13.07.2015 Views

RK‹fi‹L‹K - İstanbul Barosu

RK‹fi‹L‹K - İstanbul Barosu

RK‹fi‹L‹K - İstanbul Barosu

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹Yerel Süreli Yay›n‹ki Ayda Bir Yay›mlan›rSahibi‹stanbul <strong>Barosu</strong> Ad›na Baro Baflkan›Av. Muammer AYDIN*Sorumlu Yaz›iflleri MüdürüAv. Hüseyin ÖZBEK*Yay›ndan SorumluYönetim Kurulu ÜyeleriAv. Cesur KILINÇ*Y A Y I N K U R U L UBaflkanAv. Celâl ÜLGENGenel YazmanAv. Coflkun ONGUNÜyelerAv. Osman KUNTMANAv. Yörük KABALAKAv. N. Atefl ATAYAKULAv. ‹smail GÖMLEKL‹Av. Baflar YALTI*Bu Say›da Karar Haz›rlama Ve ÖzetlemeAv. Osman KuntmanAv. Yörük KabalakAv. ‹smail Gömlekli* * *Yönetim YeriAv. Orhan Adlî Apayd›n Sok. 1. Baro Han Beyo¤lu/‹STANBULTel: (0.212) 251 63 25 (pbx) Faks: (0.212) 293 89 60web: istanbulbarosu.org.tre-mail: dergi@istanbulbarosu.org.trBas›m YeriUfuk Reklamc›l›k Matbaac›l›k San. Tic. Ltd. fiti.Gümüflsuyu Cad. Litros Yolu I. Matbaac›lar Sitesi No: 68 Topkap›/‹STANBULTel: (0.212) 544 92 30 - 31 Faks: (0.212) 544 92 29web: ufukmatbaa.come-mail: uinfo@ufukmatbaa.com


Dergide yay›mlanan yaz›lar yazarlar›n kiflisel görüflünü yans›t›r.Gönderilen yaz›n›n hiçbir yerde yay›mlanmam›fl olmas› gereklidir.Yaz›lar yay›mlans›n ya da yay›mlanmas›n geri verilmez.Yay›mlanmayan yaz›lar için, gerekçe gösterme zorunlulu¤u yoktur.Gönderilen yaz›larda yay›n kurulunun saptad›¤› yay›n ilkeleri do›¤rultusundabiçimsel düzeltmeler yap›labilir.* * *Dergide yay›mlanan tüm yaz›larda (12 Eylül Cuntas› taraf›ndan kapat›lan)Türk Dil Kurumu’nun yay›mlad›¤› YAZIM KILAVUZU esas al›n›r.A B O N E L ‹ K K O fi U L L A R IY›ll›k abonelik ederi 100,00.TL’dir.Abonelik bedelinin, ‹stanbul <strong>Barosu</strong>’nun Vak›flar Bankas› Beyo¤lu fiubesinezdindeki 202 70 00 no’lu hesab›na yat›r›lmas›, dekontunun Derginingönderilece¤i adres eklenerek 0212 245 63 52’ye fakslanmas› yeterlidir.(Dergi, ‹stanbul <strong>Barosu</strong> üyelerine ücretsizdir.)Dergimizin bu say›s› ‹stanbul <strong>Barosu</strong> Yönetim Kurulu’nunkarar› ile 15.000 adet bas›lm›flt›r.


‹ÇER‹K D‹Z‹N‹• Yay›n Kurulu’ndan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .XIII• Baflkan’›n Penceresi’nden . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .XV• Yararl› Bilgiler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .681• YAZILAR…Prof. Dr. Selahattin An›k3 An›larda Bilirkiflilik . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .691*Fuat Köylüo¤lu3 Takip Hukuku . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .699*Erdo¤an Gökçe3 Kat Mülkiyeti Kanunu’nu De¤ifltiren 5711 Say›l› Kanun’dan SonraOrtak Gider Alacak Davas›n›n Çözüm Yollar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .709*Av. Ümit Altafl3 fieyh Bedreddin Davas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .715*Handan Sezgin & Nevzat Alkan3 Kad›n S›¤›nma Evleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .733*Av. Aydeniz Alisbah Tuskan3 ‹nsan Haklar› ba¤lam›nda Kad›n Haklar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .751*Sevgican Ayd›n3 TTK. Tasar›s›’n›n Deniz Ticareti Hukukuna Getirdi¤i Yenilikler . . . . . . . . . . . . .759*Av. Muhsin Keskin3 TTK. Tasla¤›nda Kurumsal Yönetim ‹lkeleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .773*Av. Erol Zeybeko¤lu3 Anayasan›n ‹lk 4 Maddesi ve 4 maddenin De¤ifltirilmesiniTart›flan Anayasa Mahkemesi Baflkan› Üzerine . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .787*


VIII ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Av. ‹brahim Murat Haznedar3 Cebri ‹cra Yoluyla Tafl›nmaz Sat›fllar›nda Katma De¤er Vergisi . . . . . . . . . . . . .793*Stj. Av. Elif Akkoyunlu3 Tan›ma, Babal›k Hükmü ve ‹lgili Davalar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .809*Av. Hüseyin Özbek3 Divan-› Harbi Örfi Yarg›lamalar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .827• YARGITAY KARARLARI• 12. Hukuk Dairesi Karar Derlemesi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .835• Yarg›tay Hukuk Genel Kurulu Kararlar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .921• Yarg›tay 2. Hukuk Dairesi Kararlar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .967• Yarg›tay 3. Hukuk Dairesi Kararlar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .971• Yarg›tay 4. Hukuk Dairesi Kararlar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .981• Yarg›tay 5. Hukuk Dairesi Kararlar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .991• Yarg›tay 6. Hukuk Dairesi Kararlar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .999• Yarg›tay 9. Hukuk Dairesi Kararlar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1007• Yarg›tay 10. Hukuk Dairesi Kararlar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1023• Yarg›tay 11. Hukuk Dairesi Kararlar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1027• Yarg›tay 13. Hukuk Dairesi Kararlar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1031• Yarg›tay 14. Hukuk Dairesi Kararlar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1039• Yarg›tay 17. Hukuk Dairesi Kararlar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1045• Yarg›tay 18. Hukuk Dairesi Kararlar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1051• Yarg›tay 19. Hukuk Dairesi Kararlar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1057• Yarg›tay 21. Hukuk Dairesi Kararlar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1063• Yarg›tay 1. Ceza Dairesi Kararlar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1067• Uyuflmazl›k Mahkemesi Hukuk Bölümü . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1073• A‹HM KARARLARI• Kayasu / Türkiye Davas› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1085• Turgut ve Di¤erlerinin Türkiye Aleyhine Davalar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1089• Aktafl’›n Türkiye Aleyhine Davalar› . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1110• GEÇM‹fi ZAMAN YAZILARI• Visita - Ayak Teri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1137• Hata . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1143


‹çindekilerIX• AKTARMALAR, AYRILMALAR, Y‹T‹RD‹KLER‹M‹Z• Aktarmalar, Ayr›lmalar, Yitirdiklerimiz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1147• D‹Z‹NLER• Dizinler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1159


YAYIN KURULUNDANBAfiKANIN PENCERES‹SNDEN


YAYIN KURULUNDANB‹L‹M - D‹N VE DE DARW‹NBir bilim yuvas› olmas› gerekenTÜB‹TAK bilimin ve ça¤dafll›-¤›n turnusol ka¤›d› olan Darwin’isansürlemesi ile tüm bilim dünyas›n›ngündemine oturdu. Bu sansürübilim adamlar› Galilei’ye uygulananbask›larla eflde¤erde buldular.Darwin asl›nda salt TÜB‹-TAK’›n de¤il Siyasi iktidar›n da karalistesinde yer almakta.Bilindi¤i gibi Darwin Kiliseninsa¤lad›¤› olanaklarla o ünlü gezisinetanr›n›n izlerini aramak için ç›km›flancak bulgular onu Evrim Kuram›nagötürmüfl; Türlerin Kökeni adl›ünlü yap›t› da böylece do¤mufltu.Büyü ve din kuram›, toplumuyöneten tinsel ikiz konudur, ilkeltoplumlarda. Büyü geleneklerdendo¤ar, mistik bir ortam içinde yaflar.Büyü, tüm topluma kapal›d›r,babadan o¤ula geçer ya da gizlial›flt›rmalarla ö¤renilir. Bilim isedeneylerden do¤ar. Bilimi us güder,gözlem ve deney de¤ifltirir. Bilimherkese aç›kt›r, bütün toplumunmal›d›r. Bilim ve büyününkökten ayr› fleyler olmalar›na karfl›nbenzer yönleri de vard›r. Pratikamaçlara yönelen, insan içgüdüsüve gereksinimleri ile yak›ndan ilgilenenbir sanat oldu¤u için büyü,bilime benzer.Ça¤dafl toplumlarda ise din vebüyü kurallar›n›, toplum yönetmedebelirleyici görmek olanaks›zlafl›r.Gelifltikçe büyü kurallar›n› ezerekyok eder ve kendi kurallar›n›koyar, bilim. Giderek felsefeyle yak›nlafl›r;din ve büyü konular›ndanuzaklafl›r. Ça¤dafl toplumlarda din,kesinlikle siyasallaflamaz, toplumuyönetme ifllevini üstlenemez.Din insan›n duyuncu (vicdan›) ileilgilidir ve inananlar›n yüreklerindeyaflar. Burada bulundu¤u sürecedinin, demokratik olup olmad›¤›,ça¤dafl kurallara uyum sa¤lay›psa¤lamad›¤›, hiç mi hiç önemli de-¤ildir. Buradan tafl›p, insan›, toplumu,ülkeyi yönetmeye gelince, iflde¤iflir. Çünkü demokratik yönetimler,bilim toplumu olmay› gerektirir.Din kurallar› ile yönetilenbir toplumda demokrasiden söz etmeolana¤› bulunmamaktad›r.Bilimin temel kural›; “kuflku”dur. Din kurallar›nda ise, kuflkuyayer yoktur. Bilimi, üstün k›lan dabudur. Bilimde sürekli de¤iflimekarfl›n dinde asla, de¤iflim olmaz.Temelleri, y›llar önce at›lm›flgenç Cumhuriyetimizin, bu konulardakiseçimi oldukça berrakt›r.‹nsan duyuncunda (vicdan›nda),yüre¤inde kalacak, burada geliflecekve boyatacakt›r, din. Buna hiçbirengel yoktur. Hatta bu hakAnayasal güvence alt›ndad›r. Ancakdevlet yönetimine el atma, devletçark›n›n difllisi olma çabas›nahiçbir zaman izin verilmeyecektir.Öbür yandan, Laiklik din düflmanl›¤›de¤ildir. Laiklik, dinin;


XIV ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009dünya ifllerine kar›flmamas›, dinin;insan›n duyuncu ile yüre¤i aras›ndakalmas› biçemidir. Din kurallar›nagöre insan “kul”, yasalar karfl›s›ndaise, yurttaflt›r. Demokrasilerdeher yurttafl›n, kutsal alanda,“kul” olma ve gereklerini yerine getirmeözgürlü¤ü vard›r. Bu seçimibirey kendi içinde yapar, bir baflkainsana ya da topluma dayatamaz.Siyasallaflm›fl dinde bir kez “kul”olmaya görün, bir daha yurttafll›khaklar›n› ve de özgürlükleri göremezsiniz.Mustafa Kemal ayd›nlanmas›,ülkemizi ve toplumumuzu ayd›nl›kve uygar bir gelece¤e tafl›may› öngörmüfltü.Usun özgürleflti¤i, bilimtoplumu olma yolundaki tüm engellerinkalkt›¤› bir ülke olma çabas›n›sürdürmek yerine bilim yuvas›olmas› gereken TÜB‹TAK’da çi¤ varoflöfkesi olan gürültüye; bunakarfl›n ülkedeki kocaman sessizli-¤e bak›n...Av. Celal ÜlgenYay›n Kurulu Baflkan›


BAfiKANIN PENCERES‹NDENHUKUKUN ETK‹NL‹⁄‹Av. MUAMMER AYDIN‹STANBUL BAROSU BAfiKANI‹çinde oldu¤umuz Mart ay›nda biryerel seçim yaflayaca¤›z. Seçimlerle ilgiliolarak Yüksek Seçim Kurulu’nun belirledi¤ikural ve kararlar mutlak suretteuygulanmal›d›r. Çünkü YSK bu konudamutlak bir yetkiye sahiptir. Bunakarfl›n Kurul’un aç›k itiraz› ve suç duyurusunakarfl›n hükümetten destekgören kimi valilerimiz seçim yat›r›m› diyenitelenen beyaz eflya da¤›t›m› ifllemleriniuzun süre sürdürmüfllerdir. SosyalDevlet ilkesi gere¤i maddi olanaklar›elveriflli olmayan vatandafllara devleteli uzanabilir ve çeflitli yard›mlara bulunulabilir.As›l olan Sosyal Devlet ‹lkesininvatandafla geçici yard›m da¤›tmaktançok, vatandafl› yard›ma muhtaçdurumdan ç›karman›n yollar›n›araflt›r›p bulmakt›r. Bilinen deyimledevletin vatandafl›na bal›k vermek yerinebal›k tutmas›n› ö¤retmesi insanonuruna daha yak›flacak bir davran›flt›r.Bunu gerçeklefltirmek yerine seçimdenhemen önce vatandafllara yard›mlardabulunulmas›, do¤al olarak “bubir seçim yat›r›m› m›” sorusunun ak›llaragelmesine neden olmaktad›r.Bu tart›flmalar sürerken, kamuya aitbinalarda iktidar partisinin seçim propagandas›malzemelerinin ele geçirilmiflolmas› da bir baflka önemli seçimyasa¤› ihlalidir. 1950’li y›llardan bu yanaKamunun olanaklar›n›n iktidardakiparti için kullan›lmas›, demokrasilerdeyak›fl›k alacak bir davran›fl olarak görülmemektedir.Bir ülkede hukuk devletiilkeleri çerçevesinde diledi¤iniz kadarkural koyun, o kurallara uyamad›-¤›n›z uyulmas›n› sa¤lamad›¤›n›z sürecebu kurallar k⤛t üzerinde kalmayamahkûmdur.Bir di¤er hukuk ihlali de Ergenekonad› verilen soruflturmada görülmekteve sürdürülmektedir. Baz› medya organlar›ndayay›mlanan haber ve yaz›larabak›ld›¤›nda sal›verilen zanl›lar›n,bu çevrelerin “vicdanlar›nda” öncedenmahkûm edildikleri görülmektedir. Bukiflilerin yarg›lanmalar› daha bitmedenve masumiyet karinesi unutularak nedenserbest b›rak›ld›klar› yönünde haberve bask›lar ortaya ç›kmaktad›r. Tutuklaman›nbir ceza de¤il önlem oldu¤uve istisnai önlemlerden oldu¤u gerçe¤isöz ve yaz›lar aras›nda yitip gitmektedir.Bas›na uygulanan bask›lar› protestoetmek amac›yla sayfalar›n› beyaza bürüyenbir gazetenin bu uygulamas›n›nard›ndan gazetenin bir temsilcisininhukuka ve Adil Yarg›lanma ilkelerineayk›r› biçimde tutuklanmas›, ülkemizinönde gelen bir baflka medya kuruluflunakarfl› hukuka ayk›r› uygulamalardabulunulmas› bas›na bask› vesansür giriflimlerinin öne ç›kan kan›tlar›ndand›r.Demokratik sistemle yönetilen ülkelerdeYasama, Yürütme ve Yarg› erklerininyan› s›ra medya da önemli bir güçolarak öne ç›kar. Erklerin birbirleriyleetkileflimlerini hukukun çizdi¤i s›n›rlarbelirler. Medyan›n denetim gücü de buçerçevede ele al›nmal› ve erkler ile medyabirbirlerinin alanlar›na müdahaleetmemelidir. Bu durum demokrasininifllerli¤i aç›s›ndan yaflamsal önemdedir.Ülkemizde de Yasama ço¤unlu¤u siyasiiktidar›n elindedir. Yürütmeyi de siyasiiktidar temsil etmektedir. Ancakgünümüzde siyasi iktidar›n Yarg› üzerindebask› kurmaya çal›flmas›yla yarg›da etkilenmelere aç›k hale gelmifltir.Geldi¤imiz noktada ba¤›ms›zl›¤›n›koruma yönünde gelecek vaadeden tekkuvvet medyad›r. Halk›n haber almaözgürlü¤ünü sa¤layan ba¤›ms›z medyadanrahats›zl›k duyulmamal›d›r.


XVI ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Özgür bas›n yaln›z bugün için de¤ilgelecek için de gerekli ve ülke demokrasisininolmazsa olmaz›d›r.Bir baflka sansür örne¤i de internetüzerinde kendini göstermektedir. Sonzamanlarda ‹nternet yasaklar› da ülkemiziuluslararas› arenada zor durumdab›rakacak düzeye ulaflm›flt›r.Neredeyse uluslararas› tüm siteleregirifl ülkemizde yasaklanm›fl durumdad›r.Aceleye getirilerek ç›kar›lan 5651Say›l› Yasa’ya dayan›larak verilen siteyasaklama kararlar›, yasan›n amac›nauymad›¤› gibi yasaklaman›n amac›nada uymamaktad›r. Yasaklanan bir sitedeyer alan video, de¤iflik yöntemlerleincelenebilmekte bir nevi bu video yada sitenin reklâm› yap›labilmektedir.Yetkili birimlerce zararl› içeriklere karfl›filtreleme yöntemi uygulanmas› gerekirkensitenin tümden kapat›lmas›,hem hukukun temel ilkelerine ayk›r›hem de ülke ad›na itibar kaybettirenbir durumdur.Yasaklama karar›n› veren mahkemelerininternet ve biliflim hukuku alan›ndayeterince bilgilendirilmemeleri debu yasaklamalar›n alt›nda yatan bir di-¤er gerçektir. Sak›ncal› bir kitap bulundurdu¤uiçin nas›l bir kütüphanetümden kapat›lamazsa, sak›ncal› birvideoyu bar›nd›ran site de kapat›lamaz.Bunun yerine geliflmifl filtreleme yöntemiuygulanmas› için biran önce gerekliçal›flmalar bafllat›lmal›d›r.Bu düflüncelerle siyasi iktidar›, ba-¤›ms›z ve özgür bas›na demokrasi ad›-na sayg› duymaya, hukukun üstünlü-¤üne inanmaya ve yarg›ya zarar verecekgiriflimlerden kaç›nmaya ve de bukonuda gerekli özeni göstermeye davetediyoruz.Unutulmas›n ki, gücün etkinli¤i s›-n›rl› ve de geçici, hukukun etkinli¤i kal›c›ve süreklidir.


YARARLI B‹LG‹LER


Yararl› Bilgiler 683YASAL FA‹Z ORANLARI01.01.2000-30.06.2002 aras› için 911 gün %6001.07.2002-30.06.2003 aras› için 365 gün %5501.07.2003-31.12.2003 aras› için 184 gün %5001.01.2004-30.06.2004 aras› için 181 gün %4301.07.2004-01.05.2005 aras› için 300 gün %3801.05.2005-31.12.2005 aras› için 240 gün %1201.01.2006-31.12.2006 aras› için 365 gün %901.01.2007-31.12.2007 aras› için 365 gün %901.01.2008-31.12.2008 aras› için 366 gün %9YARGITAY’A GÖRE K‹RA ARTIfiLARINDAUYGULANACAK ORANLARAYLAR 2004 2005 2006 2007 2008 2009OCAK 23,61 14,55 5,45 9,68 6,08 12,81fiUBAT 21,49 14,70 5,04 10,08 5,94 12,63MART 19,18 15,03 4,21 10,63 5,95 -N‹SAN 17,03 14,96 4,96 11,01 6,39 -MAYIS 15,16 13,97 4,27 10,95 7,20 -HAZ‹RAN 13,73 12,78 4,97 10,09 8,39 -TEMMUZ 12,51 11,72 5,82 9,03 9,76 -A⁄USTOS 11,62 10,65 6,49 8,29 10,68 -EYLÜL 11,16 9,54 7,06 7,77 11,29 -EK‹M 11,16 8,16 7,76 7,23 12,11 -KASIM 11,07 6,89 8,60 6,75 12,56 -ARALIK 11,09 5,89 9,34 6,31 12,72 -AVUKATLIK TOPLULUK S‹GORTASIPR‹M 2009 TUTARLARI:En az: 224,00En çok: 1.450,21(Çal›flan› Olan Avukatlar için en az sigorta primi, iflçilree ödenen enyüksek brüt maafl›n %33,5 tutar› üzerinden hesaplanarak ödenir.)


684 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009AYLARYILLARA GÖRE ÜFE/TÜFE ENDEKSLER‹NDEB‹R ÖNCEK‹ AYA GÖRE ARTIfi ORANLARIÜFE EFE ÜFE TÜFE TÜF E TÜFE2005 2006 2007 2008 2009 2005 2006 2007 2008 2009OCAK -0,41 1,96 -0,05 0,42 0,23 0,55 0,75 1,00 0,80 0,29fiUBAT 0,11 0,26 0,95 2,56 1,17 0,02 0,22 0,43 1,29 -0,34MART 1,26 0,25 0,97 3,17 0,26 0,27 0,92 0,96N‹SAN 1,21 1,94 0,80 4,50 0,71 1,34 1,21 1,68MAYIS 0,20 2,77 0,39 2,12 0,92 1,88 0,50 1,49HAZ‹RAN 0,10 4,02 -0,11 -0,36 0,10 0,34 -0,24 0,32TEMMUZ -0,57 0,86 0,06 1,25 -0,57 0,85 -0,73 0,58A⁄USTOS 0,85 -0,75 0,6 2,34 0,85 -0,44 0,02 0,24EYLÜL 1,02 -0,23 0,85 -0,90 1,02 1,29 1,03 0,45EK‹M 1,79 0,45 -0,13 0,57 1,79 1,27 1,81 2,60KASIM 1,40 -0,29 0,89 -0,03 1,40 1,29 1,95 -0,83ARALIK -0,04 -0,12 0,15 -3,54 0,42 0,23 0,22 -0,41


Yararl› Bilgiler 685AYLARYILLARA GÖRE ÜFE/TÜFE ENDEKSLER‹NDEB‹R ÖNCEK‹ YILIN ARALIK AYINA GÖRE ARTIfi HIZIÜFE EFE ÜFE TÜFE TÜF E TÜFE2005 2006 2007 2008 2009 2005 2006 2007 2008 2009OCAK -0,41 1,96 -0,05 0,42 0,23 0,55 0,75 1,00 0,80 0,29fiUBAT 0,30 2,22 0,89 3,00 1,14 0,57 2,22 1,44 2,11 -0,06MART 0,96 2,48 1,88 6,26 0,83 1,25 2,36 3,09N‹SAN 2,18 4,46 2,69 11,04 1,55 2,60 3,60 4,82MAYIS 2,38 7,36 3,09 13,39 2,49 7,36 4,12 4,38HAZ‹RAN 1,89 11,68 2,98 13,76 2,59 11,68 3,87 6,00TEMMUZ 1,14 12,64 3,11 15,18 2,00 5,76 3,05 6,61A⁄USTOS 2,18 11,80 3,93 12,49 2,87 5,30 3,13 6,35EYLÜL 2,98 11,54 4,98 11,48 3,93 6,65 4,19 6,83EK‹M 3,69 12,04 4,84 12,11 5,79 8,01 6,08 9,60KASIM 2,71 11,72 5,78 12,08 7,27 9,40 8,15 10,52ARALIK 2,6 11,58 5,94 8,11 7,72 9,65 8,39 10,06


686 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009AYLARYILLARA GÖRE ÜFE/TÜFE ENDEKSLER‹NDEB‹R ÖNCEK‹ YILIN AYNI AYINA GÖRE ARTIfi HIZIÜFE EFE ÜFE TÜFE TÜF E TÜFE2005 2006 2007 2008 2009 2005 2006 2007 2008 2009OCAK 10,70 5,11 9,37 6,44 7,90 9,23 7,93 9,93 8,17 9,50fiUBAT 10,58 5,26 10,13 9,10 6,43 8,69 8,15 10,16 8,15 7,73MART 11,33 4,21 10,92 10,50 7,94 8,16 10,86 9,15N‹SAN 10,17 4,96 9,68 14,56 8,18 8,83 10,72 9,66MAYIS 5,59 7,66 7,14 16,83 8,70 9,86 9,23 10,74HAZ‹RAN 4,25 12,52 2,89 17,03 8,95 10,12 8,60 10,61TEMMUZ 4,26 14,34 2,08 18,41 7,82 11,69 6,90 12,06A⁄USTOS 4,32 12,32 3,72 14,67 7,91 10,26 7,39 11,77EYLÜL 4,38 11,19 5,02 12,49 7,99 10,55 7,12 11,13EK‹M 4,57 10,94 4,41 13,29 7,52 9,98 7,70 11,99KASIM 1,60 11,67 5,65 12,05 7,61 9,86 8,40 10,76ARALIK 2,66 11,58 5,94 8,11 7,72 9,65 8,39 10,06


Yararl› Bilgiler 687AYLARYILLARA GÖRE ÜFE/TÜFE ENDEKSLER‹NDE12 AYLIK ORTALAMALARA GÖRE ARTIfi HIZIÜFE EFE ÜFE TÜFE TÜF E TÜFE2005 2006 2007 2008 2009 2005 2006 2007 2008 2009OCAK 14,55 5,45 9,68 6,08 12,81 8,50 8,07 9,76 8,61 10,54fiUBAT 14,70 5,04 10,08 5,94 12,63 8,44 8,03 9,92 8,53 10,41MART 15,03 4,49 10,63 5,95 8,40 8,05 10,15 8,40N‹SAN 14,96 4,09 11,01 6,39 8,42 8,11 10,30 8,33MAYIS 13,97 4,27 10,95 7,20 8,53 8,21 10,24 8,47HAZ‹RAN 12,78 4,97 10,09 8,39 8,95 8,32 10,11 8,64TEMMUZ 11,72 5,82 9,03 9,76 8,68 8,64 9,70 9,07A⁄USTOS 10,65 6,49 8,29 10,68 8,64 8,84 9,46 9,43EYLÜL 9,54, 7,06 7,77 11,29 8,63 9,05 9,17 9,76EK‹M 8,16 7,76 7,23 12,11 8,47 9,25 8,98 9,60KASIM 6,89 8,60 6,75 12,56 8,31 9,44 8,86 10,31ARALIK 5,89 9,34 6,31 12,72 8,18 9,60 8,76 10,44


688 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009AYLARA GÖRE ÜFE ve TÜFE ENDEKSLER‹S›ra No MART 2008 ÜFE % TÜFE %1 Bir önceki aya göre de¤iflim oran› 3,17 0,962 Bir önceki y›l›n Aral›k ay›na göre de¤iflim oran› 6,26 3,093 Bir önceki y›l›n ayn› ay›na göre de¤iflim oran› 10.50 9,154 12 Ayl›k Ortalamalara göre de¤iflim oran› 5,95 8.40S›ra No N‹SAN 2008 ÜFE % TÜFE %1 Bir önceki aya göre de¤iflim oran› 4,50 1,682 Bir önceki y›l›n Aral›k ay›na göre de¤iflim oran› 11,04 4,823 Bir önceki y›l›n ayn› ay›na göre de¤iflim oran› 14,56 9,664 12 Ayl›k Ortalamalara göre de¤iflim oran› 6,39 8,33S›ra No MAYIS 2008 ÜFE % TÜFE %1 Bir önceki aya göre de¤iflim oran› 2,12 1,492 Bir önceki y›l›n Aral›k ay›na göre de¤iflim oran› 13,39 4,383 Bir önceki y›l›n ayn› ay›na göre de¤iflim oran› 16,83 10,744 12 Ayl›k Ortalamalara göre de¤iflim oran› 7,20 8,47S›ra No HAZ‹RAN 2008 ÜFE % TÜFE %1 Bir önceki aya göre de¤iflim oran› -0,36 0,322 Bir önceki y›l›n Aral›k ay›na göre de¤iflim oran› 13,76 6,003 Bir önceki y›l›n ayn› ay›na göre de¤iflim oran› 17,03 10,614 12 Ayl›k Ortalamalara göre de¤iflim oran› 8,39 8.64S›ra No TEMMUZ 2008 ÜFE % TÜFE %1 Bir önceki aya göre de¤iflim oran› 1,25 0,582 Bir önceki y›l›n Aral›k ay›na göre de¤iflim oran› 15,18 6,613 Bir önceki y›l›n ayn› ay›na göre de¤iflim oran› 18,41 12,064 12 Ayl›k Ortalamalara göre de¤iflim oran› 9,76 9,07S›ra No A⁄USTOS 2008 ÜFE % TÜFE %1 Bir önceki aya göre de¤iflim oran› 2,34 0,242 Bir önceki y›l›n Aral›k ay›na göre de¤iflim oran› 12,49 6,353 Bir önceki y›l›n ayn› ay›na göre de¤iflim oran› 14,67 11,774 12 Ayl›k Ortalamalara göre de¤iflim oran› 10,68 9,43


Yararl› Bilgiler 689AYLARA GÖRE ÜFE ve TÜFE ENDEKSLER‹S›ra No EYLÜL 2008 ÜFE % TÜFE %1 Bir önceki aya göre de¤iflim oran› -0,90 0,452 Bir önceki y›l›n Aral›k ay›na göre de¤iflim oran› 11,48 6,833 Bir önceki y›l›n ayn› ay›na göre de¤iflim oran› 12,49 11,134 12 Ayl›k Ortalamalara göre de¤iflim oran› 11,29 9,76S›ra No EK‹M 2008 ÜFE % TÜFE %1 Bir önceki aya göre de¤iflim oran› -0,03 0,832 Bir önceki y›l›n Aral›k ay›na göre de¤iflim oran› 12,08 10,523 Bir önceki y›l›n ayn› ay›na göre de¤iflim oran› 12,25 10,064 12 Ayl›k Ortalamalara göre de¤iflim oran› 12,11 9,60S›ra No KASIM 2008 ÜFE % TÜFE %1 Bir önceki aya göre de¤iflim oran› -0,54 -0,412 Bir önceki y›l›n Aral›k ay›na göre de¤iflim oran› 12,08 10,523 Bir önceki y›l›n ayn› ay›na göre de¤iflim oran› 12,25 10,764 12 Ayl›k Ortalamalara göre de¤iflim oran› 12,56 10,31S›ra No ARALIK 2008 ÜFE % TÜFE %1 Bir önceki aya göre de¤iflim oran› 0.15 0.222 Bir önceki y›l›n Aral›k ay›na göre de¤iflim oran› 8,11 10,063 Bir önceki y›l›n ayn› ay›na göre de¤iflim oran› 8,11 10,064 12 Ayl›k Ortalamalara göre de¤iflim oran› 12,72 10,44S›ra No OCAK 2009 ÜFE % TÜFE %1 Bir önceki aya göre de¤iflim oran› 0,23 0,292 Bir önceki y›l›n Aral›k ay›na göre de¤iflim oran› 0,23 0,293 Bir önceki y›l›n ayn› ay›na göre de¤iflim oran› 7,90 9,504 12 Ayl›k Ortalamalara göre de¤iflim oran› 12,81 10,54S›ra No fiUBAT 2009 ÜFE % TÜFE %1 Bir önceki aya göre de¤iflim oran› 1,17 -0,342 Bir önceki y›l›n Aral›k ay›na göre de¤iflim oran› 1,14 -0,063 Bir önceki y›l›n ayn› ay›na göre de¤iflim oran› 6,41 7,734 12 Ayl›k Ortalamalara göre de¤iflim oran› 12,63 10,41


YAZILAR


ANILARDA B‹L‹RK‹fi‹L‹KProf. Dr. Selahaddin ANIKBiz insanlara görevleri ve iflgal ettikleri makam› nedeni ile tan›nanbaz› ayr›cal›k ve üstünlüklerin memleketimizde nas›l kullan›ld›¤›na vebunlarla ilgili Adli Mercilere akseden baz› olaylara dair yaflad›¤›m çeflitliörnekleri vermek istiyorum. Burada esas olan, bu ayr›cal›¤›n verildi¤i kiflininibu üstünlü¤ü yerinde ve en uygun flekilde bilinçli olarak kullanmas›d›r.Aksi taktirde hofl olmayan hatta mahkemelere kadar ulaflan baz›davalar›n ortaya ç›kmas›na sebebiyet verilmektedir. Mesela, karayollar›Trafik Kanunun 71. maddesi trafikte geçifl üstünlü¤üne sahip araçlar›nöncelik s›ras›n› afla¤›daki gibi vermektedir.a- Can kurtaran araçlar›, yaral› veya acil hasta tafl›yan araçlar,b- ‹tfaiye araçlar›,c- Hükümlü veya san›¤› takip eden veya emniyet ve asayifli korumakiçin acele olay yerine giden zab›ta araçlar›,d- Bir trafik suçu iflleyerek kaçan arac› takip eden veya trafik güvenli¤inikoruma veya trafik kazas›na el koyma amac› ile olay veya kaza yerinegitmekte olan görevlilere ait araçlar,e- Alarm s›ras›nda sivil savunma hizmetlerinde görevli bulunan araçlar,f- Koruma ile görevli ve korunan araçlar.Bu araçlar görev halinde iken geçifl üstünlü¤ü hakk›na sahiptir. Buhak, halk›n can ve mal güvenli¤ini tehlikeye sokmamak, duyulur ve görünürgeçifl üstünlü¤ü iflaretini vermek flart› ile kullan›r. Bunlar›n birbirleriile karfl›laflmalar›nda birinin di¤erine göre geçifl üstünlü¤ü yukar›dayaz›l› olan s›raya göredir. Zorunluluk olmad›¤› hallerde geçifl üstünlü¤ünükullanmak yasakt›r. Karayollar› Trafik Yönetmeli¤inin 141. maddeside geçifl üstünlü¤üne sahip araçlar içindir.1- Ben Resmi Plakal› Arabay›mResmi plakal› bir arac›n, ters yola girerek burada trafik kazas›na sebebiyetvermesi sonucu aç›lan bir dava ile ilgili olarak mahkeme heyetihuzurunda ve bilirkifli marifeti ile olay yerinde keflif yap›lmas›na karar verilmifltir.Tespit edilen tarihte olay yerinde keflif s›ras›nda, resmi plakal›


694 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009arac› kullanan sürücüye, niçin ters yola girdin? Bu yola girmeseydin bukaza olmazd› soruma hemen: “Ben resmi plakal› arac›m beni gören di¤eraraçlar bana yol verir” cevab›n› ald›m. Burada sürücü resmi plakal› arac›kulland›¤› için bütün yollar›n kendisine aç›k oldu¤u bilincinden henüzkurtulamam›flt›. Trafik Kanunun 71. maddesine göre geçifl üstünlü¤ühangi s›rada bulunuyordu? Kendisi bu s›rada nerede idi?2- Resmi Bir Polis Trafik Arac›n›nEn Soldaki Sürat fieridinde Geri Geri GitmesiY›llar önce, yine bir mahkemede ‹çiflleri Bakanl›¤› taraf›ndan bir trafikpolisi için tazminat davas› aç›lm›flt›. Olay E-5 yolunda ve en sol fleritteseyreden resmi bir trafik arac›n›n birden bire geri geri gelerek arkas›ndangleen araçla (minibüsle) çarp›flmas› sonucu meydana gelen ve trafikarac›n›n hasar görmesi ile sonuçlanan bir trafik kazas› idi. Yine mahkemeheyeti huzurunda ve olay yerinde yap›lan keflifte, arac› kullanan trafikpolisine, “Niçin en sol fleritte ve trafi¤in sürekli ak›fl halinde bulunanbir yolda geri geri gitmeye teflebbüs ettin?” soruma: “geriye dönüfl yapaca¤›mkavfla¤› geçti¤imden geri geri gitmem gerekti” cevab› oldu. Süratfleridinde geri geri gidilemeyece¤i ve daha ilerideki bir ç›k›fltan geri dönülmesiningerekti¤ini söyledi¤imde de: “Ben resmi trafik arac› oldu¤umdan,arkamdan gelen araçlar›n plakama yol vereceklerini düflündüm” cevab›-n› ald›m. Burada araç resmi hem de polis arac› oldu¤undan bütün yollarkendisine aç›kt›r zihniyeti hakim idi. 71. maddedeki hangi s›raya göre süratfleridinde geri geri gitme ayr›cal›¤› vard›?3- Resmi Plakal› Polis Arac›n›n ÖnündekiArac› Sollama Üstünlü¤üBu olay da Levent’ten Sar›yer’e giderken Hac›osman bay›r›nda meydanagelmifltir. Olay gece arkadan gelen resmi plakal› bir trafik arac›n›nönünde seyreden bir di¤er arac› sollayarak daha sonra birden bire önünegeçmesi ve sonuçta da sollad›¤› arac›n, önüne geçen trafik arac›na arkas›ndançarpmas›d›r. Davada önce olay, bir arkadan çarpma oldu¤u için,kusur sollanan ve arkadan çarpan araca verilmifl bulunmaktad›r. Karar›ndaha sonra Yarg›tay taraf›ndan ve sollayan polis arac›n›n sollad›ktansonra sollad›¤› arac›n hemen önüne geçmesi ile sollanan arac›n seyrinintehlikeye girip girmeyece¤i yönünde, mahallinde bilirkifli marifeti ile keflifyap›lmas› yönünde inceleme yapt›r›larak bozulmas› sonucu, üç kiflilik birbilirkifli heyeti marifeti ile ve mahkeme heyeti huzurunda yap›lan kefliftehaz›r bulundum. Gerek yolun durumu, gerekse polis arac›n›n sollamayapt›¤› s›rada karfl›dan bir di¤er arac›n gelmesi sonucu, polis arac›n›nsollad›¤› araç ile aras›nda çok k›sa bir mesafe kalacak flekilde, sollad›¤›arac›n önüne geçti¤i tespiti yap›ld›. Bu durumda sollanan arac›n o andaelindeki imkanlar ile fren yaparak bu kazay› önlemesi mümkün de¤ildi.Zira polis arac›, sollanan arac›n fren emniyet mesafesi içerisinde önüneç›km›fl bulunuyordu. Bu durumda olay her ne kadar bir arkadan çarpma


An›larda Bilirkiflilik • Prof. Dr. Selahaddin An›k 695kazas› ise de, buna zemin ve imkan haz›rlayan resmi plakal› trafik arabas›idi. Dolay›s›yla da arkadan çarpan ve sollanan arac›n sürücüsününherhangi bir kusuru bulunmuyordu. Burada bu olaya, üstünlük sa¤layanyine arac›n hem resmi hem de polis arac› olmas› idi.4- ‹ki Cankurtaran›n Dörtlü Ifl›kl› Kavflakta Karfl›laflmas›Yine mahkemelerin birinde, bir dörtlü ›fl›kl› kavflaktan ayn› anda geçmekteolan iki cankurtaran arac›n›n kar›flt›¤› bir trafik kazas› davas› vard›.‹ki cankurtaran arac› ç›kard›klar› sesli iflaretlerle dörtlü ›fl›kl› bir kavfla¤agirifl yapt›klar› s›rada, çarp›flarak kazaya sebebiyet vermifltir. ‹kicankurtaran sürücüsü de süratle kavfla¤a girdiklerinden sürücüleri a¤›ryaralanm›flt›r. Cankurtaranlardan birinde hasta olup, di¤erinde yoktur.Trafikkanununun 71. maddesine göre her iki can kurtaran da ilk geçiflhakk›na sahiptir. Fakat burada birisinde hasta olup, di¤erinde hastabulunmamakta, fakat hastay› almaya gitmektedir. Bu durumda ilk geçiflhakk› hasta tafl›yan cankurtaranda olup, di¤erinin dörtlü kavfla¤a dahayavafl ve ihtiyatl› bir flekilde girmesi gerekirdi. E¤er ikisinde de hasta olsayd›,genel trafik kurallar›n› uygulay›p, kendisine göre sa¤›ndan kavfla-¤a giren cankurtana solda kalan cankurtaran›n yol vermesi icabederdi.Fakat kavflakta karfl›laflan araçlardan biri cankurtaran di¤eri de itfaiyearac› olsasyd›, itfaiye arac›n›n cankurtarana yol vermesi, 71. madde gere¤idir.5- Devlet Büyüklerinin Geçifl Üstünlü¤üMemleketimizde devlet büyüklerinin trafi¤e ç›k›fl›nda yollar, adeta flehirtrafi¤i altüst olmaktad›r. Bu husus da maalesef ilgililer taraf›ndanmemleketimizde gere¤i gibi dozaj›nda kullanmamaktay›z. Buna ait 1996y›l›nda yaflad›¤›m bir an›m› anlatmakta fayda vard›r. Bir özel vak›f uluslararas›bir mesleki (teknik) sempozyum düzenlemifltir. Sempozyum baflkan›da ben idim. Sempozyuma yurt d›fl›ndan yaklafl›k 15 memlekete yak›nyabanc› delege tebli¤ vermek üzere kat›l›yordu. Sempozyumda davakf›n Kurtköy’de holdinge ait konferans ve sosyal tesisinde yap›lacakt›.O s›rada Say›n Süleyman Demirel’de Reisicumhur olarak bulunuyordu.Sempozyumun aç›l›fl› Cumhurbaflkan›’na yapt›rma›y düflündük ve onagöre organizasyonu yapmaya çal›flt›k. Bu arada çok yak›ndan tan›d›¤›mbir dostum, sak›n ha aç›l›fl› Cumhurbaflkan›’na yapt›rma. O gün Kurtköy’desempozyum binas›na gelen bütün yollar Cumhurbaflkan› geçece-¤inden tutulur ve trafik alt üst olur. Ayr›ca konferans›n normal davetlileride oraya gelmede çok güçlük çekerler, ikaz›nda bulundu. Bunun üzerinesempozyumun Cumhurbaflkan› taraf›ndan aç›lmas› fikrinden vazgeçtik.Devlet büyüklerinin geçifli ve bir bir yere geldikleri s›rada al›nantarafik tedbirlerinin durumunu hepimiz yak›ndan biliyoruz. Bu trafik kanununhangi maddesinde hangi s›rada?


696 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 20096- ‹ki Arac›n Birbirine Arkadan Çarpmas›Bu olay, bir ›fl›kl› kavfla¤a biri sol ve birisi de sa¤ fleritte seyrederekgelen iki araç aras›nda geçmektedir. Her iki araç da di¤erinin kendisinearkas›ndan çarpt›¤›n› iddia etmektedir. Her iki arac›n da hem arka hemde ön k›s›mlar›nda hasar mevcuttur. Her iki araçta da biri sürücü olmaküzere iki kifli bulunmaktad›r ve kaza da gece saat 01.00 civar›nda meydanaagelmifltir. Her iki araçta Sar›yer’den Hac›osman’› takiben Levet’edo¤ru seyretmektedir. Sol fleritte seyreden arac›n sürücü ifadesinde: Ifl›kl›kavfla¤a yaklafl›rken, sa¤ fleritten gelen di¤er arac›n ön sol k›sm› ilekendi araçlar›n›n sa¤ arka yan k›sm›na çarpt›¤›n› ve bu çaprman›n fliddetiile bafl›n›n önündeki direksiyon simidine çarparak burnunun kanad›¤›n›ve dolay›s›yla da kaza yerinde durmadan ileride bulunan benzin istasyonunagiderek burada burnundaki kan› durdurdu¤unu ve takribenyar›m saat sonra kaza yerine tekrar döndüklerini ve daha sonra da kazayerinden ayr›ld›¤›n› belirtmekte ve kazadan sonra bir alkol muayenesinetabi tutulmadan sonra karakolda ifade verdi¤ini belirtmektedir. Sa¤ fleritteseyreden arac› kullanan sürücü de ifadesinde: Ifl›kl› kavfla¤a yaklafl›rkensüratini düflürdü¤ünü ve arkas›ndan sol fleritten gelen arac›n ön sa¤k›sm› ile kendi arac›n›n sol arka yan taraf›na çarpt›¤›n› ve bu çarpman›nfliddeti ile de arac›n›n f›rlayarak önlerindeki trafik ›fl›¤›n›n bulundu¤u dire¤eön k›sm› ile çarpt›¤›n› ve di¤er araçtaki sürücü ve di¤er kiflinin afl›r›alkollü olduklar›n› ve kaza yerinde durmadan ayr›ld›klar›n› ifade etmifltir.Bu arac›n sürücüsünün alkol muayenesi hemen kazadan sonra yap›lm›flve alkol almad›¤› tespit edilmifltir. ‹fadesi de ayn› gün hemen kazadansonra al›nm›flt›r. Araçlardaki sürücüden baflka bulunan iki kifli deayn› mealde ifade vermifllerdir. Burada kazan›n çözümü için biraz teknikdüflünmek gerekmektedir. Sol fleritte seyreden arac›n sürücüsü ve di¤eryolcu da, bu çarpma s›ras›nda araç sürücüsünün bafl›n›n öndeki direksiyonsimidine çarparak burnunun kanad›¤›n› aç›kça belirtmekte ve vekilide dava dilekçesinde bu hususu aç›kça ileri sürmektedir. Buu ifadeyegöre sol fleritte seyreden ve bafl› çarpma ile önündeki direksiyon simidineçarpan araç di¤erine arkas›ndan çarpm›flt›r. “Zira bir araçla ön k›-s›mdan çarp›nca bafl, öndeki direksiyon simidine çarpar” araca arkas›ndançarp›lm›fl olsayd›, sürücünün bafl› önündeki direksiyon simidineçarpmazd›. Böylece hangi arac›n di¤erine önden çarpt›¤› ortaya ç›kt›ktansonra, flimdi s›ra araçlar›n üzerindeki darbe yerlerinin aç›klanmas›na gelmektedir.Sol fleritte seyreden araç, sa¤ ön k›sm› ile sa¤ fleritte seyredenarac›n sol arka yan k›sm›na çarpt›ktan sonra, çarp›lan sa¤ fleritteki araç,darbeyi sa¤ arka yan taraftan ald›¤› için ön sol k›sm›n›n sol fleride dönereko s›rada kendisine çarpan sa¤ fleritteki arac›n sa¤ arka yan taraf›naçarpmas›na sebebiyet vermifltir. Araçlar›n üzerindeki izler de bunu tamamenteyit etmifltir.


An›larda Bilirkiflilik • Prof. Dr. Selahaddin An›k 6977- Bilirkifli SeçimiBilirkifli seçiminde taktir Yüksek Mahkeme Hakiminindir. Hakimlergenellikle ayn› konuda uzun deneyimi bulunan bilirkiflileri seçmeyi gayretederler. Bu husus hatta bir nevi sigara tiryakili¤ine benzer. Belirli birmarka sigaraya al›flan tiryaki al›flt›¤› bu sigaray› pek b›rakmak istemez.fiimdiye kadar yaflad›¤›m deneyimim bilirkifli seçiminin de bir nevi sigaratiryakili¤i gibi olmas›d›r. Belirli konularda, belirli bilirkiflilere al›flan hakimlerözellikle bu tiryakili¤ini devam ettirir. Zira o bilirkiflinin dosyadanelere dikkat edece¤eini ve mahkemenin neleri istedi¤ini iyi bildi¤ini vehaz›rlad›¤› raporda da özellikle bunklar› belirtece¤ini bilirler. Çok keredeüçlü heyetlerde yeni bilirkiflilerin yan›na böyle deneyimli bir bilirkifliyi deheyete katarlar. Bir de kitabi bilirkifliler vard›r. Bunlar o konuda birer kitapyazm›flt›r. Yani konuyu çok iyi bilmeleri gerekir. Fakat bu husus uygulamadabazen tam yeterli olmamaktad›r. Bununla ilgili yaflad›¤›m biran›m› burada vermek yerinde olacakt›r. Fikri Haklar Mahkemesinin yenikuruldu¤u y›llarda, birgün bu mahkemelerden birinin hakimi ile sohbetederken, konu yine bilirkifli seçimine geldi. Hakim bey bana, hocam bukonuda bilirkifli olarak kitap yazan birini bilirkifli seçtik. Fakat rapordamahkemenin istedi¤i noktan›n cevab›n› uzun yaz›lan raporda bulamad›k.Raporda neyi arad›klar›n› kendisine sordu¤umda, o hususu bana aç›klay›nca,bunun cevab›n›n ne flekilde olaca¤›n› hemen orada verdim. Hakimbeyin a¤z›ndan, birden bire kitabi bilirkifli seçmekle iyi yapmad›k cümlesidöküldü.8- Kalbimi de Ç›karay›m m›?Bak›rköy’de yeni yap›lan Adalet Saray›, di¤er adliyelerimize göre dahayeni ve daha fazla özen gösterilen bir adliye saray›. Bu binaya üç ka›-dan girilmekte. Kap›lardan biri adliye mensuplar›na ait olup, ikincisi avukatlarave üçüncüsü de bunlar›n d›fl›nda kalan ve adliyeye girmek durumundaolan herkese ait olan kap›. Bu üçüncü kap›dan giriflte yap›lanemniyet kontrolünden geçifl oldukça zor. Üstünüzde ne varsa hepsini ç›-kar›yor ve bir kaç defa konrol aletinden geçip geliyorsunuz. Bu kap›danherkes girdi¤i için de çok kere kap›n›n önünde uzayan kuyruklar mevcut.Adliyede bilirkiflilik yapan kifliler de bu üçüncü kap›dan girmekte ve ayniiflleme tabi tutulmaktad›r. Bilirkiflilerin adliye mensuplar›na ve avukatlaraait kap›lardan girmesi yasak. Birçok bilirkifli arkadafl›m›z, çok kerebu kap›dan girerken u¤rad›klar› muamele dolay›s›yla adliyeye girmedeoldukça zorluk çekmektedir. Daha önceki yaz›lar›m›n birinde de belirtti-¤im üzere, adliyedeki adli davalar› göz önüne ald›¤›m›zda, bunun üç bacakl›bir masa oldu¤unu belirtmifltim. Bir baca¤› hakim ve savc›lar, di¤erbaca¤› avukatlar ve üçüncü baca¤› da bilirkiflilerdir. Masan›n devrilmedensa¤lam bir flekilde yere oturmas› için üç baca¤›ndan yere de¤mesi vesa¤lam oturmas› gerekir. Bilirkifliler de bir nevi adliye mensubu oldu¤undan,bunlar›n da birinci veya ikinci kap›dan girmeleri düflünülebilir. Hat-


698 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009ta bir defas›nda bir kefliften Hakim dahil Mahkeme Heyeti ile adliyeyedöndü¤ümüzde, Mahkeme Heyetinin girdi¤i kap›dan heyette bulunan bilirkifliancak Hakimin müdahalesi ile girifl yapabilmiflti. Hatta yine bir defas›sndaüçüncü kap›dan giriflte, üzerimizdeki metal herfleyi ç›karmam›-za ra¤men, kontrol cihaz›ndan geçerken cihaz›n ötmesi üzerine cihazdanbirkaç defa geçip geldik. En sonunda oradaki polis memuruna “istersenizkalbimi de ç›kar›p sepete koyay›m” dedim. Zira kalbimde kalp pilivar ve bu pilin tafl›y›c› gövdesi özel metal olup, Laser yöntemi ile kaynakedilmifl bir metalik kutudur, cevab›n› vermek zorunlulu¤unda kald›m veondan sonra geçifl yapabildik.9- Hocam Adliye de Baflka Güzel Han›m Yok mu?Bundan önce ç›kan yaz›lar›m aras›nda, “Bu kadar güzel bir han›m Hakimolamaz” an›mdan bahsetmifltim. Bu an›m yay›nland›ktan sonra, birçokmahkemede “Hocam Adliye’de baflka güzel han›m yok mu?” suali ilekarfl›laflt›m. Bu suali soran han›mlar da gayet güzel olup, tamamen dehakl›d›r. Türkiye, birçok Avrupa ülkesine göre adliyesinde en fazla han›mHakim olan ülkelerden biridir. Hatta baz› mahkemelerde mübaflir dahil olmaküzere o mahkemenin bütün elemanlar› güzel han›mlardan oluflmaktad›r.Fakat daha önce de bahsetti¤im gibi, halk aras›nda yerleflmifl olan“Mahkeme Suratl›” deyimi, ister istemez ilk a nda güzel han›mlar›n adliyemensubu olmad›¤› izlenimini do¤urdu¤undan, “Bu kadar güzel bir han›mHakim olamaz” deyimini hat›ra getirdi¤i için kullan›lm›fl oldu.


TAK‹P HUKUKU(HUKUK ‹NFAZ S‹STEM‹)Fuat KOYLUO⁄LU (*)I- Takip hukukunun Tan›m›:A) ‹‹K'in, nitelikli belgeye müstenit olmayan takiplerin, itirazlar›n vebaflvurular›n müeyyidesi olan tazminat ve para cezas› hükümleri,- Nitelikli belgesi olmayan taraf›n borçtan kurtulma, menfi tespit, istirdatve umumi hükümlere göre genel mahkemede di¤er davalar›açmalar› lüzumunu vurgulayan hükümleri,- Kesin ve hak düflürücü mahiyetteki süre hükümleri,- Takip hukukunda yanl›fl merciye yap›lan müracaatlar›n geçersizli-¤i, sürelerin kat veya tatilini gerektirmeyifli,- ‹‹K'in, takibi akamete u¤ratmay› amaçlayan selbi veyaicrai fiilleri,suçlar ve disiplinsizlik fiilleri olarak s›n›fland›ran, suçlar› hapis, di-¤erlerini tazyik ve disiplin hapsi ile cezaland›ran ve bu konuda göreviicra mahkemesine veren ceza hükümleri,- Zor -cebir- kullan›m›na iliflkin 80/3,4. ve 81.maddeleri hükümleri,- Borçlunun borca yetecek mevcudu, maafl ve ücreti hakk›nda bilgiverilmesi mecburiyetlerine iliflkin 74, 75, 77, 89, 355, 356, 367.maddeleri hükümleri,- ‹cra dairelerince kanuna göre yap›lan tebli¤ ve emirleri yapmayanlarhakk›nda Cumhuriyet savc›l›¤›nca do¤rudan do¤ruya takibatyap›laca¤›na dair 357. maddesi hükmü,- Takip hukukunun en önemli konular›ndan olan, takibin bafllat›lmas›ve durdurulmas› konusunun, özel hallerde yasal düzenlemeyekonu yap›lm›fl olmas› (‹‹K m. 179/b,193/1-3, 289/1)- ‹cra mahkemesinin takibin geçici durdurulmas›na veya devam›nailiflkin ara kararlar›n›n dahi, servetleri var veya yok edebilecek derecedeönem tafl›mas›,- ‹‹K'in, bafllam›fl takibin genel mahkemeler taraf›ndan ihtiyati tedbiryolu ile durdurulamayaca¤›n› amir 72/3. maddesi hükmü,___________________________________________________(*) Üsküdar 1. ‹cra Mahkemis Yagr›c›.


700 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009- HMUK'un, sahtelik iddias›na konu olan senet hakk›nda takip ifllemiyap›lamayaca¤›n› emreden, takip hukukuna iliflkin 317. maddesihükmü,- Mevzuat›m›zda ihalenin kesinleflmesinden sonra, nizan›n özü hakk›ndakikesin yarg› kararlar›n›n dahi aynen infaz imkan›n kalmay›-fl› (kesinleflen ihalenin dokunulmazl›¤›) gerçe¤i,- ‹‹K'in, icra mahkemesinin karar ve duruflma talik sürelerini belirleyenve k›saltarak s›n›rlayan hükümleri,- Özetle ‹‹K'in yukar›da kaydedilen hükümleri ile kaydedilemeyen di-¤er bütün hükümleri aç›kça gösteriyor ki,Takip hukuku, ilamlara, ilam mahiyetini haiz belgelere ve ilam kesinli¤indetespitler içeren nitelikli belgelere ba¤lanm›fl olan haklar ile, nizas›z-itirazs›z- haklar›n icra ve infaz prensiplerini vaz eden , devletin hükümranl›khakk›n›n ve cebir gücünün fiilen gerçeklefltirildi¤i kamu hukukubölümüdür.B) Sonsuz hukuki iliflkilerden kaynaklanan anlaflmazl›klar›n hepsininçözümlerinin mahkemelerde aranmas› mümkün olam›yaca¤›ndan,takip hukuku, ilamlar›n yan›nda, nitelikli belgelerin (senetlerin) de infaz›naimkan sa¤layarak, en önemli ve müessir alternatif çözüm sisteminigerçeklefltirmifltir.Bu sebepledir ki, uygulamada ilaml› takipler, toplam takip say›s›n›nçok küçük bir yüzdesini oluflturmaktad›r.‹‹K'in ilke ve esaslar›na göre, bafllat›lan hiçbir takibin veya takibekarfl› yap›lan hiçbir itiraz›n ve hiçbir baflvurunun yarg›lamaya ihtiyac› olmamal›d›r.Bu ilkelere uyuldu¤u takdirde, ‹yi niyete ve aranan nitelikte belgeye müstenittakipler, itirazlar ve di¤er baflvurular yarg›ya tafl›nmayacak (MK m.2),Aksi halde, kabul ve infaz kabiliyetleri olmayaca¤›ndan, yarg›lamaiçin genel mahkemelere dava olarak tafl›nacaklard›r.II- Takip Hukukunun Kaynaklar› ve Uygulama Alan› (kapsam›):Takip hukukunun kaynaklar›,2004 say›l› 09.06.1932 tarihli ‹cra ‹flas Kanunu,‹‹K'in 18. maddesi göndermesi ile Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanununun,takip hukukunun mahiyet ve ifllevine uygun veya uyarlanabilirhükümleri (1) ,___________________________________________________(1) Bu konuda HMUK'›n 409/5. maddesi hükmü örnek olarak zikredilebilir. ‹cra takipleri maddi hukukzaman afl›m› süreleri dolana kadar ve borçlunun baflvurusuna kadar derdesttir (‹‹K m.78/5,33,33/a,71). Genel mahkeme dava dosyalar› hakk›nda uygulanan HMUK 409/5 hükmünün, icra takipleri hakk›ndauygulanabilmesi, takiplerin bafllat›lmam›fl veya yap›lmam›fl say›lmas›na karar verilebilmesimümkün de¤ildir.


Takip Hukuku (Hukuk ‹nfaz Sistemi) • Fuat Koyluo¤lu 701‹cra suçlar› hakk›nda, ‹‹K’in 346/3, 353/2. ve CMK’un 1. maddelerigöndermeleri ile Ceza Muhakemesi Kanununun ilgili hükümleri,‹‹K nizamnamesi, ‹‹K yönetmeli¤i, ilmi ve kazai içtihatlard›r.Uygulama alan› ise, Kamu Hukuku ve Hususi Hukuk mevzuat›n›ntamam›, bazen de eski mevzuat hükümleridir.III- Takip Hukukunda Görev:Takip dairelerinin ‹cra ve ‹flas Daireleri olarak görevlendiriliflleri d›-fl›nda,‹cra Mahkemelerinin de, ‹cra Hukuk ve ‹cra Ceza Mahkemesi s›fatlar›ile görevlendiriliflleri d›fl›nda,Kendi aralar›nda (genel mahkemeler aras›ndaki hiyerarfli ve ihtisaslaflmagibi) görev ay›r›m› yoktur.‹cra Mahkemesi, ‹‹K'in on alt›nc› bab›nda düzenlenen cezaihükümler ile 76. maddede ve 6183 say›l› kanunun 60. maddesinde düzenlenenhapsen tazyik hükümlerini ‹cra Ceza Mahkemesi s›fat›yla uygulamaklagörevlidir.IV- Takip Hukukunda Yetki:a) ‹cra ve iflas dairelerinin yetkisi, HMUK'un yetki kurallar›na görebelirlenir.b) ‹cra mahkemelerinin yetkisi ise (hacizde istihkak davalar› d›fl›nda)icra ve iflas daireleri yetkisine göre belirlenir.Çünkü icra mahkemesi takiple vard›r, görevi takibe ba¤l› ve takibemünhas›rd›r.Yetkili icra mahkemesi, “takibin yap›ld›¤› yetkisi kesinleflen icra müdürlü¤ünün,”(haciz, k›ymet takdiri ve ihalede ise flikayet konusu takipiflleminin yap›ld›¤› icra müdürlü¤ünün) ba¤l› -tabi- bulundu¤u icra mahkemesidir(‹‹K.m.50/3,79,134, 348, 360) (2) .‹cra mahkemelerinin yetkisi, kamu düzenine iliflkin kesin yetki niteli¤indedir(Yarg›tay HGK'nun 30/03/2005 günlü 2005/12-178,211 sk.)Sebebi, ‹cra Mahkemesinin takip dairelerinin gözetim, denetim, itiraz,flikayet ve disiplin makam› oluflu, baflka bir deyiflle organik ve hiyerarflikba¤l›l›klar›d›r (3) .___________________________________________________(2) Takip dairesinin yetkisinin kesinleflmifl olmas›, takip hukukunda görevli olduklar› konularda genelmahkemelerin HMUK ile belirlenmifl olan yetkilerini etkilemez ve de¤ifltirmez, fakat geniflletebilir (‹‹Km.72/son).(3) Ayn› sebepledir ki; ‹cra takip dosyas› belgeleri ile icra mahkemesi dosya belgeleri ve kararlar›, birbirlerininayr›lmaz parças› ve mütemmimidir. Bu sebeple takip ve dava dosyalar› için, inceleme tutanaklar›düzenlenmesi gibi usul uygulamas› yoktur.


702 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009c) ‹cra suçlar›nda yetkili icra mahkemesinin belirlenmesinde CMK’unmahkemelerin yetkisine iliflkin hükümleri uygulan›r (‹‹K m.348).V- ‹cra Mahkemesi (Hukuk ‹nfaz Hakimli¤i):‹‹K'e göre, takip (icra ve iflas) dairelerinin gözetim, denetim, itiraz, flikayetve disiplin makam› olan icra mahkemelerine verilen görev,‹lamlara, ilam mahiyetini haiz begelere ve ‹‹K'da nitelikleri say›lanbelgelere ba¤lanm›fl haklar ile itirazs›z haklar›n, icra ve infaz› ile hak sahiplerineteslimini sa¤layabilmektir.- Aranan nitelikte belgesi olan› ve olmayan›, baflka de¤iflle yarg›yagitmesi gerekeni ve gerekmeyeni tespit, nitelikli belgeye ba¤l› hakk›infazla yükümlüdür.- Kararlar›n›, kaideten evrak üzerinde, istisna olarak da duruflma yaparakverecektir (‹‹K:m.18/3)- ‹cra mahkemesince yap›lan “tahkikat›n” Medeni Usul Hukukundakianlamda yarg›lama ifllevi olarak vas›fland›r›labilmesi mümkünde¤ildir.- ‹cra mahkemesine arz edilen hususlarda basit yarg›lama usulü uygulan›r(‹‹Km.18/1).- HMUK'un “basit yarg›lama usulüne” yap›lan bu at›f, icra mahkemesitahkikat›na yarg›lama hüviyeti kazand›ramaz.- Nizalar› flekli ve maddi anlamda kesin hükme ba¤layarak, kanunihakikate ulaflma görevi olarak tarif edilebilecek yarg›lama göreviyoktur.- Kararlar› da sadece ayn› takip hakk›nda ba¤lay›c›d›r.- ‹haleyi kesinlefltiren kararlar› d›fl›nda, karara ba¤lad›¤› bütün nizalar›n,flartlar› ve külfeti çok a¤›rlaflm›fl olmakla birlikte genel mahkemelerdedava konusu yap›lmas› mümkündür.- Gerçeklefltirilen ihale sonunda devredilen mülkiyetin ve mülkiyetbelgesinin tart›fl›labilir olmas› halinde takip hukuku var olamayacakt›r.‹cra mahkemesinin kararlar›ndan, sadece ihaleyi kesinlefltiren kararlar›nkesin hüküm teflkil ediflinin sebep ve gerekçesi de bu zorunluluktur(4) .___________________________________________________(4) ‹cra mahkemesinin ihaleyi kesinlefltiren kararlar› d›fl›ndaki baz› kararlar›n›n da kesin hüküm oluflturmas›için, farkl› hiçbir sebep ve kriter yoktur.Bu husus, ‹‹K'in 33/a maddesinde “alacakl› …7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir, aksitakdirde icras› istenen ilam›n zamanafl›m›na u¤rad›¤› hususu kesin hüküm teflkil eder.” hükmüile, icra mahkemesinin ‹‹K'in 33/a maddesine iliflkin kararlar› hakk›nda aç›kça ifade edilmifltir. Buifade ayn› zamanda, icra mahkemesinin ( ihaleyi kesinlefltiren ihalenin feshi flikayetinin reddi kararlar›hariç), di¤er kararlar›na karfl› süre s›n›rlamas› olmaks›z›n genel mahkemelerde dava aç›labilece¤inin,daha aç›k anlat›mla bu kararlar›n kesin hüküm oluflturmayaca¤›n›n z›mnen kabulüdür.


Takip Hukuku (Hukuk ‹nfaz Sistemi) • Fuat Koyluo¤lu 703Mahkeme hüviyeti kabul edilmifl olsa da ( 5092 s.k. geçici m.6) gerçekgörevi hukuk infaz hâkimli¤idir. Ceza infaz hâkimli¤inin hususi hukukalan›ndaki karfl›l›¤›d›r (5) .VI- Dar Yetkili Mahkeme (!) Tan›mlamas›:A) Bu tan›mlama ile anlat›lmak istenen, ‹cra ‹flas Kanununun baz›takip yollar›na iliflkin hükümlerinin uygulanmas›nda söz konusu olan,‹cra mahkemesince, nitelikli belgenin varl›¤›n›n tesbiti, yarg›lamayagiriflmeksizin infaz›n›n temini,Nitelikli belgeye müstenit olmayan taleplerin ise yarg›lamaya giriflilmeksizinreddi görevidir; ancak,Tan›mlaman›n, icra mahkemesinin bütün görev alanlar›n› kapsar flekildeyap›lm›fl olma yanl›fl› bir tarafa,Aç›klamak istedi¤i “infaz veya red” zorunlulu¤u konusunu, takip hukukununvarl›¤›na ve amac›na karfl›t ve daha önceki bir evreye ait olan,yarg›lama kavram› ile aç›klamak istemesi, takip hukukunda tashihi çokgüç alg›lama hatalar›na sebep olmufltur.fiöyle ki,1- Bu tan›mlaman›n ça¤r›flt›rd›¤› ilk anlam, bir taraf›n belgesinin veyabelgede aranan niteli¤in yoklu¤u sebebiyle, talep veya itiraz›n›n yarg›-lamaya muhtaç oldu¤udur, fakat tan›mlama,Ceza infaz hakiminin veya infaz savc›s›n›n yarg›lama yetkilerinin daroldu¤unun ifade edilmesine benzemekte,‹cra - infaz safhas› ile tahkikat, yarg›lama ve hüküm safhalar›n›; infazifllevi ile yarg›lama ifllevini; infaz mercileri ile yarg›lama mercilerini kar›flt›rmaktad›r.‹cra takibinin ak›beti, icra mahkemesinin verece¤i infaz veya red karar›ile belirlenecektir.___________________________________________________Yarg›tay Hukuk Genel kurulunun, icra mahkemesinin istihkak kararlar›n›n kesin hüküm teflkil edece¤ineiliflkin içtihad›n›n (Yarg›tay HGK'in 19. 2007/21-11.2003 günlü 2003/3-2003/700 say›l› ve07.03.2007 günlü 111, 2007/109 say›l› kararlar›) belirtilen sebeplerle, ayr›ca 27.06.1974 günlü 5/7tarihli tevhidi içtihat karar›na uygun olmay›fl› sebebiyle,‹cra mahkemelerinin kesin hüküm teflkil eden (bu sebeple takip hukuku prosedürü içinde iade-i muhakemesitalep edilebilecek ) ye¤ane karar›n›n, ihaleyi kesinlefltiren karar oldu¤u ifade edilmifltir.Nitekim, icra mahkemelerinin ihaleyi kesinlefltiren kararlar› d›fl›ndaki kararlar›n›n kesin hüküm teflkiletmeyifli sebebiyledir ki, konkordatonun ve iflas yoluyla takibin; borçlular›, bütün alacakl›lar› veüçüncü flah›slar› kapsay›p, ba¤layan hükümleri, süreçleri ve hukuki sonuçlar› itibariyle, bu uygulamalarlaayn› zamanda veya bilahare, yarg›lamaya konu yap›labilme imkans›zl›klar›, konkordatonun veiflas yoluyla takibin kesin hükümle sonuçland›r›lmalar›n› gerektirdi¤inden, konkordatonun tasdiki, iflas,iflas›n aç›lmas›, kald›r›lmas› ve kapanmas› konular›nda görev ( haciz yoluyla takiplerin, haciz kararlar›nda;kiralanan tafl›nmazlar›n tahliyesine iliflkin takiplerin, tahliye kararlar›nda oldu¤u gibi, icramüdürlüklerine ve icra mahkemelerine verilmeyerek) ticaret mahkemelerine verilmifl ve yarg› mercileribu süreçlere dahil edilmifllerdir.(5) Hususi (özel) hukukta, bilhassa takip hukukunda özlenen uygulama, yasal dayanaklar›n gösterilmesikonusunda gerekli hassasiyetin gösterilerek, bu uygulama alan›n›n ceza uygulamalar›na yaklaflt›r›labilmesidir.


704 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009‹cra mahkemesi bazen de, hukuk veya ceza davas›n› veya ceza soruflturmas›n›ön mesele olarak kabul edebilecek, takibi durdurarak sonuçlar›n›bekleyebilecektir (Bak›n›z: HMUK m.317, ‹‹K m.22).2- ‹kinci anlam, kaybedilen haklar›n genel mahkemelere baflvurularakgeri al›nabilece¤i –telafi edilebilece¤i- izlenimini vermesidir.Tan›mlaman›n verdi¤i bu dolayl› mesaj›n, hiçbir bilimsel ve pratik geçerlili¤ininbulunmad›¤›, ac› ve a¤›r tecrübelerle ö¤renilmektedir. Bu tan›mlama,a) Bafllat›lan takibin durdurulmas›na iliflkin ihtiyati tedbir yasa¤› sebebiyletakibin, devam edece¤i ve müdahale edilemeyece¤i gerçe¤ini (6) ,___________________________________________________(6) 1- a) Yarg›lama usulü müessesesi olan ve genel mahkemeler taraf›ndan uygulanan HMUK' nun ihtiyatitedbirlere dair 9. fas›l hükümlerinin ve mevzuat›m›zda yer alan di¤er ihtiyati tedbir hükümlerinin, takiphukukunda uygulama esaslar› ‹‹K'in 72/2. ve 3. maddelerinde genel olarak düzenlenmifl, bu düzenlemedeicra takibinin bafllang›ç tarihi esas al›nm›flt›r. ‹cra takibinden önce icra takibinin ihtiyatitedbir yolu ile durdurulmas› mümkün, sonra ise yasakt›r.Takipten sonra sadece icra veznesindeki paran›n alacakl›ya verilmemesi (reddiyat›n›n durdurulmas›)yolunda ihtiyati tedbir karar› verilebilecektir (‹‹K.m.72/3). Bu hükme dayan›larak, nevi ve flekliitibariyle defaten ödemeye eflde¤er teminat (HUMK. m. 96) karfl›l›¤›nda, ihtiyati tedbir yolu ile takibinve al›nan teminat›n paraya çevrilmesinin durdurulmas› da mümkündür. Takipte uygulanm›fl icraihaciz varsa, HMUK'un 111. maddesine müsteniden ‹‹K.’in 266 . maddesine benzer bir uygulamaile, icrai haczin teminat karfl›l›¤›nda kald›r›lmas›, takibin ve teminat›n paraya çevrilmesinin durdurulmas›imkan› da mevcuttur.Davan›n alacakl› lehine sonuçlanmas› halinde, bütün takip ifllemlerine, varsa haciz ve ipote¤in parayaçevrilme ifllemlerine nihai karardan (çok zaman da hükmün kesinleflmesinden) sonra bafllanabilece¤inden,paran›n vezneye girifli y›llarca gecikebilece¤inden, takibin durdurulmas›, veznedeki paran›nödemesinin durdurulmas›na nazaran, alacakl› hak ve menfaatleri için çok farkl› ve olumsuz bir durumdur.Bu sebeple an›lan yasal düzenleme, teminatla, teminat›n miktar›, nevi ve flekli ile ilgili de-¤ildir. Teminata ba¤l› olarak, seçenekli uygulanabilme imkan› veren bir düzenleme de¤ildir. Çünkü alacakl›n›nteminatla ilgili menfaatlerinin korunabilmesi için ayr› -özel- yasal düzenlemeye ihtiyaç yoktur.HMUK nun 9. fas›l hükümleri bunu temin için fazlas›yla yeterlidir. Ayn› sebepledir ki, kanun vaz›taraf›ndan ‹‹K' nun 36, 263 ve 266. maddelerinde oldu¤u gibi düzenleme de yap›lmam›flt›r.b) Aç›klanmaya çal›fl›lan sebeplerle, teminat›n “yüzde yüz on befl” seviyesine veya daha yukar›laraç›kar›larak, davadan önce bafllat›lm›fl olan icra takibinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmas›na iliflkinuygulamalar, flayet ‹‹K'in 72/3. ve 266. maddeleri düzenlemelerine benzer-paralel de¤ilse ve esashakk›ndaki kararla birlikte ödeme veya paraya çevrilme imkan› sa¤lam›yorsa, tart›fl›lmas› gerekecektir.2- ‹‹K'in 72/3. maddesinin, icra takibinden sonra ihtiyati tedbir yolu ile takibin (do¤rudan-do¤ruya)durdurulmas›na karar verilemeyece¤i hükmü ile, takibi dolayl› olarak durduran ihtiyati tedbirkararlar›n›n verilmeleri ve uygulanmalar› da yasaklanm›flt›r. Bu sebeple tahsilata ve paraya çevirmeyeengel olan di¤er ihtiyati tedbir kararlar› da yasa¤›n kapsam› içindedir. Özetle ‹cra ‹flas Kanunu,kendi alan›nda, kendi düzenlemeleri d›fl›nda, takipler hakk›nda ihtiyati tedbir uygulamalar›naizin vermemifltir.Bu sebeple ‹‹K'da yasal dayana¤› bulunmayan, r›zai temlik ve tasarruflar› önlemeyi amaçlayanönleyen-ihtiyati tedbir kararlar›, icra takiplerini ba¤lamaz, takipler hakk›nda uygulanmaz, cebri icray›ve sat›fl› durdurmaz. Bu cümleden olarak fera¤dan men veya seferden men kararlar› ihaleyi,‹‹K' nun 72.maddesine müstenit olmayan ödemeden men kararlar› takibi engellemez.Ayn› sebeple Takip Daireleri, ‹cra Mahkemeleri ve Yarg›tay ‹cra ‹flas Dairesinden oluflan üç derecelihiyerarflik yap›ya ( hukuk infaz sistemine), takipten sonraki ihtiyati tedbir uygulamalar› sebebi ilegenel mahkemeler dahil olmam›fllar, takip daireleri, tabi olduklar› ‹cra Mahkemeleri d›fl›nda ihtiyatitedbir karar› veren genel mahkemelerle yaz›flma ve ifl’ar isteme zorunda kalmam›fllar, takip dairelerine‹cra Mahkemesinin gözetim, denetim, emir ve kararlar› d›fl›nda faaliyet alan› aç›lmam›flt›r.3- ‹‹K'da ihtiyati tedbirlerle ilgili di¤er düzenlemeler, iflas yolu ile takipte iflas›n ertelenmesine iliflkin‹‹K'in 179-179/b ve ihtiyati hacze iliflkin ‹‹K'in 257- 268 maddeleri hükümleridir.


Takip Hukuku (Hukuk ‹nfaz Sistemi) • Fuat Koyluo¤lu 705b) Safha safha kesinleflen ihale haz›rl›k ifllemlerini, hiçbir davan›n veyarg›laman›n geri döndüremeyece¤i gerçe¤ini,c) ‹cra dairesinin ihale tutana¤›n› tanzim ve imza etti¤i andan itibaren,kesin hükümlerin dahi aynen infaz imkan›n›n olamayaca¤› gerçe¤ini,d) ‹halenin kesinleflmesinden sonra ise bozulabilmesi için, hukuksistemimiz içinde hiçbir talep hakk› ve kanun yolu bulunmad›¤› gerçe¤inigöz ard› etmektedir (7) .3- Genel imaj› ise, takip (icra ve infaz) hukukunun ve baflta yüksekmahkememizin icra iflas dairesi olmak üzere bütün uygulay›c›lar›n›n, görevve ifllevinin önemsizleflmesi, bunun kaç›n›lmaz sonucu olarak hukukinfaz sisteminin etkinlik kayb›d›r. Oysa ki,Adalet tanr›ças›n›n elindeki k›l›nç hükmündeki takip hukukununönemi, hiçbir aç›klamaya ihtiyaç göstermeyecek kadar aç›k olup, infazsisteminin etkisiz hale getirilmesi, hak ve adalet için yap›lan her fleyin boflagitmesi demektir.B) Dayanak belge niteli¤ini tespit zorunlulu¤u vurgulanmadan, icramahkemesi görevinin “s›n›rl› (dar) yetkili” olarak tan›mlanmas›, nizan›nbir taraf› aç›s›ndan, yani madalyonun bir yüzünden bak›larak yap›lan birde¤erlendirmedir.Oysa ki, icra dairesinin her ifllem ve karar›ndan yararlanan, bu sebepleicra mahkemesine sunulan her baflvuru, itiraz ve flikayette “yasalhas›m “olarak yer alan bir karfl› taraf vard›r.Tan›mlamaya karfl› taraf aç›s›ndan - madalyonun di¤er yüzünden -bak›ld›¤› ve ‹cra mahkemesinin görevsizlik karar› veremeyece¤i dikkateal›nd›¤› takdirde,Tan›mlama, ‹cra mahkemesinin dar de¤il, s›n›rs›z yetkili oldu¤u, tabircaiz ise yarg›s›z infaza yetkili bulundu¤u anlam›na gelecektir.C) Bu tan›mlaman›n, takip hukuku terimi olarak kullan›lmas›n›n enönemli ve sak›ncal› sonucu, yanl›fl alg›lama, yanl›fl bilgilenme ve yanl›fluygulamad›r.Takip hukukunun anlafl›lamaz bir hukuk kolu haline gelmesine, sadecetakibin taraflar›n›n de¤il, üçüncü flah›slar›n da ma¤dur edildi¤i uygulamahatalar›na sebebiyet verilmesidir.Bu sebepledir ki, uygulamada çok s›k ve sürekli karfl›lafl›lan,___________________________________________________(7) ‹‹K'in 134/6. maddesine müsteniden (tescili takiben) yap›lm›fl olan ‹halenin feshi flikayetlerinde, sat›flilan› tebligat›n›n usulsüzlü¤ü ve geçersizli¤i flikayet konusu yap›lm›fl oldu¤undan, dava öncelikle süreyönünden, flikayetin süresinde kabul edilmesi halinde ise esastan incelenece¤inden, bu sebeple ‹‹K'in134/6. ve 8. maddeleri uyar›nca ihale konusu tafl›nmaz›n tapu sicil kayd›nda hiçbir ifllem yap›lamayaca¤›ndan,fiili tasarruf da (tahliye) gerçeklefltirilmeyece¤inden, keyfiyetin Tapu Sicil Müdürlü¤ünederhal bildirilmesi ve bu bildirimin, ihtiyati tedbir veya takip ifllemlerinin geçici durdurulmas› karar›olmad›¤› hakk›nda aç›klama yap›lmas›, takiben nihai karar›n da gönderilmesi zorunludur.


706 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 20091- Genel mahkemeler yerine icra mahkemelerinde hak aranmas› veu¤ran›lan a¤›r tazminat, masraf ve zaman kay›plar›,2- Nizalar›n genel mahkemeye tafl›nmas› konusundaki terahi ve telafisimümkün olamayan hak kay›plar›,3- ‹cra mahkemesi ile genel mahkemeler aras›nda görev iliflkisininmevcut oldu¤u düflüncesi (zann›) ve bu düflünce ile, icra-infaz görevininyap›lmamas› anlam›na gelen ve bu istemi içeren, görevsizlik karar› verilmesitalepleri,4- Takiplerin geçici durdurulmas› (8) veya sürdürülmesi konusunun,yarg›lama hukuku müessesesi olan ihtiyati tedbirler ile kar›flt›r›lmas› veteminat karfl›l›¤› takibin durdurulmas› için ihtiyati tedbir karar› verilmesitalepleri,Teminat (HMUK. m.96) müessesesinin, hiçbir yasal dayanak aranmadangerçeklefltirilen keyfi uygulamalar› (9) ,5- ‹lamlar›n icras›nda gözlemlenen hükmün bütünlü¤ünü bozacak;ilam›n, k›s›m k›s›m, parça parça, zaman zaman icras› sonucunu do¤uracakflekillerdeki disiplinsiz uygulamalar (‹‹K.m.34) (10) .6- Nihayet bu tan›mlaman›n kullan›lmas›na devam ediliyor olmas›,Yanl›fl yorum ve alg›lamalar›n boyutlar›n›n ve sonuçlar›n›n göstergelerinioluflturmaktad›r.D) Takip hukuku uygulamalar›nda belirleyici k›stas; talep, itiraz vebaflvuru belgesinin yarg›lamaya muhtaç olmamas›d›r.___________________________________________________(8) ‹cra ‹flas Kanununda düzenlenen (m. 257-268) ihtiyati haciz müessesesi, ihtiyati tedbirlerin özel birfleklidir (HMUK m. 101/1, 104/1), ‹htiyati haciz karar› infaz edilene ve alaca¤a yetecek haciz uygulananakadar, k›smi tahsilat imkan›ndan sarf›nazar eden alacakl› için, takibi bafllatma (veya davay›açma) zorunlulu¤u yoktur (‹‹K m. 264/1), bu safha içinde ihtiyati haciz karar›n›n uygulanmas›namüdahale-engelleme (HMUK.m. 106) mümkün de¤ildir.Ancak belirtilen safha içinde takibin bafllat›l›p, ihtiyati hacze ilaveten icrai haciz talep etme hakk› kazan›lsadahi, an›lan emredici yasa hükümleri ortadan kalkmaz, ihtiyati haciz karar›n› veren genelmahkemenin kendi karar›na karfl› yap›lan itirazlar› inceleme ve karara ba¤lama yetki ve görevi sonbulmaz (‹‹K m. 265). Bu yetki icra mahkemesine devredilmifl olmaz (Yarg›tay 20. HD. 04.11.1997 günlü11029/10681 s.k.).‹htiyati haciz karar›n› veren mahkemenin görevi son bulmad›kça ve ihtiyati haciz karar›nda belirtilenalaca¤› karfl›layacak miktarda haciz uygulan›p ihtiyati haciz karar› infaz edilmedikçe, ihtiyati hacizkarar›n›n uygulanmas›n›n geçici durdurulmas› görevi, karar› veren mahkemeye aittir, bu konudakitaleplerin karar› veren mahkemeye arz edilmesi zorunludur (‹‹K.m.265).Aç›klanan takip safhas›nda, icra mahkemesince takip hakk›nda geçici durdurma karar› verilmesindepratik yarar olmayacakt›r. Çünki takibin geçici durdurulmas›, ihtiyati haciz karar›n›n infaz›na engelolmayacak, sadece iltibasa (kar›fl›kl›¤a) sebebiyet verecektir.(9) Takip hukukunda teminat ancak yasal dayana¤› bulundu¤u takdirde al›nabilir (‹‹K m. 36, 97,263, 266, 2675 sk. m. 32). Al›n›fl sebebine ve amac›na göre yasal dayanaklar› mutlaka gösterilmelidir.Al›nmas›nda oldu¤u gibi, serbest kalmas› da (iadesi de), paraya çevrilmesi de, ayn›yasal prosedür çerçevesinde gerçeklefltirilmelidir.(10) ‹laml› icra takibi, ilam›n icra dairesine tevdi ile bafllar(‹‹K.m.35), Bir ilam›n hüküm f›kras›nda yer alanmuhtelif alacak kalemlerinin, ayr› ayr› ilaml› icra takiplerine konu yap›lmas› nas›l mümkün olamaz ise,aylar itibariyle tahakkuk edecek ayl›k cari nafaka alacaklar›n›n da, aylar itibariyle ayn› veya ayr› icradairelerinde, ayr› ilaml› icra takiplerine konu yap›labilmesi mümkün de¤ildir.


Takip Hukuku (Hukuk ‹nfaz Sistemi) • Fuat Koyluo¤lu 707Hukuk infaz sistemimizin ve takip hukukunun özellikleri ve ifllevi,bu soyut tan›mlama ile alg›lanamamaktad›r.Uygulamalar›m›z›n hatalardan, devletimizin tazminat, görevlilerin rücudavalar›ndan kurtar›labilmesi için (‹‹K m.5), bilimsel yanl›fll›klar› vepratik sak›ncalar› aç›klanmaya çal›fl›lan dar yetkili mahkeme tan›mlamas›terk edilmelidir.V- Sonuç:Kamu hukukunun bir bölümü olan takip hukukunun (hukuk infazsisteminin) ve icra-infaz organlar›n›n konumlar›n›n ve önemlerinin, aç›kve kesin olarak anlafl›l›p kabul görmesinden sonrad›r ki;1- Uygulamalar›nda astronomik de¤erlerin el de¤ifltirdi¤i ac›, ›zd›rapve gözyafllar› ile dolu bu çat›flmal› uygulama alan›na gereken duyarl›l›kgösterilmifl olacak,2- Yüksek hukuk bilgisine, yetiflmifl uzmanlaflm›fl kadrolara duyulanhayati ihtiyaç daha fazla göz ard› edilmeyecek,3- ‹yi niyetten uzak her türlü tutum ve davran›fl baflar› bulamayacak,4- Masum taraflar›n ve üçüncü flah›slar›n kiflilik ve di¤er haklar›, icratakipleri vesilesiyle tecavüzlere u¤ramayacak,5- ‹nfaz sistemimizin, kendi içindeki sorunlar›n›n tespit ve çözümlerinede s›ra gelebilecektir.Bu ba¤lamda ihalelerin denetlenebilmeleri için, icra dairelerinden icrahakimliklerine ve vergi dairelerine bilgi ak›fl›n›n düzenlenmesi zorunlulu¤ugibi,Pek çok önemli konu (11) gündeme gelebilecektir.___________________________________________________(11) 1- Di¤er bir konu 6183 say›l› Amme Alacaklar›n›n Tahsil Usulü Hakk›nda Kanunun 99. maddesi hükmüdür.Bu hüküm ile amme idareleri taraf›ndan yap›lan ihalelerin feshi flikayetlerini incelemek göreviicra mahkemelerine verilmifltir.Oysa ki, ihale tutanaklar›n›n imzalar›n›n ikmaline kadar gerçeklefltirilen ihale haz›rl›k ve ihale ifllemleri,idari yarg› denetim ve gözetimine tabidir (6183 sk m.54 vd.)2- 6183 say›l› kanunun 99. maddesi düzenlemesi ile,a) Amme alaca¤› cebri icra takip ve tahsil süreci, ihale tutana¤›n›n düzenlenmesi öncesi ve sonras›olarak iki ayr› safhaya ayr›lm›fl,b) Birinci safhada, amme alacaklar›n›n takip ve tahsili hukukunu uygulayan ve oluflturan idari yarg›n›ngörevi, ihale tutana¤›n›n düzenlenmesini takiben sona erdirilmifl,c) Sonraki ikinci safhada, amme alaca¤› takibini, tahsil dairelerinin ifllem ve kararlar›n›, ihalehaz›rl›k ifllemlerini denetleme, yönlendirme, yanl›fll›klara müdahale etme ve düzeltme imkan› olmayanicra mahkemesi, takip sürecine ihalenin gerçeklefltirilmesinden sonra dahil edilmifltir.3- Bu düzenleme ile idari ve adli yarg› uygulama alanlar› kar›flm›fl, ayr›ca mevzuat›n yorum veuygulamas›nda birlik ve bütünlük sa¤lanmas› imkans›zlaflm›flt›r.4- Aç›klanmaya çal›fl›lan sebeplerle, 6813 say›l› kanunun 99. maddesi hükmünün, Anayasam›z›ntabii hakim ilkesine, ayr›ca yarg› yollar›n› ay›ran ve ayr› ayr› düzenleyen hükümlerine (madde 9, 37,154, 155) ayk›r›l›k oluflturdu¤u düflünülmektedir.


Kat Mülkiyeti Kanunu’nu De¤ifltiren5711 Say›l› Kanun’dan SonraOrtak Gider Alacak Davas›n›n Çözüm Yollar›Erdo¤an GÖKÇEI) 5711 Say›l› Kanun’un De¤ifliklikleri ‹leDüzenlenen Yönetimin Örgütlenmesi1) 14.11.2007 günü kabul edilen 5711 say›l› kanun ile Kat MülkiyetiKanun’unun pek çok maddesinde de¤ifliklik yap›ld›. 6711 Say›l› Kanun’un66. ve sonraki maddelerinde birden fazla parsel üzerinde kurulmuflolan sitelere Toplu Yap› ad› verilerek yönetim ve denetimlerin örgütlenmesidüzenlendi. Bu örgütlenme 69. madde ile gerçekleflti.Kat Mülkiyeti Kanunu tek parsel üzerindeki oluflumlar›n hukuki ihtiyaçlar›n›karfl›lamak amac› ile yap›ld›. Zaman içinde ekonomik ve sosyalgeliflmeler ile birbirine bitiflik, ortak yararlar› da bulunan birden fazlaparsel üzerine yap›lar yap›ld›. Konutlar›n, konutlarda oturanlar›n ihtiyaçlar›n›karfl›layacak lokanta, kafeterya, spor sahalar›, yüzme havuzlar›,sinema salonlar›n›n, farkl› ihtiyaçlar› karfl›layan dükkânlar›n bir arayagelmesi ile geliflen oluflumlar›n ihtiyaçlar›n› Kat Mülkiyeti Kanunukarfl›layamaz oldu. Bu nedenle kanunda de¤ifliklik yap›ld›. Önemli de¤ifliklikyönetimlerin örgütlenmesinde oldu. Yönetimlerin örgütlenmesi d›-fl›nda, yine de Kat Mülkiyeti Kanun’u, tek parsel üzerinde olan kurulufllar›nihtiyaçlar›n› karfl›layacak bir kanun olarak kald›. fiöyle ki, bir parseldebulunan bir ba¤›ms›z bölümün malikinin onayl› mimari projesineayk›r› imalat›n›n eski haline getirilmesini, bir baflka parselde bulunan birba¤›ms›z bölüm maliki dava edemeyecektir. Bir parselin kat malikleri kurulununseçiminin, kat malikleri kurulunda al›nan kararlar›n iptalini, birbaflka parselde ba¤›ms›z bölümü olan kifli dava edemeyecektir.Birden fazla parsel bir birlik oluflturuyorsa, bu parseller üzerindeblok yap›lar varsa, bu parseller üzerinde bütün parsellerdeki ba¤›ms›zbölümlerin ortak tesisleri varsa, bu takdirde 69. maddede yer alan yönetim- denetim örgütlenmesi gerçeklefltirilebilecektir.69. maddeye göre, her parselin her blo¤unun kat malikleri o blo¤uyönetmek için yönetici seçecekler, o parselin bütün bloklar›n›n yönetici-


710 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009leri parsel yöneticilerini seçeceklerdir. Parsel yöneticileri aralar›nda üstyönetimi seçecekler. Üst yönetim sitenin ortak yerlerini yönetecektir. Ancaküst yönetimin bütün parsellerin, ortak yerlerinin ve bütün ba¤›ms›zbölümlerini yönetmesi düflünülemedi. Bunun düflünülememesi de¤iflikliklerinen hatal› taraf› oldu. Nedeni ise birden fazla parselin bütün ba-¤›ms›z bölümlerinin ve ortak yerlerinin tek yönetim taraf›ndan yönetilmesihalinde ortaya ç›kacak yönetim ve denetim kolayl›klar›n›, kurulmak istenenyeni sistemin sa¤layamayacak olmas› ve özellikle ortak yerlerinyönetimi için ba¤›ms›z bölüm maliklerinin oy haklar›n›n ellerindenal›nm›fl olmas›d›r.Her blo¤un, parselin ayr› yönetimi demek, her blo¤un denetçisi, sekretaryas›,her parselin yöneticisi, deneticisi, sekretaryas›n›n olmas› demektir.Bir de ortak yerler için ayr› yönetici, denetici, sekretaryas› olacakt›r.Her blok yöneticisi, her parsel yöneticisi, üst yönetim iflletme projesiyapacak, tebli¤ edecek, kesinlefltirecek, avans toplayacak, harcayacak,belge toplayacak ve bu kere ihtilaflar artm›fl olacakt›r. Bilelim ki, baz› dolarmilyarderleri bile üç kuruflu ödememek için bin takla at›yorlar, davalaraneden oluyorlar.Bu kanun de¤iflikli¤i ile bu üç yönetim uygulamas›ndan do¤acakdavalara Sulh Hukuk Mahkemeleri bakacakt›r. Sulh Hukuk – AsliyeHukuk mahkemelerinin parasal limitlerine göre yetkili olduklar›nadair kural terk edilmifl oldu.II) De¤iflikliklerden Sonra Toplu Yap›lardaOrtak Gider Alacak Davas› Nas›l ÇözülecektirKat Mülkiyeti Kanunu’nun uygulamas›na ve 18. Hukuk Dairesininkararlar›na göre, her parselin yönetim plan›n›n içerdi¤i kurallar yasan›ngenel kurallar›na göre, öncelikle uygulan›r. Bu kurallar›n Kanunlar›n emredicikurallar›na ayk›r› olmamas› gerekir.E¤er toplu yap› içinde farkl› parseller, bloklar farkl› kurallar› içerenyönetim planlar› yaparlarsa her blok, parsel, üst yönetimin uygulamalar›ndando¤an çekiflmelerde bu özel kurallar uygulanarak alacak davas›çözülecektir.Kat mülkiyeti Kanunu’nun 20. maddesinde yer alan ana kural katmaliklerinin aralar›nda baflka türlü anlaflma olmad›kça, (yönetim plan›ile baflka bir kural kabul edilmemiflse), ortak giderler kap›c›, kaloriferci,bahç›van, bekçi giderlerine ve bunlar için toplanacak avansa eflit olarakve geri kalan giderlere arsa paylar›na göre kat›lacaklard›r.‹flte burada kanunun 66 - 74. maddelerinde gözden kaçan bir baflkagerçek var:Bilindi¤i gibi parsel alanlar› farkl› olunca her parsel üzerinde bulunanba¤›ms›z bölümlerin alanlar› ayni olsa bile arsa paylar› farkl› olmaktad›r.


Ortak Gider Alacak Davas›n›n Çözüm Yollar› • Erdo¤an Gökçe 711Kat Mülkiyeti Kanun’unun hatal› bir düzenlemesi olan arsa paylar›-na göre olan sorumluluk kural› toplu yap›lar›n yönetim planlar›nda aynenmuhafaza edilmesi halinde bak›n ne olacakt›r:1.000 m 2 alanl› bir arsa üzerinde 10 adet 100 m2 alanl› ba¤›ms›z bölümübar›nd›ran bir apartmanda her ba¤›ms›z bölümün arsa pay›100/1.000 olacakt›r. 2.000 m 2 alanl› bir arsa üzerinde ise 10 adet 100m2 alanl› ba¤›ms›z bölümü bar›nd›ran bir apartmanda her ba¤›ms›z bölümünarsa pay› 100/2.000 olacakt›r. 1.000: 100 = 10 eder.2.000: 10 =20 eder. Bunu basit hesab›n sonucu iki ayr› alanl› parseldeki ayni alanl›dairelere düflecek ortak gider pay› birbirinden farkl› olacakt›r.Bu iki parselin arsa pay›na bölünecek ortak gideri 100.000,00 YTL olsun.‹ki parselin arsa paylar›n›n paydalar›n›n toplam› = 1.000 + 2.000 =3.000 eder. Her iki parseldeki iki ayni alanl› dairenin borcu100.000: 3.000 x 10 = 333,33 YTL eder.100.000: 3.000 x 20 = 666,66 YTL eder.‹flte bu gerçek bilinemedi¤inden, kanunun bu düzenlemeyi eksik b›-rakmas› sonucu ortak giderlerin hesaplanmas›nda, çok haks›zl›kyaflanacakt›r. Bu noksan düzenleme sonucu, baz› kat malikleri adil olaraködemeleri gerekenden fazlas›n› veya az›n› ödeyeceklerdir.Bu mahzurlar› ortadan kald›racak bir yol var. Bu hiçbir zaman düflünülemedi:(Ortak giderler evlerin brüt alanlar›na göre paylaflt›r›l›r) kural›n›n planakonmas›, ayr›ca (her evin brüt alan›n›n) ve (bütün evlerin brüt alanlar›n›ntoplam›n›n) yönetim plan›na bir madde olarak yaz›lmas› halinde ortakgider alaca¤› davas› çok k›sa zamanda sonuçlanacakt›r. Ben 4 senesüren ortak gider alaca¤› davalar› gördüm. Bu davalar›n uzamas›n›n nedenianlatt›¤›m kusurlu yönetim planlar› idi.Birden fazla yönetimin oldu¤u yerlerde ortak gider alaca¤› davas› yönetimplanlar›n›n ortak gider ödeme kurallar›na göre çözülecektir.Unutmayal›m ortak gider alacak davas›, tüm ba¤›ms›z bölümleri tapukayd›, yönetim plan›, Kat Malikleri Kurulu Karar Defteri, ‹flletme Hesab›Defteri, gerekirse harcama belgelerinin getirilmesi ve bir bilirkifliyeverilerek hesab›n yap›lmas› ile çözülür. Bu davalarda çok kere alacak iddiaedilirken hangi senenin, hangi ay›n›n ne kadar avans›n›n ödenmedi-¤i, ne kadar›n›n ödendi¤i, alacak iddia eden yönetimin tek parsel mi çokparsel mi üzerinde kurulu oldu¤u belirtilmemekte, ana parsel, ba¤›ms›zbölüm numaralar› bile yaz›lmadan icra takibi yap›lmakta ve dava aç›lmaktad›r.Ne Hâkim, ne bilirkifli müneccimdir. Bu hatalar yap›l›nca birsenede çözülecek dava 4 senede bitmektedir. Bir de bu davay› uzatan yönetimplanlar›na konan hiçbir anlam› olmayan ortak gider paylaflt›rmay›pek çok bölüfltürme flekline ba¤layan kurallard›r.


712 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Çok lüks konutlar›n bulundu¤u bir sitenin yönetim plan›nda tam 26çeflit paylaflt›rma kural› var. Bunun sonucu olarak bu sitenin ortak gideralacak davalar›n›n do¤ru çözümü olanak d›fl›d›r. Yönetim plan›na neden26 çeflit ortak gider paylaflt›rma kural› kondu¤una gelince. Bu yönetimplan›n› yazanlar, mutlaka bu düzenlemeyi iyi niyetle yapt›lar. Ancak yapt›klar›düzenlemenin uygulamada ne sonuç verece¤ini düflünemediler.Muhtemelen uygulamadan gelmedikleri için sonucunu bilemediler.Yönetim planlar›nda de¤iflikli¤in 4/5 ekseriyetle yap›laca¤› kural› nedeniylebu beladan kurtulmalar› çok zordur. Bunun nedeni bu ekseriyetinsa¤lanmas›n›n zorlu¤udur.Bak›n, Mustafa Kemal Pafla ne diyor : (Bilgi sahibi de¤ilseniz, sadeceufku görürsünüz. Bilgi sahibi iseniz ufkun gerisini de görürsünüz.O takdirde olaylar size de¤il, siz olaylara takaddüm edersiniz.) Takaddüm= öncelik kazanmak anlam›na geliyor.Bu kural askerlik için söylenmifl ise de, yaflam›n bütününde, bütünmeslekler için yads›nmaz bir gerçekliktir.III - Kanunlara Ayk›r› OluflumlardaOrtak Gider Davas› Nas›l Çözülecektir1) Bazen toplu yap›lar kamu mallar› üzerine yap›lmaktad›r. Bu tafl›nmazlar›ntapu kay›tlar›n›n malik hanelerinde Maliye Hazinesi, tafl›nmaz›nniteli¤i hanesinde çay›r, mer’a gibi sözcükler görülmektedir.Bu kamu mallar›n›n bu tahsis nitelikleri kald›r›lmam›fl oldu¤undanne kat irtifak›, ne de kat mülkiyeti kurulmas› mümkün olmam›flt›r. Mimariprojeleri nas›lsa Belediyelerce onanm›flt›r. Apartmanlar infla edilmifl,malikleri içlerinde oturmaya bafllam›fllar ve ortak giderlerin ödenmemesinedeniyle davalar aç›lm›flt›r. Ben bu nitelikleri tafl›yan pek çok dava gördüm.Bu kusurlar›na karfl›l›k bu yerlerde yöneticiler, deneticiler seçilmifl,sekretaryalar oluflturulmufl, güvenlik teflkilat› kurulmufl olarak görülmektedir.Yarg›tay bu oluflumlara hukusall›k tan›nmas› görüflündedir.Bu özel durumlarda yönetim plan› da olmad›¤› için alacak davas›n›nçözümünün nas›l olaca¤› meselesi ile karfl›lafl›lmaktad›r. Yarg›tay HukukGenel Kurulu 23.09.1998 gün ve 1998/18 – 589/599 say›l› karar›nda(...Sitede kat irtifak› veya kat mülkiyeti tesis edilmemifl oldu¤u cihetle davadaKat Mülkiye ti Kanunu hükümleri tatbik edilemez ise de, yönetici oldu¤unuileri süren davac›, daval› pay›na düflen harcanm›fl ortak avansbedelini talep etti¤ine göre, uyuflmazl›k, haks›z zenginleflme veya vekâletsiztasarruf hükümleri dairesinde çözümlenebilecek mahiyettedir. Bu sebepledava miktar› itibariyle mahkemenin görevli oldu¤u da göz önündeal›narak, mahkeme önüne gelen uyuflmazl›¤a uygulanacak kanun hükümlerinikendisi belirleyece¤i ilkesi do¤rultusunda genel hükümlerdairesinde çözümlenmelidir.) denmifltir.


Ortak Gider Alacak Davas›n›n Çözüm Yollar› • Erdo¤an Gökçe 713Bu kararda anlat›ld›¤› gibi, bu gibi hallerde ortak giderlerin paylaflt›rmakurallar›n› Hâkim kendisinin belirleyece¤i kurallarla çözecektir) demektedir.Öyledir de Hâkim bu aflamada bilirkiflilerin görüfllerine görehareket ederek davay› çözecektir. Bilirkifliler Hâkime yol gösterecektir.Yönetim plan› olmad›¤›, kat irtifak›, kat mülkiyeti kurulmad›¤› için avansödemeyenlerden gecikme tazminat› al›nmas› mümkün olmayacakt›r.2) Baz› yapsatç› flirketler yapt›klar› daireleri kendi aralar›nda düzenlenen,Noterde veya Tapuda düzenlenmeyen adi sözleflmeler ile satmay›vaad ederek sat›yorlar. Bu sözleflmelerin içine konan maddelerde inflaatlar›nbitmesinden flu kadar süre sonras›na kadar yapt›klar› siteleri kendikuracaklar› yönetimlerin yönetece¤ini, bu yönetimlerin ortak gideravanslar›n› belirleyip toplayacaklar›n›, avanslar› süresinde ödemeyenleringecikme tazminat› ödeyeceklerini) yaz›yorlar. Bu takdirde adi sat›flvaadi sözleflmesine uyulmufl ve daireler hak sahiplerine teslim edilmifl olmakla,bu sözleflmeler bu suretle geçerli olmakta ve bu sözleflmeler gere-¤i olarak borçlular gecikme tazminat›n›n al›nmas› mümkün olmaktad›r.Bir sözleflmenin ilgili maddesinde (Yönetim ve ‹flletme Giderleri)bafll›k alt›nda: (Konutlar›n tesliminden itibaren kat Mülkiyeti Kanun’unagöre, gerekli yönetim organlar› olufluncaya kadar konutlar›nyönetim ve iflletmesi, A.flirketi taraf›ndan yürütülecektir. A flirketi.Sahip oldu¤u yönetim ve iflletme yetkisini bizzat kullanabilece¤i gibi,bir veya birkaç gerçek veya tüzel kifliye devredebilir.Hak sahibi buna itiraz etmeyece¤ini, Kat Mülkiyetine geçilmemiflolsa bile Kat Mülkiyeti Kanunu’nun tüm hükümlerine riayet edece¤ini,konutlar›n iskâna aç›lmas› ile iflletme projesi uygulamaya konulmas›aras›nda geçecek süre içerisinde kullan›lmak üzere belirlenecekortak gider avans›n› ödeyece¤ini, onaylanm›fl iflletme projesineuyaca¤›n›, belirlenecek aidat ödemelerini zaman›nda yapaca¤›n›,konutunu teslim almasa bile bu sözleflmenin. .nc› maddesi hükmügere¤i, ortak gider aidat› ödemeyi kabul etti¤ini, zaman›nda ödenmeyenaidatlar için ayl›k % 10 gecikme cezas› ödeyece¤ini flimdiden kabulve taahhüt eder.) denmifltir.Bu belge bir sözleflmedir. Bu sözleflmenin koflullar›n›n mevcut oldu-¤u, sürede uygulanmas› mümkündür. Bu süre içinde gerekli koflullarvarsa, gecikme tazminat›n›n da borçlulardan al›nmas› mümkündür.Bu gibi oluflumlar›n açt›klar› davalarda daval›lar bu sözleflme maddelerineitiraz ediyorlar. Sat›c› flirketin iflini bitirmifl olmas›na karfl›l›k yönetimib›rakmad›klar›n›, kat maliklerinin sitelerini yönetmesi gerekti¤ini,buna müsaade edilmedi¤ini söylüyorlar. Baflka suçlamalarda da bulunuyorlar.Yapsatç› flirketin bütün dairelerde oturulmaya bafllay›ncaya ve altyap› tesislerinin yap›m›n›n tamallanmas›na kadar kurduklar› yönetimlerleyönetmeleri makul olarak görülebilir. Ancak yapsatç› flirketin yapmas›


714 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009gereken bütün imalat› bitirmesinden sonra, yönetimden el çekmelerininve kat maliklerinin kendilerini yönetmelerine imkân tan›malar›n›n uygunolaca¤›n›, kendilerine düflen yükümlülükleri yerine getirmelerinden sonrayönetmeye devam etmelerinin do¤ru olmad›¤›n›, düflünüyorum.Yapsatç› flirketin ifllerinin bitmesine karfl›l›k yönetmeye devam etmesihalinde o sitenin kat maliklerinin kendi aralar›nda kat malikleri kurulunutoplayarak yeni bir yönetim, denetim kurullar› kurarak siteyi yönetmeyetalip olmalar› ve yapsatç› flirketin elatmas›n›n önlenmesi davas›açarak flirketi yönetimden tasfiye etmelerinin mümkün oldu¤u kan›s›nday›m.3) Bütün bu noksanl›klar›n bulundu¤u oluflumlarda adalete uygunortak gider paylaflt›rman›n tek yolu, dava konusu dönem içinde yap›lanbütün giderlerin belirlenmesi, bütün ba¤›ms›z bölümlerin alanlar›n›ntoplam›n›n bulunmas› ve ortak gider ödemeyen ba¤›ms›z bölümün alan›-n›n belirlenmesi ve ortak giderlerin tümünün toplam›n›n, alanlar› toplam›nabölünüp, borçlunun tafl›nmaz›n›n alan› ile çarp›lmas› tek ç›k›fl yoludur.Bu alanlar›n hesaplanmas› sitedeki yap›lar›n mimari projeleri üzerindenyap›lacakt›r. Alan hesab›na itiraz edilirse yap›lacak keflif sonucual›nacak bilirkifli raporlar› ile belirlenecektir. Ortak giderlerin toplam› iflletmehesab› defterleri ve gerekirse harcama belgelerinin incelenmesi ilebulunacakt›r.


S‹MAVNA KADISIO⁄LUfiEYH BEDREDD‹N DAVASIAv. Ümit ALTAfi (*)GiriflBu yaz› fieyh Bedreddin davas›n› incelemeye çal›flmaktad›r. Bu ba¤lamdafieyh Bedreddin’in yakalanmas› ve de Divan-› Hümayün önündeyarg›lanmas›, bu yarg›laman›n usulleri, çal›flman›n temelini oluflturmaktad›r.Davay› incelemeye geçmeden önce Fetret Devri bafll›¤› alt›nda döneminsiyasal, sosyal ve yarg›sal yap›s›na; fieyh Bedreddin bafll›¤› alt›nda daBedreddin’in hayat›na ve dönemim dinsel iklimine yer verilmifltir.FETRET DEVR‹ S‹YAS‹ VE SOSYAL YAPISIOsmanl› Devletinin tarihinde geçirdi¤i en kar›fl›k ve burhanl› devre,1402–1413 y›llar› aras›nda yaflanan fetret devridir. Y›ld›r›m Beyaz›d’›nAnkara Savafl›nda Timur’a yenilmesiyle bafllayan bu 10 y›ll›k dönem, ÇelebiMehmed’in bütün kardefllerini yenerek Osmanl› taht›na tek bafl›nasahip oldu¤u 1413 y›l›na kadar devam etmifltir.Ankara savafl›ndan galip ç›kan Timur, Osmanl› Devletini ortadan kald›rmakyerine parçalama siyaseti yürüttü. Önce, Osmanl›lar taraf›ndantopraklar› elinden al›nan ve savaflta kendisine yard›mc› olmufl bulunanTürk beylerine topraklar›na geri vererek, Osmanl› devletini küçültme politikas›n›uygulad›. Sonra da kalan topraklar› Osmanl› flehzadeleri aras›ndapaylaflt›rd›. Böylece; Osmanl› topraklar›n›n Rumeli kesimi Emir SüleymanÇelebi’ye, Bal›kesir ve Bursa yöresi ‹sa Çelebi’ye ve Amasya yöresi deMehmed Çelebi’nin idaresine b›rak›ld›. (Uzunçarfl›l›,1988:s.237)fiehzadeler aras›ndaki saltanat kavgas›, Ankara Savafl›nda Timur’aesir düflen flehzade Musa Çelebi’nin Anadolu’ya dönmesiyle yo¤unlaflt›.‹sa Çelebi, k›sa bir süre sonra Mehmed Çelebi’nin adamlar› taraf›ndanEskiflehir’de yakalan›p öldürüldü.‹sa Çelebi’nin öldürülmesinden sonra, Osmanl› taht› üzerinde söz sahibidurumunda bulunan bafll›ca iki flehzade kal›yordu. Bunlar da biriBursa ve Anadolu’da duruma hâkim olan Mehmed Çelebi ve di¤eri de Ru-___________________________________________________(*) ‹stanbul Üniversitesi Kamu Hukuku Doktora Ö¤rencisi.


716 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009meli’de saltanat süren Emir Süleyman Çelebi idi. Bu iki flehzade aras›ndak›yas›ya bir rekabet hüküm sürüyordu.fiimdiye kadar olan mücadeleler daha çok Anadolu topraklar›ndameydana geldi¤inden, Rumeli’de bulunan Emir Süleyman Çelebi’nin durumudaha sa¤lam görünüyordu. Emir Süleyman Çelebi’nin bu sa¤lamdurumunu sarsabilmek için Mehmed Çelebi Rumeli de suni de olsanayaklanma ç›karmay› düflündü. Bunun için de kardefli Musa Çelebi’yi,kar›fl›kl›k ç›karmas› için Rumeli’ye gönderdi. Musa Çelebi’nin uzun u¤rafllar›ndansonra Emir Süleyman Çelebi’nin sa¤lam konumu zay›flad› vesonuçta Musa Çelebi yenilerek öldürüldü.Emir Süleyman Çelebi’yi ortadan kald›ran Musa Çelebi, Edirne’yi ald›ktank›sa bir süre sonra, a¤abeyi Mehmed Çelebi ile yapm›fl oldu¤u anlaflmay›tan›mayarak hükümdarl›¤›n› ilan etti. 1410 y›l›na gelindi¤indeOsmanl› ülkesinde Mehmed Çelebi Anadolu’ya ve Musa Çelebi Rumeli’yesahiptiler.Mehmed Çelebi hemen hemen on y›ld›r saltanat sürüyor ve Anadoluyakas›nda az çok istikrarl› ve düzene kavuflmufl bir devletin bafl›nda duruyordu.Kendine ba¤l›, birçok baflar›lar kazanm›fl devlet adamlar› ve tecrübelibir orduya sahipti. Musa Çelebi ise, Rumeli’ye a¤abeyi Mehmed Çelebi’ningörevlendirmesiyle ve ona hizmet için gitmifl ve Emir SüleymanÇelebi ile onun ad›na savaflm›flt›. Eline geçirdi¤i Rumeli devleti tamamenEmir Süleyman Çelebi’nin adamlar› ve ona hizmet etmifl askerlerle doluydu.Bu sebeple, kendisine ba¤l› bir devlet teflkilat› ve ordu kurmas› gerekiyordu.Bu Mehmed Çelebi karfl›s›nda tutunabilmesi için flartt›. Bununiçin ilk ifl olarak Kör Melikflah isimli ümeradan birini kendisine vezir yapt›.Ak›nc› beylerinden Mihalo¤lu Mehmed Bey’i beylerbeyli¤ine tayin etti.Ve bu arada yine halk aras›nda ilmi ve otoritesiyle ünlü fieyh Bedreddin’ide kazaskerlik makam›na getirdi. Bu kadro, dönemi için kurulabilecek eniyi kadrolardand›. Nitekim bu kadro ile, Mehmed Çelebi ile ‹nce¤iz mevkiindeyapt›¤› ilk muhabereyi kolayl›kla kazand›. (Uzunçarfl›l›,1988:339)1412 y›l›nda yap›lan ikinci muhaberede de sonuç ayn› oldu.Bu iki zaferin ard›ndan Musa Çelebi’nin iktidardaki yanl›fl tutumlar›sonucunda Rumeli Beyleri birer birer ayr›lmaya bafllad›lar. Rumeli’ninbüyük beyleri Mehmed Çelebi’yi desteklemeye bafllad›lar. Bu atmosferdeMusa Çelebi, Mehmed Çelebi ile giriflti¤i son savafl› kaybetti ve öldürüldü.Böylece Osmanl› Devletinde süren on y›l› aflk›n fetret devri kapanm›floluyordu.Musa Çelebi’nin ortadan kald›r›lmas›ndan sonra, taraftarlar›n›n ço¤uidam edildi. Ancak ülke çap›nda sayg›nl›k ve devlete yapm›fl olduklar› eskihizmetleri göz önüne al›narak Mihalo¤lu Mehmed Bey af olundu. Kazaskerfieyh Bedreddin ise kendine ayda bir akçe maafl ba¤lanarak ‹znik’tezorunlu ikamete mecbur tutuldu.‹ktidar›n Oluflmas›Osmanl› Devletinin esas teflkilat› mutlak hükümdarl›k ve dini saltanatesaslar›na uygun bulunuyordu. (An›l,1993:166)


fieyh Bedreddin Davas› • Av. Ümit Altafl 717Her ne kadar Osmanl› sultanlar› bu tarihlerde henüz halifelik unvan›alm›fl de¤illerse de, Eski Türk töreleri ve devlet geleneklerinden gelenkurallar gere¤i, devlet baflkan› olarak flah›slar› itibar›yla kutsal say›l›yorlard›.Saltanat esaslar›na göre, devleti ve onun gücünü sultan temsil ediyorve devlet hâkimiyeti sultandan do¤up ondan yay›l›yordu. Bu hâkimiyet,inceledi¤imiz Fetret Devrinde ve bu devre tekaüdüm eden y›llardadevlet gücünü ayn› zamanda fiilen kullanan: Ulema, Kap›kullar› ve Gazilerolarak adland›r›labilecek bafll›ca üç grubun sultanla olan anlaflma vedayan›flmas›ndan do¤uyordu. (An›l,1995:25) Osmanl› tarihinin sonrakidönemlerinde bu üçlü gruptan gazilerin etkisi düflecekti.Osmanl› devletinde “devlet gücü” bu say›lan gruplar› ya da sosyal s›-n›flar›n birleflmesiyle ortaya ç›k›yordu. Bu gücü yan›na alan sultan, mutlakbir hükümdar olarak saltanat sürüyor ve saltanat›n getirdi¤i nimetlerdende devlet gücünü oluflturan bu gruplar yararlan›yordu. Osmanl›Devletinde bu say›lan unsurlar›n bir araya gelmesi ve saltanata destekvermesi halinde toplumda saltanata karfl› bir k›p›rdan›fl olmas› mümkünbulunmad›¤› gibi, böyle bir baflkald›r›fl›n da baflar›l› olma flans› bulunmuyordu.Çünkü Osmanl› sistemi, halk s›n›flar›na, yani toplum iradesinedayal›, onu temsil eden bir sistem de¤ildi.Devlet iktidar›n› teflkil eden ve devlet gücünü elinde tutan sultan,ulema, kap›kulu ve gazilerden oluflan hâkim zümre, devlet politikas›n› veoluflumunu belirleyen tek güçtü. Devletin iflleyifli bu zümrenin bu zümrelerinaralar›ndaki iflbirli¤ine dayan›yordu. Bu zümre aras›nda meydanagelen anlaflmazl›lar yine bu zümreler aras›nda iflbirli¤iyle ya da kurulangüç dengeleri sonucunda birinin saf d›fl› edilmesiyle sonuçlan›yordu.Halk ise, oluflturulan bu iktidar yap›s›n›n emrinde olup ona itaat etmekleyükümlü bulunan ve bu hâkim zümrenin asker ve üretken güç olarakkulland›¤› bir emir kulu durumundayd›.Osmanl› Devletinde Sultandan sonra devlet içinde en önemli ifllevi veetkinli¤i olan s›n›f ulema s›n›f›yd›. Ulema bir yandan Peygamber’in ve dolay›s›ylada fleriat›n temsilcisi olarak ve di¤er yandan da sultan›n, yaniulül-emr’in (An›l, 1995:30) delegesi olarak toplumda çok önemli bir ifllevisürdürüyordu.Osmanl› Devlet hâkimiyetinin kaynakland›¤› güç odaklar›ndan bir di-¤eri de, yukar›da belirtilmifl oldu¤u üzere Gaziler ismi alt›nda toplanabilecek,devletin kurucu unsurlar›ndan bulunan ve ünlü Türk ailelerinin lideridurumundaki Türk savaflç›lard›. II. Murad ve özellikle Fatih SultanMehmed zaman›ndan sonra, devlet yönetiminde etkileri çok azalacak bulunanbu Gaziler, Fetret Devri öncesi ve sonras›nda halen devlet kat›ndakietkinliklerini sürdürmekteydiler. Osmanl›n›n ilk dönemlerinden gelenGaziler, devletin yap›lan savafllarda elde etti¤i ganimetlerden pay alanTürk aristokratlard›. Fetret Devrine kadar da hâkimiyetin fiili gücünüoluflturuyorlard›.


718 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Osmanl› Devlet düzeninde iktidar oluflmas› ve devlet hâkimiyetininyürütülmesi konusunda en ilginç toplum s›n›f› ise Kap›kullar›yd›; ilerideOsmanl›’da iktidar› belirleyen en temel güçlerden birisi haline gelecekti.‹ktidar Sultan›n flahs›ndan do¤uyor gibi gözükse de, bu gücün ortayaç›kmas›n› sa¤layanlar, düzende hâkim s›n›f› oluflturan Sultan, Ulema,Gaziler ve Kap›kullar›yd›. Her ne kadar Gaziler sonradan gücünü yitirsede, inceledi¤imiz dönem içerisinde etkinliklerini halen sürdürüyorlard›.Osmanl› Devleti düzeninde hâkim s›n›f›n yap›s› ve oluflumu göz önündetutulursa, Devletin organ› olarak sahnede görülen: Vezir-i Azam, fieyhülislam,Kazasker, Beylerbeyi, Kad› ve Subafl› gibi görevlilerin ya da Divan-› Hümayun veya ‹kindi Divan› gibi kurumlar›n fonksiyonlar›n›n yaln›zcahâkim s›n›f›n iradesini yerine getirmekten ibaret bundu¤u anlafl›lacakt›r.Toprak RejimiDevletin siyasi ve sosyal yap›s› toprak rejimine uygun olarak düzenlenmifloldu¤u için, bunlar›n karfl›l›kl› durum ve etkileflimini bilmeden, budevlet içinde meydana gelen olaylar›n niteliklerini anlamak imkâns›zd›r.Osmanl› Devletinde toprak rejimi, yukar›da da belirtildi¤i gibi, devletinsiyasi ve sosyal yap›s›n›n oluflmas›nda çok önemli bir rol oynuyordu.“Devlet, miri arazi ve tahrir sistemi sayesinde, toprak ve reaya üzerindes›k› kontrolünü sürdürmekte, çiftliklerin da¤›lmas›n› önlemeye çal›flmakta,tarlalar›n ba¤ bahçe haline gelmesini, büyük ekâbir çiftliklerinin veplantasyonlar›n›n ortaya ç›kmas›n› önlemekteydi.” (‹nalc›k, 1993:9)Osmanl› Devletinin topraklar›n›n çok genifl bir bölümünü miri arazidenilen ve temelde toprak mülkiyetinin devlete ait olmas› usulü olarakaç›klanabilecek topraklar oluflturuyordu. Miri toprak usulünün ana kural›,miri topraklar rakabesinin yani kuru mülkiyetinin devlete ait olmas›d›r.Bu sistemi daha iyi anlayabilmek için dirlik sistemine bakmak gerekir.Dirlik sistemine göre, miri araziler t›mar isimli bölümlere ayr›lm›flt›.Bu bölümlerin gelirleri en yüksek olanlar›na has, t›mar’dan fazla vehas’tan küçük olan›na zeamet denirdi. Has ve Zeamet’ler genellikle devletinyüksek mevkilerinde bulunan kimselere, T›marlar da savafllarda yararl›l›klar›görülen askerlere verilirdi. Kendisine T›mar verilen toprak sahiplerinede Sipahi denirdi. T›mar arazisinin ç›plak mülkiyeti devlete, tasarrufyani kullanma hakk› bu topraklarda yaflayan ve kendisine reayadenen köylüye ait olurdu. T›mar sahibinin bu topraklardaki hakk›, yaln›zcareayan›n devlete vermekle yükümlü oldu¤u vergileri kendi ad›natoplamak olurdu. Bu vergiler karfl›l›¤›nda da t›mar sahibi, belirlenen miktardacebali yani donat›lm›fl silahl› askeri orduya göndermek zorunda kal›yordu.Özetle Osmanl›larda dirlik sistemi, devletin fetih esas›na göre kurulmuflolmas›n›n ve ekonomisini de ganimet ve köylünün üretimine el koy-


fieyh Bedreddin Davas› • Av. Ümit Altafl 719ma esas› üzerine kurmufl olmas›n›n bir sonucu olarak ortaya ç›km›flt›r.Devlet fetihlerle topraklar›n› ço¤alt›yor, sonra fethetti¤i bu topraklar› askerlerineda¤›t›yor ve o askerlerde burada çal›flan köylülerin art›-ürünleriyledonat›lan cebelilerle orduyu tazeliyorlar ve yeni fetihlerle yeni t›marlar›noluflmas›na yard›mc› oluyorlar. Böylece iktidar harp mekanizmas›-n›n a¤›r yükünden kurtulmufl oluyor ve kendi kendini besleyen bir sistemyaratm›fl oluyorlar. Bu durumda saltanata daha fazla zenginli¤in birikmesineneden oluyor.Osmanl› ülkesinin ziraata elveriflli arazisinin hemen hemen tamam›miri arazi statüsünde olmakla beraber tamam› miri arazi durumunda de-¤ildi. Köy ve flehir içinde bulunan ba¤, bahçe durumundaki küçük tarlalarözel mülkiyet koflular›nda kullan›l›yordu.Yarg› Örgütü‹nceledi¤imiz dönemde Osmanl› yarg›lama ilkesine hâkim olan unsurfler-i hukuktu. Yarg›lamalar ‹slam hukuku esaslar›na göre yap›l›yordu.Ne var ki, Osmanl›n›n kurucu unsuru olan Türklerin ‹slami kabul etmezdenberi devlet yönetiminde uygulad›klar› kurallar vard›. Bu kurallar yaz›l›olmayan, sultanlar›n fermanlar› fleklinde ortaya konulan, fler’i hukukd›fl›nda ayr› bir kal›p ve özgün bir sistem oluflturan yönetim ve maliyeyleilgili ilkelerdi. (‹nalc›k, 1993:340) Özellikle devlet kat›nda önemli görevleralm›fl kiflilerden oluflan ve ehl-i örf denilen memurlar›n ya da devlete baflkald›rm›flbulunan kimselerin yarg›lanmas›nda ve cezaland›r›lmas›ndauygulanan bu hukuk, genelde acil ve buhranl› dönemlerin flartlar›n› karfl›lamayailiflkin olmakla, flekil flartlar›na fazla ba¤l› olmayan bir mahiyetgösteriyordu. Bu örf-i hukuk; bilhassa, devletin selametine karfl› a¤›r hareketlericezaland›ran kurallar bak›m›ndan önem tafl›yordu. Böyle durumlarda,devletin ve devleti temsil eden sultan›n yarg›lama ve soruflturmadahi yapmadan ölüm cezas› verme yetkisi bulunuyor ve bu husus “SiyasetenKatl” mefhumu içinde ifade olunuyordu. (Mumcu, 1985:72) Ulemadanya da fleyhülislamdan fetva al›nmadan ölüm cezas›n›n verilmesiningenelde mümkün bulunmad›¤› Osmanl› Devletinde, halin icaplar›nagöre ve de sultan›n tercihine göre fetva alma usulü de uygulanmayabiliyordu.(Mumcu,1985:108) K›saca konulmufl tüm yarg›lama kurallar› ancaksultan›n iradesinin o yolda belirmesi halinde geçerli ve yürürlüktebulunuyor ve onun izni oldu¤u süre içinde uygulanabiliyordu. Sultanakarfl› uygulanabilecek ne örf-i ne de fler-i hukuk mevcuttu.Osmanl› döneminde yarg› örgütü kifli olarak sultan, vezir-i azam, kazasker,kad›lar, divan’dan ve kurul olarak da Divan-› Hümayun ve ‹kindiDivan›’ndan olufluyordu. Sultan, daha öncede bahsetti¤imiz gibi devletinbafl› ve hâkimiyetin kendisinde do¤up yine kendisinde da¤›ld›¤› en yüksekdevlet organ›yd›. Bu sebeple devletin yarg›lama gücünü de sultan teflkilediyor ve yarg›lama iflinde görev alm›fl bulunan di¤er bütün makam,


720 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009kurum, kurul ve kifliler de kulland›klar› yarg›lama yetki ve hakk›n› sultandanal›yordu. (Mumcu, 1986.58)Vezir-i azam, sultandan sonra, devletin en büyük memuru olup sultan›nmutlak vekiliydi. Vezir-i azam›n sözlü ve yaz›l› emirleri sultan›n iradesive ferman› demekti; padiflah›n flahsine ait yetkileri d›fl›nda her türlüyetkisini kullanabilirdi. Bu nedenle kendisine “vekil-i mutlak” denirdi.Kazasker ise sultan ve vezir-i azam’dan sonra devletin yarg›lama alan›ndaen etkili ve yetkin kiflisiydi. Kazaskerlik, Osmanl›larda adalet ifllerininyürütülmesinden birinci derecede sorumlu bir makam durumundayd›.Gerek kad›lar›n tayinlerindeki görev ve yetkilerinin önemi ve gereksede kad›lar›n vermifl olduklar› baz› kararlar›n kazaskerce bir temyizmerci i olarak incelenmesinin mümkün bulunmas› sebebiyle, kazaskerlikhem zaman›m›z›n Adalet Bakanl›¤›n›n görevlerini hem de Temyiz Mahkemesininbir k›s›m fonksiyonlar›n› yerine getiren bir makam durumundayd›.Kazasker rütbe olarak vezirlere eflit durumdayd›. Vezir-i azam’›n sultanaarz› üzerine onun taraf›ndan tayin olunurdu. Kazaskerin as›l görevi;gerek divan-i hümayunda gerekse de ikindi divan›nda görülen davalardavezir-i azam kendisine havale etti¤i uyuflmazl›lar› çözmekti. DivaniHümayuna gelen baz› davalar bu kurulda görülmesi gerekmeyecek derecedeönemsiz görülürse vezir-azam taraf›ndan çözümlenmek üzere kazaskeregönderilirdi. Kazaskerin, kad›larca verilen baz› kararlar› temyizmercii olarak incelenmesi, ancak dosyan›n divan-i hümayuna ve oradanda vezir-i azam taraf›ndan kazaskere havale edilebilmesiyle mümkün oluyordu.(Mumcu, 1986:102) Zira fler-i ve örf-i hukuka göre “içtihad›n içtihatlanakzolunam›yaca¤›” kural› mevcuttu. Ancak baz› kararlar›n yine deDivan-i hümayun taraf›ndan incelenmesi mümkün bulunuyordu. Çünküas›l olan sultan›n iradesiydi.Kad›l›k, Osmanl› Devletinde adalet hizmetini esas olarak yürüten veyarg›sal görevi yerine getiren bir memuriyet durumundayd›. Kad›l›k, yaln›zcayarg›lama yapmakla s›n›rl› bir makam olmay›p, bu makam ayn› zamandaidari ve yerel hizmetleri de görüyordu.(Gerber,t.y:3) Usule göre,kaza ad› verilen bir idari birime kad› olarak atanan memurlar, o kazan›nhem idari amiri, hem belediye baflkan›, hem de yarg›çl›k görevini yürütüyorlard›.Kaza halk› tüm sorunlar›n› kad›ya arz ediyordu.Divan-hümayun, padiflah›n adalet da¤›t›m›nda kendisine yard›mc›olan en önemli kuruldu. Padiflah›n baflkanl›¤›nda toplanan bu kurulda;vezir-i azam, divan vezirleri, kaptan pafla, kazasker, defterdar ve niflanc›bulunuyordu. Teorik olarak, sultan›n ve vezir-i azam›n s›rf kendilerine aitolan d›fl›nda mevcut bulunan bütün devlet yetkileri bu kurulda toplan›-yordu.‹kindi divan› sal› ve perflembe günleri d›fl›nda vezir-i azam›n kona¤›ndave baflkanl›¤›nda ikindi namaz›ndan sonra toplanan ve de yarg›lamayetkisi de bulunan bir kuruldu. Divan-› hümayunda zaman azl›¤› ve ifl


‹nceledi¤imiz devrede bu divan; sultan›n reisli¤inde üç vezir, kazasker,defterdar ve niflanc› gibi memurlar›n kat›lmas›yla olufluyordu. Sultan›nifltirak etmedi¤i toplant›lara vezir-i azam›n baflkanl›k yapmas› usuldendi.(Mumcu, 1986:85)Divan, sultan›n bulundu¤u yerde ve her gün sabah namaz›ndan sonratoplant›ya bafllar ve ö¤leye kadar toplant›s›n› sürdürür ve ö¤len yeme-¤inin yenmesinden sonra da da¤›l›rd›. Divan toplant›lar› için belirli bir yertespit edilmifl de¤ildi. Toplant› her yerde yap›labilirdi ve de herkese aç›kt›.Divan her türlü uyuflmazl›¤›n çözüm yeri oldu¤u gibi ayr›ca ceza alan›ndada yarg›lama yetkisi de bulunuyordu. Ayr›ca Osmanl› hukuk sisteminegöre, divan ayn› zamanda, din adamlar›n›n ve z›mni reayan›n yarg›lanmas›ndaoldu¤u gibi devlete karfl› ayaklananlar›n elebafll›lar›n›n yarg›lanmas›ndada tek merci idi. (Mumcu,1986: 90)Divan›n bu konuda tekyetkili olmas›, bu suçlar› iflleyen herkesin divanca yarg›lanmas›n› flart oldu¤uanlam›na gelmiyordu. Sultan söz konusu suçlar› iflleyen kimselerhakk›nda örf-i hukuka dayanarak siyaseten katl cezas› verebildi¤i gibi,iflin divanca yarg›lanmas›na da irade edebiliyordu. (An›l,1995: 65) Divan›nbu konudaki yetkisi, yarg›lanmas›na karar verilen suçlular›n yarg›-lanma yeri olmas›yd›.Divan toplant›lar›nda vezirler sultan›n sa¤ taraf›nda ve kazasker desol taraf›nda yerini al›r; divan üyelerinden olan niflanc› sultan›n sa¤ ilerisindeve defterdar da sol ilerisinde vezir ve kazaskerden sonra yerinial›rd›. Ayr›ca divanda zab›ta görevini yürütmekle görevli olan memurlardanmuhz›r a¤a, bostanc›lar odabafl›s›, kethüda, subafl›, asesbafl› da divan›nverece¤i kararlar› infaz etmek için haz›r beklerlerdi. (Uzunçarfl›l›,1988: 27)Sultan›n yerini almas› ve dualar›n okunmas›ndan sonra divan müzakereleribafllard›. Divanda önce yürütme ve yasamayla ilgili ifller görüflülürve bunlar›n bitiminden sonra s›ra yarg›lamaya gelirdi. Yarg›laman›ntaraflar› veya san›klar s›rayla divana ilgili memurlar taraf›ndan s›raylaal›nd›ktan sonra da duruflma bafllard›.Önce olay, tezkireci denilen memurlar taraf›ndan yüksek sesle sultanaanlat›l›r (Uzunçarfl›l›, 1988: 22) ve sultan olay› dinledikten sonra, e¤erolaya inceleme yap›lmas›n› gerektirmeyecek kadar aç›k bir durum gösteriyorsahemen uyuflmazl›¤› halle karar verilirdi. Ancak e¤er olay incelemeyigerektiriyorsa o zaman davan›n mahiyetine göre ifl ilgili divan üyesinehavale edilerek olay› ondan çözmesi istenirdi. Örne¤in örf-i uyuflmazl›klarvezir-i azam ya da ilgili vezirlerden birine verilir; konu fler-i hukukuilgilendiriyorsa ifl kazaskere havale edilirdi. Keza yine arazi iflleri nifieyhBedreddin Davas› • Av. Ümit Altafl 721çoklu¤u nedeniyle görüflülemeyen ve özellikle divan-› hümayunda görüflülmesigerekmeyen uyuflmazl›klar›n görüflüldü¤ü kuruldu.Divan-› Hümayun


722 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009flanc›ya ve mali ifller de defterdara yollan›rd›. (Uzunçarfl›l›, 1988: 2) Davan›nayn› günde bitirilmesi esast›.Divanda görülen davalar›n bitmesinden sonra divan toplant›s›na dason verilir ve divan toplant›s›n›n sona erdi¤i çavuflbafl›n›n elindeki asay›yere vurarak bunu bildirmesiyle ilan edilirdi.Devlete karfl› ayaklananlar›n kiflilerin önderleri ya da rafizlikle suçlananve ulema s›n›f›na mensup bulunan kimselere iliflkin divandaki yarg›lamalarda özel bir usul uygulan›yordu. Osmanl› ve ‹slam yarg›lamausulüne göre tan›k beyanlar› çok önemli olmas›na ra¤men bu davalarda,çabuk sonuca ba¤lama iste¤inin neticesi olarak da tan›k dinlenmesi zorunlude¤ildi.(Mumcu,1986:100-102)Cezas› katl olan bu suçla itham olunan ulema, tart›flmay› and›r›r birusul ile yarg›lan›yordu.(Mumcu,1986:128) Usule göre, dini sebeplerle veyarafizilikle devlete karfl› kalk›flm›fl ve devletin Sünni din anlay›fl›na karfl›ç›km›fl bulunan san›¤a yönetimin önde gelen din adamlar›yla tart›flarakfikirlerini savunma imkan› tan›n›yordu. Bu tart›flama sonunda e¤ersan›k, ilmen yenilgiye u¤rarsa fikirlerinden dönmek zorunda b›rak›l›yor;baflar› kazan›r ise o zaman kendisine bu dava konusu fikirlerini benimsemesineve muhafaza etmesine müsaade olarak beraat ettiriliyordu. ElbetteOsmanl›da sultan›n son söz söyleyen mercii oldu¤u ve de devletinhikmeti sual oldu¤unda ne örf-i ne de fler-i hukukun tan›nmad›¤›n› daunutmamak gerekiyor.‹tizal (heresie) suçlar›ndan dolay› yap›lan yarg›lama s›ras›nda Divan›nbir karar vermesinden önce, devrin ileri gelen din adamlar›ndan vefleyhülislamdan fetva almak da s›k baflvurulan bir uygulama biçimiydi.Asl›nda idam cezas› ile yarg›lananlara bu ceza verilmeden önce fetva al›nmas›bir kural haline gelmiflti; ama yukar›da da belirtti¤im gibi bu tamamensultan›n insiyatifi alt›ndayd›. Sözlük anlam› “sorulan bir müflkülhakk›nda cevap” olan fetva (Mumcu,1985:128) ‹slam yolunda içtihat yolununkapal› olmas› durumunu k›smen onaran bir durumdu. Ancak fetvakesin bir hüküm anlam›na gelmezdi. Bu yaln›zca bir görüflten ibaretti.Hüküm verecek makam bu fetvaya uyup uymamakta serbest bulunuyordu.Divan-› Hümayun, yukar›da da belirtilmifl oldu¤u gibi, inceleyebilece-¤i uyuflmazl›lar yönünden ne yetki ve ne de görev itibar›yla bir s›n›rland›rmayatabii tutulmam›flt›. Buna göre Divan-› Hümayun her türlü uyuflmazl›¤abakabilir ve herkes hakk›nda her türlü ceza hükmü verebilirdi.Osmanl› Devletinde uygulanan fler’i hukukun esas›n› oluflturan ‹slamhukukunda oldu¤u gibi; yine Osmanl› Devletinde uygulanan örfi hukukagöre de sultan›n ve ona ba¤l› olarak da devlet ve yetkili ve görevliorganlar›n›n ölüm cezas› verme yetkisi bulunuyordu. Kur’an-› Kerim degöre idam cezas› verilebilecek durumlara daha sonradan devletin ve onunbaflkan› olan sultan›n kamu yarar› sebebiyle ölüm cezas› verebilece¤i ku-


fieyh Bedreddin, 1358–1359 y›llar›nda, Edirne yak›nlar›nda, Karaa-¤aç ile Dimetoka kasabalar›n›n aras›nda bulunan Samona kalesinde do¤mufltu.Ailece Türk aristokrasisine mensup bulunuyordu. Hatta kendisininbabas› yönünden, Selçuklu hükümdar› Alaaddin Keykubat soyundangeldi¤i kabul edilmektedir. Babas› ‹srail, Bedreddin’in do¤um yeri olanSamona (Simavna) kad›s› oldu¤u için bu sebeple kendisi Simavna Kad›-s›o¤lu s›fat›yla an›lm›flt›r.(An›l, 1995: 65) fieyh Bedreddin’in annesi iseMelek Hatun’du.Bedreddin, babas›n›n kad› olmas› nedeniyle muhtelif hoca ve okullardanSünni görüfle uygun iyi bir e¤itim ald›. (An›l, 1995: 67) Bursa Kad›s›Koca Mahmud Efendi’den ve daha sonra Konya’da Allame Feyzullah’tanders alm›fl ve bilahare de tahsilini ilerletmek için önce Suriye’ye ve sonrada Kahire’ye gitmiflti. Kahire’de o devrin ileri gelen bilim adamlar›ndan ilahiyat,felsefe ve mant›k dersleri alm›fl ve bu arada da Kahire’de inziva hayat›yaflamakta olan ünlü mutasavv›f Hüseyin Ahlati’den de tasavvuf okumufltu.Hüseyin Ahlati, fieyh Bedreddin’in düflüncelerinin flekillenmesinfieyhBedreddin Davas› • Av. Ümit Altafl 723ral› da yerleflti. (Mumcu,1985:43-50) Bu konuda Hazreti Muhammed’inKa’b bin Eflber isimli flahsa uygulad›¤› idam cezas›, ‹slam Hukukundaemsal teflkil ediyordu. Di¤er yandan, Türklerin ‹slamiyeti kabul etmedenönceki devlet geleneklerinden kaynaklanan örfi hukuka göre de hükümetetme hakk›n› Tanr›’dan alan sultan›n ölüm cezas› vermek görev ve yetkisizaten mevcuttu. Bu bak›mdan sultan›n, Osmanl›da hem fler-i hem deörf-i hukuka göre ölüm cezas› verebilme yetki ve hakk› bulunuyordu. Herne kadar hangi suçlarda bu cezalar›n verilebilece¤ine dair bir tak›m kurallarvarsa da, sultan›n takdiri ve halin icab›na göre ve hikmet-i hükümetgibi mu¤lâk ve her tarafa çekilebilecek bir gerekçeyle de bu kurallarihmal edilebiliyordu.Divan-i hümayunun verdi¤i kararlar, bu kurul üstünde baflkaca birmerciin olmamas› sebebiyle kesindi. Bu kararlar ancak gerekli görülürse,ancak sultan taraf›ndan bozulabilir, ortadan kald›r›labilir veya sultan bukarar›n yeniden gözden geçirilmesini isteyebilirdi.Divan-› hümayun kararlar› kesin oldu¤undan, bu kararlar sultan taraf›ndanbozulup ortadan kald›r›lmazsa derhal infaz olunurdu. (Mumcu,1986:106)Karar›n derhal infaz›n›n sa¤lanmas› için görevliler de divandahaz›r bulunurdu. ‹nfaz ifllemi yerine getirilirken görevlilerin uymas›gereken baz› kurallar vard›: Hanedan mensuplar› ile ulemadan olanlarhakk›nda idam cezalar› bo¤ularak yerine getirilirdi. Siyaseten katl cezas›nahüküm giymifl olanlar›n, mallar›n›n müsaderesi gibi mahkûmiyetsonuçlar›n›n uygulanmas› ise yine Divan-› hümayunun takdir ve tensibinekalm›fl bir husus durumundayd›.fiEYH BEDREDD‹NÖzgeçmifli


724 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009de büyük bir öneme sahipti. Bedreddin, Hüseyin Ahlati’nin emriyle Tebriz’deTimur’un huzurunda di¤er dönemin ileri gelen âlimleri ile tart›flm›flve bu tart›flmadan büyük bir ün kazanm›flt›. ‹lmi olarak üne kavuflanfieyh Bedreddin daha sonra Anadolu’ya geri döndü ve Edirne’ye yerleflti.Bedreddin Edirne’ye yerlefltikten sonra, gerek kendisini ziyarete gelenkimseler üzerinde gerekse tesir etti¤i baz› flah›slar arac›l›¤›yla, M›s›r’daedindi¤i batini inançlarla ilgili düflüncelerini yaymak ve bunlar›n propagandas›n›yapmak suretiyle etraf›na büyük bir taraftar kalabal›¤› toplad›.‹flte bu s›ralarda göçebe Türkmenler ile müsellem askerlere dayanarak,flehirli esnaf, yerleflik tar›m mensuplar› ve soylulara dayanan a¤abeyiMehmed Çelebi’ye karfl› saltanat iddias›nda bulunan Musa Çelebi,Edirne’de hükümdarl›¤›n› ilan edince Bedreddin için önemli bir safhabafllam›fl oldu. Gerek uleman›n, gerekse köylünün deste¤ini birlikte sa¤lamay›düflünen Musa Çelebi, kadrosunu olufltururken bu konuda kendisineen çok yard›mc› olaca¤›n› düflündü¤ü fieyh Bedreddin’i kazaskerli¤egetirdi. Bedreddin’in bu göreve getirilmesinde, ilmi hüviyeti ve ulemanazar›ndaki flöhretinin katk›s› oldu¤u kadar, esas olarak köylüler üzerindekibüyük etki ve sayg›nl›¤› etkili olmufltu.(Yaltkaya,2001:43) Kazaskerli¤isüresince Bedreddin, görüfllerini genifl bir çevreye anlatabilme imkân›buldu. Bu da etraf›ndaki taraftar say›s›n›n h›zla ço¤almas›n› sa¤lad›.(Simavne Kad›s›o¤lu fieyh Bedrettin Destan›, Nâz›m Hikmet)Âl Osman ülkesinde esenbir k›s›rl›k 盤l›¤›, bir ölüm türküsü rüzgâr idi.Köylünün göz nuru zeametal›n teri timar idi.K›r›k testiler susuzsu baflar›nda b›y›k buran sipahiler var idi.Yolcu, yollarda topraks›z insan›nve insans›z topra¤›n feryad›n› duyar idi.Ve yollar›n sonu kale kap›s›nda k›l›çlar flak›rdarköpüklü atlar kiflner ikençarfl›da her lonca kesmifl kendi pirinden ümiditarumar idi.Velhas›l hünkâr idi, timar idi, rüzgâr idi,ahüzar idi.1413 y›l›nda Musa Çelebi’nin Mehmed Çelebi’ye savaflta yenilmesi sonucundafieyh Bedreddin’in de kazaskerlik görevi sona erdi. Mehmed Çelebi,ulema s›fat›na haiz olmas›, halk ve bilim adamlar› aras›nda sayg›nl›¤›bulunmas› sebebiyle, fieyh Bedreddin’i ‹znik’e sürdü. Bedreddin, ‹znik’tebulundu¤u süre içerisinde ilmi incelemelerine ve sohbetlerine serbestçedevam etti.


fieyh Bedreddin Davas› • Av. Ümit Altafl 725Bu kasaba ‹znik kasabas›.Bu ev esnaf mahallesinde bir ev.Bu evdebir ihtiyar vard›r Bedreddin ad›nda.Boyu küçüksakal› büyüksakal› ak.Çekik çocuk gözleri kurnazve sar› parmaklar› saz gibi.Bedreddinak bir koyun postu üstüneoturmufl.Hatt› talik ile yaz›yor«Teshil»i.Karfl›s›nda diz çökmüfllerve karfl›danbir da¤a bakar gibi bak›yorlar ona.Bak›yor:Bafl› t›rafll›kal›n kafll›ince uzun boylu Börklüce Mustafa.Bak›yor:kartal gagal› Torlak Kemâl..Bakmaktan b›k›p usanmay›pbakma¤a doym›yarak‹znik sürgünü Bedreddine bak›yorlar.Bedreddin ‹znik’te ikametini sürdürürken ö¤rencisi olan BörklüceMustafa ‹znik’in Urla yar›madas›nda bulunan Karaburun’da ve onun mürididurumundaki Torlak Kemal de Manisa’da yeni bir düzen iste¤iyleayaklan›nca Bedreddin, ‹znik’ten ç›karak Rumeli’ye geçti.Dostlar,ben yolculuk etmem bir bafl›ma.Bir ikindi vakti can yoldafl›madedim ki: geldik.Dedim ki: bakbafllad› karfl›m›zda bir çocuk gibi gülme¤ebir ad›m geride a¤layan toprak.Bak ki, incirler iri zümrüt gibidir,kütükler zor tafl›yor kehribar salk›mlar›.Saz sepetlerde oyn›yan bal›klar› gör:›slak derileri pul pul, ›fl›l ›fl›ld›rve körpe kuzu eti gibi akt›ryumuflakt›r etleri.Dedim ki bak,burda insan toprak gibi, günefl gibi, deniz gibibereketli.Burda insan gibi verimli deniz, günefl ve toprak.


726 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Bedreddin’in Rumeli’de kazaskerli¤inden kalma, eski ve yayg›n birünü bulunuyordu. Bu bak›mdan önce Silistre, Dobruca ve Deliorman yörelerindedolafl›p yo¤un bir propaganda faaliyetine giriflti. Sonra da Deliormancivar›nda fiumnu’da karargâh kurarak isyan›n› resmen ilan etti.Sonras›nda Börklüce Mustafa’n›n ve Torlak Kemal’in isyanlar› MehmedÇelebi kuvvetleri taraf›ndan a¤›r bir flekilde bast›r›ld› ve tüm isyana kat›-lanlar öldürüldü.Bayraklar› al, yeflil,kalkanlar› kakma, tolgas› tunçsaflarpâre pâre edildi ama,boflanan ya¤mur içinde gün inerken akflamaon binler iki bin kald›.Hep bir a¤›zdan türkü söyleyiphep beraber sulardan çekmek a¤›,demiri oya gibi iflleyip hep beraber,hep beraber sürebilmek topra¤›,ball› incirleri hep beraber yiyebilmek,yârin yana¤›ndan gayr› her fleydeher yerdehep beraber!diyebilmekiçinon binler verdi sekiz binini..Yenildiler.Yenenler, yenilenlerindikiflsiz, ak gömle¤inde sildilerk›l›çlar›n›n kan›n›.Bu isyanlar›n bast›r›lmas›ndan sonra Beyaz›d Pafla kumandas›ndaRumeli’ye geçen devlet güçleri ile fieyh Bedreddin ve taraftarlar›n›n çarp›flmas›ndangalip ç›kan Beyaz›d Pafla oldu. fieyh Bedreddin tutuklanaraksultan›n bulundu¤u Serez’e götürüldü. Yap›lana yarg›lama sonucundaBedreddin suçlu bulunarak, 1415 y›l›nda as›lmak suretiyle idam edildi.Tarihsel, sosyal, ekonomik flartlar›nzarurî neticesi bu!deme, bilirim!O dedi¤in nesnenin önünde kafamla e¤ilirim.Ama bu yüreko, bu dilden anlamaz pek.O, «hey gidi kambur felek,hey gidi kahbe devran hey,»der.Ve teker teker,bir an içinde,omuzlar›nda dilim dilim k›rbaç izleri,yüzleri kan içindegeçer ç›plak ayaklar›yla yüre¤ime basarakgeçer Ayd›n ellerinden Karaburun ma¤lûplar›.


Bu konuya iliflkin birbirinden farkl› yorumlar ve anlat›mlar mevcut.Ana hatlar›yla ayaklanman›n nas›l olufltu¤unu yukar›da anlatt›k. Bu bölümdebunlar› tekrar etmektense, Osmanl› kaynaklar›nda bu ayaklanmafieyhBedreddin Davas› • Av. Ümit Altafl 727Dönemin Dinsel ‹klimiAnadolu, Selçuklular›n fethinden bu yana bir dervifl cennetiydi. Dervifller,‹ran ve Irak’tan geliyordu; keflifllere benzer bir hayat sürüyor vedüflünsel merkezi Sufizmde bulunan gizemci ö¤reti ve edimlere ba¤lan›-yorlard›. (Werner, 2006:90)Sufiler, yaln›zca Tanr› aflk›n› içerseler de, Tanr›’ya kavuflma nihaiamac› bakam›ndan bütün dinlerin eflit de¤erde olduklar›n› ilan ediyorlard›.Kimi ‹slam topra¤›n› terk ediyor, kimi de Sünni ö¤retileri gönlünce yorumluyordu.Ayr›ca buna ek olarak, ça¤lar›n sonunda dünyay› bütünhaks›zl›klardan kurtarmak, bar›fl›n ve adaletin imparatorlu¤unu infla etmekamac›yla imam mehdi olarak ortaya ç›kacak dünya kurtar›c›s›naolan inanç geliyordu. Ödünç imama iliflkin bu inanc› fiiilikten alm›fllard›.Anadolu’nun en önemli piri Belhli Mevlana Celaleddin Rumi’ydi(1207–1273)Ö¤rencileri için yeni bir vahiy kitab› haline gelen “Sufizminincili” ve Mesneviyi kaleme ald›.(Werner, 2006:93)Gerek Mevlana, gerek 1221 y›l›nda Mo¤ollardan kaç›p Konya’ya gelenbabas› Velet, do¤a tanr›c›l›¤a ba¤lanm›flt›. fiunu ö¤retiyorlard›: “Yaratanbütün varl›klarda görülebilir; gerçe¤in günefli her bir atomda gözlenebilir.”(Werner, 2006: 95)Mevlana ve çevresi, Selçuklarla iyi geçiniyorlard›.(73) Onlar›n da Mevlana ve çevresinin e¤ilimlilerine itiraz eder birhalleri yoktu. fiiili¤e ödünü en çok, Türkmen kabilelerinin H›ristiyan vefakat ayn› zamanda pagan unsurlar›n› da dergâh›na kabul eden Bektaflidervifl tarikat› veriyordu.Dervifllik, daha 1239 Baba ‹shak ayaklanmas›yla- ki toplumsal aç›-dan bak›ld›¤›nda, Türkmen kabileleri Konya’n›n merkez iktidar›na veböylece feodal devlet düzeninin temsilcisine baflkald›rm›fl oluyorlard›-halk›n dindarl›¤›n›, fliddet kullanarak ulemaya karfl› yöneltmeye kalk›flm›fllard›.. (Werner, 2006:97)Baba ‹shak’›n Türkmenlerde bar›fl ve adaleti, atefl ve k›l›çla mücadeleederek elde etme deneyimi; dervifl tarikatlar›nda hâkim s›n›f için tehlikeliolabilecek bir gizilgücün yuvaland›¤›n› göstermekteydi. Halk›n güvendi¤iinsanlardan, yoksul ama keramet sahibi halk önderleri ç›k›yor vebunlar hoflnutsuzluklar›, sömürülenleri, mücadeleye sevk etmeye bafll›-yorlard›. Hangi yüzün a¤›r basaca¤›, dervifllerden çok s›n›fsal durumaba¤l›yd›. S›n›fsal durum 1416 y›l›nda Bat› Anadolu’da öylesine gergindiki, 1239’u yo¤unluk ve çap olarak fersah fersah açacak bir yang›n›n ç›kmas›için tek bir k›v›lc›m›n çak›lmas› yeterli olacakt›.Ayaklanma


728 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009n›n nas›l anlat›ld›¤›na bir bakal›m. Burada yaln›zca bir tanesine yer verece¤iz.‹bn-i Arabflah’›n Ukudü’n- Nasiha’s›: Tak›yyüddin Efendi’nin Tabakat-›Haneffiye (Veliyyüddin Efendi Kütüphanesi, Nr:1609)’den naklen:Simavya kad›s› o¤lu Mahmud’dur. Bu Simavya Edirne yak›nlar›ndabulunan bir yerleflim yeridir. Babas› burada kad› idi. Babas› gençlik dönemindeilim edinmeye düflkündü. Semerkand’a gidip oran›n âlimlerindenilim tahsil etti… H.819’da fieyh Bedreddin’i ‹sfendiyar bin Ebi Yezid’in yan›ndagörüp ilmi sohbetlerde bulunduk. ‹klimdeki ufkunu deniz gibi s›n›rs›zolarak gördük. Hususiyle fürü-› f›k›h dal›nda… ‹lim flubelerinde beraberyaflad›¤› di¤er âlimlere üstün olup memleketine dönüflünden sonra sufi olduve çevresine f›k›hç›lar› ve fakir halk› toplad›. Halk uzak yerlerden ziyaretegelmeye, onu görerek u¤ur kazanmaya ve ona türlü türlü hediyeler getirmeyebafllad›. Bafl›na halk›n avam tabakas›ndan birçok kifli topland›. Oda padiflah olma hevesine düfltü. O tarihte Osmanl› hükümdar› olan SultanGiyasüddin Ebü’l-Feth Mehmed bin Ebi Yezid el-Kiriflçi aleyhine ayakland›.Sultan Mehmed bunun üzerine asker sevk etti. Yan›nda bulunanlarlafieyh Bedreddin yenilgiye u¤ray›p ard›ndan deniz yoluyla ‹sfendiyar’a geldi.‹sfendiyar’›n aras› eski bir düflmanl›ktan dolay› aç›k oldu¤undan, ‹sfendiyarbu durumdan yararlanarak Osmanl› sultan›n› u¤raflt›rmak için fleyheyard›m etti. Edirne yak›nlar›na geldi¤i zaman halk aras›nda buraya geliflisüratle yay›larak her taraftan birçok kifli yan›na toplad›. Bütün halk›nkendisi ile birleflmesine çok az kalm›flt›. Bundan dolay› Sultan Mehmedbizzat hareket etmesi gerekiyordu. Sultan Mehmed bunu s›k›flt›r›p ma¤lupetti. Kendisini yakalayarak, kendi hakk›nda kendisinden fetva verilmesiniistedi (**) . O da ayaklanmakla suçsuz oldu¤unu, kan›n›n ak›t›lmas›n›n helaloldu¤u hakk›nda fetva verdi. Kendi fetvas›yla kendisi H.830’da ç›plak olarakas›ld›.fiEYH BEDREDD‹N DAVASIfieyh Bedreddin yenilip yakaland›ktan sonra, Sultan Mehmed’in o s›-rada bulundu¤u Serez’e getirildi. Osmanl› yarg›lama usulüne göre, devletekarfl› ayaklananlar›n elebafllar› yakalan›nca Divan-› Hümayuna getirilirlerve burada sorguya çekilip duruflmalar› yap›larak yarg›land›ktansonra gerekli cezaya çarpt›r›l›rlard›. (Mumcu,1986:100) Gerçi örfi hukukagöre böyle bir suçla itham edilenler yarg›lama yap›lmadan da idamedilebiliyordu. Fakat fieyh Bedreddin yüksek âlim görmüfl ulema mensububir kifli olmas› nedeniyle yarg›lama yap›ld›¤› yüksek bir kanaat. Fakat___________________________________________________(**) Di¤er anlat›mlarda Molla Haydar isminde ‹ran’dan gelen bir daniflmendin bu fetvay› verdi¤i anlat›l›-yor. Hepsinde ortak nokta Bedreddin’in Sultan’›n önüne ç›kar›lm›fl oldu¤u. Di¤er anlat›mlar için bkz.:1.Fatif devri alimlerinden flükrüllah bin fiihabüddin’in Behçetü’t-Tevarih adl› eseri 2.Afl›kpaflazade’nintarihi adl› eser 3.Naz›m Hikmet fieyh Bedreddin Destan› 4.‹dris-i Bitlisi’nin Heflt be Hiflt’i 5.Dukas’›neseri.


Davan›n görülece¤i gün Divan-› Hümayun mutat usulüyle topland›.Sabah namaz› k›l›nd›ktan sonra, önce divanda görevli bulunan memurlar,yavafl yavafl yerlerini ald›lar. Hizmetliler etraf› usulüne uygun bir flekildedüzenlerken, muhz›r a¤a, bostanc›lar odabafl›s›, kethüdalar, subafl›ve asesbafl› rütbelerine uygun bir flekilde yerlefltiler. Sonra tezkirecilerve onlar› takiben de maiyetleri ile birlikte niflanc› ve defterdar geldiler. Kazaskeringeliflini k›demlerine göre vezirler takip etti. Az sonra da vezir-iazam geldi. Elbette en son olarak da sultan içeri geldi. Art›k divan aç›labilirdi.Sultan izin verince duac› Fatih suresini okumaya bafllad›.Duan›n okunmas› bitince divan çal›flmalar›na geçti. Gündem fieyhBedreddin’in yarg›lamas›yd›. Usule göre san›¤›n getirilmesi gerekiyordu.Sultan yarg›laman›n bafllamas›n› emretti. Çavuflbafl› elindeki asaya yerevurarak görevlilerle bunu bildirince, bostanc› ve aseslerin aras›nda fieyhBedreddin Divan-› Hümayun önüne getirildi. Bedreddin sultan›n önünegetirildi¤inde aralar›nda konuflmalar›n geçti¤ini ortak tutarl› tarih metinlerindenanl›yoruz (***) .Usule göre önce tezkirecinin konuflmas› gerekiyordu. Bu bir nevi iddianameokumas› gibiydi. San›k hakk›ndaki suçlama tezkireci isimli memurtaraf›ndan sultana hitaben Divan-› hümayuna anlat›lacak ve hakk›ndaistenilen ceza aç›klanacakt›. Sultan›n müsaadesi ile tezkireci isnatedilen suçu anlatmaya bafllad›.Usule göre san›k suçunu kabul ederse mesele kalm›yordu. Bu durumdasuçland›¤› rafizilik ve sapk›n fikirler sebebiyle idam edilir ya da fifieyhBedreddin Davas› • Av. Ümit Altafl 729yarg›lamas›n›n ne flekilde yap›ld›¤› hususunda eski metinlerde yeterli teferruatbulunmamaktad›r. Tüm kaynaklar Bedreddin’in sultan›n karfl›s›-na ç›kt›¤›n› ve karfl›l›kl› diyaloglar›n geçti¤i hususunda birleflirken; kimikaynaklar Bedreddin’in fetvas›n› kendisini verdi¤i, kimi ise ‹ranl› âlimMolla Haydar’›n verdi¤ini yazm›flt›r. Fakat sultan›n karfl›s›na ç›kar›lmas›,Bedreddin’in yüksek âlim kiflili¤i, kendisinin Divan-› Hümayunun önüneç›kar›ld›¤› ve bu noktada divan›n usullerinin uyguland›¤› sav›n› kuvvetlendirmektedir.Burada kaynak olarak ele ald›¤›m›z Yaflar fiahin An›l’›nfieyh Bedreddin Davas› eseri de bu sav üzerinden hareket etmektedir.Yarg›lama Haz›rl›¤›fieyh Bedreddin gibi devlete baflkald›rm›fl kimselerin yarg›lanmalar›,özellikle ayaklanman›n elebafllar› için, genelde Divan-› Hümayunda yap›-l›rd›. Osmanl› yarg› teflkilat›nda savc›l›k gibi bir makam olmad›¤›ndan,eylemi içinde yakalanan kimseler hakk›nda yap›lan tahkikat; haz›rl›k soruflturmas›ve son soruflturma gibi evrelere ayr›lmaz ve bütün soruflturmave sorgulama hükmü verecek yarg›lama yerinde yap›l›rd›.Yarg›lama___________________________________________________(***) Bu konuflman›n içeri¤i konusunda bkz. Gölp›narl› Abdulbak, Menek›pname, t.y.


