29.01.2020 Views

KOBI YASAM YIL 2 SAYI 4 OCAK - ŞUBAT 2020

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

GÜNCEL<br />

KANAL İSTANBUL İÇİN<br />

“SAVAŞ GEMİSİ” UYARISI…<br />

Uluslararası kanalları düzenleyen anlaşmalara göre “serbest geçiş hakkının ticaret<br />

gemilerinin yanı sıra savaş gemilerini kapsadığını da belirten Rıza Türmen, “Kanal<br />

İstanbul’un savaş gemilerinin geçişine açık olması, Montrö rejimin sonu demek olduğunu<br />

söylemek yanlış olmaz.” diyor. Türmen şu ifadelerle uyarıyor: “Montrö Sözleşmesi ortadan<br />

kalkarsa, Türkiye’nin bugün boğazlardan geçiş konusunda sahip olduğu yetkilere sahip<br />

olması beklenemez.”<br />

n Kariyerinde milletvekilliği,<br />

büyükelçilik ve AİHM (Avrupa İnsan<br />

Hakları Mahkemesi) hakimliği gibi<br />

çok önemli görevleri yerine getiren<br />

Rıza Türmen, “Kanal İstanbul projesi,<br />

bölgenin ekolojisi bakımından<br />

doğuracağı sakıncalar yanında,<br />

Montrö Sözleşmesi’nin dayandığı üçlü<br />

dengeyi bozma tehlikesini taşımakta.”<br />

görüşünü ortaya attı.<br />

Haber sitesi T24’teki “Kanal İstanbul ve<br />

Montrö Sözleşmesi” başlıklı yazısında<br />

“Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Lozan<br />

Antlaşması’yla birlikte, Türkiye<br />

Cumhuriyeti’nin kurucu anlaşmasıdır.<br />

1923 Lozan Antlaşması’nda İstanbul<br />

ve Çanakkale boğazlarının yönetimi<br />

bir uluslararası komisyona bırakılmıştı.<br />

1936 Montrö Sözleşmesi’yle<br />

uluslararası komisyonun yetkileri<br />

Türkiye’ye devredildi. Boğazların<br />

silahsızlandırılmış statüsüne son<br />

verildi. Boğazlar üzerinde Türkiye’nin<br />

egemenliği kuruldu.” bilgisini aktaran<br />

Türmen, Montrö Sözleşmesi’nin,<br />

“Türkiye’nin ve Karadeniz’de kıyısı olan<br />

devletlerin güvenliği ile Karadeniz’de<br />

kıyısı olmayan devletlerin çıkarları<br />

arasında kurulan hassas bir üçlü<br />

dengeye” dayandığını belirtti.<br />

“MONTRÖ’NÜN KALKMASI<br />

TÜRKİYE’NİN BOĞAZ<br />

GEÇİŞLERİNDEKİ YETKİLERİNİ<br />

TÖRPÜLER”<br />

“1936’dan bu yana geçen 83 yıl içinde,<br />

savaş gemilerinin kategorileri, tonajları<br />

büyük değişikliklere uğramasına<br />

karşın, Türkiye’nin üçlü dengeyi<br />

dikkatle koruması, sözleşmeyi<br />

bu dengeyi göz önünde tutarak<br />

uygulaması sayesinde Montrö<br />

Sözleşmesi bir değişikliğe<br />

uğramadan ayakta kalabildi.” diyen<br />

Türmen, 1983 tarihli Deniz Hukuku<br />

Sözleşmesi’ne Türk heyetinin<br />

çabaları sonucu “rejimi uluslararası<br />

anlaşmalarla düzenlenen<br />

boğazların statülerinin saklı<br />

tutulacağı, sözleşme hükümlerinin<br />

uygulanmayacağına dair” bir<br />

madde eklendiğine dikkati çekti.<br />

Türmen ardından şu ifadelerle<br />

uyardı: “Başka bir deyişle, Montrö<br />

Sözleşmesi ortadan kalkarsa,<br />

Türkiye’nin bugün boğazlardan<br />

geçiş konusunda sahip<br />

olduğu yetkilere sahip olması<br />

beklenemez.”<br />

“KANAL İSTANBUL’DAN<br />

GEÇEN GEMİYE MONTRÖ<br />

SÖZLEŞMESİ HÜKÜMLERİ<br />

UYGULANAMAZ”<br />

Uluslararası hukuk konusunda<br />

Türkiye’deki en yetkin isimlerden<br />

biri olan Türmen, Kanal İstanbul’un<br />

Montrö Sözleşmesi’ni nasıl<br />

etkileyebileceğini şöyle anlattı:<br />

“Birincisi, Montrö Sözleşmesi’ndeki<br />

“Boğazlar” sözcüğü, İstanbul<br />

Boğazı, Marmara Denizi ve<br />

Çanakkale Boğazı’nı kapsar.<br />

Montrö Sözleşmesi’ndeki<br />

“Boğazlar” yani İstanbul Boğazı,<br />

Marmara Denizi ve Çanakkale<br />

Boğazı bir bütün ve tek bir su<br />

yolu. Kanal İstanbul ise, Montrö<br />

Sözleşmesi dışında kalan başka bir<br />

