13.01.2013 Views

ÖZET - Suleyman Demirel University Research Repository ...

ÖZET - Suleyman Demirel University Research Repository ...

ÖZET - Suleyman Demirel University Research Repository ...

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

T.C.<br />

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ<br />

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ<br />

KOBİ’LERDE TEKNOLOJİK AR-GE ÇALIŞMALARININ<br />

İSTİHDAM ÜZERİNE ETKİLERİ:<br />

TEKMER’LERDE BİR UYGULAMA<br />

Serhan EKER<br />

Danışman: Doç. Dr. Adem KORKMAZ<br />

YÜKSEK LİSANS TEZİ<br />

ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİYEL İLİŞKİLER ANABİLİM DALI<br />

ISPARTA – 2011


ÖNSÖZ<br />

KOSGEB ile 2003 yılının Ocak ayında tanıştığımız zaman KOBİ politikaları,<br />

Girişimcilik ve AR-GE gibi kavramlar sadece basit tanımlar halinde aklımızda<br />

gezmekte idi. Bizler kurumda yıllarımızı geçirirken asıl uğraş alanımız olan ve<br />

yukarıda verilen tanımlar artık Küresel Dünyada ülkelerin gelişmiş bir ekonomik<br />

sisteme sahip olması için üzerinde önemle durması gerektiği temalar haline gelmiştir.<br />

Yapmış olduğum yüksek lisans ile bu kavramları daha akademik olarak<br />

düşünüp yorumlamama neden olan ve beni Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel<br />

İlişkiler bölümünde kalmam için ikna eden sayın hocam Prof. Dr. Hüseyin<br />

AKYILDIZ’a, tez yazımım sırasında bana büyük destek veren ve sahip olduğu bilgi<br />

birikimini cömertçe bizlerle paylaşan danışman hocam sayın Doç. Dr. Adem<br />

KORKMAZ’a, her türlü sorunumuz ve bilgi talebimizde bizlere güler yüzü ile<br />

aydınlatan değerli hocam Yrd. Doç. Dr. Mustafa ÖZTÜRK’e, SDÜ için bir şans<br />

olduğunu düşündüğüm, SDÜ TEKMER’i 3 yıl boyunca beraber yönettiğimize<br />

inandığım ve kendisinden çok şey kazandığım sayın Rektör Yardımcımız Prof. Dr.<br />

Murat Ali DULUPÇU’ya, beni her gün teşvik ederek bu tezi bitirmeme vesile olan<br />

değerli eşime ve tez yazımım sırasında kendinden beklenmedik sabrı gösteren sevgili<br />

kızıma çok teşekkür ediyorum.<br />

ile…<br />

Yaptığım bu çalışmanın ilerde yapacaklarım için bir başlangıç olması dileği<br />

Serhan EKER<br />

Mersin, 2011<br />

i


<strong>ÖZET</strong><br />

KOBİ’LERDE TEKNOLOJİK AR-GE ÇALIŞMALARININ<br />

İSTİHDAM ÜZERİNE ETKİLERİ:<br />

TEKMER’LERDE BİR UYGULAMA<br />

Serhan EKER<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler<br />

Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, 117 sayfa, Ocak 2011<br />

Danışman: Doç.Dr. Adem KORKMAZ<br />

“KOBİ’lerde Teknolojik AR-GE Çalışmalarının İstihdam Üzerine<br />

Etkileri: TEKMER’lerde Bir Uygulama” isimli çalışmada AR-GE faaliyetlerinin<br />

KOBİ’lerde yarattığı değişimin görülmesi ve TEKMER’lerde desteklenen AR-GE<br />

projelerinin işletmenin büyümesi ve istihdamın geliştirilmesinde yaratılan etkilerin<br />

değerlendirilmesi amacı ile hazırlanmıştır. Burada uygulamaya katılan işletmelerin<br />

tamamı KOBİ’lerden oluşmakla birlikte uygulama yeri ülkemizdeki TEKMER’ler<br />

olarak seçilmiştir. Seçim yerinin nedeni TEKMER’lerde AR-GE projesi yapan<br />

işletmelerin projelerinin başlangıç tarihleri, bitiş tarihleri ve anket tarihlerindeki<br />

temel verilerinin net olarak görülebilmesidir.Ayrıca çalışma içerisinde genel olarak<br />

İşsizlik, istihdam, AR-GE ve kuluçka kavramlarından söz edilmiş ülkemizdeki AR-<br />

GE projelerine verilen destekler hakkında bilgiler verilmiştir.<br />

Anahtar Kelimeler: TEKMER,AR-GE , İstihdam, KOBİ<br />

ii


ABSTRACT<br />

THE EFFECTS OF TECHNOLOGICAL RESEARCH AND<br />

DEVELOPMENT AT SMES ON EMPLOYMENT:<br />

A PRACTICE AT TEKMERs<br />

Serhan EKER<br />

Süleyman <strong>Demirel</strong> <strong>University</strong>, Department of Labour Economics and<br />

Industrial Relations, M.A, 117 pages, January 2011<br />

Supervising Professor: Assoc.Prof.Dr. Adem KORKMAZ<br />

This study, which is called “The Effects of Technological <strong>Research</strong> and<br />

Development at SMEs on Employment: A Practice at TEKMERs”, is prepared to<br />

see the transformation of SMEs made by R&D activities and to evaluate the effects<br />

of R&D projects supported at Technology Development Centers on the growth of the<br />

enterprise and the development of employment at these enterprises. All of the<br />

enterprises involved in this study are composed of SMEs and the practice area is<br />

chosen as Technology Development Centers in our country. The reason for choosing<br />

this area is that the fundamental data on the starting and ending dates of the projects<br />

and the dates of the surveys, belonging to enterprises doing <strong>Research</strong> and<br />

Development projects at Technology Development Centers, can be clearly seen. In<br />

addition, unemployment, employment, R&D and incubator notions are generally<br />

mentioned and information on the support given to R&D projects in our country is<br />

given in the study.<br />

Key Words: Technology Development Center, R&D, Employment, SME<br />

iii


İÇİNDEKİLER<br />

Sayfa No<br />

ÖNSÖZ ......................................................................................................................... i<br />

<strong>ÖZET</strong> ...........................................................................................................................ii<br />

ABSTRACT................................................................................................................iii<br />

İÇİNDEKİLER ........................................................................................................... iv<br />

KISALTMALAR DİZİNİ..........................................................................................vii<br />

ŞEKİLLER DİZİNİ...................................................................................................viii<br />

ÇİZELGELER DİZİNİ ................................................................................................ x<br />

GİRİŞ ........................................................................................................................... 1<br />

BİRİNCİ BÖLÜM<br />

TÜRKİYE’DE İŞSİZLİK, İŞGÜCÜ PİYASALARI, İSTİHDAM<br />

POLİTİKALARI VE KOBİLER<br />

1.1.Türkiye’de Nüfus ve Büyüme ile İşsizlik Arasındaki İlişki............................... 4<br />

1.1.1.Tanım Olarak İşsizlik.................................................................................. 4<br />

1.1.2.Türkiye’de İşsizlik ...................................................................................... 5<br />

1.1.3.Genel İşsizlik Oranları ................................................................................ 6<br />

1.1.4.Nüfus Artış Oranları ve İşsizlik .................................................................. 7<br />

1.1.5. GSMH’da Değişim ve İşsizlik Oranları ile İlişkisi.................................... 8<br />

1.2.Türkiye’de İstihdam Politikaları ve İstihdamın Yapısı...................................... 9<br />

1.2.1.İstihdam Politikaları.................................................................................... 9<br />

1.2.1.1.Aktif İstihdam Politikaları ................................................................. 10<br />

1.2.1.2.Pasif İstihdam Politikaları.................................................................. 11<br />

1.2.2.Dünyada ve Türkiye’de İstihdam.............................................................. 11<br />

1.2.2.1.Dünyada İstihdam .............................................................................. 12<br />

1.2.2.2.Türkiye’de İstihdam........................................................................... 13<br />

1.3.KOBİ’lere Genel Bakış.................................................................................... 15<br />

1.3.1.KOBİ Tanımı ............................................................................................ 15<br />

1.3.2.KOBİ’lerin Ekonomiye Katkıları.............................................................. 18<br />

1.3.3.KOBİ’lerin Avantajları ............................................................................. 20<br />

iv


1.3.4.KOBİ’lerin Dezavantajları........................................................................ 21<br />

1.3.5.KOBİ’ler ve Büyüme ................................................................................ 21<br />

İKİNCİ BÖLÜM<br />

AR-GE, KOSGEB DESTEKLERİ VE BİR KULUÇKA MODELİ OLARAK<br />

TEKMERLER<br />

2.1.Tanım Olarak AR-GE ...................................................................................... 24<br />

2.2.Türkiye’de AR-GE Harcamaları...................................................................... 24<br />

Şekil 2.2: Türkiye’de Finans Kaynağına Göre AR-GE Harcaması ....................... 27<br />

2.3.KOBİ’lerde AR-GE Faaliyetlerinin Önemi ..................................................... 28<br />

2.3.1. Ekonomik Krizlerde KOBİ’ler AR-GE ................................................... 29<br />

2.3.2.İşletmelerde Teknolojik AR-GE Çalışmalarının Riskleri......................... 31<br />

2.3.3.Teknolojik AR-GE Çalışmalarının İstihdam Üzerine Etkileri.................. 33<br />

2.3.3.1.İyimser Yaklaşım ............................................................................... 33<br />

2.3.3.2.Kötümser Yaklaşım............................................................................ 34<br />

2.4.Türkiye’de KOBİ’lerin AR-GE Çalışmalarına Verilen Destekler................... 35<br />

2.5.KOSGEB ve Bir Teknoloji Kuluçkası Merkezi Olarak TEKMER’ler............ 36<br />

2.5.1.KOSGEB................................................................................................... 36<br />

2.5.2.KOSGEB Kuluçka Merkezleri.................................................................. 37<br />

2.5.2.1.Kuluçka kavramı ................................................................................ 37<br />

2.5.2.2.Bir Teknoloji Kuluçkası Merkezi Olarak TEKMER’ler.................... 40<br />

2.5.2.3.Türkiye’de TEKMER’ler................................................................... 41<br />

2.5.2.3.1.TEKMER’lerde KOBİ’lere Verilen Destekler............................ 43<br />

2.5.2.3.2.TEKMER’lerde Proje Seçimi ..................................................... 45<br />

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM<br />

TEKMER’LERDE BİR UYGULAMA<br />

3.1.Araştırmanın Amacı......................................................................................... 47<br />

3.2.Araştırmanın Kapsamı Yöntemi ...................................................................... 47<br />

3.3.Araştırma Bulguları ve Değerlendirme............................................................ 48<br />

v


3.3.1.Kuruluş Yılları İtibari ile İşletmeler ve Türleri......................................... 49<br />

3.3.2.Proje Başlangıç Tarihleri ve Süreleri ........................................................ 51<br />

3.3.3.Proje Durumu............................................................................................ 52<br />

3.3.4.İşletmelerin Proje Durumları ile Ciroları Arasındaki İlişki ...................... 54<br />

3.3.5.İşletmelerin Proje Durumlarına Göre İstihdamın Değişimi...................... 57<br />

3.3.6.İlk İstihdamın Artış Zamanı ve En Yüksek İstihdam Sayısına Ulaşılma<br />

Süresi.................................................................................................................. 62<br />

3.3.7.AR-GE Projelerinin Fikir Kaynağı ........................................................... 65<br />

3.3.8. İşletme Yönetimi Eğitim Durumu............................................................ 68<br />

3.3.9.İşletme Ortaklık Yapıları ve Teknik Personel İstihdam Edilme Durumu. 69<br />

3.3.10.AR-GE Projesi Süresince KOSGEB’den Talep Edilen Önemli Destekler<br />

............................................................................................................................ 73<br />

3.3.10.1.Makine-Teçhizat, Donanım, Hammadde, Yazılım ve Hizmet Alım<br />

Giderleri Desteği (Malzeme Teçhizat Desteği).............................................. 74<br />

3.3.10.2.Üniversiteden Danışmanlık Desteği Alınma Durumu ..................... 77<br />

3.3.11.KOSGEB Destekleri ile AR-GE Faaliyetlerine Başlama Durumu<br />

Arasındaki İlişki................................................................................................. 82<br />

3.3.12.AR-GE Faaliyetleri ile Girişimcilik Arasındaki İlişki ............................ 84<br />

SONUÇ ...................................................................................................................... 85<br />

KAYNAKLAR .......................................................................................................... 89<br />

EKLER....................................................................................................................... 96<br />

EK 1: Anket Formu (İşletme) .................................................................................... 97<br />

EK 2: Anket Formu (Girişimci) ................................................................................. 99<br />

EK 3 : Proje Başarı Durumları İtibari ile Eğitim Durumuna Göre İstihdam Artış<br />

Dağılım Grafikleri.................................................................................................... 101<br />

EK:4 Uygulama İle İlgili İstatistiksel Analizler....................................................... 104<br />

ÖZGEÇMİŞ ............................................................................................................. 107<br />

vi


AB Avrupa Birliği<br />

KISALTMALAR DİZİNİ<br />

AB 27 Avrupa Birliğinin 27 üyesi<br />

ABD Amerika Birleşik Devletleri<br />

AR-GE Araştırma ve Geliştirme<br />

DPT Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı<br />

GSMH Gayri Safi Milli Hasıla<br />

GSYİH Gayri Safi Yurtiçi Hasıla<br />

ILO International Labour Organization<br />

İŞGEM İş Geliştirme Merkezi<br />

İŞKUR Türkiye İş Kurumu<br />

KOBİ Küçük ve Orta Boy İşletmeler<br />

KOSGEB<br />

Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme<br />

İdaresi Başkanlığı<br />

ÖSDP Özelleştirme Sosyal Destek Projesi<br />

OECD<br />

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü / Organisation for<br />

Economic Co-operation and Development<br />

SDÜ Süleyman <strong>Demirel</strong> Üniversitesi<br />

TEKMER Teknoloji Geliştirme Merkezi<br />

TESK Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu<br />

TİSK Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu<br />

TOBB Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği<br />

TUBİTAK Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu<br />

TTGV Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı<br />

TÜİK Türkiye İstatistik Kurumu<br />

TGB Teknoloji Geliştirme Bölgesi<br />

vii


ŞEKİLLER DİZİNİ<br />

Şekil 1.1: Türkiye’de İşsizlik Oranları.......……………………………………... 6<br />

Şekil 1.2: Türkiye Nüfusu .............……………………………………………... 7<br />

Şekil 1.3: Türkiye’de GSMH Değişimi………………………………………… 8<br />

Şekil 1.4: Dünyada Yıllara Göre Toplam İstihdam Değişimi………………….. 12<br />

Şekil 1.5: Dünyada İşsizlik Oranları…………………………………………… 13<br />

Şekil 1.6: Türkiye’de İstihdamın Yıllara Göre Değişim Hızı…………………... 22<br />

Şekil 2.1: Türkiye’de AR-GE Harcamalarının GSYİH’ye Oranı……………… 26<br />

Şekil 2.2: Türkiye’de Finans Kaynağına Göre AR-GE Harcaması…...………... 27<br />

Şekil 2.3: Yeni Bir Ürünün Net Nakit Akış Eğrisi……………………………… 31<br />

Şekil 2.4 : İşletme Kuluçka Modelinin Gelişimi………………………………... 39<br />

Şekil 2.5: İşletme Kuluçka Modelleri…………………………………………. 39<br />

Şekil 3.1: 2005-2009 Yılları Arası TEKMER’lere Sunulan Projelerin<br />

Örneklem Yüzdelerine Göre Dağılımı……………………………….<br />

49<br />

Şekil 3.2: Proje Sunan İşletmelerin Kuruluş Yılları…………………………….. 50<br />

Şekil 3.3: Proje Sunan İşletmelerin Türleri……………………………………... 50<br />

Şekil 3.4: Proje Başlangıç Tarihleri…………………………………………….. 51<br />

Şekil 3.5: Proje Sürelerinin Grafik Halinde Gösterimi………………………… 52<br />

Şekil 3.6: İşletmelerin Proje Durumları………………………………………… 53<br />

Şekil 3.7: Projesi Başarı ile Mezun ve Ürünü Ticarileştiren İşletmelerdeki<br />

Ciro Değişimi………………………………………………………...<br />

Şekil 3.8: Projesi Başarı ile Mezun ve Ürünü İstenilen Düzeyde<br />

Ticarileştiremeyen İşletmelerdeki Ciro Değişimi…………………….<br />

Şekil 3.9: Başarı ile Ticarileştiren ve Ticaretleştiremeyen İşletmelerin<br />

55<br />

Ciro Karşılaştırılmaları………………………………………………. 56<br />

Şekil 3.10: Tüm İşletmelerdeki Ortalama Ciro Değişimi………………………. 57<br />

Şekil 3.11: Projesi Devam Eden İşletmelerdeki İstihdamın Değişimi…………..<br />

Şekil 3.12: Projesi Başarılı ve Ürününü Ticarileştirebilen İşletmelerdeki<br />

58<br />

İstihdamın Değişimi……………………………………………….. 59<br />

viii<br />

55


Şekil 3.13: Projesi Başarılı Ancak Ürünü İstenilen Düzeyde<br />

Ticarileştiremeyen İşletmelerdeki İstihdamın Değişimi……………<br />

Şekil 3.14: İşletmelerin Proje Durumlarına Göre Başlangıç ve Anket<br />

Tarihlerine Göre Personel Artışları…………………………………<br />

61<br />

Şekil 3.15: İlk İstihdam Artışı…………………………………………………... 63<br />

Şekil 3.16: Toplam AR-GE Harcamaları İçerisindeki Personel Harcaması……. 64<br />

Şekil 3.17: En Yüksek İstihdam Sayısına Ulaşılma Süresi…………………….. 65<br />

Şekil 3.18: AR-GE Projesi Fikir Kaynağı………………………………………. 66<br />

Şekil 3.19: İşletme Yönetimin Eğitim Durumunun Yüzde Olarak<br />

Gösterimi……………………………………………………………<br />

68<br />

Şekil 3.20: İşletme Ortaklık Yapıları…………………………………………… 70<br />

Şekil 3.21: AR-GE Sürecinde Teknik Personel İstihdamı……………………… 71<br />

Şekil 3.22: Teknik Personel İstihdam Edilmeme Nedenleri……………………. 73<br />

Şekil 3.23: Malzeme Teçhizat Desteği Alınma Durumu……………………… 75<br />

Şekil 3.24: Alınan Malzeme Teçhizat Desteği Miktarı………………………… 76<br />

Şekil 3.25: Alınacak Malzeme Teçhizat Desteği Miktarı……………………… 77<br />

Şekil 3.26: Üniversiteden Danışmanlık Desteği Alınma Durumu…………….. 78<br />

Şekil 3.27: Üniversiteden Danışmanlık Desteği Alınmama Nedenleri………… 80<br />

Şekil 3.28: AR-GE Çalışmalarına Başlanmasında KOSGEB Desteği’nin Etkisi 83<br />

Şekil 3.29: AR-GE Projelerinin Yeni Bir İşletme Kurulmasına Etkisi…………. 84<br />

ix<br />

60


ÇİZELGELER DİZİNİ<br />

Çizelge 1.1: Türkiye’de İstihdam……………………………………………….. 13<br />

Çizelge 1.2: AB 27’de İstihdamın Değişimi……………………………………. 14<br />

Çizelge 1.3: AB KOBİ Tanımı………………………………………………….. 16<br />

Çizelge 1.4: KOBİ Tanımı……………………………………………………… 16<br />

Çizelge 1.5: KOBİ’lerin Sınıflandırılması……………………………………... 17<br />

Çizelge 1.6: Seçilmiş Bazı Ekonomilerde KOBİ'ler……………………………<br />

Çizelge 2.1: Bazı Gelişmiş Ülkelerde Yıllara Göre AR-GE Harcamalarının<br />

19<br />

GSYİH’ye Oranı…………………………………………………... 25<br />

Çizelge 2.2: Teknolojinin Bazı Ülkelerin Son 50 Yıldaki Büyümelerine Etkisi.. 28<br />

