11.01.2020 Views

3.SAYI

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

BİNDOKUZYÜZ93

2.SAYI

23

bana başvurmam için burs önerisinde

bulundular, bazılarının ise ellerinde hali

hazırda doktora öğrencisine verilmek üzere

burs bulunmaktaydı. Kendi imkanınızla

bulabileceğiniz burslar genelde yurt içiyle

sınırlıdır ve devlet kurumları verdikleri burs

karşılığı sizden eğitiminiz sonrası geri dönüp

devlete hizmet etmenizi bekler. Bu bence

hem avantajlı hem dezavantajlı bir durumdur.

Avantajı geri döndüğünüzde iş garantinizin

olmasıdır, dezavantajı ise eğitiminizi

tamamladıktan sonra eğer yurt dışında iş

tecrübesi de kazanmak istiyorsanız buna

imkan bırakmamasıdır. Bu konuda riske girmek

istemediğim için bu burslara başvurmadım.

Bunlar dışında Amerika ve Avrupa için farklı

birçok burs programları var ancak genelde

bunlar için de çok uzun yazılı ve sözlü mülakat

sürecinden geçmeniz gerekir. Ben bu kısımda direkt burs verebilecek profesörlerle görüşmeye devam

ettim. Zaten benim gördüğüm kadarıyla da süreç genelde bu şekilde işler ve burs verebilecek profesör

bulmak zor değildir (Tabii ki iyi bir not ortalamanız olması da gerekir). Şu an danışmanım olan profesörün

beni kabul etmesindeki en önemli etkenlerden biri de aslında yüksek lisans tez danışmanımı tanıyor olması

ve daha önce ortak bir projede çalışmış olmalarıydı.Bu da yine Boğaziçi’nin yurt dışı bağlantılarının ne kadar

önemli olduğunu anlamamı sağladı. Hatta buradaki üniversitede tanıştığım bir profesör bile Boğaziçi’nde

birkaç profesörle birlikte proje yaptıklarını ve onları tanıyıp tanımadığımı sordu. Boğaziçi’ndeki profesörlerin

Avrupa ve Amerika’da bağlantıları olduğunu biliyordum ama burada da tanınmaları beni çok şaşırtmıştı.

Sanırım konuyu biraz dağıttım ama bu kısımda son olarak şunu da söylemeliyim; kabul aldıktan sonra ilk

yapmanız gereken şeylerden biri o profesörün grubundaki öğrencilerle iletişime geçmek olmalıdır (Bunu

başvuru aşamasından önce de yapabilirsiniz tabii). Çünkü çalışacağınız ortamı, çalışacağınız gruptaki

insanlar arasındaki iletişimin nasıl olduğunu, en önemlisi de danışmanınızın çalışma şeklini bilmeniz gerekir.

Avustralya’da doktora yapma kısmına gelecek olursak, bu aslında benim hiç aklımda olmayan bir fikirdi.

Doktora için Avrupa’da farklı ülkelerde çeşitli üniversitelere başvuru yapıyordum. Şu an danışmanım olan

profesör hem Almanya’da hem de Avustralya’da bir üniversitede eş zamanlı olarak profesörlük yapıyordu

ve bana Almanya’daki grubunu küçülttüğünü söyleyerek bunun yerine Avustralya’da doktora yapmam

teklifinde bulundu. Başlangıçta Türkiye’ye olan uzaklığından dolayı bu teklife hiç sıcak bakmasam da

biraz araştırma yaptıktan sonra (Hem internetten hem burada doktora yapan öğrencilerden bilgi aldım)

Brisbane’in yaşamaktan keyif alabileceğim bir şehir olduğuna karar verdim ve bu teklifi kabul ettim. Şu

an doktoramı organik kimya, fotokimya, polimer kimyası ve malzeme kimyası gibi birçok alanın kesiştiği

bir konu üzerine yapıyorum. Burada doktora yapmanın en iyi yanlarından biri de doktoranın 3 senelik bir

program olması ve Avrupa’dakinin aksine genelde uzatılmadan bitirilebilmesi. Ayrıca Avrupa’daki birçok

ülkede olduğu gibi doktora boyunca ders almazsınız, zamanınızın çoğu laboratuvarda veya ofiste bilgisayar

başında analiz yaparak geçer ve bu yüzden bana biraz da eğitim hayatı yerine iş hayatı gibi gelir doktora

yapmak. Bunun dışında isterseniz öğrenci laboratuvarlarında asistanlık yaparak hem ekstra gelir elde edebilir

hem de akademide kalmayı düşünüyorsanız bunu ilerisi için ders vermeye hazırlık olarak düşünebilirsiniz.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!