23.05.2021 Views

Gökay Tarih Sayı 6 - Mayıs 2021

Fahrettin Kerim Gökay Anadolu Lisesi Tarih Kulübü Dergisi (Sayı 6 - Mayıs 2021)

Fahrettin Kerim Gökay Anadolu Lisesi Tarih Kulübü Dergisi (Sayı 6 - Mayıs 2021)

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

NASA’nın projesi olan Apollo-8’in görevi Ay’a

inmek değil sadece Ay’ın yörüngesine girmeye

çalışmaktı. Bu bir kumardı, başarısız olunursa

halkın ve kongrenin bir şans daha vermesi ihtimal

bile olmayacaktı. 1968’de 3 astronot kendilerini

Saturn V’e bağlayarak Ay’ın yörüngesine girmeyi

başarmış, Dünya’nın Ay’dan gözüken ilk fotoğrafını

çekerek NASA’nın bu kumarda kazanan taraf

olmasını sağlamıştı. Apollo-8 büyük bir başarıydı ve

halk üstünde büyük bir etki yaratmayı da

başarmıştı.

Sovyetlerin insansız uzay roketleri daha önce Ay'a

ulaşmıştı. Bunun üzerine Apollo-11 projesi başlatıldı. Bu

projenin amacı Ay'a ayak basmaktı. Buzz Aldrin,

Michael Collins, Neil Armstrong Saturn-V ile Apollo 11

için Ay’ın yörüngesine girdiler. Neil Armstrong ve Buzz

Aldrin Ay'a iniş yaptı. Neil Armstrong kendisi için küçük insanlık için unutulmaz o adımı atmayı

başardı. Bu sayede 20 Temmuz 1969’da Ay Yarışında Amerika nihayet birinci oldu. Bu anı 500

milyondan fazla insan izlemişti. Bu sayı o yıllardaki insan nüfusunun 1/5’ine tekabül ediyordu. Bu

adım, Türkiye’de de çok büyük yankı uyandırmış; o zamanlar henüz televizyon sistemimi

gelişmemesine rağmen çoğu evde ve kahvehanede iniş, radyolardan dinlenmişti. Tüm gazeteler bu

olayı basmış, Neil Armstrong Dünya’ya döndükten sonra da gazeteler onun başarısını yazmaya

devam etmişti. Dönemin gazeteleri, Neil Armstrong’un uzaydan döndükten sonraki kemik yapısı da

dahil akılda soru bırakmayacak bir sürü bilgiyi paylaştı.

Buradaki garip durum o zaman Türkiye’de yaşayan çoğu insanın Sovyetler’in başarısını

bilmemesidir. Yapılan röportajlar, Türk halkının genellikle çoğu ilkin ABD tarafından gerçekleştiği

sanısına kapıldığını göstermişti. O dönemde yaşayanlara “Ay’a iniş komplo olabilir mi?” diye

sorulduğunda ise kesin bir “hayır” cevabı alınmıştı.

Sovyetler’e dönecek olursak bu dönemde “Ay’a

gideceğiz” gibi düzenli bir plan kurmadıklarını

görürüz. Bunun sebebi Ay’a gitmenin çok maliyetli

olmasıydı. Bu “ağır” maliyet nedeniyle Ay konusunda

Sovyetler Amerika’dan 3 yıl sonra çalışmalara

başlamıştı. Bu noktada belirtmek gerekir ki ABD’den

farklı olarak Sovyetler’in tek bir uzay ajansı yoktu:

Tasarım firmaları birbirleriyle yarışıyor, iki farklı

şirket iki farklı prototip tasarlıyordu. Fakat

Korolyov’un ani ölümü ve çeşitli başarısızlıklardan

dolayı program iptal edilmişti. Sonuç olarak Sovyetler

Ay programının varlığını bile uzun süre reddetti.

Hatta bunun para ve can israfı olduğunu söyleyerek

karşı-propaganda yapmaktan geri durmadı. İnsan

hayatını riske atmanın gereksizliğini göstermek için

1971’de Luna-16 robotunu toprak örneği alması için

Ay’a gönderdi. Bunun gerçek bir rekabet olduğu ise

1990’lı yıllarda kanıtlanmış oldu. Artık bu savaş, Uzay

Savaşı olmaktan çok “propaganda ve tanıtım” üzerine

bir savaş haline gelmişti.

Sayfa | 8

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!