin yanı sıra önemli<br />

ihracat pazarları olarak öne çıkan diğer<br />

ülkeler arasında Türkiye de yer alıyor.<br />

Kaynak: İTKİB<br />

bölgesindeki fabrikamız bittiğinde<br />

1500 kişi istihdam edilecek. Burada<br />

dikiş usulü paket yapıyoruz. Yeni yeri<br />

açtığımızda orada kumaşımızı da<br />

kendimiz üreteceğiz. Ürettiğimiz ürünleri<br />

tamamen Avrupa ülkeleri başta olmak<br />

üzere yurt dışına gönderiyoruz. Günlük<br />

üretim kapasitemiz şuanda 6 bin adettir.<br />

Yeni açacağımız atölyede günlük<br />

üretimimiz 30 bine çıkacak.<br />

Çalışanlarımız hepsi Batmanlı, yabancı<br />

yoktur. Batman’da iş için artık tersine<br />

dönüş başladı. Batıda çalışanlar<br />

şimdi geri dönüş için hazırlık yapıyor.<br />

Batıya giden 4 bin 500 Batmanlı iş için<br />

fabrikamıza başvuru yaptı”<br />

Pamuk<br />

rekoltesinde<br />

artış bekleniyor<br />

Adana Ticaret Borsası (ATB) Başkanı<br />

Muammer Çalışkan, dünya borsalarında<br />

pamuk fiyatlarının artmasının bu<br />

yıl ekim alanlarına olumlu yönde<br />

yansıyacağını söyledi.<br />

Lif pamuk fiyatının 3 lirayı geçtiğini,<br />

bu durumun kütlü pamuğa da olumlu<br />

yansıyacağını belirten Çalışkan kütlü<br />

pamuk fiyatı en az 1,10 lira olabileceğini<br />

söyledi. Bu rakam üretici açısından<br />

çok iyi bir rakam olduğunu belirten<br />

Çalışkan, “Pamuk fiyatları dönem<br />

dönem artış gösteriyor. Geçmişte de iki<br />

dolar düzeyine çıkmıştı. Bugün de iki<br />

dolara gelmiş ve geçme aşamasında.<br />

Pamuk hasat döneminde fiyatlar belli bir<br />

düzeyde kendine yer bulacaktır” dedi.<br />

Pamuğun tekstilin ham maddesi<br />

olduğunu, üretim olmasa bile ithalatla<br />

ihtiyacın karşılanabileceğini ifade<br />

eden Çalışkan şöyle devam etti:<br />

‘’Ancak sanayicinin ham maddeyi<br />

bulmada zorlanmaması gerekir. Pamuk<br />

üretiminden üretici günden güne kaçsa<br />

da pamuk tarla bitkileri içinde hala<br />

getirisi yüksek bir üründür. Bir dekardan<br />

elde edilen pamuk, ekonomiye 400<br />

dolar, mısır ise 250 dolar civarında katkı<br />

sağlamaktadır’’ Kaynak: ZAMAN<br />

14


ÖRME DÜNYASI I KISA HABERLER Mart - Nisan 2010<br />

DTÖ’den Hindistan raporu<br />

ABD’nin talebi üzerine hazırlanan<br />

ve Hindistan’ın tekstil ve hazır giyim<br />

ihracatlarının rekabetçiliğinin, hem fasıl<br />

hem de başlık bazında, DTÖ Sübvansiyon<br />

ve Telafi Edici Önlemler Anlaşması<br />

kapsamında incelendiği rapor yayınlandı.<br />

DTÖ Sübvansiyon ve Telafi Edici<br />

Önlemler Anlaşması, Madde 27,6’ya<br />

göre, herhangi bir gelişmekte olan<br />

ülkenin belirli bir ürün grubundaki<br />

ihracatının payı, birbirini takip eden iki<br />

yıl boyunca o ürünün dünya ticaretinin<br />

%3,25’ini geçiyorsa, söz konusu ülkenin<br />

o ürün grubunda rekabetçi olduğu kabul<br />

edilmektedir. Buna göre, gelişmekte olan<br />

ülkenin rekabetçi olduğu ürüne yönelik<br />

ihracat sübvansiyonlarını belirli bir sürede<br />

(Hindistan için sekiz yıl) kaldırmasını<br />

öngörüyor.<br />

DTÖ, 1996-2008 yılları arasında<br />

Hindistan’ın tekstil ve hazır giyim<br />

ürünlerindeki rekabetçiliğini incelediği<br />

raporunda aşağıdaki ürün gruplarının<br />

rekabetçi olduğunu açıklıyor:<br />

• 6105 – erkek ve erkek çocuk örme<br />

gömlekler (2007 ve 2008’deki payı %6,5)<br />

• 6106 – kadın ve kız çocuk örme gömlek<br />

ve bluzlar (2007 yılındaki payı %4,3 ve<br />

2008 yılındaki payı %5,3)<br />

• 6107 – erkek ve erkek çocuk örme iç<br />

çamaşırı ve gece giysisi (2007 yılındaki<br />

payı %5,6 ve 2008 yılındaki payı %5,9)<br />

• 6109 – t-şörtler (2007 yılındaki payı %4,7<br />

ve 2008 yılındaki payı %4,9)<br />

• 6111 – bebek örme giysi (2007 yılındaki<br />

payı %5,1 ve 2008 yılındaki payı %5,8)<br />

• 6204 – kadın ve kız çocuk dokuma<br />

pantolonlar, etekler, ceketler ve diğer dış<br />

giysi (2007 yılındaki payı %3,3 ve 2008<br />

yılındaki payı %3,6)<br />

• 6205 – erkek ve erkek çocuk dokuma<br />

gömlek (2007 yılındaki payı %6,1 ve 2008<br />

yılındaki payı %6,4)<br />

• 6206 – kadın ve kız çocuk dokuma<br />

gömlek ve bluzlar (2007 yılındaki payı<br />

%10,5 ve 2008 yılındaki payı %11,4)<br />

• 6208 – kadın ve kız çocuk dokuma iç<br />

çamaşırı ve gece giysisi (2007 yılındaki<br />

payı %4,8 ve 2008 yılındaki payı %5,4)<br />

• 6209 – bebek dokuma giysi (2007<br />

yılındaki payı %5,1 ve 2008 yılındaki payı<br />

%4,9)<br />

• 6214 – şallar, eşarplar, fularlar ve<br />

benzeri eşya (2007 yılındaki payı %17,6<br />

ve 2008 yılındaki payı %19,8) Açıklanan<br />

bu rapor karşısında ABD’nin veya<br />

Hindistan’ın herhangi bir önlem alıp<br />

almayacağı ise henüz netlik kazanmadı.<br />

Kaynak: İTKİB<br />

Koton 35 yeni<br />

mağaza açmayı<br />

hedefliyor<br />

2010 yılında ciroda yüzde 30 bir<br />

büyüme hedeflediklerini açıklayan<br />

Koton’un patronu Yılmaz Yılmaz,<br />

bu yıl yurtiçinde ve yurtdışında<br />

toplam 35 yeni mağaza açmayı<br />

hedeflediklerini söyledi. Yeni<br />

yatırımlar kapsamda yurtdışında<br />

beş farklı ülkede toplam 15<br />

mağaza, Türkiye’de ise 20 mağaza<br />

açmayı hedefleyen firma ayrıca<br />

bu yıl içinde yerli ve yabancı<br />

bir markayı bünyesine katmayı<br />

planlıyor.<br />

Hintli İhracatçılara göre<br />

iplik maliyetleri çok yüksek<br />

Tirupur İhracatçıları Birliği (TEA), tekstil<br />

üreticilerini, iplik fiyatlarını gereğinden<br />

fazla yükseltmekle suçladı. TEA<br />

Başkanı Shri Sakthivel, pamuk ipliği<br />

fiyatlarındaki artışın pamuk fiyatlarına<br />

bağlı olarak artacağını kabul ettiklerini,<br />

ancak<br />

yaşanan<br />

fiyat artışının<br />

hammadde<br />

ve diğer<br />

girdilerdeki<br />

artışların<br />

çok üzerinde<br />

olduğunu<br />

açıkladı.<br />

TEA, hazır<br />

giyim üreticileri<br />

ile bir anlaşma yapılarak üç aylık bir<br />

süre ile iplik fiyatlarının değişmemesini<br />

önerdi ve tedarik sürekliliği açısından<br />

bu tür bir uygulamanın gerekli<br />

olduğunu savundu. Ayrıca iplik<br />

fiyatlarının zaten gereğinden fazla<br />

yükseldiğini, dolayısıyla yeni bir artışı<br />

kabul edemeyeceklerini duyurdu. Öte<br />

yandan, ülkenin toplam pamuk ipliği<br />

üretiminin %25’ini karşılayan Güney<br />

Hindistan Atölyeleri Birliği (SIMA), petrol<br />

ürünlerindeki gümrük ve özel tüketim<br />

vergileri<br />

artışının,<br />

zaten enerji<br />

sıkıntısı<br />

yaşayan<br />

tekstil<br />

sanayisini<br />

olumsuz<br />

etkilediğini<br />

açıkladı.<br />

SIMA,<br />

sanayinin<br />

sermaye<br />

desteğine ihtiyacı olduğunu ifade<br />

ederek, ham pamuğu sezonunda almak<br />

için kredi teminin ve uluslararası pamuk<br />

tüccarları ile haklı bir ticaret ortamı<br />

oluşturulmasının gerekli olduğunu<br />

vurguladı.<br />

16


ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />

HİKMET TANRIVERDİ<br />

YENİDEN BAŞKAN SEÇİLDİ<br />

Toplam 417 üyenin katıldığı seçimlerde Hikmet Tanrıverdi ikinci kez başkan seçildi.<br />

Teşekkür konuşması yapan Tanrıverdi, 2023’te 60 milyar dolarlık hazır giyim ihracatı<br />

hedeflediklerini söyledi.<br />

Konuşmasında sektörün sorunlarına<br />

da değinen Tanrıverdi, Türkiye’nin<br />

ekonomik problemlerinin istihdam<br />

yaratan, üretim odaklı, ihracata<br />

dayalı sanayilerin geliştirilmesi ile<br />

çözülebileceğini vurgulayarak, tekstil<br />

ve hazır giyim sektörünün bu özellikleri<br />

fazlasıyla taşıdığını söyledi.<br />

İHKİB olarak küresel krizden<br />

yoğun olarak etkilenen sektörün tüm<br />

olumsuzluklara rağmen Pazar payını<br />

korumak için mücadele verdiğini anlatan<br />

Tanrıverdi, şunları söyledi:<br />

Türkiye’nin en büyük ihracatçı<br />

birliklerinden olan İstanbul<br />

Hazırgiyim ve Konfeksiyon<br />

İhracatçıları Birliği’nin (İHKİB ) Olağan<br />

Genel Kurulu, 5 Nisan Pazartesi<br />

saat 14.00’de yapıldı. Dış Ticaret<br />

Kompleksi’ndeki genel kurula Hikmet<br />

Tanrıverdi’nin oluşturduğu tek liste<br />

ile gidildi. İhracatçı birliklerini yeniden<br />

düzenleyen yasa gereği 4 yıllık<br />

dönem için yapılan seçimde Hikmet<br />

Tanrıverdi’nin listesi, kullanılan oyların<br />

tamamını aldı.<br />

Hikmet Tanrıverdi, genel kurulun<br />

açılışında yaptığı konuşmada, yeni<br />

yönetim kurulunun Türkiye’nin toplam<br />

hazırgiyim ihracatının yaklaşık yüzde<br />

20’sini gerçekleştirdiğini vurgulayarak,<br />

öncelikle başlattıkları projeleri<br />

tamamlamak için çalışacaklarını söyledi.<br />

Yaklaşık 13 milyar dolar ile aldıkları<br />

hazır giyim ihracatını gelecek 4 yılın<br />

sonunda 20 milyar dolar ile teslim<br />

etmeyi amaçladıklarını belirten Hikmet<br />

Tanrıverdi, Cumhuriyetin 100. yılı olan<br />

2023’te 60 milyar dolar ihracat hedefine<br />

ulaşmak için de yeni stratejiler üzerinde<br />

çalıştıklarını ifade etti. .<br />

18<br />

“İki yıl önce göreve gelişimizden kısa<br />

bir süre sonra kendini hissettirmeye<br />

başlayan global krizin etkilerini en<br />

alt seviyeye düşürmek için birçok<br />

projeyi hayata geçirdik. İhracatçıyı kur<br />

riskine karşı korumak için VOB’u; yeni<br />

Pazar arayışları için belli segmentlere<br />

odaklanan sektörel ticaret programlarını;<br />

en büyük pazarlarımızdan olan Rusya’yı<br />

daha aktif hale getirmek için Ruble ile<br />

ticareti ihracatçının gündemine taşıdık.<br />

İstanbul Fashion Week ile yıllardır<br />

tartışılan bir projeyi başarıyla hayata<br />

geçirdik. Sözünü verdiğimiz pek çok<br />

projeyi ya tamamladık ya da hala<br />

üzerinde çalışıyoruz. İki yıl önce 1 sene<br />

boyunca İHKİB’den ayrılmayacağımın<br />

sözünü vermiştim. İhracatçının yolunu<br />

aydınlatan ve riskleri minimize eden<br />

projeleri hayata geçirebilmek için 1<br />

yerine 2 yıl boyunca her gün İHKİB’de<br />

çalıştım. Benim ve yönetim kurulumuzun<br />

bu temposu yeni dönemde de artarak<br />

devam edecek.”


ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />

Hazim Sesli<br />

İsmail Gülle<br />

Benzerine az rastlanır bir<br />

katılımın olduğu İTHİB<br />

genel kurulunda iki aday<br />

yarıştı. Bir tarafta 6<br />

yıldır başkanlık görevini<br />

sürdüren İsmail Gülle,<br />

diğer tarafta “Değişim için<br />

Güçbirliği” sloganıyla yola<br />

çıkan Hazim Sesli. Başa<br />

baş geçen seçim yarışını<br />

16 oy farkla İsmail Gülle<br />

kazandı.<br />

İsmail Gülle, tekrar İTHİB başkanı oldu<br />

İTHİB SEÇİMLERİNE<br />

REKOR KATILIM<br />

İstanbul Tekstil ve Hammadde<br />

İhracatçıları Birliği (İTHİB)<br />

seçimleri rekor katılımla<br />

yapıldı. Yenibosna’daki Dış Ticaret<br />

Kompleksi’nde, 7 Nisan Çarşamba<br />

günü gerçekleşen genel kurula toplam<br />

1262 üye katılarak oy kullandı. İTHİB’in<br />

tarihinde şimdiye kadar benzerine<br />

rastlanmayan yüksek bir katılımla<br />

gerçekleşen seçimde, 1257 geçerli<br />

oyun 640’ını İsmail Gülle, 617’sini ise<br />

Hazim Sesli aldı. Heyecanlı bir ortamda<br />

sonuçlanan seçimi İsmail Gülle 16 oy<br />

farkla kazandı.<br />

Rekor katılım oldu<br />

Sabahın ilk saatlerinden itibaren<br />

Yenibosna’daki dış ticaret kompleksine<br />

yoğun bir araç girişi oldu. Binlerce İTHİB<br />

üyesi, genel kurulda oy kullanmak ya da<br />

seçimi izlemek için gelince, Dış Ticaret<br />

Kompleksi’nin bahçesinde araç park<br />

edecek boş yer kalmadı. Birçok araç<br />

dışarıda yol kenarlarına park etmek<br />

zorunda kaldı.<br />

Renkli bir seçim oldu<br />

Her iki taraf da, seçim öncesi<br />

ciddi hazırlıklar yapmış, yemekli<br />

organizasyonlarla seçmenlerini<br />

etkilemeye çalıştı. Dernek, sivil toplum<br />

kuruluşlarıyla toplantılar yapan,<br />

yemekli organizasyonlar düzenleyen<br />

her iki başkan adayı, bu çalışmaların<br />

meyvesini almak için genel kurulun<br />

İTHİB’İN Yeni Yönetim Kurulu<br />

İsmail Gülle (Gülle Tekstil), Ahmet<br />

Öksüz (Kipaş), Selim Akdoğan (Ünsa<br />

Ambalaj), Fatih Bilici (BTD Tekstil),<br />

Ahmet Şişman (Teksis Tekstil), Nüvit<br />

Karagözlü (Karagözlüler Tekstil),<br />

Ertan Koçulu (Ertek Tekstil), Şerafettin<br />

Demir (Ankara Tekstil), Can Piyale<br />

(Bossa), Tamer Pala (Pala Tekstil),<br />

Sultan Tepe (Tepar Tekstil)<br />

yapılacağı İTKİB binasında da<br />

belirledikleri renklerle güç gösterisi<br />

yaptılar. Gülle grubu turkuaz renkli<br />

atkılarla, Sesli grubu ise kırmızı renkli<br />

atkılarla seçim alanında yerlerini aldılar.<br />

Oldukça renkli ve dostane bir ortamda<br />

gerçekleşen seçimin galibi yapılan<br />

oylama ve ardından gerçekleşen sayım<br />

sonucu belli oldu. Seçimde toplam 1262<br />

oy kullanıldı. 5 oy geçersiz sayıldı. 1257<br />

geçerli oyun 640’ını İsmail Gülle, 617<br />

oyunu ise Hazim Sesli aldı.<br />

Seçim sonuçlarının divan başkanı<br />

tarafından resmen açıklanmasında<br />

sonra her iki aday kürsüye çıkarak el<br />

sıkıştı, birbirlerini tebrik ettiler. Ardından<br />

Hazim Sesli kürsüye çıkarak kendisini<br />

destekleyenlere teşekkür etti. Rakibi<br />

İsmail Gülle ve ekibini de tebrik eden<br />

Sesli’nin konuşmasından sonra kürsüye<br />

yeni başkan İsmail Gülle çıktı. Örnek bir<br />

genel kurul gerçekleştirdiğini sektörün<br />

kararını verdiğini söyleyen Gülle,<br />

“Kazanan ‘sektör olsun’ dedik, öyle de<br />

oldu. Kalbimiz herkesi sevecek kadar<br />

büyük, kollarımız herkesi saracak kadar<br />

uzun” dedi.<br />

20


ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />

İTHİB, CPD’nin organizatörü İGEDO ile anlaştı<br />

CPI İLE MODANIN KALBİ<br />

İSTANBUL’DA ATACAK<br />

Türkiye’yi İstanbul Fashion Week (IFW) ile dünya moda haftaları takvimine sokan<br />

İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İHKİB), bu sürece büyük<br />

destek verecek önemli bir projeye daha imza attı.<br />

İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon<br />

İhracatçıları Birliği (İHKİB), moda ve<br />

hazır giyim alanında dünyanın en<br />

büyük fuar organizasyon şirketi olan ve<br />

Almanya’da CPD, Moskova’da CPM’yi<br />

organize eden Alman IGEDO Company<br />

ile stratejik işbirliğine gitti. İki kuruluş<br />

İstanbul’da Collection Premiere İstanbul<br />

adıyla uluslararası bir moda fuarı<br />

organize etmek için el sıkıştı.<br />

Türk modasına yön verecek olan<br />

Collection Premiere İstanbul’un<br />

basın tanıtımı için Gümüşsuyu’ndaki<br />

Ritz Carlton Otelinde düzenlenen<br />

kahvaltılı toplantıda konuşan İHKİB<br />

Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Türk<br />

moda endüstrisinin geleceğini yeniden<br />

şekillendirdiklerini belirterek, İGEDO ile<br />

ortaklaşa organize edecekleri Collection<br />

Premiere İstanbul’la (CPI) , Türkiye’yi<br />

modanın merkezi yapacaklarını söyledi.<br />

IFW ile başlayan Türkiye’yi dünya<br />

moda endüstri ligine taşıma sürecinde<br />

zincirin ikinci halkasını hayata<br />

22<br />

geçirdiklerini belirten Hikmet Tanrıverdi,<br />

Türk hazır giyim sektörünün global dünya<br />

ile bütünleşmesinde CPI’ın mihenk taşı<br />

görevini üstleneceğini ifade etti.<br />

15 yıldan beri İstanbul’da uluslararası<br />

bir moda fuarı organize etmek için<br />

İGEDO firmasıyla birçok görüşmeler<br />

yapıldığını ancak piyasa şartları<br />

ve mevcut konjetür gereği bunun<br />

başarılamadığını ifade eden Tanrıverdi,<br />

nihayet bu hayali gerçekleştirmenin<br />

kendilerine nasip olduğunu söyledi.


ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />

Türk modasını dünyaya açmak ve ilk<br />

5 arasında yer almasını sağlayacak<br />

olan bu önemli proje için İGEDO’nun<br />

tecrübelerinden ve birikimlerinden<br />

faydalanacaklarını belirten Tanrıverdi<br />

fuarın yurtdışı katılımından İGEDO<br />

firmasının, yerli firmaların katılımından<br />

ise İTHİB’in sorumlu olacağını söyledi.<br />

Fuarında yeri ve tarihini belirlemek<br />

için görüşmelerin devam ettiğini, en<br />

kısa sürede bunun netleştireceklerini<br />

söyleyen Tanrıverdi, büyük olasılıkla<br />

fuarı İstanbul Moda Haftası ile aynı hafta<br />

düzenleyeceklerini kaydetti.<br />

Seçkin markaları bu fuarda<br />

buluşturacağız<br />

Tanrıverdi IFW’ye paralel olarak yerli<br />

ve global pek çok seçkin markayı CPI’da<br />

buluşturacaklarını bildirerek, “Avrupa’da<br />

rekabet içinde olduğumuz pek çok firma<br />

ile CPI çatısı altında birlikte olacağız.<br />

İTKİB, IFW’nin ardından Türk hazır<br />

giyim sektörünün tarihine damgasını<br />

vuracak bir projeyi daha yaşama<br />

geçiriyor. Hedefimiz İstanbul’u dünya<br />

moda liginde ilk 5’in içine sokmak” dedi.<br />

CPI’da İTKİB’in etkinliğin<br />

organizasyonu, ziyaretçi pazarlaması<br />

ve milli firmaların katılımından sorumlu<br />

olacağını ifade eden Tanrıverdi şöyle<br />

devam etti: “IGEDO Company ise<br />

uluslararası satış ve iletişimin bir kısmı<br />

ile ilgilenecek, danışmanlık kapasitesi<br />

ile İTKİB’i destekleyecek. Elindeki<br />

datalarla ve tecrübesiyle fuarın yurt dışı<br />

pazarlamasında etkin olacak.<br />

CPI fuarının düzenleneceği<br />

alanı gelecek bir kaç hafta içinde<br />

açıklayacağız. CPI’yı, İstanbul Fashion<br />

Week’i düzenlediğimiz tarihlere yakın bir<br />

zaman diliminde gerçekleştireceğiz.<br />

CPI çok yakın zamanda bölgenin<br />

en önemli fuarı haline gelecek. Çünkü<br />

çok iyi tanımlanmış uluslararası bir<br />

yolu takip ediyoruz. Şimdiye kadar<br />

Düsseldorf ve Moskova’da son derece<br />

başarılı moda fuarları düzenleyen<br />

IGEDO ile stratejik işbirliğine giderek,<br />

yüksek düzeyde rekabetçi ve güvenilir iş<br />

ortağı kazanmış olduk.”<br />

Son 20 yılda Türkiye’nin Avrupa moda<br />

endüstrisinde lider üretici güç haline<br />

dönüştüğüne dikkat çeken Hikmet<br />

Tanrıverdi, “Başta Avrupa olmak üzere<br />

ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkelerin<br />

tamamı düne kadar Türkiye’yi salt üretici<br />

olarak konumlandırdılar. Bugün Türkiye<br />

bir başka süreci yaşıyor. Moda üretiyor,<br />

uluslar arası üne sahip tasarımcılarıyla<br />

dünyanın yeni çizgisini belirliyor. CPI,<br />

tüm bu birikimin uluslar arası markalarla<br />

bütünleştiği, dünya moda endüstrisinin<br />

yeni arenası olacak” dedi.<br />

CPI’de yavaş fakat sürekli büyümeyi<br />

hedefliyoruz<br />

IGEDO Company Moda İcra<br />

Direktörü Mirjam Dietz, istanbul’da<br />

düzenlenecek olan CPI fuarına<br />

Avrupa’nın ve dünyanın en büyük<br />

markalarını getireceklerini söyledi.<br />

CPI projesini daha önce Moskova’da<br />

düzenlenen CPM fuarındaki birçok<br />

katılımcı firma ile görüştüklerini anlatan<br />

Dietz, “Son birkaç yıldır da bu projeyi<br />

İstanbul’a taşımak için görüşmeler<br />

sürdürüyorduk. Bugün hayata<br />

geçiriyoruz. Pazar ve proje oldukça<br />

heyecan verici. İTKİB yönetimi ile<br />

son derece güzel ve güçlü bir iletişim<br />

kurduk. Uzun yıllara dayanan bilgi<br />

birikimimiz ile CPI’ın başarısına büyük<br />

katkıda bulunacağız. İTKİB ile işbirliği<br />

yaptığımız için son derece mutluyuz”<br />

dedi.<br />

23


ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />

Tekstil ve Konfeksiyon, Tehlikeli ve Ağır İşler kapsamından çıkarıldı<br />

NİHAYET HATADAN DÖNÜLDÜ<br />

7 Mart 2010 tarihli, 27514 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliği<br />

ile tekstil ve konfeksiyon sektörleri ağır ve tehlikeli işler statüsünden çıkarıldı<br />

Tehlikel ve Ağır işler kapsamında<br />

olan tekstil ve konfeksiyon<br />

sektörleri, 7 Mart 2010’ta<br />

yürürlüğe giren değişiklikle bu kapsam<br />

dışına çıkarıldı. Artık bu sektörler<br />

ağır ve tehlikeli işler kapsamında<br />

değil. Dolayısıyla çalışanların<br />

sertifikalandırılmasına ya da kadınlara<br />

özel günlerinde izin verilmesine artık<br />

gerek yok.<br />

Sektöre nefes aldıran bu değişiklik,<br />

İstanbul Hazır giyim ve Konfeksiyon<br />

İhracatçıları Birliği (İHKİB) ile İstanbul<br />

Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları<br />

Birliği (İTHİB) başlattığı çalışma<br />

ve devlet yetkilileri ile yürütülen<br />

Çalışma koşullarını<br />

dünya standartlarına<br />

çıkarma amacıyla<br />

hazırlanan “Tehlikeli<br />

ve Ağır İşler<br />

Yönetmeliği”nin<br />

altyapısı iyi<br />

hazırlanmadığı için<br />

birçok sektörde<br />

endişeyle karşılanmış,<br />

iş yaşantısında<br />

tartışmalara neden<br />

olmuştu.<br />

24<br />

müzakereler sonucunda yapıldı. Tekstilin<br />

bu iki büyük kurumu, gündemde olan<br />

yönetmeliğin zaten zor koşullarda<br />

rekabet etmeye çalışan sektörlerini daha<br />

fazla zorlanacağı eleştirisinde bulunarak<br />

yetkililere bu iki sektörü kapsam<br />

dışına alınması için çağrıda bulundu.<br />

Çağrıya kulak veren hükümet yetkilileri,<br />

konunun önemini görünce yönetmelikte<br />

değişikliğe gitti ve 7 Mart 2010’da<br />

yayınlanan yeni yönetmelikle her iki<br />

sektör de kapsam dışı bırakıldı. Artık<br />

çalışanların 60 saat eğitim görmesine<br />

yada sertifikalandırılmasına gerek yok.<br />

Aynı zamanda kadınlara özel günlerinde<br />

izin verilmesi zorunluluğu gündemden<br />

kalktı.


Web : www.jghx.cn<br />

tel: 00 86 311 88128044<br />

fax: 00 86 311 88043526<br />

email: jghx@jghx.cn<br />

newstarlionel@hotmail.com<br />

evabamboo@yahoo.cn<br />

TANBOOCEL<br />

TANBOOCEL bamboo fiber is the new type of cellulose fiber<br />

manufactured with renewable bamboo resources. TANBOOCEL<br />

bamboo fiber that accredited by State Intellectual Property Bureau has<br />

become a new highlight in home and abroad textile markets and well<br />

received by these customers. After a short period of four or five years<br />

time, bamboo fiber products have been exported to Japan, Korea,<br />

India, Pakistan, Turkey, Germany, France, Italy, the United States and<br />

other countries and regions.<br />

TANBOOCEL bamboo fiber is that Hebei Jigao Chemical Fiber Co.,<br />

Ltd. taking advantage of abundance of bamboo as raw material in<br />

Sichuan by using proprietary patent technology to produce a new<br />

type of cellulose fiber. TANBOOCEL bamboo fiber can be natural<br />

degradation in the soil, and no pollution to the environment. It maintains<br />

intrinsic nature of bamboo of bacteriostasis effect, but also good<br />

moisture absorption and ventilation, soft feel, natural drape, excellent<br />

anti-ultraviolet effect, easy care, excellent dyeing properties, abrasion<br />

resistance. Compared with general bamboo fiber products, although<br />

the cost is higher, it has wonderful natural property of antibacterial,<br />

antimicrobial ability, good smooth and rate of perspiration is also<br />

particularly fast.<br />

High value-added in Bamboo fiber textile has become a driving force<br />

of R&D to factories. Bamboo fiber has been well received by vast<br />

customers since its variety of property. As one of cellulose fibers, the<br />

big advantage is its sound serviceability.<br />

All products can be made from bamboo fiber and other cellulose fibers,<br />

but the key is what appropriate technical tools are used. The end<br />

products include bamboo fiber textile, underwear, women’s and men<br />

clothing category, visually no different from ordinary clothing, while the<br />

feel is very soft. At present bamboo fiber products have been more and<br />

more accepted by consumers.


ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />

İsmail Gülle’nin<br />

başkanlığını yaptığı<br />

İstanbul Tekstil ve<br />

Hammadde İhracatçıları<br />

Birliği’nce düzenlenen<br />

“2009 yılının En Başarılı<br />

Tekstil İhracatçıları Ödül<br />

Töreni”nde, 1 milyon<br />

doların üzerinde ihracat<br />

yapan firmalara plaket ve<br />

başarı sertifikası verildi.<br />

Başarılı tekstil ihracatçıları plaketle ödüllendirildi<br />

TEKSTİLİN YILDIZLARI<br />

BELLİ OLDU<br />

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri<br />

İhracatçıları Birliğinin (İTHİB) 2009<br />

yılı ‘’Başarılı İhracatçılar Ödülleri’’,<br />

törenle sahiplerini buldu. Ödül töreninde<br />

konuşan Devlet Bakanı Zafer Çağlayan,<br />

2009’da krize rağmen 20 milyar dolara<br />

yakın ihracat gerçekleştiren tekstil<br />

sektörünü gözden çıkarmalarının<br />

mümkün olmadığını söyledi. 25 milyon<br />

dolar ve üzeri ihracat gerçekleştirenlere<br />

Platin, 10-25 milyon dolar ihracat<br />

gerçekleştirenlere Altın ve 5-10 milyon<br />

dolar arası ihracat yapanlar ise Gümüş<br />

plaketin verildiği törenin baş konuğu<br />

Dış Ticaretten Sorumlu Devlet bakanı<br />

Zafer Çağlayan idi. Zafer Çağlayan,<br />

ülkemizin göz nuru tekstilin böylesi bir<br />

başarıya imza atmasının kendilerini çok<br />

mutlu ettiğini, ihracat yapan yapamayan<br />

herkesi kutladı.<br />

Törenin açılışında konuşan İTHİB<br />

Başkanı İsmail Gülle, 2009 yılında<br />

devam eden krize rağmen ihracat<br />

yapma cesareti gösteren firmaların<br />

isimlerinin sokaklara, caddelere<br />

yazılması gerektiğini söyledi.<br />

Tüm sıkıntılara rağmen ihracat<br />

yaparak ülkemize ve sektörümüze<br />

büyük katkılar sunduklarını belirten<br />

Gülle, ” Bakanımız Sayın Çağlayan,<br />

sektörümüzden ‘Türkiye’nin göz bebeği’<br />

diye bahsetmişti. Bizde bu akşam göz<br />

bebeği sektörün ‘göz nuru’ ihracatçılarını<br />

ödüllendirmekten mutluluk duyuyoruz.<br />

Dünyanın en önemli üreticilerinden<br />

biriyiz. Sektör, firmaların inanç, beceri<br />

ve birikimleri ile yürüyor. Birliğimiz,<br />

dirliğimiz bozulmasın” şeklinde konuştu.<br />

Nisan ayı başında yapılacak Birlik<br />

seçimlerine de değinen Gülle, “Taşın<br />

altına koyduğumuz el, kendi elimizdir.<br />

Fikirler, bizim fikirlerimizdir. Buna<br />

karşılık kullandığımız yetki sizlere aittir.<br />

Hizmet isteğimizde ve irademizde<br />

zerre kadar kayıp yaşamadık. İlk<br />

günün heyecanıyla devam ediyoruz”<br />

diye konuştu. TİM Başkanı Mehmet<br />

Büyükekşi ise konuşmasında, 2023<br />

yılındaki 500 milyar dolarlık ihracat<br />

hedefinde, tekstil sektörünün önemli<br />

bir rolü olacağını söyledi. Sektör<br />

ihracatçılarının cesaretine dikkat çeken<br />

Büyükekşi, “Türkiye’ye ihracatı öğreten<br />

ve sanayileşmenin ilk adımını atan<br />

tekstil sektörünün cesur ihracatçılarını<br />

kutluyorum” dedi.<br />

Tekstil ülkemizin baş tacıdır<br />

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan gecede<br />

yaptığı konuşmada, sektörün sadece<br />

“göz nuru değil” aynı zamanda “baş tacı”<br />

olduğunu söyledi. Sektörün ihracatında<br />

katma değerin artırılması gerektiğinin<br />

altını çizen Çağlayan, “Krize rağmen<br />

20 milyar dolara yakın ihracat yapan<br />

sektörü gözden çıkartmamız mümkün<br />

değil. 2009 yılında küresel krizle bir<br />

mola vermiştik. Mola bitti, kaldığımız<br />

yerden yola devam etmeliyiz” dedi.<br />

Tekstil sektörünün Türkiye’nin<br />

ihracatında çok önemli bir rolü olduğunu<br />

26


ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />

hatırlatan Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, sektöre olan<br />

bağlılığın devam ettiğini ve desteklerin de artarak<br />

süreceği müjdesini verdi. Eximbank’ın yeniden<br />

yapılandırılması için Başbakan’ın başkanlığında<br />

yakında toplanacaklarını ve önemli kararların<br />

alınacağı müjdesini veren Zafer Çağlayan, Eximbank’ı<br />

Almanların Hermes’i gibi yapmaya kararlı olduklarını<br />

söyledi.<br />

Çağlayan şöyle konuştu: ‘’Sayın Başbakanımızın<br />

talimatıyla, Sayın Başbakanımızın başkanlığında<br />

önümüzdeki günlerde Sayın Ali Babacan, Sayın<br />

Mehmet Şimşek ve ben, Eximbank konusuyla ilgili<br />

yeni bir çalışma yapacağız. Diğer Eximbank’lar ile<br />

haksız rekabet oluşturmayacak bir yapıya kavuşması<br />

üzerinde çalışmalar yapıyoruz. Hedefimiz, Eximbank’ı<br />

direkt kredi veren müessese olmaktan çıkartıp,<br />

Eximbank’ı, verilen ihracat kredilerine bir yerde kefil<br />

olacak, onu sigortalayacak bir yapıya dönüştürmektir.<br />

Almanya’da Hermes ne ise bizde de Eximbank o<br />

olacak’’ Çağlayan, sektörün katma değeri yüksek<br />

ürünleri üretip ihraç etmesi gerektiğine de dikkat<br />

çekerek “Dünyanın en rekabetçi ülkesi şükürler olsun<br />

Türkiye olmuştur, tekstil-konfeksiyon sektöründe.<br />

Böyle bir altyapıya sahip olan bir ortamda girdi<br />

stratejisini, Türkiye’de üreten ve Türkiye’nin dışarıdan<br />

ithal etmek zorunda kaldığı üretimleri Türkiye’de<br />

yapacak bir yapıya çeviriyoruz” dedi.<br />

Çağlayan ayrıca, bu yılın ilk iki ayında Türkiye’nin<br />

ihracatı en fazla büyüyen ülkeler arasında yer aldığını<br />

kaydederek, salondakilere, ‘‘Biz, Türkiye’nin 2010<br />

ihracat hedefini sizlere güvenerek 115 milyar doların<br />

üzerine çıkarmak durumundayız’’ diye seslendi.<br />

PLAKET ALAN ÖRMECİLER<br />

SIRA NO FİRMA ADI<br />

GÜLLE ENTEGRE TEKS.İŞLET.EMLK.DANIŞM.<br />

20<br />

SAN.VE TİC.A.Ş.<br />

ALTIN<br />

22 IŞIL TEKSTİL.SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ ALTIN<br />

53 TEKSFİL İPLİK ÖRME SAN.VE TİC.A.Ş ALTIN<br />

KERİM ÖRME KUMAŞ. KONF. TEKS.VE DIŞ TİC.<br />

55<br />

SAN. LTD.ŞTİ.<br />

ALTIN<br />

58 SMS ORME TEKSTIL SAN VE DIS TIC.LTD.STI. ALTIN<br />

35 ÖRKUM TEKS.SAN.VE TİC.A.Ş. GÜMÜŞ<br />

46 TEKBOY TEKS.VE BOYAMA SAN.VETİC.A.Ş GÜMÜŞ<br />

84 MİGİBOY TEKS.SAN.VE DIŞ TİC.LTD.ŞTİ GÜMÜŞ<br />

1 SARTEKS ÖRME KUMAŞ TEKS.SAN.TİC.LTD ŞTİ BRONZ<br />

10 TÜP MERSERİZE BRONZ<br />

14 SER-BO TEKS.SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ BRONZ<br />

15 ÖZCANLAR TEKS.SAN.VE TİC.A.Ş BRONZ<br />

19 ŞAHİNLER TEKS.ÜRÜNL.SAN VE TİCA.Ş BRONZ<br />

24 NURYILDIZ TEKSTİL SAN VE TİC.A.Ş. BRONZ<br />

27 ANATEKS ANADOLU TEKS.FAB.A.Ş BRONZ<br />

37 KILAVUZ TEKS.SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ. BRONZ<br />

47 KUMAŞ DIŞ TİC.TEKS.SAN.VE PAZ.A.Ş. BRONZ<br />

49 AY DEM ÖRME TEKS.SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. BRONZ<br />

58 TURAN TEKSTİL SAN.İTH.İHR.VE TİC.LTD.ŞTİ BRONZ<br />

79 ÖZEL ÖRME TEKS.SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ BRONZ<br />

87 NİL ÖRME SAN.VE TİC.A.Ş BRONZ<br />

88 ÖZTÜRK ÖRME SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ BRONZ<br />

94 KARADENİZ ÖRME SAN.VE DIŞ TİC.A.Ş BRONZ<br />

111 KARSAL ÖRME TEKSTİL SAN.VETİC.A.Ş. BRONZ<br />

116 KARAGÖZLÜLER TEKS.SAN.VE TİC.A.Ş BRONZ<br />

135 GENERAL ÖRME SAN.DIŞ TİC.LTD.ŞTİ. BRONZ<br />

138 ERENTEKS ÖRME SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ BRONZ<br />

157 NAZ ÖRME KUMAŞ VE TEKSTİL SAN.A.Ş. BRONZ<br />

159 HAS ÖRME SAN.VE TİC.A.Ş BRONZ<br />

258 DÜNYA ÖRME VE TEKS.SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. BRONZ<br />

275 MODA ÖRME KUMAŞ TİC.A.Ş. BRONZ<br />

277 YURDA ÖRME TEKS.SAN.VE TİC.LTD. ŞTİ BRONZ<br />

354 ÖZSAR TEKSTİL ÖRME KUMAŞ BRONZ<br />

375 İPMAN TEKS.TİC.A.Ş. BRONZ<br />

378 FİKRİ ÖRME SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ BRONZ<br />

396 ŞAFAK ÖRME SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ BRONZ<br />

27


ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />

Başarılı ihracatçılara ödüllerini Devlet Bakanı Zafer Çağlayan verdi<br />

HAZIR GİYİMİN İHRACAT<br />

ŞAMPİYONLARI BELLİ OLDU<br />

2009’da üretim ve ihracatta gösterdikleri yüksek performansla ülke ekonomisine<br />

büyük katkı sağlayan hazır giyim ve konfeksiyon firmalarına 10 Mart Çarşamba günü<br />

Yenibosna’daki Dış Ticaret Kompleksi’nde düzenlenen törenle plaket verildi.<br />

İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon<br />

İhracatçıları Birliği (İHKİB) tarafından<br />

organize edilen ödül gecesine Dış<br />

Ticaretten Sorumlu devlet bakanı Zafer<br />

Çağlayan da katıldı.<br />

Törenin açılış konuşmasını yapan İHKİB<br />

Başkanı Hikmet Tanrıverdi, geleneksel<br />

hale gelen başarılı ihracatçılar ödül<br />

törenine gelen tüm davetlilere ve<br />

sayın bakana değerli katılımlarından<br />

dolayı teşekkür etti. Ülke ekonomisine<br />

katkı sunan ihracatçıların başarısının<br />

takdir ve teşvik edilmesi gerektiğini, bu<br />

törenin de bu amaçla düzenlendiğini<br />

söyleyen Tanrıverdi, yüksek katılımın<br />

kendisini çok sevindirdiğini, gelecek<br />

yıllarda çok daha büyük salonlara ihtiyaç<br />

duyabileceklerinin işaretini burada<br />

gördüklerini kaydetti.<br />

Tüm sıkıntılara rağmen büyük<br />

başarılara imza atan hazır giyim<br />

ihracatçılarına takdim edilecek olan<br />

plaketlerin tek başına yeterli olmadığını,<br />

başarının takdir edildiği gibi, teşvik<br />

edilmesi de gerektiğini dile getiren<br />

Tanrıverdi, bu sayede yeni ihracatların,<br />

yeni istihdamların önünün açılmasının<br />

mümkün olabileceğini kaydetti. İHKİB<br />

Başkanı şöyle konuştu: “Şu anda takdir<br />

30


ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />

döneminden geçiyoruz. Umarız yakın<br />

gelecekte teşvik dönemini de göreceğiz<br />

ve o gün de bizimle olacak olan sayın<br />

Bakanım bizlere bunun müjdesini<br />

verecektir”<br />

Mevcut zor piyasa koşullarına rağmen<br />

ihracatta önemli başarılara imza<br />

attıklarını belirten Tanrıverdi, yine de<br />

hazır giyimde 15 milyar dolarlık ihracat,<br />

1 milyon kişiye de iş imkânı yarattıklarını<br />

ifade etti. Bu başarılarının sağlanacak<br />

teşviklerle daha da artmasının mümkün<br />

olduğuna vurgu yapan Tanrıverdi,<br />

Hükümetten bunun için harekete<br />

geçmesini beklediklerini söyledi.<br />

Tanrıverdi, 2023 yılında İstanbul’u<br />

dünyanın sayılı 5 moda merkezlerinden<br />

biri haline getirmeyi hedeflediklerini<br />

vurgulayarak 2023 yılında sadece hazır<br />

giyim sektöründe 60 milyar dolar ihracat<br />

hedeflediklerini söyledi. Tanrıverdi,<br />

tekstil ve halı ile bunun 100 milyar<br />

dolara çıkmasını taahhüt ettiklerini<br />

belirtti. Hikmet Tanrıverdi, konfeksiyon<br />

sektörünün; ekonominin, ihracatın ve<br />

sosyal barışın bir nevi emniyet sübabı<br />

olduğunu bildirerek “Dış ticaret açık<br />

mı verdi konfeksiyon kapatır. İstihdam<br />

alarm mı verdi konfeksiyon yetişir.<br />

Katma değer eksik mi kaldı konfeksiyon<br />

üretir. Milli ekonominin en eski ama<br />

eskimeyen sektörü konfeksiyondur<br />

“dedi.<br />

İhracatın desteklenmesi<br />

gerektiğini altını<br />

önemle çizen Hikmet<br />

Tanrıverdi, sayın<br />

devlet bakanı Zafer<br />

Çağlayan’a yeni pazar<br />

arayışlarına ve ihracatın<br />

artmasını sağlayan tüm<br />

katkılarından dolayı<br />

teşekkürlerini iletti.<br />

Ödül töreninde konuşan Devlet<br />

Bakanı Zafer Çağlayan ise hazır giyim<br />

ve tekstil sektörünü Türkiye’nin asla<br />

göz ardı edemeyeceğini söyledi. Zafer<br />

Çağlayan, IMF ile ilgili gelişmelere<br />

ilişkin olarak da şunları söyledi:<br />

“Türkiye 2009 kriziyle çok<br />

önemli stres testinden geçti. IMF de<br />

bunun en güzel göstergelerinden biri<br />

olmuştur. Türkiye eski Türkiye değil,<br />

IMF’nin bunu bilmesi gerekir. Şimdi yeni<br />

bir Türkiye var. İhracatını 100 milyar<br />

doların üzerine çıkartmış ve dünyanın<br />

2050 yılında 5 süper starından biri<br />

olarak gösterilen bir ülkedir. Böyle<br />

bir ortamda Türkiye’nin menfaatleri<br />

IMF ile anlaşmayı gerektiriyorsa<br />

anlaşmayı imzalarız. Mali disiplini,<br />

31<br />

bütçe disiplinini fazlasıyla önemsemiş<br />

ve bu konuda artık kendi işini kendi<br />

yapan bir hükümetin olmasıyla beraber<br />

IMF’nin desteğine ihtiyaç duymaksızın<br />

bu kriz çerçevesinde, dünyanın sıfırcı<br />

hocaları diye söylenen derecelendirme<br />

kuruluşlarından bile pozitif derece almış<br />

bir ülke.”<br />

Ayrıca Türkiye’ye hiç kimsenin reçete<br />

vermesine gerek olmadığını vurgulayan<br />

Çağlayan, “Türkiye kendi reçetesini<br />

kendisi yazıyor. Bu yüzden IMF ile<br />

stand-by anlaşması yapmayacağız”<br />

dedi.<br />

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi<br />

de, bugün güzel bir haber aldıklarını,<br />

Türkiye’nin IMF anlaşması olmadan<br />

yoluna devam edeceğini belirtti.<br />

Büyükekşi, bu ülkenin girişimci gücüne<br />

güvendiklerini, Türkiye’nin potansiyeline<br />

inandıklarını, IMF’siz de çok rahat<br />

yollarına devam edebileceklerini<br />

kaydetti.<br />

Ödül töreninde ‘’Dış Ticaret Sermaye<br />

Şirketleri’’ kategorisinde bir firma platin,<br />

bir firma altın, 17 firma da gümüş<br />

sertifika aldı. ‘’İmalatçı, İhracatçı<br />

Firmalar’’ kategorisinde ise yaptıkları<br />

ihracatla 18 firma platin, 76 firma altın,<br />

125 firma gümüş, 461 firma bronz, 933<br />

firma başarı sertifikası aldı. Toplamda<br />

1.632 firma ödül almış oldu.


