07.02.2015 Views

Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi Dersi Zorunlu Olarak Kalmalı - DEM

Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi Dersi Zorunlu Olarak Kalmalı - DEM

Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi Dersi Zorunlu Olarak Kalmalı - DEM

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ülke kaynaklı <strong>ve</strong> içten kaynaklanan din istismarını<br />

önemli ölçüde din hakkında bilimsel <strong>ve</strong> kaynaklara<br />

dayalı kapsayıcı bilgi <strong>ve</strong>rerek önlemiştir. Çünkü<br />

zorunlu öğretim herkes tarafından alınmaktadır <strong>ve</strong><br />

bu ortak bir din kültürü <strong>ve</strong> anlayışının oluşmasına<br />

katkı sağlamıştır. Bu ise ülkemizin birlik <strong>ve</strong> bütünlüğünün<br />

devamına yardımcı olmaktadır. <strong>Zorunlu</strong><br />

DKAB öğretimi uygulama süresince okullarda din<br />

<strong>ve</strong> mezhep kaynaklı bir çatışmanın olmaması da<br />

bu uygulamanın başarısı olarak zikredilebilir.<br />

1982 öncesi din dersini alanlar <strong>ve</strong> almayanlar arasında<br />

yaşanan kamplaşmalar ortadan kalkmış, din<br />

dersi ayrıştırıcı bir görev değil birleştirici bir rol<br />

oynamıştır. Yeniden din öğretiminde seçmeli <strong>ve</strong>ya<br />

isteğe bağlı uygulamanın benimsenmesi din dersi<br />

üzerinden ayrışmaya neden olabilir. Bu dersten<br />

muafiyet hakkını kullanmak öğrencilerin din <strong>ve</strong><br />

dindarlıkla ilgili tercihlerini ortaya çıkaracaktır. Bu<br />

ise okullarda kutsal üzerinden tartışmaları gündeme<br />

getirme potansiyeli taşımaktadır. Eğitimden<br />

beklenen birlikte yaşama <strong>ve</strong> hoşgörü kültürünün<br />

gelişimine katkı sağlamayacaktır. Ayrıca dersi tercih<br />

etmeyen öğrencilerin Türk toplumunu anlamada<br />

önemli role sahip din hakkında bilgi sahibi<br />

olmaktan mahrum kalmasına sebep olacaktır.<br />

Demokratik toplumlarda halkın istekleri hukuk<br />

metinlerinin oluşumunda son derece önemlidir.<br />

Türkiye’de yapılan ampirik çalışmalar okullardaki<br />

zorunlu DKAB dersinin halkın büyük çoğunluğu<br />

tarafından onaylandığını göstermektedir. TESEV<br />

tarafından Aralık 2006’da yayınlanan kapsamlı<br />

“Değişen Türkiye’de <strong>Din</strong>, Toplum <strong>ve</strong> Siyaset”<br />

başlıklı araştırma raporunda “Sizce devlet okullarında<br />

mecburi din eğitimi dersi <strong>ve</strong>rilmeli midir”<br />

sorusuna katılımcıların % 82.1 “e<strong>ve</strong>t, <strong>ve</strong>rilmelidir”<br />

cevabını <strong>ve</strong>rirken % 15.4 ü “hayır” demektedir. %<br />

2.5’i ise bu soruya cevap <strong>ve</strong>rmemiştir. Diğer ampirik<br />

çalışmalar da bu bulguları genelde destekler<br />

mahiyettedir.<br />

<strong>Din</strong> <strong>Dersi</strong> Konusunda Ne<br />

Yapılmalı<br />

Okullarda din dersinin zorunluluğunun kaldırılarak<br />

isteğe bağlı <strong>ve</strong>ya seçmeli olması bir İs<strong>ve</strong>ç <strong>ve</strong>ya<br />