730 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009kirlerinden vazgeçerse affa u¤rard›. Ayaklanma suçunun kabulü halindeise tek yok idamd›. Elbette son söz sultan›nd›.Bedreddin kendisine isnat olunan her iki suçu da reddetti. Bu durumdasan›¤›n savunmalar›n› kan›tlamas› ve savunmalar›n›n do¤rulu¤unuülkenin en yetkin bilginleriyle yapaca¤› tart›flmay› kazanarak ortayakoymas› gerekiyordu. Böylece yarg›laman›n ikinci safhas› bafllam›fl oluyordu.Sultan, Divan-› hümayunda haz›r bulunan ünlü din bilgini, tefsir,beyan ilmi ve feraizde üstad› Heratl› Mevlana Haydar’› huzura davet etti.fieyh Bedreddin, Mevalana Haydar’la tart›flacak ve e¤er onun sorular›nauygun ve tatmin edici cevaplar vererek düflüncelerinin fleriata uygun oldu¤unuispat edebilirse, sapk›nl›k suçlamas›ndan beraat edecek, aksihalde bu suçtan da mahkûm olacakt›.fieyh Bedreddin, dini düflüncelerini savundu. ‹nanç ve ö¤retilerinin‹slam’›n temel ilkelerine ayk›r› olmad›¤›n›, insanlar için kötü ve dine ayk›r›düflünceleri bulunmad›¤›n› iddia etti. ‹ddialar›n› Kuran-› Kerim’denörnek ayet ve hadislerle destekledi. Düflüncelerinin fleriata uygun bulundu¤unudelilleriyle ispat etti. Bunun sonucunda Mevlana Haydar, Bedreddin’indini düflünceleri hususundaki savunmas›n› beraat için yeterlibulmufltu. fieriata göre iddia edilen rafizlik suçundan dolay› beraat› gerekiyordu.Ama ne var ki, ayaklanma suçundan idam edilmesi kesindi.Mevlana Haydar, yap›lan tart›flman›n sonunda edindi¤i kanaatini birfetva halinde sultana bildirdi: “Kan› helal ve amma mal› haramd›r.”Dönüldü Bedreddine.Denildi: «Sen de konufl.»Denildi: «Ver hesab›n› ilhad›n›n.»Bedreddinbakt› kemerlerden d›flar›.D›flarda günefl var.Yeflermifl avluda bir a¤ac›n dallar›ve bir akarsuyla oyulmaktad›r tafllar.Bedreddin gülümsedi.Ayd›nland› içi gözlerinin,dedi:— Mademki bu kerre ma¤lubuznetsek, neylesek zaid.Gayr› uzatman sözü.Mademki fetva bize aidverin ki basak ba¤r›na mührümüzü.HükümAl›nan fetva ba¤lay›c› olmamakla birlikte, yaln›zca bu konuda fleriat›nne gerektirdi¤i konusunda bilgi veriyordu. Son söz sultan›nd›. Gerek


fieyh Bedreddin Davas› • Av. Ümit Altafl 731örfi gerekse de fleri hukuka göre devlete karfl› ayaklanman›n cezas› idamd›.Bu özellikle uleman›n siyaseten katl cezalar›na muhatap oldu¤u a¤›rsuçlardan biri ve en önemlisi durumundayd›. (Mumcu,1985:128)Divan-› Hümayunun Bedreddin’i suçlu buldu¤u ortaya ç›km›fl bulunuyordu.Son söz sultan›nd›. Sultan isterse san›¤› affedebilir ya da dairferman ç›kar›rd›. Cezan›n infaz› için sultan›n ferman› gerekiyordu. Sultan›nferman›n da fetva ve divan üyelerinin görüflü do¤rultusunda oldu.(An›l,1995:98)fieyh Bedreddin devlete karfl› ayaklanma suçundan dolay›idam cezas›na mahkûm edilmiflti. Osmanl› yarg›lama usulüne göre,Divan›n kararlar›n› hemen yerine getirmek gerekiyordu. Sultan›n ferman›n›nyaz›l›p niflanc› taraf›ndan mühürlenmesinden sonra fieyh BedreddinSerez çarfl›s›nda as›larak idam edildi.Ya¤mur çiseliyor,Serezin esnaf çarfl›s›nda,bir bak›rc› dükkân›n›n karfl›s›ndaBedreddinim bir a¤aca as›l›.fiEYH BEDREDD‹N’‹N ESERLER‹1. Letaifu’l- ‹flarat- F›k›h konusunda yaz›lm›flt›r- bas›lmam›flt›r.2. Cami’u’l- Fusuleyn –F›k›h konusunda yaz›lm›flt›r- bas›lmam›flt›r.3. El-Teshil- F›k›h konusunda yaz›lm›flt›r- H.1300’de M›s›r’da bas›lm›flt›r.4. Matla-‘› Hususi’l- Kilem Fi Meani Fususi’l-Hikem- Tasavvuf konusundayaz›lm›flt›r- bas›lmam›flt›r.5. Meserretü’l-Kulüb –Tasavvuf konusunda yaz›lm›flt›r- bas›lmam›fl,kaybolmufltur.6. Varidat- Tasavvuh konusunda yaz›lm›flt›r- bas›lm›flt›r7. Nuru’l-Kulub- Tefsir konusunda yaz›lm›flt›r- bas›lmam›fl, kaybolmufltur.8. Uküdü’l- Cevahir- Arapça grameri konusunda yaz›lm›flt›r- bas›lmam›fl,kaybolmufltur.9. Çira¤u’l-Fülüh- Arapça grameri konusunda yaz›lm›flt›r- bas›lmam›fl,kaybolmufltur.ANIL Yaflar fiahin,GERBER Haim,KAYNAKÇAHukuk Denemeleri, ‹stanbul, 1993 Osmanl›Döneminde ‹ki Dava, ‹stanbul, 1995“Osmanl› Hukukunda fieriat, Kanun ve Örf”,Çev. Mehmet Akman Hukuk Araflt›rmalar›,C.VIII, 1994


732 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009‹NALCIK Halil,MUMCU Ahmet,Osmanl› ‹mparatorlu¤u-Toplumu ve Ekonomi,‹stanbul, 1993Divan-› Hümayun, Ankara, 1986 Osmanl› DevletindeSiyaseten Katl, Ankara, 1985UZUNÇARfiILI ‹smail Hakk›, Osmanl› Tarihi, c.I,II, Ankara, 1988WERNER ErnstYALTKAYA M. fierefettin,fieyh Bedredin ve Börklüce Mustafa, ‹stanbul,2006fieyh Bedreddin Hayat›-Felsefesi-‹syan›, ‹stanbul,2001


KADIN SI⁄INMA EVLER‹Handan SEZG‹N (*) , Nevzat ALKAN (**)G‹R‹fiKad›na yönelik fliddet, tüm önleme çabalar›na ra¤men bütün dünyadadevam eden sosyal bir sorundur. Amerika Birleflik Devletleri (ABD)’ndeher y›l 1,3 milyon kad›n, partneri taraf›ndan fliddete maruz b›rak›lmaktad›r(1). Aile Araflt›rmalar› Genel Müdürlü¤ü’nün (2) yapt›rd›¤› 1994 tarihliaraflt›rmaya göre ailelerin % 34’ ünde fiziksel fliddet, % 53’ ünde sözelfliddet, % 9’ unda cinsel fliddet görülmektedir. Mor Çat› Vakf›’na 1990-1996 y›llar› aras›nda baflvuran kad›nlar›n fliddet yaflant›s›na iliflkin istatistiklerinegöre (3); fliddet genelde kad›nlar›n ilk evlendikleri günden itibarenbafllam›fl (%53,7), kad›nlar genelde tüm fliddet türlerini bir aradagörmekte ve kad›nlar ço¤unlukla kocalar›ndan (%75,4) fliddet görmektedirler.1960’l› y›llar›n sonu ve 1970’ li y›llar›n bafllar›nda ortaya ç›kan ve ‘kad›nhareketi’ olarak adland›r›lan hareket, o döneme dek tabu olarak görülenkad›na yönelik fliddeti görünür hale getirmifl (4, 5); çeflitli devletleride kad›na yönelik fliddet konusunda önlem almalar› yönünde zorlay›c›bir unsur olmufltur. Kad›na yönelik fliddet konusunda, kad›n haklar› ileilgili yap›lan çal›flmalar sonucunda Kad›nlara Karfl› Her Türlü Ayr›mc›l›-¤›n Tasfiye Edilmesine Dair Sözleflme (CEDAW), Kad›nlara Karfl› Her TürlüAyr›mc›l›¤›n Önlenmesine Dair Ek ‹htiyari Protokol, Pekin Deklarasyonuve Eylem Platformu, Kad›n 2000: 21.Yüzy›l ‹çin Toplumsal CinsiyetEflitli¤i, Kalk›nma ve Bar›fl (PEK‹N+5) gibi önemli uluslararas› sözleflmelerteflkil edilmifltir. Bu sözleflmeler imzac› devletlere bir tak›m yükümlülüklergetiren sözleflmelerdir. Ülkemizde de 17.01.1998 tarihli, 4320 say›l›Ailenin Korunmas›na Dair Kanun, aile içi fliddete maruz kalan kad›nlar›nhaklar›n›n korunabilmesi yönünde at›lm›fl önemli bir ad›md›r.Bu makalede kad›na yönelik fliddet ile ilgili baz› genel bilgiler ile dünyadave ülkemizde kad›n hareketinin tarihçesi, kad›n s›¤›nma evlerinin___________________________________________________(*) Uzman Psikolog(**) Doç. Dr., ‹stanbul Üniversitesi, ‹stanbul T›p Fakültesi, Adli T›p Anabilim Dal›


734 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009görev ve fonksiyonlar› ve di¤er ülkelerdeki yap›lanmalar ile ilgili mukayeseleraktar›lacakt›r.KADINA YÖNEL‹K fi‹DDETBirleflmifl Milletler’ in (BM) 1993 y›l›nda yay›nlad›¤› ‘Kad›na Yönelikfiiddetin Önlenmesi Bildirgesi’nde kad›na yönelik fliddet: “Kad›nlar›n fiziksel,cinsel veya psikolojik olarak zarar görmesiyle veya ac› çekmesiylesonuçlanan veya sonuçlanmas› muhtemel olan her türlü cinsiyet temellifliddet eylemi ya da kad›na yönelik bu gibi eylemlerle tehdit, bask› uygulanmas›,özgürlü¤ün keyfi olarak engellenmesi” olarak tan›mlanmaktad›r(6).Kad›na yönelik fliddet ile ilgili tan›mlama sürecinde ilk olarak, partneritaraf›ndan do¤rudan kad›na yöneltilen hasar verici fiziksel fliddet eylemlerinevurgu yap›lm›flt›r. Sonras›nda kad›na yönelik fliddetin sosyalbir problem olarak kabul edilmesi ile tan›mlaman›n boyutlar› geniflletilmiflve cinsel ihmal, efl tecavüzü ve hatta pornografik yay›na maruz b›rak›lmagibi konular da kad›na yönelik fliddet tan›mlamas›na dâhil edilmifltir(7). Günümüzde aile içi fliddet art›k sadece fiziksel ya da evde yaflan›-lan fliddet olarak alg›lanmay›p, bu kavram içerisine fiziksel, cinsel, zihinsel,duygusal/psikolojik fliddet ve tehditler de dâhil edilmektedir. Yine bukavram›n içerisine fliddet uygulay›c›s› olarak kad›n›n kocas›, erkek arkadafl›,birlikte yaflad›¤› kifli, eski kocas›, eski partneri, arkadafl›, o¤lu, babas›,kardefli ve di¤er yak›n aile fertleri de sokulmaktad›r (4).Erkeklerin de t›pk› kad›nlar gibi efller aras› fliddetin ma¤duru olabilece¤ive erkek ile kad›n›n neredeyse eflit oranda birbirlerine karfl› fliddetuygulad›klar›n› ifade ettikleri için kullan›lan “aile içi fliddet”, “efller aras›fliddet” ya da “evlilik içi fliddet” gibi terimler, erkek ve kad›n aras›nda gerçektevarolan fark› örten tan›mlamalard›r. Çok çeflitli araflt›rmalara göreyetiflkinler aras›ndaki aile içi fliddetin % 90’› erkekler taraf›ndan kad›nlarayönelik olarak tatbik edilmektedir (4, 8). Kad›n ve erkek aras›ndaki güçdengesizli¤i, aile içi fliddetteki gerçekli¤i gözler önüne serse de, bu terimlergerçekte kimin fliddet uygulad›¤›n› ve kimin fliddete maruz kald›¤›n›göstermekte baflar›s›zd›r (4).KADIN HAREKET‹ VE KADIN SI⁄INMAEVLER‹fiiddete maruz kalan kad›n ve çocuklar›n güvenle bar›nd›¤› yeri tan›mlamakiçin s›¤›nma evi, s›¤›nak, konukevi, misafirhane, koruma evigibi farkl› isimlendirmeler kullan›lmaktad›r. Her bir kullan›lan isim, kad›n›fliddet yaflant›s›ndan uzaklaflt›ran yerin kiflilerce ya da kurumlarcanas›l anlamland›r›ld›¤› hakk›nda bilgi vericidir. Ülkemiz uygulamalar›nagenel olarak bak›ld›¤›nda SHÇEK’in (Sosyal Hizmetler ve Çocuk EsirgemeKurumu) konukevi, belediyelerin s›¤›nma evi ya da konukevi, feminist kad›norganizasyonlar›n›n ise s›¤›nak terminolojisini kulland›klar› görül-


Kad›n S›¤›nma Evleri • Handan Sezgin - Nevzat Alkan 735mektedir. Bu makalede s›¤›nma evi terimi di¤er terimlerin de yerine kullan›lacakt›r.S›¤›nma evinin karfl›l›¤› olarak ‹ngilizce’de ‘shelter’ ya da ‘refuge’ kelimelerikullan›lmaktad›r. Yurt d›fl›ndaki s›¤›nma evleri ile ilgili durumuincelerken Avrupa k›tas›ndaki kad›n kurulufllar›n›n ‘refuge’ kelimesini,Amerika k›tas›ndakilerin ise daha ziyade ‘shelter’ kelimesini tercih ettikleriortaya ç›kmaktad›r. Pratikte ço¤u zaman birbirlerinin yerine de kullan›labilenbu kelimelerin tafl›d›¤› sembolik anlamlar da söz konusudur.Kavram olarak s›¤›nma evleri kad›nlar›n bafllar›n› sokabilecekleri bir çat›dandaha fazlas›n› ifade etmektedir. Bu mekânlar kad›na ve çocuklar›-na destekleyici ve güçlendirici bir ortam olufltururlar. Ayn› zamanda baz›kad›nlar için izole olunan yerler anlam›na da gelmektedirler. Erke¤inteflkil etti¤i fliddetten kaçarken kad›n›n toplumdan izole olmas› elbettebaz› kad›nlar için olumsuz sonuçlar da do¤urmaktad›r. Erkek fliddetindenkaçan kad›nlar için s›¤›nma evlerinin sa¤lad›¤› korunma ve izolasyonyan›nda elbette bu tür mekanlar›n beraberinde baflka problemler de sözkonusudur. Bunlar aras›nda buralarda bar›nan kad›nlar›n birbiri üzerindegüç iliflkisi kurmas›, toplumdan uzaklaflma ve al›flm›fl oldu¤u do¤al ortamdanuzaklaflma say›labilir (9, 10).Kad›n hareketinin güçlenmesi beraberinde kad›n s›¤›nma evlerininde kurulmas›n› getirmifltir. Kad›na yönelik fliddetle mücadelede, fliddetinönlenmesine yönelik yürütülen bilinçlendirme programlar›n›n önemininyan› s›ra, kad›n s›¤›nma evlerinin mevcudiyeti de efl önemdedir. Kad›nhareketiyle ve ilk s›¤›nma evlerinin kurulmas›yla bafllayan s›¤›nma evihareketi; toplumun kad›n haklar›na, kad›n›n karfl›laflt›¤› sorunlara vemaruz kald›¤› fliddete yönelik bak›fl aç›s›nda amaçlanan sosyal de¤iflimingeliflmesine ve pekiflmesine olanak sa¤lamaktad›r.Dünya’da Kad›n Hareketi ve Kad›n S›¤›nma EvleriDünyada kad›n hareketinin bafllad›¤› y›llarda kad›n örgütlenmesininsa¤lanmas›nda önem tafl›yan kiflilerden birisi Erin Pizzey’dir. Pizzey, fliddetikad›n›n bir suçu olarak gören bir yaklafl›ma sahiptir. Kad›n›, kendihaklar› için bafl kald›rmamas› ya da harekete geçmemesi sebebiyle, maruzkald›¤› fliddette pay›n›n bulundu¤u ve fliddeti, bazen de kocas›na yönelikfliddet uygulayan birisinin sorunu olarak görmesi nedeniyle feministlerdenönemli elefltiriler alm›flt›r. Ancak yine de fliddete maruz kalankad›n ve çocuklar›n kalacak yer temini için bafllatm›fl oldu¤u kampanyalarsayesinde kad›n sorunlar›yla ilgilenen kiliselerin ve parlamentonundeste¤ini de kazanm›flt›r (11).Kad›n s›¤›nma evi hareketi ilk olarak 1971 y›l›nda Chiswick-Londra’daErin Pizzey ve arkadafllar› taraf›ndan kurulan Women’s Aid Centreile bafllam›flt›r. Sonralar› Chiswick’s Women Aid (CWA) olarak adland›r›lanbu merkez, evlili¤inde sorun yaflayan kad›nlara “ö¤üt merkezi”olarak planlanm›flt›r. Merkez, bar›nma imkan› olmayan kad›n ve çocuk-


736 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009lara yönelik toplum merkezi olarak faaliyet gerçeklefltirmifl olup, eflindenfliddet gören ve yard›m arayan kad›nlara yönelik olarak s›¤›naklar önermeyebafllam›flt›r. Bu merkez aç›k adresi bilinen bir yap›lanmad›r (4, 913, 14).Pizzey’ in kad›na ve kad›na yönelik fliddete dair bak›fl aç›s›, feministgruplarca elefltirilmifl ve bu elefltiriler neticesinde CWA’ da bölünmelerbafl göstermifltir. Bu hareketten ayr›lan kad›nlar Women’s Aid’ i kurmufllard›r(11). Sonras›nda bu grup geliflerek günümüzde Birleflik Krall›k’›nkad›na karfl› fliddetle mücadele eden en önemli kuruluflu olmufltur. BirleflikKrall›k’ta Women’s Aid birbirleriyle yak›n iliflki halinde olan ancakayr› otonom yap›lara sahip 4 federasyon biçiminde çal›flmaktad›r. Bu federasyonlarGaller, ‹skoçya, Kuzey ‹rlanda ve ‹ngiltere’ de yerlefliktir (4).Bu yap›lanman›n amaçlar› aras›nda, fliddete maruz kalan kad›na ve çocu¤unayönelik güvenle kalabilece¤i bir yer bulmak, maddi-manevi destekolmak, aile içi fliddetten etkilenen kad›n› güçlendirmek, aile içi fliddettenetkilenen çocuklar›n ihtiyaçlar›n› gidermek, aile içi fliddetin önlenmesineyönelik çabalara destek olmak ve aile içi fliddetin sonuçlar› ve etkilerineyönelik bilinçlendirme çal›flmalar› yapmakt›r (14). Birleflik Krall›k’taülke içerisindeki s›¤›nma evleri birbirleriyle ba¤lant› içerisinde olup,e¤er kad›na fliddet uygulayan kifli kad›n›n kald›¤› yeri tespit ederse kad›ngizli olarak bir baflka s›¤›nma evine nakledilmektedir (4).ABD’ de kad›n s›¤›nma evlerinin ilk kurulufl y›llar›na yönelik bilgilerçeflitlilik arz etmektedir. New Jersey eyaletinde Save Our Sisters, Minnesota’daWomen’s Advocates, California’ da Haven House ve Casa de lasMadres, Oregon’da Bradley Angle House, New York’ta Women’s SurvivalSpace, Colorado’da Safe House 1970’li y›llarda aç›lm›fl olan ilk feministkad›n s›¤›nma evleridir (11). ABD’ de 2003 y›l› itibariyle 1.558 adet kad›ns›¤›nma evi mevcuttur. En fazla kad›n s›¤›nma evine sahip olan eyaletlerNew York, North Carolina ve Texas eyaletleridir (9). Günümüzde ABD’ de1966 y›l›nda kurulan ve halen 500.000 üyeye sahip olan National Organizationof Women (NOW), di¤er benzer bir yap›lanma olan ConcernedWomen’s for America (CWA) ve Independent Women’s Forum (IWF) ülkeninen yayg›n ve güçlü kad›na yönelik fliddetle mücadele eden ve ma¤durolan kad›nlara destek veren organizasyonlar› temsil etmektedir (14). ABD’de kad›n s›¤›nma evi adresleri genel olarak aç›k de¤ildir, ancak Alaska yada Illinois gibi baz› eyaletlerde söz konusu s›¤›nma evlerinin adreslerininaç›k olarak ortada olmas› yayg›n rastlanan bir durumdur (9).Avusturya’da ilk s›¤›nma evi 1978 y›l›nda kurulmufl olup, günümüzdeAustrian Women’s Shelter Network bu ülkedeki konuyla ilgili çat› organizasyonolarak faaliyet göstermektedir. Bu organizasyon di¤er ülkelerdekikad›n organizasyonlar› ile de koordine halindedir. Bu ülkede 29 adetkad›n s›¤›nma evine ba¤l› 800 kiflilik bir kapasite söz konusu olup, herbir s›¤›nma evinin yaklafl›k 6 ile 45 aras›nda yeri mevcuttur. S›¤›nma evlerininfinansman› yerel yönetimler taraf›ndan sa¤lanmaktad›r. Ancak bu


Kad›n S›¤›nma Evleri • Handan Sezgin - Nevzat Alkan 737ülkede baz› s›¤›nma evlerinin finansman›nda güçlüklere de rastlanmaktad›r.Bu ülke için 2007 y›l› itibari ile s›¤›nma evine ihtiyaç gösteren kad›nsay›s› 1.641 kiflidir. Bu kiflilerin çocuk say›lar› da toplam olarak1.549’ dur. Söz konusu s›¤›nma evlerinde 2007 y›l›nda bar›nd›r›lm›fl kiflisay›s› 3.190 olup, baz› kad›nlar›n uzun süreli bar›nd›r›lmalar›n›n gerekti¤igöz önüne al›nd›¤›nda genel olarak bu ülkede bir s›¤›nma evi kapasitesinoksanl›¤›ndan bahsedilmektedir. Baflvuruda bulunan kad›nlar›n %54’ ü Avusturya’ ya baflka ülkelerden göç etmifl kad›nlardan oluflmaktaolup, kalan % 46’s›n› ise Avusturya vatandafllar› teflkil etmektedir (15).Almanya’da ilk kad›n s›¤›nma evi Berlin flehrinde ve 1976 y›l›nda kurulmufltur.Günümüzde bu ülkede yaklafl›k 360 civar›nda kad›n s›¤›nmaevi mevcuttur. Bu s›¤›nma evlerinin 1/3’ü otonom kad›n organizasyonlar›,di¤erleri ise kiliseler ve kar amac› gütmeyen sivil toplum örgütleri taraf›ndanyönetilmektedir (10). Fransa’da ilk s›¤›nak 1976, ‹sviçre’de ise1977 y›l›nda kurulmufltur (5). ‹talya’da ise s›¤›nma evleri di¤er ülkeleregöre daha geç kurulmufltur ve ilk s›¤›nma evleri Bologna ve Milano’da1989 y›l›nda kurulmufltur. ‹talya’daki kad›n s›¤›nma evleri feminist biryaklafl›mla idare edilmekte olup, bu merkezler dan›flma merkezleri ve kad›nve çocuklar›n yaflad›¤› gizli s›¤›nma evleri olarak iki ana yap›da organizeedilmifllerdir. S›¤›nma evleri ba¤›ms›z kad›n gruplar›nca yürütülürlerve finansmanlar›n›n büyük k›sm› devlet bütçesinden karfl›lan›r (16,17). Eski Yugoslavya’da 1992’ de Zagrep’ te ilk otonom s›¤›nma evi aç›lm›flt›r(10). Belçika’da Federation des Collectifs et Refuges pour Femmesde Wallonie, Fransa’da Federation Nationale Solidarite Femmes, Almanya’daZentrale Informationsstelle fur Autonome Frauenhauser, Hollanda’daTransAct, Rusya’da Russian Association of Crisis Centers for Women(RACCW) öne ç›kan kad›n s›¤›nma evleri organizasyonlar›d›r. YineAvusturalya’da Women's Services Network ayn› amaçla hizmet üreten di-¤er önemli bir yap›lanmad›r (18).Kuzey Avrupa ülkelerinin oluflturdu¤u Nordiske Krisesentrene Birli¤ifarkl› görüfllerde ve yönelimdeki kad›n gruplar›n› bir araya getiren ve 230kad›n s›¤›nma evinin üye oldu¤u bir birliktir. Norveç’te ilk kad›n s›¤›nmaevi 1978 y›l›nda Oslo’da kurulmufltur. 50 kad›n s›¤›nma evinin bulundu-¤u ülkede s›¤›nma evlerinin finansman›n›n %50’si yerel yönetim, %50’side merkezi yönetim taraf›ndan sa¤lanmaktad›r (19, 20). ‹sveç’te ise 1979y›l›nda ilk s›¤›nma evi aç›lm›flt›r. 160 tane kad›n s›¤›nma evi bulunan ‹sveç’te,kad›n s›¤›nma evleri iki ulusal organizasyona sahiptir. Bunlar Kad›nS›¤›nma Evleri ve Genç K›z S›¤›nma Evleri Ulusal Organizasyonu(ROKS) ve ‹sveç Kad›n S›¤›nma Evleri Birli¤i (SKR)’dir (10, 21). Kanada’da12 s›¤›nma evi organizasyonu mevcut olup, s›¤›nma evi say›s› 430 civar›ndad›r.Yine kad›nlar›n s›¤›nma evlerine ulaflabilmesi için s›¤›nma evia¤›n› gösteren internet servisi söz konusudur (22).S›¤›nma evleri fliddete maruz kalan kad›n› ve çocuklar›n› fliddettenuzaklaflt›rmak, güvenli yer temin etmek, kad›n› güçlendirmek, hukuki,


738 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009psikolojik ve ekonomik yard›mda bulunmak için teflkil edilmifl yerlerdir.Dünyada tek tip ve standart kad›n s›¤›nma evi modeli söz konusu de¤ildir.Tüm dünyada s›¤›nma evlerinde çal›flan ya da gönüllü görev yapankad›nlar›n ideolojik görüflleri, maddi kaynaklar›n› nas›l sa¤lad›klar› ve organizasyonlar›n›nyönetilifl biçimi gibi özelliklere göre farkl› s›¤›nma evimodelleri bulunmaktad›r.S›¤›nma evi s›n›fland›rmalar›ndan birine göre, üç tip s›¤›nma evi modeli(23) söz konusudur. Bunlar;1. Feminist ya da liberal model,2. Feminist olmayan ya da profesyonel korumac›l›k modeli,3. Pro-feminist model’dir.Feminist ya da liberal modelde, güçlü ve radikal denilebilecek feministbir ideoloji ve hiyerarfli içermeyen karar uygulamalar› söz konusudur.‹lk örnekleri ‹ngiliz feministler taraf›ndan oluflturulan bu modeldekis›¤›nma evlerine Ulusal S›¤›nma evleri de denilmektedir. S›¤›nma evlerininadresleri gizlidir (9). Kad›n›n güçlendirilmesini, bireysel ba¤›ms›zl›¤›-n› kazanmas›n› amaçlayan bu modelde, kad›n›n sadece bir birey olarakde¤il s›n›f olarak da bilincinin artt›r›lmas› hedeflenmektedir. Feminist s›-¤›nma evleri fliddete maruz kalan kad›n için sadece bir servisten ibaretde¤ildir. Bu yerler ayn› zamanda toplumun dönüflmesini sa¤layacak olanyerlerdir. Bu yaklafl›m modelinde fliddete maruz kalan kad›n›n sorunununpsikolojik olmaktan ziyade sosyal oldu¤una vurgu yap›lmaktad›r.Feminist olmayan ya da profesyonel korumac›l›k modelinde ise sosyalservis deste¤i yan›nda özelde sorunu giderici ve hiyerarfli içeren, gelenekselbir yaklafl›m modeli söz konusudur. Pro-feminist modelde ise her ikimodelin bir arada yürütülmeye çal›fl›ld›¤› bir model söz konusudur.Yine s›¤›nma evlerinin kategorize edildi¤i bir baflka modelde (5) ise;1. Otonom yap›da olanlar,2. Yar› otonom yap›da olanlar,3. Belediyelere veya kiliselere ba¤l› olanlar,4. Devlete ba¤l› olan s›¤›naklar biçiminde bir kategorizasyon söz konusudur.Otonom yap›daki s›¤›nma evi modeli, özerkli¤i savunan, gönüllülükilkesine sahip, feminist anlay›flta olan kad›nlar›n oluflturduklar› organizasyonlar›içermektedir. Bu modelde s›¤›nma evleri devletle, yerel ya daözel kamu kurulufllar› ile herhangi bir organik ba¤ kurmamakta ve otonomhareket etmektedirler. Yar› otonom yap›da olan s›¤›nma evi modelindeise gönüllü kiflilerce temeli at›lan, finansal kaynak ihtiyac› belediyeler,devlet kurumlar› ya da özel flirketlerce karfl›lanan bir yap›lanma söz konusudur.Bu yap›da s›¤›nma evleri genel olarak vak›f çat›s› alt›nda kurulurlarve bu vakf› kuran kiflilerin sorunlar› alg›lay›fl biçimine göre s›¤›nmaevinin iflleyifli de de¤iflkenlik göstermektedir. Belediyelere veya kilise-


Kad›n S›¤›nma Evleri • Handan Sezgin - Nevzat Alkan 739lere ba¤l› s›¤›nma evlerinde kiliseler misyoner anlay›fl çerçevesinde fliddetma¤duru kad›nlara yard›m etmekte ve tüm ihtiyaçlar›n› gidermektedir.Belediyeler de kendi bünyelerinde oluflturduklar› yap›lanmalar ile s›¤›-naklar açmaktad›rlar. Devletler taraf›ndan iflletilen s›¤›nma evleri modeliise bat› ülkelerinde pek örne¤ine rastlanmayan ancak ülkemizde örnekleribulunan ve SHÇEK taraf›ndan iflletilmekte olan s›¤›nma evi tipinioluflturan modeldir.Tüm dünyada s›¤›nma evleri evrensel kabul edilen bir tak›m nesnelilkeler do¤rultusunda hizmetlerini sürdürmektedirler. Bu temel ilkeler(24);• Kad›n s›¤›nma evlerinin adresleri gizlidir,• S›¤›nakta kalan kad›nlara ait bilgiler hiç kimseye verilmez,• S›¤›naklar orada bar›nd›r›lan kad›nlar›n güvenliklerini sa¤lamaklayükümlüdürler,• S›¤›naklar kad›nlar›, çocuklar› ile birlikte kabul ederler,• Kad›nlar aras›nda s›n›f, etnik köken, din, mezhep, dil, meslek, medenihal, siyasi düflünce gibi ayr›mlar gözetilmez,• S›¤›nma evinde fliddet yönelimine müsamaha gösterilmez,• Kad›n kendi kaderini kendisi tayin eder,• Hizmetler kad›n personel taraf›ndan yürütülür.Ancak feminist bak›fl aç›s› içeren s›¤›nma evi yaklafl›mlar›nda baz›farkl› yaklafl›m standartlar› da söz konusudur. Bu yaklafl›m modelinde(25);• Kad›nlar›n kad›nlara yard›m etti¤i,• Kad›n›n taraf›nda ve onlarla dayan›flma içerisinde olunan,• Organizasyonun demokratik ilkelere göre yönetilip, kolektif anlay›-fl›n hâkim oldu¤u,• Kad›n›n kendi kaderini tayin etme hakk›n›n oldu¤una inan›lan,• Gizlili¤in ve kad›n›n kimli¤inin saklanmas›n›n önemli oldu¤u,• 24 saat hizmet verilen ve• Bu s›¤›nma evinde bar›nd›r›lan kad›nlar›n da sorumluluk üstlendi-¤i bir yaklafl›m söz konusudur.Türkiye’de Kad›n Hareketi ve Kad›n S›¤›nma EvleriTürkiye’de etkin kad›n hareketi, dünyadaki kad›n hareketlerindenyaklafl›k 15-20 y›l sonras›nda bafllam›flt›r. 1980’li y›llar›n bafllar›ndaki feministtalepler ve 1980’li y›llar›n sonlar›ndaki ‘Daya¤a Karfl› Kad›n Dayan›flmas›’,‘Mor ‹¤ne’, ‘Bedenimiz Bizimdir’ gibi kampanyalar (26) ülkemizdekad›nlara yönelik talep ve haklar›n görünür olmas›n› sa¤lam›fl; bu konuyatoplumun ve bas›n›n dikkatini çekmifltir. Bu kampanyalar netice-


740 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009sinde Daya¤a Karfl› Dayan›flma Kampanyas› aktivistleri, Kad›n ÇevresiGrubu aktivistleri ve Ayr›mc›l›¤a Karfl› Kad›n Derne¤inden gelen gönüllüler1990 y›l›nda Mor Çat› Kad›n S›¤›na¤› Vakf›’n› kurmufllard›r (27). Dünyadaoldu¤u gibi ülkemizde de ilk kad›n örgütlenifli feminist kad›nlar taraf›ndanbafllat›lm›flt›r. 1980’li sonlar›nda gerçeklefltirilen benzer kampanyalarneticesinde kad›n dan›flma merkezleri ve kad›n s›¤›nma evlerininkuruluflu h›z kazanm›flt›r (5). Mor Çat› Kad›n S›¤›na¤› Vakf›’ n› kuranfeminist kad›nlar Türkiye’ de kad›na yönelik fliddet ile ilgili etkili çal›flmalardabulunmufl ve ülkemize daha ziyade feminist yaklafl›mdaki s›¤›nakmodeli anlay›fl›n› tafl›m›fllard›r.1990 y›l›, kad›n s›¤›nmaevlerinin aç›l›fl› yönünden önemli bir y›ld›r.Bak›rköy Belediyesi, fiiflli Belediyesi ve SHÇEK’na ba¤l› ilk s›¤›nmaevi buy›l içinde aç›lm›flt›r. 1993 y›l›nda Kad›n Dayan›flma Vakf›, 1995 y›l›ndaise Mor Çat› Kad›n S›¤›na¤› Vakf› s›¤›nma evi aç›l›fl›n› yapm›flt›r (5). Türkiye’dekiilk genç k›z s›¤›nma evi ise 2008 y›l›nda yine ‹stanbul’ da aç›lm›flt›r.Günefl Genç K›z S›¤›nma evinde 18-25 yafl aras›ndaki, yetifltirmeyurdunda kal›fl süreleri dolmufl, fliddete maruz kalan ya da töre tehditialt›ndaki genç k›zlar üç ay süreye bar›nd›r›lmaktad›r. Baz› özel durumlardabu genç k›zlar›n s›¤›nma evinde kal›fl süreleri uzat›labilmektedir(28).Ülkemizde kad›n s›¤›nma evleri vak›flar, SHÇEK ya da belediyeler gibitüzel kifliler taraf›ndan aç›labilmekte ve tamam› SHÇEK taraf›ndan1998 ve 2001 y›llar›nda yürürlü¤e konulan yönetmelikler çerçevesindefaaliyet göstermektedirler. Ülkemizdeki hukuki mevzuat özel kiflilerin kad›ns›¤›nma evi açabilmesine izin vermemektedir. SHÇEK’ un 12.07.1998gün, 23400 say›l› Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na ba¤l›Kad›n Konukevleri Yönetmeli¤i (29) ve 08.05.2001 gün, 24396 say›l› ÖzelHukuk Tüzel Kiflileri ile Kamu Kurum ve Kurulufllar›nca Aç›lan Kad›n KonukevleriYönetmeli¤i (29) ile kad›n s›¤›nma evlerinin aç›l›fl koflullar›, s›-¤›nma evine kad›nlar›n kabulüne iliflkin kurallar, kad›nlar›n buralardane kadar süre ile kalabilecekleri, s›¤›nma evlerinde uyulmas› gerekli kurallar,söz konusu s›¤›nma evlerine kabul edilemeyecek kad›nlar ve hangikoflullar yerine getirilmez ise söz konusu s›¤›nma evlerinin kapat›labilece¤inedair düzenlemeler ortaya konulmufltur. Bu yönetmelikler hakk›ndapek çok kad›n kuruluflunun elefltirisi söz konusudur. Bu elefltiriler;yönetmeliklerin ülkemizde tek tip s›¤›nma evi anlay›fl›n› getirmesi,SHÇEK ile kad›n kurulufllar› aras›nda ast-üst iliflkisi yaratmas› ve s›¤›nmaevi kapsam› ile ilgili olarak ortaya konan konukevi tan›mlamas›n›n s›-¤›nma evlerinin genel ifllevi ile ba¤daflmad›¤› yönünde toplanmaktad›r(31). SHÇEK’na ba¤l› kad›n konukevlerine (29);• Fiziksel, cinsel, duygusal ve ekonomik istismara maruz kalan kad›nlar,• ‹stenmeyen evliliklere zorlanan kad›nlar,


Kad›n S›¤›nma Evleri • Handan Sezgin - Nevzat Alkan 741• Evlilik d›fl› hamile kalan ya da çocuk sahibi olmas› nedeniyle ailesitaraf›ndan kabul edilmeyen kad›nlar,• Efller aras› anlaflmazl›k nedeniyle evini terk eden ya da eflleri taraf›ndanterk edilmeleri nedeniyle yard›ma ihtiyaç duyan kad›nlar,• Boflanma veya eflinin ölümü nedeniyle ekonomik ve sosyal yoksunlu¤adüflmüfl olan kad›nlar,• Cezaevinden yeni ç›km›fl, yard›m ve deste¤e ihtiyac› olan kad›nlar,• Daha önce uyuflturucu ya da alkol ba¤›ml›l›¤› olan fakat bu konudatedavi görüp al›flkanl›klar›n› terk etmifl kad›nlar,• Kontrolleri d›fl›nda oluflan çevre koflullar› nedeniyle ekonomik vesosyal yoksunlu¤a düflmüfl kad›nlar kabul edilmektedir.Yine söz konusu konukevlerine (29);• Ak›l ve ruh sa¤l›¤› bozuk olan kad›nlar,• Zihinsel özürlü kad›nlar,• Alkol ya da uyuflturucu madde ba¤›ml›l›¤› olan kad›nlar,• Fuhuflu meslek edinen kad›nlar,• Herhangi bir suçtan ötürü hükümlü olan veya hakk›nda arama, yakalama,tutuklama karar› verilen kad›nlar,• Korunmaya muhtaç çocuk tan›m› içerisinde de¤erlendirilebilecekkad›nlar,• Korunmaya, bak›ma ve yard›ma muhtaç kad›nlar,• Günlük faaliyetlerini ba¤›ms›z yapmalar›na engel düzeyde özürüolan kad›nlar,• Bulafl›c› hastal›¤› ve sürekli t›bbi tedaviyi gerektiren hastal›¤› olankad›nlar kabul edilmemektedirler.Tüm bu düzenlemelerden görülece¤i gibi ülkemizde kad›n s›¤›nma evlerinesadece erkek fliddetinden ma¤dur olan kad›nlar kabul edilmemekte,daha ziyade fliddete maruz kalmasa dahi korunmaya ve yard›ma muhtaçtüm kad›nlar›n bar›nd›r›ld›klar› yerler biçiminde düzenleme oluflturulmufltur.Yurtd›fl›ndaki uygulamalara bak›ld›¤›nda ise ‘shelter’ ya da‘refuge’ kelimeleri evsizlerin ya da mültecilerin kald›klar› yerleri tan›mlamakiçin de kullan›lmakla birlikte, bu yerler kurulufl amaçlar›n› belirleyip,kalan kiflilerin niteliklerini de net olarak ortaya koymaktad›rlar. Yanibu ülkelerde bir s›¤›nma evinde hem evsiz kad›nlar hem de fliddete maruzkalan kad›nlar bir arada kalmamaktad›rlar. fiiddete maruz kalan kad›nlar›nkald›klar› s›¤›nma evlerinde fliddet ma¤duru olan kad›nlara yönelikgrup çal›flmalar›, bireysel terapiler ve fliddetsiz bir hayat için kad›n›güçlendirmeyi hedefleyen programlar gibi özel fliddet yaflant›s› merkezliçal›flmalar yürütülmektedir.


742 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Ülkemizde Eylül 2008 verilerine göre SHÇEK’na ba¤l› toplam 23 adetkad›n s›¤›nma evi bulunmaktad›r. Bu s›¤›nma evlerinde yine toplam 543kiflilik kapasite söz konusu olup bu s›¤›nma evlerinde kalan toplam kay›tl›kad›n say›s› 323’ tür (32).03.07.2005 gün ve 5393 tarihli Belediye Kanunu’nun (33) 14. maddesinin,a f›kras›nda; “Büyükflehir Belediyeleri ile, nüfusu 50.000'i geçenbelediyeler, kad›nlar ve çocuklar için koruma evleri açarlar.” fleklindekidüzenleme ile belediyeler yükümlülük alt›na sokulmufllard›r. YineSHÇEK ve belediyeler aras›nda yap›lan protokoller gere¤ince baz› belediyelereait binalar SHÇEK taraf›ndan kad›n konukevleri olarak iflletilmektedir(34). Türkiye’deki belediyelerin s›¤›nma evi açmas› ile ilgili ilk giriflimler1990 y›l›nda, Bak›rköy Kad›n Bürosu ve S›¤›nma Evi’ nin aç›lmas›ile bafllam›flt›r. Bunu fiiflli S›¤›nma Evi izlemifltir. Sonras›nda her iki s›-¤›nma evi de kapanmak durumunda kalm›flt›r (27). Bu s›¤›nma evlerininkapanmas›nda etkili olan ana faktör yerel yönetimlerin ekonomik yetersizliklerindenziyade, göreve gelen belediye baflkanlar›n›n konuya yaklafl›mfarkl›l›klar›d›r. ‹stanbul’ da belediyeler taraf›ndan aç›lm›fl olan ve kaderleriBak›rköy ve fiiflli S›¤›nma evlerine benzemeyen, uzun soluklu s›-¤›nma evleri de söz konusudur. Bunlar aras›nda Kad›köy ve KüçükçekmeceBelediyelerine ba¤l› kad›n s›¤›nma evleri bulunmaktad›r. 1996 y›-l›nda kurulan Küçükçekmece Belediyesine ba¤l› Kad›n S›¤›nma evininkapasitesi 40 kifli olup, bu s›¤›nma evinde kalan kad›nlara yönelik olarakpsikolojik ve hukuki destek, ifl bulma ve çal›flma imkân›, ekonomik destek,meslek edindirme e¤itimleri gibi hizmetler aktar›lmaktad›r. Yine bubelediyeler, s›¤›nma evinde kalan kad›nlar s›¤›nma evlerinden ayr›ld›klar›ndadahi maddi desteklerini bir süre daha devam ettirmektedirler. 2002y›l›nda kurulan Kad›köy Belediyesi Kad›n S›¤›nma evinin kapasitesi 20kifli ile s›n›rl› olup, bu say› gerekti¤inde 30 kifliye kadar artt›r›labilmektedir.Bu s›¤›nma evlerinde fliddet gören kad›nlara yönelik olarak hukuki vepsikolojik yard›m sa¤lanmakta, meslek edinmelerine yönelik kurslar verilmektedir(35).Ülkemizde Büyükflehir Belediyeleri’ ne ba¤l› kad›n s›¤›nma evlerinebak›ld›¤›nda ise Ankara Büyükflehir Belediyesi’ ne ba¤l› 3 s›¤›nma evimevcuttur. Adana ve Konya Büyükflehir Belediyeleri’nin oluflturdu¤u kad›ns›¤›nma evleri ise kurulduktan k›sa bir süre sonra SHÇEK’na devredilmifltir.Adapazar› ve ‹zmir Büyükflehir Belediyeleri’nin yapt›rmakta olduklar›kad›n s›¤›nma evlerinin ise içinde bulundu¤umuz y›lda faaliyetegeçmesi beklenmektedir. Afyon Belediyesi, Ankara Çankaya Belediyesi,Ayd›n Belediyesi, Bal›kesir Belediyesi, Erzurum Yakutiye Belediyesi, EskiflehirTepebafl› Belediyesi, Kastamonu Belediyesi, Mersin Yeniflehir Belediyesi,Van Belediyesi, Erzincan Belediyesi, Düzce Belediyesi ve IspartaBelediyesi de kad›n s›¤›nma evlerine sahip belediyeler aras›ndad›r (36).Ülkemizde s›¤›nma evi hareketinde lokomotif olan hareket Mor Çat›Kad›n S›¤›na¤› Vakf›’ d›r. Bu vak›f ülkemize feminist bak›fl aç›l› s›¤›nma


Kad›n S›¤›nma Evleri • Handan Sezgin - Nevzat Alkan 743evi anlay›fl›n› getirmifltir. Yine söz konusu vakf›n etkili kampanyalar› sayesindeülkemizde kad›na yönelik fliddet bir tabu olmaktan ç›km›fl ve bugünüzerinde yo¤un olarak ve cesaretle tart›fl›labilen bir konu haline gelmifltir.Bu vakf›n kurulufl tarihi 1990 y›l› olup, s›¤›nma evini ise 1995 y›-l›nda açm›flt›r. Beyo¤lu Kaymakaml›¤› taraf›ndan tahsis edilen ve maddikaynak da sa¤lanan yer bu vak›f taraf›ndan s›¤›nma evi amaçl› kullan›lmaktad›r.Söz konusu destek ne yaz›k ki günümüzde devam etmemektedir.Vakf›n amaçlar› aras›nda kad›na yönelik fliddete karfl› mücadele etme,kad›nlara destek olma ve kad›nlar aras›nda kad›na yönelik fliddetinyasal olmad›¤› düflüncesini yerlefltirmek bulunmaktad›r. Yine s›¤›naktakikad›nlara psikolojik deste¤in yan› s›ra hukuki destek de sa¤lanmaktad›r.Yine vakf›n uygulamalar› aras›nda öne ç›kan di¤er bir unsur da ülkemizdemevcut di¤er s›¤›nma evlerinin aksine psikolojik dan›flma hizmetinins›¤›nma evinde de¤il de vak›f merkezinde yani bir baflka ünitede verilmekteolmas›d›r. Bu uygulama ile kad›nlar›n d›flar›ya ç›kmaktan çekinmemelerininsa¤lanmas› hedeflenmektedir. Yine vak›f tertip etti¤i kampanyalarile fliddete karfl› ülkemiz kamuoyunu bilgilendirmeyi ve duyarl›laflt›rmay›da hedeflemektedir. Vak›fta gönüllü ve ücretli kad›nlar hizmetvermektedir. Vak›f hizmette görev alan kad›nlardan “kad›nca bak›flaç›s›na sahip” olmalar›n› talep etmektedir. Vak›fta gönüllü veya ücretliçal›flmaya bafllayan kad›nlar göreve bafllad›klar›n›n ilk 3 ay›nda fliddeteu¤ram›fl kad›nlar ile görüflmeye bafllayamamaktad›rlar. Çal›flmaya bafllayankifli ilk olarak vakf›n amac›n›, hizmetlerini, kad›na yönelik fliddetle ilgilihukuki mevzuat› ve fliddete maruz kalan kad›nlarla yap›lacak görüflmelerinnas›l gerçeklefltirilece¤ini içeren bir iç e¤itim program›na tabi tutulmaktad›r(27).Ülkemizdeki kad›n s›¤›nma evlerinde kad›nlar›n kal›fl süreleri genelolarak üç ay ile s›n›rland›r›lm›flt›r. Ancak istisnai durumlarda bu süredolmufl olsa da kad›nlar henüz ifl bulamam›fl, kalacak yer temin edememiflya da hayati tehlikeleri (özellikle töre cinayeti tehlikesi) söz konusuise, s›¤›nma evlerinde kal›fl süreleri uzat›labilmektedir. Ülkemizde prensipolarak kad›n s›¤›nma evlerinin yerlerinin bilinmemesi sebebi ile baflvurucukad›nlarla yap›lan ilk görüflmeler söz konusu s›¤›nma evi bünyesindede¤il, bu görüflmeler için teflkil edilmifl özel birimlerde yap›lmaktad›r.Bu görüflme sonras›nda s›¤›nma evine kabul edilmesine karar verilenkad›nlar›n gerekli hukuki prosedürleri yerine getirmesinden sonra s›¤›nmaevlerindeki yetkililer ile görüflmeleri ve s›¤›nma evlerinde uymalar› gereklikurallar hakk›nda bilgilendirmeleri yap›lmaktad›r. Kad›n s›¤›nmaevlerinde kalabilmek için fliddet ma¤duru kad›n›n baz› bürokratik ifllemlerdengeçmesi gerekmektedir. Bunlar; baflvuru dilekçesi, meslek elemanlar›taraf›ndan kendileri ve çocuklar› için doldurulan formlar, bulafl›-c› ya da sürekli t›bbi bak›m› gerektiren hastal›¤›n›n bulunmad›¤›na dairrapor, ruh sa¤l›¤›n›n yerinde oldu¤una, kad›n›n alkol ba¤›ml›s› ya dauyuflturucu madde ba¤›ml›s› olmad›¤›na dair rapor tanzim edilmesi sü-


744 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009reçleridir. Acil olarak kabulü yap›lan kad›nlar ilk kabul bölümü olarakadland›r›lan birimde kal›rlar ve bu birimde t›bbi kontrol ve tedavi hizmetlerininverilmesinin yan› s›ra, psikososyal ve ekonomik durumlar›n da de-¤erlendirilmesi yap›lmaktad›r. S›¤›nma evlerinde çocuklar›n anneleri ilebirlikte kalabilmeleri için 12 yafl›n› geçmemifl olmalar› flart› aranmaktad›r.12 yafl›n› geçmifl olan çocuklar›n durumu uzmanlarca yeniden de¤erlendirilmektedir(29).Ülkemizde kad›n s›¤›nma evlerinin temel fonksiyonlar› aras›nda; fliddetemaruz kalm›fl kad›nlar›n ve çocuklar›n›n güvenli yer ihtiyac›n› karfl›lamak,onlar› fliddetten uzak tutmak, hukuki yard›m sa¤lamak, çeflitlie¤itim programlar› sunarak meslek edinmelerine yard›mc› olmak, çocuklar›n›nbak›m ve e¤itimlerini sa¤lamak, ifl bulmak, bireysel ve grupla psikolojikdestek sa¤lamakt›r. Kad›n s›¤›nma evlerinde fliddete maruz kalankad›nlar kald›¤› gibi, ayn› zamanda eflleri taraf›ndan fliddete maruz kalmayanfakat eflleri çeflitli sebeplerden ötürü yanlar›nda olmayan kad›nlarda kalabilmektedir. Yine baba evinde fliddete maruz kalan kad›nlar, töreyüzünden baba evinden ayr›lmak zorunda kalan kad›nlar, ekonomik s›-k›nt› çeken kad›nlar, evlilik d›fl› hamile kal›p hamilelikleri süresince s›-¤›nma evinde kalan kad›nlar da s›¤›nma evlerinde bar›nd›r›lmaktad›r(37).SHÇEK verilerine göre, Mart 2008 itibari ile ülkemizde toplam 44adet kad›n s›¤›nma evi mevcuttur (24). Ülkemizdeki nüfus say›s› ve AvrupaBirli¤i standartlar› da göz önüne al›nd›¤›nda mevcut s›¤›nma evlerininsay›lar› ihtiyac›n karfl›lanabilmesi yönünde oldukça yetersiz kalmaktad›r.Ülkemizin ihtiyaç duydu¤u s›¤›nma evi say›s› bu miktar›n çok üzerindedir(38). Tüm dünyada oldu¤u gibi ülkemizde de bu tür s›¤›nma evlerimaddi yetersizlikler sebebiyle kapanma ya da faaliyetlerini tam olarak devamettirememe tehlikesi ile karfl› karfl›ya kalmaktad›rlar. Nitekim ülkemizs›¤›nma evi yaklafl›m›nda önemli bir yer teflkil eden Mor Çat› Kad›nS›¤›na¤› Vakf› S›¤›nma evi de, vakfa maddi ve lojistik destek sa¤lamaktaolan Beyo¤lu Kaymakaml›¤›’n›n desteklerini durdurmas› sebebi ile 2008y›l›n›n son aylar›ndan itibaren faaliyetlerini durdurmufl durumdad›r.Ülkemizde s›¤›nma evlerinin nas›l bir yap›ya sahip olmas› gerekti¤i,s›¤›nma evlerinde mevcut sorunlar ve bu sorunlara çözüm önerileri getirebilmekmaksad› ile çeflitli kad›n kurulufllar› ve sivil toplum örgütlerininiflbirli¤i ile her y›l düzenli olarak kurultaylar teflkil edilmektedir. Bu anlamdailk gerçeklefltirilen Kad›n S›¤›naklar› Kurultay› 1998 y›l›nda ‹stanbul’dayap›lm›flt›r (38). Onbirincisi 2008 y›l›nda Van’ da düzenlenen bukurultaya toplam 130 kad›n ifltirak etmifltir (39). Son kurultay›n sonuçbildirgesinde (40) kad›n cinayetleri, ensest, kamu kurulufllar› ile kad›nörgütleri aras›nda ifllevsel aksakl›klar, s›¤›nak say›s›ndaki yetersizliklerve ulusal eylem plan›ndaki noksanl›klar öne ç›km›fl olup, bu konulardakiaksakl›klar›n giderilebilmesi yönünde önem arz edebilecek çal›flmalarplanlanm›flt›r. Yine kurultaylar›n di¤er bir önemi bu tür s›¤›nma evlerin-


Kad›n S›¤›nma Evleri • Handan Sezgin - Nevzat Alkan 745de çal›flan kad›nlar›n tecrübelerini paylaflmalar› ve ortak hareket edebilmelerikonusunda son derece önemli aç›l›mlar gerçeklefltirmeleridir.SONUÇÜlkemizdeki s›¤›nma evlerinin ortak özelliklerine bakt›¤›m›zda, s›¤›nmaevleri, fliddete maruz kalan kad›nlara ve onlar›n çocuklar›na güvenli,fliddetten uzak yer temin etmesi, fliddetle beraber yaflamak zorunda olmad›klar›n›nfark›ndal›¤›n›n oluflmas›, kad›n›n kendi bafl›na davranabilmesihürriyet ve dirayetine kavuflmas›na yard›mc› olmas›, hukuki ve psikolojiknoktalarda destek sa¤lamas›, ifl bulmas›na ve yeni bir hayat kurmas›nayard›mc› olmas› gibi çok say›da önemli unsuru yerine getirmektedir.Yine söz konusu kad›nlar›n s›¤›nma evinden ayr›lmas›ndan sonrada iliflkiler kesilmemekte ve kad›na ihtiyac› olan tüm yard›mlar yap›lmaktad›r.Ülkemizde konuyla ilgili olan yürürlükteki mevzuata göre kad›n s›-¤›nma evlerinde 3 aya dek kalma s›n›r› mevcut olsa da kad›n e¤er bu 3ay içerisinde ayr› yaflamaya haz›r hale gelmemiflse, ifl bulamam›flsa, ekonomikaç›dan ayakta kalmaya yetecek maddi güce ulaflamam›flsa kad›n›ns›¤›nma evinde kal›fl süresi de uzat›labilmektedir.Dünyadaki ve ülkemizdeki kad›n s›¤›nma evlerinin sorunlar›na bak›ld›¤›ndasorunlar›n ço¤u noktada benzeflti¤i göze çarpmaktad›r. Dünyadakiyap›lanman›n daha köklü oluflu, dolay›s›yla deneyimin fazlal›¤› yurtd›-fl›ndaki s›¤›nma evlerini ülkemizdeki s›¤›nma evlerine göre daha organizeduruma getirse de s›¤›nma evinin yap›lanmas›, kaynak yetersizlikleri, hukukidüzenlemelerdeki eksiklikler ve s›¤›nma evinde kalan çocuklar›n durumukonusunda benzer sorunlar yafland›¤› göze çarpmaktad›r.S›¤›nma evinde kalacak olan kad›nlar›n ve s›¤›nma evlerininözellikleri; Ülkemizde kad›n s›¤›nma evine kabulde çeflitli s›n›rlamalar›nmevcut olmas› olumsuz bir yaklafl›md›r. Elbette söz konusu yasaklamalarbünyesinde bulunan kad›n gruplar› da fliddete maruz kalmakta vehatta s›¤›nma evlerine kabul edilen kad›nlardan daha yüksek oranda riskgrubuna girmektedirler. Bu özellikteki kad›nlar›n s›¤›nma evlerine kabuledilmemesi onlar için büyük bir olumsuzluk teflkil etmektedir. Uygunolan yaklafl›m farkl› özelliklere sahip, farkl› ihtiyaçlara gereksinim duyanve daha özel durumlar› olan kad›nlar›n da ayn› deste¤i alabilmesi içinözellik arz eden s›¤›nma evlerinin oluflturulmas›d›r. Bu konuyla ilgili olarakyabanc› ülkelerde genç k›zlara, engelli kad›nlara ve hatta engel durumlar›da göz önünde bulundurularak yap›land›r›lm›fl s›¤›nma evleri bulunmaktad›r.Ülkemizde 2008 y›l›nda kurulmufl olan genç k›z s›¤›nmaevi, hâkim olan tek tip s›¤›nma evi anlay›fl›ndan uzaklafl›lmaya baflland›-¤›na dair güzel bir örnektir. Yine ülkemize yasad›fl› insan ticareti yoluylagelmifl kad›nlar için de iki s›¤›nma evi mevcuttur. Ancak ülkemizde engellikad›nlara yönelik bir s›¤›nma evi henüz söz konusu de¤ildir.Gizlilik ve Güvenlik; Dünyadaki ve ülkemizdeki s›¤›nma evlerininönemli sorunlar›ndan bir tanesi de s›¤›nma evlerinin gizlili¤i konusudur.


746 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009SHÇEK’nun s›¤›nma evleri ile ilgili yönetmeli¤i evrensel bir ilke olan gizlilikilkesini vurgulamakta ve s›¤›nma evi açan kurulufllar›n da bu ilkeyeuymak zorunda olduklar›n› belirtmektedir. Teoride gizli olan s›¤›nma evlerigündelik yaflamda gizliliklerini koruyamamaktad›rlar. S›¤›nma evininbulundu¤u yerleflim yerinde ikamet eden kifliler ister istemez s›¤›nma evlerininvarl›¤›ndan haberdar olmaktad›rlar. Bu nedenle s›¤›nma evleriningizlili¤i ile ilgili flöyle bir yaklafl›m ortaya ç›kmaktad›r: S›¤›nma evinin yeriteorik olarak gizli ancak pratikte bilinen bir yer olsa da en az›ndan güvenlikzafiyetinin olmamas› kritik önem arz etmektedir. Yine de s›¤›nmaevlerinin güvenli oluflunun yan› s›ra gizlilik ilkesine de en üst seviyederiayet edilmesi flartt›r.Çocuklar; S›¤›nma evlerinde kalan çocuklar için bir yafl s›n›rlamas›söz konusudur. Bu durum sadece ülkemize özel olmamakta, di¤er ülkelerdekis›¤›nma evlerinde de yafl s›n›rlamas› bulunmaktad›r. Yafl s›n›rlamas›s›¤›nma evinde kalan di¤er çocuklar›n herhangi bir istismara maruzkalmamalar› aç›s›ndan önemli olsa da; fliddet ma¤duru olan çocu¤un annesindenvarsa kardefllerinden ayr›lmas›n›, as›l evini geride b›rakt›¤› gibianne ya da kardefllerini de geride b›rakmas›na yol açabilmektedir. Bu durumelbette çocuk üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktad›r ve kad›nlarüzerinde de çocuklar› ile ilgili bir tak›m endiflelerin yaflanmas›na sebebiyetvermektedir. Yine s›¤›nma evlerine kabul edilen çocuklu kad›nlar›nerkek çocuklar›n›n muhafazas› ile ilgili de farkl› yaklafl›mlar söz konusudur.Kanada’ da mevcut s›¤›nma evlerinde annesi ile kalan çocuklar içinyafl s›n›r› 16’d›r (22). Yine kad›n ve çocuklar›n bu tür s›¤›nma evinde kal›flsüreleri s›¤›nma evine göre de¤ifliklik göstermektedir. ‹ngiltere’ de erkekçocuklar›n s›¤›nma evlerinde anneleri ile kal›fl süreleri baz› s›¤›nmaevleri için 14, baz›lar› için ise 16 olarak s›n›rland›r›lm›flt›r. Çok az›nda ise16 yafl›n üstündeki erkek çocuklar›n kalmas›na izin verilmektedir (41).Finansal sorunlar; Tüm dünyada s›¤›nma evlerinin en önde gelenproblemleri finansal kaynaklardaki yetersizliklerdir. Buna ba¤l› olarakpek çok s›¤›nma evi ya hizmetlerini k›s›tlamakta ya da hiç devam ettirememedurumunda kalmaktad›r. Ülkemizde devlet bütçesinden s›¤›nmaevleri için ayr›lan maddi kaynak sadece SHÇEK’na ba¤l› s›¤›nma evleriiçin söz konusu olup, vak›flar›n ya da belediyelerin ifllettikleri s›¤›nma evleriiçin bir kaynak söz konusu de¤ildir. Yine flah›slara s›¤›nma evi açmaizni verilmeyifli, kaynak yaratmada daha da yo¤un s›k›nt›lar›n yaflanmas›nasebebiyet vermektedir. Yine konuyla ilgili önemli bir nokta da devletinkonuyla ilgili kaynak aktar›m›nda s›¤›nma evlerinin özerk yap›lar›namüdahalede bulunmamas›n›n sa¤lanmas›d›r. S›¤›nma evleri yurtd›fl›ndangelen maddi yard›mlardan da faydalanabilmekte, ancak bu durumdayine söz konusu s›¤›nma evinin otonomisi konusunda bir s›k›nt› sözkonusu olabilmekte ya da kaynak sahibine ba¤›ml›l›k oluflabilmektedir.Bu noktada di¤er bir sak›ncal› yön de, söz konusu d›fl desteklerden yard›malan yap›lanmalar›n bu yap›lara ba¤›ml›l›¤›n›n oluflmas› ve as›l ola-


Kad›n S›¤›nma Evleri • Handan Sezgin - Nevzat Alkan 747rak Türkiye Cumhuriyeti vatandafllar›n› ilgilendiren en temel konulardanbir tanesinde yönlendirme ve koruman›n ülkemiz inisiyatifinden uzaklaflabilmesiolmaktad›r. Ülkemizde SHÇEK’na ba¤l› kad›n s›¤›nma evlerininsay›s›, belediye ve vak›f s›¤›nma evlerinin say›s›ndan daha fazlad›r. BundaSHÇEK’na devlet bütçesinden düzenli kaynak sa¤lanmas› ve dolay›s›ile süreklili¤in sa¤lanabilmesi önemli bir rol oynamaktad›r. Ülkemizderastlan›lan yayg›n di¤er bir durum da belediyelerin yap›m ve tefriflini üstlendikleris›¤›nma evlerinin iflletimini SHÇEK’na bir protokol ile devretmeleridir.Belediyelerin bu yaklafl›m› kabul etmelerindeki ana etkenlerSHÇEK’nun tüm ülke düzeyinde yap›lanmas›n›n olmas›n›, konuyla ilgilibelediyelere göre daha deneyimli ve daha iyi yetiflmifl personele sahip olmas›n›ve s›¤›nma evi iflletiminde bir birikime sahip olmas›d›r.Dan›flma merkezi; S›¤›nma evi faaliyetleri ile dan›flma merkezleri faaliyetlerininbir arada ve koordineli bir biçimde yürütülmesi ideal olanyaklafl›md›r. Kad›na yönelik fliddetle mücadelede çok önemli noktalardanbir di¤eri de fliddet sürecinde etkin erke¤in de dan›flmanl›k ve terapi sürecineal›nmas› ve problemle hem kad›n aç›s›ndan ve de hem de erkekaç›s›ndan müdahale edilebilmesinin olanakl› k›l›nmas›d›r. Kad›na, erke-¤e ve çocu¤a yönelik oluflturulacak ayr› ayr› ya da müflterek programlarile kad›n›n s›¤›nma evine gitmek zorunda kalmadan kendisi ile ilgili kararalma becerisini gelifltirmesine yard›mc› olacak yahut s›¤›nma evi sonras›süreçteki hayat›n›n ak›fl›n› olumlu yönde düzenleyebilecek durumlaroluflabilecektir.Koordinasyon; Ülkemizde her y›l düzenli olarak yap›lan ve 2008 y›-l›nda onbirincisi düzenlenen Kad›n Kurultaylar› Sonuç Bildirgesine veönceki y›llardaki bildirgelere bak›ld›¤›nda kad›n örgütlerinin devlet kurumlar›ile koordineli olamama ve devlet kurumlar›n›n kendilerini bir anlamda‘d›flar›da’ b›rakt›¤› yönünde elefltirilerin yo¤un olarak dile getirildi-¤i görülmektedir. Onuncu s›¤›nak kurultay› sonras› yay›nlanan bildirgeincelendi¤inde dikkat çeken noktalardan bir tanesi de ülkemizdeki s›¤›nmaevlerinin feminist bak›fl aç›s› ile teflkil edilmesi gerekti¤i yönündekivurgulamad›r. Asl›nda objektif olarak de¤erlendirildi¤inde bu bak›fl aç›s›-n›n kendisi bask›n bir söylem olup, farkl› s›¤›nma evi yap›lanmalar› ileuçurum oluflturabilecek ve bu yap›lanmalar› k›s›tlayabilecek bir bak›flaç›s›d›r. Yurt d›fl›ndaki organizasyonlara bak›ld›¤›nda kad›n s›¤›nma evlerininsadece feminist anlay›flta olmay›p, farkl› modellere göre de yönetildi¤igözlemlenmektedir. Kendilerini feminist olarak tan›mlas›nlar ya datan›mlamas›nlar bu tür yap›lanmalar elbette kad›n merkezli bir bak›fl aç›-s›n› temel alacaklard›r. Bu noktada önemli olan›n kad›n bak›fl aç›s›n›n s›-¤›nma evlerinde görev alan kiflilere de aktar›lmas›d›r.Ülkemizde s›¤›nma evleri aras›nda eflgüdüm ve koordinasyon konusundakiyetersizlikler ve bu yap›lar aras›nda etkin bir iletiflimin bulunmay›fl›önemli di¤er bir problemdir. Gerek sivil toplum yap›lanmas›nda yada gerekse devlet yap›lanmas›nda bu biçimde bir eflgüdüm ve koordinas-


748 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009yon yap›s›n›n teflkil edilmesi ülkemizde kad›na yönelik fliddetin en aza indirilmesikonusunda olumlu bir ad›m olacakt›r. Yine tüm toplum kesimlerinive tüm profesyonelleri konuyla ilgili olarak duyarl›laflt›rmak ve e¤itmekdi¤er bir hedef olmal›d›r. Oluflturulacak etkin kamuoyundan amaçlananmant›k konuya kad›n odakl› bak›fl aç›s›n›n ve özerk hareket edebilmeserbestîsinin kazand›r›lmas› yönünde olmas›d›r.Sonuç olarak ülkemizde kad›n s›¤›nma evlerindeki koflullar ve hizmetlerindaha etkin hale getirilmesi yurdumuzda kad›na yönelik fliddetin azalt›lmas›konusuna önemli katk›lar sa¤layacakt›r. Bu durum da belki toplumuziçin tamamen olmasa bile en az›ndan birey baz›nda kad›nlar›m›z içinfliddetsiz bir hayat›n bafllang›c›na at›lan önemli bir ad›m olacakt›r.KAYNAKLAR1. Sartin, R.M., Hansen, D.J., Huss, M.T. (2006) Domestic Violence Treatment ResponseAnd Recidivism: A Review and Implications for the Study of Family Violence,Aggression And Violent Behavior, 11: 425-440.2. Aile ve Sosyal Araflt›rmalar Genel Müdürlü¤ü http: // www.aile.gov.tr/tr/?Sayfa=Arastirma. (Eriflim tarihi: 01.02.2009)3. Helvac›o¤lu-Gümüflo¤lu, F. (1998) Gelece¤im Elimde, Kad›n ‹ncelemeleri Dizisi:2,s.29-63, Mor Çat› Yay›nlar›, ‹stanbul.4. Hague, G., Malos, E. (2005) Domestic Violence: Action for Change, pp 34-36.,New Clarion Pres, Cheltenham. 4-17.5. Y›ld›r›m, A. (1998) S›radan fiiddet Kad›na ve Çocu¤a Yönelik fiiddetin ToplumsalKaynaklar›, s: 33-52, Boyut Yay›nlar›, ‹stanbul.6. http://www.unhchr.ch/huridocda/huridoca.nsf/(Symbol)/A.RES.48.104.En.7. Gelles, R. J. (1985) Family Violence, Annual Review Sociology., 11: 347-367.8. Magyar, O. (2003) Prevalence, International Encyclopedia of Marriage and Family(J. Ponzetti, Eds.) Vol 4, 2nd ed, p: 1563-1567, New York.9. Haaken, J & Yragui, N. (2003) Going Underground: Conflicting Perspectives OnDomestic Violence Shelter Practices, Feminism & Psychology., 13(1): 49-71.10. Rosa Logar The European Women’s Shelter Movement And Its Contribution ToChange: New Challenges And Future Perspectives World Conference On Women’sShelters, 08 – 11 September 2008, Edmonton/Canada.http://www.wave.network.org/images/doku/logar_rosa_paper.doc (Eriflimtarihi: 05.12.2008)11. Walker, L.E.A. (2002) Battering In Adult Relations, Encyclopedia of WomenAnd Gender Sex Similarities And Differences And Impact of Society on Gender(Ed Judith Worell) Volume 1, p:169-172, Academic Press, California.12. Berk, R.A., Newton, P.J., Berk, S.F. (1986) What A Difference A Day Makes: AnEmpirical Study Of The Impact Of Shelters For Battered Women, Journal OfMarriage And The Family, 48:481-490.13. Women’sAid http://www.womensaid.org.uk/page.asp?section=0001000100190002&itemTitle=What+we+believe. (Eriflim tarihi: 01.02.2009)


Kad›n S›¤›nma Evleri • Handan Sezgin - Nevzat Alkan 74914. Schreiber, Ronnee (2002) Injecting A Woman’s Voice: Conservative Women’s Organizations,Gender Consciousness, And The Expression Of Women’s PolicyPreferences, Sex Roles, Vol.47, Nos.7/815. Rosshulmer, M. (2008) The Austria Women’s Shelters Network and 30 YearsWomen Shelter Movement in Austria, World Conference on Women’s Shelters -08 – 11 September 2008, Edmonton/Canada http://www.womensshelter.ca/presentations/125/Rosslhumer.The_Austria_Womens_Shelters_Network_and_30_Years_Womens_Shelter_Movement_in_Austria.Au.pdf(Eriflimtarihi: 05.12.2008)16. Livi-Bacci, N. (2002) Women’s Crisis Centers And Shelters In Italy: WorkingWith Battered Women And With Health Care Providers, International JournalOf Gynecology And Obstetrics, 78 Suppl.117. Pramstrahler, A. (2008) Local, National And ‹nternational Networking And Partnerships:The Experience Of The Italian Autonomous Women’s Shelters, WorldConference On Women’s Shelters, 08 – 11 September 2008, Edmonton/Canadahttp://www.womensshelter.ca/presentations/312/Pramstrahler.pdf (Eriflimtarihi: 05.12.2008)18. National Women’s Justice Coalititon (2009) http://www.nwjc.org.au/ womenshelter.htm(Eriflim tarihi: 01.02.2009)19. The Nordic Way Of Working, Nordic Women Against Violence, 1st World ConferenceOn Women’s Shelter, World Conference On Women’s Shelters, 08 – 11September 2008, Edmonton/Canada http://www.womensshelter.ca/presentations/313/Jonsdottir.The_Nordic_Way_of_working.pdf(Eriflim tarihi:05.12.2008)20. http://www.krisesenter.com/english/english.html (Eriflim tarihi: 05.12.2008)21. www.sweden.se (Eriflim tarihi: 05.12.2008)22. http://www.shelternet.ca/en/women/all-about-shelters/shelters-your-children/(Eriflim tarihi: 01.02.2009)23. Mann, R.M. (2000) Who Owns Domestic Abuse? The Local Politics Of A SocialProblem p: 84-87, University Of Toronto Press, Toronto.24. Kad›n Konuk Evleri, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuhttp://www.shcek.gov.tr/hizmetler/Kadin_Aile_Toplum/KadinKonukevleri.Mart2008.pdf(Eriflim tarihi: 25.12.2008)25. Uçan Süpürge http://www.ucansupurge.org/index.php?option=com_content&task=view&id=2597&Itemid=77(Eriflim tarihi: 01.02.2009)26. http://www.morcati.org.tr/images/morcati_kitap.pdf (Eriflim tarihi:01.02.2009).27. fiahino¤lu, A. (1998) Kad›na Yönelik fiiddetle Mücadelede Kad›n S›¤›naklar›n›nRol Ve Ifllevleri Türkiye’den Bir Deneyim: Mor Çat› Kad›n S›¤›na¤› Vakf›, MasterTezi, Istanbul Üniversitesi, Istanbul.28. Genç K›z S›¤›nma Evi Derne¤i http://www.genckizsiginmaevi.org/Hakkimizda.asp(Eriflim tarihi: 01.02.2009)29. Sosyal Hizmetler Ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na Ba¤l› Kad›n Konukevleri Yönetmeli¤ihttp://www.shcek.gov.tr/Kurumsal_Bilgi/Mevzuat/Yonetmelikler/KadinKonukevi.asp


750 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 200930. Özel Hukuk Tüzel Kiflileri ‹le Kamu Kurum Ve Kurulufllar›nca Aç›lan Kad›n KonukevleriYönetmeli¤i. http://www.shcek.gov.tr/Kurumsal_Bilgi/Mevzuat/Yonetmelikler/Kadinkonukevi_Kamu.asp31. Güngör, A. (2006) Türkiye’de Yasal Düzenlemeler Çerçevesinde Ve Feminist Anlay›fltaKad›n S›¤›nmaevleri Kurmak, Yüksek Lisans Projesi, Ankara Üniversitesi,Ankara http://acikarsiv.ankara.edu.tr/ fulltext/2011.pdf (Eriflim tarihi:30.12.2008)32. http://www.shcek.gov.tr/istatistik/ekim.asp (Eriflim tarihi: 20.12.2008)33. Baflbakanl›k Mevzuat Bilgi Sistemi http://mevzuat.basbakanlik.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=1.5.5393&MevzuatIliski=0&sourceXmlSearch=belediye(Eriflim tarihi: 27.12.2008)34. SHÇEK ve Belediye Protokolleri http://www.shcek.gov.tr/kurumsal_bilgi/mevzuat/Protokoller/2005-2007protkol_listesi.xls(Eriflim tarihi: 20.12.2008)35. Çiftçi, Ö. (2007) Yaflad›klar› fiiddet Nedeniyle S›¤›nma Evlerine Baflvuran Kad›nlar›nUmutsuzluk, Depresyon ve Üreme Sa¤l›¤› Durumlar›n›n De¤erlendirilmesi,Yay›nlanmam›fl Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, ‹stanbul36. Evsizlere Güçsüzlere Açlara Cinsel Kurbanlara fiiddet Ma¤durlar›na fiefkat Kap›s›Yoksullukla Mücadele ve Ötekilere De ‹nsan Haklar› Derne¤i www.sefkatder.org(Eriflim tarihi: 30.12.2008)37. Sezgin, H. (2007) Partneri Taraf›ndan fiiddet Görmüfl Ve Kad›n S›¤›nma EvindeBar›nan Kad›nlar›n Kulland›klar› Bafletme Yöntemleri ‹le Alg›lad›klar› SosyalDeste¤in Ruhsal Sa¤l›klar› ‹le ‹liflkisinin ‹ncelenmesi, Yay›nlanmam›fl MasterTezi, ‹stanbul Üniversitesi, ‹stanbul38. Alt›nay, A. G., Arat, Y. (2008) Türkiye’de Kad›na Yönelik fiiddet, Punto Bask›Çözümleri, ‹stanbul 2. bas›m, s:20-2439. Kad›n s›¤›naklar› kurultay› sonuç bildirgesi http://www.ucansupurge.org/index.php?option=com_content&task=view&id=4096&Itemid=77(Eriflim tarihi:25.12.2008)40. Türk hukuk sitesi www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t= 32728 (Eriflimtarihi: 27.12.2008)41. Women Domestic Helpline http://www.wdvh.org.uk/documents/ 39.html (Eriflimtarihi: 01.02.2009)


‹NSAN HAKLARI BA⁄LAMINDA KADIN HAKLARIAv. Aydeniz Alisbah TUSKANTemel KavramlarKad›n haklar› ‹nsan Haklar›d›r. Kad›nlar›n Birey olarak do¤rudan sahipolduklar› insan onur ve kiflili¤inin geliflmesi için gerekli olan, hakeflitli¤i temeline dayanan hiçbir ayr›ma ba¤l› olmaks›z›n özellikle politik,sosyal, ekonomik ve kültürel sahalarda olmak üzere bütün alanlarda sahipolduklar› insan haklar› ve temel özgürlükleridir.EflitlikSadece yasal ve ayr›mc›l›¤›n önlenmesi ba¤lam›nda de¤il kad›nlar›nkalk›nma sürecine fiilen kat›lan, gerçeklefltiren hak ve sorumluluk ve f›rsatlardaeflitlik olarak yorumlanmal›d›r.Kad›nlara Karfl› Ay›r›mKad›nlar›n medeni durumlar›na bak›lmaks›z›n, kad›n erkek eflitli¤inedayal› olarak politik, ekonomik, kültürel, medeni ve di¤er sahalardaki insanhaklar› ve temel özgürlüklerin tan›nmas› kullan›lmas› ve bunlardanyararlan›lmas›n› engelleyen, ortadan kald›ran, cinsiyete ba¤l› olarak yap›lanherhangi bir ay›r›m mahrumiyet ve k›s›tlamad›r.Bu haklar dünya kad›nlar›n› ilgilendirmektedir. Tarihsel boyuttahaklar›n varl›¤› ve kullan›m› aras›nda her zaman bir ay›r›m olmufl, bucinsiyet ay›r›m› bugün bile devam etmektedir. Her ülkede e¤itimde, sa¤l›kta,ekonomide, sosyal kültürel ve siyasal yaflmada sorunlar vard›r vebu ay›r›mc›l›k tüm cinsleri etkilemektedir. Kad›nlar bu ay›r›mc›l›ktan dahaçok etkilenen kitledir. Dünyada okuryazar olmayan 900 milyon kiflinin2/ 3 ‘ü kad›nd›r. Tarihsel süreçte Frans›z Devrimiyle yay›nlanan ‹nsanHaklar› Bildirisi daha sonra Fransa’daki devrimci kad›nlar taraf›ndanbu haklar›n kad›nlara verilmedi¤i tart›flmas›n› yaratm›fl ve 1791 y›l›ndaFransa’daki Kad›nlar Kad›n ve Yurttafl Haklar› Bildirisini yay›nlam›fllard›r.Bu bildirinin temel noktas› “kad›n özgür do¤ar ve erkekle eflittir” ilkesidir.Uluslararas› boyutta eflitlik konusunda çeflitli tarihlerde Dünya Konferanslar›yap›lm›flt›r. 1980’li y›llardan sonra Avrupa Konseyi Bakanlar


752 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Komitesi kad›n erkek eflitli¤i konusuna de¤inmifl kad›nlar›n insan haklar›ve temel özgürlüklerinin insan haklar›n›n vazgeçilmez ve bölünmez birparças› oldu¤u Pekin Deklarasyonunda teyit edilmifltir. Viyana 2. Dünya‹nsan Haklar› Konferans›ndan da 2 önemli sonuç ç›km›flt›r:- Kad›n Haklar› ‹nsan Haklar›d›r.- Kad›na Karfl› fiiddet ‹nsan Haklar› ‹hlalidir.1957 Roma Anlaflmas› kad›n erkek eflitli¤i konusunda çal›flma yaflam›ile s›n›rlanan düzenlemeler getirmifltir.Birleflmifl Milletlerde bu temel ilkeleri esas alan Sözleflme 1985 y›l›ndakabul edilmifltir. Bu Kad›nlara Karfl› Her Türlü Ay›r›mc›l›¤›n ÖnlenmesiSözleflmesidir (CEDAW). Bu sözleflmeye göre:1- Yaflam hakk›2- Kad›n- Erkek eflitli¤i3- Kad›nlara karfl› her türlü ayr›mc›l›¤›n önlenmesi4- Kad›na karfl› fliddetin önlenmesi5- Cinsiyet ayr›mc›l›¤›n›n önlenmesi6- Eflit ve ayr›mc› olmayan e¤itim hakk›7- Karar alma mekanizmalar›na eflit kat›l›m8- Özgürlük ve bireyin güvenlik hakk›9- Adil, uygun ve eflit ifl koflulu ve ücret10- Kad›n önünde eflit korunma hakk›11- ‹nsanl›k d›fl› ve afla¤›lay›c› davran›fllara maruz kalmama hakk›Kad›n haklar›n›n temelini oluflturur.Ancak kad›n›n yaflam hakk› 21. yy’da yok edilmektedir. Töre cinayetleribunun en ac› örne¤idir.- Kad›n erkek eflitli¤i yasalarda olmas›na karfl›n kad›nlar f›rsatlardaneflit olarak yararlanamamaktad›r.- Kad›nlara karfl› ay›r›mlar tam anlam›yla yok edilmemifltir.- Kad›nlara karfl› fliddet çok yayg›nd›r ve önlenememifltir. Kad›nlar›nen korunduklar› yer olmas› gereken aile de bile fliddet yayg›n olarakdevam etmektedir.- Cinsiyet ay›r›mc›l›¤› toplumun her kesiminde vard›r.- Eflit ve ay›r›mc› olmayan e¤itim hakk› k›z çocuklar›na tam anlam›ylasa¤lanamam›flt›r.- Karar alma mekanizmalar›nda eflit kat›l›m yoktur. Kota hala ülkeyiyönetenler taraf›ndan eflitsizlik olarak de¤erlendirilmektedir.- Özgürlük hakk› toplum ve erkekler taraf›ndan engellenmektedir.


‹nsan Haklar› Ba¤lam›nda Kad›n Haklar› • Av. Aydeniz Alisbah Tuskan 753- Adil uygun ve eflit ifl koflulu kad›nlar için erkeklerden sonra gelmektedir.- Kanun önünde eflit korunma hakk› vard›r. Ancak anlay›fl farkl›l›klar›kad›n› ma¤dur etmektedir.- ‹nsanl›k d›fl› ve afla¤›lay›c› davran›fllara maruz kalmama hakk› kad›nlariçin tam olarak korunamamaktad›r.Eflitlik ve kad›nlara karfl› ay›r›m, cinsiyete ba¤l› olan her türlü mahrumiyetve k›s›tlama kad›n haklar›na ayk›r›l›k teflkil etmektedir. Yukar›-da aç›klanan CEDAW bu konuda “kad›nlar›n insan haklar›n›n evrensel,bölünmez ve birbirleriyle iliflki içinde olan insan haklar› oldu¤unu kabuletmifltir. Bu nedenle kad›n haklar› yaln›z ele al›nmamaktad›r. Ekonomik,toplumsal, kültürel, siyasal bütün bu haklar anlafl›lmaktad›r. Bu haklaryukar›da aç›klanan koflullar›n olumlu olmas›yla hayata geçirilebilir. Demokratikkurumlar›n gelifltirilmesi ve bu de¤erlerin geçerli k›l›nmas› gerekir.Çünkü demokrasinin uygulanmas›n› engelleyen etkenlerle kad›nhaklar›n› yok sayan etkenler ayn›d›r (1) .Kad›nlar›n ifl gücüne kat›l›m› Avrupa Birli¤i 1957 tarihli Roma Anlaflmas›ylakad›n erkek eflitli¤ine yönelik hukuki düzenlemeler sadece çal›flmayaflam›yla s›n›rland›r›lm›flt›r. AB Mevzuat›nda kad›n erkek eflitli¤iyleönce “eflit ücret al›nmas›” ile ilgili s›n›rl› olarak yer verilmifltir. Roma Antlaflmas›ve daha sonra ifl yaflam› ile ilgili ç›kar›lan yönergelerde ifle al›nmave iflten ç›kar›lmada eflit davranmaya, çal›flma koflullar›n›n iyilefltirilmesineyer verilmifltir. Mart 2000’de Lizbon’da toplanan Avrupa Konseyiçal›flan kad›n oran›n›n % 60 a ulaflt›r›lmas›n› hedeflemifltir. “Esnek çal›flma”uygulamas›n›n kad›nlar›n çal›flma yaflam›na daha fazla kat›lacaklar›konusunu gündeme getirmifltir.Dünyada 1985‘lerde kad›n erkek eflitli¤i konuflulurken CumhuriyetimizinKurucusu Atatürk ve Arkadafllar› Cumhuriyetin kuruluflunu izleyenilk on y›lda kad›n erkek eflitli¤i yolunda 1924 ve 1934 y›llar› aras›ndadevrimler yapm›fllard›r. Cumhuriyet Devrimleriyle kad›nlar ailede, e¤itimde,toplumsal yaflamda ve siyasette eflit haklar› kazanarak ‘ birey ’ statüsünesahip oldular. Bu süreçte din kurallar›na dayal› hukuk sistemiterk edilmifl, Laik Hukuk Sistemine geçilmifltir. Kad›nlar›n erkeklerle eflithaklara sahip olmalar› ülkemizde 3 dönem halinde belirlenebilir (2) .- Cumhuriyet Dönemi- Cumhuriyet Dönemi – AB Aras›ndaki Süreç- AB Uyum Sürecindeki De¤iflikliklerdir.___________________________________________________(1) CEDAW Sözleflmesi(2) Av. Nazan Moro¤lu Kad›n ve Yurttafl Haklar› Makalesi


754 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Cumhuriyet Döneminde yap›lan devrimler s›ralan›rsa;- 3 Mart 1924 Laiklik ‹lkesi, E¤itim Birli¤i Kanunu, Devleti yönetenlerindin s›fatlar›n›n kald›r›lmas› yasalar› birlikte kabul edilmifltir.- 30 Kas›m 1925 fiapka Devrimi, Tekke ve Zaviyelerin kapat›lmas›,K›yafet Devrimi- 17 fiubat 1926 Medeni Kanun kabul edilmifltir. Türk Medeni KanunuHukuk Devriminin simgesidir. Türk Kad›n› flahs›n hukukunda,miras hukukunda, evlenme ve boflanmada erkekle eflit haklara sahipolmufltur. Aile hukukunda kad›na devrim niteli¤inde haklar tan›nm›flt›r.Kad›n Medeni Kanunla Vatandafl olmufltur.- 1 Kas›m 1928 Türk Alfabesinin kabulü okuma yazmay› kolaylaflt›rm›flt›r.- 1930 kad›nlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakk› tan›nm›flt›r.- 5 Aral›k 1934 y›l›nda milletvekili seçme – seçilme hakk› verilmifltir.Daha sonra kad›n›n çal›flma hayat›na daha çok kat›l›m›, toplumunilerlemesi, uluslararas› boyutta geliflmeler MK’da evli kad›n›n durumu ileilgili olarak da tam eflitlik sa¤lama konusunu gündeme getirmifltir.Cumhuriyet Dönemi – AB Süreci Aras›ndaki Dönem- 1985 y›l›nda Kad›nlara Karfl› Her Türlü Ay›r›mc›l›¤›n ÖnlenmesiSözleflmesi Türkiye taraf›ndan onayland›.- 1990 y›l›nda Aileden Sorumlu Devlet Bakanl›¤› oluflturuldu.- 1992 y›l›nda çal›flma hayat› ile ilgili eflin izni konusundaki 159.Madde eflitlik ilkesine ayk›r›l›k nedeniyle iptal edildi.- 1995 y›l›nda Pekin Konferans›na göre okuryazar olmayan kad›n›n2000 y›l›na kadar kalmayaca¤› konusunda taahhütte bulunuldu.- 1997 y›l›nda zorunlu temel e¤itim 8 y›la ç›kar›ld›. Bunun k›rsal kesimdeevlenme yafl›n›n yükseltilmesine neden olaca¤› görülmüfl oldu.- 1997 y›l›nda MK’daki de¤ifliklikle evli kad›na kendi iste¤i ile kocas›-n›n soyad› önünde kendi soyad›n› kullanma hakk› tan›nd›.- TCK’da farkl› de¤erlendirilen zina suç olmaktan ç›kar›ld›.- 14.01.1998 tarihinde 4320 Say›l› Kanun kabul edilerek aile içi fliddeteu¤rayan kiflilerin korunmas› için tedbirler al›nmas›n› gerektirenkanun kabul edildi.- Kad›ndan Sorumlu Devlet Bakanl›¤›na ba¤l› olarak Kad›n›n Statüsüve Sorunlar› Genel Müdürlü¤ü kuruldu.- Üniversiteler bünyesinde kad›n sorunlar› merkezleri kuruldu.- Valilik bünyesinde kad›n birimleri kuruldu.


‹nsan Haklar› Ba¤lam›nda Kad›n Haklar› • Av. Aydeniz Alisbah Tuskan 755- Barolarda kad›n haklar› merkezleri kuruldu.- Kad›nlar Baflbakan, Bakan, Vali, Kaymakam, Emniyet Müdürü olarakyer ald›lar.- Devlet ‹statistikleri aras›nda kad›n istatistikleri yay›nland›.- Kad›n haklar› konusunda çal›flan kurulufllar›n ifl birli¤i güçlendirildi.- Kad›n Eserleri Kütüphanesi ve bilgi merkezi aç›ld›.- Ulusal e¤itime destek kampanyalar› bafllat›larak kad›nlar›n okuryazarl›¤›n›n% 100 oran›na ç›kar›lmas› çal›flmalar› yap›ld›.AB Uyum SüreciAB sürecine 1999 tarihinde Helsinki Zirvesiyle geçilmifltir. Bu süreçteulusal program yay›nlanm›fl kad›n erkek eflitli¤inin sa¤lanmas› ile ilgilisüreç devam etmifltir.6.10.2004 tarihinde ilerleme raporu AB taraf›ndan aç›klanm›flt›r.Anayasam›zda Kad›n Erkek Eflitli¤i2001 y›l›nda Anayasam›z›n 41. maddesine efller aras› eflitlik ilkesi eklenerek“Aile Türk toplumunun temelidir. Efller aras›nda eflitli¤e dayan›r.”hükmü düzenlenmifltir.2004 y›l›nda Anayasam›z›n 10. maddesinde “kad›nlar ve erkekler eflithaklara sahiptir. Devlet bu eflitli¤in yaflama geçirilmesini sa¤lamakla yükümlüdür”hükmünde kad›n erkek eflitli¤i vurgulanm›flt›r.Yasalardaki De¤ifliklikler:4721 Say›l› Yeni Medeni Kanun 22 Kas›m 2001 tarihinde TBMM’dekabul edilerek, 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlü¤e girmifltir. Uluslararas›Sözleflmelere uygun olarak haklarda, sorumluluklarda ve paylaflmadaeflitlik ilkesi kabul edilmifltir.Aile Hukukunda haklarda ve sorumluluklarda eflitlik sa¤lanm›flt›r.22.05.2003 tarihli ‹fl Kanununda eflit davranma ilkesi kabul edilerekdo¤um izni konusu düzenlenip, ifl yerinde cinsel tacizle ilgili ifl akdininfeshinde hakl› neden say›lmas› konusu AB Yönergelerine uygun olarakdüzenlenmifltir.2005 y›l›nda Yeni Ceza Kanunu 1 Haziran 2005’de yürürlü¤e girmifltir.Ceza Kanununda cinsel suçlar topluma karfl› de¤il kiflilere karfl› suçlarbafll›klar› alt›nda düzenlenmifltir. Önemli de¤ifliklikler yap›lm›flt›r. Töresaikiyle insan öldürmede ceza indirimi söz konusu olmay›p a¤›rlaflt›r›lm›flmüebbet hapis olarak de¤erlendirilmifltir.


756 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Uluslararas› Boyutta De¤ifliklikler:Avrupa Konseyi özel “Kad›n Erkek Eflitli¤i Komitesi” kurmufl yaln›zcayasal olmayan bu eflitli¤in sa¤lanmas› ilkelerini benimsemifltir. Toplumerkekler ve kad›nlar taraf›ndan oluflturulur. Uluslararas› belgelerde eflitde¤erden bahsedilmesine ra¤men kad›n ve erkek toplumda bu durumdanadil ve eflit olarak yararlanamamaktad›r. Demokrasi olmayan ülkelerdebu nedenle kad›nlar bask›c› ve sömürücü koflullar alt›nda ezilmektedirler.Din ve kültür kad›nlar› ikincil insan durumunda tutup aile içi iliflkilerdebile kad›n bu eflitsizli¤i yaflamaktad›r. Kad›nlar›n insan haklar› koflulsuzolmal›d›r. Bunun içinde daha eflitlikçi ve daha demokratik bir ortamgerekmektedir.1990 tarihinden sonra Avrupa Komisyonu eflitlik çerçeve belgelerindeyaflam›n her alan›nda eflit haklar tan›nmas› ve kad›nlar›n dengeli veeflit her yerde yer almas› hedeflenmektedir. Bunun için yap›lmas› gerekliolanlar afla¤›da aç›klanm›flt›r.- ‹fl yaflam›, özel yaflam ve aile yaflam›n›n örtüfltürülmesi- Cinsiyete dayal› fliddettin önlenmesi- Toplumsal ve kültürel dayatmalarla mücadele- Karar alam mekanizmalar›nda ve siyasette eflit temsil- Kad›n için ekonomik ba¤›ms›zl›¤›n sa¤lanmas›F›rsat eflitli¤i kad›nlar›n katk›lar›na erkeklerinki kadar de¤er veren,kad›nlar›n ve erkeklerin insanl›k onuruna sayg›l›, her 2 cinsinde yönetimdeve karar mekanizmalar›nda eflit temsil edildi¤i bir yöntemdir.Cinsiyet kiflinin fizyolojik ve genetik özelliklerini gösterir. Toplumsalcinsiyet kad›n›n ve erke¤in toplumda üstlendikleri rol ve sorumluluklar›ifade eder. Toplumsal cinsiyette eflitlik ise f›rsatlar› kullanma nedeni ileayr›mc›l›k yap›lmamas› anlam›na gelir. Toplumsal cinsiyet eflitli¤ini hertürlü ayr›mc›l›¤› kald›rarak sa¤layabiliriz.2.10.1997 Amsterdam Anlaflmas› kad›n erkek için eflit davranma ilkesinikabul etmifltir (3) . ‹fl hayat›nda cinsel tercihle ilgili ayr›mc›l›¤›n önlenmesibenimsenmifltir. 10.02.1975 tarihli AB Yönergesinde ise eflit ifleeflit ücret verilmesi konusu gündeme getirilmifltir. 19.12.1978 tarihli Yönergedeeflit davranma ilkesi, 24.07.1986 tarihli Yönergede ise sosyal güvenliksistemlerinde eflitlik önerilmifltir. 19.10.1992 tarihli Yönerge hamileve emzikli kad›nlarla ilgili olarak asgari önlenmeleri belirlemifltir. Çal›flmayaflam› d›fl›nda ilk yönerge 13.12.2004 tarihli mal ve hizmetlere eriflimdeayr›mc›l›¤›n kald›r›lmas› ile ilgili yönergedir. Temmuz 2006 tarihliyönergede cinslere eflit f›rsatlar yarat›lmas› önerilerek do¤umda babal›kizni gündeme gelmifltir. 22.05.2003 tarihinde ifl yerinde cinsel tacizin iflakdi feshinde hakl› neden say›lmas› kural› benimsenmifltir (4) .___________________________________________________(3) 1997 tarihli Amsterdam Anlaflmas›(4) AB Yönergeleri


‹nsan Haklar› Ba¤lam›nda Kad›n Haklar› • Av. Aydeniz Alisbah Tuskan 7572002 y›l›nda ek ihtiyari protokol onaylanm›flt›r. Bu da BM’lere ayr›mc›l›¤›nkald›r›lmas› ile ilgili kad›nlara baflvuru hakk› getirilmifltir (5) .2003 tarihinde BM ‹nsan Ticaretinin Özellikle Kad›n ve Çocuk TicaretininÖnlenmesine, Cezaland›r›lmas›na iliflkin protokol onaylanm›flt›r.2003 y›l›nda BM’de fliddetin en temel belgesi olan “fiiddetin ÖnlenmesineDair Bildirge” yay›nlanm›fl, Türkiye de bu bildirgeyi kabul etmifltir.SONUÇ OLARAK;Hukuki düzenlemeler olmas›na karfl›n yasalar›n hayata geçirilmesi veuygulanmas›nda kad›nlar için eflitlik anlay›fl›n›n d›fl›na ç›k›lmaktad›r.Son kabul edilen Sosyal Güvenlik Yasas›nda kad›nlar için geri ad›mlarat›lm›flt›r. 1 Ocak 2002 y›l›nda yürürlü¤e giren Yeni Medeni Kanunda bileolumlu ayr›mc› önlemler al›nmam›flt›r. Hükümetin haz›rlad›¤› AnayasaTasar›s›nda kad›n erkek eflitli¤i vurgulanmay›p kad›nlar k›s›tl›larla birliktekorunmas› gerekli kifliler olarak de¤erlendirilmifltir. Kad›n örgütleriolarak bu tasar›ya fliddetle karfl› ç›k›lm›fl ve Anayasa Tasar›s› ile ilgili görüfllerimizbelirtilmifltir. Bu gün siyasette kad›n kotas› için olumlu ay›-r›mc› maddeler getirilece¤i yerde kotan›n eflitsizlik olarak de¤erlendirilmesianlay›fl›ndan en k›sa sürede vazgeçilerek, olumlu ayr›mc›l›¤›n hayatageçirilmesini ve bu konuda devletin k›sa ve orta vadede birçok tedbirleralmas›n›n gerekli oldu¤unu düflünüyoruz. Bunlar yap›lmad›¤› takdirdeCumhuriyet Dönemindeki kad›n erkek eflitli¤i anlay›fl›ndan geri ad›mat›lacakt›r.‹stanbul <strong>Barosu</strong> Kad›n Haklar› Merkezi olarak yasalarda kad›n erkekeflitli¤inin sa¤lanmas›, eflit yasalar›n hayata geçirilmesi ve kad›n erkekeflitli¤inin yayg›nlaflt›r›lmas› için di¤er kad›n örgütleri ile birlikte çal›flmalar›m›zadevam ederek, ayr›ca ‹stanbul <strong>Barosu</strong> kad›n Haklar› Merkezindema¤dur kad›nlar›m›za ücretsiz hukuki yard›m sa¤layarak ve onlar›n hakarama özgürlüklerinin sa¤lanmas› için ücretsiz avukat atanmas› hizmetlerinedevam etmekte, fliddetin önlenmesi konusuyla ilgili projelerde yeralarak bu konuda kad›nlar›n bilinçlendirilmesi ve güçlendirilmesi çal›flmalar›nakat›lmaktay›z.Tüm kad›nlar olarak bu eflitsizli¤i ortadan kald›rmal›y›z.___________________________________________________(5) BM Ek ‹htiyari Protokol


TÜRK T‹CARET KANUNU TASARISI’NINDEN‹Z T‹CARET‹ HUKUKUNAGET‹RD‹⁄‹ YEN‹L‹KLERSevgican AYDIN (1)G‹R‹fi29.06.1956 tarihli ve 6762 say›l› Türk Ticaret Kanunu Tasar›s› Prof.Dr. Hirsch taraf›ndan haz›rlanm›flt›r. 01.01.1957 tarihinde yürürlü¤e girenve yaklafl›k elli iki y›ld›r uygulanan Kanun, Türkiye'nin gereksinimlerinibüyük ölçüde karfl›layan bir Kanundur. Ancak Avrupa EkonomikAlan›, NAFTA gibi ekonomik, bölgesel birliklerin maddî hukuk kurallar›koymalar›, serbest pazar ve rekabet ekonomisinin tüm ülkelerde yayg›nl›kkazanmas›, Türkiye’nin AB tam üyeli¤ine aday olmas›, teknolojideki veinternetteki h›zl› geliflim karfl›s›nda 6762 say›l› Kanunda bu geliflim vede¤iflime cevap verecek düzenlemeler yap›lmam›flt›r. Dolay›s›yla yeni birTürk Ticaret Kanununa ihtiyaç duyulmufl ve 2005 y›l›nda Türk TicaretKanunu Tasar›s› haz›rlanm›flt›r. Alt› kitaptan oluflan Tasar›da reform niteli¤indede¤ifliklikler yap›lm›flt›r.‹nceleme konumuz Türk Ticaret Kanunu Tasar›s›n›n, Deniz TicaretiHukukuna iliflkin hükümleri oldu¤u için çal›flmam›zda yaln›zca beflincikitaptaki de¤ifliklikler ele al›nacakt›r. Beflinci kitapta genifl çapl› de¤ifliklikleryap›lm›flt›r. Bu önemli de¤ifliklikleri, Tasar›n›n sistemati¤ine uygunolarak, genel olarak ifade etmeye çal›flaca¤›z.I. GemiA. Genel Hükümler931. maddede gemi ve ticaret gemisinin tan›mlar› yap›lm›flt›r. Bumadde, 6762 say›l› Kanunun 816. maddesinden de¤ifltirilerek al›nm›flt›r.“Tekne” kavram›, “araç” kavram› ile ve “kazanç” kavram› ise, “ekonomikmenfaat” kavram› ile de¤ifltirilmifltir. Tasar›n›n madde gerekçesinde debelirtildi¤i gibi, “gemi” kavram›n›n kapsam› mümkün oldu¤unca geniflletilmeyeçal›fl›lm›flt›r.___________________________________________________(*) ‹stanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yüksek Lisans Ö¤rencisi


760 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 20096762 Say›l› Kanunun 817. ve 1019. maddelerinde tan›mlanan “denizeelverifllilik”, “yola elverifllilik” ve “yüke elverifllilik” terimleri Tasar›datek bir maddede (madde 932) toplanm›flt›r.Gemilerin hukuksal niteli¤i hakk›nda 6762 say›l› Kanunda aç›k birhüküm bulunmamaktad›r. Bu da uygulamada kar›fl›kl›¤a yol açmaktad›r.Tasar›n›n 936 ve 937. maddeleri bu konuya aç›kl›k getirmifltir. 936.madde ile, sicile kay›tl› olup olmad›klar›na bak›lmaks›z›n tüm gemilerin“tafl›n›r” oldu¤u aç›kl›¤a kavuflturulmufl, bu kural›n uygulanmad›¤› hallerise Tasar›n›n 937. maddesinde gösterilmifltir.B. Geminin kimli¤i6762 Say›l› Kanunun 823. maddesinin üçüncü f›kras›na göre, birliktemülkiyet hükümlerine göre birden fazla kimseye ait olan gemilerinTürk gemisi say›labilmesi için paylar›n›n tamam›n›n Türk vatandafllar›naait olmas› gerekir. Tasar›da ise bu hükmü düzenleyen 940. maddeninüçüncü f›kras›nda elbirli¤i mülkiyeti ile payl› mülkiyet aras›nda ay›r›myap›lm›fl ve payl› mülkiyet halinde paylar›n ço¤unlu¤unun, elbirli¤i mülkiyetindeise maliklerin ço¤unlu¤unun Türk vatandafl› olmas› flart›yla gemininTürk gemisi say›laca¤› belirtilmifltir.6762 Say›l› Kanunda bayrak çekmek için verilen izin süresi en çok ikiy›l ile s›n›rland›r›lm›fl iken Tasar›da bu iznin “b›rakma süresince” geçerliolaca¤› kural› getirilmifltir (madde 941). Dolay›s›yla iki y›lda bir izin içinDenizcilik Müsteflarl›¤›na baflvurulmas›na gerek kalmam›flt›r.Türk Bayra¤› çekme hakk›n›n, bunun için gerekli flartlardan birininortadan kalkmas› sebebiyle ziya› halinde bu durumu Denizcilik Müsteflarl›¤›nagecikmeksizin bildirme zorunlulu¤u ve Müsteflarl›¤›n 6 ayl›k birgeçifl dönemi için bayrak çekme izni verebilece¤i hükme ba¤lanm›flt›r(madde 942).Ayr›ca bayrak çekme hakk›n›n kullan›lmas› ile ilgili ceza hükümleri,5237 say›l› Türk Ceza Kanunun’da kabul edilen hükümlerle uyumlu halegetirilmifltir.C. Gemi Sicili6762 Say›l› Kanunun 839 ilâ 865. maddeleri, Tasar›n›n 954 ilâ 995.maddeleri aras›nda yeniden düzenlenmifltir.6762 Say›l› Kanunun 857. maddesinde yeni bir gemi tasdiknamesininverilebimesi için eskisinin ibraz› veya ziyaa u¤rad›¤›n›n “ispat›” flartiken, Tasar› gemi tasdiknamesinin z›yaa u¤rad›¤›n›n “inand›r›c› bir flekildeortaya konulmas›n›” yeterli görmüfltür (madde 969).Sicilin aleniyetini düzenleyen 6762 say›l› Kanunun 842. maddesindeinceleme ve örnek alma yetkisinin kullan›labilmesi için kiflinin “alakas›oldu¤unu ispat” etmesi gerekti¤i düzenlenmifl iken, Tasar›da ispat flart›kald›r›lm›fl ve bu yetkilerden yararlanabilmek için kiflinin “hakl› bir


TTK. Tasar›s›n›n Deniz Ticareti’ndeki Yenilikleri • Sevgican Ayd›n 761menfaatinin oldu¤unu inand›r›c› bir flekilde ortaya koymas›” yeterligörülmüfltür (madde 973/II).6762 say›l› Kanunun 858. maddesine göre, infla halindeki bir gemiancak bir gemi ipote¤inin veya haczin sözkonusu olmas› halinde yap› sicilinetescil edilebilir. Tasar›n›n 986. maddesinde ise malikin talebi ileflerh verilmesi amac›yla da infla halindeki bir geminin yap› siciline tesciledilebilece¤i hükme ba¤lanarak yap› sicillerine tescil olanaklar› geniflletilmifltir.Tasar›n›n 992. maddesinin üçüncü f›kras› uyar›nca, yap›n›n tamamlanarakgeminin yabanc› ülkeye teslim edildi¤inin veya harap oldu¤ununsüresi içinde bildirilmemesi halinde yap›n›n kayd› resen sicilden silinecektir.Bu hüküm f›kras› 6762 say›l› Kanunda yer almamaktayd›. Bu kuralile yap› halindeki gemilere özgü sicilin gerçe¤e uygun halde bulundurulmas›amaçlanm›flt›r.D. Mülkiyet ve Di¤er Aynî Haklar6762 say›l› Kanunun 866 ilâ 945. maddelerinde yer verilen hükümlerTasar›n›n 996 ilâ 1060. maddelerinde yeniden düzenlenmifltir.6762 say›l› Kanunda, gemi mülkiyetinin iktisab›na ve kayb›na iliflkinolarak düzenlenmemifl hususlar 4721 say›l› Türk Medeni Kanununa uygunolarak yeniden düzenlenmifltir. Bu düzenleme yap›l›rken, gemi mülkiyetininintikali için taraflar›n anlaflmas›n› yeterli sayan kural (6762 say›l›Kanunun 868. maddesi) terk edilmifl ve mülkiyetin intikali için zilyetli¤innakli aranm›flt›r (Tasar›n›n 1001. maddesi). Tasar›n›n 1003 ilâ1005. maddelerinde, gemi mülkiyetinin ziya›na iliflkin yeni hükümler kabuledilmifltir. 1003. madde uyar›nca geminin ziya›, mülkiyetin de ziya›-na yol açacakt›r; ancak malikin yararlan›labilir enkaz üzerindeki tafl›n›rmülkiyeti ile her türlü enkaz›n kald›r›lmas›na, çevrenin korunmas›na vebenzer hususlara iliflkin yükümlülük ve borçlar› devam edecektir.Tasar›n›n 1059 ve 1060. maddelerinde, gemi üzerinde intifa hakk› ileilgili kurallar düzenlenmifl ve 6762 say›l› Kanunun 878. maddesinde yeralan gemiler üzerinde intifa hakk›n›n tesis edilmesini s›n›rland›ran sebeplerkald›r›lm›flt›r.II. Donatan ve Donatma ‹fltirakiTasar›n›n 1061 ilâ 1087. maddelerinde, 6762 say›l› Kanunun 946 ilâ970 inci maddelerinde düzenlenen hususlar ele al›nm›flt›r.Donatan›n sorumlulu¤unun s›n›rland›r›lmas›na iliflkin 6762 say›l›Kanunun 948. maddesi, 1976 tarihli “Deniz Alacaklar›na Karfl› MesuliyetinS›n›rlanmas› Hakk›nda Milletleraras› Sözleflme”nin Türkiye bak›m›ndanyürürlü¤e girmesiyle birlikte z›mnen mülga olmufltur. Bu sebeple Tasar›n›ngenel gerekçesinde de ifade edildi¤i gibi, 1062. maddede bu konuyailiflkin milletleraras› sözleflmeleri sakl› tutan bir genel hüküm kabul


762 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009edilmifl ve Tasar›n›n 1328 ilâ 1349. maddelerinde ayr›nt›l› düzenlemelereyer verilmifltir.III. KaptanTasar›n›n kaptana iliflkin hükümleri 1088 ilâ 1118. maddeler aras›ndadüzenlenmifltir. Bu hükümler esas itibar›yla 6762 say›l› Kanununkaptana ilifllin hükümlerinden al›nm›flt›r.Türkiye’nin taraf› oldu¤u 1976 tarihli “Deniz Alacaklar›na Karfl› MesuliyetinS›n›rlanmas› Hakk›nda Milletleraras› Sözleflme”, kaptana da sorumlulu¤us›n›rland›rma hakk› verdi¤inden, Tasar›n›n 1089. maddesinindördüncü f›kras›na bu Sözleflmeyi sakl› tutan bir hüküm eklenmifltir.IV. Deniz Ticareti SözleflmeleriBu bölümde önemli de¤ifliklikler yap›lm›flt›r. 6762 say›l› Kanundadüzenlenmifl olan “denizafl›r› sat›fl sözleflmeleri” ile ” deniz ödüncü sözleflmesi”Tasar›ya al›nmam›flt›r. Buna karfl›l›k gemi kira sözleflmeleri ve zamançarteri sözleflmesi hakk›nda yeni hükümler düzenlenmifltir.A. Gemi Kira Sözleflmeleri6762 say›l› Kanunda gemi kiras›na iliflkin yer alan tek hüküm, BorçlarKanununun tafl›nmaz kiralar›na iliflkin hükümlerine at›f yapan 890.maddedir. Tasar›n›n genel gerekçesinde de belirtildi¤i gibi, uygulama alan›genifl olan gemi kira sözleflmeleri için bu hüküm yeterli de¤ildir. Bu nedenleuygulamadaki ihtiyaçlar› karfl›lamak için Tasar›da gemi kira sözleflmelerihakk›nda ayr› bir bölüm düzenlenmifltir. Ancak bu bölümde yeralan hükümler emredici de¤il, yedek hukuk kural› niteli¤indedir; yani taraflaristedikleri takdirde sözleflmelerinde farkl› düzenlemeler kararlaflt›-rabilirler. Tasar›n›n 1130. maddesi uyar›nca da bu bölümde hüküm bulunmayanhallerde Borçlar Kanununun adî kira sözleflmesine iliflkin hükümleritamamlay›c› kural olarak uygulanacakt›r.Tasar›daki hükümler çerçevesinde gemi kira sözleflmesini k›saca fluflekilde aç›klayabiliriz: Gemi kira sözleflmesi, kiraya verenin belirli bir süreiçin geminin kullan›lmas›n›, kira bedeli karfl›l›¤›nda, kirac›ya b›rakmay›üstlendi¤i bir sözleflmedir (madde 1119). Sözleflme süresince kirac›, gemiyitahsis alan›na uygun olarak sözleflme kurallar› çerçevesinde istedi-¤i gibi kullanma hakk›na sahiptir (madde 1125). Ancak kirac› bu süreçiçerisinde gemiyi denizcilik ve sorumluluk rizikolar›na karfl› sigorta yapt›rmakzorundad›r (madde 1126). Bu sözleflemeye göre, geminin kullan›lmas›ndando¤an bütün borçlar kirac›ya aittir (madde 1122). Ayr›ca kirac›,gemi adamlar›n›n istihdam›ndan do¤an bütün borç ve yükümlülüklerdende sorumludur. Ancak gemi, gemi adamlar› ile birlikte kiralanm›flsa,bu durumda kiralayan da kirac› ile birlikte ve müteselsilen sorumludur(madde 1127).


TTK. Tasar›s›n›n Deniz Ticareti’ndeki Yenilikleri • Sevgican Ayd›n 763B. Zaman Çarteri SözleflmesiZaman çarteri sözleflmesine iliflkin olarak 6762 Say›l› Kanunda ayr›nt›l›bir düzenleme bulunmamaktad›r. Oysa zaman çarteri sözleflmeside gemi kira sözleflmesi gibi uygulamada yayg›n olan bir sözleflmedir. ‹fltebu nedenle zaman çarteri sözleflmesi asl›nda bir navlun sözleflmesi olmas›nakarfl›n, sözleflmenin önemine binaen, Tasar›da navlun sözleflmelerininalt bölümünde de¤il, ayr› bir bölümde düzenlenmifltir. Çal›flmam›zdabiz de Tasar›n›n sistemati¤ine sad›k kalmak istedi¤imizden zamançarteri sözleflmesini ayr› bir bölümde de¤erlendirmek durumunday›z.Zaman çarteri sözleflmesi, tahsis edenin, donat›lm›fl bir geminin ticarîyönetimini belli bir süre için ve bir ücret karfl›l›¤›nda tahsis olunana b›-rakmay› üstlendi¤i bir sözleflmedir (madde 1131). Madde gerekçesinde debelirtildi¤i gibi zaman çarteri sözleflmesinin tan›m› onu benzer sözleflmelerdenay›rt eden unsurlar› vurgulanacak biçimde yap›lm›flt›r. Maddedesözleflme süresince geminin zilyetli¤inin, teknik ve ticari kontrolününhangi tarafta olaca¤› aç›kça belirtilmifltir.Zaman çarter sözleflmesi kira sözleflmesi ile benzerlikler göstermektedir.Çünkü her iki sözleflme tipinde de geminin belli bir zaman için kiralanmas›söz konusudur. Ancak zaman çarter sözleflmesi ile ticari kontrolyetkisi tafl›tana devredilmekte, geminin teknik idaresi ve zilyetli¤i isetafl›yanda kalmaktad›r. Kira sözleflmesinde ise geminin zilyetli¤i ile teknikve ticari kontrol gemi iflletme müteahhidine geçmektedir.C. Navlun Sözleflmesi6762 say›l› Kanunun 1016 ilâ 1118 inci maddelerinde düzenlenmiflolan hususlar Tasar›n›n 1138 ilâ 1245 inci maddelerinde ele al›nm›flt›r.Bu bölümde yer alan hükümler yedi ay›r›m halinde düzenlenmifltir:1) Genel hükümler (Tasar› madde 1138- 1141)2) Yükleme ve boflaltma (Tasar› madde 1142- 1177)3) Tafl›yan›n sorumlulu¤u ve haklar› (Tasar› madde 1178- 1207)4) Tafl›tan›n ve yükletenin sorumlulu¤u (Tasar› madde 1208)5) Yolculu¤un bafllamas›na veya devam›na engel olan sebepler yüzündensözleflmenin sona ermesi (Tasar› madde 1209- 1227)6) Denizde tafl›ma senetleri (Tasar› madde 1228- 1242)7) Emredici hükümler (Tasar› madde 1243- 1245)Çal›flmam›zda bu bölümdeki tüm de¤iflikliklere de¤il, yaln›zca baz›de¤iflikliklere genel olarak de¤inilecektir.• Genel hükümler k›sm› esas itibariyle 6762 say›l› Kanun esas al›narakhaz›rlanm›flt›r.• ‹kinci ay›r›mda, yükleme ve boflaltma yeri ile süreleri hakk›ndakihükümler yeniden düzenlenmifltir. Uygulamada var olan ancak


764 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 20096762 Say›l› Kanunda olmayan “h›zland›rma primi” (dispatch money)Tasar›ya al›nm›flt›r (madde 1157 ve 1173). 6762 say›l› Kanundayer alan piflmanl›k navlununa iliflkin hükümler ise Tasar›yaal›nmam›fl; onun yerine Tasar›n›n 1158. maddesi düzenlenmifltir.Buna göre, sözleflmenin feshedilmesi nedeniyle tafl›yan, mahrumkald›¤› kazanc› tazminat olarak talep edebilecektir. Bu tazminat›nmiktar›n› ise tafl›yan ispat edecektir. Yükleme ve boflaltma liman›ndasözleflmenin hiç veya gere¤i gibi ifa edilmemesi halleri de Tasar›n›n1159 ve 1160. maddelerinde yeniden düzenlenmifltir.• Tafl›yan›n sorumlulu¤una ve haklar›na iliflkin üçüncü ay›r›mda(Tasar› madde 1178- 1192) çok say›da yeni düzenlemeye yer verilmifltir.Kanaatimizce bu k›s›mda yap›lan de¤ifliklikler ve getirilenyenilikler Tasar›daki en önemli bölümü oluflturmaktad›r. Yukar›dada belirtti¤imiz gibi bu de¤ifliklikler ayr›nt›ya girilmeden, genel olarakifade edilecektir.Tafl›yan›n sorumlulu¤unu genel olarak düzenleyen 6762 say›l› kanunun1061. maddesinde önemli de¤ifliklikler yap›lm›flt›r. Bu madde Tasar›n›n1178. maddesinde düzenlenmifltir. Maddede tafl›yan›n sorumlu olaca¤›ve olmayaca¤› haller TTK 1061’dekinin aksine ayr› ayr› hükümlerdedüzenlenmifltir.6762 Say›l› Kanunun 1061. maddesinde tafl›yan›n sadece yükün z›-ya veya hasar›ndan sorumlu tutulaca¤› belirtilmifl, teslimde gecikmedendo¤an zararlardan ise bahsedilmemifltir. Tasar›da ise bu eksikli¤i gidermekamac›yla tafl›yan›n gecikmeden do¤an zararlardan da sorumlu tutulaca¤›ve hangi hallerde teslimde gecikme oldu¤u belirtilmifltir (madde1178). Ayr›ca tafl›yan›n eflyan›n geç tesliminden sorumlulu¤u hakk›nda60 günlük bir ihbar süresi tan›nm›flt›r. Gönderilenin bu süre içerisindeihbarda bulunmas› gerekir; aksi takdirde tafl›yan gecikmeden do¤an zararlardansorumlu olmayacakt›r (madde 1185).Tafl›yan›n eflya üzerindeki z›ya ve hasardan sorumlu olabilmesi içineflyan›n tafl›yan›n fiili hâkimiyetinde bulunmas› gerekir. Ancak eflyan›nyükleten taraf›ndan liman idaresine teslim edildi¤i andan bunun tafl›yancatesellüm edilmesi an›na kadar ve tafl›yan taraf›ndan liman idaresineteslim edildi¤i andan gönderilence tesellüm edilmesi an›na kadar geçensüreçte tafl›yan›n eflya üzerindeki fiili hâkimiyetinin devam edip etmedi¤ihususu 6762 say›l› Kanunda yer almamaktad›r. Tasar›da bu eksiklik giderilmiflve eflyan›n liman idaresinde bulundu¤u süreçte tafl›yan›n fiilihâkimiyetinde olmad›¤› belirtilmifltir (madde 1178/III).Tafl›yan›n “teknik kusur ve yang›n” sorumsuzluk sebepleri 6762 say›l›Kanundaki flekliyle Tasar›da muhafaza edilmifltir (madde 1180).Tafl›yan›n, hak düflürücü sürenin doldu¤u itiraz›n› kötüye kullanmas›n›engellemek amac›yla Tasar›da yeni bir hüküm düzenlenmifltir (madde1189).


TTK. Tasar›s›n›n Deniz Ticareti’ndeki Yenilikleri • Sevgican Ayd›n 765Tasar›ya 6762 say›l› Kanunda olmayan fiili tafl›yan kavram› girmifltir.Madde 1191’de tafl›yan›n ve fiili tafl›yan›n sorumluluklar› ve bu sorumluluklararas›ndaki iliflki düzenlenmifltir.Tasar›yla getirilen önemli bir yenilik de tafl›yan›n navlun sözleflmesindendo¤an bütün alacaklar› için, eflyay› teslimden kaç›nma ve rehinhakk›n›n yerine, 4721 say›l› Türk Medenî Kanununa uygun olarak hapishakk›n› kullanabilmesidir (madde 1201).• Tafl›tan›n ve yükletenin sorumlulu¤u hakk›nda genel bir hükümdüzenlenmifltir (madde 1208).• Beflinci ay›r›mda dikkat çeken en büyük yenilik, sözleflmeyi fesihhakk›n›n do¤du¤u hallerde bu haktan kimin yararlanabilece¤ininbir hükme ba¤lanmas›d›r. 6762 say›l› kanunda bu meseleyi çözecekaç›k bir hüküm yoktu. Tasar›da bu husus 1223. maddede düzenlenmifltir.Bu hükme göre, tafl›tan›n eflya üzerinde tasarruf yetkisinesahip olmad›¤› hâllerde, ona ait fesih hakk› eflya üzerinde tasarrufyetkisi olan kifli taraf›ndan kullan›l›r.• Alt›nc› ay›r›mda denizde tafl›ma senetlerinden bahsedilmifltir. Busenetlerden olan konflimento, önemi itibariyle kapsaml› olarak düzenlenmifl,di¤er senetler bak›m›ndan ise konflimento hükümlerineat›f yap›lmakla yetinilmifltir.• Emredici hükümler, 6762 say›l› kanunun 1116 ilâ 1118. maddeleriesas al›narak düzenlenmifltir.D. Zamanafl›m›Tasar›da zamanafl›m›na iliflkin her bir hüküm, ait oldu¤u hukuki iliflkiile bir arada verilmifltir. Dolay›s›yla deniz ticareti sözleflmelerini düzenleyendördüncü k›sma iliflkin zamanafl›m› süresi de 1226. maddede düzenlenmifltir.Buna göre, bu k›s›mda yer alan tüm sözleflmelerden ve hukukîiliflkilerden do¤an bütün alacaklar, bir y›ll›k zamanafl›m› süresinetâbi tutulmufltur. Bu sürenin bafllang›ç tarihi olarak da alaca¤›n muacceliyettarihi gösterilmifltir.E. Deniz Yoluyla Yolcu Tafl›ma SözleflmesiTasar›n›n bu bölümü haz›rlan›rken 2002 tarihli “Yolcular›n ve Bagajlar›n›nDeniz Yoluyla Tafl›nmas› Hakk›nda Atina Sözleflmesi”nin hükümleriesas al›nm›flt›r (Türkiye bu sözleflmeye taraf de¤ildir). Tasar›n›n maddegerekçesinde de belirtildi¤i gibi, Atina Sözleflmesinin en önemli özelli-¤i birçok halde sorumlulu¤un her bir zarar türü için belli bir miktar iles›n›rland›r›lm›fl olmas›d›r.Tasar›da tafl›yan›n sorumlulu¤u, zarar›n sebebine ve kusurun bulunupbulunmamas› ihtimallerine göre kapsaml› bir flekilde yeniden düzenlenmifltir(madde 1256). Zorunlu sorumluluk sigortas› getirilmifl (madde


766 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 20091259), fiili tafl›yan›n ve tafl›yan›n adamlar›n›n sorumlulu¤u ayr› hükümlerledüzenlenmifltir (madde 1256, 1257).V. DEN‹Z KAZALARITasar›n›n beflinci k›sm›nda düzenlenen deniz kazalar› 6762 Say›l›Kanunun sistemati¤ine uygun olarak kendi içinde 3 k›sma ayr›lm›flt›r:müflterek avarya, çatma ve kurtarma.A. Müflterek Avarya6762 Say›l› Kanunun müflterek avaryaya iliflkin hükümleri haz›rlan›rken,mehaz Alman Kanununun hükümleriyle müflterek avarya hakk›ndauygulanan temel kurallar niteli¤inde olan York-Anvers Kurallar›esas al›nm›flt›. Ancak 6762 Say›l› Kanun yürürlü¤e girdikten sonra, zaman›ngerektirdi¤i ihtiyaçlar do¤rultusunda York-Anvers Kurallar› birçokkez de¤ifltirilmifltir. Fakat 6762 Say›l› Kanunda York-Anvers Kurallar›do¤rultusunda bir de¤ifliklik yap›lmad›¤› için zamanla York-Anvers Kurallar›ile Kanun hükümleri aras›nda uyumsuzluk meydana gelmifltir. ‹fltebu nedenle Tasar› haz›rlan›rken York-Anvers Kurallar› aynen al›nmay›p,bu kurallara at›f yap›lm›flt›r. Tasar›n›n 1273. maddesinde yap›lan at›file, Sigortac›l›k Genel Müdürlü¤ü ile Denizcilik Müsteflarl›¤› taraf›ndanbir ihtisas komitesi oluflturulacak ve York-Anvers Kurallar› bu komite taraf›ndantercüme edilip resmi gazetede ilan edilecektir. York-Anvers Kurallar›ndaherhangi bir de¤ifliklik oldu¤unda yine ayn› yöntemle bu de¤iflikliklerTürkçeye çevrilip ilgili Müsteflarl›klarca resen veya gerçek ve tüzelkiflilerin baflvurusu üzerine yay›mlanacakt›r.Tasar›da yaln›zca ad› geçen bu kurallara at›f yap›lmakla yetinilmemifl,bu kurallar›n düzenlemedi¤i hususlar da ele al›nm›flt›r. Örne¤in Tasar›n›n1274. maddesinde düzenlenen müflterek avarya garame paylar›-n›n flahsi borçlular›n› belirleyen hüküm, York-Anvers Kurallar›nda olmayanyeni bir hükümdür. York Anvers Kurallar›, dispeç usulünü de düzenlemedi¤iiçin, 6762 Say›l› Kanunun bu konudaki hükümleri baz› de¤ifliklikleryap›larak korunmufltur. 6762 Say›l› Kanunda yer alan “hükümetçetayin edilmifl olan dispeççiler”e yap›lan yollamaya Tasar›da yer verilmemifl,dispeççi seçimi öncelikle ilgililere b›rak›lm›fl, ilgililer taraf›ndan oybirli¤i ile bir seçim yap›lamamas› halinde ise mahkemeye müracaat edilmesikural› kabul edilmifltir (madde 1280).B. ÇatmaMilletleraras› alanda, çatmaya iliflkin kurallar 1910 tarihli “DenizdeÇatmalara iliflkin Baz› Kurallar›n Birlefltirilmesi hakk›nda Milletleraras›Sözleflme” ile düzenlenmifltir. Türkiye bu sözleflmeye taraf olmufltur. Ancaksözleflme hükümleri 6762 Say›l› Kanuna aynen al›nmad›¤›ndan 6762say›l› kanunla Sözleflme hükümleri aras›nda uyumsuzluk söz konusu olmaktad›r.Tasar› haz›rlan›rken, milletleraras› sözleflmeler ile millî hukukaras›nda uyum sa¤lanmas› do¤rultusunda hareket edilmifl ve 1910 tarih-


TTK. Tasar›s›n›n Deniz Ticareti’ndeki Yenilikleri • Sevgican Ayd›n 767li Sözleflmenin hükümleri Tasar›ya aynen al›nm›flt›r. Bu bölümdeki bafll›cade¤ifliklikleri flöyle s›ralayabiliriz:Gemilerde bulunan eflyaya iliflkin tazminat taleplerinde, donatanlar›naras›nda teselsülün bulunmad›¤› ve “sevk ve idare kusuru” def’inden çatmahallerinde de yararlan›laca¤› aç›kça belirtilmifltir (madde 1289/I, II).Madde 1290’da teselsülün çatmaya kar›flan bütün gemilerin donatanlar›aras›nda de¤il, yaln›zca kusurlu donatanlar›n aras›nda söz konusuolaca¤› ifade edilmifltir.Zorunlu dan›flman k›lavuz veya iste¤e ba¤l› k›lavuz taraf›ndan sevkedilen geminin, onun kusurundan kaynaklanan çatmadan geminin donatan›nsorumlu olup olmayaca¤› hususu 6762 say›l› Kanunda yer almamaktayd›.Tasar›n›n 1291. maddesinin ilk f›kras›nda, böyle bir durumdageminin donatan›n›n sorumlu olaca¤› hükme ba¤lanm›flt›r.1292. maddede, çatma meydana geldi¤inde dava aç›lmadan öncekidelil tespitlerinin hangi mahkemelerde yap›lmas› gerekti¤i ifade edilmifltir.Ayn› maddenin üçüncü f›kras›nda ise bilirkifli tespit raporlar›nda gemilerinkusur oranlar›n›n belirtilemeyece¤i aç›kça düzenlenerek baz› yanl›fluygulamalar›n engellenmesi amaçlanm›flt›r.1295. maddede kaptan›n yard›m görevi ve bu yükümlülü¤ü ihlâl etmesindendolay› donatan›n sorumlu olmayaca¤› düzenlenmifltir.C. KurtarmaTasar›n›n bu k›sm› 1989 tarihinde kabul edilen “Denizde KurtarmaHakk›nda Milletleraras› Sözleflme” hükümleri esas al›narak düzenlenmifltir.Bu k›s›mda da birçok de¤ifliklikler yap›lm›flt›r. Bu de¤ifliklerden baz›-lar›n› flöyle s›ralayabiliriz:6762 say›l› Kanunda yer alan “kurtarma” ve “yard›m” aras›ndaki ayr›mkald›r›lm›fl ve bu nitelikteki her türlü fiil veya hareket “kurtarma faaliyeti”say›lm›flt›r (madde 1298), kurtarma yükümlülü¤ünün mevzuatgere¤i bulundu¤u hallerde de kurtarma hükümlerinin uygulanaca¤› kabuledilmifltir (madde 1298), kaptan›n kurtarma sözleflmesi yapma yetkisidüzenlenmifltir (madde 1299), taraflar›n yükümlülükleri düzenlenmiflve özellikle çevrenin korunmas›na iliflkin kurallar getirilmifltir (madde1303), birden çok kurtaran›n kat›ld›¤› kurtarma faaliyetinde, ücretin nas›lbelirlenip paylaflt›r›laca¤› hükme ba¤lanm›flt›r (madde 1308, 1309),kurtarma faaliyetinin çevre kirlili¤ini önlemeye veya s›n›rlamaya da yönelikoldu¤u hallerde, kurtaran›n malikten kendisine özel bir tazminat ödemesiniisteyebilece¤i düzenlenmifltir (madde 1312).VI. GEM‹ ALACAKLARI1993 tarihli “Gemiler Üzerindeki ‹mtiyazlar ve ‹potekler Hakk›ndaMilletleraras› Sözleflme” hükümleri bu k›sm›n düzenlenmesinde esasal›nm›flt›r.


768 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Tasr›n›n 1320. maddesinde hangi alacaklar›n sahibine gemi alacakl›s›hakk› verdi¤i say›lm›flt›r.1321. maddenin dördüncü f›kras› Tasar›ya al›nm›fl yeni bir hükümdür.Bu hükme göre, deniz serveti ile s›n›rl› sorumluluk terk edildi¤i için,bu f›krada say›lan gemiler bak›m›ndan gemi alacakl›lar›na kanuni rehinhakk› de¤il, rehin de¤eri kadar öncelik hakk› tan›nacak, bakiye ise adîalacak say›lacakt›r.Gemi alacaklar›n› temin eden rehin haklar›, 6762 say›l› Kanuna nazaran,k›sa hak düflürücü sürelere tâbi tutulmufltur (madde 1326).6762 say›l› Kanunun 1258. maddesinde yer alan “yük alacakl›s› hakk›”nailiflkin düzenleme Tasar›ya al›nmam›flt›r.VII. SORUMLULU⁄UN SINIRLANMASI VEPETROL K‹RL‹L‹⁄‹ ZARARININ TAZM‹N‹Türkiye, 19.11.1976 tarihinde kabul edilen “Deniz Alacaklar›na Karfl›Mesuliyetin S›n›rlanmas› Hakk›nda Milletleraras› Sözleflme”ye taraf olmufltur.Sözleflme hükümleri gere¤ince, donatan›n sorumlulu¤unu gemive navlun ile s›n›rlayan 6762 say›l› Kanunun 948. maddesi z›mnen ilgaedilmifltir.Türkiye daha sonra 27.11.1992 tarihinde kabul edilen “Petrol Kirlili-¤inden Do¤an Zarar›n Hukuki Sorumlulu¤u ile ‹lgili Uluslararas› Sözleflme”ve “Petrol Kirlili¤i Zarar›n›n Tazmini ‹çin Bir Uluslararas› Fonun Kurulmas›ile ‹lgili Uluslararas› Sözleflme”ye taraf olmufltur.1976 ve 1992 tarihli Sözleflmeler do¤rudan uygulanacak olan kurallard›r;yani mahkemeler bu Sözleflmeleri Resmi Gazetede yay›mlanan metinleregöre uygulamak zorundad›r. Bu Sözleflmelerin uygulanmas› için“yabanc›l›k unsuru” aranmaz.Tasar›n›n bu k›sm› (madde 1328- 1349), 1976 ve 1992 tarihli Sözleflmelerdeaç›k b›rak›lan hususlarda tamamlay›c› düzenlemeler sevk etmekamac›yla haz›rlanm›flt›r.VIII. CEBRÎ ‹CRA HAKKINDA ÖZEL HÜKÜMLERDeniz ticaretinin maddi hukuk kurallar› Almanya’dan ve milletleraras›sözleflmelerden, usul ve icra hukuku kurallar› ise ‹sviçre’den iktibasedilmifltir. Bu kurallar›n bir arada uygulanmas› ise uygulamada sorunlaroluflturmaktad›r. Bu nedenle Tasar›da “cebrî icra hakk›ndaki özel hükümler”ayr› bir k›s›mda düzenlenmifltir. Bu k›s›mda Deniz Hukukunungerektirdi¤i özel hükümler yer alm›flt›r. Tamamlay›c› hususlarda ise 2004say›l› ‹cra ve ‹flâs Kanununun hükümleri uygulanacakt›r.Bu k›s›m kendi içinde uygulanacak hukuk, tamamlay›c› hükümler,gemilerin cebrî icras›na iliflkin özel hükümler ve yükün cebrî icras›na iliflkinözel hükümler olmak üzere dörde ayr›lmaktad›r.


TTK. Tasar›s›n›n Deniz Ticareti’ndeki Yenilikleri • Sevgican Ayd›n 769A. Uygulanacak HukukUygulanacak hukuk Tasar›n›n 1350. maddesinde düzenlenmifltir. Bumaddede cebrî icran›n hangi hukuka tâbi olaca¤› belirtilmifltir. Buna göre,cebrî icra geminin cebrî icra ifllemleri için bulundu¤u ülkenin hukukunatâbi olacakt›r; ancak geminin cebrî icra yoluyla sat›fl›nda sicile kay›tl›hak sahiplerine bildirim yap›lmamas› halinde, sicile kay›tl› haklar vealacaklar sakl› tutulmufltur.B. Tamamlay›c› HükümlerBu k›s›mda özel olarak düzenlenmeyen tüm hallerde 2004 say›l› ‹crave ‹flâs Kanununun do¤rudan uygulanaca¤› belirtilmifltir (madde 1351).C. Gemilerin Cebrî ‹cras›na ‹liflkin Özel HükümlerGemilerin ihtiyatî haczi, 1999 tarihli “Gemilerin ‹htiyatî Haczine ‹liflkinMilletleraras› Sözleflme” do¤rultusunda, Tasar›n›n 1352 ilâ 1376.maddelerinde tümüyle yeniden düzenlenmifltir. Yap›lm›fl olan de¤iflikliklerve getirilen yenilikler flöyle özetlenebilir:Deniz alacaklar›n›n temini için yaln›zca ihtiyatî haciz yolu aç›k b›rak›lm›flt›r(madde 1353/I), bir geminin ihtiyati haczi, muaccel her türlüalacak için de¤il, münhas›ran Tasar›n›n 1352. maddesinde say›lan denizalacaklar› için talep edilebilecektir (madde 1353/III), bir alaca¤›n Tasar›-n›n 1352. maddesinde say›lan deniz alacaklar›ndan olmas›, ihtiyatî hacizkarar› verilmesi için yeterli sebep say›lm›flt›r (madde 1353/IV), ihtiyatîhaciz karar›n›n verilmesi ve sonras›ndaki bütün usuli aflamalar için yetkilimahkemeler belirlenmifltir (madde 1354- 1361), ihtiyatî haczin yap›lmas›nailiflkin ayr›nt›l› hükümlere yer verilmifltir (madde 1364- 1368).1377 ilâ 1381. maddelerde rehinli alacaklar›n takibi hususu düzenlenmifltir.1377. maddede kanunî ve akdî bütün rehinlerin fer’ili¤i ve buhaklar›n alacaktan ba¤›ms›z olarak yarg›lama ve icra konusu yap›lamayaca¤›aç›kça belirtilmifltir. 1380 ve 1381. maddelerde tescil edilmeyen rehinlerbak›m›ndan tafl›n›r rehninin, tescil edilen rehinler bak›m›ndan iseipote¤in paraya çevrilmesi yoluyla takip yap›laca¤› hükme ba¤lanm›flt›r.1382 ilâ 1397. maddelerde de cebrî icraya iliflkin hükümler düzenlenmifltir.‹craî haciz ifllemlerinin usulü, ihtiyatî hacze iliflkin hükümleretâbi tutulmufltur (madde 1382), bayra¤› ve sicili dikkate al›nmaks›z›n bütünsicile kay›tl› gemilerin tafl›nmaz hükümlerine göre, sicile kay›tl› olmayanbütün gemilerin de tafl›n›r hükümlerine göre paraya çevrilece¤i öngörülmüfltür(madde 1383), art›rman›n ne suretle ilan edilece¤i hükme ba¤lanm›flt›r(madde 1385); vaktinden evvel ve pazarl›k suretiyle sat›fl flartlar›aç›kça düzenlenmifltir (madde 1386, 1387), gemilerin cebrî icras›ndauygulanmak üzere s›ra cetveli hükümleri kabul edilmifltir (madde 1389-1397).


770 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009D. Yükün Cebrî ‹cras›na ‹liflkin Özel Hükümler‹cra ve ‹flas Kanununun 270 ve 271. maddelerinde hapis haklar›n›nparaya çevrilmesinde, “defter yap›larak paraya çevirme” usulü düzenlenmifltir.Tasar›da da bu hususa iliflkin olarak aç›k bir hükme yer verilmiflve eflya üzerinde do¤an hapis hakk›n›n paraya çevrilmesinde ‹cra ve ‹flasKanunu hükümlerinin uygulanaca¤› belirtilmifltir (madde 1398/I). Defterintutulmas›ndan sonra alacakl› on befl gün içinde takip bafllatacakt›r(madde 1398/II). Tasar›n›n 1399 ve 1400. maddelerinde de ilaml› ve ilams›zicra yollar› düzenlenmifltir.SONUÇSonuç olarak, Tasar›n›n beflinci kitab›ndaki yenilikleri ve de¤iflikliklerikonu alan incelememizde tespit edilen hususlar› flu flekilde özetleyebiliriz:1. Tasar› haz›rlan›rken hükümlerin uluslararas› sözleflmelerle uyumiçinde olmas›na dikkat edilmifltir.2. 6762 say›l› Kanunun de¤iflik bölümlerinde yer alan ba¤lant›l› hükümlerTasar›da bilimsel bir çerçevede sistematize edilmifltir.3. Gemi kavram›n›n kapsam› geniflletilmeye çal›fl›lm›flt›r. Gemininhüviyetinin belirlenmesinde elbirli¤i mülkiyeti ve payl› mülkiyetayr›m› yap›lm›flt›r. Buna göre bir geminin Türk gemisi olabilmesiiçin elbirli¤i mülkiyetinde maliklerin ço¤unlu¤unun Türk vatandafl›,payl› mülkiyette paylar›n ço¤unlu¤unun Türk vatandafllar›naait olmas› gerekir.4. Uygulamada yer almayan ancak 6762 say›l› Kanunda düzenlenmiflolan kurumlar ve ifllevi kalmam›fl hükümler Tasar›ya al›nmam›fl;buna karfl›l›k 6762 say›l› Kanunda düzenlenmeyen fakat uygulamaalan› bulunan kurumlar Tasar›ya eklenmifltir. Amaç; uygulamadakiihtiyaçlar› karfl›lamakt›r. Örne¤in, 6762 say›l› Kanundadüzenlenmifl olan fakat uygulamas› olmayan “denizafl›r› sat›flsözleflmeleri” ile ” deniz ödüncü sözleflmesi” Tasar›ya al›nmam›fl;buna karfl›l›k uygulamada önemli bir yeri olan gemi kira sözleflmelerive zaman çarteri sözleflmesi hakk›nda Tasar›da yeni hükümlerdüzenlenmifltir.5. Tafl›yan›n sorumlulu¤u ve haklar›na iliflkin önemli düzenlemeleryap›lm›flt›r. 6762 say›l› Kanunda tafl›yan›n yükün z›ya veya hasar›ndansorumlu tutulaca¤› belirtilmiflken, teslimde gecikmedenkaynaklanan zararlardan hiç bahsedilmemifltir. Tasar›da ise bueksiklik giderilmifl ve tafl›yan teslimde gecikme halinde do¤an zararlardanda sorumlu tutulmufltur. Liman idaresinin tafl›yan›n fiilihâkimiyetinde olmad›¤› aç›kl›¤a kavuflturulmufltur. Fiili tafl›yankavram› Tasar›ya girmifltir. Tafl›yan›n navlun sözleflmesinden do-


TTK. Tasar›s›n›n Deniz Ticareti’ndeki Yenilikleri • Sevgican Ayd›n 771¤an tüm alacaklar› için hapis hakk›n› kullanabilece¤i düzenlenmifltir.6. Müflterek avaryaya iliflkin hükümler haz›rlan›rken York-AnversKurallar› aynen al›nmay›p, bu kurallara at›f yap›lm›flt›r. Böyleceilerleyen zamanlarda bu Kurallar ile Tasar› hükümleri aras›ndameydana gelecek kopukluklar engellenmeye çal›fl›lm›flt›r.7. Cebrî icra hakk›ndaki özel hükümler ayr› bir k›s›mda düzenlenmifltir.Bu k›s›mda deniz hukukunun gerektirdi¤i özel hükümleryer alm›fl, tamamlay›c› hususlarda ise 2004 say›l› ‹cra ve ‹flâs Kanunuhükümlerinin uygulanaca¤› belirtilmifltir.8. Tüm bu de¤iflikliklerin yan› s›ra Tasar›n›n dilinde de de¤ifliklik yap›lm›flt›r.Daha sade ve ak›c› bir Türkçe kullan›lm›fl ve anlam kargaflas›nayol açacak terimlerin kullan›lmas›ndan uzak durulmufltur.YARARLANILAN KAYNAKLAR1) Algantürk Light, S. Didem: “TTK Tasar›s›n›n Deniz Ticareti Bafll›kl› Beflinci Kitab›ile Getirilen Düzenlemeler ve De¤erlendirmeler” ‹stanbul Ticaret ÜniversitesiSosyal Bilimler Dergisi, Say›:10 Güz 2006/2, (çevrimiçi),http://www.iticu.edu.tr/kutuphane/dergi/s8/M00124.pdf, 26 Aral›k 2008.2) Ça¤a,Tahir; Kender, Rayegan: Deniz Ticareti Hukuku, C. 1, Girifl, Gemi, Donatanve Kaptan, 14. bs., ‹stanbul, 2005.3) Ça¤a,Tahir; Kender, Rayegan: Deniz Ticareti Hukuku, C. 2, Navlun Sözleflmesi,8. bs., ‹stanbul, 2006.4) Kender, Rayegan; Çetingil, Ergon: Deniz Ticareti Hukuku (Takip Hukukuve Deniz Sigortalar› ile Birlikte) Temel Bilgiler, 9. bs.,‹stanbul, 2007.5) Tekil, Fehiman: Deniz Hukuku, 6. bs., Alk›m Kitabevi, 2001.6) Ülgener, M. Fehmi: Çarter Sözleflmeleri, Der Yay›nlar›, ‹stanbul, 2000.7) http://www.aktifsmmm.com.tr/Taslak/Kanun/Ticaret/ttk.taslak.htm, (çevrimiçi),26 Aral›k 2008.


TÜRK T‹CARET KANUNU TASLA⁄INDAKURUMSAL YÖNET‹M ‹LKELER‹Av. Muhsin KESK‹NI. G‹R‹fiTürk Ticaret Kanunu Tasla¤›nda (“Taslak”) ayr›nt›l› bir flekilde ele al›-nan kurumsal yönetim ilkelerinin (“‹lkeler”) Türk hukukuna adaptasyonuilk kez sermaye piyasas› mevzuat›nda yap›lan de¤iflikliklerle olmufltur.Sermaye Piyasas› Kurulu (“SPK”), ‹lkeleri 2003 tarihinde yay›nlam›fl;2005 y›l›nda ise piyasalardan gelen tepkiler ve dünyada bu yöndeki geliflmeleridikkate alarak güncellemifltir.SPK’n›n ‹lkeleri yay›nlarken temel amac›, halka aç›k anonim flirketlerdeküçük yat›r›mc›y› koruyarak sermaye piyasalar›nda sermayenin daharahat tedavül etmesini sa¤lamak ve ‹stanbul Menkul K›ymetler Borsas›’na(“‹MKB”), Dow Jones, Nasdaq, Xetra Dax, MerVal, Bovespa, FTSE100, Nikkei 225 gibi yabanc› muadilleri düzeyinde ifllerlik ve ifllevsellikkazand›rmakt›r.Ancak, SPK’n›n yay›nlad›¤› ilkelerin zorunlu k›l›nmamas›, yayg›n birflekilde uygulanmas›n›n önüne geçmifltir. Halka aç›k flirketlerin, ülke genelindekitüm ticaret flirketlerine oran› düflünüldü¤ünde, zorunlu k›l›nsabile ‹lkeler’in ancak sermaye piyasalar›nda yat›r›m yapan s›n›rl› say›daküçük yat›r›mc›ya fayda sa¤layabilece¤i, halka kapal› flirketlerin küçükortaklar› için uygulamada geçmiflten gelen s›k›nt›lar›n aynen devam edece¤iaç›kt›r.Bu sorunu dikkate alan kanunkoyucu, Tasla¤a ‹lkeleri de alarak bus›k›nt›ya son vermeyi amaçlamaktad›r. Taslak, bu haliyle kanunlaflt›¤›takdirde, kurumsal yönetime iliflkin pek çok önemli kural tüm flirketlerbak›m›ndan ba¤lay›c› hale gelecek ve böylece ‹lkeler’in amaçlad›¤›, fleffafl›k,hesap verilebilirlik, adillik ve sorumluluk sadece ‹MKB de¤il sermayenintedavül etti¤i her türlü piyasa bak›m›ndan vazgeçilmez ilkeler olarakbelirecektir.Gerçekten de SPK’n›n yay›nlad›¤› ‹lkeler ile Taslak’la beraber gelen ‹lkelerintemel amac›, ticari hayatta, fleffafl›k, hesap verilebilirlik, adillik ve


774 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009sorumluluk kavramlar›n› temel amaç haline getirmektir. Kurumsal yönetimeiliflkin Taslak ile getirilen hukuk kurallar› bu dört temel bafll›k alt›ndaincelenecektir.II. TASLAK ‹LE GET‹R‹LEN KURALLARTasla¤›n yaklafl›k otuz maddesi ‹lkeler ile do¤rudan iliflkilidir. Bumaddeler, yukar›da belirtilen dört temel amaç ›fl›¤›nda ele al›nacakt›r.Ancak bu analizi yapmazdan evvel, Tasla¤›n halka aç›k ve kapal› flirketlereuygulanacak ‹lkeler’i belirleyen 1529. maddesinin ortaya ç›kard›-¤› çeliflkiye de¤inmek gerekir.Her ne kadar kanunkoyucu tüm flirketlere genel hüküm olarak uygulanmaküzere Tasla¤› haz›rlasa da, ‹lkeler ile ilgili olarak, halka aç›k flirketlereuygulanacak hükümleri düzenleme yetkisini tamamen SPK’ya b›-rakm›flt›r. Tasla¤›n 1529. maddesi bu hususu aç›kça düzenlemektedir.SPK’n›n düzenleme yetkisinin yan› s›ra, kamu kurum ve kurulufllar›nada kendi alanlar›na giren hususlarla s›n›rl› olmak üzere ‹lkeler düzenlemeyetkisi verilmifltir. Ancak, herhangi bir kamu kurum veya kuruluflununbu alanda yapaca¤› düzenlemeler SPK onay›na tabi olacakt›r.1529. madde ›fl›¤›nda, halka kapal› flirketler için Taslak hükümlerinindo¤rudan uygulanaca¤›n›; ancak halka aç›k flirketler için sadeceSPK’n›n yapaca¤› düzenlemelerin geçerli olaca¤›n› söylemek mümkündür.Bu sebeple, SPK düzenlemelerinde de¤ifliklik yap›lmad›¤› sürece,halka aç›k flirketler için ‹lkeler’e uyma zorunlulu¤unun olmayaca¤› yorumunavar›labilir. Ancak, bu hem Tasla¤›n hem de SPK düzenlemelerininamac›na ayk›r› bir durum ortaya ç›karmaktad›r. Zira maddenin gerekçesinde,maddenin amac›n›n sadece ‹lkeler bak›m›ndan yetkili bir kurumbelirlemek oldu¤u; Tasla¤›n genel gerekçesinde ise Tasla¤›n amaçlar›ndanbirinin de ‹lkeler’i tüm flirketler için genel geçer bir hale getirmek oldu¤uifade edilmektedir. Dolay›s›yla, 1529. madde lafz›n›n tekrar gözdengeçirilmesi ve SPK’n›n özel bir düzenlemesinin olmad›¤› hallerde Taslakhükümlerinin tüm flirketler için ba¤lay›c› oldu¤unun alt›n›n çizilmesi gerekmektedir.1. fieffafl›k:Hisseleri ‹MKB’de ifllem gören flirketler için fleffafl›k, olmazsa olmazilkelerden biridir. Küçük yat›r›mc›n›n bu riskli piyasada yat›r›m yapmas›n›teflvik edebilmek için yat›r›m yapaca¤› flirketin durumunu net olarakgözlemleyebilecek durumda olmas› esast›r. Bu durum, piyasa dinamiklerihakk›nda bilgi ve tecrübe sahibi olan büyük yat›r›mc›lar için de belli birölçüde geçerlidir.‹flte bu do¤rultuda SPK, tebli¤leri ile flirketlerin raporlamalar, özeldurum aç›klamalar› gibi enstrümanlar arac›l›¤›yla fleffaflaflmalar›n›n yolunuaçmaya çal›flm›fl ve bunda da belli bir dereceye kadar baflar›l› olmufltur.


TTK. Tasla¤›nda Kurumsal Yönetim ‹lkeleri • Av. Muhsin Keskin 775Taslak benzeri bir fleffafl›¤› tüm flirketler için öngörmektedir. Gerçi,mevcut Türk Ticaret Kanunu (“Kanun”), hissedarlar›n genel kurul dönemlerive bu dönemler d›fl›nda bilgi alma haklar› ve özel denetçi gibi mekanizmalarlahalka kapal› flirketlerde de fleffaflaflmay› bir dereceye kadaröngörmektedir. Ancak, bu mekanizmalar uygulamada ifllerliklerini büyükölçüde kaybetmifllerdir.a) ‹nternet Sitesi:fieffaflaflma ile ilgili olarak, Taslak’ta yer alan en çarp›c› yenilik kan›-m›zca internet sitesi kurma yükümlülü¤ünün getirilmesidir. Tasla¤›n1524. maddesi ile getirilen hükme göre her sermaye flirketinin bir internetsitesinin olmas› gerekecektir. Bu sitenin belli bir bölümü, flirketin kanunenyapmas› gereken ilanlar, hissedarlar ve üçüncü kifliler için önemliolabilecek aç›klamalar, mali tablolar ve kamunun ayd›nlat›lmas› içingerekli olabilecek di¤er her türlü bilgi ve belgenin yay›nlanmas›na ayr›lacakt›r.Bu bölümde yay›nlanan bilginin en az alt› ay süreyle kesintisiz yay›nlanmas›mecburidir. Aksi takdirde bilgi yay›nlanmam›fl addedilecektir.Bu zorunluluk ile, bilgilerin k›sa süreyle yay›nda tutulup ilgililere ulaflmadanyay›ndan kald›r›lmas› ve kanunun 1524. maddesinin fleklen kadükhale getirilmesi önlenmeye çal›fl›lm›flt›r.Kanun metni kamunun ayd›nlat›lmas› bak›m›ndan genifl bir flekildekaleme al›nm›flt›r. Bu do¤rultuda, her türlü bilgiyi bu bölümde yay›nlamakmümkün gibi gözükmektedir. Ancak, hükmün di¤er kanunlarda yeralan hükümlerle birlikte dikkate al›nmas› gerekir. Örne¤in, ticari s›r niteli¤indekibilgilerin ifflas› ceza kanunlar› nezdinde suç teflkil eden bir fiilolarak belirmektedir. Dolay›s›yla, ticari s›r niteli¤indeki bilgiler, söz konusuinternet sitesinde kural olarak yay›nlanamayacakt›r.‹nternet üzerinden yay›nlanan bilgiler için, ayn› zamanda yaz›l› olaraksaklama esas› da benimsenmifltir. Her türlü bilgi yay›nlanmadan evvel,yaz›l› hale getirilerek noter tasdikine tabi bir defterde s›ra numaras›ve tarihine göre saklanmak zorundad›r. Böylelikle elektronik ortamda ispat›ngetirece¤i olumsuzluklar da bertaraf edilmifl olacakt›r.‹nternet sitesi uygulamas› usul hukuku bak›m›ndan bir yenili¤i deiçinde bar›nd›rmaktad›r. 1524. maddenin 3. f›kras› uyar›nca, sitede yay›nlananbilginin bafl›na tarihi ve “yönlendirilmifl mesaj” ibaresi koyulmas›gerekmektedir. Buna göre, bir bilgi yönlendirildi¤i andan itibaren flirketintasarrufundan ç›kar ve yönetmelikle belirlenecek flartlara uymadanbu bilgiyi de¤ifltirmek mümkün de¤ildir. Ayr›ca, üçüncü kifliler bu bilgiyeyönlendirdi¤i flekliyle dayanarak ifllem yapabilecektir. Bununla birlikte,üçüncü kiflilerin sitede yay›nlanan bilgiyi bildikleri karine olarak kabuledilemeyecektir. Ancak, sitede yer alan bilgiler, bu ibare olmasa bilekarineten yönlendirilmifl addedilecektir.‹nternet sitesi zorunlulu¤u sadece ‹lkeler aç›s›ndan de¤il; Kanun’ungeneli düflünüldü¤ünde, Tasla¤›n en büyük ve en ses getiren yeniliklerin-


776 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009den biridir. Her ne kadar bu yenilik, fleffaflaflma anlam›nda ticaret hayat›nabüyük katk›lar sa¤layacaksa da, her gün kurulan anonim ve limitedflirketlerin say›s› düflünüldü¤ünde uygulamada ciddi bir s›k›nt›y› da beraberindegetirmektedir. Zira kurulufl ifllemlerine teknik bilgi, beceri vetecrübe gerektiren bir kalem daha eklenmifl olacakt›r. Ayr›ca, mevcut sermayeflirketlerinin bu yükümlülü¤e uyma flekil ve flartlar› da henüz yürürlükkanununda belli de¤ildir. Bunlar Sanayi ve Ticaret Bakanl›¤› (“Bakanl›k”)taraf›ndan yürürlü¤e konacak bir yönetmelik ile detayl› olarakbelirlenecektir.‹nternet sitesini kurman›n yan› s›ra, sürekli olarak güncel tutma, devaml›bir personelin sadece bu mesele için atanmas›n› gerektirecektir. Buherhangi bir faaliyeti olmayan naylon flirketlerin say›s›n›n artmas›n›nönüne geçecek, ancak yabanc› yat›r›mc›ya ek bir masraf ç›karmas› sebebiyleyabanc› yat›r›mda bir azalmaya da sebebiyet verebilecektir.Son olarak bu maddeye getirilebilecek di¤er bir elefltiri, internet sitesininmadde metninde “web” sitesi olarak tan›mlanm›fl olmas›d›r. Bu tan›m,terimi karfl›layan ve Türkçeleflmifl bir kelimenin varl›¤›nda yabanc›bir kelimenin; üstelik alfabemizde bulunmayan bir harf kullan›larak yaz›lmas›bak›m›ndan elefltiriye aç›kt›r.b) Kurucu Beyan›:Afla¤›da, “Adillik” bafll›¤› alt›nda ele al›nacak kurucu beyan› kavram›da Tasla¤›n fleffafl›k alan›nda getirdi¤i yeniliklerden biridir. Kurulufl aflamas›ndakurucular verecekleri beyanlarda kamunun ayd›nlat›lmas›nailiflkin önemli bilgileri kamuya sunmakta ve bu bilgilerin do¤rulu¤undansorumlu olmaktad›rlar.c) Kurulufl Denetimi ve Denetim Raporu:fieffafl›k anlam›nda bir baflka yenilik, 351. madde ile öngörülen kurulufldenetimidir. Buna göre, kurulufl ifllemleri denetlenecek ve denetimraporu kurulufl evrak› olarak ticaret siciline verilecektir. Bu rapor, hisselerintamam›n›n taahhüt edildi¤i, pay bedellerinin kanun ve ana sözleflmedebelirlendi¤i oranda sermaye olarak kondu¤u, ayni sermaye de¤erlemelerininyap›ld›¤› gibi hususlara iflaret ederek sermayenin korunmas› ilkesininuygulama alan› bulmas› ve yolsuz ifllemlerin önlenmesi amac›n›bar›nd›rmaktad›r.Bu do¤ru amac›na ra¤men, internet sitesi için getirilen elefltiriyi 351.madde için de getirmek mümkündür. Bu maddeye göre rapor haz›rlanmas›,kurulufl ifllemlerinin süresini uzatacakt›r. Ayn› flekilde, yabanc› yat›r›m›nflevkini de k›rabilecek niteliktedir.d) Genel Kurul Yönetmeli¤i:fieffaflaflma çerçevesinde getirilen yeniliklerden biri de genel kurulunçal›flma esas ve usullerinin bir yönetmelik ile belirgin hale getirilmesidir.


TTK. Tasla¤›nda Kurumsal Yönetim ‹lkeleri • Av. Muhsin Keskin 777Tasla¤›n 419. maddesi uyar›nca, yönetim kurulu genel kurulun çal›flmaesas ve usullerini bir yönetmelikte yaz›l› hale getirecektir. Söz konusu yönetmelikgenel kurul taraf›ndan onayland›¤› takdirde, yürürlü¤e girip flirketiba¤layacakt›r.Söz konusu yönetmelik tescil ve ilana tabi flirket evraklar› aras›ndad›r.Böylece, üçüncü kifliler flirket genel kurulunun hangi çerçevede çal›-flaca¤› hakk›nda bilgi sahibi olacakt›r.Yönetmelikte bulunmas› gereken asgari hususlar› Bakanl›k belirleyecektir.Söz konusu unsurlar belirlenmeden yorum yapmak erken olacakt›r;ancak bu yönetmelik zorunlulu¤unun kaderinin, uygulamas› olmayacakbir düzen hükmü olaca¤› düflünülmektedir.e) Yönetim Kurulu Üyelerinin Bilgi ‹steme Hakk›:Tasla¤›n 392. maddesi, her yönetim kurulu üyesinin flirketin her türlüifl ve ifllemi hakk›nda bilgi isteyebilece¤i ve inceleme yapabilece¤iniaç›kça hükme ba¤lamaktad›r. Üyenin bilgi ve inceleme talebi kesinliklereddedilemez.Bu maddeyle, uygulamada karfl›lafl›lan bir sorunun önüne geçilmeyeçal›fl›lmaktad›r. Az›nl›k hissedarlar› temsil eden yönetim kurulu üyeleri,ço¤unluk hissedarlar› temsil edenler kadar kolay bir flekilde flirket bilgilerineulaflamamaktad›r. Genelde bilgiyi temin edecek üst yönetim mensuplar›,flirketin de¤il de ço¤unluk hissedarlar›n üst yönetimiymifl gibihareket edip, az›nl›k hissedarlar› temsil eden üyelerden gelen talepleri gözard› edebilmektedir. Bu madde, söz konusu durum mümkün olmayacak;bilgi talebine cevap vermeyen kifliye karfl› sorumluluk iddias›nda bulunulabilecektir.Yönetim kurulu baflkan›n›n bilgi isteme hakk› s›n›rlanm›flt›r. Baflkan,kurulun izni olmadan toplant›lar d›fl›nda bilgi alamamaktad›r. 392.madde bir yanda yukar›da belirtildi¤i gibi fleffaflaflman›n bir arac› olarakortaya ç›karken; di¤er yandan afla¤›da ele al›nan ‹lkeler’in adillik yönünehizmet etmektedir. Zira baflkan ekseriyetle ço¤unluk hissedarlar›n temsilcisikonumundad›r. Böylece, bilgi alma bak›m›ndan avantajl› ço¤unlukhissedarlar ile az›nl›k hissedarlar aras›nda bir denge yarat›lmaya çal›fl›lmaktad›r.392. madde Kanun’un 331. maddesine denk gelmekte ve 331. maddeyönetim kurulu üyelerine bahfledilen bilgi isteme hakk›n› garanti alt›-na almaktad›r. Zira söz konusu hüküm bilgi isteme talebinin reddedilmesihalinde üyeye mahkemeye baflvurma imkân› tan›maktad›r.Bu madde, fleffafl›k ve adillik ilkeleri haricinde, hesap verilebilirlik vesorumluluk ilkeleri ile de do¤rudan ilgilidir. Zira yönetim kurulu üyesinina¤›r sorumlulu¤u ve hesap verebilir durumda olmas› için flirket dâhilindeolup bitenden haberdar olmas› gerekir.