%100 İtalyan<br />

Dün Olduğu<br />

Gibi, Bugün de<br />

Sizinleyiz...<br />

ORIZIO s.r.l.<br />

Via Galvani,24-25064 GUSSAGO (Brescia)- ITALY<br />

Tel +39 030 3733137 Fax +39 030 3733171<br />

E-Mail: sales@oriziosrl.com info@oriziosrl.com www.oriziosrl.com


2. Hall<br />

211 E<br />

TÜRKİYE MÜMESSİLİ<br />

PUSULA MÜMESSİLLİK<br />

Mareşal Fevzi Çakmak Cd. 1.Sok. No:2 Meydan İş Hanı Kat.5 D.44 Şirinevler/ İstanbul<br />

Tel: +90 212 653 43 78 Tel/Fax : +90 212 653 72 20 pusula-mumessillik@ttmail.com<br />

www.pusulamumessillik.com


ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />

ORİZİO’DAN ELEKTRONİK<br />

JAKARLI HAVLU MAKİNESİ<br />

Tek silindirli JSVE isimli bu model, jakalı kumaşları çok çeşitli efektler vererek<br />

kolaylıkla örebiliyor ve üstelik üç boyutlu görünüm de sağlıyor.<br />

HAVLU KUMAŞLARIN<br />

KULLANIM ALANLARI<br />

Ülkemizde en çok tercih<br />

edilen birkaç örgü makine<br />

markasından biri olan Orizio,<br />

1998 yılından beri piyasada olan ancak<br />

ülkemize birkaç yıl önce giren elektronik<br />

jakarlı havlu makinesiyle Türkiye<br />

piyasasında yeniden dikkatleri üzerine<br />

çekmeyi hedefliyor.<br />

İtalya’nın Brescia bölgesinde faaliyet<br />

gösteren Orizio firması, araştırma<br />

geliştirme çalışmalarıyla tekstil<br />

sektörüne birçok yeniliği kazandırıyor.<br />

Pazarın ihtiyaçlarını en üstte tutan<br />

Orizio’nun Türkiye distribütörü Pusula<br />

Mümessillik, 12 yıl önce geliştirilen<br />

ve ülkemize ancak iki yıl önce giren<br />

özel bir makinenin tanıtımına yeniden<br />

ağırlık verdi. Firma, piyasanın yeniden<br />

hareketlenmesiyle bu makineye<br />

ilginin yeniden başladığını özelikle ev<br />

tekstilcileri ve havlu imalatçılarının ilgi<br />

gösterdiğini duyurdu.<br />

Konuyla ilgili olarak dergimize<br />

Nadir Mustafa Alaca<br />

konuşan Orizio markasının teknik<br />

danışmanı Nadir Mustafa Alaca, üç<br />

yollu desen kullanarak jakarlı havlu<br />

kumaş üretebilen bu makinenin, butik<br />

mallar yapması nedeniyle ev tekstilinden<br />

özellikle de havlu imalatçılarından yoğun<br />

ilgi gördüğünü söyledi.<br />

Bu modelin Denizli’de bir firmaya<br />

satıldığı bilgisini de veren Nadi Mustafa<br />

Alaca, makinenin desen yeteneğinin<br />

çok üstün olduğunu ve hayranlık<br />

uyandırdığını belirterek şunları söyledi:<br />

“Düz örgü, orta hav (2.1 mm.), yüksek<br />

hav (3.7 mm.) aynı platinle örülerek,<br />

çeşitli desen efekti sağlayabiliyor.<br />

Ayrıca yüksek havlar traş edilerek,<br />

kumaşa 3 boyutlu görünüm de<br />

verebiliyor. Bu açından bu makine<br />

oldukça yetenekli ve kullanıcısına<br />

butik ürünler yapmayı sağlıyor. Hemen<br />

hemen her türlü deseni bu makineden<br />

çıkarmak mümkün; üstelik dokumaya<br />

göre çok daha avantajlı ve ucuz”<br />

34<br />

Giyim Ve Ev Tekstilinde<br />

•<br />

•<br />

Bebe iç ve dış giyiminde<br />

Sportif kıyafetlerde<br />

• Otel, havlu, terlik ve banyo<br />

giysilerinde<br />

• Plaj kıyafetleri ve havlusu<br />

• İç dekorasyonda, mobilya<br />

döşemesinde<br />

• Masa örtüleri, yatak pikelerinde<br />

• Kilim ve seccade imalatında<br />

Endüstriyel Alanda<br />

•<br />

Toz ve hava süzme filtrelerinde<br />

• Filtre sanayiinde yağ ve sıvı<br />

süzmede<br />

• Oto döşemesi kumaşında,<br />

laminasyonla<br />

• Ayakkabılık sanayiinde iç<br />

astarlamada<br />

• Mikro temizlik bezleri imalatında<br />

• Toz alma bezleri imalatında<br />

• İmitasyon suni deri imalatında


ÖRME DÜNYASI I GÜNDEM Mart - Nisan 2010<br />

Merter<br />

ÖRMECİLER SANAYİ SİTESİ İSTİYOR<br />

Şehrin içine hapsolmuş örmeciler de, örmecilere iplik tedarik eden firmalar da<br />

imalathanelerin taşınmasından yana. Yerel yöneticiler ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı<br />

destek vermesi halinde bu önemli sorun kökten çözülebilir.<br />

1<br />

milyar doları aşkın örme kumaş<br />

ihracatı gerçekleştiren, iç pazarın<br />

ihtiyacı olan örme kumaşın yüzde<br />

80’dan fazlasını karşılayan, tekstilin<br />

lokomotifi örme kumaş sektörü kentin<br />

dar sokaklarından çıkıp, alt yapısı<br />

hazır, modern üretim koşulları olan<br />

bir bölgede toplanmak istiyor. Şehrin<br />

trafiği, dar sokakların nakliye yapmaya<br />

elverişli olmaması bu ihtiyacın ana<br />

nedenlerinden sadece bir kaçı.<br />

Konfeksiyon için vazgeçilmez<br />

olan örme kumaşı üreten Türk örme<br />

sektörünün ana imalat merkezi olan<br />

İstanbul, yerleşimin artmasıyla birlikte<br />

giderek sektöre dar gelmeye başladı.<br />

1000’e yakın imalatçının bulunduğu<br />

kentte imalatçılar ağırlıklı olarak<br />

Güngören, Yenibosna, Bayrampaşa,<br />

Güneşli, Avcılar, Firuzköy, Sefaköy gibi<br />

yerleşimin yoğun olduğu bölgelerde<br />

faaliyet gösteriyor. Geçmişte üretim<br />

bölgesi olan bu bölgeler, kentin<br />

nüfusunun artmasıyla birlikte imalat için<br />

uygun yerler olmaktan çıkmaya başladı.<br />

Konuyla ilgili olarak dergimize<br />

konuşan BFS <strong>Örme</strong>’nin yönetim kurulu<br />

başkanı ve aynı zamanda derneğimizi<br />

kurucularından Şinasi Parlak, konunun<br />

2002 yılından beri gündemde olduğunu<br />

belirterek, bugün bu taşınmanın ve<br />

sektörün tek bir bölgede toplanmasının<br />

kaçınılmaz bir ihtiyaç haline geldiğini<br />

söyledi.<br />

En büyük hayallerinden birinin örme<br />

sektörünü daha ilerilere taşıyacak,<br />

modern altyapıya sahip bir sanayi<br />

bölgesinin kurulması olduğunu ifade<br />

eden Şinasi Parlak şunları söyledi:<br />

“ÖRSAD’ı kurduğumuzda birçok konuda<br />

meslektaşlarımıza, üyelerimize faydalı<br />

olabilecek projeleri hayata geçirmek için<br />

36


ÖRME DÜNYASI I GÜNDEM Mart - Nisan 2010<br />

çalışmalara başlamıştık. O dönemde<br />

gündeme aldığımız konulardan biri de<br />

<strong>Örme</strong>ciler Sanayi Sitesinin kurulması<br />

projesiydi. Konuyu o tarihlerde<br />

İstanbul Ticaret Odası başkanlığını<br />

yürüten Mehmet Yıldırım’a götürdük,<br />

kendilerinden arsa istedik. Bize “size<br />

böyle bir arsa vermem” dedi. Neden<br />

dedik İkitelli’de bir yığın boş arsa var<br />

dedi. Biz de buna karşılık dedik ki,<br />

“Bizim örme sektörü, özel yüksekliklere<br />

ihtiyaç duyan bir meslek dalı; üç<br />

metrede örme kumaş yapamazsın.<br />

Yükseklik en az 4 metre olması lazım”<br />

dedik. Belirli bir nem ortamına sahip<br />

olması gerektiğini, dolayısıyla İkitelli’nin<br />

bu açıdan doğru bir yer olmadığını<br />

savunduk. Ancak taleplerimizi kabul<br />

ettiremedik maalesef”<br />

<strong>Örme</strong> sektörünün bir araya toplayacak<br />

bir sanayi bölgesinin hitap ettiği<br />

konfeksiyon sektörüne çok büyük<br />

kolaylıklar getireceğini belirten Şinasi<br />

Parlak, “ringelcisini, ribanacısını,<br />

interlokcusunu, süpremcisini, fantezi<br />

örmecisini bir arada görebileceğini<br />

düşündüğünüzde bu çok büyük bir<br />

kolaylık sağlayacak müşterilerimize.<br />

Ayrıca, kayıtdışılık sorunu da bu yolla<br />

ortadan kalkmış olacak” diyerek sanayi<br />

sitesinin getireceği avantajları anlattı.<br />

“Tekstil hiçbir zaman bitmez”<br />

<strong>Örme</strong> sektörünün hiçbir zaman<br />

bitmeyeceğini, varlığını hep devam<br />

ettireceğini belirten Şinasi Parlak,<br />

“Tekstilin bitmesi mümkün değil. Bu<br />

kesin. Öyle ise sektörümüzü hak<br />

ettiği konuma getirecek bu projeyi<br />

en kısa zamanda hayata geçirmeye<br />

çalışmalıyız. Bugün İtalya’da tekstil<br />

hala devam ediyor ve dünya da<br />

bir numaralar. Biz de bu kulvarda<br />

olmaya devam edeceğiz. İhtiyacımız<br />

olan daha organize olmak, daha<br />

modern bir ortamda üretime devam<br />

etmek. Ayakkabıcılar, saraciyeciler,<br />

mermerciler, dericiler bunu başardı.<br />

Bizler de başarabiliriz” şeklinde<br />

konuştu.<br />

“İstanbul örmecilere dar geliyor artık”<br />

Sektörün ana üretim merkezi İstanbul<br />

ve bu özelliğini de hala koruyor. Ancak<br />

kent artık içine hapsolan imalathaneleri<br />

taşıyamıyor. 1970’lerden itibaren<br />

sektör, ağırlıklı olarak Bayrampaşa,<br />

Bağcılar, Güngören, Merter bölgelerinde<br />

konuşlanmıştı.<br />

Bugün de halen bu bölgelerde<br />

yüzlerce imalathane var. Ancak yerleşim<br />

yaygınlaştıkça kent imalathaneleri<br />

taşıyamaz hale geldi. Ara sokakların<br />

darlığı, artan trafik nedeniyle imalat ve<br />

nakliye giderek zor hale geldi. Bugün<br />

bunu buralarda açıkça görmek mümkün.<br />

Sektörümüzün bir araya toplanması,<br />

kent içinden daha organize bir bölgeye<br />

taşınması konusu ciddi bir proje.<br />

37


ÖRME DÜNYASI I GÜNDEM Mart - Nisan 2010<br />

Bu proje için derneğimiz bir komite<br />

oluşturmalıdır. Bu proje için ciddi<br />

bir araştırmaya gitmeliyiz. Elimizde<br />

yeterince bilgi olduğunda, devlet<br />

yetkililerinin buna hayır diyeceğini<br />

sanmıyorum.<br />

“Biz arsayı bedava istemiyoruz!”<br />

Sanayi bölgesinde yer alacak<br />

firmaların seçkin ve sektörde önemli<br />

bir yere sahip olması gerektiğini<br />

düşünüyorum. Üretim geçmişi,<br />

kapasitesi, vergi ödeme geçmişiyle<br />

kendini kanıtlamış olanların bu bölgelere<br />

gelmesine öncelik verilmesi ve teşvik<br />

edilmesi gerektiğini düşünüyorum.<br />

Biz sanayiciler yatırım yapıyoruz,<br />

istihdam yaratıyoruz. Biz yetkililerden,<br />

sanayi bakanlığından vergi geçmişimize,<br />

performansımıza bakmalarını istiyoruz.<br />

İstediğimiz bu! Bizleri bu şekilde<br />

değerlendirsinler.<br />

Kurulmasını istediğimiz örmeciler<br />

sanayi sitesinin en azından 10 bin<br />

dönüm (1 dönüm 1000 metrekare) bir<br />

alan üzerine kurulması gerekiyor. Her<br />

bir firma için çeşitli metrekarelerde arsa<br />

tahsisi yapılabilir.<br />

İsteyen 1000 metrekare, isteyen<br />

2000 ya da 3000 metrekare. Binalar<br />

giriş altı, giriş ve bunun üzerine tek<br />

bir kat olacak şekilde inşa edilebilir.<br />

<strong>Örme</strong> kumaşın kesinlikle minimum<br />

dört metre yükseklikte imal edilmesi<br />

gerekiyor. Nemli bir ortama ihtiyaç var.<br />

İpliğin kopmaması, rahat bir imalat için<br />

klimatize bir ortam şart. Bunu doğal<br />

olarak yaratılması maliyet açısından çok<br />

gerekli diye düşünüyorum. Kurulacak<br />

bölgede teknolojinin her türlü imkânları<br />

değerlendirilebilir. Güneş enerjisinden,<br />

rüzgâr enerjisinden faydalanılabilir.<br />

Bunların hepsi projede olması<br />

gerekiyor bence. Kurulacak bölgede<br />

ar-ge çalışmalarına uygun binalar da<br />

kurulabilir, kalifiye eleman yetiştirmek<br />

için çıraklık merkezi de kurulabilir.<br />

Ayrıca sosyal tesisler, yemekhaneler,<br />

spos salonları, ibadethaneler vs. tüm<br />

bunlarla birlikte bir iş ve yaşam merkezi<br />

inşaa edilebilir.<br />

“İlk adımlardan biri<br />

talep toplanması olmalı”<br />

Tüm ÖRSAD üyeleriyle görüşülmeli,<br />

bu projeye sıcak bakanların<br />

talepleri tek tek not edilmelidir.<br />

Ortaya çıkacak veriler ışığında<br />

proje şekillendirilmelidir. Üyelere<br />

neler sorulabilir Mesela, üretim<br />

kapasiteleri, makine kapasiteleri,<br />

kaç metre kareye ihtiyaç duydukları,<br />

gelecek 5 yıl içinde ne kadar bir yere<br />

gereksinim duyacakları sorulabilir.<br />

Ayrıca toplantılar düzenlenerek, konun<br />

karanlıkta kalan kısımları tartışılabilir,<br />

görüş alış verişinde bulunulabilir.<br />

38<br />

Bugün hemen herkes<br />

sektörün derli toplu<br />

olabileceği, nakliyenin<br />

rahat işleyebileceği,<br />

tüm örmecilerin,<br />

iplik ve yedek parça<br />

tedarikçilerinin bir<br />

arada olabileceği bir<br />

bölge istiyor.<br />

“Bir arada olmak bize güç katacaktır”<br />

Bir arada olmak bize ve sektörümüze<br />

güç katacaktır. Müşterimi çalarlar<br />

diye düşünmek kesinlikle doğru değil.<br />

Öncelikle kalite bilinci gelişecek.<br />

Kayıtdışılık bitecek.<br />

Nakliye kolaylaşacak, imalat<br />

hızlanacak. Herkes aradığını çok<br />

kısa bir zamanda bulabilecektir. Boş<br />

makinelerin durması da sözkonusu<br />

olmayacak. İstenen makineler kısa<br />

zamanda bulunabilecek. Sistem tıkır<br />

tıkır işleyecek. Sektör kendini geleceğe<br />

hazırlamış, kendini garantiye almış<br />

olacak bu yolla.<br />

Sektörün bir bölge toplanmasının<br />

getireceği birçok avantajı yanında,<br />

kalifiye eleman yetiştirme konusunda<br />

da çok faydaları olacak. Bölge içinde<br />

kurulacak bir merkezde sektöre yeni<br />

eleman yetiştirilmesi mümkün olabilir.<br />

Meslek liselerinden gelecek stajyer<br />

öğrencilerin bu merkezlerde uygulamalı<br />

eğitim almaları mümkün olabilecek.<br />

Bu sayede sektörün yetişmiş eleman<br />

ihtiyacı tamamen ve etkili bir şekilde<br />

çözülmüş olabilir.<br />

“Arsa nerede olmalı”<br />

<strong>Derneği</strong>miz devlet yetkilileri ve<br />

belediye ile görüşerek İstanbul dışında<br />

Hadımköy civarlarında bir arsa tahsisi<br />

talebinde bulunabilir. Çatalca’da bir<br />

alternatif olabilir bu noktada.


ÖRME DÜNYASI I TOPLANTI Mart - Nisan 2010<br />

Bir zamanlar pamuk üreten ve ihraç eden yegâne ülkelerden biri<br />

olan Türkiye, pamuğun geleceğini tartışıyor<br />

PAMUKTA İSTİKBAL ARAYIŞI<br />

Ulusal Pamuk Konseyi tarafından “Pamukta İstikbal Arayışı” başlığı altında Hiltonsa<br />

Oteli’nde düzenlenen 1.Ulusal Pamuk Zirvesi, kaybolan umutları yeniden yeşertti.<br />