Çizelge 2.3: Türkiye’de TEKMER’ler……….…………………………………<br />

Çizelge 3.1: İllere Göre 2005 Yılından İtibaren TEKMER’lere Sunulan Proje<br />

42<br />

Sayıları……………………………………………………………. 48<br />

Çizelge 3.2: Proje Süreleri……………………………………………………… 52<br />

Çizelge 3.3: İşletmelerin Ortalama Cirolarındaki Değişim…………………….. 54<br />

Çizelge 3.4: İşletmelerde İstihdamın Değişimi….……………………………… 58<br />

x


GİRİŞ<br />

Küçük ve orta boy işletmelerin (KOBİ) ülke ekonomisi içindeki önemi her<br />

geçen gün artmakta ve bu işletmelerin üretim, ihracat, katma değer ve yatırım<br />

içindeki payı önemli büyüklüklere ulaşmaktadır.<br />

Bugün KOBİ’ler, AB’nde toplam işletmelerin %99.9’unu (Türkiye’de<br />

%99.8’ini), imalat sanayiinin %96.5’ini (Türkiye’de %99.5’ini) oluşturmakta ve<br />

toplam istihdamın %72’sini (Türkiye’de %76.7’sini) sağlamaktadır.<br />

Ancak; sayı ve istihdam imkânları bakımından ülke ekonomimizde önemli bir<br />

çoğunluğa sahip olan KOBİ’lerin dış ticaretteki payı %10’da kalmaktadır. Bu oran<br />

ABD’de %32, Almanya’da %31, Hindistan’da %40 ve Japonya’da %38<br />

seviyelerindedir.<br />

KOBİ’lerin dengeli ekonomik ve sosyal kalkınmanın sağlanması ve<br />

sürdürülmesine yaptıkları olumlu katkıları, işsizliğin azaltılması ve yeni istihdam<br />

alanlarının yaratılmasında oynadıkları rolleri ve piyasa koşullarında meydana gelen<br />

değişmelere hızlı uyum sağlayabilen esnek bir üretim yapısına sahip olmaları, onları<br />

günümüz dünyasında daha önemli bir konuma getirmektedir. Taşıdıkları önem<br />

dolayısıyla başta gelişmiş ülkeler olmak üzere bütün ülkeler KOBİ’lerin doğması,<br />

büyümesi, gelişmesi ve korunması için uygun ortamı hazırlayacak politikalar<br />

geliştirmekte ve uygulamaktadırlar. Bu süreç içerisinde ulusal düzeyde belirlenen<br />

KOBİ politikaları uluslararası bir nitelik de kazanmaktadır.<br />

Daha önceleri KOBİ’ler konusunda yeterli önemi göstermeyen tüm sektörler<br />

ve devletler büyümenin KOBİ’lerinin gelişimi ile sağlayabileceğini anlamışlardır.<br />

Bankaların fazla ilgi göstermediği KOBİ’ler için finans sektöründe bile yoğun bir<br />

rekabet ortamı oluşmuş ve “Küçük Olmamalıyım, Büyümek İstiyorum” gibi<br />

sloganlarla reklâmlar yapılmaya başlanmıştır. Geçmiş dönemlerde KOBİ’lerle ilgili<br />

çok az haber yapan gazeteler ise artık KOBİ ekleri çıkarmaktadırlar.<br />

Hem ülke hem de tüm diğer sektörler için bu kadar önem taşıyan KOBİ’lerin<br />

küreselleşme sürecinde ekonomik olarak gelişmeleri ülke dinamiklerini de doğrudan<br />

etkilemektedir. Bu da KOBİ’lerin gelişimi için devletler tarafından her türlü desteğin<br />

verilmesi hususunu zaruri hale getirmiştir.<br />

1


Destekleme sistemi konusunda da farklı alternatifler mevcuttur. Kamu<br />

kaynakları; genele yayılıp her KOBİ’ye düşük miktarda mı yoksa sadece katma<br />

değer üreten işletmelere yüksek miktar da mı dağıtılmalıdır? Bu sorunun cevabı<br />

aslında ekonomisi ülkemizden daha kötü durumda iken şimdi ülkemize kat be kat<br />

geçmiş ülkelerin izledikleri politikalar incelendiğinde açıkça görülmektedir.<br />

Katma değer üreten işletmelerin desteklenmesi yani doğal olarak katma<br />

değerin desteklenmesi, AR-GE’nin desteklenmesi sonucun doğurur. AR-GE<br />

faaliyetlerinin KOBİ’ler tarafından yoğun olarak yapılmasının öncelikle işletmeye<br />

daha sonra makro ekonomik faktörlere olumlu etkileri olacağı açıktır.<br />

AR-GE çalışmalarının ülke büyümesine pozitif bir etki yaptığı literatürde yer<br />

almaktadır. Ancak AR-GE ve istihdam ilişkisi hakkında hala farklı görüşler<br />

bulunmaktadır. Emek yoğun pazardan, teknoloji yoğun pazara geçişin istihdama<br />

negatif bir etki yaratacağı söylendiği kadar, teknolojiyi takip etmemenin işletme<br />

ömrünü sona erdireceği ve dolayısı ile uzun vadede işsizliği arttıracağı görüşü de<br />

hâkimdir.<br />

AR-GE ağırlıklı olarak üniversitelerde yapılmaktadır. Bilimin üretildiği<br />

merkezler olan üniversitelerde AR-GE için gerekli olan insan kaynakları ve alt yapı<br />

mevcuttur. Ancak kronikleşen sorunlarımızdan biri olan Üniversite Sanayi İşbirliği<br />

tam olarak sağlanamaması nedeni ile akademik çalışmalar pratiğe istenilen ölçüde<br />

aktarılamamaktadır. Ülkemiz bu sorunu çözmek için model arayışlarına girmiş ve<br />

Teknokent ve TEKMER modelleri ortaya çıkmıştır. Buna göre akademik çalışmalar<br />

üniversitelerden, Teknokent kanunu gereği akademisyenlerin kendi şirketleri ile<br />

pratiğe aktarılmakta, TEKMER’ler tarafından da finansal olarak desteklenmektedir.<br />

Bu modellerin yaratılması yeni AR-GE şirketlerinin kurulmasına yol açmaktadır.<br />

Sonuç olarak yeni kurulan bu şirketler de doğal olarak ülke istihdamına katkı<br />

sağlamaktadırlar.<br />

Üzerinde çalışılan bu tez 3 bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde literatür<br />

kaynakları taranarak genel işsizlik, istihdam verileri ile KOBİ’lerin özellikleri<br />

üzerinde durulmuştur.<br />

İkinci bölümde AR-GE nin tanımı, ülke ekonomilerine katkıları, önemi ve<br />

ihracat ve istihdamla ilişkisi değerlendirilmiş, Türkiye’de AR-GE destekleri veren<br />

2


kurumlar ile KOSGEB kuluçka modeli olarak TEKMER’ler ve özellikleri<br />

anlatılmıştır.<br />

Son bölümde ise ülke içerisindeki tüm TEKMER’lerde yer alan seçili<br />

KOBİ’lerle yapılan anket çalışması sonucu elde edilen veriler değerlendirilmiştir.<br />

Verilerin analizi sonrasında TEKMER tarafından desteklenen KOBİ’lerin proje<br />

başlangıcındaki, devam ederken, bitişi ve anket tarihi itibarı ile istihdam ve büyüme<br />

durumları incelenmiştir. Bunun yanında desteklenen KOBİ’lerin üniversite ile<br />

ilişkileri, teknik eleman istihdam durumları, girişimcilik özellikleri de<br />

değerlendirilerek çeşitli sonuçlara varılmıştır.<br />

3


BİRİNCİ BÖLÜM<br />

TÜRKİYE’DE İŞSİZLİK, İŞGÜCÜ PİYASALARI, İSTİHDAM<br />

POLİTİKALARI VE KOBİLER<br />

1.1.Türkiye’de Nüfus ve Büyüme ile İşsizlik Arasındaki İlişki<br />

Bugün dünya üzerindeki tüm ülkelerin ana sorunlarından birisi olan işsizliğin<br />

temel nedenleri hala tartışılmaya devam etmektedir. Ülkemizde yıllara göre değişen<br />

büyüme oranları ile hızlı artan genç nüfusun işsizlik üzerinde yapısal bir etkisi<br />

konunda ise çeşitli yorumlar mevcuttur. Ancak hali hazırda tüm ülkeler için göz ardı<br />

edilemeyecek önemli bir gerçek olan işsizlik olgusu, hala tüm ülkelerin önünde<br />

çözülmeyi bekleyen büyük bir problemdir.<br />

1.1.1.Tanım Olarak İşsizlik<br />

İşsizlik, işgücünden üretim amacıyla yararlanılmasından bu yana süregelen ve<br />

son yüzyıl boyunca alınan tüm ekonomik ve sosyal politika önlemlerine rağmen<br />

gittikçe etkisini artıran, ekonomik sistemi olumsuz yönde etkileyen bireysel ve<br />

toplumsal bir gerçektir<br />

Türk Dil Kurumunun iktisadi terimler sözlüğüne göre işsizlik “Cari ücret<br />

düzeyinde emek sunumunun emek istemini aşması durumu” şeklinde<br />

tanımlanmaktadır.<br />

İşsizlik, emek faktörünün fiili olarak üretime katılmaması olup, en yaygın<br />

tanımıyla da çalışma arzusunda ve gücünde olan ve cari ücretten çalışmaya razı<br />

olmasına rağmen iş bulamayan işgücünün varlığıdır. 1<br />

TÜİK, Referans dönemi içinde istihdamda olmayan kişilerden; İş aramak için<br />

iş arama kanallarından en az birini son üç ay içinde kullanmış (bir girişimde<br />

bulunmuş) ve iş bulduğu takdirde 2 hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olan<br />

1 BOZDAĞLIOĞLU Yasemin UYAR, “Türkiye’de İşsizliğin Özellikleri Ve İşsizlikle Mücadele<br />

Politikaları”, Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı: 2008/20, S:46<br />

http://yordam.manas.kg/ekitap/pdf/Manasdergi/sbd/sbd20/sbd-20-04.pdf, E.T: 10.09.2010<br />

4


kişileri de işsiz olarak tanımlamaktadır. Aynı zamanda işsiz; bir ekonomide var olan<br />

üretim öğelerinin tamamının üretimde kullanılmamasına, üretime yönlendirilemeyen<br />

doğa ve sermayeye atıl kapasite, çalıştırılamayan işgücü öğesi olarak<br />

tanımlanmaktadır. Ekonomi yazınında ise işsiz, çalışma istemi ve gücünde olup da<br />

piyasadaki geçerli ücret ve iş kollarını kabul etmelerine karşın çalışabilecekleri bir iş<br />

bulamayan kimselerdir. İşsizliğin uluslararası standart tanımında ise işi olmama,<br />

işbaşı yapmaya hazır olma ve iş arıyor olma kriterlerine aynı anda sahip olanlar işsiz<br />

olarak nitelendirmektedir. 2<br />

1.1.2.Türkiye’de İşsizlik<br />

Günümüzde birçok ülkede istihdamın yapısı ve işsizliğin boyutu, ülkenin<br />

ekonomik gelişme ve sosyal kalkınma düzeyinin önemli bir göstergesi olmaktadır.<br />

Bugün Türkiye'nin en önemli sosyal ve ekonomik sorunlarından birisi de işsizliktir.<br />

Bu sorunun kökeninde iş olanaklarını toplumda çalışmak isteyenlerin sayısı kadar<br />

arttıracak, hızlı ve dengeli bir sanayileşmenin gerçekleştirilememesi olgusu<br />

yatmaktadır. Türkiye, ekonomik ve sosyal yapısındaki dengesizliklere ek olarak,<br />

uygulanmakta olan makro ekonomik politikaların da etkisiyle her geçen gün daha da<br />

ağırlaşan istihdam ve işsizlik sorunuyla karşı karşıya bulunmaktadır. Bunun yanında<br />

işsizlik işsiz kalan bireylerde de psikolojik devamında da ülke için sosyal sorunları<br />

beraberinde getirmektedir. 3 Sorunun çözümü için işsizliğin özelliklerinin ortaya<br />

konması ve buna uygun mücadele politikalarının belirlenmesi büyük önem<br />

taşımaktadır.<br />

2 GEDİZ Burcu," Türkiye’de İstihdam - İşsizlik Ve Çözüm Önerileri: Esneklik Yaklaşımı",<br />

CBÜ İİBF Yönetim ve Ekonomi Dergisi Yıl: 2000 Sayı: 6, S: 3 ,<br />

http://www.ceterisparibus.net/arsiv.htm<br />

3 KUMAŞ Handan, "İşsizliğin Psiko-Sosyal Boyutu ve Çalışma Yaşamına İlişkin Değerler<br />

Üzerindeki Etkileri" , DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Ekim-Kasım-Aralık 2001,Cilt:3,<br />

Sayı:4, S:97<br />

5


1.1.3.Genel İşsizlik Oranları<br />

İşsizlik, Türkiye ekonomisinin her dönemde en önemli sorunlarından biri<br />

olma özelliğini taşımaktadır. Bu nedenle Türk iktisat politikası stratejileri<br />

belirlenirken işsizlik sorunu, sosyal yönünün de önemi ile birlikte diğer ekonomik<br />

sorunlar yanında ayrı bir yere sahip bulunmaktadır. İşsizlik, hem ekonomik hem de<br />

sosyal etkileri bulunan çok yönlü bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu nedenle<br />

iktisat politikası içerisinde tek başına ele alınıp analiz edilmesi bu sorunun<br />

giderilmesini güçleştirmektedir.<br />

Ülkemizdeki işsizlik oranlarının yıllara göre değişimi Şekil 1.1’de verilmiştir.<br />

İşsizliğin her geçen yıl artmasının sebepleri her ne kadar küresel krizlerle<br />

ilişkilendirilse bile bu tespit ülkemizin içinde bulunduğu darboğaza bir çözüm<br />

getirmemektedir. Sorunun temelinden çok bu sorun için yapılacak çözüm politikaları<br />

sonuca daha çok katkı sağlayacaktır. Beş yıllık kalkınma planlarında istihdam ve<br />

işsizlikle ilgili hedefler olmasına rağmen sonuçlar bir başarı göstergesi olmanın çok<br />

uzağındadır. 4<br />

Şekil 1.1: Türkiye’de İşsizlik Oranları (%)<br />

Kaynak: TÜİK (www.tuik.gov.tr adresinden Kasım 2010 yılı içerisinde alınan veriler ile<br />

oluşturulmuştur.)<br />

4 UYGUR E., 1990. “Policy, productivity, growth and employment in Turkey; 1960-1989, and<br />

prospects for the 1990s” MIES Documents 90/4, ILO Aktaran : ANSAL Hacer<br />

6


1.1.4.Nüfus Artış Oranları ve İşsizlik<br />

Ülkemizde 2004 yılı ile 2009 yılı arasındaki nüfus artış hızına göre işsizlik<br />

verilerinin değerlendirildiğinde hızla artan nüfusun yanında işsizlik oranlarının aynı<br />

ölçüde arttığı gözlemlenmektedir. Buna göre ülke nüfusu Şekil 1.2’de görüldüğü<br />

üzere hızla artmaktadır. Hızlı nüfus artışı net kalkınma hızının düşmesine, istihdam<br />

fırsatlarının aynı oranda arttırılmaması nedeni ile işsizliğin yaygınlık kazanmasına ve<br />

gelişmeyi engelleyerek istihdam ve refah düzeyinin düşmesine neden olmaktadır. 5<br />

