15.04.2020 Views

SIGORTA DUNYASI NİSAN 2020

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

27

Röportaj: Birant Yıldız

Fotoğraflar: Afgan Karahan

Murat Hocam tüm dünyanın

gündeminde yeni tip korona virüs,

yani Covid-19 var. Farklı bilimsel

perspektiflerden söz konusu

virüsle ilgili farklı yorumlar

gelebiliyor. Siz ne düşünüyorsunuz

bu virüsle ilgili?

Söze şöyle başlayabilirim: Sadece

bizim değil tüm canlıların temel amacı

acıdan kaçınmak ve mutlu olmaktır.

Dalay Lama, kendisine hayatın amacı

nedir diye soranlara “acıdan kaçınmak

ve mutluluk aramaktır” cevabını

veriyor. Korona virüs, bize “acı

çekme” ihtimalimizin o kadar da düşük

olmadığını hatırlattı. Kendimizi sağlıklı

sanırken birden ölümle yüzleşiverdik.

Korkumuzdan evlerimize kapandık, pür

dikkat salgının gelişimini izliyoruz.

Peki ne olacak, bu böyle devam

edecek mi?

Elimizdeki bilgiler çoğumuzun

önümüzdeki bir iki yıl içinde öyle

veya böyle bu virüsle karşılaşacağını

gösteriyor. Kronik hastalıkları

olanların önünde iki yol var, ya

hayat boyu kendilerini izole ederek,

kimseyle görüşmeden yaşayacaklar

ya da tansiyon, şeker gibi mevcut

hastalıklarından kurtulmaya çalışacaklar.

Koronavirüsün daha çok, sigara içen,

şişman, astımı veya KOAH’ı olanları,

şeker, böbrek yetmezliği, karaciğer

yetmezliği gibi kronik hastalıkları

olanları, özellikle de tansiyonu yüksek

kalp damar hastalarının hayatını

tehdit ettiğini hepimiz biliyoruz. Bu

saydığım kronik hastalıkların hepsinin

ortak özelliği enflamasyonla birlikte

seyretmeleridir.

Nedir hocam enflamasyon? Hep

duyarız ama tam olarak bilmeyiz

ne olduğunu...

Enflamasyon, vücudun rahatsız olan

bölgeyi onarma çabasıdır. Hasta

bölgeye, kan, savunma hücreleri ve

bağışıklık enzimleri yığılmasıyla

kızarıklık ve hararetle seyreden bir

nevi mikropsuz iltihap ortaya çıkar.

Enflamasyonun Türkçe karşılığı

“yangı”dır. Yangı, “yangın, yanmak”

kelimelerinden geliyor.

Enflamasyonun azı yarar, çoğu zarardır.

Daha iyi anlamak için enflamasyonu

mangaldaki ateşe benzetebiliriz.

Hafifse işimize yarar, ellerimizi

ısıtırız, üzerinde kahve, yemek

pişiririz. Fazlaysa, etrafa kıvılcımlar

atıyorsa, duman çıkarıyorsa zararlıdır.

Vücudumuzdaki enflamasyon da

böyledir, azı vücudun savunması için

faydalıdır, fazlası vücuda zararlı hale

gelir.

Vücutta enflamasyon olunca kanda

CRP (C reaktif protein) dediğimiz değer

yükselir. Bütün bu saydığım kronik

hastalıklar yani kalp damar hastalıkları,

KOAH, astım, böbrek hastalığı,

karaciğer hastalığında, hepsinde CRP

değeri az veya çok yükselmiştir. Korona

virüs de vücuda girdiğinde nereyi

tutarsa o bölgede enflamasyona neden

olur. Nefes darlığı oluşması, akciğer

filmlerinde ve tomografide gördüğümüz

sıvı birikimi korona virüsünün yaptığı

enflamasyona bağlıdır.

Yapılan çalışmalar hastalığın

başlangıcında enflamasyonu olmayan

yani CRP değeri düşük olanların (kronik

hastalığı olmayanların) hastalığı daha

kolay atlattıklarını göstermektedir.

CRP değeri yüksek olanların solunum

cihazına bağlanma ihtimali daha yüksek

olmaktadır. O halde hepimizin amacı

CRP değerimizi yani vücudumuzdaki

enflamasyonunu düşürmek olmalıdır.

Hayvan

yediğimiz

müddetçe

salgınların arkası

kesilmez

Korona virüs salgını

da sona erecek. Ama

şunu unutmayalım ki

hayvan eti yediğimiz

müddetçe bu tip

pandemilerle tekrar

tekrar karşılaşacağız.

2009’da Meksika’dan

başlayıp ABD ve oradan

da tüm dünyaya yayılan

H1N1 virüsünün farklı

bir özelliği vardı: Daha

çok bebekleri ve hamile

kadınları etkiliyordu.

Günümüzdeki

Koronavirüs ve H1N1

antijenik shift yapıp

yeni bir virüs ortaya

çıkarırsa, bu virüs

hem çocukları hem de

yaşlıları etkileyebilir.

Böyle bir durumda

dünyanın ne kadar

büyük bir felaketle

karşılaşacağını

tahmin edemezsiniz.

Dünyanın böyle

büyük bir pandemiyle

karşılaşmaması için

hepimizin daha az et ve

yumurta yemesi, daha

az süt ürünü tüketmesi

gerekiyor.

Sigorta Dünyası Nisan 2020

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!