21.04.2024 Views

SİYASALLI 06 MAYIS-HAZİRAN 2024

Sevgili okur, Siyasallı'nın yeni sayısını "Emek" temasıyla sizlerle buluşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu sayıda, emeğin ve işçi sınıfının toplumsal ve ekonomik önemini vurgulamak amacıyla derlediğimiz yazılarla karşınızdayız. Emek; sadece bir meta, bir mal değil, insanlığın özü, yaratıcı gücü ve değişimin aracıdır. Emek; toplumun her kesiminde temel bir değerdir. Ancak, bugünün dünyasında emek kavramı, sadece bir üretim aracı olarak değil, aynı zamanda da sömürünün yoğunlaştığı bir alandır. İşte bu noktada, işçi sınıfının yaşadığı zorlukları, haksızlıkları ve mücadelelerini anlamak ve onların seslerini duyurmak önem kazanıyor. Bizler; 1 Mayıs'a giderken emek ve sömürü kavramları üzerinden toplumsal adaletsizlikleri sorgulumaya, kapitalizmin işçi sınıfına yüklediği baskıları ve uyguladığı sömürüyü gözler önüne sermeye çalıştık. Ancak, bu dergi sadece eleştirel bir bakış açısı sunmakla kalmıyor, aynı zamanda işçi sınıfının mücadele azmini ve dayanışma ruhunu da yüceltiyor. Yaşasın 1 Mayıs, boyun eğmeyenler! Saygılarımızla, Ali Kerem Korkmaz Genel Yayın Yönetmeni

Sevgili okur,

Siyasallı'nın yeni sayısını "Emek" temasıyla sizlerle buluşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu sayıda, emeğin ve işçi sınıfının toplumsal ve ekonomik önemini vurgulamak amacıyla derlediğimiz yazılarla karşınızdayız.

Emek; sadece bir meta, bir mal değil, insanlığın özü, yaratıcı gücü ve değişimin aracıdır. Emek; toplumun her kesiminde temel bir değerdir. Ancak, bugünün dünyasında emek kavramı, sadece bir üretim aracı olarak değil, aynı zamanda da sömürünün yoğunlaştığı bir alandır. İşte bu noktada, işçi sınıfının yaşadığı zorlukları, haksızlıkları ve mücadelelerini anlamak ve onların seslerini duyurmak önem kazanıyor.

Bizler; 1 Mayıs'a giderken emek ve sömürü kavramları üzerinden toplumsal adaletsizlikleri sorgulumaya, kapitalizmin işçi sınıfına yüklediği baskıları ve uyguladığı sömürüyü gözler önüne sermeye çalıştık. Ancak, bu dergi sadece eleştirel bir bakış açısı sunmakla kalmıyor, aynı zamanda işçi sınıfının mücadele azmini ve dayanışma ruhunu da yüceltiyor.

Yaşasın 1 Mayıs, boyun eğmeyenler!

Saygılarımızla,

Ali Kerem Korkmaz
Genel Yayın Yönetmeni

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ARAŞTIRMA

ÖZ

Sanayi Devrimi dünya literatürüne yeni

kavramlar, yeni makineler, yeni fabrikalar, yeni

hareketler ve yeni sınıflar kazandırmıştır. Sanayi

Devrimi sonrası ortaya çıkan işçi sınıfı, haklarını

korumak, daha kabul edilebilir koşullarda

çalışabilmek ve emeklerinin karşılığını olan

kazancı sağlayabilmek için 19. yüzyılda işçi

hareketlerini yaratmıştır. Bu hareketler örgütlü

bir yapıyı gerektirmektedir. Bu yazıda, işçi

hareketlerinin amaçlarına ulaşabilmesi için

ortaya çıkmış örgütlerle yani sendikalar

incelenecektir.

Sendika kavramının incelemesi yapılırken;

sendika kavramının doğuşu, sendikaların

tarihsel gelişimi, küreselleşme ve kapitalizmin

yeniden oluşumu sürecinde sendikalar konu

başlıklarından bahsedilerek Türkiye’deki

sendikal hareketler incelenmiştir.

Anahtar Kelimeler: İşçi, Hareket, Emek,

Sermaye, Kapitalizm

SENDİKA NEDİR?

Sendika kelimesinin kaynağı çok eskilere

dayanır. Roma ve Yunan Hukuk sistemlerinde

karşılaşılan ‘syndic’ deyimi, bir birliğin temsilini

sağlamakla görevli kişileri ifade ediyordu (Demir,

2013). ‘Syndicat’ deyimi de ‘syndic’in

fonksiyonlarını ve bu fonksiyonların

yürütüldüğü yeri anlatmak için kullanılmıştır.

Sendikalar, özellikle 19. yüzyılda işçi hareketleriyle

birlikte işçilerin; haklarını koruma, çalışma

saatleri ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi

amacıyla ortaya çıkmış örgütsel faaliyetlerdir.

Çalışma süreleri artan, çalışma koşullarının

zorluğu artan, antidemokratik ortamda yaşam

hakkı bulamayan işçi sınıfı, bu işçi kuruluşlarında

nispeten daha demokratik koşullar altında

yaşama hakkı bulmuşlardır (Taş, 2012).

Dünya genelindeki gelişmiş ülkelerde işçi

sendikaları, toplumun büyük kesimleri

tarafından benimsenmiştir (Taş, 2012).

Türkiye’de ise sendikalar, partiler öncülüğünde,

siyasi kaygı ve ideolojik temeller üzerine

kurulmuştur. Bu durum sendikaların, toplumun

büyük kesimleri tarafından

benimsenmemesine ve ideolojik sivil toplum

kuruluşları olarak algılanmasına sebep

olmuştur.

Sendikalar, toplumun mevcut yapısı, ekonomik

11

SİYASALLI DERGİSİ MAYIS-HAZİRAN 2024

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!