11.07.2015 Views

ABD'nin Kafkasya Politikası - turan-sam

ABD'nin Kafkasya Politikası - turan-sam

ABD'nin Kafkasya Politikası - turan-sam

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sayfa 42Rusya, ABD, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Türkiye...ABD’nin<strong>Kafkasya</strong> PolitikasıÖZETDr. Elnur Hasan MİKAİL“Türkiye'nin jeopolitikönemini anlatmaya ge-rek yok, bunu Napolyonbile belirtmişti. Ama, bugün en önemlijeostratejik bölge Kafkas-ya'dır.” (Bünyadov)Bu çalışmada SSCB’nin parçalanması sonrasıdönemde ABD’nin <strong>Kafkasya</strong> politikasının tarihi irdelenmiştir.ABD ile Rusya’nın Sovyetlerin parçalanmasısonrası dönemde <strong>Kafkasya</strong>’yı bir türlüpaylaşamamaları ve bunun için ABD’nin <strong>Kafkasya</strong>’-ya yönelik ne gibi politikalar ürettiği araştırılmaktadır.Çalışmanın başlangıcında ABD’nin Azerbaycanve Ermenistan’a yönelik politikaları, sonlarındaise Rusya-Gürcistan savaşının cereyan ettiği dönemincelenmiştir.ABD çok önemli jeostratejik konuma sahip <strong>Kafkasya</strong>bölgesine çok uzak bir mesafeden de ol<strong>sam</strong>üdahale etmekte ve Soğuk Savaşın bitmesinerağmen Rusya ile bu bölgeyi paylaşamamaktadır.ABD’nin Musevi asıllı dolar milyarderi GeorgeSoros vasıtasıyla Gürcistan’da yaptığı lale devrimisonrası iktidara Saakaşvili getirilmiştir. ArdındanGürcistan’ın özerk bölge Acaristan’a girmesiyleRusya kendinin gibi gördüğü Acaristan’a tanklarlagirmiştir. Hatta bununla da sınırlı kalmamış veBatum’a kadar tanklarla gelmiş ve geniş çaplı Tahribatayol açmıştır. Maalesef ABD bu savaşta Gürcistan’adestek vermekten kaçınmıştır ve olaya müdahaleederse Rusya ile bir savaşın patlak verebileceğiendişesiyle savaşa müdahale etmekten çekinmiştir.GİRİŞAzerbaycan’ın meşhur tarihçilerinden ZiyaBünyadov, SSCB’nin parçalanmasının arifesinde<strong>Kafkasya</strong> jeopolitiği ile ilgili olarak “Türkiye'ninjeopolitik önemini anlatmaya gerek yok, bunuNapolyon bile belirtmişti. Ama, bu gün enönemli jeostratejik bölge <strong>Kafkasya</strong>'dır. Ufacıkbir toprak parçasında (450.000 km 2 ) çok büyükbir mücadele veriliyor. Tarihte en çok kan dökülenbölge burasıdır. <strong>Kafkasya</strong>lılar, dünyanın ençok acı çeken halkıdır” demekteydi. (1)Türk dış politikasının tanınmış siması diplomat veyazarlarından Gündüz Aktan ise <strong>Kafkasya</strong>’nın,Sovyet sonrası kaosta tarihinin en istikrarsız döneminiyaşadığını belirterek, Rusya, İran ve Türkiye'-nin yanı sıra, ABD ve AB müdahalesine sahne olduğunu;bölgenin jeostratejik önemi yanında çoktehlikeli olaylara da gebe olduğunu ifade etmişti.(2)Avrasya tarihiningeçiş coğrafyasıolarak büyük biröneme sahip olanKafkas coğrafyası,Rus Çarlığı’nınAvrasya’da 300 yılsüren ilerlemesisırasında 19. YüzyıldaRus Ordularıtarafından işgaledilmiş bir bölge-GündüzAKTAN


Sayı 24Sayfa 43dir. Çarlığın yıkılması sırasında Kafkas halkları kısabir süre için bağımsızlıklarına kavuşmuş iseler deKızılordu olarak geri dönen Rus gücü 1990’a kadarKafkas halklarının bağımsızlıklarını ellerinden alırken,<strong>Kafkasya</strong>’nın jeopolitik önemini Kızılordu’nunTürkiye ve İran’a saldırmak için konuşlandırdığıordular coğrafyasına indirgemiştir.Sovyetler Birliğinin çökmesi ile birlikte <strong>Kafkasya</strong>,dünya jeopolitiğine güçlü bir dönüş yapmış, dünyasiyasetinde önemli bir faktör haline gelmiştir. Türkiyeve İran özellikle Güney <strong>Kafkasya</strong>’da etkili olmamücadelesi verirken, Rusya da 1990’larda Kuzey<strong>Kafkasya</strong>’da tutunmak için savaşmıştır. 