Türkiye’de pamuk ve tekstil<br />

sektörünün durumu, pamuk<br />

üretiminde yaşanan gelişmelerin<br />

ele alındığı zirvede konuşan Ulusal<br />

Pamuk Konseyi Başkanı Barış Kocagöz,<br />

ülkemiz topraklarının yeterli ve verimli<br />

olmasına rağmen pamuk üretiminin her<br />

yıl sürekli düştüğünü söyledi.<br />

Ülke ekonomisine ve istihdamına<br />

büyük katkıları olan tekstilin yeterince<br />

desteklenmediğini dile getiren Karagöz,<br />

pamuk üretimine gereken önem<br />

verilmediği için üretimin düştüğünü<br />

ve buna bağlı olarak ülkenin ithalata<br />

yöneldiğini söyledi. Tarladan atılan<br />

tohumdan, dükkândan satılan gömleğe”<br />

sloganıyla Ulusal Pamuk Konseyi olarak<br />

hakları korumayı, üretimi geliştirmeyi<br />

ve yüceltmeyi hedeflediklerini belirten<br />

Kocagöz, bu uğurda yaptıkları<br />

mücadelenin sadece sektörün değil,<br />

bu ülkenin stratejik mücadelesi<br />

olduğunun altını çizdi. Kocagöz, tekstil<br />

sektörünün 12 milyarın üzerinde ihracat<br />

gerçekleştiren ve 3 milyon kişiye<br />

istihdam sağlayarak 12 milyon nüfusa<br />

bakan, neredeyse ülkenin 1 numaralı<br />

sektörü olduğunu hatırlattı ve en önemli<br />

hammadde kaynağı olan pamuğa<br />

40<br />

öncelik verilmesi gerektiğinin altını çizdi.<br />

Üretim 380 bin tona düştü<br />

Adana Ticaret Borsası (ATB) Başkanı<br />

Muammer Çalışkan, tekstilin Türk<br />

sanayisinin çekirdeği olduğunu bildirdi.<br />

Tüm olumsuz şartlara ve krizi rağmen<br />

tekstil sektörünün Türk sanayinin<br />

lokomotifi olmayı sürdürdüğünü<br />

açıklayan Çalışkan şöyle devam etti:<br />

“Tekstil 20 milyar doların üzerindeki<br />

ihracatla otomotivle birlikte en çok<br />

ihracat yapan iki sektördün biridir. Net<br />

ihracat olarak ele alındığında ülkeye en


ÖRME DÜNYASI I TOPLANTI Mart - Nisan 2010<br />

çok döviz girdisi sağlayan alandır. Yine<br />

işsizliğin ciddi problem olduğu ülkede<br />

en çok istihdam sağlayan sahadır.<br />

Ülkemizde 2003-2004 sezonunda<br />

900 bin tona kadar çıkan lif pamuk<br />

üretiminin 2008-2009’da 380 bin<br />

tona düştüğünü açıklayan Çalışkan,<br />

bu düşüşte pamuk üretimindeki girdi<br />

maliyetlerinin yükselmesinin yanı sıra<br />

devletin alternatif ürünlere, özellikle<br />

mısıra verdiği destekler etkili olmuştur.<br />

Burada şikâyetçi olduğumuz konu<br />

mısıra yapılan destekler değil, pamuğa<br />

yeterli ilginin gösterilmemesidir”<br />

Türkiye’nin şu anda Çin’den sonra<br />

dünyanın ikinci büyük ithalatçı ülke<br />

konumuna düştüğünü aktaran Çalışkan<br />

şöyle devam etti: “Tekstilci, tamamen<br />

kendi dışında oluşan bazen borsa<br />

spekülatörlerinin oyunları ile suni<br />

yükselip düşen fiyatlarla ithalat yapmak<br />

zorundadır. Mısır da ihtiyaç fazlası<br />

olursa TMO fazlalığı dünya fiyatları<br />

üzerinden ihraç kaydıyla satmaktadır.<br />

Dönümde mısırda ortalama verim<br />

bin 150 kilogramdır. Bu dünya fiyatı<br />

olan (CİF Türkiye) 215 dolar/ton ile<br />

çarpınca takribi 250 dolar/dönümlük<br />

bir getiri sağlıyor. Pamukta ise<br />

dönüme verim olan yaklaşık 180 kg<br />

lif pamuğu 1.90 dolar/kg. ile çarpıp,<br />

bunu 55 dolar tutan çiğidi eklersek<br />

takribi 400 dolar/ dönümlük bir rakam<br />

ortaya çıkıyor. Yani pamuğun ülkeye<br />

bıraktığı katma değer mısıra göre<br />

takribi yüzde 60 daha fazladır. Ülkede<br />

pamuk yetiştirilen alanlar çok sınırlıdır.<br />

Mısır ise neredeyse Türkiye’nin her<br />

yerinde yetişiyor. Pamuğun daha fazla<br />

desteklenmesini bekliyoruz”<br />

Pamuk üretiminin ana merkezi GAP<br />

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşar<br />

Yardımcısı Dr. Ferhat Şelli ise pamuğun<br />

üretiminin yüzde 63’nün GAP’da, yüzde<br />

20’si Akdeniz, yüzde 14’nün ise Ege<br />

ve Marmara Bölgesi’nde yapıldığını<br />

söyledi. Pamuğun ülkede yaklaşık<br />

100 bin üreticiyi ilgilendiren stratejik<br />

bir ürün olduğunu hatırlatan Şelli, yan<br />

sektörleriyle birlikte 4 milyon kişinin<br />

istihdam edildiği bir alan olduğunu<br />

kaydetti. Dünyada 2005 yılındaki 35<br />

milyon hektarlık pamuk ekim alanının<br />

41<br />

2009’da yüzde 13’lük düşüşle 30<br />

milyon tona gerilediğini anlatan Şelli,<br />

aynı yıllarda kütlü pamuk üretiminin<br />

de 70 milyon ton dan, 60 milyon tona<br />

düştüğünü ifade etti. Tüm dünya<br />

pamuk üretim alanları ve üretiminin<br />

hızla azaldığına işaret eden Şelli,<br />

Türkiye’nin toplam tarımsal katma<br />

değeri 23 milyar dolardan 57 milyarı<br />

bulduğu aktardı. Tarımsal ihracatın 4<br />

milyar dolardan 12 milyar doları aştığına<br />

dikkat çeken Şelli, şunları kaydetti:<br />

“Yapılan çalışmalarla büyüme açısından<br />

ülkenin genel ekonomisi 26. sıradan 17.<br />

sıraya yükseldi. Türkiye tarımsal gayri<br />

safi milli hâsıla bakımından dünyada<br />

ilk 8 ülke arasına girdi. Bu başarı<br />

hikâyesinde emeği geçen herkese<br />

teşekkür ediyorum. Pamuk tarımına<br />

da stratejik bir yaklaşım sergiliyoruz.<br />

Ülkemizin pamuk üretimi verimi altı<br />

yıl öncesine göre hektara 3.5 tondan<br />

yüzde 20’lik artışla hektara ortalama<br />

4.2 tona yükseldi. Sertifikalı tohum<br />

kullanma rakamı ise yüzde 85’lere çıktı.<br />

2002’de kg. başına 8.5 krş. olan pamuk<br />

destekleme pirimini geçen yıl 42 krş.’a<br />

çıkartıp, bunu ekiminden önce açıkladık.<br />

Destelemede 5 kat artışa gittik. 8 yıl<br />

önce verilen destekler toplam pamuk<br />

üretim maliyetlerinin sadece yüzde<br />

19’unu karşılarken, bugün yüzde 46’sına<br />

cevap veriyor. 6 yıl önce pamuğa<br />

verilen toplam destek 185 milyon TL.<br />

iken, şimdi 600 milyon TL.’ye çıkmıştır.<br />

Bizim yağlı tohumlara verdiğimiz toplam<br />

tarımsal destekler içerisinde pamuğa<br />

verdiğimiz destek yüzde 60 oranındadır.<br />

Pamuğa verdiğimiz mazot ve gübre<br />

desteği ise dekara 11 TL.’dir”


ÖRME DÜNYASI I GÜNDEM Mart - Nisan 2010<br />

Son altı ayda yüzde 50 zamlanan pamuk ipliği,<br />

<br />

ihracatçıları kaygılandırıyor<br />

PAMUK VE PAMUK İPLİĞİ<br />

FİYATLARI NEREYE GİDİYOR<br />

30/1 penye ipliğin fiyatı 6.6 TL’ye kadar çıktı. 2003 yılından buyana ki en yüksek<br />

seviyesine gelen iplik fiyatları, alıcısını endişelendirirken, satıcısını sevindiriyor.<br />

Krizin etkisini kaybetmesiyle<br />

birlikte dış talepte görülen<br />

yükseliş, tekstil ve hazır giyim<br />

ihracatına olumlu yansımaya başladı.<br />

Her iki sektörde de ciddi kapasite<br />

artışları oldu. Özellikle 2010’un ilk üç<br />

ayında dış talebin artması, tekstilcilerin<br />

kayıplarını telafi etmesini sağlarken bir<br />

tartışmayı da alevlendirdi. Tartışmanın<br />

odağında pamuk ve iplik fiyatları<br />

bulunuyor. İplikçiler, pamuğa olan<br />

talebin artmasının pamuk fiyatlarının<br />

dünya borsalarında hızla yükselmesine<br />

neden olduğunu, pamuk ipliğinde<br />

görülen fiyat artışlarının da ana nedenin<br />

bu olduğunu iddia ediyorlar.<br />

44<br />

Diğer taraftan ihracatçı<br />

konfeksiyoncular ve örmeciler ise,<br />

iplik fiyatlarındaki artışın bir açıdan<br />

anlaşılabileceğini ancak mevcut<br />

zamlarla gelinen fiyat seviyesinin<br />

dünya ortalamalarının çok üzerinde<br />

olduğunu iddia ediyorlar. Son 6 ayda<br />

ipliğin yüzde 50 oranında zamlanmasını


ÖRME DÜNYASI I GÜNDEM Mart - Nisan 2010<br />

anlayamadıklarını belirten bu cephenin<br />

ortak kanısı; Maraş bölgesindeki bazı<br />

iplik üreticileri ortak hareket edip haksız<br />

bir şekilde fiyatları yükseltiyorlar.<br />

Zam yapılsın ama makul ve<br />

ülkemizin ihracatını tehlikeye sokacak<br />

boyutlara ulaşmasın diyen ihracatçı<br />

konfeksiyoncular, yabancı müşterilerine<br />

fiyat verirken zorlandıklarını, son<br />

dakikada gelen zamlar nedeniyle<br />

kazançlarının eridiğini belirtiyorlar.<br />

Konfeksiyoncu gibi örmeciler de<br />

durumdan endişeliler.<br />

Konfeksiyoncunun fiyat<br />

tutturamadığında ya da kazançları<br />

ipliğe gittiğinde kendilerine ödeme<br />

yapmakta zorlanacakları endişesini<br />

taşıyan örmeciler, yoğun talebin olduğu<br />

bir dönemde zam konusunda tarafların<br />

birbirlerini anlaması ve ülke çıkarları<br />

göz önüne alınarak hareket edilmesi<br />

gerektiğini savunuyorlar.<br />

Tartışmalar bu şekilde. Peki bu<br />

tartışmalarda kim haklı Gerçekten<br />

tüm dünyada pamuk fiyatları artıyor<br />

mu Ülkemizdeki iplik fiyatları dünya ile<br />

Pamuk Fiyatları Minimum Maksimum<br />

Ege Organik 3.00 TL 3.05 TL<br />

İzmir Garanti 2.60 TL 2.65 TL<br />

İzmir Std-1 2.55 TL 2.60 TL<br />

Hatay Extra 2.55 TL 2.60 TL<br />

D.Bakır Gold 2.60 TL 2.65 TL<br />

D.Bakır Extra 2.49 TL 2.53 TL<br />

Ş.Urfa Extra 2.49 TL 2.53 TL<br />

Ş.Urfa Std-1 2.45 TL 2.49 TL<br />

Adana Extra 2.45 TL 2.49 TL<br />

Adana Std-1 2.40 TL 2.45 TL<br />

Tariş Std-1 – TL 2.75 TL<br />

Tariş Std-2 – TL 2.65 TL<br />

aynı seviyeler de mi Bu sorulara gelin<br />

birlikte yanıt bulalım.<br />

Pamuk fiyatları artıyor mu<br />

Dünyanın en büyük pamuk üreticileri<br />

Çin ve Hindistan ve ABD’dir. Bu<br />

ülkeler arasında, fiyatları en fazla<br />

etkileyen ülke ABD ve Çin’dir. Her iki<br />

ülke de hem üretici hem de tüketicidir.<br />

Çin’in 7,5 milyon ton üretim yaparken<br />

9 milyon ton pamuk tüketiyor. Keza<br />

ABD, 3.5 milyon ton üretirken, 1<br />

milyon ton tüketiyor. ABD’nin dünya<br />

pazarlarına sattığı bu 2.5 milyon ton<br />

pamuk, fiyatların belirlenmesinde<br />

oldukça etkili.<br />

2010 başlarında ABD’li üreticiler<br />

pamuğu pazara arz etmekte isteksiz<br />

davranınca fiyatlar otomatik olarak<br />

yükseldi. Hindistan’da ise, devlet<br />

pamuk üreticilerini desteklemek adına<br />

destek primlerini artırınca, pamuk<br />

DÜNYA PAMUK FİYATLARI<br />

YIL AY COTLOOK A ENDEKS ABD MEMPHIS EGE PAMUĞU STD.1<br />

Cent/<br />

Libre<br />

$/Kg.<br />

TL/Kg.<br />

Cent/<br />

Libre<br />

$ /Kg. TL/Kg. TL/Kg. US$ /Kg.<br />

2009 1 57,61 1,27 2,03 59,70 1,32 2,10 1,82 1,14 51,74<br />

2009 2 55,51 1,22 2,03 56,69 1,25 2,07 2,00 1,21 54,80<br />

2009 3 51,47 1,13 1,94 51,70 1,14 1,95 2,00 1,17 53,08<br />

2009 4 56,68 1,25 2,00 58,29 1,29 2,06 2,09 1,30 59,22<br />

2009 5 61,97 1,37 2,12 65,57 1,45 2,25 2,34 1,50 68,32<br />

2009 6 61,58 1,36 2,10 62,79 1,38 2,14 2,40 1,55 70,51<br />

2009 7 64,61 1,42 2,16 65,94 1,45 2,21 --- --- ---<br />

2009 8 64,22 1,42 2,10 68,98 1,52 2,26 --- --- ---<br />

2009 9 63,83 1,41 2,14 69,33 1,53 2,32 2,35 1,54 70,11<br />

2009 10 66,45 1,47 2,15 72,92 1,61 2,36 2,26 1,54 69,89<br />

2009 11 70,85 1,56 2,31 77,78 1,72 2,54 2,42 1,63 74,08<br />

2009 12 76,46 1,69 2,53 81,13 1,79 2,68 2,60 1,73 78,58<br />

2010 1 77,87 1,72 2,52 81,35 1,79 2,64 2,66 1,81 82,09<br />

Cent/<br />

Libre<br />

2010 2 80,38 1,77 2,69 82,47 1,82 2,76 2,63 1,73 78,48<br />

45


ÖRME DÜNYASI I GÜNDEM Mart - Nisan 2010<br />

fiyatlarında yükseliş oldu. Çin’in de<br />

büyük miktarlı pamuk alımları yaptığını<br />

dikkate alırsak fiyatlardaki artışın<br />

nedeni ortaya çıkıyor.<br />

Özet olarak şunu söyleyebiliriz: üretici<br />

ülkeler, ürettikleri pamuğu yüksek<br />

fiyattan satmaya özen gösteriyorlar.<br />

Bunun için ellerinden geleni yapıyorlar.<br />

Bu da doğrudan dünya pamuk ipliği<br />

fiyatlarına yansıyor. Bu yılın şubat<br />

ayında ABD pamuğunun kg fiyatı 1.82<br />

dolar, Ege pamuğu ise 1.73 dolara<br />

kadar çıktı. 2009 yılında 1.25 dolar olan<br />

ABD pamuğu, 2010 şubat ayında, yani<br />

bir yıl sonra 1.82 dolara yükseldi. Artış<br />

oranı yüzde 45.6 oldu. Bu da pamukta<br />

bir yılda neredeyse yarı yarıya bir artışın<br />

olduğunu gösteriyor.<br />

Ülkemizde pamuk üretimi<br />

ne seviyede<br />

Ülkemiz, geçmişte önemli bir pamuk<br />

üreticisi olmasına rağmen son yıllarda<br />

Diğer taraftan dış<br />

talebin canlanması<br />

iplik satışlarına olumlu<br />

yansıdı. İplik ihracatı,<br />

bu talebe bağlı olarak<br />

ciddi miktarlarda arttı.<br />

bu özelliğini önemli ölçüde kaybetmiş<br />

durumda. 2004 yılında 900 bin ton<br />

seviyelerinde olan pamuk rekoltesi,<br />

2009 sonunda 380 bin tona gerilemiştir.<br />

Bu düşüşün ana nedeni, pamuk<br />

üretiminin kazançlı bir iş olmaması<br />

nedeniyle üreticilerin başka ürünleri<br />

yetiştirmeye yönelmeleridir.<br />

Tüm dünyada pamuk stratejik bir<br />

emtia olarak görülürken ülkemizde bu<br />

tam tersine vazgeçilecek bir alan olarak<br />

görülmüştür. Devlet destekleri dünya<br />

seviyelerinin altında kalmış, üreticiyi<br />

teşvik etmemiştir. Sonuçta tekstilde<br />

dünya 5’incisi olan ülkemiz pamuğa<br />

muhtaç bir ülke haline gelmiştir.<br />

Yıllardır dünyanın dördüncü pamuk<br />

gücü olan Türkiye artık bir pamuk ülkesi<br />

değil maalesef. 6 yıl önce 900 bin ton<br />

pamuk rekoltesi olan Türkiye, geçen yıl<br />

380 bin ton pamuk üretebilmiş ancak.<br />

Kurulu iplik kapasitesi yaklaşık 1.5<br />

milyon ton pamuk tüketebilecek güçte<br />

olan iplik sanayimiz için üzüntü verici bir<br />

durum bu.<br />

1 milyon tona yakın pamuk ithal<br />

ediliyor. İthalatçı konuma gelen Türkiye,<br />

bu alımlarla dünya borsalarındaki<br />

pamuk fiyatlarını tetikleyerek kendi<br />

kendini vuruyor.<br />

Bir an önce GAP bölgesi başta olmak<br />

üzere pamuk alanlarının verimli hale<br />

getirilmesi ve üreticilerin desteklenmesi<br />

gerekiyor. Pamuktaki liderliğimizi tekrar<br />

kazanmalıyız. Bu hem istihdam hem de<br />

sektörün geleceği için stratejik önem<br />

taşıyor.<br />

46


ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />

FRANSIZ TEKSTİL MAKİNE DEVLERİNİN HEDEFİ;<br />

GAZİANTEP PAZARI<br />

Fransız tekstil makine imalatçıları,<br />

Türk tekstil pazarından daha<br />

fazla pay almak için Gaziantep’e<br />

çıkarma m-yapacaklar. Fransız Ticaret<br />

Ateşeliği’nin öncülüğünde Ekiöm ayında<br />

gerçekleştirilecek olan teknik seminerin<br />

tantımı amacılya İstanbul’da bulunan<br />

Fransız ticaret müşavirliği’nde bir basın<br />

toplantısı düzenlendi.<br />

Gazete ve sektörel yayınların muhabir ve<br />

editörlerinin hazır bulunduğu toplantıya<br />

Fransa Ticaret Ateşinde görevli Alex<br />

Baroux, Proje müdürü Florence Zuber ve<br />

Evelyne Cholet ile sector sorumlusu Lea<br />

Kamhi katıldılar. Toplantıda türk tekstil<br />

pazarının fransız tekstil makine endüstrisi<br />

için öneminden ve Ekim de yapılacak olan<br />

seminerin amacı hakkında bilgi verildi.<br />

Fransız Tekstil Makineleri Üreticileri Birliği<br />

(UCMTF) Genel Sekreteri Evelyne Cholet,<br />

Türk basının tekstil sektörüne bu kadar ilgi<br />

göstermesine çok şaşırdığını, bu ilginin<br />

tekstilin ülke içinde ne kadar önemli bir yer<br />

tuttuğunu görme ve anlama fırsatı elde<br />

ettiğini belirterek konuşmasına başladı.<br />

Fransız tekstil makine endüstrisinin<br />

dünyada önemli bir konuma sahip olduğu<br />

bilgisini veren Cholet, Fransa’nın bu<br />

alanda AB’nin en büyük üçüncü ihracatçısı,<br />

dünyanın da altıncı büyük üreticisi<br />

konumunda olduğunu söyledi. Fransız<br />

tekstil makine sanayinin üretiminin yüzde<br />

90’nını 100’den fazla ülkeye ihraç ettiğini<br />

türkiye’nin bu ülkeler arasında beşinci<br />

sırada geldiğini hatırlatan Cholet, ekim’de<br />

yapılacak Gaziantep teknik seminerinin<br />

kriz sonrası bu önemli pazarı yeniden<br />

kazanmak ve iletişimi yeniden üst düzeye<br />

48<br />

çıkarmak açısında önemli bir etkinlik<br />

olacağını söyledi.<br />

Fransa Tekstil Makine Sanayi<br />

AB’nin üçüncü, dünyanın altıncı büyük<br />

tekstil makine sanayisidir. 8000 binden<br />

fazla kişiyi istihdam eden bu sector 2008<br />

yılında 1.5 milyar dolarlık ciroya ulaştı.<br />

Türkiye pazarında beşinci sırada olan<br />

Fransız tekstil makine endüstrisinin ana<br />

pazarı Gaziantep. Bu şehirdeki üreticilerin<br />

kullandığı bir çok tekstil makinesi bu ülke<br />

tarafından tedarik ediliyor. Ülkemize aktif<br />

satışları olan ve Gaziantep’teki teknik<br />

seminere katılacak firmalar arasında<br />

Laroche, N. schlumberger, Rieter, RITM,<br />

superb, Staubli, Ebelmann, Aesa Air<br />

Engineering, Dollfus&Muller gibi firmalar<br />

bulunuyor.


ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />

Türk hazır giyim ve tekstil sektörünün yıldızının<br />

yeniden parladığını söyleyen TGSD Başkanı Cem Negrin:<br />

“UZAKDOĞU’DAN KAÇAN<br />

TÜRKİYE’YE KOŞUYOR”<br />

TGSD Başkanı Cem Negrin, yeni seçilen yönetim kurulu üyeleriyle birlikte düzenlediği<br />

ilk basın toplantısında, Türkiye ekonomisinin üretim, istihdam ve ihracatta<br />

taşıyıcı gücü olan tekstil ve hazır giyim sektöründeki gelişmeleri değerlendirerek,<br />