Bunun yanında Türkiye’de hızlı nüfus artışının istihdam üzerinde yarattığı<br />

olumsuz sonuçlar, hızlı kentleşme sürecinin etkisi ile daha da ağırlaşmaktadır. Bu da<br />

artan nüfusa göre istihdam olanaklarının arttırılması ya da girişimciliğin<br />

geliştirilmesi yönünde faaliyete başlamamız gerektiği konusunda Devlet<br />

Politikalarına öncelik verilmesi sonucunu doğurmaktadır.<br />

Şekil 1.2: Türkiye Nüfusu (*1000)<br />

Kaynak: TÜİK (www.tuik.gov.tr adresinden Kasım 2010 yılı içerisinde alınan veriler ile<br />

oluşturulmuştur.)<br />

Türkiye nüfusu hızla artan ve genç nüfus karakterine sahip bir ülke olarak<br />

çalışma çağındaki nüfusu fazla ve her yıl işgücüne katılan nüfusu yüksek olan bir<br />

5<br />

ERSEL Birsen, "Türkiye’de İşsizlik ve İşsizlik Sigortası", İ.Ü Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayını,<br />

İstanbul-1999, S:56<br />

7


görünüm sergilemektedir. Ülke nüfusu 60 yıllık dönem içinde 4,5 kat artarken<br />

istihdam olanakları aynı ölçüde arttırılmamıştır. 6<br />

1.1.5. GSMH’da Değişim ve İşsizlik Oranları ile İlişkisi<br />

Ülkemizin son yıllarda elde ettiği yüksek büyüme oranlarına karşılık işsizlik<br />

göstergelerinde aynı oranda iyileşme görülmemektedir. Küresel krizlerin de yoğun<br />

olarak etkilediği bu oranlarda görüldüğü gibi ülkedeki en önemli sosyal ve ekonomik<br />

sorunların işsizlik oranlarında ki artış ile açıklanması doğaldır<br />

Şekil 1.3: Türkiye’de GSMH Değişimi<br />

Kaynak: TÜİK (www.tuik.gov.tr adresinden Kasım 2010 yılı içerisinde alınan veriler ile<br />

oluşturulmuştur.)<br />

Yapılan araştırma sonucu Türkiye ekonomisinde büyüme oranı ile işsizlik<br />

oranı arasında karşılıklı bir nedensellik ilişkisi bulunmamaktadır. Nedensellik<br />

ilişkisinin yönü sadece işsizlik oranından büyüme oranına doğru bulunmakta,<br />

büyüme oranından işsizlik oranına doğru bir nedensellik ilişkisi ise<br />

bulunmamaktadır. Bir başka ifade ile Türkiye ekonomisinde işsizlik, iktisadi<br />

büyümeyi etkileyen faktörler içinde yer almakta da fakat iktisadi büyümenin yüksek<br />

6 KUTAL Gülten, "Dünya’da ve Türkiye’de İşsizlik Sorunu ve Çözüm Yolları", Dünya’da ve<br />

Türkiye’de İşsizlik Sorunu ve Çözüm Yolları Semineri, KİPLAS, Ankara-1993, S:24<br />

8


veya düşük oranda gerçekleşmesi işsizliğin oluşmasında veya işsizliğin<br />

önlenebilmesinde her hangi bir etkiye sahip değildir. Bu sonuç da bize özellikle son<br />

yıllarda Türkiye ekonomisinde büyüme oranının yüksek seviyede gerçekleşmesine<br />

rağmen işsizlik oranında gerçekleşen yüksek oranları açıklamaktadır. Bir başka ifade<br />

ile işsizlik oranında gerçekleşen yüksek seviyenin nedenlerinin büyüme oranı ile<br />

ilişkisinin bulunmadığını işsizliğin oluşmasının başka faktörlere bağlı bulunduğunu<br />

açıklamaktadır 7 .<br />

Şekil 1.3’de de görüldüğü gibi yukarıda yer alan açıklamalar ışığında<br />

ülkemizde son yıllarda gerçekleşen hızlı büyüme işsizlik oranlarına pozitif yönde<br />

etki yapmamıştır. Bu nedenle büyümenin yüksek olması toplumsal refahı arttırıcı bir<br />

etki yaratırken işsizliğe de direk olarak etkilediği değerlendirmesi yapılamamaktadır.<br />

1.2.Türkiye’de İstihdam Politikaları ve İstihdamın Yapısı<br />

Türkiye’de bilinçli ve yaygın bir issizlikle mücadele programı uzun yıllar<br />

boyunca uygulanamamıştır. İstihdam politikaları ilk olarak kalkınma programları<br />

içerisinde yer almaya başlamış ancak plan metinlerinde yer almaktan öteye<br />

gidememiştir. Ancak AB’ne girme sürecinde Avrupa istihdam Stratejisine uyum<br />

paralelinde, Türkiye’de istihdam ve issizlik sorunlarının çözümünde izlenecek işgücü<br />

politikalarının uygulanabilmesi bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır.<br />

1.2.1.İstihdam Politikaları<br />

Ülkelerin kalkınmasının temel unsurunun ülkede çalışabilen nüfusun güçlü<br />

yapısına bağlı olduğundan ve tarih boyunca bütün ülkeler ekonomik faaliyetlerini en<br />

uygun şekilde yerine getirebilmek, belirli bir refah seviyesine ulaşabilmek için<br />

sürekli bir savaşım içinde olmuşlardır. Ülkeler kalkınmalarının önemli bir itici gücü<br />

olan çalışabilir nüfuslarını arttırmaya çalışmakla birlikte, onların ihtiyaç duyacakları<br />

7 GÖKTAŞ Özlem, "Türkiye Ekonomisinde Büyüme İle İşsizlik Oranları Arasındaki<br />

Nedensellik İlişkisi", İ.Ü İktisat Fakültesi Ekonometri ve İstatistik Dergisi, Sayı:2 2005- 11-29 ,<br />

S:74 http://eidergisi.istanbul.edu.tr/sayi2/iueis2m4.pdf E.T: 09.08.2010<br />

9


iş ortamlarını da oluşturmak durumundadırlar. İşte bu amaçla bütün devletler<br />

istihdamın arttırılması ile ilgili olarak çeşitli politikalar uygulamaktadırlar.<br />

1.2.1.1.Aktif İstihdam Politikaları<br />

Aktif emek piyasası politikaları, temelde işsizlerin iş bulma zorluklarını<br />

giderme, yeni istihdam alanları açma, emek arz ve talebini kurumsal yapılanmalar<br />

sayesinde bir araya getirerek emek piyasasına girişi kolaylaştırma gibi ilkeler üzerine<br />

kurulmuştur.<br />

Aktif istihdam politikaları; işgücü verimliliğini artırmak ve işgücü piyasasına<br />

erişimde fırsat eşitliğini geliştirmek için tasarlanmış bir önlemler bütünüdür. Aktif<br />

istihdam politikaları, işgücü piyasasını işlerliğe kavuşturma yani istenilen sonucu<br />

verecek niteliklere ulaştırma amacı taşımakta olup, iş gücü piyasasındaki<br />

aksaklıkların giderilmesi üzerine odaklanmıştır.<br />

Bu anlamda, aktif istihdam politikaları iş arayanla işvereni bir araya getiren;<br />

istihdam danışmanlığı hizmetleri, işgücü piyasası ihtiyaçlarına yönelik eğitim<br />

hizmetleri ve sübvanse edilen geçici iş yaratma hizmetleri de denilebilir 8 .<br />

Ülkemizde uygulanan Aktif İstihdam Politikaları arasında İŞKUR tarafından<br />

uygulanan mesleki eğitimler, özel istihdam büroları, ÖSDP kapsamında yürütülen<br />

özelleştirme sonucunda işsiz kalanlar için yeniden işe yerleştirme faaliyetleri<br />

sayılabilir. Ayrıca KOSGEB tarafından verilen girişimcilik destekleri ile AR-GE<br />

faaliyetlerinin desteklenmesi yolu ile sürekli büyüme ve katma değer üretme olgusu<br />

da aktif istihdam politikaları içinde yer almaktadır.<br />

8 KARABULUT Alparslan, "Türkiye’deki İşsizliği Önlemede Aktif İstihdam Politikalarının Rolü<br />

Ve Etkinliği", Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü, Uzmanlık Tezi, Ankara 2007, S: 45<br />

http://statik.iskur.gov.tr/tr/rapor_bulten/uzmanlik_tezleri/ALPASLAN%20KARABULUT%B0%20%<br />

C3%96NLEMEDE%20AKT%C4%B0F%20%C4%B0S.pdf, E.T:07.08.08<br />

10


1.2.1.2.Pasif İstihdam Politikaları<br />

Pasif emek piyasası politikaları, işsizliğin neden olduğu sosyal sorunları<br />

onarmaya ve işsizlere asgari düzeyde de olsa ekonomik bir güvence sağlamaya<br />

yönelik önlemleri içermektedir. Dolayısıyla, pasif emek piyasası politikalarının<br />

istihdam hacmini arttırmaya, yeni istihdam alanları oluşturmaya yönelik önlem alma<br />

özelliği yoktur. Pasif istihdam politikalarının temel amacı; istihdamı artırmak veya<br />

işsizliği azaltmak değil, işsizleri maddi açıdan destekleyerek işsizliğin bireyler ve<br />

toplum üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmektir 9 .<br />

Pasif emek piyasası politikaları, “işsizlik sigortası ödeneği” ve “işsizlik<br />

yardımı” gibi iki temel uygulamaya dayanmakla birlikte, Türkiye’de olduğu gibi bazı<br />

ülkelerde “kıdem tazminatı”, “ihbar tazminat” uygulamaları da pasif politikalar<br />

içerisinde yer almaktadır.<br />

Ülkemizde uygulanan en önemli pasif istihdam politika araçları ise; Kıdem<br />

Tazminatı, Kısa Çalışma Ödeneği, İşsizlik Sigortası Ödeneğidir.<br />

1.2.2.Dünyada ve Türkiye’de İstihdam<br />

İnsanoğlu var olduğu günden günümüze gelinceye kadar hayatiyetini devam<br />

ettirebilmek açısından sürekli bir şekilde çalışmak zorunda olmuştur. Mevcudiyetinin<br />

ilk yıllarında kas gücü ile yapmaya çalıştığı işleri alet ve makineler aracılığıyla<br />

yapmaya başlamış, alet ve makinelerin iş hayatına girmesi ve kas gücünün yerini<br />

almaya başlamasıyla, insan gücüne olan ihtiyaç azalmıştır. İnsan gücüne olan<br />

ihtiyacın azalmasına karşın insan nüfusu artmış, insanlar işsizlik olgusuyla karşı<br />

karşıya kalmıştır.<br />

Günümüzde işsizlik, dünyadaki bütün ülkelerin sorunu halini almıştır. Sorun,<br />

sadece az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerin problemi olmaktan öteye geçmiş,<br />

gelişmiş ülkelerinde üzerinde önemle durduğu bir hale gelmiştir.<br />

9<br />

BİÇERLİ Mustafa Kemal, "Çalışma Ekonomisi", İkinci baskı, İstanbul, Beta Basım Yayım<br />

Dağıtım A.Ş. Yayınları, 2003, s.455<br />

11


1.2.2.1.Dünyada İstihdam<br />

Küresel kriz, 2008 yılının son çeyreğinde hızla reel ekonomiye sirayet<br />

etmiştir. Bu durum, gelişmekte olan ve yükselen piyasa ekonomilerini daha da<br />

derinden etkilemiştir. Şekil 1.4’de görüldüğü gibi dünya üzerinde istihdam<br />

edilenlerin sayısı her geçen gün artmakta ancak nüfus artışına göre giderek azalan bir<br />

seyirde devam etmektedir.<br />

Şekil 1.4: Dünyada Yıllara Göre Toplam İstihdam Değişimi<br />

Kaynak: ILO Global Employment Trends, 2011<br />

Şekil 1.5 ‘de Dünyada ve Bazı gelişmiş ülkelerdeki işsizlik oranları<br />

verilmiştir. Buna göre işsizlik sadece Türkiye için değil tüm dünya ülkeleri için<br />

önemli bir sorun oluşturmaktadır.<br />

12


Kaynak: ILO Global Employment Trends, 2011<br />

1.2.2.2.Türkiye’de İstihdam<br />

Şekil 1.5: Dünyada İşsizlik Oranları<br />

Türkiye’de istihdam edilenlerin sayısı 2000 – 2009 yılları arasında yıldan yıla<br />

azalma göstermektedir. 2000 yılında 21.537,5 olan rakam, 9 yıl sonra 21.277’ye<br />

gerilemiştir. Türkiye nüfus artışı göz önüne alındığında, işgücüne ilaveler<br />

gerçekleşmiştir. Ancak işgücüne yeni katılanlar bir yana mevcut istihdamdaki kişi<br />

sayısı Çizelge 1.1’de görüldüğü gibi 10 yılda yaklaşık 250.000 kişi kadar azalmıştır.<br />

Çizelge 1.1: Türkiye’de İstihdam<br />

Yıllar Türkiye (x1000 kişi)<br />

Bir Önceki Yıla Göre Değişim<br />

Oranı %<br />

2000 21.537,5<br />

2001 21.530,0 -0,03<br />

2002 21.463,3 -0,31<br />

2003 21.290,5 -0,81<br />

2004 21.708,8 1,96<br />

2005 22.081,0 1,71<br />

2006 20.969,5 -5,03<br />

2007 21.189,0 1,05<br />

2008 21.194,0 0,02<br />

2009 21.277,0 0,39<br />

Kaynak: TÜİK (www.tuik.gov.tr adresinden Kasım 2010 yılı içerisinde alınan veriler ile<br />

oluşturulmuştur.)<br />

13


Çizelge 1.2’de ise AB 27 ülkelerinin istihdam durumları görülmektedir. Buna<br />

göre bu ülkelerdeki ortalama istihdam sayısı yıllar itibarı ile artmıştır. AB’nde artan<br />

bir nüfus yapısı göz önüne alındığında ülkemizle arasında tam tersi bir durumun<br />

gözlemlendiği açıktır.<br />

Çizelge 1.2: AB 27’de İstihdamın Değişimi<br />

YILLAR AB 27<br />

Bir Önceki<br />

Yıla Göre<br />

Değişim Oranı<br />

%<br />

AB27<br />

(Ortalama)<br />

2000 202.540,1 7501,5<br />

2001 204.488,6 0,96 7573,7<br />

2002 204.335,0 -0,08 7568,0<br />

2003 205.604,5 0,62 7615,0<br />

2004 207.311,3 0,83 7678,2<br />

2005 210.794,2 1,68 7807.2<br />

2006 214.913,4 1,95 7959,8<br />

2007 219.059,5 1,93 8113,0<br />

2008 221670,3 1,19 8218,0<br />

2009 217823,0 -1,74 8067,5<br />

Kaynak: GÜNER Hasan, İstihdamın Arttırılmasında Girişimciliğin Önemi; Girişimciliği Destekleme<br />

Modeli Olarak İŞGEM’ler, SDÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü,Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi,<br />

Isparta-2010, S:55<br />

Buna göre artan nüfus karşısında azalan bir istihdam oranı ülkemiz için<br />

gelecekte önemli sorunlar oluşturacaktır. Bu nedenle istihdam arttırıcı politikaların<br />

izlendiği yolda özellikle toplam işletme sayısının büyük bir bölümünü oluşturan<br />

KOBİ’ler üzerine politika geliştirmek çıkış noktalarından birisi olarak<br />

değerlendirilmektedir.<br />

14


1.3.KOBİ’lere Genel Bakış<br />

Küçük ve orta ölçekli işletmeler yalnız az gelişmiş ve gelişmekte olan<br />

ekonomilere özgü kuruluşlar olmayıp, Dünyanın tüm sanayileşmiş ülkelerinde,<br />

küçük olarak kabul edilen işletmeler oldukça önemli bir yere sahip bulunurlar.<br />

Gelişmiş ülke ekonomilerinde küçük işletmeler, teknolojinin ve istihdam yaratmanın<br />

kaynağı, rekabetin korunmasının temel faktörü olarak kabul edilmektedir. Bu<br />

nedenledir ki, birçok gelişmiş ülkede küçük işletmeleri koruma amacına yönelik<br />

çeşitli destek mekanizmaları bulunmakta ve bu ülkelerde küçük işletmelere üretim<br />

teknikleri, finansman ve yönetim konularında yardımcı olmak amacıyla kamu<br />

kuruluşları onların sorunlarıyla ilgilenmektedir 10 .<br />

Ülkemizde de toplam işletme sayısının neredeyse tamamını oluşturan bu<br />

ekonomik yapıların daha üretken ve yenilikçi hale gelmeleri, ekonomik sistemin<br />

düzgün bir yapıda seyri ve istihdamın artmasına neden olacaktır.<br />

1.3.1.KOBİ Tanımı<br />

Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletme (KOBİ) kavramı hemen hemen tüm<br />

ülkelerde kullanılan bir kavramdır. Kavramın ifade ettiği büyüklük; ekonomiye,<br />

sanayileşme düzeyine, pazarın büyüklüğüne, sektöre ve kullanılan üretim yöntemine<br />

bağlı olarak ülkeler arasında farklılıklar göstermektedir. İşletmelerin uluslar arası<br />

pazarlarda rekabet edebilme kapasitesi, iç piyasada var olabilmek için taşıması<br />

gereken asgari nitelikler ve ülkelerin destek uygulamalarına tahsis edecekleri<br />

kaynakların büyüklüğü bu tanımların sınırlarının çizilmesinde belirleyici olan başlıca<br />

unsurlardır. Ülkeler, KOBİ’lerin ekonomiye olan katkılarını artırmak için çeşitli<br />

politika ve programları uygulamaya koymakta ve politika ve programların hedef<br />

kitlesini belirleyebilmek amacıyla da kendi KOBİ tanımlarını oluşturmaktadırlar.<br />

AB, KOBİ tanımları konusunda gerek ulusal gerekse Birlik bazında<br />

karışıklığa neden olmamak üzere yeni bir tanım geliştirmiştir. Çizelge 1.3’de<br />

görüldüğü üzere Konsey kararı çerçevesinde belirgin bir şekilde ortaya konulan<br />

