26.02.2021 Views

Patlak Teker 3

Üçüncü sayımız yayında! İyi okumalar.

Üçüncü sayımız yayında!
İyi okumalar.

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

kayserİ bİsİklet<br />

festİVALİ<br />

Heybelerimizi ve çadırlarımızı bisikletin<br />

selesine yükleyip kamp yerlerini, rotayı, yemekleri<br />

kendi keyfimize göre belirlediğimiz,<br />

yorgunluğu ve telaşı bol zamanlarla yüklü<br />

günler. İnsana başarmanın hazzını derinden<br />

yaşatan, tesadüflere çok açık ve belki de<br />

bu nedenle çokça sürprizli bağımsız turlar.<br />

Bunun yanı sıra son yıllarda sayısı çok artan<br />

programlı turlar var bir de. Bursa’da düzenlenen<br />

ve 10.su bu yıl gerçekleşen Yüzyıllık<br />

Macera bu turlardan biri örneğin. Başka<br />

başka arkadaşlarımla 5. Kez katıldığım turun<br />

yeri kalbimde ayrı. Belki bir başka yazıda onu<br />

anlatırım. Fakat şu an halihazırda büyüsü<br />

üstümde olan Kayseri Festa 2200’den söz<br />

etmek istiyorum sizlere. Festa Latince’de festival<br />

, eğlence demekmiş. 2200 ise Erciyes<br />

Tekir yaylasında bulunan festival kamp<br />

alanının rakımını ifade ediyor. Çadırı kurduğunuz<br />

yerden Erciyes zirvesine bakarak<br />

bir inanmazlık içerisinde 3 gece 4 gün tur<br />

yapıyorsunuz.<br />

Tura Ankara’dan katıldım. Bir bisiklet<br />

turuna katılacaksanız ve otobüsle tur yerine<br />

gitmeyi planlıyorsanız bir hafta öncesinden<br />

karnınıza ağrılar girer. Bisikleti alacaklar<br />

mı, önceden ayarladım ama son anda<br />

vazgeçerler mi, bisikleti bagaja düzgün<br />

yerleştirebilecek miyiz gibi bir dolu soru kafanızın<br />

arkasında döner durur. (Ne de olsa<br />

geçmişte bir gece yarısı Kemer’de şoför<br />

anlayamadığınız bir şekilde bisikletleri bagajdan<br />

çıkarıp sizi orta yerde bırakmıştır. Bu<br />

nedenle pır pır eden yürek ve taşikardi bu<br />

süreçte oldukça normal tepkilerdir.) Bu kez<br />

terminale yine erken gittim bu kaygılarla.<br />

İki firma turun sponsorları arasındaydı<br />

ama yine de şeytan azapta işte… Şoför de<br />

muavin de son derece naziktiler. Ben prenses,<br />

bisikletim ise krallar gibi karşılandık ve<br />

yerlerimizi aldık. İlk dakikadan mest olarak<br />

başladı tur yolculuğum. Gece 04.15’te<br />

Kayseri’ye vardığımızda şoför bey “lütfen sabahı<br />

bekleyin. Metropol değil burası, güvenlik<br />

sorun olabilir. Bekleyin, olur mu?” diye çok<br />

Zeynep Alıca<br />

nazik ve korumacı bir uyarı yaptı. Terminalde<br />

beklerken Kayseri’ye dair önyargılarımla<br />

baş başa sabahı bekledik. 05.15’te gün<br />

doğar doğmaz yola düştüm. Şehir merkezine<br />

doğru dümdüz bir yoldan 8 km pedalladım.<br />

İnanamayarak. Neden mi? Oldukça geniş<br />

yollar, sürekli tekrar eden parklar, tramvay<br />

hattının her birinde gördüğüm bisiklet<br />

istasyonları ve o saatte beni görüp merakla<br />

bakan, selamlaştığım ve sohbeti güzel insanlarla<br />

karşılaştım ilk andan itibaren. Tur<br />

buluşma noktasına gidene dek zamanım bol<br />

olduğundan geniş yolların keyfini çıkardım<br />

bol bol. Buluşma noktası merkezde bulunan<br />

Mimar Sinan Parkı idi. Kayseri’nin Selçuklu<br />

geçmişi kümbetler, kale duvarları, Gevher<br />

Nesibe Müzesi, Selçuklu Müzesi gibi yerlerle<br />

kendini sergiliyor. Selçuklu mimarisinin mütevaziliğini<br />

sevdiğimden şehri pedallarken ayrı<br />

bir huzur hissediyorum. Buluşma noktasına<br />

varınca kayıt için bekliyorum. Başka başka<br />

şehirlerden 250’ye yakın bisikletçiyle buluşuluyor.<br />

Kayıtlar yapılıyor. “Gökyüzüne En Yakın<br />

Bisikletçi” ifadesinin altına yazılı isimliklerimizi<br />

