17.05.2020 Views

9.Köy Sayı-1

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

2019 / Sayı 1

34

toprak ve su kirliliği bakımında

büyük riskler oluşturmaktadır”

uyarısında bulundu.

Alpu Ovası’nda yapılan

çalışmalarda toprağın yüzlerce

metre altına inildiği ve çevrede

çökmelerin olabileceğine dikkat

çeken Baykır, “Eskişehir halkının

bilgisi dışında, insafsızca ve

acımadan verimli ovamızın

kalbine girilmekte, tarım

topraklarımız pervasızca delik

deşik edilmektedir” dedi.

ÇED RAPORU GERÇEĞİ

YANSITMIYOR

Çevre Mühendisi Ozan Devrim

Yay, ÇED olumlu raporuna dava

açanlardan biri. Termik santralin

çok boyutlu zararları olduğuna

işaret eden Yay, “Öncelikle

bölgenin hava kalitesine büyük

zarar verecek. Burası, Türkiye’nin

tarımsal SİT alanı olarak tescil

edilmiş bir yer. Verimli tarım

arazisinin bu amaçla kullanılması

doğru değil. Ayrıca bu bölge,

lületaşı ocaklarının bulunduğu bir

alan. Termik santral, lületaşının

çıkarılmasına da büyük zararlar

verecek” diye konuştu.

Akademik çalışmalarını

“hava kalitesi” ve ilişkili konular

üzerine yapan Yay, “Hava kirliği,

hem insan hem bitki sağlığına

zarar veriyor. Burada kurulacak

termik santral, büyük miktarda

sera gazı emisyonu oluşturacak.

Sera gazı etkisiyle hem genel

hava kalitesinde hem de küresel

iklim değişikliğine sebep

olacak” ifadelerini kullandı.

ÇED olumlu raporunda teknik

değerlendirmelerin gerçeği

yansıtmadığını iddia eden

Yay, sözlerini “ÇED raporunu

hazırlayan firmalar, raporun

hazırlanmasıyla ilgili finansmanı

yatırımcıdan alıyorlar. O yüzden

ÇED raporu hazırlayan firmaların,

projenin gerçek olumsuz

etkilerini rapora yansıtması

çok zor” diye tamamladı.

ENERJİ ÜRETİMİNE KARŞI

DEĞİLİZ

Kömürlü termik santralin

hemen yanı başında bulunan

Alpu Ovası’nın en büyük yerleşim

yerlerinden biri de Gündüzler

Köyü. Bölge halkının geçimini

bu ovadan sağladığını anlatan

Gündüzler Köyü Muhtarı Selim

Kurnaz, “Termik santralin

atıkları, yöre halkının tarım ve

hayvancılık yapmasına engel

olacak. Bu bölgede yetişen

tarım ürünlerinin ithalinde artık

bazı ülkeler bizim ürünlerimizi

kabul edilmeyecekler”

diyerek önümüzdeki yıllarda

gündeme gelecek başka

bir sorunun altını çizdi.

Alpu Ovası’nın tarım için çok

değerli olduğunu ve bölgede mısır,

şeker pancarı, ayçiçeği, arpa ve

buğdayın bol miktarda yetiştiğini

anlatan Kurnaz, “Zonguldak

Çatalağzı ve Çanakkale Çan

bölgesindeki kömürlü termik

santrallerini gezdik. Termik

santral kurulmadan önceki

yaşamlarını ve sonraki

yaşamlarını oradaki insanlar

bize anlattı. İnsanların bölgeden

göç ettiğini, şehrin ise hayalet

şehre döndüğünü gördük” dedi.

Enerji üretimine karşı

olmadıklarını, yenilenebilir

enerji üretimi projelerine

destek vereceklerini belirten

Kurnaz, “Bölgeye 229 tane

sondaj yapılacak. ÇED olumlu

raporunu güçlendirmek için

sondaj çalışmaları başladı.

Ancak yöre halkına doğru bilgi

verilmiyorlar. ‘Petrol arıyoruz’

diyorlar” iddiasında bulundu.

Bu arada kömürlü termik

santral için gerekli olan sondaj

çalışmalarına bazı arazi

sahiplerinin izin vermemesi

üzerine Maden Tetkik ve

Arama Genel Müdürlüğü (MTA)

yetkililerinin, “Burada petrol var

onun için sondaj vuracağız, belgeyi

imzalar mısınız?” diyerek izin

almaya çalıştıkları ileri sürülüyor.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!