10 ÜLKER Feridun, "Avrupa Birliği’nde ve Türkiye’de Küçük Ve Orta Boy İşletmeler", Sütçü<br />

İmam Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Kahramanmaraş 2006, S:17-18<br />

http://kutuphane.ksu.edu.tr/e-tez/sbe/T00681/Feridun_Ulker.pdf E.T: 07.07.2010<br />

15


KOBİ tanımı, işçi sayısı, bilanço büyüklüğü ve bağımsızlık kriterlerinden oluşan<br />

ölçütleri kapsamaktadır (Bağımsız işletmeler; sermayesinin ya da hisse senetlerinin<br />

%25 veya daha fazlası bir işletme tarafından üstlenilmemiş olan veya sermayesi<br />

küçük ve orta büyüklükteki işletme tanımı dışındaki işletmelerden meydana<br />

gelmemiş olan işletmelerdir)<br />

Çalışan sayısı<br />

Çizelge 1.3 : AB KOBİ Tanımı<br />

Yıllık Net Satış<br />

Hâsılatı<br />

(Milyon €)<br />

Yıllık Bilanço<br />

(Milyon €)<br />

≤250 ≤50 ≤43<br />

Kaynak: KOBİ Stratejisi ve Eylem Planı (2007-2009)<br />

Ülkemizde, çalışan sayısı bakımından AB ile uyumlu bir KOBİ tanımı<br />

yapılmıştır. Ancak, ülkemizde işletmelerin ciro ve sermaye yapılarının küçük olması<br />

nedeniyle bu ölçütler bakımından AB KOBİ tanımında kabul edilen değerlerin<br />

altında bir değer belirlenmiş ve Çizelge 1.4’de gösterilmiştir.<br />

Çalışan sayısı<br />

Çizelge 1.4: KOBİ Tanımı<br />

Yıllık Net Satış<br />

Hâsılatı<br />

(Milyon YTL)<br />

Yıllık Bilanço<br />

(Milyon YTL)<br />

< 250 < 25 < 25<br />

Kaynak: KOBİ Yönetmeliği (2005)<br />

Yönetmelikte KOBİ’ler; “Küçük ve orta büyüklükte işletme (KOBİ) İki yüz<br />

elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı yada mali<br />

bilançosu yirmi beş milyon Türk Lirasını aşmayan ve bu Yönetmelikte mikro<br />

16


işletme, küçük işletme ve orta büyüklükteki işletme olarak sınıflandırılan ve kısaca<br />

"KOBİ" olarak adlandırılan ekonomik birimlerdir.” şeklinde tanımlanmıştır.<br />

KOBİ’ler; ölçeklerine, mali bilançolarına ve türlerine göre Çizelge 1.5’de<br />

görüldüğü gibi sınıflandırılmıştır.<br />

Ölçek Çalışan<br />

Sayısı<br />

Çizelge 1.5: KOBİ’lerin Sınıflandırılması<br />

Bilanço( Milyon<br />

YTL)<br />

Net Satış(Milyon<br />

YTL)<br />

Mikro < 9 < 1 < 1<br />

Küçük < 50 < 5 < 5<br />

Orta < 250 < 25 < 25<br />

Kaynak: KOSGEB Stratejik Planı 2008–2012<br />

Yönetmelik, işletmelerin sınıf değiştirmesini ve KOBİ vasfını kaybetme<br />

kriterlerini de belirlemiş; “Hesaplarının kapanış tarihinde, işletme sınıfları ve KOBİ<br />

vasfı belirlenirken dikkate alınan kriterlerden herhangi birini, birbirini takip eden iki<br />

hesap döneminde de kaybeden veya aşan işletmeler sınıf değiştirir veya KOBİ<br />

vasfını kaybeder.” İfadesiyle Yönetmeliğin 6. maddesinde bu duruma açıklık<br />

getirmiştir.<br />

Yapılan son düzenleme ile KOBİ tanımında Türkiye için bir yeknesaklık<br />

sağlanmış, devletin KOBİ’lere yönelik teşvik ve desteklere bu tanıma uyan<br />

işletmelerin erişiminin sağlanacağı, KOBİ’leri ilgilendiren mevzuatın<br />

uygulanmasında bu Yönetmelik hükümleri esas alınacağı belirtilmiştir.<br />

Yönetmelikte; “KOBİ'lere yönelik destek sağlayan kuruluşlar, bu Yönetmelikte<br />

belirtilen sınırları aşmamak kaydıyla, kendi sektör ve büyüklük önceliklerini<br />

belirleyebilirler. Devlet yardımları dışındaki uygulamalar için sadece çalışan sayıları<br />

dikkate alınabilir.” ifadeleri ile özellikle mali sınırlamaların tanım içindeki önemi<br />

vurgulanmıştır<br />

17


1.3.2.KOBİ’lerin Ekonomiye Katkıları<br />

1970'li yıllardan itibaren üretim teknolojisindeki hızlı değişim sadece ürün<br />

bazında değil, üretim süreci üzerinde de etkili olmuştur. Bu yeni biçimlenmeye<br />

mevcut üretim ve işletme yapısıyla uyum sağlamaya çalışan firmalar başta finansman<br />

ve insan gücü kaynağı olmak üzere çeşitli rekabet sorunlarıyla karşılaşmışlardır.<br />

Dünya genelinde yaşanan bu gelişmeler, firma ölçeklerinin esneklik gücünün<br />

yeniden gözden geçirilmesini gündeme getirmiştir. KOBİ’lerin ekonomik ve<br />

toplumsal açıdan taşıdıkları önem konusunda araştırmacılar arasında değişik görüşler<br />

mevcuttur. Bununla beraber, bu konu üzerinde çalışmalarda bulunan araştırmacılar,<br />

yerine getirdikleri işlevler acısından KOBİ’lerin ekonomik ve toplumsal açıdan<br />

vazgeçilmez bir unsur olduğu konusunda görüş birliği içerisindedirler 11 .<br />

Çizelge 1.6’da ülkeler itibarıyla imalat sanayisindeki işletmelerin sayısı ve<br />

istihdamın işletme büyüklüğüne göre dağılımı verilmiştir. Tablo incelendiğinde,<br />

KOBİ’lerin, OECD ülkelerinde imalat sanayi işletmelerinin yüzde 98-99’unu ve<br />

istihdamın ise yaklaşık yüzde 60’ını oluşturarak temel iş yaratan kesimi oluşturduğu<br />

görülmektedir. Ancak katma değer üretimi konusunda KOBİ’lerin istenilen<br />

seviyelerde olmadığı gözlemlenmektedir. Bu da KOBİ’lerin çok fazla teknoloji<br />

yoğun olarak çalışmadıkları ve yeniliğe önem vermediklerini göstermektedir.<br />

Ülkelerin ekonomik gelişiminde bu denli ağır yükler alan KOBİ’lerin aynı başarıyı<br />

katma değer üretiminde göstermemesi gelişmesinin önündeki en önemli engel olarak<br />

görülmektedir.<br />

Son yıllarda, KOBİ sayısı genel işletme sayısındaki artıştan daha hızlı bir<br />

büyüme göstermiştir. Ülkeler KOBİ’lerin endüstriyel yapılanma için çok önemli<br />

olduğunu kabul etmekte ve ulusal KOBİ politikalarını ve programlarını<br />

oluşturmaktadırlar 12 . Büyük işletmelerin de bir zamanlar KOBİ olduğu varsayımı ile<br />

daha fazla büyük işletme yaratmanın KOBİ’lerin gelişimi ile sağlanacağı açıktır.<br />

11 ÜLKER Feridun, a.g.e ,S:15<br />

12 CANSIZ Mehmet, "Türkiye’de KOBİ’LER VE KOSGEB", DPT Uzmanlık Tezi, Ankara 2008,<br />

S: 15 www.dpt.gov.tr/DocObjects/Download/3806/kobi.pdf E.T: 06.12.2010<br />

18


Çizelge 1.6: Seçilmiş Bazı Ekonomilerde KOBİ'ler<br />

Kaynak: OECD 2002, * KOBİ Stratejisi ve Eylem Planı 2003, **BDDK 2007 Aktaran: CANSIZ<br />

Mehmet, Türkiye’de KOBİ’ler Ve KOSGEB, DPT Uzmanlık Tezi, Ankara.<br />

KOBİ’lerin ülke ekonomisi için; yeni istihdam yaratmaları, daha esnek<br />

olmaları ve yeniliğe açık olmaları, daha fazla risk alabilmeleri, niş pazarlama<br />

fırsatlarını daha kolay yakalayabilmeleri, yaşamak için daha etkin bir politika<br />

izlemek zorunda olmaları, büyük firmaları fikir, ara ürün, istihdam açısından besliyor<br />

olmaları, ulusal ekonomi için ekonomik çeşitlilik ve esneklik sağlamaları sebebi ile<br />

oldukça önem arz etmektedirler 13 . Bunun yanında KOBİ’ler sermayenin ülke<br />

geneline yayılmasında bir denge aracı olmaları, küçük yatırımların üretim ve<br />

yatırıma dönüştürülmesi, emek yoğun sektörler olarak faaliyet göstermeleri nedeni<br />

ile niteliksiz işgücünün değerlendirmeleri, dışa daha az bağımlı olmaları, yeni<br />

girişimciler yetiştirmeleri ve daha çok ürün çeşitliliği geliştirebilmeleri nedeni ile<br />

ekonomik sistemin belkemiği olmuşlardır 14 .<br />

İstikrarlı bir ortamda sürdürülebilir, güçlü bir büyümeyi sağlayan ekonomik<br />

politikanın devamlılığı çoğu zaman büyük işletmelerin aksine, iç ve dış şoklara karşı<br />

kendilerini koruyacak donanıma sahip olmayan KOBİ’lerin gelişimi için son derece<br />

13 ÖLMEZ Seyfi, "KOBİ’lerin Uluslararasılaşma Süreçleri :Adana İli Üzerine Bir Uygulama",<br />

Çukurova Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi,Adana 2006, S:6<br />

http://sosyalbilimler.cukurova.edu.tr/tez/907/ E:T 11.11.2010<br />

14 ÇAKICI Ayşehan, "Mersinde Faaliyet Gösteren Küçük ve Ortaboy işletmelerin Sorunları ve<br />

Beklentileri", Mersin Üniversitesi Yayınları, No:9,Mersin 2002, S: 13-14<br />

19


önemli bir önceliktir. Türkiye’nin kişi başı gelirinin arttırılması ve istikrar için<br />

gerekli olan yeni iş oluşumuna açık koşulların oluşması KOBİ’lerin gelişimiyle<br />

gerçekleşecektir 15 .<br />

1.3.3.KOBİ’lerin Avantajları<br />

Ulusal ekonominin önemli bir bölümüne KOBİ’lerin sahip olması tarihsel bir<br />

rastlantı değildir. KOBİ’ler, birçok durumda büyük firmalardan daha fazla<br />

avantajlara sahiptirler.<br />

Küçük bir işletmeye sahip olmak öncelikle büyük işletmelerle rekabet etmede<br />

girişimciye iki temel avantaj sağlayabilir. Bunlar; müşteri ve işletme personeli ile<br />

daha yakın ilişkiler içerisine girebilmek ve pazarlama, üretim ve hizmet konularında<br />

büyük işletmelere göre daha esnek olabilmektir. Esnek üretim sistemi küçük<br />

işletmelerin üretim sürecinde daha fazla yer almasına sebep olmuştur. Buna göre<br />

büyük firmalar riski dağıtarak üretimin bir kısmını KOBİ’ler üzerinden<br />

gerçekleştirmekte ve dolayısı ile maliyetlerini düşürmektedir. KOBİ’ler ise böyle bir<br />

sistem içerisinde pazarlama ve satış sorunu yaşamamaktadır.<br />

Tüm bunların yanı sıra, KOBİ' ler 16<br />

- Büyük miktarda yatırıma girmeden önce yeni bir fikir veya buluşa pazarın<br />

tepkisinin bilinmesinin zorunlu olmasında,<br />

- Yönetimde çok yakın denetime ihtiyaç hissedilmesinde,<br />

- Üretilen mal ve hizmetin pazarının sınırlı olmasında,<br />

- El emeğinin mal ve hizmetin üretilmesinde önemli bir faktör olarak yer almasında,<br />

- Üretilen mal veya hizmete olan talebin sınırlı olmasında,<br />

- Kolay bozulabilen malların pazarlanması ya da üretilmesinde,<br />

15 OECD Yayınları, "Türkiye’deki Küçük Ve Orta Ölçekli İşletmeler Mevcut Durum Ve<br />

Politikalar", S:8-9, http://www.oecd.org/dataoecd/37/37/33705673.pdf, E.T: 10.11.2010<br />

16 AKGEMİCİ Tahir , "Kobi’lerin Temel Sorunları Ve Sağlanan Destekler" , KOSGEB Yayınları,<br />

Haziran 2001, S: 15 http://www.kosgeb.gov.tr/Pages/UI/Yayinlar.aspx?ref=9&refContent=33 E.T:<br />

08.04.2010<br />

20


- Personel ile yakın ilişkilerin gerekli olmasında,<br />

- Teknik gelişmelere kısa sürede ayak uydurabilme yeteneğine sahip olunmasında,<br />

büyük avantajlar elde edebilmektedirler. Ayrıca verimlilik artışına neden olmaları,<br />

ekonomik krizlerden daha az etkilenmeleri de küçük olmanın getirdiği<br />

avantajlardandır.<br />

1.3.4.KOBİ’lerin Dezavantajları<br />

KOBİ'lerin avantajlarının yanında küçük olmalarından kaynaklanan<br />

dezavantajları da bulunmaktadır. Bu olumsuz faktörler 17 ; sermaye yapılarının zayıf<br />

olması, finansmana ulaşmada önlerinde bir çok engelin bulunması, hem dış hem de<br />

iç pazarlama sorunlarının bulunması, teknolojiye uyum sağlayamamaları, yüksek<br />

vergiler ve prim yükleri, yeterli oranda ihracat yapamamaları gibi hususlardır.<br />

1.3.5.KOBİ’ler ve Büyüme<br />

KOBİ’ler ülkedeki işletme sayılarının büyük bir bölümünü oluşturmaları<br />

nedeni ile ülke büyümesine de yoğun katkıları bulunmaktadır. Bu büyümenin temel<br />

şartı sürdürülebilir yüksek karlılıktır. Bunun da temeli AR-GE ve ihracata<br />

dayanmaktadır.<br />

Hem gelişmekte olan ülkeler ve özellikle de gelişmiş ülkeler AR-GE<br />

faaliyetleri sonucunda yenilik yarattıklarında bu yenilikleri yalnızca iç pazara<br />

sunmak için üretmemekte ihraç da etmektedirler. İhracat yoluyla iç pazardan daha<br />

geniş bir pazara hitap edilmesi, AR-GE yatırımlarının birim maliyetlerini azaltmakta<br />

ve bu faaliyetler açısından teşvik edici bir nitelik taşımaktadır. Aynı zamanda bu<br />

yenilikler, en azından belli süreler için, onu yaratan firmalara tekel gücü<br />

kazandırdığından yüksek teknolojiye dayalı birçok üründe Dünya ölçeğinde az<br />

sayıda firma üretim yapmaktadır 18 .<br />

17<br />

ÖZDEMİR Süleyman, ERSÖZ Yunus, SARIOĞLU İbrahim, "İşsizlik Sorunun Çözümünde<br />

KOBİ’lerin Desteklenmesi", İTO Yayınları, İstanbul -2006, S:49<br />

18<br />

ÖZER Mustafa , ÇİFTÇİ Necati, "AR-GE Harcamaları ve İhracat İlişkisi: OECD Ülkeleri<br />

Panel Veri Analizi", S: 4,<br />

21


Günümüzde ihracat, gelişen ve gelişmekte olan ülkelerde, büyük ve küçük<br />

ekonomilerde ve hatta KOBİ’lerde dünya ticaretindeki gelişmeler ışığında önem<br />

verilen ve değişik ticaret geliştirme programları ile desteklenen bir faaliyet olarak<br />

görülmektedir. İhracata yönelmiş firmaların ihracatlarını geliştirme kapsamında<br />

karşılaştıkları başlıca sorunlar arasında kalite kontrolü ve standardizasyon<br />

bulunmaktadır. Ayrıca fiyat maliyet ilişkisini doğru kuramamaları da bir sorun<br />

kaynağıdır. Temelde, ihracatta KOBİ’lerin kronik sorunları, ihracat pazarlaması<br />

yönetimi düşüncesinin ve yaklaşımının uygulanamamasından kaynaklanmaktadır.<br />

Ancak göstergeler Türk ekonomisinin ihracat gücünün özellikle son yıllarda<br />

ithal girdilere bağımlı bir yapıya sahip olduğu izlenimi vermektedir 19 . Nitekim bu<br />

durum 2007-2009 Orta Vadeli programında “Orta vadede yurtiçi üretimin ithalat<br />

bağımlılığının azaltılması amacıyla, sanayide kullanılan ara girdilerin yurt içinde<br />

üretilmesini sağlayacak mekanizmalar geliştirilecektir. Bu çerçevede, sanayide AR-<br />

GE faaliyetlerinin yaygınlaştırılması sağlanarak, özellikle yüksek teknolojili ara<br />

girdilerin yurtiçinde üretilmesi yönünde çalışmalar başlatılacaktır” ifadelerine yer<br />

verilmiştir.<br />

Şekil 1.6: Türkiye’de İstihdamın Yıllara Göre Değişim Hızı<br />

Kaynak: TÜİK (www.tuik.gov.tr adresinden Kasım 2010 yılı içerisinde alınan veriler ile<br />

oluşturulmuştur.)<br />

http://uvt.ulakbim.gov.tr/uvt/index.php?cwid=9&vtadi=TPRJ%2CTTAR%2CTTIP%2CTMUH%2CT<br />

SOS%2CTHUK&c=google&ano=99131_ec91e048ba02107de04e0097848cb984, E.T: 15.11.2010,<br />