778 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 20092. Adillik:Adillik mevcut Kanun’un tek borç ve sermayenin korunmas› ilkeleriile birlikte temel ald›¤› esasl› ilkelerden biridir.a) Eflit ‹fllem ‹lkesi:Adillik, eflit ifllem ilkesinde somutlafl›r. Buna göre eflit durumda olanhissedarlara eflit ifllemde bulunulmas› gerekir. Genel olarak bu yükümlülü¤üiflaret eden bir Kanun hükmü bulunmasa da, Kanun’un sistemati¤ive ruhu böyle bir yükümlülü¤ü ortaya koymaktad›r. Kald› ki söz konusuilke, yarg› kararlar› ile kabul edilmifl, kemikleflmifl niteliktedir.Her ne kadar eflit iflleme iliflkin genel bir hüküm bulunmasa daSPK’n›n kay›tl› sermaye sistemine iliflkin düzenlemeleri, rüçhan haklar›n›nk›s›tlanmas›nda eflit ifllem ilkesine uyulmas› gerekti¤ini belirtmektedir.Taslak, Kanun’un ve yarg›n›n esas ald›¤› eflit ifllem ilkesini yaz›l› birkanun metni haline getirmektedir. 357. madde, aç›kça eflit flartlardakihissedarlara eflit ifllem yap›lmas› gerekti¤ini belirtmektedir. Böylelikle,Yarg›tay içtihatlar› ile kemikleflerek uygulamada yerini edinmifl bir madde,yaz›l› kanun metni haline gelerek daha sa¤lam bir yer edinmektedir.Böylelikle esas sözleflme hükümleri, adil ve menfaatler dengesine uygunbir flekilde yorumlanacakt›r.Kanun sisteminde de oldu¤u gibi bu ilkeye ayk›r›l›¤›n yapt›r›m› iptaldir.Örne¤in eflit ifllem ilkesine ayk›r› olarak belli bir pay grubu dâhilindetüm hissedarlar›n rüçhan haklar› k›s›tlanmay›p, belirli hissedarlar›nhaklar› k›s›tland›¤› takdirde, buna hükmeden genel kurul karar›n›n iptalikabil olacakt›r.b) Kurucu Menfaatleri:Adillik ilkesi Tasla¤›n kurucu menfaatlerini teminat alt›na alan 348.maddesinde de somutlaflmaktad›r. Bu madde uyar›nca kuruculara, kurulufls›ras›nda harcad›klar› emek ve paran›n karfl›l›¤› olmak üzere, ilk temettüda¤›t›ld›ktan sonra kalan miktar›n onda biri da¤›t›lmaktad›r. Buçerçevede, herhangi bir emek harcamadan hissedar olanlarla, kurulufltabulunup kurulufla katk›s› bulunanlar aras›nda adil bir ayr›m gözetilmektedir.Ancak söz konusu hüküm, sermayenin korunmas› ilkesini de dikkatealmaktad›r. Bu do¤rultuda, kuruculara bedelsiz pay veya sermayeninbelli bir miktar›n› para olarak vermek mümkün de¤ildir. Ancak, temettününbelli bir bölümünün kuruculara da¤›t›lmas›n› öngören intifa senetleriTaslak sisteminde de ihraç edilebilecektir. Kald› ki, temettü da¤›t›m›yap›lmasa bile intifa senedi sahipleri öngörülen temettüye hak kazanacakt›r.Son hüküm, Tasla¤›n yeniliklerinden biridir.349. madde yukar›da irdelenen ve kuruculara tan›nacak menfaatlerinyaz›l› ortama aktar›lmas›n› öngörmektedir. Buna göre, kurucular, ku-


TTK. Tasla¤›nda Kurumsal Yönetim ‹lkeleri • Av. Muhsin Keskin 779rulufl aflamas›nda bir beyan haz›rlayacak ve söz konusu menfaatler bubeyanda listelenecektir.Kurucu beyan›, bu bilgilerin yan› s›ra, kurucular›n birbirleri ile olaniliflkileri, ayni sermayenin karfl›l›¤› ve gereklili¤i gibi bilgileri de ihtivaeder.c) Genel Kurulda Temsil:428. madde hissedarlar›n genel kurulda temsili için yeni bir imkantan›maktad›r. Bu çerçevede, flirket yönetim kurulu veya baflka bir organ›ndanbir kifliyi ya da flirkete baflka bir flekilde ba¤l› bir kifliyi, genel kuruldahissedarlar› temsil etmek için önerebilecektir.Ancak bu durumda adilli¤i ve fleffafl›¤› sa¤lamak için tamamen ba-¤›ms›z bir kifliyi daha vekil aday› olarak göstermesi zorunludur. Böylelikleözellikle halka aç›k flirketlerde ça¤r› yoluyla vekâlet toplanmas›nda, iflleminoldu bittiye getirilmesinin önü kapanm›fl olacakt›r.Ayn› madde ile getirilen bir baflka yeni kavram kurumsal temsilcidir.Kurumsal temsilci, bir bildirge ile hissedarlar› kullanaca¤› oy yönündebilgilendiren ve bu do¤rultuda vekâletlerini talep eden kifli olarak tezahürediyor. Yurtd›fl›nda, özellikle Amerikan uygulamas›nda s›kça rastlananbu sistem, büyük say›da hissedarl› flirketlerde küçük hissedarlar›n birleflerekyönetimde söz sahibi olmas›n› sa¤layan bir sistem olarak belirmektedir.Bu aç›dan, SPK mevzuat›nda halka aç›k flirketler için yerini bulanbirikimli oy sistemi ile de benzerlik göstermektedir.3. Hesap Verilebilirlik:‹lkeler’in bu yönü, her türlü flirket iflleminin hesab›n›n verilebilmesi,gerekçelerinin aç›klanabilmesini öngörür.a) Hissedar Borçlar›:Günümüz uygulamas›nda, özellikle kapal› aile flirketlerinde, hissedarlarflirket kasalar›n› kendi kasalar› gibi kullanmakta ve gelecekteki temettüalacaklar›na mahsuben flirkete borçlanmaktad›rlar. Halbuki anonimflirketler hukukunun amac›, flirket tüzel kiflili¤i ile hissedar› hukukenbirbirinden tamamen ay›rmakt›r. Hissedar ile flirketin mali hususlar›n›nböylesine iç içe geçmesi, bunu uygulamada pek mümkün k›lmamaktave tüzel kiflili¤in perdesinin aralanmas› teorisi akla gelmektedir.Taslak, bu borç iliflkisinin minimuma indirerek, flirket tüzel kifli¤inigerçek anlamda hissedardan ay›rmay› hedeflemektedir. 358. madde uyar›ncakural olarak hissedar›n flirkete borçlanmas› yasakt›r. Ancak, borcunhissedar›n iflletmesi ile flirketin amac› do¤rultusunda yap›lan ve piyasarayiçlerine uygun flartlarda akdedilen ifllemlerden do¤an borçlar buyasak d›fl›nda tutulmufltur. Örne¤in, tekstil hammadde üretimi yapanhissedar ile tekstil ürünlerinin imalat› ile ifltigal eden flirket, kumafl, iplik


780 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009gibi hammadde al›m sat›m gibi ifllemleri, piyasa rayiçleri do¤rultusundayapabilecek ve hissedar›n bu ifllemden do¤an borcu geçerli olacakt›r.Bu hükme ayr›l›¤›n hukuki sonucu ifllemin geçersizli¤i olacakt›r. Bununyan› s›ra, ayk›r› ifllemin taraflar› 300 günden 500 güne kadar adlipara cezas› ile de cezaland›r›lacakt›r.b) Yasaklar:Tasla¤›n 393. maddesi yönetim kurulu üyesinin flahsi menfaati veyaaltsoyu, üstsoyu, efli ve üçüncü dereceye kadar h›s›mlar›n›n menfaatleriile flirket menfaatlerinin çat›flt›¤› çal›flmalara kat›lmas›n› yasaklamaktad›r.Ayr›ca, yasakl› durumlar› numerus clauses olarak saymak yerine;söz konusu madde dürüstlük kural›n›n üyenin çal›flmaya kat›lmamas›n›gerektirdi¤i durumlarda da bu yasa¤›n geçerli olaca¤›n› söylemektedir.Böylelikle yasa¤›n kapsam ve s›n›rlar›n› belirleme ifli esasen yarg› kararlar›nab›rak›lmaktad›r.Bu madde, ç›kar çat›flmas› ihtimalini kanuni bir faraziye olarak kabuletmifl ve sorunu üyenin hesap vermesi yoluyla meselenin çözülmesinegötürmeden, üyeyi çal›flma d›fl›nda b›rakarak çözmüfltür.Bu hükme ayk›r›l›k sonucu hukuki sorumluluk; yani üyenin flirketinzarar›n› tazmin etmesidir. Bu sorumluluk geniflletilmifl ve ilgili üye haricindedurumu bilip toplant›ya kat›lma hususuna itiraz etmeyen üyelerede sirayet ettirilmifltir.393. madde, Kanun’un 332. maddesini karfl›lamaktad›r.Yönetim kurulu üyelerinin gerçeklefltiremeyece¤i ifllemlerin bir k›sm›da Tasla¤›n 395. maddesinde düzenlenmektedir. Buna göre, üyelerin genelkuruldan izin almadan kendi veya üçüncü flah›slar›n adlar›na ifllemyapabilmesi mümkün de¤ildir. Aksi takdirde ifllem geçersizli¤i ileri sürülebilecektirve ifllemin di¤er taraf› buna karfl› ç›kamayacakt›r. Tasla¤›n,geçersizlik iddias›n›n çürütülemeyece¤ini bu kadar sert bir flekilde hükmeba¤lamas›; geçersizli¤in iddia edilmesinin hakk›n kötüye kullan›m› oldu¤ununileri sürülmesi ve geçersizlik aksine karar verilmesinin önünüaçabilecek alternatif yollar›n da önünü kapatm›flt›r. 395. madde, hemenhemen Kanun’un 334. maddesi ile ayn› hükmü getirmektedir. Fark›, ifllemindi¤er taraf›n›n geçersizlik iddias›n› tart›flamayaca¤›n› aç›kça hükmeba¤lamas›d›r.Üyeler ile yukar›da say›lan yak›nlar›n›n flirkete herhangi bir flekildeborçlanmalar› da mümkün de¤ildir. fiirketin bu kifliler için kefalet ve garantide dâhil olmak üzere, herhangi bir teminat vermesi söz konusu olmayacakt›r.Tasla¤›n 396. maddesi, üyeler için rekabet yasa¤›n› getirmektedir.Genel kurul taraf›ndan müsaade edilmedikçe, herhangi bir üyenin flirketinkonusu dâhilinde olan bir ticari ifllem kendi veya baflkas› ad›na yapmas›veya bu tür ifllemleri gerçeklefltiren bir flirkete s›n›rs›z sorumlu his-


TTK. Tasla¤›nda Kurumsal Yönetim ‹lkeleri • Av. Muhsin Keskin 781sedar olmas› mümkün de¤ildir. Aksi takdirde flirketin seçimlik bir hakk›olacakt›r: fiirket (i) üyeden zarar›n›n tazminini isteyebilir; (ii) tazmin yerineyap›lan ifllemin flirket taraf›ndan yap›lm›fl oldu¤unun kabulünü isteyipifllemden do¤an menfaatin flirkete ait oldu¤unu ileri sürebilir.396. madde Kanun’a nazaran herhangi bir yenilik getirmemekte;mevcut hükmü aynen korumaktad›r.c) Yönetim Kurulu Raporlar›:Yönetim kurulu hesap verme yükümlülü¤ü çerçevesinde birtak›m raporlar›haz›rlama ödevi ile kuflat›lm›flt›r. Söz konusu raporlar, ayn› zamanda,flirketin belli hususlar›n›n aç›klanmas› bak›m›ndan fleffafl›kamac›na da hizmet etmektedir.Bu çerçevede, Tasla¤›n 199. maddesi, yönetim kurulunun ba¤l› flirketlerleolan iliflkileri ortaya koyan bir rapor haz›rlamas› gerekti¤ini öngörmektedir.Bu rapor, ba¤l› flirketler ile yap›lan ifllemler, bu ifllemlerinflartlar›, ifllemler kapsam›ndaki edimler gibi hususlarda detayl› bilgiyikapsayacakt›r. Taslak ile getirilen bu yeni ödev ile flirketin ba¤l› flirketlerve “related parties” olarak tan›mlanan ilgililer yapt›¤› ifllemlerin piyasa rayiçleridâhilinde yap›lmas›n›n teflvik edilmesi ve kurulun söz konusu ifllemlerinhesab›n› veriyor olmas› gözetilmektedir.4. Sorumluluk:Hukukun temel elemanlar›ndan sorumluluk kavram›, ‹lkeler dâhilindede kendine yer bulmaktad›r. Mevcut Kanun’da kural olarak kusuradayal› sorumluluk sistemi esast›r. Bu çerçevede, flirketin ifllemlerindendo¤an zararlar için kusuru bulunan yönetim kurulu üyelerinin sorumlulu¤unabaflvurulabilmektedir.‹lkeler de esasen, her türlü hukuki ifllemden dolay› ifllemde etkisi vekusuru bulunanlar›n sorumlu olmas›n› öngörür. Taslak, bu do¤rultudaflirket ifllemlerinden birinci s›rada sorumlulu¤u yönetim kuruluna atfeder.a) Yönetim Kurulu:Tasla¤›n yönetim kuruluna iliflkin hükümleri devrim niteli¤inde addedilebilir.359. madde uyar›nca, kurul tek üyeden oluflabilecektir. Böylelikleuygulamada yaflanan bir s›k›nt›n›n önüne geçilmektedir. Özellikle küçükve kapal› flirketlerde, kurul üç üyeden oluflsa da, en büyük hissedar›temsil eden tek bir üyenin tahakkümü alt›nda yönetim gerçekleflmekte vedi¤er üyelerin varl›¤› k⤛t üstünde kalmaktad›r. Uygulaman›n bu gerçe¤i,mevzuata dâhil edilerek flirkete h›zl›l›k ve ifllerlik kat›lmaktad›r.Kurulun en az bir üyesinin, Türk vatandafl› olmas› ve Türkiye’de ikametediyor olmas› gerekmektedir. Bu kural özellikle 2004’ten beri artarakgeliflen yabanc› yat›r›m› do¤rudan etkilemektedir. Uygulamada, yabanc›yat›r›m do¤rultusunda kurulan flirketlerin imza yetkilileri genellikle yat›-


782 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009r›m› yapan sermaye grubunun milliyetinden ve yurtd›fl›nda ikamet edenkifliler aras›ndan seçilmektedir. Bu durum, resmi kurumlar›n özelliklevergi dairelerinin muhatap bulmas›n› engellemektedir. ‹flte bu durum kanunkoyucuböyle bir hüküm sevketmeye itmifltir. Ancak, yukar›da yap›-lan ve yabanc› yat›r›m bak›m›ndan olumsuzluklar› ortaya koyan elefltirilerbu hüküm için de geçerlidir.Yönetim kuruluna iliflkin düzenlemenin ‹lkeler bak›m›ndan önemi,ba¤›ms›z üye uygulamas›n›n halka kapal› flirketler için yine d›flar›da b›-rak›lm›fl olmas›d›r. SPK’n›n yay›nlad›¤› ilkeler, halka aç›k flirketlere yönetimkurullar›nda ba¤›ms›z üye bulundurmay› tavsiye etmektedir. Hattagayrimenkul yat›r›m ortakl›klar›n›n yönetim kurullar›n›n en az üçte birininbu nitelikteki üyelerden oluflmas› zorunludur. Burada amaç, ana hissedar›nflirketteki etkisinin mümkün mertebe en aza indirilmesi, yönetimdeprofesyonelli¤in art›r›lmas› ve küçük yat›r›mc›n›n korunmas›d›r.Tasla¤›n 367. maddesi Kanun’un da imkân k›ld›¤› yönetim yetkisidevrini flekli flartlara ba¤lamaktad›r. Buna göre, yönetim kurulu devredemeyece¤iyetkiler d›fl›nda kalan yetkileri, bir veya birkaç yönetim kuruluüyesi veya üçüncü kiflilere devredebilecektir. Ancak bunu yapmadan evvelbir örgüt yönetmeli¤i haz›rlayarak, kimin kime raporlama yapaca¤›,kimin görev ve yetkileri ifa edece¤ini aç›kça belirleyecektir. Bu yönetmeli¤inmenfaatini ortaya koyan alacakl›lara temin edilmesi zorunludur. Buzorunluluk yukar›da aç›klanan fleffafl›k hedefi ile de örtüflmektedir.Her ne kadar hükümde aç›kça belirtilmemiflse de, yönetmeli¤in menfaatiniortaya koyan alacakl›lara temin edilmesi gereklili¤inin mefhum-umuhalifinden, yönetmeli¤in tescil ve ilana tabi bir flirket evrak› olarakplanlanmad›¤› anlafl›lmaktad›r.Yönetim kurulu bak›m›ndan getirilen bir baflka de¤ifliklik, üyelerinhissedar olmalar› flart›n›n kald›r›lmas›d›r. Uygulamada hükmü kalmayanve s›k›nt› yaratan bu zorunluluk Taslak ile kald›r›lmaktad›r. Bu geliflmeile üyelerin profesyonelleflmesi hedefinde yeni bir ad›m at›lmaktad›r.Yönetim kurulu üyelerinin, kanun ve flirket esas sözleflmesinden do-¤an yükümlülüklerini kusurlar› ile ihlal ettikleri takdirde sorumlu olacaklar›Tasla¤›n 553. maddesinde aç›kça hükme ba¤lanm›flt›r. Bu sorumluluk,kusur sorumlulu¤udur ve flirket, hissedarlar ve flirket alacakl›lar›-na karfl›d›r. Söz konusu flah›slar ihlalden zarar görmeleri halinde üyelerinsorumlulu¤unu gündeme getirebilecektir.Yönetim kurulunun yetkilerinin devri halinde, yetkinin devredildi¤ikiflinin gerekli özen ve ihtimam gösterilerek belirlenmifl olmas› halindesorumluluk sadece yetkiyi kullanan kifliye ait olacakt›r.553. madde Kanun’un 309. maddesinin s›n›rlar›n› geniflletmifl ve309. maddede say›lan haller haricinde kanun ve esas sözleflmeden do¤anher türlü yükümlülük için sorumlulu¤u getirmifltir. Ayr›ca, 309. maddesistemin hükmedilen tazminat›n flirkete verilmesi esast›r. 553. maddede


TTK. Tasla¤›nda Kurumsal Yönetim ‹lkeleri • Av. Muhsin Keskin 783bu yönde aç›k bir hüküm olmamakla beraber, kanaatimizce “alacakl›laraverdikleri zarardan” denilerek alacakl›n›n flahsi tazminat hakk› da gündemegetirilmifltir.Taslak da yönetim kurulu üyelerinin sorumlulu¤u bak›m›ndan ibramekanizmas›n› korumaktad›r. Genel kurulda ibra karar› verildi¤i takdirde,bu karar için olumlu oy veren ve ibray› bilerek hisseleri iktisap edenhissedarlar, üyelerin sorumlulu¤unu dava edemez. Dava hakk›n›n bu flekildek›s›tlanmas› Tasla¤›n getirdi¤i yeniliklerdendir.Di¤er hissedarlar›n dava açma hakk› da ibra karar›ndan itibaren alt›ay süreyle s›n›rl›d›r. Bununla beraber, kurulufltan do¤an sorumlulukkurulufltan itibaren dört y›l geçmedikçe ibra edilemez.b) Kurucular:Yönetim kurulu üyelerinin sorumlulu¤u için söylenenler, kuruculariçin de geçerlidir.c) Yöneticiler:Yönetim kurulu üyelerinin sorumlulu¤u için söylenenler, yöneticileriçin de geçerlidir. Yöneticilerden ne anlafl›lmas› gerekti¤i yarg› kararlar›ile belirlenecektir. Ancak, kanaatimizce uygulamadan yola ç›k›larak, yöneticilerile kast edilenin flirketin yönetimine do¤rudan veya dolayl› yoldankat›lan ve icrai nitelikte ifllemler yapabilen kifliler anlafl›lmal›d›r.d) Tasfiye Memurlar›:Yönetim kurulu üyelerinin sorumlulu¤u için söylenenler, tasfiye memurlar›için de geçerlidir.e) Denetçiler ve ‹fllem Denetçileri:Bu kiflilerin sorumlulu¤u da yukar›daki kiflilere benzer bir flekildekusur sorumlulu¤u olarak belirlenmifltir. Denetçiler, flirket, hissedarlarve alacakl›lara karfl› görevlerini yerine getirmedeki kusurlar› ile oluflanzararlar sebebiyle sorumlu olacaklard›r. Denetçilerin sorumlulu¤unu düzenleyen554. madde kusur karinesi bak›m›ndan Kanun’un 359. maddesindenayr›lmaktad›r. 359. madde, denetçilerin kusursuzluklar›n› ispatetmek zorunda olduklar›n› belirtmektedir. Bununla birlikte, 554. maddekusuru, iddia edenin ispat etmesi gerekti¤ini hükme ba¤lamaktad›r.f) Sorumluluk Sigortas›:Yukar›da da aç›kland›¤› üzere, yönetim kurulu üyelerinin kusurlar›ile flirkete verecekleri zarardan sorumlu olmalar› esast›r. Ancak, büyükifllem hacmine sahip flirketlerde, bu teorik sorumluluk pratikte yetersizkalabilmektedir.Örne¤in, yönetim kurulu üyesinin sorumlulu¤una hükmedilmesi halindeüyenin malvarl›¤›n›n zarar› karfl›layamayacak durumda olmas›


784 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009muhtemeldir. Böyle bir durumda, teorik sorumluluk ifle yaramamakta,zarar sineye çekilmektedir.Taslak, üyelerin sorumlulu¤una iliflkin sigortay› zikrederek bir baflkayenili¤e imza atmaktad›r. Günümüzde uygulamas›nda, özellikle yabanc›yat›r›mc›lar bu sigortan›n varl›¤›n aramaktad›r. Ancak, sigorta sektörümüzdeböyle bir ürünün mevcut olmamas› pratikte pek çok mali sorunuengelleyecek bu imkân› mümkün k›lmamaktad›r. ‹htiyaç genelde yurtd›-fl›nda bu ürünü pazarlayan sigortac›lar vas›tas›yla karfl›lanmaktad›r.Tasla¤›n yürürlü¤e girmesiyle, sigortac›lar bu yeni ürünü adapte edecekve yönetim kurulunun kusuru nedeniyle u¤ran›lan zarar› kolay bir flekildekarfl›lamak mümkün olacakt›r.g) Teknik ‹flas:Kanun’un 324. maddesi, flirketin sermayesinin belli oranda kaybedilmesidurumunda al›nmas› gereken önlemleri ve bunlar›n al›nmamas›n›nsonuçlar›n› aç›k bir flekilde belirtmektedir. Taslak ile, teknik iflas olaraktan›mlanan bu durumu erken teflhis yoluyla önlemek için yönetim kurulunaraporlama yapacak bir komitenin kurulmas› öngörülmektedir. Sadeceborsalar› ‹MKB’de ifllem gören flirketler için bir zorunluluk olan bukomite, flirket varl›klar› ile ilgili riskleri izleyecek ve bunlar›n bertarafedilmesi için yönetim kuruluna önerilerde bulunacakt›r.Hisseleri ‹MKB’de ifllem görmeyen flirketlerde bu komitenin kurulmas›,ancak denetçinin bunu gerekli görmesi halinde zorunludur.Kanaatimizce, böyle bir komitenin mevcudiyeti teknik iflas› önleyebilmekiçin kuvvetli bir mekanizmad›r. Ancak, hisseleri ‹MKB’de ifllem görmeyenflirketlerde denetçinin görüflü ile kurulacak olmas› yerinde olmam›flt›r.Zira, denetçinin teknik iflas riskinin tespit etti¤i tarihte, iflas› engellemekiçin çok geç kal›nm›fl olabilir.h) Teselsül:Tasla¤›n 557. maddesi, modern hukukun “farkl›laflt›r›lm›fl teselsül”kavram›n› Türk ticaret hukuku mevzuat›na dâhil etmektedir. Buna göre,flirketin gördü¤ü zarardan birden fazla kifli birlikte sorumlu ise, her birsorumluya kusurlar› ve somut olay›n flartlar› dâhilinde müteselsilen baflvurulabilmektedir.Görüldü¤ü gibi Taslak burada mutlak müteselsil sorumluluktan ayr›lmaktad›r.Böylelikle müteselsil sorumlular›n her birinden zarar›n tamam›n›ntazminini isteyebilmek mümkün olmayacakt›r.i) Cezai Sorumluluk:Tasla¤›n 562. maddesi yukar›daki hukuki sorumluluk hallerine ekolarak Tasla¤›n çeflitli hükümlerine ayk›r› hareket etmeyi cezai yapt›r›maba¤lamaktad›r. Bu 563. madde uyar›nca suçlar re’sen kovuflturmaya ta-


TTK. Tasla¤›nda Kurumsal Yönetim ‹lkeleri • Av. Muhsin Keskin 785bi olaca¤›ndan, ifllenmeleri halinde herhangi bir flikâyet, vb. ihtiyaç olmadanilgili savc›l›k kovuflturma bafllacakt›r.III. SERMAYE P‹YASASINDA KURUMSAL YÖNET‹MYukar›da da belirtildi¤i üzere, halka aç›k flirketlere uygulanacak ‹lkeler,SPK taraf›ndan 2003 y›l›nda belirlenmifltir. Söz konusu ilkeler, çokdetayl› bir biçimde kaleme al›nm›fl bir idealler bütünü gibi durmaktad›r.Ancak bu ‹lkeler’in yumuflak karn›, zorunlu olmamalar›d›r. Gerçekten,SPK kendisine tabi anonim flirketler için ‹lkeler’i zorunlu olarak dayatmam›flt›r.Bunun yerine, SPK sisteminde esas olan flirketlerin ‹lkeler’euyumlar› hakk›nda SPK’ya raporlama yapmalar›; bu raporlamada uymad›klar›‹lkeleri ve uymama gerekçelerini bildirmeleridir.Bununla birlikte, zorunlu olmamas›na karfl›n, SPK ‹lkeler’ine uyumoran› gün geçtikçe artmaktad›r. Özellikle son dönemde halka aç›lan flirketler,‹lkeler’e uyum konusunda hassas davranmakta; yabanc› sermayelihalka aç›k flirketler ana sermayedarlar›n uygulad›¤› küresel ‹lkeler’iSPK ‹lkeler’i ile harmanlayarak modern ticaret hayat›na uygun uygulamalargelifltirmektedir.


ANAYASA’NIN ‹LK 4 MADDES‹ VE 4 MADDEN‹NDE⁄‹fiT‹R‹LMES‹N‹ TARTIfiAN ANAYASAMAHKEMES‹ BAfiKANI ÜZER‹NEAv. Erol ZEYBEKO⁄LU10.11.2008 tarihînde Bilkent Üniversitesinin yapt›¤› bir çal›flma ileAnkara Bilkent Otelde gerçeklefltirilen, bizzat Anayasa Mahkemesi Baflkan›Haflim K›l›ç ve Röportör Osman Can ve Alman bilim adamlar›ndanProf. Dr. Winfried Hassemer'in kat›ld›¤› "Anayasalardaki De¤ifltirilemez ‹lkeler"konulu uluslararas› sempozyumda yaz›l› ve görsel bas›nda da ifadeedildi¤i gibi "Anayasalarda yer alan de¤ifltirilemez ilkelerin 'demokratikrejime ayk›r› oldu¤u ayr›ca di¤er bat›l› modern anayasalarda bu flekildede¤iflmez hükümleri olmad›¤›" tart›fl›lm›flt›r.Herkesin özelikle baro mensuplar›n›n tepki koymas› gerekti¤ine inand›¤›mbu çal›flma ve sempozyum üzerine düflünürken Türk Hukuk Kurumu'nun26.12.2008 tarihinde kendi binas›nda Say›n Yekta Göngür Özden'inyönetti¤i ve konuflmac› olarak eski Anayasa Mahkemesi Üyesi veÇankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi ö¤retim üyesi Prof. Dr. Y›lmaz Aliefendio¤lu,önceki Adalet Bakan› ve Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesiö¤retim üyesi Prof. Dr. Hikmet Sami Türk ve Türkiye Barolar Birli¤iBaflkan› say›n Av. Özdemir Özok'un konuflmac› olarak kat›ld›¤› "Anayasan›nDe¤iflmez maddeleri" isimli paneline kat›ld›m.Bilindi¤i üzere flu anda yürürlükte olan 1982 Anayasas›, 7 Kas›n›1982 halk oylamas› ile kabul edilmifltir. Genel olarak bak›ld›¤›nda yürürlüktekianayasa Atatürk Devrim ve ‹lkelerini vurgulayarak, Türkiye'ninlaik ve demokratik bir cumhuriyet oldu¤unu ve egemenli¤in kay›ts›z flarts›zmillete ait oldu¤unu belirtmektedir. Ayn› zamanda, Cumhuriyet1 inkurucu ilkeleri olan laikli¤i, sosyal eflitli¤i, kanun önünde eflitli¤i, Cumhuriyetçiyönetim biçimini ve de Cumhuriyet'in ve Türk Milleti'nin bölünmezbütünlü¤ünü güvence alt›na alm›flt›r.ANAYASANIN GENEL ESASLAR BAfiLIKLIl. MADDES‹NDE: Devletin fiekli2. MADDES‹NDE: Cumhuriyetin Nitelikleri


788 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 20093. MADDES‹NDE: Devletin Bütünlü¤ü, Resmî Dili Bayra¤›. Millî Marfl›ve BaflkentiTARTIfiMAYA KONU OLAN 4. MADDES‹NDE ‹SE ‹LK ÜÇMADDEN‹N DE⁄‹fiT‹R‹LEMEZ HÜKÜMLER OLDU⁄UNA‹L‹fiK‹N DÜZENLEME GET‹R‹LM‹fiT‹R.Buna göre;l. madde gere¤i: Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.2. madde gere¤i: Cumhuriyetin nitelikleri bafll›kl› düzenlemede iseAynen: Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayan›flma ve adaletanlay›fl› içinde, insan haklar›na sayg›l›, Atatürk milliyetçili¤ine ba¤l›,bafllang›çta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyalbir hukuk Devletidir.3. madde gere¤i: Devletin bütünlü¤ü, resmî dili, bayra¤›, millî marfl›ve baflkenti bafll›kl› düzenlemede ise aynen: Türkiye Devleti, ülkesi vemilletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.Bayra¤›, flekli kanununda belirtilen, beyaz ay y›ld›zl› al bayrakt›r.M‹Ilî marfl› "istiklal Marfl›"d›r,Baflkenti Ankara'd›r.fieklinde düzenlemeler getirilmifltir.Son olarak ifade etti¤im gibi tart›flmaya konu olan 4. maddesi ise:Anayasa'n›n 1. maddesindeki Devletin fleklinin Cumhuriyet oldu¤uhakk›ndaki hüküm ile, 2. Maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve3. Maddesi hükümleri de¤ifltirilemez de¤ifltirilmesi teklif dahi edilemez,fleklindedir.Anayasan›n 4. maddesi amir bir hükümdür. Madde metni aç›kçaanayasa'n›n ilk üç maddesinin de¤ifltirilemez oldu¤unu hatta de¤ifltirilmesininteklif dahi edilemeyece¤ini ifade etmektedir.Benzer flekilde Anayasan›n 27. maddesi ile bir baflka s›n›rlama getirilmifltir.Madde metnini aynen yazmak gerekirse:MADDE 27. - Herkes, bilim ve sanat› serbestçe ö¤renme ve ö¤retme,aç›klama, yayma ve bu alanlarda her türlü araflt›rma hakk›na sahiptir.Yayma hakk›. Anayasan›n 1. 2. ve 3. maddeleri hükümlerinin de¤ifltirilmesinisa¤lamak amac›yla kullan›lamaz. denilmifltir.Bilkent Üniversitesi’nde bilimsel toplant› ad› alt›nda yap›lan bu sempozyumaç›kça Anayasa'n›n 27. maddesine ayk›r›d›r. Maalesef bu toplant›yaAnayasa Mahkemesi Baflkan› Haflim K›l›ç ve Röportör Osman Canbirlikte kat›lm›fllard›r.Öncelikle ifade etmek gerekir kî Anayasa Mahkemesi Baflkan› Hukukçubir baflkan de¤ildir. Say›n Baflkan Eskiflehir ‹ktisadi ve Ticari ‹limlerAkademisi bitirmifl ve 1990 y›l›nda rahmetli Turgut ÖZAL'in tavsiye-


Anayasa’n›n ‹lk 4 Maddesi ve De¤ifltirilemeyece¤i • Av. Erol Zeybeko¤lu 789siyle Anayasa mahkemesi üyeli¤ine seçilmifl, daha sonra da Baflkan Vekilive Baflkan seçilmifltir. Türkiye'nin en önemli kurumlar›ndan AnayasaMahkemesinin Baflkan›n›n hukuk bilgisi Hukuk Fakültesi mezunu olmad›¤›için tart›flmal›d›r. Hukuk Fakültesi Mezunu olmayan, muhasebebilen birinin baflkanl›k yapm›fl olmas› elbette hiç kimsenin özellikle dehukukçular›n içine sinen bir durum de¤ildir.Bu anlamda Baflkan'›n bu toplant›ya kat›l›p Anayasa'n›n 4. maddesininde¤ifltirilebilece¤ine iliflkin beyanda bulunmas› ve aç›kça 27. maddeyeayk›r› eylemlerine karfl› ayd›nlar›n tepki koymas›, son derece do¤ru veyerindedir.Zira Say›n Yekta Göngör Özden'in dedi¤i gibi hukuk bilimine vak›f,ülkedeki geliflmeleri yak›ndan takip eden topluma yol gösteren ayd›nlar›nvarl›¤› ve tepkileri artmal›d›r. Zaten ayd›n tan›m›nda da ‹fade edildi¤i gibi:Ayd›n, k›saca devrinin tan›¤›d›r. Bu tan›mda kendinden Önceki ilimlerevak›f, ça¤›ndaki geliflmeleri takip edebilen, topluma yol gösteren Cesur,at›lgan, dürüst ve adil olan. Haks›zl›k ve yanl›fl düzene karfl› baflkald›rabileninsan olgusu yatmaktad›r.Yapt›¤›m araflt›rmada ve kat›ld›¤›m toplant› neticesinde elde etti¤imbilgilere göre Bilkent Üniversitesindeki sempozyumda konuflulanlar›n aksinedemokrasinin uyguland›¤› baflka ülkelerin anayasalar›nda da ayn›mahiyette temel baz› hükümlerin de¤ifltirilemeyece¤ini iliflkin hükümlerbulunmaktad›r. Örne¤in:Almanya Anayasas›n›n 179. Maddesi‹talya Anayasas›n›n 139. MaddesiPortekiz Anayasas›n›n 15. MaddesiNorveç Anayasas›n›n 132. MaddesiYunanistan Anayasan›n 130. MaddesiRomanya Anayasas›n›n 158. MaddesiUkrayna Anayasas›n›n 157. Maddesi gibi...Görüldü¤ü üzere Anayasas›n›n de¤ifltirilemez hükmünü içeren maddeleresadece T.C Anayasas›nda var olmay›p di¤er birçok ülkenin anayasas›ndada vard›r.Burada ki de¤ifltirilemez fleklindeki düzenlemeyi elbette 1982 Anayasas›’n›nilk 3 maddesi ile s›n›rland›rmak gerekir. Yoksa Anayasa'n›n di¤ermaddeleri toplumun ihtiyaçlar›na göre ve Anayasay› yapan "Kurucu iktidar›n"felsefesine ve özüne uygun bir flekilde de¤ifltirilebilmelidir.Nitekim Ülkemiz aç›s›ndan ilk Anayasa olarak kabul edilen, 1876'dayürürlü¤e giren Kanuni Esasi Osmanl› Devleti'nin Anayasas›d›r. II.Meflrutiyetinilan›ndan sonra, 1909'da bu anayasada de¤ifliklikler yap›larakAnayasa yenilenmifltir. Güncel olmas› bak›m›ndan maalesef mevcut siya-


790 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009si iktidar yapt›¤›m›z araflt›rmaya göre 1982 Anayasa’n›n baz› hükümlerini15 kez de¤ifltirmifltir.Anayasalar›, özellikle ülkemizde bu kadar çok de¤ifltirmeye çal›flmakçok do¤ru de¤ildir. K›yaslamak gerekirse, Örne¤in 1788 tarihli A.B.DAnayasas› halen en eski Anayasa olup bu güne kadar en çok 26 kez maddelerik›smi de¤ifltirilmifltir.Bizde ise 1876 den beri 5 tane ayr› Anayasa de¤iflmifltir.Bildi¤iniz üzere Anayasalar genellikle bir ihtilal neticesinde 'kurucuiktidarlar' taraf›ndan yap›l›r. Daha sonraki iktidarlar ve yönetimler kuruluiktidar kapsam›nda olup kurucu iktidar›n kurucu iradesini ve fikirlerinibenimsemek ve devam ettirmek mecburiyetindedirler. Günümüzdeise Kurulu iktidarlar kendilerini kurucu iktidar gibi de¤erlendirip halenülkemizde yaflanan anayasal de¤ifliklik kargaflas›n› ve kavram kar›fl›kl›¤›-n› tart›flmalar›n› yaflatmaktad›rlar.‹stikrar bulmufl Anayasalar ise aynen kurulufltaki kurucu iktidar›nve kurucunun felsefesini devam ettirmifllerdir. Cumhuriyet anayasalar›Türkiye Cumhuriyeti'nin 'as›l kurucu iktidar›' olan ‹stiklal Harbi ve buharbi sürdüren Türkiye Büyük Millet Meclisi taraf›ndan yap›lm›flt›r. 1961ve 1982 Anayasalar›’nda Anayasay› yapan 'tali kurucu iktidarlar' anayasalar›bafltan afla¤›ya de¤ifltirirken, 'as›l kurucu iktidar›n yapt›¤› düzenlemeyesad›k kalm›fllard›r. Bu anlamda Türkiye Cumhuriyeti'nin1921,1924, 1961,1982 anayasalar› bu anlamda birbirini tamamlayan vebirbirini takip eden anayasalard›r.Bu ruhun oluflturdu¤u anayasas› de¤ifltirmek veya tart›flmak, ‹stiklalHarbi'nin sonuçlar›na, ‹stiklal Harbi sonucunda oluflan Türk devletininve Türk milletinin hukukuna aç›kça tecavüz niteli¤i tafl›r.Bu aç›klamalardan sonra elefltirmek ve tepki koymak ve daha ileriyegiderek ifade etmek gerekirse Anayasa Mahkemesi Baflkan› hukukçu olmad›¤›ndanoray› hak etmedi¤i gibi Anayasas› korumakla uygulamaklagörevli baflkan olarak orada durmay› da hak etmemektedir. Çünkü AnayasaMahkemesi Baflkan› Anayasay› en çok korumas› gereken kiflidir.Cumhuriyet anayasas›n› yapan kurucu unsurlar›n görüfllerini benimsemiflbir Baflkan›n Kurumu temsil etmesi tart›flmas›zd›r. Bu anlamda temsilzafiyeti de yaflanmaktad›r.Di¤er taraftan ayn› sempozyuma kat›lan Anayasa Mahkemesi RaportörüOsman Can'›n ismi ise son zamanlarda sürekli geçmektedir. HalenAnayasa Mahkemesinde 23' e yak›n röportör bulunmaktad›r. Ama nedenseen son türban davas›nda da oldu¤u ve herkesin bildi¤i hep OsmanCan'›n ismi geçmekte ve davalarda hep röportör olarak Osman Can görevlendirilmektedir.Gerçekten flu sorunun sorulmas› zaman› gelmifltir.'Mahkemede baflka röportör yok mudur?Gerek Haflim K›l›ç gerekse Osman Can Kurulu iktidar ile yak›n temashalindedirler.


Anayasa’n›n ‹lk 4 Maddesi ve De¤ifltirilemeyece¤i • Av. Erol Zeybeko¤lu 791Anayasam›z›n de¤iflmez ilkelerini içine sindirmifl kifliler olmad›klar›ortadad›r. Say›n birlik Baflkan›m›z Özdemir Özok'un dedi¤i gibi:Ülkemizde enerjinin kaynaklar›n›n gittikçe yok oldu¤u, kamuda liyakatsizli¤inhad safhaya ulaflt›¤›, çevrenin ac›mas›zca yok edildi¤i, insanlar›nyoksulluk s›n›r›na dayand›¤›, iflsizlik oranlar›n›n her geçen gün artt›¤›gibi önemli sorunlar varken Anayasa Mahkemesi Baflkan› s›fat›ylaHaflim K›l›ç'›n ve raportör s›fat›yla Osman Can'›n Anayasan›n De¤iflmezMaddelerini de¤ifltirmeye kalkmas› tart›flmas› kelimenin tam anlam›yla"abes ile ifltigaldir."Son geliflmeler ve özelikle verilen demeçler hep birlikte de¤erlendirildi¤indeTürk Yarg›s›na, topluma telafisi güç s›k›nt›lar yarat›lmaktad›r.Ayn› zamanda yaln›z yarg› de¤il di¤er bütün kurum ve kurulufllar ayn› s›-k›nt›y› çekmek zorunda kalmaktad›rlar. Çünkü de¤ifltirilmesi tart›fl›lanilk 3 madde sadece rejim de¤il, ayn› zamanda Türkiye Cumhuriyeti devletininvarl›¤›n› tan›mlayan maddelerdir.Anayasa Mahkemesi Baflkan ve üyelerinin görevi Cumhuriyetin butemel niteliklerini korumak ve de¤erleri sadakatle savunmakt›r.Bu ayn› zamanda bu dönemde ayd›n oldu¤unu söyleyen herkesin görevidir.Barolar›n kurulufl ve niteliklerini aç›klayan Avukatl›k Kanunu'nun76. maddesinde de ifade edilen: Barolar; …………………, hukukun üstünlü¤ünü,insan haklar›n› savunmak ve korumak, ………………… maddesiile, Yönetim kurulunun görevlerini ifade eden 95. Maddesindeki 21.bendin aç›klamas› gibi ………………… Hukukun üstünlü¤ünü ve insanhaklar›n› savunmak, korumak ve bu kavramlara ifllerlik kazand›rmak,fleklindeki görevler bunlara benzer olaylarda gerçeklefltirilmelidir.Unutulmamal›d›r ki barolar birer bask› gurupland›r. Topluma karfl› dagörevleri vard›r. Topluma yön vermek zorunda olduklar› gibi Toplumsalsorumluluklar› da vard›r.


CEBR‹ ‹CRA YOLUYLA TAfiINMAZ SATIfiLARINDAKATMA DE⁄ER VERG‹S‹Av. ‹brahim Murat HAZNEDARI.GENEL OLARAK3065 Say›l› Katma De¤er Vergisi Kanunu’nun 1/3-d maddesinde,müzayede mahallerinde yap›lan sat›fllar›n katma de¤er vergisine tabi oldu¤ubelirtilmifltir. ‹cra müdürlüklerinde yap›lan sat›fllar da söz konusuyasal düzenlemeye istinaden kural olarak katma de¤er vergisine tabi bulunmaktad›r(1) . Ayr›ca, 21.07.1985 tarihli Resmi Gazetede yay›nlanan 15Seri No.lu Katma De¤er Vergisi Genel Tebli¤inde de, cebri icra, izale-i fluyu,ipote¤in paraya çevrilmesi, tasfiye gibi nedenlerle müzayede mahallerindeyap›lacak olan sat›fllar›n katma de¤er vergisine tabi olaca¤› aç›kçabelirtilmifltir.Asl›nda 3065 Say›l› Kanun’da bahsedilen “müzayede” kavram›, komisyonkarfl›l›¤› düzenleyicileri bulunan, kazanç sa¤lama amac›n› tafl›-yan ticari iflletme muhasebesindeki bir organizasyonu ifade etmektedir (2) .Ancak yukar›da belirtildi¤i üzere, 15 Seri No.lu KDV Genel Tebli¤inde,cebri icra ve izale-i flüyuu suretiyle yap›lacak olan sat›fllarda bu kapsamiçine sokularak katma de¤er vergisine tabi olaca¤› belirtilmifl, bu uygulamayaYarg›tay ve Dan›fltay taraf›ndan da onay verilmifltir.Bununla birlikte, bu tür sat›fllar›n katma de¤er vergisine tabi olmas›;Kanun’un 1/3-d maddesinin lafz› ile ba¤daflmad›¤›, ayn› mal için Devleteiki kez vergi ödenmesi sonucunu do¤urdu¤u, idarenin ç›kartt›¤› birTebli¤e dayan›larak vergi tahakkuk ettirilmesinin Anayasa’n›n 73. maddesindebelirtilen verginin yasall›¤› ilkesiyle ba¤daflmad›¤› gerekçeleriyledoktrinde elefltirilmektedir (3) .___________________________________________________(1) Müzayede suretiyle sat›fl esas itibar›yla Borçlar Kanunu’nun 225-231.maddeleri aras›nda düzenlenmifltir.(2) ÖZBALCI, Y›lmaz, Katma De¤er Vergisi Kanunu Yorum ve Aç›klamalar›, Olufl Yay›nc›l›k, Ankara 1999,s.141.(3) a.g.e., s.142 ; B‹YAN, Özgür, “Müzayede Mahallinde Yap›lan Sat›fllar›n Katma De¤er Vergisi Karfl›s›ndakiDurumu”, (www.vergidan›flman›.com)


794 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Her ne kadar “müzayede” kelimesi kelime anlam› itibar›yla “aç›k art›rma”anlam›na gelmekte ise de (4) Yüksek Mahkemelerin bu kabulündensonra icra müdürlüklerinde pazarl›k suretiyle yap›lan sat›fllar›n da katmade¤er vergisine tabi oldu¤u kabul edilmelidir (5) . Çünkü, Kanunda müzayedesuretiyle yap›lan sat›fllar›n de¤il, müzayede mahallinde yap›lansat›fllar›n katma de¤er vergisine tabi olaca¤› belirtilmifltir. Pazarl›k yoluylasat›flta da, bir mal›n birden fazla istekli aras›ndan en yüksek fiyat› teklifedene sat›lmas›, rekabeti art›rmak için önceden ilan yoluyla kamuyaduyurulmas› (6) ve bu flekilde al›c›lar›n ayn› anda teklif vermeleri mümkünk›l›narak bir rekabet ortam› sa¤lanmas› (7) söz konusudur. Bu anlamda icramüdürlükleri birer müzayede mahalli olarak kabul edilmektedir.II. UYGULANACAK KDV ORANLARIMal ve hizmetlere uygulanacak KDV’nin oran›n› belirleme yetkisi3065 Say›l› Kanun’un 28. maddesi gere¤ince belirli limitler halinde BakanlarKurulu’na ait bulunmaktad›r. 30.12.2007 tarihli Resmi Gazetedeyay›nlanan 2007/13033 say›l› Bakanlar Kurulu Karar›n›n 1/b maddesive ekli 1 say›l› Tarifenin 11. maddesinde, net alan› 150 m2’ye kadar olankonutlar›n tesliminde uygulanacak KDV oran›n›n, ihale bedeli üzerinden%1 olaca¤› belirtilmifltir. Net alan› 150 m2’nin üstünde bulunan konutlar›ntesliminde uygulanacak KDV oran› ise ayn› karar›n 1/a maddesi gere¤inceihale bedeli üzerinden %18 olacakt›r.Belirtilen mevzuat çerçevesinde konu de¤erlendirildi¤inde; net alan›150 m2’ye kadar olan konutlar›n icra müdürlüklerinde yap›lacak olan sat›fllar›%1 oran›nda katma de¤er vergisine tabi olacak, buna karfl›l›k netalan› 150 m2’nin üstünde bulunan konutlar ile büyüklü¤ü ne miktardaolursa olsun konut vasf› tafl›mayan tüm tafl›nmazlar›n (ifl yerleri, arsalar,fabrikalar, vs.) icra müdürlüklerinde yap›lacak olan sat›fllar› ise %18 oran›ndakatma de¤er vergisine tabi olacakt›r (8) .Konut vas›fl› tafl›nmazlar için uygulanacak KDV oran›n›n tespitindetafl›nmaz›n brüt de¤il, net kullan›m alan› esas al›nmal›d›r. Uygulamadaicra müdürlükleri arac›l›¤›yla yapt›r›lan k›ymet takdir ifllemlerinde buhususa özen gösterilmedi¤i ve tafl›nmaz›n yüzölçümünün yaklafl›k olarakbelirlendi¤i görülmektedir. Ancak, uygulanacak katma de¤er vergisi oran-___________________________________________________(4) MANAV, Turgut, “Müzayede Yoluyla Antika Sat›fllar›nda Katma De¤er Vergisi ve Tellall›k Harc›”, Yaklafl›mDergisi, S: 83 (Kas›m 1999), s.162.(5) Dan›fltay 11.Daire’nin 19.03.1998 tarih ve E:368 – K:1108 say›l› karar›. “Kanunu hükümleri çerçevesindepazarl›k usulüyle gerçeklefltirilen sat›fl›n müzayede suretiyle yap›lan sat›fltan bir fark›n›n olmamas›karfl›s›nda, pazarl›k sonucu belirlenen sat›fl bedeli üzerinden tarh edilen katma de¤er vergisindeyasaya ayk›r›l›k bulunmad›¤›ndan yaz›l› gerekçeyle verilen kararda isabet görülmemifltir. Aç›klanannedenlerle temyiz isteminin kabulüyle, ... Vergi Mahkemesinin... gün ve... say›l› karar›n bozulmas›nakarar verildi.” (www.hukukturk.com)(6) ÖZMUMCU, Seda, Pazarl›k Suretiyle Sat›fl, Vedat Kitapç›l›k, ‹stanbul 2005, s.80.(7) VURAL, Mahmut, “Müzayede Mahallinde Yap›lan Sat›fllarda KDV Uygulamas›”, Vergi Dünyas›, S.215(Temmuz 1999), s.65.(8) OKTAR, Kemal, Katma De¤er Vergisinde ‹stisnalar ve ‹adeler, Ankara 2000, s.117.


Cebri icra Yoluyla Tafl›nmaz Sat›fllar›nda K.D.V. • Av. ‹. Murat Haznedar 795lar› aras›nda çok büyük fark oldu¤undan, herhangi bir yanl›fl uygulamayasebebiyet verilmemesi için özellikle 150 m 2 civar›ndaki konutlar bak›-m›ndan konu özenle araflt›r›lmal› ve tafl›nmaz›n net kullan›m alan› do¤ruolarak tespit edilmelidir.Yarg›tay, yüzölçümü 150 m 2 ’nin alt›ndaki konut vas›fl› tafl›nmazlar›nsat›fl›n›n katma de¤er vergisinden istisna oldu¤u dönemde verdi¤i bir karar›nda;yap›lacak olan ihale, tafl›nmaz›n yüzölçümü itibar›yla katma de-¤er vergisinden istisna tutulmas› gerekmesine ra¤men, düzenlenen sat›flilan›nda “KDV’nin al›c›ya ait olaca¤›” ifadesine yer verilmesini ihaleye kat›l›m›azalt›c› bir neden olarak görmüfl ve bu nedenle ihalenin feshine kararvermifltir (9) .Yüksek mahkemenin konu hakk›ndaki karar›n›n, duruma göre, tafl›nmaz›nKDV oran› %1 olmas›na ra¤men sat›fl ilan›nda %18 olarak yaz›lmas›halinde de k›yasen uygulamas› mümkündür. Çünkü burada yap›lanyanl›fll›k da ihaleye kat›l›m› azalt›c› bir sonuç ortaya ç›karabilecektir(10) .Sat›fla konu tafl›nmaz tapuda arsa olarak görünmesine ra¤men gerçekteüzerinde bir yap› var ise KDV oran›n›n ne olaca¤› hususu tereddütuyand›rmaktad›r. Tapuda arsa olarak görünmekte olan tafl›nmaz üzerindekiyap›n›n konut olmamas› ya da 150 m2’den büyük olmas› halindeherhangi bir sorun bulunmamaktad›r. Bu durumda uygulanacak olanKDV oran›, di¤er tafl›nmazlarda oldu¤u gibi yine %18 olacakt›r. Ancak,üzerindeki yap› konut vas›fl› olup da büyüklü¤ü 150 m2’den de düflük iseo zaman hangi oran›n uygulanmas› gerekecektir?Dan›fltay, söz konusu ihtilafla ilgili olarak önüne gelen bir olayda, sat›flifllemi öncesinde düzenlenen k›ymet takdir raporunda tafl›nmaz›n üze-___________________________________________________(9) Yarg›tay 12.Hukuk Dairesi’nin 22.09.1988 tarih ve E:7556 – K:10209 say›l› karar›. “3065 Say›l› KatmaDe¤er Vergisi Kanunu`na 3099 Say›l› Kanunla eklenen ve 1.1.1985`de yürürlü¤e giren31.12.1988`e kadar muteber olan 17. maddesinin 4-› bendine göre net olan 150 m2 ye kadar olan konutlar›nteslimi K.D.V.`ye tabi de¤ildir. Bilahare ç›kart›lan 3393 Say›l› Kanunla 3065 Say›l› Kanuna eklenengeçici 8. maddeye göre, bu hüküm 1992 tarihi sonuna kadar uzat›lm›flt›r. Sat›fl 3099 Say›l› Kanun’unyürürlü¤e girdi¤i 1.1.1985 tarihinden sonra yap›lm›flt›r. Bu Kanun hükmüne ra¤men icra dairesinceKDV.`nin müflteriye ait oldu¤u, sat›fl ilan›na dercedilmifltir. Bu yasal olmayan sorumlulu¤untalebi ve talibi azaltaca¤›na, bu nedenle de yaln›z alacakl›n›n ihaleye kat›lm›fl oldu¤unun anlafl›lmas›-na, 28.000.000.- TL. muhammen de¤erli tafl›nmaz›n tek talip alacakl›ya 21.000.000.- liraya ihale edilmesinedeniyle ‹‹K`nun 134/5. f›kras›ndaki zarar unsurunun da mevcut bulunmas›na binaen ihaleninfeshine karar verilmek gerekirken iste¤in reddolunmas› isabetsiz olup, merci karar›n›n bozulmas› gerekirkeniste¤in onand›¤› anlafl›ld›¤›ndan tashih iste¤inin kabulü ile 5.5.1988 tarih 4328-6124 Say›l›Yarg›tay onama ilam›n›n kald›r›larak 9.3.1988 tarih 1995-439 say›l› merci karar›n›n yukar›da gösterilennedenle ‹‹K`nun 366 ve HUMK`nun 428. maddeleri uyar›nca BOZULMASINA, 22.9.1988 günündeoybirli¤iyle karar verildi.”(‹stanbul <strong>Barosu</strong> Dergisi, 1989, S:8, s.1137)(10) Adalet Bakanl›¤›’n›n 04.03.1985 tarih ve 2-49-7486 say›l› Genelgesinde, icra müdürlükleri taraf›ndandüzenlenecek sat›fl ilanlar›nda sadece, sat›fllar›n katma de¤er vergisine tabi oldu¤u yönünde genel birifadeye yer verilmesinin yeterli oldu¤u belirtilmekle birlikte, uygulamada ilan ve flartnamelerde katmade¤er vergisi oranlar›na da yer verildi¤i görülmektedir. Oysa 11.04.2005 tarih ve 25783 say›l› ResmiGazete’de yay›nlanan ‹cra ‹flas Kanunu Yönetmeli¤i ekindeki konuya iliflkin 26 ve 27 no.lu örneklerdede, ilan ve flartnamede al›c›ya ait masraflar›n neler olaca¤› bilgisine yer verilmesi yeterli görülmüfl,KDV oranlar›n›n aç›kça belirtilmesi gerekti¤iyle ilgili bir ifadeye yer verilmemifltir.


796 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009rinde bulunan yap›ya da de¤er biçilmifl ve belirlenen toplam de¤erle ihalegerçeklefltirilmifl oldu¤undan, söz konusu ihalenin %1 KDV oran›na tabiolmas› gerekti¤i yönünde karar vermifltir (11) . Önceki tarihli bir di¤er karar›ndaise tapuda arsa olarak görünmekte olan tafl›nmaz›n üzerindekiyap›n›n niteli¤ini irdelemifl ve bunun arsa de¤erine göre çok daha az birde¤eri olan bir yap› olmas› nedeniyle KDV oran›n arsa vas›fl› tafl›nmazlariçin geçerli olan oran üzerinden tahakkuk ettirilmesi gerekti¤ine hükmetmifltir(12) .Ba¤›ms›z ve sürekli olarak ya da irtifak hakk› fleklinde kurulan üsthaklar›n›n (Türk Medeni Kanunu’nun m.726, m.826) cebri icra yoluylasat›fllar›n›n katma de¤er vergisine tabi olup olmayaca¤› da tereddütuyand›ran bir baflka durumdur.TMK.nun 726. maddesinde üst hakk›; üçüncü kifli lehine tesis edilen,arazinin alt›nda veya üstünde yap› yapmak veya mevcut bir yap›y› muhafazaetmek yetkisi veren bir irtifak hakk› olarak tan›mlanm›flt›r. TMK.nun826. maddesindeyse irtifak hakk›n›n en az otuz y›l için kurulmufl olmas›ve sahibine her türlü tasarrufta bulunma yetkisini vermesi durumunda(kiraya verme, satma, rehin verme vs.) bunun bir tafl›nmaz olarak tapukütü¤üne ayr›ca kaydedilebilece¤i belirtilmifltir.Dan›fltay, mülkiyeti Hazineye ait tafl›nmazlar üzerinde tesis edilen irtifakhaklar›n›n da katma de¤er vergisinden istisna tutulmas› yönünde3065 Say›l› Kanun’da de¤ifliklik yap›lmas›ndan önce vermifl oldu¤u ka-___________________________________________________(11) Dan›fltay 7. Dairesi’nin 16.01.2002 tarih ve E:2906 – K:87 say›l› karar›. “Üzerinde davac›lara ait gecekondular›nda bulundu¤u arsadaki paydafll›¤›n giderilmesi amac›yla yap›lan ihale sonucu, an›lantafl›nmaz› sat›n alan davac›lar ad›na, söz konusu tafl›nmaz›n konut de¤il, arsa niteli¤inde oldu¤undanbahisle, %17 oran›nda katma de¤er vergisi hesaplanmas› yolunda tesis edilen ifllemin %16 oran›naisabet eden k›sm›n›; olayda, söz konusu tafl›nmaz›n sat›fl› amac›yla yap›lan ihale için Ankara BeflinciSulh Hukuk Mahkemesince yapt›r›lan de¤er tespitine iliflkin bilirkifli incelemesinde, tafl›nmazla birlikteüzerindeki gecekondular›n ve a¤açlar›n da hesaba kat›ld›¤›n›n ve ihalenin, bu suretle bulunan de-¤er üzerinden yap›ld›¤›n›n anlafl›ld›¤›, bu durumda, an›lan tafl›nmaz›n konut niteli¤inde vergilendirilmesiicap etti¤i gerekçesiyle iptal eden Ankara Dördüncü Vergi Mahkemesinin 18.4.2001 günlü veE:2000/944; K:2001/279 say›l› karar›n›n; yap›lan ifllemin yerinde oldu¤u ileri sürülerek bozulmas› istenilmektedir.Dayand›¤› hukuki ve kanuni nedenlerle, gerekçesi yukar›da aç›klanm›fl bulunan mahkemekarar›, ayn› gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüfl olup, temyiz dilekçesinde ileri sürüleniddialar sözü geçen karar›n bozulmas›n› sa¤layacak durumda bulunmad›¤›ndan, temyiz istemininreddine; karar›n onanmas›na, 16.1.2002 gününde oybirli¤i ile karar verildi.” (www.hukukturk.com)(12) Dan›fltay 11.Daire’nin 16.04.1998 tarih ve E:4413 –K:1353 say›l› karar›. “Davac›n›n... 5.Sulh HukukMahkemesine yapt›rd›¤› tespit sonucunda düzenlenen... gün ve... say›l› bilirkifli raporu ile belirlenen...lira rayiç bedelin ... liras› tafl›nmaz›n arsa k›sm› için, kalan miktar›n›n ise üzerindeki söz konusu binaiçin takdir edildi¤i, böylelikle bu tespitten de muhammen bedelin a¤›rl›kl› pay›n›n arsaya ait oldu¤u görülmektedir.Nitekim sat›fla konu yerin bu niteli¤i dikkate al›narak ihale flartnamesinde, sat›fl bedeliüzerinden %15 katma de¤er vergisi al›naca¤› belirtilmifl ve flartnamedeki bütün hususlar›n davac›n›nda aralar›nda bulundu¤u ihaleye kat›lanlarca imzaland›¤› tespit edilmifltir. Buna göre tafl›nmaz›n arsaolan gerçek mahiyeti göz önünde bulunduruldu¤unda, Katma De¤er Vergisi Kanun’unun Geçici8.maddesi kapsam›nda kald›¤› düflünülemez. Bu durumda, müzayede mahallinde sat›lan arsa vas›fl›tafl›nmaz›n sat›fl bedeli üzerinden katma de¤er vergisi tahsil edilmesi gerekirken, vergi mahkemesincetafl›nmaz›n niteli¤inde hataya düflülerek, tahsil edilen KDV’nin iadesi olunda verilen kararda kanunauyarl›k bulunmamaktad›r. Aç›klanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle ‹stanbul 3.Vergi Mahkemesinin...gün ve... say›l› karar›n›n bozulmas›na karar verildi.” (www.kazanci.com.tr)


Cebri icra Yoluyla Tafl›nmaz Sat›fllar›nda K.D.V. • Av. ‹. Murat Haznedar 797rarlar›nda, ba¤›ms›z ve sürekli üst hakk› tesisini bir tafl›nmaz teslimi de-¤il, bir kiralama ifllemi olarak kabul etmifl ve bu nedenle konunun 3065Say›l› Kanun’un 1/3-f ve 17/4-d maddesinde yer alan tafl›nmaz kiralamalar›nailiflkin düzenlemeler çerçevesinde de¤erlendirilmesi gerekti¤inekarar vermifltir (13) .16.04.2004 tarihinde kabul edilen 5228 Say›l› Yasa ile 3065 Say›l›Kanun’un 17/4 maddesine (p) bendi eklenerek, Hazine taraf›ndan yap›-lan tafl›nmaz teslimlerinin yan› s›ra, yine Hazine taraf›ndan yap›lan irtifakhakk› tesisi ifllemleri de KDV istisnas› kapsam›na al›nm›flt›r. Yap›lanyasal düzenlemede tesis edilen irtifak hakk›n›n daimi ve sürekli olup olmamas›aras›nda herhangi bir ayr›m yap›lmad›¤›ndan, üst hakk› tesisininKDV’nin uygulanmas› bak›m›ndan bir kiralama m› yoksa bir tafl›nmazteslimi mi oldu¤u yönündeki tart›flman›n bugün için bir önemi kalmam›flt›r.Üst hakk› tesisinde geçerli olan bu istisnalar›n, hakk›n bir üçüncükifliye devri halinde (cebri icra veya r›zai yoldan) uygulanmas› kanaatimizcemümkün bulunmamaktad›r. Çünkü, Anayasam›z›n 73. maddesiylekabul edilen verginin yasall›¤› ilkesi gere¤ince, vergi ve benzeri mali yükümlülüklerinkonulmas›, de¤ifltirilmesi ya da kald›r›lmas› ancak kanunlamümkün bulunmaktad›r. Bu nedenle, verginin konusunda, vergiyi do-¤uran olayda, verginin yükümlüsünde, verginin matrah›nda, vergininoran›nda, istisna ve muafiyetlerinde k›yas yoluyla yorum yap›lmas› ve busuretle bir sonuca var›lmas› hukuken mümkün bulunmamaktad›r (14) . Dolay›s›yla,bir uyuflmazl›kta yarg›ç vergi yasalar›n› yorumlarken, vergi do-¤urucu yeni olaylar ya da yeni vergi ba¤›fl›kl›klar› ve istisnalar› yaratmas›söz konusu olamaz (15) .Bu aç›klamalar çerçevesinde konu de¤erlendirildi¤inde, Kanunda sadeceHazine taraf›ndan yap›lacak olan tafl›nmaz teslimlerinin ve irtifakhakk› tesislerinin katma de¤er vergisinden istisna olaca¤› belirtildi¤in-___________________________________________________(13) Dan›fltay 9.Daire’nin 27.01.2004 tarih ve E:116 K:707 say›l› karar›. “Medeni Kanun’un 632. maddesinegöre irtifak hakk› tafl›nmaz niteli¤indedir. Tesis edilen irtifak hakk›n›n tapuya tescil edilmesiyle malikin(hazinenin) sahip oldu¤u tafl›nmaz üzerindeki bir hak devredilmifl olmaktad›r.3065 say›l› KatmaDe¤er Vergisi Kanun’unun 1/3-f maddesinde "Gelir Vergisi Kanun’unun 70'nci maddesinde belirtilenmal ve haklar›n kiralanmas› ifllemlerinin katma de¤er vergisine tabi oldu¤u, yine ayn› Yasan›n 17/4-d maddesinde ise, iktisadi iflletmelere dahil olmayan tafl›nmazlar›n kiralanmas› ifllemlerinin katma de-¤er vergisinden istisna oldu¤u hükmüne yer verilmifltir. Tapuya tescil edilen irtifak hakk› Medeni Kanun’unun632. maddesine göre tafl›nmaz niteli¤i tafl›d›¤›ndan olayda tesis olunan irtifak hakk› ve karfl›l›¤›ndatahsil edilen bedel bir kiralama iflleminin unsurlar›n› oluflturdu¤undan ve bu nedenle 3065say›l› Yasan›n 1/3-f maddesi uyar›nca KDV’nin konusunu oluflturdu¤undan, ayr›ca ayn› Yasan›n17/4-d maddesinde irtifak hakk› kurulmas›n›n vergiden istisna oldu¤u yolunda bir hüküm bulunmad›¤›ndanirtifak hakk› bedeli üzerinden tahakkuk ettirilip tahsil edilen KDV’nin ret ve iadesi istemiyleaç›lan davan›n reddi gerekirken kabulü yönünde verilen kararda hukuka uyarl›k görülmemifltir.Aç›klanannedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile Erzurum Vergi Mahkemesinin 12.10.2000 tarih ve2000/389 say›l› karar›n›n bozulmas›na 27.1.2004 tarihinde oybirli¤i ile karar verildi.(www.hukukturk.com);ASLAN, Memduh, “Üst Hakk›nda Vergileme” (www.turktax.com)(14) GÜNEfi, Gülsen, Verginin Yasall›¤› ‹lkesi, Alfa Yay›nlar›, ‹stanbul 1998, s.119 vd.(15) KANET‹, Selim, Vergi Hukuku, ‹stanbul 1989, s.47.


798 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009den, Hazinenin bu flekildeki iflleminden sonra hak sahibi olan kiflilerin,söz konusu hakk› bir baflka kifliye r›zai ya da cebri icra suretiyle devretmesihalinde ayn› istisnan›n uygulanaca¤›ndan söz edilmesi, 3065 Say›l›Kanun’un 17/4-r bendinde belirtilen istisna hali bulunmad›¤› müddetçemümkün bulunmamaktad›r. Tapu Sicil Müdürlü¤üne hak sahibi ad›naayr›ca tescil edilen ve sahibine her türlü tasarrufta bulunma (devretme,ipotek verme, miras b›rakma, kiraya verme vs.) yetkisi veren üst hakk›,gerek ‹cra ve ‹flas Kanunu gerekse Türk Medeni Kanunu hükümlerininuygulanmas› bak›m›ndan tafl›nmaz mal olarak kabul edilmekte oldu¤undan,bu nitelikteki üst hakk›n›n cebri icra yoluyla ihalesi halinde, kanaatimizcetafl›nmaz mal teslimine iliflkin KDV hükümleri uygulanmal›d›r.Bununla birlikte, Yüksek Mahkeme yukar›da da belirtildi¤i üzere üsthakk› tesisini bir kiralama ifllemi olarak görmekte oldu¤undan, bu görüfltenhareket edildi¤inde, ihale sonras› al›nacak KDV’nin de 3065 Say›l›Kanun’un 1/3-f ve 17/4-d maddesinde yer alan tafl›nmaz kiralamalar›nailiflkin düzenlemelere göre belirlenmesi gerekecektir. Buna göre, iktisadiiflletmeye tabi bir tafl›nmaz üzerinde tesis edilmifl bir üst hakk›n›n devrisöz konusuysa KDV al›nmas› gerekecek, aksi takdirde ihale KDV’den istisnaolacakt›r.Gerçekte bu durumda bir üst hakk› tesisi bulunmamakta, zaten tesisedilmifl bulunan bir hakk›n devri söz konusu olmaktaysa da, sonuçitibar›yla yap›lan ifllemle bir tafl›nmazdan yararlanma hakk›n›n sa¤lanmas›söz konusu oldu¤undan, üst hakk› tesisine iliflkin Yüksek Mahkemegörüflünün bu hakk›n devri halinde de k›yasen uygulanmas› mümkünbulunmaktad›r.Katma De¤er Vergisine esas olan tutar, tafl›nmaz›n ihale bedelidir(m.23/d). Sat›fl için yap›lan masraflar ya da ödenen harç veya vergilerKDV’nin hesaplanmas›nda dikkate al›nmaz.(m.24/b) Müzayede mahallerindeyap›lan sat›fllarda tellâliye harc›n›n tahsil edilmesinin gerekti¤i durumlarda,KDV matrah›na tellâliye harc›n›n da eklenmesi gerekti¤i ilerisürülmekteyse de (16) , kanaatimizce, cebri icra yoluyla yap›lan sat›fllar bak›m›ndanbu görüfle kat›lma olana¤› bulunmamaktad›r. Çünkü 3065 Say›l›Kanun’un 24/b maddesinde sat›fl için ödenen vergilerin KDV’nin matrah›ndahesaba kat›lmayaca¤› aç›kça düzenlenmifltir. Dolay›s›yla, katmade¤er vergisine esas olacak olan tutar, 23/d maddesinde belirtildi¤i üzeresadece tafl›nmaz›n kesin ihale bedelidir (17) .Kald› ki, tellâliye harc›n›n yasal yükümlüsü 2464 Say›l› Belediye GelirleriKanunu’nun 68. maddesi gere¤ince mal› sat›lan borçludur. Bu nedenle,tellâliye harc› da sat›fl bedeli içinden kesilerek ödenecektir. Yoksaihale al›c›s›n›n ihale bedeline ilaveten tellâliye harc›n› da ödemesi gerek-___________________________________________________(16) ARPACI, Altar Ömer, “Cebri ‹cra, ‹zale-i fiuyu, ‹pote¤in Paraya Çevrilmesi, Tasfiye Gibi Nedenlerle MüzayedeMahallerinde Yap›lan Sat›fllarda KDV”, Lebib Yalk›n Mevzuat Dergisi, S: 51 (Mart 2008) s.84.(17) KIZILOT, fiükrü, KDV Kanunu ve Uygulamas›, Yaklafl›m Yay›nlar›, Ankara 1998, s.83.


Cebri icra Yoluyla Tafl›nmaz Sat›fllar›nda K.D.V. • Av. ‹. Murat Haznedar 799mez. Dolay›s›yla tellâliye harc› KDV matrah›nda bir art›fla neden olmamaktad›r.‹hale al›c›s›n›n ihale bedelini ödememesi üzerine tafl›nmaz yenidensat›fla ç›kart›l›r ve daha düflük bir bedelle üçüncü kifliye ihale edilirse ilkihale al›c›s› aradaki farktan, di¤er zararlardan ve temerrüt faizinden sorumluolacakt›r. (‹‹K.m.133) Ancak böyle bir durumda, ilk ihale al›c›s›n›nsorumlulu¤u cezai bir sorumluluk oldu¤undan, kendisinden ayr›ca KDVtahsil edilmesi gerekmez (18) . Ayn› flekilde yeni ihale al›c›s›na da sat›fl bedelleriaras›ndaki fark için KDV tahakkuk ettirilmemelidir.Sat›fla konu tafl›nmaz›n hisseli olmas› ve ihale al›c›s›n›n da hissedarlardanbiri olmas› halinde KDV kesinleflen sat›fl bedeli üzerinden tahsiledilmeyecektir. Böyle bir durumda ihale al›c›s›na mülkiyeti zaten kendisineait olan hisse bak›m›ndan herhangi bir teslim söz konusu de¤ildir.Bu sebeple, bu miktardaki hisseye isabet eden tutar›n matrahtan (sat›flbedelinden) düflülmesi gerekecektir (19) . Bu durum genellikle izale-i flüyusat›fllar›nda karfl›m›za ç›kmaktad›r.III. KDV’N‹N YÜKÜMLÜSÜ ve SORUMLUSUVergi sorumlusu ve yükümlüsü kavramlar› hukuken birbirindenfarkl› kavramlard›r. Vergi yükümlüsü 213 Say›l› Vergi Usul Kanunu’nun8. maddesinde “Vergi kanunlar›na göre kendisine vergi borcu terettübeden gerçek veya tüzel kifli"; vergi sorumlusunu ise "verginin ödenmesibak›m›ndan, alacakl› vergi dairesine karfl› muhatap olan kifli" fleklindetan›mlam›flt›r.Yine ayn› maddede vergi sorumlusu ya da yükümlüsünün kim olaca-¤›na dair taraflar aras›nda yap›lacak olan anlaflmalar›n vergi daireleriniba¤lamayaca¤› ifade edilmifltir.3065 Say›l› Katma De¤er Vergisi Kanunu’nun 8. maddesinde, malteslimi ve hizmet ifas› hallerinde vergi yükümlüsünün bu iflleri yapanlarolaca¤› belirtilmifl, yine ayn› Kanun’un 9. maddesinde de, mükellefin Türkiyeiçinde ikametgâh›n›n, iflyerinin, kanuni merkezinin ve ifl merkezininbulunmamas› hallerinde ve gerekli görülen di¤er hallerde Maliye Bakanl›¤›'n›n,vergi alaca¤›n›n emniyet alt›na al›nmas› amac›yla, vergiye tabi ifllemleretaraf olanlar› verginin ödenmesinden sorumlu tutabilece¤i vurgulanm›flt›r.Katma de¤er vergisinde mükellefiyet aç›s›ndan vergiyi do¤uran olay›gerçeklefltirenlerin gerçek ya da tüzel kifli olmas› aras›nda kural olarakherhangi bir fark bulunmamaktad›r (20) .___________________________________________________(18) a.g.e., s.87.(19) SEV‹⁄, Veysi, “Müzayede ve ‹cra Yoluyla Yap›lan Sat›fllarda KDV”, Dünya Gazetesi, 07.11.2001; KÜ-ÇÜK, fiaban, ‹zaleyi fiüyu (Paydafll›¤›n Giderilmesi) Sat›fllar›nda Katma De¤er Vergisi Uygulamas›(www.mevbank.com); Maliye Bakanl›¤›’n›n 23.02.2001 tarih ve 2815/11188 say›l› özelgesi(www.gib.gov.tr)(20) ÜNSAL, Hilmi, Vergi Hukuku ve Türk Vergi Sistemi, Nobel Yay›nc›l›k, Ankara, 2006, s.187.


800 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Türk vergi sistemi, katma de¤er vergisini mal ya da hizmetin üretimindentüketiciye intikaline kadar her el de¤ifltirme aflamas›nda al›nangenel bir tüketim vergisi olarak düzenlemek suretiyle, sat›fl ifllemlerindebu verginin al›c› taraf›ndan ödenmesini öngörmüfltür (21) . Buna göre, al›c›,sat›fl bedelini ve o bedel üzerinden devlete ödenmesi gereken KDV tutar›-n› sat›c›ya verecek, sat›c› ise tahsil etmifl bulundu¤u katma de¤er vergisinidevlete ödeyecektir.3065 Say›l› Kanun’un 57. maddesi gere¤ince, sat›c›, sat›fl s›ras›ndaKDV’nin ayr›ca ödenece¤ini bildirmedi¤i müddetçe KDV sat›fl bedeli içindedir.Bir di¤er ifadeyle, vergi hukuku aç›s›ndan yap›lan sat›fl s›ras›ndaKDV’nin tahsil edilmifl oldu¤u kabul edilir. Bu sebeple, asl›nda sat›c› katmade¤er vergisini al›c›dan tahsil etmemifl olsa dahi tahakkuk eden katmade¤er vergisini vergi dairesine ödemekle yükümlüdür (22) .Yukar›da belirtildi¤i üzere, vergi sorumlusu, kendisi yükümlü olmad›¤›halde yükümlü ile Kanunda belirtilen baz› iliflkileri nedeniyle bellidurumlarda vergi borcuyla ilgili bir tak›m ödevler yüklenmifl olan kiflileroldu¤undan (23) , cebri icra yolu ile yap›lan sat›fllar bak›m›ndan KDV’nin sorumlusuda ihaleyi yapan icra müdürlü¤üdür (24) . Buna karfl›l›k vergininyükümlüsü ise ihale al›c›s›d›r (25) . Bu nedenle icra müdürü, sat›fl bedeliüzerinden tahakkuk edecek KDV’nin, ihale al›c›s› taraf›ndan ayr›ca ödenmesigerekti¤ini ihale flartnamesine yazmal›d›r.Bununla birlikte, müzayede mahallinde yap›lan sat›fllarda, al›c›n›nteklif etti¤i ihale bedelinin KDV dâhil ihale bedeli oldu¤u ileri sürülemeyece¤inden,KDV’nin ayr›ca tahsil olunaca¤›n›n flartnameye yaz›lmam›flolmas›n›n KDV’nin al›c›dan tahsil edilmesine engel teflkil etmedi¤ini (r›zaisat›fllardan farkl› olarak) düflünmekteyiz. Çünkü 3065 Say›l› Kanun’un23/d maddesinde müzayedeli sat›fllarda KDV matrah›n›n kesin sat›fl be-___________________________________________________(21) CANO⁄LU, Mehmet Ali/HACIÜSTEMEO⁄LU, Rüstem, Vergi Uygulamalar› ve Muhasebesi, Beta Yay›nevi,‹stanbul, 1990, s.425.(22) Yarg›tay 13.Hukuk Dairesi’nin17.02.2004 tarih ve E:12049 – K:1682 say›l› karar›. “3065 say›l› KatmaDe¤er Vergisi Kanunu gere¤ince, bu verginin mükellefi sat›c›d›r. Taraflarca aç›kça KDV'nin sat›fl bedelinedahil olmad›¤› belirtilmedikçe, KDV sat›fl bedeli içinde tahsil edilmifl say›l›r ve mükellef olan sat›c›bu vergiyi yat›rmak zorundad›r. Somut olayda, taraflar aras›nda düzenlenen sözleflmelerde ve ihaleflartnamesinde KDV. 'ne dair hüküm bulunmad›¤›ndan sat›fl bedeli içinde tahsil edilmifltir. Bu durumdadavan›n reddine karar verilmesi gerekirken yaz›l› flekilde karar verilmesi usul ve yasaya ayk›r›olup, bozma nedenidir.” (www.hukukturk.com)(23) KARAKOÇ, Yusuf, Genel Vergi Hukuku, Yetkin Yay›nlar›, Ankara 2002, s.96(24) fiENOL, Tayfun, “Müzayede Mahallindeki Sat›fllarda Mükellef”, Vergi Dünyas› Dergisi, S:160 (Aral›k1994), s.67.(25) Dan›fltay 9.Daire’nin 07.03.2007 tarih ve E:3510 – K:679 say›l› karar› “Genel olarak, cebri icra yoluylayap›lan sat›fllarda, sat›fl› yapan kifli veya kuruluflun mükellef say›lmas› do¤ald›r. Ancak, olayda oldu¤ugibi, bir kamu kurumu durumunda olan ‹cra Müdürlü¤ünün yapt›¤› kamu hizmetinden dolay› mükelleftutulmas›n›n "mükellefiyet" kavram› ile ba¤daflmayaca¤› kuflkusuzdur. Böyle bir durumda sat›-fl› yapan icra dairesi ile kurulan ifllem aras›nda bir menfaat iliflkisi de bulunmamaktad›r. Katma de-¤er vergisi yans›tmal› bir vergidir. Verginin yükümlüsü bafllang›çta sat›fl› yapan icra müdürlü¤ü ise de,verginin "yans›t›labilirlik" özelli¤i nedeniyle vergi yükü, aç›k art›rma yoluyla yap›lan sat›fl sonucundatafl›nmaz› sat›n alan davac›n›n üzerinde kalmaktad›r. Bu durumda, kesin sat›fl bedeli üzerinden tahakkukettirilen katma de¤er vergisini yüklenen davac›, mükellef durumundad›r” (www.mevbank.com)


Cebri icra Yoluyla Tafl›nmaz Sat›fllar›nda K.D.V. • Av. ‹. Murat Haznedar 801deli olaca¤› belirtilmifltir. Müzayede suretiyle yap›lan sat›fllarda ihale tutar›n›nönceden bilinmesi mümkün bulunmad›¤›ndan, katma de¤er vergisineesas olacak olan matrah ihalenin sona ermesiyle oluflaca¤›ndan,ihale s›ras›nda yap›lan tekliflerde KDV dâhil fiyat verildi¤inin iddia edilmesimümkün bulunmamaktad›r (26) .‹cra müdürü bu suretle al›c›dan tahsil etti¤i katma de¤er vergisini,28.02.2004 tarihli Resmi Gazetede yay›nlanan 91 Seri No.lu Katma De-¤er Vergisi Genel Tebli¤i gere¤ince bedelin tahsil edildi¤i günü izleyen gününmesai bitimine kadar beyanname düzenleyip vergi dairesine ödemekdurumundad›r.IV. KDV’N‹N ÖDENME ZAMANI veZAMANINDA ÖDENMEMES‹N‹N SONUÇLARIKDV ödeme yükümlülü¤ünün ne zaman do¤aca¤› uygulamada tereddütlereyol açmaktad›r. Bu tereddütlerin temel nedeni, r›zaiyoldan yap›lan devirlerden farkl› olarak cebri icra yoluyla yap›lan sat›fllardamülkiyetin tescilden önce kazan›lm›fl olmas›d›r.(TMK m. 705) (27) Budurumda acaba ihale bedelinin yat›r›lmas› için öngörülen süre içerisindeKDV’nin de yat›r›lmas› gerekecek midir, yoksa ihalenin kesinleflmesiylebirlikte mi katma de¤er vergisini ödeme yükümlülü¤ü do¤maktad›r?3065 Say›l› Kanun’un 1.maddesinde müzayede mahallinde yap›lansat›fllardan kaynaklanan teslimlerin katma de¤er vergisine tabi oldu¤ubelirtilmifl ve 10. maddesinde de mal›n teslimiyle vergiyi do¤uran olay›ngerçekleflti¤i ifade edilmifltir. Teslim kavram›ndan ne anlafl›lmas› gerekti-¤i ise ayn› Kanun’un 2. maddesinde “bir mal üzerindeki tasarruf hakk›-n›n malik veya onun ad›na hareket edenlerce, al›c›ya veya ad›na hareketedenlere devredilmesi” olarak aç›klanm›flt›r.Söz konusu yasal düzenlemelerden hareket edildi¤inde, cebri icra yoluylayap›lan sat›fla konu tafl›nmaz›n mülkiyetinin ihale al›c›s›na geçmiflolmas› vergiyi do¤uran olay›n gerçekleflmesi için yeterli olmamakta, ayn›zamanda tasarruf yetkisinin de al›c›ya devredilmifl olmas› gerekmektedir(28) .Tasarruf yetkisinin ne zaman ihale al›c›s›na devredildi¤i ise TMK.n›n705. maddesinin son cümlesinde belirtilmifltir. Buna göre ihale ile birliktemülkiyet ihale al›c›s›na geçmekle birlikte, ihale al›c›s›n›n tasarruf yetkisiancak tafl›nmaz›n ihale al›c›s› ad›na tescili ile do¤maktad›r. Bu durumda,___________________________________________________(26) ALTUN, Muhsin, “Müzayedeli Arsa Sat›fllar› ve KDV Uygulamas›”, Mevzuat Dergisi, S:10 (Ekim 1998),s.23.(27) Her ne kadar müzayede suretiyle sat›fllara iliflkin Borçlar Kanunu’nun 231. maddesinin ilk f›kras›nda,müzayededen al›nan tafl›nmaz mallar›n mülkiyetinin tapu siciline kaydedilmekle al›c›ya geçece¤i belirtilmekteise de ayn› maddenin son f›kras›nda ise cebri müzayede yoluyla yap›lan sat›fllara iliflkinözel hükümlerin sakl› oldu¤u belirtilmifltir. Cebri icra yoluyla yap›lan sat›fllar bak›m›ndan özel hükümise Medeni Kanun’un 705. maddesinde düzenlenmifltir.(28) Aksi yönde görüfl; BAYRAKDAR, Bekir, “Müzayede Mahallerinde Yap›lan Sat›fllar›n KDV Karfl›s›ndakiDurumu”, Vergi Dünyas› Dergisi, S:201 (May›s 1998), s.109.


802 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009al›c›, tafl›nmaz henüz kendi ad›na tescil edilmeden tasarruf yetkisine sahipolamayaca¤›na göre, 3065 Say›l› Kanun’un 2. ve 10. maddelerinde yeralan aç›k düzenlemeler karfl›s›nda ihale ile birlikte KDV ödeme yükümlülü¤ünündo¤du¤undan söz etme imkân› da bulunmamaktad›r.Cebri icra yoluyla yap›lan sat›fllarda katma de¤er vergisini do¤uranolay bizatihi ihalenin kendisinin de¤il bu ihale gere¤ince yap›lacak devirifllemi oldu¤undan, ‹‹K.nun 130. maddesinde belirtilen ve yasal 10 günlüksüre içerisinde ödenmesi gereken tutara KDV dahil de¤ildir. Bir di¤erifadeyle icra müdürünün, al›c›ya tan›nan 10 günlük süre içerisindeKDV’nin ödenmemifl oldu¤unu gerekçe göstererek ‹‹K.nun 133.maddesigere¤ince ihale karar›n› kald›rmas› mümkün bulunmamaktad›r (29) .‹hale kesinleflti¤inde (yasal süre içerisinde ihalenin feshi talep edilmezya da talep edilir de bu yönde aç›lan dava kesin olarak reddedilirse)icra müdürlü¤ü ihale al›c›s›ndan KDV ödenmesini bir yaz› ile talep etmeli,ödememesi durumunda ihalenin feshedilece¤ini ihtar etmeli ve ödemedebulunmak üzere kendisine uygun bir süre tan›mal›d›r (30) .Yarg›tay, cebri icra yoluyla yap›lan sat›fllarda KDV’nin ödenme zaman›ve ödenmemesinin sonuçlar› konusunda zaman içerisinde farkl› kararlarvermifltir. Ancak son kararlar›ndaki görüflü, KDV’nin ihalenin kesinleflmesiylebirlikte al›c›dan tahsil edilmesi gerekti¤i yönündedir (31) .___________________________________________________(29) Yarg›tay 12.Hukuk Dairesi’nin 12.01.2004 tarih ve E:16690 – K:86 say›l› karar›. “Al›c› ve alacakl›, kendisineyap›lan ihalenin feshi için borçlu vekili taraf›ndan 1993/441 say›l› dosya ile dava aç›ld›¤›n› bildirerekhenüz KDV.nin yat›r›lma zaman› gelmedi¤i halde KDV.nin 20 gün içinde yat›r›lmad›¤›ndan bahisle,‹‹K.33 maddesine göre düflürülmesine dair icra müdürlü¤ü karar›n›n iptalini istemifltir.Gerçekten,Katma De¤er Vergisi Kanun’una göre ihalenin yap›lmas› ile KDV’ni do¤uran olay meydana gelmektedir.Verginin matrah› ancak ihale bedelinin kesinleflmesi ile belirlenebilir. 1993/441 say›l› ihaleninfeshi davas›n›n kesinleflti¤i saptanmadan, KDV’nin al›c› ve alacakl› yönünden ödeme yükümlülü¤ününyerine getirilmesi istenemez. Bu yönleri ile müdürlük karar› yasaya ayk›r› olup iptaline karar vermekgerekirken flikayetin süresinde yap›lmad›¤›ndan ve verilen 20 günlük süre içinde KDV’nin ödenmedi-¤inden bahisle istemin reddi isabetsizdir” (‹zmir <strong>Barosu</strong> Dergisi, Ocak 1995, s.103)Yarg›tay 12.Hukuk Dairesi’nin 27.01.2005 tarih ve E:24821 – K:1083 say›l› karar›. “Katma De¤er VergisiKanunu'na göre, müzayede mahallerinde ve gümrük depolar›nda yap›lan sat›fllar Katma De¤erVergisine tabidir. Sat›fllar, memurlukça aç›k art›rma usulü ile yap›lmaktad›r. Sat›fl›n yap›ld›¤› yer, müzayedemahalli durumundad›r. Verginin al›nmas› için, sat›fl nerede yap›l›rsa yap›ls›n aç›k art›rma ileyap›lmas› yeterlidir. Sat›fl›n yap›lmas› ile vergiyi do¤uran olay meydana gelmekle, kesin sat›fl bedelide verginin matrah›n› teflkil etmektedir. Sat›fl kesinleflmeden KDV borcunu ödeme yükümlülü¤ü do¤maz.Damga vergisi ve tellâliye harc› için de ayn› kural geçerlidir. Sözü edilen nitelikteki özentilerin yat›r›lmas›gereken zaman, yukar›daki kurala göre gerçeklefltikten sonra, verilen süre içinde ödenmemesihali 23.03.1955 tarihli ve 1/5 say›l› içtihat› birlefltirme karar› gere¤ince, ihalenin sat›fl memurlu¤uncakald›r›lmas› nedenini oluflturur. Somut olayda alacakl›-al›c›ya KDV'nin yat›r›lmas› için 31.05.2004günü süre verilmifltir. ‹halenin yap›ld›¤› bu tarihte henüz fesih istenebilmesi için gerekli 7 günlük süregeçmedi¤inden, ihale kesinleflmemifl ve yukar›da belirtilen ‹çtihad› Birlefltirme Karar›n›n uygulanmas›zaman› gelmemifltir. Bu nedenle flikâyetin kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir”(www.kazanci.com.tr)(30) UYAR, Talih, “Katma De¤er Vergisi ‹le ‹hale (Damga) Pullar›n›n Ne Zaman Yat›r›lmas› Gerekir? Bunlar›nÖdenmemesi ‹halenin Feshini Gerektirir mi?”, ‹stanbul <strong>Barosu</strong> Dergisi, 1998, S.1-2-3, s.84 vd.(31) Yarg›tay 12.Hukuk Dairesi’nin 14.06.1995 tarih ve E:8461 – K:8818 say›l› karar›. “Katma De¤er Vergisi`ninmatrah›n› kesin sat›fl ( ihale ) bedeli oluflturur. Bir baflka deyiflle, bu vergiyi ödeme yükümlülü¤üihalenin kesinleflmesi ile bafllar.


Cebri icra Yoluyla Tafl›nmaz Sat›fllar›nda K.D.V. • Av. ‹. Murat Haznedar 803KDV’nin ihalenin kesinleflmesiyle birlikte ödenmesi gerekmekte isede ihalenin kesinleflmifl oldu¤u ve bu sebeple KDV’nin ödenmesi gerekti-¤i al›c›ya bildirilene kadar bu vergi için gecikme faizi uygulanmas› hukukenmümkün bulunmamaktad›r. Çünkü ihalenin kesinleflmifl oldu¤undanve dolay›s›yla art›k katma de¤er vergisini ödemek zorunda bulundu-¤undan haberdar olmayan ihale al›c›s›n›n gecikme faizi ile sorumlu tutulmas›her fleyden önce hukukun temel ilkelerine ayk›r›l›k oluflturacakt›r(32) .‹halenin kesinleflmesi üzerine icra müdürlü¤ü taraf›ndan gönderilenyaz›ya ra¤men al›c› katma de¤er vergisini ödemez ise o takdirde icra müdürlü¤üihale karar›n› kald›rmal›d›r. Böyle bir durumda al›c› ad›na tescilifllemi yap›lmam›fl oldu¤undan KDV de tahakkuk etmemifl olacakt›r.‹hale al›c›s›, ihalenin kesinleflmesinden sonra icra müdürlü¤ü taraf›ndankendisine tan›nan süre geçtikten sonra katma de¤er vergisini yat›rm›flolsa dahi yine de ihalenin kald›r›lmas›na karar verilmelidir. Çünkü flartnamededevir iflleminin yap›labilmesi için ihale bedeline ilaveten KDV’ninde ödenmesi gerekti¤i belirtilmifl olmas›na ra¤men al›c› icra müdürlü¤ütaraf›ndan kendisine tan›nan süre içerisinde katma de¤er vergisini yat›rmam›flt›r.Kendisine verilen sürenin dolmas›yla yasal sonuçlar ortaya ç›kt›¤›ndan,sonradan yap›lan ödeme bu sonucu de¤ifltirmeyecektir (33) .___________________________________________________Sat›fl›n yap›lmas› ile vergiyi do¤uran olay meydana gelmekte, kesinleflen sat›fl bedeli de, verginin matrah›n›teflkil etmektedir. ‹hale kesinleflmeden memurlukça bu bedelin yat›r›lmas› için al›c›ya mehil verilemeyece¤igibi, bu sürede yat›r›lmad›¤›ndan bahisle ceza tayini için vergi dairesine müzekkere deyaz›lamaz. Bu nedenlerle flikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi isabetsizdir”(www.kazanci.com.tr)(32) Dan›fltay 9. Daire’nin 05.10.2005 tarih ve E:2842 – K:2659 say›l› karar›. “Davac›n›n Üsküdar...‹craMüdürlü¤ünden aç›k art›rmal› ihale ile 15.7.2002 tarihinde tafl›nmaz› sat›n ald›¤›n›n, daha sonra buihalenin feshi için daval›s› sadece takip alacakl›s› olan davan›n aç›lmas› üzerine davac›n›n sadece tafl›nmazbedelini yat›rarak katma de¤er vergisini yat›rmad›¤›n›n, ancak ihalenin feshi davas›n›n ‹stanbul...‹craTetkik Merci Hakimli¤ince yetkisizlik nedeniyle 31.7.2003 tarihinde reddedildi¤inin ve taraflarcatemyiz edilmeyerek kesinleflti¤inin, bundan sonra davac›n›n 1.11.2002 tarihinde durumu ö¤renerektahakkuk eden katma de¤er vergisi ve gecikme faizini ödedi¤inin, icra müdürlü¤ünün sat›fl›n15.8.2002 tarihinde kesinleflti¤ine iliflkin yaz›s› üzerine de KDV’nin geç yat›r›ld›¤›ndan bahisle gecikmefaizi hesaplanarak tahsil edildi¤inin anlafl›ld›¤›, davac›n›n ihalenin kesinleflti¤ini ö¤rendi¤i1.11.2002 tarihinde katma de¤er vergisini ödedi¤inden icra müdürlü¤ünün ihalenin 15.8.2002 tarihindekesinleflti¤i yolundaki yaz›s›na itibarla tahakkuk ettirilen gecikme faizinde yerindelik bulunmad›¤›,yasal faiz isteminde ise vergi yasalar›nda böyle bir hüküm bulunmad›¤›ndan reddi gerekti¤i gerekçesiylegecikme faizinin red ve iadesine hükmeden yasal faiz istemini ise reddeden ‹stanbul 6. VergiMahkemesinin 29.5.2003 tarih ve 2003/2015 say›l› karar›n›n; süresinden sonra ödenen katma de¤ervergisi nedeniyle hesaplanan ve tahsil edilen gecikme faizinde hukuka ayk›r›l›k bulunmad›¤› ileri sürülerekbozulmas› istenilmektedir. Hüküm veren Dan›fltay Dokuzuncu Dairesince iflin gere¤i görüflüldü:Dayand›¤›hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukar›da aç›klanan Vergi Mahkemesi karar›, ayn›gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüfl olup, temyiz istemine iliflkin dilekçede ileri sürüleniddialar, sözü geçen karar›n bozulmas›n› sa¤layacak durumda bulunmad›¤›ndan, temyiz istemininreddine ve karar›n onanmas›na 5.10.2005 tarihinde oybirli¤i ile karar verildi”.(www.hukukturk.com)(33) Yarg›tay 12. Hukuk Dairesi’nin 15.03.1993 tarih ve E:1731 – K:5281 say›l› karar›. “ Katma De¤erVergisi Kanunu'na göre, müzayede mahallerinde ve gümrük depolar›nda yap›lan sat›fllar, katma de-¤er vergisine tabidir. Sat›fl memurluklar›nca yap›lan sat›fllar aç›k art›rma usulü ile yap›lmaktad›r. sat›fl›nyap›ld›¤› yer müzayede mahalli durumundad›r.


804 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009‹hale, icra müdürlü¤ü taraf›ndan kald›r›l›r ya da mahkemece feshedilirseKDV ödenmesi de söz konusu olmayacakt›r. fiayet ihale henüz kesinleflmedenal›c› taraf›ndan KDV ödenmifl ise fesih veya kald›rma karar›ile birlikte ödenen KDV’nin de al›c›ya iade edilmesi gerekecektir. Nitekim15 Seri No.lu Katma De¤er Vergisi Genel Tebli¤inde, müzayede mahallindeyap›lan sat›fllarda, sat›fl›n herhangi bir sebeple gerçekleflmemesi halindevergi tahakkuk ettirilmeyece¤i, tahakkuk ettirilen verginin ise terkinedilece¤i aç›kça belirtilmifltir.IV. KDV ‹ST‹SNASININ UYGULANACA⁄I HALLER3065 Say›l› Kanun’un 17/4-d maddesinde mülkiyeti Hazineye aitolan tafl›nmazlar›n devrinin katma de¤er vergisinden istisna oldu¤u belirtilmifltir.Bunun haricindeki hangi hallerde tafl›nmaz devirlerinde katmade¤er vergisinden istisnas› uygulanaca¤› ise Kanunun 17/4-r maddesindebelirtilmifltir. Buna göre;- Kurumlar›n aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde,en az iki tam y›l süreyle bulunan tafl›nmazlar›n sat›fl› suretiylegerçekleflen devir ve teslimler,- Bankalara borçlu olanlar›n ve kefillerinin borçlar›na karfl›l›k tafl›nmazlar›nbankalara devir ve teslimleri katma de¤er vergisinden istisnaolacakt›r.Bununla birlikte, yine ayn› maddede yer alan düzenleme gere¤ince;sat›c› flayet tafl›nmaz ticareti ile u¤raflan kiflilerden ise ve sat›fla konu tafl›nmaz›da bu amaçla elinde bulunduruyorsa, söz konusu sat›fl ifllemi,___________________________________________________Verginin al›nmas› için, sat›fl nerede yap›l›rsa yap›ls›n aç›k art›rma ile yap›lmas› yeterlidir. Sat›fl› yapansat›fl memuru verginin mükellefidir. Sat›fl›n yap›lmas› ile vergiyi do¤uran olay meydana gelmekte, kesinsat›fl bedeli de verginin matrah›n› teflkil etmektedir. Sat›fl kesinleflmeden tafl›nmaz›n fiilen al›c›yateslimi mümkün de¤ildir. Olayda, ihalenin feshi davas›n›n reddine iliflkin karar kesinleflmek ve, matrahbelirlenmifl, tafl›nmaz›n teslimini isteme hakk› ve KDV'nin al›c›ya ait oldu¤u belirtilmifl, sat›fl tutana¤›ndaal›c›, KDV'ni yasal süre içinde, yat›raca¤›n› taahhüt etmifltir. Bu nedenlerle, KDV'ni yat›rmayükümlülü¤ü al›c›ya aittir. 18.12.1991 tarihli muht›rada; ihalenin feshi davas› 23.1.1989 tarihindeYarg›tay'dan geçmek suretiyle kesinleflmifl oldu¤undan, tafl›nmaz›n sat›fl bedeli ile KDV'sinin muht›ran›ntebli¤ tarihinden itibaren 7 gün içinde yat›r›lmas›, aksi takdirde ihalenin feshi cihetine gidilece¤i ihtarolunmufl, Muht›ra 28.2.1991 tarihinde tebli¤ edilmesine ra¤men, KDV. 14.3.1991 tarihinde ÇatalcaVergi Dairesine yat›r›lm›flt›r. Bir ifllem süresi içinde yap›lmazsa, ilgili, o ifllemden beklenen fayday›ve kendisini tehdit eden sonuç önlemek imkan›n› kaybeder. Sat›fl memuru taraf›ndan verilen süre, kesinsüre niteli¤indedir. Sonuçlar› da belirtilmifltir. KDV. verilen süre içinde yat›r›lmam›fl oldu¤undan‹‹K.nun 133. maddesi gere¤ince sat›fl karar›n›n Sat›fl memuru taraf›ndan kald›r›lmas› gerekir. Muht›-rada verilen 7 günlük süre geçtikten sonra KDV'nin yat›r›lm›fl olmas›, 7 gün geçmekle oluflmufl bulunansat›fl›n kald›r›lmas› koflullar›n› etkilemez. tellaliye resminin hemen veya verilen süre içinde ödenmemesihali, 23.3.1955 tarih, 1/3 say›l› ‹çtihad› Birlefltirme Karar› gere¤ince ihalenin sat›fl memurlu-¤unca resen bozulmas› nedeni oldu¤u gibi, KDV'nin de verilen süre içinde ödenmemesi de ihalenin bozulmas›nedenidir. ‹halenin feshi davas›nda dayan›lan maddi vak›alarla, bu davada dayan›lan maddivak›alar farkl› oldu¤undan ihalenin feshi davas›n›n reddedilmifl olmas›, ‹‹K.nun 133. maddesine dayan›larakflikayette bulunmay› engellemez ve kesin hüküm oluflturmaz. Aç›klanan nedenlerle, sat›flmemurunun, sat›fl karar›n›n kald›rm›fl olmas› yasaya ayk›r› olup, flikayetin kabulü gerekirken mercicered olunmas› isabetsizdir. Merci karar›n›n zuhulen onand›¤› anlafl›ld›¤›ndan karar düzeltme istemininkabulü gerekmifltir.” (‹stanbul <strong>Barosu</strong> Dergisi, 1993, S: 7, s. 1023)


Cebri icra Yoluyla Tafl›nmaz Sat›fllar›nda K.D.V. • Av. ‹. Murat Haznedar 805belirtilen durumlar söz konusu olsa dahi katma de¤er vergisine tabi bulunmaktad›r.Katma de¤er vergisi daha önce belirtildi¤i üzere ihalenin kesinleflmesiile birlikte ödenmesi gerekece¤inden, ihalenin katma de¤er vergisindenistisna olup olmad›¤› da ihale tarihindeki de¤il, ihalenin kesinleflti¤i tarihtekimevzuata göre belirlenmelidir (34) .Öte yandan, daimi ve müstakil olarak tapu sicil müdürlü¤üne ayr›cakaydedilen üst hakk›n›n da KDV uygulanmas› bak›m›ndan tafl›nmaz olarakkabul edilmesi gerekti¤ini düflündü¤ümüzden, 3065 Say›l› Kanun’un17/4-r maddesindeki istisnan›n üst hakk›n›n sat›fl› halinde de uygulanmas›n›nmümkün oldu¤u kanaatindeyiz (35) .Bu genel aç›klamadan sonra her iki istisna halini ayr› ayr› inceletmefayda bulunmaktad›r:a) Kanunda yer alan ilk istisna, kurumlar›n aktifinde veya belediyelerile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam y›l süreyle bulunantafl›nmazlar›n sat›fl› halinde uygulanan istisnad›r.Her fleyden önce belirtmek gerekir ki, Kanunda belirtilen “Kurumlar”kelimesi, sermaye flirketlerini, kooperatifleri, iktisadi kamu kurulufllar›dernek veya vak›flara ait ticari iflletmeleri, ifl ortakl›klar›n› ifade etmektedir.(5520 Say›l› KVK. m.1)Kurumlara ait tafl›nmazlar›n sat›fllar›nda katma de¤er vergisi istisnas›uygulanmas›na yönelik ilk yasal düzenleme, 3065 Say›l› Kanun’a02.06.1995 tarihinde 4108 Say›l› Kanun ile eklenen Geçici 10. maddeylegetirilmifltir (36) . Bugün için yürürlükte olmayan söz konusu maddede;“5422 say›l› Kurumlar Vergisi Kanunu’nun geçici 28. maddesi ile geçici 29.maddesinin birinci f›kras›n›n (6) ve (7) numaral› bentleri kapsam›ndaki teslimlervergiden müstesnad›r” düzenlemesine yer verilmiflti. Buna göre, flirketaktifinde en az iki tam y›ld›r bulunan bir tafl›nmaz›n üçüncü kiflilere___________________________________________________(34) Yarg›tay 12. Hukuk Dairesi’nin 29.11.2005 tarih ve E:19722 – K:23482 say›l› karar›. “Alacakl› bankavekili takip konusu tafl›nmazlar›n yap›lan sat›fl›na iliflkin ihalenin kesinleflmifl olmas› nedeniyle, 5281say›l› yasan›n 33.maddesi ile 3065 say›l› KDV Kanun’unun 17.maddesinin 4.f›kras›na eklenen (r) bendiuyar›nca tafl›nmazlar›n›n bankalara devrine iliflkin ifllemlerinin KDV’den istisna tutulmalar› nedeniyleharç al›nmamas› yönündeki isteminin icra müdürlü¤ünce reddedilmesi üzerine, icra mahkemesindenicra müdürlü¤ünün iflleminin iptaline karar verilmesini istedi¤i anlafl›lmaktad›r. 01.01.2005 tarihindeResmi Gazetede yay›nlanarak yürürlü¤e giren 5281 say›l› yasan›n 33.maddesi uyar›nca25.10.1984 tarihli ve 3065 say›l› Katma De¤er Vergisi Kanun’unun 17 inci maddesinin (4) numaral› f›kras›naeklenen ( r ) bendi uyar›nca “bankalara borçlu alanlar›n ve kefillerinin borçlar›na karfl›l›k tafl›nmazve ifltirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yap›lan sat›fllar dahil) bankalara devir ve teslimler”istisna kapsam›na al›nm›flt›r. Al›c›n›n KDV ödeme yükümlülü¤ü ihalenin kesinleflmesi ile do¤aca-¤›ndan ve somut olayda ihale an›lan yasan›n yürürlük tarihi olan 01.01.2005 tarihinden sonra kesinleflti¤indenMahkemece flikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yaz›l› gerekçe ile istemin reddiisabetsizdir.” (Yay›nlanmam›fl)(35) Ayn› yönde, KESK‹N, Filiz, Kurumlar›n Tafl›nmaz ve ‹fltirak Hissesi Sat›fllar›nda Vergi ‹stisnalar›, ‹stanbul2006, s. 12.(36) ALIÇ, Ali, “Tafl›nmaz Sat›fllar›nda KDV ‹stisnas›”,Yaklafl›m Dergisi, S: 152 (A¤ustos 2005), s.24.


806 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009sat›fl›, bu sat›fl neticesinde elde edilen bedelin sermayeye eklenmesi kofluluylakatma de¤er vergisinden istisna bulunmaktayd›.Belirli bir süre için istisna uygulanmas› imkân›n› veren bu hüküm,zaman içinde birçok kez uzat›lm›fl ve en son 31.12.2004 tarihinde 3065Say›l› Katma De¤er Vergisi Kanunu’nda yap›lan de¤ifliklikle kanun içineal›narak süresiz hale getirilmifltir. Ayr›ca, söz konusu de¤ifliklikle sat›fl ifllemisonras›nda elde edilecek kazanc›n sermayeye eklenmesi flart› da kald›r›lm›flt›r.3065 Say›l› Kanun’da de¤ifliklik yap›lmas›ndan önce Yarg›tay, Geçici10. maddede yer alan düzenlemenin sadece r›zai yoldan yap›lacak olandevir ifllemleri için geçerli olaca¤›, cebri icra yolu ile yap›lan sat›fllarda sözkonusu istisnan›n uygulanma imkân›n›n bulunmad›¤› yönünde kararlarvermifltir (37) . Buna karfl›l›k Dan›fltay ise yine ayn› dönemde vermifl oldu¤ukararlar›nda, cebri icra yoluyla yap›lan tafl›nmaz sat›fllar›nda da KDV istisnas›n›nuygulanabilece¤i belirtmifltir (38) .3065 Say›l› Kanun’un 17/4 maddesine eklenen ve 31.12.2004 tarihindeyürürlü¤e giren (r) bendinde, bankalara borçlu olanlar ile kefillerininborca karfl›l›k bankaya yapt›klar› devir ifllemlerinin, söz konusu devirifllemi müzayede mahallinde gerçeklefltirilmifl olsa dahi KDV istisnas›-na tabi olaca¤› aç›kça belirtilmifltir. Bu nedenle, en az›ndan bu tür devirleriçin tart›flma bugün için sona ermifl bulunmaktad›r (39) .Kurumlar›n aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde,en az iki tam y›l süreyle bulunan tafl›nmazlar›n müzayede mahal-___________________________________________________(37) Yarg›tay 12.Hukuk Dairesi’nin 16.12.2003 tarih ve E:21326 – K:24901 say›l› karar›. “20.06.2001 tarihindekabul edilen baz› vergi kanunlar›nda de¤ifliklik yap›lmas›na dair 4684 say›l› Kanun’un18.maddesinin F f›kras›nda yer alan 5422 Say›l› Kanun’un geçici 29.maddesinin 1.f›kras›na eklenen6 ve 7 nolu bentlerin incelenmesinde ve 4684 say›l› Yasan›n 19.maddesinin B Bendi gere¤ince 3065say›l› KDV Kanun’un geçici 10.maddesinin 1.f›kras›nda yap›lan de¤ifliklerin cebri icray› kapsamad›¤›,r›zai devir ve sat›fllar› kapsam›na ald›¤› görülmüfltür. O halde cebri icra yolu ile sat›lan mahcuzu alaca¤›namahsuben alan alacakl› banka muafiyetten faydalanamayaca¤›ndan kesinleflen ihale bedeliüzerinden KDV’sini ödemekle yükümlüdür” (Yarg›tay Kararlar› Dergisi, Cilt: 30,S: 7 (Temmuz 2004),s.1069.(38) Dan›fltay 9.Daire’nin 16.02.2005 tarih ve E:2605 – K:318 say›l› karar›. “Olayda davac› bankadan kredialan...Çuval Sanayi A.fi.'nin borcu ödeyememesi üzerine ad›na kay›tl› tafl›nmaz›n icra yolu ile sat›-fla ç›kar›ld›¤›, davac› bankan›n ihaleye kat›larak bu tafl›nmaz› sat›n ald›¤› ve sat›fl bedeli üzerinden hesaplanarakdavac› banka taraf›ndan ihtirazi kay›tla ödenen katma de¤er vergisinin iadesi istemiyle iflbudavan›n aç›ld›¤› anlafl›lmaktad›r.Vergi mahkemesince icra kanal›yla ve ihale suretiyle yap›lan sat›nalmalar›n yukar›da yer alan madde hükümlerinde belirtilen istisna kapsam›nda de¤erlendirilemeyece¤igerekçesiyle davan›n reddine karar verilmifl ise de, an›lan maddelerde borçlu flirketlerin ellerindekitafl›nmazlar›n devirlerinin r›zaen veya icra kanal›yla yap›lm›fl olmas› konusunda bir ayr›m yap›lmad›¤›ndanistisna hükümlerinin uygulanamayaca¤›n›n kabulü mümkün bulunmamaktad›r.Bu durumdadava konusu katma de¤er vergisinin dayana¤› sat›fl ifllemi istisna kapsam›nda bulundu¤undanmahkemece aksi yönde verilen kararda yasal isabet görülmemifltir.”(www.hukukturk.com)(39) Yarg›tay 12. Hukuk Dairesi’nin 10.07.2006 tarih ve E:12642 – K:15092 say›l› karar›. “Olay›m›zda bankayaborçlu olanlara ait tafl›nmazlar›n ‹cra yoluyla alacakl› bankaya sat›fl› nedeniyle, 5281 Say›l› Yasan›n01.01.2005 tarihinde yürürlü¤e girmesinden sonra tahsil edilen Katma De¤er Vergisi ve öncedentahsil olunan Damga Vergisi'nin 5281 Say›l› Yasayla getirilen istisnalar kapsam›nda kald›¤› anlafl›ld›-¤›ndan alacakl› bankaya iadesi gerekmektedir. Aksine düflünce ile yaz›l› flekilde hüküm tesisi isabetsizdir.”(www.kazanci.com.tr)


Cebri icra Yoluyla Tafl›nmaz Sat›fllar›nda K.D.V. • Av. ‹. Murat Haznedar 807linde yap›lacak olan sat›fllar› bak›m›ndan ise tart›flman›n devam etti¤inisöylemek mümkündür. Çünkü yap›lan kanun de¤iflikli¤inde, bu husustakitart›flmalar› ortadan kald›racak aç›k bir düzenlemeye gidilmemifltir.Bununla birlikte, kanaatimizce, bu tür tafl›nmazlar›n müzayede mahallindekisat›fllar› da katma de¤er vergisinden istisna tutulmal›d›r (40) .Çünkü amaç kurumlar›n finansman imkânlar›n› art›rmak ise r›zaiyoldan yap›lan sat›fl ile cebri icra yoluyla yap›lan sat›fl aras›nda herhangibir fark bulunmamaktad›r. Bir kurumun finansman imkânlar›n›n art›-r›lmas›, aktifin ço¤alt›lmas› suretiyle gerçeklefltirilebilece¤i gibi, pasifinazalt›lmas› suretiyle de gerçeklefltirilebilir.Nitekim 3065 Say›l› Yasan›n 17/4 maddesine 5615 Say›l› Kanun ileeklenen (r) bendine iliflkin Hükümet Gerekçesinde; “‹stisna uygulanabilmesiiçin, tafl›nmaz veya ifltirak hisselerinin sat›lmas› ve bu ifllemden birkazanç elde edilerek, satan kurumun mali yap›s›nda bir iyileflmenin olmas›gerekmektedir. Bu nedenle, ifltirak hisseleri ve tafl›nmazlar›n para karfl›l›¤›olmaks›z›n devir ve temliki, takas› gibi ifllemler istisna kapsam›na girmemektedir.Ancak, bu tür k›ymetlerin mevcut borçlar karfl›l›¤›nda r›zaenveya icra yoluyla devredilmesi ifllemleri ile kamulaflt›rma ifllemleri, kurumlar›nfinansman imkânlar›n› art›raca¤›ndan istisna uygulanmas› kapsam›ndabulunmaktad›r” aç›klamalar›na yer verilmifl olmas› bu yöndeki görüflümüzükuvvetlendirmektedir. Söz konusu gerekçeden anlafl›laca¤›üzere, yasa koyucu müzayede mahallinde yap›lan sat›fllar ile r›zaiyoldan yap›lan sat›fllar aras›nda herhangi bir fark görmemektedir. Kald›ki, alaca¤› tahsil etmekle görevli idarenin görüflü de bu do¤rultudad›r(41) .b) Kanunda yer alan ikinci istisna ise Bankalara borçlu olanlar›n vekefillerinin borçlar›na karfl›l›k tafl›nmazlar›n› bankalara devretmeleri halindeuygulanan istisnad›r.Kanunda bu devir iflleminin müzayede mahallinde yap›lm›fl olsa dahiistisna kapsam›nda bulunaca¤› aç›kça belirtildi¤inden cebri icra yoluylayap›lacak olan sat›fllarda bu istisnan›n uygulanmas› gerekti¤i konusundaherhangi bir tereddüt bulunmamaktad›r.Bununla birlikte, alacakl› bankaya yap›lacak olan ihalelerin katmade¤er vergisinden istisna olabilmesi için söz konusu ihalenin bankan›nalaca¤›na mahsuben yap›lmas› gerekmektedir. Sat›fla konu tafl›nmazüzerinde Bankan›n hakk›na öncelik tafl›yan baflkaca haklar varsa ve bunedenle ihale alaca¤a mahsuben gerçeklefltirilmemiflse, ihale, alacakl›bankaya yap›lm›fl olsa dahi KDV istisnas›ndan söz etme imkân› bulunmamaktad›r.Çünkü kanunda aç›kça bankalara borçlu olanlara ve kefillerineait tafl›nmazlar›n borçlar›na karfl›l›k olmak üzere tafl›nmazlar›n›___________________________________________________(40) Ayn› yönde, KESK‹N, a.g.e., s.70 ; KIZILOT, a.g.e., s.1132.(41) www.bursavdb.gov.tr/Img/Uploads/mukteza/kdv/kdv_411.doc; www.kayserivdb.gov.tr/ozelgeler/kdv1/78.htm


808 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009bankalara devretmeleri halinde istisnan›n uygulanaca¤›ndan bahsedilmektedir.Özetle, 3065 Say›l› Kanun’un 17/4 maddesine eklenen ve 31.12.2004tarihinde yürürlü¤e giren (r) bendiyle;- Kurumlar bak›m›ndan aranan, sat›fl bedelinden elde edilen kazanc›nsermayeye eklenmesi koflulu kald›r›lm›fl,- Bunun bir sonucu olarak sat›fl iflleminden kazanç do¤masa dahi yinede istisna uygulanabilmesi imkân› yarat›lm›fl,- ‹stisna uygulamas› süresiz hale getirilmifl,- Bankalara borçlu olanlar ve kefiller yönünden, Kurumlar VergisiKanunu’na tabi olmasalar dahi istisna uygulanabilmesi imkân›sa¤lanm›flt›r.V. 4743 SAYILI YASA KAPSAMINDA TANINAN KDV ‹ST‹SNASI3065 Say›l› Katma De¤er Vergisi Kanunu’nun 17/4-l maddesinde09.04.2003 tarihinde 4842 Say›l› Kanun ile eklenen (l) bendinde; “4743say›l› Kanun hükümlerine göre kurulan varl›k yönetim flirketlerinin bankalar,özel finans kurumlar› ve di¤er mali kurumlardan devrald›¤› alacaklar›ntahsili amac›yla bu alacaklar›n teminat›n› oluflturan mal ve haklar›n(müzayede mahallinde sat›fl› dâhil) teslimi ile ayn› Kanuna göre finansalyeniden yap›land›rma çerçeve anlaflmalar› hükümleri kapsam›nda yenidenyap›land›r›lan borçlar›n ödenmemesi nedeniyle bu borçlar›n teminat›n›oluflturan mal ve haklar›n (müzayede mahallinde sat›fl› dâhil) teslimi”ninkatma de¤er vergisinden istisna tutulaca¤› belirtilmifltir.Kanun’un 17/4-r maddesinde yer alan ve yukar›da ayr›nt›l› olarakaç›klanan istisna ile bu istisna aras›ndaki en önemli fark, bu istisna halindeihale al›c›s›n›n kim oldu¤unun herhangi bir öneminin bulunmamas›d›r.Kanun’un 17/4-r maddesinde ihale al›c›s›n›n banka olmas› ve ancakalaca¤›na mahsuben tafl›nmaz› sat›n almas› halinde KDV istisnas›uygulanaca¤› öngörülmüfltür. Oysa 17/4-l maddesinde ihale al›c›s› de¤ilalacakl› taraf›n s›fat› önem tafl›maktad›r. Buna göre;- Tafl›nmaz› sat›fla ç›kartan alacakl›n›n bir varl›k yönetim flirketi olmas›ve takibe konu alaca¤›n›n yasa metninde belirtilen bir türdenalacak olmas›,- Alacakl› bankalar ile borçlular aras›nda 4743 Say›l› Mali SektöreOlan Borçlar›n Yeniden Yap›land›r›lmas› Hakk›nda Kanun hükümlerigere¤ince imzalanan Finansal Yeniden Yap›land›rma Sözleflmelerikapsam›ndaki alacaklar›n teminat›n› teflkil eden tafl›nmazlar›nsat›fl›n›n söz konusu olmas› durumlar›nda yap›lacak olan ihale, al›-c›n›n kim oldu¤una bak›lmaks›z›n katma de¤er vergisinden istisnaolacakt›r.


TANIMA, BABALIK HÜKMÜ VE ‹LG‹L‹ DAVALARIStj. Av. Elif AKKOYUNLUG‹R‹fiDo¤al gerçeklikte nesep; çocu¤un kendisini dünyaya getiren ana vebabas› ile aras›ndaki biyolojik ba¤lant›d›r (1) . Hukuki anlamda nesep ise;çocu¤un ana ve babas› ile aras›ndaki ba¤lant›n›n, ister biyolojik ba¤a dayans›nister yap›nt› (2) olsun, hukuken tan›nmas›d›r.Hukuki anlamda nesebin (soyba¤›) kurulmas›; çocu¤un hem sosyalaç›dan hem hukuki aç›dan statüsünü de¤ifltirir. Soysal çevreden gelebilecekönyarg› sonucu, psikolojik geliflimine olumsuz etki yaparak sa¤l›kl›bir birey olarak yetiflmesine engel olacak ortam›n önlenmesini sa¤lar.Bunun yan›nda hem çocu¤un ana ve babas›ndan, hem ana ve baban›nçocukla ilgili olarak, hukukun kendilerine tan›d›¤› haklar› talep edebilmeyolunu açar.TMK. m. 282 f.1: Çocuk ile ana aras›ndaki soyba¤› do¤umla kurulur.TMK. m. 285 f.1: Evlilik devam ederken veya evlili¤in sona ermesindenbafllayarak üç yüz gün içinde do¤an çocu¤un babas› kocad›r.TMK. m. 292: Evlilik d›fl›nda do¤an çocuk, ana ve babas›n›n birbiriyleevlenmesi halinde kendili¤inden evlilik içinde do¤an çocuklara iliflkin hükümleretabi olur.Çocu¤un ana yönünden nesebi, do¤umla kendili¤inden kurulmuflolur. Ancak baba yönünden nesebin kendili¤inden kurulmufl olmas› için,çocu¤un evlilik birli¤i içerisinde ya da evlili¤in sona ermesinden itibarenüç yüz gün içerisinde do¤mufl olmas› gerekir. Bunun d›fl›nda çocu¤un babaile olan nesep ba¤›; do¤um, evlilik d›fl›nda meydana gelmekle beraberana baban›n sonradan evlenmesi, tan›ma veya yarg›ç hükmü ile de kurulur.Evlat edinme ile nesep ba¤› hem ana hem baba aç›s›ndan kurulur.Bu çal›flmada; evlilik birli¤i d›fl›nda do¤mufl çocu¤un, babas› ile hukukianlamda nesebinin kurulmas› ele al›nacakt›r.___________________________________________________(1) Nüfus Hizmetlerine Ait Kurulufl, Görev ve Çal›flma Yönetmeli¤inin 87. maddesine göre: “Soyba¤›, çocu-¤u ana ve babaya ba¤layan kan ba¤›d›r.”(2) Yap›nt›: gerçekle çeliflti¤ini, gerçekli¤e uymad›¤›n› bile bile tasarlanan fley. (TDK Türkçe Sözlük, WebSitesi; www.tdk.gov.tr 01.07.2008)


810 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009I. TANIMABir çocu¤un, bir erke¤in dölünden gelmesinin hukuki olarak bir de-¤er tafl›yabilmesi için, baba ile çocuk aras›nda hukukun tan›d›¤› nesepiliflkisinin kurulmufl olmas› gerekir. Tan›ma; nesebi düzgün olmayan birçocu¤un babas›n›n belirlenmesine iliflkin bir olayd›r. Baban›n tan›maylagerçekleflen ikrar› babal›k belirgesi olarak kabul edilir (3) . Tan›yan baba,tan›ma ifllemi ile çocu¤un babas› oldu¤unu, döllemeyi kendisinin yapt›¤›-n› ikrar etmifl olur.TMK. 295. maddesi tan›man›n nas›l yap›laca¤›n› aç›klamaktad›r.TMK. m. 295: Tan›ma, baban›n, nüfus memuruna veya mahkemeyeyaz›l› baflvurusu ya da resmi senette veya vasiyetnamesinde yapaca¤› beyanlaolur.Tan›ma beyan›nda bulunan kimse küçük veya k›s›tl› ise veli veya vasisininde r›zas› gereklidir.Baflka bir erkekle soyba¤› bulunan çocuk, bu ba¤ geçersiz k›l›nmad›kçatan›namaz.Bu maddeye göre; çocu¤u tan›yacak kifli;- Nüfus idaresine,- Mahkemeye,- Noterde yapt›raca¤› yaz›l› baflvuru ile ya da kabul senediyle veya- Vasiyetname ileçocu¤un babas› oldu¤unu beyan edecektir. ‹ster herhangi bir nüfusidaresine, ister mahkemeye baflvurarak, ister resmi senetle, isterse de vasiyetnameile tan›ma beyan›nda bulunsun, bu beyan tan›nan çocu¤un vetan›yan baban›n kay›tl› oldu¤u nüfus idaresine bildirilecektir. Çocu¤unkay›tl› oldu¤u nüfus idaresi de tan›may› çocu¤a, anas›na, çocuk vesayetalt›nda ise vesayet makam›na tebli¤ edecektir (4) . Nüfus idaresi tan›ma beyan›nagöre çocuk ve tan›yan›n nüfus kay›tlar›na gerekli hususlar› yazacak,çocu¤un babas›n›n nüfus kayd›yla ilgisi belirtilecektir.Tan›ma beyan›nda bulunan kifli 18 yafl›ndan küçük ise, velisinin iznide tan›ma beyan›nda gereklidir. E¤er tan›ma beyan›nda bulunan kiflik›s›tl› ise, vasisinin izni gerekecektir. Vasinin izin verebilmesi için ise vesayetmakam›ndan izin al›nm›fl olmal›d›r.Tan›mak istenilen çocu¤un baflka bir erkekle nesep ba¤› varsa, önceliklebu ba¤ iptal edilmelidir, aksi takdirde tan›ma mümkün de¤ildir.___________________________________________________(3) Gençcan, Ömer U¤ur; Soyba¤›n›n Kurulmas›, Reddi-Düzeltilmesi ‹tiraz Davalar› ve Soyba¤›n›n HükümleriS. 44 Yetkin yay›nlar›(4) TMK. m.296’ ya göre: “ Beyanda bulunulan nüfus memuru, sulh hâkimi, noter veya vasiyetnameyiaçan hâkim, tan›may› baban›n ve çocu¤un kay›tl› bulundu¤u nüfus memurluklar›na bildirir. / Çocu¤unkay›tl› bulundu¤u nüfus memurlu¤u da tan›may› çocu¤a, anas›na, çocuk vesayet alt›nda ise vesayetmakam›na bildirir.”


Tan›ma Babal›k Hükmü ve ‹lgili Davalar› • Stj. Av. Elif Akkoyunlu 811Tan›ma beyan›n›n yer ald›¤› vasiyetnameye herhangi bir itiraz sonucuvasiyetnamenin iptali davas› aç›lm›fl, neticesinde vasiyetname iptaledilmiflse, tan›man›n da iptali gerekecektir.I.a.TANIMANIN NÜFUS KAYDINAGEÇ‹R‹LMES‹ ‹STEM‹N‹N REDD‹Tan›nmak istenen çocu¤un bir baflka erke¤in nesebinde olmas› durumunda,tan›maya ait evrak›n nüfus kayd›na yaz›lmas› mümkün de¤ildir.Bu tür istekler reddolunur.743 say›l› eski yasan›n 292. maddesi gere¤ince (5) ; çocu¤un, birbirleriyleevlenmeleri yasak olanlardan dünyaya gelmesi ya da evli bir kad›n›nbaflka bir erkekle birleflmesinden dünyaya gelmesi halinde tan›ma beyan›n›nnüfus kayd›na ifllenmesi reddedilir. Ancak 4721 say›l› yeni MedeniKanunda bu hüküm yer almad›¤› için birbiriyle evlenmesi yasak olanlardandünyaya gelen çocu¤un da tan›nmas› mümkündür.I.b.I.b.1.TANIMANIN ‹PTAL‹ DAVASIGörev ve YetkiTan›man›n iptali davas›nda görevli mahkeme Aile Mahkemesidir, AileMahkemesi olmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesi, Aile Mahkemesis›fat›yla görev yapar. Tan›man›n iptali davas›nda yetkili mahkemeise davan›n aç›ld›¤› s›rada ya da çocu¤un do¤du¤u s›rada taraflardan birininyerleflim yeri mahkemesidir.I.b.2.Davan›n Konusu ve Taraflar›Tan›man›n iptali davas›nda iddia; tan›yan›n baba olmad›¤›d›r. Bu davay›tan›yan kifli açabilece¤i gibi, tan›nan›n annesi, tan›nan çocuk, çocu-¤un kayy›m› veya vasisi, çocuk ölmüflse mirasç›lar› da açabilir. CumhuriyetSavc›s› da kamu düzeni yönünden tan›man›n yasaya ayk›r› oldu¤unu,ilgililerin ya da nüfus idaresinin bildirimi üzerine veya bir kovuflturmas›ras›nda ö¤rendi¤i takdirde tan›man›n iptali davas› açabilir. Bunlar›nd›fl›nda tan›man›n iptali davas›n› Hazine ve tan›ma ile ilgili tüm 3. kiflileraçabilirler.TMK. m. 297: Tan›yan yan›lma, aldatma veya korkutma sebebiyle tan›man›niptalini dava edebilir.‹ptal davas› anaya ve çocu¤a karfl› aç›l›r.TMK. m. 298: Ana, çocuk ve çocu¤un ölümü halinde altsoyu, Cumhuriyetsavc›s›, Hazine ve di¤er ilgililer tan›man›n iptalini dava edebilirler.Dava tan›yana, tan›yan ölmüflse mirasç›lar›na karfl› aç›l›r.Tan›yan baban›n tan›man›n iptali davas› açabilmesi için, önceliklegerçekte baba olmamas› gereklidir. Tan›may› yan›larak, aldat›larak ya da___________________________________________________(5) 743 say›l› eski Türk Medeni Kanunun 292. maddesine göre: “Birbirleriyle evlenmeleri memnu olanlardanveya evli kad›nlar›n zinas›ndan do¤an çocuk, tan›namaz.”


812 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009korkutulmufl olmas› sebebiyle yapm›fl oldu¤unu ileri sürmelidir. Bu durumdatan›yan, her halükarda baba olmad›¤›n› ispat etmek zorundad›r,yan›lm›fl, aldat›lm›fl ya da korkutulmufl oldu¤unu ispat etmesi gerekliolup, tek bafl›na yeterli de¤ildir.TMK. m. 299: Davac›, tan›yan›n baba olmad›¤›n› ispatla yükümlüdür.Ana veya çocuk taraf›ndan tan›yan›n baba olmad›¤› iddias›yla aç›laniptal davas›nda ispat yükü, tan›yan›n, gebe kalma döneminde ana ile cinseliliflkide bulundu¤una iliflkin inand›r›c› kan›tlar› göstermesinden sonrado¤ar.Dava her türlü delille ispatlanabilir. Ana, çocuk, çocu¤un ölümü halindealtsoyu taraf›ndan aç›lan tan›man›n iptali davas›nda ispat yükü ancak;tan›yan baban›n, gebe kalma döneminde do¤uran anne ile cinsel iliflkiyegirdi¤ini ispatlamas› durumunda kendilerine geçer. Yani; e¤er tan›-yan baba riskli dönemde anne ile iliflkiye girdi¤ini ispatlayamazsa, tan›-man›n iptali isteminde bulunan anne veya çocu¤un herhangi bir fley ispatlamas›nagerek kalmayacakt›r.Tan›yan›n açaca¤› iptal davas›nda daval›; hem do¤uran anne hem detan›nan çocuk olacakt›r. Do¤uran annenin açaca¤› iptal davas›nda daval›;tan›yan baba olacakt›r. E¤er iptal davas›n› tan›nan çocuk açacaksa;hem anneyi hem de babay› daval› gösterecektir. Bunlar›n d›fl›nda CumhuriyetSavc›s›n›n, Hazinenin ya da 3. kiflilerin açaca¤› tan›man›n iptalidavas›nda, dava hem anneye hem babaya hem de çocu¤a yöneltilecektir.I.b.3.Davada Uygulanacak Yöntemler ve SürelerDava her türlü delille ispat edilebilir. Görevli mahkeme, 4787 say›l›Aile Mahkemelerinin Kurulufl, Görev Ve Yarg›lama Usullerine Dair Yasakurallar›n› göz önünde tutacak, sulhen uyuflmazl›¤›n çözümüne çabasarf edecektir. Sulhen çözüm sa¤lanamad›¤› takdirde iflin esas›na giripyarg›lama yapacak ve davay› karara ba¤layacakt›r. Ayr›ca Mahkeme bünyesindekiuzman psikolog, pedagog ve sosyal çal›flmac›dan taraflar›n durumlar›hakk›nda araflt›rma ve inceleme yap›lmas›n› isteyecektir. Bu uzmanlar›nolmad›¤› yerlerde de di¤er kamu kurum ve kurulufllar›nda çal›-flan uzman kiflilerden yararlanacakt›r (6) . Bu davada uygulanacak yarg›lamausulü HUMK. kurallar›na ba¤l›d›r.TMK. m. 300: Tan›yan›n dava hakk›, iptal sebebinin ö¤renildi¤i veyakorkunun etkisinin ortadan kalkt›¤› tarihten bafllayarak bir y›l ve herhaldetan›man›n üzerinden befl y›l geçmekle düfler.‹lgililerin dava hakk›, davac›n›n tan›may› ve tan›yan›n çocu¤un babas›olamayaca¤›n› ö¤rendi¤i tarihten bafllayarak bir y›l ve herhalde tan›man›nüzerinden befl y›l geçmekle düfler.___________________________________________________(6) Özkan, Hasan; Aç›klamal›-‹çtihatl› Aile Hukuku Davalar› ve Tatbikat›, Legal, S. 1061


Tan›ma Babal›k Hükmü ve ‹lgili Davalar› • Stj. Av. Elif Akkoyunlu 813Çocu¤un dava hakk›, ergin olmas›ndan bafllayarak bir y›l geçmekledüfler.Yukar›daki süreler geçti¤i halde gecikmeyi hakl› k›lan sebep varsa, sebebinortadan kalkmas›ndan bafllayarak bir ay içinde dava açabilirler.Tan›man›n iptali davas›nda dava açma süresi TMK. m.300’de hak düflürücüsüre olarak öngörülmüfltür. Bu sürelerin geçirilmesi durumundadava açma hakk› düfler. Hak düflürücü sürelere riayet edilip edilmedi¤inihâkim re’sen araflt›r›r. Bu sürelerin kaç›r›lmas›nda hakl› bir neden olmas›durumunda, hakl› nedenin ortadan kalkt›¤› günden itibaren bir ayiçerisinde dava aç›labilir, ancak bu hakl› nedenin ispat edilmesi gerekecektir.TMK. tan›man›n iptali davas›nda dava açma süresini, tan›yan, tan›-nan ve ilgililer yönünden düzenlemifl, Cumhuriyet Savc›s› ve Hazine yönündenbir düzenleme öngörmemifltir. Cumhuriyet Savc›s› süreye tabi olmaks›z›ntan›man›n iptalini isteyebilir.Çocuk yönünden dava açma hakk›, normal flartlarda ergin olma yafl›olan 18 yafl›n› bitirmesinden itibaren bir y›l içinde geçmekle düflecektir.Çocu¤a kayy›m ya da vasi atanmas› durumunda bir y›ll›k hak düflürücüsüre atama tarihinden itibaren bafllat›lmal›d›r.I.b.4.Tan›man›n ‹ptali Karar›n›n SonucuTan›man›n iptali karar› sonucunda tan›yan›n, çocu¤un babas› olmad›¤›sonucuna var›l›r ve nüfus idaresi, çocu¤un ve tan›yan›n nüfus kay›tlar›ndantan›ma ile ilgili kay›tlar› siler. Çocuk nüfus kay›tlar›ndan tan›-yan›n silinmesi ile bir babaya nesep ba¤›yla ba¤l› olmayaca¤› için bir baflkas›taraf›ndan tan›nabilir.II. BABALIK HÜKMÜBaba ile çocuk aras›ndaki soyba¤›n›n mahkeme taraf›ndan verilecekbir hükümle kurulmas›na babal›k hükmü denir, bu hükmü konu alandavalara ise babal›k davas› denir. E¤er baba çocu¤u tan›ma yoluna gitmezse,anne ya da çocuk mahkemeye baflvurarak babaya çocu¤u zorlatan›tt›rabilir.TMK m. 301 f.1: Çocuk ile baba aras›ndaki soyba¤›n›n mahkemecebelirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler.II.a. BABALIK DAVASIII.a.1. Görev ve YetkiBabal›k davas›nda görevli mahkeme Aile Mahkemesidir. Aile Mahkemesibulunmayan yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesi, Aile Mahkemesi s›-fat›yla davaya bakmakla görevlidir. Babal›k davas›nda yetkili mahkemeise çocu¤un do¤du¤u zaman ya da dava aç›ld›¤› zaman taraflardan birininyerleflim yeri mahkemesidir.


814 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009II.a.2. Davan›n Konusu ve Taraflar›Bu davada iddia, daval›n›n çocu¤un babas› oldu¤udur. E¤er baba ölmüflsedava baban›n mirasç›lar›na yöneltilecektir. Babal›k davas› kamudüzenine iliflkin bir dava oldu¤undan, Cumhuriyet Savc›s›na ve Hazineyede dava dilekçesi tebli¤ edilmek suretiyle, davan›n aç›ld›¤› ihbar edilmekzorundad›r.TMK. m. 301 f.2, f3: Dava baba ölmüflse mirasç›lar›na karfl› aç›l›r.Babal›k davas›, Cumhuriyet Savc›s›na ve Hazineye; dava ana taraf›ndanaç›lm›flsa kayy›ma, kayy›m taraf›ndan aç›lm›flsa anaya ihbar edilir.Yarg›tay, yerel mahkemenin verdi¤i karar›, davan›n Cumhuriyet Savc›s›nave Hazineye ihbar edilmemifl olmas› nedeniyle bozmufltur;Y2HD. 29.01.2002 tarihliE. 2001/17671, K. 2002/781 numaral› karar›:“Dava Cumhuriyet Savc›s›na ve Hazineye ihbar edilmemifltir. Türk MedeniKanunun 337. maddesi uyar›nca evlilik d›fl› iliflkiden do¤an çocu¤unvelayeti anaya ait ise de Kanun koyucu, babal›k davas›nda anan›n her zamançocu¤un yarar›na davranmayaca¤› ilkesinden hareket ederek küçükiçin hemen kayy›m tayin edilmesini (TMK. M. 426/1) ve davan›n CumhuriyetSavc›s›na, Hazineye; ana taraf›ndan aç›lm›flsa kayy›ma; kayy›m taraf›ndanaç›lm›flsa anaya ihbar›n› (TMK. m.301/3) ve böylece çocu¤un yarar›n›korunmas›n› öngörmüfltür.Yukar›da aç›klanan kural çerçevesinde tüm ilgililere dava ihbar(HUMK. M. 49) edilmeden, kat›lmas›na imkân haz›rlanmadan, gösterdi¤itakdirde delilleri de toplamadan eksik tahkikatla hüküm verilmesi do¤rude¤ildir.”Babal›k davas›n› anne ve çocuk bir arada açabilece¤i gibi ayr› ayr› daaçabilirler. E¤er dava anne taraf›ndan aç›lm›flsa çocu¤un kayy›m›na, çocuktaraf›ndan aç›lm›flsa anneye ihbar edilmek zorundad›r. Çocu¤un velayetianaya ait ise de, ana ile çocu¤un haklar› birbiri ile çat›flabilece¤inden,babal›k davas› aç›ld›¤›nda TMK. m. 426 gere¤ince çocu¤a kayy›m tayinedilmelidir.II.a.3. Davada Uygulanacak Yöntemler ve SürelerBabal›k davas› çocu¤un do¤umundan sonra aç›labilece¤i gibi do¤umdanönce de aç›labilir. Anne, babal›k davas›n› en geç çocu¤un do¤umundanitibaren bir y›l içerisinde açmal›d›r. E¤er çocu¤a do¤umdan sonrakayy›m atanm›flsa, kayy›m davay›, ataman›n kendisine tebli¤ tarihindenitibaren bir y›l içerisinde açmal›d›r. Ancak çocu¤a hiç kayy›m atanmam›flsa,çocu¤un dava açma hakk›, 18 yafl›n› doldurmas›ndan itibaren bir y›lgeçmekle düflecektir.


Tan›ma Babal›k Hükmü ve ‹lgili Davalar› • Stj. Av. Elif Akkoyunlu 815TMK. m. 303 f.1, f.2: Babal›k davas› çocu¤un do¤umundan önce vesonra aç›labilir. Anan›n dava hakk›, do¤umdan bafllayarak bir y›l geçmekledüfler.Çocu¤a do¤umdan sonra kayy›m atanm›flsa, çocuk hakk›nda bir y›ll›ksüre, ataman›n kayy›ma tebli¤i tarihinde; hiç kayy›m atanmam›flsa çocu-¤un ergin oldu¤u tarihte ifllemeye bafllar.Bir baflkas› ile soyba¤› iliflkisi bulunan çocu¤un tan›namayaca¤›nailiflkin kural, babal›k davas›nda da dava açma hakk› aç›s›ndan uygulanmaktad›r.Babal›k davas›n›n aç›labilmesi için öncelikle di¤er baba ile soyba¤›iliflkisinin sona erdirilmesi gerekir. Ve bu durumda bir y›ll›k dava açmasüresi, baflkas› ile olan soyba¤› iliflkisinin ortadan kald›r›lma tarihindenitibaren ifllemeye bafllar.TMK. m: 303 f.3: Çocuk ile baflka bir erkek aras›nda soyba¤› iliflkisivarsa, bir y›ll›k süre bu iliflkinin ortadan kalkt›¤› tarihte ifllemeye bafllar.Anne ve çocu¤un dava açma hakk›na iliflkinin olan bir y›ll›k sürelerTMK. m. 303’ te hak düflürücü süre olarak öngörülmüfltür ve hâkimre’sen inceler. Ancak bu sürelerin geçirilmesinde hakl› nedenler varsa,nedenlerin ortadan kalkmas›ndan itibaren bir ay içinde dava aç›labilir.Bu halde hakl› nedenlerin ispatlanmas› gereklidir.Görevli mahkeme, 4787 say›l› Aile Mahkemelerinin Kurulufl, GörevVe Yarg›lama Usüllerine Dair Yasa kurallar›n› göz önünde tutacak, sulhenuyuflmazl›¤›n çözümüne çaba sarf edecektir. Sulhen çözüm sa¤lanamad›¤›takdirde iflin esas›na girip yarg›lama yapacak ve davay› kararaba¤layacakt›r. Ayr›ca Mahkeme bünyesindeki uzman psikolog, pedagogve sosyal çal›flmac›dan taraflar›n durumlar› hakk›nda araflt›rma ve incelemeyap›lmas›n› isteyecektir. Bu uzmanlar›n olmad›¤› yerlerde de di¤erkamu kurum ve kurulufllar›nda çal›flan uzman kiflilerden yararlanacakt›r.Bu davada uygulanacak yarg›lama usulü HUMK. kurallar›na ba¤l›d›r.4722 say›l› yasan›n (7) 13. maddesine göre 4721 say›l› Türk Medeni Kanunu’nunyürürlü¤e girmesinden önce aç›lm›fl olan babal›k davalar›4721 say›l› yasa hükümlerine göre karara ba¤lan›r. Buna göre devam etmekteolan davan›n taraf teflkili yeni yasaya uygun olarak yeniden yap›lmal›Cumhuriyet Savc›l›¤›na ve Hazineye dava ihbar edilmelidir.4722 say›l› yasa m. 13 f.2: Türk Medeni Kanununun yürürlü¤e girmesindenönce olumlu karara ba¤lanm›fl olan mali sonuçlu babal›k davalar›ndaçocu¤un soyba¤›, yürürlük tarihinden bafllayarak bu kanun hükümlerinegöre kurulmufl olur.743 say›l› yasaya (8) göre babal›k davas› mali sonuçlu ve kiflisel sonuçluolmak üzere iki çeflide ayr›l›yordu. Mali sonuçlu babal›k davalar›ndasoyba¤›na iliflkin hüküm verilmiyordu. Ancak 4722 say›l› yasan›n 13.___________________________________________________(7) Türk Medeni Kanununun Yürülü¤ü ve Uygulama fiekli Hakk›nda Kanun.(8) 743 say›l› (Eski) Türk Medeni Kanunu


816 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009maddesinin ikinci f›kras› gere¤ince olumlu hüküm kurulmufl mali sonuçlubabal›k davalar›, geriye etkili olarak, kiflisel sonuçlu babal›k davalar›neticelerini de do¤urmufl olacakt›r. Bu konuyla ilgili Yarg›tay, konusukalmad›¤› gerekçesiyle yerel mahkemenin kabul etti¤i babal›k davas›n›bozmufltur.Y2HD. 28.01.2002 tarihliE. 2001/17548, K. 2002/662 numaral› karar›:“4722 say›l› Türk Medeni Kanununun Yürürlü¤ü ve Uygulama fiekliHakk›ndaki Kanunun 13/2. maddesi gere¤ince; Türk Medeni Kanunununyürürlü¤e girmesinden önce olumlu karara ba¤lanm›fl olan mali sonuçlubabal›k davalar›nda çocu¤un soyba¤› yürürlük tarihinden bafllayarak bukanun hükümlerine tabi olacakt›r. O halde konusu kalmayan dava nedeniylekarar verilmesine yer olmad›¤›na fleklinde hüküm kurulmas› gerekirkenyaz›l› flekilde hüküm tesisi bozmay› gerektirmifltir.”Dava her türlü delille ispatlanabilir. TMK m. 302’ de babal›k karinesidüzenlenmifltir.TMK. m. 302: Daval›n›n, çocu¤un do¤umundan önceki üçyüzüncü günile yüzsekseninci gün aras›nda ana ile cinsel iliflkide bulunmufl olmas›, babal›¤akarinedir.Bu sürenin d›fl›nda olsa bile fiili gebe kalma döneminde daval›n›n anaile cinsel iliflkide bulundu¤u tespit edilirse ayn› karine geçerli olur.Babal›k karinesini düzenleyen yasa koyucu, ayn› maddede babal›kkarinesinin nas›l çökertilece¤ini de düzenlemifltir.TMK. m. 302 f.3: Daval›, çocu¤un babas› olmas›n›n olanaks›zl›¤›n›veya bir üçüncü kiflinin baba olma olas›l›¤›n›n kendisininkinden daha fazlaoldu¤unu ispatlarsa karine geçerlili¤ini kaybeder.Buna göre; daval›n›n baba olmas›n›n imkâns›zl›¤›n› ya da bir baflkas›-n›n baba olma ihtimalinin daha yüksek oldu¤unu ispatlamas› durumundababal›k karinesi çökertilmifl olur ve ispat yükü yine davac›ya geçer.II.a.4. Babal›k Hükmünün Sonuçlar›Babal›k davas› sonuçlan›r ve hakl› bulunursa, babal›¤a hükümle birlikte,çocu¤un velayetinin kime verilece¤i, bak›m ve gözetim masraflar›için al›nacak nafaka veya tazminat miktar› da takdir ve tayin edilecektir (9) .Babal›¤a hükmedilmesi ile baba ile çocuk aras›nda soyba¤› kurulmuflolur, çocuk evlilik birli¤i içinde do¤mufl çocukla ayn› durumda olur. Bununlabirlikte e¤er anne, babal›k davas› ile birlikte tazminat talep ettiyse,TMK. m 304 gere¤ince tazminata hükmedilecektir.TMK. m. 304: Ana, babal›k davas› ile birlikte veya ayr› olarak babaveya mirasç›lar›ndan afla¤›daki giderlerin karfl›lanmas›n› isteyebilir:___________________________________________________(9) Özkan, Hasan; age S. 1180


Tan›ma Babal›k Hükmü ve ‹lgili Davalar› • Stj. Av. Elif Akkoyunlu 8171. Do¤um giderleri2. Do¤umdan önceki ve sonraki alt›flar haftal›k geçim giderleri,3. Gebelik ve do¤umun gerektirdi¤i di¤er giderler.Çocuk ölü do¤mufl olsa bile hâkim, bu giderlerin karfl›lanmas›na kararverebilir.Üçüncü kifliler veya sosyal güvenlik kurulufllar›nca anaya yap›lan ödemeler,hakkaniyet ölçüsünde tazminattan indirilir.Maddenin lafz›ndan anlafl›ld›¤› üzere; anne, tazminat talebini babal›kdavas› ile birlite ileri sürebilece¤i gibi ayr› bir dava ile de ileri sürebilir.Çocu¤un ölü do¤mufl olmas› tazminat talep etmesine engel de¤ildir. Giderlerinhesaplanmas›nda bilirkifliye baflvurulabilir. Ancak hakkaniyetgere¤ince davac› anneye üçüncü kifliler veya sosyal güvenlik kurulufllar›ncaödenen mebla¤, hâkimin hükmedece¤i tazminattan indirilecektir.TMK. m. 333: Babal›k davas› ile birlikte nafaka istenir ve hakim babal›kolas›l›¤›n› kuvvetli bulursa, hükümden önce çocu¤un ihtiyaçlar› içinuygun bir nafakaya karar verebilir.E¤er anne babal›k davas› ile birlikte nafaka talep etmiflse, daval›n›nbaba olma olas›l›¤›n›n yüksek oldu¤u hallerde hâkim, babal›k davas›n›nsonuçlanmas›n› beklemeden, çocu¤un ihtiyaçlar› için nafakaya hükmedebilir.III. TANIMA VE BABALIK HÜKMÜ ‹LE KURULAN SOYBA⁄INABA⁄LANAB‹LEN HUKUK‹ SONUÇLARIII.a.SOYADI VE VATANDAfiLIK743 say›l› yasaya göre tan›ma ve babal›k hükmü sonucunda, baba ilesoyba¤› kurulan çocuk, baban›n soyad›n› ve vatandafll›¤›n› almaya hakkazan›rd›. Ancak 4721 say›l› yasa evlilik birli¤i d›fl›nda do¤mufl çocuklar›nsoyad›na iliflkin olarak kat› bir madde getirmiflti.TMK. m. 321: Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin; evli de¤ilse anan›nsoyad›n› tafl›r. Ancak, ana önceki evlili¤inden dolay› çifte soyad› tafl›yorsaçocuk onun bekârl›k soyad›n› tafl›r.TMK. m. 321’in gerekçesinde aç›k olarak belirtilen; evlilik birli¤i içerisindedo¤mam›fl çocu¤un, tan›ma yahut babal›k hükmü neticesinde,babas› ile aras›nda her türlü hukuki ba¤›n kurulabilmesine ra¤men, babas›n›nsoyad›n› tafl›yamamas›d›r. Bu sorun kanunun sistemati¤indenkaynaklanmamaktad›r, kanun koyucu bu durumu bilinçli olarak düzenlemifltir,madde gerekçesinde sebebini aç›klam›flt›r. Madde gerekçesindeaç›k bir flekilde “…yasal olmayan bir birleflimin sonucu dünyaya gelmiflse…”ifadesini kullanarak, çocu¤un cezaland›r›lma sebebini göstermifltir.


818 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Evlilik birli¤i d›fl›nda do¤mufl çocu¤un babas›n›n soyad›n› tafl›yabilmesiiçin tek yol; anne ve baban›n birbiriyle evlenmesiydi. Böylece TMK.292. maddesine çocuk baban›n soyad›n› alabilecekti.T.C. Bak›rköy 6. Aile Mahkemesi, düzenlemenin Anayasan›n özellikleeflitlik ilkesine ve ilgili di¤er maddelerine, Uluslararas› sözleflmelere(Çocuk Haklar› Sözleflmesi, Avrupa ‹nsan Haklar› Sözleflmesi, ‹nsan Haklar›Evrensel Beyannamesi) ayk›r›l›¤› nedeniyle iptal istemli aç›lan davadaitiraz› ciddi bularak TMK 321 ve TMK 293/3 maddelerinin iptali içindosyan›n Anayasa Mahkemesine gönderilmesine karar vermifltir. Mahkeme,06.04.2006 tarihinde verdi¤i karar›n›n gerekçesini flu flekilde özetlemifltir;“... Daha önce yürürlükte olan olan 743 say›l› Türk Medeni Kanunu hükümlerinegöre babal›k davas› yolu ile babal›¤›na hükmedilen çocuklar, babalar›hanesine tescil edilebilmekte iken 4721 say›l› Türk Medeni Kanunuhükümlerine göre ayn› olanaktan yararlanamamaktad›r.4721 say›l› Türk Medeni Kanununun yukar›da maddeleri bildirilen292.ve 314 maddesi hükümlerine bu husus ayk›r›l›k teflkil etmekte ve çeliflmektedir.Evlat edinilen çocuk ailenin soy ismini alabildi¤i halde mahkemecebabal›¤›na hüküm verilen çocuk ayn› olanaktan yoksun kalmaktad›r.Keza evlat edinilen çocuk ayn› haneye kay›t edilebilmekte iken babal›¤ahüküm verilen çocuk babas› hanesine kay›t edilememektedir. Bu durumAnayasam›z›n 10.maddesinde ifadesini bulan “kanun önünde eflitlik” ilkesineayk›r› oldu¤u gibi ‹nsan Haklar› Evrensel Beyannamesi 2/25.maddesihükümlerine ayk›r› olarak babal›¤›na hükmedilen çocu¤u ”do¤ufl ayr›mc›l›¤›na”itmekte, Avrupa ‹nsan haklar› Sözleflmesi 14. maddesine ifadesinibulan “hak ve özgürlüklerden yararlanma bak›m›ndan do¤um ayr›mc›l›-¤›” tan›m›na girmekte, Birleflmifl Milletler Çocuk Haklar› Sözleflmesi 7,8maddelerinde ifadesini bulan “kimli¤inden yoksun” b›rak›lmas› sonucunudo¤urmakta, somut olayda oldu¤u gibi anne-baba bir kardefli ile ayn› soyismi tafl›yamamakta ve ayn› haneye kay›t edilememektedir...”Anayasa Mahkemesi, ilgili maddelerin Anayasa’ya ayk›r› olup olmad›klar›n›ntespitine yönelik henüz bir karar vermemifltir (10) . Ancak29.04.2006 tarihinde yürürlü¤e giren Nüfus Hizmetleri Kanununun 28.maddesi ve geçici 5. maddesi; 23.11.2006 tarihinde yürürlü¤e giren NüfusHizmetleri Kanunun Uygulanmas›na ‹liflkin Yönetmeli¤in 103. maddesi,TMK.’nun ilgili hükümlerini ilga etmifltir.NHK. Geçici m. 5: Bu Kanun yürürlü¤e girinceye kadar tan›ma beyan›veya babal›¤a hüküm karar› sonucu ana hanesine tescil edilen çocuklar›nbaba hanelerine nakline ana ve baban›n birinin, çocuk ergin ise kendisininmüracaat› aran›r.___________________________________________________(10) Bak›rköy 6. Aile Mahkemesi Kaleminden flifahen edinilen bilgiye göre; Anayasa Mahkemesi taraf›ndan27.10.2008 tarihi itibariyle, ilgili dosyaya henüz bir cevap bildirilmemifltir.


Tan›ma Babal›k Hükmü ve ‹lgili Davalar› • Stj. Av. Elif Akkoyunlu 819NHK. m. 28: Tan›ma; baban›n yaz›l› baflvurusu üzerine mahkemedeyap›lm›flsa mahkeme taraf›ndan, notere baflvurusu üzerine düzenlenen senetleyap›lm›flsa noter taraf›ndan tan›man›n yap›ld›¤› tarihten itibaren ongün içinde nüfus müdürlü¤üne bildirilir.Tan›man›n baban›n vasiyetnamesindeki beyanla yap›lmas› durumundanüfus müdürlü¤üne bildirim, vasiyetnameyi açan hâkim taraf›ndan yap›l›r.Nüfus memuruna yap›lan tan›ma beyan› ise do¤rudan aile kütüklerinetescil edilir.Tan›nan çocuklar babalar›n›n hanesine baba ad› ve soyad› ile analar›-n›n kimlik ve kay›tl› oldu¤u yer bilgileri belirtilmek suretiyle tescil edilir.Yurt d›fl›nda yap›lan tan›ma ifllemlerine ait bildirimler d›fl temsilciliklereveya Türkçeye tercüme edilip, onaylanm›fl olmak kayd›yla yurt içindenüfus müdürlüklerine yap›labilir.NHKU‹Y. m. 103 f.1: Mahkemelerce babal›¤a hüküm karar› verilmesihalinde; çocuk daha önce anas›n›n hanesinde kay›tl› ise baflka bir belgeveya ana ve baban›n beyan› aranmaks›z›n mahkeme karar›na dayan›larakçocu¤un kayd› baba soyad› ile baba hanesine tafl›n›r.Nüfus Hizmetleri Kanunun ve bu kanunun uygulanmas›na iliflkin yönetmeli¤inilgili maddelerine göre soyba¤›, tan›ma ya da babal›k hükmüile kurulmufl olan çocu¤un nüfus kayd› baflka bir iflleme gerek kalmaks›z›nbabas›n›n hanesine kayd›r›l›r ve çocuk babas›n›n soyad›n› al›r. Bukanunun yürürlü¤e girmesinden önce tan›ma ya da babal›k hükmü ilesoyba¤› kurulmufl olup da annenin hanesine kaydolmufl çocuklar›n, babalar›n›nsoyad›n› alabilmesi talebe ba¤l›d›r.III.b.VELAYET743 Say›l› eski yasaya göre, evlilik birli¤i d›fl›nda do¤an çocuk ile babas›aras›nda gayr› sahih nesep ba¤› kurulmam›flsa, çocu¤un velayetimahkemece anneye verilebilece¤i gibi vasi atanmas›na da karar verilebilirdi.E¤er çocuk ile baba aras›nda gayr› sahih nesep ba¤› kurulmuflsa,çocu¤un velayeti mahkemece anneye veya babaya, ya da atanacak bir vasiyeverilebilirdi. Yine mahkeme, çocu¤un belirli bir yafla kadar anneninvelayetinde, belirli bir yafltan sonra baban›n velayetinde kalmas›na hükmedebiliyordu.4721 Say›l› yeni yasada anne ve baban›n evli olmamas› durumundavelayetin kim taraf›ndan kullan›laca¤› 337. maddede düzenlenmifltir. Yasakoyucu velayet konusunda çocu¤un evlilik birli¤i içerisinde do¤muflolup olmamas›n› ay›rmam›flt›r. Burada dikkate al›nacak durum; çocu¤unsoyba¤› babas› ile ne flekilde kurulmufl olursa olsun, anne ve baban›n evliolmad›¤› durumlard›r.TMK. m. 337: Ana ve baba evli de¤ilse velayet anaya aittir.Ana küçük, k›s›tl› veya ölmüfl ya da velayet kendisinden al›nm›flsa hâkim,çocu¤un menfaatine göre, vasi atar veya velayeti babaya verir.


820 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Yeni yasan›n getirdi¤i düzenlemeye göre evlilik d›fl›nda do¤mufl çocu-¤un velayeti anneye verilir. Ancak annenin küçük, k›s›tl› veya ölmüfl olmas›ya da çocu¤un velayetinin kendisinden al›nm›fl olmas› durumundahâkim çocu¤un velayetini babaya ya da atayaca¤› vasiye verebilir.III.c.ÇOCUKLA K‹fi‹SEL ‹L‹fiK‹ KURULMASI743 Say›l› önceki Medeni Kanunda, evlilik d›fl› çocuklar›n, velayethakk›na sahip olmayan ana ve babayla kiflisel iliflki kurmas›, sadece anneyönünden düzenlenmifl, baba yönünden düzenlenmemiflti. Çocuk baban›nvelayeti alt›ndaysa, anne çocuk ile durumun gerektirdi¤i ölçüde kifliseliliflkiyi sürdürebiliyordu (11) .4721 Say›l› yeni yasada, çocukla kiflisel iliflki kurma hakk›, anneyetan›nd›¤› gibi babaya da tan›nm›flt›r.TMK. m. 323: Ana ve babadan her biri, velayeti alt›nda bulunmayanveya kendisine b›rak›lmayan çocuk ile uygun kiflisel iliflki kurulmas›n› istemehakk›na sahiptir.Tan›ma yahut babal›k hükmü sonucunda, çocuk ile aras›nda soyba-¤› kurulan baba, çocuk ile kiflisel iliflki kurulmas›n› talep edebilir. Ancakbu talep mahkemece karara ba¤lanana kadar baba, çocukla kiflisel iliflkiyi,velayet hakk›na sahip olan kiflinin r›zas› ile kurabilir (TMK. m. 326f.3).Kanun koyucu çocu¤u menfaatlerini gözetmek amac›yla, çocukla kifliseliliflki kurulmas›na baz› s›n›rlamalar koymufltur. Buna göre; ebeveyninçocukla kiflisel iliflki kurmas›, di¤er ebeveynin çocukla kiflisel iliflkikurmas›n› engellememelidir. Çocukla kiflisel kurulmas› flu hallerde reddedilebilirya da engellenebilir;- Kiflisel iliflki kurulmas› sebebiyle çocu¤un huzurunun tehlikeye girmesi,- Di¤er taraf›n çocukla kiflisel iliflki kurma hakk›n›n zedelenmesi,- Çocuk ile ciddi olarak ilgilenilmemesi ve- Di¤er önemli nedenlerin ortaya ç›kmas› halleri.Velayeti haiz olan taraf›n da çocukla kiflisel iliflki kurma hakk›n›n zedelenebilece¤ineörnek teflkil eden bir olayda Yarg›tay, velayet kendisindeolmayan taraf›n çocukla iliflki kurma hakk›n› s›n›rland›rm›flt›r.Y2HD. 24.02.2005 tarihliE. 2005/496, K. 2005/2747 numaral› karar›:“Müflterek çocuk ile baba aras›nda her hafta sonu kiflisel iliflki kurulmas›,sonuç itibariyle annenin çocukla hafta sonu iliflkisinin tümden kesilmesineyol açar. Taraflar›n sosyal ve mali durumlar›, bölgesel koflullar ve___________________________________________________(11) ACABEY, Mehmet Beflir; Soyba¤› Kurulmas›, Genel Olarak Sonuçlar› Özellikle Evlilik D›fl›nda Do¤anÇocuklar›n Mirasç›l›¤›, S. 285, Güncel Hukuk Yay›nlar› 2002


Tan›ma Babal›k Hükmü ve ‹lgili Davalar› • Stj. Av. Elif Akkoyunlu 821çocu¤un yafl› gözetilerek, ay›n belli haftalar›nda kiflisel iliflkinin düzenlenmesigerekir.…Müflterek çocuk 5.2.1999 do¤umlu A. ile baba aras›nda her hafta sonukiflisel iliflki kurulmas› sonuç itibar›yla annenin çocukla hafta sonu iliflkisinitümden kesilmesine yol açar. Taraflar›n sosyal ve mali durumlar›,bölgesel koflullar çocu¤un yafl› gözetilerek ay›n belli haftalar›nda kifliseliliflkinin düzenlenmesi gerekirken yaz›l› flekilde karar verilmesi do¤ru olmam›flt›r.”III.d.ÇOCU⁄UN BAKIM VE E⁄‹T‹M G‹DERLER‹NE KATILMAEvlilik d›fl› çocu¤un babas› ile soyba¤›n›n kurulmas› üzerine, çocu¤afiilen bakmakta olan anne, çocu¤un kendisi ya da çocu¤a atanan kayy›mveya vasi, babadan çocu¤un e¤itim ve bak›m giderlerine kat›lmas›n› talepedebilir.Evlilik birli¤i d›fl›nda do¤up da sonradan babas› ile aras›nda soyba¤›kurulmufl olan çocu¤un bak›m ve e¤itim masraflar›na kat›lma konusundayasada, evlilik birli¤i içerisinde do¤mufl çocuktan herhangi bir fark yada bu konuda özel bir düzenleme bulunmamaktad›r.TMK. m. 333’ te babal›k davas› sürerken de nafaka istenebilece¤i belirtilmifltir.Buna göre hâkim daval›n›n baba olma olas›l›¤›n› yüksek görürse,hükümden önce de nafakaya hükmedebilir.III.e.ÇOCU⁄UN MALLARINI KULLANAB‹LME743 Say›l› Kanuna göre; evlilik d›fl› çocu¤un velayetini haiz olan anaveya baba (evlilik içi çocuklardan farkl› olarak) do¤rudan do¤ruya çocu-¤un mallar›ndan faydalanma hakk›na sahip olam›yor, bu konuda mahkemeninkarar vermesi gerekiyordu (12) .4721 Say›l› yeni yasadaki düzenlemeye göre velayet hakk›n› haiz olupolmamas›na bak›lmaks›z›n, mahkeme karar›na gerek olmadan çocu¤unmallar›ndan faydalanabilir, yeter ki çocu¤un velayeti kendi kusuru ileüzerinden al›nm›fl olmas›n. Yani 4721 say›l› yasan›n 354. maddesine göre,çocu¤un mallar›n›n kullan›labilmesi aç›s›ndan velayet flart› aramamaktad›r.III.f.M‹RAS4722 Say›l›, 4721 Say›l› Kanunun uygulanmas›na iliflkin kanunun17. maddesine göre mirasç›l›k ve miras›n geçifli, miras b›rakan›n ölümütarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. Evlilik d›fl› iliflkidenmeydana gelen çocu¤un miras hakk›, baban›n ölümü tarihine ba¤l› olarak743 Say›l› ve 4721 say›l› kanunlara göre ele al›nmal›d›r.743 Say›l› Kanuna göre evlilik birli¤i d›fl›nda do¤mufl olan çocuklar›nbabalar›na mirasç› olabilmeleri aralar›nda soyba¤› kurulmufl olmas›na___________________________________________________(12) ACABEY, Mehmet Beflir; age. S. 287


822 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009ba¤l›yd›. Ayn› kanuna göre baba ile soyba¤›n›n kurulmas› tan›ma ile yada kiflisel sonuçlu babal›k hükmü ile mümkündü. Bu durumda ise, gayr›sahih nesepli çocuk, sahih nesepli çocuklar ile mirasa ifltirak ederse,sahih nesepli çocu¤a oranla 1/2 pay alabiliyordu.Yine yasan›n 443. maddesi, mali sonuçlu babal›k hükmü alm›fl olançocuklar›n, babalar› tespit edilmifl olmas›na ra¤men soyba¤› kurulmad›-¤› için, mirasç› olabilmelerini engelliyordu. Bu maddenin ilgili hükümleri,Anayasa Mahkemesinin 11.09.1987 tarihinde vermifl oldu¤u kararlaiptal edilmifltir. Maddenin yeniden düzenlenmesi ise 14.11.1990 tarihinde3678 say›l› kanunla olmufltur.Anayasa Mahkemesinin iptal tarihi ile maddenin yeniden düzenlenmetarihi aras›ndaki zamanda kanun bofllu¤u olmufltur ve kanun bofllu-¤unu hakim kanunun kendisine verdi¤i yetkiye dayanarak doldurmufltur.Bu dönemde, gayr› sahih nesepli çocuklar aç›s›ndan de¤iflen tek durummiras oranlar›na iliflkin olmufltur. Art›k sahih nesepli çocuklarla eflitoranda pay alacabilecekleri hem ö¤retide hem uygulamada kabul görmüfltür.Mali sonuçlu babal›k hükmü alm›fl olan çocuklar aç›s›ndan dadoktrinde farkl› görüfller olmas›n›n yan›nda, uygulamada soyba¤› kurulmad›¤›için mirasç›l›¤›n da kurulamayaca¤› görüflü sürdürülmüfltür.3678 Say›l› Kanunla 443. maddenin yeniden düzenlenmesinden sonragayr› sahih nesepli çocuklar›n mirasç›l›k durumunda bir de¤iflim sözkonusu olmam›flt›r. Miras paylar›n›n, sahih nesepli çocuklarla eflit olaca-¤› kanun taraf›ndan hüküm alt›na al›nm›flt›r. Mali sonuçlu babal›¤a hükümkarar› alm›fl olan çocuklar›n mirasç›l›¤› aç›s›ndan ise doktrindekitart›flmalar devam etmifltir.4721 Say›l› yeni kanun, evlilik birli¤i d›fl›nda do¤mufl çocu¤un mirasç›l›¤›n›498. maddede düzenlemifltir.TMK. m. 498: Evlilik d›fl›nda do¤mufl ve soyba¤›, tan›ma veya babal›khükmüyle kurulmufl olanlar, baba yönünden evlilik içi h›s›mlar gibi mirasç›olur.Yeni kanun ile birlikte mali sonuçlu babal›k hükmü ve kiflisel sonuçlubabal›k hükmü ayr›m› ortadan kalkm›flt›r. Bununla birlikte babas› belirliolmas›na ra¤men, babal›k davas› açma hakk›na yönelik yasada öngörülençok k›sa zamanafl›m› süresi yüzünden, soyba¤› kurulamam›fl olanlar›nmirasç›l›¤›na iliflkin sorun halen devam etmektedir.IV. SONUÇ1 Ocak 2002 tarihinde yürürlü¤e giren 4721 Say›l› Medeni Kanun,soyba¤›na iliflkin reform niteli¤inde de¤ifliklikler yapm›flt›r. Bugüne kadarevlilik içinde do¤an çocuk ile evlilik d›fl›nda do¤an çocuk aras›nda yap›-lan ayr›ma büyük oranda son verilmifltir.743 Say›l› Kanunda yap›lan sahih nesep – gayr› sahih nesep ayr›m›-na son verilmifl, bütün çocuklar için tek bir nesep öngörülmüfltür. Buna


Tan›ma Babal›k Hükmü ve ‹lgili Davalar› • Stj. Av. Elif Akkoyunlu 823ek olarak babal›k davas›nda da mali sonuçlu – kiflisel sonuçlu ayr›m›ndanvazgeçilmifl, tek tip babal›k davas› düzenlenmifltir. Böylece mali sonuçlubabal›k davas› ile babas› belirlenlenmifl olmas›na ra¤men, nafakad›fl›nda hiç bir hak elde edilememesi, soyad›, vatandafll›k, mirasç›l›k haklar›ndanmahrum b›rak›lmas› gibi anlafl›lmas› güç durum ortadan kald›-r›lm›flt›r.Yine 743 Say›l› Kanunda öngörülen, baba ile nesebin kurulabilmesineyönelik kiflisel sonuçlu babal›k davas›nda soyba¤›na hükmedilebilmesiiçin gerekli olan a¤›r koflullar, 4721 Say›l› Kanunda düzenlenmemifltir.4721 Say›l› Kanuna göre babal›¤› tespit edilen baba ile çocuk aras›ndasoyba¤› kurulabilmesi için, anneye evlenme vaad etmifl olmas›, cinsel iliflkininsuç ya da nüfusu kötüye kullanma suretiyle gerçekleflmifl olmas›flartlar› aranmamaktad›r. Yine annenin “iffetsizli¤i”, çocuk ile baba aras›ndakisoyba¤›n›n kurulmas›n› engelleyen durum olmaktan ç›kar›lm›fl,böylece çocu¤un soyba¤› hakk›n›n anne ve baban›n davran›fllar›ndan ba-¤›ms›z, do¤al bir hak oldu¤u kabul edilmifltir.4421 Say›l› Kanunla soyba¤›n›n reddi konusunda çocu¤a ve baba oldu¤unuiddia eden kifliye de soyba¤› reddetme hakk› tan›flm›flt›r, bunlar›nd›fl›nda kocan›n yak›nlar› olarak soyba¤›n›n reddi davas› açabilecekkifliler, kocan›n altsoyu ve ana-babas›yla s›n›rland›r›lm›flt›r.Yeni Medeni Kanunda kad›n-erkek eflitli¤i gözetilmifl ve daha öncekad›nlar aleyhine eflitsizlik do¤uran hükümler ay›klanm›flt›r. Fakat evlilikd›fl›nda do¤an çocuklar›n soyad› konusunda, bu defa erkekler aleyhineeflitsizlik do¤uran bir düzenleme kabul edilmifltir. Yeni Medeni Kanunagöre, evlilik d›fl›nda do¤an çocuklar, anan›n soyad›n› tafl›r. Çocuk ilebabas› aras›nda tan›ma veya hâkim hükmü ile soyba¤› kurulmufl olsa dahi;hatta velayet hakk› anneden al›nm›fl ve babaya verilmifl olsa bile, evlikd›fl›nda çocuk babas›n›n soyad›n› alamayacakt›r (13) . Ancak 29.04.2006tarihinde yürürlü¤e giren Nüfus Hizmetleri Kanununun 28. maddesi vegeçici 5. maddesi; 23.11.2006 tarihinde yürürlü¤e giren Nüfus HizmetleriKanunun Uygulanmas›na ‹liflkin Yönetmeli¤in 103. maddesi, TMK.’n›nilgili hükümlerini ilga etmifltir. Buna göre soyba¤›, tan›ma ya da babal›khükmü ile kurulmufl olan çocu¤un nüfus kayd› baflka bir iflleme gerekkalmaks›z›n babas›n›n hanesine kayd›r›l›r ve çocuk babas›n›n soyad›n›al›r.4721 Say›l› yeni kanunda evlilik birli¤i d›fl›nda do¤an çocu¤un velayetininde anneye verilece¤i öngörülmüfl, sadece anne ölmüflse, k›s›tl›ysaya da velayet kendisinden al›nm›flsa, velayetin babaya verilece¤i ya da çocu¤avasi atanaca¤› öngörülmüfltür. Kanunun velayet hakk›n›n aralar›ndaanlaflm›fl olsalar dahi ana-baba taraf›ndan birlikte kullan›lmas›na imkânvermemesi dikkat çekmektedir.___________________________________________________(13) ACABEY, Mehmet Beflir; age. S. 292


824 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 20094721 say›l› yeni kanunda, babal›k davas› konusunda düzenlenen hakdüflürücü sürelerde herhangi bir de¤iflikli¤e gidilmemifl, bir y›ll›k süremevcudiyetini korumaya devam ettirmifltir. Türkiye koflullar›nda bir y›ll›khak düflürücü süre çok yetersizdir, zira imam nikâhl› birlikteliklerdendünyaya gelen birçok çocuk toplum taraf›ndan kabul gördü¤ü için soyba¤›n›nkurulmas›na baba ölünceye kadar ihtiyaç duymuyor. Baba öldüktensonra miras pay›n› alma konusunda sorunlar yaflan›yor ve çocuksoyba¤›n›n kurulmas› ihtiyac›n› ancak bu zaman farkediyor. Bu gibi durumlardaise genellikle bir y›ll›k hak düflürücü süre geçmifl oldu¤u içinçocuk, babas›na soyba¤› ile ba¤lanam›yor ve miras hakk›n› elde edemiyor.Yine çocu¤a kayy›m atanmas› durumunda kayy›m›n babal›k davas›açmad›¤› durumlarda çocuk babal›k davas› açma hakk›n› kaybediyor,kayy›m›n hatas› yüzünden çocuk cezaland›r›lm›fl oluyor. Kan›m›zca kamudüzenini de ilgilendiren babal›k davas›n›n hak düflürücü süreye tabibir dava olmaktan ç›kar›lmas› gerekmektedir.Acabey, Mehmet BeflirGençcan, Ömer U¤urÖzkan, HasanKaynakçaSoyba¤›, Kurulmas›, Genel Olarak Sonuçlar›,Özellikle Evlilik D›fl›nda Do¤an Çocuklar›n Mirasç›l›¤›,Güncel Hukuk Yay›nlar›, 2002Soyba¤›n›n Kurulmas›, Reddi – Düzeltilmesi,‹tiraz Davalar› ve Soyba¤›n›n Hükümleri, Yay›nlar›,2002Aç›klamal› – ‹çthatl› Aile Hukuku Davalar› veTatbikat›, Legal Yay›nlar›, 2005Özu¤ur, Ali ‹hsan Nafaka Hukuku, Legal Yay›nlar›, 2007Kazanc› ‹çtihat ve Mevzuat Programlar›743 Say›l› Türk Medeni Kanunu4721 Say›l› Türk Medeni Kanunu4722 Say›l› Türk Medeni Kanununun Yürülü¤üve Uygulama fiekli Hakk›nda KanunNüfus Hizmetleri KanunuNüfus Hizmetleri Kanunun Uygulanmas›na‹liflkin YönetmelikNüfus Hizmetlerine Ait Kurulufl, Görev ve Çal›flmaYönetmeli¤iMahkeme ve Yarg›tay Kararlar›K›saltmalarage. : Ad› Geçen EserTMK. : Türk Medeni Kanunum. : Maddef. : F›kra


Tan›ma Babal›k Hükmü ve ‹lgili Davalar› • Stj. Av. Elif Akkoyunlu 825HUMK. : Hukuk Usulü Muhakemeleri KanunuY2HD. : Yarg›tay ‹kinici Hukuk DairesiE. : EsasK. : KararNHK. : Nüfus Hizmetleri KanunuNHKU‹Y. : Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmas›-na ‹liflkin Yürütmelik


Mütareke ‹stanbul’undaD‹VAN-I HARB‹ ÖRF‹ YARGILAMALARISonun Bafllang›c› Mondros 1918Av. Hüseyin ÖZBEKBirinci Dünya Savafl›n› bizim aç›m›zdan yenilgiyle sonland›ran 30Ekim 1918 Mondros Ateflkes Anlaflmas›ndan Kurtulufl Savafl› zaferinekadar uzanan süreyi (1918–1922) Mütareke dönemi olarak adland›rmakbir gelenek olmufltur. Türk kamuoyuna büyük bir baflar› olarak yans›t›-lan, Osmanl› Meclis-i Mebusan› taraf›ndan oybirli¤i ile onaylanan, PTTtaraf›ndan flerefine anma pullar› ç›kar›lan mütareke hükümlerinin Türklerinidam ferman› oldu¤unu anlamak için fazla beklenmeyecekti! BirinciPaylafl›m Savafl› galiplerinden ‹ngilizlerin 22, Frans›zlar›n 12, ‹talyanlar›n17, Yunanl›lar›n 4 olmak üzere 55 parçal›k donanmas› Çanakkale Bo¤az›’ndanrahatça girip 13 Kas›m 1918 günü Dolmabahçe önünde demirler.‹flgalci askerlerinin toplar› flehre çevrili savafl gemilerinden r›ht›maayak bast›klar› andan itibaren gösterdikleri uygulamalar, sevinçle karfl›-lanan mütarekenin Türkler için ne anlama geldi¤ini ac› bir flekilde göstermeyebafllar. Milli Mücadelenin merkezi Ankara ile emperyalist süngüleriningölgesinde hükümet etmeye çal›flan iflgal ‹stanbul’unun mütarekehükümetleri aras›ndaki güç yar›fl›n›n bütün ac›mas›zl›¤›yla yafland›¤› birdöneme girilmektedir art›k.Mütareke Yarg›s›n›n Do¤ufluKanun-› Esasi’nin (Anayasa) 113. maddesinde Osmanl› mülkününbir taraf›nda isyan veya ihtilal ç›kmas› durumunda örfi idare (s›k›yönetim)ilan edilece¤i ve mülki kanunlar›n ask›ya al›naca¤› öngörülmüfltür.Ola¤anüstü dönemlerde uygulamaya konulan bu tür ola¤anüstü mahkemelereOsmanl› mevzuat›nda Divan-› Harbi Örfi ad› verilmektedir.‹flgalci çizmeleri alt›ndaki Mütareke ‹stanbul’unda bu gün için dedersler al›nacak Divan-› Harb-i Orfi (s›k›yönetim mahkemesi) yarg›lamalar›yaz›m›z›n konusunu oluflturmaktad›r. Divan-› Harbi Örfiler, iflgalcigüçlerin bask›s› alt›nda bunalan, çareyi tam bir teslimiyetle iflgalcilerinbir dedi¤ini iki etmeyip, ‹ttihat ve Terakki’ye lanet okumakta bulan acizmütareke hükümetlerinin ibretlik yarg› organlar›d›r.


