TÜZE E-Dergi
Tüze Hukuk Dergisi 5. sayısını COVID-19 pandemisi nedeniyle elektronik ortamda yayınlayarak büyük bir yeniliğe imza attı. Tüze e-dergi karşınızda!
Tüze Hukuk Dergisi 5. sayısını COVID-19 pandemisi nedeniyle elektronik ortamda yayınlayarak büyük bir yeniliğe imza attı. Tüze e-dergi karşınızda!
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
TÜZE
ÇİÇERO'NUN HUKUK FELSEFESİ
Cicero’ya göre iki tür adaletsizlik vardır:
ilki bir başkasına haksızlık yapanların, diğeri de
haksızlığı engelleyebilecekken hareketsiz kalanların
adaletsizliğidir. İnsanı bunlardan alıkoyan doğal
yasadır, biraz daha ileri gidersek, kendi vicdanıdır.
Kişiyi suç işlemekten de yasaların değil, vicdanının
alıkoyduğunu söyler. Bir devlette kaleme alınmış bir
yasa olmasa da insanların uyacağı bir yasa vardır, o da
tanrısal yasadır. Bu yasadan yoksun devlet de devlet
olamaz. Zira devletler de halkın kötü olduğunu
düşündüğü hiçbir şeyi pozitif hale getiremez.
Dolayısıyla doğal yasa adil olan ve adil olmayan yasa
arasındaki ayrımı yapmamızda da yol gösterici rolünü
oynar.
Bu doğrultuda Cicero şunu da vurgular, magistralar
konuşan yasadır. Yöneticiler her zaman yüce yasanın
ve insanların yaşamının buyruklarına uygun hareket
ederler. Yöneticiler vatandaşlara eşit muamele ederler,
onlar için neyin faydalı olduğuna dikkat ederler ve asla
kendi menfaatlerini hatırlamazlar. Bu doğrultuda
Cicero’nun cezalara bakış açısına da değinmek gerekir.
Cezalar suçtan daha ağır olmamalıdır, iki kişi aynı suçu
işlediğinde birisi cezalandırılırken diğerinin
yargılanmaması gibi bir durum olmamalıdır. Zira
insanları ikna etmeyen pozitif yasalar işlevsizdir. Yasa
koyucular suç ve cezalarda da adaletin ve erdemin
ışığında hareket etmelidirler.
Cicero’nun yasalara ve hukuka bakış açısının günümüz
için önemli sonuçları vardır. Her şeyden önce Cicero;
Devleti, eski yunanda gördüğümüz şekilde ortak yarar
üzerine değil çok sayıda insanın bu ortak yasaları
benimsemesi üzerine yerleştirmiştir.
Bu noktada Hukuk Devleti kavramı onun için devletin
olmazsa olmaz unsuru haline gelmiştir ve hiçbir
örgütlenme hukukla bezenmedikçe devlet adını alamaz.
Bu, günümüzde hukuk devleti savunucuları için önemli
bir argümandır. Bu durumda devlet, yalnızca egemenlik
yetkisine sahip olan bir “güç” olarak nitelendirilmekten
uzaklaşır, hukuka dayanan bir örgütlenme halini alır.
Ayrıca Cicero’ya göre, yasaların kaynağı olan aklı,
insanların vicdanı ile özdeşleştirmek yanlış olmasa
gerektir. Erdemli insanları adaletsiz olandan uzak tutan,
vicdanıdır ve vicdan en ağır cezadır. Ayrıca Cicero
yöneticilere ve yasa koyuculara, yönetmede ve yasa
yapmada gözetmeleri gereken unsurlara işaret etmiş,
onlara yol göstermiştir.
Bu noktada adalete ve erdeme yaptığı vurgu hem
yöneticiler hem yasa koyucular hem de yönetilenler için
çok önemlidir. Bir devletin yasadan bağımsız
düşünülemeyeceği, yasaların da adaletten ayrı var
olamayacağını aksi takdirde çökeceğini belirterek bu
olguların ne kadar değerli olduğunu vurgulamıştır.
Cezaların ölçülü olması, kişiye göre değişir olmaması
ve ortada bir suç varsa bu suçun tüm vatandaşlar için
var olması, tüm vatandaşların yargı önünde eşit olması
gerektiğini ifade etmiştir. Dolayısıyla asırlar geçmesine
rağmen, bize onun felsefesinden, hukuka ve yasalara
olan bakışından örnek alınacak pek çok husus
bırakmıştır.
KAYNAKLAR:
NICGORSKI, Walter, Cicero’s Paradoxes and His Idea of Utility, SAGE Publications, 1984.
WOOD, Neal, Cicero’s Social and Political Thought, University of California Press, 1988, (pp.70-89)
ŞENEL, Alaeddin, Siyasal Düşünceler Tarihi, Bilim ve Sanat yayınları, 2018, (s.185-205)
CİCERO, Yasalar Üzerine, ( çev. C. Cengiz Çevik), 5. Basım, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2019.
CİCERO, Yükümlülükler Üzerine, (çev. C. Cengiz Çevik), 6. Basım, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2020.