2000’lerdeKuzey <strong>Kafkasya</strong>’daki konumunu sağlamlaştıranMoskova’nın tekrar güney <strong>Kafkasya</strong>’ya inmek içinmücadele ettiği gözlemlenmiştir.Sovyetlerin dağılmasını takip eden ilk yıllarda bucoğrafya ABD’nin dış politika öncelikleri arasındadeğildi. ABD, bölgeye yönelik çıkarlarını bölgedekienerji kaynakları merkezli tanımlamaktaydı.1990’ların ikinci yarısından itibaren bu durum değişmeyeve ABD’nin bölgeye yönelik çıkarlarınıntanımlanmasında jeopolitik unsurlar ön plana çıkmayabaşlamıştır. ABD’nin politikasındaki değişikliğin,Azerbaycan ve Gürcistan’ın Rus nüfuz alanındanuzaklaşıp ve Batı yönlü politikalar izleme istekleriile örtüşmesi sonucu, ilişkilerin yoğunluğundave yakınlığında 1990’ların ikinci yarısında bir artışyaşanmıştır.(3)Bu süreçte birkaç dönüm noktasına tanık olunmaktadır.11 Eylül ve devamında yürütülen Afganistanoperasyonu bunlardan birisidir. Bu dönemdesınırlı sayıda da olsa Amerikan askeri Gürcistan’agönderilmiştir. Ardından da hem Gürcistan’la hemde Azerbaycan’la askeri ilişkiler belirgin bir şekildeöne çıkmaya başlamıştır. Bu konudaki tartışmalarABD’nin <strong>Kafkasya</strong>’da askeri üs edinmeye çalıştığıkonusunda yoğunlaşmaktadır.(4)Rusya’nın Ağustos 2008’de Gürcistan ile savaşıABD’nin <strong>Kafkasya</strong> politikasına ağır bir darbeindirirken, Moskova’nın konumunu 1991’denbu yana hiç olmadığı kadar güçlendirmiştir.Ancak Kafkaslarda mücadele hâlâ bitmiş değildir.Ve netice daha uzun süre belli olacağa benzememektedir.Yine de Ukrayna’da Moskova yanlısı birhükümetin demokratik seçimlerle işbaşına gelmesi,Türkmenbaşı’nın bir suikasta kurban gitmesindensonra Moskova’nın bu ülkedeki konumunun sağlamlaşmasıve nihayet Nisan 2010 başında Kırgızistan’daRusya yanlısı bir yönetimin oluşmasına,


Sayfa 44ABD’nin baskısı altındaki Ankara’nın izlediği yanlışErmenistan politikasının Azerbaycan’ı Rusya’yayaklaştırması, Moskova’yı rahatlatmaktadır.ABD’NİN KAFKASYA POLİTİKASI: ARAYIŞ-LAR VE KARMAŞALAR BÜTÜNÜBrzezinski, ABD’nin SSCB’nin çöküşünden sonra<strong>Kafkasya</strong>’ya yönelik politikalarını üç dönemeayırmak gerektiğini söylemektedir. Bu üç dönemsırası ile şunlardır:>1991-1995: Bu dönemin temel özelliği ABD’nin<strong>Kafkasya</strong>’ya yönelik Moskova merkezli politikaüretmesidir.>1995-2001: ABD’nin yeni bağımsız cumhuriyetlereöncelik tanımasıyla ilişkilerde yakınlık ve gelişmebaşlamıştır.>2001- : ABD daha aktif politika izlemeye başlamıştır.(5)İlk dönemde ABD “Önce Rusya” politikası uygulamıştır.Bu politikaya göre; <strong>Kafkasya</strong> ile, Moskovaüzerinden ilişki kurulması tercih edilmiştir. Bununen önemli nedeni Rusya Federasyonu’nun uluslararasısisteme entegre edilmesi ve böylece güvenaltına alınmasını sağlamaktır. Bu anlamda RusyaFederasyonu’nun 1993 yılında benimsediği “yakınçevre doktrini” ABD tarafından da kabul edilerek;Rusya ile ABD’nin <strong>Kafkasya</strong>’ya yönelik politikasıparalellik göstermiştir.1995’ten itibaren değişen jeopolitik ortam, ABD-’nin de dış politikasının değişmesine imkân vermiştir.ABD’nin <strong>Kafkasya</strong> ve Orta Asya’yı “stratejikhayati bölge” olarak tanımlaması Rusya’nın tepkisineyol açmıştır ve Rusya küresel politikada Amerikankarşıtı bir çizgiye yer vermeye başlamıştır.Bunun için de Avrasya-ABD karşıtı bir koalisyondanoluşan karşı ittifak stratejisine yönelmiştir. ÖzellikleÇeçenistan Savaşı’ndan sonra Moskova’nın zafiyetininortaya çıkmasının ardından ABD, <strong>Kafkasya</strong>’yayönelik dış politikasında daha aktif olmaya başlamıştır.