MİKROGRAPHA DERGİSİ II. SAYI
Öğrenci'nin Bilim Dergisi
Öğrenci'nin Bilim Dergisi
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
SAYFA 2 2022
MİKROGRAPHA II
Sağlığımızı gerçekten
parayla mı satın alıyoruz?
Devletlerin gelir ve eğitim düzeylerinde büyük farklılıklar olduğu gibi sağlık sistemleri
ve politikalarında da büyük farklılıklar vardır (5). İngiltere’de uygulanan sistemde devlet
halkına ücretsiz sağlık hizmeti sunarken aynı zamanda halkın özel sağlık hizmetlerine
katılmasını da desteklemektedir. Küba’da tüm sağlık hizmetleri devlet tarafından
sağlanırken Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’de uygulanan sağlık politikaları, daha çok
özel sağlık hizmetlerine olanak sağlamıştır (1).
Bir devlette uygulanan resmi sağlık
politikasının o devletin sağlıkla ilgili durumunun
en önemli muayyeni olduğu görülmektedir (2).
Sağlık politikalarının temelinde yatan soru,
sağlık hizmetlerinin devlet kurumları tarafından
mı yoksa özel kurumlar tarafından mı üretileceği
sorusudur. 1950’li yılların başında ülkelerinde
uygulayacakları sağlık sitemlerinin planlaması
araştırılması ve geliştirilmesi konusunda
yükümlülüğü devlet üzerine bırakan yaklaşım
modelini kabul etmiştir. Özel sağlık hizmetini
benimseyen yaklaşımda ise kişilere sağlık
hizmeti sunumunda insanların bu hizmetten gelir
durumlarına göre faydalanması sağlanmış ve
sağlık hizmetleri bu anlamda kâr aracı olarak
görülmüştür (1,4). Özelleştirmenin bir diğer
amacı da piyasada rekabetin yer alması ve
kaynak kullanımındaki verimliliğin üst düzeylere
çıkmasını sağlamaktır (3,4).
1980 sonrasında, dünyada hızla yaygınlaşan
liberalizm Türkiye’yi de etkisi altına almış ve
bu gelişmelerden dolayı ekonominin diğer
sektörleri gibi sağlık sektörü de etkilenmiştir.
1980 sonrası Türkiye’de birçok özel sağlık
kuruluşu açılmıştır. Sağlık sektöründe
özelleştirmeyi savunanların gerekçeleri;
devletin yükünü azaltmak, hizmet kalitesi ve
verimliliğini üst düzeylere çıkarmaktır. Buna
karşılık özelleştirmeye karşı çıkanlar ise
sağlık alanındaki eşitsizliklerin artacağını,
sağlık çalışanlarının işsizlik sıkıntısı
yaşayacağını, ülkemiz kaynaklarının
sömürüleceği şeklinde gerekçelerini öne
sürmektedirler (2).
Sağlık sistemi, resmi veya gayri resmi bir
politika ile yürütülüyor olabilir ama sağlık
politikalarının doğru değerlendirilip iyi bir
şekilde analiz edilip planlanması
gerekmektedir. Sağlık tüm bireyler için en
önemli ve en temel haktır, bu hak kanun
önünde de koruma altına alınmıştır.
Anayasamızın 56. Maddesine göre devlet bu
görevini kamu ve özel kesimdeki sağlık ve
sosyal kurumlarından yaralanarak onları
denetleyerek yerine getirir. Bütün bunlara
göre de sağlıklı bir toplum için sağlık
hizmetlerinden yurttaşların en iyi şekilde
faydalanması amacıyla devlet ve özel
sektörün birlikte ve dengeli bir şekilde
faaliyet göstermesi uygun olabilir (3).