yeni dönemde yapacakları çalışmaların satırbaşlarını verdi.<br />

50


ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />

Türkiye Giyim <strong>Sanayicileri</strong> <strong>Derneği</strong><br />

(TGSD) Başkanı Cem Negrin ve<br />

yeni yönetim kurulundan bazı<br />

üyeler, 3 Mart Çarşamba günü basın<br />

mensuplarıyla kahvaltılı toplantıda<br />

buluştu. Güneşli’deki Marriot Otel’de<br />

gerçekleşen toplantıda konuşan TGSD<br />

Başkanı Cem Negrin, 2010 yılını<br />

değerlendirdi ve 2009’daki sıkıntılı<br />

sürecin 2010’un ilk aylarından itibaren<br />

geride kaldığını, hem hazır giyim hem<br />

de tekstilde önemli oranlarda artışların<br />

olduğunu söyledi. Negrin bu artışın<br />

nedenleri arasında kriz sonrası Avrupalı<br />

alıcıların stoklu çalışmak yerine butik<br />

alımlara yönelmesini gösterdi.<br />

Global dünyada rüzgârın Türkiye’den<br />

yana estiğini belirten TGSD Başkanı,<br />

“Artan maliyetler ve fiziki zorluklar<br />

nedeniyle Çin’den kaçan Batılı alıcılar,<br />

Türkiye’ye koşuyor. Türk tekstil ve hazır<br />

giyim sektörü olarak yelkenlerimizi<br />

doldurup son iki yılın kayıplarını hızlı bir<br />

şekilde telafi etmeliyiz” dedi.<br />

Uzun bir aradan sonra Şubat ayında<br />

tekstil ihracatının yüzde 29’luk sıçrayışla<br />

477.5 milyon, hazır giyimin ise yüzde<br />

19,6’lık artışla 1 milyar 148 milyon<br />

dolar olarak gerçekleştiğine dikkat<br />

çeken Cem Negrin, bu ivmenin artarak<br />

devam etmesi için sektörün realitelerini<br />

merkeze alan projelerin hayata<br />

geçirilmesi gerektiğini ifade etti.<br />

Tekstil ve hazır giyim sektörlerinin<br />

şubat ayında toplam 1 milyar 625<br />

milyon dolar ihracat gerçekleştirdiğine<br />

dikkat çeken Negrin, şöyle devam<br />

etti: “İhracatımızın yüzde 20 sini<br />

oluşturan tekstil ve hazır giyim, sektörler<br />

sıralamasında yine liderliğe yükseldi.<br />

Dünya tekstil ve hazır giyim ticaretine<br />

baktığımızda rüzgârın 2009’u büyük<br />

sıkıntılarla geçiren Türkiye’den yana<br />

estiğini görüyoruz. Bunun sonucunda<br />

ihracat rakamları ciddi bir ivme<br />

kazanarak yükselişe geçti. Ülke olarak<br />

bu fırsatı çok iyi değerlendirmemiz<br />

gerekiyor” Geçen yıl kriz nedeniyle<br />

azalan talep nedeniyle binlerce<br />

TGSD, 6-7 Mayısta<br />

düzenlenecek olan<br />

konferansta 1000 yeni<br />

iş görüşmesi sağlamayı<br />

hedefliyor. Geçen yıl bu<br />

rakam 500 civarındaydı.<br />

işletmenin kapandığını, on binlerce<br />

çalışanın işini kaybettiğini hatırlatan<br />

Negrin, 2010’da yakalanan bu olumlu<br />

rüzgarın iyi değerlendirilmesi için<br />

herkesin kendine düşen görevi yerine<br />

getirmesi gerektiğini söyledi. TGSD<br />

Başkanı şöyle devam etti: “Bugün son<br />

derece şanslı bir dönemi yaşıyoruz.<br />

2010 sonunda hazır giyim ihracatı 14<br />

milyar dolar, tekstil ihracatı 6 milyar<br />

dolar toplam 20 milyar doları aşabilir.<br />

Tahminimiz en kötü ihtimalle ihracatta<br />

yüzde 10’luk bir artış olacağı yönünde.<br />

Tekstil ve hazır giyimde ihracat,<br />

istihdam ve katma değer üretiminde<br />

köklü bir değişim dönüşüm için her<br />

türlü uygun iklime sahibiz. TGSD olarak<br />

siyasi karar vericilerle birlikte bu rüzgârı<br />

arkamıza alıp, iyimser ortamı sektörün<br />

tamamına yayma arzusundayız. Bunun<br />

için her türlü çabayı harcamaya hazırız”<br />

dedi.<br />

Yeni yönetim projeler için<br />

harekete geçti<br />

Cem Negrin, yaşanan sorunların<br />

belirlenmesi ve çözümlerinin bulunması<br />

amacıyla Türkiye Sanayi Politikaları,<br />

Konferans 2010, Uluslararası<br />

İlişkiler, Üye İlişkileri ve iş geliştirme,<br />

tedarikçilerle işbirliğinin geliştirilmesi<br />

ve Anadolu’da yatırım ve hazır giyim<br />

gelişimi, sosyal ve kültürel konularda<br />

çalışma grupları oluşturduklarını<br />

belirterek, ilk aşamada hayata geçirmeyi<br />

planladıkları projeleri şöyle sıraladı:<br />

• Durağan ve iyimser senaryolara<br />

göre sektörün geleceğine ışık<br />

tutmak, rehber olmak amacıyla<br />

2023 projesini hazırlıyoruz. Bu<br />

çerçevede firmalarda innovasyon,<br />

51<br />

markalaşma, mağazacılık,<br />

istihdam çalışmaları, yerel<br />

marka ve perakendecilerle<br />

üretici ihracatçıları birleştirme<br />

platformları oluşturulacak.<br />

• Dünya teknoloji çağını yaşarken,<br />

Türk tekstil ve hazır giyim<br />

sektörünü bu sürece adapte<br />

etmek; zaman kaybını ortadan<br />

kaldırarak maliyetleri düşürmek<br />

için 3G teknolojisini sektörümüze<br />

taşıyoruz. 3G uygulamasıyla<br />

firmalar, üreticiler, mağazalar<br />

arasında sipariş, üretim,<br />

lokasyon, lojistik, teslimatın takibi<br />

ve izlenmesi avantajını elde<br />

edecekler.<br />

• TGSD web portalı üzerinden<br />

markaların eski sezon ürünlerini<br />

satacağız. Böylece firmalar<br />

stok maliyetinden kurtulurken<br />

tüketiciler düşük fiyatlarla markalı<br />

ürünlere ulaşabilecekler.<br />

• Yurt dışı ihracatçıların özellikle<br />

küçük alıcılardan tahsil<br />

edecekleri ihracat bedellerinin<br />

sigorta edilmesi<br />

• Anadolu’da yatırım ve istihdamın<br />

sağlanması amacıyla bölgesel<br />

asgari ücret uygulamasının<br />

üzerinde duracağız.<br />

TGSD, Cerruti ailesini ağırlayacak<br />

TGSD Başkanı Cem Negrin<br />

basın toplantısında bu yıl üçüncüsü<br />

düzenlenecek olan Moda Tekstil,<br />

Hazırgiyim Konferansı ve Sergisi’ne<br />

ilişkin bilgi verdi. Negrin, İtalya’nın<br />

hazır giyim sektöründeki efsane<br />

markalarından 300 yıllık Cerruti<br />

ailesinin Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Nino Cerruti’nin konferansa keynote<br />

konuşmacı ve onur konuğu<br />

olarak katılacağını, 2 senedir aileyle<br />

beraber çalışan oğlu julien Cerruti ve<br />

şirketin CEO’su Daniele Sanzeni’nin<br />

beraberinde ülkemize geleceğini<br />

söyledi.


ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />

Tekstilin bugünü ve geleceği, Bursa’da tartışıldı<br />

GEMSAN’DAN SEKTÖREL<br />

VİZYON TOPLANTISI<br />

Kimya devi Gemsan tarafından Bursa’da düzenlenen toplantıda Türk tekstilinin<br />

mevcut durumu ele alındı.<br />

Gemsan, Sektörel Vizyon<br />

Toplantıları zincirinin ilk ayağını<br />

Bursa’da gerçekleştirdi. 19<br />

Mart Cuma günü Bursa Gönlüferah City<br />

Hotel’de gerçekleştirilen toplantının ana<br />

gündeminde tekstil sektörü vardı.<br />

Tekstil sektörünün sorunları ve ileriye<br />

dönük çözüm arayışlarının tartışıldığı<br />

toplantıya Marmara Üniversitesi İşletme<br />

Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Altuğ,<br />

Uludağ Üniversitesi Tekstil Bölüm<br />

Başkanı Prof. Dr. Binnaz Meriç’in<br />

konuşmacı olarak katıldı.<br />

Tekstil yardımcı kimyasalları, tekstil<br />

lubrikantları, metal yüzey işlem<br />

kimyasalları ve özel kimyasallar<br />

üreten Gemsan, endüstrinin<br />

ihtiyacı olan kimyasalları, en<br />

yüksek kaliteyle hizmete<br />

sunuyor. Her geçen gün<br />

ürün gamını geliştiriyor<br />

ve mevcut ürünleri<br />

kullanıcılara maksimum<br />

fayda sağlayacak şekilde<br />

geliştirmeyi sürdürüyor.<br />

1976 yılından bu yana<br />

istikrarlı bir büyüme<br />

gösteren GEMSAN’ın, 1996 yılında<br />

yapımına başlanan Hadımköy<br />

Tesisleri, 2001 yılında hizmete<br />

girmiştir. Geniş stoklama kapasitesi,<br />

satış öncesi ve sonrası etkin servis<br />

desteği, üstün ürün kalitesi, etik<br />

ve legal prensipleri, GEMSAN’daki<br />

“sorumlu hizmet anlayışı” ilkesinin<br />

içini dolduran değerlerdir.<br />

Dünya standartlarındaki Ar-Ge<br />

laboratuarlarında, konularında<br />

Gemsan A.Ş. hakkında<br />

uzman çalışanları sayesinde en<br />

kaliteli üretimi yapan GEMSAN,<br />

1994 yılında sektörünün ilk ISO<br />

9001 Kalite Güvence Sistemi<br />

Belgesi’ni alma başarmış, 2006<br />

yılından itibaren ise ISO<br />

9001:2000 versiyonu ile<br />

Kalite Yönetim Sistem<br />

uygulamalarına devam<br />

etmektedir.<br />

GEMSAN, kurmuş<br />

olduğu ISO 14001:2004<br />

Çevre Yönetim Sistemi<br />

ve OHSAS 18001 İş<br />

Sağlığı ve Güvenliği Yönetim<br />

Sistemleri’ni de belgelendirmiştir.<br />

1993 yılında imzaladığı<br />

“Responsible Care” (Üçlü<br />

Sorumluluk) prensiplerine uygun<br />

olarak da çevre koruma, insan<br />

ve iş güvenliğine karşı duyarlı<br />

kimyasallar üreterek, sosyal<br />

sorumluluğunun gereğini yerine<br />

getirmektedir.<br />

54


Mart - Nisan 2010<br />

TEKSTİL İHRACATI ARTIYOR<br />

HAZIRLAYAN: İTKİB Genel Sekreterliği AR & GE ve Mevzuat Şubesi<br />

Türkiye’nin tekstil ihracatı, 2010 yılının Ocak–Şubat döneminde bir önceki yılın aynı<br />

dönemine kıyasla %24,8 oranında artarak 959 milyon dolara çıktı. Bu performansla<br />

tekstil ihracatının Türkiye genel ihracatı içindeki payı %5,5’ten %5,9’a yükselmiştir.<br />

2009 yılını %19,1 düşüşle kapatan<br />

tekstil sektöründe, 2010 yılının<br />

Ocak ayında %21,1’lik ihracat<br />

Artış, şubat ayında ıse %29’luk artış<br />

oldu. Bu artış oranları, 2010 yılının ilk<br />

iki ayında türkiye’nin tekstil ihracatının<br />

ivme kazanarak arttığı görüşüyor.<br />

Yılın ilk iki ayı itibarıyla tekstil<br />

ihracatının gerek Türkiye genel<br />

ihracatından (%16,3 artış) gerek<br />

sanayi ihracatından (%16,6 artış)<br />

gerekse tarıma dayalı işlenmiş<br />

ürünler ihracatından (%21,3 artış)<br />

daha yüksek oranlı arttığı dikkate<br />

alındığında, tekstil sektörünün hem<br />

genel ihracat performansından hem<br />

sanayi ihracat performansından daha<br />

iyi bir ihracat performansı gösterdiği<br />

anlaşılıyor.<br />

56<br />

Ülke Grupları Bazında Tekstil İhracatındaki<br />

Gelişmeler<br />

2010 yılının Ocak-Şubat döneminde<br />

AB ülkeleri, OECD ülkeleri, Ortadoğu<br />

ülkeleri, eski SSCB ülkeleri, Afrika<br />

ülkeleri, diğer Avrupa ve diğer Asya<br />

ülkeleri gibi belli başlı tüm ülke<br />

gruplarına Türkiye’den yapılan tekstil<br />

ihracatında %7,9 ile %83,9 arasında


Mart - Nisan 2010<br />

değişen oranlarda artışlar oldu.<br />

Yılın ilk iki ayında yapılan 959<br />

milyon dolarlık tekstil ihracatının 464<br />

milyon dolarlık kısmı, diğer bir ifade<br />

ile %48,4’lük bölümü 27 AB ülkesine<br />

yapıldı.<br />

Küresel krizin ardından, gelişmiş<br />

ülkelerin ekonomilerindeki iktisadi<br />

toparlanma sürecinin başlamasıyla<br />

geleneksel pazarlarımızdan AB<br />

ülkelerinin pazarlarında da olumlu<br />

gelişmeler olmuş, bu süreçte Türkiye’nin<br />

tekstil ihracatında da olumlu yansımalar<br />

görülmeye başladı.<br />

Diğer ülke gruplarından, ABD,<br />

Kanada, İsviçre gibi ülkelerin yer<br />

aldığı “Diğer OECD Ülke Grubu”na<br />

2010 yılının Ocak-Şubat döneminde<br />

2009 yılının aynı dönemine kıyasla<br />

%25,7 oranında artışla 42,1 milyon<br />

dolarlık tekstil ürünü ihraç edilmiştir.<br />

Ülke grubunun Türkiye toplam tekstil<br />

ihracatında payı %4,4 düzeyindedir.<br />

Makedonya, Arnavutluk, Bosna<br />

Hersek gibi ülkelerin dahil olduğu “Diğer<br />

Avrupa Ülke Grubu”na Türkiye’den<br />

tekstil ihracatı 2010 yılının ilk iki<br />

ayında %7,9 artışla 22,6 milyon dolara<br />

yükselmiştir. Bu ülke grubu yılın ilk iki<br />

ayında en düşük oranlı tekstil ihracat<br />

artışının görüldüğü ülke grubu olmuştur.<br />

Diğer Avrupa ülkelerinin Türkiye toplam<br />

tekstil ihracatında payı %2,4’tür.<br />

Rusya Federasyonu, Ukrayna, Beyaz<br />

Rusya, Özbekistan gibi ülkelerin yer<br />

aldığı ve Türkiye’nin AB ülkelerinin<br />

ardından en büyük ikinci tekstil pazarı<br />

olan “Eski SSCB Ülkeleri” grubuna<br />

yönelik tekstil ihracatı, 2010 yılının<br />

Ocak-Şubat döneminde %60,3<br />

oranında artışla 93,8 milyon dolardan<br />

150,3 milyon dolara yükselmiştir.<br />

“Eski SSCB Ülkeleri” %60,3 ile yüksek<br />

oranlı ihracat artışının görüldüğü<br />

ülke gruplarından biri durumundadır.<br />

Bu yüksek oranlı artışla eski SSCB<br />

ülkelerinin Türkiye toplam tekstil<br />

ihracatından aldığı pay %12,2’den<br />

%15,7’ye yükselmiştir.<br />

Tekstil ihracatında üçüncü en fazla<br />

ihracat yapılan pazar konumundaki<br />

Ortadoğu ülkelerine 2010 yılının Ocak-<br />

Şubat döneminde %14,3 oranında<br />

artışla 89,7 milyon dolar değerinde<br />

tekstil ürünü ihraç edilmiştir. Suudi<br />

Arabistan, Irak, İran, İsrail, Kuveyt gibi<br />

ülkelerin gruplandırıldığı Ortadoğu<br />

ülke grubuna genel tekstil ihracatından<br />

(%24,8 artış) daha düşük oranlı bir<br />

artış(%14,3) olması, ülke grubunun<br />

Türkiye toplam tekstil ihracatından aldığı<br />

payı %10,2’den %9,3’e düşürmüştür.<br />

Cezayir, Libya, Mısır, Tunus, Fas<br />

ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nin dahil<br />

olduğu Afrika ülke grubu, Türkiye’nin<br />

tektil ihracatında diğer bir önde<br />

gelen gruptur. 2010 yılının Ocak-<br />

Şubat döneminde Afrika ülkelerine<br />

%36,6 oranında artışla 86,9 milyon<br />

dolarlık tekstil ihracatı yapılmıştır.<br />

Ülke grubunun Türkiye toplam tekstil<br />

ihracatında payı %9,1’dir. Afrika ülke<br />

grubuna ihracat genel tekstil ihracat<br />

artışının (%24,8) üzerinde bir oranla<br />

artış göstermiştir.<br />

Diğer taraftan, 2010 yılında<br />

Türkiye’den Çin, Hindistan, Malezya,<br />

Tayvan gibi Uzakdoğu ülkelerinin<br />

yeraldığı diğer Asya ülkeleri grubuna<br />

yönelik tekstil ihracatı, oransal olarak<br />

en yüksek düzeyde artarak %83,9’lük<br />

artışla 42,6 milyon dolara yükselmiştir.<br />

Yüksek oranlı ihracat artışı, diğer<br />

Asya ülkelerinin Türkiye toplam tekstil<br />

ihracatından aldığı payı da %3’ten<br />

%4,4’e çıkartmıştır.<br />

2010 yılının Ocak-Şubat döneminde<br />

belli başlı ülke gruplarına yönelik tekstil<br />

ihracatına ilişkin veriler aşağıdaki<br />

tabloda yeralmaktadır.<br />

Belli Başlı Pazarlara<br />

Tekstil İhracatında Gelişmeler<br />

2010 yılının Ocak-Şubat döneminde<br />

Türkiye’den en fazla tekstil ve<br />

hammaddeleri ihraç edilen ülkeler<br />

sırasıyla Rusya Federasyonu, İtalya,<br />

57<br />

Almanya, İran, Romanya ve Polonya’dır.<br />

En fazla tekstil ihracatı yapılan ilk on<br />

ülkeye ihracatta 2009 yılının Ocak-<br />

Şubat dönemine kıyasla %5,1 ile %61,8<br />

arasında değişen oranlarda artışlar<br />

olmuştur. En yüksek oranlı ihracat<br />

artışının görüldüğü pazar %61,8 artış<br />

oranı ile Rusya Federasyonu olurken,<br />

en düşük oranlı ihracat artışının<br />

görüldüğü pazar %5,1 ile Polonya’dır.<br />

2010 Ocak-Şubat döneminde<br />

Türkiye’den Rusya Federasyonu’na<br />

113,6 milyon dolarlık tekstil ürünü<br />

ihraç edilmiş, ihracat 2009 yılının eş<br />

dönemine kıyasla %61,8 oranında<br />

artmıştır. Rusya Federasyonu’nun<br />

Türkiye toplam tekstil ithalatından aldığı<br />

pay %9,1’den %11,8’e yükselmiştir.<br />

Aynı dönemde İtalya’ya tekstil ve<br />

hammaddeleri ihracatı %21,4 oranında<br />

artışla 80,4 milyon dolardan 97,6 milyon<br />

dolara yükselmiştir. İtalya’nın Türkiye<br />

toplam tekstil ihracatında payı %10,2<br />

düzeyindedir.<br />

Tekstil ihracatında üçüncü büyük<br />

pazar Almanya’ya ihracat 2010 yılının<br />

Ocak-Şubat döneminde 2009 yılının<br />

eş dönemine kıyasla %16,3 oranında<br />

artarak 48,3 milyon dolardan 56,2<br />

milyon dolara yükselmiştir. Almanya’nın<br />

Türkiye toplam tekstil ihracatında payı<br />

%5,9 olarak hesaplanmaktadır.<br />

2009 yıl sonu itibarıyla Türkiye’nin<br />

tekstil ihracatında altıncı büyük pazar<br />

olan İran, 2010 yılının Ocak-Şubat<br />

dönemi itibarıyla iki sıra öne atlayarak<br />

dördüncü büyük pazar durumuna<br />

gelmiştir. Ocak ayında %2,3 oranında<br />

ihracat düşüşü görülen İran’a tekstil<br />

ihracatı 2010 Ocak-Şubat döneminde<br />

%10,3 artışla 43,2 milyon dolara<br />

yükselmiştir.<br />

Beşinci büyük pazar Romanya’ya<br />

Ocak ayında %6,2 oranında<br />

azalan ihracat Ocak-Şubat dönemi<br />

itibarıyla %6,4 oranında artışla 38,6<br />

milyon dolardan 41,1 milyon dolara


Mart - Nisan 2010<br />

yükselmiştir. Romanya’nın Türkiye<br />

toplam tekstil ihracatında payı %4,3’tür.<br />

İran ve Romanya’ya ihracatta 2010<br />

Ocak ayındaki düşüşlerin Şubat ayında<br />

artışa dönüşmesi kayda değer bir<br />

gelişmedir.<br />

İlk beş ülkenin ardından %5,1<br />

oranında artış ve 37,1 milyon dolar<br />

ihracat değeri ile Polonya, %38,2 artış<br />

ve 35,2 milyon dolar ihracat değeri<br />

ile İngiltere, %30,7 artış ve 32 milyon<br />

dolar ihracat değeri ile Bulgaristan,<br />

%35,8 oranında artış ve 30,6 milyon<br />

dolar ihracat değeri ile ABD ve %37,7<br />

oranında artış ve 27,8 milyon dolar<br />

ihracat değeri ile Mısır, diğer önde gelen<br />

ihracat pazarlarındandır.<br />

Türkiye’nin en fazla tekstil ve<br />

hammaddeleri ihracatı yaptığı ilk on<br />

ülkeden altısı AB üyesidir.<br />

Belli Başlı Ürün Grupları Bazında<br />

İhracat<br />

2010 yılının Ocak-Şubat döneminde<br />

pamuk lifleri, bitkisel lifler, pamuk ipliği,<br />

yün ve ince-kaba hayvan kıllarından<br />

dokuma kumaşlar ile bitkisel liflerden<br />

dokuma kumaşların ihracatı 2009<br />

yılının eş dönemine kıyasla %2,9<br />

ile %29 arasında değişen oranlarda<br />

azalırken, sentetik-suni devamsız<br />

lifler, yün ve ince-kaba hayvan kılları,<br />

sentetik-suni devamsız liflerden<br />

ve filamentlerden iplikler ile yün ve<br />

ince-kaba hayvan kıllarından iplikler,<br />

bitkisel liflerden iplikler ve ipek ipliği<br />

ile pamuklu, sentetik suni ve ipekli<br />

dokuma kumaşlar, örme kumaşlar ve<br />

dokusuz yüzeylerin ihracatı %10,3 ile<br />

%14344 arasında değişen oranlarda<br />

artmıştır.<br />

Ocak-Şubat 2010 döneminde,<br />

2009 yılının aynı dönemine kıyasla,<br />

Türkiye’den %47,9 oranında artışla<br />

80,9 milyon dolar değerinde elyaf, %23<br />

artışla 179,2 milyon dolar değerinde iplik<br />

ve %19,8 oranında artışla 345,3 milyon<br />

dolarlık dokuma kumaş ihraç edilmiştir.<br />

Diğer önemli ihracat kalemlerinden örme<br />

kumaşların ihracatı %29,8 oranında<br />

artışla 180,7 milyon dolara yükselirken,<br />

dokusuz yüzeylerin ihracatı %45,3<br />

oranında artışla 27,4 milyon dolara<br />

çıkmıştır.<br />

Alt gruplara inildiğinde, Türkiye’den<br />

en fazla ihraç edilen lifler sentetiksuni<br />

devamsız liflerdir. 2010 yılında<br />

%74,8 oranında artışla 62 milyon<br />

dolarlık sentetik-suni devamsız lif ihraç<br />

edilmiştir. Pamuk lifleri %9,5 ihracat<br />

düşüşü ve 16,2 milyon dolar ihracat<br />

değeri ile ihracatta ikinci önemli lif grubu<br />

olurken, yün ve ince-kaba hayvan kılı<br />

ihracatı %103,6 oranında artışla 2,5<br />

milyon dolara yükselmiştir.<br />

İpek lifleri %14344,9 oranında ihracat<br />

artışı ile dikkat çekmekle birlikte, ihracat<br />

değeri sadece 81 bin dolardır. Bitkisel lif<br />

ihracatı ise %29 düşüşle 27 bin dolara<br />

gerilemiştir.<br />

2010 yılının Ocak-Şubat döneminde<br />

Türkiye’den en fazla ihraç edilen iplik<br />

çeşidi, %49,1 artışla 64,7 milyon<br />

dolarlık ihracat yapılan sentetik-suni<br />

filament iplikleridir. İkinci büyük ihracat<br />

kalemi ihracatı %27,1 oranında artarak<br />

59,8 milyon dolara yükselen sentetiksuni<br />

devamsız liflerden ipliklerdir.<br />

Pamuk iplikleri %2,9 ihracat düşüşü ile<br />

üçüncü en fazla ihraç edilen ipilk ürün<br />

grubudur.<br />

Dokuma kumaşlar sözkonusu<br />

olduğunda, pamuklu dokuma kumaşlar<br />

%16,6 ihracat artışı ve 151,6 milyon<br />

dolarlık ihracat değeri ile en fazla ihraç<br />

edilen ürün grubu olmuştur.<br />

58<br />

Kumaş grubunda ikinci en fazla ihraç<br />

edilen ürün grubu sentetik-suni filament<br />

ipliklerinden dokuma kumaşların<br />

ihracatı %23,2 oranında artışla 138,9<br />

milyon dolara yükselirken, sentetiksuni<br />

devamsız lif ipliklerinden dokuma<br />

kumaşların ihracatı 2010 Ocak-Şubat<br />

döneminde %43,6 artışla 41,9 milyon<br />

dolara yükselmiştir.