828 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Ba¤dat, Filistin, Kafkasya, Çanakkale, Galiçya cephelerinde dört y›ld›rsüren, Osmanl›n›n insan gücünü, ekonomik kaynaklar›n› tüketen savafl›nkaybedilmesiyle ‹ttihat ve Terakki iktidar›n›n Sadrazam› -baflbakan-Talat Pafla’n›n 8 Ekim 1918’ de istifas›yla yeni Sadrazam Ahmet ‹zzetPafla döneminde ‹ngilizlerin ileriye yönelik örtülü tuzaklarla dolu olarakkaleme ald›klar› Mondros Ateflkesi imzalan›r. 3 Kas›m 1918’de ‹ttihatve Terakki’nin üçlü önder kadrosu Enver, Talat ve Cemal Paflalarla, Dr.Naz›m, Bahaettin fiakir, polis müdürleri Bedri ve Azmi Beyler bir Almantorpidosu ile Karadeniz’e aç›l›p, Odessa üzerinden Almanya’ ya ulafl›rlar.‹ttihatç› önderlerin firar›ndan sorumlu tutulan Ahmet ‹zzet Pafla çekilmekzorunda kal›r. Tevfik Pafla 11 Kas›m 1918’de sadrazam olur. 1914seçimiyle oluflan Osmanl› Meclis-i Mebusan’ ›n süresi 1918 Kas›m›ndabitmiflti. Seçimlerin 1 sene ertelenebilece¤ine iliflkin Anayasa de¤iflikli¤iile parlamentonun süresi uzat›l›r. Bu dönemde Divaniye mebusu FuadBey, Said Halim ve Talat Pafla hükümetlerinin Divan-› Ali’ye sevklerini isteyenbir önerge verir. Önerge 4 Kas›m 1918’de kabul edilerek Beflinci fiube’ye havale edilir. Burada Yüce Divana sevk edilecek eski bakanlar›nifadeleri al›n›r. Beflinci fiube 19 Aral›k 1918’de soruflturmay› bitirmifl, raporhaz›rlama aflamas›na geçmifltir. ‹ttihatç›lar›n ço¤unlukta oldu¤umeclise güvenmeyen, Tevfik Pafla kabinesini güvensizlik önergesiyle düflürece¤iendiflesini de tafl›yan Vahidettin 21 Aral›k 1918 tarihli bir iradeile Meclis’i feshetti¤ini aç›klar. Osmanl› Parlamentosu 12 Ocak 1920’deyeniden aç›l›ncaya kadar 1 sene 22 gün kapal› kalacakt›r. Bu ayn› zamandaBeflinci fiube tahkikat›n›n sonuçsuz kalmas›, ‹ttihatç›lar›n YüceDivan’ da yarg›lanmalar› yolunun da kapanmas› demekti.Bu arada Ermeni ve Rum Patrikhaneleri ‹ttihatç›lar›n bir an önce cezaland›r›lmalar›için bast›rmaktad›rlar. ‹ngiliz yüksek Komiseri AmiralCalthrope hükümeti s›k›flt›rmaktad›r. Ermeni Tehcir’ inden sorumlu tutulanve bu nedenle Yüce Divan’a sevk edilecek kabine üyeleri için Anayasadazikredilen özel yarg›lama yasas› henüz ç›kar›lmam›flt›. Meclis feshedildi¤inegöre buna imkan da kalmam›flt›. Tevfik Pafla kabinesi bununüzerine 11 Aral›k 1918 tarihli Heyet-i Vükela -bakanlar kurulu- karar›ylaDahiliye ve Adliye memurlar›ndan oluflacak, içlerinde Rum ve Ermenilerinde bulunaca¤› heyetlerin Tehcir bölgelerinde soruflturma yap›p haz›rlayacaklar›rapora göre haklar›nda lüzum-u muhakeme karar› verileceklerinDivan-› Harplere sevk edilmelerini kararlaflt›rd›. 14 Aral›k 1918tarihli Heyet-i Vükela karar›na göre Divan-› Harbi Örfiler 1 Eylül 1910 tarihliMüsellah Çetelerin Tenkili Hakk›ndaki Kararname hükümlerine görekurulacakt›. Divan-› Harpler bir reis dört üye ve bir savc›dan oluflacak,reis ile iki üye askerden, iki üye adliyeden olacakt›. Haz›rl›k soruflturmas›Divan-› Harbe ba¤l› 3 kiflilik Adliye heyetince yap›lacak, her türlü soruflturma,delil toplama, tutuklama yetkisine sahip olacakt›. Tahkik heyetininkarar›na itiraz edilemeyecek, Divan-› Harp kararlar›n›n temyizi olmayacakt›.Sadece idam kararlar› padiflaha arz olunacakt›.


Divan-› Harbi Örfi Yarg›lamalar› • Av. Hüseyin Özbek 829Tevfik Pafla hükümeti 8 Ocak 1919 tarihli kararname ile DersaadetDivan-› Harbi adl› mahkemeyi kurar. 30 Ocak 1919’da toplu tutuklamalarlaZiya Gökalp, ‹smail Canbulat, Kara Kemal gibi önde gelen ittihatç›-lar›n da bulundu¤u 32 kifli Bekira¤a Bölü¤üne hapsedilir. Tevfik Pafla, ‹ttihatve Terakki hükümetlerinde bakanl›k yapanlar›n yarg›lanmas› içinhaz›rlad›¤› 28 fiubat 1919 tarihli kararnameyi Vahdettin, Kanun-i Esasi’ye ayk›r› bularak imzalamay›nca istifas›n› sunar. ‹ngilizlerin ve zay›f tabanl›iflbirlikçi ‹tilafç›lar›n destekledi¤i Damat Ferit Pafla’ n›n sadaretegelmesiyle süreç h›zlan›r. ‹ngilizlerin yarg›lamalar›n h›zlanmas› için verdi¤inota arad›¤› f›rsat›n bahanesi olur: Said Halim Pafla, Musa Kaz›mEfendi gibi ‹ttihatç› hükümetlerde baflbakanl›k, fleyhülislaml›k yapanlar›nda aralar›nda bulundu¤u 60’dan fazla ‹ttihatç› tutuklan›r. Bakanlar,paflalar, valiler, kaymakamlar›n da aralar›nda oldu¤u 300’ü aflk›n kifliBekira¤a Bölü¤üne doldurulur. 8 Mart 1919 tarihli kararname ile Divan-› Harbin sivil üyelikleri kald›r›l›r. Divan-› Harpler tamamen asker üyelerdenoluflacak, s›fat› ne olursa olsun herkesi yarg›layabilecektir. Vahdettinkararnameyi hemen imzalar!Bir Mütareke Yarg›c› Portresi: Nemrut Mustafa PaflaMütareke döneminde birden fazla s›k›yönetim mahkemesi faaliyetgöstermifltir. Dersaadet Divan-› Harbi Örfisi veya 1.Nolu Mahkeme diyean›lan, ‹ttihat ve Terakki mensuplar›n yarg›layan mahkeme reisli¤ineMahmut Hayret Pafla’n›n istifas› üzerine Mustafa Naz›m Pafla atan›r. ÜyelerMirliva Zeki Pafla, Mirliva Mustafa Pafla, Mirliva Ali Naz›m Pafla, MirlivaRecep Ferdi Bey’den oluflmaktad›r. ‹ngilizleri memnun etme ve bütüntaleplerini, ülkesine ihanet pahas›na ziyadesiyle karfl›lamay› siyasetinintemeli yapan Damat Ferit hükümetinin teflkil etti¤i mahkemenin adil biryarg›lama yapmas› mümkün de¤ildi. Mahkeme baflkan› Mustafa Naz›mPafla’n›n 4 ay reislik yapt›ktan sonra üçüncü Damat Ferit Pafla hükümetindeHarbiye Naz›rl›¤›na atanmas› mahkeme ile siyasi iktidar aras›ndakiiliflkinin derecesini gösterir çarp›c› bir örnektir. Erzurum Kongresi esnas›nda15. Kolordu Komutan› Kaz›m Karabekir’ den Mustafa Kemal’in tutuklanmas›n›isteyen bu Naz›m Pafla’d›r.Bu mahkemenin üyelerinden halk›n Nemrut ad›n› takt›¤› MirlivaMustafa Pafla (Kürt Mustafa Pafla) san›klara karfl› ön yarg›l› davran›p savunmahaklar›n› k›s›tlamas›yla, düzmece belgeler üretmesiyle, yalanc› tan›klar›yönlendirmesiyle ibretlik bir örnektir. Üyesi oldu¤u mahkeme,yarg›lananlardan sab›k ‹ttihatç› iktidar›n fieyhülislam› Musa Kaz›m Efendi’yeidam yerine 15 y›l kürek cezas› verince böyle bir flah›s için ne yarg›-lama yapmaya, ne de Kanun-› Esasi’ye uymaya gerek olmad›¤›, sorgusuzsualsiz idam› gerekti¤ine iliflkin beyan›yla, kürek cezas›na iliflkin karar›idam flerhiyle imzalamas› okurlar›m›za yeterli fikir verecektir.Divan-› Harbi Örfi’nin ilk yarg›lamas› Yozgat davas›d›r. 1915 ErmeniTehciri uygulamas›ndan sorumlu tutulan Bo¤azl›yan Kaymakam› ve Yoz-


830 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009gat Mutasarr›f Vekili Kemal Bey’in 2 fiubat 1919’da bafllayan yarg›lamas›8 Nisan 1919’da idam hükmüyle sonuçlan›r. Düzmece tan›klar›n yönlendirilmesinde,san›¤a savunma olana¤› tan›nmamas›nda üye NemrutMustafa Pafla’ n›n çabalar› dikkat çekicidir. 10 Nisan 1919’da Beyaz›tmeydan›nda cezan›n infaz›ndan önce Kemal Bey halka seslenir: “Sevgilivatandafllar›m; ben bir Türk memuruyum. Ald›¤›m emri yerine getirdim,vazifemi yapt›¤›ma vicdan›m emindir. Sizlere yemin ederimki ben masumum. Son sözüm bu gün de bu olacakt›r, yar›n da buolacakt›r. Yabanc› devletlere yaranmak için beni as›yorlar…E¤eradalet buna diyorlarsa kahrolsun böyle adalet!” Kemal Beyin cans›zcesedi dara¤ac›nda sallan›rken Ermeniler sehpa önünde sevinç gösterilerindebulunmaktad›rlar.Mustafa Pafla, 26 A¤ustos 1919’da ilk dönem mahkeme üyeli¤inin sonaermesiyle Damat Ferit taraf›ndan ödüllendirilerek 25 Eylül 1919’da tayinedildi¤i Bursa Valili¤inden onuncu gününde kovulma nedeni hayli ilginçtir!Valilik makam›nda halktan kiflilerin huzurunda yapt›¤› konuflmada1. Dünya savafl›nda flehit düflen Türk askerlerinin meflru olmayan birsavaflta hayatlar›n› kaybetmeleri nedeniyle b›rak›n flehit olmay›, köpekölüsünden farklar› bulunmad›¤›n› söylemifltir. Bu sözleri duyan halk›ngaleyan› sonucu Bursa’y› apar topar terk ederek kapa¤› ‹stanbul’a atar!Ermeni Tehciri sorumlular›n›n bir an önce cezaland›r›lmas› için süreklihükümeti s›k›flt›ran ‹ngiliz Yüksek Komiser Vekili Amiral Webb’eDamat Ferit’in; “fiimdi güvendi¤im yeni bir mahkeme kurdurdum”sözünü bofluna söylemedi¤i k›sa zamanda ortaya ç›kar: 16 Nisan 1920’deDamat Ferit mahkeme baflkanl›¤›na gerçekten de güvendi¤i birini, NemrutMustafa Pafla’ y› tayin etmifltir. Damat Ferit hükümetlerinin özelli¤imedrese Kürt ittifak›n› iktidara getirmesidir. Ayan Meclisi ve bürokrasiyeKürt Teali -yükselme- Cemiyeti ve Teal-i ‹slam Cemiyeti mensuplar›-n› doldurmufltur. Medreseyi fieyhülislam Mustafa Sabri, Kürtçü kümelenmeyiAyan üyesi Seyit Abdülkadir temsil etmektedir. II. Abdülhamitdöneminde Hariciye Naz›rl›¤› ve fiura-y› Devlet Reisli¤i görevlerinde bulunanKürt Sait Pafla’ n›n ve 15 May›s 1919’da ‹zmir valisi olarak, halka Yunaniflgaline direnmemeyi telkin eden Kambur ‹zzet’in kardefliyle evli olanNemrut Mustafa Pafla, mütareke döneminde olsun, Yüz ellilik olarak yurtd›fl›ndaki sürgün döneminde olsun, üyesi oldu¤u Kürt Teali Cemiyeti ileayn› do¤rultuda davranm›flt›r. ‹ngiliz Yüksek Komiseri Sir Horace Rumbold’un“Bu Kürt önderi iyi yönetilirse, Irak’ taki ‹ngiliz yetkililerineyararl› olabilir” dedi¤i Nemrut Mustafa’ n›n, Emin Ali Bedirhan ve‹ngiliz Muhibleri Cemiyeti Baflkan› Sait Molla ile birlikte ‹ngiliz YüksekKomiserli¤i görevlilerinden Andrew Ryan’› ziyaret edip, ‹ngiliz Mandaterli¤ialt›nda Kürtlere özerklik isteminde bulundu¤unu okurlar›m›za hat›rlatmaklayetinelim. (S.R.Sonyel, Türk kurtulufl savafl›)


Divan-› Harbi Örfi Yarg›lamalar› • Av. Hüseyin Özbek 83123 Nisan 1920’de kabul edilen bir kararname ile Divan-› Harbi Örfileringörev alan› geniflletilir. Tehcir davalar›na ek olarak memleketin iç ved›fl güvenli¤ini bozanlar›n da Divan-› Harbi Örfi mahkemelerinin yarg›yetkisinde oldu¤u belirtilir. Kararname do¤rultusundaki çal›flmalar as›lamac›n ne oldu¤unu k›sa sürede göstermeye bafllar: 14 May›s 1920’deMustafa Kemal Pafla, Kara Vas›f Bey, Ali Fuad Bey, Alfred Rüstem Bey,Dr. Adnan Bey ve Halide Edip Han›m Nemrut Mustafa Pafla baflkanl›¤›ndakimahkeme taraf›ndan, Kuva-y› Milliye ad› alt›nda fitne ve fesat tertipettikleri, halktan zorla para ald›klar›, asker toplad›klar› için g›yaben idamamahkum edilirler. Karar padiflah taraf›ndan onaylan›r, 24 May›s1920 tarihli Takvim-i Vekayi’de (Resmi Gazete) yay›nlan›r. Mahkeme 19Haziran 1921 tarihine kadar Kuva-y› Milliye nedeniyle 823 kifliye çeflitlicezalar verir.Sadrazam’›n güvenli mahkemenin reisli¤ine atad›¤› Nemrut MustafaDamat Ferit’in güvenini bofla ç›karmaz: Ermeni Tehciri nedeniyle yarg›lananUrfa Mutasarr›f› Nusret Bey’i idam etmeyi kafas›na koymufl olanNemrut Mustafa ortada delil, tan›k olmay›nca yaratmaya giriflir. 29-30Nisan 1920 tarihlerinde Serbesti ve Peyam-› Sabah gibi mütareke matbuat›naverdi¤i ilanlarla tan›k arama çabalar›, tan›k temini ve mahkemeyecelbinde Patrikhane ile giriflti¤i yak›n iflbirli¤i meyvelerini verir. NusretBey’ in savunmalar› ve ileri sürdü¤ü deliller dikkate al›nmaz. Asl›nda delilsunma ve savunma yapmas›na olanak ta tan›nmaz. 24 Haziran1920’de yarg›lama sona erer. Baflkan üyelerden kaymakam Fettah Beyidam karar›nda ›srar ederler. Di¤er üyeler Recep Pafla, Recep Bey ve FerhatBey ise 15 y›l kürek cezas› isteminde bulunurlar. Üçte iki ço¤unlukkarar›na göre 4 Temmuz 1920 tarihli kararla san›k 15 y›l kürek cezas›namahkum edilmifl ve ilam imzalanm›flt›r. Nusret Bey Mustafa Pafla’n›nkendisine olan düflmanl›¤›n›n Ergani’de görev yaparken zararl› çal›flmalar›n›gördü¤ü Kürt Muhadenat Cemiyeti’ni kapatm›fl olmas›ndan kaynakland›¤›n›yak›nlar›na söylemifltir.Nusret Bey’i idam etme ›srar›ndan vazgeçmeyen Nemrut Mustafamahkeme üyelerinden Ferhat Bey’i; “sen bizim iflimize engel oluyorsun,seninle teflrik-i mesai edemeyiz” diyerek üyelikten ç›kar›p yerineMiralay Niyazi Bey’i tayin ettirir. Patrikhane arac›l›¤›yla yeni yalanc› tan›klarbulur. Daha önce kürek cezas› için imza koyan Recep Pafla ile RecepBey’e de karar›n› idamdan yana de¤ifltirir. Sonuçta bir suç nedeniyleortaya iki karar ç›kar. O günlerde aralar›nda Nusret Bey’in de bulundu-¤u Tehcir san›klar›n› Malta Adas›na götürmek için Bekira¤a Bölü¤üne gelen‹ngiliz subay›na; “Hepsini götürünüz, Divan-› Harb ad›na rica ediyorum.Nusret’i b›rak›n›z. Çünkü onun idam› tasdike gitti. Yar›n yada öbür gün idam edece¤iz” diyerek engeller. Bu hukuk facias› sonucuNusret Bey 5 A¤ustos 1920’ de Sevr Antlaflmas›’ndan 5 gün önce idamedilir. (NM: bu nedenle suçlu bulunacakt›r).


832 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Yarg›lad›¤› San›klar› Koruyamayan Elinden Kapt›ran MahkemeBilindi¤i üzere bir mahkemenin gücü ve sayg›nl›¤›, yarg›lama faaliyetisüresince hukuka ve adil yarg›lama ilkelerine titizlikle uymas›n›n yan›nda,ba¤›ms›z yarg›lamay› yapabilmesi, ilgili kifli ve makamlara bu konudagerekli buyruklar› verebilmesidir.Divan-› Harbi Örfiler, iflgalci ‹ngilizlerin savafl suçlusu olarak tan›mlad›klar›‹ttihat ve Terakki F›rkas› mensuplar›n› Ermeni Tehciri ve Teflkilat-›Mahsusa eylemlerinden ötürü yarg›lama -cezaland›rma- amac›ylakurulan -kurdurulan- askeri mahkemelerdir. ‹ngiliz süngülerinin gölgesinde,iflbirlikçi Hürriyet ve ‹tilaf F›rkas› yanl›lar›n›n husumetinin aç›k etkisininyans›d›¤› mahkemelerin adil yarg›lamay› gerçeklefltiremeyece¤ibafltan belliydi.‹lanla bulunan düzmece tan›klar›n her celse tam mesai haz›r bulundu¤u,patrikhanenin tan›k ve belge imalatç›l›¤›na soyundu¤u, iflgalcilerin,yüksek komiserlerin bir an önce verilecek a¤›r cezalar›, ibretlik infazlar›bekledi¤i bir yarg›lama süreci fiyaskoyla sonuçlanm›flt›r.Yarg›lama amac›yla tutuklanan san›klar›n yarg›lama sonuna kadarmahkemenin gözetim denetim ve koruyuculu¤unda olmas› esas iken ‹ngilizlerinBekira¤a Bölü¤ünü basarak, yaka paça sürükleyerek ç›kard›klar›tutuklular› gemilere doldurup, mahkemenin denetim ve yetki alan›d›fl›na, Malta’ ya götürmeleri ayr› bir komedidir.Naz›m Pafla Divan-› Harbi’nin 3 Haziran 1919 tarihli oturumu aç›ld›-¤›nda san›klar›n ço¤unun 28 May›s gecesi ‹ngilizlerce Bekira¤a Bölü¤ününbas›larak Malta’ya götürüldü¤ü anlafl›ld›. Savc›’n›n; “‹ngiltere devletiFahimanesi taraf›ndan cinayetle mevkuf Said Halim Pafla -eskisadrazam- ve di¤erlerinin semti meçhule götürülmeleri nedeniyledosyan›n ayr›lmas›n›” istemesi düflülen acizli¤i yeterince göstermektedir.Yine ayn› celsede savc› Muavini Feridun Bey bu davay› “alt› yüzy›ll›kOsmanl› saltanat›n› uçuruma sürükleyenlerin hesap verece¤ibir dava” olarak niteledikten sonra, ‹ngiltere ve Fransa ile harbe girmekle‹ttihatç›lar›n büyük hata yapt›¤›n› aç›kl›yordu: “‹ngiltere devleti FahimanesiK›r›m ve 93 Harbinden beri Osmanl›n›n ba¤›ms›zl›¤›n› ikibüyük muhataradan kurtarm›fl; Fransa devleti Fahimanesi verdi¤iborçlarla nesiller boyu Osmanl›y› iafle etmifllerdi”.‹ddia makam›ndaki savc›n›n iflgalcilere yaranma anlam›ndaki buyaklafl›m›n› mahkemenin de benimsedi¤ini tak›nd›klar› tav›r ve verdiklerihükümlerden anlamaktay›z.Malta’da Aranan ‹ngiliz Adaleti!‹ngilizler Malta’da Tehcir ve Savafl Suçlar› nedeniyle yarg›lamay› düflündükleri‹ttihatç›lar› iki y›l kadar hukuk d›fl› olarak özgürlüklerindenyoksun b›rakm›fllard›r. Bu arada ‹ngiliz Savafl Bakanl›¤› ve D›fl ‹flleri arflivlerialt üst edilmekte, yarg›lamaya yeterli belge araflt›r›lmaktad›r. Ara-


Divan-› Harbi Örfi Yarg›lamalar› • Av. Hüseyin Özbek 833malar, araflt›rmalar sonuç vermez. ‹ngilizlerin elinde ciddi bir yarg›lamaiçin belge yoktur! ‹ngiliz iflgali alt›ndaki, her fleyin ellerinin alt›nda bulundu¤uOsmanl› baflkenti ‹stanbul’da yine arad›klar›n›, istediklerini bulamamaktad›rlar.Londra ile General Harrrington, Malta Valisi Plumer,Yüksek Komiser Sir Harold Rumbold, Lord Gurzon aras›ndaki say›s›z yaz›flmalarbir sonuç vermez. Son bir umutla 21 Mart 1921 günü Gurzon‹ngiltere’nin Washington büyükelçisi Sir A.Geddes’e çekti¤i telgrafla: “Majestelerihükümetinin eli alt›nda, Malta’da Ermeni k›r›m›na kat›lmaktansan›k bir miktar tutuklu Türk var. Kurbanlar›n kaybolmas›,da¤›lmas› ve baflka nedenler yüzünden, suç delillerini ortaya ç›-karmakta büyük güçlüklerle karfl›lafl›l›yor. ABD hükümetinin elinde,kovuflturmaya yarayacak deliller bulunup bulunmad›¤›n›n ö¤renilmesinirica ederim”Büyükelçi Geddes’in ABD yetkilileriyle görüflmelerinin sonucu hakk›ndaverdi¤i cevap Lord Gurzon aç›s›ndan hayal k›r›c›d›r. Büyükelçi,ABD’de yarg›lamaya yetecek belgelerin olmad›¤›n›, var olan belgelerinMalta’ da tutuklu Türklerin kovuflturulmas›nda delil olarak ifle yarayabileceklerindenkuflkulu oldu¤unu söylemektedir.Ba¤›ms›z Yarg›n›n Kayna¤› Ba¤›ms›zl›kMütareke ‹stanbul’undaki Tehcir Yarg›lamalar› kuflkusuz daha uzunincelemelerin konusudur. ‹flgal alt›ndaki bir ülkenin iflgalci iflbirlikçisiyönetimince oluflturulan mahkemelerindeki adil olmayan yarg›lamalaryarg› tarihimizin utanç sayfalar› olarak yerin alm›flt›r.Ankara’n›n yürüttü¤ü ba¤›ms›zl›k savafl› Mütareke tutsaklar›n›n da,Malta tutsaklar›n›n da özgürlü¤ünün yolunu açm›flt›r.Divan-› Harbi Örfiler, ba¤›ms›z yarg› için önce ba¤›ms›z bir ülke, ba-¤›ms›z bir ulus olmak gerekti¤inin, bunun d›fl›ndakilerin sömürge yarg›-s› olaca¤›n›n ac› örnekleri olarak bu gün için de isteyenler için gerekliderslerle doludur.Kaynakça1) Tehcir Yarg›lamalar› : Osman Selim Kocahano¤lu – Temel Yay››nlar›2) Bilal fiimflir : Malta Sürgünleri – Bilgi Yay›nevi3) Dr. Feridun Ata : Süleymaniyeli Nemrut Mustafa Pafla- TemelYay›nlar›


YARGITAY KARARLARI


YARGITAY12. HUKUK DA‹RES‹KARAR DERLEMES‹HAZIRLAYAN: Av. Yörük KABALAK (*)___________________________________________________(*) Kararlar Say›n Fazl› KADIO⁄LU taraf›ndan Dergimize gönderilmifltir. Say›n KADIO⁄LU’na sonsuz teflekkürlerimizle…


YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2000/5210 K: 2000/6175 T: 18.04.2000‹CRA HUKUKU • ‹HALEN‹N FESH‹ • TELLAL‹YE RESM‹Özet: ‹halenin feshi karar› kesinleflirseal›c› daha önce ödemifl oldu¤u tellaliyeresmini geri isteyebilir.Ancak, ihale al›c›n›n kusuru sebebiylefeshedilmifl ise al›c› tellaliye resmini geriisteyemez.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› merci karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki Alacakl› ve Al›c› vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iflleilgili dosya mahalinden daireye 27.03.2000 tarihinde gönderilmifl olmaklaokundu ve gere¤i görüflülüp düflünüldü:498 Say›l› Damga Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinde aynen “Bu kanundakika¤›tlar terimi… herhangi bir hususu isbat veya belli etmek içinibraz edilebilecek olan belgeleri ifade eder” denilmektedir. ‹craca sat›fl s›-ras›nda düzenlenen tutanak ancak sat›fl›n kesinleflmesi ile hüküm ifadeedebilece¤i ve damga vergisine konu teflkil edebilece¤i cihetle ihale kesinleflmedenihale sebebi ile al›nmas› gereken bir vergi de henüz do¤mam›flt›r.Yine 2464 Say›l› Yasa ile mal›n› satan gerçek veya tüzel kiflinin tellaliyeharc› mükellefi kabul edilmesi ve matrah›n da sat›fl›n gayri safi tutar›üzerinden hesaplanmas› gere¤i karfl›s›ndaa sat›fl›n gerçekleflmesi veihalenin kesinleflmesi halinde sat›fl bedeli üzerinden bir defaya mahsusolmak üzere al›naca¤›n›n kabulü gerekir. ‹halenin feshi karar›n›n kesinleflmesiüzerine al›c› daha önce ödemifl oldu¤u tellaliye resmini de kuralolarak geriye isteyebilir. Ancak ihale al›c›s›n›n kusuru (mesela ihaleye fesatkar›flt›r›lm›fl olmas›) nedeni ile feshedilmifl ise al›c› tellaliye resminigeri isteyemez.Bu hususlar gözönünde al›narak flikayetin kabulü gerekirken reddinekarar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ: Alacakl› ve Al›c› vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mercikarar›n›n yukar›da yaz›l› nedenlee ‹‹K’in 366. ve HUMK’un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA) 18.04.2000 gününde oybirli¤iyle kararverildi.


840 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2000/7112 K: 2000/7616 T: 09.05.2000‹CRA HUKUKU • HÜKMEN TESC‹L • HÜKMEN TESC‹LDETAfiINMAZ ÜZER‹NDEK‹ TAKY‹DATLARIN DURUMUÖzet: Mahkeme karar›yla tafl›nmaz›nüzerindeki haciz ve ipotek flerhleri ile flikâyetçiad›na tesciline karar verildi¤ine göre,söz konusu ilam ortadan kald›r›lmad›kça hacizve ipotek flerhleri baflka flekilde ortadankald›r›lamaz.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› merci karar›n›n bozulmas›n› mutazamm›n21.2.2000 tarih ve 2075/2738 say›l› daire ilam›n›n müddeti içindetashihen tetkiki Alacakl› vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iflle ilgilidosya mahallinden daireye 24.4.2000 tarihinde gönderilmifl olmaklaokundu ve gere¤i görüflülüp düflünüldü:Hacze konu tafl›nmazlar›n borçlu Hasan taraf›ndan 3.4.1998 tarihindesat›fl vaadi ile Ali’ye sat›lm›fl, ad› geçen bu kiflide flikâyetçi YurdaerTando¤an'a 31.12.1998 tarihinde yine sat›fl vaadi ile sat›fl ifllemini yapm›flt›r.fiikâyetçi Yurdaer Tando¤an Tarsus l.Asliye Hukuk Mahkemesinin99/245-617 say›l› dosyas›nda sat›fl vaadine dayal› olarak tapu iptali vetescil isteminde bulunmufl mahkemece 6.10.1999 tarihinde tafl›nmazlar›nflikâyetçi Yurdaer Tando¤an ad›na "tafl›nmazlar üzerindeki haciz veipotek flerhleri ile birlikte tesciline" karar verilmifltir. Sözü edilen karar›n9.11.1999 tarihinde kesinleflmesinden sonra flikâyetçi Yurdaer Tando¤anmerci nezdinde istihkak ve haczin kald›r›lmas› isteminde bulunmufltur.Mahkeme karan ile tafl›nmazlar üzerindeki haciz ve ipotek flerhleri ite birlikteflikayetçi ad›na tescil karar› verildi¤inden sözü edilen ilam ortadankald›r›lmad›¤› sürece haciz ve ipotek flerhleri flikayetçi için de geçerlidir.Merciin mahkeme karar›ndaki belirlemeye yönelik hususta haciz ve ipotekflerhlerini kald›rma yetkisi bulunmad›¤›ndan flikâyetçinin istemininreddi sonucunu do¤uran Tarsus 2. ‹cra Tetkik Mercii Hâkimli¤inin2.11.1999 tarihli karar› do¤ru oldu¤undan an›lan karar›n onanmas› gerekirkenbozuldu¤u anlafl›ld›¤›ndan alacakl› vekilinin karar düzeltme istemininkabulü gerekmifltir.SONUÇ: Alacakl› vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin21.2.2000 tarih 2000/2075-2738 say›l› bozma karar›n›n kald›r›lmas›na,merci karar›n›n yukarda aç›klanan nedenlerle ‹ÎK. 366. veHUMK.438. maddeleri uyar›nca (ONANMASINA), 2.080.000 lira onamaharc› temyiz edenden peflin al›nd›¤›ndan baflkaca harç al›nmas›na yer olmad›¤›na,9.5.2000 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


Yarg›tay Kararlar› 841YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/3004 K: 2008/5883 T: 25.03.2008T‹CARET HUKUKU • GÖRME ENGELL‹N‹N KAMB‹YO SENED‹N‹‹MZALAMASI DURUMU • KAMB‹YO SENED‹ N‹TEL‹⁄‹(TTK m.690, 668/3; ‹‹K m. 169/a)Özet: Görme engelli oldu¤u anlafl›lanborçlunun usulüne göre tasdik edilmeden imzalad›¤›bono kambiyo niteli¤inde de¤ildir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki alacakl› vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu ‹flle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:TTK'n›n 690. maddesi yollamas›yla bonolar hakk›nda uygulanmas›gereken ayn› yasan›n 668/3. maddesinde de âmâlar›n el yaz›s› ile imzalar›n›nusulen tasdik edilmifl olmas› gerekti¤i hüküm alt›na al›nm›flt›r.Somut olayda dosyaya sunulan doktor raporlar›na göre itiraz edenborçlunun görme engelli oldu¤u anlafl›lmaktad›r. Senette ad› geçenin imzas›n›nusulüne uygun olarak tasdik edilmedi¤inden takibe konu bonokambiyo vasf›nda de¤ildir. Bu nedenle istemin kabulüyle takibin iptalinekarar vermek gerekirken ‹‹K 169/a maddesinde belirtilen nitelikte belgeibraz edilmedi¤inden dolay› reddi isabetsizdir.SONUÇ: Alacakl› vekilinin temyiz itirazlar›n›n k›smen kabulü ilemahkeme karar›n›n yukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK'un 428.maddeleri uyar›nca (BOZULMASINA), 25.03.2008 gününde oybirli¤iylekarar verildi.


842 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/7474 K: 2008/10222 T: 13.05.2008T‹CARET HUKUKU • ACENTANIN TARAF EHL‹YET‹• ACENTANIN SORUMLULU⁄U • ACENTANIN MALLARI(TTK m. 116 )Özet: Acenta müvekkili nam›na davaaçabilece¤i gibi, kendisine karfl› da ayn› s›-fatla dava aç›labilir. Bu nedenle acentaya vekils›fat›yla icra emri ç›kar›lmas› yerinde isede, borcun tahsili için acentan›n mallar› haczedilemez.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki flikâyetçi vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iple ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü;TTK.’n›n 119. maddesi uyar›nca acenta arac›l›kta bulundu¤u veyaakdetti¤i sözleflmelerle ilgili her türlü ihtar ‹hbar ve protesto gibi hakk›koruyan beyanlar› müvekkili nam›na yapmaya ve bunlar› kabule yetkilidir.TTK.’n›n116. maddesinde tarif edilen acentan›n bu gibi sözleflmelerdenç›kacak ihtilaflar›ndan dolay› acenta müvekkili nam›na dava açabilece¤igibi, kendisine kars› da ayn› s›fatla dava aç›labilir. Ancak, acentamüvekkili ad›na sözleflme yapma ve TTK.’n›n 116, vd. maddelerinde belirtildi¤igibi müvekkili ad›na ifllem yapmakla yetkili olup, müvekkili ad›-na ilamla hükmedilen borçtan do¤rudan sorumlu de¤ildir. Takip dayana-¤› ilam›n incelenmesinde müflteki acentan›n fiadan Bayraktar Gemisi Donatan›naizafeten ilamda yer ald›¤› ve ilam›n hüküm f›kras›nda hükmedilenalaca¤›n daval›dan tahsiline hükmedildi¤i görülmüfltür. Bu durumdamüflteki acentaya vekil s›fat›yla icra emri ç›kar›lmas› yerinde ise de borcuntahsiline yönelik olarak acentan›n mallar› üzerinde do¤rudan hacizuygulanamaz.Mahkemece; müflteki acentan›n flikâyetinin kabulü yerine yukar›daaç›klanan kurallara ayk›r› olarak reddine karar verilmesi ‹sabetsizdir.SONUÇ: fiikâyetçi vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkemekarar›n›n yukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK'un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 13.05.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


Yarg›tay Kararlar› 843YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/8941 K: 2008/14229 T: 03.07.2008T‹CARET HUKUKU • GÖRME ÖZÜRLÜLER• SENET TANZ‹M‹ • fiEK‹L fiARTI(TTK m.690, 668/3; 5378 SY m. 23, 24, 50)Özet: 01.07.2005 Tarihli Özürlüler Kanunu’nungetirdi¤i yeni düzenlemeye göre,senet tanziminde görme özürlülerin görenlerdenfarkl› olarak herhangi bir flekil flart› kalmam›flt›r.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n bozulmas›n›mutazamm›n 25.03.2008 tarih, 3004/5883 say›l› daire ‹lam›n›n müddeti‹çinde tashihen tetkiki alacakl› vekili taraf›ndan istenmesi üzerine buiflle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere-¤i görüflülüp düflünüldü:Borçlu keflideci Ali Cevat hakk›nda 20.02.2006 tanzim, 20.10.2006ödeme tarihli bonoya istinaden kambiyo senetlerine mahsus yol ile takipyap›lmaktad›r.Borçlu, yasal süresi içinde ‹cra Mahkemesi nezdinde borca itiraz etmifltir.Dayanak senede iliflkin olarak ‹se, görme engelli oldu¤undan "imzalad›¤›ka¤›d›n bir senet oldu¤unu fark etmeyecek durumda" oldu¤unubelirtmifltir.Her ne kadar Dairemizce TTK’n›n 690. maddesi yollamas› ile bonolarhakk›nda uygulanmas› gereken ayn› Yasan›n 668/3. maddesi uyar›nca,amalar›n el yaz›s› ile imzalar›n usulen tasdik edilmifl olmas› gerekti¤ibu nedenle takibe konu senedin kambiyo senedi vasf›nda olmad›¤› takibiniptalinin gerekti¤i belirtilmifl ise de, an›lan maddenin 3. f›kras›(TTK’n›n 668/3. mad.) 1.7.2005 tarih ve 5378 Say›l› Özürlüler Kanununun50. maddesinin b bendi ile yürürlükten kald›r›lm›flt›r. Dayanak senetifl bu kanunun yürürlük tarihinden çok sonra düzenlenmifltir. Bu itibarlageçerlili¤i belirtilen pekil flart›na tabi de¤ildir.5378 Say›l› Yasan›n 23 ve 24.maddeleri ile de, görme özürlülerine aitdi¤er hukuki ifllemlerde 18.1.1972 tarihli ve 1512 Say›l› Noterlik Kanununun73 ve 75. maddeleri de¤ifltirilerek 73. maddesi ile ilgilinin görmeözürlü olmas› halinde, noter, ilgilinin görme özürlü oldu¤unu anlarsa, ifllemlerözürlünün "istedi¤ine ba¤l› olmak üzere iki tan›k huzurunda yap›-l›r" hükmü getirilmifltir. 75. maddesi ile de; "imza atabilen görme Özürlülerhariç olmak üzere tan›k, tercüman veya bilirkiflinin parma¤› da bast›r›-l›r. " hükmüne yer verilmifltir. Di¤er bir deyiflle 73. madde ile tan›k bulun-


844 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009durulmas› özürlünün iste¤ine b›rak›lm›fl, zorunlu flart k›l›nmam›fl, 75.maddede ise, tan›k bulundurulmas› halinden, imza atabilen görme özürlülerhariç tutulmufltur. Aç›klanan durum itibariyle görme özürlülerin senettanziminde; 5378 Say›l› Yasa hükümleri uyar›nca görenlerden farkl›olarak herhangi bir flekil flart› kalmam›flt›r.Borçlu, dayanak senettteki imzas›na da itiraz etmedi¤ine göre icraMahkemesince borca itiraz›n kan›tlanamamas› nedeniyle itiraz›n reddinedair karar›n onanmas› gerekirken, bozuldu¤u anlafl›lmakla alacakl› vekilininkarar düzeltme ‹steminin kabulü gerekmifltir.SONUÇ: Alacakl› vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizeait 25.3.2008 tarih ve 2008/3004 E. - 2008/5883 K. say›l› bozmailam›n›n kald›r›lmas›na, fianl›urfa 2.‹cra Mahkemesinin 9.1.2008 tarih ve2007/321 E. - 20084/ K. say›l› karar›n›n yukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K.366. ve HUMK. 438. maddeleri uyar›nca (ONANMASINA), 14.00.YTL.onama harc› peflin al›nd›¤›ndan baflkaca harç al›nmas›na yer olmad›¤›na,03/07/2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/13191 K: 2008/15971 T: 22.09.2008ORGAN‹ZE SANAY‹ BÖLGES‹ • TAfiINMAZ SATIfiIÖzet: Organize Sanayi Bölgesindeki tafl›nmaz›nsat›fl› söz konusu olursa, tafl›nmazbölgenin kurulufl protokolünde belirlenen nitelikleresahip olan kiflilere sat›labilir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki flikâyetçi vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iple ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:‹halesi yap›lan tak›nmaz›n fianl›urfa 1. Organize Sanayi Bölgesi Müdürlü¤übölgesinde oldu¤u icra takip dosyas›ndaki belgelerden anlafl›lmaktad›r.4562 Say›l› Organize Sanayi Bölgeleri Yasas›'n›n 15. maddesinin 3.f›kras›nda Organize Sanayi Bölgelerince teminat olarak gösterilen ve bunedenle sat›fl›na karar verilen veya kat›l›mc›lar›n borcundan dolay› sat›-fl›na karar verilen gayrimenkullerin icra yoluyla sat›fl› halinde bölgeninkurulufl protokolünde öngörülen niteliklere sahip al›c›lara sat›fl yap›labilir.Sat›fl ilan›nda kurulufl protokolünde kat›l›mc› niteliklerine de yer ve-


Yarg›tay Kararlar› 845rilir. Kanunun amac› bu bölgede ifl yapacak kiflilerin kat›l›mc› olmalar›koflulunu getirmektir. Bu nedenlerle bölgenin kurulufl protokolündeki nitelikleresahip kiflilerin bu yerde mülk sahibi olmalar› öngörülmektedir,ihale al›c›s› bankan›n bu özellikleri tafl›mad›¤› gözetilmeksizin ihaleninfeshi isteminin kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ: fiikâyetçi vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkemekarar›n›n yukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366. ve HUMK. 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 22.09.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/13196 K: 2008/15983 T: 22.09.2008‹CRA HUKUKU • HAC‹Z BASKISI ALTINDAVER‹LEN BEYANIN GEÇERS‹ZL‹⁄‹(‹‹K M. 83/a)Özet: Kesinleflmifl takipte haciz s›ras›ndahaciz bask›s› alt›nda Ba¤-Kur’dan al›nanmaafl›n haczedilmesine muvafakat edilmesigeçerli olamaz.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki borçlu vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iple ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Takip kesinlefltikten sonra, menkul haczi s›ras›nda haciz bask›s› alt›ndaborçlunun Ba¤-Kur'dan ald›¤› emekli maafl›n›n %90'›n›n haczinemuvafakat etmesi Dairemizce oluflturulan son içtihatlara göre, ‹‹K’in83/a maddesi gere¤ince geçerli say›lmamaktad›r. Zira, haciz an›nda haczinemuvafakat etti¤i gelirinden yoksun kalman›n kendisine ne gibi sak›ncalargetirece¤i normal bir insan›n yaflam›m bu gelir olmaks›z›n sürdürüpsürdüremeyece¤i tahmini olarak de¤il, ancak yafland›ktan sonraanlafl›labilir nitelikte oldu¤undan bu muvafakat ‹‹K’in 83/a maddesi uyar›ncageçersizdir. O halde flikayetin kabulü gerekirken yaz›l› gerekçeylereddi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK'n›n 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 22.09.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


846 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/13228 K: 2008/15988 T: 22.09.2008TEBL‹GAT HUKUKU • USULSÜZ TEBL‹GAT• BORÇLUNUN ADRES‹N‹N TESP‹T‹(TEB Y. m. 10/1)Özet: Tebligat›n, tebli¤ yap›lacak olan kiflininbilinen son adresine yap›laca¤› yasadando¤an temel kural›d›r. Bu kurala ayk›r›olarak gerçeklefltirilen tebligat›n usulsüz oldu¤ukabul edilmelidir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki borçlu vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iple ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Dairemizin süreklilik kazanan yerleflik uygulamalar›nda aç›kland›¤›üzere tafl›n›r sat›fllar›nda sat›fl ilan›n›n taraflara tebli¤ine gerek yok ise deicra müdürlü¤ünce "sat›fl ilan›n›n borçluya" tebli¤ine karar verilmifl olmas›halinde ad› geçene sat›fl ilan›n Tebligat Kanunu hükümlerine göre usulüneuygun tebli¤ edilmesi gerekir. Bu husus yerine getirilmede sat›fl gerçeklefltirilemez.An›lan durum bafll› basma ihalenin feshi nedenidir.Somut olayda borçlu flirketin adresinin ‹stanbul Ticaret Sicil Memurlu¤unun05.10.2007 tarihli ve 145004 say›l› cevab› yaz›s›nda: "TalatpaflaMah. ……… Cad. ……… Sk. No: 9- Ka¤›thane/‹stanbul" oldu¤u görülmektedir.Ancak ad› geçene icra müdürlü¤ünce sat›fl ilan›n›n "Zuhuratbaba……… Sk. No: …… Bak›rköy/istanbul" adresinde tebli¤e gönderildi¤i anlafl›lmaktad›r.7201 say›l› Tebligat Kanunu'nun 10/1. maddesi aynen "tebligat tebli¤yap›lacak flahsa bilinen en son adresine yap›l›r" hükmünü içermektedir.Sözü edilen bu düzenleme kars›s›nda borçlunun flikâyetin kabulü yerineyaz›l› gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K 366 ve HUMK.'un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 22.09.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


Yarg›tay Kararlar› 847YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/5646 K: 2008/16134 T: 23.09.2008‹CRA HUKUKU • HAC‹Z ‹HBARNAMES‹• YASAL KOfiUL • SÜRES‹Z fi‹KÂYET • KAMU DÜZEN‹(‹‹K m. 16,2, 89/1)Özet: Yasan›n öngördü¤ü ihtar› içermeyenhaciz ihbarnamesinin geçerli oldu¤u kabuledilemez.Yasan›n emredici kural›na ayk›r› olan budurum kamu düzenine ayk›r› oldu¤undansüresiz flikâyete tabidir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki flikâyetçi vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iflle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:17.7.2003 tarih ve 4949 Say›l› Yasan›n 22 maddesi ile de¤iflik ‹‹K’in89/3. maddesi uyar›nca "Üçüncü flah›s, haciz ihbarnamesinin kendisinetebli¤inden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borçzimmetinde say›l›r ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresindeitiraz etmedi¤i, bu nedenle de mal›n yedinde veya borcun zimmetinde say›ld›¤›ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ‹hbarnamede ayr›ca,Üçüncü flahs›n ihbarnamenin kendisine tebli¤inden itibaren yedi gün içindeikinci f›krada belirtilen sebeplerle itirazda bulunmas›, itirazda bulunmad›¤›takdirde zimmetinde say›lan borcu icra dairesine ödemesi veya yedindesay›lan mal› icra dairesine teslim etmesi istenir, ikinci ihbarnameye süresiiçinde itiraz etmeyen ve zimmetinde say›lan borcu ‹cra dairesine Ödemeyenveya yedinde say›lan mal› icra dairesine teslim etmeyen üçüncüflahsa onbefl gün içinde paray› icra dairesine ödemesi veya yedinde say›-lan mal› teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davas› açmas›, aksitakdirde zimmetinde say›lan borcu Ödemeye veya yedinde say›lan mal›teslime zorlanaca¤› bildirilir."Somut olayda ‹‹K.’in 89/1. maddesi uyar›nca düzenlenen 1. haciz ihbarnamesininflikâyetçi üçüncü kifliye tebli¤ edildi¤i, yasal sürede itiraz etmemesiüzerine düzenlenen 27.03.2007 tarihli 2. haciz ihbar›n›n ad› geçene03.04.2007 tarihinde tebli¤ edildi¤i görülmüfltür. fiikâyetçiye tebli¤edilen 2. haciz ihbar›n›n incelenmesinde "üçüncü flahs›n ihbarnameninkendisine tebli¤inden itibaren yedi gün içinde ikinci f›krada belirtilen sebeplerleitirazda bulunmas›, itirazda bulunmad›¤› takdirde zimmetinde say›laca¤›..."‹htar›n› tafl›mad›¤› ve bu hali ile 4949 Say›l› Yasa ile de¤iflik ‹‹K.’in


848 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 200989/3. maddesine uygun olmad›¤› anlafl›lm›flt›r. Bu durumda an›lan hacizihbar› yasal flartlar› tafl›mad›¤›ndan ve ‹‹K.’in 89/3. maddesinin emredicihükmüne uygun düzenlenmedi¤inden geçersizdir. Yasan›n emredici kural›naayk›r› bu husus kamu düzeniyle ilgili oldu¤undan ‹‹K’in 16/2. maddesiuyar›nca süresiz flikâyete tabidir. O halde Mahkemece flikâyetin kabulüyerine istemin süre afl›m› nedeniyle reddi isabetsizdir.SONUÇ: fiikâyetçi vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkemekarar›n›n yukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366. ve HUMK. 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 23.09.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/16170 K: 2008/16127 T: 23.09.2008‹CRA HUKUKU • ‹LAMLARIN ‹CRASI • KES‹NLEfiME KOfiULU• ‹CRA MAHKEMES‹ KARARI(‹‹K m. 361,; HUMK m. 443/4)Özet: Tafl›nmaza ve buna iliflkin aynihaklara ve aile ve flahs›n hukukuna ait ilamlarkesinleflmedikçe infaz olunamaz.‹cra Mahkemesi kararlar›n›n infaz› içinkesinleflme koflulu aranmaz.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti ‹çindetemyizen tetkiki borçlu vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iflle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü;‹cra Mahkemesince 11.07.2007 tarihinde dosya üzerinde karar verilmiflolup, an›lan karar borçlu vekiline 20.07.2007 tarihinde tebli¤ edilmifltir.Borçlu vekilinin ise ‹zmir 9.1cra Mahkemesine 25.07.2007 tarihindetemyiz dilekçesini verdi¤i ve an›lan mahkemece ayn› gün 2007/212muhabere numaras› ile muhabere defterine kayd›n›n yap›ld›¤› anlafl›lm›flt›r.Bu durumda alacakl› vekilinin 25.07.2007 tarihli temyiz istemi 10günlük yasal sürededir. Dairemizce maddi yan›lg› sonucu süre afl›m› nedeniyletemyiz isteminin reddine karar verilmesi do¤ru olmad›¤›ndanborçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemiz 30,11.2007tarih ve 2007/19570-22541 say›l› temyiz isteminin reddine iliflkin karar›n›nkald›r›lmas›na oybirli¤i ile karar verildikten sonra 11.07.2007 tarihve 2007/101-94 say›l› mahkeme kararma yönelik temyiz incelemesine geçildi;


Yarg›tay Kararlar› 849‹‹K.’in 361. maddesi gere¤ince icra dairelerince borçludan fazla paratahsil olunarak alacakl›ya verildi¤i yahut yanl›fll›kla bir tarafa para tediyeolundu¤u hesap neticesinde anlafl›l›rsa verilen para ayr›ca hükme hacetkalmaks›z›n o kimseden geri al›n›r.Somut olayda alacakl› vekili taraf›ndan ilama dayal› olarak ilaml› icratakibi yap›ld›¤›, borçlunun itiraz› takibi durdurmad›¤› için ad› geçenindosya borcunu ödedi¤i daha sonra Bergama ‹cra Mahkemesinin08.03.2007 tarih ve 2006/152 esas, 2007/31 karar say›l› karan ile borçlununflikâyetinin kabul edilerek takibin ‹ptaline karar verildi¤i görülmektedir.HUMK’un 443/4. Maddesi gere¤ince gayrimenkule ve buna müteallikayni haklara ve aile ve flahs›n hukukuna mütedair hükümler kesinleflmedikçeinfaz olunamaz. Ayr›ca, ‹‹K’in 363 ve sonraki maddelerinde, ‹craMahkemesince verilecek kararlardan temyizi kabil olanlar belirlenmifl,bunlar›n infaz edilebilmesi için kesinleflmesi gerekti¤ine dair bir hükmeyer verilmemifltir. Bir baflka deyiflle icra mahkemesi kararlar›n›n infaz›için kesinleflmesi zorunlu bulunmamaktad›r.Bu durumda, ‹‹K’in 361. Maddesinde belirtilen koflullar oluflmufl veborçlu ödenmemesi gereken paray› ödemifl oldu¤undan bu mebla¤› herhangibir hükme hacet kalmadan alacakl›dan ve bu takip dosyas›nda isteyebilir.(HGK.nun 06.12.1995 tarih ve 1995/12-860E. 1995/1078K). O halde,Mahkemece flikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken takibin iptalikarar›n›n kesinleflmedi¤i gerekçesi ile istemin reddi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.’un 428. Maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 23.09.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


850 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/15863 K: 2008/16119 T: 23.09.2008‹CRA HUKUKU •MUNZAM SANDIK GEL‹R‹• EMEKL‹ MAAfiININ HACZ‹Özet: Borçlunun munzam sand›ktan ald›¤›emekli maafl›n›n haczedilmesi mümkünolup, haczedilecek miktar 1/4’den az olamaz.Borçlu ayr›ca S.S.K.’dan emekli maafl›al›yor ise, bu gelirin tamam› haczedilmelidir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki borçlunun taraf›ndan istenmesi üzerine bu isle ‹lgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Takip dosyas›n›n incelenmesinden borçlunun T.Vak›flar Bankas›T.A.O. Memur ve Hizmetlileri Emekli ve Sa¤l›k Yard›m Sand›¤› Vakf›ndanalm›fl oldu¤u maafl›n tamam› üzerini haciz konuldu¤u borçlunun icramahkemesinde baflvurusunda bu maafl›ndan yap›lan haczin kald›r›lmas›n›istedi¤i anlafl›lmaktad›r.T.Vak›flar Bankas› T.A.O. Memur ve Hizmetlileri Emekli ve Sa¤l›kYard›m Sand›¤› Vakf› tüzü¤ünde 506 Say›l› Yasan›n 121. maddesine at›fbulunmamas› nedeniyle bu vak›ftan ba¤lanan emekli maafl›n›n tamam›için haczedilmezlik kural› uygulanamayaca¤›ndan sair temyiz itirazlar›yerinde de¤il ise de;‹‹K’in 83. maddesi hükmü gere¤i borçluya sözü edilen Vak›f Sand›-¤›ndan ba¤lanan iratlar›n, borçlunun ve ailesinin geçimleri için icra müdürlü¤üncezorunlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonrakalan bölümü haczedilebilir. Bu miktar 1/4 ten az olamaz. Ancak borçlununayr›ca, SSK'dan emekli maafl› al›p almad›¤› da tespit edilip ‹‹K'n›n83. maddesi hükmünün uygulanmas›na, SSK'dan maafl almakta ise sözüedilen gelirinin tamam›n›n haczedilebilece¤i nazara al›narak karar verilmesigerekirken eksik inceleme ile yaz›l› flekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlar›n›n k›smen kabulü ile mahkemekarar›n›n yukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.'un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 23.09.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


Yarg›tay Kararlar› 851YARGITAY 12 HUKUK DA‹RES‹E: 2008/15972 K: 2008/16128 T: 23.09.2008‹LAMLI ‹CRA • ‹TFA ‹T‹RAZI • ‹CRANIN DURDURULMASI(‹‹K m. 32/2, 33/3)Özet: ‹lama ba¤l› takipte itfa itiraz› yapanborçlunun aleyhinde verilen karar›n durdurulmas›için usulüne uygun olarak teminatgöstermesi gerekir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki borçlu vekili taraf›ndan ‹stenmesi üzerine bu iple ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Takip ilama dayal› olup, borçlu ‹‹K’in 33/2. maddesine dayal› itfa itiraz›ndabulunmufltur. ‹cra Mahkemesince borçlunun icran›n geri b›rak›lmas›talebi reddedilmifl ve karar borçlu vekilince temyiz edilmifltir. ‹‹K’in33/3. maddesine göre; "‹cra mahkemesi geri b›rak›lma talebini reddetti¤itakdirde borçlu ancak temyiz yoluna baflvuru süresi ‹çinde alaca¤› karfl›-layacak nakit veya mercice kabul edilecek tafl›n›r rehin veya esham veyatahvilat veya tafl›nmaz rehni yahut muteber bir banka kefaleti göstermekflart›yla temyiz yoluna baflvurabilir. Borçlunun yeter mal› mahcuz ise veyaborçlunun talebi üzerine temyiz yoluna baflvuru süresi ‹çinde yetermal› haczedilmisse bu f›krada yaz›l› teminat› göstermeye lüzum yoktur."Somut olayda, karar› temyiz eden borçlu taraf›ndan ‹‹K’in 33/3.maddesinde öngörülen teminat yat›r›lmad›¤› gibi maddede belirtilen flekildeyeterli mal› da haczedilmemifl oldu¤undan temyiz isteminin reddinekarar vermek gerekmifltir.SONUÇ: Borçlu vekilinin yukar›da aç›klanan nedenlerle temyiz istemininREDD‹NE, 23.09.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


852 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/12745 K: 2008/16116 T: 23.09.2008TEBL‹GAT HUKUKU • MUHTARA BIRAKILAN TEBL‹GAT• USULSÜZ TEBL‹GATTA ‹ZLENECEK YÖNTEM(TEB. Y m. 21; ‹‹K M. 168/5, 169/a)Özet: Tebligat Kanunu’nun 21. Maddesinegöre yap›lan tebli¤ iflleminde; tebli¤ memurununyasada ve tüzükte belirlenen araflt›rmay›yapmas› ve belgelemesi gerekir.Tebli¤ tarihi ihbarnamenin kap›ya yap›flt›r›ld›¤›tarihtir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki borçlu taraf›ndan istenmesi üzerine bu isle ilgili dosyamahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Alacakl› taraf›ndan bonoya dayal› olarak kambiyo senetlerine mahsusyolla takip yap›lm›fl, örnek 10 numaral› ödeme emri 08.08.2007 tarihindeborçluya tebli¤ edilmifltir. Borçlu ise ‹‹K’in 168/5.maddesinde Öngörülenyasal 5 günlük süreden sonra 24.09.2007 tarihinde ‹cra Mahkemesineyapt›¤› baflvuruda, ödeme emri tebli¤ iflleminin usulsüz oldu¤unuileri sürerek borca itiraz etmifltir.Borçlu taraf›ndan itiraz dilekçesi ekinde sunulan belgede alacakl› taraf›ndanibra edildi¤inin aç›kland›¤›, alacakl› ya da vekilinin yarg›lamayakat›lmad›¤› tespit edilmifl mahkemece, baflka bir inceleme yap›lmaks›z›nan›lan belgenin ‹‹K’n›n 169/a maddesinde say›lan belgelerden olmad›¤›nedeni ile itiraz›n reddedildi¤i anlafl›lm›flt›r.Bu belgede her ne kadar takip dayana¤› senede aç›k at›f yok ise de,alacakl› taraf›ndan borçlunun bononun vade tarihini de kapsar flekilde28.07.2007 tarihinden öncesi için ibra edildi¤i görülmektedir.‹tiraz›n içeri¤i gözetilerek incelemenin ‹‹K’in 169/a-3 maddesiningöndermesi ile uygulanmas› gereken ayn› kanunun 68/a maddesi hükmünegöre yap›lmas› zorunludur. Mahkemece yap›lacak ifl, ‹‹K’n›n 68/amaddesi gere¤ince alacakl›ya ibra belgesi eklenerek meflruhatl› davetiye,ç›kar›lmas› duruflmaya gelmedi¤i taktirde icra takibinin geçici olarakdurdurulaca¤›na karar verilece¤inin davetiyeye yaz›lmas›, duruflmayageldi¤i ve imzan›n inkar› halinde yöntemince örnek imzalar› al›narak bilirkifliincelemesi ile sonuca gidilmesinden ibarettir. Eksik inceleme ileyaz›l› flekilde hüküm tesisi do¤ru de¤ildir.Ancak; borçluya ödeme emrinin 7201 Say›l› Tebligat Kanunu'nun 21.maddesi uygulanmak suretiyle tebli¤ edilmek istenildi¤i anlafl›lmaktad›r.


Yarg›tay Kararlar› 8537201 Say›l› Tebligat Kanunu'nun "Tebli¤ imkâns›zl›¤› ve tebellü¤denimtina" bafll›kl› 21. maddesinde; "Kendisine tebligat yap›lacak kimse veyayukar›daki maddeler mucibince tebligat yap›labilecek kimselerden hiçbirigösterilen adreste bulunmaz veya tebellü¤den imtina ederse, tebli¤ memurutebli¤ olunacak evrak›, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azas›ndan birineveyahut zab›ta amir ve memuruna imza mukabilinde teslim eder ve tesellümedenin adresini ‹htiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binan›nkap›s›na yap›flt›rmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebli¤ olunacakflahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yak›nkomflular›ndan birine, varsa yönetici veya kap›c›ya da bildirilir. ‹hbarnameninkap›ya yap›flt›r›ld›¤› tarih, tebli¤ tarihi say›l›r." hükmü yer almaktad›r.Madde bu haliyle iki hali birlikte düzenlemifltir. Bunlardan ilki "adrestebulunmama", di¤eri ise "tebellü¤den imtina"d›r. Muhatab›n adrestebulunmamas› halinde tebli¤ memurunun ne flekilde davranmas› gerekti-¤ini düzenleyen Tebligat Tüzü¤ünün 28. maddesinin birinci f›kras›nda;"Muhatap veya ad›na tebli¤ yap›labilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adrestebulunmazsa, tebli¤ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesimuhtemel komflu, yönetici, kap›c›, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclisiüyeleri, zab›ta amir ve memurlar›ndan tahkik ederek beyanlar›n› tebli¤ tutana¤›nayaz›p alt›n› ‹mzalatmas›, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumuyazarak kendisinin imzalamas› gerekir." hükmü öngörülmüfltür.Burada Tüzü¤ün 28. maddesi, tebli¤ memuruna ilgilinin neden adrestebulunmad›¤›n› "tahkik etme" görevini yüklemifltir. Buna göre tebli¤memuru tahkik etmekle kalmay›p, buna tevsike yönelik olarak yapt›¤›tahkikat›n sonucunu tebli¤ evrak›na yazacak ve maddede aç›kça belirtildi¤iüzere ilgilisi ne imzalatacakt›r. Ancak bu flekilde yap›lan ifllemin usulüneuygun olup olmad›¤›, Hâkim taraf›ndan denetlenebilir.Muhatab›n tebli¤ adresinde ikamet etmekle birlikte, k›sa ya da uzunsüreli ve geçici olarak adreste bulunmad›¤›n›n, tevziat saatlerinden sonragelece¤inin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ancak; maddedesay›lanlardan, örne¤in muhtara imza karfl›l›¤› tebli¤ edilip, 2 numaral› fiflinkap›ya yap›flt›r›lmas› ve komflunun durumdan haberdar edilmesi ifllemlerinegeçilebilecektir.Tahkikatta muhatab›n adresten kesin olarakayr›ld›¤›n›n ya da öldü¤ünün tespiti halinde ise Tüzü¤ün 28. maddesinin2, 3, 4. f›kralar› gere¤ince ifllem yap›lacakt›r.Bu itibarla; Tüzü¤ün 28. maddesinde öngörülen flekilde ve maddedebelirtilen kiflilere, sorularak imzalan da al›nmak suretiyle, flayet imzadançekinmeleri halinde bu husus da belirtilerek; muhatab›n adreste geçici olarakbulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra gelece¤i "tevsik edilmeden",Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yap›lan tebligat ifllemigeçersizdir. Zira bu belgeleme ifllemi, devam› ifllemleri belirlemesi yan›ndamuamelenin do¤ru olup olmad›¤›na karar verilmesi yönünden yard›mc›olacak ve tebli¤i isteyen makam ve Hâkimin denetimini sa¤layacakt›r.21. maddeye göre yap›lan tebligatlarda tebli¤ tarihi, maddenin soncümlesinde aç›kça belirtildi¤i üzere, iki numaral› fiflin yani ihbarnameninkap›ya yap›flt›r›ld›¤› tarihtir. Tebli¤ tarihinin bu flekilde belirlenmesi vegeçerli say›labilmesi, tebli¤ memurunun yukar›da aç›klanan araflt›rmak


854 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009mutlaka yapmas›na ve belgelemesine ba¤l›d›r. ( HGK.’n›n 25.01.2006 tarihve 2005/2-772/17 say›l› karar›)Somut olayda tebli¤ iflleminin, muhatab›n tevziat saatinde adrestebulunmad›¤› nedeni ile tebligat›n mahalle muhtar› imzas›na teslim edilip2 nolu formülün kap›s›na yap›flt›r›larak komflusu Memduh’a haber verildi¤i,komflunun ‹mzadan imtina etti¤i belirtilmek suretiyle yap›ld›¤› görülmüfltür.Görüldü¤ü gibi tebli¤ memuru, muhatab›n gösterilen adreste geçicive k›sa süreli bulunmanla sebebini ayn› binada oturan komflusu MemduhAytepe'den soruflturarak, beyan›n› tebli¤ belgesine yazm›fl, beyan›yapan›n imzadan çekinmesi nedeniyle bu ciheti de flerh ve kendi imzas›ile tasdik ettikten sonra; muhtara tebli¤ ve 2 nolu fiflin kap›ya yap›flt›r›lmas›ifllemlerini tamamlam›flt›r.Bu durum karfl›s›nda sözü edilen tebligat usulüne uygun oldu¤undanborçlunun icfla mahkemesine itiraz› tebli¤ tarihine göre yasal süredensonrad›r. O halde istemin süre afl›m› nedeniyle reddi yerine esas›n›nincelenerek yaz›l› gerekçe ile reddi isabetsiz ‹se de sonuçta istem reddedildi¤indensonucu do¤ru Mahkeme karar›n›n onanmas› gerekmifltir.SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlar›n›n reddi ile sonucu do¤ru mahkemekarar›n›n yukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366. ve HUMK. 438. maddeleriuyar›nca (ONANMASINA), 14.00.YTL. onama harc› peflin al›nd›¤›ndanbaflkaca harç al›nmas›na yer olmad›¤›na, 23/09/2008 gününde oybirli¤iylekarar verildi.


Yarg›tay Kararlar› 855YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/13734 K: 2008/16514 T: 06.10.2008TAK‹B‹N DURMASI • TAK‹B‹N DURMASININ FA‹Z ORANLARINA‹T‹RAZIN ‹NCELENMES‹N‹ ENGELLEMEYECE⁄‹(‹‹K M. 40)Özet: Takibin ‹.‹.K. 40. Maddesi gere¤incedurmufl olmas›, faiz oranlar›na iliflkin itirazlar›nincelenmesine engel de¤ildir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki borçlu vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iflle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:‹‹K’in 40. maddesi gere¤ince bir ilam›n Yarg›tay incelenmesi sonundabozulmas› ‹cra ifllemlerini oldu¤u yerde durdurur.Takibin, itiraz edilmeksizin kesinleflmesi veya itiraz nedenlerinin yerindegörülerek örne¤in, talep edilen faiz oranlar›n›n yasaya uygun halegetirilmesinden sonra, yeniden bir karar verilmesi halinde, takip itirazüzerine inceleme yapan icra mahkemesi karar›nda yer alan kurallara göredevam edecektir.Somut olayda, borçlu vekili taraf›ndan talep edilen faiz oranlar›nakars› ç›k›ld›¤› görülmektedir. Bu itiraz›n sonuçland›r›lmamas› halinde faizoranlan kesinleflecek ve bozmadan sonra hükmedilecek miktara kesinleflenfaiz oranlar›n›n uygulanmas› gerekecektir.O halde, takip ‹‹K’in 40. maddesi gere¤ince durmufl olsa bile, itiraznedenlerinin incelenmesinde borçlunun hukuki yaran vard›r.Mahkemece, iflin esas› incelenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.Eksik inceleme ile yaz›l› flekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.'n›n 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 06,10.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


856 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/13332 K: 2008/16732 T: 07.10.2008‹CRA HUKUKU • ALACAKLIYA YAPILAN HAKSIZ ÖDEME• PARANIN GER‹ ALINMASI • ‹CRA MÜDÜRÜNÜN YETK‹S‹(‹‹K m. 36/5, 40, 361)Özet: ‹tiraz›n iptali davas›nda alacakl›lehine verilmifl hüküm Yarg›tayca bozulduktansonra yeniden yap›lan yarg›lama sonucundaalacakl›n›n haks›z oldu¤u sabit olursa,kendisine ödenen para icra müdürü taraf›ndanayr›ca hükme gerek kalmadan gerial›nabilecektir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki alacakl›lar vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu isle‹lgili dosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤igörüflülüp düflünüldü:Alacakl› vekili taraf›ndan faturaya dayal› ilams›z takip yap›ld›¤›, süresindeicra müdürlü¤üne itiraz üzerine alacakl› vekilince ‹tiraz›n k›smeniptaline karar verildi¤i, bu karar›n tehiri icra talepli olarak borçlu vekilincetemyiz edildi¤i 21.12.2005 tarihinde dosya alaca¤›n› karfl›layacak miktarolan 4.950.YTL.’yi icra dosyas›na yat›rarak 22.12.2005 tarihli 60 günlükmahil vesikas› ald›¤›, ancak, mehil süresinde Yarg›tay'dan tehiri ‹crakarar› getirmedi¤i nedeni ile alacakl›lar›n talebi kabul edilerek 8.6.2006tarihinde borçlunun teminat olarak dosyaya yat›rd›¤› paran›n alacakl›yaödendi¤i anlafl›lmaktad›r.Bak›rköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin itiraz›n iptali karar›n›n Yarg›tay15. Hukuk Dairesince bozuldu¤u, bozma üzerine dosyan›n kayd›n›yapan Asliye Hukuk Mahkemesince takip dosyas›na yatan paran›n‹‹K’n›n 36/5. maddesi uyar›nca iadesine karar verildi¤i, bu karar› alanborçlu vekilinin icra Mahkemesine baflvurarak tehiri icra karar› almakiçin yat›r›lan teminat›n alacakl›lara verilmesi ‹flleminin flikayet yolu ile iptaliniistedi¤i görülmektedir.‹‹K’in 36/5 f›kras› uyar›nca aynen; "Yarg›tay'ca hüküm bozuldu¤utakdirde borçlunun müracaat› üzerine, bozman›n mahiyetine göre teminat›ngeri verilip verilmeyece¤ine mahkemece kesin olarak karar verilir" hükmünüdüzenlemektedir.Yukar›da aç›klanan somut olayda an›lan maddenin uygulanma koflullanyoktur. Çünkü söz konusu teminat icra dosyas›nda olmay›p alacakl›laraödenmifltir.


Yarg›tay Kararlar› 857Olayda ‹‹K’in 40. maddesinin uygulanmas›na da yasal imkan yoktur.Çünkü bu madde ilaml› takipler için olup, somut olayda ise ilama dayal›bir takip yap›lmam›flt›r.Somut olaya ‹‹K’in 361. maddesi uygulanmal›d›r. Buna göre AsliyeHukuk Mahkemesinin itiraz›n iptali karar›n›n bozulmas› sonras›nda verece¤ikarara göre icra müdürlü¤ü ifllem yapmal›d›r. Asliye Hukuk Mahkemesidavan›n reddine karar verirse, dosyaya yatan paran›n haks›z olarakalacakl›lara verildi¤i anlafl›laca¤›ndan bu para ayr›ca hükme gerekkalmadan alacakl›lardan geri al›nacakt›r.Mahkemece yukar›da aç›klanan ilkeler çerçevesinde araflt›rma yap›-l›p sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken flikâyetin kabulü yönündehüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Alacakl›lar vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkemekarar›n›n yukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366. ve HUMK. 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 07.10.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/17108 K: 2008/16625 T: 07.10.2008BORÇLAR HUKUKU • ALACA⁄IN TEML‹K‹ • YAZILI fiEK‹L KOfiULU(BK m. 162/2, 163)Özet: Alaca¤›n temlikinin geçerlili¤i içinyaz›l› sözleflme gerekli olup, özel bir flekilflart›na gerek yoktur.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki alacakl› vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iflle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Borçlar Kanunun 163. maddesi uyar›nca alaca¤›n temlikinin geçerlili¤iiçin yaz›l› flekilde düzenlenmesi zorunlu ve yeterli olup, özel bir flekilflarti gerekli de¤ildir. Yine ayn› kanunun 162/2. maddesine göre ise;"Borçlu, alaca¤›n temlik edilmemesi flart edilmifl oldu¤unu bu flart› ihtivaetmeyen bir ikrar› bilkitabeye istinat ile, alaca¤›n› temellük eden üçüncü birflahsa karfl› iddia edemez."Somut olayda alacakl› TMSF taraf›ndan 27.01.2006 tarihli temliksözleflmesi ile takibe konu alaca¤›n RCT Varl›k Yönetimi Afi. ne temlikedildi¤i, ad› geçen taraf›ndan da 13.02.2007 tarihli temlik sözleflmesi ‹le


858 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009ayn› alaca¤›n G. Turizm San. ve Tic. Ltd. fiti. ne temlik edildi¤i anlafl›lm›flt›r.TMSF taraf›ndan düzenlenen 27.01.2006 tarihli temlik sözleflmesininincelenmesinde temellük alan RCT Varl›k Yönetimi Afi.nin alaca¤› üçüncükiflilere temlikine engel teflkil edecek ve TMSF'nin muvafakatini Öngörenher hangi bir kay›t olmad›¤› tesbit edilmifltir. Bu nedenle RCT Varl›kYönetimi Afi. taraf›ndan alaca¤›n Gergedan Turizm San. ve Tic. Ltd. fiti.ne temliki yukar›da belirtilen yasal düzenlemeler karfl›s›nda geçerli olup,BK’n›n 162/2.maddesi karfl›s›nda borçlu, temlik sözleflmesinin geçersizli¤iniileri süremez.O halde Mahkemece borçlunun sair flikâyetleri incelenerek oluflacaksonuca göre bir karar verilmesi gerekirken alacakl› Gergedan TurizmSan. ve Tic. Ltd. fiti.ne yap›lan temlikin geçersiz oldu¤u gerekçesi ile yaz›l›flekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Alacakl› vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.'un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 07.10.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/13429 K: 2008/16894 T: 09.10.2008T‹CARET HUKUKU • C‹RO • TAM C‹RO • BEYAZ C‹RO • BONODAK‹HAKKIN DEVR‹ YÖNTEM‹ • C‹RONUN KOfiULLARI• LEH‹NE C‹ROYAPILAN K‹fi‹N‹N C‹RODA GÖSTER‹LMES‹N‹N GEREKMED‹⁄‹(TTK m. 595/2, 690)Özet: Bonodaki hakk›n devri ciro ve teslimyoluyla mümkündür. Cironun gerçekleflmesibak›m›ndan lehine ciro yap›lan kifli cirodagösterilmesi gerekli de¤ildir. Salt imza ilecironun yap›lmas› mümkündür.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki alacakl› vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iple ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:TTK.’n›n 690. maddesinin göndermesiyle bonolar hakk›nda da uygulamas›gereken ayn› kanunun 593. maddesi gere¤ince kambiyo senedi niteli¤indeolan bonodaki hakk›n devri ancak ciro ve teslim yoluyla müm-


Yarg›tay Kararlar› 859kündür. Ayr›ca TTK.’n›n 595/2. maddesi gere¤ince lehine ciro yap›lankimsenin ciroda gösterilmesine lüzum olmad›¤› gibi ciro, cirantan›n sadeceimzas›ndan ibaret de olabilir. Aç›klanan flekildeki ciroya "beyaz ciro"denilir. Ciroda lehine ciro yap›lan›n belirtilmesi halinde ise bu ciroya “tamciro” denir ve bu durumda bononun devri için lehine ciro yap›lan›n cirosugerekir.Somut olayda, takip dayana¤› bonoda son ciro, Gaya InternationalHal› San. A.fi. firmas› taraf›ndan Türkiye ‹fl Bankas› A.S. Kayseri fiubesiemrine yap›lm›fl tam ciro olup, bankaya verilmeden önce ciranta (GayaInternational Hal› San. A.fi.) taraf›ndan bononun alt k›sm› ikinci defa imzalanaraktak›p alacakl›s› bankaya verilmifltir. Ciro zincirinde kopuklukolmay›p takip alacakl›s› banka meflru hamildir. O halde mahkemece flikâyetinreddi yerine takibin iptali yolunda hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Alacakl› vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K 366 ve HUMK'nun 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 09,10.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/16454 K: 2008/19569 T: 10.11.2008BORÇLAR HUKUKU • ‹CRA HUKUKU • KAT KARfiILI⁄I ‹NfiAATSÖZLEfiMES‹ • TEM‹NAT HACZ‹• KANUNA AYKIRILIK• SÜRES‹Z fi‹KÂYET(‹‹K m. 16/2)Özet: Kat karfl›l›¤› inflaat sözleflmesininteminat› olarak borçlu ad›na kay›tl› olmayantafl›nmaza haciz konulmas› ayk›r›d›r.Böyle bir haciz süreye tabi olmadan ‹cra Mahkemesine baflvurularak“müddetsiz flikayet” yoluyla kald›r›labilir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki flikâyetçi vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iflle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:5766 Say›l› Kanunla De¤iflik 492 Say›l› Harçlar Kanununa ekli yarg›harçlar› ile ilgili 1 say›l› tarifenin A bendine ilave edilen IV numaral› bölümuyar›nca temyiz baflvurular›nda harca tabi davalarda daha Önceal›nmakta olan matbu temyiz harc›na ilaveten 60.000 YTL temyiz baflvu-


860 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009rusu harc›n›n al›nmas› zorunlu oldu¤u ve baflvurunun da 6.6.2008 tarihindensonra olmas›na ra¤men temyiz baflvuru harc› al›nmad›¤› anlafl›lm›fl‹se de bu hususun mahallinde giderilmesi mümkün bulundu¤undandosyan›n bu hususta ifllem yap›lmak üzere geri çevrilmesine gerek olmad›¤›naoy birli¤i ile karar verilip alacakl› vekilinin temyiz ‹tirazlar›n›n incelenmesinegeçildi;Sair temyiz itirazlar› yerinde de¤il ise de;Haciz uygulanan tafl›nmazlar flikâyetçiler ad›na tapuda kay›tl›d›r. Katkarfl›l›¤› inflaat sözleflmesine göre borçluya düflece¤i belirtilen ba¤›ms›zbölümler için memurlukça haciz uygulanm›flt›r. Borçlu ile üçüncü kifliaras›ndaki kat karfl›l›¤› inflaat sözleflmesinin icras›na ba¤l› olarak ileridedo¤mas› muhtemel haklar için borçlu ad›na kay›tl› olmayan 3. kifliye aittafl›nmaz üzerine haciz konulmas› yasaya ayk›r›d›r. Bir hakk›n yerine getirilmesive kamu düzeni ile ‹lgili olan bu konudaki flikayet ‹‹K’n›n 16/2.maddesi gere¤ince süreye tabi olmad›¤›ndan mahkemece flikayetçilere aittafl›nmazlar üzerine konulan haczin kald›r›lmas› yerine istemlerinin süredenreddi isabetsizdir.SONUÇ: fiikâyetçi vekilinin temyiz itirazlar›n›n k›smen kabulü ilemahkeme karar›n›n yukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.'un 428.maddeleri uyar›nca (BOZULMASINA), 10.11.2008 gününde oybirli¤iylekarar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/13842 K: 2008/17385 T: 14.10.2008TEBL‹GAT HUKUKU • USULSÜZ TEBL‹GAT• TEBL‹GATI Ö⁄RENME • MUHATABIN BEYANI(‹‹K m. 127; TEB Y m. 32)Özet: Tebli¤ usulsüz olsa bile, muhataptebli¤i ö¤renmifl ise geçerli say›l›r. Muhatab›nbeyan etti¤i tarih tebli¤ tarihi say›l›r. Bu kural›nuygulanabilmesi için usulsüz de olsa birtebligat gerçekleflmelidir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki borçlu vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iple ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:


Yarg›tay Kararlar› 861‹‹K’in 127. maddesi gere¤ince tafl›nmaz sat›fllar›nda, sat›p ilan›n›n birÖrne¤i borçluya tebli¤ edilmelidir. Bu ifllemin yap›lmam›fl olmas› bafll›bafl›na ihalenin feshi nedenidir. Maddede borçluya sat›fl ilan›n›n tebli¤izorunlu k›l›nm›fl olup, sat›fl› yap›lan tafl›nmaz›n maliki olmas› koflulu öngörülmemifltir.Somut olayda icra takibinin borçlusu olan flikâyetçiye sat›fl ilan›n›ntebli¤e ç›kar›lmad›¤› anlafl›lmaktad›r. 7201 say›l› Tebligat Kanunu'nun32. maddesi gere¤ince tebli¤, usulüne ayk›r› yap›lm›fl olsa bile muhatab›tebli¤e muttali olmufl ise muteber say›l›r. Muhatab›n beyan etti¤i tarih,tebli¤ tarihi olarak kabul edilir. Bu maddenin uygulanabilmesi için muhatabausulsüz de olsa yap›lm›fl bir tebligat olmal›d›r. Her hangi bir tebligatyap›lmam›fl veya tebligat ç›kar›lmas›na ra¤men tebli¤ edilemeden iadeedilmifl ise an›lan madde hükmü uygulanmaz. Her ne kadar borçlu03.10.2007 tarihinde sat›fl›n durdurulmas› talebi ile ‹cra Mahkemesinebaflvurmufl ise de, sat›fl ilan› borçluya tebli¤e ç›kar›lmad›¤›ndan ve usulsüzdeolsa her hangi bir tebli¤ ifllemi bulunmad›¤›ndan 7201 say›l› TebligatKanunu'nun 32. maddesinin uygulanma imkân› bulunmamaktad›r.Dolay›s›yla flikayetçi borçlunun ihale tarihinden önce sat›fl› ö¤renmifl olmas›‹‹K’in 127. madde sinde Öngörülen sat›fl ilan› tebli¤i koflulunun gerçekleflti¤isonucunu do¤urmaz.O halde Mahkemece flikâyetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesigerekirken yaz›l› gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyar›nca(BOZULMASINA), 14.10.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/13864 K: 2008/17373 T: 14.10.2008‹CRA HUKUKU • ‹DAR‹ YARGI KARARLARININ ‹NFAZI• ‹LAMLI TAK‹PLER(2577 SY m. 28/1-2)Özet: ‹dari Yarg› ilamlar›n›n edaya iliflkinbölümleri icra dairesinde ilaml› takibe konuedilebilir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki alacakl› vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iflle il-


862 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009gili dosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Sair temyiz itirazlar› yerinde de¤il ise de;Alacakl›n›n, borçlu aleyhine idari yarg›da açm›fl bulundu¤u tam yarg›davas› sonucu lehine hükmedilen alaca¤› icra takibine koydu¤u anlat›lmaktad›r.2577 Say›l› ‹YUK 28/2. maddesi tam yarg› davalar› hakk›ndakikonularda belli bir miktar› içerenlerin genel hükümler dairesinde infazve icra olmayaca¤› hükmüne yer verilmifltir. Bir baflka anlat›mla, idariyarg›n›n edaya ‹liflkin ilamlar› icra dairesinde ilaml› takibe konu edilebilir.Kesinleflmeden takibe konulamayacaklar ayn› Kanun'un 28/1.maddesine göre idare aleyhine aç›lan ve haciz veya ihtiyati haciz uygulamalar›ile ilgili davalarda verilen kararlar olup, somut olaya uygulamaolana¤› bulunmamaktad›r. Bu nedenle ilamda hüküm alt›na al›nan vekâletücreti ve yarg›lama gideri alaca¤› yönünden alacakl›n›n takip yapmas›ndayasaya ayk›r›l›k yoktur. O halde, Mahkemece an›lan alacak kalemleriyönünden flikâyetin reddi yerine yaz›l› gerekçe ile takibin tamam›n›niptaline karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ: Alacakl› vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyar›nca(BOZULMASINA), 14.10.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/19368 K: 2008/17352 T: 14.10.2008‹CRA HUKUKU • ‹HALEN‹N FESH‹ • ‹HALE BORCUNUN ‹HALEDENSONRA ÖDENMES‹N‹N ‹HALEYE ETK‹S‹(‹‹K m. 134; BK m. 226)Özet: ‹hale tarihinden sonra dosya borcununödenmifl olmas› ihalenin feshini gerektirmez.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki ihale al›c›s› Nedim Tunç' taraf›ndan ‹stenmesi üzerinebu iple ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okunduve gere¤i görüflülüp düflünüldü:‹‹K’in 134. maddesinde ihalenin feshi nedenleri teker teker belirtilerekgösterilmemifltir. Sadece, (ihalenin Borçlar Kanunu'nun 226. maddesindeyaz›l›), (sat›fl ilan› tebli¤ edilmemifl olmas›), (sat›lan mal›n esasl› ni-


Yarg›tay Kararlar› 863teliklerindeki hata) ve (ihaledeki fesat) nedeniyle ihalenin bozulabilece¤inede¤inilmifltir.‹halenin bozulma nedenleri gerek doktrinde ve gerekse Yarg›tay uygulamas›nda;a) ‹haleye fesat kar›flt›r›lm›fl olmas›b) Art›rmaya haz›rl›k aflamas›ndaki hatal› ifllemler,c) ‹halenin yap›lmas› s›ras›ndaki hatal› ifllemler,d) Al›c›n›n tafl›nmaz›n önemli nitelikleri hakk›nda hataya düflürülmüflolmas›,fieklinde s›ralanabilir.Somut olayda, borçlu SS. Yenice Sahil Yap› Koop. hakk›nda yap›lanicra takibi nedeniyle 2 parsel say›l› tafl›nmaz üzerinde bulunan B Blok 12nolu konut vas›fl› ba¤›ms›z bölümün 07.02.2008 tarihinde yap›lan 2. art›rmadaNedim'e ihale edildi¤i anlafl›lmaktad›r. Borçlu vekili Mahkemeyeverdi¤i 12.03.2008 tarihli dilekçesinde, dosya borcunun dava tarihi itibariile 5.250,00-YTL. olup, 03.03.2008 tarihinde ödendi¤ini ve Mahkemecede bu gerekçe ile ihalenin feshine karar verildi¤i görülmektedir. ‹haleninfeshi nedenleri yukar›da aç›klanm›fl olup, ‹hale tarihinden sonra dosyaborcunun ödenmifl olmas› ihalenin feshini gerektirmez. Ödeme ‹haletarihinden Önce olsa bile bu hususta ihaleden önce Mahkemeye baflvurularaktakibin iptalinin sa¤lanmas› yoluna gidilmesi gerekip, itfa nedeninedayal› olarak ihalenin feshi istenemez.Öte yandan ihale konusu tafl›nmaz tapu kayd›nda konut vas›fl› ba-¤›ms›z bölüm olup, borçlu Kooperatif ad›na kay›tl›d›r. Sat›fl ilan› da tapukayd›na uygun yap›lm›flt›r. Bu nedenle Mahkemenin tafl›nmaz›n kooperatifhissesi oldu¤unun ilanda belirtilmedi¤ine iliflkin fesih nedeninin yasalbir dayana¤› da bulunmamaktad›r.O halde Mahkemece aç›klanan nedenlerle 2 parsel say›l› tafl›nmazüzerinde bulunan B Blok 12 nolu konut vas›fl› ba¤›ms›z bölümün07.02.2008 tarihli ihalesinin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirkenflikâyetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: ‹hale al›c›s› Nedim'in temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkemekarar›n›n yukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366. ve HUMK. 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 14.10.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


864 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/13057 K: 2008/17465 T: 14.10.2008KAT MÜLK‹YET‹ HUKUKU • S‹TE YÖNET‹M‹• S‹TE YÖHNET‹M‹N‹N TEMS‹L YETK‹S‹Özet: Sitedeki ba¤›ms›z bölüm malikleriyarar›na fakat kendi ad›na al›m sat›m sözleflmesiyapan ve taahhüt alt›na giren siteyönetiminin genel gider ve yönetimle ilgili olarakaç›lacak alacak davalar›nda sitedeki ba-¤›ms›z bölüm maliklerini temsil yetkisi oldu-¤u kabul edilmelidir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki alacakl› vekili taraf›ndan ‹stenmesi üzerine bu iflle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Alacakl› ‹kitelli Baflakflehir l.Etap Site Yönetimi borçlular aleyhine2.366,30 YTL aidat ana borcu, 5.138,25 YTL aidiat ceza borcu olmak Üzeretoplam 7.504,55 YTL için genel haciz yoluyla icra takibine geçmifl veborçlular›n süresinde takibe itiraz etmesi üzerine takip durdurulmufltur.Ad› geçen borçlular icra mahkemesine baflvurarak alacakl›n›n tüzel kiflili¤ibulunmad›¤› ileri sürülerek takibin iptalini istemifllerdir.Mahkemece Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin2007/533 Esas say›l› dosyas›nda alacakl›n›n tüzel kiflili¤inin bulunmad›-¤› gerekçesiyle verilen red karar›na dayan›larak takibin iptaline karar verildi¤igörülmektedir.HGK'n›n 2000/13-1314 2000/1606 17.09.2008 2008/3-531-531 say›l›ve yüksek Yarg›tay 3/3 ve 13.Hukuk Dairelerinin süreklilik kazanankararlar›nda da aç›kland›¤› üzere sitedeki ba¤›ms›z bölüm malikleri yarar›nafakat kendi ad›na al›m sat›m sözleflmesi yapan ve taahhüt alt›na giren,site yönetiminin genel gider ve yönetimle ilgili olarak aç›lan alacakdavalar›nda (veya yap›lan icra takiplerinde) sitedeki ba¤›ms›z bölüm maliklerininyasadan do¤an temsil etme yetkisinin bulundu¤unu, toplumunde¤iflin ve geliflen ihtiyaçlar› karfl›s›nda kabul etmek gerekir.O halde, mahkemece flikâyetin reddi yerine yaz›l› gerekçe ile kabulünekarar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ: Alacakl› vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›t› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK'un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 14.10.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


Yarg›tay Kararlar› 865YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/13843 K: 2008/17363 T: 14.10.2008‹CRA HUKUKU • ‹POTE⁄‹N PARAYA ÇEVR‹LMES‹• fi‹KÂYET VE ‹T‹RAZ YOLU(‹‹K m 33, 149/a)Özet: ‹potek paraya çevrilirken borçluyagönderilen icra emrine karfl› icra mahkemesindeitiraz edilmesi gerekir.‹potek limitini aflan takiplere karfl› da “flikâyet” yoluyla icra mahkemesinebaflvurulur. ‹lams›z takiplerde de ayn› yöntem uygulan›r.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki borçlu taraf›ndan istenmesi üzerine bu iflle ilgili dosyamahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Alacakl› vekili taraf›ndan düzenlenen 28.11.2007 tarihli takip talebindetakip yolu olarak "genel haciz yolu ile takip" seçildi¤i halde icra müdürününalacakl›n›n seçti¤i takip yoluna ayk›r› olarak borçluya ipote¤inparaya çevrilmesi yoluyla ilaml› icra takibine iliflkin örnek (6) nolu icraemri tebli¤ etti¤i anlafl›lmaktad›r.O halde Mahkemece bu husus re'sen nazara al›narak takip talebineayk›r› düzenlenen icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken yaz›l›gerekçe ‹le istemin reddi isabetsizdir.Kabule göre de; ‹‹K’in 149/a maddesi gere¤ince borçlu ad›na gönderilenicra emrine ‹‹K’in 33. maddesi do¤rultusunda ‹cra Mahkemesine itirazedilmesi gerekir. Öte yandan, ipote¤in teminat (limit) ipote¤i olmas›nedeniyle, ipotek limitini asar flekilde takip yap›ld›¤›na iliflkin iddia flikâyetniteli¤inde olup, ipote¤in paraya çevrilmesi yoluyla ilams›z takipte dahido¤rudan ‹cra Mahkemesine baflvurmas›nda yasaya ayk›r›l›k yoktur.Mahkemece itiraz›n icra dairesine yap›lmas› gerekti¤i nedeni ile isteminreddine karar verilmesi do¤ru de¤ildir.SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›-n›n yukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK'un 428. maddeleri uyar›nca(BOZULMASINA), 14.10.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


866 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/14192 K: 2008/17485 T: 16.10.2008T‹CARET HUKUKU • T‹CAR‹ MÜMESS‹L • T‹CAR‹ MÜMESS‹L‹NMAHKEMEDE TEMS‹L YETK‹S‹(BK m, 449, 450/son)Özet: Yasan›n benimsedi¤i düzenlemede,ticari mümessilin vekâlet vereni mahkemeveya icra dairesinde temsil edemeyece¤iniöngören bir hüküm yoktur.Bu nedenle ticari mümessilin icra mahkemesineyapt›¤› itiraz geçerlidir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki alacakl› vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iflle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Alacakl› vekili taraf›ndan borçlu flirket hakk›nda genel haciz yolu ileicra takibine geçildi¤i, borçlu flirket ad›na onu temsil etmeyi de içeren vekâletnameyedayanarak vekil Mehmet Tamer'in icra dosyas›na baflvuruptakibe itiraz etti¤i görülmektedir. ‹ncelenen vekâletname içeri¤ine ve kapsam›nagöre ad› geçen borçlunun ticari mümessil oldu¤u kabul edilmelidir.Borçlu Kanunun 449. maddesine göre ticari mümessil bir ticarethaneveya fabrika veya ticari flekilde iflletilen di¤er bir müessese sahibi taraf›ndanifllerini idare ve müessesenin imzas›n› kullanarak bilvekale imzavaz etmek üzere sarih veya z›mni kendisine mezuniyet verilen kimsedir.Ayn› kanunun 450/son maddesinde ticari mümessilin sarih selahiyetiolmad›kça tafl›nmazlar› temlik veya bir hak ile s›n›rland›ramayaca¤›belirtilmifltir. Yasada öngörülen bu aç›k yasaklama d›fl›nda ticari mümessilinicra dairesinde (ya da mahkemelerde) flirketi temsil edemeyece¤i yönündebir hüküm yoktur. Aksine ad› geçenin flirket gibi hareket edebilece¤ininve onun ad›na yarg›lamada taraf olma yetkisinin varl›¤›n› kabuletmek gerekir.O halde, somut olayda ticari temsilcinin itiraz› geçerli kabul edilerekflikâyetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü isabetsizdir.SONUÇ: Alacakl› vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.'un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 16.10.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


Yarg›tay Kararlar› 867YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/13618 K: 2008/17551 T: 16.10.2008T‹CARET HUKUKU • BONODA AVAL • AVAL‹ST• SORUMLULUK KOfiULU(TTK m. 688/7, 590, 690)Özet: Yetkisi olmayan kiflinin imzalad›¤›senet flirketi borç alt›na sokmaz.Yaln›z imzadan ibaret olan aval bononunön yüzünde mümkündür. At›lma maksad› neolursa olsun bononun ön yüzüne at›lm›fl olanimza sahibini avalist durumuna getirir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki borçlular vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iflle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:1) ‹flin niteli¤i bak›m›ndan temyiz tetkikatm›n duruflmal› olarak yap›lmas›naHUMK'un 438. ve ‹‹K’n›n 366. maddeleri hükümleri müsaitbulunmad›¤›ndan bu yoldaki iste¤in reddi oybirli¤iyle kararlaflt›r›ld›ktansonra isin esas› incelendi;2-Takip dayana¤› 15.3.2007 vade tarihli ve 166.300.YTL bedelli senedinB. D›fl Ticaret A.fi. temsilcisi olarak Bedri taraf›ndan imzaland›¤› veayn› kiflinin senet üzerinde aval veren s›fat›yla da imzas›n›n bulundu¤uanlafl›lmaktad›r. 15.6.2006 tarihli flirket genel kurulunda flirketi münferitimza ile temsil etmeye Talip ve Nurcihan'in 3 y›l süre ile seçildikleri anlafl›lmaktad›r.Bu durumda takip dayana¤› 11.6.2006 tanzim tarihli flirkettemsilcisi olarak imzalayan Bedri'nin yetkisi olmadan B. D›fl ticaretA.fi. ad›na düzenlenmifl oldu¤u bu senet flirketi ba¤lamaz.TTK.’n›n 688/7. maddesi gere¤ince bono da t›pk› poliçede oldu¤u gibitanzim edenin imzas›n›n, metni örter flekilde yani metnin alt›na at›lm›flolmas› zorunludur. Bonoda birden fazla imza at›lm›fl ise bu senedin geçerlili¤ineetki yapmaz ise de, bonoda sorumlulu¤un tek bir imza ile do¤du¤u(Dairemizin süregelen içtihatlar›nda benimsendi¤i üzere) birden fazlaat›lan imzalar›n sahipleri durumuna göre as›l borçlu veya aval verenolarak nitelemek mümkündür.Sadece imzadan ibaret aval mümkündür. Muhatap veya keflidecininimzalan d›fl›nda bononun (poliçenin) ön yüzüne konan her imza aval beyan›say›l›r. Bu nedenledir ki yaln›z imzadan ibaret olan aval sadece bononunön yüzünde mümkündür. At›lma maksad› ne olursa olsun bononunön yüzündeki imza muhataba (poliçede) veya keflideciye ait de¤ilse


868 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009bu imza sahibini avalist durumuna getirir. ‹mza sahibi herhangi bir taahhütalt›na girmeyi düflünmedi¤ini ileri süremez. Zira 613. maddenin 3.f›kras›; "aksinin isbat› caiz olmayan bir karinedir." (Prf. Dr. F›rat Öztan,K›ymetli Evrak Hukuku sh.8O5)Yukar›da da aç›kland›¤› üzere bonoda sorumlulu¤un do¤mas› içinkeflidecinin ataca¤› tek imza yeterli olup, bononun ön yüzündeki ikinciimzan›n at›lmas› zorunlu olmad›¤›ndan aval olarak de¤erlendirilir.Somut olayda Bedri flirket temsilcisi olmad›¤› halde flirket ad›na imzaatt›¤›ndan dolay› aval veren s›fat›yla sorumlulu¤u bulunmamakla birlikte,TTK.’n›n 690. Maddesinin göndermesiyle ayn› Yasan›n 590. Maddesindebelirtildi¤i üzere temsile selahiyeti olmad›¤› halde bir flahs›n temsilcisis›fat›yla bir poliçeye imzas›n› koyan kimse o poliçeden dolay› bizzatmesul olaca¤›” düzenlenmifltir. Bu durumda yetkisiz temsilci Bedri’in düzenlemifloldu¤u senetten dolay› B. D›fl Tic. A.fi. sorumlu olamayaca¤›ndanflirket yönünden itiraz›n kabulüne karar verilmesi gerekirken yaz›l›flekilde hüküm verilmesi isabetsizdir.SONUÇ: 1- Bedri vekilinin temyiz itirazlar›n›n REDD‹NE, 2- B. D›fl ticaretA.fi. vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›n yukar›dayaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.’un 428. Maddeleri uyar›nca(BOZULMASINA) 16.10.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


Yarg›tay Kararlar› 869YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/14740 K: 2008/17801 T: 20.10.2008HAKEM KARARI N‹TEL‹⁄‹ • HAKEM KARARI N‹TEL‹⁄‹ TAfiIMAYANKARARLARIN ‹Ç‹N ‹LAMLI TAK‹P YAPILAMAYACA⁄I(‹‹K m. 38, HUMK m. 516, 536)Özet: Gençlik ve Spor Genel Müdürlü¤ününKararlar›n›n hakem karar› niteli¤inde olmad›¤›dikkate al›narak, böyle bir karara dayan›larakyap›lan icra takibi iptal edilmelidir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki taraf vekilleri taraf›ndan istenmesi üzerine bu iple ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü;1 -Alacakl› Zafer'in temyiz itirazlar› yerinde görülmedi¤inden REDD‹-NE, 2-Borçlu vekilinin temyiz itirazlar›n›n incelenmesinde;Borçlu ile alacakl› Emlak Bankas› Spor Kulübü Deme¤i aras›nda imzalanm›flolan 2.8.1999 tarihli sözleflmeden kaynaklanan 25.000.YTL.alaca¤›n faizi ile birlikte tahsili hususunda T.B.Federasyonu taraf›ndan3.7.2006 tarihinde ödenmesi gerekti¤inden bahisle karar verildi¤i, bu karara‹stanbul Emlak Bankas› Spor Kulübü Derne¤i taraf›ndan 3289 Say›l›Yasan›n ek 9.maddesi gere¤ince itiraz edildi¤i, ‹tiraz›n Baflbakanl›kGençlik ve Spor Genel Müdürlü¤ü Tahkim Kurulu taraf›ndan 24.11.2007tarihinde Tahkim Kurulu karar›n›n 17. maddesi uyar›nca reddine kararverildi¤i, yukar›da belirtilen Basketbol Federasyon karar›n›n takip konusuyap›ld›¤› anlafl›lm›flt›r.Görüldü¤ü gibi taraflar aras›ndaki sözleflmenin ilgili hükümleri uyar›ncave an›lan 3289 Say›l› Kanun Hükümleri dikkate al›nd›¤›nda borçluklüb aleyhine alacakl› taraf›ndan alaca¤› oldu¤una iliflkin verilen Federasyonkarar›n›n itiraz üzerine Genlik ve Spor Genel Müdürlü¤ü Tahkim Kuruluncaverilen 24.11.2007 tarihli onama karan ile kesinleflti¤i sabittir.Söz konusu Gençlik ve Spor Genel Müdürlü¤ü Tahkim Kurulu karar›ilgili kanundan ve taraflar aras› sözleflmeden kaynaklanan kesinli¤i,sadece bu kararlar›n baflka bir merci nezdinde tart›flma ve uyuflmazl›kkonusu yap›lmayaca¤› anlam›nda olup bu kesinlik söz konusu kararailam niteli¤i kazand›rmaz. (Hukuk Genel Kurulunun 2004/13-722 E. -2004/707 K. say›l› karar›)‹‹K’n›n 38. maddesinde ilamlar›n icras›na tabi olan belgeler tahdidiolarak say›lm›fl olup, bu belgeler aras›nda yukar›da aç›klanan tipte Tah-


870 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009kim Kararlan belirtilmemifltir. Zira Türkiye Basketbol Federasyonu kararlar›n›nve Gençlik ve Spor Genel Müdürlü¤ü Tahkim Kurulu kararlar›n›nHUMK.’un 516 ve 536. madde hükümlerine tabi oldu¤una dair,3289 Say›l› Yasada bir hüküm yoktur.Bu durumda, HUMK.’un tahkimi düzenleyen hükümleri dikkate al›nd›¤›ndaGençlik ve Spor Genel Müdürlü¤ü Kararlar›n›n bu nitelikte hakemkararlan olmad›¤› anlafl›lmaktad›r. Dolay›s›yla takip konusu tahkimkarar› ilam hükmünde bir belge niteli¤i tafl›mad›¤›ndan ilaml› ‹cra yoluylatakip yap›lamaz.Mahkemece flikâyetin kabulü ile takibin iptaline karar vermek gerekirkenreddi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyar›nca(BOZULMASINA), 20.10.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/14430 K: 2008/17926 T: 21.10.2008KATMA DE⁄ER VERG‹S‹ • ‹HALE ‹LE YAPILAN SATIfiÖzet: Müzayede yerlerinde ve gümrükdepolar›nda yap›lan sat›fllar katma de¤ervergisine tabidir.Sat›fl› yapan sat›fl memuru vergisininmükellefidir.Kesinleflen sat›fl bedeli verginin matrah›-d›r. Vergi ödeme yükümlülü¤ü sat›fl›n kesinleflmesiylebafllar.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki müflteki vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iple ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Sair temyiz itirazlar› yerinde de¤il ise de;Katma De¤er Vergisi Kanunu'na göre, müzayede mahallerinde vegümrük depolar›nda yap›lan sat›fllar, katma de¤er vergisine tabidir. Sat›flmemurluklar›nca yap›lan sat›fllar aç›k art›rma usulü ile yap›lmaktad›r.Sat›fl›n yap›ld›¤› yer müzayede mahalli durumundad›r. Verginin al›nmas›için, sat›fl nerede yap›l›rsa yap›ls›n aç›k art›rma ile yap›lmas› yeterlidir.


Yarg›tay Kararlar› 871Sat›fl› yapan sat›fl memuru verginin mükellefidir. Sat›fl›n yap›lmas› ilevergiyi do¤uran olay meydana gelmekte, kesin sat›fl bedeli de vergininmatrah›n› teflkil etmektedir. Kesinleflen ihale bedeli verginin matrah›olup, bu matrah üzerinden hesaplanacak KDV ihale al›c›s› taraf›ndan ayr›caödenmelidir. Ancak al›c›n›n KDV'sini ödeme yükümlülü¤ü ihaleninkesinleflmesi ile do¤ar.O halde Mahkemece flikâyetin KDV yönünden kabulü yerine tümdenreddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ: MÜflteki vekilinin temyiz itirazlar›n›n k›smen kabulü ilemahkeme karar›n›n yukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366. ve HUMK. 428.maddeleri uyar›nca (BOZULMASINA), 21.10.2008 gününde oybirli¤iylekarar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/21678 K: 2008/17969 T: 21.10.2008‹CRA HUKUKU • GEÇERS‹Z KEFALET• ASIL BORCUN BELL‹ OLMAMASI(‹‹K m. 38)Özet: As›l borç belli olmaks›z›n sadecekefilin sorumlu olaca¤› en yüksek mebla¤gösterilmek suretiyle verilmifl olan kefalet geçerliolmaz.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki borçlular vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu isle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:‹‹K. 38. maddesinde "... para borcu ikrar›n› havi re'sen tanzim edilennoter senetleri …”nin ilamlar›n icras› hakk›ndaki hükümlere tabi oldu¤udüzenlemesine yer verilmifltir.Para borcu kabulünü içeren düzenleme suretiyle tanzim edilen notersenetlerinin ilam hükmünde olabilmesi için koflulsuz biçimde (kay›ts›zflarts›z)para borcuna iliflkin olmalar›, tek tarafl› borç kabulü (ikrar›) niteli¤indebulunmalar› ve düzenleme biçiminde (re'sen) düzenlenmifl olmalar›gerekir. Somut olayda takibe dayanak yap›lan Kayseri 7. Noterli¤inin05 Temmuz 2002 tarih, 18563 yevmiye nolu kefalet senedinde AH Çökelik'inWürt Otomotiv ve Montaj Sanayi Ürünleri Paz. Ltd. fiti, ne ait iflyer-


872 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009lerinde çal›flt›¤› s›rada herhangi bir nedenle flirketi yapaca¤› zarar ziyan›karfl›lamak üzere flirketin isteyece¤i paran›n 15.000 EURO'ya müflterekborçlu müteselsil kefil oldu¤unu bildirmektedir. As›l borç belli olmaks›z›nsadece kefilin sorumlu olaca¤› en yüksek mebla¤ gösterilmek suretiyle verilmiflolan kefalet geçerli olmaz. Somut olayda oldu¤u gibi ileride do¤acakbir zarar›n karfl›lanmas› için 15.000 EURO ya kadar verilen kefaletgeçersizdir. Zira verilen zarar›n miktar› yarg›lama sonucunda belli olabilecektir.Bu durumda alaca¤›n oluflmas› bu flartlarla kay›t alt›na al›nm›flolup, flirkete bir zarar verilip verilmedi¤i ve miktar yarg›lamay› gerektirdi-¤inden mevcut hali ile kefaleti gerektirir likit bir alaca¤›n varl›¤›ndan sözedilemez. Mahkemece bu nitelikleri tafl›mayan belgeye dayan›larak yap›-lan takibin iptali yönündeki flikâyetin kabulü yerine reddine karar verilmesiisabetsizdir.SONUÇ: Borçlular vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkemekarar›n›n yukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.'un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 21.10.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/14436 K: 2008/17953 T: 21.10.2008TEBL‹GAT HUKUKU • TÜZEL K‹fi‹LERE TEBL‹GAT• YETK‹L‹ TEMS‹LC‹(TEB Y. m. 12, 13)Özet: Borçlu flirket yetkilisinin bulunmad›¤›belirtilmeden do¤rudan do¤ruya temsilyetkisi olmayan flirket çal›flan›na yap›lan tebligatusulsüzdür.Tebli¤ usulsüz olsa dahi muhatap ö¤renmiflise tebli¤ geçerli say›l›r. Yetkili olmayanpersonel huzurunda yap›lan ifllemler tebli¤anlam›na gelemez.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki borçlu vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu isle ilgili dosyamahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:7201 Say›l› Tebligat Kanununun 12. maddesine göre, hükmi flah›slaratebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yaln›z birineyap›l›r. Ayn› Kanunun 13. maddesine göre de, tebli¤ yap›lacak bu kifliler


Yarg›tay Kararlar› 873herhangi bir sebeple mutat is saatlerinde iflyerinde bulunmad›klar› veya os›rada evrak› bizzat alamayacak bir halde olduklar› takdirde tebli¤ oradahaz›r bulunan memur veya müstahdemlerinden birisine yap›l›r. TebligatNizamnamesinin 18. maddesinde de selahiyetli kiflilerin bulunmad›¤›n›ntebli¤ mazbatas›nda gösterilmesi lüzumu hüküm alt›na al›nm›flt›r.Somut olayda Borçlu R. Uluslar aras› Tas. ve Tic. Afi. ne gönderilen 13örnek Ödeme emri "genel müdür Sarp” imzas›na tebli¤ edilmifltir. Alacakl›vekilince sunulan Beyo¤lu 5. NoterIi¤ince düzenlenen 01.09.2006 tarih ve6457 yevmiye nolu imza sirkülerine göre Sarp'›n borçlu flirketi temsil ve ilzamayetkili olmad›¤› anlafl›lmaktad›r. Bu durumda Tebligat Tüzü¤ü'nün18. maddesine ayk›r› olarak borçlu flirket yetkililerinin tebligat tarihindeadreste bulunmad›¤› belirlenmeden do¤rudan do¤ruya temsil yetkisi bulunmayanflirket çal›flan›na yap›lan tebligat usulüne uygun bulunmamaktad›r.Bu ilkeler Hukuk Genel Kurulu'nun 22.06.1988 tarih 1988/12-266say›l› karar›nda da kabul edilmifltir.7201 Say›l› Kanunun 32, maddesi gere¤ince tebligat›n usulsüz olmas›halinde muhatab› tebli¤den haberdar olmufl ‹se muteber say›l›r. Muhatab›nbeyan etti¤i tarih tebli¤ tarihi olarak kabul edilir. Ö¤renme tarihi bildirilmemiflise en geç flikâyet tarihinde ö¤rendi¤inin kabulü gerekir. Muhatab›nusulsüz tebli¤i daha Önce ö¤rendi¤i yaz›l› belge ile ispatlanabilir. Bubildirimin do¤ru olmad›¤› hususunda tan›k dinlenemez ise de, Ö¤renme tarihiile ilgili olarak yaz›l› belge sunulmas› halinde tebli¤ tarihinin buna göredüzeltilmesi zorunludur. ‹cra takip dosyas›nda 25.01,2008 tarihinde yap›lanhaciz ifllemi s›ras›nda haz›r olan müdür yard›mc›s› Serkan da yukar›dabelirtilen imza sirkülerine göre borçlu flirketi temsile yetkili olmad›¤›ndan,ad› geçenin huzuru ile yap›lan haciz nedeniyle borçlunun takibi ö¤rendi¤ininkabulü de mümkün de¤ildir.Ayr›ca seçilen takip flekline göre icra dairesine itiraz edilmemesi ad› geçenintebli¤ tarihinin usulsüz oldu¤u fleklindeki isteminin incelenmesiniengellemez. Zira bu durumda borçlunun kesinleflmeden önce yap›lan hacizlerinkald›r›lmas› mal beyan›nda bulunma süresi, derece karar›ndaki s›-ras› gibi nedenlerle böyle biri talepte hukuki yarar› vard›r. (HGK.’nun27.6.2001 tarih ve 2001/12-543 Esas 2001/560 karar)O halde Mahkemece flikâyetin kabulü ile 7201 Say›l› Kanunun 32.Maddesi gere¤ince flikayet tarihi olan 28.03.2008 tarihinin tebli¤ tarihi olarakkabulü yerine yaz›l› gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.’un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 21.10.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


874 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009YARGITAY 12 HUKUK DA‹RES‹E: 2008/14435 K: 2008/17954 T: 21.10.2008TEBL‹GAT HUKUKU • MUHATABIN ‹MZADAN KAÇINMASI DURUMU• MUHTARA BIRAKILAN TEBL‹GAT(TEB Y. m 21)Özet: Muhatab›n imzadan kaç›nmas› sebebiylemuhtara b›rak›lmak suretiyle gerçeklefltirilentebli¤ iflleminde ayr›ca iki imzan›nbulunmas› gerekli de¤ildir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki alacakl› vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu isle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:7201 say›l› Tebligat Kanunu'nun "Tebli¤ imkâns›zl›¤› ve tebellü¤denimtina" bafll›kl› 21. maddesinde; "Kendisine tebligat yap›lacak kimse veyayukar›daki maddeler mucibince tebligat yap›labilecek kimselerden hiçbirigösterilen adreste bulunmaz veya tebellü¤den imtina ederse, tebli¤ memurutebli¤ olunacak evrak›, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azas›ndan birineveyahut zab›ta amir ve memuruna imza mukabilinde teslim eder ve tesellümedenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binan›nkap›s›na yap›flt›rmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebli¤ olunacaksahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yak›nkomflular›ndan birine, varsa yönetici veya kap›c›ya da bildirilir. ‹hbarnameninkap›ya yap›flt›r›ld›¤› tarih, tebli¤ tarihi say›l›r." hükmü yer almaktad›r.Madde bu haliyle iki hali birlikte düzenlemifltir. Bunlardan ilki "adrestebulunmama", di¤eri ‹se "tebellü¤den imtina"d›r. ‹mzadan imtina nedeniyle7201 Say›l› Kanun'un 21. maddesine göre tebligat yap›lmas› halindeTebligat Tüzü¤ü'nün 28. maddesinin uygulama yeri yoktur.Somut olayda borçlunun imzadan imtina etmesi üzerine ödeme emritebligat› 7201 Say›l› Tebligat Kanununun 21. maddesine göre mahallemuhtar›na teslim edildi¤inden Tebligat Tüzü¤ü'nün 28. maddesinin uygulanmas›gerekmez. Öte yandan imzadan imtinadan anlafl›lmas› gerekentebellü¤den imtina olup, tebli¤ memurunun tebligat parças›na muhatab›nimzadan imtina etti¤ini aç›klam›fl olmas› 7201 Say›l› Tebligat Kanununun21. maddesinde düzenlenen tebellü¤den imtina edildi¤i sonucunudo¤urur. Yap›lan tebli¤ ‹fllemi bu haliyle yukar›da aç›klanan yasahükümlerine ve usulüne uygundur.O halde Mahkemece borçlunun tebli¤ iflleminin usulsüzlü¤üne iliflkinflikâyetinin reddi yerine kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.


Yarg›tay Kararlar› 875SONUÇ: Alacakl› vekilinin temyiz ‹tirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.'un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 21.10.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/14818 K: 2008/18419 T: 24.10.2008TEBL‹GAT HUKUKU • USULSÜZ TEBL‹⁄ • Ö⁄RENME TAR‹H‹• KAPIYA YAPIfiTIRMA YÖNTEM‹• GEC‹KM‹fi ‹T‹RAZ(TEB Y. m. 21, 32; ‹‹K m. 65; HUMK m. 76)Özet: Usulsüz tebli¤i ö¤rendi¤ini beyaneden muhatap, ö¤renme tarihi itibariyle tebli-¤i alm›fl say›l›r. Buna göre, borçlunun ö¤rendi¤inibildirdi¤i tarih tebli¤ tarihi olarak düzeltilmelidir.Tebligat Yasas›n›n 21. maddesine görekap›ya yap›flt›rma yönteminin uygulanmas›için, tebligat saatinde adresinde bulunmayanmuhatab›n, da¤›t›m saatinden sonra oadrese gelece¤i belirli olmal›d›r.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki borçlu vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu isle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:15.12.2006 vadeli bonoya dayan›larak kambiyo senetlerine mahsushaciz yolu ile icra takibi bafllat›lm›fl olup borçlu, icra mahkemesine baflvurusundaödeme emri tebli¤ tarihinde flehir d›fl›nda bulundu¤unu vetebligat› 18.02.2008 günü mahalle muhtar›ndan tebellü¤ etti¤ini bildirerekgecikmifl itiraz›n›n kabulünü istemifl ve dilekçesinde itiraz nedeninide bildirmifltir.‹‹K. 65. maddesine göre gecikmifl ‹tirazdan söz edilebilmesi için tebligat›nusulüne uygun olarak yap›lm›fl olmas› ancak borçlunun kusuruolmaks›z›n bir mani nedeniyle itiraz edememifl olmas› gerekir, HUMK. 76.maddesine göre hukuki nitelendirme hâkime ait oldu¤undan borçlunundilekçesinde gecikmifl itirazdan söz etmifl olmas›n›n ba¤lay›c›l›¤› yoktur.Somut olayda örnek 10 nolu ödeme emri "Adres kapal› muhatab›n nereyegitti¤ini bilmedi¤ini söyleyen komflusu Ali beyan›ndan anlafl›ld›" flerhi ileyap›lm›flt›r. Tebligat Kanunu 21. maddeye göre muhatap veya ad›na tebligat›kabule kanunen yetkili kimseler adreste yok ise tebli¤ imkâns›zl›¤›-


876 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009n›n söz konusu oldu¤u bu durumda tebli¤ memuru Tebligat Tüzü¤ü 28,maddesine göre tahkik ifllemini yapmal›d›r. Zira Tebligat Kanunu 21.maddeye göre kap›ya yap›flt›rma tarihinin tebli¤ tarihi kabul edilebilmesiiçin muhatap sadece tebligat›n yap›laca¤› s›rada adreste bulunmamal› vefakat tevziat saatlerinden sonra o adrese gelece¤i belirli olmal›d›r. (HGK.13.10.1965 tarih ve 2/793-360; 16,09.1981 tarih ve 7/2371-604) Bu durumdaborçluya yap›lan tebli¤ ifllemi "muhatab›n tevziat saatinden sonra adresedönüp dönmeyece¤i" anlafl›lamad›¤›ndan usulsüzdür. 7201 Say›l› Kanunun32. maddesine göre (tebli¤, usulüne ayk›r› yap›lm›fl olsa bile muhatab›tebli¤e muttali olmufl ise muteber say›l›r. Muhatab›n beyan etti¤i tarihtebli¤ tarihi addolunur.) düzenlemesi yer almaktad›r. Mahkemece borçlununtebligat› ö¤rendi¤ini bildirdi¤i 18.02.2008 tarihi tebli¤ tarihi olarakdüzeltilerek buna göre takip flekline göre süresinde icra mahkemesine yap›lm›flolan itiraz›n esas› incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirkenyaz›l› gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K 366 ve HUMK'un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 24.10.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/17766 K: 2008/18682 T: 28.10.2008MEVDUAT HACZ‹ • BANKANIN HAC‹Z YAZISINA KARfiIN MEVDUATÜZER‹NDE HAK ‹DD‹ASI • ‹ST‹HKAK DAVASI(‹‹K M. 99)Özet: Mevduat yat›rma esas itibariylebelli oranda faiz elde etme amac› bak›m›ndankarz akdine yaklaflan, ancak vedia akdinide an›msatan bir akittir.Üçüncü kifli durumundaki bankan›n hacizyaz›s›na karfl› mevduat üzerinde hak sahibioldu¤unu iddia etmesi istihkak iddias›niteli¤indedir. Bu durumda ‹‹K 99. Maddeyegöre ifllem yap›lmal›d›r.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki flikâyetçi vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iflle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:


Yarg›tay Kararlar› 877Mevduat yat›rma, a¤›rl›kl› olarak esas itibariyle belli oranda faiz eldeetme amac›na yöneldi¤i için karz akdine daha çok yaklaflan, ancak güvenilirbir kurumda paray› muhafaza etme fikri ile vedia akdini hat›rlatankendine özgü bir akit tipidir. Mevduata uygulanacak hükümler, ancak k›-yas yolu ile ve niteli¤ine uygun düfltü¤ü ölçüde karz akdi hükümleri veistisnai hallerde vedia akdi hükümleri olacakt›r (Prf. Seza Reiso¤lu, BankalarKanunu fierhi, Sahife 261 - H.G.K. 15.6.1994 tarih 11-178/398 say›l› karan).Somut olayda icra dairesinin borçlunun bankadaki mevduat›n›n hacziiçin do¤rudan haciz yaz›s› gönderdi¤i tespit edilmifltir. Haciz yaz›s›n›nicra dairesinde yaz›ld›¤› tarihte haciz tamamlanm›fl olaca¤›ndan 3.kiflidurumundaki bankan›n haciz yaz›s›na karg› (mevduat Üzerinde rehin vehapis hakk›n›n oldu¤unu ileri sürmesi) (istihkak iddiasi) niteli¤indedir.Bu durumda icra müdürünün ‹‹K’in 99. maddesindeki kurallara göre ifllemyapmas› gerekirken paran›n bankadan istenmesi yasaya ayk›r›d›r. Ohalde, mahkemece flikâyetin kabulü yerine reddi isabetsizdir.Kabule göre de; flikâyetçi bankan›n istihkak iddias›na iliflkin olarakileri sürdü¤ü hususlar›n kan›tlanmas› durumunda alaca¤a iliflkin hakk›-n›n gerçekleflece¤i, bu durumda hukuki yarar›n›n bulunaca¤› gözetilmeksizinistemin reddi isabetsizdir.SONUÇ: fiikâyetçi vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkemekarar›n›n yukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.'un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 28.10.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


878 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/15011 K: 2008/18719 T: 28.10.2008ÜÇÜNCÜ K‹fi‹YE GÖNDER‹LEN HAC‹Z ‹HBARI• HACZ‹N UYGULANMASINDA ÖNCEL‹K SORUNU • SIRA CETVEL‹(‹‹K m. 89/1-2)Özet: Alaca¤›n tahsili için gönderilen hacizihbarnamesine verdi¤i cevapta; borçlu hakk›ndabaflka hacizler de oldu¤unu bildirenüçüncü kifli, elindeki paray› ilk haczi uygulayanicra dairesine göndermek zorundad›r.Paran›n da¤›t›m›, ilk haczi uygulayan icradairesince düzenlenecek olan s›ra cetvelinegöre yap›lacakt›r.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki alacakl› vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iflle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:fiikayetçi Ere¤li Demir Çelik Fabrikalar› T.A.fi. vekili taraf›ndan borçluflirketin borçlar›ndan dolay› kendisine ‹‹K.nun 89/1.maddesi uyar›ncagönderilen haciz ihbarnamelerine ‹hbarname tarihi itibariyle hak ediflininolmad›¤›n›, ancak haciz talimatlar›n›n kayda al›nd›¤› gerekçesiyle itirazetmifltir. 10.09.2007 tarihinde de borçlunun hak edip alaca¤›n›n do¤du-¤unu, ayn› gün haciz listesinde kayd› bulunan tüm takip dosyalar›na bildirmifltir.fiikâyete konu takip dosyas›ndan da 11.09.2007 tarihinde tekrar1.haciz ihbarnamesi gönderilmifltir. fiikâyetçi 3,kipi de dosya alacakl›s›d›fl›nda pek çok alacakl› taraf›ndan haciz konulup gelen cevaplara göreifllem yap›laca¤› peklinde cevap vermifl, icra müdürlü¤ü taraf›ndan da25.9.2007 tarihli muht›ra ile 89/1 ihbarnamelerine itiraz edildi¤inden di-¤er takip dosyalar›ndan gönderilen haciz ihbarnamelerinin geçersiz oldu-¤u, alacak do¤duktan sonra ilk haciz kendilerine ait olup paran›n gönderilmesiistenmifltir. 3. kiflinin talebi üzerine mahkemede icra müdürlü-¤ünce 89/2 ihbarnamesi gönderilmesi gerekirken muht›ra ile bakiye borçtutar›n›n istenemeyece¤inden muhtar›n›n iptaline karar vermifltir.Birinci haciz ihbarnamesi tebli¤ edilen üçüncü kifli kendisinden istenilenalaca¤› takip borçlusuna borçlu oldu¤unu icra dairesine bildirirse,üçüncü kifliye art›k ‹kinci haciz ihbarnamesinin gönderilmesine gerekyoktur. Bu halde flikâyetçi takip borçlusuna olan borcunu icra dairesineödemek zorundad›r. Ancak üçüncü kifli haciz ihbarnamesine cevab›nda,dosya alacakl›s› d›fl›nda pek çok alacakl› taraf›ndan da haciz konuldu¤u-


Yarg›tay Kararlar› 879nu, dosya alaca¤›n›n otuzuncu s›rada oldu¤unu ileri sürmüfltür. Di¤ertakip alacakl›lar›n›n hacizlerinin kald›r›ld›¤›na iliflkin üçüncü kifliye bildirimdebulunulmad›¤› sürece flikâyetçi flirket ilk haczi uygulayan ‹cradairesine paray› göndermek zorundad›r. ‹lk haczi uygulayan icra dairesinceyap›lacak s›ra cetvelinde paran›n da¤›t›m› yap›lacakt›r. Alacakl›n›nicra müdürlü¤ünce kabul edilen ve flikâyetçiye gönderilen 25.9.2007 tarihlimuht›radaki yaz›l› talepler ilk haczi uygulayan icra müdürlü¤ünceyap›lacak s›ra cetveline itirazla ileri sürülebilecek hususlar olup bu aflamadaileri sürülmesi imkâns›zd›r. O halde, Mahkemece, aç›klanan gerekçeile davan›n kabulü gerekirken isin esas›n›n incelenmesi suretiyle yaz›-l› flekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de, talep kabul edildi¤inden sonucudo¤ru mahkeme karar› onanmal›d›r.SONUÇ: Alacakl› vekilinin temyiz itirazlar›n›n reddi ile sonucu do¤rumahkeme karar›n›n yukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K.366. ve HUMK.438.maddeleri uyar›nca (ONANMASINA), 14.00.YTL. onama harc› peflin al›nd›¤›ndanbaflkaca harç al›nmas›na yer olmad›¤›na, 28.10.2008 günündeoybirli¤iyle karar verildi.


880 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/19783 K: 2008/19623 T: 28.10.2008‹CRA HUKUKU • BORCUN ÖDEND‹⁄‹NE ‹L‹fiK‹N ‹T‹RAZ• ‹CRA HAK‹M‹N‹N VERD‹⁄‹ KARARIN N‹TEL‹⁄‹(‹‹K m. 69/2, 71, 72)Özet: Borcun ödendi¤i iddias›na göre ‹craMahkemesince verilen karar bir tespit karar›de¤ildir. Zira icra hakimi önüne gelen flikayetiçözecek flekilde ret veya kabul karar›verir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki borçlular vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu ipleilgili dosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤igörüflülüp düflünüldü:Muris borçlular Adana 5, ‹cra Mahkemesine baflvurarak nafaka alaca¤›nadayal› olarak yap›lan takibe iliflkin dosya borcuna ödemelerde bulunduklar›n›hesaplanan dosya borcunun fahifl oldu¤unu ve isletilen faizindeyüksek oldu¤undan bahisle flikâyette bulunmufltur. Mahkemecealacakl›n›n muris borçlunun mirasç›lar›ndan istenebilir borcun miktar›-n›n tespitine ve bir mirasç› hakk›ndaki takibinde iptaline karar verilmifltir.Bu karara istinaden borçlular icra mahkemesi karar› gere¤ince fazlayat›r›lan paralar›n geri istenmesi için icra memuru kanal› ile alacakl›yamuht›ra gönderilmesini talep etmifller ve gönderilen bu muht›raya karfl›-da alacakl› ‹cra mahkemesi karar›n›n bir tespit karan oldu¤unu infaz kabiliyetininbulunmad›¤›m icra Mahkemesinde flikâyet yolu ile ‹leri sürdü.Mahkemece icra mahkemesi karar›n›n tespit hükmünde oldu¤u belirtilerekflikâyetin kabulüne karar verildi.Tespit davalar› bir hukuki iliflkinin var olup olmad›¤›na iliflkin davalard›r.Tespitdavas› HUMK.’un da afl›kça düzenlenmifl de¤ildir. Ancak baz›tespit davalar›n› düzenleyen özel kanun hükümleri vard›r. Örne¤in‹‹K’in 69/2. mad., ayn› kanunun 72. maddesi gibi. Ancak yerleflik Yarg›-tay karalar› ile sanki tespit davalar›n› düzenleyen bir hüküm varm›fl gibiuygulama yap›lmaktad›r.Ancak bunun için usulüne uygun olarak bir tespitdavas› aç›lmas› ve ‹cra iflas Kanunu hükümlerinin de buna uygun olmas›gerekir. Somut olayda ilaml› icra takibine iliflkin olarak takibin kesinleflmesisonras› devrede borçlularca ‹‹K’in 71. maddesine göre borcunödendi¤i iddias›na dayal› olarak yap›lan flikayet üzerine ‹cra Mahkemesinceinceleme sonucunda verilen karar bir tespit karar› de¤ildir. Zira ‹craHâkimi önüne gelen flikâyeti çözecek flekilde k›smen veya tamamen ret


Yarg›tay Kararlar› 881veya kabul fleklinde karar verir. Mahkemece yap›lan inceleme sonucundaflikâyeti çözmeyecek flekilde tespit karar› verilemez. Mahkeme karar›ndada görüldü¤ü üzere bir k›s›m borçlular ‹le ilgili flikâyet kabul edilerekmiktarlar belirlenmifl bir borçlu hakk›nda da takibin iptaline karar verilmifltir.Muht›ran›n dayana¤› olan ‹cra Mahkemesi karar› bu haliyle birtespit karar› olmay›p flikâyetin esas›n› çözen bir karard›r. Mahkemece flikâyetinreddi yerine aksine düflünce ile kabulü isabetsizdir.SONUÇ: Borçlular vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkemekarar›n›n yukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.'un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 28.10.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/17211 K: 2008/18679 T: 28.10.2008‹CRA HUKUKU • BORCLAR HUKUKU • T‹CARET HUKUKU• AD‹ ORTAKLIK • TEML‹K SORUNU • YETK‹L‹ TEMS‹LC‹N‹N‹fiLEMLER‹ VE SONUÇLARI(BK m. 34, 38, 533)Özet: Ortakl›k sözleflmesi ile yasada belirtilenidare yetkisi tan›nan flerik ortak daolabilir. Üçüncü bir kifli de olabilir. Dolay›s›ile bu kiflinin B.K. 34 ve 38. maddeleri ile dahagenifl anlam›n› bulan 533. maddesininson f›kras›nda aç›klanan ortakl›¤› temsil yetkisioldu¤unun kabulü gerekir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki alacakl› vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iflle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile bafllat›lan takibe karfl›borçlulardan Ad›m Yemek G›da Tem. San. Tic.Ltd.fiti, takip konusu çekinflirket ve ifl ortakl›¤› ile hiçbir ilgisinin olmad›¤›n› çeki imzalayan Mustafa'n›nortakl›k sözleflmesinde belirtilen iflleri yürütmesi amac› ile temsilciolarak atand›¤›m kambiyo taahhüdüne ifllem yapamayaca¤›m takibin‹ptalini talep etmifltir.Somut olay›m›zda; pilot ortak olarak Mustafa Yemek G›da ve Besicilikile özel ortak olarak Ad›m Yemek G›da Temizlik San.ve Tic. Ltd.fiti.aras›nda 30.05.2007 tarihinde Yenimahalle 3. Noterli¤inde 22437 yevmi-


882 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009ye nolu ortakl›k sözleflmesi düzenlendi¤i, ortakl›¤› Mustafa temsil edece-¤i ayr›ca sözleflme ile "... akdedilecek sözleflme ‹le ilgili di¤er bütün hususlardapilot ortak olarak göstermifl oldu¤umuz orta¤›m›z›n ortakl›¤›m›z namve hesab›na hareket etmeye tam yetkili olaca¤›n›" denilerek pilot ortakolan Mustafa ortakl›¤› temsilde tam yetkili k›l›nm›fl bulunmaktad›r. Takipkonusu yap›lan 03.11.2007 tarihli çekin Mustafa Onuralp Deniz taraf›ndanimzaland›¤› hususunda bir ihtilaf bulunmamaktad›r. Sorun ortak taraf›ndandüzenlenen çekin ortakl›¤› dolay›s› ile adi ortakl›¤›n di¤er orta¤›olan itiraz eden borçlu flirketi ba¤lay›p ba¤lamayaca¤› noktas›nda toplanmaktad›r.Borçlar Kanununun 533. maddesinin son cümlesinde "ortakl›¤› idareyetkisi tan›nan flerik flirketi ve bütün flerikleri üçüncü flah›slara karfl›temsil etmek hakk›na haiz say›l›r" hükmü yer almaktad›r. Ortakl›k sözleflmesiile yasada belirtilen idare yetkisi tan›nan flerik ortak da olabilir.Üçüncü bir kifli de olabilir. Dolay›s› ile bu kiflinin BK’n›n 34. ve 38. maddeleriile daha genifl anlam›n› bulan 533. maddesinin son f›kras›nda aç›klananortakl›¤› temsil yetkisi oldu¤unun kabulü gerekir. Bu durumda ortakl›¤›idare yetkisi bulunan temsilcinin yapaca¤› ifllem ortaklan üçüncüflah›slara karfl› eflit olarak sorumlu k›lar. Bu sebeple adi ortakl›¤› temsilenidareci flerikin (ortak-temsilcinin) imzalad›¤› takibe konu çekten dolay›itiraz eden borçlu orta¤›n sorumlu olaca¤›ndan itiraz›n reddi yerine adiortakl›k ad›na çek keflide yetkisi olmad›¤›ndan dolay› itiraz›n kabulünekarar verilmesi do¤ru de¤ildir.SONUÇ: Alacakl› vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.’un 428. Maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 28.10.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


Yarg›tay Kararlar› 883YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/16010 K: 2008/19135 T: 04.11.2008HARÇ VEZNES‹N‹N KAPALI OLMASI DURUMU • HARCA TAB‹ ‹fiLEM(‹‹K m. 168/5)Özet: Harç veznesinin kapal› olmas› sebebiyleharç yat›r›lmad›¤› anlafl›ld›¤›na göreifllemin yasal süre içerisinde yap›ld›¤› kabuledilmelidir. Harç yat›r›lmad›¤› gerekçesiyle ifllemingeçersiz oldu¤u kabul edilemez.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki borçlular vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu i¤leilgili dosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤igörüflülüp düflünüldü:‹‹K’in 168/5. maddesi hükmü gere¤i borçlunun borcu olmad›¤›n› veyaborcun ‹tfa edildi¤ini, mehil verildi¤ini, alaca¤›n zamanafl›m›na u¤rad›¤›n›,yetki itiraz›n› sebepleri ile birlikte 5 gün içinde ‹cra Mahkemesinebildirmesi gerekir.Alacakl› vekili taraf›ndan bonoya dayal› olarak kambiyo senetlerinemahsus yol ile takibe baflland›¤›, örnek 10 nolu ödeme emrinin19.02.2008 tarihinde borçlulara tebli¤ edildi¤i, ad› geçeler vekilinin ise‹‹K’n›n 168/5. maddesinde öngörülen yasal 5 günlük sürede 25.02.2008tarihinde baflvurarak borca itiraz›n› bildirdi¤i, ancak harç veznesinin kapal›olmas› nedeni ile harc›n al›namad›¤›, harc›n 26.02.2008 tarihinde yat›r›ld›¤›,‹stanbul ‹cra Tevzi Bürosu Yaz› isleri Müdürlü¤ünce düzenlenen25.02.2008 tarihli tutanaktan anlafl›lmaktad›r.Her ne kadar, 6.2.1984 tarih ve 7/3 Say›l› ‹çtihad› Birlefltirme Kararmagöre harca tabi davalarda dava harc›n yat›r›ld›¤› tarihte aç›lm›fl say›-l›r ise de somut olayda, harc›n yasal süreden sonra yat›r›lmas›, borçlularvekilinin yasal sürede harç yat›rmak istemesine ra¤men, mesai saati dolmadanharç veznesinin kapanm›fl olmas›ndan kaynaklanmakta olup, itiraztarihinin 25.02.2008 olarak kabulü gerekir. Bu durumda itiraz, ‹‹K’in168/3.maddesinde yer alan yasal 5 günlük sürededir. O halde Mahkemeceitiraz›n esas› incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken,istemin süreden reddi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlular vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkemekarar›n›n yukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366. ve HUMK. 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 04.11.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


884 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/16023 K: 2008/19124 T: 04.11.2008BONO • FA‹Z HESABI • HÂK‹M‹N YAPACA⁄I ‹fiLERÖzet: Bononun vade tarihinden itibarenifllemifl faizin hesaplanmas› ve takipten sonraiflleyecek faizin oran›n›n belirlenmesi özelve teknik bilgiyi gerektirmedi¤inden hâkimlikmakam›nca yap›lacak ifltir. Bu konuda bilirkifliincelemesi yapt›r›lmas›na karar verilmesiisabetsizdir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki borçlu vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iflle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Alacakl› vekili taraf›ndan 27.08.2005 vade tarihli 14.171,00-AmerikanDolar› bedelli bonoya dayal› olarak kambiyo senetlerine mahsus hacizyolu ile icra takibine baflland›¤›, borçluya örnek 10 numaral› ödemeemri tebli¤i üzerine ad› geçenin yasal sürede icra mahkemesine baflvurarak,talep edilen islemifl faiz miktar›na ve iflleyecek faiz oran›na itiraz etti¤ianlafl›lm›flt›r.Mahkemece 18.02.2008 tarihli ara karar›nda bilirkifli incelemesi yap›lmas›nakarar verilerek bu inceleme için 150.00.YTL. bilirkifli ücretininmahkeme veznesine depo edilmesi için borçlu vekiline kesin süre verildi-¤i görülmektedir.HUMK.’un 163 ve 159. maddeleri mahkemeye ve taraflara belli ifllemleribelli edilen sürelerde yapmas› için s›n›rlamalar getirmifltir. Bu sürelerinbir k›sm› yasa metninde yer alm›fl bir k›sm› ise hâkimin takdirineb›rak›lm›flt›r. Süre tayini hâkimin takdirine b›rak›lan hallerde yap›lacakifllemin niteli¤ine göre makul bir süre belirlenmelidir. Hâkimin verdi¤i vekesin oldu¤unu belirtildi¤i sürede taraf belirtilen ifllemi mutlaka yapmal›d›r.Sürenin bitiminden sonra belirtilen ifllemin yap›lmas› mümkün de-¤ildir. fiayet yap›lmam›fl ise taraf bu konudaki hakk›n› kaybeder. Özetlemekgerekir ise; kesin süre, hakk›n zayi olmas› gibi a¤›r bir müeyyideyeba¤lanm›flt›r.HUMK.’un 275. maddesi, çözümü Özel ve teknik bir bilgiyi gerektirenhallerde bilirkiflinin oy ve görüflünün al›nmas›n› öngörmektedir. Hâkimlikmesle¤inin gerektirdi¤i genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkünolan konularda bilirkifli dinlenemez.


Yarg›tay Kararlar› 885Somut olayda bononun vade tarihinden takip tarihine kadar talepedilebilecek ifllemifl faiz miktar›n›n hesaplanmas› ve takip tarihinden sonras›için iflleyecek faiz oran›n›n belirlenmesi hâkimlik mesle¤inin gerektirdi¤igenel ve hukuki bilgi ile ve basit bir hesaplama ile mümkün olupçözümü özel ve teknik bir bilgiyi gerektirmemektedir. Mahkemece an›lankonuda bilirkifli incelemesine karar verilmesi ve hakk›n zayi olmas› gibia¤›r bir müeyyideye ba¤lanan kesin süre tayin edilmesi yukar›da aç›klananyasa hükümlerine uygun de¤ildir.O halde, 3095 Say›l› Kanunun 4/a maddesi gere¤ince Devlet Bankalar›n›nAmerikan Dolar› ile aç›lm›fl bir y›l vadeli mevduat hesab›na ödedi-¤i en yüksek faiz oranlar› Merkez Bankas›ndan sorulup flikâyet konusuifllemifl faiz miktar› ve iflleyecek faiz oran› Hâkimlikçe denetlenerek sonucunagöre bir karar verilmesi gerekirken bilirkifli ücreti yönünden kesinsüreye uyulmad›¤›ndan bahisle istemin reddi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K 366 ve HUMK.'un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 04.11.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


886 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/15894 K: 2008/19422 T: 06.11.2008‹CRA HUKUKU • ‹FLASIN ERTELENMES‹• TAK‹B‹N DURDURULMASI(‹‹K m. 179/a-b; HUMK m. 101)Özet: ‹flas›n ertelenmesi için aç›lan davada,mahkemece tedbiren icra takiplerinindurdurulmas› karar›na dayan›larak takibiniptali isabetsiz olmufltur. Takibin durdurulmas›karar› verilmelidir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki alacakl› vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu isle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Borçlu flirket taraf›ndan Kad›köy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce iflas›nertelenmesi istemi ile aç›lan davaya iliflkin olarak, ayn› mahkemece2008/128 E. 25.02.2008 tarihli karar› ile davac› flirket hakk›nda icra takibiyürütülmemesine karar verilmifltir. Söz konusu karar, aç›lan davayailiflkin olarak HUMK.’un 101. ve devam› maddelerinde belirtilen ihtiyatitedbire iliflkin karar olup, iflas›n ertelenmesi karar›n›n verilmesindensonra, sonuçlar›na iliflkin olarak düzenlemeleri içeren ‹‹K’n›n 179/a ve bmaddelerinde öngörülen tedbirle ilgisi bulunmamaktad›r. Yukar›da belirtildi¤igibi mahkemece icra takiplerinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmas›nakarar verildi¤inden alacakl›n›n yapm›fl oldu¤u flikâyete konu takipteilgili olarak durma karar› vermek gerekirken somut olayda uygulanmayeri bulunmayan ‹‹K. 179/b maddesi uyar›nca takibin iptaline kararverilmesi isabetsizdir.SONUÇ: Alacakl› vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.'un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 06.11.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


Yarg›tay Kararlar› 887YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/15858 K: 2008/19443 T: 06.11.2008T‹CARET HUKUKU • ACENTANIN KONUMU• ACENTEYE GÖNDER‹LEN ‹CRA EMR‹(TTK m. 119)Özet: Müvekkilini temsil eden acenteyekarfl› müvekkilinin borcunun ödenmesi içinicra emri gönderilebilir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki alacakl› vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iflle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:TTK’n›n 119. maddesi uyar›nca acente, arac›l›kta bulundu¤u veyaakdetti¤i mukavelelerle ilgili her türlü ihtar, ihbar ve protesto gibi hakk›koruyan beyanlar› müvekkili nam›na yapmaya ve bunlar› kabule yetkilidir,Bu gibi mukavelelerden ç›kacak ihtilaflardan dolay› acente, müvekkilinam›na dava açabilece¤i gibi kendisine karfl› da ayn› s›fatla dava aç›labilir.Takibe konu ‹stanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.9.2005 tarihve 2002/563E. - 2005/542K. say›l› karar›nda S.W. International CoLtd'ye izafeten acente M. Hava Deniz Kargo Tas. ve Turizm ‹flit. Ltd. fiti.hakk›nda bu kurala uygun olarak dava aç›lm›fl ve karar al›nm›flt›r. Budurumda ilamda belirtilen as›l borçlu flirkete karfl› takip yap›l›p icra emriç›kart›labilece¤i gibi flikâyetçi acenteye de as›l borçluya izafeten takipyap›l›p icra emri ç›kart›labilir. Bu durumda flikâyetin reddi yerine kabulüisabetsizdir.SONUÇ: Alacakl› vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyar›nca(BOZULMASINA), 06.11.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


888 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/15889 K: 2008/19426 T: 06.11.2008HAM‹LE YAZILI ÇEK • BANKAYA ‹BRAZDAN SONRA YAPILAN C‹ROÖzet: Hamile yaz›lm›fl bir çekin bankayaibraz edilmesinden sonra ciro yoluyla baflkabir kifliye devredilmesi mümkündür.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki borçlu vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu isle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Kambiyo senetleriyle ilgili hak sahipli¤ini ispat külfeti hakk›ndakiTTK.'n›n 598 ve 702. maddelerinde senedi elinde bulunduran›n kendihakk› müteselsil ve birbirine ba¤l› cirodan anlafl›ld›¤› takdirde selahiyetlihamil say›laca¤› belirtilmifltir. Takip konusu çekin 15.02.2008 tarihindeibraz eden pahs›n, ibraz için att›¤› imza d›fl›nda takip alacakl›s› ZiraatBankas›'na hakk› devretti¤ini gösterir bir ciro yoktur. HGK.'n›n24.04.1996 tarih, 1996/12-136 E, 1996/288 K. say›l› karar›nda da aç›kland›¤›gibi hamile yaz›l› bir çekin bankaya ibraz›ndan sonra ciro edilmeksizinbaflkas›na elden devri olanaks›zd›r, ibrazdan sonra alacakl›n›nçekte hak sahibi olabilmesi için TTK.'n›n 705. maddesi uyar›nca ad›naalaca¤›n temliki sonucunu do¤uran bir cironun bulunmas› gerekir. Budurumda temlik yolu ile çeki iktisap eden alacakl›n›n TTK.'n›n 599/sonmaddesine göre kambiyo yolu ile takip yapmas›na engel yoktur. Somutolayda, takip alacakl›s›na, alaca¤›n temlik edildi¤i çek metninden anlafl›-lamad›¤›ndan alacakl› yetkili hamil de¤ildir. Bu durumda takibin iptaligerekirken yaz›l› flekilde itiraz›n reddi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.'un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 06.11.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


Yarg›tay Kararlar› 889YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/16106 K: 2008/19669 T: 11.11.2008USULSÜZ TEBL‹GAT • ‹T‹RAZ YETK‹S‹ • ÜÇÜNCÜ K‹fi‹N‹N HAKLARIÖzet: Tebligat iflleminin muhatab› olanhak sahibi o ifllemin usulsüz oldu¤unu ilerisürebilir. Bir baflka kifli o ifllemin usulsüz oldu¤unuiddia edemez.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki Alacakl› vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu isle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Borçlu taraf›ndan 04.01.2007 tarihinde 29.12.2006 tarihinde yap›lanancak al›c› ç›kmad›¤› için düsen 1.art›rman›n iptali talebi ile ilgili olarakicra Mahkemesine baflvuruldu¤u, ihalenin ise 2.sat›fl günü olan08.0!.2007 tarihinde gerçekleflti¤i anlafl›lmaktad›r. Her dava aç›ld›¤› tarihtekiflartlara göre incelenip sonuçland›r›lmal›d›r. Somut olayda flikâyettarihi itibari ile icra takip dosyas›nda henüz yap›lm›fl bir ihale bulunmad›¤›nagöre flikâyetin konusu bulunmamaktad›r. O halde Mahkemece isteminaç›klanan nedenle reddi yerine yaz›l› gerekçe ile kabulü yönündehüküm tesisi isabetsizdir.Kabule göre de; tebligat herhangi bir hukuki ifllem veya olaydan haberdarolmak için muhataba yap›lan bir tebli¤ (bildirim) ifllemi olup, do¤rudando¤ruya tebligat›n muhatab› tebli¤ yap›lan flah›s oldu¤undan tebligat›nyap›lmad›¤› veya usulsüzlü¤ü bizzat muhatap taraf›ndan ileri sürülmedi¤isürece di¤er ilgililerin bu tebligata iliflkin itiraz ve flikâyet haklanyoktur. Bu kurallar ›fl›¤›nda somut olay›n incelenmesinde ihaleninfeshini isteyen borçlunun, di¤er borçluya sat›fl ilan› tebli¤ edilmedi¤indenbahisle ihalenin feshini isteme hakk› olmad›¤›ndan Mahkemece takibindi¤er borçlusuna sat›fl ilan› tebli¤ edilmedi¤inden bahisle ihalenin feshinekarar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ: Alacakl› vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366.ve HUMK. 428. maddeleri uyar›nca(BOZULMASINA), 11.11.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


890 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/16759 K: 2008/19643 T: 11.11.2008TAPU ‹PTAL‹ • TAfiINMAZ ÜZER‹NDEK‹ TAKY‹DATLAR• ‹CRA MAHKEMES‹N‹N ‹fiLEV‹Özet: Tapu iptalini içeren ilamda tafl›nmazüzerindeki takyidatlarla birlikte yenimalik ad›na tescil karar› verilmifl olup, butakyidatlar ‹cra Mahkemesince kald›r›lamaz.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n onanmas›namutazamm›n 24.03.2008 tarih, 3079/5755 say›l› daire ilam›n›n müddetiiçinde tashihen tetkiki daval› vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iflleilgili dosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤igörüflülüp düflünüldü:Tafl›nmaz hissedarlar› olan borçlular› üçüncü kiflilerle birlikte05.04.2006 tarihli tapuya flerh edilmifl sat›fl vaadi sözleflmesi yapm›fllard›r.Bu sözleflme 27.04.2006 da flikâyetçi Celal Aynk'a temlik edilmifltir.Borçlular Hüseyin, Feyzi ve Hayri'nin tafl›nmazdaki hisseleri üzerine27.06.2006 tarihinde sat›fl vaadi sözleflmesinden sonra haciz konulmufltur.fiikâyetçi Ceyhan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/134 E.2007/69 K. Say›l› dosyas›nda sat›fl vaadine dayal› tapu iptali ve tescil istemindebulunmufl mahkemece 29.03.2007 tarihinde borçlular ad›naolan tapular›n iptali ile flikâyetçi Celal ad›na bu hisseler üzerinde bulunanflerh ve takyidatlar› ile birlikte tapuya kay›t ve tesciline karar verilmifltirve karar 01.05.2007'de kesinleflmifltir. Bu ilam ortadan kald›r›lmad›¤›sürece haciz flerhi flikâyetçi için de geçerlidir. ‹cra mahkemesininAsliye Hukuk Mahkemesinin bu ilan›m›n aksine haczi kald›rma yetkisiyoktur. Mahkemenin haczin kald›r›lmas›na yönelik karar› isabetsiz olupbozulmas› gerekirken onand›¤› anlafl›ld›¤›ndan alacakl› vekilinin karardüzeltme isteminin kabulü gerekmifltir.SONUÇ: Alacakl› vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin24.03.2008 tarih 2008/3079 E, 2008/5755 K. say›l› onama karar›n›nkald›r›lmas›na, mahkeme karar›n›n yukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K.366 ve HUMK.’un 428. Maddeleri uyar›nca (BOZULMASINA), 11.11.2008gününde oybirli¤iyle karar verildi.


Yarg›tay Kararlar› 891YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/16125 K: 2008/19678 T: 11.11.2008NAFAKA BORCU • OKUL MASRAFLARININ ÖDENMES‹• BORCUN ‹TFASIÖzet: Boflanma ilam›nda hüküm alt›naal›nan ifltirak nafakas› yerine çocu¤un okulmasraflar›n›n karfl›lanm›fl olmas› nafakaborcunun ödendi¤i anlam›na gelmez.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki alacakl› vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu isle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Alacakl› vekili taraf›ndan Ankara 10. Aile Mahkemesi'nin 2005/296-379 say›l› 30.03.2005 karar ve 14.04.2006 kesinleflme tarihli karan dayanakyap›larak borçlu hakk›nda ilaml› takibe geçildi¤i ve ad› geçene toplam30.000,00-YTL birikmifl nafaka alaca¤›n›n tahsili için icra emri gönderildi¤itespit edilmifltir. Borçlu vekili takipten evvel nafaka borcununtamamen ödendi¤i nedeni ile takibin iptali talebi ‹le ‹cra Mahkemesinebaflvurmufltur.‹lama ba¤l› alacaklar ile ‹lgili olarak bafllat›lan takibe itiraz edilmesihalinde, icran›n geri b›rak›lmas› isteminin hangi belgelere dayal› olarak‹leri sürülebilece¤i ‹‹K’in 33 ve sonraki maddelerinde hükme ba¤lanm›flt›r.Borçlu itfa itiraz›na dayanak olarak müflterek çocu¤un e¤itim ö¤retimgiderleri için çeflitli e¤itim kurumlar›na yapt›¤› ödemelere iliflkin ödemebelgeleri sunmufltur. Sunulan Ödeme belgelerinin incelenmesinde,ödemelerin alacakl›ya yap›lmad›¤› gibi, nafaka borcu için yap›ld›¤›na iliflkinherhangi bir aç›klama içermedi¤i ve bu nedenlerle ‹‹K’in 33. maddesindeyer alan niteli¤i tafl›mad›klar› saptanm›flt›r.‹lamda hüküm alt›na al›nan ifltirak nafakas›n›n alacakl›s› velayethakk› kendisine verilen efl olup, takip dayana¤› boflanma ilam›nda tastikedilen ve taraflar aras›nda düzenlenen boflanma protokolünde, ifltiraknafakas›n›n müflterek çocu¤un okul masraflar›n›n karfl›lanmas› için kabuledilmesi, alacakl›ya Ödenmesi gereken ifltirak nafakas›n›n, borçlu taraf›ndanalacakl›n›n muvafakati olmadan e¤itim kurumuna ödenmesi‹‹K’in 33.maddesine uygun bir itfa olarak kabul edilemez.Yerleflik Yarg›tay ‹çtihatlar›na göre yukar›daki özelli¤i tafl›mayan ödemelerin"ahlaki bir borcun yerine getirilmesi niteli¤inde oldu¤u" kabuledilmekte ve nafaka borcundan düflülemeyece¤i sonucuna var›lmaktad›r.


892 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009O halde, Mahkemece borçlunun itfa itiraz›n›n reddi yerine kabulüisabetsizdir.SONUÇ: Alacakl› vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.'un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 11.11.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/16792 K: 2008/19785 T: 11.11.2008NAFAKA ALACAKLISI • FERAGAT BEYANI • ALACAKLININ HAKLARIÖzet: Nafaka alacakl›s› feragat etti¤i dönemeiliflkin nafakay› tekrar isteyemez isede; feragat dönemi d›fl›nda kalan nafakay›isteyebilir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti ‹çindetemyizen tetkiki alacakl› vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu isle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Bal›kesir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 7.8.2002 tarih 2002/294 E,2002/547 K. say›l› tedbir nafakas› karar›na dayal› olarak borçlu hakk›nda,birikmifl nafakan›n tahsilini teminen Antalya 4. icra Müdürlü¤ünün2007/12914 E. say›l› dosyas› ‹le ilaml› takip yap›lmaktad›r.Borçlu ayn› ilama iliflkin olarak 4.9.2002 tarihinde Bal›kesir 3. ‹craMüdürlü¤ünün 2002/3564 E. say›l› dosyas› ile de ‹laml› takip yap›ld›¤›-n›, bu dosyaya ödemelerde bulunuldu¤unu, alacakl›n›n 20.12.2002 tarihlidilekçesi ile takdir olunan nafakalar› almaktan feragat etti¤ini bu nedenleAntalya icra Dairesinde yeniden takip yap›lamayaca¤›n›n, borcukalmad›¤›n›, kald› ki Antalya 1. Aile Mahkemesinin 2007/937 E. say›l›dosyas› ile aralar›nda görüflülmekte olan boflanma davas› da oldu¤unubelirterek icran›n geri b›rak›lmas›n› istemektedir.Antalya 4. icra Müdürlü¤ünün 2007/12914 E. say›l› dosyas› incelendi¤inde,alacakl›n›n ayn› ilama dayanarak, önceki Bal›kesir 3. ‹cra Müdürlü¤ünün2002/3564 say›l› takipteki k›smen ödenen ve feragat edilendönemi de kapsar flekilde talepte bulundu¤u görülmektedir.2002/3564 Say›l› ilk takipteki feragatin, iflbu takibin aç›ld›¤›4.9.2002 tarihine kadar birikmifl nafaka ile, feragatin yap›ld›¤› tarih olan20.12.2002 tarihine kadar islemifl olan nafakay› kapsayaca¤› izahtan varestedir.