(6)<strong>ABD'nin</strong> Güney <strong>Kafkasya</strong>'ya "senin toprak bütünlüğünbenim milli çıkarımdır" şeklinde kesinbir beyanla Gürcistan'a destek olduğunu, büyük birdiasporası olan Ermenistan ile muazzam kaynaklarasahip olan Azerbaycan'ı kimseye yedirmeye niyetliolmadığını belirtti. Büyükelçi Gündüz Aktan,Kuzey <strong>Kafkasya</strong> konusunda ise, güneyi etkileyecekbir istikrarsızlıktan uzak durması yönünde bir yaklaşımbulunduğunu açıkladı. (7)11 Eylül süreciyle dünyada yeni bir durumunoluşmasıyla birlikte ABD, bu yeni konjonktürdenyararlanarak <strong>Kafkasya</strong> ile daha yakından ilgilenmeyebaşlamıştır. Bu ilgisinin en büyük nedeni deABD’de baskın olan Ermeni lobisine dayanmaktaydı.Gürcistan ile de ilişkiler ilerletilmiştir. Terörizmlemücadele çerçevesinde 2000 Gürcü askerin eğitilmesinihedefleyen 21 aylık Gürcistan Eğitim ve DonanımProgramı başlatılmıştır.(8) 11 Eylül süreciylebaşlayan yeni uluslararası arenada ABD; Kafkas-


Sayı 24Sayfa 45ya’da daha etkin olmaya başlamış ve bu programlarlaetkinliğini Rusya’ya karşı sürdürmeye devametmiştir. ABD’nin küresel hegemonyasını devamettirebilmesi için <strong>Kafkasya</strong>’da var olması gerekmektedirve bunun bilincinde olarak dış politikasını buamaca uygun geliştirmektedir. (9)ABD’NİN ERMENİ / GÜRCÜ YANLISI-AZERBAYCAN KARŞITI POLİTİKALARIABD, 1993 yılından bu yana Azerbaycan'a uyguladığıilginç bir ambargoyu 2004 yılının Nisan ayındakaldırmak için girişim başlattı. Amerikan Kongresi’nin907 no'lu ambargo kararı, Azerbaycan'ın YukarıKarabağ'daki Ermeni isyancılara uyguladığıabluka sebebi ile alınmıştı. ABD'deki Ermeni lobisininbaşarılarından birisi olan bu karar, Karabağ’aambargo kalkmadıkça Azerbaycan'a da ambargouygulanmasını öngörüyordu. 907 no' lu karar, topraklarınınbeşte biri Ermeni işgali altında bulunanAzerbaycan'ı bir bakıma cezalandırıyordu.11 Eylül saldırısı sonrası <strong>ABD'nin</strong> değişen dış politikasıve yönetimdeki petrolcüler (10), 2004 yılınınNisan ayında bu kararın askıya alınmasında önemlirol oynadılar. (11)Yani Azerbaycan ekonomikalanda Ermeni lobisininadaletsiz zaferi yüzündenErmenistan Devletine nis-peten 20 senede en az 40milyar dolar zararlı çıkıyordu.Bu miktar Azerbaycangibi “Sovyet emperya-lizmi”nden yeni kurtulmuşülke için az miktar değildir.ABD, ambargo süresince Ermenistan ve Gürcistan'ayılda 1 milyar dolara yakın yardım yaparkenAzerbaycan'ı hep dışarıda tuttu. Dolaysıyla Azerbaycan,Ermeni Lobisinin bu başarılı sayılabilecek907 no’lu kararı sayesinde neredeyse 1993 yılındangünümüze kadar geçen 8 yıllık süre zarfındaen az 20 milyar ABD Doları zararlı, buna karşılıkişgalci Ermenistan yaklaşık 20 milyar kârlı çıkıyordu.Yani Azerbaycan ekonomik alanda Ermeni lobisininadaletsiz zaferi yüzünden Ermenistan Devletinenispeten 20 senede en az 40 milyar dolar zararlıçıkıyordu. Bu miktar Azerbaycan gibi “Sovyetemperyalizmi”nden yeni kurtulmuş ülke için az miktardeğildir. Üstelik Ermenistan, ABD yerine Rusyayanlısı politikalar tercih ederken, Azerbaycan ABDve Batı yanlısı politikalar takip etmişti. Ermeni lobisişimdi, Azerbaycan'a askeri yardımın da önünüaçan yeni Senato kararının kaldırılması için uğraşıyor.(12)RUS-GÜRCÜ SAVAŞININ STRATEJİK ETKİ-LERİ7 Ağustos 2008 tarihi, bölge ülkeleri kadar küreselaktörler açısından da tarihsel bir dönüm noktasınaişaret ediyor. Gürcü-Oset ya da Gürcü-Abhazçatışmasının üst perdedekiaktörlerinin Rusyave ABD olduğundankuşku yok. Bir de yedektekiaktörler var: Amerikanprojelerinin taşeronluğunuüstlenmiş Türkiyeve Ukrayna. Tabii birde ABD’yi de yönlendirenİsrail... Rusya isebölgenin büyük ağabeyiolarak tek başına aktör.Tarihte <strong>Kafkasya</strong> ile ilgilenmişolan İran ise sondönemde ilgisini Azer-


