Prime 171 / Nisan
-Çin’in hurda ithalatı artacak, çelik ihracatı düşük kalacak -Çin’in 2021 yılı üretim kesintileri: Kazanan kim olacak? -OECD: Küresel çelik talebinin yakın zamanda kısmen toparlanması bekleniyor -Tosyali Algerie Cezayir'in ilk kütük ihracatını gerçekleştirdi -Borçelik’ten Tofaş’a özel Ar-Ge projesi
-Çin’in hurda ithalatı artacak, çelik ihracatı düşük kalacak
-Çin’in 2021 yılı üretim kesintileri: Kazanan kim olacak?
-OECD: Küresel çelik talebinin yakın zamanda kısmen toparlanması bekleniyor
-Tosyali Algerie Cezayir'in ilk kütük ihracatını gerçekleştirdi
-Borçelik’ten Tofaş’a özel Ar-Ge projesi
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Refik Anadol “Makine Hatıraları: Uzay”<br />
Refik Anadol Studio’nun İstanbul’da bugüne kadar gerçekleşen en kapsamlı kişisel sergisi<br />
“Makine Hatıraları: Uzay”, astronomik araştırmaların insanlık tarihindeki yerini gözler önüne<br />
seren ve uzaya ışık tutan yeni bir bakış açısı sunuyor.<br />
Bir süredir evreni, insan duyularını, makineleri ve belleği anlamak için kullandığımız, birbiriyle ilişkili anahtar<br />
kavramları, dijital sanat ve mimari merceğinden bakarak araştıran Anadol’un, İstanbul’da bugüne kadar<br />
gerçekleşen en kapsamlı kişisel sergisi “Makine Hatıraları: Uzay”, astronomik araştırmaların insanlık<br />
tarihindeki yerini gözler önüne seren ve uzaya ışık tutan yeni bir bakış açısı sunuyor.<br />
“Makine Hatıraları: Uzay”, evrenin derinliklerini keşfetmeyi amaçlayan bilimsel girişimler ve makine<br />
zekası kullanılarak yapılan görsel spekülasyonlar aracılığıyla, bilgi kümelerinin açık uçlu estetik olanaklara<br />
dönüştüğü alternatif bir veri evreni yaratıyor. Ünlü astrofizikçi Carl Sagan, 1980’lerde geniş kitlelere ulaşan<br />
Cosmos adlı televizyon programının bir bölümünde, “Hayal gücü bizi genellikle hiç var olmamış dünyalara<br />
taşır. Ama o olmadan hiçbir yere gidemeyiz” der. Anadol’un yeni sergisi, Sagan’ın bu önermesinden 41<br />
yıl sonra, görünmez uzay verilerini, kamusal sanat sayesinde dışa vurulabilen duygularla birleştirip şiirsel<br />
metaforlar oluşturuyor ve uzayın katmanlarına ulaşmanın ilk adımı olarak uçsuz bucaksız bir (veri) evreni<br />
hayal etmenin kaçınılmazlığına dikkat çekiyor.<br />
Sergi, “Hatıralar” ve “Düşler” başlıklı, birbiriyle ilişkili iki bölümden oluşuyor.<br />
Serginin ilk bölümü “Hatıralar”, Refik Anadol’un yapay zeka yardımıyla uzayla ilgili henüz yorumlanmamış,<br />
ham görsel verileri topladığı ve onları pigmentlere dönüştürdüğü bir dizi dinamik veri tablosu sunuyor. Eser,<br />
çeşitli gök cisimlerinin olası şekillerinin spekülasyonunu yapan bir algoritmayı eğitmek üzere ISS, Hubble,<br />
MRO Uzay Teleskopları ve diğer uydular tarafından kaydedilen ve şimdiye kadar bir sanat eserinde kullanılan<br />
en büyük uzay temalı veri kümesi olan iki milyondan fazla görüntüden yararlanıyor. Astronomide bugüne<br />
kadar kullanılan en gelişmiş teleskopların ‘hatıraları’ olarak da ele alınabilecek görsellerden oluşan bölümde,