alternatif su yolu. O nedenle Kanal<br />

İstanbul’dan geçerek, Montrö<br />

Sözleşmesi’ne tabi olmayan<br />

bir gemiye Marmara Denizi ve<br />

Çanakkale Boğazı’ndan geçerken<br />

Montrö hükümleri uygulanamaz.<br />

Kanal İstanbul’dan geçerken<br />

Montrö Sözleşmesi dışında kalan<br />

bir gemi, Marmara Denizi ve<br />

Çanakkale Boğazı’ndan geçerken<br />

de Montrö Sözleşmesi dışında kalır.<br />

“TÜRKİYE’NİN GEMİLERİ<br />

KANAL İSTANBUL’A<br />

YÖNLENDİRME YETKİSİ YOK”<br />

İkincisi, Türkiye’nin İstanbul<br />

Boğazı’ndan geçen gemileri<br />

Kanal İstanbul’a yönlendirme<br />

yetkisi bulunmamakta. Montrö<br />

Sözleşmesi’nin temel ilkesi geçiş<br />

serbestliği. Türkiye, serbest geçişi<br />

engelleyemez.<br />

Engellerse Montrö Sözleşmesi’ni<br />

ihlal etmiş olur. Kanal İstanbul’u<br />

kullanıp kullanmamak her geminin<br />

kaptanının vereceği karara bağlı<br />

olacak. Bu kararı verirken kaptan,<br />

geçiş süresi, emniyet, geçişin maddi<br />

yönü gibi unsurları dikkate alacak.<br />

Ona göre karar verecek. Bundan<br />

da anlaşılıyor ki Kanal İstanbul’un<br />

devreye girmesiyle İstanbul Boğazı<br />

trafiğinin azalması arasında<br />

otomatik bir bağlantı yok.<br />

“ULUSLARARASI DENİZ<br />

YOLLARINI BİRLEŞTİREN<br />

KANALLAR ULUSLARASI<br />

STATÜYE SAHİP”<br />

Üçüncü husus, Kanal İstanbul’un<br />

rejimi ve savaş gemilerinin geçişiyle<br />

ilgili.<br />

Uluslararası deniz yollarını<br />

birleştiren bir kanal, bir yandan<br />

kıyı devletinin egemenliğine tabi,<br />

öte yandan uluslararası statüye<br />

sahip. Başka bir deyişle, kıyı<br />

devleti kanalı keyfi bir biçimde<br />

yönetemez, istediği zaman<br />

geçişe kapayamaz.<br />

Geçen gemiler arasında ayrım<br />

gözetemez. Önemli olan<br />

kanaldan geçiş rejiminin, kanalın<br />

ulusal ve uluslararası özelliklerini<br />

birleştiren bir nitelik taşıması.<br />

Öte yandan uluslararası kanalları<br />

düzenleyen anlaşmalarda<br />

görüldüğü gibi, serbest geçiş<br />

hakkı sadece ticaret gemilerini<br />

değil, aynı zamanda savaş<br />

gemilerini de kapsıyor. Daimi<br />

Adalet Divanı’nın Wimbledon<br />

kararından alınan alıntı da bu<br />

yönde.<br />

“KANAL İSTANBUL’DAN<br />

SADECE TİCARET GEMİLERİ<br />

GEÇEBİLİR DENEBİLİR Mİ?”<br />

Bu durumda Türkiye, “Kanal<br />

İstanbul’dan sadece ticaret<br />

gemileri geçebilir. Savaş<br />

gemilerinin geçişi Montrö<br />

Sözleşmesi’ne tabidir.” diyebilir<br />

mi? Derse, başka devletler<br />

tarafından kabul edilmeyebilir.<br />

Kabul edilmezse, uluslararası<br />

anlaşmazlık doğar. Bunu çözmek<br />

için Uluslararası Adalet Divanı’na<br />

ya da uluslararası hakeme gitmek<br />

gerekir.<br />

Kanaldan geçiş için,<br />

karasularından geçişi düzenleyen<br />

“zararsız geçiş hakkı” kuralları<br />

geçerli olabilir. Karasuları da<br />

devletlerin egemenliğine tabi.<br />

Ama buradan geçişler için<br />

Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne<br />

bir uluslararası düzenleme var.<br />

Bu düzenlemeye göre, savaş<br />

gemileri, kıyı devletlerinin<br />

yasalarına uymak ve kıyı<br />

devletlerinin barış ve güvenliğini<br />

tehlikeye atmamak koşuluyla,<br />

karasularından zararsız geçiş<br />

hakkına sahip. Kanallar için de<br />

benzer bir durum söz konusu.”<br />

Türmen özetle sözü şuraya<br />

getirdi: “Kanal İstanbul’un savaş<br />

gemilerinin geçişine açık olması,<br />

Montrö rejimin sonu demek<br />

olduğunu söylemek yanlış<br />

olmaz.” n<br />

68// www.kobiyasam.com.tr <strong>SAYI</strong> 4 // 69

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!