Sayfa 46Tarihsel bir çarpıklık ola-rak Gürcü asıllı Sovyetdiktatörü Joseph Stalin’inGürcistan’a armağan etti-ği Abhazya ve GüneyOsetya, 1990’ların başındakiGürcü istilasını atlattıktansonra ambargo-lara rağmen bağımsızlıkçizgisinden kopmadı.baycan ve Ermenistan’la sınırladığından dolayıdeğerlendirme dışı.Yerel düzeyde ise Sovyetler’in dağılmasının ardındanGürcistan’ın yanı sıra bağımsız devlet olaraktanınma trenini kaçırmış ve Gürcistan’ın toprakbütünlüğü içerisinde mülahaza edilmiş iki cumhuriyetyer alıyor: Güney Osetya ve Abhazya. Tarihselbir çarpıklık olarak Gürcü asıllı Sovyet diktatörüJoseph Stalin’in Gürcistan’a armağan ettiğiAbhazya ve Güney Osetya, 1990’ların başındakiGürcü istilasını atlattıktan sonra ambargolara rağmenbağımsızlık çizgisinden kopmadı. Abhazya,Gürcü saldırganlığının Korkunç İvan ve DeliPetro’dan beri <strong>Kafkasya</strong>’nın baş celladı Rusya’yamahkum ettiği bir ülke. Güney Osetya ise Kafkassıradağlarının öte yakasında yer alan KuzeyOsetya ile bir gün birleşme ümidiyle “de facto”bağımsızlığının hazzını bile duyamamış bir diyar.SAVAŞTA KAYBEDENLER: ABD VE TÜRKİYEMİ?7 Ağustos, <strong>Kafkasya</strong>’da uluslararası sistemin fayhatlarını çatırdattı; Gürcistan, Abhazya ve GüneyOsetya’da 1991’de kontrolünü ebediyen kaybetmişgörünen Rusya, Boris Yeltsin’in “Götürebildiğinizkadar özgürlük alın.” sözüyle kendi haline bıraktığı<strong>Kafkasya</strong>’daki emperyal vizyonuna yeniden sarıldı.Küresel düzlemde ise Rusya, Soğuk Savaş dönemindekietkinliğine kavuşmasa da dünya politikalarınıbelirleyen “aktör” konumuna geri döndü.Afganistan ve Irak’ta büyük bir çıkmazı yaşamanınötesinde “küresel ekonomik kriz”in çıkış noktasıolan ABD’nin <strong>Kafkasya</strong> politikası Gürcistan içindeilerleyen Rus tanklarının paletleri altında çöktü. ÜstelikAnkara, savaş sırasında ve sonrasında Amerikansavaş gemilerinin Karadeniz’e çıkışına kısıtlamagetirirken, Rus ve Türk Deniz Kuvvetleri KomutanlarıKaradeniz’de toplantı halindeydiler.Bush yönetimi, Soğuk Savaş döneminde <strong>Kafkasya</strong>sahnesini ancak kenardan izlemekle yetinebiliyordu;yapabildiği tek şey Kongre’nin finanse ettiğiÖzgürlük Radyosu ile milletler hapishanesine özgürlükidealleri satmak ve Aleksander Soljenitsingibi son nefesini Putincilik yaparak vermiş muhaliflerekucak açmaktı. (13)ABD, ANKARA İLE ERİVAN ARASINDA YA-KINLAŞMA İSTİYOR


Sayı 24Sayfa 47Türkiye Başbakanı Erdoğan yaptığı açıklamada,Ermeni Anayasa Mahkemesi tarafından alınan kararınTürkiye ile Ermenistan arasındaki yakınlaşmasürecini tehlikeye düşürdüğü uyarısında bulunarak,kararın düzeltilmesi gerektiğini söyledi.ABD Başkanı Obama’nın Türkiye ziyaretinden buyana, Türkiye’nin Ermenistan açılımı ve Azerbaycanyönetiminin rahatsızlığı gündemdeki yerini koruyor.Uzmanlar, gelişmenin bölgedeki muhtemeletkilerini yorumladılar. Ankara Üniversitesi`ndenProf. Dr. Çağrı Erhan ve Uluslararası StratejikAraştırmalar Kurumu Başkanı Sedat Laçiner, konuyuHüseyin Hayatsever`e değerlendirdiler.Ankara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümüöğretim üyesi Prof. Dr. Çağrı Erhan, Türkiye ileAzerbaycan arasında kamu diplomasisinin başarısızlığınaşöyle dikkat çekti: Azerbaycan’la ilişkileraçısından bakıldığında bu konuyu bir kamu diplomasisifiyaskosu olarak değerlendiriyorum. Çünkübu tür önemli konularda hala aradan 15 gün geçmişolmasına rağmen ve Başbakan’ın defalarcaKarabağ sorunu çözülmeden ve Azerbaycan’ın rızasıalınmadan böyle bir açılım yapılmayacak güvencesinivermesine rağmen Azerbaycan`da veTürk kamuoyunda bu denli büyük bir hassasiyetvarsa, demek ki Türkiye bunun kamu diplomasisibacağını iyi yürütemiyor demektir. Yaptığınız değil,yaptığınızın nasıl algılandığı önemli uluslararasıilişkilerde.Başbakan’ın defalarcaKarabağ sorunu çözülmeden veAzerbaycan’ın rızası alınmadanböyle bir açılım yapılma-yacak güvencesini vermesinerağmen Azerbaycan`da veTürk kamuoyunda bu denlibüyük bir hassasiyet varsa, de-mek ki Türkiye bunun kamudiplomasisi bacağını iyi yürü-temiyor demektir. Yaptığınızdeğil, yaptığınızın nasıl