31.12.2012 Views

365 Gün Duâ - Mehmet Oruç Kimdir?

365 Gün Duâ - Mehmet Oruç Kimdir?

365 Gün Duâ - Mehmet Oruç Kimdir?

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Sidret-ül müntehâ, altıncı gökte bulunan büyük bir ağaçtır. Resûlullah<br />

efendimiz Cenneti, Cehennemi, sayısız şeyleri görüp, Refref adındaki bir Cennet<br />

yaygısı üstünde olarak Kürsî, Arş ve Rûh âlemlerini geçip, bilinmeyen,<br />

anlaşılamıyan, anlatılamıyan şekilde Allahü teâlânın dilediği yüksekliklere ulaştı.<br />

Mekânsız, zamansız, cihetsiz, sıfatsız olarak Allahü teâlâyı gördü.<br />

Gözsüz, kulaksız, vâsıtasız, ortamsız olarak Rabbi ile konuştu. Hiçbir<br />

mahlûkun bilemiyeceği, anlıyamıyacağı ni'metlere kavuşup, bir anda, Kudüs'e ve<br />

oradan Mekke-i mükerremeye, Ümm-i Hânî'nin evine geldi. Yattığı yer henüz<br />

soğumamış, leğendeki abdest suyunun hareketi durmamış idi. Sabah olunca,<br />

Kâ'be yanına gidip mi'râcını anlatmak istedi. Ümmühâni, “Sana inanan zaten bir<br />

avuç , miracını anlatırsan, müşrikler inanmazlar, alay ederler; iman edenler de<br />

vazgeçer. İleride kuvvetlenince anlatırsın” dedi. Peygamberimiz, bir insan başta<br />

çürükse sununda da çürük olur. Ben İslam binasını sağlam insanlar üzerine bina<br />

etmek isitiyorum. Gidip anlatayım ki çürüker sağlarla belli olsun. Gidip anlattı. Bini<br />

işiten kâfirler alay etti. "Muhammed aklını kaçırmış, iyice sapıtmış" dediler.<br />

Müslüman olmaya niyeti olanlar da vazgeçti. Birkaçı sevinerek Ebû Bekr'in<br />

evine geldi. Çünkü, onun akıllı, tecrübeli, hesâblı bir tüccâr olduğunu biliyorlardı.<br />

Kapıya çıkınca hemen sordular:<br />

- Ey Ebâ Bekr! Sen çok defa Kudüs'e gittin geldin. İyi bilirsin. Mekke'den<br />

Kudüs'e gidip gelmek, ne kadar zaman sürer?<br />

- İyi biliyorum. Bir aydan fazla.<br />

Kâfirler bu söze sevindi. "Akıllı, tecrübeli adamın sözü böyle olur" dediler.<br />

Gülerek, alay ederek ve Hz. Ebû Bekr'in de kendi kafalarında olduğuna sevinerek:<br />

- Senin efendin, Kudüs'e bir gecede gidip geldiğini söylüyor. Artık iyice<br />

sapıttı, diyerek, Ebû Bekr'e sevgi, saygı gösterdiler.<br />

O söyledi ise inandım<br />

Hz. Ebû Bekr, Resûlullahın mübârek adını işitince:<br />

- Eğer O söyledi ise, inandım. Bir anda gidip gelmiştir, deyip içeri girdi.<br />

Kâfirler neye uğradıklarını anlıyamadı. Önlerine bakıp gidiyor ve, "vay<br />

canına, Muhammed ne yaman büyücü imiş. Ebû Bekr'e sihir yapmış" diyorlardı.<br />

Hz. Ebû Bekr hemen giyinip, Resûlullahın yanına geldi. Büyük kalabalık<br />

arasında, yüksek sesle dedi ki:<br />

- Yâ Resûlallah! Mi'râcınız mübârek olsun!<br />

Resûlullah, bu gün Ebû Bekr'e "Sıddîk" dedi. Bu adı almakla, bir kat daha<br />

yükseldi.<br />

Resûlullahın bedenen Mekke'den Beytül-mukaddes'e götürüldüğüne<br />

inanmıyan kâfir olur. Göklere ve bilinmiyen yerlere götürüldüğüne inanmıyan ise,<br />

Ehl-i sünnetten ayrılmış olur.<br />

İsrâ ve Mi'râc<br />

İsrâ ve mi'râc, Peygamberimizin Medîne'ye hicretlerinden ondokuz ay önce<br />

Mîlâdî 621 yılında, geceleyin vuku' bulmuştur.<br />

Sevgili Peygamberimiz, Allahü teâlâ tarafından vâki olan da'vet üzerine<br />

melekût âlemini, kâinatın hârikalarını seyir ve temâşa için, gecenin muayyen bir<br />

saatinde Mekke'den yaklaşık olarak 2500 km. uzak mesâfede bulunan Kudüs'e<br />

götürülmüş, oradan da göklere bilinmeyen yerlere yükselmiştir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!