Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Yolda giderken, hazret-i İsmâil, babasına sordu:<br />
- Nereye gidiyoruz?<br />
- Dostuma.<br />
- Evi nerededir?<br />
- O, evden ve mekândan münezzehtir. Yer ve gök O'nun mülküdür.<br />
- Babacağım! O bizimle oturup yemek yer mi?"<br />
- O yemekten ve içmekten de münezzehtir.<br />
O sırada şeytân, bir fırsatını bulup, yaşlı bir adam kıyâfetinde hazret-i<br />
İbrâhim'in hanımı Hâcer'in yanına geldi. Ona:<br />
- İbrâhim, oğlunu nereye götürdü?" deyince, hazret-i Hâcer:<br />
- Bir dostunu ziyârete, diye cevap verdi. Şeytan:<br />
- Hayır, onu kesmeye götürdü, dedi.<br />
Hâcer vâlidemiz:<br />
- Baba, oğlunu boğazlamaz. Şefkat buna mânidir, karşılığını verdi. Şeytan:<br />
- Öyle zannederim ki, Allah emretmiştir, deyince, hzret-i Hâcer:<br />
- Allahü teâlânın emrine uymak elbette lâzımdır. O'nun emrini, cân-ü<br />
gönülden kabûl ederiz, dedi.<br />
Şeytan ondan yüz bulamayınca, yine aynı kıyâfette hazret-i İsmâil'in yanına<br />
geldi ve ona sordu:<br />
- Baban seni nereye götürüyor biliyor musun?<br />
- Dostunun ziyâretine.<br />
- Vallahi seni öldürmeğe götürüyor.<br />
- Hiç babanın oğlunu öldürdüğünü gördün mü?<br />
- Öyle zannederim, Allah emretmiştir.<br />
- O emretti ise, cân-ü gönülden râzıyım.<br />
İsmâil aleyhisselâm, ihtiyar kılığındaki, şeytandan sıkılmıştı. Çünkü ihtiyar,<br />
İsmâil aleyhisselâmı, babasına dolayısıyla cenâb-ı Hakka karşı isyana teşvik<br />
ediyordu. Bunun için babasına;<br />
- Bu ihtiyâr beni rahatsız ediyor, kalbime vesvese vermek istiyor, dedi.<br />
İbrâhim aleyhisselâm,<br />
- Taş at! Yanından uzaklaşsın! buyurdu.<br />
İsmâil aleyhisselâm taş atarak şeytanı yanından uzaklaştırdı. Bu sırada<br />
Minâ'da olduklarından hacıların şeytan taşlaması buradan kaldı.<br />
Hazret-i İsmâil'den de yüz bulamayan şeytan, İbrâhim aleyhisselâmın yanına<br />
sokularak:<br />
- Ey İbrâhim, sen yanlış hareket ediyorsun. Şeytan sana vesvese verdi.<br />
Sakın oğlunu boğazlama, sonra pişman olursun. Ama fayda etmez, dedi.<br />
İbrâhim aleyhisselâm onun şeytan olduğunu anladı.<br />
- Vallahi bu, Hak teâlânın emridir ve sen şeytansın. İbrâhim'e ve akrabasına<br />
zarar yapamazsın! buyurdu.<br />
Şeytan rezîl olup geri döndü. Nihayet Buseyr dağına vardıklarında göğün<br />
yedi katındaki melekler; "Sübhânallah! Bir peygamber, bir peygamberi<br />
boğazlamaya götürüyor" dediler.<br />
Hazret-i İbrâhim, oğluna dönüp:<br />
- Ey oğlum! Rü'yâmda seni kurban etmem emredildi. Buna ne dersin? dedi.<br />
İsmâil aleyhisselâm sordu:<br />
- Babacığım! Hak teâlâ, beni boğazlamanı emretti mi?