algı-landığı önemli uluslararasıilişkilerde.Erhan, Türkiye’nin bu yıl içinde Ermenistan sınırınıaçarak yapıcı yaklaşımını sürdürmesi gerektiğinibelirtti: Bu yaz aylarında Azerbaycan’ın da dâhilolacağı üçlü görüşmeler yoluyla belki Rusya’nın daarabuluculuğuyla Türkiye’nin Azerbaycan-Ermenistan arasındaki sorunların çözümünü belliölçüde bir noktaya getirmesi -ki zaten uzun yıllardırkapalı kapılar ardında devam eden görüşmelerdebir noktaya gelinmişti- Karabağ sorununda. Amabu sonbahar aylarına doğru Azerbaycan’ın bu seferrızasını ve gönlünüde alarak bu kapıyıaçması gerekiyor. Enazından bu noktadasomut bir adımı ortayakoyması gerekiyor.(14)Rusya bu konuyukullanarak Azerbaycan`ıkendi etki alanınaalmaya çalışıyor.Çünkü Azerbaycan`ınTürkiye’den kopartılmasıdemek, bu ülkeninAmerika’dan, Batı’dankopartılmasıdemek. Böyle bir ortamdaRusya’nın sonderece açık tahrikleri-


Sayfa 48Çok basit bir çözümü varbunun. Kalkarsınız Cumhurbaşkanı,Başbakan, yanlarınaGenelkurmay Başkanınıda alırlar, beraber bu-güne kadar yapılmış en üstdüzey geziyi Bakü’ye yapar-lar. Yani Aliyev’le AbdullahGül kucaklaşırlar, bundansonra ne Rusya’nın ne baş-ka birinin etkisi olmaz buişte ve bu iş burada biter.ne maruz bulunan Azerbaycan kamuoyunda Türkiyealeyhtarı birtakım yazıların çıkması beklenirdi,beklenmeliydi ve bunun önünü alacak birtakımadımlar atılmalıydı. Çözüm? Çok basit bir çözümüvar bunun. Kalkarsınız Cumhurbaşkanı, Başbakan,yanlarına Genelkurmay Başkanını da alırlar, beraberbugüne kadar yapılmış en üst düzey geziyiBakü’ye yaparlar. Yani Aliyev’le Abdullah Gülkucaklaşırlar, bundan sonra ne Rusya’nın ne başkabirinin etkisi olmaz bu işte ve bu iş burada biter.Ben Aliyev`in de açıkçası öyle Batı dünyasındanuzaklaşmayı, Rusya`nın etkisi altına girmeyi çokarzu ettiğini zannetmiyorum.Öte yandan, Türk Dışişleri Bakanlığı, Türkiye ileErmenistan’ın, İsviçre’nin arabuluculuğunda yaptıklarıgörüşmelerde somut ilerlemeler kaydedildiğiniduyurdu. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada,ilişkilerin normalleştirilmesi yolunda kap<strong>sam</strong>lı birçerçeve üzerinde anlaşıldığı ve bir yol haritası belirlendiğiifade edildi. Bunun üzerine Azerbaycan DışişleriBakanlığı sözcüsü, her ülkenin dış ilişkilerindekendi politikasını belirleme hakkına saygı duyduklarını,ancak görüşlerinin, Ankara-Erivan arasındakinormalleşme sürecinin Dağlık Karabağ’ın işgalininsona ermesiyle paralel yürütülmesi gerektiğiyönünde olduğunu açıkladı. Bu gelişmeler sürerkenAzerbaycan Savunma Bakanı Korgeneral SeferAbiyev`in, Türkiye`ye geleceği açıklandı. Abiyev’intemaslarında Türkiye’nin Ermenistan açılımının dagündeme gelmesi bekleniyor. (15)Türkiye ve Ermenistan arasındaki yakınlaşmasüreci, Batı basınının gündemindeki yerini koruyor.İngiliz The Guardian gazetesinde yayımlanan biryorum yazısında, "Bu yakınlaşma tabuları ortadankaldırıp, Türkiye'nin AB üyeliği sürecini kolaylaştırabilir"denildi. (16)Türkiye Dışişleri Bakanı Davutoğlu da Ermenimeslektaşı Nalbandyan'a telefon açarak, Türkiye'-nin bu durumdan duyduğu rahatsızlığı iletti. (17)Ankara ile Erivan, Ağustos 2009'da imzalanan birprotokolle diplomatik ilişkilerin kurulmasının yanısıra iki ülke arasındaki ilişkileringeliştirilmesi konusunda uzlaşmıştı.Uzlaşma, 1993'ten bu yana kapalıolan sınırların açılmasını da kapsıyordu.Bunun, protokolün iki ülkeparlamentoları tarafından onaylanmasındaniki ay sonra gerçekleşmesiöngörülüyordu. Ancak şimdiyekadar bu gerçekleşmediği gibi songelişme de çok sayıda soru işaretiiçeren onaylamayı daha da imkânsızhâle getiriyor. Erivan'daki hâkimlergerçi 12 Ocakta açıkladıklarıkararda protokollerin Anayasa'yauygun olduğunu açıklamışlar, ancakönemli kısıtlamalar getirmişlerdi.Örneğin, Ankara'nın girişimiylekurulması planlanan, 1915'teki Er-


