Allah Yolunda Mücahidin Kalesi
Mektebe -> Kitablarımız -> Allah Yolunda Mücahidin Kalesi (Hâlid El-Huseynân - Tercüme: Ebu Sümeyye)
Mektebe -> Kitablarımız -> Allah Yolunda Mücahidin Kalesi (Hâlid El-Huseynân - Tercüme: Ebu Sümeyye)
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
<strong>Allah</strong> <strong>Yolunda</strong>ki <strong>Mücahidin</strong> <strong>Kalesi</strong> 81<br />
öldürebildiği kadar öldürür. Ve onlara verebildiği kadar zarar verir.<br />
Eğer Müslüman esir ile kâfirler arasında bir ahit veya ona verilmiş bir<br />
eman varsa onlardan kaçıp kurtulabilir. Ve sahih olan görüşe göre<br />
onları öldürmeden oradan uzaklaşır. Eğer kâfirler kaçan bu Müslüman<br />
esire yetişirlerse onları def etmek için yine onları öldürebilir.<br />
Eğer onu esir eden, mürted kâfir ise esarete düşmüş olan Müslüman,<br />
bu mürtedi öldürmeyeceğine dair söz verse dahi o mürtedi<br />
öldürüp kaçabilir.<br />
| 119. mesele |<br />
“Kâfirlerin Bir Müslümanı Esir Edip, Kendileri ile<br />
Savaşmayacağına Dair Yemin Aldıktan Sonra<br />
Bırakmaları”<br />
Huzeyfe bin Yeman (radiyallahu anhu) dedi ki: Bedir savaşına çıkmayışımın<br />
sebebi, ben ve babam olan Huseyl ile beraber (Mekke’den)<br />
çıkmıştık. Kureyş kâfirleri bizleri yakaladılar ve dediler ki; “Sizler<br />
Muhammed’e mi gideceksiniz?” dedik ki: “Hayır biz Medine’ye gideceğiz.”<br />
Bizlerden <strong>Allah</strong> adına Medine’ye gittiğimiz zaman onunla<br />
beraber savaşmamaya dair söz aldılar. Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’e<br />
gelip durumu ona haber verdik. Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)<br />
dedi ki: “Gidin (savaşa katılmayın) onlara verdiğimiz sözü yerine<br />
getirelim ve <strong>Allah</strong>’tan onlara karşı yardım isteyelim.” (Sahih-i Müslim)<br />
İmam Nevevi (rahimehullah) der ki: Huzeyfe ve babasının durumuna<br />
gelince; kâfirler onlardan Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)<br />
ile beraber Bedir savaşında savaşmayacaklarına dair söz almışlardı.<br />
Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onlara verdikleri sözü yerine getirmeleri<br />
gerektiğini emretti. Buradaki emir vacip değildir. İmamla<br />
veya yardımcısıyla beraber cihada katılmama sözünü yerine getirmek<br />
vacip değildir. Fakat Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) ashabı<br />
hakkında sözlerini bozdukları haberinin yayılmamasını istediği<br />
için onları savaşa götürmemiştir.