Mart - Nisan 2010<br />

Üretim ve Kapasite Kullanımındaki<br />

Gelişmeler<br />

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)<br />

tarafından Şubat ayında açıklanan<br />

Sanayi Üretim Endeksi’ne göre, 2009<br />

yılının Aralık ayında tekstil ürünleri<br />

imalatında üretim endeksi, bir önceki<br />

aya yani 2009 yılının Kasım ayına göre<br />

%7,6 oranında artarken, 2008 yılının<br />

Aralık ayına göre ise %10 oranında<br />

düşmüştür. Türkiye Cumhuriyeti Merkez<br />

Bankası tarafından en son açıklanan<br />

verilere göre, tekstil ürünleri imalatında<br />

2009 yılının Şubat ayında %59,4 olarak<br />

verilen kapasite kullanım oranı, 2010<br />

yılının Şubat ayında %72,1’e çıkmıştır.<br />

Tekstil ürünleri imalatında kapasite<br />

kullanım oranı 2009 Şubat ayına kıyasla<br />

%21,4 oranında artmıştır.<br />

Euro/Dolar Paritesi’nin<br />

Tekstil İhracatına Etkisi<br />

2010 yılı Ocak-Şubat döneminde<br />

geçen yılın aynı dönemine oranla<br />

%24,8’lik artışla 959 milyon dolarlık<br />

tekstil ihracatı yapılmıştır.<br />

Sözkonusu ihracatın, 464 milyon<br />

dolarla %48,4’ü ihracatın Euro<br />

üzerinden gerçekleştirildiği AB27<br />

ülkelerine yapılmaktadır.<br />

2009 yılı Ocak-Şubat döneminde 1<br />

Euro 1,31 ABD Dolarına eşit iken, 2010<br />

yılının Ocak-Şubat döneminde Euro’nun<br />

değeri ABD Dolarına karşı %7,2’lik<br />

artışla 1,40 dolar düzeyine yükselmiştir.<br />

Bu durumda, 2010 yılı Ocak-Şubat<br />

döneminde Euro bazında yapılan<br />

ihracat, dolar olarak istatistiklerde<br />

yeralırken, 2009 yılının aynı ayına<br />

göre %7,2 daha az yansımakta<br />

ve böylelikle dolar bazındaki<br />

istatistiklerde %7,2 oranında fiktif bir<br />

artış yaratmaktadır<br />

Buna göre, 2010 yılının Ocak-<br />

59<br />

Şubat döneminde gerçekleştirilen 959<br />

milyon dolarlık tekstil ihracatının 464<br />

milyon dolarlık bölümü Euro üzerinden<br />

gerçekleştirilerek Dolar üzerinden<br />

hesaplandığı dikkate alındığında, 464<br />

milyon dolarlık ihracatta pariteden<br />

kaynaklanan %7,2’lik fiktif artış<br />

meydana geldiği görülmektedir.<br />

Bu çerçevede 464 milyon dolarlık<br />

Euro bölgesine yapılan ihracat,<br />

%7,2’lık pariteden kaynaklanan fiktif<br />

artıştan arındırıldığında 430,7 milyon<br />

dolarlık gerçek değere ulaşılmakta<br />

ve bu durumda 2010 yılı Ocak-<br />

Şubat döneminde reel bazda toplam<br />

ihracat tutarı 925,5 milyon dolar<br />

olmaktadır. Sözkonusu ihracat tutarı,<br />

2009 yılı Ocak-Şubat döneminde<br />

gerçekleştirilen 768,2 milyon dolarla<br />

kıyaslandığında ise 2010 yılının Ocak-<br />

Şubat döneminde tekstil sektörünün<br />

ihracat performansında %24,8’lik artış<br />

değil, reel anlamda %20,5’lik artış<br />

meydana gelmiştir.


ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />

Creora, müşterileri için kumaş geliştirme semineleri düzenledi<br />

HYOSUNG’DAN<br />

TREND SEMİNERLERİ<br />

Creora® markası ile dünyanın en büyük ikinci spandeks üreticisi olan<br />

Hyosung, 14-18 Mart tarihlerinde Istanbul Çınar Hotel’de en önemli<br />

müşterileri için kumaş geliştirme seminerlerine ev sahipliği yaptı. Seminerler,<br />

uluslararası trend danışmanı ve gazeteci Louisa Smith tarafından verildi.<br />

Seminerlerde, hazır giyim örme kumaş, dokuma ve denim, iç giyim, mayo<br />

ve aktif giyim trendleri ile ilgili gelişmeler aktarıldı.<br />

Global Pazarlama ve Marka<br />

Direktörü Ria Stern, “Bu<br />

seminerlerin amacı, kişiye<br />

özel ve interaktif kumaş geliştime yolu<br />

ile en önemli müşterilerimize rekabetçi<br />

avantajlar sağlamaktır. 2012 yılı için<br />

küresel moda ve tekstil trendleri ile<br />

yeni creora® yeni Hyosung naylon ve<br />

polyester ürünlerini biraraya getirdik ve<br />

önde gelen marka ve perakendecilerin<br />

istekleri ve ihtiyaçları ile bağlantı kurduk.<br />

İnanıyoruz ki bu seminerler, tekstil<br />

60<br />

endüstrisi ve creora® müşterilerimizin<br />

ticari başarısı için süregelen<br />

sorumluluklarımıza örnek olacaktır” diye<br />

konuştu. Hong-Kong ve Çin’de benzer<br />

seminerler düzenlenmiş, yakın bir<br />

gelecekte de Brezilya’da düzenlenecektir.


ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />

creora® hazır giyim için öne çıkan<br />

ana temalar:<br />

Soft Cell, vücutta iyi bir his yaratan<br />

şehirli ve sportif stili tanımlamaktadır.<br />

creora® lite ile üretilen soyut ve dijital<br />

baskılı çok hafif yuvarlak örgü kumaşlar,<br />

creora® black ve mat sentetik ile<br />

melanj damarlı görünümlü işlenmemiş<br />

tekstüre yüzeyler ve creora® eco H-550,<br />

MIPAN® regenTM and regenTM geri<br />

kazanılmış polyester veya pamuk ve<br />

yün gibi doğal liflerin kombinasyonu ile<br />

oluşturulmuş doğal dokunuşlu süpremler<br />

bu tarz kumaşlara örnek olarak<br />

verilebilir.<br />

Amplify, klasik dokuma yapısına<br />

çağdaş bir büküm verilerek dokuma<br />

kumaşlara hacim verilmesini<br />

belirtmektedir. Pamuk, yün ve keten<br />

gibi doğal lifler, creora® eco H-550<br />

ile beraber kullanılarak mevsimler<br />

arası harmanlar üretilmektedir.<br />

Geri kazanılmış sentetikler, doğal<br />

lifler, creora® ve MIPAN® regen<br />

ile harmanlanarak hacimli ve hafif<br />

61


ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />

kumaşlar elde edilebilir ve böylelikle<br />

çevresel sürdürülebilirlik de sağlanmış<br />

olur. Kemer sıkmayı anımsatan<br />

keskin terziliğin geri dönüşü, creora®<br />

performance H-350 içeren dokuma<br />

kumaşların, giyene rahatlık ve esneklik<br />

sağlamasını kolaylaştır-maktadır.<br />

Indulge, dokuma ve örme sektörlerine<br />

süzülen yeni ve zarif bir zenginlik<br />

olarak lükse odaklanmaktadır. Altı<br />

çizilecek noktalar, creora® eco H-550,<br />

Tencel®, MicroModal® ve organik<br />

doğal harmanlarla yapılan eko-lüksü<br />

içermektedir.<br />

MIPAN® regen, temel liflerle<br />

yapılan harmanlar için uygun olan geri<br />

kazanılmış naylondur. creora® lite ile<br />

yarı saydam dokuma ve mikro incelikte<br />

örme kumaşlar elde edilebilirken,<br />

MIPAN® soft kullanılarak zarif bir<br />

esnekliğe sahip, insane gövdesini<br />

kucaklayabilecek süper yumuşak ince<br />

numaralı kalitede ürünler üretilebilir.<br />

creora® black, siyah ve koyu renklere<br />

derinlik verirken elastan parlaması<br />

sorununu da ortadan kaldırır.<br />

Androgyny, mat veya yarı<br />

parlak olmaya eğilimli temiz ve<br />

düzgün görünümlü şık erkek ve<br />

kadın giyimindeki evrensel çekiciliği<br />

ifade eder. Siyahın hakim olduğu<br />

esnek dimiler, melanj, düz ve jakarlı<br />

kumaşlarda creora® black kullanılarak<br />

daha derin siyahlar ve koyu tonlar elde<br />

edilebilir. creora® performance H-350,<br />

kompakt dokumalara yeterli esnemeyi<br />

sağlar. Düzgün ve pürüzsüz kumaşlarda<br />

creora® eco H-550 ve geri kazanılmış<br />

lifler, MIPAN® regen, veya doğal lifler<br />

beraber kullanılarak kalıcı bir görünüm<br />

elde edilebilir.<br />

Illuminate, parlaklıkla ilgilidir ve<br />

tüketiciye, metalik renkli, yansıtıcı<br />

yüzeyli, akışkan dökümlü ve ıslak<br />

görünümlü ürünler alma konusunda<br />

ilham vermektedir. Üçgen kesitli ve<br />

parlak janjanlı iplikler, MIPAN® soft,<br />

ile esnek saten kumaşlarda ipeksi<br />

62<br />

ve parlak görünüşler elde edilebilir.<br />

creora® eco H-550, MIPAN® regen<br />

and regen geri kazanılmış polyester<br />

ile pamuk, keten ve viskozun beraber<br />

kullanıldığı örme ve dokuma kumaşlar,<br />

cilalı ve laminasyonlu bitim işlemleri<br />

yardımıyla şeffaf ve renkli görünümlerde<br />

ışığı yakalayabilir.<br />

creora® denim için öne çıkan ana temalar:<br />

Destructs , çağdaş kot giyimindeki<br />

denimin otantikligi yeni çözümler<br />

getirmektedir. Eski dönemlere ait<br />

görünüşler, yumuşaklık ve buna mukabil<br />

iş elbisesi görünümleriyle piyasalarda<br />

hüküm sürmektedir. Fırçalanmış, temiz,<br />

kırık dimiler ve düğümlerle tek yönlü ve<br />

iki yönlü esnek kumaşlar üretilmektedir.<br />

creora® performance H-350, zorlu<br />

bitim işlemlerine karşın esnekliği<br />

korurken, pamuk ve MIPAN® regen<br />

geri kazanılmış naylon ile beraber<br />

kullanılabilen creora® eco H-550, düşük<br />

sıcaklıkta bitim işlemi gören çift taraflı ve<br />

eski tarz dokumaların üretimini sağlar.


ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />

Perfects, çok modern bir görünüş için<br />

kusursuz tek yönlü ve çift yönlü esnek<br />

dimi yüzeyler içeren laminasyonlu ve PU<br />

kaplamalı denim kumaşlarda modaya<br />

uygun yaklaşımı tarif etmektedir.<br />

creora® eco H-550 ile beraber<br />

kullanılan doğal lifler, ipek, organic<br />

pamuk, geri kazanılmış pamuk, pima<br />

pamuk ve viskoz iplikler, nitelikli denim<br />

kumaşlara doğal bir parlaklık kazandırır.<br />

creora® black, koyu renk denimlerde<br />

siyah ve koyu tonlara derinlik verir.<br />

creora® performance H-350 ile beraber<br />

kullanılan sentetik lifler, leke tutmazlık<br />

ve su iticilik gibi bitim işlemlerinde<br />

yenilikçi teknik zeminler ve dayanıklılık<br />

yaratırken bedeni saran giysiler için de<br />

yüksek esneme sağlar.<br />

Evolve, yenilikçi harmanların bu<br />

kumaşların evrensel çekiciliğindeki uzun<br />

ömürlülüğünü öngörmektedir. Bütün<br />

çevresel kalıcılık durumunu koruyarak,<br />

denim piyasası için niş sektörler<br />

kaşmirli lüks dokunuşları takip eder.<br />

Aynı zamanda, teknolojik bir not olarak<br />

da pamuk karışımlarının daha hafif<br />

gramajlı alt giysiler ve çabuk kuruma<br />

özelliği sağladığı belirtilebilir. Geri<br />

kazanılmış sentetiklerin yanında düşük<br />

sıcaklıkta fikse edilebilen spandex<br />

creora® eco H-550 ile organic pamuk,<br />

Tencel®, bambu and geri kazanılmış<br />

pamuk harmanları kullanılabilir. creora®<br />

black, derin indigo ve koyu siyah<br />

tonları korur ve creora® performance<br />

H-350, kumaşın mukavemetini arttırır<br />

ve kalıcı renk sağlar. MIPAN® regen<br />

geri kazanılmış naylon, pamukla<br />

harmanlanır ve creora® eco H-550<br />

çevreye dost yeniliklere uygundur.<br />

Kaşmir, merinos yün ve creora®<br />

spandeks ile yapılan harmanlar, yeni<br />

ve lüks esnek kumaş talebine öncülük<br />

etmektedir.<br />

creora® kullanılan iç çamaşırında<br />

öne çıkan ana temalar:<br />

Retro, eski görünüm vermek adına<br />

MIPAN® fine parlak naylon ve creora®<br />

içeren parıltılı saten kumaşlar, parlak<br />

tüller, ipeğin creora® ile harmanlandığı<br />

dokuma kumaşlar kullanılarak 50’<br />

lerin cazibesinden ilham alır. Parıltılı<br />

siyah rengin daha siyahı creora® black<br />

spandex kullanılarak elde edilir.<br />

Organic Appeal, tüm tekstil zinciri ve<br />

bunun iç çamaşırına olan etkisi sayesinde<br />

çevreye karşı duyulan sorumluluk ve<br />

sürdürülebilirliğe karşı devam eden<br />

arayışı yansıtır. Geri dönüştürülerek elde<br />

edilen MIPAN® regenTM naylon iplikle<br />

düşük sıcaklıkta fikse olabilen creora®<br />

eco H-550 spandex ipliğin birlikte<br />

kullanılmasıyla elde edilen kumaşlar,<br />

enerji sarfiyatını düşürür, daha gelişmiş<br />

kalıplama özelliği ve beyaz rengin daha<br />

beyazını sunar. Daha doğal bir tuşe<br />

vermek için creora® eco H-550 pamuk,<br />

viskon, organik pamuk, Modal® ve<br />

Tencel® ile karıştırılır.<br />

63


ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />

Pure Embrace, düz, sıkı yüzeyler<br />

vücuda şekil veren kıyafetlerde güç<br />

ve yüksek sarım sağlaması için<br />

creora® performance H-350 iplik<br />

kullanılmaktadır. Sıkı 4-yollu esnek<br />

kumaşlar, lazer kesimlidir ve lazer<br />

kesim, termo (ısı uygulanarak)<br />

yapıştırma gibi düzgün şekilde<br />

gerçekleştirilen işlemler sayesinde<br />

lazer kesim sonrası dikişsiz teknoloji<br />

sektörü için temiz bir bitim saglanır.<br />

Oluşturulmuş şekiller, düşük ağırlıklı<br />

destek sağlamak amaçlı tasarlanmış<br />

creora® lite ile kontrast yaratılmış şeffaf<br />

kaliteler de ortaya çıkar.<br />

Treasured, modern zamanların ince<br />

mikro elyafı MIPAN® naylonla creora®’<br />

nın birlikte kullanılmasıyla yeni modern<br />

bükümlerin ortaya çıktığı geleneksel<br />

uygulamalarla daha mutlu zamanlara<br />

özlem duyar. Klasik ipek ve ince<br />

pamuk kalitelerinin modaya sızmasıyla<br />

biçimlendirilebilen danteller de seçenek<br />

haline gelmiştir. Yüzey rahatlaması<br />

cesur ve gösterişlidir; zarif efektlerle<br />

kazandırılan akıcılık ve lüks bu trend’e<br />

zenginlik katar.<br />

creora® kullanılan mayolarda öne<br />

çıkan ana temalar:<br />

Jungle Fever, ormanın doğal<br />

güzelliğinden esinlenen yoğun ve zengin<br />

renk, sürüngen hayvan derisinin nötral<br />

görünüşünün yoğun tonlarına sahip<br />

yöresel çiçek türleri, hayvan resmi<br />

baskılarıi ve yapraklar. Aşırı düzgün<br />

ve sıkı yüzeylere uygulanan dijital ve<br />

transfer baskılar. Yüksek esneme,<br />

konfor ve degredasyonu azaltan klor<br />

dayanımı ile kombine edilmiş uzun<br />

süre formunu korumayı sağlayan<br />

creora® performance H-350 iplik en üst<br />

düzeydeki modaya önerilir ve creora®<br />

black, gerildiğinde spandex ipliğin<br />

görünerek sırıtmasından kaynaklanan<br />

görünüm çirkinligini engeller. Geri<br />

dönüştürülerek elde edilen MIPAN®<br />

regen naylon and regen polyesterin<br />

creora® eco H-550 ile kullanılarak<br />

ekolojik görünüm sağlanır. Organik<br />

tekstüre efekti vermek amaçlı MIPAN®<br />

soft microfiber naylon ve vücuda şekil<br />

64<br />

veren kıyafet sektöründe tül astar<br />

yapımında kullanılan creora® lite.<br />

Ocean Scene, basit ve modaya<br />

uygun dijital baskıdan daha karmaşık<br />

görünümlü yenilikçi jakarlara ve parlak<br />

yanardöner(janjanlı) iplikler, lamine<br />

terbiye işlemleri ve folyo baskıya. Eski<br />

görünümün duygu hali mayo sektöründe<br />

boyalı ham iplikler veya 3D(Üç boyutlu)<br />

yüzey efektleri içeren esnek dokuma<br />

kumaşlardan daha çok esinlenir. UV<br />

ışınlarına karşı koruyan ve vücuda<br />

şekil veren kumaşta konfor, uzun süre<br />

aynı formda kalma ve klor dayanımını<br />

sağlayan creora® performance H-350,<br />

geri dönüştürülerek elde edilen MIPAN®<br />

regen naylon ve regen polyester<br />

ekolojik görünüm sağlar, özellikle de<br />

creora® eco H-550 ile kullanıldıklarında.<br />

Plaj kıyafetlerinde, parıldayan<br />

parlaklığıyla iki ton efekti veren MIPAN®<br />

duo ve UV ışınlara karşı korunmayı<br />

sağlayan Tencel® SUN .<br />

Submerge, uzun süreli kullanım, klor<br />

dayanımı, çabuk kuruma fonksiyonun


ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />

anahtar olduğu rekabet edebilen ve<br />

fitness mayo ve sarkmayı azaltan teknik<br />

örme kumaşlar için. Süper hafif, sanki<br />

ikincil bir deri hissiyatı veren güçlü bir<br />

ekolojik öyküye sahip kumaşlar. En üst<br />

performans için yapışmış dikişler ve<br />

temiz kesimli terbiye işlemleri, üstün<br />

kayganımsı fonksiyon sağlar. Eko/<br />

tekno kumaşlar için creora® eco, H-550<br />

MIPAN® regen veya polipropilen<br />

içeren geri dönüştürülerek elde<br />

edilen sentetiklerle birlikte iyi bir ekip<br />

oluşturur. Kumaşa güç kazandırmak ve<br />

klor dayanımı sağlamak için creora®<br />

performance H-350 ve uzun süre kalıcı<br />

siyahlık sağlayan ve koyu tonlarla<br />

kullanılan creora® black ve çabuk<br />

kuruyan, UV ışınlarına karşı koruma<br />

sağlayan askin® polyester.<br />

Neo Glam, ıslak bir görüntü ve<br />

parlaklık efekti vermek için sıkı ve<br />

düzgün kumaşlara uygulanan metalik<br />

baskı ve lamine terbiye işlemleriyle 70’<br />

lerin disko gecelerinden esinlenir. Bu<br />

trend plaj kıyafetini düzenleyen üst sınıf<br />

modaya hitap eder ve hazır giyimle<br />

sonlanır. Yüksek güç vermek amacıyla<br />

modernize edilmiş kumaşlar klor<br />

dayanımlı creora® performance H-350<br />

ile çift renk varyasyonları sağlayan<br />

MIPAN® duo veya parıltılı yüzeyler<br />

yaratan parlak iplikler gibi sentetik<br />

elyaflarla karıştırılır. Çok parlak terbiye<br />

işlemleri için yoğun koyu tonlar creora®<br />

black ile sağlanırken creora® eco H-550<br />

sürdürülebilir eko tuşesini verir.<br />

Ship to Shore, çapa halat, deniz<br />

kabuğu ve çizgiler gibi denizle ilgili<br />

baskılardan esinlenen gündelik ve<br />

fonksiyonel plaj kıyafetinin klasik<br />

uyarlamasıdır. Klora karşı daha az<br />

bozulmanın sağlanması için klor<br />

dayanımıyla kombine edilmiş konfor<br />

ve uzun süre formunu koruma özelliği<br />

sağlayan creora® performance H-350<br />

yapılan karışımlarda kabarcıklı krep<br />

efekti mat, çift veya çoklu boyamayla<br />

elde edilen kumaşlar. Çabuk kuruma ve<br />

UV ışınlarına karşı koruma performansı<br />

askin® polyester iplikle sağlanır. Doğal<br />

tuşe ve ekolojik görünüm ise geri<br />

dönüştürülerek elde edilen MIPAN®<br />

regen naylon ve regen polyester<br />

iplikle creora® eco H-550’ nin birlikte<br />

kullanılmasıyla elde edilir. Vücuda<br />

şekil veren mayolarda yüksek oranda<br />

sıkıştırma bölgeleri sağlayabilmek için<br />

creora® lite kullanılır.<br />

creora® aktif giyim için öne çıkan<br />

temalar:<br />

Eco-Pro-Tech, performans sağlayan<br />

ve çevreye saygı duyan gündelik<br />

bakış için, doğal ve eko-sürdürülebilir<br />

kavramları ile moda ve işlevselliği<br />

birleştirir.<br />

Creora® eco H-550, doğal ve organic<br />

liflerle, Tencel® and Promodal® ile veya<br />

mikro incelikte yün ve pamuk ağırlıklı<br />

katmanlar ile mükemmel derecede uyum<br />

sağlar. askin®, UV korumalı ve serin<br />

tutan çabuk kuruma özellikli polyester,<br />

ve aerowarm®, ısı ayarlayıcı özellikli<br />

hava kanallı polyester, kullanılarak<br />

65


ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />

nefes alabilirlik, su geçirmezlik ve rüzgar<br />

geçirmezlik özellikleri sağlanabilir.<br />

Kumaşların; fırçalanmış yüzeyleri,<br />

laminasyon zarlı bitim işlemleri<br />

veya pamuklu hissi veren MIPAN®<br />

regen geri kazanılmış naylon ve<br />

regen geri kazanılmış polyester<br />

veya doğaya dost polipropilen ile<br />

elde edilen geri kazanılmış yüzeyleri<br />

vardır.<br />

Exert, yüksek mücadele<br />

gerektiren spor etkinliklerinde,<br />

bütün bir özgürlük içinde hareket<br />

edebilmek için bedeni kavramayı<br />

destekler.<br />

Rahatlık, uzun ömürlülük ve vücudu<br />

sarmak için creora® performance<br />

H-350 kullanılarak yüksek esneme<br />

özelllikli kumaşlar üretilebilir. Rutubeti<br />

ayarlayabilen ve antibakteriyel<br />

özellik sağlayan polyester lifler<br />

olan aerocool® and aerosilver®<br />

yardımı ile, mat ve yoğun görünümlü<br />

yüzeyler elde edilebilir. Kumaş içinde<br />

parlamayı azaltan creora® black ve<br />

çift boyanmış efekti veren MIPAN®<br />

colorist sayesinde, mikro gözenekli ve<br />

taklit gözenekli kumaşlarda derin koyu<br />

renklere ulaşılabilir. MIPAN® regen<br />

geri kazanılmış naylon ve regen geri<br />

kazanılmış polyester veya polipropilen<br />

ile creora® eco H-550 beraber<br />

kullanıldığında kumaşlara çevreye dost<br />

değer kazandırılır.<br />

Harmony, yoga ve spa stillerinde<br />

66<br />

kullanılan çok rahat kıyafetler<br />

için esenlik ve yumuşak destek<br />

kavramlarına değer kazandırır.<br />

creora® eco H-550; selülozik ve<br />

eko kalıcı lifler, organik ve geri<br />

kazanılmış pamuk, MicroModal®,<br />

ProModal®, Tencel®, ipek,<br />

süt ve soya lifi veya MIPAN®<br />

regen geri kazanılmış naylon ve<br />

regen geri kazanılmış polyester<br />

ile beraber kullanılarak Bedeni<br />

sarma ve akışkanlık sağlanır.<br />

Yün, keten ve pamuk lifleri, fitil<br />

halinde birleştirilerek çevreyle<br />

dostluk ve kalıcılık elde edilir ve<br />

sezonlar arası kumaşlar üretilebilir.<br />

MIPAN® magicsilver ve polyester<br />

aerosilver®, düzensiz dogal kristaller<br />

ve minerallerin kuvvetli etkisi ile<br />

kumaşlara anti-mikrobiyal özellik verir<br />

ve mikro kapsüllü bitim işlemleri ile<br />

de tene yumuşak bir temas sağlar.<br />

Trendler hakkında daha fazla bilgi için<br />

Satış & Pazarlama Direktörü Ayfun<br />

Çiçek ile ayfun.cicek@hyosung.com<br />

adresinden iletişime geçebilirsiniz.


www.vitamindizayn.com


ÖRME DÜNYASI I ANALİZ Mart - Nisan 2010<br />

Rapor: Qualab Kalite Analiz ve Teşhis Laboratuvarı<br />

ELASTOMER MALZEMELİ<br />

SÜPREM KUMAŞ ANALİZİ<br />

Süprem örgülü elastomer<br />

malzemeli yuvarlak örme<br />

kumaş üzerinde yapılan görsel<br />

incelemeler sonucunda kumaşın<br />

çeşitli bölgelerinde yaklaşık 1-2cm<br />

uzunluğunda incelmeler olduğu tespit<br />

edilmiştir. Bu incelme olan yerlerin<br />

ışık geçirgenliğinin daha fazla olduğu<br />

tespit edilmiştir. Bu ışık geçirgenliğinin<br />

fazla olmasının nedeni olarak ta<br />

kumaş yapısında bulunan elastomer<br />

malzemenin kopması sonucu oluştuğu<br />

tespit edilmiştir.<br />

hatalı kumaş numunesinin<br />

farklı büyütme oranlarındaki yüzey<br />

görünümleri verilmiştir.<br />

Yüzey01, Yüzey02a, Yüzey02b ve<br />

Yüzey03b Fotoğraflarında söz konusu<br />

68


ÖRME DÜNYASI I ANALİZ Mart - Nisan 2010<br />

Span01, Span02, Span03, Span04,<br />

Span05, Span06 ile Span07 kodlu<br />

fotoğraflarda ise yukarıda tespiti yapılan<br />

ve kumaş yapısı içerisinde bulunan<br />

elastomer malzemenin kopuk uçlarının<br />

farklı büyütme oranlarındaki görünümleri<br />

verilmiştir. Span01 ile Span07<br />

arasındaki fotoğraflarda görüldüğü<br />

uygun olmayan saklama koşullarına<br />

maruz bırakılan veya ikinci, üçüncü<br />

kalite elastomer malzemelerdir. Bu<br />

tipte bir elastomer malzeme ile üretim<br />

yapıldığında örme işlemi esnasında<br />

malzemeye verilen ön gerilimler<br />

neticesinde malzeme özelliğini yitirmiş<br />

olduğundan dolayı kopacaktır.<br />

neticesinde tamamen ve/veya<br />

tamamen olmasa da büyük bir<br />

kısmının kopması ve daha sonraki<br />

aşamalarda örme kumaşa uygulanan<br />

gerilimler (kumaş açma ve sarma<br />

kısmı, boyahanedeki kurutma işlemi<br />

...vb) sonucunda da kalan kısmının<br />

koparak ortaya çıkabileceği kuvvetle<br />

muhtemeldir.<br />

Span03 Span04 Span05<br />

Nitekim bu kumaşın üretiminde<br />

kullanılan örme makinesinin iğneleri<br />

incelemeye alınmış ve inceleme<br />

sonucunda İğne01, İğne02, İğne03 ve<br />

İğne04 kodlu fotoğraflar elde edilmiştir.<br />

gibi elastomer malzemenin kopuk ucu<br />

keskin bir hatta sahiptir.<br />

Yukarıda da belirtildiği gibi elastomer<br />

malzemenin kopuk olan uçlarının<br />

şekline bakılacak olunursa, uçların<br />

keskin hatlara sahip olduğu ve sanki bir<br />

kesici alet ile darbeye maruz kalarak<br />

koptuğu görülmektedir. Ayrıca kopuk<br />

olan uçlarda herhangi bir şekilde içe<br />

veya dışa doğru büzülme olmadığı<br />

görülmektedir.<br />

Bilindiği üzere örme kumaşlardaki<br />

elastomer malzeme kopmalarının üç<br />

ana nedeni bulunmaktadır.<br />

Bunlar;<br />

Elastomer malzeme kaynaklı,<br />

Terbiye işlemleri kaynaklı (özellikle<br />

ısıl işlemler),<br />

<strong>Örme</strong> makinesindeki örücü<br />

elemanların vermiş olduğu hasarlardır.<br />

Yukarıdaki nedenlerden birincisi olan<br />

elastomer malzeme kaynaklı kopma,<br />

sektörün “bayat likra” olarak tabir ettiği<br />

Ancak bu kopma bölgelerinin görünümü<br />

keskin bir yüzeye sahip olmayacaktadır.<br />

Ayrıca bu kopma örme makinesindeki<br />

iplik kontrol tertibatları tarafından fark<br />

edilerek makineyi durduracak ve kopuk<br />

malzemenin örülmesi engellenecektir.<br />

Dolayısıyla kumaş yapısı içerisindeki<br />

elastomer malzemenin tamamen<br />

kopması örme işlemi sırasında değil,<br />

iplikler ilmek formunu aldıktan sonra<br />

gerçekleşmiş olması gerekmektedir.<br />

Bu tip hatanın termal işlemler (kurutma<br />

gibi) sonucunda oluşması da mümkün<br />

değildir.<br />

Çünkü elastomer malzemede oluşacak<br />

termal hasarın görünümü lif ucunun<br />

büzülmesi şeklinde olacaktır. Bu şekilde<br />

bir görünümün olmaması nedeniyle bu<br />

hata ısı kaynaklı olmamaktadır.<br />

Diğer bir elastomer kopması hatası<br />

nedeni olarak, örme makinesindeki<br />

örücü elemanların (iğne, platin)<br />

aşınmış olan yüzeylerinin kesici<br />

bir alet vazifesi görerek elastomer<br />

malzemeye verdikleri zarar<br />

69<br />

<strong>Örme</strong> işleminde kullanılan iğnelerin<br />

mikroskop altındaki görünümlerinin<br />

incelenmesi sonucunda;<br />

İğne01 fotoğrafında iğnenin<br />

kullanıma bağlı olarak aşınmaya<br />

uğradığı tespit edilmiştir.<br />

İğne02 fotoğrafında iğnenin kanca<br />

kısmının alt bölgesinin aşırı şekilde<br />

aşınmış olduğu tespit edilmiştir.<br />

İğne03 ve İğne04 fotoğraflarında<br />

ise iğnenin kanca kısmının yüzeyinin<br />

pürüzlenmiş bir hal aldığı hatta İğne04<br />

kodlu fotoğrafta da görüleceği üzere<br />

kopmuş bir elastomer malzeme<br />

parçasının üzerinde bulunduğu tespit<br />

edilmiştir.<br />

SONUÇ:<br />

Yukarıdaki tespitlerimizin ışığı altında<br />

elastomer malzemede görülen ve<br />

keskin hatlara sahip kopukların örme<br />

makinesindeki örücü elemanlar(iğneler)<br />

vasıtasıyla oluşmuş olabileceği kanaati<br />

tarafımızda hâsıl olmuştur.


ÖRME DÜNYASI I YORUM Mart - Nisan 2010<br />

EKREM HAYRİ PEKER<br />

TÜRKİYE’DE<br />

TEKSTİLİN GELECEĞİ<br />

Dünya ekonomisinde yaklaşık<br />

yüzde dört paya sahip olan<br />

tekstil sektörümüz nasıl<br />

şekillenecek sorusuna hem olumlu, hem<br />

olumsuz cevap verebiliriz.<br />

Tekstil sektörü 2007 yılında<br />

hükümetimizin “Bu sektör ölmüştür,<br />

daha önce kazandıklarınız kar sayın.”<br />

Sözünden sonra hızla gerileme sürecine<br />

girmiştir. Günde otuz ton, elli ton<br />

boyayan/diken işletmeler bankaların<br />

finans desteğini çekmeleri üzerine zora<br />

girmiştir. Yılda 40-50 milyon dolar<br />

ihracat yapan DE-BA, FU-Nİ-KA gibi dev<br />

firmalar kapanmıştır. Tekstil sektörünün<br />

2007 yılında başlayan krizi 2008 yılında<br />

devam etmiş; 2009 yılında dünya krizi<br />

de deyim yerindeyse tüy dikmiştir.<br />

Kriz iplik fabrikalarını, baskı<br />

fabrikalarını ve konfeksiyon atölyelerini<br />

vurmuştur. İplik fabrikalarının yarısı<br />

kapanmıştır. Finans gücü olan firmalar<br />

kurtuluşu Mısır, Sudan, Etiyopya gibi<br />

Afrika ülkelerinde veya Türkmenistan,<br />

Özbekistan gibi Orta Asya ülkelerinde<br />

aramışlardır. AB’ye üye olan Balkan<br />

ülkelerine yatırım yapmış olan firmalar<br />

bu ülkelerde “işçiliğin” artması üzerine<br />

fabrikalarını kapatmışlardır.<br />

Gücü olmayan firmaların<br />

makinalarının yenileri Suriye, İran<br />

ve Orta Asya’ya; müşteri bulamayan<br />

makinalarsa hurdaya gitmiştir. Bundan<br />

sonra büyük üretim kapasitesine sahip<br />

boyahanelerin kurulamayacağını<br />

söyleyebiliriz. Yapılacak yatırımlar daha<br />

çok entegrasyona gitme, eksik makine<br />

tamamlama, eskiyen makinelerin daha<br />

verimli makinelerle değişimi olacaktır.bu<br />

tablodan zararlı çıkacak diğer bir sektör<br />

Türk Tekstil Makineleri sanayi olacaktır.<br />

Gelişmekte olan bu sektör müşterisi dış<br />

pazarlarda aramak mecburiyetindedir.<br />

Avrupa’nın tekstil sektöründeki en büyük<br />

handikabı ve bu sektörden çıkmasının<br />

sebebi hammaddenin (pamuk/keten/<br />

yün) ülkelerinde yetişmemesidir.<br />

Sömürgeler 1950’lerden sonra hızla<br />

“Bağımsızlaşınca” Avrupa, Türkiye gibi<br />

gelişen ülkelerle rekabeti zorlaşmıştır.<br />

Ülkemizi dünya tekstil sektöründe<br />

söz sahibi olmasının en başta gelen<br />

sebebi “pamuk üreticisi” olmamızdı. Bir<br />

zamanlar 900 bin ton üretimle dünyanın<br />

s.pamuk üreticisiydik. Şimdi GAP<br />

devreye girdi ama pamuk üretimimiz<br />

400 bin tonlara düştü. ABD/AB kendi<br />

üreticisine destek verirken bizim<br />

hükümetlerimiz “IMF böyle istiyor” diye<br />

üreticimize desteği kesti. Üretim düştü.<br />

Avantajımız dezavantaja dönüştü.<br />

Sanayinin temel problemlerinden<br />

olan pahalı enerji, yüksek SSK oranları<br />

sektörü olumsuz etkileyen önemli bir<br />

faktördür.<br />

70


ÖRME DÜNYASI I YORUM Mart - Nisan 2010<br />

Gelelim can alıcı soruya; bütün<br />

bu olumsuzluklar olmasaydı sektör<br />

gelişmesini sürdürebilir miydi Cevabım<br />

kocaman bir “HAYIR” olacaktır.<br />

Otomotiv sektöründe gördüğümüz<br />

kurumsallaşma, kalite, sistem,<br />

araştırma-geliştirme, yenilikleri takip<br />

gibi kavramlar tekstil sektörümüze çok<br />

uzaktır. Sektörde Sümerbank efsanesi<br />

sona erdirilmiş, köklü sanayici ailelerin<br />

kurduğu sektörün lokomotif firmaları<br />

Bossa, Mensa, Güney Sanayi, Ant<br />

Birlik, Tariş, İzmir Yün, Kula Mensucat,<br />

Mensucat santral, Bozkurt Mensucat,<br />

Kartaltepe Mensucat, Penyelüx, Nergis,<br />

Polylen, Sifaş, Bisaş, Sarayörme,<br />

Sis Grup gibi firmalar kapanmıştır.<br />

Profesyonel sanayici diyebileceğimiz<br />

kişi ve gruplar “kayıt dışı” ile rekabet<br />

edemeyip sektörden çekilmiştir.<br />

Sektöre hakim olan iş adamı tipi<br />

için şunları söyleyebiliriz. 1990-<br />

2000 yıllarında mevcut konjöktörü<br />

değerlendirip hızla büyüyen “küçük<br />

esnaf” tipidir. Gözü karatıp yatırım<br />

yapan bu iş adamları yapıları gereği her<br />

yetkiyi kendilerinde toplamışlardır. Çoğu<br />

kökleşmemiş/kurumsallaşmamış bu<br />

firmalarda çalışan teknik kadro yukarıda<br />

saydığımız fabrikalara göre çok zayıftır.<br />

Yeni kuşak “patronlar” çok bilmiş (!)<br />

insanlarla çalışmak istemiyorlar.<br />

Sektörün geleceğini belirleyecek;<br />

gelişimini olumlu veya olumsuz yöne<br />

sürükleyecek tek faktör BİLGİDİR.<br />

Sektör şu an için bilgiye kapalıdır.<br />

Ucuz kumaş üretimi doğal olarak<br />

Afrika, Orta Asya’ya ve Uzak Doğu’ya<br />

kaymaktadır. Pazarlarda birkaç milyona<br />

satılan ürünlerle Çin/Hindistan gibi<br />

rakiplerimizle rekabet edemeyiz. Çin’e<br />

karşı avantajımız olan pazara yakınlık,<br />

küçük partileri hızla teslim etmek,<br />

pahalı mal üretmek gibi avantajlarımızı<br />

kaybetmekteyiz. 2009 yılında AB<br />

ülkelerine yaptığımız ihracat hem adet,<br />

hem fiyat olarak düşmüştür. Rakibimiz<br />

Çin’in ihracatı adet olarak düşmüş ama<br />

fiyat olarak yükselmiştir.<br />

Şimdi AB’deki tekstil üreticileri<br />

hammaddesi ülke dışından gelen; çok<br />

su tüketen, çevreyi kirleten, boya ve<br />

terbiye tesislerini seksenli yıllarda bizim<br />

gibi bu sektöre girmeye meraklı ülkelere<br />

sudan ucuz sattılar. Sattılar ama birkaç<br />

şeyi kendilerinde bıraktılar.<br />

Kendilerinde bıraktıkları önce sentetik<br />

iplikler, ince pamuklu dokumalar,<br />

dokusuz yüzeyler ve teknik tekstilleri,<br />

tekstil makine sanayini kendilerine<br />

bıraktılar. Geçen yıllarda sentetik iplik<br />

ve pamuklu dokuma üretiminde Uzak<br />

Doğu öne çıktı. Hindistan boyada<br />

,Tekstil sektörüne sonradan giren<br />

G.Kore, Tayvan makine üretiminde söz<br />

sahibi olmuştur. Dokuma makineleri<br />

konusunda Japonya önde gelen üretici<br />

olma özelliğini korumaktadır.<br />

Günümüze gelirsek bizim tekstil<br />

ihracatımız 20-25 milyar dolar civarında<br />

gezerken, bize “tekstil öldü boş verin”<br />

denilirken AB’nin ihracatı 150-200 milyar<br />

dolar civarındadır.Sadece İtalya’nın<br />

tekstil ihracatı tekstil makinaları dahil<br />

60 milyar dolardır.Avrupa’nın bu<br />

büyük ihracatı makine satışları, teknik<br />

tekstiller ve nano teknolojilerde üretilmiş<br />

ürünlerden oluşmaktadır. AB ülkelerinde<br />

tekstil sektöründe yaklaşık bir buçuk<br />

milyon insanın çalıştığı belirtiliyordu.<br />

Bu sayı belki biraz azalmıştır<br />

ama önümüzdeki yıllarda cironun<br />

azalmayacağı daha da artacağını<br />

söyleyebiliriz.<br />

Bütün bunların ışığında Türk tekstil<br />

sektörünün geleceği ne olabilir. Olası<br />

senaryoları gözden geçirelim. Bu<br />

senaryoları yazarken devletimizin/<br />

bankaların tekstil sektörüne desteğinin<br />

olmadığını varsayıyorum.<br />

Sektörün çoğunluğu bilgi isteyen,<br />

bilgili teknik insanların söz sahibi<br />

olması gereken yeni teknolojilerden<br />

uzak duracaktır. İşletmeler sadece<br />

müşterilerin verdiği reçeteleri<br />

uygulayacaklardır. Basic tabir edilen<br />

kumaşları üreten firmalar iyice<br />

küçülecek, kapanacak veya ucuz<br />

71<br />

işçiliğin olduğu ülkelere taşınacak.<br />

Kendiliğinden geliştiği ve terörist<br />

faaliyetlerin zemin bulamadığı Maraş,<br />

Malatya, Adıyaman, Urfa, ve Gaziantep<br />

gibi illerimizin terörist eylemlerce<br />

anılacak ve Dünya tekstil ticaretinde<br />

aldığımız pay %1,5-2 civarına<br />

inecektir. Sadece AR-GE, ÜR-GE<br />

yapan,TÜBİTAK ve üniversitelerle<br />

araştırma yapan nispeten markalaşan<br />

firmalar ayakta kalacak. Bir de ucuz<br />

işçilik için Türkiye’ye taşınmış teknik<br />

tekstil yapan bazı yabancı firmalar.<br />

İkinci senaryoya gelince; bu senaryo<br />

kısmen iyimser.<br />

Devletin kısmen destek vermesiyle<br />

teknik tekstil, nonwowen, nano<br />

teknolojiler konusunda yatırım yapan<br />

yabancı sermayeyle ortak şirketler,<br />

yukarıda saydığım kurumsallaşmış,<br />

araştırmacı şirketler, Anadolu’nun<br />

çeşitli yörelerinde Avrupa’ya ucuz mal<br />

yapan az sayıda fabrika ayakta kalacak.<br />

Bursa, Trakya, İzmir, Denizli, Adana ve<br />

Güneydoğu Anadolu’da kurulmuş tekstil<br />

fabrikalarının yüzde yetmişi kapanacak.<br />

İyimser senaryoya gelince; devletin<br />

özel yatırım teşvik planı ile klasik<br />

tekstil ürünlerini üretmek yerine teknik<br />

tekstiller. Nano teknolojisiyle üretim<br />

yapan firmalar desteklenecek. Firmalar<br />

kurumsallaşmalarını hızlandıracak,<br />

firma sahipleri bilgili yöneticileriyle<br />

yetkilerini paylaşacak. AR-GE ve ÜR-<br />

GE çalışmaları hız kazanacak. Avrupalı<br />

teknik tekstil üreticileri Türk firmalarıyla<br />

ortaklıklar kuracaklar. Türk tekstil<br />

sektörünün dünya tekstil pazarındaki<br />

payı %10lara çıkacak.<br />

Türk tekstil sektörü Orta Doğu’da,<br />

Afrika’da yeni pazarlar ele geçiriyor.<br />

Yaklaşık 80 milyar dolarlık eski<br />

Sovyet pazarının dörtte birine sahip<br />

İstanbul dünyanın önde gelen moda<br />

merkezlerinden biri haline geliyor. Türk<br />

modacıları dünyanın her tarafında<br />

defileler düzenliyor. Stilistlerimiz<br />

dünyaya yayılmış…Senaryolar bu,<br />

seçim bizim.