de bisikletlerimize iliştirip şehri turluyoruz<br />

ilk gün. Daha ilk dakikalarda Eskişehir<br />

Velespid Evi Bisiklet Turu’nun düzenleyicilerinden<br />

Rahime Çelen ile tanışmak çok güzel<br />

bir şans. Onunla ve İsmail abiyle çok güzel bir<br />

tur arkadaşlığı yapacağız tur süresince. İlk<br />

gün Eşpedal ile tekrar karşılaşmak da ayrı bir<br />

keyif. Bursa’da uzaktan tanıştığım Eşpedal<br />

üyeleriyle bu turda daha yakından tanışma<br />

fırsatım oluyor. Bir tura yalnız çıkmanın en iyi<br />

yanı bu. Yeni insanlarla tanışıyor, bambaşka<br />

şeyler öğreniyorsunuz. Grupla tura çıktığınızda<br />

ise çoğu zaman başka insanlarla iletişim<br />

daha sınırlı kalıyor. Nerde kalmıştım? Eveet<br />

Eşpedal bisikletçileri. Tandem bisiklette eş<br />

pedallayan iki bisikletçi düşünün öndeki<br />

arkadaki arkadaşa yolu betimliyor, bir yandan<br />

da değişen vites ya da bir takım gerekli<br />

hareketler için hatırlatma yapıyor. Herkes<br />

için eşit ve erişilebilir bir dünya hayalini birlikte<br />

inşa ediyor gibiler. Çok eğleniyorlar,<br />

hatta eşzamanlı ayağa kalkıp eşpedal bale<br />

yaptıklarını bile gördüm.<br />

Kayseri turunun ardından belediye otobüsleriyle<br />

kamp yerine taşınıyoruz. Kıvrıla<br />

kıvrıla çıktığımız yol oldukça yokuş elbette.<br />

Her gün bu tırmanışta vakit kaybetmeyelim<br />

diye kamp yerine çıkışlar böyle düzenlenmiş.<br />

Akşam altı civarı kamp yerine varıyoruz,<br />

yaklaşık yarım saatlik bir otobüs yolculuğunun<br />

ardından. Erciyes ile ilk görüşte aşk<br />

yaşıyorum. Zirve noktasında çoğu zaman bir<br />

bulutla sarılı oluyor, karlar da orada. Kamp<br />

yeri zemininde ara ara minik delikle var.<br />

Gelengiler yaşıyor oralarda. Minik sincapvari<br />

canlılar. Mirket gibi ani çıkıp kaçıveriyorlar.<br />

Duşlar ve tuvaletler çadır yerlerinin yakınına<br />

kurulu. Ayrıca ses düzeni oldukça iyi olan<br />

bir sahne de sabitlenmiş çadırların yakınına.<br />

Ve elbette güneş çekilince bizler de soğukla<br />

buluşuyoruz. Temmuz ayında 6 kat kalın<br />

ne varsa giyip yine de titreyeceksin deseler<br />

gülerdim ama buzz gibi gerçek. Neyse<br />

ki yemekler güzel ve sıcak çorba hep var.<br />

Ayrıca her akşam müzik ve sahne karşısında<br />

yakılan ateşler de orada. Fakat ilk gece<br />

gerçekten çok üşüyorum çok.<br />

2. gün tertemiz bir havaya uyanmak<br />

harika bir duygu. Çadırlar kamp yerinde<br />

sabit, bu oldukça konforlu bir durum. Zira<br />

hem bağımsız turlarda hem de Bursa’da<br />

her gün bir başka yerde kamp attığımız için<br />

sabah erken çadır toplamaya alışkınım.<br />

Çadır toplamak gerekmediğinden hazırlık<br />

seri gidiyor, kahvaltı yapıp yola düşüyoruz.<br />

Erciyes’ten Develi’ye iniş yapıyoruz. Kamp<br />

yerinde Erciyes manzarası bir takım binalarla<br />

kesiliyor. Fakat Develi iniş yolunda<br />

muhteşem manzaralar var. Dağ, bulut ve<br />

yalın doğa. Gözümü dağdan alamadan<br />

yokuşları döne döne iniyorum. Çoluk çocuk,<br />

tecrübeli, tecrübesiz bir dolu demir atlı heyecanla<br />

süzülüyoruz. Dağ zirvesinde yavaşça<br />

süzülen kuşlar gibi hissediyorum. Kır çiçekleri<br />

ile renklenen bozkır dağın şehre inen etekleri.<br />

Bazen yalnız bir ağaç beliriyor sarı sıcakta.<br />

İnişlerde ara ara durup geriye, Erciyes’e<br />

bakıyorum hala orada mı diye J Çünkü dağ<br />

çok etkileyici. Neden bu kadar etkileyici diye<br />

düşünüp bir daha bakıyorum. Bisiklet tepesinde<br />

olmanın verdiği aşki hallere bir de<br />

dağın cazibesi ekleniyor. Eve dönmek zor<br />

olacak…<br />

8 9

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!