31.07.2021 Views

Seferi Keçi sayı 12

Seferi Keçi dergisi sayı 12. Yaşamı savunmakta inatçı

Seferi Keçi dergisi sayı 12. Yaşamı savunmakta inatçı

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Şehirleşme mi?

Şehirlileşme mi?

Dr. Caner Övsan Çakaş

Şehirleşme ve şehirlileşme kavramları birbirine benzer görünse

de aslında gerek niteliksel gerekse niceliksel olarak

çok farklı anlamlara sahiptir. Bu kavramlardan ilki fiziki ve

coğrafi bir kolektif eylemi ifade ederken, ikincisi toplumsal yani

sosyolojik bir kimlik inşasına işaret etmektedir. Başka bir ifade

ile söz konusu kavramlardan ilkinin bir nesneleşme aşaması

diğerinin ise inşa edilen nesnenin özneleşme süreci olduğu

söylenebilir. Modern kent sosyolojisinde bu aşama ve süreçler

fiziki ve işlevsel kentleşme kavramlarıyla da ifade edilmektedir.

Fiziki kentleşme yani şehirleşme belli bir yerleşim alanının

göç ve doğum yoluyla nüfusunun artmasına paralel olarak

kentsel alanların genişlemesi olayıdır. Bu genişleme eylemi

aynı zamanda altyapı, eğitim, sağlık ve ticari alanlardaki gelişmeyi

de beraberinde getirmektedir. Fakat bu fiziksel genişleme

ve nüfus artışı söz konusu yerleşim yerinin şehirlileştiği

anlamına gelmemektedir. Zira işlevsel kentleşmenin bir sonucu

olan şehirlileşme sadece fiziksel ve demografik büyümeden

çok daha fazlasını ifade eden bir kavramdır. Kaldı ki bir şehir

milyonlarca nüfusa sahip olarak şehirleşme eylemini gerçekleştirmiş

olabilir, fakat bu devasa nüfus yığını söz konusu şehrin

şehirlileştiği manasına yol açamaz. Yeri geldiğinde elli bin nüfusa

sahip bir kent, milyonluk kentlerden daha fazla şehirlileşme

oranına sahip olabilir. Bu durumda işlevsel kentleşmenin önemi

göz önüne çıkmaktadır.

İşlevsel kentleşme belli bir şehirde yaşayan insanların

karşılıklı etkileşimle değişen davranış ve kimlik inşa süreçlerini

kapsamaktadır. Bu konuyu biraz daha açmamız gerekirse, işlevsel

kentleşme bir şehirdeki insan topluluklarının kendilerini ve

şehirlerini tanımlama, benimseme ve şehirleri ile ilgili konularda

bir dünya görüşüne sahip olma eylemidir. Başka bir deyişle,

işlevsel kentleşmenin şehre özel bir yerel kimlik inşa etme, şehir

ile orada yaşayan insan topluluğu arasında öznel bağlara dayanan

bir yerel medeniyet oluşturma süreci olduğu söylenebilir. Kaldı ki

şehir olarak dilimize çevrilen Yunancada “polis”, Arapçada “medine”,

Fransızcada “cite”, İtalyancada “citte” ve Almancada “stad”

sözcükleri bulundukları dillerde “uygarlık” veya “medeniyet”

anlamına gelmektedir. Hatta Latincede şehri ifade etmek için kullanılan

“urbs” ve “civitas” sözcükleri direkt belli bir medeniyetin

içerisinde yaşayan yurttaşlar anlamına gelmektedir. Dolayısıyla

şehir sözcüğünün etimolojik kökenlerinin fiziki kentleşmeden

daha çok işlevsel kentleşmeye işaret ettiği, fiziki ve demografik

büyümenin ortak bir yerel kimlik ve medeniyet yaratılmadığı

sürece şehir inşa edemeyeceği söylenebilir. Daha açık bir ifade ile

fiziki kentleşme bir şehrin bedenini, işlevsel kentleşme ise beden

bulan bu şehrin ruhunu, zihnini ve belleğini oluşturmaktadır. Bu

nedenle sağlıklı bir insanda nasıl beden ve ruh sağlığı arasında

birbirini tamamlayan bir bütünlük ilişkisi varsa gerçek bir şehirde

de fiziki ve işlevsel kentleşme yani şehrin bedeni ve ruhu/

kimliği arasında bir nedensel bütünlük ilişkisi vardır. Zira kendi

yerel kimliğini, kültürünü, medeniyetini oluşturamayan, içinde

barındırdığı insan toplumları arasında aidiyet bağı oluşturamayan

bir şehir, beton yığını ve kuru kalabalıktan ibaret bir yerleşim

yerinden başka bir şey ifade etmez.

Peki, bu işlevsel kentleşme yani belli bir şehrin kimlik ve

ruhunun oluşum süreci nasıl gerçekleşir? Öncelikle sadece

şehir toplumunun değil aynı zamanda ulustan ulus ötesi olgulara

kadar bütün insan topluluklarının kimlik ve kültür inşa

süreci dilimize “kültürleşme” olarak çevrilebilecek İngilizcedeki

“acculturation” eyleminin bir sonucudur. Kültürleşme, dikey ve

yatay olmak üzere birbirini tamamlayan iki dinamik toplumsal

süreci kapsamaktadır. Dikey kültürleşme, belli bir toprak parçası

38

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!