19 ERYİĞİT Süleyman, , "Türkiye Ekonomisi Ve Dünya Ekonomisi Karsısındaki Durumu",<br />

Kamu İş Dergisi 2007, Cilt 9, sayı 1, S:162-164<br />

http://www.kamu-is.org.tr/pdf/919.pdf , E.T:02.09.1010<br />

22


Bunun yanından ülkemizin önemli sorunlarından biri olan işsizlik ancak<br />

istihdam olanaklarını arttırmakla çözülebilecektir arttırmaktır. Şekil 1.6’da görüldüğü<br />

gibi ülkemizin istihdam oranları her geçen gün düşmeye devam etmektedir. Bu<br />

önemli sorunun çözümü ise istihdam yükünün büyük kısmını hala üzerinde taşıyan<br />

KOBİ’lerin gelişimi ve yeni KOBİ’lerin yaratılması ile sağlanabilecektir. Bu da daha<br />

fazla AR-GE yapan ve geliştirdiği yeni ürünleri yüksek katma değerlerle ihraç<br />

edebilen KOBİ’lerin sayısının artması ile mümkün olabilecektir. Sonuç olarak<br />

markalaşmaya önem veren ve en önemlisi AR-GE faaliyetleri içerisinde bulunan<br />

KOBİ’lerin sayısındaki artış ülke ekonomisinin makro değerlerde olumlu sonuçlar<br />

vermesinin en önemli nedenlerinden olacaktır.<br />

23


İKİNCİ BÖLÜM<br />

AR-GE, KOSGEB DESTEKLERİ VE BİR KULUÇKA MODELİ<br />

2.1.Tanım Olarak AR-GE<br />

OLARAK TEKMERLER<br />

AR-GE, bilimsel teknik bilgi birikimini arttırmak amacı ile sistematik bir<br />

temele dayalı olarak yürütülen yaratıcı çaba ve elde edilen bilgi birikiminin yeni<br />

uygulamalarda kullanımı şeklinde tanımlanmaktadır. Örgütsel açıdan AR-GE ’nin<br />

temel amacı, yeni ürün geliştirmek, üretimde kalite artışı ile maliyetlerin düşmesini<br />

sağlamak ve bunun sayesinde ekonomik ve toplumsal fayda elde etmektir. Ülkeler<br />

bazında ele alındığında ise, kaynaklarını verimli bir şekilde işletmek, bilgi birikimini<br />

arttırmak ve ulusal teknolojiler oluşturmak AR-GE ’nin ulusal amaçlarıdır 20 .<br />

2.2.Türkiye’de AR-GE Harcamaları<br />

Dünya ekonomisindeki gelişmeler ve artan rekabete bağlı olarak “yenilik”<br />

konusuna ilgi de gittikçe artmaktadır. 1980’ler de ortaya çıkan “Yeni Büyüme<br />

Kuramı” (İçsel Büyüme Kuramı) teknolojik gelişme ve beşeri sermayeyi büyümenin<br />

temel belirleyicileri olarak savunmaktadırlar 21 .<br />

Ülkemizde ki AR-GE harcamaları konusunda kıyaslama yapılabilmesi için<br />

gelişmiş bazı ülkelerin AR-GE harcamalarının GSMH içindeki oranı Çizelge 2.1’de<br />

verilmiştir. OECD kaynaklarından alınan veriler incelendiğinde gelişmiş ülkelerin<br />

tamamında AR-GE harcamalarının %1 seviyelerinin üstünde olduğu görülmektedir.<br />

Hatta OECD ortalamaları 2007 yılı itibarı ile %2,28 seviyelerindedir. AB 27’de ise<br />

bu ortalama yine %1’in üzerinde ancak OECD ortalamalarının altındadır.<br />

20 ÖNER M. Atilla, "AR-GE Yönetimi", Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi, S:5<br />

21 ALTIN Onur, KAYA Ayşen, "Türkiye’de AR-GE Harcamaları Ve Ekonomik Büyüme<br />

Arasındaki Nedensel İlişkinin Analizi", Ege Akademik Bakış Dergisi, 2009/9, S:252,<br />

eab.ege.edu.tr/pdf/9_1/C9-S1-M15.pdf, E.T: 14.11.2010<br />

24


Çizelge 2.1: Bazı Gelişmiş Ülkelerde Yıllara Göre AR-GE Harcamalarının<br />

GSYİH’ye Oranı<br />

2003 2004 2005 2006 2007<br />

Belgium 1,88 1,86 1,83 1,86 1,90<br />

Canada 2,04 2,08 2,05 1,97 1,90<br />

Denmark 2,58 2,49 2,46 2,48 2,55<br />

Finland 3,44 3,45 3,48 3,48 3,48<br />

Germany 2,52 2,49 2,49 2,53 2,53<br />

Ireland 1,17 1,23 1,25 1,25 1,28<br />

Japan 3,20 3,17 3,32 3,41 3,44<br />

Korea 2,49 2,68 2,79 3,01 3,21<br />

Slovenia 1,27 1,40 1,44 1,56 1,45<br />

Spain 1,05 1,06 1,12 1,20 1,27<br />

U.K 1,75 1,68 1,73 1,75 1,79<br />

U.S 2,61 2,54 2,57 2,61 2,66<br />

EU27 1,75 1,73 1,74 1,76 1,77<br />

OECD Total 2,20 2,17 2,21 2,24 2,28<br />

Kaynak: OECD Library (http://www.oecd-ilibrary.org/science-and-technology/gross-domesticexpenditure-on-r-d_2075843x-table1)<br />

E.T: 03.11.2010<br />

OECD ülkelerinin yıllara göre ortalama AR-GE harcamalarının GSMH<br />

içindeki oranı ise yıllara göre artışla devam etmektedir. 2. Dünya savaşından sonra<br />

OECD ülkelerinin hızlı ve ekonomik büyüme sağlaması tesadüfî değildir. AR-GE<br />

harcamaları ilk 100 listesinde OECD üye ülkelerinden ABD’den 45, Japonya’dan 22<br />

ve Almanya’dan 11 işletme bulunmaktadır. Geniş açıdan bakıldığında AR-GE ve<br />

yeni ürün geliştirme çabaları sonucunda zenginlik ve refahın kıtalararası yayıldığı<br />

görülmektedir 22 .<br />

Türkiye’de AR-GE harcamalarındaki değişim yıllara göre Şekil 2.1’de<br />

görülmektedir. İyimser bir havanın hâkim olduğu AR-GE harcamalarında özellikle<br />

2002 yılından sonra büyük bir artış olmuştur.2008 yılı itibarı ile AR-GE<br />

harcamalarının GSYİH’ye oranı %0,85 değerine çıkmıştır ki bu durum artış hızı<br />

açısından değerlendirildiğinde yüksek ancak sonuç itibarı ile halen istenilen<br />

22 DURUKAN Tülin, "Pazar Ekonomisi Uygulayan Ülkelerin Yeni Ürün Geliştirme ve AR-GE<br />

Harcamaları (Gelişmiş Batı Ülkeleri Ve Türkiye Karşılaştırması)", D.E.Ü Sosyal Bilimler<br />

Enstitüsü Dergisi,2003, Cilt5, Sayı2, S:179, www.sbe.deu.edu.tr/dergi/cilt5.sayı2/5.2%20durukan.pdf<br />

, E.T:05.12.2010<br />

25


seviyelerde değildir. Yıllara göre ülkemizde artan yayın sayısı 23 bile istenilen<br />

sonuçları doğurmamıştır. Çünkü yapılan çalışmalar ve yayınların girdi<br />

sağlayabileceği sanayi ile doğrudan ilişkili bir geliştirme süreci ve ürün<br />

ticarileştirilmesine yönelik çalışan bir sistem henüz tam anlamıyla oluşmadığı<br />

24<br />

ülkemizde tescilli patent sayılarından anlaşılmaktadır . Yapılan AR-GE<br />

çalışmalarının azlığının yanında çıkan ürünlerin istenilen düzeyde ihraç edilmemesi<br />

de istenilen bir sonuç değildir. Orta ve ileri teknolojiler üretip bunu da ihraç eden bir<br />

ülke konumuna gelmek en önemli hedeflerden biri olmalıdır.<br />

Türkiye’nin, ucuz işgücü ve ihracat yapısında emek yoğun sektörlere dayalı<br />

stratejilerini sürdürerek, uluslararası rekabetçiliğini koruması ve arttırması mümkün<br />

görünmemektedir. Küresel pazarlarda daha üst bir noktaya sıçramak ve<br />

rekabetçiliğini sürdürülebilir kılmak için Türkiye’nin düşük teknolojili bir yapıdan,<br />

orta ve yüksek teknolojili bir yapıya geçişi önemlidir 25 .<br />

Şekil 2.1: Türkiye’de AR-GE Harcamalarının GSYİH’ye Oranı<br />

Kaynak: TÜİK, TUBİTAK Ulusal Bilim, Teknoloji Ve Yenilik İstatistikleri Sunu notlarından<br />

alınmıştır.<br />

23<br />

AKAY Çilem Selim,TUBİTAK- Türkiye’de Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Sunu Notları<br />

S:20 04.12.2009 –İstanbul<br />

http://www.iav.org.tr/dosyalar/yenilik_politikalari_IPR_TUBITAK_CilemSelinAKAY.pdf<br />

24<br />

AKAY Çilem Selim, a.g.e S:21<br />

25<br />

ARSLANHAN Selin, "Güney Kore inovasyondaki başarısını nelere borçlu? Türkiye için<br />

çıkarımlar", TEPAV – Eylül 2009 S:15, http://www.tepav.org.tr/upload/files/1285828695-<br />

5.Guney_Kore_Inovasyondaki_Basarisini_Nelere_Borclu_Turkiye_icin_Cikarimlar.pdf<br />

E.T:05.12.2010<br />

26


Şekil 2.2’e bakıldığında sektöre ve harcama grubuna göre AR-GE<br />

harcamalarında sürekli bir artış olduğu göze çarpmaktadır. Bu da AR-GE<br />

harcamalarına verilen önemin arttığını göstermektedir. Ancak ortaya çıkan bir diğer<br />

husus ise toplam AR-GE harcamalarında Kamu ve Üniversitenin payı toplamının<br />

özel sektöre göre oldukça yüksek seviyede seyretmesidir. AB ülkelerinde özel<br />

sektörün toplam AR-GE harcamaları içindeki oranı % 66 seviyelerindedir 26 .<br />

Gelişmiş ülkelerdeki AR-GE bütçeleri göz önüne alındığında bu oran karşısında<br />

ülkemizin durumu oldukça düşük seviyededir. Aslında hedeflenen sonuç toplam AR-<br />

GE harcamalarındaki özel sektör payının diğer aktörlerinkinden yüksek olmasıdır.<br />

Çünkü özel sektörün AR-GE yapması ürün oluşumu ve ürünün ticarileşmesi<br />

süreçlerini beraberinde getirmekte ve hızlandırmaktadır. Böylece geliştirilen yeni<br />

ürün kısa sürede uluslar arası pazarlarda yer almakta ve özel sektörün rekabet gücü<br />

hızla artmaktadır 27 . Bu da özel sektörde ki AR-GE bilincinin artması ile mümkün<br />

olacaktır. Yeni teknolojiden kasıt ise kendi AR-GE faaliyetleri sonucu yeni ürününü<br />

üreten işletmelerdir.<br />

Şekil 2.2: Türkiye’de Finans Kaynağına Göre AR-GE Harcaması<br />

Kaynak: TÜİK (www.tuik.gov.tr adresinden Aralık-2010 yılı içerisinde alınan veriler ile<br />

oluşturulmuştur.)<br />

26 ALATA Süleyman, Ege AR-GE Ve Teknoloji Günleri DPT Üniversite-Sanayi İşbirliği Sunu<br />

Notları,S:8, 07.12.2010, http://www.arege.ege.edu.tr/sunumlar/2.gun/2.oturum/<strong>Suleyman</strong>_Alata.pdf,<br />

E.T:05.01.2011<br />

27 ARSLANHAN Selin, a.g.e., S:10<br />

27


2.3.KOBİ’lerde AR-GE Faaliyetlerinin Önemi<br />

AR-GE faaliyetleri, gelişmekte olan ülkeler için önemli bir ayakta kalma<br />

koşulu haline gelmiştir. İşletmelerin öncelikle varlıklarını koruması, varlıklarının,<br />

kârlılıklarının sürekliliğini korumaları, mevcut varlıklarını etkin kullanmaları AR-GE<br />

faaliyetleri yapmasına, yeni ürünler çıkarmasına bağlıdır 28 .<br />

Bir ülkenin bütçesinden AR-GE ’ye ayrılan pay artırılmışsa, bilgi toplumuna<br />

ve bilgi ekonomisine geçişin ön koşullarından biri yerine getirilmiş demektir. AR-GE<br />

harcamalarının artması, aynı zamanda bilginin, rekabetin, büyümenin ve istihdamın<br />

ülkenin politik öncelikleri içine girmesi anlamını taşımaktadır 29 . Özellikle gelişmekte<br />

olan ülkeler açısından AR-GE ’ye bütçeden ayrılan payın önemi büyüktür.<br />

Teknolojinin bazı ülkelerin son 50 yıldaki büyümelerine etkisi Çizelge 2.2’de<br />

gösterilmiştir. Buna göre çizelgede yer alan ve günümüzde dünyada söz sahibi olan<br />

ülkeler gelişmelerini büyük ölçüde teknoloji yatırımlarına borçludurlar. Teknoloji<br />

yatırımının da temel kilit taşı AR-GE olarak kabul edilmektedir.<br />

Çizelge 2.2: Teknolojinin Bazı Ülkelerin Son 50 Yıldaki Büyümelerine Etkisi<br />

Ülke Adı % Etki<br />

ABD %50<br />

Fransa %76<br />

Almanya %78<br />

İngiltere %73<br />

Japonya %55<br />

Kaynak: ALATA Süleyman, Ege AR-GE Ve Teknoloji Günleri DPT Üniversite-Sanayi İşbirliği,<br />

http://www.arege.ege.edu.tr/sunumlar/2.gun/2.oturum/<strong>Suleyman</strong>_Alata.pdf, E.T:05.01.2011<br />

Türk ekonomisinin temel üretim dinamiği olan KOBİ’ler milli yenilik<br />

sisteminin üzerinde hassasiyetle durulması gereken önemli bir bileşenini temsil<br />

etmektedir. Toplam işletme sayısının %99,5’ini temsil eden KOBİ’lerde istihdamın<br />

28<br />

BARUTÇUGİL, İsmet S., "Teknolojik Yenilik ve Araştırma-Geliştirme Yönetimi", Bursa<br />

Üniversitesi Yayınları, Bursa, 1981, s.18.<br />

29<br />

TAŞ, Ramazan, “AR-GE Yoğunluğu-Rekabet Gücü İlişkisi Açısından Türkiye-AB<br />

Karşılaştırmalı Analizi”, 2005, s. 1. http://maliyesempozyumu.pamukkale.edu.tr/rtas.pdf,<br />

E.T:12.09.2009<br />

28


%76’lar düzeyine ulaşmasına karşılık %10 düzeyinde kalan ihracattaki payının<br />

arttırılması gerçekçi yenilik politikaların üretilmesi ve yürütülmesine bağlıdır 30 .<br />

Asıl olarak ekonomilere lazım olan işletme tipi daha atılgan, daha hırslı, daha<br />

yenilikçi ve teknoloji ile barışık işletmelerdir. Bunların çok sayıda olduğu ülke<br />

ekonomileri, daha dinamiktir ve çağın koşullarına uygundur 31 . KOBİ’ler aynı maliyet<br />

ile büyük işletmelere oranla daha fazla teknik yenilikte bulunabilmektedir. Çünkü<br />

KOBİ’ler, büyük işletmeler gibi yıllarca süren ve sonucu önceden kestirilemeyen<br />

araştırma projelerini birçok teknik personelle sürdürme yerine, az personelle kısa<br />

sürede pazarda değerlendirebilir nitelikte yenilik ve değişiklikler yaparak, müşteriye<br />

sunabilmektedirler. Buradaki temel yaklaşım, biraz dene, biraz sat, biraz daha dene,<br />

biraz daha sat biçimindedir 32 . O yüzden, özellikle ülkeye rekabet üstünlüğü sağlayan,<br />

yüksek teknoloji kullanan ve üreten, nitelikli işgücü kullanan, katma değeri yüksek<br />

alanlarda faal olan KOBİ’ler muhakkak desteklenmeli ve sayıları artırılmalıdır.<br />

2.3.1. Ekonomik Krizlerde KOBİ’ler AR-GE<br />

Ekonomik Kriz, ekonomide aniden ve beklenmedik şekilde ortaya çıkan<br />

olayların makro açıdan ülke ekonomisini, mikro açıdan ise işletmeleri ciddi anlamda<br />

sarsacak sonuçlar ortaya çıkarmasıdır. Zaten sınırlı sermaye yapısına sahip KOBİ’ler<br />

bu tip kriz ortamlarında daha fazla finansman sorunları ile boğuşmak zorunda<br />

kalmışlardır.<br />

Türkiye’de 29 yıllık süreç içersinde köklü ve ekonomiyi derinden etkileyen<br />

birçok ekonomik krizin ortaya çıkmıştır. Bu krizlerin kronik hale gelmesine sebep<br />

olarak devletin yeteri kadar ekonomik güce sahip olmaması, bütçe açığı ve dış<br />

ticarette cari işlemler açığının her geçen gün artarak devam etmesi gösterilebilir 33 .<br />

Yaşanan bu krizler Türkiye’de imalat sanayinde faaliyet gösteren işletmelerin<br />

