TÜZE E-Dergi
Tüze Hukuk Dergisi 5. sayısını COVID-19 pandemisi nedeniyle elektronik ortamda yayınlayarak büyük bir yeniliğe imza attı. Tüze e-dergi karşınızda!
Tüze Hukuk Dergisi 5. sayısını COVID-19 pandemisi nedeniyle elektronik ortamda yayınlayarak büyük bir yeniliğe imza attı. Tüze e-dergi karşınızda!
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
TÜZE
SİNEMA ÖZELİNDE SANATIN HUKUKİ AÇIDAN KORUNMASI:
Ek olarak 5224 sayılı kanunun 9 uncu maddesi de
uluslararası alanda ülke tanıtımına yönelik özel
nitelikteki proje ve yapımlar ile ulusal ve uluslararası
film festivallerini, film hafta ve günlerini, sinema alanına
ilişkin kültürel ve sosyal amaçlı etkinlikleri ve sinema
sektörü çalışanlarını oluşturulan destekleme kurulu
bünyesinde desteklenmesine ilişkin hükümlere yer
vermiştir. Bu desteklemeler de sinema sanatçılarının
uluslararası alanda başarılı olması için devletin verdiği
faydalı olması umulan yerinde bir kanun maddesidir.
Sinema Destekleme Kurulunun 2020 yılında Cannes
Film Festivali gibi dünyanın en önemli film
festivallerinde kabul ve takdir gören Altın Palmiye ödüllü
yönetmenimiz Nuri Bilge Ceylan’ın çekimleri devam
eden ‘‘Kuru Otlar Üstünde’’ filmine 2 milyon TL
değerinde verdiği destek de bu kanunun uygulama
alanına ilişkin yerinde bir örnek olacaktır.
İkinci olarak yönetmelik çerçevesinde yeni getirilen
diğer bir husus da film yayıncılıklarının dijital platformda
yapılması hususu olmuştur. Sinema işletmecileri ile
yapımcılar arasındaki bu polemiğin asıl sebebi de bu
konuydu. Büyük bütçelerle çekilmiş bir filmin
sinemalarda yayına girmesinden kısa bir süre sonra
dijital bir platformda yayınlanmış olması tartışmanın
fitilini ateşleyen unsur olmuştu. Olan bunca şeyden
sonra 30926 sayılı yönetmeliğin 10 uncu maddesi bu
soruna çözüm getirecek düzeyde olmuştur. Sinema
sektörünün korunması amacıyla yapılan düzenlemeye
göre diğer platformlarda eş zamanlı gösterimin önü
kapatılmış ve sinema filmleri gösterim tarihinden
itibaren 5 ay geçmeden ücretli yayın yapan
platformlarda, 6 ay geçmeden ücretsiz yayın yapan
platformlarda gösterilememesi kararlaştırılmıştır.Sonuç
olarak 2019 yılında gündemde oldukça ses getiren bu
kriz sürecinin bu yönetmelik sayesinde çözülmesi ve
sinema sektörünün maddi ve manevi unsurları
üzerinden haksız getiri sağlanmasının belli ölçülerde
engellenmeye çalışılması olumlu olmuştur. Yerli
sinemanın gelişmesinde katkı sağlayacak bir
düzenlemeye imza atılmıştır.
4.Yerli Sinemada Dijital Platform Krizi İncelenmesi
(30926 Sayılı Yönetmelik Çerçevesinde)
Herkesin hatırlayacağı üzere kısa süre önce film
yapımcıları ile sinema yöneticileri ve yayıncıları
arasında bazı problemler ve polemikler yaşanmış, olay
günlerce gündemde kalmış ve bazı film yapımcıları
filmlerini kısa bir süre yayınlamama kararı almıştı. Hatta
bu konu Cumhurbaşkanlığına ve TBMM’ye kadar
taşınmış son olarak 22 Ekim 2019’da Kültür ve Turizm
Bakanlığı tarafından çıkarılan 30926 sayılı Sinema
Filmlerinin Değerlendirilmesi Ve Sınıflandırılmasına
İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelikle tatlıya
bağlanmıştı. Yazının son bölümünde ise yerli sinemada
‘Dijital Platform Krizi’ olarak adlandırılan bu sürece
değinmek istiyorum. Bu süreci ilk olarak krizi sona
erdiren yönetmeliğin yüzeysel bir değerlendirmesiyle
başlamak kanaatimce daha doğru olacaktır. İlk dikkat
çekmek istediğim husus, düzenlemeyle sinema salonu
işletmecilerinin sinema salonlarına, gösterilen filmlere
ve sinema biletlerine ilişkin bilgileri bakanlığa
iletmelerinin zorunlu hale getirilmesi. Bu sayede hem
bilgi paylaşımı hususunda hukuki açıdan şeffaflık
sağlanmış hem de paydaşların güvenilir bir ortamda
faaliyetlerini sürdürmelerine imkân verecek hale
gelinmiştir.
5.Genel Değerlendirme
Genel bir değerlendirme yapacak olursak sinema, her
uygar ve gelişmiş toplumda olduğu gibi son iki yüzyıldır
doğan, büyüyen ve ölümsüz eserler ortaya konan bir
sanat dalıdır. Sanatsal açısı şöyle dursun, her ülkenin
milli, dini ve sayısız birçok unsurunu yansıtması
itibariyle aynı zamanda yaşayan bir kültürdür. Bu
kültürün ve temsilcilerinin korunması ise toplum ve
devletin birlikte oluşturacağı bir destekleme ile mümkün
olacaktır. Bu korunmanın sağlanması içinse en önemli
aracı, elbette hukuk kuralları oluşturacaktır. Şüphesiz
sanatın her dalını koruması gereken Fikri Mülkiyete
ilişkin mevzuatlar bu konuda öncülük etmektedir.
Sinema ve sanat eserlerinin kopyalanması, izinsiz
uyarlanması ve fikir hırsızlığı geri plana atılmaması
gereken büyük hukuki meselelerdir. Sinema özelinde
bütün sanat eserlerine ilişkin bu sorunların çözülmesi
için gerekli düzenlemeler yapılmaya devam etmektedir.
Unutulmamalıdır ki hukukun toplum ilişkilerini
düzenleme görevi bu hususta gerekli kuralların
uygulamalarıyla yerine getirildiği takdirde sanatçılar
odaklanması gereken asıl uğraşılarını daha iyi bir
şekilde yerine getirebilecek ve bu sayede hem bu
yazımızın hem de oluşturulmasını umduğumuz hukuki
düzenlemelerin özündeki sanatın gelişmesi amacının
gerçekleşmesi daha da mümkün olacaktır.
En kısa zamanda ülkemizin sanatına ve sanatçısına
destek veren hukuki düzenlemelerin toplumumuzda
kıymet bulması temennisiyle…
KAYNAKÇA
-Mustafa Ateş, Fikri Hukukta Eser, Ankara, 2007.
-İlhami Güneş, Son Yasal Düzenlemelerle Uygulamada Fikir ve Sanat Eserleri Hukuku, Ankara, 2008.
-Ünal Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, 5.basım, İstanbul, 2012.
15-16