06.02.2020 Views

Güldeste Ocak 2020 Say 1

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Sabah koltukta uyandım. Burnuma yumurta kokusu geliyordu ve şey… Kızarmış

ekmek kokusu. Biraz şaşkındım. Hiç tanımadığım, adını bile bilmediğim bir kadınla sabaha

kadar sohbet etmek şaşırtıcıydı. Şimdi de bana kahvaltı hazırlıyordu.

Yanına gittim ve “günaydın” dedim. Kahvaltımızı da gülüş cümbüş yaptık. O, dışarı

çıkacağını, anahtarı kitaplığa koyduğunu söyledi. Alık bir ifade ile “ tamam” dedim. Akşama

kadar kitap okudum. Ev bir kütüphaneydi. Cennete düşmüş gibiydim. Akşam saat sekiz gibi

kapı çaldı. Kapıyı açtığımda kimse yoktu. Kapının önünde bir zarf vardı. Siyah bir zarf…

Çayımı içerken zarfı açtım ve içinden çıkan mektubu okumaya başladım.

“ Poyraz, öncelikle gizemli davrandığım için üzgünüm ama korktum. Ben Merve.

Beynini fazla kurcalama. Lisede seni ölesiye seven Merve. Seninle bundan tam 21 yıl önce

tanışmıştık. Hatırladın mı? Ben sana, senden hoşlandığımı söylemiştim; sen de beni pek

ciddiye almamıştın. Ah! Ne yıllardı değil mi? Ben 21 senedir seni unutamadım. Uzaktan

izliyorum seni. Hayatını uzaktan izledim anlayacağın. Yanına gelmeye çekindim. Normal

şartlarda gelmeyecektim zaten. Ancak doktorum hastalığımın ilerlediğini söyledi. Ölüm

tarihimi bile biliyorum. Yani sen bunları okurken ben senden çok uzakta olacağım. Ben

hayatımı dün gece yaşadım. Seninle oturup birkaç kadeh içmek için bir ömür sürdüm. Oldu

da… Sana teşekkür ediyorum. Mutlu ölmemi sağladığın için.

Dipnot: Bu ev ve kütüphanemin tapusu için avukata gerekli talimatları verdim.

Bunların hepsi sana ait. Binlerce kitap. Benim hayatımdaki tek varlığım bunlar. Artık

senindir. Belki başka bir yüzyılda…”

Adam bunları anlatırken gözüm mezar taşına çarptı. “Olmasaydı sonumuz böyle”

yazıyordu. Adamın gözleri doluydu. Arkasını döndü ve çökmüş omuzlarla yürüdü, gitti. Hiç

bir anlam veremedim. Elindeki kitabı orada unutmuştu. Aldım, baktım. “Serenad”.

O an aklımdan neler geçti neler. Tek bildiğim at gözlüğü ile bakmamak gerektiğiydi

hayata. Mutluluk bizi bir yerlerden izliyor olabilirdi. Kaldırıp kafamızı bakmamız

gerekiyordu. Mutluluğumuzu heba etmemek için…

Sedanur UÇKUN

11/B

13

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!