30 ÖZDEMİR Süleyman, ERSÖZ Yunus , SARIOĞLU İbrahim a.g.e S:297<br />

31 ÖZDEMİR Süleyman, ERSÖZ Yunus , SARIOĞLU İbrahim a.g.e S:187<br />

32 DPT, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Sanayi Politikaları Özel İhtisas Komisyonu Raporu,<br />

S:88, www.dpt.gov.tr/DocObjects/Download/3156/oik545.pdf , E.T: 02.09.2010<br />

33 ALIÇ Ali Burak, AKBOĞA Bediha, ASLAN A., KAYABAŞI G., "Küresel Krizin KOBİ’lerin<br />

İhracatlarına Etkileri Ve KOBİ’lerde Kriz Yönetimi: Eskişehir İli KOBİ’ler Üzerine Bir<br />

Araştırma", XII. Uluslararası İktisat Öğrencileri Kongresi / 7-8 Mayıs 2009 / Ege Üniversitesi İİBF/<br />

İzmir,S: 8 http://www.tcmb.gov.tr/yeni/iletisimgm/ali_burak_alic.pdf E.T. 05.11.2010<br />

29


%99,5’ini oluşturan KOBİ’lerin; teknoloji seviyesindeki düşüklük, ihracat yapma<br />

imkânlarının olmayışı, AR-GE danışmanlık hizmetlerinden yararlanamaması sonucu<br />

oluşan bilgi yetersizliği, finansman zorlukları gibi nedenlerden dolayı olumsuz<br />

olarak etkilenmelerine yol açmıştır 34 .<br />

Krizlerin ülke ekonomilerini etkileri çift yönlüdür. Ekonomilerin bel taşı olan<br />

KOBİ’lerin güçlü ve yenilikçi olmaları ülkeleri bu tip krizlerde daha güçlü kılmakla<br />

birlikte tersi durumda etki daha fazla görülmektedir. Bu nedenle özellikle ülkemizde<br />

güçlü KOBİ’ler yaratılması krizlerden çıkış süresini kısaltacağı gibi krizin etkisini de<br />

minimuma indirebilecektir.<br />

Güçlü KOBİ’lerden kasıt katma değeri yüksek ürünler veya hizmetler sunan<br />

KOBİ’lerdir. Çünkü küresel ekonomik sistemde yüksek karlılıkla çalışmanın en<br />

önemli unsuru yenilikçi ürünlerdir. Bu ürünler işletmelerin dışa bağımlılığını<br />

azaltmaktadır.<br />

Teknolojik ilerlemelerin ve küreselleşmenin ortaya çıkardığı yapı, işletmeleri<br />

yoğun ve dinamik bir rekabet ortamında faaliyetlerini sürdürmeye zorlamaktadır.<br />

Böyle bir ortamda yenilik, birçok ulus ve işletme için rekabet üstünlüğü elde etmenin<br />

temel kaynağını oluşturmaktadır. Küresel ekonominin kuralları, bir işletmenin<br />

rekabetçi pazar koşullarında ayakta kalabilmesi için ya yenilikleri yakından takip<br />

ederek organizasyonel yapılarına uygun biçimde adapte etmeyi ya da yeniliklerin<br />

bizzat kendileri tarafından geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu geliştirmenin<br />

bilinen en verimli yöntemi de AR-GE’dir. AR-GE yoğun işletmeler genellikle<br />

geliştirilmiş başarı oranı elde ederler. Diğer sektörler dünyadaki krizlerden etkilenip<br />

gelirleri ani düşüşler gösterebilirken, AR-GE krizlerden etkilenmeyip aksine kriz<br />

zamanlarında daha çok getiri sağlayan bir faaliyet alanı olmuştur 35 .<br />

34 KINAYTÜRK Zühal, "1990 Yılından Sonra Yaşanan Ekonomik Krizlerin Küçük Ve Orta<br />

Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ) Üzerindeki Etkileri", SDÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek<br />

Lisans Tezi, Isparta 2006, http://tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00440.pdf E.T: 09.11.2010<br />

35 ZERENLER Muammer, Necdet TÜRKER, "Küresel teknoloji AR-GE ve Yenilik İlişkisi",<br />

IGIAD Bülten, Ağustos 2009 S:17, http://www.igiad.com/books/bulten.19.pdf E.T. : 09.12.2010<br />

30


2.3.2.İşletmelerde Teknolojik AR-GE Çalışmalarının Riskleri<br />

Ülkemizdeki işletmelerin teknolojik AR-GE faaliyetlerine yeterli kaynağı<br />

ayırmadıkları bir gerçektir. KOBİ’lerin AR-GE çalışmalarına yeterli kaynağın<br />

ayrılmamasının temel nedenleri;<br />

• Finansman<br />

• Nitelikli eleman<br />

• Bilgiye erişim: Pazar, ürün ve teknoloji gelişmelerinin takip edilememesi<br />

olarak sıralanabilir. Ancak görünmeyen esas neden ise AR-GE çalışmalarından<br />

kaynaklanan maliyetin işletme üzerinde büyük bir risk oluşturmasıdır. Çoğu işletme<br />

böyle bir riski üstlenmekten kaçınmaktadır. Çünkü AR-GE faaliyetlerinin<br />

başarısızlıkla sonuçlanma ihtimali de bulunmaktadır. Özellikle stabil olmayan<br />

ekonomilerde KOBİ’ler böyle biri riski alarak katma değeri yüksek yeni ürünlerin<br />

üretimi konusunda çalışma yapmamaktadırlar. Frank Lichtenberg’in yaptığı<br />

araştırmaya göre: “AR-GE için harcanan her dolar yeni makinelere harcanan her<br />

dolara oranla sekiz kat daha yüksek getiri sağlamaktadır” 36 Bu tip çalışmalar<br />

genellikle Makro ekonomik dengelerin düzgün işlediği ve kamunun bu şekilde<br />

yürütülecek çalışmalara destek verdiği gelişmiş ülkelerde görülmektedir.<br />

Şekil 2.3: Yeni Bir Ürünün Net Nakit Akış Eğrisi<br />

Kaynak: BARUTÇUGİL İsmet, AR-GE Yönetimi , Kariyer Yayınları, İstanbul, Haziran 2009,S:38<br />

36 EMREM Erdinç, "AR-GE Yatırımları – Bilgi Varlıkları İlişkisinin Sektörel Analizi", 3.Ulusal<br />

Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi, Eskişehir 2004, S:499<br />

http://iibf.ogu.edu.tr/kongre/bildiriler/12-01.pdf E.T: 12.12.2010<br />

31


Şekil 2.3’de verilen örnekte AR-GE faaliyetlerinin yaklaşık üç dört yıl<br />

süreceği, dördüncü yılda üretim tesisi ve ilk örnek ürünün gerçekleştirileceği ve<br />

ürünün ticari anlamda pazarlara sunulacağı varsayılmıştır. Bu durumda, ürün teknik<br />

ve ticari anlamdaki yatırımları karşılayarak net getiri sağlamaya altıncı yılda<br />

başlamakta ve sekizinci, dokuzuncu yıllarda rekabet ve Pazar doygunluğu nedeni ile<br />

hızı azalmaya başlamakla beraber sürekli yükselen nakit akışı sağlamaktadır 37 .<br />

Yapılan çalışmalarda tüm ürünlerin AR-GE sürecinin benzer durumlardan geçtiği<br />

gözlemlenmiştir. İşletmelerin aldığı risk örnekte görüldüğü üzere 1-6 yılları arasında<br />

yapılan harcamalardır. Burada işletme 6. yılından sonra kara geçmektedir.<br />

KOBİ’lerde de benzer durumlar olmasına karşın AR-GE sonuçlarını proje için<br />

harcama yapmaya başladıktan sonra, 24 ay içinde aldıkları ya da almayı tahmin<br />

ederek bu çalışmalara başladıkları görülmektedir. Aslında alınan gerçek risk bu<br />

dönemdeki harcamalar olmakla beraber bu riskin azaltılması da AR-GE’nin yapısıyla<br />

ilgilidir. AR-GE ürününün teknoloji düzeyi, sektörü ve beşeri sermaye bu riskin<br />

boyutunu azaltan ya da arttıran en önemli faktörlerdir.<br />

Bunun yanında işletme büyüklüğünün yenilik yapmada her zaman için bir<br />

üstünlük sağlamadığı ve küçük işletmelerin yaptığı her harcama birimi karşısında<br />

daha fazla sonuç elde ettikleri diğer bir deyişle KOBİ’lerin AR-GE harcamalarında<br />

büyük işletmelere göre daha az risk aldıkları ileri sürülmektedir. Yapılan<br />

araştırmalar, büyük işletmelerin genellikle belirli bir ürünü geliştirmek için küçük<br />

işletmeden üç ile on katı daha harcama yaptıkları göstermektedir. Küçük işletmelerin<br />

bir yeniliği daha düşük maliyetle gerçekleştirmesinin üç ana nedeni 38 :<br />

• Küçük işletmelerde teknik elemanların yetenekleri, yaratıcılıkları, çalışmaya<br />

yatkınlıklarının fazla oluşu<br />

• Küçük işletmelerde çalışma ortamının kolay ve açık bir değerlendirmeye tabi<br />

olması, sonuca odaklı ve maliyet yapısı göz önüne alınarak çalışmaların<br />

yapılabilmesi<br />

• Çalışanlar içi iletişim ve bilgi paylaşımının daha kolay oluşu<br />

olarak sıralanabilir.<br />

37<br />

BARUTÇUGİL İsmet, "AR-GE Yönetimi" , Kariyer Yayınları, İstanbul, Haziran 2009, S: 37<br />

38<br />

BARUTÇUGİL İsmet, a.g.e, S: 40-43<br />

32


2.3.3.Teknolojik AR-GE Çalışmalarının İstihdam Üzerine Etkileri<br />

Küreselleşen ekonomik sistemlerde devlet ile küresel piyasa faktörlerinin<br />

düzenleyici etkisi arasında bir gerilim bulunmaktadır. Bu gerilim daha geniş<br />

rekabetçi çerçevelere kenetlenen hükümetlerin kendi vatandaşlarının ekonomik ve<br />

sosyal nitelikli temel insan ihtiyaçlarına sahip olmalarını sağlayacak etkili iradeyi<br />

ellerinde tutamamasına neden olmaktadır 39 . Bu nedenle teknolojik faaliyetlerin<br />

istihdam üzerinde negatif etkisi olma durumunda bile küresel ekonomi baskı nedeni<br />

ile KOBİ'ler bu teknolojileri kullanmak zorunda kalacaktır. Teknolojik gelişim ile<br />

istihdam arasındaki ilişkide iki türlü yaklaşım bulunmaktadır 40 .<br />

2.3.3.1.İyimser Yaklaşım<br />

Bu yaklaşıma göre aynı miktar mal ve hizmetin daha az faktör kullanılarak<br />

üretilmesi teknolojik gelişme olduğuna göre, üretim maliyetleri düşecek bu düşüş<br />

endüstride satışları ve istihdamı arttıracaktır. Çünkü üretim maliyetlerinin düşüşü<br />

toplam karı arttıracak bu da işletme sahiplerinin yeni yatırımlar yapmasına neden<br />

olacaktır.<br />

Diğer bir iyimser görüş ise teknolojinin işletmeleri uluslar arası rekabetten<br />

koruyacağıdır. Bu da emek maliyetlerini düşürerek daha az istihdamın sebebi<br />

olurken, rekabet nedeni ile işletmelerin kapanmasını engellediği için uzun vadede<br />

istihdama olumu etki getirecektir.<br />

Bunun yanında teknolojik iyileşme ile üretimde meydana gelen artış daha<br />

fazla makine teçhizat kullanımına neden olacak bu durumda yatırım malları<br />

sanayinde istihdamı arttıracaktır 41 . Ayrıca yeni teknolojilerin üretildiği sanayi<br />

dallarında ve yeni teknolojilerle ortaya çıkan yeni ürünlerin üretildiği sanayi<br />

dallarında yepyeni iş alanları açılacak dolayısı ile istihdama pozitif bir etki<br />

yaratacaktır 42 .<br />

39 FALK Richard, "Yırtıcı Küreselleşme", Küre Yayınları, 3. Baskı, S: 137-139<br />

40 BİÇERLİ Kemal, "Çalışma Ekonomisi" , 4. Baskı, S:461-465<br />

41 HAN Ergül, "İktisada Giriş 1", Eskişehir, 1993 s: 143<br />

42 ANSAL Hacer, KÜÇÜKÇİFTÇİ S.,ONARAN Ö., ORBAY Benan Z., "Türkiye’nin Emek<br />

Piyasasının Yapısı ve İşsizlik", Türkiye Ekonomik ve Toplumsal tarih Vakfı Yayınları, İstanbul,<br />

Kasım 2000, S: 140<br />

33


Firmalar açısından istihdamı artırmadan verimliliği artırmak, daha fazla mal<br />

ve hizmet üretilebilmesi, katma değer artırımı yanında rekabet açısından da olumlu<br />

artı puanlar doğurmaktadır. İleri teknolojinin sanayide uygulanması ile birlikte artan<br />

verimlilik paralel gelir artışı olarak talebi de artırır, üretilen fazla mal tüketilecek<br />

olursa, teknolojik değişmeler işsizlik sebebi olmayacaktır. Tam istihdam halinde olan<br />

bir toplumda teknolojik değişmelerden dolayı işsizlik uzun süreli olmayacağı için<br />

üretimde prodüktivite artışı nedeniyle refah artışı da sağlanacaktır 43 .<br />

2.3.3.2.Kötümser Yaklaşım<br />

Bu yaklaşıma göre teknoloji istihdamı azalttığı ölçüde arttırmayacaktır.<br />

Teknolojik gelişim ile daha ziyade mühendisler, bilim adamları, yöneticiler, teknik<br />

servis ve satış elemanları bilgisayar uzmanları gibi daha teknik ve vasıflı işkolları<br />

için istihdam yaratırken vasıfsız işçiler için olumsuz bir durum ortaya çıkaracaktır.<br />

Ayrıca yeni teknolojiler geleneksel sektörlerde büyük bir üretkenlik artışı sağlarken<br />

emeği ikame ettiği, dolayısı ile bir teknolojik işsizliğe yol açabildiği konusundaki<br />

kanıtlar çoğalmaktadır 44 .<br />

Kötümser yaklaşımın bir diğer savı ise ileri teknoloji ile toplumun az sayıda<br />

zengin ile çok sayıda fakir olarak iki gruba ayrılarak, sendikaların güçlerinde<br />

azalmaya neden olacaktır.<br />

Bunun yanında iyimser bakışın tersi olarak; maliyetlerde yaşanan düşüş<br />

yüksek ücretler şeklinde işçiler tarafından elde edildiğinde, ücretlerini arttıran<br />

işçilerin satın alma gücünde meydana gelen artış bazı işçilerin işsiz kalması ile satın<br />

alma gücünde meydana gelen azalmadan az ise, bu takdirde işsiz kalanların yeniden<br />

istihdamı gerçekleşemeyecektir.<br />

Aynı şekilde teknoloji sayesinde maliyetlerde sağlanan düşüşün işveren<br />

tarafından alıkonulduğu durumda, işveren elde ettiği karı tüketime harcıyor ise<br />

tüketime harcanan bu ek kar işsizlerin maruz kaldığı ücret kaybından küçük ise telafi<br />

mekanizması işlemeyecektir<br />

43 YÜCEL İsmail Hakkı, "Bilim-Teknoloji Politikaları ve 21. Yüzyılın Toplumu" ,<br />

http://ekutup.dpt.gov.tr/bilim/yucelih/biltek, E.T : 10.10.2010, S: 92<br />

44 ANSAL Hacer, KÜÇÜKÇİFTÇİ S… a.g.e : S:140<br />

34


2.4.Türkiye’de KOBİ’lerin AR-GE Çalışmalarına Verilen Destekler<br />

Günümüzde isletmeler ve toplumlar için başarılı olmanın yolu, teorik bilgiyi<br />

piyasanın ihtiyacı olan, pazarda talep görecek, kendisine rekabet üstünlüğü<br />

kazandıracak yeni ürün ve hizmetlere dönüştürebilmekten geçer. Bunu sadece<br />

teknoloji transferi ile yapmaya çalışan ülkeler uzun vadede başarılı olamayacaklardır.<br />

Çünkü ithal edilen teknoloji, çok kısa bir süre sonra yeterliliğini ve geçerliliğini<br />

kaybetmekte, bu alanda rekabet imkân sağlayamamaktadır. Küresel rekabetin hüküm<br />

sürdüğü uluslar arası piyasalarda söz sahibi olmak isteyen ülkelerin, katma değeri<br />

yüksek teknolojileri kendileri üretebilmeleri ve yenilik yapabilmeleri gerekmektedir.<br />

Bu da AR-GE ’ye verilen önemden geçmektedir. Dünyada gelişmiş sanayisi olan<br />

ülkelerin teknolojide büyük yol kat etmelerinin altında AR-GE ve yeniliğe verdikleri<br />

önemin yattığı bilinmektedir. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin büyük bir kısmı<br />

bilime ve AR-GE ’ye önemli bir bütçe ayırmaktadır. AR-GE ’yi teşvik edici,<br />

özendirici ve kolaylaştırıcı önlemler almaktadırlar 45 . Bu nedenle büyümenin ve<br />

ihracatın önemli bir etkeni olan AR-GE çalışmaları yapan KOBİ’lere ülkemizdeki<br />

çeşitli kuruluşlar ve kanunlar vasıtasıyla da destekler verilmektedir. Kamu tarafından<br />

verilen destekler ile 46 ;<br />

• Özel sektör kuruluşlarının, proje esaslı araştırma-teknoloji geliştirme<br />

faaliyetlerine kaynak ayırmaları özendirilmesi ve risk paylaşımlı destek<br />

mekanizmaları uygulanıp geliştirilmesi,<br />

• Sanayi kuruluşlarının kendi aralarında, üniversitelerle ve araştırma<br />

kurumlarıyla ulusal/uluslararası işbirliği ve teknoloji transfer mekanizmaları<br />

oluşturmalarına katkıda bulunulması,<br />

• Ölçme, değerlendirme ve izleme sistemleri oluşturarak uygulama araçlarının<br />

etkinliğinin ölçülmesi, destek programlarının sosyo-ekonomik etkilerini<br />

analiz edilmesi,<br />

sağlanabilmektedir.<br />

45 KELEŞ Murat Kemal ," Türkiye’de Teknokentler: Bir Ampirik İnceleme", Yüksek Lisans tezi,<br />

Isparta 2007, S : 2, http://tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00607.pdf , E.T: 07.08.2010<br />