İngiltere için Türkiye boyutunda önemli olmayabilir.<br />

Dünyevileşme düzeyinin yüksek olduğu<br />

<strong>ve</strong> dinin siyaset <strong>ve</strong> toplum hayatında merkezde<br />

olmadığı, dindarlığın düşük olduğu Batı Avrupa<br />

ülkelerinde bu yalnızca bir din eğitim <strong>ve</strong> öğretimi<br />

meselesi olarak değerlendirilebilir. Türkiye’de ise<br />

bu konu, din eğitim <strong>ve</strong> öğretiminin ötesinde öneme<br />

sahiptir. Tarihsel deneyim, din-devlet ilişkileri,<br />

dinin toplumdaki yeri gibi açılardan üzerinde<br />

önemle durulması gereken Türkiye’ye özgü bir<br />

durum arz etmekte <strong>ve</strong> Batı ülkelerinden ayrılmaktadır.<br />

Yukarıda belirtilen <strong>ve</strong> okullarda DKAB dersinin<br />

zorunluluk statüsünü kaldırmaya yönelik gerekçelerin<br />

değerlendirilmesi <strong>ve</strong> uzun süreli Türkiye’nin<br />

okullardaki din dersi deneyimi dikkate alınarak<br />

1982 Anayasası’nın 24. maddesindeki şekliyle<br />

DKAB dersi zorunlu olarak kalması uygun olacaktır.<br />

Uygulamadan <strong>ve</strong> DKAB programından kaynaklanan<br />

<strong>ve</strong> din eğitimine zemin hazırladığı iddia<br />

edilen hususlar <strong>ve</strong> programda yeterince kendilerine<br />

yer <strong>ve</strong>rilmediğini savunan inanç gruplarının istekleri<br />

ilgili paydaşların geniş katılımı ile bilimsel<br />

bir zeminde tartışılmalıdır. Bu amaçla, Bakanlık,<br />

akademisyenler, din eğitimi konusuyla ilgilenen<br />

sivil toplum örgütleri, Diyanet, Eğitim sendikası<br />

temsilcileri vb. paydaşlardan oluşan resmi bir “<strong>Din</strong><br />

Kültürü Danışma Kurulu” oluşturulabilir. Danışma<br />

yetkisine sahip olacak bu kurul DKAB programlarının<br />

hazırlanmasında görüşlerini belirtme<br />

fırsatı bulacak <strong>ve</strong> böylelikle programlar daha çok<br />

benimsenecektir. Ayrıca bu uygulama katılımcı demokrasi<br />

<strong>ve</strong> çoğulculuk açısından da önemlidir.<br />

Diğer bir seçenek ise, mevcut DKAB dersi tamamen<br />

farklı din <strong>ve</strong> kültürlerin öğretimine yönelik<br />

düzenlenebilir. İslam dışı dinlere <strong>ve</strong> İslam içindeki<br />

farklılıklara nesnel bir şekilde yer <strong>ve</strong>rilerek<br />

yeniden tasarlanabilir. Bu yapıldığı takdirde ise<br />

din eğitimi <strong>ve</strong> daha çok din öğretimi <strong>ve</strong> eğitimi isteyenlere<br />

yönelik isteğe bağlı “din eğitimi” dersi<br />

konulabilir. Bu isteğe bağlı din dersinin örgün <strong>ve</strong>/<br />

<strong>ve</strong>ya yaygın eğitimde ne şekilde olacağı tartışılabilir.<br />

Bu seçeneğe yürürlükteki Anayasa’nın “…Bunun<br />

dışındaki din eğitimi <strong>ve</strong> öğretimi ancak kişilerin<br />

kendi isteğine <strong>ve</strong> küçüklerin de kanuni temsilcilerine<br />

bağlıdır” fıkrası imkân tanımaktadır. Bu<br />

uygulamalar için anayasa değişikliği gerekmeyip<br />

kanuni düzenleme yeterlidir. Aynı zamanda böylelikle,<br />

anne <strong>ve</strong> babanın dini <strong>ve</strong> felsefi inançlarına<br />

göre eğitim <strong>ve</strong> öğretim yapılmasına da daha fazla<br />

imkân tanınabilir.<br />

Y IL 1 SAYI 2 | <strong>DEM</strong> DERGİ 59

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!