Yarg›tay Kararlar› 893Antalya 1. Aile Mahkemesinin 2007/937 Say›l› boflanma davas› s›ras›ndaverilen 1.2.2008 tarihli duruflma zapt› ve ara karar içeri¤inden,2002/294 E. 2002/547 K. say›l› dayanak tedbir nafakas› ilam›n›n halengeçerlili¤ini korudu¤u da anlafl›lmaktad›r.Bu itibarla, alacakl› feragat etti¤i döneme iliflkin nafakay› tekrarenikinci takipte isteyemez ise de, feragat dönemi d›fl›nda kalan birikmifl tedbirnafakas›n› istemesinde usul ve yasaya uymayan bir yön bulunmamaktad›r.‹cra mahkemesince, borçlunun borcu bulunmad›¤› ve sair flikayetnedenlerinin yöntemince de¤erlendirilerek ‹‹K’in 33. maddesi hükmü denazara al›nmak suretiyle incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesigerekirken yaz›l› flekilde takibin iptaline dair hüküm tesisi isabetsizdir.(HGK. 2000/12-1092 E, 2000/1136 K. 20.9.2000-12 HD. 16.01.2004 tarih2003/23047 E. 2004/349 K.)Kabul flekline göre de, ilaml› takipte, flikayeti kabul edilen lehine inkartazminat› verilece¤ine dair yasal düzenleme bulunmad›¤›ndan, alacakl›n›ninkar tazminat› ile sorumlu tutulmas› da do¤ru görülmemifltir.SONUÇ: Alacakl› vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.’un 428. Maddeleriuyar›nca (BOZLUMASINA), 11.11.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/16127 K: 2008/19677 T: 11.11.2008TAfiINMAZIN AYNINA ‹L‹fiK‹N OLMAYAN ‹LAMLARIN ‹CRASI• KES‹NLEfiME KOfiULUÖzet: Tafl›nmaz›n ayn›na iliflkin olmayanilamlar›n icraya konulabilmesi için bunlar›nkesinleflmesine gerek yoktur.Fuzuli iflgale dayal› el atman›n önlenmesineve ecrimisile hükmedilmesine karar verilmiflolup, burada tafl›nmaz›n ayn›na iliflkinbir uyuflmazl›k bulunmad›¤›ndan, kesinleflmeolmadan icra takibi yap›lmas› mümkündür.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki alacakl› vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu isle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:


894 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009HUMK.'un 443/4.maddesi gere¤ince tafl›nmaza ve buna iliflkin ayn›haklara dair hükümler kesinleflmedikçe icra edilemez. Buna karfl›l›k, tafl›nmaz›nayn›na iliflkin olmayan (tafl›nmaz üzerindeki kiflisel "flahsi" haklarayönelik) ilamlar›n icraya konulabilmesi için bunlar›n kesinleflmelerinegerek yoktur (Prof. Dr. Baki Kuru, icra ve iflas Hukuku, 3. cilt, sahife2212). Somut, olayda takip konusu ilam›n incelenmesinde, fuzuli iflgalnedenine dayal› olarak borçlunun tafl›nmaza el atmas›n›n önlenmesine,ecrimisile hükmedilmesinin talep edildi¤i ve mahkemece de talep gibi kararverildi¤i görülmektedir. Bu durumda tafl›nmaz›n ayn› ihtilafl› olmad›-¤›ndan ilam›n infaz› için kesinleflmesi gerekmez (Prof. Dr. Baki Kuru,a.g.e., sahife 2187). O halde istemin reddi yerine kabulü isabetsizdir.SONUÇ: Alacakt› vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkemekarar›n›n yukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366. ve HUMK. 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 11.11.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/16711 K: 2008/20192 T: 17.11.2008BELED‹YE GEL‹RLER‹N‹N HACZ‹ • HARÇ VE K‹RA AYIRIMI(5272 SY m. 15/son)Özet: Belediye gelirleri içerisinde bulunanher türlü harc›n haczedilmesi mümkünde¤ildir. Bu nedenle gelirin kira geliri ya daharç olup olmad›¤› araflt›r›larak karar verilmelidir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki borçlu vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iple ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Sair temyiz itirazlar› yerinde de¤il ise de;2464 Say›l› Belediye Gelirleri Kanunu'nun 52/1. maddesinde (Belediyes›n›rlar› içinde bulunan afla¤›daki yerlerden herhangi birinin sat›fl yapmakveya sair maksatlarla ve yetkili mercilerden usulüne uygun izin al›-narak geçici olarak iflgal edilmesi) nin iflgal harc›na tabi oldu¤u aç›kland›ktansonra; ayn› maddenin (3) numaral› bendinde (motorlu kara tafl›tlar›n›npark etmeleri için ‹l trafik komisyonlar›n›n olumlu görüsü al›narakbelediyelerce flehir merkezlerinde tesis edilen ve isletilen flehir merkezlerindetesis edilen ve iflletilen mahallerin çal›flma saatleri içinde, ta-


Yarg›tay Kararlar› 895fl›tlar taraf›ndan iflgali) nin de yukar›da sözü edilen harca tabii bulundu-¤u düzenlemesine yer verilmifltir.5272 Say›l› Belediye Kanunu'nun 15/son maddesine göre de, hertürlü harc›n haczedilmcsi mümkün bulunmamaktad›r.Aç›klanan niteli¤i gözetildi¤inde, flikâyet süreye de tabi de¤ildir.O halde, mahkemece duruflma aç›larak yukar›da belirtilen yasal düzenlemeler›fl›¤›nda araflt›rma yap›lmal›, söz konusu gelirin kira alaca¤›ya da iflgal harc› niteli¤inde olup olmad›¤› belirlenmeli ve oluflacak sonucagöre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yaz›l› flekilde hüküm tesisiisabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.'un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 17.11.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/17105 K: 2008/20117 T: 17.11.2008ALACA⁄IN TEML‹K‹ • TEML‹K ALACAKLISININ HAKLARIÖzet: Temlik alacakl›s›n›n alacakl› oldu-¤u takip dosyas› üzerine alaca¤› temlik edeninborcu sebebiyle haciz konmas› do¤ru de-¤ildir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki flikâyetçi vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iple ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Avukatl›k Kanunu 164/son ve ayn› kanunun 166. maddeleri uyar›ncakarfl› tarafa yüklenecek vekâlet ücreti avukata ait olup alacaklara nazaranrüçhan hakk›na haizdir.Somut olayda, Erzurum 1. ‹cra Müdürlü¤ünün 2007/1762 Esas say›l›dosyas›nda alacakl› gözüken Mehmet Hakk›o¤lu bu dosya alaca¤›n›tüm fertleriyle birlikte borçlar kanununun 162. vd. maddelerine uygunolarak flikayetçi M. Tekstil San.ve Tic.Ltd.fiti.ye noterden düzenlenen04.10.2007 tarihli temlikname ile alaca¤›n› devretmifltir. Temlik alacakl›-s› olan söz konusu flirket alacakl› s›fat› ile takibe devam etmiptir. Di¤eryandan vekâlet ücreti alaca¤›n› tahsil etmek amac›yla avukat taraf›ndanmüvekkili Mehmet aleyhine Erzurum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin


896 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 20092005/135 Esas-2006/363 karar say›l› ve Erzurum 1. icra Müdürlü¤ünün2007/1762 takip dosyas› ile ilgili olarak alaca¤›n› 23.11.2007 tarihindeErzurum 3. ‹cra Müdürlü¤ünün 2007/4274 say›l› takip dosyas›üzerinden takibe koydu¤u görülmüfltür. Alacakl› vekil bu alaca¤› ile ilgiliolarak takibin kesinleflmesi üzerine borçlunun temlik etti¤i alaca¤› üzerine26.12.2007 tarihinde haciz konulmas›n› talep etmifl ve bu alaca¤a hacizkoydurmufltur.Oysa ki yukar›da belirtildi¤i üzere vekâlet ücreti borçlusu MehmetHakk›o¤lu alacakl› oldu¤u dosyaya iliflkin olarak alaca¤›n› 4.10.2007 tarihindenoterden temlik etti¤inden takip dosyas›nda bu borçlu ad›na26.12.2007 haciz tarihi itibariyle bir alaca¤› kalmad›¤›ndan, temlik alacakl›s›n›nalacakl› oldu¤u takip dosyas› üzerine alaca¤› temlik edeninborcu sebebi ile haciz konmas› do¤ru de¤ildir. Zira yukar›da belirtildi¤igibi vekâlet ücreti ile ilgili rüçhan alaca¤› hakk› alacakl›n›n kendi borçlusunailiflkin takip dosyas› ‹le ilgili olup bu dosyada flikâyet konusu yap›-labil ir. Burada böyle bir alacak söz konusu olmad›¤› için flikâyetçinin flikâyetininkabulü ile haczin kald›r›lmas›na karar vermek gerekirken aksinedüflüncelerle flikâyetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ: fiikâyetçi vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkemekarar›n›n yukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.'un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 17.11.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/17023 K: 2008/20267 T: 18.11.2008T‹CAR‹ MÜMESS‹L •T‹CAR‹ MÜMESS‹L‹N BONO ‹MZALAMA YETK‹S‹Özet: Ticari mümessilin kambiyo taahhütlerindebulunma yetkisi vard›r. Bu yetkibonoya aç›k flekilde yaz›lmasa dahi ticarimümessilin imzas› vekâlet vereni ba¤lar.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki alacakl› vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu isle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Borçlu vekilinin bonolardaki imzalar›n müvekkiline ait olmad›¤›n›,yabanc› uyruklu olmas› nedeni ile iflyeri açabilmesi için kendisine vekâ-


Yarg›tay Kararlar› 897letname verdi¤i esine ait oldu¤unu, vekâletnamede kambiyo senedi düzenlemeyetkisinin bulunmad›¤›n›, bu nedenle sorumlu olmad›klar›n› ilerisürerek borca itiraz etti¤i anlafl›lm›flt›r.Borçlu vekili taraf›ndan sunulan Bak›rköy 8. Noterli¤inin 18.03.2005tarih ve 6346 yevmiye numaral› vekâletnamesinde bonoda kesideci olarakyaz›l› olan Cemile’nin, Houman'› vekil tayin etti¤i tesbit edilmifltir.Bu vekâletname kapsam›na göre Houman Motarjemijamalabad borçluyuticari ‹slerinde ve bankalarda temsil etmektedir. Vekâletnamede öngörülenkapsaml› yetki nedeniyle Houman Motarjemijamalabad'›n borçlununticari mümessili oldu¤u kabul edilmelidir. Borçlar Kanununun449. maddesine göre ticari mümessil bir ticarethane veya fabrika ve ticariflekilde isletilen di¤er müessese sahibi taraf›ndan ‹slerini idare ve müesseseninimzas›n› kullanarak vekâleten imza koymak üzere sarih veyaz›mni kendisine mezuniyet verilen kimsedir. Ayn› kanunun 450/1. maddesindede ticari mümessilin, hüsnüniyet sahibi 3. flah›slara kars›, müessesesahibi hesab›na kambiyo taahhüdünde bulunmak ve onun nam›-na müessesinin gayesine dahil olan bütün tasarruflar› yapmak salahiyetinihaiz say›ld›¤› belirtilmifltir. Ticari senetlerin ticari isletme ile olan ilgisiiyi niyetli 3. kiflilerce kolayl›kla ani as›lamayaca¤›ndan ticari mümessilinimzalad›¤› senetlerin iyi niyetli 3. kifliler bak›m›ndan isletmeyi ba¤layaca¤›öngörülmüfltür. (HGK. 30.1.1980 tarih 1979/1692 Esas,1980/170Karar) Bonolar›n "vekaleten" imzaland›¤› yaz›lmasa dahi yukar›-da aç›klanan kurallara göre vekalet veren bu bonolardan dolay› sorumludur.O halde ticari mümessil Houman'›n vekil olarak imzalad›¤› takibe konubonolardan dolay› borçlu Cemile sorumlu olup Mahkemece itiraz›nreddi yerine, kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ: Alacakl› vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkemekarar›n›n yukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.'un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 18.11.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


898 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/18420 K: 2008/20556 T: 20.11.2008‹CRA HUKUKU • TAK‹B‹N ‹PTAL‹• TAMAMLANMASI MÜMKÜN OLAN EKS‹KL‹KLERÖzet: Her zaman tamamlatt›r›lmas›mümkün olan eksikli¤e dayan›larak takibiniptaline karar verilmemelidir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki alacakl›lar vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu isleilgili dosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤igörüflülüp düflünüldü:1 -Borçlu vekilinin temyiz itirazlar›n›n reddine,2-Alacaklar vekilinin temyiz itirazlar›n›n ‹ncelenmesinde;‹zmir 8.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/811 E 2008/621 K. say›l›tazminat ilam›na dayal› olarak ilaml› takip yap›lmaktad›r. ‹lamda, taraflarvekille temsil olunmaktad›r. Her ne kadar takipte, alacakl›lar›n hepsininismi tek tek gösterilmemifl ise de bir alacakl›n›n isminin yaz›larak(...ve arkadafllar›) ibaresi eklenmek suretiyle vekilleri taraf›ndan takipaç›lm›fl olmas› nedeniyle bu husus eksiklik olarak görülemez. Kald› ki eksikgörülen k›sm›n›n her zaman tamamlatt›r›lmas› mümkün olup, iptalnedeni olarak kabul edilmesi hak kayb›na neden olur. (HGK. 20.12.1995tarih ve 1995/12-962 E. 1995/11146 K.) (HGK.23.6.2004 tarih 2004/12-3-56 E)‹cra mahkemesince sair flikâyet nedenleri de varid görülmedi¤ine göre,aç›klanan nedenle takibin iptaline dair hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Alacakl›lar vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkemekarar›n›n yukar›da 2 nolu bendde aç›klanan nedenlerle alacakl›lar yarar›na‹‹K. 366 ve HUMK.'un 428. maddeleri uyar›nca (BOZULMASINA),20.11.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


Yarg›tay Kararlar› 899YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/16657 K: 2008/20589 T: 21.11.2008‹FLASIN AÇILMASI • ‹FLASIN ERTELENMES‹ • ‹fiÇ‹L‹K HAKLARI(‹‹K m. 179/b)Özet: ‹flçilerin ifl iliflkisine dayanan ve iflas›naç›lmas›ndan önceki bir y›l içinde tahakkuketmifl alacaklar›n›n haciz yoluyla takipedilmesi mümkündür.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki borçlu vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iflle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:‹‹K’in 179/b maddesinde erteleme karar› Üzerine, borçlu aleyhine6183 say›l› kanuna göre yap›lan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takipyap›lamaz ve evvelce bafllam›fl takipler durur düzenlemesine yer verilmifltir.Ayn› maddenin 3. bendinde ise 206. maddesinin 1. s›ras›nda yaz›l›alacaklar için haciz yolu ile takip yap›labilir, biçiminde öngörülen istisnahükmü esas al›nd›¤›nda ‹‹K’in 206/1. maddesinde yaz›l› olan iflçilerin,ifl iliflkisine dayanan ve iflas›n aç›lmas›ndan önceki 1 y›l içinde tahakkuketmifl (do¤mufl) ihbar ve k›dem tazminatlar› dahil alacaklar ile iflasnedeniyle is iliflkisinin sona ermesi üzerine hak etmifl olduklar› ihbarve k›dem tazminatlar› bak›m›ndan haciz yolu ile takip yap›lmas› mümkündür.‹‹K’in 206. maddesinde yaz›l› bulunan iflas›n aç›lmas›ndan Önceki 1y›l ifadesi ile belirlenen sürenin iflas›n ertelenmesinde erteleme karar›n›nverildi¤i tarihten önceki 1 y›l içinde do¤mufl olmas› gerekir. (HGK.’n›n5.11.2008 tarih 2008/12-657 E. say›l› karan)Somut olayda alacakl›n›n, 30,1.2001 tarihinde is akdinin haks›z feshedildi¤inibelirterek isçi alaca¤› ile ilgili olarak ‹zmir 7.ifl Mahkemesinebaflvurarak ilamla alaca¤›na hükmedildi¤i ve bunu takip konusu yapt›¤›anlafl›lm›flt›r. Di¤er yandan borçlu flirketin ‹zmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin22.12.2005 tarihinden 22.12.2006 tarihine kadar 1 y›l süre ileiflas›n ertelenmesine karar verildi¤i dikkate al›nd›¤›nda söz konusu alaca¤›ntahakkuk (do¤um) tarihi itibariyle iflas›n ertelenme karar›ndan önceki1 y›ldan daha önceki bir tarihte do¤du¤u anlafl›lmakla, ‹‹K.nun179/b, 206/1. maddelerinde belirtilen istisna kapsam›nda bulunmamaktad›r.Mahkemece bu durumda yukar›da aç›klanan nedenlerle flikâyetinkabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.


900 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.'un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 21.11.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/16683 K: 2008/20601 T: 21.11.2008BELED‹YE GEL‹RLER‹N‹N HACZ‹ • KAMU H‹ZMET‹NDEKULLANILDI⁄ININ KANITLANMASI GERE⁄‹ • HAC‹Z UYGULAMASIÖzet: Vergi, resim ve harç niteli¤inde olmayanbelediye gelirlerinin fiilen kamu hizmetindekullan›ld›¤› ispat edilmemifl ise bugelirlerin haczi mümkündür.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki alacakl› vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu isle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Sair temyiz itirazlar› yerinde de¤il ise de;Borçlu vekili, icra mahkemesine baflvurarak belediyeye ait ZiraatBankas› ‹slahiye fiubesi'nde bulunan 211315,92414, 23871 nolu hesaplardakihacizlerin kald›r›lmas›n› talep etmifltir. Mahkemece 92414 noluhesaptaki paran›n su geliri oldu¤undan 238711 no‹u hesaptaki paran›n‹ller Bankas›'ndan belediyeye ait projelerin gerçeklefltirilmesine iliflkinkredi oldu¤u 211315 nolu hesaptaki paran›n ise ‹ller Bankas›'ndan gelenpaylar oldu¤undan bahisle söz konusu hesaplardaki hacizlerin kald›r›lmas›nakarar vermifltir. Haciz tarihi itibariyle uygulanmas› gereken 5393Say›l› Belediye Kanunun 15/son maddesinde belediyenin kamu hizmetlerindefiilen kullan›lan mallar› ile belediye taraf›ndan tahsis edilen vergi,resim, harç gelirlerinin haczedilemeyece¤i düzenlemesi yer olmaklad›r.Ayr›ca 277 Say›l› Kanunun 1. maddesine göre 5237 Say›l› Belediye GelirleriKanunun ve di¤er kanunlarla belediyeye verilmekte olan paylar belediyevergi ve resimler hükmündedir. Bu sebeple bunlar›n da haczi mümkünde¤ildir.Mahkemece bu kurallar dikkate al›nd›¤›nda flikayete konu 211315nolu hesaptaki paran›n ‹ller Bankas›'ndan gelen pay oldu¤undan bu hesabailiflkin haczin kald›r›lmas› yerindedir. Ancak içme suyu gelirleri vergi,resim, harç niteli¤inde olmay›p haczedilmezli¤in fiilen kamu hizmetindekullan›ld›¤›n›n ispat› ile mümkündür. Bu gelirlerin kamu hizmetinde


Yarg›tay Kararlar› 901fiilen kullan›ld›¤› iddia ve ispat edilemedi¤inden bu hesap üzerine konanhaczin kald›r›lmas› yerinde de¤ildir.SONUÇ: Alacakl› vekilinin temyiz itirazlar›n›n k›smen kabulü ilemahkeme karar›n›n yukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.'un 428.maddeleri uyar›nca (BOZULMASINA), 21.11.2008 gününde oybirli¤iylekarar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/17477 K: 2008/20782 T: 24.11.2008MUHTAR ÖDENE⁄‹N‹N HACZ‹ • HACZED‹LMEZL‹K KOfiULU(‹‹K m. 82/1)Özet: Muhtarlara verilen ödene¤in haczedilmezoldu¤unu belirleyen bir yasal düzenlemeyoktur.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki alacakl› vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iflle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:5766 Say›l› Kam›nla De¤iflik 492 Say›l› Harçlar Kanununa ekli yarg›harçlar› ile ilgili 1 say›l› tarifenin A bendine ilave edilen IV numaral› bolümuyar›nca temyiz baflvurular›nda harca tabi davalarda daha önceal›nmakta olan matbu temyiz harc›na ilaveten 60,00 YTL temyiz baflvurusuharc›n›n al›nmas› zorunlu oldu¤u ve baflvurunun da 6.6.2008 tarihindensonra olmas›na ra¤men temyiz baflvuru harc› al›nmad›¤› anlafl›lm›flise de bu hususun mahallinde giderilmesi mümkün bulundu¤undandosyan›n bu hususta ifllem yap›lmak üzere geri çevrilmesine gerek olmad›¤›naoy birli¤i ile karar verilip temyiz incelenmesine geçildi;‹‹K.’in 82/1 .maddesinde; Devlet Mallar› ile (Özel kanunlar›nda haczedilemeycce¤igösterilen mallar›n) haczinin mümkün bulunmad›¤› hükümalt›na al›nm›flt›r.Somut olayda flikâyetçi Fethi'nin haciz uygulanmas›na konu edilenödene¤i 2108 Say›l› Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik Yasas› hükümlerinegöre verilmekte olup, an›lan Özel yasada bu ödene¤in haczedilemeyece¤inigösteren bir hüküm bulunmamaktad›r.An›lan yasan›n 1/2. maddesinde yaz›l› olan ve ödenekten Damga Vergisid›fl›nda baflka vergi ve kesinti yap›lamayaca¤›n›n ifade edilmifl olma-


902 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009s›, ödene¤in ‹‹K’in 83. maddesi kapsam›nda haczedilmesine engel de¤ildir.O halde, aksine düflünce ile yaz›l› flekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Alacakl› vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.'un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 24.11.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/17271 K: 2008/20870 T: 25.11.2008BORCUN ‹TFASINA ‹L‹fiK‹N ‹T‹RAZ • MAHKEMEDE ‹LER‹SÜRÜLMES‹ GEREKEN ‹T‹RAZ(‹‹K m. 33/1, 33)Özet: ‹‹K. 33. Maddesine göre borçlu karartarihinden sonra gerçekleflen sebepleredayanarak itfa iddias› ileri sürebilir. Karartarihinden önceki döneme iliflkin itirazlar ilam›nyarg›lanmas› s›ras›nda mahkemede ilerisürülebilir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki alacakl› vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu isle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Alacakl› vekili taraf›ndan Say›fltay S.Dairesi'nin 2001/245 numaral›,02.10.2003 karar tarihli eday› içeren karara dayal› olarak ilaml› icra takibinebaflland›¤›, Örnek 4-5 nolu icra emrinin borçlulara 27.10.2006 tarihindetebli¤i edildi¤i, borçlular›n ise yasal 7 günlük süreden sonra18.12.2006 tarihinde icra mahkemesine baflvurarak, ilama konu borcuntakip tarihinden önce 24.09.2004 tarihinde ödendi¤ini, kalan›n›n da icradosyas›na yat›r›ld›¤›n› ileri sürerek itfa nedeniyle takibin iptalini istediklerianlafl›lm›flt›r. Baflvuru bu hali ile ‹‹K’in 33/1. maddesine dayal› olarakicra emri tebli¤inden önceki döneme iliflkin itfa itiraz›d›r.‹‹K’in 33/1. maddesi uyar›nca icra emrinin tebli¤inden önceki dönemeiliflkin itfa itiraz› 7 günlük süreye tabidir. Borçlular›n icra emri tebli-¤inden sonra icra dosyas›na yapt›klar› k›smi ödeme ise icra müdürlü¤ünceyap›lacak hesap tablosunda de¤erlendirilecek bir husustur. O haldeMahkemece flikâyetin süre afl›m› nedeniyle reddi yerine, iflin esas›n›n incelenerekyaz›l› flekilde hüküm tesisi isabetsizdir.


Yarg›tay Kararlar› 903Kabule göre de; ‹‹K’in 33. maddesi uyar›nca, borçlu ancak hüküm(karar) tarihinden sonraki dönemde gerçekleflen itfa nedenine dayal› olarakicra emrine itiraz edebilir ve icran›n geri b›rak›lmas›n› isteyebilir.Karartarihinden önceki doneme iliflkin iddialar›n› ilam›n yarg›lamas› s›ras›ndamahkemede ileri sürmelidir veya temyiz nedeni yap›lmal›d›r.Bu dönemeiliflkin itfa itirazlar› icra mahkemesinde dinlenmez. Aksinin kabulümahkemenin verdi¤i hükmü (ilam›) icra mahkemesinin inceleyip de¤ifltirmesianlam›na gelir ki, bu da maddi anlamda kesin hükme ayk›r›l›k teflkileder.( KURU Baki: ‹cra ve iflas Hukuku El Kitab›, s.806) Somut olaydahükme esas al›nan bilirkifli raporunda itfan›n 23.11.2001 tarihindegerçekleflti¤i kabul edilmifl olup ilam›n karar tarihinden öncesine iliflkindir.Bu nedenle karar tarihinden Öncesine iliflkin itfa nedeniyle flikâyetinkabulüne karar verilmesi do¤ru görülmemifltir.SONUÇ: Alacakl› vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.'un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 25.11.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/16840 K: 2008/21082 T: 27.11.2008EMEKL‹ MAAfiININ HACZ‹ • MUNZAM SANDIKLAR(506 SY m. 128, geç m 20)Özet: 506 Say›l› Yasan›n 128. Maddesinegöre kurulmufl olan munzam sand›klardanal›nan maafllar›n haczedilmesi mümkündür.Ancak geçici 20. Madde kapsam›ndakisand›klar›n ödedi¤i maafllar›n haczi mümkünde¤ildir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki borçlu taraf›ndan istenmesi üzerine bu iflle ilgili dosyamahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:E. Emekli ve Sa¤l›k Yard›m Sand›¤› Vakf› 506 Say›l› Kanunun geçici20. maddesi kapsam›nda olup, 9.3.1983 gün ve 1983/1-1 Say›l› ‹çtihad›Birlefltirme karar›nda da aç›kça belirtildi¤i gibi Sosyal Sigortalar Kurumu,Ba¤-Kur ve T.C. Emekli Sand›¤› gibi sosyal güvenlik kurulufllar›ndand›r.


904 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Geçici 20. madde kapsam›ndaki sand›klar; ba¤l› bulunduklar› kurulufllar›npersoneli ile ilgili olarak, 506 Say›l› Kanunun sistemati¤i içindeSosyal Sigortalar Kurumunun yüklendi¤i görevleri ve sa¤lad›klar› haklanyerine getirmek üzere kurulduklar› için sosyal güvenlik hukukunun temelilkelerinin bu sand›klar içinde geçerli oldu¤unun ve 506 say›l› kanunun121. maddesi uyar›nca geçici 20. madde kapsam›nda ba¤lanan ayl›klar›nhaczi mümkün de¤ildir.Ancak, 506 Say›l› Kanunun 128. maddesi uyar›nca kurulmufl bulunansand›klardan al›nan maafllar ise bu kanun kapsam›nda bulunmad›-¤›ndan munzam sand›ktan al›nan maafl›n haczi ‹‹K’in 83. maddesi kapsam›ndamümkündür.Bu durumda icra mahkemesince yukar›daki kurallar dairesinde hacizuygulanan maafllar›n ba¤land›¤› sand›¤›n kurulufl belgeleri incelenipsonucuna göre bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ile yaz›l› flekildehüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›-n›n yukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.'un 428. maddeleri uyar›nca(BOZULMASINA), 27.11.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/17758 K: 2008/21172 T: 28.11.2008FA‹ZE FA‹Z YASA⁄I • KAP‹TAL FA‹Z‹Özet: Temerrüt faizine tekrar temerrütfaizi yürütülmesi mümkün de¤ildir.Ancak, kapital faizi olarak nitelendirilenfaize tekrar faizi iflletilebilir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki borçlu vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iflle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Takibe konu yap›lan Bursa 4. ‹fl Mahkemesinin 2006/660 E. -2007/695 K. say›l› karar›nda is kazas› sonucu meydana gelen ölüm sebebiyleödenme gereken ayl›klara iliflkin olarak geç ba¤land›¤›ndan bahislefaiz alaca¤›na hükmedilmifltir.HGK’n›n 9.10.2002 tarih ve 2002/12-709 - 7S1 say›l› karar›nda dabelirtildi¤i üzere alacakl›n›n alaca¤› kapital faizi olmay›p Ölüm sebebiyle


Yarg›tay Kararlar› 905geç ba¤lanan maafllara iliflkin temürrüt sebebiyle oluflan faiz niteli¤indedir.Bu durumda B.K.’n›n 104/son maddesi uyar›nca temerrüt faizi alaca¤›natekrar temerrüt faizi yürütülmesi mümkün de¤ildir. Zira temerrütfaizi, borçlunun para borcunu zaman›nda ödememesi nedeniyle tümerrüdedüflmesi üzerine kendili¤inden ifllemeye bafllayan temerrüt ve temerrütdavas› müddetince varl›¤›n› sürdüren bir karfl›l›kt›r. Oysa alacakl›yaait bir para mebla¤›n›n faiz geliri elde etmek amac›yla ödünç verilmesi veyaherhangi bir flekilde borçluda kalmas› üzerine faiz ödenmesi öngörülmüflise bu durumda kapital faizi söz konusu olup, bu faiz alaca¤› ile ilgilifaiz yürütülmesi mümkündür. Yukar›da belirtildi¤i üzere takip konusualacak, kapital faiz alaca¤› olmad›¤›ndan mahkemece flikâyetin kabulüyerine reddi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyar›nca(BOZULMASINA), 28.11.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/17821 K: 2008/21157 T: 28.11.2008MÜVEKK‹L‹N ÖLÜMÜNDEN SONRA VEK‹L‹N GÖREV BORCU• VEK‹L‹N MÜVEKK‹L‹N ÖLÜMÜNDEN SONRA GÖREV YAPMAKLAYÜKÜMLÜ OLDU⁄U SÜRE(HUMK m 427, 440, 442)Özet: Kural olarak müvekkilin ölümüylevekâlet iliflkisi sona erer. Ancak vekil, müvekkilininmirasç›lar›n›n ya da temsilcisininbizzat ifllerini görebilecek hale gelinceye kadargörev yapmakla yükümlüdür. Bu nedenlevekilin karar düzeltme talebi kabul edilmelidir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n onanmas›n›mutazamm›n 19.06.2008 tarih, 9943-13002 say›l› daire ilam›n›n müddetiiçinde tashihen tetkiki borçlu mirasç›lar› vekili taraf›ndan istenmesiüzerine bu isle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmifl olmaklaokundu ve gere¤i görüflülüp düflünüldü:HUMK'un 427 ve devam› maddelerine göre, mahkemelerden verilennihai kararlara karfl› temyiz yoluna baflvurulduktan sonra ilgili dairesinceverilen bozma veya onama kararlar›na karfl› HUMK.'un 440. maddesi


906 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009uyar›nca karar düzeltme istenebilir. HUMK.'un 442. maddesi hükmü gere¤incebir defadan ziyade karar düzeltme yoluna gidilemez. Somut olaydamiras b›rakan borçlu Sultan, fiiflli 1. icra Mahkemesi'nde ihalenin feshiniflikâyet konusu yapm›fl, mahkemece ihalenin feshi talebinin reddinekarar verilmesi üzerine bu borçlu taraf›ndan söz konusu karar temyiz konusuyap›lm›fl, Dairemizin 2008/2154-4605 Say›l› Karar› ile mahkemekarar›n›n onanmas›na karar verilmifltir. Bilahare borçlu vekili taraf›ndanonama karar›n›n düzeltilmesi talep edilmifl, düzeltme aflamas›nda borçluvekili müvekkilinin vefat etti¤ini bildirmifltir. Dairemizce ölü olan borçlununvekili taraf›ndan verilmifl karar düzeltme talebi incelenerek Dairemizin19.06.2008 tarih 2008/9943-13002 say›l› karar› ile reddine karar verilmifltir.B.K.'n›n 397.maddesinde vekâlet iliflkisi, müvekkilin ölümüylesona erer, ancak ayn› maddenin 2.bendinde vekâletin nihayet bulmas›müvekkilin menfaatlerini tehlikeye koymakta ise vekil, mirasç›lar› ya datemsilcisi müvekkilin mirasç›lar›n›n ya da temsilcisinin bizzat islerini görebilecekhale gelinceye kadar ifl görmeyi sürdürmekle yükümlüdür. Budurumda borçlu vekilinin karar düzeltme talebi üzerine Dairemizce incelemeyap›l›p karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktad›r.HUMK.'un 442. maddesi gere¤ince birden fazla karar düzeltme yolunabaflvurulamayaca¤›ndan borçlu mirasç›lar›n›n dilekçesinin reddine kararvermek gerekmifltir.SONUÇ: Borçlu mirasç›lar› vekilinin 23.07.2008 tarihli dilekçesininyukar›da aç›klanan nedenlerle (REDD‹NE), 28.11.2008 gününde oybirli-¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/24593 K: 2008/21287 T: 01.12.2008ÇEK • T‹CARET HUKUKU • TAKAS ODASINA ‹BRAZ• YETK‹L‹ HAM‹L SIFATI(TTK m. 710)Özet: Çekin takas odas›na ibraz› ödemeiçin itiraz anlam›ndad›r. Bu nedenle çeki ibrazeden bankan›n yetkili hamil oldu¤u kabuledilmelidir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki alacakl› vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu isle il-


Yarg›tay Kararlar› 907gili dosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:TTK'n›n 710. maddesine göre çekin bir takas odas›na ibraz› ödemeiçin itiraz yerine geçer. Resmi gazetenin 17 Nisan 1998 tarihli nüshas›ndayay›nlanan bankalar aras› takas odas› merkezi yönetmeli¤inde de¤ifliklikyap›lmas›na dair yönetmeli¤in 7. maddesinin 7. f›kras›nda "elektronikortamda ifllem yapan takas odalar›nda muhatap bankalara fiziken ibrazedilmeyen çekler için birbirlerine vekâlet vererek hesab›n tasfiye edilmekamac›yla ‹fllem yapacak bankalar, bankalar aras› takas odalar› merkeziyönetim kurulunca haz›rlanan protokolü imzalamak suretiyle bu faaliyetlerekat›labilirler" hükmü yer almaktad›r. Somut olayda takip alacakl›s›Türk Ekonomi Bankas› Afi. ayn› zamanda yukar›da belirtilen yönetmelikhükmü gere¤i ibraz ifllemini muhatap Akbank ad›na vekaletenyapmaktad›r. Bu durumda takip alacakl›s› Türk Ekonomi Bankas› Afi.ayn› zamanda muhatap banka durumunda de¤ildir. Hal böyle olunca, geçerlibir ibraz olup, takip yapan banka ayn› zamanda ciranta konumundaolan Türk Ekonomi Bankas› Afi. Bornova flubesinin genel müdürlü¤üoldu¤undan yetkili hamil olmakla takip yapmas›nda yasal engel yoktur.Bu sebeple flikâyetin reddi yerine aksine düflüncelerle kabulüne karar verilmesiisabetsizdir.SONUÇ: Alacakl› vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.'un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 01.12.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/24593 K: 2008/21287 T: 02.12.2008RÜCU ALACA⁄I • KEF‹L‹N SÖZLEfiMEDEK‹YETK‹ KURALINA DAYANMASI(BK m. 73; ‹‹K M. 50)Özet: Sözleflmeyi kefil s›fat›yla imzalayansorumlular birbirlerine rücu ederken, osözleflmede belirtilen yetki kural›na dayanamazlar;zira sözleflmenin taraf› de¤ildirler.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki her iki taraf vekilleri taraf›ndan istenmesi üzerine buiflle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere-¤i görüflülüp düflünüldü:


908 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Takip alacakl›s› kefalet nedeniyle ödedi¤i miktar›n rücu edilmesi içingenel haciz yolu ile takip yapm›fl örnek 7 nolu ödeme emri borçluya Finikeadresinde tebli¤ edilmifl, borçlu tarafça yasal süresi içerisinde icra dairesineyap›lan baflvuruda, ikametinin bulundu¤u Finike ‹cra Dairelerininyetkili oldu¤u ileri sürülerek Kumluca ‹cra Dairelerinin yetkisine karfl›ç›k›lm›flt›r.Rücu alaca¤›n›n temelini oluflturan 18.01.2005 tarihli kredi sözleflmesiT. Halk Bankas› A.fi. ile Zeki aras›nda düzenlenmifl olup, alacakl› veborçlu an›lan sözleflmeyi müflterek borçlu, müteselsil kefil olarak imzalam›fllard›r.Sözleflmenin taraflar› olmad›klar›ndan, yetki konusunun çözümündebu sözleflme esas al›namaz. Bu nedenle olayda Borçlar Kanunun73. maddesinin uygulanabilmesi mümkün de¤ildir. Bu durumda ‹‹K.’in50. maddesinin göndermesiyle uygulanmas› gereken HUMK.’un 9. maddesinegöre, borçlunun idare merkezinin bulundu¤u yer olan Finike icradairesi yetkili olup Kumluca ‹cra Müdürlü¤ü yetkisizdir.O halde Mahkemece alacakl›n›n yetki itiraz›n›n kald›r›lmas› istemininreddi yerine kabulü isabatsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 VE HUMK.’un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacakl› vekilinin temyizitirazlar›n›n incelenmesine yer olmad›¤›na, 02.12.2008 gününde oybirli¤iylekarar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/17246 K: 2008/21403 T: 02.12.2008‹CRA HUKUKU • ‹FLASIN AÇILMASI VEYA ERTELENMES‹• ‹fiÇ‹L‹K ALACAKLARI(‹‹K m 206)Özet: ‹flas›n aç›lmas›ndan önceki bir y›liçinde tahakkuk etmifl ihbar ve k›dem tazminatlar›ve iflçilik alacaklar› ‹‹K’n›n 206. Maddesininbirinci s›ras›ndaki alacaklardand›r.‹flas›n ertelenmesinden en az bir y›l öncesineiliflkin ve erteleme süresinde do¤an iflçilikalacaklar› da ayn› niteliktedir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki alacakl› vekili taraf›ndan islenmesi üzerine bu isle il-


Yarg›tay Kararlar› 909gili dosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Alacakl› vekili taraf›ndan k›dem tazminat› alaca¤›n›n tahsili amac›yla22.08.2007 tarihinde genel haciz yolu ile icra takibine baflland›¤›, borçluyaörnek 7 nolu ödeme emri tebli¤i üzerine, ad› geçen vekilinin yasalsürede icra dairesine verdi¤i dilekçe ile, borcun esas›na itiraz etmeyerek,borçlu flirket hakk›nda iflas›n ertelenmesine karar verildi¤inden takip yap›lamayaca¤›nedeniyle takibe itiraz etti¤i anlat›lm›flt›r.‹zmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/600-756 Say›l›29.12.2005 tarihli karar› ile borçlunun iflas›n›n ertelenmesine karar verildi¤i,ayn› mahkemenin 29.12.2006 tarihli karar› ile erteleme süresininbir y›l süre ile uzat›ld›¤›, alacakl›n›n ise bu tarihten sonra 22.08.2007 tarihindeicra takibine bafllad›¤› görülmektedir.‹‹K’n›n 179/b madde hükmü gere¤ince iflas›n ertelenmesi karar› üzerineborçlu aleyhine 6183 Say›l› Kanuna göre yap›lan takipler de dahil olmaküzere, hiçbir takip yap›lamaz ve evvelce bafllam›fl takipler de durur.Ancak 206. maddenin birinci s›ras›nda yaz›l› alacaklar için haciz yoluylatakip yap›labilir.‹flçilerin, ifl iliflkisine dayanan ve iflâs›n aç›lmas›ndan önceki bir y›liçinde tahakkuk etmifl ihbar ve k›dem tazminatlar› dâhil alacaklar› ile iflâsnedeniyle ifl iliflkisinin sona ermesi üzerine hak etmifl olduklar› ihbarve k›dem tazminatlar›, ‹‹K’n›n 206. maddenin birinci s›ras›ndaki alacaklardand›r.Bu düzenlemeler ‹flçiyi koruma amaçl› olup, iflâs›n aç›lmas›ndan öncesineiliflkin bir y›ll›k süre alt s›n›r olarak öngörülmüfltür. Buna göre iflas›nertelenmesinden en fazla bir y›l öncesine iliflkin ve erteleme süresindedo¤an iflçi alacaklar› bu madde kapsam›nda kabul edilmelidir. Aksihalde iflas›n ertelenmesi süresinde tek geçim kayna¤› ücreti olan iflçininkorumas›z b›rak›lmas› yasa koyucunun amac› ile ba¤daflmayacakt›r.Somut olayda, borçlunun borcun esas›na yönelik bir itiraz›n›n bulunmamas›karfl›s›nda takibe konu alaca¤›n iflçinin k›dem tazminat› alaca¤›oldu¤u ihtilafs›z olup, alacakl›n›n dayand›¤› ve borçlu taraf›ndan inkâredilmeyen 04.04.2007 tarihli belge içeri¤ine göre takibe konu k›demtazminat› alaca¤›n›n iflas›n ertelenmesi süresinde tahakkuk etmifltir. Budurumda takip konusu alacak ‹‹K’n›n 206. maddenin birinci s›ras›ndakialacaklardan oldu¤undan. ‹‹K’n›n 1 79/b-son maddesi uyar›nca iflas›nertelenmesi süresinde haciz yoluyla takibi mümkündür.O halde Mahkemece alacakl› vekilinin itiraz›n kald›r›lmas› istemininkabulü yerine yaz›l› gerekçe ile reddi isabetsizdir.SONUÇ: Alacakl› vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkemekarar›n›n yukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.'un 42K. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 02.12.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


910 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/17829 K: 2008/21368 T: 02.12.2008‹CRA HUKUKU • AVANS FA‹Z‹ TALEB‹ • HESAPLAMA YÖNTEM‹Özet: ‹cra borcunun avans faizi hesaplan›rken;takipten sonra dönem dönem de¤iflenfaiz oranlar› esas al›n›r. Ancak, alacakl›n›ntalep etti¤i faiz oran› afl›lamaz.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki borçlu vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iple ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Alacakl› vekili taraf›ndan borçlu hakk›nda bafllat›lan genel haciz yoluiie takipte, takip tarihinden itibaren % 48 oran›nda faiz talep edildi¤i,istenen bu faizin oran›na borçlu taraf›ndan itiraz edilmedi¤i anlafl›lmaktad›r.‹cra müdürlü¤ünce 23.10.2007 tarihinde yap›lan hesap tablosundatakipten sonras› için % 48 sabit oran›ndan faiz hesapland›¤›, borçlu vekilininise hesaplaman›n de¤iflen ticari faiz oranlar›na göre yap›lmas› gerekli¤inedeniyle bu ifllemin iptali için icra mahkemesine baflvuruda bulundu¤ugörülmektedir. Borçlunun kabulüne ve takip dayana¤› belgeninniteli¤ine göre, takipten sonra talep edilen % 48 faiz oran›, (ticari faizi uygulanmas›)istendi¤ini gösterir. Dairemizin süreklilik kazanan yerleflik içtihatlar›ndaaç›kland›¤› üzere takip tarihinde 3095 Say›l› Kanunun2/2.maddesinde öngörülen avanslarla ilgili ticari islerdeki temerrüt faizoran› % 48 olup ancak daha sonraki tarihlerde bu oranlar›n de¤iflti¤indenbu durumda icra müdürlü¤ünce takipten sonras› için dönem dönemde¤iflen avans faiz oranlar›na göre % 48'i asmamak koflulu ile faiz hesaplamas›n›nyap›lmas› gerekir. O halde Mahkemece bilirkifli raporunun2.maddesinde de¤iflen avans faiz oranlar›na göre yap›lan hesaplama esasal›narak sonuca gidilmesi yerine % 48 oran›n›n kesinleflti¤inden bahisleyaz›l› flekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.'un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 02.12.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


Yarg›tay Kararlar› 911YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/17786 K: 2008/21402 T: 02.12.2008KOOPERAT‹F‹N TEMS‹L‹ • Ç‹FT ‹MZA KURALI • YETK‹L‹ TEMS‹L(KOOP K. m. 4/8, 42/1)Özet: Kooperatifin temsilinin çift imza ilemümkün olmas› nedeniyle, somut olayda kooperatifitemsile yetkili kiflilere söz konusubelgenin imzalan›p imzalanmad›¤› araflt›r›lmal›d›r.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki borçlu vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu isle ilgilidosya mahallinden daireye gönderi ‹m ifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Alacakl› vekili taraf›ndan bonoya dayal› olarak kambiyo senetlerinemahsus yol ile icra takibine balland›¤› ve borçlu SS.Su Güzeli Konut Yap›Kooperatifine örnek 10 ödeme emri tebli¤i üzerine ad› geçenin vekilininyasal sürede icra Mahkemesine yapt›¤› baflvurusunda, kooperatifin temsilve ilzam›n›n çift imza ile olup 05.01.2004 tanzim ve 05.01.2004 vadetarihli bonoda imzas› bulunan fientürk’ün senedin tanzim tarihi itibari ilekooperatifi temsile yetkili olmad›¤›, di¤er imzan›n ise kooperatif yetkilisiBinali'ye ait oldu¤unu, ancak bu kiflinin tek imzas›n›n kooperatifi temsilve ilzama yeterli olmad›¤›n› ileri sürerek takibin iptalini istedi¤i anlat›lm›flt›r.Takip dayana¤› bononun tanzim edildi¤i 05.01.2004 tarihi itibari ilekesideci kooperatifin temsil ve ilzam›, 16.11,2003 tarihli kooperatif genelkurul karar› ve 17.11.2003 tarihli yönetim kurulu karar›na göre baflkanBinali’nin imzas›n›n yan›nda, yönetim kurulu üyeleri Feyzullah ve Bilgi'denherhangi birisinin imzas› ile mümkündür.Kooperatif ana sözleflmesinin 46.maddesinde de kooperatifin temsilve ilzam›n›n çift imza ile olaca¤› düzenlenmifltir.1163 say›l› Kooperatifler Kanunu'nun 4/8.maddesi uyar›nca kooperatifintemsiline iliflkin hükümlerin ana sözleflmede bulunmas› zorunluolup, ana sözleflmeyi de¤ifltirme yetkisi de kooperatif genel kuruluna aittirve ayn› kanunun 42/1. maddesine göre genel kurul, ana sözleflmeyide¤ifltirmek yetkisini devir ve terk edemez.Somut olayda, kooperatif ana sözleflmesinin 46. maddesinde kooperatifintemsil ve ilzam›n›n çift imza ile olaca¤› düzenlenmifl olup,17.11.2003 tarihli yönetim kurulu karar› ile de ana sözleflmenin bu hük-


912 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009müne uygun olarak kooperatifin temsil ve ilzam›n›n baflkan Binali'ninimzas›n›n yan›nda, yönetim kurulu üyeleri Feyzullah ve Bilgi'den herhangibirisinin imzas› ile mümkün oldu¤u kararlaflt›r›lm›flt›r.Bu durumda, kooperatifin temsilinin çift imza ile mümkün olmas› nedeniyleve imzalardan birinin balkan Binali'ye ait oldu¤u kabul edildi¤inegöre, di¤er imzalar›n yönetim kurulu üyeleri Feyzullah veya Bilgi'ye aitolup olmad›¤› Mahkemece yöntemince inceledikten sonra oluflacak sonucagöre bir karar verilmesi gerekirken yaz›l› gerekçe ile itiraz›n reddi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.’un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 02.12.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/17359 K: 2008/21406 T: 02.12.2008BOfiANMA DAVASI • TEDB‹R NAFAKASI• AYRICA AÇILAN NAFAKA DAVASI(‹‹K m 105/2, 277)Özet: Boflanma davas›n›n sonuçlanmas›ndansonra ayr›ca aç›lan nafaka davas›ndahükmedilen nafaka tedbir nafakas› olmad›¤›ndan,bu nafakaya tedbir nafakas›nailiflkin usul hükümleri uygulanamaz.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki borçlular vekili taraf›ndan islenmesi üzerine bu iflle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:fiikâyetçilerin icra mahkemesine baflvurusu, takip konusu bonolar›nzamanafl›m›na u¤rad›¤› iddias›yla icran›n geri b›rak›lmas› talebine iliflkindir.Borçlular›n ait haczi kabil mal›n›n bulunmad›¤›na yönelik tutanaklar‹‹K. 105/2. maddesi gere¤ince muvakkat aciz vesikas› niteli¤inde olup,alacakl›ya ‹‹K. 277. maddede yaz›l› haklar› verir.Somut olayda kesin aciz vesikas› düzenledi¤ine dair bilgiye rastlanmam›flolup, alacakl› tarafça da hususun aksi ileri sürülmemifltir.‹cra mahkemesince alacakl›n›n Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde14.03.2001 tarihinde açt›¤› ve halen derdest olan tasarrufun


Yarg›tay Kararlar› 913iptali davas› s›ras›nda 08.04.2003 tarihli celsede "al›nd›¤› aciz vesikas›hükmündeki belgelerin mahkemeye sunulmas› için süre verilmesi fleklindekibeyan› da de¤erlendirilmek suretiyle; aciz vesikas›n›n "geçici aciz vesikas›"olmas› halinde zamanafl›m›n› kesmeyece¤i keza, tasarrufun iptali davas›n›nda zamanafl›m› kesen dava niteli¤i bulunmad›¤› dikkate al›narakhüküm kurulmas› gerekirken yaz›l› flekilde eksik inceleme ile itiraz›n reddinedair hüküm tesisi isabetsizdir. (Yarg›tay 12 ‹ID. 2005/1659-4687 K.)SONUÇ: Borçlular vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkemekarar›n›n yukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.'un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 02.12.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/18203 K: 2008/21511 T: 02.12.2008‹CRANIN GER‹ BIRAKILMASI • ZAMANAfiIMININ KES‹LMES‹(‹‹K m 105/2, 277)Özet: “Geçici aciz vesikas›” niteli¤indekibelgelerin ve tasarrufu iptal davas›n›n zamanafl›m›n›kesmeyece¤i dikkate al›narak hükümkurulmal›d›r.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki borçlular vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iflle‹lgili dosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤igörüflülüp düflünüldü:fiikâyetçilerin icra mahkemesine baflvurusu, takip konusu bonolar›nzamanafl›m›na u¤rad›¤› iddias›yla icran›n geri b›rak›lmas› talebine iliflkindir.Borçlular›n ait haczi kabil mal›n›n bulunmad›¤›na yönelik tutanaklar‹‹K. 105/2. maddesi gere¤ince muvakkat aciz vesikas› niteli¤inde olup,alacakl›ya ‹‹K. 277. maddede yaz›l› haklar› verir.Somut olayda kesin aciz vesikas› düzenledi¤ine dair bilgiye rastlanmam›flolup, alacakl› tarafça da hususun aksi ileri sürülmemifltir.‹cra mahkemesince alacakl›n›n Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde14.03.2001 tarihinde açt›¤› ve halen derdest olan tasarrufuniptali davas› s›ras›nda 08.04.2003 tarihli celsede "al›nd›¤› aciz vesikas› hükmündekibelgelerin mahkemeye sunulmas› için süre verilmesi seklindeki beyan›da de¤erlendirilmek suretiyle, aciz vesikas›n›n "geçici aciz vesikas›" ol-


914 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009mas› halinde zamanafl›m›n› kesmeyece¤i keza, tasarrufun iptali davas›n›nda zamanafl›m› kesen dava niteli¤i bulunmad›¤› dikkate al›narak hükümkurulmas› gerekirken yaz›l› flekilde eksik inceleme ile itiraz›n reddine dairhüküm tesisi isabetsizdir, (Yarg›tay 12 HD. 2005/1659-4687 K.)SONUÇ: Borçlular vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkemekarar›n›n yukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.'un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 02.12.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/18334 K: 2008/21803 T: 05.12.2008B‹R YIL ‹Ç‹NDE HAC‹Z ‹STEME KURALI • TAK‹B‹N YEN‹LENMES‹• TAK‹B‹N ‹fiLEMDEN KALDIRILMASI• HAC‹Z TALEB‹ ‹Ç‹N YEN‹LEME(‹‹K m 58, 78/4, 78/5)Özet: Bir y›ll›k süre içerisinde haciz talebindebulunulmas› üzerine dosyan›n ifllemdenkald›r›lmas›ndan sonra takibin yenilenmesineveya borçluya yeni bir ödeme emrigönderilmesine gerek yoktur.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki alacakl› vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu isle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Alacakl›n›n borçlu aleyhine, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluile 22.7.2005 tarihinde takibe geçmifl ve borçlu ad›na ç›kart›lan ödemeemri usulüne uygun olarak 4.8.2005 tarihinde ad› geçene tebli¤ edilmifltir.Takip dosyas› bir süre alacakl› taraf›ndan ifllemsiz b›rak›lm›fl, dahasonra alacakl› vekilinin istemi do¤rultusunda borçlu ad›na gönderilen yenilemetalebinin tebli¤i üzerine borçlunun ‹cra Mahkemesine baflvurarakborca itiraz etti¤i görülmektedir.(Bir y›ll›k süresi içerisinde haciz talebinde bulunulmamas› veya yap›lm›flolan haciz talebi geri al›n›p da ayn› 1 y›ll›k süre içinde yeniden haciztalebinde bulunulmamas›) nedeniyle takip dosyas›n›n ifllemden kald›-r›lmas› (md. 78/4) üzerine, alacakl› yeniden haciz isteyebilmek için, yenilemetalebinde bulunulmal›d›r.(md. 78/5) Bu yenileme talebi yaln›z haciz(talebi) içindir.


Yarg›tay Kararlar› 915Takip dosyas›n›n ifllemden kald›r›lmas› üzerine alacakl›n›n (haciz isteyebilmekiçin) takip talebini de (md. 58) yenilemesine ve borçluya yenibir ödeme emri gönderilmesine gerek yoktur. Çünkü kesinleflmifl olan takipdevam etmektedir; yani derdesttir. (Prof. Dr. Baki Kuru ‹cra ‹flas HukukuEl Kitab›, 2004 bask›, sf:361)O halde Mahkemece, borçlunun isteminin süre afl›m›ndan reddi yerineyaz›l› gerekçeyle iflin esas›na girilmesi isabetsizdir.SONUÇ: Alacakl› vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyar›nca(BOZULMASINA), 05.12.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/18560 K: 2008/22118 T: 16.12.2008‹CRA TAK‹B‹N‹N TEML‹K‹ • YEN‹ ALACAKLININ HAKLARI(BK m. 162-172)Özet: Bir dava aç›ld›ktan sonra dava konusumal ve hakk›n bir baflkas›na devredilmesimümkündür. Bu kural bir icra takibi içinde geçerli olup, itiraz›n kald›r›lmas› talebininalaca¤› temellük eden yeni alacakl› taraf›ndanyap›lmas› usul ve yasaya uygundur.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki alacakl› vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu isle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Alaca¤›n temliki Borçlar Kanununun 162-172. maddeleri aras›ndadüzenlenmifltir. Alaca¤›n temliki ile alacak hakk› bunu devralan 3. kifliyegeçer. Böylece devralan daha önce temlik edene ait olan alacak hakk›n›kesin olarak iktisap eder; bunun üzerinde "tasarruf etme" yetkisini kazan›r.Temlik eden alacakl›n›n da bu asamadan sonra art›k tasarruf hak veyetkisi bulunmad›¤›ndan (kalmad›¤›ndan) bu alaca¤a dayal› olarak herhangibir hukuki ifllem yapmas› mümkün de¤ildir. Bu durumda temlikifllemi ile temlik eden, borç iliflkisinden ç›kar ve onun yerine alacakl› s›-fat›yla alaca¤› devralan 3. kifli geçer. Alacakla ilgili her türlü (dava açma,takip yapma, temlik etme... gibi) hukuki ifllemler bu 3. kifli taraf›ndan yap›l›r.


916 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Bir dava aç›ld›ktan sonra (dava devam ederken), dava konusu olanmal ve hakk›n (müddeabihin) bir baflkas›na (üçüncü) kifliye devredilmesi(temlik edilmesi) mümkündür. Bu husus HUMK.'un 186. maddesindedüzenlenmifltir.Somut olayda, alacakl› Ü. ‹nflaat Sanayi ve Ticaret Ltd. fiti. taraf›ndan23.01.2008 tarihinde borçlu Süleyman Kaya hakk›nda genel hacizyolu ile ilams›z icra takibine baflland›¤›, örnek 7 numaral› ödeme emrinin25.01.2008 tarihinde ad› geçene tebli¤inden sonra Bursa 10. Noterli¤inin06.02.2008 tarih ve 5958 yevmiye nolu temliknamesi ile K. Demir ÇelikSanayi ve Ticaret Ltd. fiti. ne temlik edildi¤i anlafl›lmaktad›r.Bu durumda yukar›da aç›kland›¤› üzere, alacak üzerindeki tasarrufyetkisi takibe baflland›ktan sonra dosya alaca¤›n› temlik alan K. DemirÇelik Sanayi ve Ticaret Ltd. fiti. ne geçmifl olmakla, ad› geçen temlik alacakl›s›n›nalacakl› s›fat›yla itiraz›n kald›r›lmas› istemiyle ‹cra Mahkemesinebaflvurmas›nda yasaya ayk›r›l›k bulunmamaktad›r. O halde Mahkemecealacakl›n›n itiraz›n kald›r›lmas›na yönelik isteminin esas›n›n incelenerekoluflacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yaz›l› gerekçeile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Alacakl› vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkemekarar›n›n yukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.'un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 16.12.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/18545 K: 2008/22126 T: 16.12.2008‹CRA HUKUKU • HACZE KARfiI fi‹KAYET • YETK‹L‹ MAHKEME• MESKEN‹YET ‹T‹RAZI(‹‹K m. 4, 79, 134, 360; BK m 226)Özet: Hacze karfl› flikayeti incelemeye ohaczi uygulamayan icra dairesinin bulundu-¤u yerdeki mahkeme yetkilidir.‹potekli tafl›nmaz için meskeniyet flikayetindebulunulabilmesi için ipote¤in “meskenkredisi, esnaf kredisi” gibi zorunlu nedenlerlekonulmufl olmas› gerekir.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki alacakl› vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu iflle il-


Yarg›tay Kararlar› 917gili dosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:1- Haczedilmez flikayetine iliflkin temyiz itirazlar›n› incelenmesinde;‹‹K’in 4. maddesi gere¤ince takip hangi icra dairesinde bafllam›fl isebu takile ilgili itiraz ve flikayetler takibin yap›ld›¤› yer icra müdürlü¤ününba¤l› bulundu¤u ‹cra Mahkemesinde çözümlenir. An›lan yetki kural› kamudüzenine yönelik olup, kesin niteliktedir ve Mahkemece re’sen gözetilmelidir.(HGK. 21.03.2001 Tarih, 2001/12-235) Yasada, koflullar›noluflmas› halinde ‹‹K’n›n 79 ve 360. maddeleri bu husustaki yetkiyle ilgiliistisnalard›r.Somut olayda Gölcük ‹cra Dairesince tafl›nmaz üzerine konulmufl birhaciz bulunmay›p, Kocaeli 5. ‹cra Müdürlü¤ü’nce 2006/9832 esas say›l›icra takip dosyas›ndan Gölcük Tapu Sicil Müdürlü¤ü’ne do¤rudan yaz›-lan yaz› ile flikayet konusu tafl›nmaz›n tapu kayd›na 21.09.2004 tarihindehaciz uygulanm›flt›r. O halde an›lan hacez karfl› flikayeti incelemeyeeKocaeli ‹cra Mahkemesi yetkili olup, Mahkemece haczedilmezlik flikayetininyetki yönünden reddine karar verilmesi gerekirken esas›n›n incelenerekyaz›l› flekilde hüküm tesisi isabetsizdir.Kabule göre de; borçlunun daha önce ipotek etti¤i tafl›nmaz› hakk›ndasonradan haczedilmezlik flikayetinde bulunabilmesi için ipote¤in meskenkredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmufl ipoteklerdenolmas› gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipote¤in meskeniyetflikayetine engel teflkil etmeyece¤i ilkesi bu ipote¤in sosyal amaçl› olarakverilen kredinin teminat›n› oluflturmas›ndan kaynaklanmaktad›r.Bunun d›fl›nda, borçlunun serbest iradesi ile kurdu¤u ipotekler, ad› geçenindaha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddias›nda bulunulmas›naengeller.Somut olayda, tafl›nmaz kayd›na 21.09.2004 tarihinde haciz uygulanm›floldu¤u ve tafl›nmaz üzerinde haciz tarihinden daha önce ZiraatBankas› A.fi. lehine 11.09.2002 tarihli ipote¤in mevcut oldu¤u görülmektedir.Bu durumda, Mahkemece Ziraat Bankas› A.fi. lehine verilen ipote-¤in tapudan mahiyeti belirlenip, ipotek akit tablosu incelenerek zorunluipotek olup olmad›¤› tespit edilmeli, sonucunaa göre bir karar verilmelidir.Eksik inceleme ile flikayetin kabulüne karar verilmesi do¤ru de¤ildir.2- ‹haleye feshi flikayetine yönelik temyiz itirazlar›n› incelenmesinde;‹halenin feshi nedenleri ‹‹K.’in 134. maddesinde teker teker belirtilerekgösterilmemifltir. Sadece, (ihalenin B.K. 226. maddesinde yaz›l›), (sat›flilan› tebli¤ edilmemifl olmas›), (sat›lan mal›n esasl› niteliklerinde hata)ve (ihaledeki fesat) nedeniyle ihalenin bozulabilece¤ine de¤inilmifltir.‹alenin bozulma nedenleri gerek doktrinde ve gerekçe Yarg›tay uygulamas›nda;1) ‹haleye fesat kar›flt›r›lm›fl olmas›,


918 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 20092) Art›rmaya haz›rl›k aflamas›ndaki hatal› ifllemler3) ‹halenin yap›lmas› aflamas›ndaki hatal› ifllemlre4) Al›c›n›n tafl›nmaz›n önemli nitelikleri hakk›nda hataya düflürülmüflolmas›.fieklinde s›ralanabilir. Haczedilmezlik ihalenin feshi nedenleri aras›ndayer almamaktad›r. O halde Mahkemece, borçlunun ileri sürdü¤ü di¤erfesih nedenleri de¤erlendirildikten sonra oluflacak sonuca göre bir kararverilmesi gerekirkeen, haczedilmezlik nedeni ile flikayetin kabulü yasayauygun bulunmam›flt›r.SONUÇ: Alacakl› vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkemekarar›n›n yukar›da (1) maddede yaz›l› nedenlerle haczedilmezlik flikayeti,(2) maddede yaz›l› nedenlerle ihalenin feshi flikayeti yönünden ‹‹K. 366 veHUMK.’un 428. maddeleri uyar›nca (BOZULMASINA), bozma nedeninegöre haczedilmezlik flikayetine yönelik sair temyiz itirazlar›n›n incelenmesineyer olmad›¤›na 16.12.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/18531 K: 2008/22138 T: 16.12.2008AD‹ ORTAKLIK • TARAF EHL‹YET‹ • SÜRES‹Z fi‹KÂYET(BK m. 525, 533; ‹‹K m. 16/2)Özet: Tüzel kiflili¤i olmayan adi ortakl›-¤›n taraf ehliyeti yoktur. Bu nedenle her orta-¤a ayr› bir ödeme emri gönderilmelidir.Adi ortakl›k ad›na gönderilen ödeme emrininsüresiz flikâyet yoluyla iptali mümkündür.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti ‹çindetemyizen tetkiki flikâyetçi vekili taraf›ndan ‹stenmesi üzerine bu iflle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:Adi ortakl›¤›n tüzel kiflili¤i olmad›¤›ndan aktif ve pasif dava ehliyetiyoktur. Bu nedenledir ki takibin veya davan›n bütün ortaklara aç›lmas›zorunludur.Borçlar Kanununun 525. ve 533.maddeleri gere¤i kendisine yönetimhakk› tan›nan orta¤›n ortakl›¤› ve di¤er ortaklan temsil yetkisi vard›r.Temsil yetkisi z›mmen icazet, temsil belgesi, adi ortakl›k sözleflmesi veyaortakl›k karar› ile verilebilir.


Yarg›tay Kararlar› 919Somut olayda, alacakl› Ramazan fiengül taraf›ndan borçlu Halil ‹nflaatTaahhüt Turz. Oto. Teks. Tar. Hayv. ‹th. ‹hr. San. ve Tic. Ltd.fiti. OrtakGiriflimi (adi ortakl›¤›) hakk›nda kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu‹le takibe baflland›¤› ve örnek 10 no'lu ödeme emrinin de Halil ‹nflaat TaahhütTurz. Oto. Teks. Tar. Hayv. ‹th. ‹hr. San. ve Tic. Ltd.fiti. Ortak Giriflimi(adi ortakl›¤›) ad›na tebli¤e ç›kar›ld›¤› anlafl›lmaktad›r. Takipte adiortakl›k ad›na tek bir ödeme emri ç›kar›lm›fl olup, adi ortakl›¤› oluflturanortaklar ad›na ayr› ayr› ç›kar›lm›fl ve tebli¤ edilmifl bir ödeme emri yoktur.Bu durumda adi ortakl›¤› oluflturan flirketlerin her biri yönünden ayr› takipyap›ld›¤›n›n kabulü mümkün de¤ildir. Borçlar Kanununun 520. maddesinegöre adi ortakl›¤›n hükmü flahsiyeti bulunmad›¤›ndan taraf ehliyetiyoktur. Bu nedenle icra takibinde adi ortaklar›n ayr› ayr› gösterilmesi veayr› ayr› edeme emri tebli¤i gerekmekte olup, taraf ehliyeti olmayan adi ortakl›kad›na tek bir Ödeme emri tebli¤e ç›kar›larak takip yap›lmas› usulsüzdür.Yasan›n emredici kural›ndan kaynaklanan ve bir hakk›n yerinegetirilmesi ile ilgili bulunan bu husus hakk›nda ‹‹K’n›n 16/2. maddesi gere¤incesüresiz flikayet hakk› vard›r. Adi ortaklardan birisi olan flikâyetçiflirketin olayda hukuki yarar› bulundu¤undan flikâyet hakk› da bulunmaktad›r.Dolay›s›yla yukar›da belirtildi¤i flekilde adi ortakl›k ad›na ç›kar›lanödeme emrinin geçerlili¤i yoktur. O halde Mahkemece an›lan hususunre'sen gözetilerek takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yaz›l› flekildesonuca gidilmesi isabetsizdir.SONUÇ: fiikâyetçi vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkemekarar›n›n yukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.'un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlar›-n›n incelenmesine yer olmad›¤›na,16.12.2008 gününde oybirli¤iyle kararverildi.


920 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/18559 K: 2008/22119 T: 16.12.2008AYIPLI OTO • AYNEN ‹FA • BEDEL‹N TAHS‹L‹(‹‹K m. 24, 2/4-5)Özet: Takip dayana¤› ilam gere¤inceay›pl› otonun ay›ps›z misli ile de¤ifltirilmesive bu flekilde aynen ifa mümkün de¤ilse;arac›n de¤eri Ticaret Odas›ndan sorularakifllem yap›lmal›d›r.Yukar›da tarih ve numaras› yaz›l› mahkeme karar›n›n müddeti içindetemyizen tetkiki borçlu vekili taraf›ndan istenmesi üzerine bu ‹sle ilgilidosya mahallinden daireye gönderilmifl olmakla okundu ve gere¤i görüflülüpdüflünüldü:‹‹K’n›n 24. maddesi tafl›n›r teslimine iliflkin olup 24/4. madde hükmütafl›n›r›n borçlu yedinde olmamas› halini düzenlemektedir. Buna göretafl›n›r borçlu yedinde bulunmas› ve tap›n›r mal›n de¤eri ilamda yaz›l›de¤ilse veya çekiflmeli ise icra müdürü taraf›ndan haczin yap›ld›¤› tarihtekirayice göre takdir olunur. ‹‹K’n›n 24/5. madde hükmü ise hükmolunantafl›n›r›n de¤eri, borsa veya ticaret odalar›ndan, olmayan yerlerde icramüdürü taraf›ndan seçilecek bilirkifliden sorulup al›nacak cevaba göretayin edilir.Somut olayda takibe konu ilam›n hüküm bölümünde "ay›pl› otonunay›ps›z misli ile de¤ifltirilmesi aynen ifa mümkün de¤il ise ‹‹K’n›n 24. maddesinegöre ifllem yap›lmas›” öngörülmüfltür.Borçlu vekili 07.06.2007 tarihli dilekçe ile ilama konu arac›n ellerindebulunmad›¤›n› ve ‹‹K’n›n 24. maddesinin uygulanarak arac›n de¤erinintespitini istedi¤ine göre icra müdürünce aynen ifa mümkün olmad›-¤›ndan ‹‹K’n›n 24/5. madde hükmü uyar›nca Ticaret Odas›ndan arac›nde¤erinin sorularak belirlenmesi gerekirken do¤rudan bilirkifli marifeti ilede¤er tespiti yap›lmas› do¤ru de¤ildir.O halde Mahkemece flikayetin kabulü ile icra müdürlü¤ünün ‹‹K’n›n24/5. madde hükmüne ayk›r› iflleminin iptaline ve an›lan madde hükmüdo¤rultusunda ifllem yap›lmas›na karar verilmesi yerine bilirkifli incelemesiyapt›r›larak yaz›l› flekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile mahkeme karar›n›nyukar›da yaz›l› nedenlerle ‹‹K. 366 ve HUMK.'un 428. maddeleriuyar›nca (BOZULMASINA), 16.12.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


HUKUK GENEL KURULUKARARLARI


YARGITAY HUKUK GENEL KURULUE: 2006/6-501 K: 2006/508 T: 05.07.2006K‹RA HUKUKU • ‹HT‹YAÇ NEDEN‹YLE TAHL‹YE •K‹RACILIKSIFATININ SAPTANMASI • YAZILI SÖZLEfiME OLMADAN UZUNSÜRE K‹RA ÖDEYEN K‹fi‹N‹N DURUMUÖzet: Uzun süredir bir yer için kira ödeyenkiflinin o yerin kirac›s› oldu¤u kabul edilmelidir.Taraflar aras›ndaki "Tahliye" davas›ndan dolay› yap›lan yarg›lamasonunda; Havsa Sulh Hukuk Mahkemesince davan›n reddine dair verilen04.09.2002 gün ve 2002/179-300 say›l› karar›n incelenmesi taraf vekilleritaraf›ndan istenilmesi üzerine, Yarg›tay 6. Hukuk Dairesinin01.04,2003 gün ve 1943-2084 say›l› ilam› ile,(Dava ‹htiyaç nedeniyle kiralanan›n tahliyesine iliflkindir. Mahkemecedavan›n reddine karar verilmifl hüküm her iki taraf vekili taraf›ndan temyizedilmifltir.Davac› vekili, daval›n›n dava konusu yerde uzun y›llard›r kirac› ikenmüvekkilinin bu yeri sat›n ald›¤›n›, sat›n almadan sonra kirac› daval›ya ihtarnametebli¤ edilerek tahliye istenmesine ra¤men bu güne kadar tahliyeedilmedi¤ini bildirerek akdin feshini ve kiralanan›n tahliyesini istemifltir.Daval› vekili dava konusu gayrimenkulün Talip'in vefat› ile mirasç›lar›naintikal etti¤ini mirasç›lar›n›n önceki malik Murtaza’ya satt›¤›n› müvekkiliningayrimenkulü yukar›da gösterilen kiflilerden kiralad›¤›n›, iflletici s›fat›ile iflletmedi¤ini, ruhsat almad›¤›n›, davan›n reddini savunmufltur.Taraflar aras›ndaki ilk uyuflmazl›k daval›n›n dava konusu, yerde kirac›s›fat› ile oturup oturmad›¤› noktas›ndad›r. Daval› vekilinin 02.07.2002tarihli dilekçedeki yukar›da aç›klanan beyan›, Ziraat Bankas› Havsa fiubesiMüdürlü¤ünün 30.07.2002 günlü cevabi yaz›s› ve bu cevabi yaz›ya ekliolarak gönderilen banka hesap ekstresinden 1996 y›l›ndan beri kira paras›n›ndaval› taraf›ndan önceki malik hesab›na yat›r›lm›fl olmas› karfl›s›ndadaval›n›n dava konusu yerde kirac› s›fat› ile oturdu¤unun kabulü gerekir.Bundan zühul ile yaz›l› flekilde ret karar› verilmesi do¤ru olmad›¤› gibi, kabulegöre de davan›n reddine karar verildi¤i halde davada kendisini vekilletemsil ettiren daval› yarar›na vekâlet ücreti takdir edilmemesi de hatal›oldu¤undan hükmün bozulmas› gerekmifltir.) gerekçesiyle bozularak dosya


924 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009yerine geri çevrilmekle, mahkemece 04.06.2003 günlü oturumda ara karar›ile bozma ilam›na karfl› direnme karan verildikten sonra araflt›rmalar yap›larak02.12.2004 günlü oturumda Yarg›tay bozma ilam›na uyulmas›nakarar verilmifl ve 16.12.2004 günlü karar ile dava reddedilmifltir. Davan›nreddine dair verilen 16.12.2004 gün ve 2003/101 E.2004/414 K. say›l›karar›n incelenmesi davac› vekili taraf›ndan ‹stenilmesi üzerine, Yarg›tay6. Hukuk Dairesinin 23.6.2005 gün ve 5186-6580 say›l› ilam› ‹le (Yarg›taybozma ilam› üzerine direnme karan yerildikten sonra yerilen karardan dönülmesimümkün olmad›¤›ndan bu do¤rultuda bir karar verilmesi gerekirken,bundan sonra araflt›rma yap›larak davan›n reddedilmesi do¤ru de¤ildir.)gerekçesiyle bozulmufl, mahkemece bozma ilam›na uyulup verilen ilkkararda direnilmifltir.TEMY‹Z EDEN: Davac› vekiliHUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme karar›n›n süresindetemyiz edildi¤i anlafl›ld›ktan ve dosyadaki k⤛tlar okunduktan sonra gere¤igörüflüldü:Taraflar›n karfl›l›kl› iddia ve savunmalar›na, dosyadaki tutanak vekan›tlara, bozma karar›nda aç›klanan gerektirici nedenlere göre ve özellikleAli dava konusu tafl›nmaz› babas› olan daval› Mehmet’e tebaan kullanm›floldu¤undan, yarg›lama aflamas›nda daval› ölmüfl ise de daval›olarak tüm mirasç›larla birlikte Ali’de davaya dâhil edildi¤inden, ister babas›natebaan kullans›n, ister kendi ad›na kullanmaya devam etsin davadadaval› s›fat›n› kazand›¤›ndan, davan›n kabulüne karar vermek gerekir.Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma karar›nauyulmak gerekirken, önceki kararda dilenilmesi usul ve yasaya ayk›r›d›r.Bu nedenle direnme karar› bozulmal›d›r.SONUÇ: Davac› vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile direnme karar›n›nÖzel Daire bozma karar›nda ve yukar›da gösterilen nedenlerdendolay› HUMK’un 429. Maddesi gere¤ince BOZULMASINA, istek halindetemyiz peflin harc›n›n geri verilmesine, 05.07.2006 gününde oybirli¤iylekarar verildi.


Yarg›tay Kararlar› 925YARGITAY HUKUK GENEL KURULUE: 2006/4-550 K: 2006/570 T: 27.09.2006TAZM‹NAT HUKUKU • ATATÜRK DEVR‹MLER‹N‹ ZEDELEYENBEYANLAR KARfiISINDA A⁄IR ELEfiT‹R‹ • SOFTA, YOBAZ, BA⁄NAZSÖZCÜKLER‹N‹N ELEfiT‹R‹ SINIRI ‹Ç‹NDE KALMASI DURUMUÖzet: Baflbakanl›k Müsteflarl›¤› göreviniyürüten davac›n›n Atatürk devrimlerinin de-¤iflmesine yönelik, laiklik ilkesini zedeleyerekrejimin ‹slami rejime dönüflmesi yönündekibeyanlar›n›n a¤›r bir flekilde elefltirilmesikaç›n›lmazd›r.Taraflar aras›ndaki “Manevi Tazminat” davas›ndan dolay› yap›lanyarg›lama sonunda; Ankara Asliye 13. Hukuk Mahkemesince davan›nk›smen kabulüne dair verilen 21.09.2004 gün ve 2004/59-440 say›l› karar›nincelenmesi Daval›lar vekili taraf›ndan istenilmesi üzerine, Yarg›tay4. Hukuk Dairesinin 10.11.2005 gün ve 2004/15361-2005/11911 say›l›ilam› ile;(…Dava, yay›n yoluyla kiflilik haklar›na sald›r› nedeniyle manevi tazminatistemine iliflkindir. Davac›, Cumhuriyet Gazetesi’nin 31.12.2003 tarihlisay›s›nda yay›nlanan “‹ki Bir Numara” bafll›kl› yay›n nedeniyle manevitazminat isteminde bulunmufl, daval›lar davac›n›n Cumhuriyeti’in temelilkelerine aç›kça karfl› oldu¤unu ve devletin dinsel temeller üzerine oturtulmas›gerekti¤ini ifade eden konuflmalar› nedeniyle elefltirildi¤ini, kiflilikhaklar›na yönelen sald›r› söz konusu olmad›¤›ndan davan›n reddini savunmufllar,yerel mahkemece davan›n k›smen kabulüne karar verilmifltir.Dava konusu yay›n incelendi¤inde davac›n›n dini görüfllerini siyaseteyans›tmas›, Cumhuriyetin temel ilkelerine karfl› oldu¤u ve devletin dinseltemeller üzerine oturtulmas› gerekti¤ini savunan aç›klama ve yay›nlar›ndansöz edilmifl ve yorumlar yap›lm›flt›r. Dosyada mevcut deliller incelendi¤indedavac›n›n makale haline getirilmifl “21. Yüzy›la Girerken Dünya veTürkiye Gündeminde ‹slam” bafll›kl› ve Sivas’ta düzenlenen sempozyumdayapt›¤› konuflmada “…Bafllang›çta kurulurken ortaya at›lan Cumhuriyet ilkesininzay›flad›¤›n› ve ifllevini kaybetti¤ini görüyoruz. Halk için ve halkad›na yönetim diye tarif edilen Cumhuriyet kavram›n›n asl›nda art›k bizimiçin çok fazla bir mana ifade etmedi¤ini söylememiz de mümkündür. ‹nsanlargiderek daha çok demokrasiyi, daha çok kat›l›m› ister hale gelmifllerdir.”“Son de¤iflme ve geliflmeler karfl›s›nda insanlarda ba¤›ms›zl›k duygusunutemayülünün artmas›d›r veya devlet yönetimine yönelik olarak kat›l-___________________________________________________(*) Gönderen: Erdo¤an GÖKÇE (Emekli Asliye Hukuk Hâkimi)


926 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009ma taleplerinin ço¤almas›d›r. Yine bunu asl›nda ilkeler aç›s›ndan göz önüneald›¤›m›z takdirde Türkiye’de Cumhuriyet ilkesinin yerini kat›l›mc› biryönetime devretmesi gerekti¤i ve nihayet laiklik ilkesinin yerini ‹slam’labütünleflmesinin gerekli oldu¤u kanaatini tafl›yorum. Böylece TC’nin bafllang›çtaortaya koydu¤u bütün temel ilkelerin laiklik, Cumhuriyet ve milliyetçilikgibi birçok ilkenin yerini daha çok kat›l›mc›, daha adem-i merkezi,daha Müslüman bir yap›ya devretmesi zorunlulu¤u ve art›k bunun zaman›n›ngeldi¤i düflüncesini tafl›yorum” fleklinde siyasi ve devlet yönetimineegemen olmas› gereken kurallar yönünden görüfllerini aç›klad›¤› görülmektedir.Davac› 3 Kas›m 2002 genel seçimlerinden sonra Baflbakan taraf›ndandevletin üst düzey bürokratl›¤› olan Baflbakanl›k Müsteflarl›¤› görevine getirilmifltir.Devletin çok önemli bir mevkiinde görev yapan kifli olarak TürkiyeCumhuriyeti’nin laik, demokratik ve ça¤dafl yap›s›na tümü ile ayk›r› düflüncelertafl›mas›, ‹slami kurallar›n devlet yap›s›nda egemen olmas› gerekti¤ininet bir flekilde ifade etmesi konumu itibariyle onu elefltirilerin oda¤›haline getirmifltir. Yay›nda Cumhuriyetin ve laikli¤in yerini Müslüman biryap›ya devretmesi gerekti¤ini savunan düflüncelerinden al›nt›lar yap›larakdavac›n›n siyasi ve devlet yönetimine iliflkin görüfllerini tart›flmas›z savundu¤uve dinsel temelli bir devlet yönetimi anlay›fl›n› telkin etmesi nedeni ilede dava dilekçesinde yer alan softa, ba¤naz, yobaz ve mürteci sözcükleriylenitelendirdi¤i görülmektedir.Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Baflbakanl›k Müsteflarl›¤› görevini yürütendavac›n›n Atatürk ‹lke ve ‹nk›lâplar›n›n de¤iflmesine yönelik laiklik ilkesinizedeleyerek ve rejimin ‹slami rejime dönüflmesi yönündeki eyanlar›nedeniyle elefltirilmesi ve bu elefltirilerin a¤›r olmas› kaç›n›lmazd›r. Davac›,dava konusu yay›n›n› yap›lmas›na kusuru ile neden olmufltur. Yerel mahkemeceyay›n›n elefltiri niteli¤inde olmas› nedeniyle hukuka ayk›r›l›k tafl›-mad›¤› gözetilerek davan›n reddine karar verilmesi gerekirken yukar›daaç›klanan flekilde hüküm kurulmufl olmas› usul ve yasaya ayk›r› olup bozmay›gerektirmifltir…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yap›lan yarg›lama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmifltir.TEMY‹Z EDEN: Daval›lar vekili.HUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme karar›n›n süresindetemyiz edildi¤i anlafl›ld›ktan ve dosyadaki k⤛tlar okunduktan sonra gere¤igörüflüldü:Taraflar›n karfl›l›kl› iddia ve savunmalar›na, dosyadaki tutanak vekan›tlara, bozma karar›nda aç›klanan gerektirici nedenlere göre, HukukGenel Kurul’nca da benimsenen Özel Daire bozma karar›na uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya ayk›r›d›r.Bu nedenle direnme karar› bozulmal›d›r.


Yarg›tay Kararlar› 927SONUÇ: Daval›lar vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile direnmekarar›n›n Özel Daire bozma karar›nda gösterilen nedenlerden dolay›HUMK’un 429. Maddesi gere¤ince BOZULMASINA, istek halinde temyizpeflin harc›n›n geri verilmesine 27.09.2006 gününde, oyçoklu¤u ile kararverildi.YARGITAY HUKUK GENEL KURULUE: 2007/12-12 K: 2007/3 T: 17.01.2007‹CRA HUKUKU • HAC‹Z TALEB‹• ‹CRA MÜDÜRÜNÜN TAKD‹R YETK‹S‹Özet: Alacakl›n›n haciz talebine karfl› icramemurunun takdir yetkisi yoktur. ‹cra memuruhaczi uygulamakla yükümlüdür. Hacizifllemi flikâyet konusu yap›l›rsa Mahkeme taraf›ndandenetlenebilecektir.Taraflar aras›ndaki "fiikayet" davas›ndan dolay› yap›lan yarg›lamasonunda; Üsküdar 1. ‹cra Hukuk Mahkemesince flikayetin reddine dairverilen 25.5.2005 gün ve 2004/623-2005/285 say›l› karar›n incelenmesiflikayetçi vekili taraf›ndan istenilmesi üzerine, Yarg›tay 12.Hukuk Dairesinin18.11.2005 gün ve 2005/18214 E. 2006/22644 K.say›l› ilam› ile,(...‹cra müdürü ‹‹K'nun 85. maddesi gere¤ince alacakl›n›n haciz talebiniyerine getirmek zorundad›r. Bu konuda HGK'nun 31.03.2004 gün ve2004/12-202 2004/196 say›l› karar›nda da belirtildi¤i gibi icra müdürününtakdir yetkisi bulunmamaktad›r. ‹cra müdürünün uygulamak zorundaoldu¤u haciz ‹fllemi, gerekti¤inde ilgilisi taraf›ndan flikâyet konusu yap›ld›-¤›nda mahkemece irdelenecektir. Bu nedenle ‹çiflleri Bakanl›¤›’n›n alacakl›oldu¤u dosya üzerinden bakanl›¤›n borçlu oldu¤u kiflinin haciz talebi icramüdürünün yerine getirmesi gerekirken, reddi yerinde olmad›¤›ndanmahkemece bu konudaki flikâyetin kabulüne karar verilmesi gerekirkenyaz›l› gerekçeyle reddi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerinegeri çevrilmekle, yeniden yap›lan yarg›lama sonunda, mahkemece öncekikararda direnilmifltir.TEMY‹Z EDEN: fiikâyetçi/Alacakl› vekiliHUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme karar›n›n süresindetemyiz edildi¤i anlafl›ld›ktan ve dosyadaki k⤛tlar okunduktan sonra gere¤igörüflüldü:


928 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Taraflar›n karfl›l›kl› iddia ve savunmalar›na, dosyadaki tutanak vekan›tlara, bozma karar›nda aç›klanan gerektirin nedenlere göre, HukukGenel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma karar›na uyulmakgerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya ayk›r›d›r. Bu nedenledirenme karar› bozulmal›d›r.SONUÇ: fiikâyetçi/alacakl› vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile direnmekarar›n›n Özel Daire bozma karar›nda gösterilen nedenlerden dolay›HUMK’un 429. maddesi gere¤ince BOZULMASINA, istek halindetemyiz peflin harc›n›n geri verilmesine, 17.1.2007 gününde oybirli¤iylekarar verildi.YARGITAY HUKUK GENEL KURULUE: 2008/13-21 K: 2008/37 T: 30.01.2008K‹RA HUKUKU • HÂSILAT K‹RASINDA FES‹H ‹HBARI SÜRES‹• HASILAT K‹RASINDAK‹ FESH‹ ‹HBAR SÜRES‹N‹N KAÇIRKILMASIÖzet: Hâs›lat kiras›nda fesih bildirimininyasan›n öngördü¤ü alt› ay geçirildikten sonrayap›lm›fl olmas› halinde, bildirimin geçersizoldu¤u ve sözleflmenin bir y›l daha uzad›-¤› sonucuna var›lmal›d›r.Taraflar aras›ndaki "kirac›l›¤›n tespiti, muarazan›n meni" davas›ndandolay› yap›lan yarg›lama sonunda; Bak›rköy Asliye 6.Hukuk Mahkemesincedavan›n kabulüne dair verilen 5.10.2004 gün ve 2004/174-315 say›l›karar›n incelenmesi daval› vekili taraf›ndan istenilmesi üzerine, Yarg›tay13.Hukuk Dairesinin 15.5.2006 gün ve 2006/5168-7924 say›l› ilam› ile;("...Davac›, daval›ya ait nikah salonu foto-video çekim dükkan›n›, 28.5.1998tarihinde kiralad›¤›n›, 6570 say›l› yasa gere¤i tahliye koflullan oluflmad›¤›halde, daval›n›n 27.4.2004 tarihli ihtarla 28.5 2004 tarihinde sözleflmeyiyenilemeyece¤ini bildirdi¤ini, tek tarafl› fesih hakk›n›n bulunmad›¤›n› ilerisürerek, kirac›l›¤›n›n tespiti ile muarazan›n men'ine karar verilmesini istemifltir.Daval›, davac›ya foto-video çekim iflinin ihale edildi¤ini, herhangi biryer tahsisinin yap›lmad›¤›n›, bu nedenle 6570 say›l› yasa hükümlerinin deuygulanmayaca¤›n› savunarak, davan›n reddini dilemifltir.Mahkemece, davac›n›n kirac› oldu¤unun tespiti ile muarazan›n önlenmesinekarar verilmifl, hüküm daval› tarafça temyiz edilmifltir.___________________________________________________(*) Gönderen: Ali GÖNEREN (Yarg›tay 21. Hukuk Dairesi Baflkan›)


Yarg›tay Kararlar› 929Dosyadaki bilgi ve belgelerden, daval› taraf›ndan, Belediye evlendirmedairesinde gerek nikâhtan önce gerekse nikâhtan sonra ilgililerin iste¤i halindefoto¤raf-video çekme iflinin Belediye Encümeninin 26.3.1998 tarihlikarar› ile 2886 say›l› yasan›n 45, maddesine göre ihaleye ç›kar›ld›¤› ve28.5.1998 bafllang›ç tarihli ve 1 y›l süreli sözleflme ‹le foto-video çekim ifliiçin kullan›lmak üzere, davac›ya ihale edildi¤i anlafl›lmaktad›r. Aç›klananbu flekli ile taraflar aras›ndaki sözleflmenin hâs›lat kiras›na iliflkin oldu¤ukabul edilmelidir. Sözleflmenin bafllang›c› 28.5.1998 tarihi olup 1 y›l sürelidir.Daval› kiralayan, davac›ya hitaben 27.4.2004 tarihli yaz›s›nda, sözleflmesüresi bitimi olan 28.5.2004 tarihinden sonra sözleflmenin yenilenemeyece¤iniaç›kça belirtmifltir. B.K.’n›n 287-285. maddeleri gere¤ince, bellisüreli hâs›lat kiralar›nda süre bitiminde sözleflmede aksine hüküm bulunmad›¤›takdirde, sözleflme yenilenmemifl ise feshi ihbara gerek olmaks›z›nsona erer.Hâs›lat kiras›n›n z›mnen yenilenmesi için sürenin sonunda kiralayan›nmuvafakatiyle kullan›lmas›na devam olunan yahut sözleflmede feshi ihbariçin süre kabul edilmiflse her iki taraf›n bu hakk› kullanmamas› gerekir.Aç›klanan yasa hükmü de gözetildi¤inde, süre bitimi olan 28.5.2004 tarihindensonra akdin yenilendi¤inin kabulüne olanak yoktur. Mahkemece,davan›n reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düflüncelerle kira sözleflmesinin6570 Say›l› Yasa hükümlerine tabi oldu¤u ve bu yasada öngörülentahliye koflullar› oluflmad›¤›ndan kirac›l›¤›n tespitine karar verilmesiusul ve yasaya ayk›r› olup bozma nedenidir...") gerekçesiyle bozularakdosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yap›lan yarg›lama sonunda, mahkemeceönceki kararda direnilmifltir.TEMY‹Z EDEN: Daval› vekiliHUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme karar›n›n süresindetemyiz edildi¤i anlafl›ld›ktan ve dosyadaki k⤛tlar okunduktan sonra gere¤igörüflüldü:Dava, kirac›l›¤›n tespiti ve daval› kiralayan taraf›ndan yarat›ld›¤› ilerisürülen muarazan›n meni istemine iliflkindir.Davan›n kabulüne dair Yerel Mahkeme karan, Özel Dairece metni yukar›dabulunan ilamla bozulmufltur.Yerel Mahkeme (Taraflar aras›nda, Bahçelievler Belediyesi Yayla KültürMerkezi foto-video çekim ifliyle ilgili olarak 28.05.1998 bafllang›ç tarihli,bir y›l süreli kira sözleflmesi düzenlendi¤i çekiflmesizdir. Yer davac›yateslim edilmifl, davac› sözleflme koflullar›na uygun olarak yeri kullana gelmifltir.Ancak, sözleflme bir y›l sonra, yani 28.05.1999 günü sona ermemifl,her y›l uzat›lm›fl; bafllang›çta ayl›k 500.000.000 TL. olan ayl›k kira bedelide, daval›n›n resmi yaz›lar›yla 1.5.1999, 1.4.2000,1.5.2002 tarihlerinde


930 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009art›r›lm›fl; bu resmi yaz›lar gere¤i olarak kira paralar› ödenmifltir. Bozmailam›nda da belirtildi¤i gibi, taraflar aras›ndaki sözleflme hâs›lat kiras› niteli¤indedirve 28.05.1998 bafllang›ç tarihli olup, bir y›l sürelidir. Buna göre,taraflar aras›ndaki hâs›lat kiras›na iliflkin sözleflmenin süresi28.05.1999 günü sona ermektedir. Ne var ki, taraflar an›lan tarihte sözleflmeyisona erdirmeyip, çekiflmenin ç›kt›¤› 2004 y›l›na kadar kirac›-kiralayaniliflkisini sürdürmüfllerdir. Muayyen bir müddet için akdolunup da bumüddetin hitam›nda kiralayan›n malumat›yla ve muhalefeti olmaks›z›n kiralanan›nkullan›lmas›na devam olundu¤u yahut mukavelede fesih hakk›ndagösterilen ihbar› iki taraftan hiç birisi yapmad›¤› takdirde, hilaf›namukavele yok ise, bir senelik bir müddetin hitam›ndan alt› ay evvel ihbarsuretiyle fesh olununcaya kadar, seneden seneye akdin tecdit edilmifl say›laca¤›,B.K.’n›n 287. maddesi hükmü gere¤idir. O halde, taraflar aras›ndakisözleflmenin an›lan madde uyar›nca 28.5.1999'dan itibaren y›ldan y›-la yenilenerek devam etti¤inin kabulü gerekir. Kiralayan›n, 27.4.2004 günlüihtarnamesine kadar, taraflar aras›nda herhangi bir çekiflme ç›kmam›flt›r.‹htarname tarihi dikkate al›nd›¤›nda, sözleflme 28.5.2004 günü sonaermektedir. Bu tarih itibariyle sözleflmenin fesh edilebilmesi için, BK.nun287. maddesi uyar›nca alt› ay önceden, yani, 28.11.2003 gününe kadarihbar›n yap›lmas› gerekir. Oysa kiralayan fesih bildirimini yasada belirtilenalt› ay de¤il, bir ay önceden yapm›flt›r. Bu durumda ihbar›n yasal olmad›¤›,sözleflmenin 28.5.2004 günü sona ermeyece¤i, bir y›l daha uzam›flsay›laca¤› kabul edilmelidir) gerekçesiyle önceki karar›nda direnmifltir.Taraflar›n karfl›l›kl› iddia ve savunmalar›na, dosyadaki tutanak vekan›tlara, mahkeme karar›nda aç›klanan gerektirici nedenlere ve özellikledelillerin de¤erlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamas›na göre,usul ve yasaya uygun bulunan direnme karar›n›n onanmas› gerekir.SONUÇ: Daval› vekilinin temyiz itirazlar›n›n reddi ile direnme karar›-n›n yukar›da aç›klanan nedenlerle ONANMASINA, gerekli temyiz ‹lamharc› peflin al›nm›fl oldu¤undan baflkaca harç al›nmas›na mahal olmad›-¤›na, 30.01.2008 gününde oybirli¤iyle ile karar verildi.


Yarg›tay Kararlar› 931YARGITAY HUKUK GENEL KURULUE: 2008/10-44 K: 2008/49 T: 30.01.2008‹fi HUKUKU • ‹T‹BAR‹ H‹ZMET SÜRES‹ • ARAÇ fiOFÖRÜNÜN‹T‹BAR‹ H‹ZMET SÜRES‹NDEN YARARLANAMAYACA⁄IÖzet: Gübre fabrikas›nda itfaiye araç floförüolarak çal›flan davac› itibari hizmettenyararalanamaz.Taraflar aras›ndaki "‹tibari Hizmet Süresinin Tespiti" davas›ndandolay› yap›lan yarg›lama sonunda; Samsun 2. ‹fl Mahkemesince davan›nkabulüne dair verilen 25.05.2006 gün ve 532-366 say›l› karar›n incelenmesidaval›lar vekilleri taraf›ndan istenilmesi üzerine, Yarg›tay 10. HukukDairesinin 14.11.2006 gün ve 13467-14653 say›l› ilam› ile(...Sigortal›l›k süresini artt›r›c› itibari hizmet süresi; fiziksel, ruhsal vefizyolojik bak›mlardan insan sa¤l›¤›n› ve çal›flma gücünü olumsuz yöndeetkileyerek yaflam süresini k›saltan a¤›r ve y›prat›c› koflullar alt›nda çeflitlitehlikelere aç›k olarak çal›flanlar için getirilmifl sosyal amaçl› bir uygulamaolup, konu ‹le ilgili 2098 ve 3395 say›l› Kanunlardaki amaç, bu ifllerdeçal›flanlara, an›lan etkenler yönünden farkl› ortamlarda çal›flanlara göreözel bir koruma sa¤lamakt›r.506 say›l› Yasan›n 3395 say›l› Yasayla de¤iflik Ek 5. maddesi hükmünegöre, an›lan itibari hizmet süresinden yararlanabilmek için, Yasada öngörüleniki koflulun birlikte gerçekleflmesi gereklidir. Bunlardan birinci koflul,eldeki dava yönünden, sigortal›n›n Azotlu Gübre Sanayinde çal›flm›flolmas›; ikinci koflul ise, yine ayn› maddenin alt bendlerinde yaz›l› fizikseld›fl etkenlerden birinin olayda ayr›ca gerçekleflmifl bulunmas›d›r.Keflif s›ras›ndaki beyanlardan, özellefltirme nedeniyle devredilen fabrikadaüretime yönelik herhangi bir çal›flma olmad›¤›, genel bak›m ve onar›mifllerinin yap›lmakta oldu¤u belirlenmifl olup; 10.10.1997 tarihine dekidari hizmetlerde, an›lan tarih sonras›nda ise itfaiye flefli¤i emrinde floförolarak çal›flan davac›n›n hangi zararl› d›fl etkenlerden ne flekilde etkilendi-¤i için Yasadan yararland›r›lmas› gerekti¤i konusunda tan›k anlat›mlar› d›-fl›nda, herhangi bir veri elde edilememifltir. Yarg›lama sürecinde toplanankan›tlarla, özlük dosyas›ndaki bilgilerin de¤erlendirilmesi sonucunda; üretimbölümlerinden ayr› ve yasan›n arad›¤› etkenlere maruz olumsuz koflullardabir çal›flmas› bulunmad›¤› anlafl›lan davac›n›n ‹stemi yönünden davan›nreddi yerine, soyut ve yetersiz bilirkifli raporuna dayan›larak kabu-___________________________________________________(*) Gönderen: Ali GÜNEREN (Yarg›tay 21. Hukuk Dairesi Baflkan›)


932 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009lü yönünde hüküm kurulmufl olmas› usul ve yasaya ayk›r› olup bozma nedenidir.O hâlde, daval›lar›n bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlar› kabul edilmelive hüküm bozulmal›d›r...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geriçevrilmekle, yeniden yap›lan yarg›lama sonunda, mahkemece önceki karardadirenilmifltir.TEMY‹Z EDEN: Daval›lar vekilleriHUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme karar›n›n süresindetemyiz edildi¤i anlafl›ld›ktan ve dosyadaki k⤛tlar okunduktan sonra gere¤igörüflüldü:506 Say›l› Kanunun Ek 5. maddesinde düzenlenen itibari hizmet;maddede belirtilen iflyerleri ve ifllerde çal›flan sigortal›lar›n, bu ifllerde enaz 3600 gün çal›flmalar› kofluluyla prim Ödeme gün say›lar›n›n 1/4'ününsigortal›l›k sürelerine eklenmesine olanak tan›yan bir uygulamad›r.An›lan madde ile a¤›r, riskli ve sa¤l›¤a zararl› ifllerde çal›flan kiflilereitibari hizmet süresinden yararlanma olana¤› tan›nmas›n›n amac›, bu ifllerinfiziksel, ruhsal ve fizyolojik olarak insan sa¤l›¤›n› olumsuz yönde etkileyenflartlar alt›nda yap›l›yor olmas›d›r.‹tibari hizmet süresinden yararlanacak olanlar belirlenirken, maddenintan›m›ndan yola ç›k›larak, iflyerinin ve yap›lan iflin niteli¤inin dikkateal›nmas›, maddede tan›mlanan; a¤›r, riskli ve sa¤l›¤a zararl› ifllerin fiilenyap›lmas› aranacakt›r.Bir di¤er ifadeyle, 506 say›l› Kanunun Ek 5. maddesinin IV numaral›bendi uyar›nca itibari hizmet süresinden yararlanabilmesi için sigortal›n›n;(Azotlu gübre ve fleker sanayinde) fabrika, atölye, havuz ve depolardave trafo binas› iflyerlerinde çal›flmas› ve ayr›ca sigortal›n›n bu iflyerlerinde,"Hizmetin Geçti¤i Yer" bafll›kl› bölümünde belirtilen "Çelik, demir vetunç döküm ifllerinde", "zehirli, bo¤ucu, yak›c›, öldürücü ve patlay›c› gaz,asit, boya iflleri ile gaz maskesiyle çal›flmay› gerektiren ifllerde", "Patlay›c›maddeler yap›lmas› ifllerinde" ve "Kaynak ifllerinde" çal›flmas› gerekmektedir.Kanunun uygulamas›nda itibari hizmet süresinden yararlan›labilmesiiçin sigortal›n›n maddede yer verilen her iki koflulu da birlikte gerçeklefltirmesizorunludur.Anayasa Mahkemesi’nin (27.03.2007 günlü Resmi Gazetede yay›mlanan)04.10.2006 gün ve 2002/157 Esas ve 2006/97 Karar say›l› karar›ile madde metninde yer alan "Azotlu gübre ve fleker sanayinde" ibaresiAnayasa'ya ayk›r› bulunarak iptaline karar verilmifl ise de, hizmetin geçti¤iyer tan›m›nda hiçbir de¤ifliklik söz konusu de¤ildir.


Yarg›tay Kararlar› 933Ek 5. maddede iflyerlerinin niteli¤i ile itibari hizmet kapsam›ndaki ifllerbirlikte tan›mlanm›fl olup, itibari hizmet kapsam›nda de¤erlendirilmesigereken ‹flin, bizzat sigortal› taraf›ndan üretim süreci içerisinde yap›lmas›gereklidir. Denetim, kontrol ve idarecili¤in gerektirdi¤i gözlem vebenzeri amaçlarla bu çal›flma bölgelerinde geçici süreli bulunmalar itibarihizmet kapsam›nda de¤erlendirilmeyecektir.Davac›n›n, davaya konu sürede, daval› gübre fabrikas›nda itfaiyearaç floförü olarak çal›flt›¤› konusunda uyuflmazl›k bulunmamaktad›r.Madde kapsam›nda "hizmetin geçti¤i yer" tan›mlamas›nda, "itfaiye"hizmeti tan›m›na yer verilmedi¤inin aç›k bulunmas› ve zaman zaman aç›khavada bahçedeki çiçekleri sulamas› karfl›s›nda, davac›n›n çevresel zararl›etkilere maruz kald›¤›n›n kabulü ile maddede belirtilen itibari hizmetsüresinden yaraland›r›lmaz.Yukar›da belirtilen maddi ve hukuki olgular dikkate al›nd›¤›nda, bozmakarar›nda aç›klanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'ncada benimsenen Özel Daire bozma karar›na uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya ayk›r›d›r. Bu nedenle direnmekaran bozulmal›d›r.SONUÇ: Daval›lar vekillerinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile direnmekarar›n›n Özel Daire bozma karar›nda gösterilen nedenlerden dolay›HUMK’un 429. Maddesi gere¤ince BOZULMASINA, istek halinde temyizpeflin harc›n›n daval› Toros Tar›m San. Afi’ye geri verilmesine 30.01.2008gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY HUKUK GENEL KURULUE: 2008/10-151 K: 2008/206 T: 27.02.2008‹fi HUKUKU • TARIM BA⁄-KUR S‹GORTALILI⁄I• ÜRÜN BEDEL‹NDEN ALINAN PR‹M BORCUÖzet: Tar›m Ba¤-Kur sigortal›l›¤›n›n tespitinde,kay›t ve tescil konusunda kuruma birbaflvuru veya resen tescil bulunmasa da;prim borçlar›n›n ürün bedellerinde kaynaktatevkif yoluyla kesilmesi halinde sigortal›l›khak ve borçlar›n›n bafllad›¤› kabul edilmelidir.Taraflar aras›ndaki "Tespit" davas›ndan dolay› yap›lan yarg›lama sonunda;Tekirda¤ ‹fl Mahkemesince; Tar›m Ba¤-Kur sigortal›l›¤›n›n tespiti-___________________________________________________(*) Gönderen: Ali GÜNEREN (Yarg›tay 21. Hukuk Dairesi Baflkan›)


934 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009ne, 5458 say›l› Kanundan yararlanma isteminin ise reddine dair verilen08.11.2006 gün ve 513-344 Say›l› Karar›n incelenmesi davac› ve daval›vekili taraf›ndan istenilmesi üzerine, Yarg›tay 10. Hukuk Dairesinin10.04.2007 gün ve 79-5665 say›l› ilam› ile,"1- Tar›m Ba¤-Kur sigortal›l›¤›n›n tescil ve tespiti yönünden; dosyadakiyaz›lara, hükmün Dairemizce de benimsenmifl bulunan yasal ve hukuksalgerekçeleriyle dayana¤› maddi delillere ve Özellikle bu delillerin takdirindebir isabetsizlik görülmemesine göre; daval› Ba¤-Kur vekilinin yerindegörülmeyen bütün temyiz itirazlar›n›n reddiyle usul ve yasaya uygun bulunanhükmün; tespitine iliflkin bölümün ONANMASINA,2- Davac›n›n, hükmün; yeniden yap›land›rma isteminin reddine iliflkintemyiz incelemesine-gelince;Davan›n yasal dayana¤›n› teflkil eden 04.03.2006 gün ve 26098 say›-l› Resmi Gazete'de yay›nlanarak 01.04.2006 tarihinde yürürlü¤e giren SosyalGüvenlik Prim Alacaklar›n›n Yeniden Yap›land›r›lmas› ve Baz› KanunlardaDe¤ifliklik Yap›lmas› Hakk›nda 5458 say›l› Kanunun 2.maddesinde"17.10.1983 tarihli ve 2926 say›l› Tar›mda Kendi Ad›na ve Hesab›na Çal›-flanlar Sosyal Sigortalar Kanununa göre, 31.03.2005 tarihine kadar tahakkuketti¤i halde bu Kanunun yürürlü¤e girdi¤i tarihe kadar ödenmemiflolan prim ve sosyal güvenlik destek primi borçlar›; bu Kanunun yürürlü¤egirdi¤i tarihten itibaren üç ay içerisinde Kuruma yaz›l› olarak baflvurmakflart›yla, bu madde ve 3. madde hükümlerine göre yeniden yap›land›r›l›r"hükmünün Öngörülmüfl, an›lan Yasan›n verdi¤i haktan yararlanmak içindavac›n›n yasal sürede dava açm›fl olmas›na, 2926 say›l› Kanunun 36.maddesi uyar›nca, Kurumun prim alacaklar›n›n ürün bedellerinden tevkifatyoluyla tahsil edilmesinin mümkün bulunmas›na, an›lan yasan›n 5.maddesinde "Sigortal› olmak hak ve yükümlülü¤ünden vazgeçilemez vekaç›n›lamaz" hükmünün, 9.maddesinde "Bu Kanuna göre sigortal› say›lanlardan,sigortal›l›klar›n›n bafllad›¤› tarihten itibaren üç ay içinde Kurumakay›t ve tescillerini yapt›rmayanlar›n tescil ifllemleri Kurumca resen yap›-l›r." hükmünün öngörülmesine, tar›mda kendi ad›na ba¤›ms›z çal›flanlarlailgili sigorta primlerinin; ürün bedellerinden tevkifat yoluyla kesilerek ilgilikifli ad›na Ba¤-Kur hesab›na yat›r›lmak suretiyle ödenmesi halinde, kay›tve tescil için Kuruma baflvuru olmasa dahi belirtilen flekildeki prim ödemeolgusunun, tar›mda kendi ad›na ba¤›ms›z çal›flan kiflinin kay›t ve tescil konusundakiiradesini ortaya koydu¤unun delili olarak kabulü ile Ba¤-Kur'un ifl bu primleri tahsil etmesine ra¤men, sigortal›y› tevkifat tarihi itibariyleresen kay›t ve tescil etmemesi, yasan›n kendisine yükledi¤i bu mükellefiyeteaç›k bir ayk›r›l›k oluflturmas›na, bu ba¤lamda daval› Kurumun,Yasa ile kendisine yüklenen resen tescil görevini yerine getirmemesinin sonuçlar›n›nsigortal›ya yükletilmesinin Medeni Kanunun 2. maddesinde ifadesinibulan evrensel nitelikleri objektif iyi niyet kural›yla ba¤daflt›r›lmas›-n›n mümkün bulunmamas›na, mahkemece yap›lan›n, Kurumca yap›lmas›gerekti¤i halde yap›lmayan tescil ve tespit ifllemine iliflkin bulunmas›na gö-


Yarg›tay Kararlar› 935re, davac›n›n yeniden yap›land›rma isteminin de kabulüne karar verilmesigerekirken eksik inceleme ve yan›lg›l› de¤erlendirme sonucu yaz›l› flekildekarar verilmesi usul ve yasaya ayk›r› olup bozma nedenidir.O halde, davac›n›n bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlar› kabul edilmelive hüküm bozulmal›d›r.)Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yap›lanyarg›lama sonunda, mahkemece önceki kararda direniImifltir.TEMY‹Z EDEN: Davac› vekiliHUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme karar›n›n süresindetemyiz edildi¤i anlafl›ld›ktan ve dosyadaki k⤛tlar okunduktan sonra gere¤igörüflüldü:Dava, Tar›m Ba¤-Kur sigortal›l›¤›n›n ve 5458 say›l› Kanun hükümlerindenyararlanmas› gerekti¤inin tespiti istemine iliflkin olup, yerel mahkemece;davac›n›n 2926 say›l› Kanun kapsam›nda sigortal› oldu¤ununtespitine; 5458 say›l› Kanun uyar›nca aranan yasal koflullar›n bulunmamas›nedeniyle, bu konudaki talebin reddine karar verilmifl, Özel Daireninyukar›da yaz›l› bozma karar› üzerine önceki kararda direnilmifltir.Uyuflmazl›k; 5458 say›l› Sosyal Güvenlik Prim Alacaklar›n›n YenidenYap›land›r›lmas› ve Baz› Kanunlarda De¤ifliklik Yap›lmas› Hakk›nda Kanunhükümlerinden yararlanma koflullar›n›n somut olayda gerçekleflipgerçekleflmedi¤i noktas›nda toplanmaktad›r.An›lan Kanun ile; "SSK ve Ba¤-Kur'un birikmifl alacaklar›n›n enflasyonrakamlar› baz al›narak güncellenmesi suretiyle alacak as›llar›n›n de¤erininkorunmas›, bunun yan› s›ra borçlular›n gecikme zamm› ve faiz yüklerindeözellikle 2000 ve 2001 ekonomik krizlerinin olumsuz etkileri bulundu¤undan,ortaya ç›kan ma¤duriyetlerin belirli ölçüde giderilmesi, borçlular›ntekrar sisteme düzenli prim ödemelerinin teflviki amac›yla borcun ödenebilirseviyeye getirilmesi, kurumlar›n birikmifl alacaklar›n›n tahsil edilmesi,yeni borç birikimlerinin Önüne geçilmesi ve sosyal güvenlik prim alacaklar›n›ntahsilinde kurumlar›n daha etkin bir takip yapabilmelerine imkân tan›nmas›,ayr›ca, sosyal güvenlik reform kanunlar› çerçevesinde tek çat› alt›ndayeniden yap›land›r›lmas› düflünülen kurumlar›n daha sa¤l›kl› ve sorunsuzbir bafllang›ç yapmalar›" amaçlanmaktad›r.Prim alacaklar›n›n yap›land›r›lmas›na yönelik 2. madde; 31.3.2005tarihine kadar tahakkuk eden ve bu Kanunun yürürlü¤e girdi¤i tarihekadar ödenmemifl prim veya sosyal güvenlik destek primi borcu ile iki ayl›ksürede Kuruma yaz›l› olarak baflvuru flart›n› aramaktad›r.01.04.2006 tarihinde yürürlü¤e giren düzenlemeden yararlanmakiçin tan›nan baflvuru süresinin, an›lan Kanunun 3, maddesi ile Ba¤-KurGenel Müdürlü¤ü Yönetim Kuruluna tan›nan yetki uyar›nca, 30 Haziran


936 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 20092006 tarihine kadar (bir ay süreyle) uzat›lm›fl olmas› karfl›s›nda, bu süreiçerisinde aç›lm›fl olan eldeki davan›n 5458 say›l› Kanun hükümlerindenyararlanma iste¤i fleklinde de¤erlendirilmesi gerekmektedir.Tahakkuk eden prim borcunun varl›¤› kofluluna gelince;2926 say›l› Kanunun 36. maddesinin yürürlükten kalkmas›n›n ard›ndan4956 say›l› Kanunun 27. maddesiyle 1479 say›l› Kanunun 53.maddesine getirilen düzenleme uyar›nca "...2926 say›l› Kanuna göre tahakkukeden prim alacaklar› ayl›k olarak veya Kurumca tespit edilecek dönemlerdeödenir. Ayr›ca Bakanlar Kurulu karar› ile ürün bedellerinden tevkifsuretiyle de tahsil edilebilir." hükmüne istinaden Tar›m Ba¤-Kur primborçlar›n›n "prim tevkifat›" yoluyla da tahsili öngörülmektedir.Kuruma kay›t ve tescil konusunda bir baflvuru ya da resen tescil bulunmasada, Yasa kapsam›na girenlerin prim borçlar›n›n ürün bedellerindenkaynakta, "prim tevkifat›" suretiyle kesilmesi kay›t ve tescil iradesianlam›nda olup, kesintiyi takip eden aybafl›ndan itibaren sigortal›l›k hakve yükümlülükleri do¤acakt›r.Tüm bu aç›klanan olgular karfl›s›nda, prim tevkif at›n›n sigortal›l›ktescili olarak de¤erlendirilerek, prim borcunun ödenmesi gereken safhayagelmesini ifade eden "tahakkuk" olgusunun somut olayda gerçekleflti-¤inin kabulü gerekmekte olup, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenenÖzel Daire bozma karar›na uyulmak gerekirken, Önceki kararda direnilmesiusul ve yasaya ayk›r›d›r. Bu nedenle direnme karar› bozulmal›d›r.SONUÇ: Davac› vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile, direnme karar›n›nyukar›da yaz›l› ve Özel Daire bozma karar›nda gösterilen nedenlerdendolay› HUMK’un 429. Maddesi gere¤ince BOZULMASINA, istekhalinde temyiz peflin harc›n›n geri verilmesine 27.02.2008 gününde oyçoklu¤uylakarar verildi.


Yarg›tay Kararlar› 937YARGITAY HUKUK GENEL KURULUE: 2008/21-139 K: 2008/204 T: 27.02.2008‹fi HUKUKU • USUL HUKUKU • GÖREVS‹Z YARGI YER‹NDE AÇILANDAVA • HAK DÜfiÜMÜ SÜRES‹ • BENZER OLANA BENZER fiEK‹LDEDAVRANMA ‹LKES‹ • KIYAS YOLUYLA BOfiLUK DOLDURMA(506 SY m 80/7; 6183 SY m. 58/1; HUMK m. 193)Özet: Görevsiz yarg› yerinde aç›lan davan›nadli yarg› düzeninde belirlenen hakdüflümü süresi içinde aç›lm›fl olmas›, görevsizlikkarar›n›n kesinleflmesinden on güniçinde görevli adli yarg› yerinde dava aç›lm›flolmas› halinde, hatal› yarg› yolunda aç›lm›flolan davan›n adli yarg›da devam etti¤i sonucunavar›lmal›d›r.Taraflar aras›ndaki "Menfi Tespit- Ödeme Emrinin ‹ptali" davas›ndandolay› yap›lan yarg›lama sonunda; Tokat (1.) ‹fl Mahkemesince davan›nkabulüne dair verilen 23.08.2006 gün ve 1135-629 say›l› karar›n incelenmesidaval› vekili taraf›ndan istenilmesi üzerine, Yarg›tay 21.HukukDairesinin 26.06.2007 gün ve 17428-10266 say›l› ilam› ile,(...Dava, daval› kurumca prim borcu nedeniyle yap›lan takip sonucudavac›ya ç›kar›lan 07.12.2004 tarihli 46949 say›l› 10990 takip nolu ödemeemrinin iptali istemine iliflkindir.Mahkemece istemin kabulüne karar verilmifltir.Süresinde Ödenmeyen prim ve di¤er kurum alacaklar›n›n bizzat Kurumcacebren takip ve tahsil edilebilece¤i 506 say›l› Yasa'n›n aç›k hükmügere¤idir. Cebren tahsil ve takip esaslar› 6183 say›l› Yasa'da gösterilmifltir.506 say›l› Yasa'n›n 80/7.maddesinde kurum alacaklar›n›n tahsilinde6183 say›l› Yasa'n›n uygulanmas›ndan do¤acak uyuflmazl›klar›n çözümlenmesindealacakl› sigorta Müdürlü¤ünün bulundu¤u yer ‹fl Mahkemesininyetkili oldu¤u, 6183 say›l› Yasa'n›n 58/1.maddesinde de kendisineödeme emri tebli¤ olunan flahs›n ödeme emrine kars› tebli¤ tarihinden itibaren7 gün içinde itiraz edebilece¤i bildirilmifltir. Bu 7 günlük itiraz süresihak düflürücü süre olup süreyi geçiren borçlunun art›k menfi tespit, istirdatgibi ayn› konuda hiçbir mahkemede dava açmas› mümkün de¤ildir.Çünkü 6183 say›l› Yasa'da ‹‹K'in 72. maddesine koflut bir hüküm yer almamaktad›r.6183 say›l› Yasa ‹‹K.'ya nazaran özel bir yasa olup uygulamaönceli¤ine sahiptir.___________________________________________________(*) Gönderen: Ali GÜNEREN (Yarg›tay 21. Hukuk Dairesi Baflkan›)


938 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Di¤er yandan hukuk mahkemeleri ile idari mahkemeler aras›ndaki iliflkiyarg› yolu iliflkisi olup bir hukuk davas› idare mahkemesinde aç›l›rsaidare mahkemesi kendisine aç›lm›fl olan davan›n adli yarg›n›n görev alan›-na girdi¤i gerekçesiyle dava dilekçesinin yarg› yolu bak›m›ndan reddinekarar vermekle yetinmek zorunda olup, kararda davan›n belli bir hukukmahkemesine gönderilmesine karar veremez. Davac›, bundan sonra hukukmahkemesine yeni bir dava açabilir, ancak bu dava art›k idare mahkemesineaç›lm›fl olan davan›n devam› niteli¤inde de¤ildir, Bu nedenle idarimahkemesinde dava aç›lmas› ile meydana gelen hak düflürücü sürenin kesilmesiidare mahkemesinde aç›lan davada verilen karar›n kesinleflmesiile hükümsüz hale gelir. Daha aç›k bir anlat›mla hukuk mahkemesindeaç›lmas› gereken bir davan›n yanl›fl yarg› yoluna baflvurularak idari yarg›-da aç›lm›fl olmas› hak düflürücü süreyi kesmez.Somut olayda ödeme emri davac›ya 16.12.2004 tarihinde tebli¤ edilmifldavac› yanl›fl yarg› yoluna baflvurarak Sivas ‹dare Mahkemesinde davaaçarak ödeme emrinin iptalini istemiflse de; idare mahkemesi yarg› yolubak›m›ndan dava dilekçesinin reddine karar verilmifl ve bu karar kesinleflmifltir.Davac› ödeme emrinin tebli¤inden itibaren görevli ve yetkili Tokat‹fl Mahkemesine 7 günlük hak düflürücü süre dolduktan sonra 14.07.2005tarihinde dava açm›flt›r.Hal böyle olunca mahkemece davan›n 7 günlük hak düflürücü sürenindolmas› nedeniyle süre afl›m›ndan reddine karar verilmesi gerekirken isinesas› incelenmek suretiyle yaz›l› flekilde hüküm kurulmufl olmas› usul veyasaya ayk›r› olup bozma nedenidir.O halde, daval› Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlar› kabuledilmeli ve hüküm bozulmal›d›r...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geriçevrilmekle, yeniden yap›lan yarg›lama sonunda, mahkemece öncekikararda direnilmifltir.TEMY‹Z EDEN: Daval› vekiliHUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme karar›n›n süresindetemyiz edildi¤i anlafl›ld›ktan ve dosyadaki k⤛tlar okunduktan sonra gere¤igörüflüldü:Dava, ödeme emrinin iptali istemine iliflkindir,Yerel Mahkemece; davaya konu borcun dava d›fl› bir flirkete ait oldu-¤u, davac›n›n an›lan flirketin hissedar›, üst düzey yöneticisi olmad›¤›, flirketitemsil ve ilzam yetkisi bulunmad›¤› belirtilerek, davan›n kabulü ileödeme emrinin iptaline karar verilmifltir.Özel Dairece, yukar›da yaz›l› gerekçelerle karar bozulmufl, yerel mahkemece;"menfi tespit davas›n›n her zaman aç›labilece¤i, 6183 Say›l› Kanundamenfi tespit davas›yla ilgili bir düzenleme yap›lmam›fl olmas›n›n


Yarg›tay Kararlar› 939menfi tespit davas› açma hakk› bulunmad›¤› fleklinde yorumlanamayaca-¤›, 6183 Say›l› Kanunda idareye ‹tiraz için öngörülen 7 günlük süreninmenfi tespit davas› açma süresi olarak kabul edilemeyece¤i" gerekçeleriyleönceki kararda direnilmifltir.Özel Daire ile Yerel Mahkeme aras›ndaki uyuflmazl›k; 6183 say›l› AmmeAlacaklar›n›n Tahsil Usulü Hakk›nda Kanunda ödeme emrinin iptalineiliflkin davan›n içeri¤inin belirlenmesi; adli yarg›da aç›lmas› gerekenbir davan›n (yanl›fl yarg› yoluna baflvurularak) idari yarg›da aç›lm›fl olmas›n›nhak düflürücü süreye etkisi noktalar›nda toplanmaktad›r.I- 506 Say›l› Sosyal Sigortalar Kanununun 80. maddesi; prim borçlar›ndandolay› tüzel kiflilerin üst düzey yönetici ve yetkililerinin Kurumakarfl› iflverenleriyle birlikte müfltereken ve müteselsilen sorumluluklar›n›düzenlemifl, 3917 say›l› Kanunun 1.maddesi ile yap›lan düzenleme sonras›ndaise, Kurum alacaklar›n›n takibinde 6183 say›l› Kanun hükümlerininuygulanaca¤› belirtilmifltir.Davan›n yasal dayana¤›n› oluflturan 6183 say›l› Kanunun 58. maddesi,Kurum alacaklar› yönünden tebli¤ edilen ödeme emrine karfl› davaaçma hakk›n› 7 gün ile s›n›rland›rm›flt›r. ‹tiraz davas› için öngörülen 7günlük sürenin hak düflürücü nitelikte oldu¤u konusunda kuflku bulunmamaktad›r(Yarg›tay Hukuk Genel Kurulunun 10.4.2001 gün ve 2002/21-201-297; 24.3.2004 gün ve 2004/10164-170 say›l› Kararlar›).Ödeme emrinin iptaline yönelik dava "menfi tespit" niteli¤inde olup,maddede belirtilen; "böyle bir borcu olmad›¤›", "k›smen ödendi¤i" veya "zamanafl›m›nau¤rad›¤›" yönündeki iddialar d›fl›nda yeni ve ayr› bir itiraznedeni ileri sürülemeyecektir. ‹cra ve ‹flas Kanununun 72. maddesinekoflut bir düzenlemeye 6183 say›l› Kanunda yer verilmemifl olmas› karfl›-s›nda, 7 günlük hak düflürücü süreyi geçiren borçlunun, ayn› konuda yenibir menfi tespit davas› açma olana¤› bulunmamaktad›r (Yarg›tay HukukGenel Kurulunun 03.10.2007 gün ve 2007/21-623- 717; 26.04.2006 gün ve2006/21-198-249 say›l› Kararlan)."Üçüncü fiah›slardaki Menkul Mallar›n, Alacak ve Haklar›n Haczi"nidüzenleyen 6183 say›l› Kanunun 5479 say›l› Kanun ile de¤iflik 79. maddesisadece üçüncü flah›slar yönünden menfi tesbit davas›na yer vermifl,bu olanak Kamu alaca¤› borçlular› yönünden tan›nmam›flt›r.Yukar›da aç›klanan maddi ve yasal olgular dikkate al›nd›¤›nda; ödemeemrinin iptaline yönelik eldeki davan›n hak düflürücü sürede olup olmad›¤›n›nöncelikle belirlenmesi, süre afl›m›n›n saptanmas› halinde davan›nan›lan nedenle reddine karar verilmesi, aksi durumda ise; 6183 say›l›Kanunun 58. maddesinde belirtilen s›n›rl› itiraz nedenleri dikkate al›-narak yap›lacak inceleme ve de¤erlendirme sonucunda karar verilmesigerekir.II- Yarg› yolu yanl›fll›¤›n›n hak düflürücü süreye etkisi konusunda yap›lande¤erlendirmede ise afla¤›daki sonuca ulafl›lm›flt›r;


940 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Dava hakk›, birçok uyuflmazl›kta belirli bir süreyle s›n›rland›r›lm›flt›r.Zaman›n haklar üzerinde iki tür etkisi bulunmaktad›r. Bunlardan ilkihakk› düflüren, di¤eri ise hakk› engelleyen etkilerdir. ‹lkinde, belli birzaman›n geçmesiyle hak ortadan kalkar. Di¤erinde ise, hak düflmez; ancakhak sahibinin bunu ileri sürmesi halinde, hak engellenebilir.Dava aç›lmas›n›n maddi ve usul hukuku bak›m›ndan bir tak›m sonuçlar›bulunmaktad›r. Davan›n aç›lmas› ile dava konusu alacak veyahak için söz konusu olan zamanafl›m› kesilirken, hak düflürücü sürelerde korunmufl olacakt›r.Davac› vekilince, idare mahkemesinde aç›lan davan›n yap›lan yarg›-lamas› sonucunda; "davan›n, prim borcundan kaynaklanan kurum alaca-¤›n›n 6183 say›l› Yasa uyar›nca ödeme emri gönderilmek suretiyle tahsiliyoluna gidilmesi üzerine aç›ld›¤›n›n anlafl›ld›¤›, bu durumda, ödeme emrinekarfl› aç›lan davan›n, yürürlükteki mevzuata göre adli yarg› yerinde görülmesigerekti¤i; bu itibarla, ifl mahkemelerinin görevine giren uyuflmazl›-¤›n idare mahkemesince esastan incelenerek sonuçland›r›lmas›na hukukenolanak bulunmad›¤›" gerekçesiyle; "2577 say›l› Kanun'un 15/1-a maddesiuyar›nca davan›n görev yönünden reddine, karar›n tebli¤ini izleyen30 gün içinde Dan›fltay'a temyiz yolu aç›k olmak üzere..." karar verilmesiüzerine, bu kez görevli ifl mahkemesinde eldeki dava aç›lm›fl, Yerel Mahkemeceyap›lan yarg›lama sonucunda esastan karara ba¤lanm›flt›r.Özel Dairece; hatal› (idari) yarg› yoluna baflvurulmas› halinde, hukukmahkemesinde dava için öngörülen hak düflürücü sürenin korun mayaca¤›belirtilerek bozma karar› verilmifltir.Bir uyuflmazl›¤›n hangi yarg› düzeni içerisindeki mahkemelerde çözümlenmesigerekti¤i hususu kimi kez yan›lg›lara yol açabilmektedir.Bu nedenle, di¤er yarg› yollar›na iliflkin yasal düzenlemelerin irdelenerek,Hukuk Muhakemeleri Usul Kanununda bir düzenleme bofllu¤uolup olmad›¤›n›n belirlenmesi sorunun çözümünde önem tafl›maktad›r.a) ‹dari yarg›n›n görev alan›na giren davalarda:‹dari nitelikteki bir davan›n hukuk mahkemesine aç›lmas› halinde izleneceksürece ‹liflkin 1086 say›l› Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu(HUMK) ite 2577 say›l› ‹dari Yarg›lama Usul Kanunu (‹YUK)'nda birbirinitamamlayan düzenlemeler bulunmaktad›r.Daval› idare, hatal› yarg› yolu nedeniyle yarg›laman›n bitimine kadaryarg› yolu ‹tiraz›nda bulunabilir. HUMK m. 7, yarg› yolu itiraz› halinde verilecekkaran "görevsizlik karar›" olarak nitelendirmifl olup, burada ifadeedilen görevsizlik karar› yarg› yolunu de¤ifltirici niteliktedir.2577 say›l› ‹YUK 3 ve devam› maddeler dikkate al›nd›¤›nda; Hukukmahkemesince ayr›ca, idari yarg› düzenindeki hangi mahkemenin görevlioldu¤una ve dava dosyas›n›n o mahkemeye gönderilmesine karar verilmesiise mümkün de¤ildir. An›lan maddelerde bir idari davan›n nas›l aç›-


Yarg›tay Kararlar› 941laca¤› belirtilmifl olup, bu yönteme uyulmas› zorunludur. Bir davan›nidari nitelikte oldu¤unun anlafl›lmas› üzerine dosyan›n idare mahkemesinegönderilmesine karar verilmekle, bafllang›çta adli yarg› yerine aç›lm›flolan davan›n idari yarg› yerine aç›lmas› sa¤lanamaz.‹dari eylem ve ifllemlere karfl› aç›lacak davalar hak düflürücü süreyeba¤lanm›flt›r. ‹YUK'daki düzenlemelere bak›ld›¤›nda; davan›n süresindeaç›lmamas›n›n yapt›r›m›, usul yönünden "reddine" kavrar verilmesidir(2577 say›l› ‹YUK. m. 14/3-e, 15/1-b).Ne var ki, "Görevli Olmayan Yerlere Baflvurma" bafll›kl› 9. madde hükmüile; "Çözümlenmesi Dan›fltay'›n, idare ve vergi mahkemelerinin görevlerinegirdi¤i halde, adli ve askeri yarg› yerlerine aç›lm›fl bulunan davalar›ngörev noktas›ndan reddi halinde, bu husustaki kararlar›n kesinleflmesiniizleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede dava aç›labilir.Görevsiz yarg› merciine baflvurma tarihi, Dan›fltay'a, idare ve vergi mahkemelerinebaflvurma tarihi olarak kabul edilir."An›lan düzenleme; Dan›fltay'›n, idare mahkemelerinin veya vergi mahkemeleriningörevine giren bir davan›n, genel idari yarg› düzeni d›fl›ndakibir mahkemede aç›lmas› durumunda, mahkemece verilecek görevsizlikkarar› üzerine genel idari yarg›da aç›lacak davada, davan›n süre afl›m› nedeniylereddinin önlenebilmesi için 30 günlük ek süre tan›nm›flt›r.Hukuk mahkemesinin görevsizlik karar› üzerine yap›lacak ifllemler‹YUK m. 9'da düzenlendi¤inden, HUMK m. 193 hükmü burada uygulanmayacakt›r.b) Askeri yarg›n›n (Askeri Yüksek ‹dare Mahkemesinin) görev alan›nagiren davalarda:Askeri Yüksek ‹dare Mahkemesinde dava açma süresi her çeflit ifllemlerdeyaz›l› bildirim tarihinden itibaren, kanunlarda ayr› süre gösterilmeyenhallerde altm›fl gün olarak belirtilmifltir.‹YUK'da oldu¤u gibi, 1602 say›l› Askeri Yüksek ‹dare Mahkemesi Kanununun"Görevli Olmayan Yerlere Baflvurma" bafll›kl› 41. maddesindede; "Askeri Yüksek ‹dare Mahkemesinin görevine giren uyuflmazl›klarda,askeri, idari ve adli yarg› mercilerine aç›lan davalar›n görev noktas›ndanreddi halinde, bu husustaki kararlar›n ve bunlara karfl› kanun yollar› varsasüresi içinde olmak flart›yla bu yollara baflvurulmas› üzerine, verilenkararlar›n tebli¤i tarihinden itibaren otuz gün ‹çinde Askeri Yüksek ‹dareMahkemesine dava aç›labilir. Bu mercilere baflvurma tarihi, Askeri Yüksek‹dare Mahkemesine müracaat tarihi olarak kabul edilir." hükmü yer almaktad›r.Askeri Yüksek ‹dare Mahkemesi Genel Kurulunun 02.06.2006 günve 2006/1 Esas, 2006/1 Karar say›l› ‹çtihatlar› Birlefltirme Karar›nda;41. maddede belirtilen sürenin AY‹M'in görevine giren uyuflmazl›klardaaskeri, idari ve adli yarg› mercilerine aç›lan davalarda verilen görevsizlikkararlar›n›n kesinleflmesinden itibaren bafllayaca¤› karara ba¤lanm›flt›r.


942 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009c) Adli yarg›n›n görev alan›na giren davalarda:Bir hukuk davas›n›n idari yarg›da aç›lmas› halinde, resen ya da yarg›yolu itiraz› üzerine, davan›n her safhas›nda (görevsizlik nedeniyle) davadilekçesinin reddine karar verilebilir (‹YUK m. 14/3-a,15/l-a).‹dari yarg›ya mensup bir di¤er mahkemenin görevli olmas› hali d›fl›nda,dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi durumunda,davan›n belli bir hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilemeyece¤imaddede aç›kça ifade edilmifltir (‹YUK m. 15/1-a).‹dare mahkemesinin görevsizlik karar› üzerine yap›lmas› gereken istemlerönem tafl›maktad›r.Hatal› yarg› yolunda (idari yarg›da) görevsizlik karar› ile sonuçlanandavan›n ne flekilde ve hangi sürede adli yarg›da (hukuk mahkemesinde)ikame edilece¤i konusunda HUMK'da bir düzenleme bulunmamaktad›r.Ortada bir hukuki düzenleme eksikli¤inin mi (kanun bofllu¤u), yoksayasa koyucunun bilinçli bir susmas›n›n m› bulundu¤unun belirlenmesiönem tafl›maktad›r,Kanun bofllu¤u; en yal›n anlat›m›yla, sorunun çözümüne katk› sa¤layacakbir kural›n bulunmamas›, yürürlükte olan hukuk düzeni dikkateal›nd›¤›nda, pozitif hukukun s›n›rlar› içerisinde sorunu çözecek bir düzenlemeeksikli¤i fleklinde ifade edilebilir.Düzenleme yap›lmam›fl olmas› her zaman kanun bofllu¤u anlam›nagelmeyebilir. Bir sorun hukuk d›fl› alanda düzenlenmifl ya da bilerek, isteyereksusma yoluyla yasa koyucu taraf›ndan bilinçli olarak düzenlenmemiflde olabilir. Ne var ki, hukuk düzeninin bir kural›n varl›¤›n› gerektirmesinekarfl›n, kanun d›fl›nda örf-adet hukuku da bunu düzenlememiflise bir kanun bofllu¤undan söz edilmelidir,Hukukun görevi toplumsal yaflam› düzenlemek ve ‹liflkilerden do¤acaksorunlar› gidermektir.Yasan›n bir düzenleme öngörmedi¤i davran›fl biçiminin çözümsüz b›-rak›lmas› düflünülemez.‹dari ve askeri yarg›da Özel kurallar çerçevesinde düzenlenen, hakarama özgürlü¤ü kapsam›nda önemli bulunan bu yöne HUMK hükümleriaras›nda yer verilmemifl olmas›nda, kanun koyucunun bilinçli susmas›,olumsuz düzenleme yapmak istemesi fleklindeki düflünceyi hakl› gösterecekbir gerekçeye rastlan›lamam›flt›r. Bu durumda, ortada bir kanunbofllu¤u bulundu¤unun kabulü ile sorunun çözümlenmesi yasan›n amac›nauygun düflecektir.Hâkimin, hukuk yaratma alan›na girebilmesi için çözümü gerekenolaya uygulanabilir kanun hükmü veya örf ve adet kural›n›n bulunmamas›aran›r. Hâkim, kanun bofllu¤unu doldururken takip edece¤i yol;Medeni Kanunun 1. maddesinde aç›kland›¤› üzere kanun koyucu gibi hareketetmekten ibarettir. Bu aflamada hâkim, kanun koyucunun yapaca-


Yarg›tay Kararlar› 943¤› gibi, taraflar›n karfl›l›kl› menfaatlerini tespit ederek, bunlar› adalet süzgecindengeçirip hayat ihtiyaçlar›n› karfl›layan ve ayn› zamanda mevcuthukuk düzeni ve hukuki güvenlikle ba¤daflan bir kural bulacakt›r.Bu yönde en Önemli araç k›yast›r. Boflluklar›n k›yas yoluyla doldurulmas›,adaletin bir gere¤i olan eflitlik ilkesi, benzer olana benzer flekildedavranma ilkesinin de bir gere¤idir.Adli yarg› mahkemeleri aras›ndaki göreve iliflkin uyuflmazl›klardabaflvurulan; görevsizlik veya yetkisizlik karar› verilmesi üzerine, davac›-n›n, karar›n kesinleflmesi tarihinden itibaren on gün içinde yeniden dilekçevermesinin gerekti¤i, aksi takdirde davan›n aç›lmam›fl say›lmas›nakarar verilece¤ine iliflkin HUMK m. 193 hükmünün, somut olaya k›yasenuygulanmas› gerekir.Bu durumda, sonradan görevli mahkemede aç›lan dava, görevsizmahkemede aç›lm›fl olan davan›n devam› niteli¤inde kabul edilerek, görevsizmahkemede dava aç›lmas› ile kazan›lm›fl haklar sakl› tutulmuflolaca¤›ndan, hak düflürücü süre de, hatal› yarg› düzenine ba¤l› mahkemededavan›n aç›ld›¤› tarihe göre belirlenecektir.Sonuç olarak; idari yarg› karar›n› takiben adli yarg›da (hukuk mahkemesinde)yeni bir dava açabilmenin koflullar› flu flekilde belirlenmelidir:Davan›n görevsiz yarg› yerinde aç›lm›fl olmas›;Görevsiz yarg› yerinde aç›lan davan›n, adli yarg› düzeni içinde öngörülenhak düflürücü süre içerisinde aç›lm›fl olmas›;‹dari yarg› yerince verilen görevsizlik karar›n›n temyiz edilmeyerek yada temyiz edildi¤i takdirde onanmak suretiyle kesinleflmifl olmas›, kesinleflenkarar› takiben 10 günlük süre içerisinde görevli adli yarg› yerindeyeni bir davan›n aç›lm›fl olmas›;‹dari yarg›da aç›lan dava ile adli yarg›da aç›lan davan›n ayn› nitelikteolmas›.Belirtilen bu koflullar›n varl›¤› halinde, adli yarg›da aç›lm›fl dava, hatal›yarg› yolunda aç›lm›fl davan›n devam› niteli¤inde bulunacak, hak düflürücüsüre de korunmufl olacakt›r.Böylece, görevsizli¤e iliflkin bir karar›n, ifl bölümü esas›na göre veyayarg› yolu bak›m›ndan verilmifl olmas›n›n, yarg› kollar›na göre farkl› sonuçlardo¤urmas›n›n önüne geçilerek, anayasal nitelikteki hak arama özgürlü¤üzedelenmemifl olacakt›r.Yukar›da belirtilen maddi ve yasal olgular dikkate al›nd›¤›nda; belirtilenkoflullar›n varl›¤› halinde, aç›lan davan›n süresinde oldu¤unun kabulüile yasal dayana¤›n› oluflturan 6183 say›l› Kanunun 58. maddesindebelirtilen s›n›rl› say›l› haller do¤rultusunda inceleme yap›larak sonucunagöre karar verilmesi gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul veyasaya ayk›r›d›r. Bu nedenle direnme karar› bozulmal›d›r,1


944 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009SONUÇ: Daval› vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile, direnme karar›n›nyukar›da gösterilen nedenlerden dolay› HUMK’un 429. maddesigere¤ince BOZULMASINA, 27.02.2008 gününde yap›lan ikinci görüflmedeoybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY HUKUK GENEL KURULUE: 2008/13-297 K: 2008/292 T: 02.04.2008BA⁄-KUR ECZANE ‹L‹fiK‹S‹ • MUARAZANIN MEN‹Özet: Ba¤-Kur ile eczane aras›nda yap›-lan sözleflmeyi fesheden Ba¤-Kur kendisi vedi¤er kamu kurumlar› aras›nda oluflan birmuaraza yaratm›flt›r. Bu nedenle davac› eczac›n›nmuarazan›n meni davas› açabilece¤ikabul edilmelidir. Yarg›tay›n yerleflik uygulamas›da bu do¤rultudad›r.Taraflar aras›ndaki ''‹fllemin ‹ptali ve Muarazan›n Giderilmesi" davas›ndandolay› yap›lan yarg›lama sonunda; fianl›urfa Asliye I. HukukMahkemesince davan›n hukuki yarar yoklu¤undan reddine dair verilen14.12.2006 gün ve 2005/353- 2006/711 say›l› karar›n incelenmesi Davac›vekili taraf›ndan istenilmesi üzerine, Yarg›tay 13.Hukuk Dairesinin26.06.2007 gün ve 2007/5855-9036 say›l› ilam› ile;("...Davac›, eczac› oldu¤unu, daval› kurum ile aralar›ndaki sözleflmenin,protokolün 1. maddesinin "m" bendi gere¤ince 7 y›l süre ile feshedildi-¤inin bildirildi¤ini, feshin haks›z oldu¤unu ileri sürerek, feshe iliflkin iflleminiptaline karar verilmesini ‹stemifltir. Daval›, davan›n reddini dilemifltir.Mahkemece, davac›n›n Sa¤l›k ‹l Müdürlü¤üne verdi¤i dilekçe ile sözleflmesifesih edilen Emek eczanesini 5.7.2005 tarihinde kapatt›¤›n›, yeni eczaneaçma ve eczac›lar odas›na yeniden üye olma talebinin ise ret edildi-¤ini, kapatt›¤› eczane ile kurum aras›nda yap›lan sözleflmenin fesih ‹fllemininiptalini isteyemeyece¤ini, bu nedenle dava açmakta hukuki yarar› bulunmad›¤›gerekçesi ‹le davan›n reddine karar verilmifl; hüküm, davac› taraf›ndantemyiz edilmifltir.Taraflar aras›nda Ba¤-Kur ve Türk Eczac›lar Birli¤inin ‹mzalad›¤› protokolhükümlerine uygun olarak sözleflme iliflkisi kuruldu¤u uyuflmazl›kkonusu de¤ildir. Daval› kurum, davac›n›n fatura etti¤i reçetelerde ilaç firmas›naait olmayan sahte küpürler mevcut olmas› nedeniyle sözleflmeyi fe-___________________________________________________(*) Gönderen: Av. Talih UYAR


Yarg›tay Kararlar› 945sih etmifl, davac› fesih iflleminin geçersizli¤ini istemifltir. Taraflar aras›ndakisözleflme iltihaki mahiyette bir sözleflmedir. Daval› kurum fesih ifllemi ilekendisi ve di¤er kamu kurulufllar›n› da etkiler flekilde davac› ile muarazayaratm›flt›r. Davac›n›n, sözleflmesi fesih edilen eczaneyi kapatm›fl olmas›ileride baflka ad ile eczane açmayaca¤› anlam›na gelmez. Bu durumdamevcut fesih davac›n›n ileride açmak isteyece¤i eczanenin sözleflme yapmas›n›da etkileyecektir. Davac› taraf›ndan aç›lan dava mahiyeti itibariylemuarazan›n meni niteli¤indedir. Bu nedenle dava açmakta davac›n›n hukukiyarar› vard›r. Dairemizin ‹stikrarl› uygulamas› da bu yöndedir. Mahkemece,iflin esas›na girilerek ortaya ç›kacak sonuca uygun bir karar verilmesigerekirken, yanl›fl de¤erlendirme sonucu yaz›l› flekilde hüküm kurulmas›usul ve yasaya ayk›r› olup, bozma nedenidir...") gerekçesiyle bozularakdosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yap›lan yarg›lama sonunda,mahkemece önceki kararda direnilmifltir.TEMY‹Z EDEN: Davac› vekiliHUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme karar›n›n süresindetemyiz edildi¤i anlafl›ld›ktan ve dosyadaki k⤛tlar okunduktan sonra gere¤igörüflüldü:Taraflar›n karfl›l›kl› iddia ve savunmalar›na, dosyadaki tutanak vekan›tlara, bozma karar›nda aç›klanan gerektirici nedenlere göre, HukukGenel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma karar›na uyulmakgerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya ayk›r›d›r. Bu nedenledirenme karar› bozulmal›d›r.SONUÇ: Davac› vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile, direnme karar›n›nÖzel Daire bozma karar›nda gösterilen nedenlerden dolay›HUMK’un 429. maddesi gere¤ince BOZULMASINA, istek halinde temyizpeflin harc›n›n geri verilmesine 02.04.2008 gününde, oybirli¤i ile kararverildi.


946 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009YARGITAY HUKUK GENEL KURULUE: 2008/11-298 K: 2008/293 T: 02.04.2008YARGITAY BOZMASI • D‹RENME KARARI • YEN‹ HÜKÜM(TTK m. 1301)Özet: Bozma üzerine yap›lan yarg›lamada,bozmada iflaret edildi¤i gibi tebligata iliflkineksiklik giderilmifl ve sonra yeni bir kararverilmifltir. Bu karar›n direnme karar› olmad›¤›ve yeni bir hüküm oldu¤u kabul edilmelidir.Taraflar aras›ndaki “Rücuan Alacak” davas›ndan dolay› yap›lan yarg›lamasonunda; Konya Asliye 2. Hukuk Mahkemesince davan›n k›smenkabul k›smen reddine dair verilen 11.05.2004 gün ve 2004/56-231 say›-l› karar›n incelenmesi Daval› Süleyman taraf›ndan istenilmesi üzerine,Yarg›tay 11. Hukuk Dairesinin 30.05.2005 gün ve 2004/8820-2005/5628 say›l› ilam› ile;(...Davac› sigorta vekilinin, TTK’n›n 1301. madde hükmüne dayal› olarak,daval›lar aleyhine açt›¤› rücu davas› sonunda, mahkemece, daval›lardanSüleyman hakk›nda bozma öncesi verilen karar›n temyiz edilmemesinedeniyle kesinleflti¤i gerekçesiyle, yeniden karar verilmesine yer olmad›-¤›na, di¤er daval› hakk›nda davan›n reddine dair verilen karar›, daval›lardanSüleyman temyiz etmifltir.1- Daval›lar hakk›nda daha önce davan›n kabulüne dair mahkemeceverilen ve sadece daval›lardan Koncam A.fi. vekilinin temyizi üzerine bozulanilam, daval›lardan Süleyman'a tebli¤ edilmemifl, karara karfl› temyizolana¤› verilmemifl, dolay›s›yla karar bu daval› aleyhine kesinleflmemiflolup, bozma üzerine mahkemece, önceki karar› temyiz etmedi¤inden bahislekesinleflti¤i gerekçesiyle, daval›lardan Süleyman hakk›nda yeniden kararverilmesine yer olmad›¤›na iliflkin yaz›l› flekilde hüküm tesisi do¤ru olmam›fl,hükmün bu daval› yarar›na bozulmas› gerekmifltir.2- Bozma neden ve flekline göre, daval›lardan Süleyman’›n di¤er temyizitirazlar›n›n incelenmesine gerek görülmemifltir...) gerekçesiyle bozularakdosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yap›lan yarg›lama sonunda,mahkemece önceki kararda direnilmifltir. TEMY‹Z EDEN: Daval› Süleymanvekilleri.___________________________________________________(*) Gönderen: Av. Ali GÜNEREN (Yarg›tay 21. Hukuk Dairesi Baflkan›)


Yarg›tay Kararlar› 947HUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme karar›n›n süresindetemyiz edildi¤i anlafl›ld›ktan ve dosyadaki k⤛tlar okunduktan sonra gere¤igörüflüldü:Dava. 6762 say›l› Türk Ticaret Kanunu'nun 1301. maddesine dayal›rücuan alacak istemine iliflkindir.Kasko sigortac›s› flirket taraf›ndan sigortal›s›na ödenen tazminat›ndaval›lardan müfltereken ve müteselsilen tahsili istemiyle aç›lm›flt›r.Mahkemece davan›n kabulüne dair verilen ilk karar, gerekçe ile karar sonucununçeliflkili olmas› da vurgulanarak daval›lardan Koncam A.fi.’nintemyizi üzerine davan›n reddi gerekti¤ine iflaretle bozulmufltur. Di¤er daval›Süleyman hükmü temyiz etmemifl; temyize gönderilirken göndermeformunda o aflamada karar›n bu daval›ya tebli¤ine iliflkin bir kay›t düflülmedi¤igibi dosyada dizi pusulas› veya tebli¤e iliflkin bir flerhe de yer verilmemifltir.Mahkemece bozmaya uyulmufl; hükmü temyiz eden daval› KoncamA.fi. yönünden davan›n reddine, di¤er daval› Süleyman yönünden ise ilkkarar› temyiz etmedi¤inden hakk›nda verilen kabul karar› kesinleflti¤indenyeniden karar verilmesine yer olmad›¤›na karar verilmifltir. Hükmüntebli¤i ve daval› Süleyman'›n temyizi üzerine karar bu kez "Daval›lar hakk›ndadaha önce davan›n kabulüne dair mahkemece verilen ve sadece daval›lardanKoncam A.fi. vekilinin temyizi üzerine bozulan ilam, daval›lardanSüleyman'a tebli¤ edilmemifl, karara karfl› temyiz olana¤› verilmemifl,dolay›s›yla karar bu daval› aleyhine kesinleflmemifl olup, bozma üzerinemahkemece, önceki karar› temyiz etmedi¤inden bahisle kesinleflti¤i gerekçesiyle,daval›lardan Süleyman hakk›nda yeniden karar verilmesine yerolmad›¤›na iliflkin yaz›l› flekilde hüküm tesisi do¤ru olmam›fl, hükmün budaval› yarar›na bozulmas› gerekmifltir." Gerekçesiyle bozulmufl; bozmailam›n›n 2.bendinde ise "Bozma neden ve flekline göre, daval›lardan Süleyman'›ndi¤er temyiz itirazlar›n›n incelenmesine gerek görülmemifltir" gerekçesiyledi¤er hususlar inceleme d›fl› b›rak›lm›flt›r. Mahkemece bozmasonras›, bozmada iflaret edilen tebligat›n yap›l›p yap›lmad›¤› araflt›r›lm›fl;hatta daval›n›n iste¤i üzerine imza örnekleri al›narak imza incelemesi haz›rl›¤›yap›lm›fl ancak tebli¤e dair belge asl› bulunulamad›¤›ndan bildirilen08.05.2003 tebli¤ tarihine dayan›larak Önceki kararda direnilm‹fltir.Hükmü daval› Süleyman ve vekilleri temyiz etmektedir.‹flin esas›n›n incelemesine geçilmeden evvel heyetçe, mahkemece verilenkarar›n direnme mi yoksa bozma ilam›ndan esinlenilerek yap›lanaraflt›rmaya dayal› yeni bir hüküm mü oldu¤u ön sorun olarak ele al›nm›flt›r.Özel Dairenin bozma ilam›nda, daval›lar hakk›nda daha önce davan›nkabulüne dair mahkemece verilen ve sadece daval›lardan KoncamA.fi. vekilinin temyizi üzerine bozulan ilam›n daval›lardan Süleyman'a


948 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009tebli¤ edilmeyip, bu daval›ya karara karfl› temyiz olana¤› verilmedi¤i, dolay›s›ylakarar›n bu daval› aleyhine kesinleflmemifl oldu¤u; bozma üzerinemahkemece, önceki karar› temyiz etmedi¤inden bahisle kesinleflti¤igerekçesiyle, daval›lardan Süleyman hakk›nda yeniden karar verilmesineyer olmad›¤›na karar verilmesinin do¤ru olmad›¤›, belirtilmifltir.Bozma üzerine yap›lan yarg›lamada, mahkemece bozma ilam›nauyup uymama yönünde karar verilmeden evvel, bozmada iflaret olundu-¤u üzere daval› Süleyman'a tebligat yap›l›p yap›lmad›¤›n›n araflt›r›lmas›yoluna gidilmifl ve tebligat yap›ld›¤› yönünde gelen cevabi yaz›lar dayanakal›narak direnme karar› verilmifltir.fiu durumda ortada direnme karan bulunmay›p, bozmadan esinlenilerekyap›lm›fl araflt›rmaya dayal› yeni bir hükmün bulundu¤unun kabulügerekir.Bu nedenle dosya, yeni hükme yönelik temyiz itirazlar›n›n incelenmesiiçin Özel Daireye gönderilmelidir.SONUÇ: Yukar›da aç›kland›¤› üzere, yeni hükme yönelik temyiz itirazlar›n›nincelenmesi için dosyan›n 11.HUKUK DA‹RES‹NE GÖNDE-R‹LMES‹NE, 02.04.2008 gününde oybirli¤i ile karar verildi.YARGITAY HUKUK GENEL KURULUE: 2008/9-352 K: 2008/340 T: 30.04.2008TEMY‹Z ED‹LMEZL‹K SINIRI • TEMY‹Z ED‹LMEZL‹K SINIRIAÇISINDAN KARAR TAR‹H‹H‹NDEK‹ YASANINUYGULANACAK YASA BULUNDU⁄U KURALIÖzet: Direnme kararlar› da dahil olmaküzere, Yarg›tayca verilen kararlara karfl› karardüzeltme yoluna gidilmesinin mümkünolup olmad›¤› belirlenirken; temyiz ya da karardüzeltme istemi hangi karara yönelik ise,o karar tarihinde yürürlükte bulunan yasahükmü esas al›nmal›d›r.Taraflar aras›ndaki "alacak" davas›ndan dolay› yap›lan yarg›lama sonunda;Mersin l.ifl Mahkemesince davan›n k›smen kabulüne dair verilen08.06.2006 gün ve 2005/205 E-2006/430 K. say›l› karar›n incelenmesitaraflar vekilleri taraf›ndan istenilmesi üzerine, Yarg›tay 9.Hukuk Dairesinin___________________________________________________(*) Gönderen: Av. Talih UYAR


Yarg›tay Kararlar› 94913.6.2007 gün ve 2006/32492-18841 say›l› ilam› ile; (...1-Dosyadaki yaz›lara,toplanan delillerle karar›n dayand›¤› kanuni gerektirici sebeplere göre, davac›n›ntüm, daval›n›n afla¤›daki bendin kapsam› d›fl›nda kalan temyiz itirazlar›yerinde de¤ildir.2-Uyuflmazl›k y›ll›k ücretli izin konusunda toplanmaktad›r. Dosya içeri¤indebulunan izin belgelerinin ne flekilde de¤erlendirildi¤i hükme esasal›nan bilirkifli raporundan ve karar gerekçesinden anlafl›lamamaktad›r.Denetime uygun ve Yasadaki düzenlemeleri kapsayan ayr›nt›l› bir incelemeyap›ld›ktan sonra karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hükümtesisi hatal›d›r...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yenidenyap›lan yarg›lama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmifltir.TEMY‹Z EDEN: Daval› vekiliHUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulunca ‹ncelenerek direnme karar›n›n süresindetemyiz edildi¤i anlafl›ld›ktan ve dosyadaki k⤛tlar okunduktan sonra gere¤igörüflüldü: Dava, iflçilik alacaklar›n›n ödetilmesi istemine iliflkindir.Davac› Mustafa Toklu vekili, davac›n›n 18.2.2001 tarihinde daval›flirkette özürlü statüsüyle çal›flmaya bafllay›p, 31.12.2004 tarihine kadarsürekli çal›flt›¤›n›; daval› ile dava d›fl› Mersin Belediyesi aras›ndaki sözleflme31.12.2004 tarihinde feshedildi¤inden, daval› flirketin tüm iflçilerindenMersin Yeniflehir Belediyesinde ifle bafllayacaklar› gerekçesiyle istifadilekçesi ald›¤›n›, davac›n›n gerçekte istifa etmek arzusunda olmad›¤›halde bask› alt›nda bu dilekçeyi imzalad›¤›n›, davac› d›fl›ndaki tüm iflçilerinan›lan yerde çal›flmaya bafllad›¤›n›; davac›n›n daval›ya yapt›¤› baflvurunun,belediyenin arad›¤› flartlar› tafl›mad›¤› ve daval› bünyesinde çal›flabilece¤ibir yerin de bulunmad›¤› gerekçesiyle kabul edilmedi¤ini,emekli olmas›na az bir zaman kala bu flekilde elinden istifa dilekçesi al›nmaksuretiyle iflten ç›kar›lmas›n›n davac›y› zor durumda b›rakt›¤›n›, daval›flirketin bu yolla davac›y› tazminat haklar›ndan da mahrum etmeyeçal›flt›¤›n› ileri sürerek, öncelikle davac›n›n ifline iadesine, bu mümkünolmazsa, fazlaya iliflkin hak sakl› kalmak kayd›yla 1.250 YTL. k›dem tazminat›,100 YTL. ihbar tazminat›, 100 YTL. hafta sonu çal›flmas› ile fazlamesai ücreti, 100 YTL. y›ll›k izin ücreti, 100 YTL. kötüniyet tazminat›n›ndaval›dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmifl; 6.5.2006 günlü›slah dilekçesiyle, ihbar tazminat› talebini 599.743.520 TL; kötüniyettazminat›n› 1.999.230.560 TL; y›ll›k ücretli izin alaca¤› talebini de79.209.337 TL. art›rm›flt›r. Daval› Ça¤r› Temizlik Tic. Ltd.fiti.vekili, davac›n›ny›ll›k izinlerini de izin dilekçeleri ve belgeleri karfl›l›¤›nda tam ve eksiksizolarak kulland›¤›n›, di¤er taleplerinin de yerinde bulunmad›¤›m cevabenbildirmifltir.


950 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Yerel Mahkeme 1.243,93 YTL. k›dem tazminat›n›n, 699.74.YTL ihbartazminat›n›n, 179.21.YTL y›ll›k izin ücretinin daval›dan tahsiline, kötüniyettazminat›, hafta tatili, fazla mesai ücretlerine iliflkin istemin ise reddinekarar vermifl; taraflarca temyiz edilen karar, Özel Dairece, metni yukar›dabulunan ‹lamla, davac›n›n tüm, daval›n›n ise di¤er temyiz itirazlar›reddedilmek suretiyle sadece y›ll›k izin ücreti yönünden daval› yarar›-na bozulmufl; Yerel Mahkeme önceki karar›nda direnmifl, direnme karar›n›daval› vekili temyiz etmifltir.Hukuk Genel Kurulundaki görüflme s›ras›nda, direnme karar›n›nmiktar itibariyle temyizinin mümkün olup olmad›¤›, ön sorun olarak incelenmifltir.Belirtilmelidir ki; davac›n›n tüm, daval›n›n ise y›ll›k izin ücreti d›fl›ndakiyönlere iliflkin temyiz itirazlar› Özel Dairece reddedilmekle, YerelMahkemenin önceki karar›n›n y›ll›k izin ücreti d›fl›nda kalan bölümleri(hakk›ndaki temyiz itirazlar›n›n reddedilmesi, hükmün o bölümününonanmas› niteli¤inde oldu¤undan ve hükmün ‹fl Mahkemesince verilmiflolmas› nedeniyle karar düzeltme yolu da aç›k bulunmad›¤›ndan) kesinleflmifltir.Böylece, Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuflmazl›k sadece y›ll›kizin ücretine iliflkin olup, davac›n›n bu kalemle ilgili dava dilekçesindekiistemi 100 YTL; bilirkifli raporu üzerine ›slah yoluyla istedi¤i ve Mahkemeninde hüküm alt›na ald›¤› tutar ise 179,21 YTL. dir.21.7.2004 gün ve 25529 say›l› Resmi Gazete'de yay›mlanarak, öngördü¤üistisnalar d›fl›ndaki hükümleri yay›m tarihinde yürürlü¤e giren14.07.2004 tarih ve 5219 say›l› ''Çeflitli Kanunlarda De¤ifliklik Yap›lmas›naDair Kanun"; yürürlük tarihinden sonra Yerel Mahkemelerce verilenhükümler yönünden 1086 say›l› Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun427. maddesindeki temyiz (kesinlik) s›n›r›n› bir milyar TL. olarakde¤ifltirmifl; bu miktar, 5236 Say›l› Kanun'un 19. maddesiyle HukukUsulü Muhakemeleri Kanunu'na eklenen Ek 4. madde uyar›nca, sonrakiy›llarda her takvim y›l› bafl›ndan geçerli olmak üzere, Maliye Bakanl›¤›ncaher y›l tespit ve ilân edilen yeniden de¤erleme oranlar› çerçevesindeartm›flt›r. Bu art›fllar gözetildi¤inde, eldeki davada direnme karar›n›n verildi¤i08.11.2007 tarihi itibariyle temyiz (kesinlik) s›n›n 1.170 YTL. dir.Direnme kararlan da dahil olmak üzere, yerel mahkemelerce kurulanhükümlerin temyizinin ve temyiz incelemesi sonucunda Yarg›tay Daireleriya da Hukuk Genel Kurulu'nca verilen kararlara karfl› karar düzeltmeyoluna gidilmesinin mümkün olup olmad›¤› belirlenirken; temyiz ya dakarar düzeltme istemi hangi karara yönelik ise, o karar›n tarihinde yürürlüktebulunan Kanun hükmü esas al›nmal›d›r.Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuflmazl›¤›n iliflkin bulundu¤uy›ll›k izin ücreti yönünden talep ve hüküm alt›na al›nan tutar (179,21YTL.) yukar›da aç›klanan s›n›r›n alt›nda bulundu¤undan, direnme karar›miktar itibariyle kesin olup, temyizi mümkün de¤ildir.Hal böyle olunca, daval› vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerekir.


Yarg›tay Kararlar› 951SONUÇ: Yukar›da aç›klanan nedenle daval› vekilinin temyiz dilekçesininREDD‹NE, istek halinde temyiz peflin harc›n›n geri verilmesine30.04.2008 gününde oybirli¤i ile karar verildi.YARGITAY HUKUK GENEL KURULUE: 2008/9-438 K: 2008/445 T: 18.06.2008‹fi HUKUKU • ‹fiÇ‹L‹K HAKLARI• TOPLU ‹fi SÖZLEfiMES‹NDE ÖNGÖRÜLEN FA‹ZÖzet: Hüküm alt›na al›nan iflçilik haklar›naToplu ‹fl Sözleflmesinde belirlenen faiziniflletilmesi gerekir.Taraflar aras›ndaki “‹flçilik Alacaklar›" davas›ndan dolay› yap›lanyarg›lama sonunda; Bergama 2.Asliye Hukuk (‹fl) Mahkemesince davan›nk›smen kabulüne dair verilen 10.10.2006 gün ve 2006/78 E, 2006/46 K.say›l› karar›n incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi üzerine, Yarg›tay9.Hukuk Dairesinin 27.12.2007 gün ve 2007/9283 E, 2007/39704 K. say›l›ilam› ile(...1- Dosyadaki yaz›lara toplanan delillerle karar›n dayand›¤› kanunigerektirici sebeplere göre, daval›lar›n temyiz itirazlar› yerinde de¤ildir. 2-Davac›n›n temyizine gelince; Toplu ‹fl Sözleflmesinin 25/son maddesine göreakdin feshi durumunda ‹flçiye yap›lacak her türlü ödemenin, fesihten itibaren15 günü geçmesi halinde bankalarca iflletme kredilerine uygulananen yüksek faiz oran›n›n uygulanmas› gerekir. Mahkemece bu hüküm dikkateal›nmadan ihbar tazminat›, izin ücreti ve fazla mesai ücreti alaca¤›nadava ve ›slah tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmas› hatal› olup bozmay›gerektirmifltir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yap›lan yarg›lama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmifltir.TEMY‹Z EDEN: Davac› vekiliHUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme karar›n›n süresindetemyiz edildi¤i anlafl›ld›ktan ve dosyadaki k⤛tlar okunduktan sonra gere¤igörüflüldü:Taraflar›n karfl›l›kl› iddia ve savunmalar›na, dosyadaki tutanak vekan›tlara, bozma karar›nda aç›klanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk___________________________________________________(*) Gönderen: Av. Talih UYAR


952 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararma uyulmakgerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya ayk›r›d›r. Bu nedenledirenme karar› bozulmal›d›r.SONUÇ: Davac› vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile, direnme karar›n›nÖzel Daire bozma karar›nda gösterilen nedenlerden dolay›HUMK’un 429. Maddesi gere¤ince BOZULMASINA, istek halinde temyizpeflin harc›n›n geri verilmesine, 18.06.2008 gününde oybirli¤iyle kararverildi.YARGITAY HUKUK GENEL KURULUE: 2008/2-432 K: 2008/444 T: 18.06.2008BOfiANMA HUKUKU • KATILIM ALACA⁄I• KADININ EV ‹fiLER‹ YAPMASI • KATKI PAYI •ARTIK DE⁄ER(TMK m. 170, 186/1, 189, 236, 231, 239)Özet: Kad›n›n, ev kad›n› olarak evin yemek,temizlik gibi ifllerini yapmas› ve çocuklar›nbak›m›n› üstlenmifl olmas›, TMK’n›n227. Maddesi anlam›nda katk› say›lmaz.Taraflar aras›ndaki "Boflanma ve Kat›lma Alaca¤›" davas›ndan dolay›yap›lan yarg›lama sonunda; Ankara 5.Aile Mahkemesince boflanmadavas›n›n kabulüne, tazminat talebinin reddine dair verilen 5.10.2004gün 2003/253 E.2004/1356 K. say›l› karar Yarg›tay 2.Hukuk Dairesinin25.5.2005 gün 5977-8233 K.say›l› ilam› ile boflanma yönünden onanm›fltazminat yönünden bozulmufltur.Yeniden yap›lan yarg›lama sonucu davan›nkabulüne dair verilen 6.3.2007 gün ve 2005/876 E.,2007/221 K.say›l› karar›n ‹ncelenmesi Daval›-K.Davac› Mehmet taraf›ndan istenilmesiüzerine, Yarg›tay 2. Hukuk Dairesinin 4.6.2007 gün ve 8774-9394 say›l›ilam› ile;(...Taraflar 27.04.1989' da evlenmifller, boflanma davas› 18,04.2003tarihinde aç›lm›fl boflanma yönünde oluflan hüküm 06.07.2005 tarihindekesinleflmifltir. Keçiören'deki ev 11.04.1995' te, otomobil ‹se 19.08.1997 tarihindeal›nm›flt›r.Dinlenen tan›klar, daval› kad›n›n 2000 y›l›nda hediyelik eflya yap›psatt›¤›n› zaman zaman da temizli¤e gitti¤ini ifade etmifllerdir. Davac›n›ndaval›ya ait evin ve otomobilin edinilmesine katk›da bulundu¤una iliflkin___________________________________________________(*) Gönderen: Av. Ali GÜNEREN (Yarg›tay 21. Hukuk Dairesi Baflkan›)


Yarg›tay Kararlar› 953bir beyan ve delil bulunmamaktad›r. Kad›n›n, ev kad›n› olarak, evin yemek,temizlik gibi ifllerini yapmas› ve çocuklar›n bak›m›n› üstlenmifl olmas›,Türk Medeni Kanununun 227. maddesi anlam›nda katk› say›lamaz. Ohalde, iste¤in reddi gerekirken yaz›l› flekilde hüküm kurulmas› do¤ru görülmemifltir.)gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yenidenyap›lan yarg›lama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmifltir.TEMY‹Z EDEN: Daval›-K. Davac› MehmetHUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme karar›n›n süresindetemyiz edildi¤i anlafl›ld›ktan ve dosyadaki k⤛tlar okunduktan sonra gere¤igörüflüldü:Birleflen davalar, boflanma ve kat›lma alaca¤› iste¤ine iliflkindir.Davac›-K.Daval› Fatma vekili, taraflar›n boflanmalar›na, nafakaya,manevi tazminata, ev ve araban›n al›m›na yap›lan katk› nedeniyle madditazminata hükmedilmesini talep ve dava etmifltir.Daval›-K.Davac› Mehmet, taraflar›n boflanmalar›na karar verilmesinitalep ve dava etmifl, birleflen davan›n reddini savunmufltur.Yerel Mahkeme, taraflar›n boflanmalar›na, çocuklar›n velayetinin babalar›naverilmesine, Fatma'n›n tüm taleplerinin reddine karar vermifl,Fatma'n›n temyizi üzerine Özel Daire boflanma, nafaka ve manevi tazminatailiflkin hükmü onam›fl ancak tazminat istemi araç ve eve katk›ya iliflkinolup bu istek boflanman›n eki olmad›¤›ndan nispi harç tamamlanmadanyarg›lamaya devam olunamayaca¤› nedeniyle hükmü bozmufltur. Yenidenyap›lan yarg›lama sonucu mahkemece katk› alaca¤›na iliflkin davan›nkabulüne karar verilmifl, Daval›-K.Davac› Mehmet'in temyizi üzerinehüküm Özel Dairece yukar›daki gerekçe ile bozulmufl, Yerel Mahkemekarar›nda direnmifltir.Yerel Mahkeme ile Özel Daire aras›ndaki uyuflmazl›k kad›n›n ev kad›n›olarak, evin yemek, temizlik gibi ifllerini yapmas› ve çocuklar›n bak›-m›n› üstlenmifl olmas›n›n Türk Medeni Kanununun 227.maddesi anlam›ndakatk› say›l›p say›lmayaca¤› noktas›ndad›r.4721 say›l› Türk Medeni Kanunu 1.1.2002 tarihinde yürürlü¤e girmifltir.Bu tarihten önce 743 say›l› Türk Kanunu Medenisi yürürlükteiken, taraflar; evlenme mukavelesiyle kanunda muayyen di¤er usullerdenbirini, kabul etmediklerine göre, aralar›nda yasal rejim olan mal ayr›l›¤›geçerlidir. (TKM. m.170) Tafl›nmaz ve araç, taraflar aras›nda bu rejim geçerliiken edinilmifltir.Mal ayr›l›¤›nda; efllerden her biri, kendi mallar› üzerinde tasarruf yetkisineve intifa hakk›na sahiptir ve mallar›n›n idaresi kendisine aittir.(TKM. m.186/1) Efllerden her birinin mallar›n›n geliri ve kendi kazançlar›yine kendilerine aittir. (TKM. m.189)


954 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009743 say›l› Türk Kanunu Medenisi'nin 152. maddesi gere¤ince evin intihab›,kar› ve çocuklar›n münasip veçhile iaflesi kocaya aittir. 153. maddegere¤ince de eve kad›n bakar. Baflka bir ifade ile, 743 say›l› Türk KanunuMedenisine göre; kad›n›n eve bakmas› ve ev ifllerini yapmas› yasalödevidir. 743 Say›l› Yasada, efllerden birinin edindi¤i mala, di¤er efl katk›yapm›fl ise, sa¤lad›¤› bu katk› karfl›l›¤›n› isteyebilece¤ine ‹liflkin bir hükümbulunmad›¤›ndan, Yarg›tay kararlar› ile katk›y› sa¤layan eflin, di¤erindenkatk›s› karfl›l›¤› genel hükümlere göre bir tazminat talep edebilece¤ikabul edilmifltir. fiayet, efllerden birinin edindi¤i mala, di¤er eflindo¤rudan maddi bir katk›s› yoksa bu talep kabul edilemez. Baflka bir ifadeile kad›n›n, ev ifllerini yapmas› ve çocuklara bakm›fl olmas›, di¤er eflinedindi¤i mala katk› say›lamaz. Sonuç olarak; 1.1.2002 tarihinden önce,efller aras›nda yasal mal ayr›l›¤›n›n geçerli oldu¤u dönemde, kad›n veyakocan›n di¤erinden katk› pay› karfl›l›¤› bir tazminat isteyebilmesi ‹çinmutlaka, parasal veya para ile ölçülebilen maddi bir de¤er koymak suretiylebir katk›s›n›n olmas› gerekir.4721 Say›l› Türk Medeni Kanunu, 227. maddesinde getirdi¤i düzenlemeile bundan önceki yasadaki bofllu¤u doldurmufltur. Evvelce Yarg›taykararlar›yla doldurulan boflluk, aç›k hüküm konularak yasal hale getirilmifltir.4721 Say›l› Türk Medeni Kanununun 227. maddesi gere¤ince; "efllerdenbiri, di¤erine ait mal›n edinilmesine, iyilefltirilmesine veya korunmas›nahiç yada uygun karfl›l›k almaks›z›n katk›da bulunmuflsa, tasfiye s›ras›nda,bu malda ortaya ç›kan de¤er art›fl› için katk›s› oran›nda alacak hakk›nasahip olur ve bu alacak, o mal›n tasfiye s›ras›ndaki de¤erine göre hesaplan›r.;bir de¤er kayb› söz konusu oldu¤unda katk›n›n bafllang›çtaki de-¤eri esas al›n›r. Böyle bir mal›n daha önce elden ç›kar›lm›fl olmas› halindehâkim, di¤er efle ödenecek alaca¤› hakkaniyete uygun olarak belirler. Eflleryaz›l› bir anlaflma ile de¤er art›fl›ndan pay almaktan vazgeçebileceklerigibi, pay oran›n› da de¤ifltirebilirler." Kuflkusuz, sözü edilen hüküm gere¤ide¤er art›fl› nedeniyle alacak talep edebilmek için de, talepte bulunaneflin, di¤er efle ait mal›n edinilmesine, iyilefltirilmesine veya korunmas›naparasal veya para ile ölçülebilen maddi bir katk› sa¤lam›fl olmas› gerekir.Çal›flmayan ve herhangi bir kazanc› ve geliri bulunmayan kad›n›n, ev ifllerindeharcad›¤› eme¤i, bu maddeye göre yine katk› say›lmaz ve kad›n bueme¤ine dayanarak yine de¤er art›fl› için atacak talep edemez,4721 Say›l› Türk Medeni Kanunu, evi d›fl›nda çal›flmayan ve herhangibir geliri ve kazanc› bulunmayan kad›n›n, ev ifllerinde sarf etti¤i eme-¤ini, yasal rejim olan "edinilmifl mallara kat›lma rejiminde" di¤er eflin bumal rejiminin devam› süresince edinilen mallar› üzerinde, "kat›lma alaca-¤›" hakk› (TMK. m.236 ve 239) tan›mak suretiyle yasal karfl›l›¤a ba¤lam›flt›r.Yasan›n 236. maddesinde yer alan hüküm gere¤i; "her efl veya mirasç›lar›,di¤er efle ait art›k de¤erin yar›s› üzerinde hak sahibi olurlar." 231.madde "art›k de¤erin" ne oldu¤unu ve nas›l bulunaca¤›n› göstermifltir."Art›k de¤er, eklemeden ve denklefltirmeden elde edilen miktarlar da dâhil


Yarg›tay Kararlar› 955olmak üzere her eflin edinilmifl mallar›n›n toplam de¤erinden, bu mallarailiflkin borçlar ç›kar›ld›ktan sonra kalan miktard›r. De¤er eksilmesi göz önüneal›nmaz." (m.231) Kat›lma alaca¤›n›n hesab›nda "eklenecek de¤erler"yasan›n 229. maddesinde, denklefltirmeden elde edilen miktarlar da Yasan›n230. maddesinde gösterilmifltir.Somut olayda; tafl›nmaz ve araç, taraflar aras›nda mal ayr›l›¤› rejiminingeçerli oldu¤u dönemde edinilmifltir. Bu mallar, yeni rejime (edinilmiflmallara kat›lma) kocan›n "kiflisel mal›" olarak girmifltir. (TMK. m.220/2)Edinilmifl mal de¤ildir. Çal›flmayan, herhangi bir geliri ve kazanc› bulunmayandavac› kad›n›n bu mallar›n edinilmesine herhangi bir katk›s› kan›tlanamam›flt›r.Bu nedenle, davac›; katk› pay› karfl›l›¤› veya de¤er art›flpay› nedeniyle daval›dan alacak talebinde bulunamaz. Taraflar aras›ndaki1.1.2002 tarihinden itibaren bafllam›fl olan edinilmifl mallara kat›lmarejimi, boflanma davas›n›n aç›ld›¤› 18.4.2003 tarihinde sona ermifltir.(TMK. 225/2) Kocan›n kiflisel mallar›n›n, yeni rejim döneminde geliri varsa(kiflisel mallar›n geliri edinilmifl mald›r) kad›n ancak, bu edinilmifl malüzerindeki varsa "kat›lma alaca¤›n›"(TMK. m. 236 ve 239) isteyebilecektir.Davac›n›n edinilmifl mallara kat›lma rejiminin tasfiye edilerek kat›lmaalaca¤›n›n tahsiline iliflkin bir davas› ise bulunmamaktad›r.Bu itibarla, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozmakarar›na uyulmas› gerekirken yaz›l› flekilde karar verilmesi do¤ru bulunmam›flt›r.O halde usul ve yasaya uygun olmayan direnme karar› bozulmal›d›r.SONUÇ: Daval›-K.Davac› Mehmet'in temyiz itirazlar›n›n kabulü ile,direnme karar›n›n Özel Daire bozma karar›nda ve yukar›da gösterilen nedenlerdendolay› HUMK’un 429. maddesi gere¤ince BOZULMASINA, istekhalinde temyiz peflin harc›n›n temyiz edene iadesine,18.06.2008 gününde,oybirli¤i ile karar verildi.