46 YAVUZ S.Hilmi, "Özel Sektöre Yönelik AR-GE ve Yenilik Destek Programları", TUBİTAK<br />

Sunu Notları, TUSİAD – 26.05 2010, İstanbul, S:5, http://www.tusiad.org/__rsc/shared/file/Hilmi-<br />

Yavuz000.pdf E.T: 09.09.2010<br />

35


Bu nedenle ülkemizde de çeşitli kamu kuruluşları ve kanunlar vasıtası ile<br />

KOBİ’lerin ürettiği AR-GE projelerine destekler verilmektedir. Bu kuruluşlardan en<br />

önemlileri TÜBİTAK, TTGV, 5746 Sayılı AR-GE Kanunu, Teknoloji Geliştirme<br />

Bölgeleri (Teknoparklar) ve KOSGEB’dir.<br />

2.5.KOSGEB ve Bir Teknoloji Kuluçkası Merkezi Olarak TEKMER’ler<br />

Dünya ekonomilerinde artık ekonominin belkemiği olarak kabul edilen<br />

KOBİ’lerin desteklenmesi temel anlayış olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle<br />

destek mekanizmaları çok çeşitli kurumlar vasıtası ile çalıştırılmaktadır. Ayrıca daha<br />

çok KOBİ yaratmak için girişimciliğe önem vermek ve bir girişimci yetiştirme<br />

modeli olarak iş kuluçkalarının yaygınlaştırılması da önemli ekonomik kalkınma<br />

modellerindendir.<br />

Ülkemizde de KOBİ’lerin her anlamda destekleyen tek kurum KOSGEB’dir.<br />

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın ilgili bir birimi olan KOSGEB, KOBİ’lerin<br />

desteklenmesinin yanında yeni KOBİ’ler yaratmak için iş ve teknolojik kuluçkalar<br />

açılmasında tüm ülkeye önderlik etmektedir.<br />

2.5.1.KOSGEB<br />

KOSGEB; Ülkenin ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanmasında küçük<br />

ve orta ölçekli işletmelerin payını ve etkinliğini artırmak, rekabet güçlerini ve<br />

düzeylerini yükseltmek, sanayide entegrasyonu ekonomik gelişmelere uygun<br />

biçimde gerçekleştirmek amacıyla, kurulmuştur 47 . 3624 sayılı kanun ile kurulan<br />

KOSGEB’in ilgili kanuna göre görevleri KOBİ’leri desteklemek ve onların rekabet<br />

edebilirlik gücünü arttırmakla birlikte<br />

a) Sanayide, Araştırma ve Geliştirme faaliyetlerinin desteklenmesi ve faaliyetlerin<br />

uygulanması için Teknoloji Merkezleri, Teknoparklar, Danışmanlık Merkezleri,<br />

Enstitüler ve benzeri birimlerin kurulmasını sağlamak,<br />

47 http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=1.5.3624&MevzuatIliski=0&sourceXml<br />

Search= E.T: 04.12.2010<br />

36


) Üniversiteler ile Kamu ve Özel araştırma kurumlarındaki Bilim ve Teknoloji alt<br />

yapısından işletmelerin yararlanmasını sağlamak, sanayi ve üniversite işbirliğini<br />

kuvvetlendirmek,<br />

c) Teknoloji düzeyini yükseltmek üzere, mevcut teknolojik bilgilere erişmek ve yeni<br />

teknolojik bilgiler üretmek, erişilmiş ve üretilmiş bilgileri yaygınlaştırmak,<br />

d) Üniversite ve Araştırma Merkezlerinin imkânlarından yararlanarak yeni ve ileri<br />

teknolojiye dayalı bilgilerin derlendiği, değerlendirildiği, geliştirildiği ve<br />

uygulamaya yönelik üretime hazır hale getirilerek işletmelerin kullanımına<br />

sunulduğu Teknoloji merkezleri ve Teknoparkları kurmak ve kurdurtmak,<br />

gibi direk KOBİ’lerin teknolojik düzeylerini arttırmak ve AR-GE yapmalarını teşvik<br />

etmek en önemli görevleri arasındadır. KOBİ’lerin AR-GE faaliyetlerine destek<br />

vermek ve Üniversite Sanayi İşbirliğini arttırmak görevlerini yürütmek için<br />

KOSGEB TEKMER Modelini oluşturmuş ve faaliyete geçirmiştir.<br />

2.5.2.KOSGEB Kuluçka Merkezleri<br />

2.5.2.1.Kuluçka kavramı<br />

İş kuluçkası, literatür ve Türkiye’deki algılanma biçimine uygun sosyal<br />

nitelikli bölgesel gelişme aracı olarak; “ortak bir mekan yani işyeri, başta büro<br />

hizmetleri olmak üzere, iş kurma ve geliştirme, muhasebe, finansman, yönetim,<br />

organizasyon ve hukuki danışmanlık hizmetleri sağlayarak yeni ve küçük isletmeleri<br />

diğer bir deyimle yenilikçi KOBİ’leri geçici bir süre besleyen, destekleyen, izleyen<br />

yenilik, teknoloji, istihdam ve bölgesel gelişme tabanlı birimler” seklinde<br />

tanımlanabilir 48 .<br />

İş kuluçkalarının (Business Incubators) temel felsefesi, bölgede yer alan<br />

girişimcilerin piyasa koşullarında mücadele edecek olgunluğa ulaştığında,<br />

işletmelerin merkezi terk ederek yerlerini yeni girişimcilere bırakmalarıdır. İş<br />

kuluçkaları, bölgede yeni kurulan işletmelere sağladığı olanaklar ve araçlar<br />

48 ÇİÇEK Hüseyin, "Stratejik Bir Yenilik Geliştirme Aracı Olarak İş Kuluçkaları Ve Türkiye<br />

İçin Bir Model Denemesi", Doktora Tezi, Isparta 2007, S:1,<br />

http://tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00588.pdf E.T:23.10.2010<br />

37


nedeniyle, bölgesel kalkınmada problem olan istihdam ve girişimcilik olanaklarını<br />

sağlaması nedeniyle popüler bir stratejik araç olarak değerlendirilmektedir 49 .<br />

İs kuluçkalarının başarı faktörleri;<br />

1- Toplumun, desteğine, girişimcilikle ilgili oluşturduğu ağa, üniversitelerle kurduğu<br />

bağa,<br />

2- Kuluçkanın, basarı algılamasına/anlayışına, mali kaynaklara ulaşmasına, mali<br />

kaynak yönünden destek sağlayabilmesine, kuluçkaya alınanları seçebilmesine ve<br />

izleyebilmesine, is yeriyle ilgili uzmanlıklara sahip olmasına ve açık politikalar ve<br />

usuller geliştirmiş olmasına,<br />

3- Kuluçkaya alınanların, yaptığı isler bakımından çekici olmalarına ve basarı<br />

anlayışlarına<br />

bağlıdır 50 .<br />

Kuluçka kavramı 1970’li yıllardan itibaren dünya literatüründe yerini<br />

almaktadır. İş kuluçkalarının tarihsel gelişimi Şekil 2.4’de gösterilmiştir 51 . Buna göre<br />

1980’lerde Dünyada önemi artan iş kuluçkaları günümüzde hızla değişim ve gelişim<br />

göstererek bilgi toplumu çağında oluşan sanal kuluçka modellerini bile ortaya<br />

çıkarmıştır.<br />

49 DPT, Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013) Bölgesel Gelişmede Temel Araçlar Ve<br />

Koordinasyon Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Ankara-2006, S:29-30,<br />

http://plan9.dpt.gov.tr/oik15_1_bolgeseltemel/151bolgel1.pdf E.T. 06.07.2010<br />

50 HACKETT, M. ve D. M. DILTS., "A Systematic Review of Business Incubation <strong>Research</strong> ,<br />

Journal of Technology Transfer", 29, s.55-82, 2004, Aktaran: ÇİÇEK H.<br />

51 "European Commission Enterprise Directorate-General, Benchmarking of Business<br />

Incubators, February 2002", Section: 2, S:3,<br />

http://www.bii.ge/eng/studies_&_Papers/%5B1%5D.benchmarking_bi_part_one_2002.pdf , E.T:<br />

05.08.2010<br />

38


Şekil 2.4: İşletme Kuluçka Modelinin Gelişimi<br />

Kaynak: European Commission Enterprise Directorate-General, Benchmarking of Business<br />

Incubators, February 2002,<br />

Ülkemize kuluçka kavramı KOSGEB tarafından öncelikle Teknoparkların<br />

kurulması, daha sonra TEKMER’lerin oluşumu ve en son olarak da KOSGEB-<br />

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ortaklığında Dünya Bankası ve AB fonları ile<br />

meydana gelen İŞGEM’ler vasıtası ile girmiş ve yaygınlaşmıştır.<br />

Şekil 2.5: İşletme Kuluçka Modelleri<br />

Kaynak: European Commission Enterprise Directorate-General, Benchmarking of Business<br />

Incubators, February 2002<br />

39


İş kuluçkalarının türleri incelendiğinde teknoloji merkezlerinin hem<br />

yönetimsel hem de teknolojik düzeylere göre diğerlerine nazaran üst seviyede olduğu<br />

Şekil 2.5’de görülmektedir 52 . KOSGEB tarafından kurulan diğer kuluçka merkezleri<br />

olan İŞGEM’ler ise çok amaçlı iş kuluçkası kapsamında değerlendirilmekte olup<br />

yüksek yönetim desteğine rağmen düşük teknolojik düzeyde faaliyetlerini<br />

sürdürmektedirler.<br />

2.5.2.2.Bir Teknoloji Kuluçkası Merkezi Olarak TEKMER’ler<br />

TEKMER; işletmeler ile girişimcilerin, AR-GE, inovasyon ve endüstriyel<br />

uygulamaya yönelik projelerinin; KOSGEB mevzuatı kapsamında desteklenmesi ve<br />

kuluçka hizmeti sağlanması amacıyla “KOSGEB-Üniversite-Sanayi ve Ticaret<br />

Odaları ile Teknokent Yönetici Şirketi işbirliği tesis edilerek kurulan merkezlerdir.<br />

TEKMER’ler Küçük ve Orta Ölçekli işletmelerin ve Girişimcilerin AR-GE ve<br />

yenilik çalışmalarının desteklenmesi ile bu işletmelerinin ve projesi olan<br />

girişimcilerin bilgi ve teknoloji tabanlı İşletmeler haline gelebilmelerini sağlamak<br />

amacı ile düzenlenmiştir.<br />

Kuluçkalıklar hizmetlerini belirli bir dönem için verebilirler. Genellikle bu<br />

dönem 3-4 yıl kadar olmaktadır. Destekler yeni kurulan küçük işletmeleri<br />

kapsamaktadır. Geleneksel bir kuluçkalığın ana misyonu ise; girişimciliği, yeniliği<br />

istihdam imkânlarını ve büyümeyi destekleyerek ekonomik gelişmeyi hızlandırmak<br />

olarak ifade edilmektedir. TEKMER’ler bir nevi Teknoloji Kuluçkaları olup diğer<br />

kuluçkalık organizasyonlarından köklü bir biçimde ayrılan özellikleri yoktur.<br />

Teknoloji kuluçkalıklarının var oluş nedenleri araştırıldığında ön plana çıkanlar 53 ;<br />

52<br />

European Commission Enterprise Directorate-General, Benchmarking of Business Incubators,<br />

February 2002, a.g.e , S:6<br />

53<br />

AKÇOMAK Semih, TAYMAZ E., "İnkübatörlerin Etkinliğinin Analiz Edilmesi- Türkiye<br />

Örneği", ODTÜ Ekonomik Araştırma Merkezi, Çalışma Tebliğleri Dizisi 04/12, Ekim 2004,<br />

http://ref.advancity.net/newsletters/2007/01/inkubatorlerin_etkinliginin_analiz_edilmesi_turkiye_orne<br />

gi.htm E.T: 06.07.2010<br />

40


• Yeni kurulmuş yüksek teknoloji girişimlerinin oluşumu ve gelişimini<br />

desteklemek Yüksek eğitim ve öğretim kurumlarıyla beraber işletmeler<br />

arasındaki teknoloji transferini geliştirmek,<br />

• Bilimsel araştırmaların ticari uygulamalarla bütünleşmesini desteklemek,<br />

• Üniversite mezunları için girişimcilik ve istihdam kapasitesini artırmak,<br />

• Özellikle gelişmekte olan ekonomilere yararlı olmak, var oluş ve kuruluş<br />

nedenleri arasında sayılabilir.<br />

2.5.2.3.Türkiye’de TEKMER’ler<br />

Ülkemizde sayıları her geçen gün artmakla birlikte 20 adet TEKMER<br />

bulunmaktadır. Bütün TEKMER’ler ait olduğu bölgedeki üniversite sınırları<br />

içerisinde kurulmaktadır. Ülkemizdeki TEKMER’ler 20 ayrı üniversitede ve 12 ilde<br />

konuçlanmış ve kuruluş yıllarına göre sıralaması Çizelge 2.3’de gösterilmiştir.<br />

41


Çizelge 2.3: Türkiye’de TEKMER’ler<br />

TEKMER ADI KURULUŞ YILI<br />

1<br />

İSTANBUL TEKNİK<br />

ÜNİVERSİTESİ<br />

1991<br />

2 ODTÜ 1992<br />

3 ANKARA ÜNİVERSİTESİ 1996<br />

4 KATÜ 1997<br />

5 YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ 1997<br />

6 BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ 1997<br />

7 İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ 2000<br />

8 ERCİYES ÜNİVERSİTESİ 2000<br />

9 9 EYLÜL ÜNİVERSİTESİ 2000<br />

10 GEBZE YÜKSEK TEK. ENS. 2000<br />

11 PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ 2002<br />

12 EGE ÜNİVERSİTESİ 2002<br />

13 HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ 2004<br />

14 GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ 2005<br />

15 KONYA SELÇUK ÜNİVERSİTESİ 2005<br />

16 19 MAYIS ÜNİVERSİTESİ 2005<br />

17 GAZİ ÜNİVERSİTESİ 2005<br />

18 SDÜ ÜNİVERSİTESİ 2005<br />

19 SAKARYA ÜNİVERSİTESİ 2007<br />

20 FATİH ÜNİVERSİTESİ 2007<br />

Kaynak: KOSGEB Başkanlığı’ndan alınan veriler ile düzenlenmiştir<br />

42


2.5.2.3.1.TEKMER’lerde KOBİ’lere Verilen Destekler<br />

KOSGEB AR-GE desteklerini sahada TEKMER’ler ve Duvarsız Teknoloji<br />

İnkübatörleri (DTİ) aracılığı ile vermektedir. TEKMER’ler Üniversite içinde işliklere<br />

sahip iken DTİ’nin böyle bir imkânı yoktur. 2010 yılında yayımlanan KOSGEB<br />

Destekleri Yönetmeliği kapsamında TEKMER’de desteklenen KOBİ’lere ve<br />

girişimcilere sağlanan AR-GE destekleri;<br />

a) AR-GE Prototip Ürün İmalatı için:<br />

1.Kira Desteği: Girişimciler tarafından talep edilmesi ve TEKMER’de yer olması<br />

halinde, proje süresince bedelsiz işlik desteği verilir. İşlik verilememesi durumunda<br />

ise aylık azami 500 TL olmak üzere toplam 12.000TL üst limitli kira desteği verilir.<br />

2.Başlangıç Sermayesi Desteği: Üniversitelerin herhangi bir lisans programından bir<br />

yıl içinde mezun olabilecek durumdaki öğrenciler, Yüksek lisans veya doktora<br />

öğrencisi ya da lisans, yüksek lisans veya doktora derecelerinden birini başvuru<br />

tarihinden en çok 5 (beş) yıl önce almış olanlar ile Öğretim elemanları tarafından<br />

girişimci olarak başvurulan projeler için işletme kuruluşu ve ofis donanım giderleri<br />

kapsamında 20.000 TL geri ödemesiz destek sağlanır.<br />

3.Makine-Teçhizat, Donanım, Hammadde, Yazılım Ve Hizmet Alımı Giderleri<br />

Desteği: İşletmeye deneme amaçlı ve prototip geliştirmeye yönelik, hammadde,<br />

malzeme, makine, teçhizat, donanım, yazılım, kalıp, tasarım ve dışarıdan sağlanan<br />

hizmet/işçilik giderleri için geri ödemesiz 100.000 TL’nin yanında geri ödemeli de<br />

200.000 TL destek verilir.<br />

4.Personel Gideri Desteği: Personel Gideri Desteği, projede çalışması şartı ile<br />

mevcut veya yeni istihdam edilecek personel için ; net ücret üzerinden aylık, lisans<br />

mezunlarına 1.500 (bin beş yüz) TL, yüksek lisans mezunlarına 2.000 (iki bin) TL ve<br />

doktora programı mezunlarına 2.500 (iki bin beş yüz) TL olmak üzere, toplam üst<br />

limiti 100.000 (yüz bin) TL geri ödemesiz destek sağlanır.<br />

5.Proje Geliştirme Desteği: Proje kapsamında; proje danışmanlık, eğitim, sınai ve<br />

fikri mülkiyet hakları, tanıtım, yurtdışı kongre/konferans/fuar ziyareti/teknolojik<br />

işbirliği ziyareti, test-analiz ve belgelendirme giderleri için işletmeye toplam üst<br />

limiti 100.000 (yüz bin) TL olmak üzere geri ödemesiz destek sağlanır.<br />

43


) Başarılı AR-GE Ürünlerinin Seri İmalatı için:<br />

1.Makine-Teçhizat, Donanım, Sarf Malzemesi, Yazılım Ve Tasarım Giderleri<br />

Desteği: İşletmeye; test, analiz ve laboratuar ekipmanı ile bunlara yönelik sarf<br />

malzemesi giderleri, üretim hattı tasarım giderleri, üretime yönelik makine, teçhizat,<br />

donanım, kalıp ve yazılım giderleri için geri ödemesiz 150.000 (yüz elli bin) TL, geri<br />