Sayı 24Sayfa 49menilere yönelik kitle katliamını incelemesi öngörülenkomisyonun, protokollerde formüle edildiği gibi,"Tarihî kaynak ve arşivleri tarafsız bilimsel incelemesi"ninsöz konusu olamayacağı, zira Ermenilerinolaylarla ilgili görüşünün sabit olduğu, Komisyon’ungörevinin sadece Ermenilere yönelik soykırımı dünyagenelinde tanıtmak olabileceği belirtiliyor. Karardaayrıca, Ankara açısından Türkiye'nin toprak bütünlüğünütehdit eden kısıtlamalar yer alıyor. TürkDışişleri Bakanlığı tarafından yapılan bir açıklamada,alınan kararın protokollerin "ruhunu ve lafzını"şüpheye düşürdüğü ve yakınlaşma için "kabul edilmezön koşullar" dayattığı, bu şekilde sürecin tamamınınsorgulandığı belirtiliyor. Ermenistan'ın Baküile yaşanan ihtilafta taviz vermemesi, bir başka deyişleErmeni birliklerinin devletler hukukuna göreAzerbaycan'a ait topraklardan geri çekilmemesihâlinde sınırın açılmayacağını Erdoğan defalarcadile getirmişti. Başbakan, aksi takdirde kendi partisininbazı kesimleriyle sorun yaşayacağı için de butalepte bulunuyor. (18)10 Ekim 2009’da Zürih’te imzalanan Türkiye-Ermenistan Protokolleri ile ilgili Ermenistan AnayasaMahkemesi’nin gerekçeli kararı üzerine tartışmalardevam etmektedir. Sürecin sona ereceği izlenimidaha ağır basmaktadır. İki ülke arasındaki yakınlaşmaprojesinin mimari ABD ise baskılarını devamettirmekte kararlıdır. (19)Ermenistan'ın eski Cumhurbaşkanı Levon Ter-Petrosyan'ın dışişleri danışmanı ve dışişleri bakanyardımcısı olarak görev yapmış olan tarihçi GerardLibaridian şimdi Michigan Üniversitesi'nde ErmeniÇalışmaları Programı'nın direktörü. Türkiye ile Ermenistanarasındaki yakınlaşma sürecinin kısa vadeliçıkarlara kurban edildiğini düşünenLibaridian, hem Ankara'nın hem de Erivan'ın busüreçte yanlış hesap yaptığı kanısında.Libaridian'a göre Türkiye'nin tarih komisyonu önerisiyleErmeni soykırım savlarını durduracağınıdüşünmesi kendini kandırmaktan başka bir şeydeğil. Dağlık Karabağ sorununun <strong>ABD'nin</strong> telkinlerinekarşın iki ülke arasındaki normalleşme sürecininkaçınılmaz bir parçası olduğunu düşünenLibaridian, bundan sonraki süreçte Rusya'nın dahaetkin bir rol oynayabileceğini öne sürdü. (20)ABD’NİN SON İKİ YILDA GÜRCİSTAN’A YÖ-NELİK POLİTİKALARIRus-Gürcü savaşı ve ardından da Rusya’nınGürcistan’a karşı kapılarını kapatması Ermenistan-’ı sınırlamış, dış ticaretini olumsuz etkilemiştir. (21)Gürcistan’ın Güney Osetya bölgesinde başlayanve Rusya’nın Tiflis’i bombalamasına varan çatışmalarınardından, Washington’daki gözlemciler,ayrılıkçılar tarafından başlatıldığı öne sürülen çatışmaların,Gürcistan’ın NATO üyeliği yoluna girmesindenhoşnutsuz olan Rusya’dan kaynaklandığıgörüşünü işliyor.Washington’daki muhafazakâr düşünce kuruluşlarındanHudson Enstitüsü’nün Avrasya PolitikasıMerkezi direktörü Zeyno Baran, olayların, Nisanayında Bükreş’teki NATO toplantısında GürcülerinNATO üyeliği yolunun açılmasıyla başladığına işaretetti. Baran, Rus liderlerin, Gürcistan’ın NATOüyeliğinin kabul edilemez olduğu yönündeki açıklamalarınadikkati çekti ve bu nedenle Almanya gibiülkelerin, Güney Osetya ve Abhazya meselesi çözülmedenGürcistan’ın NATO üyeliği konusundaadım atmada isteksizlik sergilediğinikaydetti.Rusya’nın Abhazya bölgesine askergönderdiğini ve birkaç kez Gürcü havasahasını ihlal ettiğini belirten Baran,Abhazya konusunda Washington’ın, Gürcülerinyanında yer aldığını söyledi. Temmuzdanberi düşük düzeyli bir çatışmanındevam ettiğini belirten Baran, Rusya’nınasker göndermeye başlamasıyla işin boyutunundeğiştiğini ifade etti. Baran,“Ruslar gördü ki, ne Batı somut bir şeyyapıyor, ne de Gürcistan’ı provoke edebiliyor,o yüzden kırmızı çizgiyi geçtiler.


