Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
12 GÖBEK / MIDTEROPSLAG<br />
KUZEY<br />
Eylül / SEPTEMBER <strong>2015</strong><br />
ZELIHA HIKÂYESINI SADI TEKELIOĞLU'NA ANLATTI<br />
İSMI BIZDE GIZLI... KOD ADI: ZELIHA... DANIMARKALI YETKILILERE GÜVENDI<br />
KIZINI ONLARA TESLIM ETTI ŞOK YAŞADI: “ÇOCUK, BAKICI AILEDE KALACAK”<br />
Zeliha'nın<br />
dramı<br />
nedeniyle yalnız yaşadığı çocuğuna<br />
KUZEY Avrupa sosyal refah<br />
toplumlarının en göze<br />
çarpan ve diğer ülke<br />
sistemlerinden ayıran özelliği;<br />
ne tür bir sorunla karşı karşıya<br />
kalırsa kalsın, kim olursa olsun<br />
zor durumda olan herkesin<br />
çalabileceği bir devlet kapısının<br />
bulunmasıdır. Çoğunlukla da bu<br />
sistemde bu kapıları çalan insanlar<br />
istedikleri yardımı alırlar.<br />
Danimarka’da yaşayan<br />
vatandaşlarımızdan biri de sosyal<br />
refah toplumunun bu özelliğinden<br />
yararlanmak istedi. Ancak sosyal<br />
yetkililere yaptığı başvuru kısa<br />
sürede onun için bir kâbusa<br />
dönüşüverdi.<br />
Adı bizde saklı olan, ancak bu<br />
yazıda Zeliha takma adıyla sorununu<br />
dile getireceğimiz vatandaşımız;<br />
rahatsızlığı nedeniyle geçici<br />
olarak sosyal yetkililere 5 yaşındaki<br />
kızını teslim etti. İyileşip hastaneden<br />
taburcu edildikten sonra ve<br />
doktorların da kendisine iyileştiğine<br />
dair rapor vermelerine rağmen,<br />
geçici olarak bakılsın diye verdiği<br />
çocuğunun bir bakıcı-koruyucu<br />
aileye verildiğini ve hemen geri<br />
alamayacağını öğrendi.<br />
İŞTE ZELIHA'NIN<br />
HIKÂYESI:<br />
Geçtiğimiz ilkbaharda Zeliha<br />
sosyal medyada ve internette bir<br />
kampanyaya katıldı. Kampanya<br />
esnasında hem koordinatörlük<br />
hem de yoğun bilgilendirme<br />
çalışmaları yapan Zeliha’nın<br />
mesaj kutusuna çok geçmeden<br />
ölüm tehditleri gelmeye başladı.<br />
Başlangıçta sıradan sosyal medya<br />
alışkanlığı olarak görüp üzerine<br />
gitmediği ölüm tehditleri artınca<br />
ve kullanılan dil de daha nahoş bir<br />
hal almaya başlayınca Zeliha’nın<br />
psikolojisi bozuldu.<br />
Aile doktoruna başvuran Zeliha<br />
psikiyatri servisine havale edilmesini<br />
istedi. Aile doktorunun tavsiyesi<br />
üzerine bir hastanenin psikiyatri<br />
servisine başvurdu ve kendi isteği<br />
ile tedavi için hastaneye yatırıldı.<br />
Bu süreçte aile yakınlarının<br />
Türkiye’ye tatile gitmiş olmaları<br />
bakıcı bulamayan Zeliha, psikiyatri<br />
servisi görevlileri aracılığıyla bağlı<br />
bulunduğu belediyenin sosyal<br />
hizmetlere başvurdu. Ve hastanede<br />
yattığı sürece çocuğunun bakımını<br />
geçici olarak üstlenmelerini<br />
istedi. Sosyal yetkililer öncelikle<br />
Zeliha’nın kendi aile çevresinden<br />
birini bulmalarının iyi olacağını<br />
söylediler. Ancak Zeliha kimseyi<br />
bulamayınca sosyal yetkililerin çocuğuna<br />
geçici bir bakım formülü<br />
bulmalarını istedi.<br />
Zeliha, gazeteniz <strong>Kuzey</strong>’e<br />
yaptığı açıklamada gönüllü<br />
olarak hastaneye yattığını, bu<br />
yüzden de istediği zaman taburcu<br />
olabileceğini söyledi ve sosyal<br />
yetkililerle hastaneden çıktığı<br />
zaman kızını yanına alacağını<br />
söylediğini belirtti.<br />
Zeliha hastaneye yatmadan<br />
önce sosyal yetkililer ve çocuk<br />
bakım dairesi görevlilerinin de<br />
katılımıyla bir toplantı yapıldı.<br />
Bu toplantıda Zeliha, hastaneden<br />
çıkar çıkmaz çocuğunu yanına<br />
alacağını söyledi. Zeliha ayrıca kızı<br />
ile o güne kadar hiç ayrı kalmadığını,<br />
kızının istediği zaman istediği<br />
kadar kendisini görmesine olanak<br />
sağlanmasını, hatta isterse her gün<br />
kızıyla görüşmek istediğini yetkililere<br />
net bir şekilde ifade etti...<br />
Geçtiğimiz 13 Temmuz günü<br />
hastaneye yatan Zeliha, sosyal<br />
kurumda kendi durumunu ele<br />
alan çalışanın tatile gitmiş olması<br />
nedeniyle hastanede yattığı<br />
süre boyunca kızı hakkında<br />
