06.02.2020 Views

Güldeste Ocak 2020 Say 1

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

15 TEMMUZ ŞEHİTLERİ

Geçen sene geldim bu yuvama, geçen sene tanıştım yeni ailemle, kardeşlerimle. Bir tiyatro

yaptık 18 Mart Çanakkale şehitlerimiz için. Provalarımız, çalışmalarımız oldu. Hem ağladık hem de

biraz güldük . Çünkü bu bizim için çok onur verici, gururlandırıcıydı. Çok güzel olmuştu her şey,

herkes tarafından çok beğenilmişti gösterimiz. Çok şükür ki bu sene de 15 TEMMUZ ŞEHİTLERİMİZ

İÇİN canlandırdık bu gösteriyi.

Deniz hocamız bize bu gösteriyi söylediğinde ilk olarak hepimiz “Yok hocam biz yapamayız,

bunu yapmak yürek ister” desek de bir yanımız hep bir heyecanlı hep kıpır kıpırdı. Zaten

arkadaşlarımız olarak da biz hep bir aşık bakardık askerlerimize, kahramanlarımıza, şehitlerimize.

Kendi aramızda bile konuşurken o kadar mutlulukla, aşkla konuşuyoruz ki …

Okul yolunda onları gördüğümüzde hep aynı mutluluk oluşuverirdi içimizde. Her provada,

her videoda ağladık, gözlerimiz doldu… Şehitlerimizi canlandırırken tüylerimiz diken diken oldu.

Hem gurur duyduk hem hüzün…

Ben ilk provalara başladığımız haftalarda daha da ilgi duymaya, saygı duymaya başladım

şehitlerimize, askerlerimize. Açtım Ömer HALİSDEMİR’ in hayatını 40 dakikalık videoda 40 dakikada

ağladım. Utandım kendimden, üstümdeki elbiseden, ayağımdaki ayakkabıdan, hayatımdan.

Kısacası her şeyden…

Kendime sordum bu evlatların, babanın, ailenin o yanaklarına süzülen gözyaşlarının

nedenini. Suçlusu biziz…

Neden daha az giymeyip, daha az gezmeyip, daha az uyumayıp daha az yiyip içmedik?

Neden daha çok çalışıp, daha çok çabalayıp, daha çok erken kalkmadık?

Belki biz Allah’ın dediğini değiştiremezdik ama emin olun ki, belki de onca evladın, anababanın

gözyaşlarını biraz olsun dindirebilirdik. Belki küçük bir tebessümün içinde yer alabilirdik.

Ama biz sadece haberlerde izleyerek, sosyal medyalarda paylaşarak kalıyoruz. Hiçbir sabah daha

erken kalkıp daha çok çalışıp bu ülke için, şehitlerimiz için savaş vermiyoruz. Sonra da biz çok

üzülüyoruz diyip ‘Keşke şöyle olsaydı, keşke böyle olsaydı’ diyoruz. Etrafımızda sadece keşkeler ile

kalıyoruz. Ben bir daha o keşkeleri söylememek, pişman olmamak için kendime söz verdim. Ben

bundan sonra daha çok çalışacağım, elimden geleni yapacağım, daha çok yardım edip daha çok

merhametli olacağım, her şeyin en güzelini yapacağım.

İyi ki bu yola çıkmışım. İyi ki öğrenciyim çünkü daha tutacak sözlerim var benim.

O şehit evlatlarına, anne babalarına, ailelerine, ülkeme, şehitlerime…

SİZ RAHAT UYUYUN ŞEHİTLERİM

BEN SÖZÜMÜ TUTACAĞIM!

ÖZLEM TAŞ 10/A

17

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!