Güzel Yazı Defteri, sayı 1
Güzel Yazı Defteri, Tekirdağ Çorlu Mimar Sinan Anadolu Lisesinin resimli edebiyat dergisidir. Yazılar ve resimler özgündür.
Güzel Yazı Defteri, Tekirdağ Çorlu Mimar Sinan Anadolu Lisesinin resimli edebiyat dergisidir. Yazılar ve resimler özgündür.
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
BİR SOLUCANIN
GÜNLÜĞÜ
günlük
İLAYDA BUYURAL
11. sınıf
16 Aralık 2016, Çarşamba
Sevgili günlük,
Bugün az kalsın canımdan oluyordum. Büyük gagalı canavarlara öğle yemeği olmak
üzereydim. Toprağın üstüne çıktım ve yemek arıyordum. Çocuklarıma yemek götürecektim.
Aniden koca gagalı bir kuş geldi ve beni tam gagasına alacaktı ki toprağın altına girdim.
Biz kocam, çocuklarım ve kaynanamlarla beraber yaşıyoruz. İki gün önce evimize girip
kaynatamı balık tutmak için oltanın ucuna taktılar. En acılı günümüzdü kaynanam hâlâ
ağlıyordu yemeden içmeden kesildi. Kocam deseniz diğer solucanlarla beraber gezip tozuyor
bizi hiç umursamıyordu, çocuklar da okuldan eve gelince hemen odalarına kapanıp ödev
yapıyorlar. Bazı akşamlar yemeğe bile inmiyorlardı. Neyse ki evlat özlemi çekmiyordum.
Ne kadar görmesem de, okulda görüyorum onları annem ve babam beni okutup öğretmen
yapmışlardı daha sonra onları kaybettim, bir gün birkaç adam gelip evimizi açmıştı ve
annemi babamı almıştı, kurutup bir kutuya koymuşlar kutunun üstünde fotoğrafları var.
Özledikçe bakıyorum. Neyse kocam gelmeden sofrayı kurayım. Güle güle sevgili günlüğüm,
yarın görüşürüz.
BİR AYAKKABININ
GÜNLÜĞÜ
günlük
MERVE KESKİN
11. sınıf
Sevgili günlük,
Bugün yine her zaman ki rafımda yer alıyordum. Ta ki müşteri gelip beni alana kadar. Geldi
tam da istediği ayakkabının ben olduğunu söyledi. Artık dükkandaki son zamanlarımdı.
Aslında değişik yerleri göreceğim için bir yandan da mutluydum. Dükkanda çalışan bayan
aldı beni bulunduğum yerden. Bağcıklarımı çözdü ve müşteriye uzattı. Ayakları leş gibi
kokuyordu. Keşke uzatmaz olsaydı. Neyse işte beni çok beğendi. Kasada ödemesini yaptı.
Poşetin içinde sallana sallana eve gittik. Artık yeni yerim burasıydı. Eve gittikten sonra
beni özenle yeni rafıma yerleştirdi. Yerimde çok mutluydum ki yarım saat sonra kokuşmuş
ayaklarını yine içime yerleştirdi, bağcıklarımı bağladı. Sonunda evden çıkmıştık, yeni yerler
görecektim. Bu sefer de kokuşmuş ayakları yetmemiş gibi sarsık sarsık yürüyordu. Ayağını
burkmasıyla bende sürekli yamuldum. Biraz ileride de bir çamur yığını vardı. Tam kendi
kendime inşallah çamura batmayız derken cumburlop çamura daldık. Bütün güzelliğim ve
çekiciliğim artık gitmişti. Neydi benim günahım bilmiyorum ki! Dükkanda rafımda oldukça
rahat ve huzurluydum. Çamurlu çamurlu eve gittik. Ayağını çıkardı sonunda rahat bir nefes
alabildim. Ayaklarını çıkardığı gibi beni çamaşır makinesine attı. Temizleneceğim diye
sevinirken makina çalışmaya başladı. İlk başta gürültüden korktum. Gürültü yetmiyormuş
gibi bir de hızlı hızlı dönmeye başladı. Bugünkü işkencelerim bunlardı. Bakalım yarın nasıl
olacak? Yarın görüşmek üzere..
84 SAYI 01