11.01.2020 Views

Sevinç Yavuz - Türk Seri Katiller

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

korku dolu bir şaşkınlık içindeydi. İnşaat işçisinin kazdığı yerden ve yakın

çevresinden beş kişiye ait kafatası ve onlarca kemik çıkmıştı.

Bahçe mezarlık gibiydi. Ev sahibi korku dolu gözlerle bakıyordu. Savcıya

ve polise defalarca ifade verdi. Ne kim olduklarım biliyor ne de olaya bir

açıklık getirebiliyordu. Ev, kendisini bildi bileli onlarındı. En azından toprak.

Her zaman kendilerinin oturmadığını, sık sık kiraya verdiklerini söyledi.

“Kiracı!”

Aşır K.’nın gözleri faltaşı gibi açıldı. Evet, o olmalıydı. Yirmi sekiz yıl

önce, O “canavar” evlerinde kiracı olarak oturmuştu, karısı ve çocuklarıyla

birlikte. O günlerde son kurbanları olduğu bilinen kayıp iki Alman arkeolog

ve üç Türk işçinin cesetleri bulunamamıştı. Demek bunca zamandır kendi

bahçesindeydiler. Yığıldı...

28 Yıl Önce

Sene 1962. Çumra Karakolu’nda sıradan bir geceydi. Halk çoktan uykuya

dalmıştı. Bu sessiz ve olaysız kasabada nöbetçi polisler, hep yaptıkları gibi

sobanın üstünde kaynayan çayı tazeleyip, sabahın olmasını bekliyordu.

Vakit gece yarısını çoktan geçmişti ki, karakolun kapısından kafası ve

yüzü kanlar içinde bir adam girdi.

Nöbetçi polisler şaşırmıştı. Adamın etrafını çevreleyen polislerden biri

yarasına pansuman yapmaya çalışırken, diğeri de adamla konuşmaya

çalışıyordu.

Adı Muharrem Ö.’ydü ve elli yaşındaydı. İfadesine göre, arkadaşıyla evde

içki içmişler, sonra arkadaşı kendisine cinsel ilişki teklif etmiş, kabul

etmeyince de kendisine keserle saldırmıştı. Yaralı yaralı bir süre

boğuştuklarını hatırlıyordu ama evden çıkmayı nasıl başardığını bilmiyordu.

Bir saat sonra polis, Muharrem Ö.’nün bahsettiği evin kapısındaydı. Aşır

K.’nın kiracısı Abdullah Aksoy açtı kapıyı. Evli ve iki çocukluydu. Otuzlu

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!