956 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009YARGITAY HUKUK GENEL KURULUE: 2008/21-440 K: 2008/456 T: 25.06.2008‹fi HUKUKU • 506 SAYILI YASA • TARIM ‹fiÇ‹S‹• H‹ZMET B‹RLEfiT‹R‹LMES‹Özet: 506 Say›l› Yasa ile 2925 Say›l› Tar›m‹flçileri Sosyal Sigortalar Kanunu farkl›sigortal›l›k sistemleri içermektedirler. Hizmetlerinbirlefltirilmesinde bu husus dikkateal›nmal›d›r.Taraflar aras›ndaki "‹ptal-Tespit" davas›ndan dolay› yap›lan yarg›lamasonunda; Tokat ‹fl Mahkemesince davan›n kabulüne dair verilen27.04.2006 gün ve 2006/19-344 say›l› karar›n incelenmesi daval› ve dâhilidaval› vekili taraf›ndan istenilmesi üzerine, Yarg›tay 21. Hukuk Dairesinin9.10.2005 gün ve 2006/11415-9638 say›l› ilam› ile,(...Dava, sonucu itibariyle 2925 say›l› Yasa çevresinde yafll›l›k ayl›¤›ba¤lanmas› gerekti¤inin tespiti istemine ‹liflkindir.2829 say›l› Sosyal Güvenlik Kurumlar›na Tabi Olarak Geçen HizmetlerininBirlefltirilmesi Hakk›ndaki Kanunun 8, maddesi hükmüne göre: birlefltirilmiflhizmet süreleri toplam› üzerinden ilgililere son 7 y›ll›k fiili hizmetsüresi ‹çinde fiilî hizmet süresi fazla kurumca kendi mevzuat›na göre ayl›kba¤lan›r. Bu ba¤lamda 2829 say›l› Yasa kapsam›nda birlefltirilecek süreler;an›lan Yasan›n 2. maddesi hükmünde s›ralanan kurumlarda(T.C.Emekli Sand›¤› Esnaf ve Sanatkârlar ve Di¤er Ba¤›ms›z Çal›flanlarSosyal Sigortalar Kurumu ile Sosyal Sigortalar Kurumu ve 506 say›l› SosyalSigortalar Kanununun geçici 20. maddesine göre kurulan emekli sand›klar›nda)5434 say›l› T.C. Emekli Sand›¤› Kanunu, 1479 say›l› Esnaf veSanatkâr ve Di¤er Ba¤›ms›z Çal›flanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu,506 say›l› Sosyal Sigortalar Kanunu, 2925 say›l› Tar›m ‹sçileri Sosyal SigortalarKanunu ve 2926 say›l› Tar›mda kendi ad›na ve hesab›na çal›flanlarSosyal Sigortalar Kanunu hükümlerine göre kurumlar›na emeklilik kesene¤iveya malûllük yafll›l›k ölüm sigortalan primi ödenerek geçirilen sürelerdir.Somut olayda; davac› sigortal›n›n yafll›l›k ayl›¤› talep tarihi(28.10.2003) itibariyle son 7 y›ldaki fiili hizmet süresinin; 60 günü 506 say›l›yasaya, kalan›n›n 1202 günü 2925 say›l› Yasaya, 1258 günü ise 1479say›l› Yasaya tabi olarak geçti¤i dosya içeri¤indeki bilgi ve belgelerden an-___________________________________________________(*) Gönderen: Av. Ali GÜNEREN (Yarg›tay 21. Hukuk Dairesi Baflkan›)


Yarg›tay Kararlar› 957lafl›lmaktad›r. Bu durumda; davac›n›n son 7 y›lda en fazla fiili sigortal›l›¤›2925 say›l› Yasa kapsam›nda geçmemifltir.Davaya konu uyuflmazl›¤›n çözümü için; 2829 say›l› Yasan›n 8. maddesihükmünün uygulanmas›nda 2925 say›l› Yasaya tabi olarak geçen sürelerle506 say›l› Yasaya göre geçen sürelerin ayn› tür hizmet olarak kabuledilip edilemeyece¤inin tart›fl›lmas› gerekmektedir.Sosyal Güvenlik Sistemimizde kendilerine Sosyal Güvence sa¤lanan kifliler;müflterek Özelliklerine göre birbirinden farkl› statüde kabul edilerekayr› ayr› Sosyal Güvenlik Yasalar›na tabi tutulmufllard›r, Bu yönde; kamukesiminde daimi kadrolarda çal›flanlar T.C. Emekli Sand›¤› Yasas›na, hizmetakdi ile çal›flanlar 506 say›l› Yasaya, kendi nam ve hesab›na ba¤›ms›zçal›flanlar ise 1479 Say›l› Ba¤-Kur Yasas›na tabi tutularak Sosyal Güvenli-¤e kavuflturulmufllard›r. Tar›m Sektöründe çal›flanlardan; kendi nam ve hesab›natar›msal faaliyette bulunanlar 2926 say›l› Yasa çerçevesinde Tar›mBa¤-Kur sigortal›s›; tar›mda süreksiz hizmet akdi ile çal›flanlar ise, 2925 say›l›Yasa kapsam›nda Tar›m Sigortal›s› say›lm›fllard›r.Belirtilen Sosyal Güvenlik Sistemleri; kendilerine özgü koflullar ve statülerkabul ederek birbirlerinden kesin s›n›rlarla ayr›lm›fllard›r. Yine buSosyal Güvenlik Yasalar›ndan bir kesiminde güvence alt›na al›nan sosyalriskler ve kapsamlar› ile yararlanma koflullan bak›m›ndan benzerlikler olsada birbirlerinin ayn›s› bulunmamaktad›rlar. Nitekim kimi yasalarda dafarkl› sigortal›l›k esaslar› kabul edilmesine ra¤men farkl› Sosyal GüvenlikYasalar›n›n uygulanmas› ayn› Sosyal Güvenlik Kurulusuna b›rak›lm›flt›r.Bu ba¤lamda 506 say›l› Yasaya tabi sigortal›lar›n sosyal güvenlikleri ile2925 Say›l› Yasaya tabi tar›m sigortal›lar›n sigorta ifllemleri ayn› kurumca(Sosyal Sigortalar Kurumu Baflkanl›¤›nca) yerine getirilmekte, her iki yasakapsam›nda sigortal›l›kta hizmet akdine tabi olarak çal›flma esas al›nmaktave yine 2925 Say›l› Yasan›n 39. maddesinde, bu kanunda aksine hükümbulunmayan hallerde 506 Say›l› Yasan›n baz› maddelerine at›f yap›lmaktaise de; bu durum; her iki yasaya tabi sigortal›lar›n aralar›ndakifarkl›l›¤›n kald›r›ld›¤› anlam›n› tafl›mamaktad›r. Zira 506 say›l› Yasa ile2925 say›l› Yasada farkl› sigortal›l›k esaslar› kabul edilmifl olup, her ‹kiyasal sistemin ayn› oldu¤undan söz edilemez. Nitekim 2925 say›l› Yasan›n38. maddesi hükmünde bu durum aç›kça belirlenerek: 2925 say›l› Kanunatabi olarak geçen hizmet süreleri ile 506 Say›l› Yasaya tabi olarak geçenhizmet sürelerinin 2829 Say›l› Yasa hükümlerine göre birlefltirilece¤iyoruma yer b›rakmayacak aç›kl›kta öngörülmüfltür.Hal böyle olunca; 28.10.2003 günlü yafll›l›k ayl›¤› tahsis talep tarihi itibariyledavac› sigortal›n›n 2829 Say›l› Yasan›n 8. maddesi hükmü kapsam›ndason 7 y›ldaki fiili hizmet süresinin 1260 günden fazlas›n›n 2925 say›l›Yasaya tabi olarak geçmemesi nedeniyle sigortal›ya Sosyal SigortalarKurumunca 2925 Say›l› Yasaya göre ayl›k ba¤lanmas› mümkün de¤ildir.


958 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Mahkemece aç›klanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin yan›lg›l›de¤erlendirme sonucu yaz›l› biçimde hüküm kurulmas› usul ve yasayaayk›r› olup bozma nedenidir…) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geriçevrilmekle, yeniden yap›lan yarg›lama sonunda, mahkemece Önceki karardadirenilmifltir.TEMY‹Z EDEN: Daval› ve dâhili daval› vekilleriHUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme karar›n›n süresindetemyiz edildi¤i anlafl›ld›ktan ve dosyadaki k⤛tlar okunduktan sonra gere¤igörüflüldü:Taraflar›n karfl›l›kl› iddia ve savunmalar›na, dosyadaki tutanak vekan›tlara, bozma karar›nda aç›klanan gerektirici nedenlere göre, HukukGenel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma karar›na uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya ayk›r›d›r. Bu nedenledirenme karar› bozulmal›d›r.SONUÇ: Daval› ve dahili daval› vekillerinin temyiz itirazlar›n›n kabulüile, direnme karar›n›n Özel Daire bozma karar›nda gösterilen nedenlerdendolay› HUMK’un 429. Maddesi gere¤ince BOZULMASINA,25.06.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY HUKUK GENEL KURULUE: 2008/7-717 K: 2008/722 T: 03.12.2008TAfiINMAZ HUKUKU • DEVLET‹N HÜKÜM VETASARRUFUNDAK‹ YERLER • HAK DÜfiÜMÜ SÜRES‹Özet: Devletin hüküm ve tasarrufundabulunan yerler hakk›nda Hazine taraf›ndanaç›lacak olan davalar›n 10 y›ll›k hak düflürücüsüreye tabi olmad›¤› Yarg›tay’›n yerleflikuygulamas›d›r.Taraflar aras›ndaki "Tapu ‹ptali ve Tescil" davas›ndan dolay› yap›-lan yarg›lama sonunda; Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesince davan›nkabulüne dair verilen 28.02.2007 gün ve 2003/308 E -2007/52 K. say›-l› karar›n incelenmesi daval› vekili taraf›ndan istenilmesi üzerine, Yarg›-___________________________________________________(*) Gönderen: Av. Erol ZEYBEKO⁄LU (Antalya <strong>Barosu</strong>)


Yarg›tay Kararlar› 959tay 7.Hukuk Dairesinin 10.7.2007 gün ve 2007/1764-2597 say›l› ilam›ile; (...Daval› taraf›n temyizi dava konusu 2148 parsel say›l› tafl›nmaz›nuzman bilirkifli taraf›ndan düzenlenen 30.6.2005 günlü haritada (C1) ve(C2) harfleriyle iflaretli bölümleriyle ilgili hükümlere yöneliktir.Kadastro s›ras›nda, dava konusu 793 parsel say›s› alt›nda 1957 y›l›ndatespit edilen tafl›nmaz›n kadastro tespitini 23.1.1958 tarihinde kesinleflti¤i,sözü edilen tafl›nmaz›n daha sonra ifraz yoluyla 2148 parsel say›-s› alt›nda ifllem gördü¤ü tafl›nmaz›n kadastro tespitinin ise 21.3.1958 tarihindekesinleflti¤i duruflma tutanaklar›na yans›yan bilgi ve belgeler, mahkemecetoplan›p de¤erlendirilen delillerle belirlenmifltir.Tafl›nmaz›n kadastro tespitinin kesinleflti¤i gün ile davan›n aç›ld›¤›10.04.2003 günler aras›nda, 3402 say›l› Kadastro Kanununun 12/sonmaddesi hükmünde sözü edilen, kamu düzenine iliflkin, bu nedenle istekolmasa bile, yarg›laman›n her aflamas›nda, mahkemece resen gözetilmesigerekli 10 y›ll›k hak düflürücü süre geçmifltir.Mahkemece bu olgular göz önüne al›narak davan›n reddine karar verilmesigerekirken iflin esas›na girilerek yaz›l› flekilde hüküm kurulmas›isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yenidenyap›lan yarg›lama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmifltrr.TEMY‹Z EDEN: Daval› vekiliHUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulunca incelenerek direnine karar›n›n süresindetemyiz edildi¤i anlafl›ld›ktan ve öte yandan dosyadaki k⤛tlar okunduktansonra gere¤i görüflüldü:Davac› Maliye Hazinesi vekili dava dilekçesinde özetle; Dava konusuAntalya, Merkez, Güzeloba Mah., 793 parsel say›l› tafl›nmaz›n ifrazenolufltu¤unu, 793 parselin tapulama tespit tutana¤›nda belirtildi¤i gibi uygulananmiktar› 27560 m2 oldu¤u halde 39625 m2’lik yere revizyon gördü¤ünü,dava konusu tafl›nmaz›n Yaman›z 1.derece do¤al sit alan›ndakalmakta olup, kuzey kesimi de k›smen batakl›k ve sazl›k niteli¤inde oldu¤undangeniflletilmeye elveriflli oldu¤unu, bu nedenle miktar fazlas›olan 12085 m2'lik yer için bu davay› açmak zorunda kald›klar›n› belirterek,Antalya, Merkez, Güzeloba Mah., 2148 parselin (geldisi 793) 12065m2'I‹k tafl›nmaz›n geniflletilmeye elveriflli k›sm›n›n tapusunun iptali ileHazine ad›na tesciline karar verilmesini talep ve dava etmifltir.Davac› Hazine vekili davas›n› ›slah ederek; bilirkifli krokisinde C1 veC2 harfleri ile gösterilen "sazl›k ve batakl›k" niteli¤indeki k›s›mlar›n daval›n›nolan tapu kayd›n›n iptali ‹le davac› Hazine ad›na tapuya tesciline kararverilmesini talep ve dava etmifltir.


960 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Daval› Kooperatif vekili cevap dilekçesinde özetle; Tafl›nmaz›n kadastrotespitinin 1958 y›l›nda kesinleflti¤ini, Kadastro Kanununun 12. Maddesindeöngörülen 10 y›ll›k sürenin doldu¤unu, dava konusu tafl›nmaz›ntarla vasf›nda oldu¤unu, kadastro iflleminin usulüne ve kurallar›na uygunolarak yap›ld›¤›n›, müvekkilinin bu tafl›nmaz› ihale sonucu sat›n ald›¤›n›,iyi niyetli oldu¤unu, tafl›nmaz›n geldi kayd›nda 29.12.1952 tarihve 21.02.1951 tarihli iki tapu kayd› bulundu¤unu, ileri sürerek davan›nreddine karar verilmesini cevaben bildirmifltir.Tapu kayd›n›n tetkikinden; 2148 parsel say›l› tafl›nmaz›n; daval› SS.Mega Tüccarlar Konut Yap› Koop. ad›na kay›tl› oldu¤u; geldi kayd›na göre;tafl›nmaz›n 26.08.1957 tarihinde yap›lan kadastro çal›flmalar› s›ras›ndateflrinisani 317 ve 19 nolu tapu kayd›na istinaden Ali o¤lu Hakk› vemüflterekleri ad›na tespit edildi¤i anlafl›lm›flt›r.Dava konusu parselin geldisi 793 parsel olup 39625 m2 tarla olarak29.12.1952 tarih 142 noiu ve 21.02.1951 tarih 149 nolu tapu kayd›na istinaden26.08.1957 tarihinde Hakk›r, Emine, Ali, Hasan, Sad›k ve Hafizead›na müfltereken tespit gördü¤ü, tapu kayd›n›n miktar›n›n 27.570 m2(27.560) oldu¤u ve kayd›n hudutlar›nda; do¤usunda ‹smail, bat›s›ndaElife tarlalar›, güneyinde yol ve kuzeyinde Kopak çay› bulundu¤u tespitedilmifltir.Ziraat ve Jeoloji bilirkiflilerinin müflterek düzenledi¤i 7.7.2005 tarihlirapora göre; Cl ve C2 ile gösterilen bölümlerin su alt›nda sazl›k, batakl›koldu¤u, imar ihyan›n yap›lmad›¤› ve kültürel faaliyetlerde bulunulmad›¤›Devletin hüküm ve tasarrufu alt›nda olan arazilerden oldu¤u saptanm›flt›r.Tafl›nmaz›n do¤usunda ve bat›s›nda batakl›k ve sazl›k niteli¤i ile Hazinead›na kay›tl› araziler ve kuzeyinde ise Kopak Çay› bulunmaktad›r.Uyuflmazl›¤›n üzerinde topland›¤› yön itibariyle, öncelikle kamu maltkavram› üzerinde durulmas›nda yarar vard›r.En genel tan›m›yla kamu mallar›, Devletin veya kamu tüzel kiflili¤inesahip ‹darelerin, kamu hizmetlerini ifa ederken kulland›klar› ve yararland›klar›mallard›r. Yararlanma, tahsis flekli, mahiyet gibi ölçütler çerçevesindekamu mallar› çeflitli s›n›fland›rmalara tabi tutulmaktad›r. Bir mal›nkamu mal› niteli¤inde olup olmad›¤› kamu hukuku düzenine, özellikle deidare hukukunun kural ve ilkelerine göre belirlenir. Efl söyleyiflle, kamumallar› özel hukukun alan› d›fl›ndad›r (Prof. Dr. Kemal T. Gürsoy-Prof. Dr. FikretEren-Prof. Dr. Erol Cansel; Türk Eflya Hukuku, Sevinç Matbaas›, Ankara 1978,sayfa: 33). Ak›n Düren- ‹dare Mallar›-Ankara 1975 s.40, Kemal O¤uzman-Özer Seliçi-Eflya Hukuk ‹stanbul 1978 s.14 vd.). 743 say›l› Türk Kanunu Medenisi'nde(Madde 641,912) ve 4721 say›l› Türk Medeni Kanununda (Madde715,999) yer alan kamu mallar› konusundaki hükümler, de¤inilen kural›nistisnalar› de¤il, onun teyidi mahiyetindeki düzenlemelerdir; bu hükümlerlekamu mallar› eflya hukukunun d›fl›nda b›rak›lm›fllard›r.


Yarg›tay Kararlar› 961Kamu mallar› kavram›na iliflkin en aç›k ve ayr›nt›l› yasal düzenleme,3402 say›l› Kadastro Kanununun 16. maddesinde yer almaktad›r. Bumaddede, "Kamu Mallan" bafll›¤› alt›nda, kamunun ortak kullan›m›na veyabir kamu hizmetinin görülmesine ayr›lan yerler ile Devletin hüküm vetasarrufu alt›nda bulunan sahipsiz yerler hakk›nda ayr›nt›l› bir düzenlemedebulunulmufltur. Maddenin (A) bendi kamu hizmetinde kullan›lanokul, hastane gibi yerlerin; (B) bendi kamunun yararland›¤› mera, yaylakgibi orta mal› tafl›nmazlar›n; (C) bendi Devletin hüküm ve tasarrufu alt›ndakikayalar, tepeler gibi yerlerin; (D) bendi de Devletin hüküm-ve tasarrufualt›nda bulunan ormanlar›n, kadastro çal›flmalar› aras›nda ne flekildeiflleme tabi tutu laca klan ri› aç›klam›flt›r. Ak›n; kamu mallan için flöylebir tan›m vermektedir. Kamunun do¤rudan do¤ruya ortak yararlanmas›naveya kullan›lmas›na do¤al nitelikleri gere¤i aç›k olan (sahipsiz mallar)veya Devlet ya da Kamu Tüzel Kiflisi taraf›ndan kanunun do¤rudando¤ruya yararlanmas›na veya kullan›lmas›na tahsis edilen (Orta Mallar›)veyahut bir kamu hizmetinin vas›tas› olmak üzere tahsis edilen mallara(Hizmet Mallan) kamu mal› denir, (Düren age s.45).Bir mal›n kamu mal› olarak nitelendirilmesinin hukuksal sonuçlar›flunlard›r: Kamu mallar› üzerinde özel mülkiyet kurulamaz ve bunlar kamuhizmetine tahsis olunduklar›, yetkili idarece kamu mal› olmaktan ç›-kar›lmad›klar› sürece temlik edilemez, kazand›r›c› zamanafl›m› yoluyla daedinilemezler. (Gürsoy-Eren-Cansel, age, sayfa 35). Devlet mallar›n›nhaczine de olanak yoktur (‹cra ve iflas Kanunu, madde 82). Buradaki"özel mülkiyet kurulamaz sözü, "gerçek kiflilerin veya özel hukuk tüzel kiflilerininmülkiyetine giremez'' fleklinde anlafl›lmal›d›r. Temlik edilebilmeleriiçin de, mutlak surette kamu hizmetine tahsis olunma niteliklerinin,yetkili organ›n hukuka uygun bir tasarrufu sonucunda ortadan kalkmas›,dolay›s›yla kamu mal› olma niteli¤ini yitirmeleri gerekir. Yetkili idareorganlar›nca Kamu mülkü olmaktan ç›kar›lm›fl bulunmayan bir tafl›nmazmal›n, her nas›lsa aç›k b›rak›lan tapu sicilindeki kayd›na iyi niyetle dayanmakveya hak kazand›r›c› süre içinde elde bulundurmak yollar›ylamülk edinilmesi düflünülemez. Di¤er bir ifade ile kamu mal› niteli¤i kazanm›flbir tafl›nmaz›n özet mülkiyete konu olamayaca¤›ndan tapuyaba¤lansa bile MK. 931.maddesi bu durumda uygulanamaz. (Y.H.G.K.30.09.1981 gün, E: 1979/1-167, K: 1981/656, Mustafa Reflit Karabasan, TürkMedeni Kanunu Eflya Hukuku. ‹stanbul 1977 s.1421.).Bu sonuçlara ba¤l› olarak, Hukuk Genel Kurulu'nun 21.2.1990 günve 1989/‹-700 Esas, 1990/101 Karar; 18.10.1989 gün 1989/1-419 Esas,1989/528 Karar say›l› kararlar›nda da aç›kland›¤› üzere; kamu mal› niteli¤itafl›yan, yetkili idari organca kamu mal› olmaktan ç›kar›lmayan vedolay›s›yla öze! mülk olarak tescile tabi bulunmayan bir tafl›nmaz›n, hernas›lsa Özel mülk olarak tapuya tescil edilmesi, bir "yolsuz tescil" olup, oyerin özde tescile tabi bulunmama (kamu mai› olma) niteli¤ini de¤ifltirmez(Yarg›tay'›n bu konuya iliflkin uygulamas›ndaki istikrar› göstermesi aç›s›n-


962 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009dan, YHGK'n›n 26.02.2003 gün ve 2003/12-116 E., 2003/111 K.; 25.12.2002gün ve 2002/12-1101 E., 2002/1113 K. say›l› karar›n›n da ayn› do¤rultuda oldu-¤u"-belirtilmelidir).Tekrar ve önemle vurgulanmal›d›r ki, kamu mallar› Özel mülkler gibidevir ve temlik edilemezler; böyle durumlarda, iyi niyet veya tapu sicilinegüven ilkelerinin uygulama yer: de yoktur.(Bu ilkeler YHGK'nun11.06.2003 gün ve 2003/13-414 E. ve 2003/410 K. say›l› ilam›nda da aynenbenimsenmifltir.)Bilindi¤i üzere kumluk, sazl›k, batakl›k niteli¤inde bulunan bu türtafl›nmazlar kural olarak devletin hüküm ve tasarrufu alt›ndaki yerlerdenoldu¤u için özel mülkiyete konu edilemez. Ancak, 5516 say›l› Kanun yada baflka özel bir kanun çerçevesinde Hazinece bu kanunlarda öngörülenflekilde gerekli izin verilmesi veya özgüleme yap›lmas› ve kanun gere¤ininyerine getirilmesi durumunda bu tafl›nmazlar üzerinde Özel mülkiyet kurulabilir.Temelde özel mülkiyete konu edilemeyecek bir tafl›nmaz hakk›ndaher nas›lsa sicil oluflturulmas› bu yerin özde tescil edilemeyecekyerlerden oldu¤una iliflkin hukuksal durumunu ve Kamu mal› niteli¤inide¤ifltiremez.Yarg›tay ‹çtihad› Birlefltirme Büyük Genel Kurulu'nun 08.05.1987tarih 1986/3 Esas ve 1987/4 Karar say›l› ilam›nda aç›kland›¤› üzere;"...Gerçekten Yarg›tay'da yerleflmifl ve kararl›l›k kazanm›fl uygulamayagöre 35.maddede yer alan tafl›nmazlar›n kifli ad›na tespit ve tescili halindebu tescil aleyhine alacak dava 31.maddedeki süreye tabi de¤ildir. Buhusus içtihad› birlefltirmenin konusu d›fl›nda kalmakla beraber flu yönbelirtilmelidir ki; eflitlik ilkesi ayn› durum ve koflutlar alt›nda bulunanlar›nayn› uygulamaya tabi tutulmalar›n› ifade eder. Kamu tafl›nmazlar›herhangi bir nedenle zuhulen tescil edilse dahi hukuksal mahiyet ve niteliklerinikaybetmezler; yasa koyucu bu nedenlerle de 35. maddedeki s›-n›rland›rman›n tescil mahiyetinde olmad›¤›n› hükme ba¤lam›flt›r. Bu yoldaaç›lacak davan›n dayana¤›n› Özel hukuk hükümleri oluflturmaz. Ohalde tafl›nmazlar›n farkl› niteliklerine dayanan farkl› içtihatlar nedeniyleeflitlik ilkesinin bozuldu¤undan söz edilemez..."‹çtihad› Birlefltirme kararlan "konular› ile s›n›rlay›c›, gerekçeleri ileaç›klay›c› ve sonuçlar› i!e ba¤lay›c›d›rlar. Bu karar konumuzla ilgili olarakaç›klay›c› mahiyettedir ve Hazinenin açt›¤› bu tür davalarda hak düflürücüsürenin uygulanamayaca¤› içtihat edilmifltir.766 say›l› Tapulama Kanununun 31 ve 35. maddelerine benzer hükümler3402 say›l› Kadastro Kanunun 12 ve 16. maddelerinde yer almaktad›r.Kadastro Tutanaklar›n›n Kesinleflmesi ve Hak Düflürücü Süre kenarbafll›kl› 12. maddenin 3. f›kras›nda aynen; "...Bu tutanaklarda belirtilenhaklara, s›n›rland›rma ve tespitlere ait tutanaklar›n kesinleflti¤i tarihten


Yarg›tay Kararlar› 963itibaren on y›l geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarakitiraz olunamaz ve dava aç›lamaz..." denilmektedir.Yine ayn› Kanunun Kamu Mallar› kenar bafll›kl› 16.maddesinde ise;"...Kamunun ortak kullan›lmas›na veya bir kamu hizmetinin görülmesineayr›lan yerlerle, Devletin hüküm ve tasarrufu alt›nda bulunan sahipsizyerlerden:Bu s›n›rland›rma tescil mahiyetinde olmad›¤› gibi bu suretle belirlenentafl›nmaz mallar, özel kanunlar›nda yaz›l› hükümler sakl› kalmakkayd›yla özel mülkiyete konu teflkil etmezler.Yol, meydan, köprü gibi orta mallar› ise haritas›nda gösterilmekle yetinilir.Devletin hüküm ve tasarrufu alt›nda bulunan kayalar, tepeler, da¤lar(bunlardan ç›kan kaynaklar) gibi, tar›ma elveriflli olmayan Sahipsizyerler ile deniz, göl, nehir gibi genel sular tescil ve s›n›rland›rmaya tabide¤ildir, istisnalar sakl›d›r..." hükümleri mevcuttur. Niza konusu tafl›nmazhaîen sazl›k ve batakl›k olup, su alt›ndad›r. Yukar›da de¤inildi¤i gibihiç bir flekilde tasarruf edilmemifl ve zilyetli¤e konu olmam›flt›r.Yukar›da belirtilen nedenlerle gerek 766 say›l› Yasan›n 31/2.maddesive gerekse 3402 say›l› Yasan›n 12/3.maddesi özel mülkiyete konu olamayacak,Devletin hüküm ve tasarrufu alt›ndaki yerler hakk›nda Hazinetaraf›ndan aç›lacak davalar›n 10 y›ll›k hak düflürücü süreye tabi olup olmad›¤›konusunda aç›k bir hüküm bulunmamakta ve özel flah›slar ileHazine aras›nda bir ayr›mda ‹çermemekte ise de; Hazine taraf›ndan aç›-lacak bu tür davalar›n (10) y›ll›k hak düflürücü süreye tabi olmayaca¤›hususu yerleflmifl Yarg›tay Kararlan ite istikrarl› bir flekilde uygulanmaktad›r.Bu aç›kmalar;Yarg›tay Hukuk Genel Kurulunun 23.11.1988 gün 1988/1-825 E. ve1988/964 K.; 6.5.1992 gün 1992/1-187 E. ve 1992/295 K.; 24.3.1999 gün ve1999/1-170 E. 1999167 K.; 22.9.1999 gün ve 1999/1-568 E. 1999/569 K.;27.2.2002 gün ve 2002/1-19 E. 2002/97 K.; 9.6.2004 gün ve 2004/1-335 E.2004/354 K. say›l› ilamlar›nda da aynen benimsenmifltir.Yukarda genifl olarak saptan›p, aç›klanan nedenlerle mahalli mahkemeceHazine taraf›ndan aç›lan bu tür davalarda 10 y›ll›k hak düflürücüsürenin uygulanmayaca¤›na dair karar›n›n usul ve yasaya uygun oldu¤uanlafl›lm›flt›r.Ne var ki; mahkemece verilen hükmün esas›na yönelik olarak daval›vekilince ileri sürülen temyiz itirazlar›n›n incelenmesi için dosyan›n ÖzelDairesine gönderilmesi gerekir.SONUÇ: Yukar›da aç›klanan nedenlerle mahkemenin Hazine taraf›ndanDevletin hüküm ve tasarrufu alt›ndaki yerler hakk›nda aç›lacak davalar›n3402 say›l› Kanunun 12/3.maddesinde belirtken hak düflürücü


964 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009süreye tâbi olmad›¤› yönünde ki direnmesi yerinde olmakla birlikte, iflinesas›na yönelik daval› vekilinin temyiz itirazlar›n›n incelenmesi için dosyan›nYarg›tay 7.Hukuk Dairesine Gönderilmesine, 03.12.2008 günündeoyçoklu¤u ile karar verildi.YARGITAY HUKUK GENEL KURULUE: 2006/6-783 K: 2008/765 T: 24.12.2008‹CRA HUKUKU •TALEPLE BA⁄LILIK ‹LKES‹ • KONUTTA TESL‹MKOfiULUYLA YAPILAN ÖDEME • MAHKEMECE YAPILACAK ‹fiÖzet: Kural olarak mahkemece iste¤iafl›p istenmeyen konularda hüküm kurulamaz.Konuta ödemeli gönderildi¤i ileri sürülenPTT havalelerinin akibeti araflt›r›lmadan hükümkurulmas› da do¤ru olmam›flt›r.Taraflar aras›ndaki "‹tiraz›n Kald›r›lmas›" davas›ndan dolay› yap›-lan yarg›lama sonuna; Üsküdar 1.‹cra Hukuk Mahkemesince davan›nk›smen kabulüne dair verilen 24.01.2008 gün ve 2007/564 E., 2008/54K. say›l› karar›n incelenmesi davac› vekili taraf›ndan istenilmesi üzerine,Yarg›tay 6. Hukuk Dairesinin 17.04.2008 gün ve 2496-4886 say›l› ilam›ile;(...Davac› alacakl› taraf›ndan daval› borçlu hakk›nda 5.070.-YTL kiraalaca¤›n›n tahsili amac›yla tahliye istekli olarak bafllat›lan icra takibinevaki itiraz üzerine davac› icra mahkemesinden itiraz›n kald›r›lmas› ve takibindevam› isteminde bulunmufltur. Mahkemece kira tespit ilam›na göreayl›k kiran›n 450.-YTL oldu¤u, 3,7.2007 tarihinde tahliyenin gerçekleflti-¤inden tahliyeden sonra muacceli yet oluflamayaca¤›ndan bahisle Nisan,May›s, Haziran 2007 kiralar›n›n istenebilece¤ini, ödemeler indirildiktensonra kalan 345.-YTL üzerinden itiraz›n kald›r›lmas›na, %40 oran›nda icrainkar tazminat›n›n davac›ya verilmesine, ret edilen 4.725.-YTL'nin %40oran›nda icra ‹nkar tazminat›n›n daval›ya verilmesine karar verilmifltir.Karar davac› alacakl› taraf›ndan temyiz edilmifltir.Dosyada mevcut konutta ödemeli gönderildi¤i ‹leri sürülen PTT havalelerininak›betinin araflt›r›lmad›¤› görülmüfltür. Konutta ödemeli gönderildi-¤i ileri sürülen PTT havalelerinin ak›betinin PTT idaresinden sorularak muhataptaraf›ndan al›n›p al›nmad›¤›n›n, göndericisine iade edilip edilmedi¤ininaraflt›r›ld›ktan sonra var›lacak sonuca göre kira alaca¤›na hükmedil-


Yarg›tay Kararlar› 965mesi gerekirken, eksik araflt›rma ile konutta ödemeli gönderildi¤i ‹ddia edilenhavalelerin al›nd›¤›n›n kabulü ile karar verilmesi do¤ru de¤ildir.Karar bu nedenle bozulmal›d›r...) gerekçesiyle bozularak dosya yerinegeri çevrilmekle yeniden yap›lan yarg›lama sonunda; mahkemece öncekikararda direnilmifltir.TEMY‹Z EDEN: Davac› vekiliHUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme karar›n›n süresindetemyiz edildi¤i anlafl›ld›ktan ve dosyadaki ka¤›tlar okunduktan sonra gere¤igörüflüldü:Dava, itiraz›n kald›r›lmas› iste¤ine iliflkindir.Davac› alacakl› vekili, daval› borçlu hakk›nda 5.070.-YTL kira alaca-¤›n›n tahsili amac›yla Üsküdar 3. ‹cra Müdürlü¤ünün 2007/4183 E.say›l›dosyas›nda bafllatt›klar› icra takibine vaki itiraz›n kald›r›lmas› ve takibindevam›na karar verilmesini talep ve dava etmifltir,Daval› borçlu vekili, davac› taleplerin hiçbir hukuksal dayana¤› bulunmad›¤›n›cevaben bildirmifltir.Mahkemenin davan›n k›smen kabulüne dair verdi¤i karar, Özel Daireceyukar›da belirtilen nedenle bozulmufl, Mahkemece "Takipten sonrageçerli ifay› red eden alacakl›n›n ayn› takipte ikinci kez ifa talep hakk›yoktur.” Gerekçesiyle önceki kararda direnilmifltir.Davac› vekili dava dilekçesinde Üsküdar 3. ‹cra Müdürlü¤ünün2007/4183 E. Say›l› dosyas›nda yapt›klar› takibe vaki itiraz›n kald›r›lmas›n›talep etmifl, takip dosyas›nda ise talebin Aral›k 2007, Ocak 2007, fiubat2007, Mart 2007, Nisan 2007, May›s 2007, Haziran 2007, Temmuz2007, A¤ustos 2007, Eylül 2007 kira paras› oldu¤u belirtilmifltir. Ancakdavac› vekili 28.11.2007 tarihli beyanlar›n› içerir dilekçesinde, takibinAral›k 2007 tarihini de¤il Aral›k 2006 tarihini içerdi¤ini, Aral›k 2007 ay›-na iliflkin kira paras›n›n talep edilmesinin söz konusu olamayaca¤›n› belirtmifltir.Oysa Yerel Mahkeme talep edilen Aral›k 2006, Ocak 20Û7, fiubat2007 ve Mart 2007 aylar›na iliflkin hüküm kurmam›fl olup, talep dahiedilmeyen Ocak 2008, fiubat 2008 ve Mart 2008 aylar›na iliflkin hükümkurmufltur.1086 Say›l› Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 74. maddesi"Türk Medeni Kanunu ‹le muayyen hükümler mahfuz olmak üzere hâkimher iki taraf›n iddia ve müdafaalar›yla mukayyet olup ondan fazlas›na veyabaflka bir fleye hüküm veremez..."düzenlemesine yer vermifltir.


966 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009O halde mahkeme iste¤i afl›p istenilmeyen konularda karar veremeyece¤igibi talep olan konuda da kabul veya red yönünde bir karar vermesigerekir.Ayr›ca, konutta ödemeli gönderildi¤i ileri sürülen PTT havalelerininak›betinin PTT idaresinden sorularak muhatap taraf›ndan al›n›p al›nmad›¤›n›n,göndericisine iade edilip edilmedi¤inin araflt›r›ld›ktan ve mükerrerödemeye neden olmamak ‹çin Üsküdar 4. ‹cra Müdürlü¤ünün2006/13830 E.say›l› dosyas› celp edilip incelendikten sonra karar verilmesigerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya ayk›r›d›r. Bunedenle direnme karan bozulmal›d›r.SONUÇ: Davac› vekilinin temyiz itirazlar›n›n kabulü ile, direnme karar›n›nÖzel Daire bozma karar›nda ve yukar›da gösterilen nedenlerdendolay› HUMK’un 429. maddesi gere¤ince, BOZULMASINA, ‹stek halindetemyiz peflin harc›n›n geri verilmesine 24.12.2008 gününde, oybirli¤i ilekarar verildi.


YARGITAY2. HUKUK DA‹RES‹


YARGITAY 2. HUKUK DA‹RES‹E: 2007/16345 K: 2008/16155 T: 27.11.2008A‹LE HUKUKU • BOfiANMA • K‹fi‹SEL MAL • MAL REJ‹M‹Özet: ‹stek kiflisel mallar›n geri al›nmas›-na iliflkindir. Kiflisel mallar›n, bu nitelikte olduklar›kan›tlanmas› koflulu ile geri istenebilmesiiçin mal rejiminin sona ermifl olmas› gerekmez.Taraflar›n gösterdikleri delillerin de¤erlendirilip bu istekler hakk›ndaolumlu olumsuz bir karar vermek gerekirken yaz›l› flekilde hüküm tesisibozmay› gerektirmifltir.Taraflar aras›ndaki davan›n yap›lan muhakemesi sonunda mahallimahkemece verilen ve yukar›da tarih numaras› gösterilen hüküm her ikidava yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gere¤i görüflülüp düflünüldü.1- Dosyadaki yaz›lara karar›n dayand›¤› delillerle kanuna uygun sebeplereve özellikle delillerin takdirinde bir yanl›fll›k görülmemesine göredavac› daval› kocan›n tüm; davalar davac› kad›n›n afla¤›daki bendin kapsam›d›fl›nda kalan temyiz itirazlar› yersizdir.2- Daval› karfl› davac› kad›n, evlili¤in bafllang›c›nda kocas›n›n evinegötürdü¤ü çeyiz eflyalar›n›n iadesini talep etmifltir. ‹stek kiflisel mallar›n(TMK. md. 220/l-2) geri al›nmas›na iliflkindir. Kiflisel mallar›n: bu nitelikteolduklar› kan›tlanmas› koflulu ile geri istene bilmesi için mal rejimininsona ermifl olmas› gerekmez. Taraflar›n gösterdikleri delillerin de¤erlendirilipbu istekler hakk›nda olumlu olumsuz bir karar vermek gerekirkenyaz›l› flekilde hüküm tesisi bozmay› gerektirmifltir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukar›da 2. bentte gösterilen sebeplerledaval› karfl›l›k davac› kad›n yarar›na BOZULMASINA, bozma kapsam›d›fl›nda kalan temyize konu bölümlerin yukar›da 1. bentte aç›klanannedenlerle ONANMASINA, bozma nedenine göre davac› daval› kocan›nvekâlet ücretine yönelik temyizinin incelenmesine yer olmad›¤›na, afla¤›-da yaz›l› harc›n Osman'a yükletilmesine, peflin harc›n mahsubuna, temyizpeflin harc›n› yat›ran Esra'ya geri verilmesine, ifl bu karar›n tebli¤indenitibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu aç›k olmak üzere oybirli-¤iyle karar verildi.___________________________________________________(*) Gönderen: Av. Bayram ARSLAN


YARGITAY3. HUKUK DA‹RES‹


YARGITAY 3. HUKUK DA‹RES‹E: 2007/8318 K: 2007/9039 T: 28.05.2007YER‹N EfiYADAN VE NÜFUSTAN ARINDIRILMASI• ‹MARA AYKIRI YAPININ YIKIMI(3194 SY m. 32)Özet: Dava, imara ayk›r›, ruhsats›z yap›-lan binan›n y›k›m›n› sa¤layabilmek için eflyave nüfustan tahliyeye izin verilmesi istemidir.Davac›n›n bu iste¤inin yerine getirilmesiiçin, konunun yeni yasada bofllukta b›rak›ld›¤›n›ngözetilerek ve böyle bir karara olanihtiyaç nedeniyle yerin eflyadan ve nüfustantahliyesine izin verilmesi gerekirken iflin boflluktab›rak›lacak flekilde karar verilmifl olmas›bozmay› gerektirmifltir.Dava dilekçesinde eflya ve nüfustan tahliyeye izin verilmesi istenilmifltir.Mahkemece davan›n görevsizlik nedeniyle reddi cihetine gidilmifl,hüküm davac› vekili taraf›ndan temyiz edilmifltir.YARGITAY KARARITemyiz isteminin süresi içinde oldu¤u anlafl›ld›ktan sonra dosyadakibütün ka¤›tlar okunup gere¤i düflünüldü.Davac›, ruhsat ve projeye ayk›r› olarak yap›lan binan›n y›k›m›n› sa¤layabilmekiçin nüfustan ve eflyadan tahliyesine izin karar› verilmesini istemifltir.Daval›, yersiz aç›lan davan›n reddini dilemifltir.Mahkemece idare görevli olup, mahkemenin görevli olmad›¤›ndan,ayr›ca yarg› yolu bak›m›ndan da görevsizlik nedeni ile davan›n reddinekarar verilmifl; hüküm, davac› taraf›ndan temyiz edilmifltir.Dava, 3194 Say›l› ‹mar Yasas›n›n 32. Maddesi gere¤ince, imara ayk›-r›, ruhsats›z yap›lan binan›n y›k›m›n› as¤layabilmek için nüfustan ve eflyadantahliyesine izin istemine iliflkindir.Bu kabil davalar›n karara ba¤lanmas›na olanak veren 6785 Say›l› Yasa,3194 Say›l› Yasa ile yürürlükten kald›r›lm›flt›r. Yeni yasan›n 32. Maddesindeprojeye ayk›r› yap›lar›n y›kt›r›lmas› görevi, Belediye ve Valiliklere


974 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009verilmifl; ancak y›k›mdan önce içindeki insan ve eflyan›n tahliyesi hususudüzenlenmemifltir. Davac› idare, encümen y›k›m karar›n›n daval›yatebli¤ edildi¤ini, ancak binay› tahliye etmedi¤i için y›kamad›klar›n› belirterek,eski yasa zaman›nda oldu¤u flekilde tahliyeye izin verilmesini istemektedir.Daval›n›n, y›k›m karar›na karfl› idari yarg›ya baflvurdu¤una dair dedosyada bir bilgi ve belgeye rastlanmam›flt›r.3194 Say›l› Yasada bu konuda bir düzenleme yok ise de, bu yasan›nmehaz›n› oluflturan eski imar yasas›ndaki hükümle bu konu düzenlenmifltir.Davac›n›n bu iste¤inin yerine getirilmesi için, konunun yeni yasadabofllukta b›rak›ld›¤›n›n gözetilerek ve böyle bir karara olan ihtiyaç nedeniyleyerin eflyadan ve nüfustan tahliyesine izin verilmesi gerekirken,iflin bofllukta b›rak›lacak flekilde karar verilmifl olmas› bozmay› gerektirir.SONUÇ: Bu itibarla yukar›da aç›klanan esaslar gözönünde tutulmaks›z›nyaz›l› flekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazlar› bu nedenlerleyerinde oldu¤undan kabulü ile hükmün HUMK’un 428. Maddesi gere¤inceBOZULMASINA ve peflin al›nan temyiz harc›n›n istek halinde temyizedene iadesine, 28.5.2007 tarihinde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 3. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/6202 K: 2008/9495 T: 27.05.2008BORÇLAR HUKUKU •NEDENS‹Z ZENG‹NLEfiME • HAVALE• ALACAK DAVASIÖzet: Davac› banka, daval›ya, haks›zolarak havale yoluyla ödenen 20.000YTL’nin tahsiline karar verilmesini talep etmiflsede; somut olayda, daval›n›n dairesinisatmas› sebebiyle sat›fl günü bankada ad›napara transferi yap›ld›¤›; bunun yaflam›n ola-¤an ak›fl›na uygun oldu¤u; davac› banka görevlisitaraf›ndan yasa d›fl› yöntemlerle hesab›napara transferi yap›lmas› olay›nda daval›n›n;banka görevlisiyle iflbirli¤i içinde oldu¤ukan›tlanamad›¤›ndan davan›n kabulünekarar verilemesi do¤ru görülmemifltir.Dava dilekçesinde 20.000.00 YTL alaca¤›n faiz ve masraflarla birliktedaval› taraftan tahsili istenilmifltir. Mahkemece davan›n kabulüne da-


Yarg›tay Kararlar› 975ir verilen hükmün temyiz incelemesinin duruflmal› olarak yap›lmas› daval›vekili taraf›ndan istenilmekle; taraflara yap›lan tebligat üzerine duruflmaiçin tayin olunan günde temyiz eden Daval› vekili geldi. Aleyhinetemyiz olunan Davac› ve vekili gelmedi. Gelen vekilin sözlü aç›klamalar›dinlendikten sonra iflin incelenerek karara ba¤lanmas› için saat 14 00'eb›rak›lmas› uygun görüldü¤ünden, belli saatte dosyadaki bütün k⤛tlarokunarak, tetkik hâkiminin aç›klamalar› dinlenip, gere¤i düflünüldü.YARGITAY KARARIDavac› vekili dilekçesinde; müvekkili bankan›n M. fiubesinde çal›flandava d›fl› personelin, pazarlama bölümünde görev yapmakta iken müflterihesaplar›ndan kendi hesaplar›na ve baflka hesaplara para aktararak;usulsüz ifllemler yapmak suretiyle bankay› ve müflterilerini zarara u¤ratt›¤›n›,bu yolla zarara u¤rayan her bir hesap sahibinin zararlar›n›n faizleriile birlikte banka taraf›ndan karfl›land›¤›n›, bankan›n "kanuni halef durumunageçti¤ini; bu nedenle, daval›ya haks›z olarak havale yolu ile ödenen20.000 YTL’nin iflleyecek faiziyle birlikte sebepsiz zenginleflme hükümlerinegöre geri al›nmas›na karar verilmesini” talep ve dava etmifltir.Daval› cevap dilekçesinde; olay tarihinde evini dava d›fl› 3. kifliye satt›¤›n›,bedelinin bir k›sm›n› peflin ald›¤›n› kalan k›sm›n› (48.000 YTL'yi)tahsil etmek için al›c›yla birlikte sözü edilen bankaya gittiklerini: bankamemurunun kendilerine nakit bulunmad›¤›n› beyan ederek, ad›n›za hesapaçal›m, al›c› hesab›ndan aktarma yapal›m dedi¤ini, bu öneriyi kabulederek ad›na hesap açt›rd›¤›n› ve araya hafta sonu girdi¤inden hesab›naaktar›lan paray› pazartesi çekti¤ini; kendisinin banka memurunun eylemiile bir ilgisinin olmad›¤›n›, satt›¤› evin paras›n› tahsil etmesi nedeniylede sebepsiz zenginleflmesinin de söz konusu olamayaca¤›n› savunarak;davan›n reddini istemifltir.Mahkemece: "...Bilirkifli raporunda, olayda; daval›n›n kusuru veya birkatk›s› bulunmad›¤›ndan sorumlulu¤u bulunmad›¤› belirtilmifl ise de, raporaitibar edilmemifl, daval›ya haks›z olarak ödenen 20.000.00 YTL’nin ödemetarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte daval›dan tahsiline karar vermekgerekmifltir, gerekçesiyle" davan›n kabulü cihetine gidilmifl, hükümdaval› vekili taraf›ndan süresinde temyiz edilmifltir.Davada, daval›n›n hesab›na usulsüz aktar›lan paray›; haks›z tahsiletti¤i iddia olunarak, sebepsiz zenginleflme nedenine dayal› alacak istenilmektedir.Sebepsiz zenginleflme nedeniyle iade isteminde bulunabilmek bir taraf›nmalvarl›¤›n›n di¤er taraf›n malvarl›¤› aleyhine ço¤almas› gerekir.Davan›n dayana¤›n› teflkil eden (usulsüz) para aktar›m›ndan dolay› daval›n›nbir zenginleflmesi varsa sorumlulu¤u yoluna gidilecektir.Sebepsiz zenginleflmeden söz edebilmek için, bir kimsenin di¤er birkimsenin aleyhine zenginleflmesi ve bu zenginleflme ile fakirleflme aras›n-


976 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009da illiyet ba¤›n›n bulunmas›, bundan ayr›, kiflinin zenginleflmesinin dehakl› bir sebebinin bulunmamas› gerekir.Somut olay›m›zda, bilirkifli heyeti raporunda da belirtildi¤i gibi; daval›dairesini satm›fl ve sat›fl günü bankada ad›na para transferi yap›lm›flolup, bu husus yaflam›n ola¤an ak›fl›na uygundur. Davac› banka görevlisitaraf›ndan yasa d›fl› yöntemlerle hesab›na para transferi yap›lmas› olay›nda,daval›n›n; banka görevlisiyle iflbirli¤i içinde oldu¤u hususu kan›tlanm›flde¤ildir. Bu itibarla, davac› bankan›n zarar›n›n oluflumunda daval›n›nbir katk›s›n›n olmad›¤›; ad›na aç›lan hesaptan ald›¤› paran›n birk›sm›n›n (20.000 YTL'nin) banka memurunun usulsüz ifllemi nedeniyledava d›fl› kiflinin (mudilerden birinin) hesab›ndan aktar›lm›fl olmas›n›n,daval›n›n sebepsiz zenginleflti¤i anlam›na da gelmeyece¤i kabul edilmelidir.Mahkemece, olaydan dolay› daval›n›n nedensiz zenginleflmesinin bulunupbulunmad›¤› tart›fl›l›p de¤erlendirilmeden, bilirkifli raporuna daayk›r› olarak, yaz›l› flekilde hüküm kurulmufl olmas› do¤ru görülmemifl,bozmay› gerektirmifltir.SONUÇ: Bu itibarla yukar›da aç›klanan esaslar göz önünde tutulmaks›z›nyaz›l› flekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazlar› bu nedenlerleyerinde oldu¤undan kabulü ile hükmün HUMK.’un 428. maddesi gere¤inceBOZULMASINA ve peflin al›nan temyiz harc›n›n istek halindetemyiz edene iadesine 27.5.2008 tarihinde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 3. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/12179 K: 2008/13085 T: 14.07.2008TAfiINMAZ HUKUKU • KAT KARfiILI⁄I ‹NfiAAT SÖZLEfiMES‹• DAVADA HUSUMETÖzet: Davac›, yükleniciden sat›n ald›¤›daireye onun inflaat› b›rak›p gitmesi sebebiyle(oturulabilir hale gelmesi için harcad›¤›)14.000 YTL ile yükleniciye ödedi¤i 12.000YTL’yi toplam 26.000 YTL alaca¤›n›n arsasahiplerinden tahsiline karar verilmesinitalep etmektedir.Davac›n›n yükleniciye verdi¤i 12.000 YTL’yi arsa sahiplerinden istemehakk› yoksa da; dairenin tamamlanmas› için yapt›¤› zorunlu giderlerinedensiz zenginlefltikleri ölçüde arsa sahiplerinden istemeye hakk› bu-


Yarg›tay Kararlar› 977lundu¤undan bilirkifli vas›tas›yla saptanacak miktar›n hüküm alt›naal›nmas› gerekir.Dava dilekçesinde 26.000 YTL tazminat›n faiz ve masraflarla birliktedaval› taraftan tahsili istenilmifltir. Mahkemece davan›n husumet nedeniylereddi cihetine gidilmifl, hüküm davac› vekili taraf›ndan temyiz edilmifltir.YARGITAY KARARITemyiz isteminin süresi içinde oldu¤u anlafl›ld›ktan sonra dosyadakibütün k⤛tlar okunup gere¤i düflünüldü.Davac› vekili dilekçesinde; daval›lar›n (arsa sahiplerinin) inflaat yap›-m› için dava d›fl› müteahhit ile kat karfl›l›¤› inflaat sözleflmesi yapt›klar›-n›, davac›n›n bu sözleflmeye dayanarak müteahhitten gayrimenkul sat›flsözleflmesi ile 16/252 hisseye tekabül eden daireyi sat›n ald›¤›n›; müteahhidin,daireyi tamamlay›p 1.8.1998 tarihinde teslim etmesi gerekirken,kaba inflaat halinde iken ortadan kayboldu¤unu; bunun üzerine, davac›-n›n; sat›n ald›¤› daireyi (ince ifllerini yaparak) tamamlad›¤›n›, müteahhide12.000-YTL. verdi¤ini, dairenin tamamlanmas› için de 14.000-YTL.harcad›¤›n›, daire için toplam 26.000-YTL. ödendi¤ini; Bak›rköy 1. AsliyeHukuk Mahkemesinde aç›lan tapu iptal ve tescil davas›n›n ise red edildi-¤ini, daval›lar›n bu olay nedeniyle sebepsiz zenginlefltiklerini iddia ederek;26.000-YTL.'nin faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmifltir.Daval›lar, davan›n reddini istemifllerdir.Mahkemece, "...yükleniciden kiflisel hak elde eden davac›n›n, bu hakk›n›daval› tarafa (arsa sahiplerine) ileri süremeyece¤i; ancak, yüklenicidentalepte bulunabilece¤i, gerekçesiyle" davan›n husumet nedeniyle reddinekarar verilmifl, hüküm davac› vekili taraf›ndan süresinde temyizedilmifltir.Dosyadaki yaz›lara, karar›n dayand›¤› delillerle kanuni gerektirici sebeplereve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre.sair temyiz itirazlar› yerinde de¤ildir.Ancak, davac›n›n; daireyi kaba inflaat halinde iken dava d›fl› müteahhittensat›n ald›¤› ve ince ifllerini kendisi yaparak (daireyi oturulabilir halegetirdi¤i) tamamlad›¤› anlafl›lmaktad›r. Davac›, sat›n ald›¤› daireyle ilgilimüteahhide ödedi¤i paray› davac›lardan isteyemez ise de; dairenin tamamlanmas›için yapt›¤› zorunlu giderleri nedensiz zenginlefltikleri ölçüdedaval›lardan (arsa sahiplerinden) isteyebilir.Mahkemece, davac›n›n yapt›¤› zorunlu giderlerin bilirkifli vas›tas›ylatespiti ile hesaplanan daval›n›n zenginleflti¤i miktar›n›n hüküm alt›naal›nmas› gerekirken, davan›n husumet nedeniyle reddi do¤ru görülmemifl,bozmay› gerektirmifltir.


978 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009SONUÇ: Bu itibarla yukar›da aç›klanan esaslar göz önünde tutulmaks›z›nyaz›l› flekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazlar› bu nedenlerleyerinde oldu¤undan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesigere¤ince BOZULMASINA ve peflin al›nan temyiz harc›n›n istek halindetemyiz edene iadesine, 14.07.2008 tarihinde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 3. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/10526 K: 2008/13476 T: 15.07.2008H‹ZMET KUSURU • TAZM‹NAT • K‹fi‹SEL KUSURÖzet: Davac›, idare mahkemesinde açt›-¤› davada daval› kamu görevlisinin sundu¤ucevap dilekçesindeki suçlamalar› nedeniylemanevi tazminat isteminde bulunmufl, davahusumet yönünden reddedilmifltir.Anayasa’n›n 129/5. Maddesi hükmünegöre kamu görevlilerinin görev ve yetkilerinikullan›rken iflledikleri hizmet kusurundankaynaklanan tazminat davalar›n›n idarealeyhine aç›lmas› gerekirse de; dava dilekçesinden,davac›n›n (hizmet kusuruna de¤il,daval›n›n kiflisel kusuruna dayand›¤›) anlafl›ld›¤›ndangerekli incelemesinin yap›laraksonuca göre karar verilmelidir.Dava dilekçesinde 5000 YTL manevi tazminat›n faiz ve masraflarlabirlikte daval› taraftan tahsili istenilmifltir. Mahkemece davan›n husumetyönünden reddi cihetine gidilmifl, hüküm davac› taraf›ndan temyiz edilmifltir.YARGITAY KARAR‹Temyiz isteminin süresi içinde oldu¤u anlafl›ld›ktan sonra dosyadakibütün k⤛tlar okunup gere¤i düflünüldü.Dava, davac› taraf›ndan idare mahkemesine aç›lan davada daval› kamugörevlisinin sundu¤u cevap dilekçesindeki suçlamalar nedeniyle manevitazminat istemine iliflkindir. Mahkemece, davan›n husumet yönündenreddine karar verilmifltir.Anayasan›n 129/5.maddesinde, kamu görevlilerinin görev ve yetkilerinikullan›rken iflledikleri hizmet kusurundan kaynaklanan tazminat davalar›n›nidare aleyhine aç›lmas› gerekti¤i düzenlenmifltir. Kamu görevli-


Yarg›tay Kararlar› 979lerinin kiflisel kusur oluflturan ifllemleri Anayasan›n 129. maddesi kapsam›ndade¤ildir.Dava dilekçesi içeri¤inden davac›n›n hizmet kusuruna de¤il daval›n›nkiflisel kusuruna dayanarak tazminat istedi¤i anlafl›lmaktad›r. fiu durumkarfl›s›nda iflin esas› incelenerek kiflisel kusur bulunup bulunmad›¤›n›nbelirlenmesi ve var›lacak sonuç çevresinde bir karar verilmesi gerekirkenmahkemece husumet yönünden davan›n reddedilmesi bozma nedenidirSONUÇ: Bu itibarla temyiz olunan karar›n yukar›da aç›klanan esaslargöz önünde tutulmaks›z›n yaz›l› flekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyizitirazlar› bu nedenlerle yerinde oldu¤undan kabulü ile hükmünHUMK’un 428. maddesi gere¤ince BOZULMASINA ve peflin al›nan temyizharc›n›n istek halinde temyiz edene iadesine, 15.7.2008 tarihinde oybirli¤iylekarar verildi.YARGITAY 3. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/18956 K: 2008/20860 T: 01.12.2008USUL HUKUKU • TEMY‹Z • KATILMA YOLUYLA TEMY‹Z(HUMK m.427, 433)Özet: Kat›lma yoluyla temyiz as›l temyiztalebine ba¤l›d›r. Daval›n›n temyiz dilekçesiyukar›da aç›klanan nedenle reddedildi¤indendaval› yönünden kesin bulunan bir karar›ntemyizine davac›n›n kat›lmas›na hukukiolanak bulunmamaktad›r.Dava dilekçesinde 5.900 YTL manevi tazminat›n masraflarla birliktedaval› taraftan tahsili istenilmifltir. Mahkemece davan›n davac›lar yönünden1.000’er YTL üzerinden k›smen kabulü cihetine gidilmifl, hüküm taraflarvekillerince temyiz edilmifltir.YARGITAY KARARI1; Daval›lar›n temyizi yönünden;Uyuflmazl›¤a konu alacak miktar› 1.250 YTL’yi geçmemektedir.HUMK’un 21.07.2004 tarihinde yürürlü¤e giren 5219 Say›l› Yasa ilede¤iflik 427. Maddesi uyar›nca bu gibi kararlara karfl› temyiz yoluna bafl-___________________________________________________(*) Gönderen: Av. Neflet AÇIKGÖZ


980 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009vurulamayaca¤›ndan, 01.06.1990 gün ve 1989/3 E-1990/4 K. Say›l› Yarg›tay‹çtihad› Birlefltirme karar› uyar›nca daval›lar›n temyiz istemininREDD‹NE,2- Davac›lar›n temyizi yönünden;SONUÇ: Davac› yan yerel mahkeme karar›n›n kendisine tebli¤i üzerinesüresinde temyiz isteminde bulunmay›p, sonradan daval›n›n temyizinekat›lmak suretiyle (HUMK. 433) temyiz dilekçesi vermifltir. Kat›lma yoluylatemyiz as›l temyiz talebine ba¤l›d›r. Daval›n›n temyiz dilekçesi yukar›daaç›klanan nedenle reddedildi¤inden daval› yönünden kesin bulunanbir karar›n temyizine davac›n›n kat›lmas›na hukuki olanak bulunmad›¤›anlafl›lmakla davac› yan›n temyiz isteminin REDD‹NE, peflin al›-nan temyiz harc›n›n istek halinde temyiz edenlere iadesine, 01.12.2008tarihinde oy birli¤iyle karar verildi.


YARGITAY4. HUKUK DA‹RES‹


YARGITAY 4. HUKUK DA‹RES‹E: 2006/13273 K: 2007/13333 T: 01.11.2007EDA DAVASI • TESP‹T DAVASI • HUKUK‹ YARARÖzet: Eda davas›n›n aç›labilece¤i yerdetespit davas› aç›lmas›nda hukuki yarar yoktur.Bu nedenle bankadaki paran›n aidiyetinintespiti için aç›lan dava reddedilmelidir.Davac› Hamide vekili taraf›ndan, daval› Zülbiye ve Cefa aleyhine22.07.2005 gününde verilen dilekçe ile tespit istenmesi üzerine mahkemeceyap›lan yarg›lama sonunda; davan›n k›smen kabulüne dair verilen14.02.2006 günlü karar›n Yarg›tay'ca incelenmesi daval›lar vekili taraf›ndansüresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildiktensonra tetkik hâkimi taraf›ndan haz›rlanan rapor ile dosya içerisindekik⤛tlar incelenerek gere¤i görüflüldü.Dava, tespit istemine iliflkindir. Mahkemece davan›n k›smen kabulünekarar verilmifl; hüküm daval›lar taraf›ndan temyiz edilmifltir.Davac› vekili, müvekkili ile kocas›n›n müflterek malik olduklar› tafl›nmaz›satt›klar›n›, sat›fl bedelinin kocan›n ad›na bankaya yat›r›ld›ktansonra kocan›n vefat etti¤ini, müflterek çocuklar› olmamas› nedeniyle daval›lar›nda mirasç› oldu¤unu, bankadaki sat›fl bedelinin yans›n›n davac›yaait oldu¤unun tespitine karar verilmesini istemifltir.Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda tespit davas› olarak bir davaçeflidinden söz edilmemekle birlikte baz› durumlarda tespit davas›n›nmümkün oldu¤u yarg› kararlar› ile kabul edilmifltir. Ayr›ca teoride de tespitdavas›na yer verilmekte ve baz› hallerde, tespit davas› aç›labilece¤i kabuledilmektedir. Eda davas› aç›lmas› mümkün olan hallerde tespit davas›aç›lmas›nda hukuki yarar bulunmad›¤› kabul edilmektedir. Tespit davas›ile istenen hukuki himaye eda davas› ile tamamen elde edilebiliyorsatespit davas›n›n aç›lmas›nda hukuki yarar bulunmad›¤›n›n kabulü gerekir.Tespitten sonra bir eda davas›n›n aç›laca¤› durumlarda da tespitdavas›n›n aç›lmas›nda hukuki yarar olmad›¤› sonucuna var›lmal›d›r. Eldekidavada davac›n›n istedi¤i karar›n infaz edilme imkân› yoktur. Karar›ninfaz› için davac›n›n ayr›ca eda davas› açmas› gerekecektir. Mahkemeninbu nedenle davay› reddetmesi gerekirken esasa girilerek davan›n k›s-


984 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009men kabulüne karar verilmesi do¤ru görülmemifl, bu nedenle karar›n bozulmas›gerekmifltir.SONUÇ: Temyiz olunan karar›n yukar›da gösterilen nedenlerle BO-ZULMASINA ve peflin al›nan harc›n istek halinde geri verilmesine01.11.2007 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 4. HUKUK DA‹RES‹E: 2007/4297 K: 2008/4405 T: 01.04.2008USULSÜZ MAR‹NA ‹fiLETMES‹ • HUKUKA AYKIRI ‹fiLEMLERÖzet: Kesinleflmifl yarg› kararlar›yla iflgaletti¤i yeri iflletme hakk› olmad›¤› saptanandaval› flirketin iflletme hakk› oldu¤undanbahisle davac›ya ait tekneyi baflka biryere çekmesi haks›z eylem niteli¤indedir.Davac› Bülent vekili taraf›ndan, daval› TEK-ART Turizm Tes. Afi.aleyhine 28/01/2000 gününde verilen dilekçe ile bar›naktaki tekneye elatman›n Önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yap›lanyarg›lama sonunda; Mahkemece davan›n reddine dair verilen27/09/2005 günlü karar›n Yarg›tay'da duruflmal› olarak incelenmesi davac›vekili taraf›ndan süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen01/04/2008 duruflma günü için yap›lan tebligat üzerine temyiz eden davac›-karfl›daval› asil Bülent ile karfl› taraftan daval›-karfl› davac› TEK-ART Turizm Tes. Afi. vekili ve ihbar olunan Milli Emlak Müdürlü¤ü vekiligeldiler. Di¤er ihbar olunan Kad›köy Belediye Baflkanl›¤› ad›na gelen olmad›.Aç›k duruflmaya baflland›. Süresinde oldu¤u anlafl›lan temyiz dilekçesininkabulüne karar verildikten ve haz›r bulunanlar›n sözlü aç›klamalar›dinlendikten sonra taraflara duruflman›n bitti¤i bildirildi. Dosyan›ngörüflülmesine geçildi. Tetkik hâkimi taraf›ndan haz›rlanan rapor iledosya içerisindeki k⤛tlar incelenerek gere¤i düflünüldü.Dava, davac›ya ait teknenin ba¤l› oldu¤u yerden haks›z olarak baflkabir yere götürülerek karaya çekilmifl olmas›ndan kaynaklanan zarar nedeniylemaddi tazminat iste¤ine iliflkindir. Mahkemece davan›n reddinekarar verilmifl, karar davac› taraf›ndan temyiz edilmifltir.___________________________________________________(*) Yarg›tay 11. Hukuk Dairesinin 28.02.2005 Gün ve 2004/5157-2005/1792 Say›l› Karar› da ayn› do¤rultudad›r.(**) Dergimizin bu say›s›nda yay›mlanan 12.07.2005 tarihli Yarg›tay 13. Hukuk Dairesi Karar›na bak›n›z.


Yarg›tay Kararlar› 985Davac›ya ait tekne Fenerbahçe bar›na¤›nda ba¤l› iken, daval› taraf›ndanKalam›fl'a götürülerek karaya ç›kar›lm›flt›r. Bundan sonraki aflamalardakesinleflmifl ‹dare Mahkemesi karan ‹le davac›n›n bu yerde yasal biriflletme hakk› bulunmad›¤› anlafl›ld›¤›na göre eylemi hukuka ayk›r› olup,bundan do¤an zarardan sorumludur.Dava aç›lmadan Önce davac› taraf›ndan yapt›r›lan tespit ile tekne karadagörülerek incelenmifl ve üzerinde oluflan zararlar haz›rlanan rapordagösterilmifltir. Dava konusu teknenin denize indirilmesinden sonradaval› taraf›ndan yapt›r›lm›fl olan tespitte ise teknenin sadece deniz yüzeyindekalan bölümleri incelenmifl ve bir zarar görülmedi¤i bildirilmifltir.Mahkemece hükme esas al›nan bilirkifli raporunda ise tekne görülüp incelenmedenbu ikinci tespitteki görüflten hareketle bir zarar oluflmayaca-¤› aç›klanm›flt›r. Tekne karada iken görülerek haz›rlanm›fl ilk tespit raporundakisomut bulgular itibar›yla teknenin baz› aksamlar›nda zararlar›nbulundu¤u anlafl›lmaktad›r. Esasen büyüklü¤ü ve a¤›rl›¤› itibar›yla karayaçekme s›ras›nda ne kadar özen gösterilirse gösterilsin hiç zarar görmedenbunun sa¤lanmas› mümkün de¤ildir. O halde teknedeki zarar›n kapsam›yeterli ve denetime elveriflli biçimde belirlenerek sonucuna göre kararverilmesi gerekir. Mahkemece bu yön üzerinde durulmadan eksik incelemeile yaz›l› flekilde karar verilmifl olmas› do¤ru görülmemifl bu nedenlehükmün bozulmas› gerekmifltir.SONUÇ: Temyiz olunan karar›n, yukar›da gösterilen nedenle BOZU-LMASINA ve peflin al›nan harc›n istek halinde geri verilmesine01.04.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


986 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009YARGITAY 4. HUKUK DA‹RES‹E: 2007/11307 K: 2008/6822 T: 15.05.2008HUKUK HAK‹M‹N‹N CEZA MAHKEMES‹N‹N KES‹NLEfiENMAHKUM‹YET KARARIYLA BA⁄LI OLMASI • CEZA DAVASINDAMAHKUM OLAN DAVALILARIN OLUfiAN ZARARDAN SORUMLU⁄UÖzet: Dava, elektrik çarpmas› nedeniylemaddi ve manevi tazminat istemine iliflkindir.Davac›lar›n murisi, M. Sitesine ait boyama ifliniyaparken daval› flirkete ait yüksek gerilimhatt›na temas ederek ölmüfltür. Konu ile ilgilikesinleflen ceza karar› ile M. Sitesi yöneticilerindenolan daval›lar ile murisin yapt›¤› boyamaiflindeki konumlar› nedeniyle… ‹flveren s›-fat› ile kusurlu bulunarak mahkum olmufllard›r.B.K.’n›n 53. Md.’si gere¤ince hukuk hakimiceza mahkemesinin kesinleflen mahkumiyetkararlar› ile ba¤l›d›r. fiu halde, ceza davas›ndamahkum olan daval›lar oluflan zarardansorumlu tutulmas› gerekir.Davac› Mustafa vd.’leri vekili taraf›ndan, daval› TREDAfi Genel Müdürlü¤üvd.’leri aleyhine 30.07.2004 gününde verilen dilekçe ile maddi vemanevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yap›lan yarg›lama sonunda;TREDAfi yönünden davan›n k›smen kabulüne, di¤er daval›lar yönündenhusumetten reddine dair verilen 30.01.2007 günlü karar›n Yarg›-tay’ca incelenmesi TREDAfi vekili taraf›ndan süresi içinde istenilmekletemyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi taraf›ndanhaz›rlanan rapor ile dosya içerisindeki ka¤›tlar incelenerek gere¤igörüflüldü.1- Dosyadaki yaz›lara, karar›n dayand›¤› kan›tlarla yasaya uygun gerektiricinedenlere, özellikle delillerin de¤erlendirilmesinde bir isabetsizlikgörülmemesine göre daval› Trakya Elektrik Da¤›t›m Anonim fiirketi’ninafla¤›daki bendin kapsam› d›fl›nda kalan teemyiz itirazlar› reddedilmelidir.2- Daval› Trakya Elektrik Da¤›t›m Anonim fiirketi’nin di¤er temyiz itirazlar›nagelince; dava, elektrik çarpmas› nedeni ile maddi ve manevi tazminatistemine iliflkindir. Mahkemece, daval› Trakya Elektrik Da¤›t›m Anonimfiirketi’ne yönelik davan›n k›smen kabulüne, di¤er daval›lar yönündenhusumet oluflmad›¤› gerekçesi ile reddine karar verilmifl; hüküm, daval›Trakya Elektrik Da¤›t›m Anonim fiirketi taraf›ndan temyiz edilmifltir.Davac›lar›n murisi, M. Sitesine ait boyama iflini yaparke ndaval›Trakya Elektrik Da¤›t›m Anonim fiirketi’ne ait yüksek gerilim hatt›na te-


Yarg›tay Kararlar› 987mas ederek ölmüfltür. Konu ile ilgili kesinleflen ceza karar› ile; M. Sitesiyöneticilerinden olan daval› Hasan, Emine ve murisin yapt›¤› boyamaiflindeki konumlar› nedeni ile Muhlis ve Abdulkadir iflveren s›fat› ile kusurlubulunarak mahkum olmufllard›r. Borçlar Kanunu’nun 53. Maddesigere¤ince hukuk hakimi ceza mahkemesinin kesinleflen mahkumiyetkararlar› ile ba¤l›d›r. fiu halde ceza davas›nda mahkum olan daval›larHasan, Emine, Muhlis ve Abdulkadir’in oluflan zarardan sorumlu tutulmas›gerekir. Mahkemece an›lan daval›lar yönünden husumet nedeniyledavan›n reddine karar verilmesi do¤ru görülmemifl, bu nedenle karar›nbozulmas› gerekmifltir.SONUÇ: Temyiz olunan karar›n yukar›da (2) no’lu bentte gösterilennedenlerle BOZULMASINA, daval› Trakya Elektrik Da¤›t›m Anonim fiirketi’nindi¤er temyiz itirazlar›n›n yukar›da (1) say›l› bentte gösterilen nedenlerlereddine ve peflin al›nan harc›n istek halinde geri verilmesine15.05.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 4. HUKUK DA‹RES‹E: 2007/15039 K: 2008/15194 T: 04.12.2008SSK HASTANES‹ • HATALI TIBB‹ TEDAV‹ • ‹DAR‹ YARGININGÖREV ALANI • CEZA HÂK‹M‹N‹N BERAAT KARARININ ‹fiLEV‹Özet: SSK hastanelerinde hatal› t›bbi tedavininuygulanmas›ndan do¤an tazminatdavalar›nda idari yarg› görevlidir.Ceza Mahkemesinde beraat edilmifl olmas›,Borçlar Hukukundaki tazminat sorumlulu¤unuortadan kald›rmaz.Davac› Sami vekili taraf›ndan, daval› SSK Genel Müdürlü¤ü ve di¤erlerialeyhine 27.06.2001 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesiüzerine mahkemece yap›lan yarg›lama sonunda; davan›n reddine dair verilen04.10.2007 günlü karar›n Yarg›tay'ca incelenmesi davac›lar vekilitaraf›ndan süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne kararverildikten sonra tetkik hâkimi taraf›ndan haz›rlanan rapor ile dosya içerisindekik⤛tlar incelenerek gere¤i görüflüldü.1- Davac›lar›n, daval› bakanl›kla ilgili temyizi yönünden; Davac›larSSK'ya ba¤l› hastanede hatal› t›bbi tedavi sonucu meydana gelen ölümnedeni ile maddi ve manevi zarar›n tazminini istemifllerdir. Mahkeme davan›nreddine hükmetmifltir. 19.01.2005 tarihli Resmi Gazetede yay›nla-


988 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009narak yürürlü¤e giren 5283 say›l› Kanun uyar›nca Sosyal Sigortalar Kurumunaba¤l› hastaneler Sa¤l›k Bakanl›¤›na devredilmifltir. Ayn› Yasan›n20.02.2005 tarihinde yürürlü¤e giren 4/c maddesi uyar›nca art›k hastanelerdekitedavi hizmetlerine dair davalarda Sa¤l›k Bakanl›¤› taraf olarakyer alacakt›r. Bu nedenle dava Sa¤l›k Bakanl›¤› aleyhine sürdürülmüfltür.Hatal› t›bbi tedavi uygulan›p uygulanmad›¤› hizmete iliflkin hususlardanolup hizmet kusuru olup olmad›¤› idari yarg›da araflt›r›lacakt›r.Uyuflmazl›k Mahkemesinin 05.06.2006 tarihli ve 2006/27 Esas 76 Kararsay›l› ilam› uyar›nca..da 52S3 Say›l› Yasa gere¤i Sa¤l›k Bakanl›¤›na devredilenSSK hastaneleri bak›m›ndan da idari yarg› görevlidir. fiu durumda,ad› geçen daval› yönünden yarg› yolu bak›m›ndan mahkemenin görevsizli¤inedeniyle dava dilekçesinin reddedilmemifl olmas› usul ve yasayauygun düflmedi¤inden karar›n bu nedenle bozulmas› gerekmifltir.2- Davac›lar›n di¤er daval›lara yönelik temyiz itirazlar›na gelince; Davac›lar,efli ve anneleri olan Reyhan'›n hamileli¤inin 7. ay›nda gitti¤i özeldoktor taraf›ndan gebelik zehirlenmesi teflhisi ile do¤umunun riskli olaca¤›n›nsöylenmesi üzerine Göztepe SSK'ya gittiklerini, ›srarlara ra¤menönce normal do¤um yapt›r›lmaya çal›fl›ld›¤›n› daha sonra acele sezaryenleameliyata al›nd›¤›n› ve bu s›rada çok kan kaybetti¤ini 20.04.1999 tarihindekido¤umun ard›ndan birkaç ünite kan verilmesine ra¤men kan de-¤erleri normal seviyeye gelmeden 28.04.1999 tarihinde taburcu edildi¤ini,ancak fenalaflmas› üzerine ayn› hastanenin acil servisine kald›r›ld›¤›-n›, bu kez akut böbrek yetmezli¤i teflhisi ile dâhiliye kat›na yat›r›ld›¤›n› vediyaliz uyguland›¤›n›, 14.05.1999 tarihinde diyalize ba¤l› iken, kalp krizigeçirerek yo¤un bak›ma al›nd›¤›n› ve 27.05.1999 tarihinde hayat›n› kaybetti¤inibeyan etmifller ve murislerinin ölümüne neden olan hastaneninba¤l› oldu¤u bakanl›k, hastanede görevli klinik flefi, sorumlu uzman doktorve klinikte asistan olarak görev yapan daval›lardan maddi ve manevitazminat talep etmifllerdir.Mahkemece, önce ceza davas›n›n kesinleflmesi beklenmifl ise de dahasonra beklenmesinden vazgeçilerek beraat karar› gerekçesinde belirtilenhususlar›n bozma do¤rultusunda gerçekleflti¤i, bu haliyle beraat karar›n›nhukuk hakimini ba¤layaca¤› kabul edilerek davan›n reddine kararverilmifltir.a-) Adli T›p Kurumu taraf›ndan verilen kusur raporuna göre daval›-lardan Ayfle'nin tedavide bir katk›s› bulunmad›¤› anlat›ld›¤›ndan onunhakk›ndaki davan›n reddine karar verilmifl olmas› do¤ru görülmüfltür.b-) Adli T›p Kurumu taraf›ndan verilen kusur raporunda di¤er daval›larFahrettin ve Cemal'in kusurlu olduklar› belirlenmifl ancak kusuroranlan yönünden aç›klama yap›lmam›flt›r. Bu duruma ra¤men mahkemeningerekçesinde ceza mahkemesinde verilen beraat karar›n›n hukukhâkimini ba¤layaca¤›na yönelik karar› B.K.'n›n 53. madde hükmüne göreyerinde bir gerekçe de¤ildir. Adli T›p Kurumu taraf›ndan verilen rapor-


Yarg›tay Kararlar› 989da kusur oranlar›n›n bildirilemeyece¤i aç›klanm›flt›r. Bu durum daval›larlehine indirim nedeni kabul edilerek mahkemece uygun bir tazminatahükmedilmesi gerekmekte iken davan›n reddedilmifl olmas› do¤ru görülmemiflkarar›n bu nedenle de bozulmas› gerekmifltir.SONUÇ: Temyiz olunan karar›n yukar›da (1) say›l› bentte gösterilennedenlerle daval› Sa¤l›k Bakanl›¤›'na yönelik bölümünün, (2-b) say›l›bentte gösterilen nedenlerle daval›lardan Fahrettin Kanad›k›r›k ve CemalDem›r'e iliflkin bölümünün BOZULMASINA davac›lar›n daval› Gülçin Demirdöven'eyönelik temyiz itiraz›n›n (2-a) say›l› bentte gösterilen nedenlereddine ve temyiz eden davac›lardan peflin al›nan harc›n istek halinde geriverilmesine 04.12.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


YARGITAY5. HUKUK DA‹RES‹


YARGITAY 5. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/6261 K: 2008/8048 T: 16.06.2008KAMULAfiTIRMA HUKUKU• KAMULAfiTIRMA BEDEL‹N‹N TESP‹T‹ DAVASI(2942 SY. m. 10, 11/1-h)Özet: 4650 Say›l› Kanunla de¤iflik 2942Say›l› Kamulaflt›rma Kanunu’nun 11/1-hmaddesi hükmü gere¤ince, dava konusu binayaresmi birim fiyatlar› ve yap› maliyet hesaplar›esas al›n›p, y›pranma pay› düflülerekde¤er biçilmesi gerekirken, bu bedelden ayr›-ca enkaz bedeli düflülmek suretiyle az bedelehükmedilmesi ve belirtilen bilirkifli kurulundanek rapor al›nmadan eksik incelemeile hüküm kurulmas› do¤ru görülmemifltir.Taraflar aras›ndaki 4650 Say›l› Kanunla de¤iflik 2942 Say›l› Kamulaflt›rmaKanununun 10. Maddesine dayanan kamulflat›rma bedelinintespiti davas›ndan dolay› yap›lan yarg›lama sonunda: Davan›n kabulünedair verilen yukar›da gün ve say›lar› yaz›l› hükmün Yarg›tay’ca incelenmesidaval› vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmifl olmakla, dosyadakibelgeler okunup ifl anlafl›ld›ktan sonra gere¤i görüflülüp düflünüldü:KARARDava, 4650 Say›l› Kanunla de¤iflik 2942 Say›l› Kamulaflt›rma Kanununun10. Maddesine dayanan kamulaflt›rma bedelinin tespiti istemineiliflkindir.Mahkemece davan›n kabulüne karar verilmifl, hüküm daval› vekilincetemyiz edilmifltir.Bilirkifli incelemesi yapt›r›lm›flt›r. Al›nan rapor de¤er biçme yöntemibak›m›ndan yasa hükümlerine uygundur. Ancak;4650 Say›l› Kanunla de¤iflik 2942 Say›l› Kamulaflt›rma Kanununun11/1-h maddesi hükmü ger¤ince dava konusu binaya resmi birim fiyatlar›ve yap› maliyet hesaplar› esas al›n›p, y›pranma pay› düflülerek de¤erbiçilmesi gerekirken, bu bedelden ayr›ca enkaz bedeli düflülmek suretiyleaz bedele hükmedilmesi ve belirtilen hususta bilirkifli kurulundan ekrapor al›nmadan eksik inceleme ile hüküm kurulmas›,Do¤ru görülmemifltir.


994 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009SONUÇ: Daval› vekilinin temyiz itiraz› yerinde oldu¤undan hükmünaç›klanan nedenlerle HUMK.’un 428. Maddesi gere¤ince BOZULMASINA,peflin al›nan temyiz harc›n›n istenildi¤inde ödeyene geri verilmesine,26.06.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 5. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/6783 K: 2008/8843 T: 26.06.2008• ANA TAfiINMAZIN B‹R HAKLA KAYITLANMASI • ANA TAfiINMAZAYÜKÜM GET‹RECEK TASARRUFLARDA KAT MAL‹KLER‹N‹NOYB‹RL‹⁄‹ ‹LE HAREKETLER‹N‹N GEREKT‹⁄‹Özet: Taraflar aras›ndaki kamulaflt›rmas›zel at›lan tafl›nmaz bedelinin tahsili davas›ndandolay› yap›lan yarg›lama sonucundadavan›n kabulüne karar verilmifltir.Dosyada mevcut karar defter fotokopisininincelenmesinde, dava aç›lmas› yönünden18.05.2006 günü al›nan kararda, tüm katmaliklerinin imzas›n›n bulunmad›¤› anlafl›lm›flt›r.Bu nedenle dava açan yöneticinin tümkat maliklerini temsil yetkisi bulunmad›¤›ndan,davan›n reddine karar verilmesi gerekir.Taraflar aras›ndaki kamulaflt›rmas›z el at›lan tafl›nmaz bedelinin tahsilidavas›ndan dolay› yap›lan yarg›lama sonunda: Davan›n kabulüne dairverilen yukar›da gün ve say›lar› yaz›l› hükmün Yarg›tay’ca incelenmesidaval› idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmifl olmakla, dosyadakibelgeler okunup ifl anlafl›ld›ktan sonra gere¤i görüflülüp düflünüldü:KARARDava, kamulaflt›rmas›z el at›lan tafl›nmaz bedelinin tahsili istemineiliflkindir.Mahkemece davan›n kabulüne karar verilmifl, hüküm daval› idarevekilince temyiz edilmifltir.Yap›lan incelemed; üzerinde 17 ba¤›ms›z bölümden oluflan ve katmülkiyeti kurulu apartman bulunan 680 m2 yüzölçümlü dava konusutafl›namz›n 118,70 m2’lik bölümüne daval› idarece yol ve tretuvar yap›lmaksuretiyle k›smen el at›ld›¤› anlafl›lm›flt›r.


Yarg›tay Kararlar› 995634 Say›l› Kat Mülkiyeti Kanununun 45. Maddesi “Anagayrimenkulünbir hakla kay›tlanmas› veya arsan›n bölünmesi ve bölünen k›sm›nmülkiyetinin baflkas›na devrolunmas› gibi temliki tasarruflar… gibiönemli yönetim iflleri ancak bütün kat maliklerinin oybirli¤iyle vereceklerikarar üzerine yap›labilir.” Hükmü uyar›nca; el at›lan yer bedelinin tahsilidavas›n›n, bütün kat maliklerinin oybirli¤iyle verece¤i karar üzerineaç›lmas› gerekir.Dosyada mevcut karar defter fotokopisinin incelenmesinde; davaaç›lmas› yönünden 18.05.2006 günü al›nan kararda, tüm kat maliklerininimzas›n›n bulunmad›¤› anlafl›lm›flt›r.Bu nedenle dava açan yöneticinin tüm kat maliklerini temsil yetkisibulunmad›¤›ndan davan›n reddine karar verilmesi gerekirken, yaz›l› nedenlerlekabulüne karar verilmesi,Do¤ru görülmemifltir.SONUÇ: Daval› idare vekilinin temyiz itirazlar› yerinde oldu¤undanhükmün aç›klanan nedenlerle HUMK.’un 428. Maddesi gere¤ince BO-ZULMASINA, peflin al›nan temyiz harc›n›n istenildi¤inde ödeyene gerivreilmesine, 26.06.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 5. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/8071 K: 2008/10619 T: 22.09.2008KAMULAfiTIRMA HUKUKU • TAfiINMAZ BEDEL‹N‹N TESP‹T‹• EMSAL KARfiILAfiTIRMA ‹LE BEL‹RLENEN BEDELÖzet: Kamulaflt›rma yasas›n›n 11. Maddesigere¤ince arsa niteli¤indeki tafl›nmaz›nemsal karfl›laflt›rmas› suretiyle belirlenen bedelinehükmedilmesi gerekirken bu miktaraifllevsel rant ad› alt›nda ekleme yap›larakfazlaya hükmedilmesi, kabule göre de, davakonusu tafl›nmaz›n arsa pay›na iliflkin tapudakipaylarla gerçek alanlar› yans›tmad›¤›gerekçesiyle daval› taraf›ndan aç›lan davasonucu araflt›r›lmadan eksik inceleme ile hükümkurulmas› do¤ru görülmemifltir.Taraflar aras›ndaki 4650 say›l› Kanunla de¤iflik 2942 say›l› KamulaflmaKanununun 10. Maddesine dayanan kamulaflt›rma bedelinin tespitive kamulaflt›r›lan tafl›nmaz›n davac› idare ad›na tescili davas›ndan dolay›yap›lan yarg›lama sonucunda Davan›n kabulüne dair verilen yukar›da


996 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009gün ve say›lar› yaz›l› hükmün Yarg›ca incelenmesi taraf vekillerince verilendilekçeler ile istenilmifl olmakla, dosyadaki belgeler okunup ifl anlafl›ld›ktansonra gere¤i görüflülüp düflünüldü:KARARDava, 4650 say›l› Kanunla de¤iflik 2942 say›l› Kamulaflt›rma Kanununun10. Maddesine dayanan kamulaflt›rma bedelinin tespiti ve kamulaflt›r›lantafl›nmaz›n davac› idare ad›na tescili istemine iliflkindir.Mahkemece davan›n kabulüne karar verilmifl, hüküm taraf vekillerincetemyiz edilmifltir.Mahkemece bilirkifli incelemesi yapt›r›lm›flt›r. Al›nan rapor de¤er biçmeyönünden bak›m›ndan yasa hükümlerine uygundur.Kamulaflt›r›lan tafl›nmaz ile emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenipk›yaslamas› yap›larak zeminine; resmi birim fiyatlar› esas al›n›p, y›pranmapay› da düflülerek binalara de¤er biçilmesi yöntem olarak do¤rudur.Ancak Kamulaflt›rma Yasas›n›n 11. Maddesi gere¤ince arsa niteli¤indekitafl›nmaz›n emsal karfl›laflt›rmas› suretiyle belirlenen bedeline hükmedilmesigerekirken bu miktara ifllevsel rant ad› alt›nda ekleme yap›larak fazlayahükmedilmesi, kabule göre de, dava konusu tafl›nmaz›n arsa pay›nailiflkin tapudaki paylarla gerçek alanlar› yans›tmad›¤› gerekçesiyle daval›taraf›ndan aç›lan dava sonucu araflt›r›lmadan eksik inceleme ile hükümkurulmas› do¤ru görülmemifltir.SONUÇ: Taraf vekillerinin temyiz itirazlar› yerinde oldu¤undan hükmünaç›klanma nedenlerle HUMK.’nun 428. Maddesi gere¤ince BOZUL-MASINA, taraflardan al›nan temyiz harçlar›n›n istenildi¤inde ödeyenleregeri verilmesine. 22.09.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


Yarg›tay Kararlar› 997YARGITAY 5. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/9705 K: 2008/13484 T: 03.11.2008ARSA N‹TEL‹⁄‹NDEK‹ TAfiINMAZIN ‹fiGAL‹ • ECR‹M‹S‹L‹N TESP‹T‹(TMK m 999)Özet: Arsa vasf›ndaki tafl›nmaz›n ecrimisilinintespitinde, el at›lan bölümünün kirayaverilip verilemeyece¤i ve kiraya verilirse nekadar gelir getirebilece¤i araflt›r›lmal›d›r.Taraflar aras›ndaki kamulaflt›rmas›z el at›lan tafl›nmaz bedelinin tahsilive ecrimisil davas›ndan dolay› yap›lan yarg›lama sonunda: Davan›nk›smen kabulüne dair verilen yukar›da gün ve say›lan yaz›l› hükmün Yarg›tay'caincelenmesi daval› idareler vekilleri yönünden verilen dilekçelerile istenilmifl olmakla, dosyadaki belgeler okunup ifl anlafl›ld›ktan sonragere¤i görüflülüp düflünüldü:KARARDava kamulaflt›rmas›z el at›lan bedelin tahsili ve ecrimisil istemineiliflkindir. Mahkemece davan›n kabulüne karar verilmifl, hüküm daval›idareler vekillerince temyiz edilmifltir. Bilirkifli incelemeleri yapt›r›lm›flt›r.Alman raporlar yöntem bak›m›ndan yasa hükümlerine uygundur.Mahallinde yap›lan kesif sonucu, tafl›nmaz›n dava tarihindeki bedelinin,ikisi teknik ve birisi de mahalli bilirkifliden oluflan üç kiflilik bilirkiflikurulunca düzenlenen rapor ile tespit edilmesi ve daval› idarelerdenkamulaflt›rmas›z el att›klar› yer bedellerinin tahsiline karar verilmesi do¤ruoldu¤u gibi, el at›lan tafl›nmaz, yol durumuna dönüfltürüldü¤ünden,4721 say›l› TMK'nun 999. maddesi uyar›nca tapudan terkinine karar verilmesindebir isabetsizlik görülmemifltir. Ancak;Arsa vasf›ndaki tafl›nmaz›n ecrimisiline hükmedilmedi için tafl›nmaz›nel at›lan bölümünün kiraya verilip verilemeyece¤inin, kiraya verilmesidurumunda, ne için kiralanaca¤› hususlar›n›n belirlenmesi bak›m›ndan,taraflardan delilleri sorulup varsa emsal kira sözleflmeleri ibraz ettirilerekbu yönden mahallinde kesif yap›ld›ktan sonra al›nacak bilirkifli raporudo¤rultusunda hüküm kurmak gerekirken varsay›ma dayanan bilirkifliraporuna göre ecrimisil hükmedilmesi.Do¤ru görülmemifltir.SONUÇ: Daval› idareler vekillerinin temyiz itirazlar› yerinde oldu¤undanhükmün aç›klanan nedenle HUMK’un 42S.maddesi gere¤ince BO-ZULMASINA, daval› idarelerden peflin alman temyiz harc›n›n istenildi¤indeseri verilmesine. 03.11.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


YARGITAY6. HUKUK DA‹RES‹


YARGITAY 6. HUKUK DA‹RES‹E: 2006/6792 K: 2007/8003 T: 25.06.2007M‹RAS HUKUKU • TEREKE • K‹RA SÖZLEfiMES‹ • TAHL‹YE DAVASI(TMK m.599)Özet: Tereke mümessilinin baflvurusuüzerine tereke mal› tafl›nmazda kirac› s›fat›ylaoturan kiflinin tereke mümessiliyle sözleflmesiolmad›¤› gerekçesiyle tahliyesine kararverilmiflse de; olmas› gerekmedi¤i, daval›n›nmirasç›s›yla yapm›fl oldu¤u 01.08.2005 tarihlikira sözleflmesine dayanarak kiralanandaoturdu¤u anlafl›lmakla 01.08.2005 günlüsözleflme iptal edilmedi¤i sürece daval›n›nhaks›z iflgalci kabul edilemeyece¤i göz önündetutularak davan›n reddine karar verilmesigerekir.Mahalli mahkemesinden verilmifl bulunan yukar›da tarih ve numaras›yaz›l› tahliye davas›na dair karar da\ al› taraf›ndan süresi içinde temyizedilmifl olmakla dosyadaki bütün ka¤›tlar okunup gere¤i görüflülüpdüflünüldü.Dava fuzuli iflgal nedeniyle kiralanan›n tahliyesine iliflkindir. Mahkemecedavan›n kabulüne karar verilmifl, hüküm daval› taraf›ndan temyizedilmifltir.Davac› vekili dava dilekçesinde: halen Medeni Kanunun 589 ve devam›maddelerince tereke idaresince ifllemleri yürütülmekte o an dava konusutafl›nmaz›n mülkiyetinin Müteveffa Raflit’e ait oldu¤unu, Bak›rköy3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/1350 E. Say›l› dosyas› ile terekeyeinilmesi olarak atand›¤›m, daval›n›n tafl›nmazda müteveffan›n ölümündensonra mirasç›lardan Halit ile 1.8.2005 tarihinde imzalanan kira kontrat›ile tafl›nmazda ikamet etli¤ini, kira sözleflmesi yapan Halit’in miras›n% 25 hissesine sahip oldu¤unu, mümessil tayin edildikten sonra %25 pay sahibi ile yap›lan k›ra sözleflmesinin terekeyi ilzam etmelininmümkün bulunmad›¤›n›, ma¤dur olmamalar› için tereke ile yeni bir sözleflmeyap›lmas› gerekli¤i konusunda ihtar keflide edildi¤i halele daval›n›nyeni bir kontrat yapmak için müracaat etmedi¤ini, bunun üzerine terekehâkimli¤ine müracaat edilerek mahkemece verilen yetkiye dayan›larak


1002 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009bu davan›n aç›ld›¤›n› belirterek fuzuli iflgal nedeniyle kiralanan›n tahliyesiniistemifltir. Daval› ise dava konusu tafl›nmazda kira sözleflmesine istinadenoturdu¤unu, fuzuli iflgalden bahsedil enleyece¤ini, terekeye mümessiltayin edilmesinin akü geçersiz k›lmayaca¤›n› belirterek davan›nreddini savunmufltur.Dava konusu dairenin malikinin Reflit oldu¤u, Reflit’in vefat› üzerineterekeye temsilci tayin edildi¤i ve tereke hâkimli¤inden al›nan yetkiye istinadenifl bu davan›n aç›kl›¤› anlafl›lmaklad›r. Kiralayan›n mutlaka malikolmas› gerekmez, Dava konusu tafl›nmazda daval›, murisin mirasç›s›Halit Çetiner ile yapm›fl oldu¤a 1.8.2005 bafllang›ç tarihli ve 2 y›l sürelisözleflme ile kirac› olarak oturmaklad›r. Tereke mümessilli¤inden öncemurisin mirasç›s› taraf›ndan yap›lan sözleflme geçerlidir. Terekeye mümessiltayin edilmesi sözleflmeyi kendili¤inden geçersiz k›lmaz. Öte yandanTereke mümessili taraf›ndan 1.8.2005 bafllang›ç tarihli ve 2 y›l sürelisözleflmenin iptali istemine iliflkin bir dava aç›l›p sözleflme iptal edilmedi¤isurece bu sözleflme geçerli olup daval›n›n fuzuli say›l oldu¤undan sözedilemez. Bu nedenle davan›n reddi gerekirken yaz›l› flekilde hüküm kurulmas›do¤ru olmad›¤›ndan hükmün bozulmal› gerekmifltir.SONUÇ: Hükmün yukar›da aç›klanan nedenle BOZULMASINA ve istekhalinde peflin al›nan temyiz harc›n›n temyiz edene iadesine,25.06.2007 tarihinde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 6. HUKUK DA‹RES‹E: 2007/743 K: 2007/1342 T: 16.06.2008TAfiINMAZ HUKUKU • PAYDAfiLI⁄IN G‹DER‹LMES‹• SATIfi BEDEL‹ • BÜTÜNLEfiT‹RC‹ PARÇAÖzet: Ortakl›¤›n giderilmesi davas›ndabir k›s›m daval›lar, 5 katl› binan›n üçüncü,dördüncü ve beflinci katlar›ndaki dairelerinkendileri taraf›ndan yapt›r›ld›¤› iddia ve bukonuda davac› aleyhine mülkiyetin tespitidavas› açt›klar›n› bildirdiklerine göre, paylaflmadabu dairelerin bedellerinin kime verilece¤ininbelirlenebilmesi bak›m›ndan o davan›nsonucunun beklenmesi gerekir.Mahalli mahkemesinden verilmifl bulunan yukar›da tarih ve numaras›yaz›l› paydafll›¤›n giderilmesi davas›na dair karar daval›lar taraf›ndan


Yarg›tay Kararlar› 1003süresi içinde temyiz edilmifl olmakla dosyadaki bütün k⤛tlar okunupgere¤i görüflülüp düflünüldü.Uyuflmazl›k, bir adet tafl›nmaz›n ortakl›¤›n›n giderilmesine iliflkindir.Mahkemece, sat›p karar› verilmifl, hüküm daval›lar vekili taraf›ndan temyizolunmufltur.Paydafll›¤›n (ortakl›¤›n) sat›fl yoluyla giderilmesi halinde dava konusutafl›nmaz üzerinde bina, a¤aç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsabunlar›n arzla birlikte sat›lmas› gerekir. Ancak muhdesat›n bir k›s›mpaydafllara (ortaklara) ait oldu¤u konusunda tapuda flerh varsa veya buhususta bütün paydafllar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arz›nde¤erinde bir art›fl meydana getiriyorsa bu art›s›n belirlenmesi için davatarihi itibariyle arz›n ve muhdesat›n de¤erleri ayr› ayr› tespit edilir. Belirlenenbu de¤erler toplanarak tafl›nmaz›n tüm de¤eri bulunur. Bulunanbu de¤erin ne kadar›n›n arza ne kadar›n›n muhdesala isabet etti¤i orankurulmak suretiyle belirlenir. Sat›fl sonunda elde edilecek bedelin bölüfltürülmesindebu oranlar esas al›narak yap›l›r. Muhdesala isabet eden k›-s›m muhdesat sahibi paydaca, geri kalan bedel ise paylar› oran›nda paydafllara(ortaklara) da¤›t›l›r.Bütünleyici parçan›n (muhdesat) arz›n paydafllar›na (ortaklar›na) de-¤il de üçüncü flahsa ait oldu¤unun anlafl›lmas› halinde bu kimseyi muhdesalsahibi olarak davaya dâhil etme ve ona sat›fl bedelinden pay vermekmümkün de¤ildir.Olay›m›za gelince;Davaya konu edilen ve sat›fl›na karar verilen 407 Ada 9 parsel say›l›tafl›nmaz üzerinde befl katl› bir bina bulundu¤u yap›lan keflif sonucu belirlenmifltir.Daval›lar, söz konusu binan›n üçüncü, dördüncü ve beflincikatlar›n›n kendileri taraf›ndan yapt›r›ld›¤›n› ileri sürerek 12.07.2006 tarihindeBak›rköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde davac› aleyhine mülkiyetintespiti ile tapu iptal ve tescil davas› açm›fllard›r, Bu davan›n daval›laryarar›na sonuçlanmas› halinde bütünleyici parçan›n aidiyeti belirlenmiflolaca¤›ndan sat›fl bedelinin yukar›daki ilkeler do¤rultusunda da-¤›t›lmas› gerekecektir. Bu durumda mahkemece muhdesal›n aidiyetineiliflkin iflbu davan›n bekletici mesele yap›lmas› ve sat›fl bedelinin buna göreda¤›t›lmas› hususu göz ard› edilerek yaz›l› flekilde hüküm kurulmas›do¤ru görülmedi¤inden hükmün bozulmas› gerekmifltir.SONUÇ: Yukar›da aç›klanan nedenlerle temyiz itirazlar›n›n kabulü ileHUMK’un 428. Maddesi uyar›nca hükmün BOZULMASINA, istek halindepeflin al›nan temyiz harc›n›n temyiz ednee iadesine, 16.06.2008 tarihindeoybirli¤iyle karar verildi.


1004 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009YARGITAY 6. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/7478 K: 2008/9253 T: 14.07.2008‹CRA HUKUKU • K‹RA HUKUKU • K‹RA SÖZLEfiMES‹• ‹CRA TAK‹B‹ • ‹CRA ‹NKAR TAZM‹NATIÖzet: Davac›, kirac›s› olan daval› hakk›ndayapt›¤› 6.300 YTL’lik takibe karfl› borçlunun1.000 YTL’lik takibi kabul ve 5.300YTL’lik bölümüne itiraz etmesi üzerine bumiktar üzerinden itiraz›n iptali ve yüzde k›rkicra inkâr tazminat›na hükmedilmesini istemiflise de, mahkemece itiraz edilen d›fl›ndaki5.300 YTL üzerinden de¤il takibin tamam›6.300 YTL üzerinden inkâr tazminata hükmedilmesikanuna ayk›r› oldu¤undan hükmünbozulmas› gerekir.Mahalli mahkemesinden verilmifl bulunan yukar›da tarih ve numaras›yaz›l› tahliye davas›na dair karar daval›lar taraf›ndan süresi içindetemyiz edilmifl olmakla dosyadaki bütün k⤛tlar okunup gere¤i görüflülüpdüflünüldü.Dava itiraz›n iptali ve temerrüt nedeni ile kiralanan›n tahliyesi istemineiliflkindir. Mahkemece davan›n kabulüne, temerrüt nedeni ile kiralanan›ntahliyesine, 6,300.-YTL. as›l alacak üzerinden itiraz›n iptaline takibindevam›na karar verilmifl, hüküm daval›lar vekili taraf›ndan temyizedilmifltir.Davac›lar vekili, kira sözleflmesi 7.madde gere¤i muacceliyet flart› bulundu¤unu,daval› borçlular›n ödeme emri tebli¤i üzerine 1,000.-YTL borcukabul edip geri kalan 5,3OO.-YTL alaca¤a k›smi itiraz ettiklerini, 30günlük süre içinde ödeme yap›lmad›¤›n› bildirerek kiralanan›n tahliyesiile icra takibine yap›lan k›smi itiraz›n kald›r›lmas›, takibin devam›na ve% 4ü icra inkâr tazminat› verilmesini istemifltir. Daval›lar duruflmaya kat›lmam›fllarve herhangi bir beyanda bulunmam›fllard›r. Mahkemece, temerrütnedeni ile tahliye ve itiraz›n iptali davas›nda, taraflar aras›nda düzenlenin15.06.2006 bafllang›ç tarihli 3 y›l süreli kira sözleflmesinin 7.maddesinde muacceliyet koflulu bulundu¤unu, takibe konu borç daval›-lar taraf›ndan ödenmedi¤inden temerrüt olufltu¤u bildirilerek, itiraz›n iptaline,6,300.-YTL üzerinden takibin devam›na, bu miktar üzerinden %40 icra inkâr tazminat›na ve temerrüt nedeni ile kiralanandan tahliyeyekarar verilmifltir.l-)Dosya kapsam›na, toplanan delillere karar›n dayand›¤› gerekçeleregöre daval›lar vekilinin tahliyeye iliflkin temyiz itirazlar› yerinde de¤ildir.


Yarg›tay Kararlar› 10052-)Daval›lar vekilinin alaca¤a yönelik temyiz itirazlar›na gelince; davac›vekili dava dilekçesinde daval›lar›n icra takibine k›smi itirazlar›n›niptali ile itiraz edilen k›s›m yönünden takibin devam› ile k›smi itiraz üzerinden% 40 icra inkâr tazminat› verilmesini istemifltir. ‹cra dosyas›nda6,300.-YTL üzerinden takip yap›lm›fl, daval› borçlular 1,000.-YTL kiraborcu oldu¤unu kabul ederek geri kalan miktara k›smi itiraz etmifllerdir.6,300.-YTL üzerinden yap›lan icra takibinde 1,000.YTL kira borcu kabuledildi¤ine göre itiraz edilen k›s›m 5,3OO.-YTL’dir. Davac›lar vekili de itirazedilen bu k›s›m Üzerinden itiraz›n iptali ile takibin devam› ve icra inkârtazminat› verilmesini istemifltir. Mahkemece davac›n›n talebi ak›larak6,300,-YTL üzerinden itiraz›n iptaline ve takibin devam› ile 6,300.-YTLüzerinden % 40 icra inkâr tazminat›na karar verilmifltir. Mahkeme resennazara al›nabilecek istisnalar d›fl›nda iddia ve savunma ile ba¤l› olup taleptenfazlas›na veya baflka bir fleye hükmedemeyece¤i HUMK’un 74.maddesinde aç›kça belirtilmifltir. Mahkemenin bu ilke do¤rultusunda durumude¤erlendirip sonucuna göre bir karar vermesi gerekirken, yaz›l›flekilde talep afl›larak karar verilmifl olmas› do¤ru de¤ildir.Hüküm bu nedenlerle bozulmal›d›r.SONUÇ: Yukar›da 1. nolu bentte yaz›l› nedenle hükmün tahliyeyeiliflkin k›sm›n›n ONANMASINA, 2. nolu bentte yaz›l› nedenle hükmün itiraz›niptaline iliflkin k›sm›n›n BOZULMASINA, onanan k›s›m için afla¤›-da yaz›l› temyiz giderinin temyiz edenden al›nmas›na 14.7.2008 tarihindeoybirli¤iyle karar verildi.


YARGITAY9. HUKUK DA‹RES‹


YARGITAY 9. HUKUK DA‹RES‹E: 2006/20155 K: 2006/21187 T: 18.07.2006‹fi HUKUKU • MANEV‹ TAZM‹NAT• H‹ZMET SÖZLEfiMES‹ VE T‹CAR‹ ‹L‹fiK‹ AYRIMIÖzet: fiirketin genel müdürü olan davac›ylabefl y›l süreli ifl sözleflmesi düzenlendi-¤i ve kendisine süreklilik arz edecek flekildeücret ödendi¤i anlafl›lm›fl olup, buna göre taraflararas›nda hizmet sözleflmesi iliflkisi bulundu¤usonucuna var›lmal›d›r.Davac›, itiraz›n iptali ile ‹cra inkâr tazminat›na karar verilmesini daval›-karfl›davac› ise manevi tazminat›n ödetilmesini istemifltir.Yerel mahkeme, davay› görev yönünden reddetmifltir.Hüküm süresi içinde davac› avukat› taraf›ndan temyiz edilmifl olmakladosya incelendi, gere¤i konuflulup düflünüldü:YARGITAY KARARIDavac›, prim alaca¤›n›n tahsili istemi ‹le giriflti¤i ‹cra takibine yap›-lan ‹tiraz›n iptali ile daval›n›n icra inkâr tazminat›na mahkûm edilmesinitalep etmifltir.Daval›, karfl› dava ile manevi tazminat isteminde bulunmufl ayr›cadavac›n›n genel müdür s›fat› ile görev yapt›¤›n› görevli mahkemenin iflmahkemesi olmad›¤›n› beyan ederek görev itiraz›nda bulunmufltur.Mahkeme, genel müdür olarak daval› flirkette görev yapan davac› iledaval› aras›ndaki iliflkinin ifl sözleflmesi de¤il ticari ‹liflkiden kaynakland›¤›,görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olaca¤› gerekçesi ile davan›ngörev yönünden reddine karar vermifltir.Dosya ‹çeri¤ine göre, flirketi temsil eden flah›slar ile davac› aras›ndabefl y›l süreli ifl sözleflmesi düzenlendi¤i, davac›ya yapm›fl oldu¤u müdürlükgörevi karfl›l›¤› belirli bir ücret ödendi¤i ve bu ücret Ödeme fleklininsüreklilik arz etti¤i, böylece taraflar aras›nda hizmet akdi iliflkisi koflullar›n›ngerçekleflmifl oldu¤u görülmektedir.


1010 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Di¤er yandan daval›n›n ayn› zamanda flirket orta¤› olmad›¤› buna göretaraflar aras›ndaki iliflkinin Türk Ticaret Kanunu anlam›nda mutlak ticariifl olarak kabul edilmesinin mümkün olmad›¤› anlafl›lmaktad›r.Bu durumda uyuflmazl›¤›n iflçi ve iflveren aras›nda ‹fl Kanunundando¤an bir uyuflmazl›k olarak kabulü ‹le dava konusu istekler hakk›ndagerekli inceleme yap›larak bir karar verilmesi gerekir iken yaz›l› gerekçeile görev yönünden davan›n reddine karar verilmesi hatal› olup bozmay›gerektirmifltir.SONUÇ: Temyiz olunan karar›n yukar›da yaz›l› sebepten BOZULMA-SINA, peflin al›nan temyiz harc›n›n istek halinde ilgiliye iadesine,18.7.2006 gününde oybirli¤i ile karar verildi.YARGITAY 9. HUKUK DA‹RES‹E: 2006/32667 K: 2007/4347 T: 19.02.2007‹fi HUKUKU • ‹fiE ‹ADE • ‹fi DE⁄‹fi‹KL‹⁄‹N‹N KÖTÜYEKULLANILAMAYACA⁄I • ATAMA YAPILAN KADRONUN VARLI⁄I• FARKLI fiEH‹RDE ÇALIfiMA • ‹fi AKD‹N‹N FESH‹(4857 SY m. 25/II-g; MK m. 2)Özet: Davac› iflçi, feshin geçersizli¤ineve ifle iadesine karar verilmesini istemifltir.Yerel mahkeme davan›n kabulüen kararvermifltir.Kural olarak, iflveren hangi iflyerinde nekadar iflçi çal›flt›raca¤›n› iflyeri ihtiyaçlar›nagöre belirleme hakk›na sahiptir. Bu iflvereninyönetim hakk› ile ilgilidir. ‹flverenin bu hakk›-n› kötüye kulland›¤› kan›tlanmad›kça, hakimiflverenin bu efllemine müdahale etme hakk›-na sahip de¤ildir. Daval› iflveren davac›y› ‹stanbul’danAnkara’ya nakletmifltir. Davac›,atand›¤› Kredi ‹zleme Müdürlü¤ü kadrosununbulunmad›¤›n› belirtmifl, bu konuda tan›kbildirmifltir. Bu hususlar araflt›r›lmadanhüküm kurulmas› bozmay› gerektirmifltir.Davac›, ifl sözleflmesinin geçerli neden olmadan feshedildi¤ini belirterekfeshin geçersizli¤ine ve ifle iadesine karar verilmesini istemifltir.


Yarg›tay Kararlar› 1011Yerel mahkeme, davan›n kabulüne karar vermifltir.Hüküm süresi içinde taraflar avukatlar›nca temyiz edilmifl olmakladosya incelendi, gere¤i konuflulup düflünüldü.YARGITAY KARARIDaval› banakn›n ‹stanbul ‹flyerinde ‹ç Kontrol Müdürü olarak çal›flanve 28.06.2006 tarihinde Ankara ‹flyerine Krediler ‹zleme Müdürü olaraknakledilen davac› iflçi, ataman›n ifl flartlar›nda esasl› de¤ifliklik oldu¤unu,iflverenin olmayan bir kadroya atama yapt›¤›n›, kabul etmedi¤ini ve iflsözleflmesinin feshedildi¤ini, daval› iflveren taraf›ndan gerçeklefltirilenfeshin hakl› ve geçerli nedene dayanmad›¤›n› belirterek, feshin geçersizli-¤ine ve ifle iadesine karar verilmesini talep etmifltir.Daval› iflveren vekili, “Banka hizmetlerinin daha vreimli bir flekilde yürütülmesiamac› ile yönetim kurulunun 28.06.2006 günlü onay› ile davac›-n›n ‹ç Kontrol Müdürlü¤ünden Ankara Krediler ‹zleme Müdürlü¤ü’ne BirimMüdürü olarak nakil olmas›na karar verilmesine ra¤men, imzalanan sözleflmenin1. Maddesinde yer alan “Çal›flan mesle¤inin ve bankac›l›¤›n icras›ile ilgili kendisine verilen bütün iflleri, kurumun gösterece¤i yerlerde yürürlüktekiyönetmelik, genelge ve verilecek emirlere uygun olarak yapmay›taahhüt eder” hükmüne ayk›r› olarak 28.06.2006 tarihinden bu yana hiçbirgerekçe göstermeksizin yeni görev yerinde göreve bafllamad›¤›n›, an›-lan tarihten bu yana izin almaks›z›n ve hakl› bir nedene dayanmaks›z›niki ifl günün geçecek flekilde ifle gelmedi¤ini, ifl sözleflmesinin 4857 Say›-l› ‹fl Kanunu’nun 25/II.g maddesi uyar›nca hakl› nedenle feshedildi¤inisavunmufltur.Mahkemece, taraflar aras›ndaki hizmet sözleflmesinin 1. Maddesindeiflverenin nakil yetkisi kabul edilmekle birlikte, daval› iflverenin bu hakk›n›Medeni Kanunu’nun 2. Maddesindeki iyniyet hükümleri gere¤incekullanmas› gerekti¤i, ancak daval›n›n somut uyuflmazl›kta bu hakk›n›iyiniyet kurallar›na uygun kullanmad›¤›, feshin hakl› ve geçerli nedenedayanmad›¤› gerekçesi ile feshin geçresizli¤ine, davac›n›n ifle iadesine veifle bafllat›lmama tazminat›n›n 4 ayl›k ücret tutar›nda belirlenmesine kararverilmifltir.Karar davac› vekili taraf›ndan ifle bafllatmama tazminat›n›n alt s›n›rdanbelirlenmesi, daval› vekili taraf›ndan ise, cevap nedneleri ile temyizedilmifltir.Davac› ifle girerken imzalad›¤› sözleflmenin 1. Maddesinde “Çal›flanmesle¤inin ve bankac›l›¤›n icras› ile ilgili kendisine verilen bütün iflleri, kurumungösterece¤i yerlerde yürürlükteki yönetmelik, genelge ve verilecekemirlere uygun olarak yapmay› taahhüt eder” hükmüne yer verilmifltir.Kural olarak, iflveren hangi iflyerinde ne kadar iflçi çal›flt›raca¤›n› iflyeriihtiyaçlar›na göre belirleme hakk›na sahiptir. Bu, iflverenin yönetim hakk›ile ilgilidir. ‹flverenin bu hakk›n› kötüye kulland›¤› kan›tlanmad›kça,


1012 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009hakim iflverenin bu eylemine müdahale etme hakk›na sahip de¤ildir. Somutuyuflmazl›kta, daval› iflveren, sözleflmedeki bu yetkisine dayanarakdavac›y› ‹stanbul iflyerinden ankara iflyerine nakletmifltir. Davac› iflçi, daval›iflverenin bu hakk›n› kötüye kulland›¤›n› iddia etti¤ine göre, ispat yüküdavac› iflçidedir. Mahkemece bu konuda hiçbir delil toplanmadan kararverilmifltir. Oysa davac› iflçi, atand›¤› Kredi ‹zleme Müdürlü¤ü kadrosununbulunmad›¤›n› belirtimfl, bu konuda tan›k bildirmifltir. Daval› iflvereninibraz etti¤i kadro organizasyon flemas›na göre, Ankara iflyerindeKrediler ‹zleme Müdürü olarak bir kifli daha çal›flmaktad›r. Somut bumaddi ve hukuki olgulara göre, davac›n›n bu iddias› üzerinde durulmal›,davac›n›n atand›¤› kadro bulunup blunmad›¤› belirlenmeli, bildirdi¤i tan›klardinlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ilenakil yetkisin kötüye kullan›ld›¤› konusunda davac› kan›tlar› toplanmadanyaz›l› flekilde karar verilmesi hatal›d›r.SONUÇ: Temyiz olunan karar›n yukar›da yaz›l› sebepten BOZULMA-SINA, peflin al›nan temyiz harc›n›n istek halinde ilgiliye iadesine,19.02.2007 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 9. HUKUK DA‹RES‹E: 2006/31873 K: 2007/13120 T: 26.04.2007‹fi HUKUKU • ÇIRAKLIKTA GEÇEN SÜRE• ‹fi KANUNU UYGULAMASI(4857 SY m. 4/f)Özet: Ç›raklar hakk›nda ‹fl Kanunu hükümleriuygulanmaz. Hizmet süresinin ç›rakl›ktageçen bölümüne iflçilik haklar› uygulanmamal›d›r.Hizmet süresinin tamam› ç›rakl›ktageçmifl ise mahkemece görevsizlik karar›verilmelidir.Davac›, ücret ve senetli ücret alaca¤›n›n ödetilmesine karar verilmesiniistemifltirYerel mahkeme, iste¤i hüküm alt›na alm›flt›r. Hüküm süresi içindedaval› avukat› taraf›ndan temyiz edilmifl olmakla dosya incelendi, gere¤ikonuflulup düflünüldü:___________________________________________________(*) Gönderen: Av. Murat TOPÇUO⁄LU


Yarg›tay Kararlar› 1013Dosya içerisinde davac›n›n daval› iflyerinde ç›rak olarak çal›flt›¤›nadair ç›rakl›k sözleflmesi, ç›rak ücret listesi gibi deliller mevcuttur. Ç›raklarhakk›nda ise 4857 say›l› ‹fl Kanunu'nun 4/f. maddesinde belirtildi¤iürere ifl Kanunu hükümleri uygulanmaz. Bu nedenle öncelikle dosya içeri¤ive taraflar›n bu konuda gösterecekleri deliller bir de¤erlendirmeye tab›tutularak; davac›n›n ç›rak olarak çal›fl›p çal›flmad›¤› hususu üzerindedurulmal›, davac› ç›rak olarak çal›flm›yor ise flimdiki gibi hüküm kurulmal›d›r.Dava konusu çal›flma süresinin tamam›nda ç›rak olarak çal›flm›flise taraflar aras›nda hizmet akdi bulunmad›¤›ndan görevsizlik karar› verilmelidir.Çal›flma süresinin bir k›sm› ç›rakl›kta geçmifl ise bu sure iflçilikhaklan yönünden de¤erlendirilmez. Buna göre eksik inceleme ve de-¤erlendirme ile hüküm kurulmas› hatal› olup bozmay› gerektirmifltir.SONUÇ: Temyiz olunan karar›n yukar›da yaz›l› sebepten BOZULMA-SINA, 26.04.2007 gününde oybirli¤iyle karar verileri.YARGITAY 9. HUKUK DA‹RES‹E: 2007/1104 K: 2007/23178 T: 11.07.2007‹fi HUKUKU • ULUSLARARASI SEFER • TIR fiOFÖRÜ• FAZLA MESA‹ ÜCRET‹Özet: Uluslararas› sefer yapan araçta t›rfloförü olarak çal›flan davac›n›n sefer primide ald›¤› anlafl›ld›¤›ndan fazla çal›flma iste¤ireddedilmelidir.Davac›, k›dem tazminat›, fazla çal›flma ve izin ücreti, hafta ve geneltatil gündelikleri ile ücret alaca¤›n›n ödetilmesine karar verilmesini istemifltir.Yerel mahkeme, iste¤i k›smen hüküm alt›na alm›flt›r.Hüküm süresi içinde daval› avukat› taraf›ndan temyiz edilmifl olmakladosya incelendi, gere¤i konuflulup düflünüldü.YARGITAY KARARI1- Dosyadaki yaz›lara toplanan delillerle karar›n dayand›¤› kanunigerektirici sebeplere göre, daval›n›n afla¤›daki bentleri kapsam› d›fl›ndakalan temyiz itirazlar› yerinde de¤ildir.2- Davac› Uluslararas› sefer yapan araçta t›r floförü olarak çal›flm›flt›r.Karayollar› Trafik kanununa göre bu tür araçlar› kullanan floförlerin


1014 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009çal›flma süreleri olup takometrelerle izlenmektedir. Ayr›ca davac›ya seferprim de ödendi¤i anlafl›lmaktad›r. Davac›n›n fazla mesai ücreti alaca¤› iste¤ininreddi gerekirken yetersiz tan›k beyanlar›na göre hüküm kurulmas›hatal› olup bozmay› gerektirmifltir.3- Davac›n›n harc›rah ad› alt›nda ödenen sefer primleri dosyaya sunulanve davac›n›n imzas›n› tafl›yan belgelerle belli oldu¤u halde bunlaraitibar edilmeyecek tan›k ifadeleri ile sonuca gidilmesi ihbar ve k›dem tazminat›naesas al›nan ücretin de buna göre belirlenmesi hatal›d›r.SONUÇ: Temyiz olunan karar›n yukar›da yaz›l› sebepten BOZULMA-SINA, peflin al›nan temyiz harc›n›n istek halinde ilgiliye iadesine,11.07.2007 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 9. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/13489 K: 2008/16388 T: 17.06.2008‹fi HUKUKU •BEL‹RL‹ SÜREL‹ ‹fi SÖZLEfiMES‹• KIDEM TAZM‹NATIÖzet: Belirli süreli hizmet sözleflmesininsüre sonunda iflveren taraf›ndan yenilenmeyece¤ininbildirilerek sona erdirilmesi halindeiflçi k›dem tazminat›na hak kazan›r.Daval›ya ait 625 say›l› Özel Ö¤retim Kurumlar› Kanunu kapsam›ndave bir y›ll›k belirli süreli ifl sözleflmesi ile çal›flan davac›, ifl sözleflmesinindaval› iflveren taraf›ndan yenilenmeyerek feshedildi¤ini belirterek k›demtazminat›n›n tahsiline karar verilmesini talep etmifltir.Mahkemece, davac›n›n 01.09.2003-31.08.2003 tarihleri aras›nda biry›l süreli ifl sözleflmeyi çal›flt›¤› ifl sözleflmesinin 2 ay Önce daval› iflverentaraf›ndan süre bitiminde yenilenmeyece¤i, davac›n›n belirli süreli ifl sözleflmesiile çal›flt›¤›, süre bitiminde yemlenmeyece¤inin bildirilerek sonaermesi nedeni ile k›dem tazminat›n›n reddi gerekti¤i gerekçesi ile verilenkarar dosya içerisindeki Üsküdar Kaymakaml›¤› onayl› 10.8.2004 tarihligörevden ayr›l›fl belgesi ve (ek özel ö¤retim kurumlar› hizmet belgesininde¤erlendirilmesinde maddi hataya dayal› olarak dairemizin 12.12.2007gün ve 7604-33375 say›l› ilam› ile onanmas›na karar verilmifltir.Davac›n›n dairemiz karar›n›n maddi hataya dayand›¤›n›, ifl sözleflmesinin1 y›l oldu¤unu, k›dem tazminat›na hak kazanmas› gerekti¤ini belirterekdairemiz karar›n›n kald›r›lmas› ve yerel mahkeme karar›n›n bozul-


Yarg›tay Kararlar› 1015mas›n› talep etmifl olmakla, davac›n›n iflyerinde 625 say›l› yasa kapsam›ndaçal›flt›¤›, yasa gere¤i bu kapsamda çal›flanlarla en az 1 y›ll›k sözleflmeimzalanmas› gerekti¤i, davac›n›n 1 y›l çal›flt›¤› ve sözleflmenin iflverentaraf›ndan yenilenmemek sureti ile süre bitiminde feshedildi¤i, Dairemizkarar›n›n maddi hataya dayand›¤› anlafl›lmakla, Dairemizin an›lankarar›n kald›r›lmas›na karar verildi, dosya incelendi gere¤i konuflulupdüflünüldü.YARGITAY KARARIDaval› iflyerinde 625 say›l› yasa gere¤i en az 1 y›l süreli sözleflme ileçal›flan davac›n›n ifl sözleflmesinin, daval› iflveren taraf›ndan yeni e¤itimy›l›nda yenilenmeyece¤i belirtilmek suretiyle daval› iflveren taraf›ndanfeshedildi¤i anlafl›lmaktad›r. Dairemizin kararl›l›k kazanan uygulamas›gere¤i belirli süreli ifl sözleflmesinin süre sonunda iflveren taraf›ndan yenilenmeyece¤ininbildirilerek feshedilmesi ve hizmetin bir y›l bulunmas›halinde iflçi k›dem tazminat›na hak kazanacakt›r. Somut olayda davac›-n›n daval› e¤itim kurumunda 1 y›l süreli ifl sözleflmesi ile çal›flt›¤› sabittir.Sözleflme iflveren taraf›ndan yenilenmeyerek feshedildi¤ine göre hesaplanank›dem tazminat›n›n hüküm all›na al›nmas› gerekir. Mahkemeceyaz›l› gerekçe ile davan›n reddi hatal›d›r.SONUÇ: Temyiz olunan karar›n yukar›da yaz›l› sebepten BOZULMA-SINA, peflin al›nan temyiz harc›n›n istek halinde ilgiliye iadesine,17.06.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 9. HUKUK DA‹RES‹E: 2007/29698 K: 2008/28429 T: 24.10.2008‹fi HUKUKU • H‹ZMET AKD‹N‹N HAKLI NEDENLE FESH‹• ÜCRET‹N‹N GÜNÜNDE ÖDENMEMES‹Yerel mahkeme, davay› reddetmifltir.Özet: Davac›, k›dem tazminat› ve 2 ayl›kmaafl alaca¤›n›n ödetilmesine karar verilmesiniistemifltir. Yerel Mahkeme davay› reddetmifltir.‹ki ayl›k ücretini alamam›fl olan iflçinin,fazla mesaiye iliflkin iddialar›, ücretinin gerçekolup olmad›¤› araflt›r›lmal›, k›dem tazminat›n›nkabulüne karar verilmelidir.


1016 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Hüküm süresi içinde davac› avukat› taraf›ndan temyiz edilmifl olmakla,dava dosyas› için Tetkik Hakimi taraf›ndan düzenlenen rapor dinlendiktensonra dosya incelendi, gere¤i konuflulup düflünüldü:YARGITAY KARARIDavac› 17.04.1996 tarihinden itibaren daval›ya ait iflyerinde çal›flt›¤›-n›, son dönemde ücretlerin zam›n›nda ve düzenli olarak ödenmedi¤ini,yaklafl›k 2 ay› aflk›n süreden beri ücretlerini hiç alamad›¤›n›, durumundayan›lmaz hal almas› üzerine ifl sözleflmesini 4857 Say›l› ‹fl KanununMadde 24/E bendi hükmü uyar›nca hakl› olarak 07.12.2004 tarihinde fesihetti¤ini, son ayl›k net ücretinin 575,00 YTL oldu¤unu iddia edip fazlayaait hakk›n› sakl› tutarak k›dem tazminat›, iki ayl›k ücret, fazla mesaiücreti ve ücretli izin alaca¤›n›n iflletilecek faizleriyle birlikte ayr›ca davatarihine kadar ifllemifl fazi alaca¤›n›n ödetilmesine karar verilmesini istemifltir.Daval›, davac›n›n mazeret beyan etmeden ifle devams›zl›¤› nedeni ileifl sözleflmesinin 13.12.2004 tarihinde feshedildi¤ini, ödenmedi¤ini iddiaetti¤i ücretinin 09.12.2004 tarihinde bankadaki hesab›na yat›r›ld›¤›n›4857 Say›l› ‹fl Kanunun 34. Maddesine göre ödemelerin 20 güne kadargeciktirilmesinin mümkün oldu¤unu ileri sürerek davan›n reddini savunmufltur.Mahkemece, davac›n›n Ekim 2004 ay› ücretinin bordro ile ödendi¤i,Kas›m 2004 ay› ücretinin ise feshin tebli¤inden önce 09.12.2004 tarihindebanka hesab›na yat›r›ld›¤›, ücret alaca¤›n›n bulunmad›¤› gerekçesi iledavan›n reddine karar verilmifl; hüküm, davac› taraf›ndan temyiz edilmifltir.Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; Nisan 2004 ay›ndan itibaren davac›n›nücretinin vaktinde ve tam olarak ödenmedi¤i ödemelerin gecikmeliolarak ve bölüm, bölüm yap›ld›¤› iki ay geçmesine ra¤men ihç ödeme yap›lmamas›üzerine davac› bu durumlar› sebep göstererek ifl sözleflmesini07.12.2004 günü fesih edip 08.12.2004 tarihinden itibaren ifle gitmedi¤ianlafl›lmaktad›r. ‹fl sözleflmesinin davac› taraf›ndan fesih edildi¤i mahkemeninde kabulündedir. Fesih bak›m›ndan uyuflmazl›k, davac› iflçininderhal fesih hakk›n›n do¤up do¤mad›¤›, baflka bir anlat›mla fesih sebebiyapt›¤› olgular›n yasada öngörülen fesih nedenini oluflturup oluflturmad›¤›yönüne iliflkindir. 4857 Say›l› ‹fl Kanunun uyuflmazl›k ile ilgili 23.Maddesinin 4 f›kras›nda ücretin ayda bir ödenece¤i hükme ba¤lanm›fl;ayn› yasan›n madde 24/c f›kras› hükmünde iflveren taraf›ndan iflçininücretinin kanun hükümleri veya ifl sözleflmesi flartlar› gere¤ince hesapedilmez veya ödenmezse iflçinin sözleflmeyi fesih edebilece¤i belirtilmifltir.Ücretin ödeme zaman›n› belirleyen hüküm kamu düzenine iliflkin olupbir ayl›k sürenin geçmesi ile iflverenin ücreti derhal ödemesi zorunludur.Bu hükme uyulmamas›, yani ödemenin geciktirilmesi halinde ‹fl Kanunu-


Yarg›tay Kararlar› 1017nun 24/e maddesinde iflçiye sözleflmeyi derhal fesih etme hakk› tan›nm›flt›r.Daval›n›n savunmas›nda ileri sürdü¤ü ‹fl Kanununun 34. Maddesininuyuflmazl›kta uygulama yeri bulunmamaktad›r. Somut olayda Nisan2004 ay›ndan itibaren ücretin vaktinde ve tam olarak ödenmeyip bölüm,bölüm ödenmesi son olarak geciktirmenin ifl sözleflmesinin eylemliolarak sona erdirildi¤i 08.12.2004 gününe kadar devam etmifl olmas› iflçiyesözleflmeyi derhal fesih etme hakk› vreen hallerden olup davac› iflçibu nedenle sözleflmeyi 07.12.2004 günü fesih edip 08.12.2004 tarihindenitibaren ifl iliflkisini eylemli olarak sona erdirdi¤ine göre k›dem tazminat›n›talep hakk› do¤mufltur. Buna ra¤men k›dem tazminat› istemininreddedilmifl olmas› hatal›d›r.Öte yandan, davac› gerçek ücretinin 575,00 YTL oldu¤unu iddia ederekEkim ve Kas›m 2004 aylar›na ait ücretlerini talep etmifltir. MahkemeceEkim 2004 ay› ücretinin bordro ile ödendi¤ini Kas›m 2004 ay› ücretininbanka hesab›na yat›r›ld›¤› belirtilerek söz konusu talepler reddedilmifltir.Ancak, iflyerinde ücretlerin banka arac›l›¤›yla ödendi¤i anlafl›lmaktad›r.Bu flekilde yap›lan ödemelerde iflverenin ücret borcunu ifa etti¤ininkabul edilebilmesi için ücretin banka hesab›na yat›r›lmas› gerekir.Dosyada bulunan banka hesap ekstresinde davac›n›n Ekim 2004 ay› ücretininyat›r›ld›¤›na dair bir kay›t yoktur. Ücret bordrosunun imzal› olmas›ücretin ödendi¤ini göstermeyece¤inden Ekim 2004 ay› ücretinin bankahesab›na yat›r›lmamas›n›n nedeni araflt›r›l›p belirlemeden bordroya itibarlaödendi¤nin kabulü ile so nuca gidilmesi do¤ru olmam›flt›r.Di¤er taraftan davac›n›n ücret alaca¤›n›n bulunup bulunmad›¤›nayönelik incelenme yap›l›rken iddia edilen ücret miktar›n›n gerçek olup olmad›¤›n›nda saptanmas› gerekir. Davac› tan›klar› davac›n›n iddia etti¤iücret miktar›n› do¤rulam›fllard›r. ‹mzas›zda olsa dosyaya sunulmufl belgelerdede iddia edilen ücret miktar› yaz›l›d›r. Ticaret odas›n›n cevab› datan›k sözlerini destekler ve do¤rular niteliktedir. Bütün bu delillere göredavac›n›n iddia etti¤i ücret miktar›n›n gerçek ücreti oldu¤u kabul edilerekücret alaca¤› talebinin bu miktara göre incelenip belirlenmesi gerekti¤igözetilmeden sonuca gidilmesi isabetsizdir.Bunlardan baflka davac› fazla mesai ücreti talep etti¤i halde fazla mesaiiddias›na iliflkin olarak herhangi bir araflt›rma ve inceleme yap›lmadanyaz›l› gerekçe ile reddi de hatal› olmufltur.Bütün bu aç›klamalara göre yap›lacak ifl: Öncelikle davac›n›n fazlamesai talebi yönünden gerekli araflt›rma ve inclenme yap›lmal› gerekirsetaraf tan›klar› ça¤›r›l›p bu konuda beyanlar› al›narak ve fazla mesai yap›p,yapmad›¤› tespit edilmeli davac›n›n k›dem tazminat›na hak kazand›-¤›, gerçek ücretiinn 575,00 YTL oldu¤u kabul edilmeli Ekim 2004 ay› ücretininbanka hesab›na yat›r›lmamas›n›n geçerli bir neden dayan›p dayanmad›¤›belirlenmeli, bundan sonar gerçek ücret üzerinden k›dem tazminat›ve Ekim 2004 ay› ücreti ödenmemifl ise tamam›n›n, ödenmifl ise


1018 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009fark›n›n, Kas›m 2004 ay› ücret fark›n›n, varsa fazla mesai alaca¤›n›n ayr›cadaval› iflverenin temerrüde düfltü¤ü tarihi ile dava tarihi aras›nda geçensüre için ifllemifl faiz alaca¤›n›n tespiti bak››ndan bilirkifliden ek raporal›nmal› ve tüm deliller birlikte de¤erlendirilerek oluflacak sonuç uyar›ncakarar verilmelidir.Mahkemece yukar›da aç›klanan maddi ve hukuksal olgular gözetilmedeneksik inceleme ve yetersiz araflt›rma ile kurulan hüküm hatal›olup bozmay› gerektirmifltir.SONUÇ: Temyiz olunan karar›n yukar›da yaz›l› sebepten BOZULMA-SINA, peflin al›nan temyiz harc›n›n istek halinde ilgiliye iadesine,24.10.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 9. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/44630 K: 2009/537 T: 20.01.2009‹fi HUKUKU • TAHK‹M SÖZLEfiMES‹ • GEÇERL‹L‹K KOfiULUÖzet: Hizmet sözleflmesinin kurulmas›ve devam› s›ras›nda düzenlenen tahkim sözleflmesiningeçersiz oldu¤u Yarg›tay’›n yerleflikuygulamas›d›r.Davac›, k›dem, ihbar tazminat› alaca¤›n›n ödetilmesine karar verilmesiniistemifltir.Yerel mahkeme, davan›n reddine karar verilmifltir.Hüküm süresi içinde davac› avukat› taraf›ndan temyiz edilmifl olmakla,dava dosyas› için Tetkik Hâkimi taraf›ndan düzenlenen rapor dinlendiktensonra dosya incelendi, gere¤i konuflulup düflünüldü:YARGITAY KARARIDavac› iflçi, ifl sözleflmesinin iflverence hakl› neden olmadan feshedildi¤iniileri sürerek k›dem ve ihbar tazminat› talebinde bulunmufltur.Daval› iflveren, davac› ile yap›lan ifl sözleflmesinde özel hakem kayd›-na yer verildi¤ini, bu nedenle mahkemenin görevsiz oldu¤unu savunmufltur.___________________________________________________(*) Yarg›tay 9. Hukuk Dairesi’nin 20.01.2009 T. 2008/44629-2009/536 Say›l› Karar› da ayn›do¤rultudad›r.


Yarg›tay Kararlar› 1019Mahkemece taraflar›n uyuflmazl›¤›n özel hakemce çözülmesi konusundaanlaflt›klar› gerekçesi ile görevsizlik karar› verilmifltir.Uyuflmazl›k tahkim flart›n›n geçerlili¤i ve görev yönünde toplanmaktad›r.‹flçi ve iflverenler aras›ndaki uyuflmazl›klar›n çözüm yeri 5521 Say›l›Kanunun 1. Maddesi gere¤ince ifl Mahkemeleridir. Do¤al yarg›c› ifl yarg›-c›d›r.Tahkim sözleflmesi veya flart›; borçlar hukuku anlam›nda bir sözleflmeoldu¤u için, sözleflmeler için genel flartlar›n tahkim sözleflmesinde debulunmas› ve aranmas› gerekir. Özellikle sözleflme özgürlü¤ünü olumsuzbiçimde s›n›rlayan nedenlerden Borçlar Kanunu’nun 19 ve 20. Maddeleritahkim sözleflmesinin geçerlilik incelemesi s›ras›nda do¤rudan gözönünde tutulmal›d›r. Tahkim sözleflmesinin ahlaka ayk›r› olmas› halindegeçerli¤inden söz edilemez. Bu hal genellikle tahkim sözleflmesinde bir taraf›ndi¤eri üzerinde ekonomik ve sosyal üstünlü¤ünü kullanarak tahkimsözleflmesinde eflitli¤i kendi lehine bozacak hukuklar kabul ettirmesi veyataraflardan birine hakemlerin yar›dan fazlas›n› veya tamam›n›n seçmeimkân›n›n verilmesi hallerinde kendini gösterecektir. ‹flçinin iflveren karfl›s›ndaekonomik aç›dan zay›f oldu¤u ifl sözleflmesinin kuruluflunda vedevam›nda iflverene hukuken ba¤›ml› oldu¤u tart›flmas›zd›r. ‹flçi iflverenotoritesi alt›nda ve onun emir ve talimatlar› ile ifl görür. Denetim alt›ndad›r.‹rade serbestli¤i yoktur. Bu flekilde yap›lan bir tahkim sözleflmesiBorçlar Kanunu’nun 20. Maddesi gere¤ince bat›l olacakt›r. Ayr›ca Dairemizinkararl›l›k kazanan uygulamas› gere¤i ifl sözleflmesinin kurulmas›ve devam› s›ras›nda düzenlenen tahkim sözleflmesi geçersizdir.Somut olayda davac› ile özel hakem koflulunu içeren 30.11.2005 tarihlibelirsiz süreli ifl sözleflmesi imzalanm›flt›r. Fesih 30.05.2008 tarihindeyap›lm›flt›r. Aç›klanan gerekçelere göre taraflar aras›nda imzalananözel hakem sözleflmesi geçersizdir. Davan›n esas›na girilerek sonucunagöre bir karar verilmesi gerekirken yaz›l› flekilde görevsizlik karar› verilmesihatal›d›r.SONUÇ: Temyiz olunan karar›n yukar›da yaz›l› sebepten BOZLUMA-SINA, peflin al›nan temyiz harc›n›n istek halinde ilgiliye iadesine,20.01.2009 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


1020 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009YARGITAY 9. HUKUK DA‹RES‹E: 2007/34726 K: 2009/582 T: 21.01.2009‹fi HUKUKU • ‹fiÇ‹N‹N H‹ZMET AKD‹N‹N FESH‹• TOPLU ‹fi SÖZLEfiMES‹NE AYKIRI ‹fiLEMÖzet: Toplu ‹fl Sözleflmesinde belirlenenprosedür do¤rultusunda, disiplin kurulu karar›olmaks›z›n ifl akdinin feshedilmesi halindefeshin haks›z oldu¤unun kabulü gerekir.Davac›, k›dem tazminat›, ihbar tazminat› alacaklar›n›n ödetilmesinekarar verilmesini istemifltir.Yerel mahkeme, davay› reddetmifltir.Hüküm süresi içinde davac› taraf›ndan temyiz edilmifl olmakla, davadosyas› için Tetkik Hâkim taraf›ndan düzenlenen rapor dinlendikten sonradosya incelendi, gere¤i konuflulup düflünüldü:YARGITAY KARARIDavac›, çal›flma koflullar›ndaki de¤iflikli¤i kabul etmedi¤inden öncekiçal›flma saatlerine göre ifle devam etti¤ini, ikili vardiya sisteminden üçlüvardiya sistemine geçifl sebebiyle belirlenen yeni vardiya saatlerinde gelmedi¤isebebiyle ifl akdinin feshedildi¤ini ileri sürerek ihbar ve k›dem tazminat›talebinde bulunmufltur.Daval› iflveren, üçlü vardiya sistemine geçiflin çal›flma koflullar›ndade¤ifliklik anlam›na gelmedi¤ini belirterek davan›n reddini savunmufltur.Mahkemece, üçlü vardiya sistemine geçilerek yasal haftal›k 45 saatlikçal›flma düzeninin sa¤lanmas›n›n amaçland›¤›ndan, bu de¤iflikli¤in iflflartlar›nda esasl› de¤ifliklik olarak kabul edilemeyece¤i, fesih karar›n›ndisiplin kurulunca verilmemifl olmas›n›n da sonuca etkili olmayaca¤› gerekçesiyledavan›n reddine karar verilmifltir.Karar, davac› taraf›ndan temyiz edilmifltir.Uyuflmazl›k, ikili vardiya sisteminden üçlü vardiya sistemine geçiflsonucu yeniden düzenlenen mesai saatlerinin çal›flma koflullar›nda esasl›de¤ifliklik oluflturup oluflturmad›¤› ve bu de¤iflikli¤i kabul etmedi¤indenbildirilen vardiya saatlerinde devams›zl›¤› sebebiyle disiplin kurulu karar›al›nmadan gerçeklefltirilen feshin usulüne uygun olup olmad›¤›d›r.Fesih tarihi itibariyle yürürlükte olan Toplu ‹fl Sözleflmesinin 9. Maddesi;“…uyarma cezas›n› gerektiren suçlar d›fl›nda kalan fiilleri iflleyenlerhakk›nda disiplin kurulu fiilin ve suçun niteli¤ine ve a¤›rl›¤›na göre (1) ile(2) yevmiye veya ihraç cezas›n› verebilir,” fleklinde düzenlenmifltir.


Yarg›tay Kararlar› 1021Somut olayda disiplin kurulu karar› al›nmadan ifl akdinin feshedildi-¤i anlafl›lmaktad›r. Bu durumda feshin haks›z oldu¤unun kabulü gerekir.‹hbar ve k›dem tazminat› iste¤inin kabulü gerekirken yaz›l› gerekçe ile redkarar› verilmifl olmas› hatal› olup bozmay› gerektirmifltir.SONUÇ: Temyiz olunan karar›n yukar›da yaz›l› sebepten BOZULMA-SINA, peflin al›nan temyiz harc›n›n istek halinde ilgiliye iadesine,21.01.2009 gününde oybirli¤i ile karar verildi.


YARGITAY10. HUKUK DA‹RES‹


YARGITAY 10. HUKUK DA‹RES‹E: 2007/7542 K: 2008/3047 T: 10.03.2008‹fi HUKUKU • MAAfi VE ‹KRAM‹YE HAKKI BULUNDU⁄UNUN TESP‹T‹DAVASINDA 5 YILLIK HAK DÜfiÜMÜ SÜRES‹ UYGULANMAZ(506 SY m. 99)Özet: Dava, davac›n›n ilgili vak›f senedihükümlerine göre yafll›l›k ayl›¤›na ve ikramiyeyehak kazand›¤›n›n tespiti istemine iliflkinolup, böyle bir talebin, maddeye yanl›fl anlamverilerek hak düflürücü süre nedeniylereddedilmesi, davac›n›n sosyal güvenlik hakk›ndanmahrum b›rak›lmas› anlam›n› tafl›rki, ona hukuk sistemimiz hiçbir flekilde cevazvermez.Davac›, daval› Emekli Sand›¤›’nca ödenmeyen 1.000,00 YTL emekliikramiyesi ve emekli maafl› alacaklar›n›n iflten ç›karma tarihinden itibarenfazii ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemifltir.Mahkeme, ilâm›nda belirtildi¤i flekilde davan›n reddine karar vermifltir.Hükmün, davac› Avukat› taraf›ndan temyiz edilmesi üzerine, temyiziste¤inin süresinde oldu¤ anlafl›ld›ktan ve tetkik Hâkimi taraf›ndan düzenlenenraporla doysadaki ka¤›tlar okunduktan sonra iflin gere¤i düflünüldüve afla¤›daki karar tespit edildi.Davada uyuflmazl›k Türk D›fl Ticaret Bankas› Güvenlik Vakf› üyesiiken ifl akti feshedilen ve 13.08.1999 tarihine kadar ödedi¤i primleri daval›vak›f taraf›ndan iade edilen ve yine iste¤e ba¤l› olma yönündeki talebidaval› taraf›ndan iflten ç›kar›lma gerekçesi ile reddedilen davac›ya vak›fsenedi hükümlerine göre yafl›l›l›k ayl›¤› ba¤lanmas› ve ikramiye ödenmesigerekip gerekmedi¤i noktas›nda toplanmaktad›r.Mahkemece, hükme esas al›nan bilirkifli raporunda aç›kland›¤› üzere,ifl iliflkisinin sona ermesi üzerine iste¤e ba¤l› üyelik talebinin Vak›f YönetimKurulu karar› ile reddinden sonra herhangi bir hukuki giriflimdebulunmad›¤› gibi, Vak›f Senedi hükümlerine göre kesenekleri geri almaksuretiyle 13.08.1999 tarihinde vak›fla iliflkisini kesmifl ve dava tarihinekadar Vak›f senedinin 29. Maddesindeki 5 y›ll›k hak düflürücü süreningeçmifl oldu¤undan bahisle emeklilik ayl›¤› ve toptan ödemeye hak ka-


1026 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009zanmad›¤› gerekçesi ile davan›n reddine karar verilmifltir. Gerçekten sözkonusu madde de “Vak›f senedinde aksine madde bulunmad›kça do¤acakhaklar, hakk› do¤uran olay tarihinden bafllayarak 5 y›l içinde istenmezsedüfler.” Denilmektedir. 506 Say›l› Yasan›n 99. Maddesinde de benzer düzenlemeyer almakta olup Vak›f Senedinin 29. Maddesi, 506 Say›l› Kanununan›lan maddesi ile birlikte yorumland›¤›nda, söz konusu hükmün,“do¤an, yani tahakkuk eden haklar›n 5 y›l içinde istenmemesi halindedüflece¤ine” iliflkin bulundu¤u aç›kt›r. ‹fl bu davada ise; tahakkuk etmiflalaca¤›n tahsili de¤il hakk›n var›l¤›n›n tespiti istenmektedir. Bir baflkaifade ile dava, davac›n›n ilgili vak›f senedi hükümlerine göre yafll›l›k ayl›-¤›na ve ikramiyeye hak kazand›¤›n›n tespiti istemine iliflkin olup, böylebir talebin, maddeye yanl›fl anlam verilerek hak düflürücü süre nedeniylereddedilmesi, davac›n›n sosyal güvenlik hakk›ndan mahrum b›rak›lmas›anlam›n› tafl›r ki, ona hukuk sistemimiz hiçbir flekilde cevaz vermez.Daval› Vakf›n hukuki niteli¤inin tespiti aç›s›ndan ise, 506 Say›l› Yasan›n128. Maddesi anlam›nda bir sand›k m›, yoksa 506 Say›l› Yasan›nGeçici 20. Maddesi anlam›nda bir sand›k m› oldu¤u hususu üzerinde durularak,daval› vakf›n; iflyerinde çal›flan sigortal›lar taraf›ndan, herhangibir ad alt›nda borç vermek, emekli ayl›¤› ba¤lamak ve üyelerine her türlüyard›mlar› yapmak amac›yla kurulmufl bir yard›m sand›¤› (munzam sand›k)ise an›lan yasan›n 128. Maddesi kapsam›nda kald›¤›; ba¤l› bulunduklar›Banka, Sigorta fiirketi, Ticaret ve Sanayi Odas› gibi kurulufllar›npersoneli hakk›nda yasan›n› düzenleme alan› içinde Sosyal Sigortalar Kurumununyükledi¤i görevleri, sa¤lad›¤› haklar› o düzey alt›na düflmemeküzere yüklenmifl; bu alanda Sosyla Sigrotalar Kurumu yerine geçen özeltürde, kanunla kurulu sosyal güvenlik kurulufllar› niteli¤inde ise, Geçici20. Madde kapsam›ndaki emekli sand›¤› niteli¤inde oldu¤u hususlar› gözetilmeksuretiyle öncelikle daval› Vakf›n niteli¤i belirlenmeli, daha sonrayafll›l›k ayl›¤› ve ikramiye alacaklar› yönünden davac›n›n daha önce daval›Banka aleyhine açm›fl oldu¤u ve kesinleflen davas›nda, davac›n›n iflakdinin feshini gerektiren flekilde bir kusurunun bulunmad›¤›, kötü niyetliolmad›¤› kanaati ile k›dem ve ihbar tazminat›na hükmedildi¤i anlafl›lmaklaVak›f senedi hükümleri, ilgili yönetmelik hükümleri ile 506 Say›l›Yasan›n ilgili hükümleri dikkate al›narak davac›n›n tüm hizmetleride¤erlendirilmeli ve dayanaklar› gösterilmek suretiyle talep konusundainceleme yap›larak sonucuna göre hüküm kurulmal›d›r.O halde, davac› vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlar› kabuledilmeli ve hüküm bozulmal›d›r.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukar›da aç›klanan nedenlerle BO-ZULMASINA, temyiz harc›n›n istek halinde davac›ya iadesine,10.02.2008 gününde oybirl¤iyle karar verildi.


YARGITAY11. HUKUK DA‹RES‹


YARGITAY 11. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/9285 K: 2008/12277 T: 04.11.2008DAVANIN AÇILMAMIfi SAYILMASI • ZAMANAfiIMININ KES‹LMES‹(HUMK m.409/5; BK m.133/2; TR. K. m 109/1)Özet: Davan›n aç›lmam›fl say›lmas›nakarar verildi¤inde, dava aç›lmas› ile meydanagelen bütün hukuki etkiler ortadan kalkaca¤›ndan,zamanafl›m›n›n da kesilmifl oldu-¤undan söz edilemeyecektir.Taraflar aras›nda görülen davada Üsküdar I. Sulh Hukuk Mahkemesinceverilen 04/102007 tarih ve 2006/882-2007/726 say›l› karar›n Yarg›tay'caincelenmesi daval› vekili taral›ndan istenmifl ve temyiz dilekçesininsüresi içinde verildi¤i anlafl›lm›fl olmakla, dava dosyas› için TetkikHâkimi ‹hsan Akgül taraf›ndan düzenlenen rapor dinlendikten ve yinedosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruflma tutanaklar› ve tüm belgelerokunup, incelendikten sonra iflin gere¤i görüflülüp, düflünüldü:Davac› vekili, müvekkiline ait arac›n daval›ya kasko sigorta sözleflmesiile sigortal› iken meydana gelen kazada has›rland›¤›n›, talep edilmesinera¤men hasar bedelinin daval› taraf›ndan ödenmedi¤ini ileri sürerek,5.025 YTL'nin 20.01.2004 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte daval›dantahsilini talep ve dava etmifltir.Daval› vekili, zamanafl›m› definde bulunmufl ve hasar›n iddia edilenyerde ve flekilde meydana gelmedi¤ini, bu nedenle teminat d›fl› oldu¤unusavunarak, davan›n reddini istemifltir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkifli raporu ve tüm dosya kapsam›-na göre, davan›n kabulüne, 5.025 YTL'nin 24.11.2004 tarihinden itibarenyasal faizi ile birlikte daval›dan tahsiline karar verilmifltir.Karar›, daval› vekili temyiz etmifltir.I -Dava, kasko sigorta sözleflmesine dayal› tazminat istemine iliflkindir.Daval› vekili süresinde zamanafl›m› definde bulunarak davan›n bunedenle reddini istemifltir. Davaya konu kaza, 10.01.2004 tarihinde meydanagelmifltir. Bu kaza ile ilgili olarak daval› aleyhine aç›lan 22.10.2004tarihli ilk davan›n, HUMK'un 409/5. Maddesi uyar›nca aç›lmam›fl say›lmas›nakarar verilmifltir. Davan›n aç›lmam›fl say›lmas›na karar verilmekle,dava aç›lmas› ile meydana gelen hukuki etkiler ortadan kalkaca¤›n-


1030 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009dan, Borçlar Kanunu'nun 133/2. maddesinde düzenlenen zamanafl›m›-n›n dava aç›lmas› nedeniyle kesilmesine iliflkin hükmün somut olaydauygulama yeri bulunmamaktad›r. Buna göre, Karayollar› Trafik Kanunu'nun109/1. Maddesinde düzenlenen motorlu araç kazalar›ndan do¤anmaddi zararlar›n tazminine iliflkin taleplerin, zarar›n ve tazminat yükümlüsününö¤renilme tarihinden itibaren bafllayan iki y›ll›k zamanafl›m› süresinin,somut olayda, kaza tarihi olan 10.01.2004 tarihi ile derdest davatarihi olan 21.11.2006 tarihleri aras›nda dolmufl oldu¤u anlafl›ld›¤›ndandavan›n zamanafl›m›na u¤rad›¤› gerekçesiyle reddine karar vermekgerekirken, yaz›l› flekilde davan›n kabulüne karar verilmesi do¤ru görülmemifl,karar›n bu nedenle bozulmas› gerekmifltir.2- Bozma neden ve flekline göre de, daval› vekilin sair temyiz itirazlar›n›nincelenmesine gerek görülmemifltir.SONUÇ: Yukar›da 1 nolu bentte aç›klanan nedenlerle daval› vekilinintemyiz itirazlar›n›n kabulü ile karar›n daval› yarar›na BOZULMASINA, 2nolu bentte aç›klanan nedenlerle daval› vekilinin sair temyiz itirazlar›n›nincelenmesine gerek olmad›¤›na, ödedi¤i temyiz peflin harc›n iste¤i halindetemyiz edene iadesine, 04.11.2008 tarihinde oybirli¤iyle karar verildi.


YARGITAY13. HUKUK DA‹RES‹


YARGITAY 13. HUKUK DA‹RES‹E: 2005/3554 K: 2005/12025 T: 12.07.2005DEVLET‹N HÜKÜM VE TASARRUFUNDA OLAN YERLERDEBELED‹YEN‹N YETK‹LER‹ • AMACA AYKIRI ‹fiLEMLERÖzet: Devletin hüküm ve tasarrufundabulunan ve yol, yeflil alan ve rekreasyonamac›yla belediyeye tahsis edilen yerin, tahsisamac› d›fl›na ç›k›larak belediyece üçüncükifliye kiralanmas› halinde; kira sözleflmesininde geçersiz oldu¤u yarg› yoluyla saptanm›flise, kirac› gibi görünen üçüncü fuzuli flagilkonumunda olur ve o yer için baflka kiflilerdeniflgaliye talep edemez.Taraflar aras›ndaki alacak davas›n›n yap›lan yarg›lamas› sonundailamda yaz›l› nedenlerden dolay› davan›n kabulüne yönelik olarak verilenhükmün daval› avukat› taraf›ndan duruflmal› olarak temyiz edilmesi üzerineilgililere ça¤r› k⤛d› gönderilmiflti. Belli günde daval› vekili ile davac›vekili avukat gelmifl olmalar›yla duruflmaya bafllan›lm›fl ve haz›r bulunanavukatlar›n sözlü aç›klamalar› dinlenildikten sonra karar için baflkagüne b›rak›lm›flt›. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde oldu¤u saptanarakdosya incelendi, gere¤i konuflulup düflünüldü.KARARDavac›, Kalam›fl ve Fenerbahçe Yat. Limanlar›n›n iflleticisi oldu¤unu,daval›ya ait teknenin Liman hizmetlerinden yararlanmas›na ra¤men hizmetbedelini ödemedi¤i gibi giriflilen icra takibine de haks›z olarak itirazetti¤ini ileri sürerek, itiraz›n iptaline karar verilmesini istemifltir.Daval›, davac›n›n dayand›¤› kira sözleflmesinin idari yarg›da iptaledilmifl oldu¤unu, davac›n›n aktif husumet ehliyetinin bulunmad›¤›n› savunarakdavan›n reddini dilemifltir.Mahkemece, davan›n kabulüne iliflkin verilen karar daval› taraf›ndantemyiz edilmifltir.Davac›, dava d›fl› Kad›köy Belediyesi ile yapm›fl oldu¤u 11.08.1987tarihli kira sözleflmesi gere¤ince Kalam›fl ve Fenerbahçe Yat limanlar›n›___________________________________________________(*) Dergimizin bu say›s›nda yay›mlanan 01.04.2008 tarihli Yarg›tay 4. Hukuk Dairesi Karar›na bak›n›z.


1034 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009iflletti¤ini, daval›n›n tekne ba¤lama ücretini ödemedi¤ini ileriye sürmüfl,daval› ise, davac›n›n Kad›köy Belediyesiyle yapt›¤› sözleflmenin iptal edildi¤indenfuzuli flagil durumundaki davac›n›n husumet ehliyetinin bulunmad›¤›n›savunmufltur. Kalam›fl Fener Caddesindeki denizden dolma arsan›nönce hazine taraf›ndan Kad›köy Belediyesine tahsis edildi¤ini, sonrabelediyece 11.08.1987 tarihli sözleflme ile önceki kirac› TK-Art ‹nfl.A.fi.’ye kiralad›¤› onunda mecuru daval›ya devretti¤i dosya içeri¤indenanlafl›lmaktad›r. Ne var ki, Belediyenin 1997 y›l›ndan itibaren 10 y›l sürelikiralama ifllemi ‹stanbul 4 nolu idare mahkemesinin 26.10.2000 tarihlikarar› ile iptal edilmifl, bu karar Dan›fltay 6. Dairenin 12.03.2002 tarihlikarar› ile onanarak kesinleflmifltir. Söz konusu yerlerin, esasen devletinhüküm ve tasarrufunda say›lan yerlerden oldu¤u, yol, yeflil alan verekreasyon amaçl› olarak Belediyeye tahsis edilmesine ra¤men, tahsisamac› d›fl›nda kullan›ld›¤›, bu nedenle Belediyeye olan tahsisin ve Belediyeceyap›lan kiralama iflleminin de iptal edilerek, davac›n›n bu yerde fuzuliflagil olarak kald›¤› anlafl›lmaktad›r. Böyle olunca davac›n›n söz konusuyerlerle ilgili tekne ba¤lama ücreti talep etmesi mümkün olmad›¤›gibi, bunun d›fl›nda daval›ya baflkaca hizmet verildi¤i de iddia ve ispatedilmifl de¤ildir. Zaten icra takibinde takip konusu alacak dayana¤›, tekneba¤lama ücreti olarak aç›klanm›flt›r. Aksinin kabulü halinde daval›-n›n, gerçek hak sahiplerini takibi halinde mükerrer bedel ödemekle karfl›karfl›ya gelece¤i kuflkusuzdur. Baflka flah›slar ile ilgili davac› taraf›ndanaç›lan davalar red edilmifl ve Yarg›tay denetiminden geçerek kesinleflmifltir.Bu durumda mahkemece davan›n reddine karar vermek gerekirkenaksi düflüncelerle yaz›l› flekilde hüküm tesisi usul ve yasaya ayk›-r› olup bozma nedenidir.SONUÇ: Yukar›da aç›klanan nedenlerle temyiz edilen karar›n daval›yarar›na BOZULMASINA, peflin harc›n istek halinde iadesine, duruflmaavukatl›k paras›n›n davac›dan al›narak daval›ya ödenmesine, 12.07.2005gününde oybirli¤iyle karar verildi.