Sayfa 50Bir süredir böyle bir durumun ortaya çıkmasıbekleniyordu, çünkü Ruslar Gürcistan’ı provokeetmek için çok uğraştı. Bu meseleAbhazya’ya da uzanacaktır” dedi.RUSYA MI KAZANACAK , ABD Mİ?Rusya’nın NATO’yu bölmek istediğini ve bu çerçevedeyaptıklarıyla “göz korkutmaya çalıştığını”savunan Baran, bölgeden görüştüğü Azeri veTürkmenlerin, “Bakalım Rusya mı kazanacakABD mi?” dediğini söyledi. Baran, “Rusya Gürcistan’dakaybetmek istemeyecektir. O yüzdenTiflis’i bombalayacak kadar ileri gittiler” dedi.ABD’nin ne kadar ileri gidebileceğini tahmin etmeningüç olduğunu belirten Baran, “Rusya’ya ‘dur’demezse bunun ciddi yankıları olacak. BM’deacil toplantılar yapılıyor” dedi.Gürcistan Devlet Başkanı Saakaşvili’nin Amerikanhalkına “Özgürlük ve demokrasiyi seçtik.Onun için cezalandırılıyoruz. ABD bize yardımetmeli” mesajını hatırlatan Baran, “ABD şimdi birşey yapmazsa, Orta Asya’da, Azerbaycan’dakiçıkarları tehlikeye girer. Rusya, İran dolayısıylave Irak’ta da eli sıkıştığı için ABD’nin bölgedeaktif bir şey yapacağını hesaba katmadı. ‘Cevapvermez’ diye düşündü” değerlendirmesini yaptı.ABD’NİN KAFKASYA’DA RUSYA’YI DURDUR-MAK İÇİN POLİTİKASIBatı, Saakaşvili için Rusya’yla savaşmaz. Dışİlişkiler Konseyi (CFR) uzmanı Jeffrey Mankoff,Batı’nın, başlattığı eylemden sonra Saakaşvili’yikurtarmak için harekete geçeceğini sanmadığınısöyledi. Mankoff, “Batı, Saakaşvili için özellikleRusya’ya karşı savaşmayacak” dedi. BrookingsEnstitüsü’nün uzmanı Steven Pifer da, Rusya’nınGürcistan’a müdahalesindeki temel güdünün, ABD-’nin Orta Avrupa’ya kurmak istediği füze savunmasisteminden kaynaklanmadığını ve esas sebebin,Gürcistan’ın askeri yöntemlerle istediğini elde edemeyeceğinigöstermek olduğunu savundu.SONUÇABD Soğuk Savaşı kazandıktan sonra iki kutupludünya son bulmuştur. Bugünkü yeni sistem tek süpergücün ABD olduğu yeni bir dünya düzenidir.Çünkü Rusya artık bugün nükleer silahları dışındaABD’ye karşı koyabilecek güce sahip değildir. Buaskeri veya istihbarat alanında, isterse de ekonomikalanda bu şekildedir. Nükleer güç konusundaise değişik dünya dengeleri mevcuttur. ÖrneğinMüslüman dünyasının tek nükleer gücü olan Pakistan’ınbile başına bugün ABD tarafından çeşitlioyunlar getirilmektedir ve bu olaylarla Pakistan yönetimibazen baş edememektedir. Rusya da 2.Dünya Savaşı’ndan beri ABD’ye rakip nükleer birgüç ama bugün Rusya ekonomisi 2 trilyon AmerikanDolarıyken ABD’nin Milli Geliri 15 trilyon Dolar-


Sayı 24Sayfa 51lara dayanmaktadır. Rusya’nın nüfusu 150 milyon,ABD’nin nüfusu ise 300 milyondur. Bu da bizeAmerikan ekonomisinin bugün Rusya ekonomisindennerdeyse 3 kat büyük olduğunu anlatmaktadır.Putin dönemi Rusya’sında Rusya dış borçları kapattıve Rus ekonomisini 5 kat büyüttü. Buna rağmenülkede bugün halen yoksulluk hüküm sürmektedir.ABD’nin <strong>Kafkasya</strong> gibi önemli jeostratejik konumasahip bir bölgede at koşturmak istemesi <strong>Kafkasya</strong>’-nın Rus kontrolünden çıkmasını istemesinden kaynaklanmaktadır.Son Gürcistan savaşında ABD,NATO üyesi olarak almak istediği Gürcistan’ıuluslararası arenada yalnız bırakmıştır. Bu daABD’nin nasıl bir dış politika yürüttüğünü veherkesle istediği şekilde oynadığını tüm dünyayakanıtlamıştır.