17.01.2015 Views

Dini-Konularda-Kendini-Kandırmanın-40-Yolu-Emre-Dorman

Dini-Konularda-Kendini-Kandırmanın-40-Yolu-Emre-Dorman

Dini-Konularda-Kendini-Kandırmanın-40-Yolu-Emre-Dorman

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

dini konularda kendini kandırmanın <strong>40</strong> yolu<br />

diği rolün bir benzerini 19. yüzyıl Türk düşüncesi içinde gerçekleştirmeye<br />

çalıştığı görülmektedir. 152<br />

Aydınların din kurumlarına bakışlarını, etkisi altında kaldıkları<br />

materyalist-pozitivist felsefeler belirlemiş, bilim karşısında<br />

artık dinin hiçbir geçerliliği kalmadığı inancıyla Abdullah<br />

Cevdet gibi aydınlar tarafından artık modern dinin bilim<br />

olduğu ifade edilmiştir. Celâl Nuri de Hz. Muhammed’in tebliğ<br />

ettiği dinin, maddi ve ilmi gerçek dışında bir şey içeremeyeceğini<br />

bu yüzden dinin hiçbir yüce esasa dayanamayacağını<br />

savunurken, dini; anlayış seviyesi düşük olan halka, anlaşılması<br />

mümkün olmayan şeylerin Allah sembolü ile anlatılması<br />

olarak tarif etmiş, bilime göre doğru ve iyi olarak görülen şeylerin,<br />

İslam dini demek olduğunu iddia etmiştir. 153 Abdullah<br />

Cevdet: “Darwin nazariyesinin okutulmasını küfür sayan bir<br />

ülke, hala Ortaçağlarda yaşıyor demektir. Böyle bir ülkenin<br />

yirminci yüzyıl dünyasında yaşama hakkı yoktur. Sarıklı, sarıksız,<br />

ezilmek istemeyen her kafa artık bunu anlamalıdır” 154<br />

demek suretiyle, 19. ve 20. yüzyıl ateizminin, canlılığın ortaya<br />

çıkış sürecini açıklamaya yönelik çabalarının dayanaklarından<br />

biri olarak kullanılan evrim teorisinden hareketle din ve<br />

bilimi birbirinden ayırmaya çalıştığını görmek mümkündür.<br />

<strong>Dini</strong>, toplumsal hayatın ve insan hayalinin bir ürünü olarak<br />

gören ve çıkar elde etme arzusunun bir sonucu olarak<br />

oluşturulup devamı sağlanmaya çalışılan bir kurum olduğuna<br />

yönelik inancın, Abdullah Cevdet, Celal Nuri, Kılıçzade<br />

Hakkı ve Necmeddin Sadak gibi aydınlara hakim olduğu görülürken,<br />

Gökalp de dinin toplumsal hayatın bir ürünü olarak<br />

ortaya çıktığı kanaatindedir. Düşünürlere göre tarih boyunca<br />

152 İlhan Kutluer, “Batılılaşma,” DİA, V, s. 154.<br />

153 Ahmet İshak Demir, Cumhuriyet Dönemi Aydınlarının İslâm’a Bakışı, Ensar Neşriyat,<br />

İstanbul (2004), s. 100-101.<br />

154 Niyazi Berkes, Türkiye’de Çağdaşlaşma, yayına hazırlayan: Ahmet Kuyaş, Yapı Kredi<br />

Yayınları, İstanbul (2004), s. 441.<br />

156

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!