Yarg›tay Kararlar› 1035YARGITAY 13. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/2355 K: 2008/8036 T: 09.06.2008AVUKATLIK HUKUKU • AVUKATLIK ÜCRET‹• ANAYASA MAHKEMES‹ KARARIÖzet: Avukatl›k Kanununa 5043 Say›l›Kanun ile eklenen geçici 21. Madde AnayasaMahkemesi’nin 08.02.2008 tarihli karar›ylaiptal edildi¤inden; avukatl›k ücretinden do-¤an uyuflmazl›klara sözleflmelerin kuruldu¤utarihte yürürlükte bulunan Avukatl›k Kanunuhükümlerinin uygulanmas› gerekir.Taraflar aras›ndaki itiraz›n iptali davas›n›n yap›lan yarg›lamas› sonundailamda yaz›l› nedenlerden dolay› davan›n k›smen kabulüne k›smenreddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde daval› avukat›ncatemyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gere¤i konuflulup düflünüldü.KARARDavac›, daval›dan 19.02.1997 tarihinde ald›¤› vekâlet ile daval›n›nizale-i flüyuu davas› ile sat›fl dosyas›nda avukatl›¤›n› yapt›¤›n›, daval› pay›nadüflen tafl›nmaz›n sat›fl de¤erinin %10’nun vekâlet ücreti olarak ödenece¤ininkararlaflt›r›ld›¤›n›, ancak daval›n›n ücretin ödemedi¤ini ve yap›lantakibe de haks›z itiraz edildi¤ini ileri sürerek, itiraz›n iptali ile %40inkâr tazminat›na karar verilmesini istemifltir.Daval›, davac›ya sadece tapu iptal ve tescil davas› açmas› için vekâletverdi¤ini, ücret konusunda yap›lm›fl bir analaflman›n bulunmad›¤›n›savunarak, davan›n reddini dilemifltir.Mahkemece, 2.057 YTL. vekâlet ücreti üzerinden itiraz›n iptaline, fazlaiste¤in reddine karar verilmifl, hüküm, daval› tarafça temyiz edilmifltir.1- Dosyadaki yaz›lara, karar›n dayand›¤› delillerle yasaya uygun gerektiricinedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamas›nagöre, daval›n›n afla¤›daki bendin kapsam› d›fl›nda kalan di¤ertemyiz itirazlar›n›n reddi gerekir.2- Davac› avukat›n daval›dan ald›¤› 19.02.1997 tarihli vekâlet ile daval›aleyhine aç›lan ortakl›¤›n giderilmesi davas›nda 27.02.1997 tarihli___________________________________________________(*) Gönderen: Av. Güner AfiKIN(**) Dergimizin 2008/3 ve 2008/5. Say›lar›nda yay›mlanan Yarg›tay 13. Hukuk Dairesi Kararlar›na bak›-n›z.


1036 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009celse ile duruflmaya kat›ld›¤› ve sat›fl dosyas›nda avukatl›¤›n› yapt›¤›, taraflararas›nda yaz›l› bir ücret sözleflmesinin bulunmad›¤› dosyadaki bilgive belgelerden anlafl›lmaktad›r. Mahkemece, taraflar aras›nda yaz›l›ücret sözleflmesi bulunmad›¤›ndan Avukatl›k Kanununun 13.01.2004 tarihindede¤iflen 164/4. Maddesine göre, avukat›n eme¤ine göre sat›fl dosyas›ndadaval› pay›na düflen tutar üzerinden %10 oran›nda vekâlet ücretinihak etti¤i kabul edilerek karar verilmifltir.Anayasa Mahkemesi 08.02.2008 tarihinde Avukatl›k Kanununa13.01.2004 tarihinde 5043 Say›l› Kanun ile eklenen geçici 21. Maddeyiiptal etti¤inden, avukatl›k ücretinden kaynaklanan uyuflmazl›klarda sözleflmelerinkuruldu¤u tarihte yürürlükte olan Avukatl›k Kanunu’nun hükümlerininuygulanmas› gerekir. Somut olayda, taraflar aras›ndaki vekâletiliflkisi 19.02.1997 tarihinde kuruldu¤una göre, bu sözleflme tarihindeyürürlükte olan 4667 Say›l› Kanunla de¤ifliklikten önceki 1136 Say›l›Avukatl›k Kanunun 163/son maddesi gere¤i, taraflar aras›nda yaz›l› ücretsözleflmesi bulunmad›¤›ndan, izale-i flüyuu davas›nda davac› avukat›nhizmet verdi tarihte yürürlükte olan Avukatl›k Asgari Ücret Tarifesinegöre, davac› avukat›n hak etti¤i ücretin belirlenmesi gerekir. Mahkemece,yanl›fl de¤erlendirme ile yaz›l› flekilde karar verilmesi usul ve yasaya ayk›r›olup bozmay› gerektirir.SONUÇ: Yukar›da aç›klanan 1.bent gere¤ince daval›n›n di¤er temyizitirazlar›n›n reddine, 2. Bent gere¤ince temyiz edilen karar›n daval› yarar›naBOZLUMASINA, peflin al›nan temyiz harc›n›n istek halinde iadesine,09.06.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 13. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/4260 K: 2008/10686 T: 17.09.2008VEK‹L‹N FA‹Z BORCU • FA‹Z‹N BAfiLAGNICI(BK. m. 392)Özet: Vekil kendinde al›koydu¤u paran›nfaizini ödemekle yükümlüdür.Faizin bafllang›ç tarihi söz konusu paran›nvekil taraf›ndan al›nd›¤› tarihtir.Taraflar aras›ndaki alacak davas›n›n yap›lan yarg›lamas› sonundailamda yaz›l› nedenlerden dolay› davan›n reddine yönelik olarak verilenhükmün daval› Ömer avukat›nca duruflmal› di¤er daval› Murat ve davac›avukat›nca duruflmas›z olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere ça¤r›


Yarg›tay Kararlar› 1037k⤛d› gönderilmiflti. Belli günde daval› Murat vekili avukat ile davac› vekiliavukat gelmifl, di¤er daval› taraf›ndan gelen olmad›¤›ndan onun yoklu¤uda duruflmaya bafllan›lm›fl ve haz›r bulunan avukatlar›n sözlü aç›klamalar›dinlenildikten sonra karar için baflka güne b›rak›lm›flt›. Bu keztemyiz dilekçesinin süresinde oldu¤u saptanarak dosya incelendi, gere¤ikonuflulup düflünüldü.KARARDavac›, daval›lar ile ortak murisleri babalar›n›n 08.03.2001 tarihindevefat etti¤ini, murislerinden kalan mallar›n sat›lmas›n› temin amac› iledaval› kardefli Ömer’e 05.12.2001 tarihinde Üsküdar 3. Noterli¤inden vekâletnameverdi¤ini, daval› kardefli Ömer’in, verdi¤i vekâlet görevini kötüyekullanarak tafl›nmazlardaki hissesini el ve iflbirli¤i içinde oldu¤u di-¤er daval› kardefli Murat’a 08.01.2002 tarihinde devretti¤i halde sat›fl bedelindenhissesini ödemediklerini, daval›lar›n tafl›nmaz›n bugünkü de¤erindensorumlu olduklar›n› belirterek, tafl›nmazlardaki hisse bedeli olantoplam 56.751 YTL’nin sat›fl tarihinden itibaren yasal faizi ile daval›lardanmüfltereken ve müteselsilen tahsilini istemifltir.Daval›lar davan›n reddini dilemifllerdir.Mahkemece, daval›lar Nezaket ve Cavide hakk›ndaki davan›n husumetyoklu¤u nedeniyle reddine, Daval› Murat ve Ömer aleyhine ac›lan davan›nkabulü ile 56.751 YTL’nin dava tarihinden yasal faizi ile daval› Muratve Ömer al›nmas›na karar verilmifl; hüküm, davac› ile daval› Ömer veMurat taraf›ndan temyiz edilmifltir.1- Dosyadaki yaz›lara, karar›n dayand›¤› delillerle yasaya uygun gerektiricinedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamas›nagöre daval›lar›n tüm temyiz itirazlar›n›n reddi gerekir.2- Taraflar aras›ndaki iliflki vekâlet akdinden kaynaklanmaktad›r.BK. Md. 392 uyar›nca; vekil edenin istemi üzerine, gördü¤ü iflin hesab›-n› vermek ve vekillik nedeniyle, her ne ad alt›nda olursa olsun, alm›fl oldu¤unesneyi vekil edene ödemekle yükümlüdür. Vekil, kendinde al›koydu¤uparan›n faizini de ödemek zorundad›r. Öyle olunca mahkemece tahsilinekarar verilen alaca¤a, paran›n daval› taraf›ndan al›nd›¤›08.01.2002 tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken,dava tarihinden faiz yürütülmesine karar verilmesi usul ve yasayaayk›r› olup bozmay› gerektirir. Ne var ki yap›lan yanl›fll›¤›n giderilmesiyeniden yarg›lama yap›lmas›n› gerektirmedi¤inden HUMK. 438/7.maddesi hüküm uyar›nca mahkeme karar›n›n afla¤›daki flekilde düzeltilerekonanmas›na karar verilmifltir.SONUÇ: Yukar›da 1. Bentte aç›klanan nedenlerden dolay› daval›lar›ntüm, temyiz itirazlar›n›n reddine, 2. Bent gere¤i mahkeme ilam›n›n hükümbölümünün 2 nolu bedinde yer alan 15.12.2006 k›sm›n›n hüküm-


1038 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009den ç›kart›larak yerine 08.01.2002 sözlerinin eklenmesine, mahkeme karar›n›nbu flekilde düzeltilmesine ve ifl bu düzeltilmifl flekliyle ONANMA-SINA, afla¤›da dökümü yaz›lan 2.406,54 YTL kalan harc›n Murat Özyurt’tanal›nmas›na, 2.406,54 YTL kalan harc›n Ömer’den al›nmas›na,peflin al›nan temyiz harc›n›n istek halinde davac›ya iadesine, 550 YTL duruflmaavukatl›k paras›n›n daval›lardan al›narak davac›ya ödenmesine,17.09.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


YARGITAY14. HUKUK DA‹RES‹


YARGITAY 14. HUKUK DA‹RES‹E: 2005/8085 K: 2005/10207 T: 22.11.2005‹NANÇ SÖZLEfiMES‹ • ‹NANÇ SÖZLEfiMES‹N‹NKANITLANMASI YÖNTEM‹(HUMK M. 293/1, 337)Özet: Davac›, vekili taraf›ndan, daval›aleyhine verilen dilekçe ile inanç sözleflmesinedayal› tapu iptali ve tescil istenmifltir. YerelMahkemece davan›n kabulüne karar verilmifltir.‹nanç sözleflmeleri ancak, yaz›l› delilile kan›tlanabilir. Bu yaz›l› delili, taraflar›ngetirecekleri ve onlar›n imzalar›n› tafl›yan veinanç gösterilen kifli ad›na tafl›nmaz›n tapudatescil edildi¤i tarihten önce düzenlenmiflbir belge olmal›d›r.Aç›klanan nitelikte bir yaz›l› delil bulunmasada, yanlar aras›ndaki uyuflmazl›¤›ntümünü kan›tlamaya yeterli say›lmamaklaberaber bunun vukuuna delalet edecek karfl›taraf elinden ç›km›fl yaz›l› delil bafllang›c› niteli¤indebir belge varsa inanç sözleflmesinintan›k dahil her türlü delil ile kan›tlanmas›olanakl›d›r.Davac›, yemin deliline de dayand›¤›ndan,davac›ya yemin teklifi hakk›n› kullan›pkullanmayaca¤› hat›rlat›larak ve kullanmakistedi¤i takdirde, 1086 Say›l› Yasan›n 337vd. Maddeleri gere¤ince ifllem yap›larak sonucunagöre karar verilmesi gerekir.Davac› vekili taraf›ndan, daval› aleyhine 5.3.2002 gününde verilendilekçe ile inanç sözleflmesine dayal› tapu iptali ve tescil istenmesi üzerineyap›lan duruflma sonunda; davan›n kabulüne dair verilen 15.9.2004günlü hükmün Yarg›tayca incelenmesi daval› vekili taraf›ndan istenilmeklesüresinde oldu¤u anlafl›lan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildiktensonra dosya ve içerisindeki bütün k¤›tlar incelenerek gere¤i düflünüldü:


1042 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009KARARDavac›, dava konusu 37 parsel numaral› tafl›nmaz› 2.7.1993 tarihindedaval› ile birlikte bofl arsa olarak sat›n ald›klar›n›, üzerine infla ettikleribinay› halen birlikte kulland›klar›n› belirterek tapu kayd›n›n iptali ilepay›n›n ad›na tescili iste¤inde bulunmufltur.Mahkemece davan›n kabulüne karar verilmifl, hüküm daval› taraf›ndantemyiz edilmifltir.Dava, inanç sözleflmesine dayal› tapu iptali ve tescil iste¤ine iliflkindir.5.2.1947 tarih 20/6 say›l› ‹çtihad› Birlefltirme Karar›nda belirtildi¤igibi; inanç gösterenin tespit etti¤i amaca uydurmak borcunu yükler. Di-¤er bir anlat›mla, inanç gösterilen kifli, inanç gösteren nam›na yap›lacakbir ifllemden sora, tafl›nmaz›n mülkiyetini ona yani inanç gösterene geçirmeyükümlülü¤ü alt›na girmifltir. Bu yükümlülü¤ün yerien getirilmemesihalinde, bunun dava yoluyla hükmen yerine getirilmesi istenebilir.‹nanç sözleflmeleri an›lan ‹çtihad› Birlefltirme karar› uyar›nca ancak,yaz›l› delil ile kan›tlanabilir. Bu yaz›l› delil, taraflar›n getirecekleri ve onlar›nimzalar›n› tafl›yan ve inanç gösterilen kifli ad›na tafl›nmaz›n tapudatescil edildi¤i tarihten önce düzenlenmifl bir belge olmal›d›r.Aç›klanan nitelikte bir yaz›l› delil bulunmasa da, yanlar aras›ndakiuyuflmazl›¤›n tümünü kan›tlamaya yeterli say›lmamakla beraber bununvukuuna delalet edecek karfl› taraf elinden ç›km›fl yaz›l› delil bafllang›c›(HUMK. M. 292) niteli¤inde bir belge varsa inanç sözleflmesinin “tan›k”dahil her türlü delil ile kan›tlanmas› olanakl›d›r.‹ddias›n› yaz›l› delille veya yaz›l› delil bafllang›c› niteli¤inde bir belgevarsa her türlü delille kan›tlayamayan davac›n›n yemin deliline dayanmas›durumunda mahkemenin davac›ya bu hakk›n› hat›rlatmas› gerekir.Davaya konu olayda; davac›n›n ileri sürdü¤ü iddialar, yukar›da aç›kland›¤›flekilde ne yaz›l› bir belge ile ne de bir yaz›l› delil bafllang›c› ile kan›tlanamam›flt›r.Ne var ki mahkemece, taraflar›n kardefl olduklar› gerçe-¤inden hareketle yanlar aras›ndaki inanç sözleflmesinin HUMK’un 293/1maddesi gere¤ince tan›kla da kan›tlanabilece¤inin kabulü ile istem hükümalt›na al›nm›flt›r. Gerçekten de 1989 y›l›na kadar verilen kararlardainançl› bir iflleme dayanan taraflar›n HUMK’un 293/1. Maddesinde yaz›-l› yak›n h›s›mlar olmalar› halinde, iddian›n tan›kla da ispat edilebilece¤ikabul edilmekte iken bu tarihten sonra ve YHGK’n›n 17.10.1990 tarih325-492 Say›l› karar›nda da vurguland›¤› üzere, yak›n h›s›ml›k halindedahi iddian›n yaz›l› delil ile kan›tlanmas› gerekti¤i, bir yaz›l› delil bulunmamas›halinde ise yanlar ara›snras›ndaki uyuflmazl›¤›n tümünü kan›tlamayayeterli say›lmamakla beraber bunun vukuuna delalet edecek karfl›taraf elinden ç›km›fl yaz›l› delil bafllang›c› (HUMK. M. 292) niteli¤indebir belge varsa inanç sözleflmesinin “tan›k” dahil her türlü delil ile kan›tlanabilece¤iuygulamada kararl›l›k kazanm›flt›r. Bu nedenlerle yerel mah-


Yarg›tay Kararlar› 1043keme karar› usul ve yasaya uygun de¤ildir. Ancak davac› dilekçesinde yemindeliline de dayand›¤›ndan, davac›ya yemin teklifi hakk›n› kullan›pkullanmayaca¤› hat›rlat›larak ve kullanmak istedi¤i takdirde HUMK.’un337 ve müteakip maddeleri gere¤ince ifllem yap›larak so nucuna göre birkarar vermek gerekirken bu hususlar gözetilmeksizin yaz›l› flekilde kararverilmesi do¤ru görülmedi¤inden hükmün bozulmas› gerekmifltir.SONUÇ: Yukar›da yaz›l› nedenlerle, daval›n›n temyiz itirazlar›n›n kabulüile hükmün BOZULMASINA, temyiz harc›n›n istek halinde yat›ranaiadesine, 22.11.2005 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


YARGITAY17. HUKUK DA‹RES‹


YARGITAY 17. HUKUK DA‹RES‹E: 2007/1699 K: 2007/3301 T: 30.10.2007TAZM‹NAT HUKUKU • TAZM‹NATI GEÇ ÖDEYEREK ZARARINARTMASINA NEDEN OLAN DAVACI, ‹LK KARARIN KES‹NLEfiMETAR‹H‹NE DEK GEÇECEK SÜREN‹N FA‹Z‹N‹ ‹STEYEB‹L‹RÖzet: Dava, taraflar aras›ndaki tazminatistemine iliflkindir.fiahsi daval›n›n kusur oran›na isabeteden tazminatla, bu tazminat oran›nda yarg›lamagideri ve vekalet ücretinden sorumlututulmas› gerekir. Bu davada daval› olan flirkethakk›ndaki hüküm … tarihinde kesinleflmiflolup, aleyhine hükmedilen miktar› geçödeyerek zarar›n artmas›na neden olmufltur.Bu nedenle, davac› ancak, ilk karar›n kesinleflmetarihi olan … tarihine kadar yasal faziiniisteyebilir.Taraflar aras›ndaki tazminat davas›n›n yap›lan yarg›lamas› sonunda;kararda yaz›l› nedenlerden dolay› davan›n kabulüne dair verilen hükmünsüresi içinde daval› Mahmut Özgür taraf›ndan temyiz edilmesi üzerinedosya incelendi, gere¤i düflünüldü:KARARDavac› vekili, müvekkili flirkete ait daval› Anadolu Sigortaya trafik sigortal›olan arac›n, di¤er daval› Mahmut yönetiminde iken baflka bir araçlaçarp›flmas› sonucu hasarland›¤›n›, karfl› taraf›n arac›nda oluflan hasarbedeli olan 4.749,50 YTL’nin kendileri taraf›ndan ödendi¤ini ileri sürerek4.749,50 YTL as›l alacak ve 2.300,00 YTL faiz olmak üzere toplam7.049,50 YTL’nin dava tarihinden iflleyecek reeskont faiziyle birlikte daval›lardanmütereken ve müteselsilen tahsilini talep etmifltir.Daval› Anadolu Sigorta A.fi. vekili cevab›nda, sorumluluklar›n›n poliçelimiti ile s›n›rl› oldu¤unu belirterek, zamanafl›m› def’inde bulunmufl vedavan›n reddini istemifltir.Daval› Mahmut cevab›nda, bu davaya dayanak yap›lan mahkeme karar›n›nhenüz kesinleflmedi¤ini, davac› taraf›ndan ödenen miktara reeskontfaizi uygulanamyaca¤›n› belirtip, kusura da itiraz etmifltir.


1048 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkifli raporuna göredavan›n kabulü ile 4.749,50 YTL’nin kademeli ödeme tarihleri dikkateal›narak ödeme tarihinden iflleyecek yasal faizi ile birlikte daval›dan tahsiline,di¤er daval› Anadolu Sigorta A.fi.’nin poliçe limiti olan 2.000,00YTL ile ve dava tarihinden bafllayacak yasal faizinden sorumul tutulmas›nakarar verilmifl, hüküm daval› Mahmut Özgür taraf›ndan temyiz edilmifltir.1- Dosyadaki yaz›lara ve karar›n dayand›¤› delillerle gerektirici sebepleregöre daval› Mahmut’un afla¤›daki bendin kapsam› d›fl›nda kalan sairtemyiz itirazlar›n›n reddi gerekmifltir.2- Mehmet S›dd›k’›n Gerede Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/197esas 2005/57 karar say›l› dava dosyas› ile açt›¤› davada verilen hükmündaval› Mahmut Özgür taraf›ndan temyizi üzerine hüküm bozulmufl, bozmadansonra al›nan bilirkifli raporunda daval› Mahmut’un 6/8 oran›ndakusurlu oldu¤u belirlenmifl, mahkemece de bu rapor hükme esas al›nm›flt›r.Gerede Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/197 esas 2005/57 kararsay›l›, 1.3.2005 tarihli karar› tebli¤e ç›kart›l›p kesinleflmesi sa¤lanarak,bu dosyadaki kesinleflen miktara göre Mahmut’un ifl bu rücu davas›ndakisorumluluk miktar› belirlenmelidir. Ad› geçen karar kesinlefltiktensonra o dosyada daval› Mahmut’un ifl bu rücu davas›ndaki miktaragöre sorumluluk miktar› belirlenmelidir. Ad› geçen karar kesinlefltiktensonra o dosyada daval› Mahmut Özgür’ün kusur oran›na isabet eden tazminatla,bu tazminat oran›nda yarg›lama gideri ve vekalet ücretinden sorumlututulmas› gerekir. Bu davada daval› olan fi. Uluslararas› Nak. Tur.T.A.fi. hakk›ndaki hüküm 10.1.1994 tarihinde kesinleflmifl olup aleyhinehükmedilen miktar› geç ödeyerek zarar›n artmas›na kendisi sebebiyetvermifltir. Bu nedenle davac› ancak, ilk karar›n kesinleflme tarihi olan10.1.1994 tarihine kadar olan yasal faizini isteyebilir. fiu halde rücu tazminat›n›nkapsam›n› belirlerken bu ilkeler gözönünde bulundurulmal›-d›r.SONUÇ: Yukar›da (1) nolu bentte aç›klanan nedenlerle daval›n›n sairtemyiz itirazlar›n›n reddine, (2) nolu bentte aç›klanan nedenlerle hükmündaval› Mahmut Özgür’ün yarar›na BOZULMASINA ve peflin al›nanharc›n istek halinde temyiz eden daval› Mahmut Özgür’e geri verilmesine,30.10.2007 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


Yarg›tay Kararlar› 1049YARGITAY 17. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/4131 K: 2008/5481 T: 24.11.2008S‹GORTA HUKUKU • TRAF‹K KAZASI• KASKO S‹GORTA POL‹ÇES‹ ZARAR M‹KTARI • HALEF‹YET(TTK. m. 1301)Özet: Sigorta rücu davas›nda sigortac›bu flart› zarar verene karfl› ileri süremez. Zirazarar veren ancak gerçek zarardan sorumludur.Halefiyet üçüncü kiflilerin durumlar›n›a¤›rlaflt›rmaz. O halde mahkemece arac›nkaza tarihindeki ikinci el piyasa rayiç de¤eritespit ettirildikten sonra, hurda sat›fl de¤eriindirilerek gerçek zarara hükmetmesi gerekirken,poliçenin taraflar› aras›nda geçerli,eskisi yerine, yenisi klozu uyar›nca hesaplanantazminata hükmedilerek yaz›l› oldu¤uflekilde hüküm kurulmas› do¤ru de¤ildir.Taraflar aras›ndaki tazminat davas›n›n yap›lan yarg›lamas› sonunda;kararda yaz›l› nedenlerden dolay› davan›n kabulüne dair verilen hükümsüresi içinde daval› vekili taraf›ndan temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gere¤i düflünüldü:KARARDavac› vekili, müvekkili flirkete kasko sigortal› araca, daval›n›n malikioldu¤u arac›n tam kusurlu çarparak hasara neden oldu¤unu ileri sürerek,sigortal›s›na ödenen miktardan kalan 13.950 YTL tazminat›n ödemetarihinden iflleyecek reeskont faiziyle birlikte daval›dan tahsilini talepetmifltir.Daval› vekili cevab›nda, davac› flirketin sigortal›s›na sigorta bedelininüzerinde bir (ex-gratia) ödeme yapt›¤›n› belirterek, kendilerinden ancakgerçek zarar miktar›n›n istenebilece¤ini, tespit edilen zarar miktar›n›n dafahifl oldu¤unu savunarak davan›n reddini istemifltir.Mahkemece, davan›n kabulü ile 13.950 YTL tazminat›n 08.06.2008ödeme tarihinden iflleyecek yasal faiziyle birlikte daval›dan tahsiline kararverilmifl; hüküm, daval› vekili taraf›ndan temyiz edilmifltir.___________________________________________________(*) Gönderen: Av. Davut B‹LG‹N


1050 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 20091- Dosyadaki yaz›lara karar›n dayand›¤› delillerle gerektirici sebepleregöre, daval› vekilinin afla¤›daki bendin kapsam› d›fl›nda kalan sairtemyiz itirazlar›n›n reddi gerekmifltir.2- Dava, kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminatistemine iliflkindir. Mahkemece yapt›r›lan bilirkifli incelemesinde (0 km)yeni araç bedeli dikkate al›narak zarar miktar› tespit edilmifltir. Bir malsigortas› türü olan kasko sigortas›nda da, sigortac›n›n (davac›n›n)TTK’nun 1301. maddesi uyar›nca sigortal›s›na halef olarak, daval›n›n kusuruoran›nda gerçek zarar›n› isteyebilir. Ayn› ilkenin sonucu olarak, sigortasözleflmesindeki “eskisi yerine yenisi klozu” uyar›nca sigorta konusuarac›n, tam hasara u¤ramas› halinde hasar tarihindeki ikinci el piyasade¤erine bak›lmaks›z›n 0 km son model anahtar teslim de¤erinin ödenece¤ineiliflkin özel flart, sigorta ettiren ve sigortac› aras›nda hüküm ifadeeder. Sigorta rücu davas›nda sigortac› bu flart› zarar verene karfl› ilerisüremez. Zira zarar veren ancak gerçek zarardan sorumludur. Halefiyetüçüncü kiflilerin durumlar›n› a¤›rlaflt›rmaz. O halde mahkemece, arac›nkaza tarihindeki ikinci el piyasa raiç de¤eri tespit ettirildikten sonra, hurdasat›fl de¤eri indirilerek gerçek zarara hükmetmek gerekirken, poliçenintaraflar› aras›nda geçerli, eskisi yerine yenisi klozu uyar›nca hesaplanantazminata hükmedilerek yaz›l› oldu¤u flekilde hüküm kurulmas›do¤ru de¤ildir.SONUÇ: Yukar›da (1) nolu bentte aç›klanan nedenlerle daval› vekilininsair temyiz itirazlar›n›n reddine, (2) nolu bentte aç›klanan nedenlerletemyiz itirazlar›n›n kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peflin al›nanharc›n istek halinde temyiz eden daval›ya geri verilmesine 24.11.2008 günündeoybirli¤iyle karar verildi.


YARGITAY18. HUKUK DA‹RES‹


YARGITAY 18. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/6273 K: 2008/9718 T: 23.09.2008KAT MÜLK‹YET‹ HUKUKU • SI⁄INAK VE HENÜZ ‹NfiA ED‹LMEM‹fiKÖMÜRLÜ⁄ÜN BA⁄IMSIZ BÖLÜME KATILMASI DURUMU• KAT MAL‹KLER‹N‹N 4/5’‹N‹N MUVAFAKAT‹N‹N ARANMASI KOfiULUÖzet: Dava dilekçesinde daval›lar›n konutuneklentisi olan kömürlü¤ü y›karak dükkanlar›n›geniflletmesi nedeniyle müdahalelerininönlenerek eski hale getirme istenmifltir.Mahkemece davan›n reddine karar verilmifltir.Daval›lar›n gerçeklefltirmifl olduklar› porjeyeayk›r›l›¤a r›za ve muvafakati gösteren veanatafl›nmaz›n kat maliklerinin beflte dördününimzas›n› tafl›yan herhangi bir yaz›l› belgeyerastlanmad›¤›ndan, mahkemece toplanandelillere göre davan›n kabulüne, elatman›nönlenmesine ve proje ayk›r›l›klar›n eskihale getirilmesine karar verilmesi gerekirkenyaz›l› gerekçeyle davan›n reddi do¤ru görülmemifltir.Dava dilekçesinde daval›lar›n konutun eklentisi olan kömürlü¤ü y›-karak dükkanklar›n› geniflletmesi nedeniyle müdahalelerinin önlenerekeski hale getirme istenilmifltir. Mahkemece davan›n reddine karar verilmifl,hüküm davac› vekili taraf›ndan temyiz edilmifltir.YARGITAY KARARITemyiz isteminin süresi içinde oldu¤u anlafl›ld›ktan sonra dosyadakibütün ka¤›tlar okunup gere¤i düflünüldü:Davac› vekili dava dilekçesinde, daval›lar›n birlikte malik olduklar›kat mülkiyetli anatafl›nmazdaki 1 ve 3 numaral› ba¤›ms›z bölümlerin bitifli¤indekidavac›ya ait kömürlü¤ü ve s›¤›na¤› y›kmak suretiyle kendi ba-¤›ms›z bölümlerine katt›klar›n› ileri sürerek daval›n›n tecavüzünün veelatmas›n›n önlenmesini, onayl› mimari projeye ayk›r› bu durumun eskihale getirilmesini istemifl, mahkemece davan›n reddi yolunda hüküm kurulmufltur.


1054 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, özellikle kat mülkiyeti kurulmas›s›ras›nda tapu sicil müdürlü¤üne verilen onayl› mimari proje içeri¤inden;daval›lar›n zemin katta bulunan s›¤›nak ve henüz inflaa edilmemifl olankömürlüklerin yerlerini ba¤›ms›z bölümlerine katmak suretiyle ortak alanamüdahale ettikleri anlafl›lmaktad›r. 634 Say›l› Kat Mülkiyeti Yasas›n›n19. Maddesinin ikinci f›kras›na göre, kat maliklerinden biri bütün katmaliklerinin 5/4’ünün r›zas› olmad›kça anatafl›nmaz›n ortak yerlerindeonar›m, tesis ve de¤ifliklik yapt›ramaz. Dosyada daval›lar›n gerçeklefltirmiflolduklar› porjeye ayk›r›l›¤a r›za ve muvafakat› gösteren ve anatafl›nmaz›nkat malikelrinin beflte dördünün imzas›n› tafl›yan herhangi bir yaz›l›belgeye de rastlanmad›¤›ndan, mahkemece toplanan delillere göre davan›nkabulüne, elatman›n önlenmesine ve projey ayk›r›l›klar›n eski halegetirilmesine karar verilmesi gerekirken yaz›l› gerekçeyle davan›n reddido¤ru görülmemifltir.SONUÇ: Bu itibarla yukar›da aç›klanan esaslar göz önünde tutulmaks›z›nyaz›l› flekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazlar› bu nedenlerleyerinde oldu¤undan kabulü ile hükmün HUMK.’un 428. Maddesi gere¤inceBOZULMASINA, temyiz peflin harc›n›n istek halinde temyiz edeneiadesine, 23.9.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.YARGITAY 18. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/10673 K: 2009/115 T: 19.01.2009KAT MÜLK‹YET‹ HUKUKU• YÖNET‹M PLANIN DE⁄‹fiT‹R‹LMES‹ • DAVADA HUSUMETÖzet: Yönetim plan›n›n de¤ifltirilmesineiliflkin davada tüm kat maliklerinin has›mgösterilmesi gerekir.YARGITAY ‹LAMIDavac› Celile vd. ile daval› Sinan vd. aralar›ndaki yönetim plan›n›niptali ve eski hale ‹ade davas›na dair ‹stanbul 3.Sulh Hukuk Mahkemesindenverilen 12.12.2007 günlü ve 2007/514-1449 say›l› hükme yöneliktemyiz isteminin reddi hakk›nda Dairece verilen 12.06.2008 günlü ve2008/3069-7092 say›l› ilama karfl› dâhili daval› taraf›ndan karar düzeltmeisteminde bulunulmufltur.Bu iste¤in süresi içinde oldu¤u anlafl›ld›ktan sonra dosyadaki bütünk⤛tlar okunup gere¤i düflünüldü:


Yarg›tay Kararlar› 1055YARGITAY KARARIKarar düzeltme isteminde bulunan daval› Vasil Mativdakis'e mahkemeningerekçeli karar›n›n yöntemine uygun biçimde tebli¤ edilmemifl oldu¤uanlafl›ld›¤›ndan daval› vekilinin bu konuya iliflkin karar düzeltmeiste¤inin kabulüne, Dairemizin 12.06.2008 gün ve 2008/3069-7092 say›l›temyiz isteminin reddine iliflkin karar›n kald›r›lmas›na karar verilipdosya içindeki tüm k⤛tlar›n yeniden incelenmesi sonucu;Davada ana tafl›nmaz›n yönetim plan›n›n (1) nolu ba¤›ms›z bölümmaliki lehine ortak yerlerde tesis ve de¤ifliklikler yap›lmas› konusundamuvafakat içeren 15 ve 16. maddelerinin iptali ile bu maddelere dayanarakprojeye ayk›r› biçimde yap›ld›¤› ileri sürülen tesis ve de¤iflikliklerineski hale getirilmesi istenilmifltir. Dava salt (1) nolu ba¤›ms›z bölüm malikiile kirac›s› aleyhine aç›lm›fl bulunmaktad›r.Yukar›da özetlenen davan›n niteli¤i özellikle yönetim plan›n›n sözüedilen ve bir kat malikine ayni hak tan›nmas›na iliflkin olan maddelerininiptali istenildi¤i göz önünde tutularak öncelikle ana tafl›nmazdaki tümkat maliklerinin yöntemince davaya dâhil edilip taraf teflkili sa¤land›ktansonra iflin esas› hakk›nda hüküm kurulmas› gerekti¤inin düflünülmemesido¤ru görülmemifltir.SONUÇ: Bu itibarla yukar›da aç›klanan esaslar göz önünde tutulmaks›z›nyaz›l› flekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazlar› bu nedenlerleyerinde oldu¤undan kabulü ile flimdilik di¤er yönleri incelenmeksizinhükmün HUMK.’un 428.maddesi gere¤ince BOZULMASINA, karardüzeltme harc›n›n istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 19.01.2009gününde oybirli¤iyle karar verildi.


YARGITAY19. HUKUK DA‹RES‹


YARGITAY 19. HUKUK DA‹RES‹E: 2007/7397 K: 2008/3029 T: 27.03.2008‹NTERNET BANKACILI⁄I• fi‹FREN‹N DAVACI TARAFÇA 3. K‹fi‹LERE KARfiIKORUYAMAYIfiINDAN DOLAYI BANKANIN SORUMLU OLMAYACA⁄IÖzet: Taraflar aras›ndaki menfi tespitdavas›nda ilamda yaz›l› nedenlerden dolay›,davan›n kabulüne karar verilmifltir.Daval› bankan›n uluslararas› standatlardabilgilerin gizlili¤inin sa¤lanmas› korunmas›ve müflteri kiflisel bilgilerinin do¤rulu¤unudo¤rulamas› aflamalar›nda uygulananteknikleri internet bankac›l›¤› sisteminde yeterligüvenlik tedbirlerini ald›¤›, davac›m›nkimsenin bilmemesi gereken ve korumaklayükümlü oldu¤u flifresi gibi kiflisel bilgilerinikoruyamamas› ve bunun sonucu olarak dakiflisel bilgilerin kötüniyetli 3. Kiflilerce eldeedilmesi sonucu davaya konu havale iflleminingerçekleflti¤i dosya içeri¤inden anlafl›lmaktad›r.Taraflar aras›nda imzalanan sözleflmeyegöre davac›, flifrenin gizli kalmas› için gereklidikkat ve özeni gösterece¤ini, flifresini3. Kiflilere aç›klamayaca¤›n›, flifresinin 3. Kiflilertaraf›ndan kullan›m›n›n tamam›yla kendisininsorumlu oldu¤unu taahhüt etmifltir.Mahkemece davan›n kabulü isabetsizdir.Taraflar aras›ndaki menfi tesbit davas›n›n yap›lan yarg›lamas› sonufndailamda yaz›l› nedenlerden dolay› davan›n kabulüne yönelik olarakvreilen hükmün süresi içinde daval› vekilince temyiz edilmesi üzerinedosya incelendi, gere¤i konuflulup düflünüldü.KARARDavac› vekili, müvekkilinin kulland›¤› konut kredisi taksitlerinin düzenliödenmesi için daval› bankan›n Karaköy fiubesinde kredili mevduathesab› aç›l›p kulland›r›ld›¤›n›, müvekkilinin 13.3.2006 tarihinde hesab›-


1060 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009na Mart ay› taksitini yat›rd›¤›n›, daha sonra yapt›¤› kontrolde paran›n1.650 YTL’sinin baflka bir kifli ad›na havale yap›ld›¤›n›n belirlendi¤ini, daval›bankan›n internet bankac›l›¤›ndaki güvenlik sisteminin zay›fl›¤› nedeniyleifllem yapma flifresi k›r›larak müvekkilinin borçland›r›ld›¤›n› iddiaederek müvekkilinin 14.3.2006 tarihinde hesab›nda yap›lan havale nedeniyleborçlu olmad›¤›n›n tespitini talep ve dava etmifltir.Daval› vekili cevab›nda, davac›n›n iradesi d›fl›nda gerekleflti¤ini, iddiaetti¤i tüm ifllemlerin internet bankac›l›¤› arac›l›¤›yla gerçekleflti¤ini, flifreve parola al›m ifllemlerinin elektronik ortamda bizzat müflteri taraf›ndanoluflturuldu¤unu ve flifrelerin banka çal›flanlar›nca bilinmedi¤ini, görülmedi¤ini,yap›lan ifllemde bankan›n hiçbir etkisi bulunmad›¤›n›, davayakonu olayda müvekkiline husumet yöneltilemeyece¤ini, davac›n›n müvekkilibanka ile imzalanan sözleflmeye ayk›r› davrand›¤›n›, flifre ve parolalar›n3. Kiflilerin eline geçmesine kendisinin sebebiyet verdi¤ini, müvekkilininkusuru bulunmad›¤›n› savunarak davan›n reddini istemifltir.Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre daval› bankan›nolayda objektif özen ve yükümlülü¤ünü yerine getirmemesi nedeniyle kusurluoldu¤u gerekçesiyle davan›n kabulüne karar verilmifl, hüküm daval›vekili taraf›ndan temyiz edilmifltir.Dava, internet bankac›l›¤› iflleminden kaynaklanan menfi tespit istemineiliflkindir.Daval› bankan›n uluslararas› standartlarda bilgilerin gizlili¤inin sa¤lanmas›,korunmas› ve müflteri kiflisel bilgilerinin do¤rulu¤unu do¤rulamas›aflamalar›nda uygulanan teknikleri internet bankac›l›¤› sistemindeuygulad›¤›, sisteminde yeterli güvenlik tedbirlerini ald›¤›, davac›n›n kimseninbilmemesi gereken ve korumakla yükümlü oldu¤u flifresi gibi kifliselbilgilerini koruyamamas› ve bunun sonucu olarak da, kiflisel bilgilerinkötüniyetli 3. Kiflilerce elde edilmesi sonucu davaya konu havale iflleminingerçekleflti¤i dosya içeri¤inden anlafl›lmaktad›r.Taraflar aras›nda imzalanan sözleflmeye göre davac›, flifrenin gizlikalmas› için gerekli dikkat ve özeni gösterece¤ini, flifresini 3. Kiflilereaç›klamayaca¤›n›, flifresinin 3. Kifliler taraf›ndan kullan›m›n›n sonuçlar›ndantamamiyle kendisinin sorumlu oldu¤unu kabul ve taahhüt etmifltir.Mahkemece yukar›da aç›klanan hususlar gözetilmeden olaya uygundüflmeyen gerekçe ile davan›n kabulü isabetsizdir.SONUÇ: Yukar›da aç›klanan nedenlerle karar›n daval› yarar›na BOZ-LUMASINA, 27.3.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.


Yarg›tay Kararlar› 1061YARGITAY 19. HUKUK DA‹RES‹E: 2008/1730 K: 2008/11065 T: 17.11.2008‹POTEK • ‹POTE⁄‹N FESH‹ DAVASI • TOPLU KONUT KRED‹S‹Özet: Mahkemece, davac›n›n ipotek alacakl›s›naherhangi bir borcu olmad›¤›, ipote-¤in varl›¤›n› ve devam›n› gerektirecek koflullar›nortadan kalkt›¤› gerekçesiyle davan›nkabulüne karar verilmifl, temyiz edilen karar›nusul ve kanuna uygun oldu¤u belirlenerekonanmas›na karar verilmifltir.Taraflar aras›ndaki ipote¤in fekki davas›n›n yap›lan yarg›lamas› sonundailamda yaz›l› nedenlerden dolay› davan›n kabulüne yönelik olarakverilen hükmün süresi içinde daval› Halk Bankas› vekilince temyiz edilmesiüzerine dosya incelendi, gere¤i konuflulup düflünüldü.KARARDavac› vekili daval›lardan T.H. Emlak Bankas› A.fi.'nin S.S. AykanYap› Koop. kredi kulland›rd›¤›n› ve karfl›l›¤›nda müvekkilinin mülkiyetindebulunan tafl›nmaz üzerinde ipotek tesis edildi¤ini borcun ödenmesinera¤men tapuda tescil iflleminin yap›lmad›¤›m, bunun üzerine Küçük Çekmece1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/1688 esas say›l› dosyas›ndatafl›nmaz›n müvekkili ad›na tescil edildi¤ini, ipote¤in konusuz kald›¤›n›belirterek müvekkilinin borçlu olmad›¤›n›n tespitine, ipote¤in fekkine kararverilmesini talep ve dava etmifltir.Daval› T.H. Emlak Bankas› A.fi. vekili, toplu konut kredisinden kaynaklananifllemler nedeniyle T. Halk Bankas› A.fi.'nin yetkili oldu¤unubildirerek davan›n reddini istemifltir.Daval› T. Halk Bankas› A.fi.'nin vekili, kooperatifin bankaya olan borcunundevam etti¤ini ileri sürerek davan›n reddini istemifltir.Mahkemece, davac›n›n ipotek alacakl›s›na herhangi bir borcu olmad›¤›,ipote¤in varl›¤›n› ve devam›n› gerektirecek koflullar›n ortadan kalkt›¤›gerekçesiyle davan›n kabulüne karar verilmifl, hüküm daval› HalkBankas› vekilince temyiz edilmifltir.SONUÇ: Dosyadaki yaz›lara karar›n dayand›¤› delillerle gerektirici sebeplere,delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamas›na göre, daval›Halk Bankas› vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlar›n›nreddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,17.11.2008 gününde oybirli¤iyle karar verildi.___________________________________________________(*) Gönderen: Av. Bayram ARSLAN


YARGITAY21. HUKUK DA‹RES‹


YARGITAY 21. HUKUK DA‹RES‹E: 2007/6654 K: 2007/21909 T: 06.12.2007‹fi HUKUKU • MADD‹ TAZM‹NAT ‹Ç‹N VER‹LEN ‹BRANAME• MANEV‹ TAZM‹NATÖzet: Maddi tazminat alaca¤›n›n ödenerektasfiye edilmesi için verildi¤i anlafl›lan veiçeri¤inde manevi tazminat al›nd›¤›na dairaç›kl›k bulunmayan ibranameye dayan›larakmanevi tazminat alaca¤›n›n da ödenmifloldu¤u sonucuna var›lamaz.Davac›, ‹fl kazas› sonucu maluliyetinden do¤an maddi ve manevi tazminat›nödetilmesine karar verilmesini istemifltir.Mahkeme ilam›nda belirtildi¤i flekilde, ‹ste¤in reddine karar vermifltir.Hükmün davac› vekili taraf›ndan temyiz edilmesi üzerine temyiz iste-¤inin süresinde oldu¤u anlat›ld›ktan ve Tetkik Hâkimi taraf›ndan düzenlenenraporla dosyadaki k⤛tlar okunduktan sonra isin gere¤i düflünüldüve afla¤›daki karar tespit edildi.KARARDava, davac›n›n ifl kazas› sonucu oluflan sürekli ifl göremezlik oran›n% 7 olmas› nedeniyle manevi tazminat istemine iliflkindir.Mahkemece, ibraname ile manevi tazminat karfl›land›¤› gerekçesi ‹ledavan›n reddedilmesi eksik inceleme ve de¤erlendirmeye dayal› oldu¤undando¤ru görülmemifltir.16.06.2004 tarihli makbuz ve ibraname ad› alt›nda "24.08.1998 tarihindeip kazas› geçirerek malul olan Muammer'in u¤rad›¤› maddi zararlar›n›ntazminine iliflkin olarak ‹stanbul 1. ‹fl Mahkemesinin 2002/551esas say›l› dosyas› ile aç›lan dava, ayn› mahkemenin 2003/ 1386 kararsay›l› ve 02.12.2003 tarihli karar› ile kabul edilmifl ve bu ilam Yarg›tay21. Hukuk Dairesinin 2004/2740 esas ve 2004/3823 karar say›l› ve15.04.2004 tarihli ilam› ile onanarak kesinleflmifltir.Bu belge "Mahkeme kararma konu edilen maddi tazminat as›l alaca-¤›, kaza tarihinden itibaren islemifl yasal Faizi yarg›lama giderleri ve ve-___________________________________________________(*) Gönderen: Av. Hasan Tahsin IfiILTAN


1066 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009kâlet ücreti toplam 67.600.000.000.TL davac› Muammer'in ahzu kabzayetkili vekiline afla¤›da dökümü yaz›l› bloke çek karfl›l›¤›nda ödenmifltir…"beyanlar›n› içerdi¤inden maddi tazminata iliflkindir. Belgede manevitazminat›n al›nd›¤›na iliflkin aç›kl›k yoktur. Bu nedenle davac›ya talebido¤rultusunda uygun manevi tazminat verilerek sonuca gidilmelidir.Mahkemece, bu maddî ve hukuki olgular göz Önünde tutulmaks›z›neksik inceleme ve araflt›rma ile yaz›l› flekilde hüküm kurulmas› usul veyasaya ayk›r› olup bozma nedenidir.O halde, davac›n›n bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlar› kabul edilmelive hüküm bozulmal›d›r.SONUÇ: Hükmün yukar›da aç›klanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harc›n›n istek halinde davac›ya iadesine, 06.12.2007 gününde oybirli¤iylekarar verildi.


YARGITAY1. CEZA DA‹RES‹


YARGITAY 1. CEZA DA‹RES‹E: 2008/8783 K: 2009/437 T: 12.02.2009‹LET‹fi‹M‹N TESP‹T‹ • USULE AYKIRI YAPILAN D‹NLEME• VER‹LER‹N KANIT ÖZELL‹⁄‹ TAfiIMAMASI(CMK m. 135, 217/2)Özet: San›k hakk›nda iletiflimin tespitikarar› da bulunmad›¤›ndan, hükme dayanakyap›lan iletiflimin tespiti tutanaklar›n›nyasa d›fl› elde edilmifl delillerle, T.C. Anayasas›’n›n20, 38/6, A‹HS’in 6, 8 ve CMK’n›n 217/2.Maddesi uyar›nca, ayr›ca YCGK’n›n 03.02.2006gün, 2006/5. M. 154 esas–2007/145 Karar,14.04.2006 gün, 2007/5 Md. 23 esas–2007/167karar ve 22.01.2008 gün, 2007/5 Md-101esas–2008/3 karar nolu ilam› da dikkate al›-narak, mahkûmiyet elde edilen baflka delillerindemaktulu öldürmesi için di¤er san›¤› azmettirdi¤inikabule yeter nitelik ve derecedebulunmad›¤›ndan karar›n bozulmas›na kararverilmifltir.CB’yi taammüden öldürmekten ve izinsiz silah tafl›maktan san›k Alpiflbu suçlara yard›mdan san›k Alper’in yap›lan yarg›lanmalar› sonunda:Hükümlülüklerine, Alper'in izinsiz silah tafl›maktan beraat›na iliflkin(KASTAMONU) A¤›r Ceza Mahkemesinden verilen 14.04.2008 gün ve123/181 say›l› hükmün Yarg›tay'ca incelenmesi san›klar müdafii ile müdahillervekili taraflar›ndan istenilmifl, san›klar duruflma da talep etmiflve hüküm k›smen re'sen de temyize tabi bulunmufl oldu¤undan davadosyas› C.Baflsavc›l›¤›ndan tebli¤name ile Dairemize gönderilmekle: san›klarhakk›nda duruflmal› müdahillerin temyizi veçhile incelendi ve afla-¤›daki karar tespit edildi.TÜRK M‹LLET‹ ADINA1- Maktulün reflit olmayan çocuklar› Nisa ve Elif'e velayeten müdahilolan Serap'›n, 6136 Say›l› Kanuna Muhalefet suçundan kurulan hükmütemyize yetkisi bulunmad›¤›ndan, müdahiller vekilinin, bu suç yönündenkurulan hükme yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmifltir.


1070 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 20092- San›k Alp hakk›nda kurulan hükümlerde, adli sicil kayd›nda bulunanKastamonu Asliye Ceza Mahkemesinin 19.03.2002 tarih ve14/192 say›l› ilam› ile ‹lgili tekerrür hükümlerinin uygulan›p uygulanmayaca¤›n›nkarar yerinde tart›flmas›z b›rak›lmas›, aleyhe temyiz olmad›¤›ndanbozma sebebi yap›lmam›flt›r.3- San›k Alp'in öldürme ve 6136 Say›l› Kanuna muhalefet suçlar› yönünden:Toplanan deliller karar yerinde incelenip, san›¤›n öldürme ve 6136Say›l› Kanuna muhalefet suçlar›n›n sübutu kabul. 6136 Say›l› Kanunamuhalefet suçu bak›m›ndan, olufla ve soruflturma sonuçlar›na uygun flekildesuç niteli¤i tayin, cezay› azalt›c› takdiri indirim sebebinin niteli¤itakdir k›l›nm›fl, savunmalar› inand›r›c› gerekçelerle k›smen reddedilmifl,incelenen dosyaya göre verilen hükümde elefltiri ve bozma nedenleri d›-fl›nda bir isabetsizlik görülmemifl oldu¤undan, san›k müdafiinin temyizdilekçesinde ve duruflmal› incelemede, yasal savunmaya, tahrike yönelenve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlar›n›n reddiyle,A) 6136 Say›l› Kanuna muhalefet suçu ile ilgili olarak kurulan hükmün,tebli¤namedeki düflünce gibi ONANMASINA,B) Öldürme suçu ile ilgili olarak,a) Dosya kapsam›na göre, san›k ile maktulün Kastamonu otogar›ndaiflletmecilik yapt›klar› ve birbirlerini tan›d›klar›, olay tarihinde san›k ilemaktulün çarfl›da karfl›laflt›klar›, maktulün san›¤a bir konu hakk›ndakonuflmak için yaz›hanesine gelece¤ini söyledi¤i, san›¤›n da bunu kabuletti¤i, maktulün akflam saatlerinde san›¤› cep telefonundan aray›p gelece¤inibildirdi¤i, aradan geçen zamana ra¤men maktulün gelmemesi üzerinebu kez san›¤›n maktulü cep telefonundan arayarak acele etmesini istedi¤i,bu görüflmeden sonra HTSL raporlar›ndan da anlafl›laca¤› üzeremaktulün, 17 dakika ara ile iki kez daha san›¤› arad›ktan sonra san›¤›niflyerine geldi¤i, burada san›¤›n maktulü tabanca ile atefl ederek öldürdü-¤ü olayda, San›¤›n maktulü öldürme konusunda karar verip bir plan yapt›¤›na,bu karar›nda sebat ve ›srar gösterip makul bir süre geçmesine ra¤mendönmedi¤ine ve olay günü maktulü bu plan gere¤i Öldürdü¤üne iliflkinyeterli ve inand›r›c› delil bulunmamas› nedeniyle, olayda tasarlaman›nflartlar›n›n bulunmad›¤› gözetilmeden, kasten öldürme suçundan cezaland›r›lmas›nakarar vermek yerine, yaz›l› flekilde tasarlayarak öldürmesuçundan mahkûmiyet hüküm kurulmas›;b) Kabule göre;San›k lehine olan yasan›n belirlenmesi amac›yla. 765 say›l› TCK. ile5237 say›l› TCK.nun karfl›laflt›r›lmas› s›ras›nda. 5237 say›l› TCK.’nun82/1-a, 62, ve 53. maddeleri ile yap›lacak uygulaman›n san›k lehine olaca¤›n›ndüflünülmemesi, 2- San›k Alper'in öldürme suçu yönünden:4422 Say›l› Ç›kar Amaçl› Suç Örgütleri ile Mücadele Kanunu hükümlerinegöre iletiflimin tespiti s›n›rl› olarak say›lm›fl suç tipleri bak›m›ndan,


Yarg›tay Kararlar› 1071s›n›rl› durumlarda yap›lmaktayken, 5271 Say›l› CMK'nun yürürlü¤e girmesiile 5320 Say›l› Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulamafiekli Hakk›ndaki Kanunun 18. maddesi uyar›nca 4422 Say›l› Kanunyürürlükten kald›r›lm›fl, 5271 Say›l› CMK'nun 135. maddesi ile yenidendüzenlenmifl, düzenleme ile iletiflimin tespiti yap›labilecek suçlar›n say›-s› art›r›lm›fl, bu suçlar aras›nda 5237 Say›l› TCK'nun 81, 82 ve 83. maddelerindekiöldürme suçlar› da dâhil edilmifltir. 5271 Say›l› CMK'nun138. maddesi, yürürlükten kalkan 4422 Say›l› Kanundan farkl› olarak,bir baflka suçun ifllendi¤i flüphesini uyand›racak flekilde tesadüfen eldeedilen delillerin de¤erlendirilmesi olana¤›n› tan›m›fl, bu delillerin dikkateal›nabilmesi için de söz konusu suçun TCK'nun 135. maddesinde say›lansuçlardan olmas› gerekti¤ini belirtmifltir. San›k hakk›nda mahkûmiyethükmü kurulurken, delil olarak kabul edilen san›k ile tan›k Nurettin aras›ndagerçekleflen telefon dinleme kay›tlar›, tan›k Nurettin'in de içindebulundu¤u soruflturma s›ras›nda, Ankara 11. A¤›r Ceza Mahkemesinin08.06.2004 tarih ve 2004/1145 de¤iflik ifl numaral› iletiflimin dinlenmesive tespiti karar› ‹le elde edilmifltir. Bu dinleme karan do¤rultusunda,olay günü olan 19.08.2004 ve bir gün sonras› 20.08.2004 tarihleri aras›nda2 kez tan›k Nurettin'in san›¤› cep telefonundan aramas› s›ras›ndaolayla ilgili görüflmeler tespit edilmifltir.San›¤a ait olan iletiflimin tespiti tutanaklar› tesadüfen elde edilmifldelil niteli¤indedir. 4422 Say›l› Kanun, tesadüfen elde edilmifl delillerle ilgilibir düzenleme getirmedi¤i gibi. 5271 Say›l› CMK'nun 138. maddesi desöz konusu iletiflimin tespiti tutanaklar›na yasal bir delil niteli¤i kazand›rmamaktad›r.Zira tesadüfen 19.08.2004 tarihinde tespit edilen ilk görüflmedensonra bu durum Cumhuriyet Savc›s›na bildirilmemifl, davay›gören mahkemenin 11.02.2005 tarihli yaz›s› ile istenen tespit tutanaklar›,iletiflimin tespiti karar›n› veren Ankara 11. A¤›r Ceza Mahkemesinin30.03.2005 tarih ve 2005/81 numaral› yaz›s› ile gönderilmifl, dosyaya da07.04.2005 tarihinde girmifltir.San›k hakk›nda iletiflimin tespit: karar› da bulunmad›¤›ndan, hükmedayanak yap›lan iletiflimin tespiti tutanaklar›n›n yasa d›fl› elde edilmifldelil niteli¤inde oldu¤u, yasa d›fl› elde edilmifl delillerle, T.C. Anayasas›'n›n20, 38/6. A‹HS.'in 6, 8 ve CMK.'n›n 217/2 maddesi uyar›nca, ayr›-ca Yarg›tay Ceza Genel Kumlunun, 03.02.2006 gün, 2006/5. MD-154esas-2007/145 karar. 14.04.2006 gün, 2007/5.MD-23 esas-2007/167karar ve 22.01.2008 gün, 2007/5.MD-101 esas-2008/3 karar numaral›ilam; da dikkate al›narak, mahkûmiyet yönünde hüküm kurulamad›¤›,dosya içeri¤ine ve olufla göre, san›k hakk›nda elde edilen baflka delillerinde maktulü öldürmesi için di¤er san›k Alp'i azmettirdi¤ini ya da fe'ran kat›ld›¤›n›kabule ve mahkûmiyete yeter nitelik ve derecede bulunmad›¤› gözetilmeden,san›¤›n beraat› yerine yaz›l› flekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,


1072 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Usul ve Yasaya ayk›r› olup, san›k müdafiinin temyiz itirazlar› bu sebepleyerinde görüldü¤ünden, resen de temyize tabi hükmün, tebli¤namedekidüflünceye uygun olarak BOZULMASINA, san›k Alper'in TAHL‹-YES‹NE, baflka "suçtan tutuklu ya da hükümlü de¤ilse, sal›verilmesi içinCumhuriyet Baflsavc›l›¤›na yaz› yaz›lmas›na, 06.02.2009 gününde. ÜyeHâkim fierafettin ‹ste ve Üye Hâkim Sezai Akbulut'un de¤iflik gerekçelerive oybirli¤i ile karar verildi.DE⁄‹fi‹K GEREKÇEDosyada bulunan telefon dinleme tutanaklar›na göre olay günü maktulüolay yerine davet edenin san›k Alp olmay›p, aksine ›srarla görüflmekisteyenin maktul Cihangir oldu¤u, yine ani geliflen kas›t sonucu, san›kAlp'in maktulü birden çok atefl ederek öldürdü¤ü, bu kabul alt›nda tasarlamadansöz edilmeyece¤i gibi, a¤abeyi olan di¤er san›k Alper'in de san›kAlp'i azmettirmesinden söz edilemeyece¤inden, sonuçta: San›k Alper'inyüklenen tüm suçlardan beraatine, San›k Alp'in ise kasten insan öldürmeve yasak silah suçlar›ndan mahkûm edilmesi görüflü ile sadece bu gerekçeile hükmün bozulmas› gerekti¤i görüflündeyiz.


UYUfiMAZLIK MAHKEMES‹HUKUK BÖLÜMÜ


UYUfiMAZLIK MAHKEMES‹ HUKUK BÖLÜMÜE: 2008/59 K: 2008/290 T: 17.11.2008ASKERL‹K GÖREV‹ SIRASINDA ÖLEN ASKER‹N TAZM‹NAT ‹STEM‹• TAZM‹NAT DAVASI • GÖREV ALANI SORUNUÖzet: Askerlik görevini yapmakta ikenölen asker için aç›lan tazminat davas›na AskeriYüksek ‹dare Mahkemesinde bak›l›r.Davac› vekili; müvekkilinin o¤lu Er O. G’nin 57. Top- Tug. 4. Top, Tb.Kh ve Hizmet Birli¤i emrinde askerlik görevini sürdürürken; çeflitli flikâyetleriniilgililere iletti¤ini, 3.10.2005 tarihinde e¤itim alan›nda sabahsporu yap›ld›ktan sonra flikâyetlerini tekrar belirtti¤ini ve burada rahats›zlanarak,kustu¤unu, yerde bayg›n bir vaziyetle yatt›¤›n›, durumu farkeden Bölük Personelinin kendisini tabur vizite odas›na gönderdi¤ini, yap›lanflekli muayene ile flikâyet ve yak›nmalar› dikkate al›nmaks›z›n ikiadet i¤ne ve bir gön yatak istirahat› verilerek geri gönderildi¤ini; sa¤l›kdurumu çok ciddi olmas›na ve doktor raporu ile bir gün istirahat› olmas›nara¤men ayn› gün ö¤leden sonra emirle e¤itim alan›na getirildi¤ini,ancak rahats›zl›¤›n› beyan etmesi ve sa¤l›k durumunun ciddiyetini korumas›karfl›s›nda tekrar Tabur Vizite Odas›na gönderildi¤ini; burada daciddi tedavi ve kontroller yap›lmaks›z›n ve özellikle müflahede alt›na al›nmaks›z›ni¤ne ve yatak istirahat› ile tekrar bölü¤üne geri gönderildi¤ini;ayn› s›k›nt›lar› defaatle yaflam›fl olmas›na ra¤men teflhis ve tedavi konusundadikkatsiz ve ihmalkâr bir tutum ile geçici ve yapay önlemlerle flikâyetlerininönemsenmedi¤ini, bu tutumun, bireysel bir tav›r olmaktanöte adeta bütün yetkililerin tak›nd›¤› ortak tav›r oldu¤unu; ad› geçeninbütün bu flikâyetlerinin 3-4-5-6-7 günleri ve 8. günün sabah›na kadardevam etti¤ini, bu günler zarf›nda hiçbir ciddi t›bbi önlem ve tedavi yap›lmad›¤›,flikâyetlerin ilgisiz çözümler ile geçifltirildi¤i ve sonuçta 8.10.2005günün sabah›nda saat 5.15 s›ralar›nda vefat etti¤inin sabit oldu¤unu;Ege Ordu Komutanl›¤› Askeri Savc›l›¤›n›n iflin ciddiyetini fark etti¤i içinakabinde soruflturma açt›¤›n›, Adli T›p Kurumu marifetiyle otopsi yapt›-r›ld›¤›n› ve 2005/1159 say›l› raporla, myokard' enfraktüsü (Katp Krizi) ;ievefat etti¤inin tespit edildi¤ini; bu süreç zarf›nda flikâyetlerin görmezdengelinmesi ve müteveffan›n hemen müflahede alt›na al›nmamas›n›n, idarihizmetin ifllemesindeki a¤›r kusuru gözler Önüne serdi¤ini; Ege Ordu Komutanl›¤›Askeri Savc›l›¤›na sunulan bilirkifli raporunda., müteveffa Or-


1076 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009han Gürbüz için sa¤l›kl› ciddi ve ileri tektik ve teknikler kullan›lmamas›,daha üst hastaneye flevkinin yap›lmamas›, ileri kardiyolojik test ve tetkikleryapmamalar›, böylece görevlerinin gereklerini yerine getirmede ihmalve terahi gösterdikleri gerekçesiyle Tabip Üt¤m A.B. ve Tbp. Yzb. E.T.'ninkusurlu olduklar›n›n tespit edilmifl oldu¤unu; Askeri Savc›l›k taraf›ndanher iki doktor hakk›nda 'Görevinin gereklerini yapmakta ihmal göstermek'suçlamas›yla kamu davas› aç›larak yarg›lanmalar›n›n talep edildi¤ini,dosyan›n Ege Ordu Komutanl›¤› Askeri Mahkemesi'nin 2006/755 E.S›ras›na kay›tl› bulundu¤unu ifade ederek; ‹dari hizmetin geç ifllemesi,eksik ifllemesi veya hiç ifllememesi hallerinde idari bir ifllem ve eylem ilehaklan ihlal edilenlere yasal olarak zararlar›n›n karfl›lanaca¤› ve tazminatahak kazanacaklar›n›n mevzuat gere¤i oldu¤u; idarenin ajan›n› denetlemedegereken dikkat ve özeni göstermedi¤i, idarenin personeli üzerindegözetim ve talimat görevini gere¤ince yerine getirmedi¤i, hizmetin gerektirdi¤iimkân ve vas›talar›n kullan›lmad›¤› gibi, özellikle esirgendi¤i, müflahedealt›na al›nmad›¤› ve daha üst özellikli hastaneye flevkinin yap›lmad›¤›,idarenin ehil personel istihdam etmedi¤i, zira ehli personelin müteveffan›nflikayetleri karfl›l›¤›nda teflhis ve tedavide daha reel çözümleriüretece¤i iddias›yla; sonuçta, o¤lunun ölümü nedeniyle destekten yoksunkalan ve büyük ac› ve elem duyan müvekkili için 60.000,00 -YTL maddive 20.000,00-YTL manevi olmak üzere toplam 80.000,00-YTL tazminat›nölüm olay›n›n meydana geldi¤i 8.10.2005 tarihinden itibaren yasal faiziiie birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle, 11.12.2006 gününde genelidari yarg› yerinde dava açm›flt›r.Daval› idarece, birinci savunma dilekçesinde, davan›n çözümündeAY‹M'nin görevli oldu¤u ileri sürülerek, görev itiraz›nda bulunulmufltur."ANKARA 15. ‹DARE MAHKEMES‹; 19.10.2007 gün ve E:2006/425say› ile 2577 say›l› Yasan›n 2. maddesinde; ‹dari dava türlerinin, idari ifllemlerhakk›nda yetki, flekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ilehukuka ayk›r› olduklar›ndan dolay› aç›lan iptal davalar›; idari ifllem veeylemlerden dolay› kiflisel haklar› do¤rudan muhtel olanlar taraf›ndanaç›lan tam yarg› davalar›; kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi içinyap›lan her türlü idari sözleflmelerden dolay› aç›lan davalar olarak say›ld›¤›;idari yarg›n›n idari eylem ve ifllemlerin hukuka uygunlu¤unun denetiminiyapmakla görevli oldu¤unun kurala ba¤land›¤›; 1602 say›l› AskeriYüksek ‹dare Mahkemesi Kanununun 20. maddesinde; "Askeri Yüksek‹dare Mahkemesi Türk Milleti ad›na; askeri olmayan makamlarca tesisedilmifl olsa bile, asker kiflileri ‹lgilendiren ve askeri hizmete iliflkin idareifllem ve eylemlerden do¤an uyuflmazl›klar›n ilk ve son derece mahkemesiolarak yarg› denetimi ve di¤er kanunlarda gösterilen, görevleri yapar.Ancak, askerlik yükümlülü¤ünden do¤an uyuflmazl›klarda; ‹lgilinin askerkifli olmas› flart› aranmaz. Bu Kanunun uygulanmas›nda asker kiflidenmaksat; Türk Silahl› Kuvvetlerinde görevli bulunan veya hizmettenayr›lm›fl olan subay, askeri memur, astsubay, askeri ö¤renci, uzman ça-


Yarg›tay Kararlar› 1077vufl, uzman jandarma çavufl, erbafl ve erler ile sivil memurlard›r." hükmününyer ald›¤›; dosyan›n incelenmesinden, davac›n›n o¤lunun askerihizmet s›ras›nda vefat etmesi nedeniyle, 60.000,00 YTL maddi, 20.000,00YTL manevi tazminat istemiyle bak›lan davan›n aç›ld›¤›n›n anlafl›ld›¤›;yukar›da yer alan göreve iliflkin hüküm uyar›nca davan›n Askeri Yüksekidare Mahkemesinde aç›labilmesi için idari ifllem veya eylemin asker kiflileriilgilendirmesi ve askeri hizmete iliflkin olmas› flartlar›n›n birliktegerçekleflmesinin gerekti¤i; dava konusu olayda ise, o¤lunun askeri hizmettevefat› üzerine tazminat ‹stemiyle babas› taraf›ndan bak›lan davan›naç›ld›¤›, davan›n konusunun asker kifliyi ilgilendirmedi¤inin anlafl›ld›¤›gerekçesiyle, daval› idarenin görev itiraz›n› reddederek görevlilik karanvermifltir.Daval› idare vekilince, süresinde verilen dilekçe ile askeri idari yarg›yarar›na olumlu görev uyuflmazl›¤› ç›kar›lmas› istemiyle baflvuruda bulunulmas›üzerine, dava dosyas› Askeri Yüksek ‹dare Mahkemesi Baflsavc›-l›¤›'na gönderilmifltir.ASKER‹ YÜKSEK ‹DARE MAHKEMES‹ BAfiSAVCISI; 1602 say›l› AskeriYüksek ‹dare Mahkemesi Kanununun 20. maddesinde, Askeri Yüksek‹dare Mahkemesince "askeri olmayan makamlarca tesis edilmifl olsabile, asker kiflileri ilgilendiren ve askeri hizmete iliflkin idari ifllem ve eylemlerdendo¤an uyuflmazl›klar›n ilk ve son derece mahkemesi olarakyarg› denetimi yapar" denildi¤i; asker kiflinin tan›m›n›n yap›ld›¤› ayn›hükmün 2. f›kras›nda ise, "Bu kanunun uygulanmas›nda asker kiflidenmaksat; Türk Silahl› Kuvvetlerinde görevli bulunan veya hizmetten ayr›lm›flolan subay, askeri memur, astsubay, askeri ö¤renci, uzman çavufluzman jandarma çavufl, erbafl ve erler ile sivil memurlard›r" hükmünütafl›d›¤› 1602 say›l› Kanunun 21. maddesinin ilk f›kras›na göre, 20. maddedebelirtilen kiflileri ilgilendiren ve askeri hizmete ‹liflkin idari ifllem veeylemlerden dolay›; yetki, sebep, flekil, konu, maksat yönlerinden biri ilehukuka ayk›r› olduklar›ndan bahisle menfaatleri ihlal edilenler taraf›ndanaç›lacak iptal davalar›, ayn› idari ifllem ve eylemlerin haklar›n› ihlaletmesi halinde aç›lacak tam yarg› davalar›, do¤rudan do¤ruya ve kesinolarak Askeri Yüksek ‹dare Mahkemesinde çözümlenir ve karar ba¤lan›r"denilmekte oldu¤u; Anayasan›n, Askeri Yüksek ‹dare Mahkemesi bafll›kl›157. maddesinde yer alan göreve iliflkin hükümlerini, yukar›da aç›kland›¤›gibi benzer bir biçimde tekrarlayan Askeri Yüksek ‹dare MahkemesiKanununun 20 ve 21. maddelerine göre uyuflmazl›k konusunun Asken‹dari Yarg› yerinde görülebilmesi için iki koflulun bir arada gerçekleflmesiningerekti¤i; "Asker kifliyi ilgilendirme" koflulundan davac›n›n hizmetteya da görevden ayr›lm›fl ve 1602 say›l› Kanunun 20. maddesinde say›-lan asker kiflilerden olmas› anlafl›labilece¤i gibi, ifllemin ya da eylemin"bir asker kifli gözetilerek" tesis edilmesi halinde de davac›n›n bu askerkifliden hareketle menfaat ihlali iddias›nda bulunan kiflilerden (Örne¤in;efli, ana-babas›, çocuklar› vs.) olmas› halinde de söz konusu koflulun ger-


1078 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009çekleflti¤inin kabul edilmekte oldu¤u; di¤er koflulun ise davaya konu ifllemya da eylemin "askeri hizmete ‹liflkin" olmas› koflulu oldu¤u; Uyuflmazl›kMahkemesinin birçok karar›nda belirtildi¤i üzere, idari ifllemin yada eylemin görevli yarg› yerinin tespiti yönünden "askeri hizmete iliflkin"olup olmad›¤›n›n saptanabilmesi için konusuna bak›lmas›n›n gerekti¤i;e¤er idari ifllem ya da eylem askeri gereklere, askeri usul ve yönteme veaskeri hizmete göre tesis edilmifl ‹se bunun askeri hizmete iliflkin bulundu¤ununkabul edilmesi gerekti¤i; daha aç›k bir ifadeyle, askeri hizmeteiliflkin idari ifllemler ya da eylemlerin, idarece bir asker kiflinin askeri yeterlikve yetenekleri, tutum ve davran›fllar›, askeri geçmifli, asker kifli olmaktankaynaklanan hak ve ödevleri, askerlik hizmetinin amac›, askerigörev yerlerinin özellikleri, askeri kural, gerek ve gelenekler göz önündetutularak de¤erlendirilmesi sonucunda tesis edilen ifllem ya da eylemleroldu¤u; dava konusunun, davac›n›n o¤lu Top. Er Orhan Gürbüz'ün, muvazzafaskerlik hizmetini yapmakta iken rahats›zland›¤› ve bu durumunkendisini tedavi eden askeri doktorlar taraf›ndan ciddiye al›nmadan geçifltirildi¤i,idari hizmetin gere¤i gibi ifa edilmedi¤i ve ‹hmaller sonucu öldü¤üiddialar›na dayand›¤›; bu aç›klamalara nazaran, müteveffa Top. ErOrhan Gürbüz'ün asker kifli oldu¤u ve davac›n›n bu asker kiflinin varisiolarak ona tebaan ifl bu davay› açt›¤›, ölüm olay›n›n da askerlik hizmetininifas› s›ras›nda meydan gelmifl oldu¤u göz önüne al›narak "asker kifliyiilgilendirme" ve "askeri hizmete iliflkin olma" flartlar›n›n birlikte gerçekleflmifloldu¤u ve bu itibarla davan›n görüm ve çözümünde Askeri Yüksek‹dare Mahkemesinin görevli oldu¤unun de¤erlendirildi¤i; bu nedenle Ankara15. ‹dare Mahkemesi'nin görevlilik karar›n›n kald›r›lmas›n›n gerekti¤igerekçesiyle, askeri idari yarg› yarar›na olumlu görev uyuflmazl›¤› ç›-karm›fl olup, 2247 say›l› Yasa'n›n 10. maddesine göre görev konusununincelenmesini Uyuflmazl›k Mahkemesinden istemifltir.Baflkanl›kça, 2247 say›l› Yasa'n›n 13. maddesine göre, Dan›fltay Baflsavc›l›¤›ndanyaz›l› düflüncesi istenilmifltir.DANIfiTAY BAfiSAVCISI; Anayasan›n 157. ve 1602 say›l› Askeri Yüksekidare Mahkemesi Kanununun 20. maddesinden bahisle; Askeri Yüksek‹dare Mahkemesinin bir davaya bakabilmesi için tazminata konu idarieylemde "asker kifliyi ilgilendirme" ve "askeri, hizmete iliflkin bulunma"koflullar›n›n birlikte gerçekleflmesinin zorunlu oldu¤u; verilen bir emirlemay›n taramas› yap›l›rken veya askeri araçla at›fl veya operasyon bölgesinegidilirken meydana gelecek bir kaza sonucu u¤ran›lacak zarar›n askerihizmete iliflkin oldu¤unu söylemek mümkün ise de, s›rf askerlik hizmetininyap›ld›¤› zaman diliminde idarenin kusurlu eyleminden do¤du¤uiddia edilen bir zarar›n mutlaka askeri hizmete iliflkin oldu¤unun kabulüneolanak bulunmad›¤›; dosyan›n incelenmesinden, davac›n›n o¤lunun,askerlik hizmeti s›ras›nda 3.10.2005 günü sabah sporundan sonrarahats›zland›¤› ve tabur vizite odas›na gönderildi¤i, muayene sonucu ikiadet i¤ne ve 1 gün yatak istirahat› verildi¤i, ayn› gün ö¤leden sonra tek-


Yarg›tay Kararlar› 1079rar rahats›zland›¤› ve tabur vizite odas›na gönderildi¤i, ayn› i¤nelerin tekraryap›ld›¤› ve yatak istirahat› süresinin iki güne çevrildi¤i, akflam oluncaflikâyetlerinin artmas› üzerine Revir Bafltabipli¤ine sevk edildi¤i, yap›-lan muayene sonucu miyalji (kas a¤r›s›) teflhisi konularak bir gün yatakistirahati verildi¤i, 4.10.2005 tarihinde viziteye ç›kt›¤›, muayene edildiktensonra mide yanmas› ile ilgili ilaç verildi¤i, 7.10.2005 tarihinde tekrarviziteye ç›kt›¤›, alt solunum yolu enfeksiyonu tan›s› konularak, buna iliflkinilaçlar ile iki gün yatak istirahat› verildi¤i, 8.10.2005 günü sabah› vefatetti¤i, otopsi raporunda myokard enfarktüsü ve komplikasyonlar› sonucuvefat etti¤inin belirtildi¤inin anlafl›ld›¤›; davac›n›n, o¤lunun hastal›¤›n›ntedavisinde idarenin kusuru sonucunda ölümün vuku buldu¤unuileri sürerek tazminat talep etti¤i; bu duruma göre, olayda Askeri Yüksek‹dare Mahkemesinin bir davaya bakmas› için yasan›n arad›¤› "asker kifliyiilgilendirme" koflulunun olufltu¤u, ancak "askeri hizmete iliflkin bulunma"flart›n›n oluflmad›¤›; her iki koflulun birlikte gerçekleflmemifl olmas›karfl›s›nda. Milli Savunma Bakanl›¤›na karfl› aç›lan davan›n görüm ve çözümünün,idari ifllem ve eylemlerden dolay› zarara u¤rayanlar taraf›ndanaç›lacak tam yarg› davalar›na bakmakla görevli olan genel idari yarg› yerlerineait oldu¤u sonucuna var›ld›¤›; aç›klanan nedenle, 2247 say›l› kanunun13. maddesi uyar›nca yap›lan baflvurunun kabulüne hukuki olanakbulunmad›¤› yolunda yaz›l› düflünce vermifltir.‹NCELEME VE GEREKÇEUyuflmazl›k Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'›nBaflkanl›¤›nda, Üyeler: Mustafa KICALIO⁄LU, Mahmut B‹LGEN, HabibeÜNAL, Nüket YOKLAMACIO⁄LU, Serdar AKSOY ve Muhittin KARATOP-RAK'›n kat›l›mlar›yla yap›lan 17.11.2008 günlü toplant›s›nda;I- ‹LK ‹NCELEME: Baflvuru yaz›s› ve dava dosyas› üzerinde 2247 say›l›Yasa'n›n 27. maddesi gere¤ince yap›lan incelemeye göre, daval› idareninan›lan Yasa'n›n 10/2 maddesinde öngörülen yönteme uygun olarakyapt›¤› görev itiraz›n›n reddedilmesi ve 12/1. maddede belirtilen süreiçinde baflvuruda bulunmas› üzerine AY‹M Baflsavc›l›¤›nca, 10. maddedeöngörülen biçimde olumlu görev uyuflmazl›¤› ç›kar›ld›¤› anlafl›lmaktad›r.Usule iliflkin herhangi bir noksanl›k bulunmad›¤›ndan görev uyuflmazl›-¤›n›n esas›n›n incelenmesine oybirli¤i ile karar verildi.II- ESASIN ‹NCELENMES‹: Raportör Hâkim Taflk›n ÇEL‹K'in, davan›nçözümünde askeri idari yarg›n›n görevli oldu¤u yolundaki raporu iledosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Baflsavc›larca görevlendirilen Dan›fltaySavc›s› Gülen AYDINO⁄LU'nun davada genel idari yarg›n›n, AY‹MSavc›s› Yasin TEKAKÇA'n›n ise askeri idari yarg›n›n görevli oldu¤u yolundakiyaz›l› ve sözlü aç›klamalar› da dinlendikten sonra GERE⁄‹ GÖRÜfiÜLÜPDÜfiÜNÜLDÜ:


1080 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Dava, askerlik görevi s›ras›nda hastalanarak ölen erin babas›n›nmaddi ve manevi tazminat isteminden ibarettir.Anayasa'n›n 157- maddesinde, Askeri Yüksek idare Mahkemesi'ninaskeri olmayan makamlarca tesis edilmifl olsa bile, asker kiflileri ilgilendirenve askeri hizmete iliflkin idari ifllem ve eylemlerden do¤an uyuflmazl›klar›nyarg› denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesi oldu¤u, ancakaskerlik yükümlülü¤ünden do¤an uyuflmazl›klarda ilgilinin asker kifliolmas› flart›n›n aranmayaca¤› belirtilmifl; 20.7.1972 tarih ve 1602 say›l›Yasa'n›n 25.12.1981 tarih ve 2568 say›l› Yasa ile de¤iflik 20. maddesindede ayn› hüküm yer alm›flt›r. Askeri Yüksek ‹dare Mahkemesi'nin birdavaya bakabilmesi için dava konusu idari ifllem ya da eylemin "asker kifliyiilgilendirmesi" ve "askeri hizmete iliflkin bulunmas›" koflullar›n›n birliktegerçekleflmesi gerekmektedir.1602 say›l› Yasa'n›n de¤iflik 20. maddesinde, Türk Silahl› Kuvvetlerindegörevli bulunan veya hizmetten ayr›lm›fl olan subay, askeri memur,astsubay, askeri ö¤renci, uzman çavufl, uzman jandarma çavufl, erbafl veerler Ne sivil memurlar asker kifli say›lmaktad›r.‹dari eylemin "askeri hizmete iliflkin bulunmas›", eylemin kanun venizamlar›n Türk Silahl› Kuvvetlerine tan›d›¤› yetki ve görevlerin yerine getirilmesiamac›na yönelik olmas› anlam›n› tafl›maktad›r. Askeri niteliktekiidari eylemi de, askeri kural ve gerekler çerçevesinde yürütülen askerihizmet s›ras›ndaki bir hareket tutum veya meydana gelen ya da getirilenbir olay olarak tan›mlamak olanakl›d›r.‹dari eylemin "asker kifliyi ilgilendirmesi" için, eylemin bir asker kifliyeyönelmesi, zarar verici etkilerini bir asker kiflinin beden bütünlü¤ü veyamalvarl›¤› sahas›nda meydana getirmifl olmas› gerekir.Dava, davac›n›n o¤lu Top. Er Orhan Gürbüz'ün muvazzaf askerlikhizmetini yapmakta iken rahats›zland›¤›, tedavisinde gerekli özenin gösterilmedi¤i,idari hizmetin gere¤i gibi ifa edilmedi¤i ve ihmaller sonucuölüm olay›n›n meydana geldi¤i iddialar›na dayanmaktad›r.Olayda, ad› geçen erin ölümü dolay›s›yla u¤ran›lan zararlar›n idarecetazmin edilmesi istenildi¤ine göre, zarar›n askeri kural ve talimatlarçerçevesinde yürütülen bir hizmet s›ras›nda do¤mas› ve asker kiflinin bedenindeoluflmas› karfl›s›nda, davada idari eylemin "askeri hizmete iliflkinbulunmas›" ve "asker kifliyi ilgilendirmesi" koflullar›n›n olufltu¤u sonucunavar›lm›flt›r. Bu duruma göre, uyuflmazl›¤a konu edilen davan›n görümve çözümünde Askeri Yüksek idare Mahkemesi'nin görevli oldu¤u kuflkusuzdur.Aç›klanan nedenlerle, Askeri Yüksek ‹dare Mahkemesi Baflsavc›l›-¤›'nca yap›lan baflvurunun kabulü ile ‹dare Mahkemesi'nin görevlilik karar›n›nkald›r›lmas› gerekmifltir.


Yarg›tay Kararlar› 1081SONUÇ: Davan›n çözümünde ASKER‹ ‹DAR‹ YARGININ görevli oldu¤una,bu nedenle Askeri Yüksek ‹dare Mahkemesi Baflsavc›s›'n›n BAfi-VURUSUNUN KABULÜ ile Ankara 15. ‹dare Mahkemesi'nce verilen19.10.2007 gün ve E:2006/425 say›l› GÖREVL‹L‹K KARARININ KALDI-RILMASINA, 17.11.2008 gününü Üye Nüket YOKLAMACIO⁄LU'nunKARfiI OYU ve OYÇOKLU⁄U ‹LE KES‹N OLARAK karar verildi.


A‹HM KARARLARI


KAYASU/TÜRK‹YE DAVASIÇeviri: Ege OKAKIN (*)(Baflvuru no. 64119/00 ve 76292/01)MESLEKTEN ‹HRAÇ • KAMU GÖREVL‹S‹NE VER‹LEN CEZASacit Kayasu’nun TürkiyeAleyhine Davas›nda,Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesibugün, Kayasu Türkiye davas›ile ilgili olarak;- Baflvurucvunun Silahl› kuvvetlerehakaret suçundanmahkum olmas› nedeniyleAvrupa ‹nsan Haklar› Sözleflmesininifade özgürlü¤ü ile ilgili10. maddesinin ihlal edildi¤ineve,- 10. maddeyle birlikte düzenlenenetkili soruflturma ile ilgilisözleflmenin 13. maddesininihlal edildi¤ine oybirli¤iile karar vermifltir.41. maddenin öngördü¤ü hakkaniyeteuygun tatmin ilkesi çerçevesinde,Mahkeme Kayasu’ya maddive manevi zararlar› için 40.000___________________________________________________(*) Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 4. S›n›f Ö¤rencisi.EURO, mahkeme giderleri ve masraflariçin ise 1.000 EURO, tazminatödenmesini kararlaflt›rm›flt›r.1. Temel OlgularBaflvurucu Kayasu, 1952’dedo¤mufl ‹stanbul’da ikamet edenbir Türk vatandafl›d›r. Olay zaman›ndasavc›l›k görevini sürdürmekteydi.Davan›n konusunu, baflvurucuyaverilen disiplin suçu cezas›n›nyan›nda 12 Eylül 1980 askeri darbesinigerçeklefltiren generalleraleyhine haz›rlad›¤› iddianame vebaflvuru dilekçesi nedeniyle hakk›ndaverilen cezai hüküm oluflturmaktad›r.1999 A¤ustos ay›nda, Kayasu,bir vatandafl olarak, 12 Eylül 1980darbesini gerçeklefltiren emekli ge-


1086 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009neraller hakk›nda suç duyurusundabulunmufltur.Baflvuru dilekçesi hemen incelemeyeal›nm›fl ve dava medyadagenifl yank› uyand›rm›flt›r.30 Mart 2000 tarihinde, Hakimlerve Savc›lar Yüksek Kurulubaflvurucuya bir disiplin cezas› olarakk›nama yapt›r›m› uygulanmas›-na karar vermifltir. Kurula göre,baflvurucunun dilekçesinde kulland›¤›ifadeler, devletin süreklili¤ive istikrar› için çal›flan baz› devletadamlar›na hakaret içermektedir.Baflvurucu bu karara karfl› ç›km›flancak bir sonuç alamam›flt›r.Bu arada, 28 Mart 2000 tarihinde,baflvurucu, Adana savc›s›s›fat›yla, 12 Eylül 1980 askeri darbesininbafl sorumlusu, eski GenelkurmayBaflkan› ve Cumhurbaflkan›Kenan Evren hakk›nda bir iddianamedüzenlemifltir.‹ddanamede, baflvurucu darbesuçunun 12 Eylül 2000 tarihindezamanafl›m›na u¤rayaca¤›n›n vehukuk devletine hizmet eden birkanun adam› olarak san›¤›n hukukaayk›r› eylemlerinden dolay› yarg›lanmas›ndankendini sorumluaddetti¤inin alt›n› çizmektedir.29 Mart 2000 tarihinde, AdaletBakanl›¤›, iddianame örneklerinibas›na da¤›tarak ve demeç vermekamac›yla gazetecileri konutuna davetederek görevini kötüye kulland›¤›gerekçesiyle baflvurucu hakk›ndasoruflturma izni vermifltir.Öte yandan, Adana CumhuriyetBaflsavc›s›, baflvurucunun talebini1980 askeri darbesini gerçeklefltirenlerecezai dokunulmazl›ktan›yan anayasan›n geçici 15. maddesigere¤i ihbar niteli¤inde saym›flt›r.Baflvurucu hakk›nda yap›lanceza yarg›lamas› sonucu, Yarg›tayCeza Daireleri Genel Kurulu’nun15 May›s 2001 tarihli karar›nauyarak, Yarg›tay 9. Ceza Dairesi,11 Aral›k 2002 tarihinde, Kayasu’yugörevi kötüye kullanmak veaskeri kuvvetleri tahkir ve tezyifsuçundan para cezas›na mahkumetmifl ve cezay› ertelemifltir. Tahkirve tezyif suçuyla ilgili olarak, Türkyarg›lama makamlar› baflvurucunundüzenledi¤i iddianameninelefltiri s›n›r›n› aflt›¤› ve silahl› kuvvetlerinbütününün iktidar›n› kötüyekullanan, ordular›n› vatandafllar›nakarfl› yönetmekte ve hukukunüstünlü¤ü ilkesini yok saymaktatereddüt etmeyen bir kurumolmakla suçlad›¤› görüflünü bildirmifltir.Öte yandan, baflvurucunun,tart›flmal› belgeleri gazetecilere da-¤›tarak daha genifl bir kitleye ulaflmakistedi¤i böylelikle silahl› kuvvetlerehakaret etme ve küçük düflürmeniyetini ortaya koydu¤ununalt› çizilmifltir.20 Nisan 2000 tarihinden itibaren,baflvurucu savc›l›k görevindenuzaklaflt›r›lm›fl ard›ndan 27fiubat 2003 tarihinde Hakim veSavc›lar Yüksek Kurulu’nun ald›¤›kararla meslekten ihraç edilmifltir.Karara yap›lan itiraz Hakimlerve Savc›lar Yüksek Kurulu oturumunakat›lan dört üyeyle berabertoplam dokuz üyeden oluflan ‹tirazlar›‹nceleme Kurulu taraf›ndan 3Kas›m 2003 tarihinde reddedilmifltir.


Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi 1087Kayasu savc›l›k görevinden ihraçedilmesi sonucu art›k avukatl›kmesle¤ini icra edememektedir.2- Prosedür ve MahkemeninHaz›rlanmas›21 Kas›m 2000 ve 23 Kas›m2001 tarihlerinde baflvuru dilekçeleriAvrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesinekarfl›l›kl› olarak sunuldu.31 Mart 2005 tarihinde 64119/00no’lu baflvuru k›smi olarak kabuledildi.Yarg›lama;Birim Baflkan›;Françoise Tulkens (Belçikal›)Yarg›çlar;Ireneu Cabral Barreto (Portekiz)Vladimiro Zagrebelsky (‹talyan)Danuté Jociené (Litvanyal›)Dragolijub Popovic (S›rp)András Sajó (Macar)Ifl›l Karakafl (Türk)Olmak üzere yedi yarg›çtanoluflan daire taraf›ndan, kay›t memuruFrançoise Elenspassos’unkat›l›m›yla gerçeklefltirilmifltir.fiikayetlerKayasu, hakk›nda verilen disiplincezas› ve mahkumiyet karar›n›n,sözleflmenin 10. maddesineayk›r›l›k oluflturdu¤unu iddia etmektedir.Sözleflmenin 13. maddesinedayanarak, Hakim ve Savc›larYüksek Kurulu taraf›ndan verilendisiplin cezalar›na karfl› etkili ve elverifllibir baflvuru yolunun eksikli-¤ine dikkat çekmektedir.Mahkeme Karar›Madde 10Mahkeme, Hakimler ve Savc›-lar Yüksek Kurulu Kanunununbaflvurucuya hukuk idaresi içindeçok önemli bir rol yükledi¤ine dikkatçekmifltir. Bu görevi yürütenmemurlar›n, yarg› gücünün yetkis›n›rlar› ve tarafs›zl›¤› söz konusuoldu¤unda ifade özgürlüklerini ölçülülükilkesi çerçevesinde kullanmalar›n›nhukuk düzeninde meflrubir beklenti oldu¤u hat›rlat›lm›flt›r.Mahkeme, baflvurucu durumundakibir savc›n›n ifade özgürlü¤ünekarfl› yap›lan tüm ihlallerin kendisitaraf›ndan özenli bir flekilde incelendi¤ikan›s›ndad›r.Mahkeme, dava konusu beyanlar›nsiyasi, tarihi ve hukuki bir anlaflmazl›kba¤lam›nda de¤erlendirildi¤ini,özellikle Kas›m 1982’deyap›lan referandumla kabul edilenve halen yürürlükte olan Anayasay›ve 12 Eylül 1980 darbesini gerçeklefltirenleriyarg›lama olana¤›n›tart›flmaya açt›¤›n› gözlemlemifltir.Kuflkusuz baflvurucunun bir taraftansavc› s›fat›yla oldu¤u kadar di-¤er taraftan sade vatandafl olarakkat›ld›¤› bu tart›flma genel menfaatide ilgilendirir niteliktedir.Tart›flma konusu beyanlar de-¤erlendirildi¤inde, Mahkeme bu beyanlar›ndarbeyi gerçeklefltirenlerielefltiren ve suçlayan nitelikte oldu-¤unu tespit etmifltir. Öte yandan,mahkeme bu sözleri sertli¤i flüphegötürmez, zaman zaman i¤neleyicisaym›fl ancak onur k›r›c› olarak nitelenmeninzor oldu¤unu belirtmifltir.Öte yandan, baflvurucununsavc›l›k s›fat›n› kullanarak bas›n›


1088 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009bilgilendirdi¤i konusunda, Mahkeme,savc›n›n bir nev’i iflvereni konumundakiDevlete karfl› dürüst vedo¤ru olma görevi göz önüne al›nd›¤›nda;ayn› bas›n›n baflvurucusavc›n›n bu davas›n› benimseyerekdestekledi¤ini düflünmemektedir.Bununla birlikte, mahkeme bireyselgörüflü aflan bir konununvarl›¤›n› tespit etmifltir. Dava konususöylemler tamamiyle demokratikrejimin ifllemezli¤ini göstermeye yöneliktirve dava konusu olgular sözleflmebak›m›ndan ç›kar uyuflmazl›klar›n›nkarfl›laflt›r›lmas›nda bellibir a¤›rl›¤a sahip olmal›d›r.Ayr›ca, mahkeme baflvurucununhakaret suçundan mahkumiyetinibu yapt›r›m› hakl› gösterenhiçbir zorlay›c› toplumsal gereksinmeyikarfl›lamad›¤›n› belirtmektedir.Mahkeme, bu ifade özgürlü¤ününk›s›tlanmas›n›n eski TCK 159.maddesinde öngörülen ve eski silahl›kuvvetler mensuplar›n›n art›-r›lm›fl dokunulmazl›k sistemi fleklindedüzenlenen bu maddedenkaynakland›¤›, hiçbir flekilde generallerinbirey olarak fleref ve haysiyetlerineyap›lm›fl bir sald›r› sonucuverilen ceza olmad›¤›, veya onlarakarfl› her bireye tan›nm›fl olanhak çerçevesinde, sarfedilen haraketiçeren sözlerden dolay› ceza verilmedi¤ikan›s›ndad›r.Öte yandan, bir devlet memurunaverilen cezai yapt›r›m›n sadeceo devlet memuru üzerinde de¤il ayn›zamanda bir bütün olarak o mesleküzerinde de cayd›r›c› bir etkiyesahip olmas› kaç›n›lmaz bulunmaktad›r.Adalet sistemine inanc›nsa¤lanmas›, kamunun; savc›lar›nhukuk devleti ilkelerini etkili olaraktemsil edebilme yetene¤ine olaninanc›yla sa¤lan›r. Sonuç itibariyle,bu cayd›r›c› olgu; iyi bir hukuk idaresiçerçevesinde flekillenmifl meflruç›karlarla bir yarg›c›n ifade özgürlü-¤ünü dengeleme aç›s›ndan önemlibir etkendir.Mahkeme, baflvurucunun ifadeözgürlü¤ünün ihlali sonucu maruzkald›¤› zarar›n, bir di¤er deyiflleavukatl›k mesle¤inden men edilmesive savc›l›k görevinden ihrac› yapt›r›mlar›nasebebiyet veren silahl›kuvvetlere hakaret suçundan mahkumiyetininmeflru amaçla orant›-s›z oldu¤u sonucuna varm›flt›r. Busebeple 10. maddenin ihlali söz konusudur.Madde 13Mahkemeye göre Hakimler veSavc›lar Yüksek Kurulunun tarafs›zl›¤›,baflvurucunun itiraz›na karfl›yürüttü¤ü uygulamalar sonucuciddi bir uyar› konusu olmufltur.Bundan ötürü, Mahkeme, 13.maddenin ihlali sonucu, 10. maddekapsam›nda baflvurucunun flikayetinidile getirmek için herhangibir baflvuru yolundan yararlanamad›¤›sonucuna varm›flt›r. Yarg›çSajo’nun ayn› do¤rultudaki uygungörüflü, nihai karara ekli bulunmaktad›r.


TURGUT VE D‹⁄ERLER‹N‹NTÜRK‹YE ALEYH‹NE DAVALARIEski ‹kinci Daire(Baflvuru no. 1411/03)Strazburg8 Temmuz 2008Nihai Karar A‹HS’in 44. maddesinin2. paragraf› çerçevesinde verilecektir.Kararda usul aç›s›ndan de-¤ifliklikler yap›labilir.Turgut ve di¤erlerinin Türkiyealeyhine davalar›nda,Françoise Tulkens, baflkan,Antonella Mularoni,Ireneu Cabral Barreto,R›za Türmen,Vladimiro Zagrebelsky,Danute Jociene,ve Sally dolle, zab›t kâtibesi,fleklindeki Dan›flma Kurulundanoluflan Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi(eski ‹kinci Daire) 22 Nisan2008 ve 17 Haziran 2008 tarihlerindekioturumlar›nda görüflüp,karar vermifltir.USUL HAKKINDA1) Dava nedeni, yedi TürkiyeCumhuriyeti yurttafl›, bayan Turgut,Günefl ve Ayata ile bay Tevfik,Turgay, Saffet ve Hurflit’in (“baflvurusahipleri”) 25 ekim 2002 tarihindeve Avrupa ‹nsan Haklar› Sözleflmesi’nin‹nsan Haklar› ve TemelÖzgürlüklerin Korunmas› ile ilgili4. maddesi (Konvansiyon) uyar›ncaAvrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi’neTürkiye Cumhuriyeti aleyhineyapm›fl olduklar› 1411/93 numaral›baflvurudur.2) Baflvuru sahipleri Ankara’dakiavukatlar fi. Çizmeli ve Ö.Çelik taraf›ndan temsil edilmektedirler.Türk hükümeti (hükümet)ise yetkili memuru taraf›ndan temsiledilmektedir.3) Baflvuru sahipleri 1 noluProtokolün 1. maddesinin ihlal edilmifloldu¤unu iddia etmektedirler.4) 22 Kas›m 2005 tarihinde Avrupa‹nsan Haklar› mahkemesi sözkonusu baflvurunun Türkiye’ye


1090 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009tebli¤ edilmesine ve ayr›ca da, davan›nAvrupa ‹nsan Haklar› Sözleflmesinin29. maddesi 3. paragraf›uyar›nca usulen ve esastan kabuledilebilirli¤inin incelenmesine kararvermifltir.5) 21 Haziran 2006 tarihli yaz›ile A‹MH kalemine bay Saffet’in 28Ocak 2003’de ölmüfl oldu¤u bildirilmifltir.Mirasç›lar›, bayan fierifnazve bayan Tülin söz konusubaflvurunun geçrelili¤ini koruyarakdevam ettirilmesine ve kendilerininyine ayn› avukatlar taraf›ndan temsiledilmelerine karar vermifllerdir.Daha pratik olaca¤›ndan dolay›, art›kmuhataplar›n onun mirasç›lar›olmalar›na ra¤men, (aç›klamalar)ve kararda “baflvuru sahibi” olarakyine bay Saffet’in ismi kullan›lacakt›r(Dalban/Romanya (GC), no.28114/95 § 2, 23 Ekim 2003).6) Hem baflvuru sahipleri hemde hükümet, yaz›l› olarak, tamamlay›c›nitelikte aç›klamalarda bulunmufllard›r(Yönetmeli¤in 59.maddesi 1. paragraf›).7) Oturum, aç›k yarg›lama olarak,22 Nisan 2008 tarihinde Strazburg’daki‹nsan Haklar› saray›’ndayap›lm›flt›r (Yönetmeli¤in 59. maddesi3. paragraf›).Duruflmaya kat›lanlar:- Hükümet ad›naMM. A. Özmen bey, yetkili memur,vekilH.T. Ceyhan, vekilA. Demir, vekilBayan E. Demir, müflavirA. Emulieren, müflavirV. Sirmen, müflavirfi. Pala, müflavirE. Esin, müflavirÖ. Gazialem, müflavirH. Ardor, müflvari;- baflvuru sahipleri ad›naM.fi. Çizmeli, müflavir,Bayan Z. Ayata, müflavir,Bayan A. Ayata, baflvuru sahibi.Mahkeme heyeti özmen ve Çizmeli’ninsunmufl olduklar› aç›klamalardinlemifltir.OLAYLARI- Davan›n Koflullar›8) Baflvuru sahipleri s›ras›yla,1926, 1923, 1924, 1930, 1935,1912 ve 1957 do¤umludurlar; ‹stanbulve Ankara’da ikamet etmektedirler.9) Dava dosyas›ndaki bilgileregöre, Kand›ra’n›n Kefken köyünde,Karadeniz ve ormanl›k bölgeye yak›nbir mevkide 102,500 m 2 büyüklü¤ündekiarazi, 1911 y›l›n›n A¤ustosay›nda baflvuru sahiplerinin ailebüyü¤ü akrabalar› Beyzade HurflitTevfik bey ad›na tapuya kaydedilmifltir(parsel no. 135).10) 9 Temmuz 1960 tarihindeihtilaf konusu arazi Beyzade HurflitTevfik beyin mirasç›lar› Tasfire, Reflat,Saffet ve Turan ad›na tapuyakaydedilmifltir. Reflat’›n 1977’de,Tasfire’nin 1978’de ve Turan’›n da1982’de ölmelerinden sonra, sözkonusu hisseler hak sahibi olanyasal varislere geçmifl ve tapuyakaydedilmifllerdir: Nihal Ayser,Tevfik ve Turgut Reflat’›n, NerminSolmaz ve Ayfle, Turan’›n mirasç›-lar›d›rlar. Hurflit Günefl ise, birinciflahs›n o¤lu, ikinci flahs›n ise efli olmaks›fat›yla iki kiflinin mirasç›s›olarak, hem Turan’›n, hem de Tas-


Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi 1091fire’nin pay›na düflen hisseleri almaktad›r.A. Baflvuru sahiplerinin tapular›n›niptali ve arazininhazine ad›na tapuyaifllenmesi ile ilgili süreç11) 3 Ocak 1962 tarihinde OrmanBakanl›¤›, Kand›ra KadastroMahkemesi’ne (Mahkeme) baflvurarak,söz konusu yerin kamuya aitormanl›k bölgenin bir parças› oldu-¤u gerekçesi ile baflvuru sahiplerineait olan tapunun iptali talebiyledava açm›flt›r.12) 5 Ocak 1962 tarihinde deHazine ayn› flekilde, söz konusuarazi ile ilgili tapunun iptal edilerek,bunun kendi ad›na tescil edilip,sicile ifllenmesi talebiyle davaaçm›flt›r.13) 23 May›s 1965 tarihindemahkeme, 509 Say›l› Tapu Kanunu’nun28. maddesi uyar›nca yetkisizlikkarar› vermifl, davay› Tapuve kadastro Müdürlü¤ü’ne göndermifl(Müdüriyet). Müdürlük, 1966y›l›nda, günü belirtilmemifl bir tarihte,davay› yeniden mahkemeyegöndermifltir.14) 1966 y›l›nda, 1966/11-1967/66 numaral› karar›yla mahkeme,Orman Bakanl›¤›’n›n baflvurusunuyerinde bularak, kabul etmifltir.Mahkeme, ihtilafl› arazininkamuya ait orman alan›n›n bir parças›oldu¤unu, bundan dolay› da,Türk Anayasas›’n›n konuyla iliflkilihükümlerine göre, bir özelkifli ad›-na özel bir mülk olarak tescilininmümkün olmad›¤›n› aç›klam›flt›r.15) Yarg›tay, 18 Haziran 1968tarihli oturumunda Asliye MahkemesininTuran ve Reflat ile ilgili karar›n›k›smen onaylam›fl ve davan›ngeri kalan bölümünü AsliyeMahkemesine iade etmifltir.16) Mahkemede dinlemelerinyap›ld›¤› bir duruflma esnas›nda,Turan, söz konusu arazi konusundakis›n›rl›l›k konusunda ‹dareMahkemesinde bir iptal davas› açm›floldu¤unu anlatm›fl ve mahkemeden,‹dare Mahkemesi karar vereinceyekadar “bekletme karar›”talep etmifltir. Bunun sonras›nda,‹dare Mahkemesi yap›lm›fl olanbaflvuruyu reddetmifltir. 29 Aral›k1969 tarihinde Dan›fltay, ‹dareMahkemesinin karar›n› onaylam›flt›r.Turan Günefl’in yapm›fl oldu¤u,karar›n düzeltilmesi baflvurusunun12 Ocak 1974 tarihinde reddedilmesindensonra ise, söz konusumahkeme karar› kesinleflmifltir.17) 29 Haziran 1972 tarihindekikarar›yla mahkeme, ihtilafl› arazininkamuya ait orman›n bir parças›oldu¤una, bu konumdaki birtafl›nmaz›n ise bir özel mülkiyet alt›ndaolamayaca¤›na karar vererek,tapuyu iptal etmifltir.18) 4 Temmuz 1974 tarihindede Yarg›tay, ilk derece Mahkemesininsöz konusu karar›n› afla¤›dakibiçimde bozmufltur:“1744 say›l› Kanun ile de¤ifltirilen6831 Say›l› Kanunun (ormanlarhakk›nda) 1. maddesi uyar›nca, birarazinin orman kapsam›na girip girmedi¤iile ilgili hukuk sorunlar›nda‹dare Mahkemesini yetkili k›lan düzenlemeiptal edilmifl, de¤erlendirmeadli mahkemelere b›rak›lm›flt›r.‹fllevsel yap› göz önünde bulunduruldu¤unda,bu düzenleme dahaönceki olaylar için de uygulanabilir.


1092 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Sonuç olarak, söz konusu olgu ile ilgiliyetkinin ‹dari Mahkemeden adliMahkemeye geçmifl olmas› nedeniyle,Yarg›tay’›n Orman Bakanl›¤›’n›nkarar›n› onaylam›fl olmas›na ra¤men,karar uygulanamaz. Di¤er taraftan,baflvuru sahipleri Tapu Kütü¤ünedayanarak hareket etmifllerdir.Bunun gözden geçirilmesi ve sözkonusu dayanarak hareket etmifllerdir.Bunun gözden geçirilmesi vesöz konusu tafl›nmaza da uygulanmas›gerekirdi. Ayr›ca, Yarg›tay’›nbozma karar›, Hurflit’in mirasç›lar›-n›n lehine olarak kabul edilmifl vemal ortakl›¤› üzerine kurulmufl oldu-¤u için, 1744 Say›l› Kanunla de¤ifltirilen6831 Say›l› Kanunun 1. maddesiuyar›nca, ormanl›k alana dahilolmamas› nedeniyle, tafl›nmaz›ndaval› taraf ad›na kaydedilmesi gerekirdi.Devlet ormanlar›n›n kadastroifllemleri sadece, bu ifl ile ilgilioluflturulan özel heyetler taraf›ndangerçeklefltirilir. 6831 Say›l› Kanun’un7. maddesi uyar›nca, Devletormanlar›yla özel ormanlar aras›ndakis›n›rlar›n çizilebilecekleri kabuledilse dahi, ihtilafl› tafl›nmaz›n iadeedilip edilmedi¤inin, yoksa 4785Say›l› Kanun ile kamulaflt›r›ld›ktansonra, 5658 Say›l› Kanun çerçevsindeiade edilip edilmedi¤inin tespitedilmesi gerekirdi. ‹kinci fl›kk›n geçerliolmufl olmas› halinde, tafl›nmaz›nözel orman alan› içine giriyor olmas›,aksi takdirde ise, Devlet orman›olarak de¤erlendirilmesi vekadastro kayd›ndan silinmesi gerekirdi(flah›s ad›na kayda geçirilebilmesiiçin).”19) 10 Kas›m 1977 tarihinde,talep üzerine düzenlenmifl bilirkifliraporlar›na dayanarak mahkeme,söz konusu arazinin tapu kayd›n›nTasfire, Saffet, Turan ve Reflat Güneflad›na tesciline karar vermifltir.20) 28 Mart 1978 tarihindeYarg›tay, Orman Bakanl›¤›’ncatemyiz edilen mahkeme karar›n›bozmufltur. Bilirkifli raporlar›n›nyetersiz olduklar›n› saptayan Yarg›-tay, mahkemenin önce söz konusuarazinin kamuya ait ormanl›k bölgeninbir parças› olup olmad›¤› ileilgili olarak Bakan›l¤›n ayr›nt›l› görüflünütalep etmesinin gerekti¤ineve daha sonra da flayet gerekiyorsakonuyla ilgili olarak yeni bir bilirkifliraporunun düzenletilmesinindo¤ru olaca¤›na kanaat getirmifltir.21) 23 Temmuz 1997 ve 20 Nisan2001 tarihlerinde mahkeme taraf›ndantayin edilen bilirkifliler1959 y›l›nda bölgenin havadan çekilenfoto¤raflar›n›n da bulundu¤ubilirkifli raporlar›nda, ihtilafl› arazininkamuya ait ormanl›k bölgeninbir parças› oldu¤unu belirtmifllerdir.Bu bilirkifliler 21 A¤ustos 1997ve 28 Nisan 2001 tarihli ek bilirkifliraporlar›yla da teyit edilmifllerdir.22) 8 May›s 2001 tarihindemahkeme, ihtilafl› arazinin kamuyaait ormanl›k bölgenin bir parças›oldu¤una karar vererek, baflvurusahiplerinin tapu kay›tlar›n› iptaletmifl ve söz konusu arazinin Hazinead›na tesciline karar vermifltir.Mahkeme burada, yukar›da belirtilenbilirkifli raporlar›na, Yarg›tayGenel Kurulu’nca oluflturulmufl,Devlet orman›nda tapu sicilinin hiçbiradli de¤eri yoktur, biçimindekiiçtihada ve Anayasa’n›n 169. maddesi2. paragraf›nda belirtilen Devletormanlar› mülk edinilemez ilkesindenyola ç›km›flt›r. Tafl›nmaz›n


Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi 1093üzerinde mevcut olan yap›larla ilgiliolarak mahkeme, söz konusu yap›lar›ntapunun verilmesinin sonras›ndayap›lm›fl olduklar›n› ve bunedenle ratione materiae (konubak›m›ndan) yetkisi bulunmad›¤›n›aç›klam›flt›r.Mahkeme, baflvuru sahiplerininve konuyla ilgili ecdad›n söz konusudavada taraf olmalar› ile ilgiliolarak, 18 Haziran 1968 tarihindeTuran ve Hurflit ile ilgili ilk derecemahkemesinin karar›n›n Yarg›-tay’ca onaylanmas›yla, Turan veHurflit ile ilgili karar›n nihai halegelmifl oldu¤unu, bu flah›slar›n mirasç›lar›n›n,vefatlar›n ard›ndan,yagr› sürecinde taraf olarak kabuledilmifl olduklar›n› belirtmektedir.23) 18 Kas›m 2001 tarihindeYarg›tay, ilk derece mahkemesininkarar›n› onaylam›flt›r.24) Baflvuru sahiplerine 11Haziran 2002’de tebli¤ edilen 29Nisan 2002 tarihli kararla Yarg›tay,karar›n düzeltilmesi baflvurusunureddetmifltir.B. Orman ile ‹lgili 6831 Say›l›Kanunun 2. MaddesininiB Paragraf›n›n Uygulanmas›25) Yarg›tay’›n 28 Mart 1978tarihli karar›ndan sonra, ormanKadastro Komisyonu Baflkanl›¤›(Orman kadastro Komisyon Baflkanl›¤›)20 Mart 1985 tarihinde, ihtilafl›arazinin bir bölümüne Gökda¤bölgesindeki ormanl›k alan›nparças› olarak tahdit uygulanm›floldu¤unu, di¤er bölümün ise ormanlailgili 6831 say›l› Kanunun 2.maddesi B paragraf› kapsam›ndaoldu¤undan, ormanl›k alan›n d›-fl›nda kabul edilerek, Hazineye devredilmifloldu¤unu mahkemeninbilgisine sunmufltur.26) Kesin olarak belirtilmeyenbir tarihte Turan Asliye Mahkemesinebaflvuruda bulunmufltur; bubaflvuru, 1989/90 numara ile kay›tlarageçmifltir. Turan yapm›fl oldu¤ubu baflvuruyla, söz konusuarazi hakk›nda Kanunun 2. maddesininB paragraf›n›n uygulanmas›naitiraz etmifltir.27) 12 Nisan 1988 tarihinde R.Gödek’in mirasç›lar› mahkemeyebaflvurarak, söz konusu ihtilafl›arazi ile ilgili 6831 Say›l› Kanunun2. maddesinin B paragraf›n›n uyguland›¤›bölümünde tapu belgesisahibi olmalar› nedeniyle, kendilerinindavaya müdahil üçüncü flah›slarolarak kat›lmalar›na izin verilmesinitalep etmifllerdir. 24A¤ustos 1988 tarihinde de bu taleplerimahkeme taraf›ndan kabuledilmifltir.28) 11 Temmuz 1990 tarihlikararla, 1989/90 numaral› davaana dava ile birlefltirilmifltir.29) 5 Haziran 1991 tarihinde,Z.A.K. ihtilafl› arazide mülkiyethakk›n›n oldu¤unu öne sürerek,mahkemenin kendisine de müdahilüçüncü flah›s olarak davaya kat›lmas›naizin vermesini talep etmifl,mahkeme de 2 Aral›k 1992 tarihindebu baflvuruyu kabul etmifltir.Z.A.K.’n›n ölümünden sonra ise,mahkeme halen sürmekte oldu-¤undan dolay›, Z.A.K.’n›n ard›llar›davay› sürkdürmüfllerdir.30) 8 May›s 2001 tarihli karar›ile mahkeme, ihtilafl› arazinin ormanl›kbölgenin bir parças› olmas›


1094 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009nedeniyle tapular›n›n iptal edilmesikarar› sonras›nda, 1989/90 numaral›davadaki baflvuru sahiplerininve birlefltirilmifl davadaki di¤er müdahillerinyapm›fl olduklar› itiraz›reddetmifltir.31) 3 Eylül 2003 tarihindeÇevre ve Orman Bakanl›¤›, izmitOrman ‹flletmeleri Müdürlü-¤ü’nden ihtilafl› 120,500 m 2 ’lik arazininilgili evraklara “orman” olarakkaydedilmesini istemifl, ayr›ca bununlailgili olarak, Kadastro Komisyonu’nun30 May›s 2003 tarihinderesmi duyuru yolu ile kamuya duyurmufloldu¤u, 6831 Say›l› Kanunun2. maddesi B paragra›f uyar›ncabir k›s›m arazinin orman alan›d›fl›nda tutulmufl oldu¤u ile ilgilikarar›n›n iptal edilmesi talimat›n›vermifltir.C. ‹htilafl› Yerin ÜzerindeBulunan Binalar›n Durumu32) 27 Ekim 1967 tarihindeTasfire, Reflat, Saffet ve Turna noterarac›l›¤› ile özel bir flirketten ihtilafl›arazideki iflgali ve inflaat çal›flmalar›n›durdurmas›n› istemifllerdir.33) 17 May›s 1990 tarihindeGenel Kurmay Baflkanl›¤› (GenelKurmay Baflkanl›¤›) Kefken’dekiaskeri bölgeyi askeri güvenlik bölgesiyapmaya karar vermifltir.34) Kesin olarak belirtilmeyenbir tarihte, Hurflit, kendisi ile ilgilidava Kadastro Mahkemesindeyken,Kand›ra Cumhuriyet Savc›l›¤›-na baflvurarak, baz› kiflilerin di¤erüçüncü flah›slara ihtilaf konusu tafl›nmaz›nbaz› parsellerini satm›flolduklar›n› duyurmufltur. Buna ekolarak da, tafl›nmaz üzerindeki yap›lar›ny›k›m›n› talep etmifltir.35) Savc›l›k, 15 fiubat 1996 tarihinde,arazinin orman tahdit alan›içinde bulundu¤u ve iflgalcilerleilgili kararlar›n da, Orman ‹flleri‹daresinin flikayeti sonras›nda,1994 y›l›nda ilk derece Ceza Mahkemesinceverilmifl olduklar› gerekçisiyletakipsizlik karar vermifltir.18 Nisan 1996 tarihinde de SakaryaA¤›r Ceza Mahkemesi HurflitGünefl’in itiraz›n› reddetmifltir.36) 7 Mart 1996 tarihinde,Kand›ra Kaymakaml›¤›’n›n talebiüzerine iki kifliden o luflan bilirkiflibir rapor haz›rlam›flt›r. raporda,özel kullan›m amaçl› yaklafl›k elliadet müstakil evin, Milli SavunmaBakanl›¤›’na ait, 1970 ile 1995 y›llar›aras›nda infla edilmifl ve içindedi¤erlerinin yan› s›ra, birçok evin,bir tenis sahas›n›n, bir piknik alan›n›n,bir matfa¤›n ve birçok deponunda mevcut oldu¤u bir askeritatil kamp›n›n mevcut oldu¤u belritilmifltir.37) Üç uzman taraf›ndan haz›rlanan,10 Aral›k 1997 tarihli, tamamlay›c›nitelikteki bilirkifli raporunda,ihtilafl› arazinin 28,875m 2 ’lik bölümünün orman olmaözelliklerinden baz›lar›n› 31 Aral›k1981 tarihinden önce zaten yitirmiflbulundu¤u belirtilmifl; bunaneden olarak da, arazinin ilk olaraktar›m alan› olarak kullan›lm›fl, dahasonra da, üzerinde farkl› türdenelli iki betonarme yap›n›n infla edilmiflolmas› gösterilmifltir.38) 18 May›s 1998 tarihindebir ziraat mühendisi mahkemeyeverdi¤i raporunda, ihtilafl› arazinin


Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi 1095orman olarak telakki edilemeyece-¤ini, zeminin üçüncü s›n›f kuru tar›marazisi olma özelliklerine sahipoldu¤unu, ama arazinin bina yap›-m› için arsa (arsa) olarak kullan›lm›floldu¤unu belirtmifltir.39) 9 Haziran 1998 tarihindeteknik bilirkiflinin raporu dosyayaeklenmifltir. Raporda bulunan ihtilafl›arazi ile ilgili krokide binalar›nve askeri bölgenin mevcudiyeti gösterilmifltir.40) 17 Eylül 2002 tarihinde,ihtilafl› arazide iflgalci olarak bulunan(ya da) ikamet etmekte olanyaklafl›k k›rk kifli Orman Bakanl›-¤›’na bir dilekçe göndermifllerdir.Verdikleri dilekçede de, üzerindeyaklafl›k yüz elli hanenin bulundu-¤u ihtilafl› arazinin orman tahditkapsam›ndan ç›kar›lmas›n›, Hazineyedevredilmesi karar›n›n da iptalinitalep etmifllerdir. Buna ekolarak, arazide kendi konutlar›nadenk düflen parselleri sat›n almakistediklerini belirtmifllerdir.II. Kanun ve ‹ç UygulamalarA. Anayasal Düzenlemeler41) 1924 tarihli Türk Anayasa’s›n›n74. maddesi afla¤›daki gibidir:“Umumî menfaatler için lüzumu,usulüne göre anlafl›lmad›kça vemahsus kanunlar› mucibince de¤erpahas› peflin verilmedikçe hiçbirkimsenin mal› istimval ve mülkü istimlâkolunamaz.Çiftçiyi toprak sahibi yapmakve ormanlar› Devlet taraf›ndan idareetmek için istimlâk bedelleri ve bubedellerin tediyesi sureti, mahsuskanunlarla tâyin olunur.”42) 1982 tarihli Türk Anayasas›’n›nkonuyla ilgili hükümleri afla-¤›daki gibidir:“XII. Mülkiyet hakk›Madde 35: Herkes, mülkiyet vemiras haklar›na sahiptir. Bu haklar,ancak kamu yarar› amac›yla, kanunlas›n›rlanabilir. Bu haklar›nkullan›lmas› toplum yarar›na ayk›r›olamaz. (…)”D. Kamulaflt›rmaMadde 46 (4709 Say›l› ve 3Ekim 2001 günlü kanun ile de¤ifliklikyap›lm›flt›r): Devlet ve kamu tüzelkiflileri; kamu yarar›n›n gerektirdi¤ihallerde, karfl›l›klar›n› peflin ödemekflart›yla, özel mülkiyette bulunan tafl›nmazmallar›n tamam›n› veya birk›sm›n›, kanunla gösterilen esas veusullere göre, kamulaflt›rmaya vebunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmayayetkilidir.Kamulaflt›rma bedeli ile kesinhükme ba¤lanan art›r›m bedeli nakdenve peflin olarak ödenir. Ancak,tar›m reformunun uygulanmas›, büyükenerji ve sulama projeleri ile iskanporjelerinin gerçeklefltirilmesi,yeni ormanlar›n yetifltirilmesi, k›y›-lar›n korunmas› ve turizm amac›ylakamulaflt›r›lan topraklar›n bedellerininödenme flekli kanunla gösterilir.Kanunun taksitle ödemeyi öngörebilece¤ibu hallerde, taksitlendirmesüresi befl y›l› aflamaz; bu takdirdetaksitler eflit olarak ödenir.Kamulaflt›r›lan topraktan, o topra¤›do¤rudan do¤ruya iflleten küçükçiftçiye ait olanlar›n›n bedeli,her halde peflin ödenir.‹kinci f›krada öngörülen taksitlendirmelerdeve herhangi bir sebep-


1096 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009le ödenmemifl kamulaflt›rma bedellerindekamu alacaklar› için öngörülenen yüksek faiz uygulan›r.E. Devletlefltirme ve ÖzellefltirmeMadde 47 (4446 Say›l› ve 13A¤ustos 1999 gnülü kanun ile de¤ifliklikyap›lm›flt›r): “Kamu hizmeti niteli¤itafl›yan özel teflebbüsler, kamuyararlar›n›n zorunlu k›ld›¤› hallerdedevletlefltirilebilir.Devletlefltirme gerçek karfl›l›¤›üzerinden yap›l›r. Gerçek karfl›l›¤›nhesaplanma tarz› ve usulleri kanunladüzenlenir.Devletin, Kamu ‹ktisadi Teflebbüslerinve di¤er kamu tüzel kiflilerininmülkiyetinde bulunan iflletme vevarl›klar›n özellefltirilmesine iliflkinesas ve usuller kanunla gösterilir.Devlet, Kamu ‹ktisadi Teflebbüslerive di¤er kamu tüzel kiflileritaraf›ndan yürütülen yat›r›m ve hizmetlerdenhangilerinin özel hukuksözleflmeleri ile gerçek ve tüzel kiflilereyapt›rabilece¤i veya devredilebilece¤ikanunla belirlenir”.IV. Ormanlar ve Orman KöylüsüA. Ormanlar›n Korunmas› veGelifltirilmesiMadde 169: Devlet, ormanlar›-n›n korunmas› ve sahalar›n›n gelifltirilmesiiçin gerekli kanunlar› koyarve tedbirleri al›r. Yanan ormanlar›nyerinde yeni orman yetifltirilir, buyerlerde baflka çeflit tar›m ve hayvanc›l›kyap›lamaz. Bütün ormanlar›ngözetimi Devlete aittir.Devlet ormanlar›n›n mülkiyetidevredilemez. Devlet ormanlar› kanunagöre, Devletçe yönetilir ve iflletilir.Bu ormanlar zamanafl›m› ilemülk edinilemez ve kamu yarar› d›-fl›nda irtifak hakk›na konu olamaz.Ormanlara zarar verebilecekhiçbir faaliyet ve eyleme müsaadeedilemez. Ormanlar›n tahrip edilmesineyol açan siyasî propaganda yap›lamaz;münhas›ran orman suçlar›için genel ve özel af ç›kar›lamaz. Ormanlar›yakmak, orman› yok etmekveya daraltmak amac›yla ifllenensuçlar genel ve özel af kapsam›naal›namaz.Orman olarak muhafazas›ndabilim ve fen bak›m›ndan ihçbir yarargörülmeyen, aksine tar›m alanlar›-na dönüfltürülmesinde kesin yararoldu¤u tespit edilen yerler ile31.12.1981 tarihinden önce bilim vefen bak›m›ndan orman niteli¤inikaybetmifl olan tarla, ba¤, meyvelik,zeytinlik gibi çeflitli tar›m alanlar›ndaveya hayvanc›l›kta kullan›lmas›ndayarar oldu¤u tespit edilenaraziler, flehir, kasaba ve köy yap›-lar›n›n toplu olarak bulundu¤u yerlerd›fl›nda, orman s›n›rlar›nda daraltmayap›lamaz.”B. Medeni Kanun43) Türk Medeni Kanunu’nunkonuyla ilgili hükümleri afla¤›dakigibidir:Madde 683, § 1: “Bir fleye malikolan kimse, hukuk düzeninin s›n›rlar›içinde, o fley üzerinde diledi¤i gibikullanma, yararlanma ve tasarruftabulunma yetkisine sahiptir.”Madde 705, § 1: “Tapu sicilinintutulmas›ndan do¤an bütün zararlardanDevlet sorumludur.”


Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi 1097C. Ormanlar Üzerine Kanunlar44) 1937’ye kadar ormanlarhiçbir özel düznelemeye tâbi olmam›flt›r.3 fiubat 1937’den 31 A¤ustos1956’ya kadar befl ana kanunyay›nlanm›flt›r.Bu kanunlar›n say› ve tarihleri:3116 (1937), 4785 (1945), 5653(1950), 5658(1950) ve 6831 (1956)’d›r.1. 8 fiubat 1937 Tarihli 3116Say›l› Kanun45) Bu kanunun 1. maddesi“orman” kavram›n› tan›mlamaktad›r.3. maddeye göre de 4 çeflit ormanvard›r: Devet Ormanlar›, kamutüzel kiflilerine ait ormanlar,vak›f ormanlar› ve özel ormanlar.Bu sonuncu çeflitte olanlar, Devleteait olmalar›na ra¤men, özel flah›slartaraf›ndan, kullan›mlar› içinvergi ödenmesi kofluluyla iflletilirler.2. 9 Temmuz 1945 Tarihli ve4785 Say›l› Kanun46) Bu kanunun 1. maddesiafla¤›daki gibidir:“Mevcut kanunun yürürlü¤e girdi¤itarihten itibaren, gerçek kifli vekurulufllara, vak›flara ve köylere,belediyelere, idarelere ve tüzel kiflilereait ormanlar bu kanunun hükümlerinegöre kamulaflt›r›lm›flt›r.Ormanlar, herhangi bir tebligata gerekduyulmaks›z›n Devlete devredilmifltir”.47) Bu kanunun 4. maddesi,özellikle özel itina gerektiren nadira¤açlar› ihtiva eden ormanlarla ilgilikamulaflt›rmada baz› istisnalaröngörmektedir.48) Bu kanunun 7. maddesikamulaflt›rma halinde bir tazminatöngörmektedir.3. 24 Mart 1950 Tarihli ve 5653Say›l› Kanun49) 5653 Say›l› Kanun ormanalan›n› yeniden tan›mlamaktad›r.Bu kanunun 1. maddesinin c paragraf›nagöre, kanunla aç›klanançerçevede koruma alt›na al›nm›fl yada mahsul verir durumda olmad›¤›takdirde, maki art›k orman olarakkabul edilmemektedi.50) Yine Kanunun 1. maddesinegöre, 3 Nisan 1950’den itibarenyürürlüket olmak kofluluyla, ormanözelli¤ini kaybetmifl alanlarart›k orman olarak kabul edilmeyeceklerdir.51) Kanuna göre üç farkl› ormantipi vard›r: Devlet ormanlar›,tüzel kiflilere ait ormanlar (köylerve belediyeler) ve özel ormanlar.4. 24 Mart 1950 tarihli ve 5658Say›l› kanun52) 5658 Say›l› Kanunun 1.maddesi, kamulaflt›r›lan ormanlar›nbaz› koflullar alt›nda iadesiniöngörür:“9 Temmuz 1945 tarihli ve 5658Say›l› Kanunla kamulaflt›r›lan, Devletormanlar› içinde olmayan ormanlarve tarla olara kziraata elveriflliba¤lar, bahçeler, özel ormanlar,kentler, nahiyeler, köy meralar›,köylere ait ormanlar, belediye tüzelkiflileri veya gerçek kifliler, 1. maddenintan›mlad›¤› çerçevede ormanolmaktan ç›km›fl alanlar, Devlet ormanlar›ndantamamen ayr›lm›fl olmas›kofluluyla, sahiplerinin veyamirasç›lar›n›n istemeleri halinde iadeedilecektir”.


1098 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 20095. 31 A¤ustos 1956 Tarihli ve6831 Say›l› Kanun53) Bu kanunun 1. maddesi“orman” kavram›n› ve istisnalar› tan›mlamaktad›r.54) 2. maddenin B paragraf›nagöre (3302 Say›l› ve 5 Haziran 1986günlü Kanun ile de¤ifliklik yap›lm›flt›r):“31.12.1981 tarihinden önce bilimve fen bak›m›ndan orman niteli-¤ini tam olarak kaybetmifl yerlerden;bir yandan tarla, ba¤, bahçe,meyvelik, zeytinlik, f›nd›kl›k, f›st›kl›k(antep f›st›¤›, çam f›st›¤›) gibi çeflitlitar›m alanlar› veya otlak, k›fllak,yaylak gibi hayvanc›l›kta kullan›lmas›ndayarar oldu¤u tespit edilenaraziler ile di¤er yandan da flehir,kasaba ve köy yap›lar›n›n topluolarak bulundu¤u yerleflim alanal›rolduklar› takdirde, orman s›n›rlar›d›fl›na ç›kar›l›r.Orman s›n›rlar› d›fl›na ç›kart›lanbu yerler devlete ait ise Hazine ad›-na, tüzel kiflili¤e sahip kamu kurulufllar›naait ise bu kurulufllar ad›-na, özel orman ise sahipleri ad›naorman s›n›rlar› d›fl›na ç›kart›l›r. Uygulamakesinlefltikten sonra tapudakesin tashih ve tescil ifllemi yap›l›r.Bu yerler d›fl›nda orman s›n›rlar›ndahiçbir suretle daraltam yap›lamaz.(…)”55) 4. maddeye göre mülkiyetve idare aç›s›ndan üç çeflit ormanvard›r: Devlet ormanlar› (madde 7-44), idari tüzel kiflilere ait ormanlar(madde 45-49) ve özel ormanlar(madde 50-55).56) Bu kanunun 7. maddesiuyar›nca, bir yerin niteli¤i, devletorman› m› yoksa özel orman m› oldu¤u,Kadastro Komisyonlar› taraf›ndanbelirlenir. Ayr›ca, madde 7-12 Kadastro Komisyonlar›n›n çal›flmabiçimlerini belirler.57) Devlet Ormanlar› devletinkorumas› alt›ndad›r. Devlet Ormanlar›n›nyap›s›n› de¤ifltirecekher türlü icraat yasak olup (özelliklemadde 14-19), kanunun ihlalinedenk düfler. 79-90. maddeler kanunaayk›r› fiillerin takibat›nda uygulanacakifllemlerle ilgilidir. Madde91.-114. ceza hukuku ile ilgiliyapt›r›mlar› içerir. Belirli suçlar›nifllenmesinde, suç iflleyenin söz konusualan›n sahibi olmas› halinde,verilecek cezalarda indirim yap›labilir(bkz. örn. Madde 91, paragraf6).58) Özel Ormanlar Devletin denetimve kontrolüne tabidir. Bunlar›nsahipleri s›n›rl› kullan›m hakk›-na sahiplerdir. Di¤er taraftan, sözkonusu orman›n bir oturma bölgesi(köy, nahiye veya flehir) içinde olmas›halinde, tafl›nmaz›n %6’s›n›geçmemek kayd›yla (madde 52, paragraf2), inflaat yapma haklar› bulunmaktad›r.59) 6831 Say›l› Kanun, 1744(1973), 2896 (1983), 3302 (1986),3373 (1987), 3493 (1988), 4079(1995), 114 (1995), 4570 (2000),4999 (2003), 5177 (2004), 5192(2004) ve 5728 (2008) gibi farkl› tarihlerdekifarkl› kanunlarla birçokkez de¤ifltirilmifltir.D. Ulusal ‹çtihat60) 23 Haziran 1964 tarihindeAnayasa Mahkemesi, ödenecek kamulaflt›rmabedeli olarak tafl›nmaz›ngerçek de¤erini baz alan, ormanlailgili 4785 Say›l› Kanunun 3.


Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi 1099ve 4. maddelerini dönemin Anayasa’s›n›n38. maddesiyle çeliflti¤i gerekesiyleiptal etmifltir. Kanunun 3.maddesi kamulaflt›r›lan orman›vergi beyannamesi üzerinden de-¤erlendiriyordu. 4. madde ise, kamulaflt›r›lanorman üzerindeki yap›lar›nsat›n al›nmalar›ndaki ölçütleritan›ml›yordu. ‹lgili maddeleriniptal edilmeleri halinde hukuki birbofllu¤un do¤up do¤mayaca¤› sorusuna:“(…) ihtilaf konusu düzenlemeleriptal edildikleri zaman, ormankamulaflt›rmalar›nda kamulaflt›rmaylailgli kanunun genel hükümleiruygulanacakt›r”.61) 28 Mart 1995 tarihindeYarg›tay, eski Medeni Kanun’un917. maddesi uyar›nca arazi kay›tlar›ndanHazine’nin sorumlu oldu-¤unu tespit etmifltir. Yarg›tay, karar›ndaHazine’nin sorumlu oldu-¤unu gösterir ölçütleri flöyle s›ralam›flt›r:Bir zarar›n mevcudiyeti, birmemurun hukuka ayk›r› bir icraat›ve icraat ile zarar aras›ndaki illiyetba¤›. Yarg›tay, ayn› zamanda, hasar›nkesin olarak gerçekleflmesigerekit¤ini ve talebin, hasar›n kesinolarak gerçekleflti¤i andan itibarenbir y›l içinde yap›lmas› gerekti¤ini,zamanaflam›n›n da on y›loldu¤unu belirtmifltir.62) 26 Nisan 1999 tarihli karar›ndaYarg›tay, eski Medeni Kanun’un917. maddesi uyar›nca arazikay›tlar›n›n Hazine’nin sorumlulu¤undaoldu¤unu tekrarlam›flt›r.Hal böyle olunca, söz konusu davadailgili alacakl›, borçlu kiflinin tafl›nmaz›ile ilgili baz› geçici önlemlerialamam›flt›r.Bu da arazi kay›tlar›n›n kurallaragöre tutulmam›fl olmas›ndankaynaklanmaktad›r.63) 7 May›s 2002 tarihinde Dan›fltayDava Daireleri Genel Kurulu’nuntespitinde, daha önce KadastroMahkemesi’nin verdi¤i kararlaormanl›k alan›n bir parças›oldu¤u aç›klanm›fl bulunan ihtilafl›arazi ile ilgili tapu belgesinin iptalininyarg›n›n yetki alan›nda oldu-¤u belirtilmifltir (sonradan bu araziorman olma özelli¤ini yitirmifl oldu-¤u gerekçesiyle, orman tahdidindenç›kar›lm›flt›r). Bu davada ‹dariMahkeme hakimleri, ilgili kiflinintapu belgesinin iptali ile ilgili mahkemekarar›na itiraz›n› reddetmifllerdir.Karar›n hukuka uygunlu¤unuteyit etmifllerdir.64) 7 May›s 2002 tarihinde,Yarg›tay Birinci Dairesi, ilgilinin talebinireddeden ilk derece mahkemesininkarar›n› bozdu¤u karar›nda,ihtilaf konusu arazinin ormanl›kalana girmedi¤¤i sonucuna varanKadastro Komisyonu memurlar›n›nhatas› nedeniyle, Devletinnesnel olarak sorumluluk alt›nagirdi¤i tespitinde bulunmufltur.Memurlar›n›n ihtilafl› tafl›nmaz›nDevlet Orman› alan›na girmedi¤ihatal› tespiti nedeniyle, tafl›nmaz›nkayd›nda arazinin niteli¤i üzerineherhangi bir ibare konulmam›flt›r.Hal böyle olunca da, ihtilafl› araziKadastro Komisyonu’nun vard›¤›sonuçlar üzerine, 1959 y›l›ndaüçüncü flah›slara sat›lm›fl ve ilk ozaman adlar›na tapu sicli ç›kar›lm›flt›r.Daval›, arazinin ormanl›kalan olma özelli¤i ile ilgili bilgilerinifllenmemifl oldu¤u bir tapu siciliniinceledikten sonra, edindi¤i bilgilerin›fl›¤›nda 1994 y›l›nda bu araziyi


1100 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009sat›n alm›flt›r. 1977-1982 y›llar›aras›nda Kadastro Komisyonu yeniçal›flmalar yapm›fl ve ihtilafl› arazininorman alan› olma özelliklerinikaybetmifl olmas› nedeniyle art›korman alan› kapsam›na girmedi¤isonucuna varm›flt›r. Böylece, Komisyonburay› orman alan› kapsam›ndanç›karm›flt›r. Bu ibare, 1995y›l›nda tapu siciline geçirilmifltir.65) Yarg›tay 3. Dairesi, 30Ekim 2006 tarihinde, Kadastro Komisyonununçal›flmalar› sonucusöz konusu arazinin kayd›yla ilgilitazminat talebini de¤erlendiren idarihakim, 12 Haziran 2006 tarihliAsliye Mahkemesinin, Kadastro Komisyonununçal›flmalar›n› takibenkay›ttan do¤an ihtilafla ilgili tazminattalebinin de¤erlendirilmesindeidari hakimin yetkili oldu¤u do¤rultusundakikarar›n› onaylam›flt›r.Hal böyleyken, söz konusu arazi ilgilikimse taraf›ndan 1953 y›l›ndasat›n al›nm›flt›r. Sonra, KadastroKomisyonunun çal›flmalar› akabinde,tapu siciline kendi ad›na kaydettirmifltir.Bir müddet sonra,mahkeme, söz konusu arazinin ormanl›kalana girdi¤i gerekçesiyle, ilgilinintapusunu iptal etmifltir.Mahkemenin baflvuruyu reddetmegerekçesi afla¤›daki gibidir:Daval›, iki idari icraata dayanaraktazminat talep etmektedir:Bunlar, tapu belgesinin verilmesive bunun, orman alan› tahdidi nedeniylegeçersiz k›l›nmas›d›r. Baflvurusahibi de¤erlendirmesinde,idarenin öte yandan bir hata iflledi-¤ini, tapu sicili sahibi olarak, çal›flmalaramüteakiben ormanl›k alan›ntahdidine dair sonucun kendisinetebli¤ edilmedi¤ini öne sürmektedir.‹dari bir icraat nedeniyle,do¤an bir tazminat talebi, idarimahkeme önünde gerçeklefltirilir.30 Ocak 2008’de avukat Öztok’untalebi üzerine, yukar›da zikredilendavada daval›n›n temsilcisi (ayn›flekilde, Köktepe’nin Türkiye aleyhinedavas›nda, 35785/03, 5 Aral›k2007) Yarg›tay 1. Baflkanl›k Kuruluönceki 2 karada çeliflki bulnmad›¤›n›ve sonuç olarak içtihad›nuyumlu hale getirilme iflleminebaflvurmaya gerek olmad›¤›na kararvermifltir.66) 19 Nisan 2006 tarihinde,Yarg›tay Genel Kurulu, Tapu Kütü-¤ü Yönetimi memurlar›n›n icraatlar›nedeniyle Devletin nesnel sorumlulu¤unutespit eden ilk derecemahkemesinin karar›n› onaylam›flt›r.Hal böyle iken, 1976 y›l›nda birüçüncü flah›s sahte bir mahkeemkarar›yla baflvuru sahibine tafl›nmaz›satm›flt›r. Halbuki, 1954 y›-l›nda ihtilaf konusu tafl›nmaz Kadastrokomisyonu taraf›ndan meraolarak nitelendirilmifl oldu¤u için,ortak kullan›ma aç›k kamu alan›konumuna gelmifltir. ‹lk derecemahkemesi, baflvuru sahibine, ihtilafl›tafl›nmazda infla etmifl oldu-¤u ev, dikmifl oldu¤u a¤açlar içintazminat ödenmesine karar vermifltir.Yarg›tay, baflvuru sahibininüçüncü flahsa yönelmesinin idareyinesnel sorumluluktan kurtarmayaca¤›n›belirtmifltir. Kusur olmam›flolsa da, flu üç koflulun bir arada olmalar›Devletin sorumlulu¤unaiflaret etmektedir: Hata dolu bir icraat›nmevcudiyeti, zarar›n mevcudiyetive hata dolu icraat ile zarararas›ndaki do¤rudan iliflkinin varl›-¤› (illiyet ba¤›). Öte yandan, Yarg›-tay Medeni Kanun’un düzenlemelerinegönderme yaparak, bir kiflinin


Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi 1101tapu kütü¤üne güvenmesinin biriyi niyet oldu¤unu ve korunmas›gerekti¤ine iflaret etmifltir.67) 26 Haziran 2006 tarihinde,Bursa ‹dare Mahkemesi’nde mülküile ilgili tapu belgesinin söz konusutafl›nmaz›n orman alan›n›n bir parças›oldu¤u gerekçesi ile iptal edilmesindendo¤an zararlarla ilgiliolarak bir tazminat talebinde bulunulmufltur.Baflvuru sahibi önceadli hakimli¤e baflvurmadan önce,‹dari Mahkeme’ye baflvurmufl, amaburadan yetkisizlik karar› nedeniylesonuç alamam›flt›r (ratione materiae).‹dare Mahkemesine göre,söz konusu talep gecikmeli olarakverilmifl, yasal sürenin sonras›ndayap›lm›fl oldu¤u görüflündedir.Mahkeme, daval›n›n, talebini tapubelgesinin iptali ile ilgili karar›n kesinleflmesindenitibaren altm›fl güniçinde yapm›fl olmas› gerekti¤inibelirtmektedir.Hukuk68) Baflvuru sahipleri, tapular›n›niptal edilmesini ve akabinde,karfl›l›¤›nda herhangi bir tazminatödenmeksizin bunun Hazine ad›naifllenmesinin 1 nolu Protokolün 1.maddesinde belirtilen mülkiyethakk›na sayg›n›n orant›s›z bir müdahaleile ihlali anlam›na geldi¤iniiddia etmektedirler.I. Kabuledilebilirlik Hakk›nda1. Zaman Bak›n›dan (“RationeTemporis”) Avrupa ‹nsanHaklar› Mahkemesi’ninYetkisi ve Alt› AySüreye Uyulmas›69) Hükümet, Yarg›tay’›n, AsliyeMahkemesi’nin karar›n› 18 Haziran1968 tarihinde onaylamas› vebu karar›n kesinleflmesinden sonra,Turan Günefl’in (Nihal Ayser,Tevfik ve Turgay) ve Reflat’›n (Hurflit,Nermin, Ayfle) mirasç›lar›n›n,baflvuru sahipleri olarak yapm›fl olduklar›itiraz›n zaman bak›m›ndan(ratione temporis) Avrupa ‹nsanHaklar› Sözleflmesi’nin hükümlerineuymad›¤› görüflünde oldu¤unu,buna devam olarak, Turan ve Reflat’›nmirasç›lar›n›n yapm›fl olduklar›baflvurunun reddedilmesi gerekti¤inibelirtmifltir. Ayr›ca da, sözkonusu arazinin s›n›fland›r›lmas›-n›n Türkiye’nin Avrupa ‹nsan Haklar›Mahkemesi’nin yarg› konusundaba¤lay›c› olma yetkisini tan›mas›ndanönce olmufl oldu¤u konusundatüm baflvuru sahiplerininyapt›klar› müflterek baflvurununzaman aç›s›ndan Avrupa ‹nsanHaklar› Sözleflmesi’nin hükümleriile ba¤daflmad›¤›n› iddia etmektedir.Hükümet, bunun d›fl›nda da,alt› ayl›k süreye uyulmam›fl oldu-¤unu belirtmektedir.70) Turan ve Reflat’›n mirasç›-lar›, miras›n devral›nd›¤› tarihtekendilerinin söz konusu ihtilafl› tafl›nmaz›nortak mirasç›lar› olmuflolmalar› ve bu konuda içlerindenherhangi biri ile ilgili olarak ulusalmahkemelerce verilecek bir karar›nhepsini ihtiva edecek olmas› nedeniyle,Yarg›tay’›n 18 Haziran 1968tarihli karar›na ra¤men, mahkemelerinkendilerini taraf olarak görmeyedevam ettiklerini belirtmektedirler.Buna ek olarak da, Yarg›-tay’›n 28 Mart 1978 tarihli karar›ndada görülece¤i gibi, Kand›ra KadastroMahkemesinin 10 Kas›m1977 tarihli karar›n›n tüm baflvurusahipleri ve onlara miras b›rakan


1102 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009ecdad› (murisleri) ad›na al›nm›fl oldu¤unuhat›rlatmaktad›rlar.71) Baflvurunun ratione temporisAvrupa ‹nsan Haklar› Sözleflmesihükümleriyle ba¤daflmad›¤›iddias›na da baflvuru sahipleri, tapular›n›iptal eden kesin karar›n 29Nisan 2002 tarihinde, yani Türkiye’ninAvrupa ‹nsan Haklar› mahkemesi’ninyarg› konusunda ba¤lay›c›yetki sahibi olmas›n› kabul etmesindensonra oldu¤unu ifade etmektedirler.72) Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi,ulusal mahkemelerininYarg›tay’›n 18 Haziran 1968 tarihlikarar›ndan sonra, baflvuru sahiplerive onlar›n konuyla ilgili aile büyüklerine(ecdad›n›) iç hukuktakidava sürecinde taraf olraak kabuletmeye devam etmifl olduklar›n›saptam›flt›r. Yarg›tay, 4 temmuz1974 tarihli karar›nda, mülk ortakl›¤›rejimine göre Hurflit Günefl’inmirasç›lar›n›n müflterek maliklerolduklar›na iflaret etmifltir (§ 18).Di¤er taraftan, mahkeme ihtilafl›tafl›nmaz›n Tasfire, Saffet, Turan veReflat Günefl ad›na tapu sicilinekaydedilmesine karar vermifltir(yukar›daki § 19). 18 May›s 2001tarihli karar›nda Kand›ra KadastroMahkemesi, Turan ve Reflat hakk›ndaverilen karar›n kesinleflmifloldu¤unu belirtmekle, ölümlerindensonra, Turan ve Hurflit Günefl’inmirasç›lar›n›n davada tarafolarak kabul edilmifl olduklar›n›hat›rlatm›flt›r (yukar›daki 22. paragraf).11 Haziran 2002 tarihindetebli¤ edilen 29 Nisan 2002 tarihliYarg›tay karar›yla bu, tüm baflvurusahipleri için nihai hüküm halinegelmifltir.73) Hükümetin, baflvurununratione temporis (zaman aç›s›ndan)Avrupa ‹nsan Haklar› Sözleflmesi’ninhükümleriyle ba¤daflmad›¤›-na iliflkin itiraz› ile ilgili olarak,baflvuru sahiplerinin tapu belgelerinin1962 y›l›nda aç›lan bir davaile bafllayan ve 29 Nisan 2002 tarihli,yukar›da bahsedilen Yarg›taykarar› ile biten bir yarg› süreci sonundaiptal edilmifl olduklar›n› belirtmekgerekir. Yani, mülkten yoksunb›rakma uygulamas› da Türkiye’ninAvrupa ‹nsan haklar› Mahkemesi’ninyarg› konusunda ba¤lay›c›yetki sahibi olmas›n› kabul etmesindensonra yap›lm›flt›r.74) Ayr›ca, taraflar baflvurular›n›25 Ekim 2002 tarihinde, yaniYarg›tay’›n 29 Nisan 2002 tarihlikarar›ndan sonraki alt› ay içindeyapm›fllard›r.75) Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi,benzer itirazlar› daha önckeikararlar›nda reddetmifl oldu¤unuhat›rlat›r (bkz. mutadis mutandis,I.R.S.’nin Türkiye aleyhine davas›nda28 Ocak 2003 tarih ve26338/95 numaral› karar, Börekçio¤ullar›(Çökmez) ve di¤erlerininTürkiye aleyhine davalar› (Aral›k),no. 58650/00, 13 Ocak 2005).Bundan dolay›, Avrupa ‹nsan Haklar›Mahkemesi, hükümetin rationetemporis ve alt› ayl›k süreye riayetedilmemifl oldu¤u savlar›n› yetersizbularak, reddetmifltir.2. ‹ç Hukuk Yollar›n›n tüketilmemiflOlmas› Sav›Hakk›nda76) Hükümet, baflvuru sahiplerininidareden tazminat talepedebileceklerini, taleplerinin do¤ru-


Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi 1103dan ya da dolayl› olarak (z›mnen)reddedilecek oldu¤u takdirde, Anayasa’n›nidarenin her türlü eylem veifllemlerine karfl› yarg› yolu aç›kt›rfleklindeki 125. maddesi veya ‹darîYarg›lama Usulü Kanunu’nun belirlihükümleri uyar›nca, tapular›-n›n iptal edilmesiyle ortaya ç›kanzararla ilgili olarak, idareyi davaedebileceklerini belirtmekte, konkuylailgili olarak, mahekeme içtihad›nabak›labilece¤ini ifade etmektedir.Hükümet ayn› zamanda,bay Öztok’un (Köktepe’nin Türkiyealeyhine 35785/03 numaral› davas›ndabaflvuru sahibinin avukat›)bizzat kendisinin Bursa ‹dare Mahkemesinde11 Aral›k 2006 tarihindebu konuda devletin sorumlulu-¤u ile ilgili bir dava açm›fl oldu¤unuve bu davan›n hala devam etmekteoldu¤unu hat›rlat›r.77) Baflvuru sahipleri bu argümanlarakarfl› ç›kmaktad›rlar. Kesinleflmiflbir mahkeme karar›nakarfl›, idari alanda, iç hukuk yollar›n›ntüketilebilece¤i bir nihai baflvuruyolunun olmad›¤›n› öne sürmektedirler.Buna karfl›n, mahkemeanayasa kurallar› gere¤ince, kesinleflmiflbir mahkeme karar›n›uygulamaya koymak zorundad›r.Baflvuru sahipleri, hükümetin zikretti¤iiçtihatla ilgili sadece enderörneklerin mevcut oldu¤una inand›klar›n›,fakat bu türden bir baflvurununpratikte gerçek bir baflar›flans›n›n olmad›¤›n› ifade etmektedirler.Bu argümanlar›na destekolarak da, iç yarg› uygulamalar›naat›fta bulunmaktad›rlar.78) Anayasa’n›n 125. maddesiuyar›nca tazminat talep etme imkan›ile ilgili olarak Avrupa ‹nsanHaklar› Mahkemesi, daha önce deDo¤rusöz ve Aslan’›n Türkiye aleyhinedavalar›nda (no. 1262/02, 30May›s 2006) benzer bir itiraz› reddetmifloldu¤unu, ret gerekçesininde fiillerin sadece tapu sicilindekikay›tlar›n kanuna ayk›r› olarak iptaliile ilgili olmufl oldu¤unu hat›rlat›r.Halbuki bu davada, Kand›raKadastro Mahkemesi, baflvuru sahiplerinintapular›n› yürürlüktekiOrman Kanunu’nun hükümleriuyar›nca, bu bölgedeki arazininözel mülkiyet olamayaca¤› gerekçesiyleiptal etmifl bulunmaktad›r(bkz. mutatis mutandis, Miçoo¤ullar›’n›nTürkiye aleyhine davas›,no. 75606/01, § 17, 10 May›s2007).79) Yukar›daki örneklerde oldu¤ugibi, Devletin sorumlulu¤utemelindeki bir tazminat konusunda,Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi,35. maddesinin 1. paragraf›uyar›nca mevcut yükümlülü¤ün,tahminen etkili, eriflilebilir ve yeterliolan normal dava yolu ile s›n›rland›r›lm›flve kabuledilebilir oldu-¤unu hat›rlat›r (bkz. Sofri ve di¤erlerinin‹talya aleyhine davas› (karar),no. 37235/97, A‹HM 2003 VII-I). Bu konuda Avrupa ‹nsan Haklar›Sözleflmesi, özellikle söz konusuihlale karfl› mevcut ve uygun tümbaflvuru yollar›n›n tüketilmesinegerek duyar.80) Bu durumda, Avrupa ‹nsanhaklar› Mahkemesi, hükümettaraf›ndan sunulan kararlarda,ulusal mahkemelerin, devlet memurlar›n›nhatas›n› kabul etmeselerde, tapu kay›tlar›nda olan “birhata”n›n iyi niyetle tapu sahiplerinezarar verdi¤ini kabul ettiklerini;


1104 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009ama buna ra¤men, baflvuru sahiplerinintapular›n›n bir hata ya dakusur nedeniyle iptal edildiklerinedair herhangi bir notun bulunmad›¤›n›dikkate al›r. Baflvuru sahiplerininecdad›n›n tafl›nmaz› 1911y›l›nda edinmifl oldu¤u, ad›na tapubelgesinin düzenlenmifl oldu¤u,bunun baflvuru sahiplerine miraskalm›fl oldu¤u, tapu belgelerininulusal mahkemelerce iptal edilmifloldu¤u, mahkemenin bu konudakikarar›n›n Devlet görevlilerinin yapm›flolduklar› hatalardan de¤il, sözkonusu durumla ilgili yasal hükümlerdenyola ç›karak alm›fl oldu-¤u saptamalar› itiraz götürmez hususlard›r.Daha sonra, iki taraf›n aç›klad›klar›içtihatlar›n ›fl›¤›nda, Avrupa‹nsan Haklar› Mahkemesi, halenorman alan› içinde olan veya geçmiflteorman alan› içinde olmuflolan, ama orman olma özelli¤ini yitirmiflbulunan bir tafl›nmaz›n birözel kifli taraf›ndan sat›n al›nmas›-n› yasaklayan iç hukuk hükümleriçerçevesinde (31 Aral›k 1981’denönce, 6831 Say›l› Kanun’un 2.maddesi B paragraf uyar›nca), böylesinebir baflvurunun nas›l etkili,yeterli ve kabuledilebilir olaca¤›nadair hükümetin bir kan›t göstermemifloldu¤u kan›s›ndad›r.Sonuç olarak, Avrupa ‹nsanHaklar› Mahkemesi, Türk YüksekYarg› Organlar›n›n kararlar› konusundayorum yapmaks›z›n, bahsigeçen çekiflme konusu tafl›nmaz›nniteli¤i ile ilgili karar› uzun y›llard›rbekleyen baflvuru sahiplerine, tazminatalabilmeleri için yeniden davaaçmalar› biçiminde karar alman›nuygun olmayaca¤› görüflündedir(bkz. mutadis mutandis, Guillemin’inFransa aleyhine davas›nda, 21fiubat 1997 tarihli karar, raporlar 1997I, § 50).81) Bundan dolay›, Avrupa ‹nsanHaklar› Mahkemesi söz konusuitiraz› reddetmifltir.3. Sonuç82) Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi,baflvurunun Avrupa ‹nsanHaklar› Sözleflmesi’nin 35. maddesi3. paragraf› uyar›nca gerekçesizolmad›¤›n› tespit eder. Buna ek olarak,baflvurunun baflka herhangibir kabul edilemezlik nedeni deiçermedi¤ini belirtir. Bundan dolay›,baflvurunun kabuledilebilir oldu¤unubelirtmek gerekir.II. 1 Numaral› Protokül’ün1. Maddesinin ‹hlal Edildi¤i‹ddias› ile ‹lgili Olarak83) Baflvuru sahipleri, herhangibir tazminat ödemeksizin tapular›n›niptal edilerek, akabinde bununHazine’ye geçirilip, tescil edilmesininafla¤›da zikredilen 1 numaral›Protokül’ün 1. maddesindekimal ve mülke sayg› hakk›naorant›s›z bir müdahale oldu¤unubelirtmektedirler. Buna göre: “Hergerçek ve tüzel kiflinin mal ve mülkdokunulmazl›¤›na sayg› gösterilmesiniisteme hakk› vard›r. Bir kifli bile,kamu yarar› sebebiyle ve yasadaöngörülen koflullara ve uluslararas›hukukun genel ilkelerine uygunolarak mal ve mülkünden yoksunb›rak›lamaz. Yukar›daki hükümler,devletlerin, mülkiyetin kamu yarar›-na uygun olarak kullan›lmas›n› düzenlemekveya vergilerin ya da bafl-


Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi 1105ka katk›lar›n veya para cezalar›n›nödenmesini sa¤lamak için gerekligörerek yürürlü¤e koyduklar› yasalar›uygulama konusunda sahip olduklar›hakka helal getirmez”.A. Taraflar›n Argümanlar›1. Baflvuru Sahipleri84) Baflvuru sahipleri, ulusalmahkemelerin en az üç kuflakt›rtapusunun kendilerine ait olmufloldu¤u arazinin Hazine ad›na kaydedilmesinekarar vermifl olduklar›n›belirtmektedirler. Baflvuru sahipleri,söz konusu tafl›nmaz›n1913 y›l›nda Hurflit Günefl taraf›ndanal›nm›fl oldu¤una, yetkili makamlar›nda tamamen usulüne uygunve düzgün bir biçimde tapu sicilinekaydettikten sonra, tapu belgesiniHurflit Günefl’e vermifl olduklar›na,sonradan da di¤er ailebüyüklerinin (atalar›n›n) miras yoluile tafl›nmaz› devralm›fl olduklar›na,adlar›n›n da 9 Temmuz 1960tarihinde tapu siciline ifllenmifl oldu¤unaiflaret etmektedirler. Ayr›-ca, baflvuru sahipleri, söz konusuaraziyi üçüncü kiflilere devretmemiflolmalar›na, kendilerine bir kamulaflt›rmaylaveya mülkün kamuyarar›na kullan›laca¤› ile ilgili benzeribir uygulama konusunda herhangibir tebligat›n yap›lmam›fl olmas›nara¤men, tafl›nmaz›n üzerinde70’li y›llarda infla edilmifl bulunanve içinde evlerin, bir teniskortunun, bir piknik alan›n›n, birmutfa¤›n, birçok deponun ve özelkullan›ma tahsis edilmifl lojmanlar›nbulundu¤u bir askeri tatil kamp›n›nmevcudiyetinden dolay›, tafl›nmaz›normanl›k alan›n› bir parças›oldu¤una iliflkin bilirkifli raporlar›n›ngerçe¤i yans›tmad›¤› görüflündedirler.Baflvuru sahipleri,herhangi bir tazminat ödemeksizintapular›n›n iptal edilmesini, akabindede bunun Hazine’ye geçirilip,tescil edilmesinin mal ve mülkesayg› hakk›na yönelik orant›s›z birmüdahale oldu¤unu belirtmektedirler.2. Hükümet85) Hükümet, baflvuru sahiplerive/veya onlar›n daha eski kuflaklardanalie büyüklerinin (ecdad›n)orman alan›n›n bir parças›olan tafl›nmaz›n tapusuna sahip olmuflolduklar›n›, ama asl›nda Anayasahükümlerine göre bu özelli¤esahip bir tafl›nmaz›n kifliye ait olamayaca¤›n›aç›klamaktad›r. Ayr›ca,1 nolu Protokül’ün 1. maddesindeDevletin, mülkün kamu yarar› getirece¤igerekçesiyle, mülkiyet hakk›nas›n›rland›rma getirme imkan›-n›n mevcut oldu¤u hat›rlat›lmaktad›r.Bu çerçevede, bir kiflinin tapusunihai olarak ve tamamen, devletlefltirmeveya kamulaflt›rma nedeniyleelinden al›nabilir.Söz konusu davadaki 135 numaral›parsel Devlet Orman›n›n birparças›d›r ve Anayasa hükümlerinegöre bir özel mülkiyet konusu olamaz.Bundan dolay›, baflvuru sahiplerininad› geçen mülk ile ilgilitapu belgelerinin hiçbir yasal de¤erimevcut de¤ildir ve baflvuru sahiplerindenhiçbirinin herhangi biryasal beklentisinin olmamas› gerekir.Buna ek olarak, Devlet, çevreve orman› koruma amac› ile müdahaleedebilir, bu amaçla hareketederken de konuyla ilgili gneifl birtakdir hakk›na sahiptir.


1106 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009B. Avrupa ‹nsan Haklar›Mahkemesi’nin De¤erlendirmesi86) Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi,içtihad›na ait olan ve esasolarak mülkiyet hakk›n› güvencealt›na alan, 1 nolu Protokol’ün 1.maddesinin birbirinden farkl› üçkural› içerdi¤ini hat›rlat›r (bkz. Jamesve di¤erlerinin Birleflik Krall›k’akarfl› davalar›nda 21 fiubat 1986 tarihve Seri A, no. 98 sasy›l›, pp 29-30, §§37’de zikredilen karar): Birincisi, genelnitelikte olan ve mülkiyete sayg›dakiilkelerden bahsedilen, birinciparagraf›n birinci cümlesidir.‹kincisi de, yine ayn› paragraf›nikinci cümlesinde olup, buradamülkten yoksun b›rakma ve bununbaz› koflullara ba¤l› oldu¤u iflaretedilmekte, baz› konularda daüçüncü kuralla ilintilendirilmektedir.Üçüncü kural da yine ikinciparagrafta yer almaktad›r. Burada,Sözleflmede imzas› olan devletlere,kendi s›n›rlar› içinde mülklerinkullan›m›n› kamu yarar›na uygunbir biçimde düzenleme yetkisi tan›nmaktad›r.Genelde, mülkiyethakk›n›n ihlali örnekleriyle ilgiliikinci ve üçüncü noktalar, birincinoktan›n ›fl›¤›nda de¤erlendirilmelidirler(Bruncrona’n›n Finlandiyaaleyhine davas›, no. 41673/98, §§ 65-69, 16 Kas›m 2004 ve Broniowski’ninPolonya aleyhine davas› (GC), no.31443/96, § 134, A‹HM 2004-V).87) Mülkiyetten yoksun b›rakman›n1 nolu Protokol’ün 1. maddesinin2. kural› çerçevesinde olupolmad›¤›n› tespit edebilmek için,sadece resmi bir el koyma veyayoksun b›rakman›n olup olmad›¤›-na de¤il, görüntülerin arkas›ndaolana bakmam›z, sorunlu durumungerçeklerinin analizini yapmam›zgerekir. Haklar›n “somut ve etkili”olarak korunmas› ile ilgili Avrupa‹nsan Haklar› Sözleflmesi’negöre, söz konusu durumun bir defacto kamulaflt›rma olup olmad›¤›-na karar verilmesi önemlidir (Brumarescu’nunRomanya aleyhine davas›(GC), no. 28342/95, § 76, A‹HM 1999VII; Sporrong ve Lönnroth’un ‹sveçaleyhine davalar›ndaki 23 Eylül 1982tarih ve Seri A, no. 52 say›l›, pp. 24, 28,§§ 63, 69 vve 74’te zikredilen karar; Vasilescu’nunRomanya aleyhine davas›nda,22 May›s 1998 tarihli, 1998 II-I say›l› raporlarla, pp. 1975, 1976, §39-41’de zikredilen karar; ve NA ve di-¤erlerinin Türkiye aleyhine davalar›nda,no. 37451/97, §§ 37, A‹HM2005…).88) Söz konusu davada, Avrupa‹nsan Haklar› Mahkemesi, baflvurusahiplerinin mülkiyet hakk›-na sayg› kural›n›n ihlal edilmifl oldu¤unusaptam›flt›r. Bu, 1 noluProtokol’ün 1, maddesindeki ilkparagraf›n ikinci cümlesi uyar›nca,mülkten “yoksun b›rakma” anlam›-na gelmektedir (bkz. mutatis mutandis,Brumarescu, § 77).89) Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi,baflvuru sahiplerinin mülkile ilgili iyi niyetlerine karfl› getirilebilecekhiçbir fleyin olmad›¤›n› saptamaktad›r.Tapular›n›n Hazine lehineiptal edildikleri tarihe kadar,baflvuru sahiplerinin iç hukuktabununla ilgili olabilecek tüm sonuçlarlabirlikte, söz konusu tafl›nmaz›nkanuni sahipleri olmufl olduklar›tart›flma götürmemektedir. Ayr›-ca, söz konusu mülkün tapu siclinidekikayd›n›n geçerlili¤i ile ilgili ola-


Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi 1107rak bir “hukuki güvence”ye baflvurmuflolmalar›, mülkiyet hakk›n›ntart›fl›lmaz oldu¤unun kan›t›d›r.90) Daha sonra Avrupa ‹nsanHaklar› Mahkemesi, baflvuru sahiplerininbir mahkeme karar›ylamülklerinden yoksun b›rak›ld›klar›-n› tespit etmektedir. Baflvuru sahiplerininarazinin niteli¤i ile ilgiliitirazlar›na ra¤men, ulusal mahkemelertafl›nmaz›n orman alan›n›nbir parças› oldu¤u biçimdeki bilirkifliraporlar›na dayanarak, Anayasa’n›nhükümleri gere¤ince tapular›iptal etmifllerdir. Ulusal mahkemeleringerekçeleri aç›s›ndan Avrupa‹nsan Haklar› mahkemesi, 1 noluProtokül’ün 1. maddesinin birinciparagraf›n›n ikinci cümlesi uyar›nca,baflvuru sahiplerinin lüklerindenyoksun b›rak›lmalar›n›, örne¤indo¤an›n ve ormanlar›n korunmas›amaçlayan kamu yarar›na bir fiilolarak de¤erlendirir (bkz. mutatismutandis, Lazaridis’in Yunanistan aleyhinedavas›, no. 31282/04, § 34, 13Temmuz 2006; Ansay’›n Türkiye aleyhinedavas›, 2 Mart 2006 tarih ve49908/99 numaral› karar). Avrupa ‹nsanHaklar› Mahkemesi, çevrenin genelolarak korunmas›n› sa¤lamaya yönelikhiçbir özel düzenlemenin bulunmamas›halinde bile (Kyrtatos’un Yunanistanaleyhine davas›, no. 41666/98, § 52,A‹HM 2003 VI), günümüz toplumununbu konudaki duyarl›l›¤›n›n her geçengün artmakta oldu¤uun hat›rlat›r (Fredin’in‹sveç aleyhine davas›nda (No 1),Seri A, no 192, § 48 say› ve 18 fiubat1991 tarihli karar). Avrupa ‹nsanHaklar› Mahkemesi, çevrenin korunmas›ile ilgili bir çok davay› kararaba¤lam›fl oldu¤unu belirtir vebir kez daha konunun öneminin alt›n›çizer (bkz. örn. Taflk›n ve di¤erlerininTürkiye aleyhine davalar›,no. 46117/99, A‹HM 2004-X; MorenoGomez’in ‹spanya aleyhine davas›,no. 4143/02, A‹HM 2004-X; Fadeieva’n›nRusya’ya karfl› davas›,55723/00, 2005 A‹HM IV ve Giacomelli’nin‹talya aleyhine davas›, no.59909/00, A‹HM 2006…). Ormanlar›nve do¤an›n korunmas› ve genelolarak çevrecilik (hava kirlili¤i),kamuoyunda oluflmufl de¤erlerdirve bundan dolay› da hükümet taraf›ndansürekli olarak desteklenmekteve ilgi ile izlenmektedir. ‹ktisadizorunluluklar ve hatta mülkedinme hakk› gibi baz› temel haklar,bu konuyla ilgili olarak Devletinözellikle bu konuda kanunlar ç›karm›flolmas› halinde bile, çevreninkorunmas› söz konusu oldu¤undaöncelik arz edemezler (Hamer’in Belçikaaleyhine davas›, no 21861/03, §79, A‹HM 2007… (özetler)).91) Bununla birlikte, mülktenyoksun b›rakma halinde, ihtilaf›ndo¤urdu¤u ma¤duriyetin derecesinibelirlemek ve adli denge oluflturmakiçin, özellikle de, al›nan önlembaflvuru sahiplerine orant›s›z biryük getiriyorsa, ulusal hukukçaöngörülen ödeme biçimlerini gözönünde bulundurmak gerekir. Buçerçevede, Avrupa ‹nsan Haklar›Mahkemesi’nin önceden vermifl oldu¤ukararlar›nda da ifade edilmifloldu¤u gibi, mülkün de¤eri ile tazminataras›nda makul bir iliflki olmal›d›r.Mülkten yoksun b›rakmakafl›r› bir müdahale olup, bununkarfl›l›¤›nda hiçbir tazminat›nödenmemesi, saedce 1 noluProtokol’ün 1. maddesi çerçevesindebelirtilen istisnai hallerde


1108 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009mümkündür (Nastou’nun Yunanistanaleyhine davas› (2), no. 16163/02,§ 33, 15 Temmuz 2005; Jahn ve di¤erlerininAlmanya aleyhine davalar› (GC)46720/99, 72203/01 ve 72552/01, §111, A‹HM 2005 VI; Kutsal Manast›rlar’›nYunanistan aleyhine davas›nda,Seri A no. 301 A, s. 35, § 71 say›l› ve 9Aral›k 1994 tarihli karar; N.A. ve di¤erleri,sözü edilen, § 41). Mevcut davada,Anayasa’n›n 169. maddesi 2.paragraf› uyar›nca mülkleri kamulaflt›r›larakHazine’ye devredilenbaflvuru sahipleri, bunun karfl›l›-¤›nda hiçbir tazminat almam›fllard›r.Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi,hükümetin, bir tazminatödenmemesini hakl› gösterecekhiçbir istisnai koflulu belirtmemifloldu¤una iflaret eder.92) Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi,sonuç olarak, toplumungenel yararlar›yla bireysel haklar›nkorunmas› için gerekenler aras›ndaolmas› gereken adil dengenin,baflvuru sahiplerine tazminat verilmemesiile, baflvuru sahiplerininaleyhine olarak bozulmufl oldu¤ukanaatindedir.93) Böylece 1 nolu Protokol’ün1. maddesi ihlal edilmifltir.III. Konvansiyonu’un 51.Maddesinin Uygulanmas›Hakk›nda94) Avrupa ‹nsan Haklar› Sözleflmesi’nin41. maddesi uyar›nca,“Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi,e¤er Avrupa ‹nsan Haklar› Sözleflmesiveya Protokollerinin ihlal edildi¤inibelirledi¤inde, ve flayet YüksekAkit Taraf›’n›n iç hukuku bu ihlalinsonuçlar›n› silemiyorsa, gerekti¤indema¤dur tarafa adil bir karfl›-›l ktahsis eder”.95) Maddi tazminat olarak baflvurusahipleri, 9.687.195 YTL (yaklafl›k4.942.446 Avro) talep etmektedirler.Bunun 6.458.130 YTL(yaklafl›k 3.294.964 Avro) tutar›ndakibölümü tafl›nmaz›n gerçek de-¤erine tekabül ederken, 3.229.065YTL (yaklafl›k 1.647.483 Avro) tutar›ndakibölümü de dava süreci boyunca,yani 40 y›l süresince, mülklerindenyoksun kalm›fl olmalar›ndankaynaklanan zarar›n bedelidir.Baflvuru sahipleri buna dayanakolarak, 15 Haziran 2006 tarihindeKand›ra Asliye Hukuk Mahkemesi’nesunulmufl olan bilirkifl raporunugöstermektedirler.96) Baflvuru sahipleri ayr›ca, 25flubat 2008 tarihli bilirkifli raporunaat›fta bulunmakta, bu raporda102.510 m 2 büyüklü¤ündeki arazininm 2 ’sine 69,66 YTL, yani söz konusutafl›nmaza 7.140.846,60 YTL(yaklafl›k 3.643.290 Avro) de¤er biçilmiflolud¤nu belirtmektedirler.Kand›ra Asiley Hukuk Mahkemesi’nesunulan bu rapora, Maliye Bakan›l¤›’naba¤l› Milli Emlâk Dairesitaraf›ndan hükümetin talebi üzerineitiraz edilmifltir. Hükümetin bu raporaitiraz› üzerine, Milli Emlâk Dairesi’neba¤l› baflka bir kontrolörünsundu¤u 10 Mart 2008 tarihli raporda,arazinin m 2de¤eri 42 YTL,tafl›nmaz›n de¤eri de 4.305.420 YTL(yaklafl›k 2.196.640 Avro) olarak belirlenmektedir.97) Baflvuru sahipleri restitutioin integrum de¤il, gerçek de¤erintazminini talep ettikleri aç›kça ifadeetmektedirler.


Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi 110998) Hükümet Avrupa ‹nsanHaklar› Mahkemesi’ni, kendisininabart›l› ve mesnetsiz buldu¤u taleplerireddetmeye davet etmektedir.Ayr›ca hükümet, Milli EmlâkDairesi Baflkanl›¤› bünyesindekikontrolörün haz›rlam›fl oldu¤u, tafl›nmaz›nde¤erini 4.305.420 YTLolarak belirleyen raporu dosyayakoymufltur.99) Baflvuru sahipleri manevizarar›n takdirini Avrupa ‹nsanHaklar› Mahkemesi’ne b›rakt›klar›-n› belirtmifllerdir.100) Hükümet, manevi tazminatolarak bir mebla¤›n ödenmesiningerekli olmad›¤› kanaatindedir.101) Mevcut dava koflullar›nda,Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi41. maddenin uygulanmas›nayer olmad›¤›n› ihtiyari olarak belirtirken,daval› Devlet ile baflvuru sahipleriuzlaflma olas›l›¤›n›n mevcudiyetininde sakl› tutulmas›n›n uygunolaca¤› kanaatindedir.BU GEREKÇELERLE, AVRUPA‹NSAN HAKLARI MAHKEMES‹1) Baflvurunun kabuledilebiliroldu¤una,2) 1 numaral› Protokol’ün 1.maddesinin ihlal edildi¤ine,3) Avrupa ‹nsan Haklar› Sözleflmesi’nin41. maddesininuygulanmas› ile ilgili gerekçelerinhenüz oluflmam›floldu¤una, bundan dolay›bu hususuna. Sakl› tutulmas›na,b. Hükümet ve baflvuru sahiplerinin,söz konusu karar›ntebli¤ edilmesinden itibarenalt› ay içinde bu konu ile ilgiligörüfllerini ve özelliklede herhangi bir uzlaflmayavar›p varmad›klar›n› konusundakibilgileri mahkemeyeyaz›l› olarak göndermelerinedavet edilmelerine,c.Daha sonraki sürecin sakl›tutulmas›na ve gerekti¤itakdirde, Daire baflkan›n›nsüreç ile ilgili düzenlemeleriyapmas› için kendisine yetkiverilmesine,OYB‹RL‹⁄‹YLE KARAR VE-R‹LM‹fiT‹R.‹flbu karar Frans›zca olarakhaz›rlanm›fl, yönetmeli¤in 77. maddesinin2. ve 3. paragraflar› gere-¤ince, 8 Temmuz 2008 tarihindeyaz›l› olarak tebli¤ edilmifltir.Sally DolleZab›t KatibesiFrançoise TulkensBaflkan


AKTAfi’IN TÜRK‹YE ALEYH‹NE DAVALARIKarar(Baflvuru no. 1411/03)Strazburg31 Ocak 2008Nihai KararNihai Karar A‹HS’in 44. maddesinin2. paragraf› çerçevesinde verilecektir.Kararda usul aç›s›ndan de-¤ifliklikler yap›labilir.Bostjan Zupancic, baflkan,Corneliu Birsan,R›za Türmen,Elisabet Fura-Sandström,Alvina Gyulumyan,Egbrt Myjer,‹sabelle Berro-Lefevre, hakimve santiago de Quesda, zab›t kâtibi,fleklindeki Dan›flma Kurluundanoluflan Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi(Üçüncü Daire) 10 Ocak2008 tarihindeki oturumunda görüflüp,karar vermifltir.USUL1) Konu, Türkiye Cumhuriyetialeyhine, yine bu ülkenin vatandafl›Aktafl’›n (“baflvuru sahibi”) 16Ekim 2002 tarihinde, ‹nsan Haklar›ve Temel Özgürlükleri güvencealt›na alan Avrupa ‹nsan Haklar›sözlflemesi’nin (A‹HS) 34. maddesiuyar›nca Avrupa ‹nsan Haklar›Mahkemesi’ne (A‹HM) dava açmakiçin yapm›fl oldu¤u baflvurudur(38851/02).2) Adli yard›m alma hakk›n›kullanan baflvuru sahibi, Diyarbak›r<strong>Barosu</strong> avukatlar›ndan M. Özbeklitaraf›ndan temsil edilmektedir.Türk Hükümeti (hükümet) isebu davada ismi belirtilmemifl biryetkili memuru taraf›ndan temsiledilmektedir.3) Baflvuru sahibi, tevkif ediliflindekibiçim ve gözalt› süresininuzat›lmas› uygulamas› ile A‹HS’in3. ve 5. maddelerinin ihlal edilmiflolduklar›n› iddia etmifltir.4) Baflvuru, (Yönetmeli¤in 52.maddesi 1. paragraf› uyar›nca)A‹HM’in Üçüncü Daire’sine yap›lm›flt›r.Buna ek olarak, baflvuruyuincelemekle yükümlü bölüm de


Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi 1111(Yönetmeli¤in 52. maddesi 1. paragraf›uyar›nca), Yönetmeli¤in 26.maddesi 1. paragraf›n›n gereklerineuygun olarak düzenlenmifltir.5) 1 Kas›m 1994 tarihinde Avrupa‹nsan Haklar› Mahkemesi dairelerdenoluflan yap›lanmas›nda(Yönetmeli¤in 35. maddesi 1. paragraf›uyar›nca) de¤ifliklik yapm›flt›r.Böylece, söz konusu baflvuru vebunun incelenmesi de 3. Daire’yeverilmifltir (52. madde, 1. paragraf).6) 22 Temmuz 2005 tarihindeAvrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesisöz konusu baflvurunun A‹HS’in29. maddesi 3. paragraf› uyar›ncausulen ve aslen kabul edilebilirli¤ininincelenmesine karar vermifltir.7) Hem baflvuru sahibi ve hemde Hükümet davan›n esas ve usulolarak kabul edilebilirli¤i hakk›ndave yaz›l› olarak görüfllerini bildirmifller,burada cevap olarak yorumlarda yapm›fllard›r.8) Müteakiben, 19 fiubat 2007tarihinde taraflar yönetmeli¤in 54.maddesi 2. paragraf› uyar›nca olandüzenleme çerçevesinde A‹HS’in 3.maddesinin iflaret etti¤i itiraz nedenlerininsergilenmesi amac› iletaraflar›n ek görüfllerine baflvurulmufltur.9) Baflvuru sahibi 12 Mart, 26Mart, 14 Nisan ve 2 Temmuz 2007,Hükümet de 31 May›s 2007 tarihliyaz›larla buna cevap vermifllerdir.OLAYLARI. Mevcut Davadaki Koflullar10) Baflvuru sahibi 1980 do-¤umludur. Kendisi büyük ihtimallehalen Elaz›¤ E tipi cezaevinde tutulmaktad›r.A. Baflvuru Sahibinin Gözalt›naAl›nmas›11) 6 Ekim 2002 tarihinde, saat00.35 sular›nda, Ola¤anüstü HalBölgesi kapsam›ndaki Dicle EmniyetMüdürlü¤üne (‹dare) ba¤l› TerörleMücadele fiubesine kimli¤ibelirsiz biri taraf›ndan telefonla yap›lanihbarda, muhtemelen silahl›köktendinci Hizbullah (Allah’›nPartisi) örgütü militanlar›na yatakl›kyap›lmakta oldu¤u yerin adresibildirilmifltir. Söz konusu adres,baflvuru sahibinin ikametgah›d›r.Bunun üzerine, Diyarbak›rDevlet Güvenlik Mahkemesi CumhuriyetSavc›l›¤›nca (Savc›, DGM)derhal bir arama emri düzenlenmifltir.12) Saat 02.15 sular›nda, otuzbir polis memurundan oluflan birmüdahale ekibi söz konusu adresmahalline gönderilmifltir. Polis memurlar›önce çevre sakinlerini bilgilendirip,çevrede gerekli güvenlikönlemlerini alm›fllard›r.Daha sonra, müteaddit defasöz konusu binan›n kap›s›n› çalarak,içerdekilere d›flar›ya ç›kmalar›talebinde bulunmufl, ama bundanbir sonuç alamam›flt›r. Bunun üzerinepolis, projektörlerle pencerelere›fl›k tutarak, megafonla önce sözkonusu apartman›n numaras›n›belirtmifl, ondan sonra da, protagonistlere(“bafl aktörlere, elebafllar›-na”) teslim ol ça¤r›s› yapm›flt›r. Buça¤r›ya da herhangi bir cevap gelmeyince,emniyet güçleri göz yaflart›c›bomba kullanacaklar› uyar›s›ndabulunmufltur. Müteaddit defa


1112 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009yap›lan bu uyar›ya da cevap alamayanpolis, sonunda içeriye göz yaflart›c›bomba atm›flt›r.Bunun sonras›nda balkona ç›-kan baflvuru sahibi, teslim olmakistedi¤ini aç›klam›fl, iki kad›n vedört çocu¤un d›flar›ya ç›kmalar›ndansonra da kap›y› yeniden kapatm›flt›r.D›flar›ya ç›kan flah›slar›n Diyabak›rDevlet Hastanesine gönderilmelerindensonra polis, megafonlabaflvuru sahibine ça¤r›da bulunmayadevam etmifltir. Baflvuru sahibi,saat 07.15 sular›nda silahs›zoldu¤unu aç›klayarak, ça¤r›ya uymayave teslim olmaya karar vermifltir.Baflvruu sahibinin kap›yaç›kt›¤› anda, kendisinin silahl› olabilece¤iendiflesini tafl›yan polis,onu zor kullanarak etkisiz hale getirmifltir.Baflvuru sahibi polise Selamiad›na düzenlenmifl sahte belgelersunmufltur.13) Bundan on befl dakikasonra baflvuru sahibi Diyarbak›rdevlet Hastanesine götürülmüfltür.Hastanenin Selami ad›na düzenlenmifl10748 numaral› sa¤l›k raporunda,boyun k›sm›n›n sol taraf›ndabir s›yr›k ve k›zar›kl›k, vücudunçeflitli yerlerinde muhtelif yara,bere (“lezyon”) ve morluklar(“çürükler”), doku kayb›ndan kaynaklananyara, bere, topuklar›n içk›s›mlar›nda, testislerde kan oturmufloldu¤u, sol elin d›fl k›sm›ndave burun ucunda k›zar›kl›klar›ntespit edilmifl oldu¤u belirtilmifltir.Kurtar›lan kad›n ve çocuklarayap›lan sa¤l›k muayenesinde isesadece A.K.’de geniz ve solunumyollar›nda bir yanma hissinin oldu-¤u, ama bunun da bir sa¤l›k sorunuolmad›¤›, kendisinin sa¤l›k durumununiyi oldu¤u görüflüne var›lm›flt›r.B. Poliste Gözalt› SüresininUzat›lmas› ve ÖzgürlüktenYoksun B›rakman›nDevam Ettirilmesi14) ‹lk aflamada savc›, baflvurusahibinin polisteki gözalt› süresiniiki gün olarak belirlemifltir. DicleEmniyet Müdürlü¤ü ise duydu¤ugerek üzerine, baflvuru sahibiningözalt› süresinin 2845 Say›l› Kanun’un16. maddesi uyar›nca üçgün daha uzat›lmas›n› istemifltir.Di¤er taraftan, mevcut dosyan›nhassasl›¤› nedeniyle Devlet GüvenlikMahkemesi, baflvuru sahibininavukat ve yak›nlar› ile yapaca¤› bütünkonuflma ve görüflmelerin birhakimin nezaretinde olmas›na kararvermifltir.15) 8 Ekim tarihindeki sorgulamadabaflvuru sahibi susma hakk›n›kullanm›fl ve Özbekli’yi avukat›olarak tayin etmifltir.16) Bundan sonraki gün, baflvurusahibi saat 13.20’ye do¤ru Diyarbak›rBa¤lar Bak›m Merkezi’ne(Sa¤l›k Merkezi) gönderilmifltir. Buradayap›lan muayenede baflvurusahibinin sol aya¤›n›n d›fl k›sm›ndakabuk tutmufl durumda ve bir haftaöncesine ait bir yara tespit edilmifl,ancak herhangi bir darp veyafliddet izine rastlanmam›fl oldu¤uaç›klanm›flt›r.17) Ayn› gün, Emniyet Müdürlü¤übinas›nda sorgulamas›na devamedilen baflvuru sahibi, Hizbullahile ilgili ihbar niteli¤inde, çoknet bilgiler ve çok ayr›nt›l› itiraflar-


Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi 1113dan oluflan bir ifade vermifl ve bunuimzalam›flt›r. Saat 14.55 sular›ndayeniden bir sa¤l›k merkezinegötürülen baflvuru sahibi, bir kezdaha muayeneden geçirilmifl vekendisiyle ilgili olarak, ad› geçenyaran›n mevcudiyetini bildiren birsa¤l›k raporu düzenlenmifltir.18) Yine ayn› gün, 9 Ekim tarihindebaflvuru sahibi gözalt› süresinindevam› ile ilgili olarakDGM’ye götürülerek, yard›mc› hakimhuzuruna ç›kar›lm›flt›r. Baflvurusahibinin tüm itirazlar›nara¤men, yard›mc› hakim gözalt› süresininiki gün daha uzat›lmas›nakarar vermifltir.19) Ertesi sabah, baflvuru sahibi24 Ocak 2001 tarihinde Hizbullahad›na ifllenmifl bir cinayetleilgili ek bir ifadeyi imzalam›flt›r.Saat 11.00’e do¤ru yenidenSa¤l›k Merkezi’ne götürülerek doktortaraf›ndan sa¤l›k kontrolündengeçirilen baflvuru sahibi ile ilgiliolarak yine, “sol aya¤›n d›fl k›sm›ndaon gün kadar önce oluflmufl vekabuk tutmufl bir yaran›n mevcudiyeti,herhangi bir darp veya fliddetizine ise raslanmad›¤›” aç›klanm›flt›r.Bunun sonras›nda savc›l›¤a götürülenbaflvuru sahibi, mahkemeyegötürülerek, avukat› eflli¤indehakim huzuruna ç›kar›l›fl›na deksusma hakk›n› kullanmaya kararvermifltir.20) Baflvuru sahibi 11 Ekimtarihinde yard›mc› hakim önüne ç›-kar›lm›flt›r. Baflvuru sahibi, dahaönce avukat›yla görüflmeden, kendisineyap›lan suçlamalarla ilgilicevap vermeyi, bu hakk› sakl› kalmakkayd›yla reddetti¤ini aç›klam›flt›r.Bunun üzerine hakim, baflvurusahibinin tutuklanmas›na kararvermifltir. Baflvuru sahibi Diyarbak›rF Tipi Cezaevine götürülmüfltür.Saat 16.40 sular›nda orada,cezaevi doktoru taraf›ndankontrolden geçirilen baflvuru sahibindekayda de¤er herhangi birdarp veya fliddet izine rastlanmam›floldu¤u rapor edilmifltir.21) Bu arada, Diyarbak›r Ola-¤anüstü Hal Valisi, savc›dan 430Say›l› Kanun Hükmünde Kararnameuyar›nca, bir ek sorgulaman›nyap›labilmesi amac›yla, baflvurusahibinin on gün süreyle emniyetMüdürlü¤ü’ne getirilmesi için gere-¤inin yap›lmas›n› istemifltir. Savc›da 12 Ekim 2002 tarihinde, afla¤›-da aktar›lan baflvuruyu DGM’nin 1numaral› dairesi’ndeki görevli yard›mc›hakime sunmufltur (“1 no.luDevlet Güvenlik Mahkemesi yard›mc›hakimine”):“430 Say›l› Kanun HükmündeKararname’nin 3/C maddesi uyar›nca,halen Diyarbak›r E Tipi Cezaevi’ndetutuklu bulunan san›kAbdülkadir Aktafl’›n örgüt ad›na ilve ülke çap›ndaki eylemlerinin (…)gün ›fl›¤›na ç›kar›labilmesi, bunlar›nterörist Hizbullah örgütü ile organikba¤lar›n›n, kendisinin örgüt içindekidi¤er etkinliklerinin ayd›nl›¤a kavuflturulabilmesiamac›yla bilgi toplanabilmesiiçin, Emniyet Müdürlü-¤ü’ndeki yetkili bölümde ek ifadesininal›nabilmesi için, kendisinin ongün süreyle cezaevinden ç›kar›larak,emniyet Müdürlü¤üne teslimedilmesini; ayr›ca, zanl›n›n sorgulamaile ilgili olarak her götürülüfl vegeri getiriliflinde doktor kontrolün-


1114 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009den geçirilerek, hakk›nda bir rapordüzenlenmesine karar verilmifltir.”Söz konusu karara ise CezaMuhakemeleri Usulü Kanunu’nun298. maddesi uyar›nca itiraz etmehakk› bulunmaktad›r.22) Ayn› gün baflvuru sahibibir doktor taraf›ndan muayeneedilmifltir. Doktor, kar›nda eski ikiyara izi, sol kalçada, 3-5 günlükolup, kabuk tutmufl yüzeysel yaralartespit etmifl, ama “darp ve fliddetedayal› hiçbir ize” rastlanmam›floldu¤unu belirtmifltir. Bununsonras›nda, baflvuru sahibi yukar›-da bahsedilen noktalarla (§ 21) ilgiliolarak sorgulanmak üzere emniyetMüdürlü¤ü’ne getirilmifltir. Buradayeni bir itirafta bulunan baflvurusahibi, polise saklanan cephanelerinyerine söylemifltir.13 Ekim günü, saat 15.45 sular›nda,polis memurlar› baflvurusahibi ile birlikte, kendisinin ifadesindebahsetmifl oldu¤u yere gitmifllerve burada sahte belgeler,dört adet el bombas›, iki adet tabanca,befl adet flarjör, elli iki adetfiflek ve altm›fl alt› adet mermi bulmufllard›r.23) Baflvuru sahibinin avukat›,16 Ekim tarihinde, 430 Say›l› Kanunhükmünde Kararname uyar›nca,al›nan karara itiraz etmifltir.24) 18 Ekim 2002 tarihindeDevlet Güvenlik Mahkemesi 2. Dairesi(“2 nolu Devlet Güvnelik Mahkemesi”),savc›l›¤›n konu ile ilgiligörüflünü ald›ktan sonra, “yard›mc›hakim taraf›ndan müsaade edilenek gözalt› süresinin” kanunlara uygunoldu¤u gerekçesiyle, AvukatÖzbekli’nin yapm›fl oldu¤u itiraz›reddetmifltir.25) Baflvuru sahibini ertesigün kontrolden geçiren adli t›pdoktoru, “herhangi bir fliddet izinerastlanmad›¤›n›, sadece, kontroledilenin sa¤ kaval kemi¤inde iyileflmesürecinde olan 0,5 cm büyüklü-¤ünde eski bir yaran›n görüldü¤ünü”belirtmifltir.26) 20 Ekim tarihinde, yani ongünlük sürenin sonunda, baflvurusahibi dört sayfadan oluflan üçüncübir ifadeyi imzalam›flt›r.27) 21 Ekim tarihinde baflvurusahibi, cezaevine götürülmeden önceDiyarbak›r Devlet Hastanesi’negötürülerek doktor kontrolündengeçirilmeyi talep etmifl, kendisininbu talebi kabul edilmifltir.Saat 18.00 sular›nda kendisinimuayene eden doktor, “herhangibir darp veya fliddet izine rastlanmad›¤›,sol topukta bir kesiktenkaynaklanan eski bir yaran›n görüldü¤ü”biçiminde bir rapor vermifltir.Saat 18.30’a do¤ru baflvuru sahibinitekrar sa¤l›k kontrolündengeçiren cezaevi doktoru, meslektafl›n›nteflhislerini onaylam›fl ve baflvurusahibinin cezaevine kabulüneizin vermifltir.28) Özbekli’nin 23 Ekim tarihindebaflvuru sahibi ile yapm›fl oldu¤ugörüflmede, baflvuru sahibibafl dönmesi, bafl ve kar›n a¤r›s›n›noldu¤unu, gözalt› süresince kendisineiflkence edilmifl oldu¤unu, polislerin,istedikleri takdirde kendisiniyeniden Emniyet Müdürlü-¤ü’ne götürüp aylarca sorgulamaolanaklar›n›n oldu¤uun söylemifl


Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi 1115olduklar›n› ve bundan dolay› dakorktu¤unu anlatm›flt›r.29) 25 ekim günü saat 19.00sular›nda cezaevi doktoru, kar›na¤r›lar›ndan flikayetçi olan baflvurusahibini yeniden muayene etmifltir.Ayn› gün, baflvuru sahibinina¤abeyi ziyaret için cezaevine gitmifl,ama o günün ziyaret günü olmamas›nedeniyle kardeflini görmeyibaflaramam›flt›r.Bununla birlikte, baflvuru sahibi,28 Ekim tarihinden itibarenziyaretçileriyle görüflmeye bafllam›fl,görüflme odas› ziyaretçi kay›tlar›nagöre de, 11 Aral›k 2002 tarihinekadar yirmi sekiz kez ziyaretedilmifltir.30) 31 Ekim 2002 tarihindesavc›l›k, Türk Ceza Kanunu’nunTürkiye’deki anayasal düzeni ilgayayönelik her türlü giriflimi yasaklayan146/1. maddesi uyar›nca baflvurusahibinin cezaland›r›lmas› talebiylekendisinden davac› olmufltur.Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesisöz konusu davan›n sonuçlar›ile ilgili olarak bilgilendirilmemifltir.C. Baflvuru Sahibine ‹flkenceYapt›klar› ‹ddia Edilenfiah›slarla ilgili Suç Duyurusu31) 1 Kas›m 2002 tarihindeAvukat Özbekli, Diyarbak›r CumhuriyetSavc›l›¤›’na müvekkilinisorgulayanlarla ilgili suç duyurusundabulunmufltur. Özbekli suçduyurusunda, yap›lm›fl olan sa¤l›kkontrollerini ve bunlar›n uygunluklar›n›sorgulamay›p, müvekkilininözgürlü¤ünün engellenifl biçimi,özellikle de polisteki gözalt› süresincekendisinden itiraflar alabilmeyiamaçlayan “elektrik verme,testislerin kuvvetli biçimde s›k›lmas›,saatlerce ayakta tutma, ç›plaksoyulduktan sonra üzerine so¤uksu püskürtme, g›da vermeyerek açb›rakma, vs.” biçimindeki istismarve kötü muameleden flikayetçi olmufltur.Özbekli ayr›ca, müvekkiline idraryollar› ile ilgili ekografi ve sintigrafi(“radyokardiyografi”) testlerininyap›lmas›n› talep etmifltir.32) Baflvuru sahibi, kar›n a¤r›-lar› ve idrar yollar› ile ilgili rahats›zl›klar›nedeniyle 5 Kas›m 2002 tarihindecezaevi doktoru taraf›ndanmuayene edilmifltir. Doktor, kendisineilaç tedavisi uygulamakta oldu¤unusavc›l›¤a bildirmifltir.33) 6 Kas›m tarihinde savc›,baflvuru sahibinin ifadesini alm›flt›r.Baflvuru sahibi ifadesinde, tevkifedilmesi esnas›nda herhangi birkavga veya itifl kak›fl›n yaflanmad›-¤›n› do¤rulam›fl ve flöyle devam etmifltir:“(…) Kap›y› (polislere) bizzatben açt›m. Yakalanmamadan sonra,ama gözalt›na al›nmamdan önce,beni Diyarbak›r Devlet HastanesiAcil servisi’ne götürdüler. Buradadoktor kontrolünden geçtim ve birsa¤l›k raporu düzenlendi. Doktorunherhangi bir flikayetimin olup olmad›¤›sorusunu da, flikayetim olmad›-¤› biçiminde yan›tlad›m. Polistekigözalt› süresinin bitiminde de Ba¤larSa¤l›k Merkezi’ne götürülerek,doktor kontrolünden geçirildiktensonra, yine hakk›mda bir adli t›p raporudüzenlendi. Orada da doktorbana, vücudumda herhangi bir darpveya fliddet izi olup olmad›¤›n› sor-


1116 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009du. Kendisine, sol topu¤umda, tevkifedilmem esnas›nda oluflan küçükbir kanaman›n d›fl›nda hiçbirfleyimin olmad›¤›n› söyledim.”Buna karfl›l›k, baflvuru sahibigözalt› esnas›nda on görevli taraf›ndankendisine iflkence yap›lm›fl oldu¤unu,bu esnada gözleri sürekliba¤l› olmufl oldu¤undan dolay› dabu flah›slar› teflhis edemeyece¤inibelirtmifltir. Gözalt›n›n ilk günündekendisinin zorla ›slak zemine oturtuldu¤unu,burada da karfl›s›na birvantilatör konulmufl oldu¤unu, akflamemniyet Müdürlü¤ü’ne götürüldü¤ündede kendisine elektrikverilmifl oldu¤unu iddia etmifltir.Baflvuru sahibi buna ek olarak,“cezaevinin geceleri ›s›t›lmad›¤›ndandolay›” üflüttü¤ünü ve kar›na¤r›s›n›n oldu¤unu ifade etmifltir.Baflvuru sahibi, gözalt› süresindekendisini muayene edip, kendisinegözle görülür bir yaran›nolup olmad›¤› sorusunu yöneltendoktorlara, gözle görülen hiçbir fleyolmad›¤›ndan dolay›, herhangi birfley söyleyememifl oldu¤unu beyanetmifltir.34) 19 Aral›k 2002 tarihindesavc›l›k, kendilerinden flikayetçiolunan polis memurlar› hakk›nda,Memurin Muhakemat› Kanunuuyar›nca suç duyurusunda bulunabilmekiçin Diyarbak›r Valili-¤i’nin izin vermesini talep etmifltir.Diyarbak›r Valili¤i, 15 Ocak2003 tarihinde bir yetkiliyi iddiaedilen fiillerin incelenmesi için müfettiflolarak tayin etmifltir.35) Müfettifl, baflvuru sahibi vefarkl› görevlerdeki otuz polis memurununifadesini alm›flt›r.Baflvuru sahibi, polis memurlar›n›nolay gününde hiçbir nedenolmaks›z›n göz yaflart›c› bomba atm›flolduklar›n›, yeterince atefl ederekevini kurflun ya¤muruna tuttuklar›n›,bunun sonras›nda da, silahs›zolmas›na ra¤men “yumrukve tekme atarak, bu suretle de solaya¤›n› yaralayarak” gereksiz yerefliddete baflvurmufl olduklar›n› ifadeetmifltir. Buna devam olarakbaflvuru sahibi, gözalt› esnas›nda“testislerinin fliddetli olarak s›k›lm›floldu¤unu, üstüne so¤uk su püskürtülmüfloldu¤unu, kendisine elektrikverilmifl oldu¤unu, öldürülmekle vekar›s›na iflkence yapmakla tehditedilmifl oldu¤unu” iddia etmifltir.Yine bu konuyla ilgili sorgulananpolis memurlar› ise, baflvurusahibinin kendileri ile ilgili olarakyapt›¤› suçlamalar› reddetmifller vekendisini tutuklamak için fliddetkullanmaya mecbur kalm›fl olduklar›n›aç›klam›fllard›r. Buna nedenolarak da, baflvuru sahibinin teslimolmay› reddetmifl oldu¤unu,ayr›ca kendisinin silahl› olup olmad›¤›n›nda bilinmemifl oldu¤unubelirtmifllerdir. Polis memurlar› bunaek olarak, ifade vermenin bir zorunlulukolmad›¤›n›, sorgulananbir kimsenin ifade verip vermemeözgürlü¤üne sahip oldu¤unu, kendilerininbu konuda herhangi birzorlay›c› uygulamaya baflvurmalar›n›nsöz konusu olmad›¤›n› ifadeetmifller, ama tersine, baflvuru sahibigibi yasad›fl› örgüt militanlar›-n›n polisi y›pratmak için kas›tl› olarakböylesine gerçek d›fl› ifadelervermelerinin al›fl›lagelmifl, geçerliakçe oldu¤unu ifade etmifllerdir.


Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi 111736) Müffettifl, mevcut beyan veifadelerin, baflvuru sahibi hakk›ndadoktorlarca düzenlenmifl sa¤l›kraporlar›n›n ›fl›¤›nda, soruflturman›ndevam›na gerek olmad›¤›, baflvurusahibinde müflahede edilenyaralar›n asl›nda gözalt› süresindekendisine yap›lan kötü muameledenkaynakland›klar›na iflaret edenhiçbir bulgunun olmad›¤›n› aç›klayarak,söz konusu yaralar›n dahaönceki tarihlerde veya tevkif edilmeesnas›nda meydana gelmifl olabilecekerifleklinde bir tespitte bulunmufltur.37) 30 Kas›m 2002 tarihindeDiyarbak›r bölgesindeki ola¤anüstüHal uygulamas› kald›r›lm›fl, böylece430 Say›l› Kanun HükmündeKararname uygulamadan kald›r›lm›flt›r.38) Vali, 5 mart 2003 tarihindemüfettiflin vard›¤› sonuçlar› onaylayarak,bu konuda suçlanan polismemurlar›yla ilgili kovuflturman›nsürdürülmesine gerek olmad›¤› karar›navarm›flt›r. 8 Nisan 2003 tarihindebaflvuru sahibine tebli¤ edilen,fakat onun avukat›na tebli¤edilmeyen bu karara karfl› Bölge‹dare Mahkemesi nezdinde itirazyolu aç›k bulunmaktayd›.39) 6 fiubat 2004 tarihindemahkeme kalemi, baflvuru sahibininbuna ra¤men, bu konuda herhangibir itirazda bulunmam›fl oldu¤unubildirerek savc›l›¤› bilgilendirmifltir.40) Bundan dolay› savc›l›k, 1Ekim 2004 tarihinde baflvuru sahibininflikayeti ile ilgili olarak takipsizlikkarar› vermifltir. Bu karar,avukat Özbekli’ye usulünce tebli¤edilmifl, o da 11 Mart 2005 tarihindeSiverek A¤›r Ceza MahkemesiBaflkanl›¤›’nda bu karar itiraz etmifltir.Avukat›n görüflüne göre,müvekkilinin tevkif edilmesi esnas›ndaherhangi bir karfl› koyma olmam›fl,dolay›s›yla da yaralar›n buradaoluflmam›fl olduklar›ndan,Devlet, 6 Ekim 2002 tarih ve 10748numaral› adli t›p raporunda tespitedilmifl yaralar›n neden kaynaklanm›flolduklar›n› aç›klamak zorundad›r.1 Nisan 2005 tarihli bir kararlamahkeme baflkan› baflvuru sahibininbu itiraz›n› reddetmifltir.II. Hukuk ve ‹ç Uygulama(Yerli Hukuk ve Esasla ‹lgiliUygulama)A. Türk Hukuku41) 18 Kas›m 1992 tarihli 3842Say›l› Kanun’la de¤ifltirilen CezaMuhakemeleri Usulü Kanunu’nun298. maddesi uyar›nca, yard›mc›hakimlerin verdikleri kararlar›n baz›lar›naitiraz edilebilir. 430 Say›l›Kanun Hükmünde Kararname’ninuygulanmas›nda, bunlar aras›ndaönleyici yakalama kararlar› da yeral›r. fiayet önlem karar› Devlet Güvenlikmahkemesi yard›mc› hakimitaraf›ndan al›nm›flsa, itiraz› incelemeve karar verme, ilke olarak bumahkemenin birden çok hakimi taraf›ndanyap›l›r. ‹zlenecek yöntemegelince, ad› geçen Kanun’un 302.maddesinde flöyle yazmaktad›r:“Kanunda yaz›l› olan haller müstesnaolmak üzere itiraz hakk›ndaduruflma yap›lmaks›z›n karar verilir.fiu kadar ki icab›nda CumhuriyetMüddeiumumisi (“C. S.”) dinlenir”.


1118 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 200942) Ola¤anüstü Hal usulünegelince, olaylar vuku bulduklar›ndayürürlükte olan ve 466 Say›l›Kanun’la haks›z flekilde özgürlüklerindenyoksun b›rak›lan kiflilerintazminat› ile ilgili bak›n›z, Demirci’ninTürkiye aleyhine davas› (No.17722/02, 17 Ekim 2006). Tazminatkonusunda 430 Say›l› Kanunhükmünde Kararname’nin 8. maddesisonuç olarak (infine) flöyle birözel hüküm içermektedir:“Bu Kanun hükmünde Kararnameile ‹çiflleri Bakan›na, Ola¤anüstüHal Bölge Valisine ve Ola¤anüstüHal Bölgesi dahilindeki il valilerinetan›nan yetkilerin kullan›lmas› ile ilgiliher türlü karar ver tasarruflar›ndandolay› bunlar hakk›nda cezai,mali veya hukuki sorumluluk iddias›ileri sürülemez ve bu maksatlaherhangi bir yarg› merciine baflvurulamaz.Kiflilerin sebepsiz u¤rad›klar›zararlardan dolay› devlettentazminat talep etme haklar› sakl›-d›r.”43) Ola¤anüstü Hal ile ilgili Kararnamelerinkazai (yarg› yolu ile ilgili)denetimi ve Ola¤anüstü HalBölgesi Valisi’nin icraatlar› sorunuhakk›nda flöyle ifade edilmektedir:“9 May›s 1990 tarih ve 425 Say›l›Kanun Hükmünde Kararname ilede¤ifltirilmifl olan 285 Say›l› Kanunhükmünde Kararname’nin 7. maddesiuyar›nca, bir idari icraat›n iptalihiçbir zaman ‹dari Mahkemelerininkonusu olamaz. Ayr›ca, 430Say›l› Kanun hükmünde Kararnamenin8. maddesine göre valilerinkazai dokunulmazl›klar›n›n mevcudiyetininde hat›rlanmas› gerekir.(yukar›da, §42’de zikredilmifltir).Anayasa Mahkemesi, 10 Ocak1991 tarihindeki karar›nda 285Say›l› Kanun Hükmünde Kararname’nin7. maddesinin Anayasa’yaayk›r›l›¤› konusunu flöyle aç›klam›flt›r:“Ola¤anüstü hal Bölgesi’ndekiVali hakk›nda adli bir denetimyap›lmas›n›n mümkün olmad›¤›biçimindeki düzenlemeyi HukukDevletinin ilkelrei ile ba¤daflt›rmakimkans›zd›r (…). Ola¤anüstüHal uygulamas› her türlü adlidenetimden kurtulmay› ifade etmez.Hiç kimse, Ola¤anüstü Haldurumunda bireysel uygulamalar›nve düzenleyici nitelikteki icraatlar›n(…) adli denetime tabi tutulmuyorolduklar›ndan kuflku duymamal›d›r.Demokrasiyle yönetilenve özgürlük temeline oturtulmuflülkelrede bu ilkeye sayg› gösterilmemesihiçbir flekilde düflünülemez.Bununla birlikte, Kanun HükmündeKararname’nin ihtilaf konusuDüzenlemesinin Anayasa’yauygunlu¤u muhtemelen denetlemed›fl›nda bulunmaktad›r (…). Bu nedenle,Anayasa’ya ayk›r›l›k baflvurusununyetkisizlik (ratione materiae)nedeniyle reddine (…)”.430 Say›l› Kanun HükmündeKararname’nin yukar›da zikredilen8. maddesi ile ilgili olarak, 3 Temmuz1991 ve 26 May›s 1992 tarihlerindekiiki karar›yla AnayasaMahkemesi, ayn› flekilde, ayn› gerekçeyleyetkisizli¤ini (ratione materiae)aç›klam›flt›r (daha ayr›nt›l›bilgi için bk. Çetin ve di¤erlerininTürkiye aleyhine davalar›, no.40153/98 ve 40160/98, §24-32,A‹HM 2003 III (suretler)).44) Türk Hukukundaki, devletmemurlar› hakk›nda, yapt›klar› kö-


Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi 1119tü muamele nedeniyle soruflturmaaç›lm›fl ve bunun için gerekli baflvuruyollar›, di¤erlerinin yan› s›ra,fiahmo’nun Türkiye aleyhine davas›nda(no. 37415/97, 1 Nisan 2003)da görülece¤i gibi, aç›klanm›flt›r.Burada, 285 Say›l› Kanun HükmündeKararname’nin eski 4 i)maddesi uyar›nca, Ola¤anüstü HalBölgesi’nde faaliyet gösteren güvenlikkuvvetleri mensuplar›n›n da t›pk›di¤er devlet memurlar›nda oldu¤ugibi, cezai soruflturmada ayn› kanunkapsam›nda olduklar›n› hat›rlatmakgerekir (yukar›da zikredilen).B. ‹stanbul Protokolü45) “‹flkence ve Di¤er Zalimane,‹nsanl›k D›fl›, Afla¤›lay›c› Muameleveya Cezalar›n Etkili BiçimdeSoruflturulmas› ve belgelendirilmesiiçin El K›lavuzu” ‹stanbul Protokolüfleklinde isimlendirilerek, 9A¤ustos 1999 tarihinde BirleflmiflMilletler ‹nsan Haklar› Yüksek komiserli¤i’nesunulmufl ve farkl› gerekçelerleBirleflmifl Milletlerin deste¤inialm›flt›r. Bu Protokol, iflkenceveya kötü muameleye maruzkald›klar›n› beyan eden kiflileri incelemekiçin yeterli bilgi ve uygulamalariçermekte; iddia edilen iflkenceyisoruflturarak, araflt›rmasonuçlar›n› yetkililere bildirmeyiamaçlamaktad›r (daha genifl bilgiiçin, Bat› ve di¤erlerinin Türkiyealeyhine davalar›, no. 33097/96 ve57834/00, §100, A‹HM IV 2004(suretler)).C. “Göz Yaflart›c›” bomban›nKullan›m› ile ‹lgili Uluslararas›Düzenlemeler46) Birleflmifl Milletlerin 13Ocak 1993 tarihli, kimyasal silahlar›nüretimi, gelifltirilmesi, depolanmas›ve kullan›m›n›n yasaklanmas›ve onlar›n imha edilmelerihakk›ndaki Sözleflmesi’nin (“KSS”)1. maddesi 5. paragraf› uyar›nca,sözleflmeyi kabul edip imzalayanher devlet, bunu kar›fl›kl›k ve huzursuzluklardakullanmamay› taahhütetmektedir. KSS Türkiye’de11 Haziran 1997 tarihinde yürürlü¤egirmifltir. Yürürlü¤e giren kanunagöre göz yaflart›c› bomba yada “biber gaz›” kimyasal silah olarakkabul edilmemektedirler. Bununlabirlikte, bu maddelerin kullan›mlar›n›nyoldan geçenlerde solunumrahats›zl›klar›, mide bulant›s›,kusma, nefes borusunda (solunumyollar›nda) yanma, göz yanmave yafllanmas›, gö¤üs kafesinde a¤r›,ciltte yanma ve alerji, kas›lma vekramp gibi rahats›zl›k verici etkilerininolabilece¤i bilinmektedir. Sözkonusu maddelerin yüksek miktardakullan›lmalar› ise, solunum yollar›veya sindirim organlar›ndakidokuyu tahrip ederek eritebilir, akci¤erlerdeödeme veya iç kanamalarayol açabilir (böbreküstü bezlerikanamalar›).KSS’ye göre, bu gibi maddelerinkullan›m›na kamu düzenininkorunmas›, terörle mücadele ve ülkeiçinde olacak bir isyan halindeizin verilmektedir (II. Mad. § 9, d) ayr›ca,bak›n›z Çilo¤lu ve di¤erlerininTürkiye aleyhine davas›, no. 73333/01,§§ 18-19, 6 Mart 2007 ve Oya Ataman’›nTürkiye aleyhine davas›, no.74552/01, §§ 17-18, A‹HM 2006…).HUKUKI. ‹htilaf Nedeni47) Baflvuru sahibi, baflvurusuve ek layihalar›nda, özellikle 16Ekim 2002 tarihindeki layihas›nda,


1120 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009A‹HS’in 3. maddesi ve 5. maddenin3. - 5. paragraflar›ndan oluflan k›-s›m uyar›nca tutuklanmas›ndakive gözalt›nda tutulmas› s›ras›ndakikoflullar› fliddetle elefltirmektedir.Baflvuru sahibi, burada 5. maddenin1/C paragraf›n›n ihlal edilmifloldu¤undan dolay› flikayetçidir. Bumaddelerin konu ile ilgili bölümleriafla¤›daki gibidir:Madde 3“Kimseye iflkence yap›lamaz,eziyet edilemez veya kimse, insanl›kd›fl› muameleye, afla¤›lamalaramaruz kalamaz.”Madde 5“(…) 1. Herkes özgürlük ve güvenlikhakk›na sahiptir. Afla¤›dakikoflullar ve yasal yollar haricinde,kimse özgürlü¤ünden yoksun b›rak›lamaz:(…)c) E¤er bir kimse, yetkili adlimakam›n huzuruna ç›kar›lmak içingözalt›na al›nm›fl ve al›konulmuflise, kanuna ayk›r› bir icraatta bulundu¤unadair inand›r›c› nedenlermevcutsa veya kanuna ayk›r› bir icraatagiriflece¤ine dair makul nedenlerbulunuyorsa veya bunu uygulamakiçin kaçaca¤› flüphesi bulunuyorsa(…)3. Söz konusu maddenin 1. paragraf›c f›kras› uyar›nca, tutuklananveya tutuklu bulunan her kifli,bir an önce hakim veya kanununyetki verdi¤i bir adli makam›n önüneç›kar›lmal› ve (“tutukluysa”) makulbir süre içinde yarg›lanmal› veyayarg›lama tutuksuz olarak devametmelidir. fiifahi olarak duruflmayakat›l›m› sa¤lamak amac›yla,tahliye için bir güvencenin verilmesitalep edilebilir.4. Gözalt›na al›narak veya tutuklubulundurularak özgürlü¤ündenyoksun b›rak›lan her kifli, mahkemeyebaflvurarak, tutukluluk durumundakiyasall›¤›n en k›sa zamandaincelenmesini ve tutuklulukdurumunun kanuni olmamas› halindede derhal serbest b›rak›lmas›n›talep etme hakk›na sahiptir.5. Söz konusu maddede belirtilenlereayk›r› olarak gözalt›na al›nm›flveya tutuklanm›fl her kifli, ma¤durolarak tazminat talep etme hakk›nasahiptir.48) Avukat Özbekli, 25 Ekimve 5 Kas›m tarihlerinde mahkemeyegönderdi¤i mektuplarda, bir diziyeni argüman sunmufl, amaA‹HS’in düzenlemelerine herhangibir at›fta bulunmam›flt›r.Bahsedilen mektuplarda, gözalt›ndaykenbaflvuru sahibi ile görüflemedi¤ini,müvekkilinin a¤abeyitaraf›ndan ziyaretinin cezaevi personelitaraf›ndan engellenmifl oldu-¤unu, baflvuru sahibinin yine ayn›flekilde, ailesine di¤er fertleriyle degörüfltürülmemifl oldu¤unu ilerisürmüfltür. Avukat Özbekli ayr›ca,baflvuru sahibi ile ilgili olarak sürdürülencezai soruflturma ile ilgilibelgelerin bir suretinin kendisineverilmemifl oldu¤unu belirtmifltir.II. Ön Haz›rl›klar Hakk›nda‹stisnaî ÖnceliklerA. Taraflar›n Argümanlar›49) Hükümet, avukat Özbekli’ninzaman›ndan önce bir baflvuruyapm›fl oldu¤unu, daha aç›k ifadeedilecek olud¤unda, Devlet Güven-


Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi 1121lik Mahkemesi baflkan›n›n müvekkilinin430 Say›l› Kanun HükmündeKararname uyar›nca sorguyaçekilmesine izin verilmesi konusundayine kendi yapm›fl oldu¤uitiraz› inceleyerek karar vermesinibeklemeksizin, 16 Ekim 2002 tarihindeA‹HM’ye baflvuruda bulunmufloldu¤unu, dolay›sy›la da içhukuk yollar›n›n tüketilmemifl oldu¤unuifade etmektedir.50) A‹HS’in 3. maddesi uyar›ncahükümet, baflvuru sahibini valili¤inkarar›na itiraz etmemifl olmaklaitham etmektedir (bkz. yukar›dazikredilen §§ 38, 39).51) Yeni argümanlar için (yukar›dazikredilen § 48) Devlet, avukat›nve baflvuru sahibinin yak›nlar›n›nziyaretlerine engel olundu-¤u iddias›n›n mesnetsiz oldu¤unuve avukat›n dosyay› incelem talebineenge lolundu¤u iddias› ile ilgiliolarak, iç baflvuru yollar›n›n tüketilmemifloldu¤unu, zira, avukat özbekli’ninhiçbir zaman bu amaçl›bir baflvuruda bulunmam›fl oldu-¤unu ileri sürmektedir.52) Di¤er taraftan baflvuru sahibi,flahsen, 3. maddede iflaretedilen flikayetler kapsam›nda mevcutolan her türlü hukuki yola baflvurmufloldu¤unu öne sürmüfltür.Yeni flikayet sebepleri için ise,baflvuru sahibi ancak 23 Ekim2002 tarihinde avukat›yla görüflebildi¤inibelirtmekle yetinmifltir.Bunun nedeni ise, Terörle MüadeleKanunu uyar›nca san›klar›n gözalt›süresince avukatlar›yla görüflmelerininyasal olmas›d›r.B. Avrupa ‹nsan Haklar›Mahkemesi’nin De¤erlendirmesi1. Temel fiikayet NedenleriHakk›nda53) Esastan önce gelen birinciistisnada (yukar›da zikredilen §49), A‹HM, isabetli olarak baflvuruyap›ld›¤› takdirde, olay ve o esnadasüregelen hukukla ilgili her konudabilgi alma hakk›na sahiptir (Guerrave di¤erlerinin ‹talya aleyhinedavalar›, 19 fiubat 1998 tarihli Karar,Kararlar›n Derlemesi, 1988-I,S. 223, §§ 43-44). Sözü edilen durumda,talebin yap›ld›¤› anda yürürlüktekiiflleme göre 18 Ekim2002 tarihinde, yani A‹HM söz konusuflikayetlerin kabul edilebilirliklerinekarar vermeden önce, retcevab› verilmifltir (§ 24).Sonuç olarak, baflvurunun buk›sm› için bir istisna uygulanmas›temelsizdir ve bundan dolay› da kabuledilemez.Hükümetin, baflvuru sahibininA‹HS’in 5. maddesinin 4. paragraf›uyar›nca flikayet yollar›n›n tümünükullanmam›fl oldu¤u itiraz› ile ilgiliolarak, A‹HM, bu konudaki karar›nne olaca¤›ndan ba¤›ms›z olarak,baflvurular› geçici bir süre için vesadece bir çal›flma hipotezi olarakkabul ederek, bunlar›n kabul edilebilirlikleriniinceler ve karar verir(Van Oosterwijck’in Belçika aleyhinedavas›, 6 Kas›m 1980 tarihli,Seri A no. 40 Say›l› Karar, §§ 13, 14ve § 17).54) Hükümetin ikinci itiraz›nagelince (yukar›da zikredilen, § 50),bununla ilgili olarak, savc›l›¤›n 1


1122 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Ekim 2004 tarihindeki takipsizlikkarar›na karfl› (yukar›da zikredilen,§ 40), baflvuru sahibinin avukat›-n›n 15 Mart 2005 tarihinde itirazetmifl oldu¤unu gözlemlemek yeterlidir.Avukat burada uygun bir yolizleyerek, Türkiye’nin güneydo¤usundakiresm makamlar da dahilolmak üzere, sorumlu devlet görevlilerihakk›nda kovuflturmay›mümkün k›lan yolu seçmifltir (bk.Kanl›bafl’›n Türkiye aleyhine davas›,no. 32444/96, 28 Nisan 2005; Fidan’›nTürkiye aleyhine davas›, no. 24209/94,29 fiubat 2000).Söz konusu durumda izlenenbu yöntem sonuçsuz kalm›flt›r.Ama, baflvurunun hedefi ve amac›-n›n ayn› olacak oldu¤undan, 15Mart 2005 tarihinden önce Bölge‹dare mahkemesi’ne baflvurulmuflolsayd›, mahkemenin nas›l bir kararverebilecek oldu¤u konusundaspekülasyon yapmak için herhangibir neden bulunmamaktad›r.55) Buradan hareketle, A‹HM,A‹HS’in 3. ve 5. maddelerinde belirtilenflikayet sebeplerine dayanarak,Hükümet’in itirazlar›n› reddetmektedir.Mahkeme ayr›ca, A‹HS’in35. maddesi uyar›nca, baflka herhangibir kabul edilemezlik gerekçesininolmad›¤› sonucuna varmaktad›r.2. Yeni fiikayet Nedenleriyle‹lgili Olarak56) A‹HM, nereden bak›lacakolursa olsun, baflvuru sahibininsundu¤u yeni noktalar›n (yukar›dazikredilen, § 48) A‹HS aç›s›ndan yenibir duruma iflaret etmediklerini,yeni bir sorun teflkil etmedikleriniifade etmektedir.57) ‹lk olarak, poliste gözalt›ndabulunduruldu¤u esnada baflvurusahibinin avukat› ile görüfltürülmemifloldu¤u iddias› ile ilgili olarak,baflvuru sahibi, hiçbir zamanbu durumun ceza davas›n›n adil olmaniteli¤ini tehlikeye düflürdü¤ünüöne sürmemifltir; §§ 1 ve 3 uyar›ncabu argümandan herhangi birsonuç ç›kar›lmamaktad›r. Ayr›ca,A‹HM davan›n sonucu hakk›nda dabilgilendirilmemifl oldu¤u için, bunund›fl›nda bir de¤erlendirmedebulunamaz (yukar›da zikredilen, §30,, dikme’nin Türkiye aleyhine davas›,no. 20869/92, §§ 108-109, 2000 A‹HMVIII).Ayr›ca, cezaevindeki ziyaretlereengel olundu¤u iddias›na gelince,bu konunun aç›klanmas› 5 Kas›m2002 tarihinde, nedeni ne olursaolsun, a¤abeyi baflvuru sahibinigörememifl olsa da, daha sonra, 28Ekim ile 11 Aral›k tarihleri aras›ndabaflvuru sahibine yirmi sekiz ziyarettebulunulmufltur (yukar›dazikredilen, § 29).58) Bundan dolay› A‹HM, heriki iddian›n da mesnetsiz yani,A‹HS’in 35. maddesi 3. paragraf›uyar›nca her türlü dayanaktanyoksun olduklar› görüflündedir.59) 2002 y›l› Kas›m ay›nda,baflvuru sahibinin avukat›, avukatÖzbekli’nin soruflturma dosyas›naulaflamam›fl oldu¤u fleklindeki iddias›ile ilgili olarak, mahkeme kaleminin31 Ekim 2002 tarihindebaflvuru sahibine cevaben gönderdi¤imektupta bir aç›klaman›nmevcut oldu¤unu gözlemlemek yeterlidir.


Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi 11233. Sonuç60) Yukar›da aktar›lanlar›n ›fl›-¤›nda, A‹HM, baflvurunun, A‹HS’in3. ve 5. maddeleri kapsam›ndakibölümünün kabul edilebilir, di¤er,35. maddenin 4. paragraf› kapsam›ndakibölümün ise kabuledilemezoldu¤una karar vermifltir.III. A‹HS’nin 5. Maddesinin‹hlal Edildi¤i ‹ddialar›Hakk›ndaA. Taraflar›n Argümanlar›61) Baflvuru sahibi, özgürlü-¤ünden yoksun b›rak›ld›¤› ve sal›verilmesineolanak tan›mayan koflullar›nA‹HS’in 5. maddesinin 1. paragraf›n›n,3. paragraf›ndan 5. paragraf›naolan bölümünün somutihlali oldu¤unu iddia etmektedir.Baflvuru sahibi ayr›ca, kendisinin11 Ekim 2002 tarihine kadaryeterince sorgulanm›fl olmas›na veayr›nt›l› ifade vermifl olmas›na ra¤men,gözalt› süresinin 430 Say›l›Kanun hükmünde Kararname uyar›ncauzat›lm›fl olmas›n› hakl› k›lacakhiçbir gerekçenin olmad›¤›n›belirtmektedir. Öte yandan, 21Ekim tarihli sözüm ona “sorgulama”,savc›l›k nezdinde gözalt› süresininuzat›lmas›n› hakl› göstermeyiamaçlamaktayd›.Baflvuru sahibi, söz konusudava koflullar›ndan, A‹HS’in 5.maddesinin 5. paragraf› uyar›nca,gözalt› süresi nedeniyle olan kay›plarlailgili olarak 466 Say›l› Kanunçerçevesinde bir tazminat alabilmeimkan›n›n pek mümkün gözükmedi¤iniifade etmifltir.62) Hükümet ayn› flekilde, sonradaniptal edilmifl olan 430 Say›l›Kanun Hükmünde Kararname uyar›nca,bunun istisnai bir durumaiflaret etti¤ini, ama bunun yeni birgözalt› olarak de¤erlendirilemeyece-¤ini ifade etmektedir. Söz konusuuygulama tamamen yasal olup, dahaönceden verilmifl gözalt› ve sorgulamakarar› ile ba¤lant›l›d›r.Hükümet, elefltirilerin durumunkonunun hassasiyetindenkaynakland›¤›n›, baflvuru sahibinintemelinde birçok cinayet bulunanterör eylemlerinden suçlanmaktaoldu¤unu aç›klam›flt›r.B. Avrupa ‹nsan Haklar›Mahkemesinin De¤erlendirmesi1. A‹HS’in 5. Maddesinin 1c) ve 3. Paragraflar›63) A‹HS’in 5. maddesinin 3.paragraf›, cezai bir suç iflledi¤indenkuflkulan›larak tutuklanan veyagözalt›nda tutulan kiflilere keyfiolarak tutulma veya özgürlüktenyoksun b›rakmaya karfl› güvencesunar. Bu anlamda da A‹HS’in 5.maddesinin 3. paragraf›, 5. maddenin1 c) paragraf› ile bütünlük as¤lar(Aquilina’n›n Malta aleyhine davas›(GC), no: 25642/94, § 47, A‹HM 1999III ve Wassink’in Hollanda aleyhine davas›,27 Eylül 1990 tarih ve seri A, no.185 Say›l› Karar, S 11, § 24).64) Söz konusu davada, baflvurusahibi, tutuklaman›n yap›ld›-¤› (§ 11) 6 Ekim 2002 tarihindenitibaren, 430 Say›l› Kanun HükmündeKararname uyar›nca 21Ekim tarihine kadar gözalt›nda tutlumufltur(yukar›da zikredilen §26). Devlet Güvenlik Mahkemesi 2.Dairesi (“2 nolu DGM”) bunun ka-


1124 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009nuna uygunlu¤unu daha iyi vurgulamakamac›yla, uygulamay› “ek”gözalt› süreci olarak ifade etmifltir(yukar›da zikredilen § 24).65) Böylece, söz konusu davaile Karagöz’ün Türkiye aleyhine davas›n›oluflturan koflullar aras›ndahiçbir farkl›l›k görülmemekte, durumabak›ld›¤›nda da, Hükümetinargümanlar›n›n daha önceki davadakindenfarkl› olmad›klar› gözlemlenmektedir(no. 78027/01, § 55-58, A‹HM 2005 X (suretler)).66) Özgürlükten yoksun b›rakman›nkanuna uygun olmas› yeterlide¤ildir. Mevcut davada söz konusuKanunun, Ola¤anüstü Halkapsam›nda bir uygulama oldu¤nungöz önünde bulundurulmas›gerekir; ayr›ca, Türk Anayasa Mahkemesi’ninde bu konu ile ilgili olarakendiflelerini dile getirmifl oldu¤nunda hat›rlanmas› gerekir (yukar›dazikredilen § 43). Baflvuru sahibininözgürlükten yoksun b›rak›lmas›,“gerekli” ve “kifliyi keyfili¤ekarfl› koruyan” 5. maddenin amac›-na uyumlu olmal›d›r (yukar›da zikredilen§ 63, NC’nin ‹talya aleyhinedavas›, no. 24952/94, § 41, 11Ocak 2001).Oysa, baflvuru sahibinin gözalt›süresinin bitiminden hemen sonrayeniden polise teslim edilmesi(yukar›da zikredilen, §§ 21 ve 22),asl›nda gözalt› süresi ile ilgili genelhukukun ve gözalt›nda bulunan kiflininhukuki statüsünün umursanmayarak,kanunun dolan›lmas›anlam›na gelmektedir (yukar›dazikredilen Karagöz, § 59). Bu da,hukukun üstünlü¤ünü kabul etmifldemokratik toplumlardaA‹HS’in 5. maddesinin 1. paragraf›-n›n özünde ifade edilen “hukukauygunluk” kavram›yla ba¤daflmamaktad›r(N.C., zikredilen ve Musial’inPolonya aleyhine davas› (GC),no. 24557/94, § 43, A‹HM 1999-II).67) Bu durumda, muhtemelenbaflvuru sahibi veya baflkalar› hakk›ndakiiddianamesini güçlendirmekiçin baflvuru sahibine, hem dekendisi bu tip sorgulamalarla ilgiligüvencelerden yoksunken, yenisorgulamalar›n yap›lmas› A‹HS’in5. maddesi 1 c) paragraf›na ayk›r›-d›r (mukayese, Karagöz, § 59).Bu belirlemeden sonra A‹HM,baflvuru sahibinin gözalt›nda tutulmasüresinin ayr›ca A‹HS’in 5.maddesi 3. paragraf›na uygun olupolmad›¤› aç›s›ndan karar vermeyegerek görmemektedir.2. A‹HS’in 5. Maddesinin 4.Paragraf›68) Baflvuru sahibi 11 Ekim2002 tarihinde sona eren ilk gözalt›esnas›nda özgürlü¤ünden yoksunb›rak›ld›¤› gibi, bir adli denetiminde d›fl›nda b›rak›lm›flt›r. Bu s›-rada yard›mc› hakimin yapm›fl oldu¤umüdahalenin A‹HS’in 5. maddesinin4. paragraf›nda belirtilen“k›sa süre” kavram›na uyup uymam›floldu¤u konusundaki kuflku giderilememiflbulunmaktad›r (Avc›’n›nTürkiye aleyhine davas›, no.37021/97, §§ 47 ve 53, 6 fiubat2003).Nas›l olursa olsun, 430 Say›l›Kanun Hükmünde Kararnameuyar›nca uzat›lan gözalt› süresininhukuki denetiminin “meflrulu¤u”sorunu devem etmektedir.69) Bu konuda, Avrupa ‹nsanHaklar› Mahkemesi 430 Say›l› Ka-


Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi 1125nun Hükmünde Kararnamenin(yukar›da zikredilen § 43) varl›k vekaleme al›nma amaçlar› çerçevesinde,Ola¤anüstü Hal uygulamas›-na tabi bir bölgede Valilerin kendiistemlerine göre karar alabilmelerinedeniyle, etkili bir adli denetiminyap›lmas›n›n pratikte sadece birhayal ürünü olman›n ötesine geçmeyece¤ininalt›n› çizer (zikredilen,Karagöz, § 68).70) ‹zleyen nedenlerden dolay›,teorik olarak da durum pek farkl›de¤ildir. Yard›mc› hakimin baflvurusahibinin polis merkezine götürülmesine(yukar›da zikredilen § 21)izin veren karar›na Ceza MuhakemeleriUsulü Kanunu’nun 298.maddesi (yukar›da zikredilen § 41)uyar›nca itiraz hakk› bulunmaktad›r.Asl›nda ilgili bu yolu denemifl,ama baflvurusu 18 Ekim 2002 tarihindereddedilmifltir. Reddedilmeifllemi, hukuki bir içerik tafl›mad›¤›gibi, özgürlükten yoksun b›rak›lmahalinde gözalt›nda tutulana sunulmas›gereken güvencelerle ilgiliherhangi bir uyarlamay› da içermemekteydi(Toth’un Avusturya aleyhinedavas›, 12 Aral›k 1991 tarih ve seri A,no 224 Say›l› Karar, S 23, § 84).71) Söz konusu davada devletGüvenlik Mahkemesi’nin 2. Dairesi(2 nolu DGM), ilgiliyi veya avukat›-n› dinlemeksizin, dosyay› mütalaaederek karar vermifltir (bk. Örne¤inMegyeri’nin Almanya aleyhine davas›,12 May›s 1992 tarih ve ser A,no 237 A Say›l› Mahkeme Karar›, s.11, § 22). Di¤er taraftan, bu kararne vicahilik ilkesine (bk. örne¤inHussain’in Birleflik Krall›k aleyhinedavas›nda, 21 fiubat 1996 tarihlimahkeme karar›, derleme 1996, s.278, § 59), ne de silahlar›n eflitli¤iilkesine ba¤l›d›r (mukayese örn.Wloch’un Polonya aleyhine davas›,no 27785/95, § 126, A‹HM 2000XI). Anlafl›ld›¤› kadar›yla, büyük birihtimalle baflvurusunun kabul edilipedilmedi¤ine dair savc›l›k görüflübaflvuru sahibine tebli¤ edilmemiflti(yukar›da zikredilen, § 24).72) Buraya kadar olan aç›klamalar›n›fl›¤›nda A‹HM, söz konusudavada aç›klanan koflullar›n,A‹HS’in 5. maddesinin 1 c) ve 4. paragraflar›n›ihlal ettikleri sonucunavarm›flt›r.Bu durumda, A‹HS’in 5. maddesinin5. paragraf›na riayet edilipedilmedi¤inin incelenmesi gerekmektedir(zikredilen, N.C., §§ 32 ve61).III. Avrupa ‹nsan Haklar›Sözleflmesi’nin 5. Maddesinin5. Paragraf›73) Dava konusu olaylara yenidendönülecek oldu¤unda, baflvurusahibinin itiraz›n›n “yard›mc› hakimtaraf›ndan onaylanan ek gözalt›süresinin” kanuna uygun oldu¤u(yukar›da zikredilen § 24) gerekçesiile reddedilmifl oldu¤unu hat›rlatmakgerekir. Bundan dolay› dabaflvuru sahibi, hiçbir flekilde, 466Say›l› Kanunun öngördü¤ü, hukukd›fl› (yukar›da zikredilen § 42) vegerekçesiz olarak tutuklanan veyaal›konulan kimselerin zararlar›n›ntazmini olana¤›ndan faydalanmagibi bir beklenti içinde olmam›flt›r.Di¤er taraftan, Hükümet de böylebir teklifte bulunmam›flt›r.Asl›nda, her ne kadar bu Kanunbir kimsenin tutuklanmas›n›nveya gözalt›na al›nmas›n›n Anaya-


1126 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009sa’ya ve yürürlükteki mevcut Kanunlaraayk›r› olmas› halinde bukifliye tazminat ödenmesini öngörüyorolsa da, mevcut dava bununkapsam›n›n d›fl›nda kalmaktad›r.430 Say›l› Kanun HükmündeKararnamenin 8. maddesinde in finedüzenlenmifl olan, zarar›n tazminedilmesi hakk›na gelince (yukar›dazikredilen § 42), Ola¤anüstüHal Bölgesi Valilerinin davran›fl vekararlar› ile ilgili adli dokunulmazl›knedeniyle, Devletin konuyla ilgilinesnel sorumlulu¤unu belirtmenind›fl›nda, bunun göz önünde bulundurulmas›mümkün olmam›flt›r.74) Bundan dolay›, mevcut davada,A‹HS’in 5. maddesinin 5. paragraf›n›nihlali söz konusudur.IV. Avrupa ‹nsan Haklar›Sözleflmesi’nin 3. Maddesinin‹hlal Edildi¤i ‹ddias›Hakk›ndaA. Taraflar›n Argümanlar›75) Baflvuru sahibi, kendisininherhangi bir mukavemet göstermeksizin,kendili¤inden teslim olmuflolmas›na ra¤men, ulusal makamlar›n,tutuklayabilmek için zorkullanmak zorunda kalm›fl olduklar›biçimindeki aç›klamalar›n› k›nad›¤›n›ifade etmektedir. Operasyonesnas›nda polis eve göz yaflart›c›bomba atm›fl, bu da içinde çocuklar›nda mevcut oldu¤u aile fretlerininsa¤l›¤›n› olumsuz o larak etkilemifltir.Ayr›ca, polis, kendisinin herhangibir mukavemet göstermemiflolmas›na ra¤men gereksiz fliddetkullanm›fl, böylece de, baflvuru sahibivücudunun bir sürü yerindenyaralan›p berelenmifltir.76) Baflvuru sahibi farkl› yerelemniyet birimlerinde iflkence alt›ndasorgulanm›fl oldu¤unu belirtmifltir.Baflvruu sahibi, gözalt› esnas›ndakendisinden zorla bilgi almakamac›yla, kendisine elektrik verilmifl,testislerinin ezercesine, kuvvetlices›k›lm›fl, dövülmüfl, ç›plaktutulmufl ve psikolojik bask› alt›ndatutulmufl oldu¤unu iddia etmifltir.Ayr›ca, on alt› gün süreyle tecrithücresinde tutulmas›n›n sadece,kendisine uygulanm›fl olan fliddetinizlerinin ortadan kalkmas›n›amaçlam›fl oldu¤unu, ama asl›nda,kendisine yap›la nve ille de iz b›-rakmayan kötü muamelenin tespitininöyle basit bir doktor muayenesiile mümkün olamayaca¤›n› belirtmifltir.Baflvuru sahibi, resmimakamlar› Birleflmifl Milletlerin ‹stanbulProtokolü’nde (bk. yukar›dazikredilen § 45) belirtilen çerçevedekit›bbi kontrolleri yapt›rmam›flolmakla suçlam›flt›r.77) Buna cevap niteli¤inde hükümet,dosyada mevcut olan alt›sa¤l›k raporunun hiçbirinde baflvurusahibinin kötü muameleye maruzkalm›fl oldu¤u do¤rultusundakiiddialar›n› do¤rulayacak bir saptaman›nmevcut olmad›¤›n› belirtmektedir.Ayr›ca, baflvuru sahibininyakalanmas›n›n 15 dakika sonras›ndayap›lan sa¤l›k kontrolüakabinde düzenlenmifl bulunan 6Ekim 2002 tarihli adli t›p raporundabelirtilen izler, polisin birçok cinayeteyleminden sorumlu tuttu¤ubir terör örgütüne üye oldu¤undankuflkuland›¤› baflvuru sahibini yakalarkenuygulam›fl oldu¤u vebundan dolay› da hakl› gerekçelere


Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi 1127dayanan, orant›l› bir güç kullan›-m›ndan kaynaklanmaktad›r.Konuyla ilgil olarak hükümet,1990 fiubat ay› ile 2003 y›l› May›say› aras›nda geçen sürede, 24 Hizbullahmilitan›, 22 polis memuruve 536 vatandafl›n yaflam›na malolan, Hizbullah’a ait 1032 fliddeteylemi ile ilgili istatistik bilgilerigöstermektedir.78) Hükümet, özellikle göz yaflart›c›bomban›n kullan›lmas›ndaise KSS’ye (bk. zikredilen § 46) at›ftabulunmakta, dayanak olarak da‹stanbul Üniversitesi Klinik FarmakolojiFakültesi’nin bu tür kimyasalmaddelerinin kullan›mlar›n›n insanlardakal›c› tahribat veya komplikasyonlarayol açmayaca¤› fleklindekigörüflünü göstermektedir.79) Son olarak hükümet, ihtilafkonusu olan gözalt› süresininuzat›lmas› uygulamas›n›n kötümuamelenin izlerini saklama amac›ylayap›lmam›fl oldu¤unu ve baflvurusahibinin tek kiflilik hücreyekonulufl nedeninin, 1 Kas›m 1996tarih ve 12-87 Say›l› Yönetmelikuyar›nca, tutuklu bulunan itirafç›-lar› cezaevinde koruma amaçl› olmufloldu¤unu belirtmektedir.B. Avrupa ‹nsan Haklar›Mahkemesi’nin De¤erlendirmesi80) A‹HM bu alanda mevcut,oturuflmufl sa¤lam bilgiler ›fl›¤›nda(bk. di¤erlerinin yan› s›ra, Avc›, §62’de zikredilen; Çilo¤lu ve di¤erlerininTürkiye aleyhine davalar›, §25’de zikredilen, ve içlerinde mevcutreferanslar) ilk önce ihtilaf konusututuklama uygulamas›n› vepolisteki gözalt› süresindeki koflullar›inceleyecektir.1. Tutuklama Koflullar› Hakk›ndaa. Girifl Notlar›81) Söz konusu olayda baflvurusahibinin tutuklanmas›, polisin,haz›rl›ks›z olarak yapt›¤›, muhtemelbeklenmedik geliflmeler sonras›ndanas›l karfl›l›k verece¤ini bilmedi¤ibir operasyon sonucundaolmam›flt›r; aksine polis yeterli zamanay›rarak, tutuklama içingerekliuygulamalar› önceden planlam›fl,olas› tehlikelerin önlenmesiiçingerekli tedbirleri alm›flt›r (bkz.mutatis mutandis, Rehbock’un Slovenyaaleyhine davas›, no. 29462/95, § 72,A‹HM 2000 XII).Say›s› otuzdan az olmayan polismemuru operasyonu kat›lm›flbulunmaktad›r (§ 12). Müdahaleekibindeki görevlilerin say›s›n›nböyle olmas› A‹HS’in 3. maddesinetezat teflkil etmemektedir, zira, yap›lm›flihbardan (yukar›da zikredilen§ 11) yola ç›k›lacak oldu¤unda,polisin, yine potansiyel tehlikeli,hatta silahl› bir Hizbullah üyesinitutuklamaya gitmifl oldu¤u gibi kabuledilebilir bir nedeni vard› (bk.mutatis mutandis, Wieser’in Avusturyaaleyhine davas›, no.2293/03, § 37, 22 fiubat 2007;Barta’n›n Macaristan aleyhine davas›,no. 26137/04, § 65, 10 Nisan2004; mukayeseli olarak örne¤inRL ve JD’nin Fransa aleyhine davalar›,no. 45568/98, §§ 69-70, 19May›s 2004 ve Rehbock, yukar›dazikredilen, § 72, in fine (“sonuç olarak”)).


1128 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 200982) Bunun d›fl›nda, baflvurusahibinin operasyonun ilk bölümündekendisine yap›lm›fl olan vekendisinin de reddetmifl oldu¤uikaz ve ça¤r›lar›n A‹HS’ye uygun olmad›klar›konusunda herhangi birihtilaf veya itiraz mevcut de¤ildir.Burada, demokratik bir toplumdayaflayan her vatandafl›n gerekti¤indeuymak zorunda oldu¤u, polis taraf›ndanyap›lan yasal güvenlik uygulamalar›nakarfl› gelinmesi sözkonusudur (bk. önceden zikredilenBarta, § 70 ve Berlinski’nin Polonyaaleyhine davas›, no. 27715/95 ve30209/96, § 62, 20 Haziran 2002).Ama bu davran›fl flüphesiz baflvurusahibinin aleyhine bir hava yaratm›fl,operasyon bölgesinde zatengergin olan atmosferin çok dahagergin bir hale gelmesine, polisin degözünde baflvuru sahibini oldu¤undançok daha tehlikeli olarak canland›rmas›naneden olmufltur.83) Bundan dolay›, A‹HM sözkonusu davada hükümetin operasyonesnas›nda kullan›lm›fl gücünabart›l› ve orant›s›z olmad›¤›, dolay›s›ylameflru oldu¤u sav›n›n bukez kat› bir biçimde de¤erlendirilemeyce¤igörüflündedir.b. Göz Yaflart›c› Bomban›nKullan›lmas›84) Söz konusu olayda, baflvurusahibi ilk turdaki bir dizi ça¤r›ve uyar›ya uymay›nca polis göz yaflart›c›bomba kullanm›flt›r. Hiçkims,e bu uygulaman›n bu alandakidüzenlemelere ayk›r› oldu¤u veyapolisin baflvuru sahibinin yan›ndaiki kad›n ve dört çocu¤un oldu-¤unu bilip bilmedi¤i do¤rultusundabir iddiada bulunamaz (§ 12).85) Ne olursa olsun, neticedegöz yaflart›c› bombaya maruz kalanher kifli, vakit geçirmeksizin, derhaldoktora götürülmüfltür. Olay›nmuhataplar›n›n hiçbirinde kimyasalmaddeyle temastan kaynaklananherhangi bir semptom tespitedilmemifltir. Sadece A.K.’nin (§ 13)solunum yollar›nda bir yanma hissioldu¤u, bunun da bu gaz›n rahats›zl›kverici normal etkilerindenbiri oldu¤u belirtilmifltir (§ 46).Ayr›ca baflvuru sahibi, sonradanherhangi bir t›bbi komplikasyonunç›k›p ç›kmad›¤›, tespit edilipedilmedi¤i konusunda A‹HM’ye bilgivermemifltir (sonuçlar›n mukayesesiiçin, bk. Çilo¤lu, yukar›dazikredilen, §§ 26-28; Oya Ataman,yukar›da zikredilen, § 26 ve k›l›çgedik’inTürkiye aleyhine davas›, (karar)no. 55982/00, 1 Haziran2004).86) Bundan dolay› A‹HM, operasyondagöz yaflart›c› bomba kullan›lm›flolmas›n›n A‹HS’in 3. maddesiuyar›nca özel sorun teflkil etmedi¤igörüflündedir.Geriye, kötü muamele iddialar›kalmaktad›r.c. Baflvuru Sahibine FizikiGüç Kullan›lmas›87) ‹lk olarak, baflvuru sahibininaya¤›n›n d›fl k›sm›nda tespitedilen ve art›k kabuk ba¤lam›fl olanyara, kar›n bölgesinde gözlemlenenyara izlerinin (yukar›da zikredilen,§§§ 16, 19 ve 22), ihtilaf konusuolay›n öncesine dayand›¤› izleniminivermeleri nedeniyle, bu konununde¤erlendirilmesinde önemsiz kalmaktaolup, bu bafll›k alt›nda incelenmeleriuygun görülmemektedir.


Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi 112988) Bun ra¤men, A‹HM, baflvurusahibinin 6 Ekim 2002 tarihindetutuklanmas›ndan hemen sonrayap›lan sa¤l›k kontrolünde saptanm›flyara ve izleri göz önünde bulundurur.Söz konusu sa¤l›k kontrolünde,baflvuru sahibinin boynunda,topuklar›nda ve vücudundak›zar›kl›klar ve lezyon, testislerdemorluk, sol el ve burunda dabenzeri arazlar tespit edilmifltir.89) Polis kuvvetlerinin baflvurusahibini tutuklamalar› esnas›nda(yukar›da zikredilen, §§§ 16, 19 ve32) fliddete baflvurmufl olduklar›konusunda herhangi bir ihtilaf olmasada, A‹HM, polis memurlar›-n›n baflvuru sahibini kas›tl› olarakdövmüfl olduklar›n› düflündürecekherhangi bir somut nedenin mevcutolmad›¤› görüflündedir. Bu konuylailgili olarak üzerinde durulmas›gereken, baflvuru sahibinintestislerinde tespit edilmifl olan kanoturmalar›d›r.90) Baflvuru sahibi 1 Kas›m2002 tarihinde yapm›fl oldu¤u baflvuruda,ve ayn› flekilde polis müfettiflineverdi¤i ifadede (§§ 33 ve 35)gözalt› esnas›nda kendisini sorgulayanpolisleri, kendisini itiraftabulunmaya zorlayarak, “testislerinifliddetli olarak s›km›fl olmakla”suçlam›flt›r. Ama aksine, baflvurusahibi, A‹HM veya ulusal yarg›mercileri nezdinde, tutuklanmas›s›ras›nda vücudunun bu bölgesineherhangi bir darbe alm›fl oldu¤udo¤rultusunda herhangi bir beyandabulunmam›flt›r.Halbuki, testislerdeki böylesinebir durumdan bahseden tek sa¤l›kraporu,baflvuru sahibinin tutuklanmas›ndanhemen sonra alm›floldu¤u 6 Ekim 2002 tarihli adli t›praporudur. Bu duruma, baflvurusahibinin 16, 25 Ekim, 27 Aral›k2002 ve 16 Nisan 2003 tarihlerindeyapm›fl oldu¤u aç›klamalarda hiçde¤inilmedi¤i gibi, bundan sonrakisa¤l›k raporlar›nda da bu konudabir tespit yer almamaktad›r.91) Bu koflullar alt›nda, 6Ekim 2002 tarihinde düzenlenenraporda belirtilen yaralar›n tümününbaflvuru sahibinin polis taraf›ndantutuklanmas› esnas›ndakizor kullan›mdan kaynaklanm›fl olduklar›kabul edilebilir (Klass ve di-¤erlerinin Almanya aleyhine davalar›, 6Eylül 1978 tarih ve Seri A no 28 Say›l›Karar, s. 17, § 30). Bununla birlikte,yaralar 3. maddenin kapsam›ndade¤erlendirilecek kadar a¤›r niteliktedirler(bk. örne¤in Assenov ve di-¤erlerinin bulgaristan aleyhine davalar›,28 Ekim 1998 tarihli Karar,Derlemeler 1998, VIII, S. 3288, §95 ve mevcut referansalr; zikredilenBarta, § 63 ve yine zikredilenBerlinski, § 60).92) Bundan dolay›, savunmac›konumundaki Devletin söz konusuyaralardan sorumlu olup olmad›¤›-n›n, baflka bir ifadeyle, baflvuru sahibinindavran›fllar›n›n polisin zorkullanmaya baflvurmas›n› zorunluk›l›p k›lmam›fl oldu¤unun ve kullan›langücün orant›l› olup olmam›floldu¤unun araflt›r›lmas› gerekmektedir(Caloc’un Fransa aleyhine davas›,no. 33951/96, §§ 84 ve 98,A‹HM 2000; Assenovve di¤erleri,Derlemeler 3288, § 94; Dikme, zikredilen,§ 90; Wieser, zikredilen,no. 2293/03, § 35 ve RL ile M. -JD,zikredilen, § 61).93) Böylesine olaylar›n incelenmelerindegösterilmesi gereken dikkatin(Bubbins’in Birleflik Krall›k


1130 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009aleyhine davas›, no. 50196/99, §147, A‹HM 2005 II (suretler)) bilincindeolarak konuya yeniden dönüldü¤ünde,A‹HM baflvuru sahibinin,göz yaflart›c›a bombalar›n at›lmalar›ndansonra da, saat 07.15’ekadar yap›lan ikaz ve ça¤r›lara uymam›floldu¤una iflaret etmektedir.Baflvuru sahibi teslim olmaya kararverdi¤inde operasyonun bafllamas›n›nüzerinden 5 saat geçmiflbulunuyordu. Bundan dolay›, polisinüzerindeki hat›r› say›l›r gerilimianlamak mümkündür. Neticedebaflvuru sahibinin sald›rgan olmad›¤›ve üstünde silah bulunmad›¤›(uygun olarak, zikredilen Rehbock)dolay›s›yla da bir tehdit oluflturmad›¤›ortaya ç›km›flt›r, ama tutukland›¤›ana kadar üzerinde bir silaholabilece¤i endiflesi anlafl›labilir,hakl› bir zemindedir (§ 35).94) Hükümetin bu yaralar› gerçeklendirmesindekiyükünün dahaaz oldu¤u (yukar›da zikredilen §83) ve yaralar›n oluflmalar›ndakikoflullar›n dikkate al›nd›klar›nda,A‹HM, baflvuru sahibinde oluflanyara ve zedelenmelerin (§ 88), herne kadarüzücü olsa da, gereksiz veorant›s›z güç kullan›ld›¤›na (mukayeseiçin örnek, Rehbock, § 76 veRL ile JD, § 88) iflaret etmedi¤inekanaat getirmifltir. Ayr›ca, baflvurusahibi de ulusal makamlar nezdindetersine bir giriflimde bulunmam›flt›r(§§ 31 ve 33).d. Sonuç2. Polisteki Gözalt› Koflullar›Hakk›nda96) A‹HM ilk olarak, baflvurusahibindeki yaralar›n tutuklanmaöncesine dayand›¤›n› (§ 87) ve tutuklanmas›esnas›nda (§ 88) oluflanlar›nda bir kez daha göz önündebulundurulmayacaklar›n› belirtir.Ayn› flekilde, baflvuru sahibinintutuklanmas›ndan sonra düzenlenmiflolan t›p raporlar›nda iflaretedilen yaralar eski, art›k iyileflmiflolan yaralara tekabül etmektedir.97) Böylece, de¤erlendirmeküzere baflvuru sahibinin sol kalças›ndagözlemlenmifl olan yüzeyselbere ve sa¤ kaval kemi¤inde tespitedilmifl 0,5 cm büyüklü¤ündeki yarageriye kalmaktad›r (§§ 22 ve 25).A‹HS’in 3. maddesince istenenkan›tlar, bir sürü ipuçlar› veya itirazayer b›rakmayan karinelerden(LAB‹TA’n›n ‹talya aleyhine davas›(GC), no. 26772/95, § 121, A‹HM2000-IV) oluflsalar da, bahsi geçeniki izin, 3. maddede belirtilenlerkapsam›na girecek yeterlilikte birmuameleden kaynakland›¤›na veyabaflvuru sahibinin maruz kald›¤›n›iddia etti¤i fiziki kötü muamelelerdenbirine tekabül etti¤ine iflareteden herhangi bir unsur mevcutbulunmamaktad›r (yukar›daki §§29, 31 ve § 72).98) A‹HM, gözalt›nda bulunanbir kimsenin kendisine yap›lan kötümuamelelerle ilgili t›bbi bir raporalmas›n›n, özellikle içinde bulundu¤uhassas durum nedeni ile oldukçazor oldu¤unu kabul etmektedir.Baflvuru sahibi de, gözalt›ndabulunduruldu¤u süre içindekendisi ile ilgili düzenlenen sa¤l›kraporlar›n›n güvenilir olmad›klar›n›belirtmekte, doktorlara sa¤l›k konusundakiflikayetlerini de, vücudundagözle görülür yara bereninolmamas› nedeniyle aktaramam›floldu¤unu ifade etmektedir.


Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi 1131Ama tam da bu durumda, baflvurusahibinin, kendisine yap›ld›-¤›n› iddia etti¤i kötü muamele konusunda,kendisini yedi kez sa¤l›kkontrolünden geçiren doktorlar›ndikkatini çekmeye çal›flmas› gerekirdi.Baflvuru sahibi özellikle de21 Ekim 2002 tarihinde, kendi talebisonras›nda sa¤l›k kontrolü içingönderilmifl oldu¤u Diyarbak›rDevlet Hastanesi’nde bunu yapmaolana¤›na sahipti (§ 25). Buna ekolarak, baflvuru sahibi veya onunavukat›n›n, mahkemeye bakan hakimlerhuzurunda söz konusu yedisa¤l›k raporundan herhangi birihakk›nda itirazda bulunmam›fllard›r.Di¤er taraftan, ortada kötümuamele veya iflkence yap›lm›fl oldu¤unu(mutatis mutandis, Bat› vedi¤erleri, § 133) gösteren ciddi birbelirtinin mevcut olmamas› nedeniyle,baflvuru sahibinin davayabakan hakimlerinin Birleflmifl Milletler‹stanbul Protokolü’nde (bk §43) tan›mlanan t›bbi prosedürü gerekti¤igibi takip etmemifl olduklar›kan›s›na varmas› için makul bir gerekçemevcut de¤ildir.99) Bununla birlikte, baflvurusahibi 23 Ekim 2002 tarihindeavukat›na kar›n a¤r›lar› oldu¤unusöylemifl olmal›d›r ki, avukat› Özbeklisavc›l›¤a baflvurarak müvekkilineekografi ve idrar yollar›nasintigrafi yap›lmas› için izin verilmesiniistemifltir (yukar›da zikredilen§ 29). Savc›n›n buna izin vermemiflolmas› üzüntü vericidir. Bunagerek duymam›fl olan savc› bunedenle elefltirilemez, zira 6 Kas›m2002 tarihinde yine ayn› savc› taraf›ndandinlenen baflvuru sahibi, bukez de, çekmekte oldu¤u kar›n a¤r›lar›naneden olarak cezaevinin›s›t›lmamas›n› göstermifltir. Ayr›ca,baflvuru sahibinin, kar›n a¤r›lar› veidrar yollar›ndaki sorunlar› nedeniyleo esnada ilaç tedavisi görmekteoldu¤u da saptanm›fl bulunmaktad›r(yukar›da zikredilen § 30).Bu gerekçeler nedeniyle, konuedilen a¤r› ve flikayetlerle bir iflkencebiçimi aras›nda illiyet ba¤› kurmaksadece spekülasyon kapsam›-na girecektir.100) Buraya kadar olan tümaç›klamalar›n ›fl›¤›nda, Avrupa ‹nsanHaklar› Mahkemesi, elindekimevcut bilgilerin baflvuru sahibiningözalt›nda kald›¤› sürede iflkenceyemaruz kalm›fl oldu¤u iddias›n›destekleyecek nitelikte ipuçlar›sunmad›¤› kanaatindedir.101) Ayr›ca, de¤erlendirmesindeA‹HS’in 5. maddesi uyar›nca (§68) karar veren A‹HM, baflvuru sahibiningözalt› sürecindeki maddikoflullar›n 3. madde uyar›nca ayr›-ca incelenmesini gerekli k›lacakherhangi bir özel neden görmemektedir(temel ilkeler ile ilgili olarakbk. Avc›, zikredilen, § 69 ve bununiçindeki referanslar).102) Sonuç olarak, polistekigözalt› ile ilgili mevcut davadaA‹HS’in 3. maddesinin ihlaline tekabüleden herhangi bir unsur sözkonusu de¤ildir.V. A‹HS’in 41. MaddesininUygulanmas› Hakk›nda103) A‹HS’in 41. maddesi uyar›nca,“Mahkeme (“A‹HM”) iflbu Sözleflmeve protokollerinin ihlal edildi¤inekarar verirse ve ilgili Yüksek Sözlefl-


1132 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009meci Taraf›n iç hukuku bu ihlali ancakk›smen telafi edebiliyorsa, Mahkeme,gerekti¤i takdirde, hakkaniyeteuygun bir surette, zarar görentaraf›n tatminine hükmeder.”A. Zarar, Masraf ve Giderler104) Baflvuru sahibi 18 Kas›m2005 tarihli yaz›s›nda talebini, “Adlitatmin olarak 20.000 Avro (EUR)talep ediyoruz. Bunun d›fl›nda, mahekmemasraf ve giderlerinin, vekaletücretinin de göz önünde bulundurulmas›n›talep ediyoruz.” fleklindeifade etmifltir.105) Hükümet de, A‹HM’inherhangi bir dayanaktan yoksun,belirsiz ve abart›l› olan bu taleplerireddetmesini talep etmektedir.106) Baflvuru sahibinin özgürlü¤ündenyoksun b›rak›lm›fl olmas›n›nkendisinde manevi zarara yolaçm›fl olaca¤›n› belirten A‹HM, sözkonusu davan›n muhtelif aç›lardangöz önünde bulundurulmas› ve önceliklerlemukayese edilebilir olmas›ndandolay› (bk. örne¤in Karagöz,§ 79), baflvuru sahibine hakkaniyeteuygun olarak 9.000 Avro ödenmesinekarar vermifltir.107) A‹HM, mahkeme masrafve giderleriyle ilgili talebi ise, herhangibir miktar›n belirtilmemifl,bir belgenin sunulmam›fl olmas›nedeniyle reddeder. Ayr›ca, baflvurusahibine adli yard›m olarak öncedende Avrupa Konseyi taraf›ndan701 Avro ödenmifl oldu¤unuhat›rlat›r.B. Gecikme Faizi108) A‹HM, Avrupa MerkezBankas›’n›n yeniden finansmankolayl›¤› ile ilgili uygulad›¤› faizoran›na üç puanl›k bir art›fl›n eklenmesininuygun oldu¤una kararvermifltir.Bu Gerekçelerden Dolay› Avrupa‹nsan Haklar› Mahkemesi,1) Hakümetin Avrupa ‹nsanHaklar› Sözleflmesi’nin 3. ve5. maddeleri çerçevesindeyap›lm›fl baflvurularla ilgiliilk itirazlar›n›n reddedilmesine,2) Baflvurudaki flikayetlerinkabul edilebilirli¤ine, baflvurunungeriye kalan bölümününise reddine,3) A‹HS’in 5. maddesinin 1 c),4 ve 5. paragraflar›n›n ihlaledilmifl olduklar›na,4) Sözleflmenin 5. maddesinin3. paragraf› çerçevesindeyap›lan baflvurunun ayr›caincelenmesine gerek olmad›¤›na,5) A‹HS’in 3. maddesinin ihlaledilmemifl oldu¤una,6) a. A‹HS’in 44. maddesinin2. paragraf› uyar›nca, karar›nkesinleflmesine müteakip3 ay içerisinde daval›devletin, baflvuru sahibinemanevi tazminat olarak9.000 Avro (dokuz bin Avro)ödemesine, bunun, ödemeninyap›laca¤› tarihteki geçerlidöviz kuru üzerindenTürk Liras› olarak yap›lmas›na,b. Sözü edilen sürenin dolmas›ndansonra, ödeme yap›lanakadar geçecek süreiçin, bu meblâ¤a AvrupaMerkez Bankas›’nca o dönemdeuygulanmakta olan


Avrupa ‹nsan Haklar› Mahkemesi 1133faiz oran›na üç puan eklenerekbasit faiz uygulanmas›na,7) Adli tatmin ile ilgili taleplerinise reddineOYB‹RL‹⁄‹ ‹LE KARAR VER-M‹fiT‹R.Bu karar, yönetmeli¤in 77.maddesinin 2. ve 3. paragraflar› gere¤ince,Frans›zca olarak kalemeal›nm›fl ve 31 Ocak 2008 tarihindetebli¤ edilmifltir.SantiagoQuesadaZab›t KatibesiBostjanM. ZupancicBaflkan


GEÇM‹fi ZAMANYAZILARI


Sene: 3 Kanunusani 1929 Say›: 25-1‹STANBUL BAROSU MECMUASIV‹S‹TA - AYAK TER‹Honoraires MédicauxHayat›n› ilim ve irfan tahsiline vakf ile göz nuru dökerek tabir mahsusu veçhile dirsekçürütmek dimag›n› fünunu t›bbiye mebahisiyle doldurmufl ve o sayede maifletini temineçal›flmakta bulunmufl olan Hekimlerin ça¤›r›ld›klar› hastalara girmek ve bu husustaiktiham edecekleri külfet ve meflakkat için bir ücret almalar› zaruriyat maslahat ve nasfetcümlesindendir. Esasen çal›flmaktan maksat ve gaye kazanmak olmas›na nazaran serbestsurette sanat›n› icradan bilcümle Hekimlerin ibraz edecekleri hizmet ve dereceiehliyetle mütenasip bir ücret almalar› bir hakt›r. Bu hak, Doktorlar›n kazanm›fl olduklar›s›yt ve flöhret, iktidar ve dirayetle ölçülür muvazzaf ve gayri muvazzaf olmalar›na göretayin ve tahsis olunur. Her ne kadar etibba tahlifnamesinde ücret kademiyeyi mus›rranetalep etmeyip verildi¤i halde de az›ns›yarak malûlin ve muhtacinin inkisari kulûbunacür’et eylemeyece¤imize) ibaresi görülmekte isede bu, doktorlar›n hak kazand›klar› ücretibüsbütün almamalar› manas›n› mütezammin olmayan baz› h›rç›n magrurlar›n fazla parakoparmalar› ihtimalini mani bir kayd› ihtirazidir. Yoksa her hizmet bir ücret mukabilidir.Ücretsiz hizmet olmaz. Me¤erki ecir muvafakat eyleye.Acaba bu ücret bir kanun ile tayin edilmiflmidir?Vizitan›n flu ve bu kadar olaca¤›n› nat›k hiçbir kanun ve nizamnan› mevcut de¤ildir.Bu bapta ancak ürf ve adet icrayi hükmeder. Yani örfe ve taamülen maruf olan fley verilir (1) .Baz› aileler vard›r ki rast gelen doktora müracaattan ise ehliyet ve gayretine itimateyledikleri hekimleri aile tabibi unvan› alt›nda intihap ve tercih ederler, ve beyinlerindebir mukavele tanzim ve taati ederler. fiu halde kanuna, ahlâka (Adaba) maugayir olamamaküzre tanzim edilmifl olan mukavele ahkâm›na (Borçlar Kanunu madde 319) mutavaatlâz›m gelir. E¤er metinde ücret tasrih k›l›nmam›fl ise hekimin ehali beyninde ihraz etti¤iflöhret ve haysiyetnazar› dikkata al›narak emsali hakk›nda yap›lan muameleye, verilenayak terine tevfikan baligan mabela¤ ecrimisil tayin olunur.___________________________________________________(1) Umumî harpten evel madenî para tedavülü esnas›nda eve davet edilen her hangi bir hekime birmecidiye, eczanelerde bulunan hekimlere on kurufl verilmekte idi. Eve doktorun ikametgâh›ndan uzakmesafede olup araba tutma¤a mecburiyet görülen mahallerde araba kirasile birlikte ayakteri bir mislitezyit olunurdu mamafi bu da doktora ggöre de¤iflebilirdi. Hali haz›rda ise yar›m liradan tutta bir lira,iki, üç ve hatta befl lira kadar ayak teri ç›kmaktad›r.


1138 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Fakat burada bir mesele varidi hat›r oluyor.Muvazzaf yani uhtesinde bütün zamanini iflgal edecek bakt›ryolojihane, kimyahaneve s›hh› heyeti teftifliye müdüriyeti gibi bir resmî vazifede bulunan (müderrislik, muallimlikmüstesna) Hekimler acaba bir ailenin tabibi hususisi olabilirmi? Olursa ayakteri nas›ltayin edilir.Evvelâ: Behre ve sanat›n› bir cihete muayyen bedel mukabilinde icar etmifl olan birhekimin ayn› zamanda di¤er bir mahallin Eciri olmas› mümteni olmakla beraber bir tak›mmahaziri idariyeyide calip ve emniyeti salihtir. Binaenaleyh muvazzaf bir hekimin ve hassatenmühim bir s›hh› vazife deruhte eylemifl bir idare adam›n›n aile tabibi olmas› ve hariçtekabine açarak ifl saatleri gayrisinde ilân suretiyle icrai sanat eylemesi muvaf›k olam›yaca¤›kanaatindeyim nerede kald› ki ücreti mülâhaza edilsin.E¤er olursa ücreti nas›l tayin edilir? Yani muvazzaf etibbadan biri aile tabibi olarakbir yere intihap edilip meyanede tanzim k›l›nan mukavelenamede ücret beyan edilmemiflsenas›l muamele olunur?Resmî ve hususî iki hizmeti birden takabbül eden hekim hariçte ücretle icrayi sanateden k›s›mdan olmad›¤›ndan ücret nam›na bir fley talep ve iddia edemez her neki verilirsekabulde mustar kal›r.Fakat sanat› flahs›na münhas›r olan ve tecrübesi ve iktidar›yle ifltihar eylemifl bulunanhekimlerden nitekim biricik operator, göz, kulak, bo¤az mütahass›s› gibi zevattandermangân istifadeden mahrum mu kals›n misillu bir sual varit olabilir.Evet, Evelcede arzedildi¤i veçhile böyle t›bb›n muhtelif flubelerinde ihraz rusuh vemeleke etmifl ve tan›nm›fl mütahass›sinin idarî hamulelerle y›pranmalar› kabili terviç olamaz.Anlar›n mevkileri vatan gneçlerinin tevsi irfanlar›na küflade müderrislik kürsüsü ileridi.Bofl vak›tlerde ehalinin ihtiyaçlar›n› tatmine yedi hazakatleri mevkuf ve matuf olmal›d›rsuretinde cevap verilebilir.Muvazzaf resmî etibbadan beledîye doktorlar› olbaptaki talimatnamenin alt›nc› maddesinde(Hergün müayyen bir zamanda belediye daire veya eczanesinde fukara ve muhtacinimeccanen muayene ve tedaviye mecbur bulunduklar› gibi muhtacinden olupta belediyedairesine gelmek iktidar›n› haiz olmayanlar›n hanelerinde flifayap oluncaya kadartedavilerine devam edeceklerdir) denilmektedir.Mezkûr talimatnamenin dokuzuncu maddesi ise maddei mesrudeyi tefsih ve tavzihederek mütemavvilâm yesrü yesar sahipleri istisna eylemekte olup faidesine binaen afla-¤›ya aynen derceolunur.9- “Gerçi etibbai belediye muhtacini ve fikarayi ehaliyi meccanen muayene ve tedaviile insaniyeten ve kanunen vazifedar iselerde eflraf› belde ve memurini hükûmetin bilâücret(2) tedavisiyle mükellef olmad›klar› cihetle bu hususta asla tazyik ve icbar edilemezler.”Ve yirmi ikinci maddesinde daha (Mesleki celili tababet müntesibini esasen insaniyetve befleriyet hadimler olmak itibariyle hastalara karfl› daima r›fku mülâyemet ve ke-___________________________________________________(2) ‹flbu talimatnamenin dukuzuncu maddesi ehiren neflir tamim edilen 31 mart 92 tarihli memurinkanununun (87) inci maddesi ile fesh ve ilga edilmifltir. Mezkûr maddede (Hükûmet ve idarei hususiyeve belediye tabipleri memurlarla nafakas› bunlar›n üzerinde vacip olan efrad› ailelerini meccanentedavi eder.) deniyor.


Geçmifl Zaman Yaz›lar›… 1139mali merhamet ile muameleye dikkat ve bu bapta asla bu¤z ve adavet izhar ile a¤razi nefsaniyeyemeclup olm›yacaklar›ndan ifayi vazife z›mn›nda daveti vakiaya bilâtaallül icabetedeceklerdir. Hastan›n ahvali kesbi vehamet etti¤i veya müflavere suretinde di¤er etibban›ncelbine efrad› aile arzu gösterdi¤i zaman derhal bilâ tarif etibbayi müflavereyi celbeyleyeceklerdir.)‹htaratiyle hekimlerin tarz› hareket ve muamelât› gösterilmifltir.Baz› hekimlerin mütemayil bulunduklar› veçhile ayak teri hakk›nda bir tarife tertipve tatbiki muvaf›k olur mu, olmaz m›?Ayak teri hakk›nda bir tarife yap›lmas› haysiyet ve nezaketi meslekiye ile asla kabilitelif ve tecviz bir hareket olamaz. Zira fenni dakiki tababet di¤er sanayi ile k›yas kabuledecek bir seviyede de¤ildir. Hekimlerin ve buna karfl› avukatlar›n edecekleri hizmetler,gösterecekleri maharet ve yararl›klar› ücret takdirinde vicdan ve iz’an› befler acizdir.Arabac›lar ve buna mümasil esnaf makulesinden olm›yan ve cemiyet befleriyeninzümrei hâmiyesinden bulunan hekimlere ve avukatlara tarif tanzimine lisan› edep hayaeder, a¤za almak cür’et ve cesaretini gösteremez mesleke karfl› kaba bir tecavüz addolunur.Velhas›l ücreti kademiye hastan›n siai halile mütenasip olur ve bu suretle tabibi müdavininr›zas› tahsil ve memnuniyeti tekmil edilme¤e gayret ve ihtimam edilir.Fakat bir hekim fahifl vizita isterse ne yap›l›r?Bunun için evelemirde iki tarik mevcuttur. Birincisi bizzat veya bilvas›ta hotgâm tabipsureti münasebe ile itidale davet, merhamet ve mürüvvet celbedilir ki buna lisan kanunda“recours gracieux” tariki r›zaî nam› verilir.‹kincisi – Farz› muhal olarak hekimin israr› takdirindeki sahibi ehliyet ve iktidarolanlara da bu gibi haysiyetfliken haflin muamelelere tesadüf olunamaz – nazar olunur:Doktorun bu israr› ya hastay› ziyaretten evel olur veyahut sonra, evel olursa mevkisahibi ekâbir ve fuhuli etibbaya tasviri hâl ile mumaileyh hekimin na beca israr› bilvas›tatadil olunabilir ki buna (Recours hierarchique) tarik› müratebe tesmiye olunur.Ve e¤er sonra olursa mahakime müracaat olunur ve ecri misil tayini suretiyle meselahal ve has›m olunur. Bu da tariki kazaî (Recours judiciaire a l’action) namile yadolunur(3) .Darülfünun t›p fakültesinden nefletle belediye ifllerinde muvazzafan çal›flan hekimlerserbest icryi sanat eden memleket et›bbas›na tercihan kâffei muamelât ve mesaili t›bbiyeiadliyeyi rüyet ve tetkik ile mükellef olma’lar› icabeti kanuniyeden bulunmaktadir.___________________________________________________(3) Evvelce yani 1334-1917 senesine de¤in Türkiye dahilinde icrayi sanat etmekte bulunan hekimlermenfleleri itibarile yediye ayr›labilir:1- Mektebi t›bbiyei askeriyeden Mektebi t›bbiyei mülkiyenin aç›lmas›na kadar devam etmifltir. ‹lk defatabip ünvanile 1890 tarihinde bir çok hekim ç›km›flt›r.2- Mektebi t›bbiyei mülkiye ‹stanbul3- Berut frans›z mektebi t›bbiyesi fiam4- Berut amerikan mektebi t›bbiyesi5- Kollokyon imtihan›ndan reddolunupta bilâhare doktora vererek diploma alan6- Ecnebi memleket t›p mekteplerinde tahsilini ikmal eden fakat diploma almadan avdetle doktoraverip diploma alan7- Ecneb› mekteplerinden doktor diplomas›n› ve icrayi sanat icazetnamesini hamilen müracaatlakollokyon imtihan› verip ruhsatname alan.


1140 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Et›bbayi muvazzafadan s›hhiye müdürler ile müstekil liva et›bbas›n›n badema mesailit›bbiyei adliye ile ifltigal etmeyip ancak bidayeten verilmifl raporlar›n istinafen tetkikivazifesile mükellef olduklar›n› nat›k 2- kânunusani – 1330 tarihli tahrirat› umumiye sadedimizetevafuku cihetiyle aynen afla¤›ya yaz›ld›.(Sirf umur ve kavanin ve nizamat› s›hhiyenin hüsnü temfliyeti idare ve tatpik›ndanmes’ul bulunan s›hhiye müdürlerile müstekil liva merakiz et›bbas›n›n ceraimi meflhudeyedavetle her defada mesaili t›bbiyei adliye ile ifltigal edip iptidaî rapor tanzim ve tahrir etmelerive ancak bidayeten verilmifl raporlar›n ciheti adliyece has›l olacak lüzum ve tereddütüzerinde mutalâa ve reylerine müracaat suretile havalesi halinde istinafen tetkik edilmesiveyahut vilâyet meclisi s›hhiyesine taallûk eden umur ve talebi hizmet gibi hususatile ifltigal olunmas› ve belediye et›bbas›n›n bu vaz›feyi kemakân ifa etmeleri üzumununkendilerine tebli¤i ifl’ar olunur efendim). fiu halde s›hhiye müdiriyetlerile müstekil liva tababetlerimesaili t›bbiyei adliye hakk›nda bidayeten verilmifl olan raporlar›n mercii istinafisiolmufl bulunuyor. Fenne muvafakat› hakk›nda tereddüt has›l olan t›bb›adlî misillu fluabat›t›bbiyede ihtisas sahibi olanlardan müteflekkildir). fiimdi t›bb›adl› müessesesinegönderilmemsi icap eder? Her halde mütahass›sinden mürekkep bir meclisin tetkiki dahaziyade isabetin teminine hizmet eder. Zira bizde henüz müstekillen tabibi tabibi adlî yetifltirilmemifltir…Bu gibi mühim adlî mesail hükûmet belediye hekimlerine vazifei munzama olarakgördürülmektedir bu bapta 4-8-331 tarihli tamim makam› iflhatta zikrolunabilir.(Emraz› istilaiye bahsindeki müstacel vazifelere halel gelmemek flartile hükûmet vebelediye etibbas›n›n hukuk› umumiyenin muhafazas› z›mn›nda cerraimi adliyeye dahi imhândairesinde yetiflmeye ¤ayret eylemelerinin mülhakat et›bbas›na tamimen ifl’ar› tavsiyeolunur efendim.)Ceraimi meflhudeye giden et›bbaya harc›rahlar›ndan mada yevmiye itas› derpifl edilmiflve bu bapta 26 Nisan 332 tarihinde tahrirat› umumiye ile tebli¤ k›l›nm›fl olan mülgaflurayi devlet maliye, naf›a ve maarif dairesinin 16 fievval 1326 ve 25 Eylül 1327 tarihlive 1236 numaral› mazbatas› mucibince ifayi müamele olunmakta bulunmufltur. Bundanmada fethimeyit için ça¤r›lan doktorlara dahi senei haliye iptidas›ndan itibaren harc›rahlar›ndanmada binde yüz kurufl ücreti maktua verilmesi takarrur etmifl ve keyfiyet adliyevekâleti celilesinden bilcümle mülhakata tamimen teblig edilmifltir. (Vekâleti celilenin 11Teflrinisani 38 tarihli emri tel¤rafileri üzerine (muhabere 104) 38 numaral› 23 Teflrinisani38)Hulâsa: Gerek muvazzaf ve gerek gayr› muvazzaf kâffei etibban›n ifa edeceklerihizmet ve zayeyleyecekleri vak›t sebebiyle bieyyihalin bir ücrete istihkaklar› varestei yatve izah bir zarureti içtimaiyedir. Zira her külfet bir nimete tekabül etmektedir.Halbuki kanun bu hususta sakit olup örfü adet ve taamül müessirdir. Mahiyeti resmiyedenâri bir hususiyet arzeden ayak teri m›ktar› hekimile hususî müflteriler aras›ndaayr›ca görüflülür veyahut umumî surette müracaat eden hastalardan mutat veçhile al›n›r.Fransada bu bapta mevcut telekk›yat:Ayak teri Frnasada dahi ayni telekk›yata mazhar olmufltur.


Geçmifl Zaman Yaz›lar›… 1141(Ancak ifl esnas›nda bir kaza neticesi mecruh düflen iflçiye bakan doktorun ayak terio mecruhu s›yaneten tarifeye tâbi tutulmufltur. (‹flten olan kazalar hakk›nda tatpik olunmaktad›r)T›bb›adlî 1913. Bir de Fransada ehlihibre olarak isimleri listede yaz›l› olanlarlamemurin adliye taraf›ndan ledelhace ayni vas›f ve vazife ile ça¤r›lan hekimlere ayak terinamile 8 Haziran 1811 tarihli kararname mucibince masarifi zaruriyelerine mukabil tarifeyap›larak ücret takdir ve tayin k›l›nm›fl ve bu da 21 Teflrinisani 1893 tarihli muahhardi¤er kararname ile k›smen ducar› tadil olmufl bulundu¤u görülmektedir.)T›bb›adlî 921Kavanini mer’›yede buna dair hiçbir kayda ve iflarete tesadüf edilmemektedir.Ancak 1 Emvali menkule üzerindeki imtiyaz münasebetile2 Mürur zaman dolay›s›yle Frans›z kanunu medenisinde bu bapta baz› mülâhazat nazaraç›rpmaktadir.A- Emvali menkule üzerinde imtiyazl› alacaktan bahseden Frans›z kanunu medenisinin2101 rinci maddesi (Son hastal›k o¤runda herneki sarfolundu ise gurema beynindesiyanen taksim olunur) 30 Teflrinisani 1892 tarihli kanunun 12 inci maddesi veçhile suretiatiyede tadil k›l›nm›flt›r (Encam› fert veya ifakat – ne olursa olsun son hastal›k esnas›ndaihtiyar k›l›nan her türlü masarif garimler aras›nda s›yan olarak taksim olunur.)B- (Müruru zaman) Frans›z kanunu medenisinin 2219 uncu maddesi mefad›nca kanunenmuayyen fleriat alt›nda bir müddet için bir vas›tai temellük ve feragatt›r. (Yani müruruzaman bir kimse için bir hak bahfleder eraz›i miriyede olan hakk› karar (usucapio) gibiveyahut müsamahaten bir haktan feragat edilmifl oldu¤unu tazammun eder.)1892- Frans›z kanununu onbirinci maddesiyle duçar tadil olan Frans›z kanunu medenisinin2272 inci maddesi (Hekim, cerrah, diflçi ebe ve eczac›lar›n (Vizita-Ayak teri)Ameliyat ve ilaç ücreti tahsili z›mn›nda ikame eyledikleri davalar›n müruru zaman müddetiiki senedir.Madde 2274- Berveçhi balâ tafsil k›l›nan hallerde müruru zaman – Hekimin ziyarete,tedaviye ve malzemei t›bbiye tedarikine devam› halinde bile ifle flüru ile bafllar (Yanimüddaabihi iddiaya salâhiyet geldi¤i tarihten itibar olunur) ve ancak hesap rüyet edildi¤izaman senet veya taahütname tanziminde veyahut müddeti zarf›nda tebli¤name istar›ndtadile u¤rar.Madde 2275- Mamafi müruru zaman iddias›nda bulunanlara karfl› itiraz vukuundamüddaabihin hakikaten tesviye edilmifl oldu¤una vukuf has›l olmas› için muterizlere yeminteklif olunabilir.Yemin dullara mirasç›lara yahut mirasç›lar velayet alt›nda bulunm›yan küçükler olduklar›takdirde vasilelerine müteveffanin müddaabih borcu oldu¤unu bilmediklerine yeminverdirilebiir.Medyum müflteriler aleyhinde ikame olunacak tahsil matlup dvalar›ndan alt›yüzfranga kadar olanlar sulh mahkemelerinde ve mebla¤lar›ndan alt›yüz franga kadar olanlarsulh mahkemelerinde ve mebla¤ mezburu tecavüz edenler de bidayet mahkemelerinde rüyetve hallolunur.Sulh hâkimii Kabili istinaf olmamak üzre (Kat’iyyen) üçyüz franga kadar olan daaviyihal ve hasmeder.


1142 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Bizde kanunu medenimizde ayak terinin imtiyazl› borçlardan oldu¤unu dair bir sarahatgörülememektedir. Yaln›z eski mecellenin 1602 inci maddesinde (Düyunu s›hhatdüyunu maraz üzerine mukaddemdir. Fakat marizin maraz› mevtinede esbab› maruza ileyani ikrardan baflka nas›n müflahit ve malûmu olan flira ve istikraz ve itlâf› mal gibi sebeplerlezimmetine taallûl eden deyinleri düyunu s›hhat hükmündedir. Mukarrunbihayandan bir fley oldu¤u surette dahi hükmü bu minval üzeredir.) Denilmesine nazaran nas›lmalûmu olan ayak teri de tefsir tarik›yle düyunu s›hhat meyan›na ithal olunabilir. fiuhalde ücreti kademiyeye ehemmiyet verilmifl olur. Mürurur zaman hakk›nda ise mecelleketumiyetini muhafaza etmektedir.Bu bapta borçlar kanunumuzun sahifelerini çevirelim. 44 üncü sahifede 126 ›nc›maddede 3 numaral› f›kray› okuyal›m: (Sanatkârlar›n iflleri, perakendeci esnaf›n verdi¤ieflya ve erzak, Doktorlar›n ve sair sanat erbab›n› ifa ettikleri mesai… ücretleri hakk›ndakidavalar hakk›nda befl senelik mürur zaman cari olur) Deniyor ve 125 inci maddede alacakhakk›ndaki mürur zaman› on seneye indiriyor. Eskiden matlubat davas› onbefl sene nihayetinkadar istima olunurdu.


Borçlar kanunu etraf›nda notlarHATAEsasl› bir hata neticesinde akt›n lüzum ifade edememesi hem iki tarafl› ak›tlarda hembir tarafl› ak›tlarda caridir. ‹ki tarafl› ak›tlar için zaten tereddüte mahal yoktur. Fakat birtarafl› ak›tlar için hatan›n tesiri olup olm›yaca¤› belki düflünülebilir. Mamafi maddei kanuniyesarihtir: Akt yap›l›rken esasl› bir hataya duçar olan taraf o akt ile ilzam olunamaz.Zaten bir esasl› hatan›n akt› beyide gösterdi¤i tesiri hile veya iare ak›tlar›nda göstermemesiiçin hiçbir sebep yoktur. Ben arkadafllar›mdan birine alelâde bir hediye veya pekmeflhur bir tablonun kopyas›n› hibe etmek niyetinde idim. Verece¤im alelâde hediye yerinehatan›n o hediyeye benzeyen pek k›ymettar baflka bir hediye veya o meflhur tablonunkopyas› yerine asl›n› verdim. Bundan bitab› bilerek ve kasten böyle yapt›¤›m manas› ihraçolunamaz. E¤er hata nazariyesi daha ziyade iki tarafl› mukavelelerde zihinlere tebadürediyor ise, bunun sebebi sahai fiiliyatta hatan›n en çok bu mukavelelerde vukubulmas›d›r.‹ki tarafl› mukavelelerde vukubulan hata, mukavelenin tesirsiz kalmas› için her ikitaraftan da vak› olmal› m›d›r, yoksa hatan›n yaln›z bir taraftan vukuu kâfimidir?Yukar›da zikretti¤imiz borçlar kanununun 23 üncü maddesi bu suale verilecek cevab›da mütazamm›nd›r: Akt ile ilzam olunam›yan esasl› hataya duçar olar taraft›r. Di¤er taraf›nhilesiyle veya ikrahiyle bir akt icras›na mecbur olan taraf hakk›nda bu ak›tlar nas›llüzum ifade etmezse, hataya duçar olan taraf için de akt o suretle lüzum ifade etmez. Yanihile ve ikral› yaln›z tarafeyinden biri üzerine müessir oldu¤u halde akt›n butlan›n› icapeyledi¤i gibi bunlarla beraber r›zan›n f›kdan› sebeplerinden biri olan hata da yaln›z tarafeyindenbirinden sad›r oldu¤u halde bile akt›n neticei hukuk›yesi has›l olmamak lâz›mgelir.Biliyoruz ki esasl› hatalardan biri de hata etti¤i iddia eyleyen taraf›n üzerine borç al›rkenbafll›ca nazar› itibara ald›¤› flah›sta yan›lm›fl olmas›d›r. Bu k›s›m hatada hatan›n her ikitaraftan da vaki olmas› lâz›mgelece¤ini hiç kimse iddia edememifltir. Filhakika tarafeyindenher birinin di¤er taraf hakk›nda hata etmesi akla bile gelmiyecek kadar bait bir ihtimaldir.Böyle bir hatan›n lüzumundan bahsetmek bu hatay› hiçe indirmekle müsavidir.fiah›s hakk›ndaki hatan›n her iki taraftan vak› olmas› varit olam›yaca¤› gibi, akt›nmahiyeti, makudun aleyhi teflkil eden fley hakk›ndaki hatalar›n da her iki taraftan vaki olmas›lâz›m de¤ildir.Bu noktay› tavzih ve bunun adlü hakka daha muvaf›k oldu¤unu tespit için (Bodri Lacantineri)flöyle bir misal zikrediyor, diyor ki: S›rf gümüflten mamul oldu¤unu zannederekgümüflle pirinç kar›fl›k madenden mamul bir flamdan sat›n ald›m; bayi de bana onlar›


1144 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009halis gömüflten mamuldur diye satm›flt›r. Bayi bu harekette bulunurken ya hakikati biliyordu,bu takdirde filine hile de kar›flm›flt›r, yahut ta hakikati bilmiyordu, o da flamdan›s›rf gümüflten mamul zannediyordu bu takdirde hüsnü niyetle hareket etmifltir. Her iki haldede ben akt› feshettirebilirim; buna hiç kimsenin itiraz› yoktur, adalet ve hakkaniyet tebudur, flimdi farzedelim ki ben bu flamdan› hali gümüfl zannederek ald›m, fakat bayiimebir fley sormad›m; o da benim flamdan›n gümüfl ve pirinç kar›fl›k bir madenden mamul oldu¤unubildi¤imi zannederek hiçbir fley söylemedi. Hatan›n yaln›z bir taraftan vukuunukabul edenler için bu akt benim hakk›mda biç bir lüzum ifade etm›yecektir ve ben mukaveleyifeshettirebilece¤im. Hatanun her iki taraftan vukubulmas› lüzumuna kail olanlar bufeshin adalete muhalif oldu¤unu iddia edeceklerdir. Filhakika bay do¤rudan do¤ruya müflterininflahs›na ait bir ihmal veya kusurdan dolay› akteyledi¤i mukaveleden mütevellit faideyigaybeyleyecektir. Buna cevaben diyebiliriz ki bir meselenin çarei hallinde görülenadaletsizlik e¤er kanun taraf›ndan terviç olunuyorsa o çarei halli hemen bertaraf etmekiçin kâfi bir sebep teflkil edemez. Fakat acaba bu çarei haldeki adaletsizlik iddia edildi¤ikadar büyükmüdür? Her fleyden evel flunu söyleyelim ki müflteri böyle bir vaziyette akt›nbutlan›n› pek müflkülâtla istihsal edebilecektir. Çünkü muvaffakiyeti hatas›n›n ispat›namenuttur; bu ispat ise hiç te kolay bir fley de¤ildir. Müflterinin hatas›n› ispata muvaffak oldu¤unuda kabul edelim, bu takdirde di¤er taraf›n zarar›n› tazmine mecbur olacakt›r.Makudun aleyhten gayr› bir fley kast suretiyle veyahut flah›sta yan›lmak suretiyle hataicra etti¤ini ve r›zas›n›n ifsat edilmifl oldu¤unu iddia eden bu iddiay› ispata mecburdur.Makudun aleyhte oldu¤u gibi flah›sta hata edipte akt ile ilzam olunam›yaca¤›na dairkarar alan taraf, di¤er taraf›n mukavelenin bu suretle feshinden mütevellit zarar›n› tazminemecburdur.(Bodri Lacantineri)nin fikrine göre hukukî bir hata da t›pk› maddi bir hata gibi r›zay›ifsat eder. Yani hukukî bir hata makudun aleyhe veya flahsa taallük eder ise akt›n feshinimucip olur. Yahut ta bu hata ya makudun aleyhin, yahut ta akt›n esasl› unsurlar›ndanbirinin f›kdan›n› intaç ederse akt haddi zatinde teflekkül etmemifl addedilir. Bu hukuk profösörününmütalâs›na hukukî veya maddi hatalar›n müflabeheti pek kat’i delillere istinatetmektedir. Bir kere Fransa kanunu medenisi umumiyet itibarile hatadan bahsetmifltir; binaneleyhhukukî hayat› ay›rmam›flt›r. Hakikat ta budur; çünkü bizim hata bahsinde arad›-¤›m›z fley r›zan›n, akt›n feshini mucip olan gfesad›d›r; bu fesat ister hukukî, ister maddibir hatadan mütevellit olsun netice birdir.Bu fikre, bu mütalâaya karfl› serdedilen bir itiraz vard›r, o da fludur: Hiç kimse kanunubilmedi¤ini iddia edemez.Biraz düflünülürse bu itiraz›n esasl› olmad›¤› anlafl›l›r. “Hiç kimse kanunu bilmedi-¤ini iddia edemez” sözü kanunu medeninin hiçbir sahifesinde yaz›l› de¤ildir. Vazii kanununbu sükûtu tesadüfi de¤il kastî olmak lâz›md›r. Çünkü, hakikatta, herkesin, bir hukukalimi gibi, kanunlara ve kavaidi hukukiyeye vkufunu istemek pek mant›ks›z bir fley olur.E¤er intizam› ammeye mütaallik baz› ahkâm› ihlâl eden bir flahs›n bu hareketini mazurgörmek caiz de¤ilise bunun sebebini bu flahs›n kanunu bilir addolunmas›nda de¤il menfaatiammenin bu cehalete karfl› müsamal›ay› tecviz etmemesinde aramal›d›r. Binaenaleyhyaln›z flahsî menfaatler mevzuu bahsolan bir yede hukukî hata r›zayi ya temamile imhaveyahut ta ifsat eder.


Geçmifl Zaman Yaz›lar›… 1145Profösör (Bodri Lakantineri) nin Fransa kanunun medenisini nazar› dikkata alarakserdeyledi¤i bu mütalaa zannederim ki hukukî hatay› sureti vaziha ve kat’iyede bertarafetmeyen herhangi bir kanunu medenî veya borçlar kanunu için de varittir.Halbuki kanunun akidi filhakika böyle bir akt icras›na sevkedip etmedi¤inin takdiritemamile hâkime kalm›fl bir fleydir.


AKTARMALAR, AYRILMALARY‹T‹RD‹KLER‹M‹Z


AKTARIMLARAv.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.ZERR‹N B‹RSELYUSUF KABAKÇIALEV CANIKTOLGA ERTENHEL‹N BERF‹N AKYÜZHUR‹YE fiENAYfi‹N ERAYBATFAT‹H S‹NGEÇSERDAR AKGÜNEYBORAN AYDINSÜLEYMAN HAKKI YUMAKMUTAHHAR ÖZLÜKSEZG‹ SUBAfiI fiAH‹NASUMAN ALKIMIfiIL TÜZÜNSERDAR ‹Y‹GÜNCAN ARSLANFÜSUN KORTELDUYGU SEZG‹NMEL‹KE KÖKDALSEVG‹ PEHL‹VANGÜLCAN AZ‹ML‹Ç‹⁄DEM ERENEL‹F ÖNAL ÖZÜNN‹HAN EKENYILMAN OKTAYMELEK ÇAKIRDUYGU KILIÇDERYA GÜNEfiEL‹F fiAH‹NEREN YILDIRIMNURfiAH YAMANZEK‹ KILIÇ33827231972230433925239972627329344360693163331981275623338714797358662858729042360752257735569351223496934262229372677933017265382615431135309143514834318342991635815.01.200915.01.200915.01.200915.01.200915.01.200915.01.200922.01.200922.01.200922.01.200922.01.200929.01.200929.01.200929.01.200929.01.200929.01.200929.01.200905.02.200912.02.200912.02.200912.02.200912.02.200919.02.200919.02.200919.02.200919.02.200919.02.200919.02.200919.02.200919.02.200919.02.200919.02.200919.02.200926.02.2009


1150 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 80 • Say›: 3 • Y›l 2006Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.ÖZGE KARAERGONCA SOYSAL GED‹KO⁄LU‹HSAN UÇMANFATMA KILIÇVAH‹T fi‹MfiEKAHMET ÖZF‹DANYAS‹N EVREN KANSUNEBAHAT BAHAR BÜYÜKÖZTÜRK332711362035283175683106233413318273117826.02.200926.02.200926.02.200926.02.200905.03.200912.03.200912.03.200912.03.2009


AYRILMALARAv.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.S‹BEL PEDÜKÜLKÜ ÜNER SUNOLELÇ‹N KARAYILMAZ TOKÖZZ‹YA TORUNCENG‹Z ÇALIfiKANBAHTIGÜL DEM‹RCANZERR‹N SA⁄LIK BARANYASEM‹N DOLUGÜLAY ÖZATASERDAR BAHADIR KURTÖMER UZUNÇAYIRHULUS‹ SA⁄LAMERALAATT‹N ILIKANERBA⁄ ERGÜNDORUK GÖNENNURTEN ÖZKUL ERALPMEHMET EM‹N YÜCEB‹LG‹NSARA MERDANEAYTEN Z‹NC‹R ENG‹N‹BRAH‹M ÖZERFATMA MÜGE CAMUfiCUTURHAN ERAYCEM‹L AfiIKKUTLUfiEBNEM DURHANMUSTAFA KOLA⁄ASIORHAN GÜNDAYSÜHANDAN DURAKTÜREL VARASHAL‹L GEZERMELTEM D‹NÇDEM‹R‹SMA‹L KALAYCILARfiAH‹N ‹LDAY25544760819344500018573321492300724435211962836132865237235157248892727730471129444269124602114088411532914057133381689558982798407157112490437032225243381415.01.200915.01.200915.01.200915.01.200915.01.200915.01.200915.01.200922.01.200922.01.200922.01.200922.01.200922.01.200922.01.200922.01.200922.01.200922.01.200922.01.200929.01.200929.01.200929.01.200929.01.200929.01.200929.01.200929.01.200905.02.200905.02.200905.02.200905.02.200905.02.200905.02.200905.02.200905.02.200905.02.2009


1152 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.Av.MERAL ERZ‹NCANLIN‹HAL YURTTAGÜLPINAR ÜNALÇ‹NMEHMET DANIfiMANKADR‹YE AKAYMUSTAFA fiEREF IfiCANCANSU TOPALZEL‹HA ‹NANMUKADDES GÖNENÇÖZLEM KAHRAMAN105201312917050125363390636857280261287168253503905.02.200905.02.200912.02.200912.02.200926.02.200926.02.200905.03.200905.03.200912.03.200912.03.2009


Y‹T‹RD‹KLER‹M‹ZBaromuzun 5004 sicil say›s›nda yaz›l›Av. HASAN HÜSEY‹N ULUSOY29/05/1993 tarihinde vefat etmifltir.Merhum 1933 y›l›nda Taflkent’de do¤mufl, 1960 y›l›ndaAnkara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmufl,1963 y›l›nda Konya <strong>Barosu</strong>’ndan naklen Baromuz levhas›nakaydolmufltur.Merhuma Tanr›’dan rahmet, ac›l› ailesine ve meslektafllar›m›zabaflsa¤l›¤› dileriz.•Baromuzun 5326 sicil say›s›nda yaz›l›Av. FEHM‹ ÖZHAN16/11/1996 tarihinde vefat etmifltir.Merhum 1936 y›l›nda Emet’de do¤mufl, 1961 y›l›nda ‹stanbulÜniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmufl,staj›n› Baromuzda yaparak, 1964 y›l›nda da Baromuz levhas›nakaydolmufltur.Merhuma Tanr›’dan rahmet, ac›l› ailesine ve meslektafllar›m›zabaflsa¤l›¤› dileriz.•Baromuzun 5466 sicil say›s›nda yaz›l›Av. SÜHA BAfiARAN29/01/2000 tarihinde vefat etmifltir.Merhum 1925 y›l›nda Eskiflehir’de do¤mufl, 1964 y›l›nda‹stanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmufl,staj›n› Baromuzda yaparak, 1965 y›l›nda da Baromuz levhas›nakaydolmufltur.Merhuma Tanr›’dan rahmet, ac›l› ailesine ve meslektafllar›m›zabaflsa¤l›¤› dileriz.•Baromuzun 7285 sicil say›s›nda yaz›l›Av. GÖNÜL B‹RGÖREN09/04/2000 tarihinde vefat etmifltir.Merhume 1936 y›l›nda ‹stanbul’da do¤mufl, 1970 y›l›nda‹stanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmufl,staj›n› Baromuzda yaparak, 1972 y›l›nda da Baromuz levhas›nakaydolmufltur.Merhumeye Tanr›’dan rahmet, ac›l› ailesine ve meslektafllar›m›zabaflsa¤l›¤› dileriz.


1154 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009Baromuzun 4224 sicil say›s›nda yaz›l›Av. GÜLTEK‹N BAYKAL01/07/2000 tarihinde vefat etmifltir.Merhum 1931 y›l›nda Soma’da do¤mufl, 1955 y›l›nda ‹stanbulÜniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmufl,staj›n› Baromuzda yaparak, 1958 y›l›nda da Baromuz levhas›nakaydolmufltur.Merhuma Tanr›’dan rahmet, ac›l› ailesine ve meslektafllar›m›zabaflsa¤l›¤› dileriz.•Baromuzun 5763 sicil say›s›nda yaz›l›Av. ERS‹N BORAY02/09/2002 tarihinde vefat etmifltir.Merhum 1942 y›l›nda Sivas’ta do¤mufl, 1965 y›l›nda ‹stanbulÜniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmufl,staj›n› Baromuzda yaparak, 1966 y›l›nda da Baromuz levhas›nakaydolmufltur.Merhuma Tanr›’dan rahmet, ac›l› ailesine ve meslektafllar›m›zabaflsa¤l›¤› dileriz.•Baromuzun 20545 sicil say›s›nda yaz›l›Av. MUHARREM NEJAT SAVAfi29/07/2005 tarihinde vefat etmifltir.Merhum 1931 y›l›nda Adana’da do¤mufl, 1957 y›l›ndaAnkara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmufl,staj›n› Baromuzda yaparak, 1973 y›l›nda hakimliktenemekliye ayr›larak Baromuz levhas›na kaydolmufltur.Merhuma Tanr›’dan rahmet, ac›l› ailesine ve meslektafllar›m›zabaflsa¤l›¤› dileriz.•Baromuzun 4240 sicil say›s›nda yaz›l›Av. SAADET BENG‹21/04/2006 tarihinde vefat etmifltir.Merhume 1927 y›l›nda Tekirda¤’da do¤mufl, 1957 y›l›nda‹stanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmufl,staj›n› Baromuzda yaparak, 1958 y›l›nda da Baromuz levhas›nakaydolmufltur.Merhumeye Tanr›’dan rahmet, ac›l› ailesine ve meslektafllar›m›zabaflsa¤l›¤› dileriz.


D‹Z‹NLER


KAVRAMLARA GÖREARAMA D‹Z‹N‹_____________________________________________ A _____________________________________________sayfa506 SAYILI YASA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .956ACENTANIN KONUMU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .887ACENTANIN MALLARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .842ACENTANIN SORUMLULU⁄U . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .842ACENTANIN TARAF EHL‹YET‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .842ACENTEYE GÖNDER‹LEN ‹CRA EMR‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .887AD‹ ORTAKLIK . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .881, 918A‹LE HUKUKU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .969ALACA⁄IN TEML‹K‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .857, 895ALACAK DAVASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .974ALACAKLININ HAKLARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .892ALACAKLIYA YAPILAN HAKSIZ ÖDEME . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .856AMACA AYKIRI ‹fiLEMLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1033ANA TAfiINMAZA YÜKÜM GET‹RECEK TASARRUFLARDA KAT MAL‹KLER‹N‹NOYB‹RL‹⁄‹ ‹LE HAREKETLER‹N‹N GEREKT‹⁄‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .994ANA TAfiINMAZIN B‹R HAKLA KAYITLANMASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .994ANAYASA MAHKEMES‹ KARARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1035ARAÇ fiOFÖRÜNÜN ‹T‹BAR‹ H‹ZMET SÜRES‹NDEN YARARLANAMAYACA⁄I . . . .931ARSA N‹TEL‹⁄‹NDEK‹ TAfiINMAZIN ‹fiGAL‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .997ARTIK DE⁄ER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .952ASIL BORCUN BELL‹ OLMAMASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .871ASKERL‹K GÖREV‹ SIRASINDA ÖLEN ASKER‹N TAZM‹NAT ‹STEM‹ . . . . . . . . . .1075ATAMA YAPILAN KADRONUN VARLI⁄I . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1010ATATÜRK DEVR‹MLER‹N‹ ZEDELEYEN BEYANLAR KARfiISINDA A⁄IR ELEfiT‹R‹ 925AVAL‹ST . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .867AVANS FA‹Z‹ TALEB‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .910AVUKATLIK HUKUKU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1035


1158 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009AVUKATLIK ÜCRET‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1035AYIPLI OTO . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .920AYNEN ‹FA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .920AYRICA AÇILAN NAFAKA DAVASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .912_____________________________________________ B _____________________________________________BA⁄KUR ECZANE ‹L‹fiK‹S‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .944BANKANIN HAC‹Z YAZISINA KARfiIN MEVDUAT ÜZER‹NDE HAK ‹DD‹ASI . . . . . .876BANKAYA ‹BRAZDAN SONRA YAPILAN C‹RO . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .888BEDEL‹N TAHS‹L‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .920BELED‹YE GEL‹RLER‹N‹N HACZ‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .894, 900BEL‹RL‹ SÜREL‹ ‹fi SÖZLEfiMES‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1014BENZER OLANA BENZER fiEK‹LDE DAVRANMA ‹LKES‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .937BEYAZ C‹RO . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .858B‹R YIL ‹Ç‹NDE HAC‹Z ‹STEME KURALI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .914BONO . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .884BONODA AVAL . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .867BONODAK‹ HAKKIN DEVR‹ YÖNTEM‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .858BORCLAR HUKUKU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .881BORCUN ‹TFASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .891BORCUN ‹TFASINA ‹L‹fiK‹N ‹T‹RAZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .902BORCUN ÖDEND‹⁄‹NE ‹L‹fiK‹N ‹T‹RAZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .880BORÇLAR HUKUKU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .857, 859, 974BORÇLUNUN ADRES‹N‹N TESP‹T‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .846BOfiANMA DAVASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .912BOfiANMA HUKUKU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .952BOfiANMA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .969BÜTÜNLEfiT‹R‹C‹ PARÇA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1002_____________________________________________ C, Ç _____________________________________________CEZA DAVASINDA MAHKUM OLAN DAVALILARINOLUfiAN ZARARDAN SORUMLU⁄U . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .986CEZA HÂK‹M‹N‹N BERAAT KARARININ ‹fiLEV‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .987C‹RO . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .858C‹RONUN KOfiULLARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .858ÇEK . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .906ÇIRAKLIKTA GEÇEN SÜRE . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1012Ç‹FT ‹MZA KURALI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .911


Dizinler 1159_____________________________________________ D _____________________________________________DAVADA HUSUMET . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .976, 1054DAVANIN AÇILMAMIfi SAYILMASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1029DEVLET‹N HÜKÜM VE TASARRUFUNDA OLANYERLERDE BELED‹YEN‹N YETK‹LER‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1033DEVLET‹N HÜKÜM VE TASARRUFUNDAK‹ YERLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .958D‹RENME KARARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .946_____________________________________________ E _____________________________________________ECR‹M‹S‹L‹N TESP‹T‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .997EDA DAVASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .983EMEKL‹ MAAfiININ HACZ‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .850, 903EMSAL KARfiILAfiTIRMA ‹LE BEL‹RLENEN BEDEL . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .995_____________________________________________ F _____________________________________________FA‹Z HESABI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .884FA‹ZE FA‹Z YASA⁄I . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .904FA‹Z‹N BAfiLAGNICI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1036FARKLI fiEH‹RDE ÇALIfiMA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1010FAZLA MESA‹ ÜCRET‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1013FERAGAT BEYANI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .892_____________________________________________ G _____________________________________________GEC‹KM‹fi ‹T‹RAZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .875GEÇERL‹L‹K KOfiULU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1018GEÇERS‹Z KEFALET . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .871GÖREV ALANI SORUNU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1075GÖREVS‹Z YARGI YER‹NDE AÇILAN DAVA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .937GÖRME ENGELL‹N‹N KAMB‹YO SENED‹N‹ ‹MZALAMASI DURUMU . . . . . . . . . . . .841GÖRME ÖZÜRLÜLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .843_____________________________________________ H _____________________________________________HAC‹Z BASKISI ALTINDA VER‹LEN BEYANIN GEÇERS‹ZL‹⁄‹ . . . . . . . . . . . . . . . .845HAC‹Z ‹HBARNAMES‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .847HAC‹Z TALEB‹ ‹Ç‹N YEN‹LEME . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .915HAC‹Z TALEB‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .927HAC‹Z UYGULAMASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .900HACZE KARfiI fi‹KAYET . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .916


1160 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009HACZED‹LMEZL‹K KOfiULU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .901HACZ‹N UYGULANMASINDA ÖNCEL‹K SORUNU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .878HAK DÜfiÜMÜ SÜRES‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .937, 958HAKEM KARARI N‹TEL‹⁄‹ TAfiIMAYAN KARARLARIN‹Ç‹N ‹LAMLI TAK‹P YAPILAMAYACA⁄I . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .869HAKEM KARARI N‹TEL‹⁄‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .869HÂK‹M‹N YAPACA⁄I ‹fiLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .884HALEF‹YET . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1049HAM‹LE YAZILI ÇEK . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .888HARCA TAB‹ ‹fiLEM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .883HARÇ VE K‹RA AYIRIMI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .894HARÇ VEZNES‹N‹N KAPALI OLMASI DURUMU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .883HÂSILAT K‹RASINDA FES‹H ‹HBARI SÜRES‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .928HASILAT K‹RASINDAK‹ FESH‹ ‹HBAR SÜRES‹N‹N KAÇIRILMASI . . . . . . . . . . . . .928HATALI TIBB‹ TEDAV‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .987HAVALE . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .974HESAPLAMA YÖNTEM‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .910H‹ZMET AKD‹N‹N HAKLI NEDENLE FESH‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1015H‹ZMET B‹RLEfiT‹R‹LMES‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .956H‹ZMET KUSURU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .978H‹ZMET SÖZLEfiMES‹ VE T‹CAR‹ ‹L‹fiK‹ AYRIMI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1009HUKUK HAK‹M‹N‹N CEZA MAHKEMES‹N‹N KES‹NLEfiENMAHKUM‹YET KARARIYLA BA⁄LI OLMASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .986HUKUKA AYKIRI ‹fiLEMLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .984HUKUK‹ YARAR . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .983HÜKMEN TESC‹L . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .840HÜKMEN TESC‹LDE TAfiINMAZ ÜZER‹NDEK‹ TAKY‹DATLARIN DURUMU . . . . . . .840_____________________________________________ ‹ _____________________________________________‹CRA HAK‹M‹N‹N VERD‹⁄‹ KARARIN N‹TEL‹⁄‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .880‹CRA HUKUKU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .837, 840, 845, 847, 848, 850, 856, 859, 861. . . . . . . . . . . . . .862, 865, 871, 880, 881, 886, 898, 908, 910, 916, 927, 964, 1004‹CRA ‹NKAR TAZM‹NATI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1004‹CRA MAHKEMES‹ KARARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .848‹CRA MAHKEMES‹N‹N ‹fiLEV‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .890‹CRA MÜDÜRÜNÜN TAKD‹R YETK‹S‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .927‹CRA MÜDÜRÜNÜN YETK‹S‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .856‹CRA TAK‹B‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1004‹CRA TAK‹B‹N‹N TEML‹K‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .915‹CRANIN DURDURULMASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .851


Dizinler 1161‹CRANIN GER‹ BIRAKILMASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .913‹DAR‹ YARGI KARARLARININ ‹NFAZI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .861‹DAR‹ YARGININ GÖREV ALANI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .987‹FLASIN AÇILMASI VEYA ERTELENMES‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .908‹FLASIN AÇILMASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .899‹FLASIN ERTELENMES‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .886, 899‹HALE BORCUNUN ‹HALEDEN SONRA ÖDENMES‹N‹N ‹HALEYE ETK‹S‹ . . . . . . . .862‹HALE ‹LE YAPILAN SATIfi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .870‹HALEN‹N FESH‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .837, 862‹HT‹YAÇ NEDEN‹YLE TAHL‹YE . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .923‹LAMLARIN ‹CRASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .848‹LAMLI ‹CRA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .851‹LAMLI TAK‹PLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .861‹LET‹fi‹M‹N TESP‹T‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1069‹MARA AYKIRI YAPININ YIKIMI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .973‹NANÇ SÖZLEfiMES‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1041‹NANÇ SÖZLEfiMES‹N‹N KANITLANMASI YÖNTEM‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1041‹NTERNET BANKACILI⁄I . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1059‹POTE⁄‹N FESH‹ DAVASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1061‹POTE⁄‹N PARAYA ÇEVR‹LMES‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .865‹POTEK . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1061‹ST‹HKAK DAVASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .876‹fi AKD‹N‹N FESH‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1010‹fi DE⁄‹fiKL‹⁄‹N‹N KÖTÜYE KULLANILAMAYACA⁄I . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1010‹fi HUKUKU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .931, 933, 937, 957, 956, 1009, 1010. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1012, 1013, 1014, 1015, 1018, 1020, 1025, 1065‹fi KANUNU UYGULAMASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1012‹fiÇ‹L‹K ALACAKLARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .908‹fiÇ‹L‹K HAKLARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .899, 951‹fiÇ‹N‹N H‹ZMET AKD‹N‹N FESH‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1020‹fiE ‹ADE . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1010‹TFA ‹T‹RAZI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .851‹T‹BAR‹ H‹ZMET SÜRES‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .931‹T‹RAZ YETK‹S‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .889_____________________________________________ K _____________________________________________KADININ EV ‹fiLER‹ YAPMASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .952KAMB‹YO SENED‹ N‹TEL‹⁄‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .841KAMU DÜZEN‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .847


1162 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009KAMU H‹ZMET‹NDE KULLANILDI⁄ININ KANITLANMASI GERE⁄‹ . . . . . . . . . . . . .900KAMULAfiTIRMA BEDEL‹N‹N TESP‹T‹ DAVASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .993KAMULAfiTIRMA HUKUKU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .993, 995KANUNA AYKIRILIK . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .859KAPIYA YAPIfiTIRMA YÖNTEM‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .875KAP‹TAL FA‹Z‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .904KASKO S‹GORTA POL‹ÇES‹ ZARAR M‹KTARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1049KAT KARfiILI⁄I ‹NfiAAT SÖZLEfiMES‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .859, 976KAT MAL‹KLER‹N‹N 4/5’‹N‹N MUVAFAKAT‹N‹N ARANMASI KOfiULU . . . . . . . . .1053KAT MÜLK‹YET‹ HUKUKU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .864, 1053, 1054KATILIM ALACA⁄I . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .952KATILMA YOLUYLA TEMY‹Z . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .979KATKI PAYI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .952KATMA DE⁄ER VERG‹S‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .870KEF‹L‹N SÖZLEfiMEDEK‹ YETK‹ KURALINA DAYANMASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . .907KES‹NLEfiME KOfiULU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .848, 893KIDEM TAZM‹NATI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1014KIYAS YOLUYLA BOfiLUK DOLDURMA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .937K‹RA HUKUKU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .923, 928, 1004K‹RA SÖZLEfiMES‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1001, 1004K‹RACILIK SIFATININ SAPTANMASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .923K‹fi‹SEL KUSUR . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .978K‹fi‹SEL MAL . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .969KONUTTA TESL‹M KOfiULUYLA YAPILAN ÖDEME . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .964KOOPERAT‹F‹N TEMS‹L‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .911_____________________________________________ L, M, N _____________________________________________LEH‹NE C‹RO YAPILAN K‹fi‹N‹N C‹RODA GÖSTER‹LMES‹N‹N GEREKMED‹⁄‹ . . . .858MAAfi VE ‹KRAM‹YE HAKKI BULUNDU⁄UNUN TESP‹T‹ DAVASINDA5 YILLIK HAK DÜfiÜMÜ SÜRES‹ UYGULANMAZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1025MADD‹ TAZM‹NAT ‹Ç‹N VER‹LEN ‹BRANAME . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1065MAHKEMECE YAPILACAK ‹fi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .964MAHKEMEDE ‹LER‹ SÜRÜLMES‹ GEREKEN ‹T‹RAZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .902MAL REJ‹M‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .969MANEV‹ TAZM‹NAT . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1009, 1065MESKEN‹YET ‹T‹RAZI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .916MEVDUAT HACZ‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .876M‹RAS HUKUKU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1001MUARAZANIN MEN‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .944MUHATABIN BEYANI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .860


Dizinler 1163MUHATABIN ‹MZADAN KAÇINMASI DURUMU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .874MUHTAR ÖDENE⁄‹N‹N HACZ‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .901MUHTARA BIRAKILAN TEBL‹GAT . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .852, 874MUNZAM SANDIK GEL‹R‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .850MUNZAM SANDIKLAR . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .903MÜVEKK‹L‹N ÖLÜMÜNDEN SONRA VEK‹L‹N GÖREV BORCU . . . . . . . . . . . . . . . .905NAFAKA ALACAKLISI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .892NAFAKA BORCU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .891NEDENS‹Z ZENG‹NLEfiME . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .974_____________________________________________ O, Ö, P, R _____________________________________________OKUL MASRAFLARININ ÖDENMES‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .891ORGAN‹ZE SANAY‹ BÖLGES‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .844Ö⁄RENME TAR‹H‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .875PARANIN GER‹ ALINMASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .856PAYDAfiLI⁄IN G‹DER‹LMES‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1002RÜCU ALACA⁄I . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .907_____________________________________________ S, fi _____________________________________________SATIfi BEDEL‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1002SENET TANZ‹M‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .843SI⁄INAK VE HENÜZ ‹NfiA ED‹LMEM‹fi KÖMÜRLÜ⁄ÜNBA⁄IMSIZ BÖLÜME KATILMASI DURUMU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1053SIRA CETVEL‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .878S‹GORTA HUKUKU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1049S‹TE YÖNET‹M‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .864S‹TE YÖNET‹M‹N‹N TEMS‹L YETK‹S‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .864SOFTA, YOBAZ, BA⁄NAZ SÖZCÜKLER‹N‹N ELEfiT‹R‹SINIRI ‹Ç‹NDE KALMASI DURUMU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .925SORUMLULUK KOfiULU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .867SSK HASTANES‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .987SÜRES‹Z fi‹KÂYET . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .847, 859, 918fiEK‹L fiARTI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .843fi‹FREN‹N DAVACI TARAFÇA 3. K‹fi‹LERE KARfiI KORUYAMAYIfiINDANDOLAYI BANKANIN SORUMLU OLMAYACA⁄I . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1059fi‹KÂYET VE ‹T‹RAZ YOLU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .865_____________________________________________ T _____________________________________________TAHK‹M SÖZLEfiMES‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1018TAHL‹YE DAVASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1001


1164 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009TAKAS ODASINA ‹BRAZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .906TAK‹B‹N DURDURULMASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .886TAK‹B‹N DURMASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .855TAK‹B‹N DURMASININ FA‹Z ORANLARINA‹T‹RAZIN ‹NCELENMES‹N‹ ENGELLEMEYECE⁄‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .855TAK‹B‹N ‹PTAL‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .898TAK‹B‹N ‹fiLEMDEN KALDIRILMASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .914TAK‹B‹N YEN‹LENMES‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .914TALEPLE BA⁄LILIK ‹LKES‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .964TAM C‹RO . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .858TAMAMLANMASI MÜMKÜN OLAN EKS‹KL‹KLER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .898TAPU ‹PTAL‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .890TARAF EHL‹YET‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .918TARIM BA⁄-KUR S‹GORTALILI⁄I . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .933TARIM ‹fiÇ‹S‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .956TAfiINMAZ BEDEL‹N‹N TESP‹T‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .995TAfiINMAZ HUKUKU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .958, 976, 1002TAfiINMAZ SATIfiI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .844TAfiINMAZ ÜZER‹NDEK‹ TAKY‹DATLAR . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .890TAfiINMAZIN AYNINA ‹L‹fiK‹N OLMAYAN ‹LAMLARIN ‹CRASI . . . . . . . . . . . . . . . .893TAZM‹NAT DAVASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1075TAZM‹NAT HUKUKU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .925, 1047TAZM‹NAT . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .978TAZM‹NATI GEÇ ÖDEYEREK ZARARIN ARTMASINA NEDEN OLANDAVACI, ‹LK KARARIN KES‹NLEfiME TAR‹H‹NE DEK GEÇECEKSÜREN‹N FA‹Z‹N‹ ‹STEYEB‹L‹R . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1047TEBL‹GAT HUKUKU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .846, 852, 860, 872, 874, 875TEBL‹GATI Ö⁄RENME . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .860TEDB‹R NAFAKASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .912TELLAL‹YE RESM‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .837TEM‹NAT HACZ‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .859TEML‹K ALACAKLISININ HAKLARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .895TEML‹K SORUNU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .881TEMY‹Z ED‹LMEZL‹K SINIRI AÇISINDAN KARAR TAR‹H‹H‹NDEK‹YASANIN UYGULANACAK YASA BULUNDU⁄U KURALI . . . . . . . . . . . . . . . . . . .948TEMY‹Z ED‹LMEZL‹K SINIRI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .948TEMY‹Z . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .979TEREKE . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1001TESP‹T DAVASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .983


Dizinler 1165TIR fiOFÖRÜ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1013T‹CARET HUKUKU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .841, 842, 843, 866, 867, 881, 887, 906T‹CAR‹ MÜMESS‹L . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .866, 896T‹CAR‹ MÜMESS‹L‹N BONO ‹MZALAMA YETK‹S‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .896T‹CAR‹ MÜMESS‹L‹N MAHKEMEDE TEMS‹L YETK‹S‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .866TOPLU ‹fi SÖZLEfiMES‹NDE ÖNGÖRÜLEN FA‹Z . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .951TOPLU ‹fi SÖZLEfiMES‹NE AYKIRI ‹fiLEM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1020TOPLU KONUT KRED‹S‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1061TRAF‹K KAZASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1049TÜZEL K‹fi‹LERE TEBL‹GAT . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .872_____________________________________________ U, Ü _____________________________________________ULUSLARARASI SEFER . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1013USUL HUKUKU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .937, 979USULE AYKIRI YAPILAN D‹NLEME . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1069USULSÜZ MAR‹NA ‹fiLETMES‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .984USULSÜZ TEBL‹GAT . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .846, 860, 889USULSÜZ TEBL‹GATTA ‹ZLENECEK YÖNTEM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .852USULSÜZ TEBL‹⁄ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .875ÜCRET‹N‹N GÜNÜNDE ÖDENMEMES‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1015ÜÇÜNCÜ K‹fi‹N‹N HAKLARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .889ÜÇÜNCÜ K‹fi‹YE GÖNDER‹LEN HAC‹Z ‹HBARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .878ÜRÜN BEDEL‹NDEN ALINAN PR‹M BORCU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .933_____________________________________________ V _____________________________________________VEK‹L‹N FA‹Z BORCU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1036VEK‹L‹N MÜVEKK‹L‹N ÖLÜMÜNDEN SONRA GÖREVYAPMAKLA YÜKÜMLÜ OLDU⁄U SÜRE . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .905VER‹LER‹N KANIT ÖZELL‹⁄‹ TAfiIMAMASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1069_____________________________________________ Y, Z _____________________________________________YARGITAY BOZMASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .946YASAL KOfiUL . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .847YAZILI SÖZLEfiME OLMADAN UZUN SÜRE K‹RA ÖDEYEN K‹fi‹N‹N DURUMU . . . .923YAZILI fiEK‹L KOfiULU . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .857YEN‹ ALACAKLININ HAKLARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .915YEN‹ HÜKÜM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .946YER‹N EfiYADAN VE NÜFUSTAN ARINDIRILMASI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .973YETK‹L‹ HAM‹L SIFATI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .906


1166 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009YETK‹L‹ MAHKEME . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .916YETK‹L‹ TEMS‹L . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .911YETK‹L‹ TEMS‹LC‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .872YETK‹L‹ TEMS‹LC‹N‹N ‹fiLEMLER‹ VE SONUÇLARI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .881YÖNET‹M PLANIN DE⁄‹fiT‹R‹LMES‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1054ZAMANAfiIMININ KES‹LMES‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .913, 1029


YARGITAY KARARLARINIYASA MADDELER‹NE GÖREARAMA D‹Z‹N‹• TÜRK T‹CARET KANUNU (TTK /6762)m. 116 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .842m. 119 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .887m. 590 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .867m. 595/2 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .858m. 668/3 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .841, 843m. 688/7 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .867m. 690 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .841, 843, 858, 867m. 710 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .906m. 1301 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .946, 1049• ‹CRA ‹FLAS KANUNU (‹‹K /2004)m. 2 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .847m. 2/4-5 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .920m. 4 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .916m. 16 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .847m. 16/2 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .859, 918m. 24 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .920m. 32/2 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .851m. 33 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .865, 902m. 33/1 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .902m. 33/3 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .851m. 36/5 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .856m. 38 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .869, 871m. 40 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .855, 856m. 50 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .907m. 58 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .914m. 65 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .875m. 69/2 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .880m. 71 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .880


1168 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009m. 72 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .880m. 78/4 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .914m. 78/5 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .914m. 79 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .916m. 82/1 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .901m. 83/a . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .845m. 89/1 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .847m. 89/1-2 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .878m. 99 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .876m. 105/2 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .912, 913m. 127 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .860m. 134 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .862, 916m. 149/a . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .865m. 168/5 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .852, 883m. 169/a . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .841, 852m. 179/a-b . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .886m. 179/b . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .899m. 206 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .908m. 277 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .912, 913m. 360 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .916m. 361 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .848, 856• HUKUK USULÜ MUHAKEMELER‹ KANUNU (HUMK /1086)m. 76 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .875m. 101 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .886m. 193 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .937m. 293/1 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1041m. 337 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1041m. 409/5 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1029m. 427 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .905, 979m. 433 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .979m. 440 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .905m. 442 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .905m. 443/4 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .848m. 516 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .869m. 536 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .869• TEBL‹GAT YASASI (TEB Y /7201)m. 10/1 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .846m. 12 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .872m. 13 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .872m. 21 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .852, 874, 875m. 32 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .875, 860


Dizinler 1169• BORÇLAR KANUNU (BK /818)m. 34 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .881m. 38 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .881m. 73 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .907m.133/2 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1029m. 162/2 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .857m. 162-172 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .915m. 163 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .857m. 226 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .862, 916m. 392 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1036m. 449 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .866m. 450/son . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .866m. 525 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .918m. 533 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .881, 918• TÜRK MEDEN‹ KANUNU (TMK /4721)m. 2 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1010m. 170 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .952m. 186/1 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .952m. 189 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .952m. 231 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .952m. 236 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .952m. 239 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .952m. 599 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1001m. 999 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .997• CEZA MUHAKEMES‹ KANUNU (CMK /5271)m. 135 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1069m. 217/2 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1069• KOOPERAT‹FLER KANUNU (KOOP K /1163)m. 4/8 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .911m. 42/1 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .911• TRAF‹K KANUNU (TRK /???)m 109/1 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1029• SOSYAL S‹GORTALAR KANUNU (SSY /506)geç m. 20 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .903m. 80/7 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .937m. 99 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1025m. 128 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .903• ‹DAR‹ YARGILAMA USULÜ KANUNU (‹YUK /2577)m. 28/1-2 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .861


1170 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009• KAMULAfiTIRMA KANUNU (KK /2942)m. 10 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .993m. 11/1-h . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .993• ‹MAR KANUNU (‹K /3194)m. 32 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .973• ‹fi KANUNU (‹K /4857)m. 4/f . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1012m. 25/II-g . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1010• BELED‹YE KANUNU (BEL K /5272)m. 15/son . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .894• ÖZÜRLÜLER HAKKINDA KANUNU (ÖHK /5378)m. 23 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .843m. 24 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .843m. 50 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .843• AMME ALACAKLARININ TAHS‹L USULÜ HAKKINDA KANUN (AATUHK /6183)m. 58/1 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .937


YARGITAY KARARLARINIDA‹RELERE VE K‹ML‹KLER‹NE(E/K NUMARALARINA ve KARAR TAR‹HLER‹NE)GÖRE ARAMA D‹Z‹N‹√ YARGITAY 12. HUKUK DA‹RES‹ KARAR DERLEMES‹E.No K.No K.Tarihi Sayfa No.2000/5210 2000/6175 18.04.2000 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8392000/7112 2000/7616 09.05.2000 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8402008/3004 2008/5883 25.03.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8412008/7474 2008/10222 13.05.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8422008/8941 2008/14229 03.07.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8432008/13191 2008/15971 22.09.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8442008/13196 2008/15983 22.09.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8452008/13228 2008/15988 22.09.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8462008/5646 2008/16134 23.09.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8472008/16170 2008/16127 23.09.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8482008/15863 2008/16119 23.09.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8502008/15972 2008/16128 23.09.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8512008/12745 2008/16116 23.09.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8522008/13734 2008/16514 06.10.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8552008/13332 2008/16732 07.10.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8562008/17108 2008/16625 07.10.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8572008/13429 2008/16894 09.10.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8582008/16454 2008/19569 10.11.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8592008/13842 2008/17385 14.10.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8602008/13864 2008/17373 14.10.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8612008/19368 2008/17352 14.10.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8622008/13057 2008/17465 14.10.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8642008/13843 2008/17363 14.10.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8652008/14192 2008/17485 16.10.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8662008/13618 2008/17551 16.10.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .867


1172 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 20092008/14740 2008/17801 20.10.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8692008/14430 2008/17926 21.10.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8702008/21678 2008/17969 21.10.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8712008/14436 2008/17953 21.10.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8722008/14435 2008/17954 21.10.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9742008/14818 2008/18419 24.10.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8752008/17766 2008/18682 28.10.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8762008/15011 2008/18719 28.10.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8782008/19783 2008/19623 28.10.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8802008/17211 2008/18679 28.10.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8812008/16010 2008/19135 04.11.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8832008/16023 2008/19124 04.11.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8842008/15894 2008/19422 06.11.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8862008/15858 2008/19443 06.11.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8872008/15889 2008/19426 06.11.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8882008/16106 2008/19669 11.11.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8892008/16759 2008/19643 11.11.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8902008/16125 2008/19678 11.11.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8912008/16792 2008/19785 11.11.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8922008/16127 2008/19677 11.11.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8932008/16711 2008/20192 17.11.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8942008/17105 2008/20117 17.11.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8952008/17023 2008/20267 18.11.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8962008/18420 2008/20556 20.11.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8982008/16657 2008/20589 21.11.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8992008/16683 2008/20601 21.11.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9002008/17477 2008/20782 24.11.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9012008/17271 2008/20870 25.11.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9022008/16840 2008/21082 27.11.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9032008/17758 2008/21172 28.11.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9042008/17821 2008/21157 28.11.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9052008/24593 2008/21287 01.12.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9062008/24593 2008/21287 02.12.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9072008/17246 2008/21403 02.12.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9082008/17829 2008/21368 02.12.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9102008/17786 2008/21402 02.12.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9112008/17359 2008/21406 02.12.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9122008/18203 2008/21511 02.12.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9132008/18334 2008/21803 05.12.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .914


Dizinler 11732008/18560 2008/22118 16.12.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9152008/18545 2008/22126 16.12.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9162008/18531 2008/22138 16.12.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9182008/18559 2008/22119 16.12.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .920√ YARGITAY HUKUK GENEL KURULUE.No K.No K.Tarihi Sayfa No.2006/6-501 2006/508 05.07.2006 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9212006/4-550 2006/570 27.09.2006 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9252007/12-12 2007/3 17.01.2007 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9272008/13-21 2008/37 30.01.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9282008/10-44 2008/49 30.01.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9312008/10-151 2008/206 27.02.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9332008/21-139 2008/204 27.02.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9372008/13-297 2008/292 02.04.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9442008/11-298 2008/293 02.04.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9462008/9-352 2008/340 30.04.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9482008/9-438 2008/445 18.06.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9512008/2-432 2008/444 18.06.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9522008/21-440 2008/456 25.06.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9562008/7-717 2008/722 03.12.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9582006/6-783 2008/765 24.12.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .964√ YARGITAY 2. HUKUK DA‹RES‹E.No K.No K.Tarihi Sayfa No.2007/16345 2008/16155 27.11.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .969√ YARGITAY 3. HUKUK DA‹RES‹E.No K.No K.Tarihi Sayfa No.2007/8318 2007/9039 28.05.2007 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9732008/6202 2008/9495 27.05.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9742008/12179 2008/13085 14.07.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9762008/10526 2008/13476 15.07.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9782008/18956 2008/20860 01.12.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .979√ YARGITAY 4. HUKUK DA‹RES‹E.No K.No K.Tarihi Sayfa No.2006/13273 2007/13333 01.11.2007 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9832007/4297 2008/4405 01.04.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9842007/11307 2008/6822 15.05.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9862007/15039 2008/15194 04.12.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .987


1174 ‹STANBUL BAROSU DERG‹S‹ • Cilt: 83 • Say›: 2 • Y›l 2009√ YARGITAY 5. HUKUK DA‹RES‹E.No K.No K.Tarihi Sayfa No.2008/6261 2008/8048 16.06.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9932008/6783 2008/8843 26.06.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9942008/8071 2008/10619 22.09.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .9952008/9705 2008/13484 03.11.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .997√ YARGITAY 6. HUKUK DA‹RES‹E.No K.No K.Tarihi Sayfa No.2006/6792 2007/8003 25.06.2007 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .10012007/743 2007/134 16.06.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .10022008/7478 2008/925 14.07.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1004√ YARGITAY 9. HUKUK DA‹RES‹E.No K.No K.Tarihi Sayfa No.2006/20155 2006/21187 18.07.2006 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .10092006/32667 2007/4347 19.02.2007 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .10102006/31873 2007/13120 26.04.2007 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .10122007/1104 2007/23178 11.07.2007 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .10132008/13489 2008/16388 17.06.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .10142007/29698 2008/28429 24.10.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .10152008/44630 2009/537 20.01.2009 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .10182007/34726 2009/58 21.01.2009 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1020√ YARGITAY 10. HUKUK DA‹RES‹E.No K.No K.Tarihi Sayfa No.2007/7542 2008/3047 10.03.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1025√ YARGITAY 11. HUKUK DA‹RES‹E.No K.No K.Tarihi Sayfa No.2008/9285 2008/12277 04.11.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1029√ YARGITAY 13. HUKUK DA‹RES‹E.No K.No K.Tarihi Sayfa No.2005/3554 2005/12025 12.07.2005 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .10332008/2355 2008/8036 09.06.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .10352008/4260 2008/10686 17.09.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1036√ YARGITAY 14. HUKUK DA‹RES‹E.No K.No K.Tarihi Sayfa No.2005/8085 2005/10207 22.11.2005 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1041


Dizinler 1175√ YARGITAY 17. HUKUK DA‹RES‹E.No K.No K.Tarihi Sayfa No.2007/1699 2007/3301 30.10.2007 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .10472008/4131 2008/5481 24.11.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1049√ YARGITAY 18. HUKUK DA‹RES‹E.No K.No K.Tarihi Sayfa No.2008/6273 2008/9718 23.09.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .10512008/10673 2009/115 19.01.2009 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1054√ YARGITAY 19. HUKUK DA‹RES‹E.No K.No K.Tarihi Sayfa No.2007/7397 2008/3029 27.03.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .10592008/1730 2008/11065 17.11.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1061√ YARGITAY 21. HUKUK DA‹RES‹E.No K.No K.Tarihi Sayfa No.2007/6654 2007/21909 06.12.2007 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1065√ YARGITAY 1. CEZA DA‹RES‹E.No K.No K.Tarihi Sayfa No.2008/8783 2009/437 12.02.2009 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1069√ UYUfiMAZLIK MAHKEMES‹E.No K.No K.Tarihi Sayfa No.2008/59 2008/290 17.11.2008 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1075

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!