____emikail@<strong>turan</strong><strong>sam</strong>.orgwww.<strong>turan</strong><strong>sam</strong>.org(1) BÜNYADOV, Ziya; Azerbaycan, Azerbaycan DevletNeşriyatı, Elm, 1965, Azerbaycan Diline Tercüme,Azerneşr, 1989 Bakı, 1989, s. 12.(2) Emekli Büyükelçi Gündüz Aktan, Kafkas Vakfı GenelMerkez konferans salonunda 12.01.2002 Cumartesi günüTürkiye'nin <strong>Kafkasya</strong> politikasını anlattıkları; http://www.kafkas.org.tr/ajans/2002/ocak/16.01.2002_konferans_gunduz_aktan_.htm ; 05Nisan, 2010.(3) http://www.mfa.gov.az/ ; 13.04.2010.(4) Dr. Yaşar KALAFAT; “<strong>Kafkasya</strong>’daki Son Gelişmelerve Türkiye Üzerine Etkileri”; http://www.egm.gov.tr/egitim/dergi/eskisayi/39/web/makale/Dr_Yasar_Kalafat.htm ;05.04.2010.(5) Bkz. Zbigniew Brzezinski, Büyük Satranç Tahtası/Amerika'nın Küresel Üstünlüğü ve Bunun JeostratejikGereklilikleri, İNKILAP KİTABEVİ Yayınları, İstanbul,2005.(6) Çar Petro’nun vasiyetnamesi için bakınız ek 1.(7) Aynı Konuşmadan.(8) Kamil Ağacan, “ABD’nin <strong>Kafkasya</strong> Politikası”, DeğişenDünya Düzeninde <strong>Kafkasya</strong>, Ed. Okan Yeşilot, KitabeviYayınları, İstanbul, 2005, s. 33.(9) Işıl YASA; "Küresel ve Bölgesel Güçlerin Kuzey <strong>Kafkasya</strong>Bölgesine Yaklaşımları"; 13/05/2008; http://www.bilge<strong>sam</strong>.com/tr/index.php?option=com_content&view=article&id=137:kueresel-veboelgesel-gueclerin-kuzey-kafkasya-boelgesineyaklamlar&catid=86:analizler-kafkaslar&Itemid=148;05.04.2010.(10) ABD’deki Cumhuriyet Partisi, “Cumhuriyetçi Parti”Bush Yönetiminin Irak’a saldırısının arkasında petrolmerakı olduğu için birçok uzman bu yönetimi“petrolcüler” olarak adlandırmaktadır.(11) Elnur Hasan MİKAİL; A.g.m.(12) Elnur MİKAİL ; " AZERBAYCAN ", İ.İ.B.F. , SelçukÜniversitesi, 2000(13) Fehim Taştekin; “DÜNYA GÜNDEMİ: <strong>Kafkasya</strong>'dakisavaşla kırılan fay hatları”; http://www.dusuncegundem.com/content/view/747/198/,05.04.2010.(14) 2009 Human Rights Report: Russia; Bureau ofDemocracy, Human Rights, and Labor, 2009 CountryReports on Human Rights Practices, March 11, 2010;http://www.state.gov/g/drl/rls/hrrpt/2009/eur/136054.htm ; 13.04.2010.(15) Nihat Halıcı, Ahmet Günaltay; “Ankara-Erivan yakınlaşmasıtartışma yarattı”, http://www.tumgazeteler.com/?a=4993117 ; 13.04.2010.(16) http://www.boardturk.com/cnn-turk/quotankaraerivan-yakinlasmasi-ab-surecine-yararquot-29044/;13.04.2010.(17) Remarks With Turkish Foreign Minister AhmetDavutoglu; Hillary Rodham Clinton, Secretary of State,Secretary of State, Treaty Room, Washington, DC; June5, 2009; http://www.state.gov/secretary/rm/2009a/06/124409.htm ; 13.04.2010.(18) Michael Martens; Türkiye Ermenistan YakınlaşmasıTehlikede, http://www.kafkas<strong>sam</strong>.com/index.php?option=com_content&view=article&id=65:tuerkiyeermenistan-yaknlamastehlikede&catid=32:tuerkiye&Itemid=28; 13.04.2010.(19) Dr. Ali Asker; “ERMENİSTAN AÇILIMI GERÇEKLE-ŞEMEDİ”,http://www.21yyte.org/tr/yazi.aspx?ID=3248&kat=18 ; 13.04.2010.(20) http://www.ankarahaber.com/news_detail.php?id=58905 ; 13.04.2010.(21) Kamil AĞACAN; Protokoller ve Ermenistan Ekonomisi,http://www.21yyte.org/tr/yazi.aspx?ID=3065&kat=18 ; 13.04.2010.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!