11.05.2016 Views

Cinedergi 74

Binder74

Binder74

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

n Sinemada gelecek, teknolojinin geldiği ve<br />

geleceğini düşündüğümüz noktaları hep hikaye<br />

konusu olmuştur. İnsanlar gelecekte teknolojik<br />

gelişmelerin hayatı daha da kolay bir hale<br />

getireceğini düşünmüşlerdir. Her ne kadar<br />

bunun doğruluğu yadsınamaz olsa bile bununla<br />

beraber teknolojinin bizden götürdüğü şeyler<br />

de mevcuttur. İşte asıl sorun da orada başlıyor.<br />

Bizler teknolojik gelişmeler ile hayatımızı<br />

kolaylaştırırken aslında teknolojinin de bir nevi<br />

kölesi haline geliyoruz, ona bağımlı oluyoruz.<br />

Tabii bu durum bazı kesimler tarafından fark<br />

edilmekte, ona göre bu hızlı ilerleyişe mesafeli<br />

bakmaktadırlar. Bu ay vizyona giren,<br />

başrollerinde Johnny Depp, Rebecca Hall, Paul<br />

Bettany, Cillian Murphy gibi zengin bir kadronun<br />

olduğu “Evrim” (Transcendence), yine<br />

teknolojinin insanoğluna getirisi ve götürüsü<br />

üzerine odaklanıyor. Filmin konusunu kısaca<br />

açmak gerekirse; bir bilim adamı olan Will,<br />

teknolojik gelişmelerin ışığın yaptığı çalışmalar<br />

ile insanlığa faydalı olabilecek projeler üretmektedir.<br />

Hayata geçirmeyi planladığı insan<br />

gibi düşünen bir yapay zeka, insanların tüm<br />

sorunlarını çözebilecek bir kapasitede olacaktır.<br />

Savunduğu tezde, savaşlardan hastalıklara<br />

kadar pek çok sıkıntı bu yapay zeka ile ortadan<br />

kalkacaktır. Ancak onun gibi düşünmeyen<br />

ve teknolojinin insan hayatına bu denli müdahalede<br />

bulunmasını istemeyen gruplar da<br />

mevcuttur. Will, verdiği bir konferans çıkışında<br />

bu yasa dışı gruplardan birine bağlı bir kişi<br />

tarafından vurularak öldürülür. Ancak eşi Evelyn,<br />

Will’in çalışmalarını hayata geçirmeye kararlıdır.<br />

Bu konuda duygusal düşünen Evelyn, yapay zeka<br />

sistemini bizzat Will’de kullanarak projeyi hayata<br />

geçirir. Peki gerçekten Will’midir geri gelen?<br />

Yoksa siber sisteme yüklenen Will’in anıları,<br />

konuşmaları, davranışlarımı kendini tekrar eder?<br />

İşte bu noktada teknolojinin ileride gelebileceği<br />

noktayı da kendi içimizde sorguluyoruz. Bu ne<br />

kadar faydalı insanlık için? İleride sevdiklerimizi<br />

bir şekilde siber dünyada yaşatma fikri temelde<br />

cazip gelse de bir o kadarda ürkütücüdür. Konu<br />

burada Will’in üstünden gitse de aslında olay siber<br />

dünyanın insanoğlundan bir adım daha önde<br />

gidebileceği günlere ışık tutar. Bir sahnede eşinin<br />

duygularını bile anında ekrana taşıyan Will’in<br />

aslında insan hayatına nasıl da hakim olduğunu,<br />

nasıl müdahale edebildiğini, canlılar dünyasında<br />

nasıl potansiyel bir tehlike olduğunu anlayabiliriz.<br />

İnsanoğlunun İnternetle İmtihanı<br />

Film; “İnternetin amacı dünyayı daha küçük<br />

bir yer yapmaktı, ama aslında İnternet olmadan<br />

dünya daha küçük bir yermiş gibi hissettiriyor”<br />

sözleriyle açılıyor. Bu bile insanın<br />

teknolojiyi sorgulaması için yeterli aslında.<br />

2013 yapımı “Aşk” (“Her”) filmini hatırlayalım.<br />

İnsanların internet ile bağları, duyguların nasıl<br />

sanallaştığı, insanların nasıl yalnızlaştıklarına

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!