06.02.2020 Views

Güldeste Ocak 2020 Say 1

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Kafirlere karşı zorlu olabilmek için, öncelikle kendi içinde uyum ve anlayışlı olmak gerekir.

Bu uyum ve anlayış yoksa, dışa karşı çetin ve zorlu olmak değil, pısırık-sessiz ve boynu eğik

davranmaktan başka yapılacak bir şey kalmaz.

Aslında münafıkların durumunu anlatan, “Sen onları birlik sanırsın, oysa onların kalpleri

daima dağınıktır” (Haşr; 14) ayetinin anlam sınırları içinde gözüken günümüz müslümanları bizler,

bu durumun sebepleri ve giderilme çarelerini vakit kaybetmeden araştırmak zorundayız. Aksi halde

ileride böylesi bir fırsatı hiç bulamayabiliriz.

Unutulmamalıdır ki Müslümanı hor ve hakir görmek ve Müslümanlarla bir araya gelmekten

kaçınmak gerekçe ne olursa olsun aynı saftakilerin ayrılığını, güçsüzlüğünü, etkisizliğini,

perişanlığını ve yokluğunu getirir. “Zararı içinizden sadece zalimlere dokunmayıp hepinizi saracak

olan fitneden sakının” (Enfal; 24) ayeti herhalde böylesi bir sondan sakındırmaktadır.

Müslüman Müslümanla iyi geçinmek zorunda

Zira İslam dünyasının, sırf birbirlerine güvenememeleri, kardeşçe yaklaşamamaları

yüzünden, ellerindeki bütün imkânlara rağmen, emperyalist güçlerin oyuncağı olmaktan

kurtulamadıkları gözle görülen acı bir gerçektir. Hâlbuki Müslüman, sadece yaşayan Müslümanlarla

değil; daha önce ahirete intikal etmiş Müslümanlarla da iyi geçinmek, onlara da faydalı olmak

mükellefiyetindedir. Olgun mü’minleri tanıtan bir ayet durumu şöyle açıklamaktadır: ”Onlardan

sonra gelenler; “Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanmış kardeşlerimizi bağışla; kalbimizde

mü’minlere karşı kin bırakma… Rabbimiz, şüphesiz sen şefkatlisin, merhametlisin, derler.” (Haşr;

10)

Müslümanları bütün dert ve davalarıyla benimsemek, üzüntü ve sevinçlerine kardeşçe

ortak olmak, onları en sıcak ve samimi ilgiye layık görmek, asla ama asla onları küçümsememek her

birimizin iman borcu ve sorumluluğudur. Unutmayalım ki, en kutlu görevimiz, “Kalplerimizde

mü’minlere karşı kin bırakma!” duasını tekrar ederek inançla, sevgiyle kardeşçe kucaklamak ve

kesin olarak “safları sıkı tutmaktır.

Bugün çok önemli bir konuda bir Müslümanla tartışıyorsunuz. Tartışma büyüdü. Nefsinizin

sizi zorladığını, yenip-yenilme duygusuna girdiğinizi hissediyorsunuz. Kendi nefsinizden fedakârlık

etmeyi deneyiniz. Çok haklı bile olsanız, bu tartışmada karşınızdakini ikna edemeyeceğiniz, daha

doğrusu yenilgiyi kabule zorlayamayacağınıza inanınız. Onun için, kesinlikle birbirinizi kırma

noktasına gelmeden tartışmayı önce siz bitiriniz. Aranızda mutlaka tamir edilebilecek kadar bir bağ

kalsın. Ta ki, o bağdan hareketle yeniden kardeşlik hislerine ulaşabilesiniz.

23

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!