14.11.2023 Views

2016 Yaratılış Kalemi

Kur'an Çerçevesinde Yaratılış'ın İncelenmesi

Kur'an Çerçevesinde Yaratılış'ın İncelenmesi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

KALEMZADE2016E-KİTAP | YARATILIŞ KALEMİ

Sözgelimi şöyle sözlerin verileceğini düşünün…

“Sana para vereceğini söyleyen birisiyle karşılaşırsan beni terk etmemeye söz ver.”

“Eğer birisi benimle kavgaya tutuşursa ona değil bana yardım edeceğine söz ver.”

“Eğer canın sıkılırsa benimle dertleşeceğine söz ver.”

“Benim hakkımda başkalarıyla dedikodu yapmayacağına söz ver.”

“Bana ihanet etmeyeceğine söz ver.” …

Bu listeyi uzatabilirsiniz…

Hayatta karşılaşacağı her şey için arkadaş adayınızdan söz almaya kalkarsanız hem bu, listesi

çok uzun bir anlaşma olur hem de ona özgür irade vermemiş, onu arkadaş değil sadece kendinize

köle etmiş olursunuz.

Ama ona…

“Beni senin arkadaşın olarak kabul ediyor musun?”

…derseniz, ileride bildiği ya da bilmediği neyle karşılaşacak olursa olsun eğer samimiyse bu

arkadaşlık sözünün gereğini zaten hatırlayıp, bilecektir. Tereddütte kalırsa az bir düşünüp hemen

doğruya dönecektir. Kasıtlı olmayan hatalar da yapsa eğer siz güven sahibiyseniz onu

affedebileceğinizi ve tek affedilmeyecek olan şeyin “ihanet” olduğunu da bilecektir.

İşte ilk evrede Allah’a verilen söz de teknik olarak böyledir. “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?”

sorusuna “Evet Rabbimizsin” demek tüm koşulları kabul etmek demektir. Kabul için koşulların ne

olduğunu bilmenize gerek yoktur. Dünyada başımıza neler geleceğinin o andan sonra önemi

yoktur. Her şartta Rabbinin Allah olduğunu bilen kişi ona göre davranması gerektiğini aslında hiç

unutmayacaktır.

Dünyayı gözünde büyütüp de buradaki karmaşayı çok büyük mesele gören biziz. Sonsuz bir

hayatta geçici bir durakta başımıza gelenler sebebiyle ah’lanan vah’lanan bizler sabrın değerini

anlamakta zorlanıyoruz. Hastalıktan kurtulmak isteyen kişinin anlık bir iğne olması ne ise, ebedi

hayattaki dünya iskelesi o kadar bile olmasa gerek.

Üstelik verdiği (ya da unuttuğu) sözün gereğini yerine getirmek istemeyen kişinin şu geçici

olduğu kesin dünyada halen sözünden vazgeçme şansı da vardır. Sözden caymanın karşılığı da

Allah’ın dostluğunu kaybetmektir. Bunun ne büyük bir kayıp olduğunu anlayamıyorsak şu geçici

varoluşlarımız sebebiyle aldıklarımızın ve o imkânlarla yapıp ettiklerimizin fazlasını değil, bire

bir karşılığını vermeye de hazır olmalıyız. Eğer isteyebiliyorsak ölümü isteyelim bakalım... Ama

ne kadar hata sahibi ve yanılgıda oldukları gerçeği ve kitapta anlatılıp durulanın gerçek olma

“ihtimali” sebebiyle bunu anomali sahibi olmayan hiçbir insan istemeyecektir. Hiçbirimiz şu

geçici dünya ve bir zan uğruna ebediyetimizi çöpe atacak kadar aptal olamayız, olmamalıyız.

Verilen söz “Rabbimsin” sözüdür ve alt basamaktaki her alt söz için kapsayıcıdır. “Dünyaya

gelmeyi ben mi istedim?” sorusu “Rabbim Sen’sin” sözünün yanında çok anlamsız ve gereksiz

kalır.

12

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!