31.07.2021 Views

Seferi Keçi sayı 12

Seferi Keçi dergisi sayı 12. Yaşamı savunmakta inatçı

Seferi Keçi dergisi sayı 12. Yaşamı savunmakta inatçı

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

yılında Vezüv Yanardağının patlaması sırasında

Pompeii’deki kurbanları kurtarmaya

çalışırken ölmüş olan bu Romalı general

ve yazar, zaten çok tanınmış biridir. Ama

esas ünü şuradan gelir, aynı zamanda ilk

ansiklopedi Naturalis Historia’nın (Doğa

Tarihi) da yazarıydı. Ansiklopedinin 36.

Kitabı taşlar üzerinedir, burada “Marmor

Luculleum”un Roma’ya ilk gelişinden, oldukça

koyu renginden ve kökeninin Milos

Adası (bugün Yunanistan’daki Değirmenlik

Adası) olduğundan bahseder. Ancak

diğer tüm renkli mermer türlerinin aksine,

Plinius’un ölümünden yüz yıldan daha

kısa bir süre sonra, Luculleum mermerinin

Roma’ya ithalatı aniden durduruldu. Tiber

Nehri boyunca imparatorluğa ait mermer

stoklarında bu mermer daha da pahalı

hale geldi. Sonunda, “Marmor Luculleum”

ve temsil ettiği şeyler zamanın sisleri

arasında kayboldu.

İtalya’da erken Rönesans döneminde

antik edebiyata ve farklı antik mermer

türlerine olan ilginin arttığı sıralarda

bazı İtalyan tarihçiler de antik metinler

üzerinde araştırma yapmaya başladılar.

Özellikle bu renkli mermerlerin nereden

geldiğini öğrenmek istediler. Ama bu o

kadar açık değildi. İlk önce zaten yaygın

olan İtalyan isimleriyle eski Latince isimleri

eşleştirmeleri gerekiyordu. Neyse ki,

bu eski metinlerde renkli mermerlerin

büyük çoğunluğu hakkında yeterli açıklama

vardı.

Epey zaman içinde ve eleme yoluyla

Africano ve “Marmor Luculleum”

arasında olası bir eşleşme olduğunu bile

Roma’da, Santi Nereo e Achilleo Bazilikası’nda dört

harika Africano sütunlu siboryum (geç Rönesans).

keşfettiler. Fakat Plinius’un metninde

hala birkaç ciddi tutarsızlık vardı. O

zamana dek mevcut olan bilgiye göre,

koyu renkli bir mermerdi. Oysa Africano

kırmızı, pembe lekeleri, beyaz nokta ve

damarları ile oldukça renkliydi. Ege Denizindeki

Milos Adasında çıkarılıyordu.

Ancak Milos’a kısa bir yolculuktan sonra,

o adada tek bir mermer ocağı olmadığını

öğrendiler!

Belki de uzun zaman önce Pilinius’un

Naturalis Historia’sının kopyasını yapanlar

bir hata yapmıştı. Belki Milos’un M’si

Roma’da (erken Rönesans) Trastevere’de Santa Cecilia Bazilikası’nda Africano’dan iki sütunlu kapı.

Roma’da Kapitolin Müzesi’nde Africano

mermerinden güzelce cilalanmış sütun.

aslen Nilos’un N’siydi. Hemen Rönesans

coğrafyacıları Mısır yönüne baktılar.

Roma dönemindeki Africano mermerinin

Nil’deki bir ada üzerinde bir yerde

çıkarıldığına çabucak ikna oldular. Fakat

Mısır o anda Batılılar için kolay ulaşılabilir

olmadığından, bunu doğrulamak imkansızdı.

Dahası, Romalı General Lucius Licinius

Lucullus’un hayatını incelerken, bazı

tarihçiler onun çok kısa bir süre Mısır’da

bulunduğunu öğrendiler. Öte yandan,

hayatının birkaç yılını da günümüz

Türkiye’sinde bir yerde geçirmişti. Orada

Karadeniz’in güney kıyısındaki bölgede

Pontus kralı VI. Mithridates’le uzun

süre savaşmıştı. Böylece bazı tarihçiler

araştırmalarını Sakız Adasına yönelttiler.

Bu adanın kuzey kıyısında, siyah mermer

olan “Nero Antico”nun geldiği küçük bir

antik taş ocağı vardı. Ancak eski zamanlarda

bu tür mermer oldukça çirkin,

ucuz ve önemsizdi. Bu, o ünlü “Marmor

Luculleum”un taş ocağı olamazdı!

Son olarak 19. yüzyılda, Mısır’ın üst

kesiminde, Nil Nehri üzerindeki adalar

Avrupalı ​gezginler için erişilebilir hale

geldi ama hiç kimse ünlü “Marmor

Luculleum” ya da Africano’nun çıkarılmış

olabileceği herhangi bir antik taş ocağı

bulamadı. Artık Africano’nun kökeninin

Afrika’da olmadığı kesindi!

Bu arada Rönesans’tan beri ve daha

sonra Barok dönemde Roma’nın her

yerinde mantar gibi birçok kilise, bazilika

ve saray ortaya çıktı. Bu binaların

dekorasyonunda düzinelerce yeni keşfedilen

Africano sütunu, bloğu ve plakası

kullanıldı.

Yine bir yüzyıl sonra, antik Roma’nın

6

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!