ÖRME DÜNYASI I MAKALE Mart - Nisan 2010<br />

Av. MUSTAFA YÖRÜK<br />

TİCARET HUKUKUNDA BONO VE<br />

TİCARİ İLİŞKİLERDE UYGULAMALARI<br />

Bugünkü yazımız hukuken bono<br />

dediğimiz lakin halk dilinde<br />

senet olarak bilinen emre<br />

muharrer senetler hakkında olacaktır.<br />

Ticari ilişkilerde sıkça rastladığımız<br />

senetler hukuki manada şekil şartları<br />

eksik olduğu için bono hüviyetini<br />

kazanamaz. Sadece ticari ilişkinin<br />

varlığına ilişkin bir delil başlangıcı<br />

teşkil ederler. Bu sebeple borçlulardan<br />

senet alırken senette olması gereken<br />

hususlar Türk Ticaret Kanununda şöyle<br />

düzenlenmiştir.<br />

TTK. 688.maddesinde Bono ve emre<br />

muharrer senet başlığı altında;<br />

1.Senet metninde (bono) veya (emre<br />

muharrer senet) kelimesini ve senet<br />

Türkçe’den başka bir dille yazılmışsa<br />

o dilde bono karşılığı olarak kullanılan<br />

kelimeyi,<br />

2.Kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedeli<br />

ödemek vaadini,<br />

3.Vadeyi,<br />

4.Ödeme yerini,<br />

5.Kime ve kimin emrine ödenecek ise<br />

onun ad ve soyadını,<br />

6.Senedin tanzim edildiği gün ve yeri,<br />

7.Senedi tanzim edenin imzasını ihtiva<br />

eder denmektedir.<br />

Bu kapsamda bakılacak olursa<br />

bu hususların senette bulunması<br />

gerekmektedir. Mesela bir eşya alan<br />

bir kişinin bunun teslimini şart koşarak<br />

teslim edilmemesi halinde senedi<br />

ödememe gibi bir durum mevzubahis<br />

olamaz. Zira Senet kayıtsız şartsız<br />

senetteki bedelin ödenmesi vaadiyle<br />

verilmiştir. Öyle bir durumda eğer mal<br />

teslim edilmemişse senedi imzalayıp<br />

borçlanan kişinin yapacağı şey, senedi<br />

ödemek ve neticesinde istirdat davası<br />

açarak ödediği bedelin iadesini talep<br />

etmektir.<br />

Yargıtayın 30.4.1965 gün<br />

1817 E,1490 K. sayılı kararı bu<br />

hususu açıklığa kavuşturmaktadır.<br />

Zira “bonoda senet tutarı takside<br />

bağlanmış bulunduğundan TTK 688<br />

maddesinin 2.bendinde öngörülen koşul<br />

gerçekleşmemiş olduğundan senet bono<br />

sayılmaz” demektedir.<br />

Buradan da anlaşılacağı üzere<br />

senedin üzerine herhangi bir kayıt ve<br />

şart konulamaz.<br />

Bono yani senet halk arasında<br />

sıkça düzenlenmektedir. Lakin halk<br />

olarak senedin neleri ihtiva etmesi<br />

gerektiğini bilmediğimizden avukat<br />

olarak elimize yalan yanlış doldurulmuş<br />

senetler geçmektedir. Bu nedenle senet<br />

yukarıdaki kanun maddesinin belirttiği<br />

şartları taşımıyorsa iptale tabidir ve<br />

genelde kötüniyetli borçlular tarafından<br />

bu şartlardan bir veya birkaçının<br />

eksik olarak doldurularak verildiği<br />

görülmektedir.<br />

Yeri gelmişken yeni başımıza<br />

gelen bir olaydan hareketle; senet<br />

üzerindeki imzayı ortağına attıran bir<br />

borçlunun imza bana ait değil şeklinde<br />

mahkemeye dava açtığı ve davayı<br />

muhtemelen kazanması vakidir. Lakin<br />

böyle bir durumda, borçluyu ortağı<br />

ile birlikte kendisini dolandırıcılıktan<br />

savcılığa vermenizi tavsiye ederiz.<br />

TTK. 688 maddede belirtilen bazı<br />

koşulların senette bulunmaması senedin<br />

varlığını ve geçerliliğini etkilemez.<br />

TTK. 689 maddesinde öncelikle 688.<br />

maddedeki unsurlardan birini ihtiva<br />

etmeyen bir senet bono sayılmaz<br />

dedikten sonra hangi noksanların<br />

bononun varlığına etki etmediği şöyle<br />

belirtilmiştir. “Vadesi gösterilmemiş<br />

olan, görüldüğünde ödenmesi şart olan<br />

72<br />

bir bono sayılır. Sarahat bulunmadığı<br />

takdirde senedin tanzim edildiği yer,<br />

ödeme yeri ve aynı zamanda tanzim<br />

edenin ikametgahı sayılır.<br />

Tanzim edildiği yer gösterilmeyen<br />

bir bono, tanzim edenin ad ve soyadı<br />

yanında yazılı olan yerde tanzim<br />

edilmiş sayılır.” Bu maddeden de<br />

anlaşılacağı üzere vade ve tanzim<br />

edildiği yer gösterilmeyen bir senet<br />

diğer unsurları eksiksiz ise senedin<br />

bono olmasını etkilemez. Burada dikkat<br />

edilmesi gereken senedin tanzim edenin<br />

adresinin senette ayrıca ve açıkça<br />

belirlenmesi hususudur.<br />

Tüm bu açıklamalarımız dışında<br />

bononun şekil şartlarından olmamakla<br />

birlikte bir avukat olarak tavsiyemiz,<br />

borçluların takibi yönünden<br />

T.C.Vatandaşlık numaralarının<br />

senedin üzerine yazılmasının<br />

senedin tahsili yönünden büyük<br />

kolaylık sağladığıdır. Kimlik bilgileri<br />

bulunmayan borçluların tabiri caizse<br />

İstanbul gibi büyük bir şehirde<br />

yakalanması mümkün değildir.<br />

Türk Ticaret Kanunu bonoya 688-<br />

691 maddeler arasında olmak üzere 4<br />

maddelik bir düzenleme getirmiş, TTK<br />

690.maddesine bonoya uygulanacak<br />

hükümlerin, poliçelerde uygulanacak<br />

hükümler olduğuna atıfta bulunmuştur.<br />

Son olarak belirtmek istediğimiz<br />

senetlerde zamanaşımı süresidir ki bu<br />

süre 3 yıl olup 3 yıldan sonra elinizdeki<br />

senede müstenit herhangi bir hak talep<br />

edemezsiniz. Etseniz dahi zamanaşımı<br />

itirazıyla karşı karşıya kalabilirsiniz.<br />

Bu açıklamalarla birlikte sözlerime<br />

son veriyor, okurlarımıza teşekkür<br />

ediyorum.


ÖRME DÜNYASI I ÖRMECI GÖZÜYLE Mart - Nisan 2010<br />

Bu seferki yazımda ikibin<br />

dokuz yılını değerlendirmek<br />

istiyorum. Krizden sonra bir<br />

toparlanma dönemi başladı 2009’da.<br />

NİYAZİ YILDIRIM Bu toparlanmanın bir sonuc olarak açık<br />

en süpremlerde de bir iş patlaması<br />

oluştu. Yalnız bu sefer sektörde bir farklılık gördüm; 2007<br />

yılının başında olduğu gibi hemen Avrupa’ya makine sipariş<br />

vermeye kalkılmadı. Meslektaşlarım yeni makine almak yerine,<br />

iç piyasada ağırlıklı olarak ikinci el tabir ettiğimiz kullanılmış<br />

makinelere yöneldiler. Bu vesile ile bir sürü ikinci el açık<br />

en makine piyasada el değiştirdi. ihtiyacı olan tarafından<br />

alındı. İhtiyacı olmayan da satma imkanı buldu.<br />

Tabi bizde <strong>Derneği</strong>mizin internet sitesi vasıtasıyla seri<br />

ilanlar bölümünde ücretsiz alım satım ilanı yayınlayarak<br />

yardımcı olmaya çalıştık. Ben şahsen bu duruma çok<br />

sevindim. Keşke hep böyle düşünerek hareket edebilsek.<br />

İş yoğunluğu sektörümüzde fason fiyatlarını da olumlu<br />

etkiledi. Arz talep dengesi sayesinde fason fiyatları da bir<br />

miktar yükselmiş oldu. Ümidimiz uzun yılardır yerinde sayan<br />

fason fiyatlarının bu vesile ile hak ettiği seviyeye gelmesidir.<br />

Bu makalemde değinmek istedğim bir diğer konuda örme<br />

parkuru kitapçığımız. Sektörümüzün el kitabı olan örme<br />

makineleri Parkur Kitapçığı her sene yenilenmekte ve<br />

güncelleştirilmektedir. Dolayısıyla biz dernek olarak her sene<br />

sekizinci aydan itibaren derneğimizin internet sitesinde, ve<br />

faks yoluyla tek tek telefon ederek ve ceplere toplu mesaj<br />

atarak yıl sonuna kadar her onbeş günde hatırlatmalarımızı<br />

yapıyoruz. Bu da yetmiyor, tek tek arayarak teyit alıyoruz.<br />

Tabii işini takip eden meslektaşlarımız aynı gün<br />

derneğimizle irtibat kurarak konuyla ilgili derneğimizden<br />

bilgi alıyorlar. Diğer meslektaşlarımız ise hiç aranmamış<br />

ilgilenilmemiş sorulmamış gibi bizi de şuçlu duruma<br />

düşürerek yılsonu birinci aydan itibaren başlıyorlar telefonla<br />

derneğimizi aramaya biz makine parkuru kitapçığında<br />

neden yokuz diye sitem ediyorlar. Peki be güzel kardeşim<br />

altı ay aklına gelmiyor da birinci ayda mı aklına geliyor.<br />

Bakınız defalarca yazdım gene yazıyorum derneğimiz<br />

artık sektöre külfet olmaktan çıkmıştır, çeşitli yollarla<br />

sektörümüzün bütün ihtiyaçlarına cevap vermeye ve faydalı<br />

olmaya devam etmektedir. Bu makine parkuru kitapçığı<br />

için derneğimize üye olmanız sizin menfaatinize olacaktır<br />

senede bir güncelleniyor ve beş altı bin adet basılıyor<br />

sektörün bütün kollarına ulaşıyor<br />

Ayrıca kitapçığımıza reklam vererek www.orsad.org.tr<br />

internet sitemize ve iki ayda bir çıkan dergimize de reklam<br />

vererek derneğimizin oluşumundan ve çalışmalarından<br />

faydalanabilirsiniz. Mutlaka derneğimizi arayın biLgi alın…<br />

Saygılar sunuyor işlerinizde başarılar diliyorum..<br />

ÖRSAD DANIŞMANLARI<br />

<strong>Derneği</strong>miz sizlere farklı konularda çözümler sunabilmek için<br />

alanlarında uzman kişi ve firmaları sizlere yardımcı olmaları için<br />

bir<br />

danışmanlık hizmetini devreye sokmuştur.<br />

Aşağıda isimleri yer alan danışmanlarımız kendi alanlarında<br />

sundukları hizmetleri çeşitli oranlarda indirimler<br />

uygulamaktadırlar.<br />

Lütfen indirimlerden yararlanmak için lütfen ÖRSAD üyesi<br />

olduğunuzu belirtin ve indirim talep ediniz.<br />

Danışmanlarımızdan aldığınız hizmetlerden memnun<br />

kalmadığınızda ya da fiyatlarda özel indirim uygulanmadığı<br />

takdirde lütfen bize haber veriniz.<br />

1- ÖRME TEKNİK DANIŞMANI<br />

“NADİR MUSTAFA ALACA”<br />

Tel: +90 216 372 82 58<br />

GSM: 0533 727 84 66<br />

- Desen çizimi, kumaş tasarımı<br />

- Ar-Ge - Ür-Ge araştırma analizi<br />

- İplik tansiyon kontrol ve ayarı<br />

- May, Çelik, Mekik ayarı<br />

- Kovan, platin tablası tamiri ve merkez ayarları<br />

- Kumaş, iplik analizleri ve boya analizleri<br />

2- MALİ DANIŞMAN<br />

“FARUK CEYHAN- MURAT HOZMAN”<br />

Tel: +90 212 546 48 93-94<br />

GSM: 0535 966 27 82 (Faruk bey)<br />

GSM: 0533 226 88 53 (Murat bey)<br />

faruk_ceyhan@ismmmo.org.tr<br />

hozman_murat@ismmmo.org.tr<br />

3- HUKUK DANIŞMANI<br />

“YÖRÜKLER HUKUK BÜROSU”<br />

SEMİH YÖRÜK (0532 785 69 26)<br />

MUSTAFA YÖRÜK (0532 503 44 60)<br />

Alemdağ Cad. Çakıroğlu İşhanı<br />

A Blok No:202- Ümraniye-İstanbul<br />

Tel: +90 216 412 07 45 /+90 216 412 07 46<br />

yoruklerhukuk@hotmail.com<br />

4- GRAFİK TASARIM VE MATBAA DANIŞMANI<br />

“VİTAMİN DİZAYN”<br />

İNANÇ AKBULAK<br />

Fatih Cad. Akasya Sokak Dirican İş Merkezi No: 7-46 Merter -<br />

İstanbul<br />

Tel: +90 212 637 59 59<br />

www.vitamindizayn.com info@vitamindizayn.com<br />

Firma, grafik tasarım, fotoğraf çekimi, katalog çalışmaları gibi<br />

alanlarda hizmet vermektedir.<br />

74


tasarımdan üretime<br />

Sizinle ilgili fikirlerimiz var!


seri<br />

ilanlar<br />

Değerli ÖRSAD Üyeleri,<br />

Makine alım satım ilanlarınızı, kumaş<br />

ve fason iş taleplerinizi, iplik ve yedek<br />

parça alım satımlarınızı dergimizin bu<br />

bölümünü ücretsiz yayınlayabilirsiniz.<br />

Tek yapmanız gereken ilanlarınızı email<br />

ya da faks yoluyla bizlere ulaştırmak<br />

olacak.<br />

Üye olmayan firmalar ise 50 TL<br />

karşılığında ilanlarını yayınlabilirler.<br />

İrtibat Tel: 0212 637 68 05 -06


ÖRME DÜNYASI I HABER Mart - Nisan 2010<br />

30 Pus 28 Fayn Full Electronik<br />

Jakarlı Ringel<br />

Jumberca Marka, Modeli: Sje2l<br />

Yedek Platin Kovanı,<br />

Limitsiz Jakar Ve Ringel Metin Akriş<br />

Telefon: 0212 220 61 12<br />

30/26 102 Sistem Süprem<br />

Makinemiz Müsaittir<br />

Haramidere’deki <strong>Örme</strong> Tesisimizdeki 30 Pus<br />

26 Fayn 120 Sistem Süprem Makinemiz<br />

Fason İşleriniz İçin Müsaittir.<br />

Hüda Tekstil İrtibat Tel: 0533 418 60 74<br />

Açık En Pilotelli Alınacak<br />

34-28 Veya 34-28 Pilotelli Açık En Makinası<br />

Peşin Satın Almak İçin Aranıyor.<br />

Telefon: 0532 785 10 49<br />

32/10 fayn pilotelli kovan satılık<br />

10 fayn pilotelli kovanı satIlıktır,<br />

kovan sıfırdır.<br />

Telefon: 0533 706 23 43<br />

34’’ 24 sang yong interlok 2007 model<br />

34/24 sangyong 120 sistem 2007 model<br />

temiz makina<br />

Telefon: 0536 603 28 50<br />

Sandığında Sıfır Kovan<br />

32/32 Pilotelli İğne Platini Üzerine Dizili Sıfır<br />

Kovan Satılıktır.<br />

Telefon: 0541 282 93 79<br />

Satılık Çıkma İğne Takımı<br />

34/28 Pilotelli Açık En yuvarlak örme<br />

makinesinde kullanılmış iğneler satılıktır.<br />

İğnelerin markası SHIBATA’dır ve yaklaşık<br />

18 ay kullanılmıştır.<br />

Koray Bozkurt<br />

0535 310 57 06<br />

Havlu örgü makinası 30 pus 20 fayn<br />

3 adet 1998 model 30 pus 20 fayn havlu<br />

örgü makinası satılıktır. Ekranlıdır. Makinalar<br />

çok çalışmamıştır.<br />

Telefon: 0258 213 11 11<br />

3 İplik Pailung Satılık<br />

30 pus 3 iplik paılung 2001 model. vanize kiti<br />

ve ters vanize havlu dönüşüm kiti mevcuttur.<br />

takas da olur. Fiyat 20.000 TL<br />

Telefon: 0 532 253 91 11<br />

10 Fein Kovan<br />

Satılık 10 Fein Orizio 97 Model Havlu<br />

Otoryal Jakarlı Kovan Vardır.<br />

Fiyat 6500 Eu. (İğne Sıfır 1 Takım)<br />

Telefon: 0 532 253 91 11<br />

36/28 Relanit Satılık<br />

36/28 mayer renalit 2001/2002/2003<br />

modellerde bulunmaktadır tanesi 33000 Euro<br />

Telefon: 0554 673 27 74<br />

Orizyo Havlu Mekik Tablası Satılık<br />

Orizyo havlu mekik tablası ve mekikleri<br />

Telefon: 0531 587 95 28<br />

2. El Çelik Ve Lyc Aparatları<br />

Mayer&Cıe relanıt a.en süprem ikiiplik iptal<br />

çelikleri (30/32/34 pus)<br />

mayer&cıe econıt mv3, 2 süprem lacoste iki<br />

iplik fang celikler(30/32 pus)<br />

iro mer lycra aparatları ve lycra kontakları<br />

Telefon: 0531 288 84 92<br />

<strong>Örme</strong> Makinaları Alınacaktır<br />

1 adet Mayer marka 30/24 full likra aparatlı<br />

Ringel makinası (2006 ve üzeri)<br />

1 adet Mayer marka 32/20 üç iplik makinası<br />

(2005 ve üzeri)<br />

1 adet 34/28 veya 32/28 açık en süprem<br />

makinası (2005 ve üzeri) alınacaktır.<br />

Koray Bozkurt<br />

0535 310 57 06<br />

Fason Örgü Yapılır<br />

14 Pustan 34 Pusa Kadar Seri <strong>Örme</strong><br />

Makinalarımza Fason <strong>Örme</strong> Kumaş İmalatı<br />

Yapılır.<br />

Makinalarımızın Tamamı 28 Fain Ve 4<br />

Çeliklidir.<br />

Telefon: 0212 489 25 77-0533 498 42 36<br />

30/28 İnterlock Makinemiz Fason İçin<br />

Müsaittir.<br />

İrtibat: Melek Hanım<br />

TEL: 0533 656 32 57<br />

Döner Konnektör<br />

Sang Yong örgü makinalarının parçası<br />

Asiantool marka döner konnektör Türkiye<br />

mümessiliyiz. kod:A2S<br />

www.asiantool.net<br />

www.tiryakiotomasyon.com<br />

Telefon: 0212 2976237<br />

Satılık Kalite Kontrol Makinesi<br />

1 adet Özger marka tüp kumaş kontrol mainesi<br />

Telefon: 0344 2312311-0344 2312312<br />

Satılık Kompresör<br />

1 adet 37 kw 50 hp 5250 dak/lt<br />

komsan vidalı komprösör<br />

Telefon: 0344 2312311- 0344 2312312<br />

Satılık <strong>Örme</strong> Makineleri<br />

adet camber 34 pus 18 fain ribana 2000 model<br />

1 adet fukuhama ribana 34 pus 18 fain 1997 model<br />

1 adet30 pus 18 fain pilotelli ribana 2000 model<br />

4 adet ssanyung darpus 15,16,17,18 pus 28<br />

fain 1996 model<br />

Telefon: 0344 2312311-0344 2312312<br />

Satılık Darpus Yuvarlak Örgü Makinaları<br />

1 Adet 14 Pus Ssangyong 28 Fayın 1995<br />

Model 10.000.- Tl.<br />

1 Adet 15 Pua Çıngıllar 28 Fayın 2002<br />

Model 10.00.- Tl.<br />

1 Adet 16 Pus Ssangyung 28 Fayın 1995<br />

Model 10.000.- Tl.<br />

1 Adet 17 Pus Çıngıllar 28 Fayın 2002 Model<br />

10.000.- Tl.<br />

1 Adet 18 Pus Ssangyung 28 Fayın 1995<br />

Model 10.000.- Tl.<br />

Hepsi İnverterli Ve Çalışır Durumda. Tam Ve<br />

Eksiksiz.<br />

Telefon: 0212-4454144/0212 4454139-532<br />

2446336<br />

Pilotelli Açıken Makina Alınacak<br />

34 pus veya 32 pus pilotelli açıken makinalar<br />

alınacaktır.<br />

Ödeme peşindir<br />

Telefon: 0212 652 19 64<br />

Satılık Darpus <strong>Örme</strong> Makineleri<br />

12/28 Pilotelli 2003 10.000 TL<br />

22/28-22paılung 1994 8.000 TL<br />

14/28 Çıngıllar 1996 7.000 TL<br />

16/28 Çıngıllar 1996 7.000 TL<br />

17/28 Çıngıllar 1997 7.000 TL<br />

18/28 Çıngıllar 1996 7.000 TL<br />

Vidalı Kompresör 2005 7.000 TL<br />

Telefon: 0533 632 41 03<br />

Satılık <strong>Örme</strong> Makineleri<br />

4 Adet 1999 Model 48 Sistem 30/18<br />

Terrot Mk7 Elektronik Jakar;<br />

4 Adet 1997 Model 72 Sistem 30/20<br />

Terrot Mini Jakar İnterlog;<br />

4 Adet 1980 Model 84 Sistem 30/28<br />

Mayer İnterlog <strong>Örme</strong> Makinesi.<br />

Telefon: 0 541 281 21 03


Ham ve Mamül Kumaş Satışı İle Hizmetinizdeyiz.<br />

Yüksek Kalite Kısa Termin En iyi Fiyat<br />

www.vitamindizayn.com<br />

• Turlu Viskon ve Ring Viskon Kumaşlar<br />

• Süprem+ Açık en Süprem + Jakarlı Süprem + Likralı Süprem<br />

• Piquet - Lacoste + Ringel Lacoste<br />

• Selanik + Ringel Selanik<br />

• Interlock + Ringel Interlock<br />

• Ribana + Ringel Ribana + Transferli Ribana + Kaşkorse<br />

• 2 iplik – 3 iplik<br />

ABA TEKSTİL<br />

Merkez Mahallesi Yılantepe Yolu No: 112 Batı tarafı Yenibosna/IST<br />

Tel 0212 654 80 81 Fax 0212 654 88 28<br />

abatekstil@abatekstil.net www.abatekstil.net

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!