bir bilgi alamadı. Zeliha’nın<br />
çocuğunun teslim edildiği bakıcı<br />
aile ise Zeliha’ya yetkililerin izni<br />
olmadan çocuğuyla görüşme izni<br />
veremeyeceğini söyledi.<br />
Zeliha’yı tedavi eden psikiyatrlar<br />
ve psikologlar Zeliha’nın<br />
çocuğuyla görüşmesinde bir<br />
sakınca olmadığı yönündeki<br />
raporları da sosyal danışmana<br />
gönderdiler. Söz konusu raporda<br />
günlük iki saati aşmamak üzere<br />
yapılacak bir görüşmenin yeterli<br />
olduğu, bu sürenin aşılmasının<br />
tavsiye edilmediği de yer aldı...<br />
“Ben hastanede tedavi<br />
görmekte olduğum süre boyunca<br />
günlük olarak kendi arabamla<br />
alışverişe gidiyor, arkadaşlarımla<br />
görüşüyordum, ama hastaneden beş<br />
dakika uzaklıkta kalan kızımı bana<br />
göstermiyorlardı” diye konuşan<br />
Zeliha, asıl şoku hastaneden<br />
taburcu edildikten sonra<br />
yaşayacağının aklının ucundan bile<br />
geçmediğini söylüyor.<br />
Üç hafta hastanede kaldıktan<br />
sonra taburcu raporu alan Zeliha’ya<br />
sadece uyku ilacı alması tavsiye<br />
ediliyor. Zeliha’nın durumu o kadar<br />
normale dönmüş olarak kabul<br />
ediliyor ki, tavsiye edilen uyku ilacı<br />
için reçete bile yazılmasına gerek<br />
görülmüyor.<br />
Hastaneden ayrıldıktan sonra<br />
çocuğunu alıp evine dönmek için sabırsızlanan<br />
Zeliha ise bir şokla karşılaşıyor.<br />
Çocuğunu bakıcı aileden alıp<br />
evine döneceğini düşünen Zeliha’ya<br />
çocuğunu alamayacağı, üç ay daha<br />
çocuğun bakıcı ailede kalacağı söyleniyor.<br />
Bu üç aylık dönemde Zeliha’nın<br />
iki haftada bir çocuğunu görebileceği,<br />
üç aylık süre sonunda yeni bir karar<br />
alacakları söyleniyor. Zeliha’nın bu<br />
kararın altına imza atmaması halinde<br />
çocuğunu alamayacağı söyleniyor.<br />
Pedagojik testler yapılacağı<br />
gerekçesiyle alınan bu kararın altına<br />
Zeliha imza atmayı reddediyor ve<br />
avukatına başvuracağını söylüyor.<br />
“Ne ben ne de çocuğum hasta<br />
değiliz. Onun bakımında bir kusurum<br />
yok. Durup dururken neyin araştırmasını<br />
yapmaya karar vermişler<br />
anlamıyordum” diye konuşan<br />
Zeliha benzer duruma düşebilecek<br />
vatandaşlarımızın bu tür durumlarda<br />
kanunları ve kuralları tamamen<br />
araştırmalarını, araştırma yapmadan<br />
çocuklarını devlete kesinlikle teslim<br />
etmemeleri çağrısında bulunuyor.<br />
Zeliha’nın hukuksal yollara<br />
başvuracağını söyleyip imza atmayı<br />
reddettiğinin ertesi günü sosyal<br />
yetkililer Zeliha’yı arayıp çocuğunu<br />
gelip alabileceğini söylüyorlar.<br />
“Ne oldu da birden bire o<br />
çok önem verdikleri pedagojik<br />
değerlendirmelerden vazgeçtiler?<br />
Demek ki bakıcı bir aileye iş bulmak<br />
için benim çocuğumu kurban<br />
seçmişler diye düşünmekten<br />
kendimi alamıyorum” diyor<br />
Zeliha.<br />
Gölde<br />
‘drone’ ile<br />
balık avladı<br />
AMERIKALI<br />
çiftçi Derek<br />
Klingenberg,<br />
küçük insansız<br />
hava aracıyla<br />
(drone) ile balık<br />
avladı. Drone’a<br />
misina ve<br />
iğne bağlayan<br />
Klingenberg,<br />
gölde bir baılk<br />
avlamayı başardı.<br />
Klingenberg’in<br />
çektiği video<br />
izlenme rekorları<br />
kırıyor.<br />
En sevilen<br />
romanı: 10<br />
Küçük Zenci<br />
YAPILAN bir<br />
ankette İngiliz<br />
yazar Agatha<br />
Christie’nin en<br />
sevilen romanı<br />
10 Küçük Zenci<br />
(And Then There<br />
Were None) olarak<br />
belirlendi. Ünlü<br />
yazarın 1939’da<br />
kaleme aldığı<br />
roman oyların<br />
yüzde 21’ini alarak<br />
birinci oldu. Doğu<br />
Ekspresi’nde<br />
Cinayet ikinci<br />
sıraya yerleşti.<br />
Çıplak<br />
fotoğrafları<br />
satılıyor<br />
ABD’li oyuncu<br />
Angelina Jolie’nin<br />
20 yaşındayken<br />
çekilen çıplak<br />
fotoğrafları<br />
İngiltere’nin<br />
başkenti<br />
Londra’daki bir<br />
galeride satışa<br />
sunuldu. 1995’te<br />
Fotoğrafçı Kate<br />
Garner’ın çektiği<br />
karelerin fiyatı<br />
1800 sterlin.