ödemeli 200.000 (iki yüz bin) TL olmak üzere toplam 350.000 (üç yüz elli bin) TL<br />

destek sağlanır.<br />

2.Personel Gideri Desteği: Projede çalışması şartı ile yeni istihdam edilecek personel<br />

için meslek lisesi mezunlarına 500 (beş yüz) TL, ön lisans mezunlarına 1.000 (bin)<br />

TL, lisans mezunlarına 1.500 (bin beş yüz) TL, yüksek lisans mezunlarına 2.000 (iki<br />

bin) TL. ve doktora programı mezunlarına 2.500 (iki bin beş yüz) TL olmak üzere<br />

toplam üst limiti 100.000 (yüz bin) TL geri ödemesiz destek sağlanır 54 .<br />

Ayrıca TEKMER içinde yer alan işletmelere TEKMER yönetimince:<br />

• Çalışma mekanı temini (3 +1 yıl süre ile)<br />

• Ofis hizmetleri (fotokopi, faks, sekreterya...)<br />

• Danışmanlık hizmetleri (teknik, idari, mali...)<br />

• İnternet hizmetleri (Üniversite internet altyapısı)<br />

• Ortak kullanım mekanları<br />

• Konferans ve toplantı salonu<br />

• Üniversite olanaklarından yararlanma<br />

• Genel KOSGEB Destekleri<br />

kuluçka mantığı gereğince verilmektedir.<br />

Bunun yanında TEKMER eğer Teknokent bölgesi içerisinde yer alıyorsa hem<br />

TEKNOKENT’in hem de TEKMER’in desteklerinden eş zamanlı olarak<br />

faydalanacaktır. Bu ikili güç özellikle Üniversite akademisyenlerinin kendi<br />

54 KOSGEB," AR-GE , İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı- Uygulama<br />

Esasları", http://www.kosgeb.gov.tr/Pages/UI/Destekler.aspx?ref=6#destek , E.T : 12.08.2010<br />

44


işletmelerini kurarak yeni ürünler üretmeleri noktasında önemli bir fırsat olarak<br />

değerlendirilmektedir.<br />

2.5.2.3.2.TEKMER’lerde Proje Seçimi<br />

Günümüz koşullarında her işletme içinde bulunduğu pazarda rekabet edebilir<br />

seviyeye ulaşabilmek amacı ile AR-GE yapmak zorundadır. Genelde, potansiyel<br />

proje sayısının mevcut kaynaklar ile yürütülebilecek proje sayısından fazla oluşu<br />

AR-GE yöneticilerinin karşılaştığı ortak sorunlardan biridir. Seçilecek projeler,<br />

işletmenin geleceğini doğrudan etkileyeceğinden doğru proje portföyünün<br />

oluşturulması işletme için hayati önem taşımaktadır. Yanlış proje seçimi olması<br />

durumunda işletme kaynakları verimsiz bir şekilde harcanır ve boş yere harcanan<br />

kaynaklar nedeni ile işletme yeni projeler ya da yatırımlar yapma fırsatını da elinden<br />

kaçırır 55 .<br />

TEKMER’lere başvuru yapan girişimci/işletmelerin projeleri KOSGEB,<br />

Üniversite ve diğer protokol taraflarınca oluşturulan “Değerlendirme ve Karar<br />

Kurulu” tarafından kabul edilmektedir. Proje değerlendirmede esas alınan ana<br />

kriterler ise teknolojik yenilik ile girişimcilik boyutudur. Diğer bir deyişle projenin<br />

yeni ve yapılabilir bir ürün olmasının yanında proje sahibinin de yeterli girişimcilik<br />

özelliklerine sahip olması gerekir. Kurul girişimcilerin projelerini değerlendirdikten<br />

sonra talep edilmesi halinde TEKMER içerisinde bir işlik tahsis etmekte, başvuru<br />

sahibi işletme ise projelerini hali hazırda kurulu olan kendi yerlerinde<br />

gerçekleştirebilmektedir. Böyle bir seçim sonucunda desteklenme sürecine giren<br />

KOBİ’lerde başarı oranı da yükselmektedir.<br />

Dünya ortalamasında bir AR-GE prototipinin başarılı olması ihtimali %20-30<br />

arasında değişirken TEKMER’lerde desteklenen projelerin başarılı olma durumu<br />

%90 seviyelerindedir 56 . Bu da projelerin bir kurul vasıtasıyla seçilmesi ve üniversite<br />

desteği ile gerçekleştirilmesinin doğal sonucudur. Bunun yanında KOSGEB<br />

tarafından desteklenmesi kabul edilen AR-GE projelerinin tamamı TEKMER'lerin<br />

55 ÖNER M.Atilla, "AR-GE Yönetimi", Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi, İstanbul 2006, S:91-93<br />

56 KOSGEB Teknoloji ve Yenilik Destekleri Dairesi Başkanlığı<br />

45


kurulu olduğu illerdeki kurullarda değerlendirilirken, TUBİTAK ve TTGV Ankara<br />

ve İstanbul merkezlerinde değerlendirmektedir.<br />

46


3.1.Araştırmanın Amacı<br />

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM<br />

TEKMER’LERDE BİR UYGULAMA<br />

AR-GE faaliyetlerinin makro düzeyde tüm ülke ekonomisine pozitif bir etki<br />

yaptığı bilinmektedir. Bu etkinin işletme bazında etkilerini incelemek araştırmanın<br />

temel amaçlarındandır. Bunun yanında AR-GE yapan işletmelerin bazı karakteristik<br />

özellikleri de ortaya konmaya çalışılacaktır.<br />

Çalışmada; teknolojik kuluçka merkezleri olarak kurulan TEKMER’lerin AR-<br />

GE çalışması sırasında Üniversite Sanayi işbirliğine yaptıkları katkı ve kamunun<br />

AR-GE’ye vermiş olduğu desteklerin girişimcilik ve AR-GE yapılmasına etkileri<br />

konusunda bulgular elde edilmeye çalışılmıştır.<br />

Sonuç olarak bir teknolojik kuluçka merkezleri olarak TEKMER’lerin ülke<br />

ekonomisine katkısı ve yakın zamanda bu merkezlerin sayısının arttırılmasının fayda<br />

sağlayıp sağlamayacağı konularında yapılan analizler çalışmanın nihai amacı<br />

olacaktır.<br />

3.2.Araştırmanın Kapsamı Yöntemi<br />

Çalışmamızın konusu KOSGEB’den AR-GE desteği alan firmaların istihdam<br />

eğilimlerini belirlemekti. Bu konunun belirlenmesinin ardından, ana kitle olarak<br />

KOSGEB aracılığıyla 2005 yılı ve sonrası KOSGEB TEKMER Müdürlüklerine AR-<br />

GE projesini sunan ve kabul edilen firmaların verileri üzerinden yapılmıştır.<br />

KOSGEB Başkanlığından alınan veriler neticesinde toplamda 876 işletme tespit<br />

edilmiştir. Tespit edilen bu işletmeler 2 ana grupta incelenmiştir. 1. grup girişimci<br />

diye tanımlanan, daha önce şirketi olmayıp bu proje desteğiyle şirket kuruluşu<br />

yapılan işletmeler. 2. grup ise hali hazırda işletmesi bulunup proje desteğine işletme<br />

olarak başvuranlardan oluşmuştur.<br />

Örneklem, anakütle üzerinden rastgele tabakalı örnekleme ile belirlenmiştir.<br />

İstatistiksel olarak hesaplandığında örneklem büyüklüğü 876 ana kitle için %95<br />

olasılıkla 91 olarak hesaplanmıştır.<br />

47


Saha uygulamasında; rastgele seçilen firmalara çatı (telefon) ve çapı<br />

(bilgisayar ile internet üzerinden) yöntemleri uygulanarak ana kütle üzerindeki<br />

ağırlıklı oranlarca Türkiye çapındaki illerden veriler toplanmış, daha sonra toplanan<br />

veriler bilgisayar ortamına aktarılmış, belirlenen hipotezler ışığında SPSS programı<br />

aracılığı ile istatistiksel olarak analiz edilmiş ve ortaya çıkan sonuçlar hakkında<br />

yorumlar yapılmıştır.<br />

3.3.Araştırma Bulguları ve Değerlendirme<br />

Anket çalışması 12 ayrı ilde gerçekleştirilmiş olup en yüksek örneklem 28<br />

adet KOBİ ile İstanbul’da yapılmıştır. Seçilen iller Türkiye içerisinde TEKMER<br />

bulunan illerdir. Proje sunan işletmelerin tamamı KOBİ’lerden oluşmaktadır.<br />

Çizelge 3.1: İllere Göre 2005 Yılından İtibaren TEKMER’lere Sunulan Proje<br />

Sayıları<br />

İL ANA KİTLE<br />

ANA KİTLE<br />

YÜZDE ÖRNEKLEM<br />

ISPARTA 28 3,25% 3<br />

ANKARA 207 24,04% 22<br />

DENİZLİ 57 6,62% 6<br />

GAZİANTEP 16 1,86% 2<br />

İSTANBUL 258 29,97% 28<br />

İZMİR 41 4,76% 4<br />

KAYSERİ 55 6,39% 6<br />

KOCAELİ 92 10,69% 10<br />

KONYA 32 3,72% 3<br />

SAKARYA 35 4,07% 3<br />

SAMSUN 31 3,60% 3<br />

TRABZON 9 1,05% 1<br />

TOPLAM 861 100% 91<br />

48


Toplam örneklemin illere göre yüzdesel dağılımını gösterir grafik Şekil<br />

3.1’de verilmiştir. Buna göre ülkemizde belirtilen yıllar arasında 876 proje sunulmuş<br />

ve %5 örneklem hatası ile en az 85 işletmede anketin yapılması gerekliliği<br />

istatistiksel olarak hesaplanmıştır. Anket çalışması bahsi geçen rakam da dikkate<br />

alınarak 91 işletme ile yapılmıştır. Sonuç itibari ile seçilen 91 örneklem hedef<br />

kitlenin % 95’ini temsil etmektedir. Aynı zamanda bahsi geçen grafik o bölgedeki<br />

AR-GE kültürünü de bizlere yansıtmaktadır. Buna göre en fazla örneklemin yapıldığı<br />

il İstanbul olmakla birlikte, en düşük örneklem Trabzon ilinden seçilmiştir.<br />

Şekil 3.1: 2005-2009 Yılları Arası TEKMER’lere Sunulan Projelerin Örneklem<br />

Yüzdelerine Göre Dağılımı<br />

3.3.1.Kuruluş Yılları İtibari ile İşletmeler ve Türleri<br />

Ankete katılan işletmelerin kuruluş yılları Şekil 3.2’de verilmiştir. Buna göre<br />

işletmelerin büyük bir bölümü 2000 yılı ve sonrasında kurulduğu gözlemlenmiştir.<br />

Elde edilen bu veriler ile 10 yıl içerisinde kurulan işletmelerin AR-GE faaliyetine<br />

daha yakın olduğu değerlendirmesi yapılabilir<br />

49


Şekil 3.2: Proje Sunan İşletmelerin Kuruluş Yılları<br />

Ankete katılan işletmelerin projesini sunarken girişimci ya da hali hazırda bir<br />

işletme sahibimi olduklarını gösterir grafik Şekil 3.3’de verilmiştir. TEKMER’lere<br />

proje başvurusu sırasında, henüz işletme olmayanlar başka bir deyişle girişimci<br />

olanlar çalışmanın %19,8'ini, diğerleri ise %73'ünü oluşturmaktadır.<br />

Şekil 3.3 : Proje Sunan İşletmelerin Türleri<br />

50


3.3.2.Proje Başlangıç Tarihleri ve Süreleri<br />

Anket yapılan işletmelerin proje başlangıç tarihleri incelendiğinde 2007<br />

yılından itibaren proje başvuru sayısında önemli bir artış olduğu gözlemlenmektedir.<br />

Şekil 3.4’de gösterilen ve yıllar itibarı ile artan bu değerler ekonomik krizlerde ve<br />

daralmalarda AR-GE yapılması bilincinin zamanla arttığı şeklinde<br />

değerlendirilmektedir.<br />

Şekil 3.4 : Proje Başlangıç Tarihleri<br />

AR-GE çalışması yürüten ve anket çalışması yapılan işletmelerin proje<br />

süreleri Çizelge 3.2’de gösterilmiştir. Buna göre bahsi geçen işletmelerin %84'lük<br />

kısmının projelerini 12-24 ay’lık süreler içerisinde yürütmüş oldukları belirlenmiş ve<br />

bu süreler Şekil 3.5.’da grafik olarak gösterilmiştir. Proje sürelerinin uzaması hem<br />

işletme hem de ülke ekonomisi bakımından bir kayıp olarak değerlendirilmektedir.<br />

Çünkü AR-GE çalışmalarından beklenen sonuç projeye konu olan ürünün bitirilip<br />

seri üretimine başlanması ve işletmeye yüksek oranda katma değer olarak geri<br />

dönmesidir. Zaten ülkemizde Kamunun AR-GE projelerine verdiği destek için<br />

belirlediği süre azami 48 ay'dır. Bu süre; yapılan çalışmalar ve verilen desteğin ülke<br />

ekonomisine katkı olarak dönüşü için optimal veriler hesaplanarak elde edilmiştir.<br />

51


Çizelge 3.2: Proje Süreleri<br />

Proje Süreleri Frequency Percent Valid Percent Cumulative Percent<br />

0-6 ay 3 3.3 3.3 3.3<br />

7-12 ay 31 34.1 34.1 37.4<br />

13-18 ay 19 20.9 20.9 58.2<br />

19-24 ay 34 37.4 37.4 95.6<br />

25-31 ay 1 1.1 1.1 96.7<br />

32 ve üzeri 3 3.3 3.3 100.0<br />

Total 91 100.0 100.0<br />

3.3.3.Proje Durumu<br />

Şekil 3.5: Proje Sürelerinin Grafik Halinde Gösterimi<br />

TEKMER işletmelerinde yapılan izlemelerde AR-GE projelerinin büyük<br />

oranda başarılı olduğu Şekil 3.6’dan de anlaşılmaktadır. Buna göre projesini başarı<br />

ile tamamlayarak ticarileştiren işletmelerin oranı ticarileştiremeyenlere göre oldukça<br />

yüksek seviyededir. Projelerin başarıları özellikle bir kurul marifeti ile<br />

değerlendirilmeleri, ilgili Üniversiteden alınan görüşler ile desteklenmesine karar<br />

52


verilmesi ile doğrudan ilintilidir. Kurul projelerin niteliğine göre projeleri kabul<br />

edebilmekte, reddedebilmekte ya da revize isteyebilmektedir. Böyle bir süreçten<br />

geçen projelerinin başarılı olma ihtimali de doğal olarak yükselmektedir.<br />

Bu süreç bizlere işletme projelerinin değerlendirilmesinde Üniversite<br />

imkânlarının etkisini de göstermektedir. Teknik olarak değerlendirilen projelerde<br />

başarı durumu daha net olarak görülmektedir. Söz konusu şekilde yapılacak<br />

değerlendirme işletmenin başarı şansını yükseltecek belki de başarısız olarak<br />

öngörülecek bir projeye başlanmayabilinecektir.<br />

Şekil 3.6: İşletmelerin Proje Durumları<br />

Analiz sırasında işletmeler proje durumlarına göre 3 kategoriye ayrılmıştır.<br />

Bunlar:<br />

1- Projesi anket tarihi itibarı ile devam eden işletmeler,<br />

2- Projesi başarılı bir şekilde tamamlanmış ancak ürünü istenilen miktarda<br />

ticarileştiremeyen işletmeler,<br />

3- Projesi başarılı bir şekilde tamamlanmış ve ürününü de yüksek oranda<br />

ticarileştiren işletmelerdir.<br />

53


Yine Şekil 3.6’da verilen işletmelerin proje durumlarına göre istihdam ve<br />

cirolarındaki değişim yapılan çalışmanın ana konularından birisini oluşturmaktadır.<br />

3.3.4.İşletmelerin Proje Durumları ile Ciroları Arasındaki İlişki<br />

Yapılan analizde işletmelerin proje durumlarına göre ortalama ciroları<br />

hesaplanmış ve bu veriler Çizelge 3.3’de gösterilmiştir.<br />

Çizelge 3.3: İşletmelerin Ortalama Cirolarındaki Değişim<br />

Proje Durumu Başlangıç Bitiş Anket Tarihi<br />

Başarılı<br />

Ticarileşen<br />

Başarılı<br />

Ticarileşmedi<br />

951.198,26 1.199.673,41 1.362.721,12<br />

1.562.499,929 2.036.529,786 1.833.596,232<br />

Tüm İşletmeler 942.073,83 -------------------- 1.159.684,293<br />

Çizelgedeki veriler grafik ortamına döküldüğünde daha açık değerlendirme<br />

şansı bulunulacaktır.<br />

Şekil 3.7‘e bakıldığında projelerini ticarileştiren işletmelerdeki ciro artışının<br />

sürekli devam ettiği ancak Şekil 3.8’de gösterilen ve AR-GE ’ye konu ürününü<br />

başarı ile ticarileştiremeyenlerde ise başlangıca göre yüksek ve proje bitişinden sonra<br />

düşen bir ciro değişim hızının görünmesidir. AR-GE ürünleri ile sağlanan ciro<br />

artışlarının diğer artış faktörlerine göre daha büyük bir önemi vardır. Çünkü AR-GE<br />

ürünü bir yenilik içermekte olup bu yeniliğin işletmeye kazandıracağı katma değerde<br />

diğer gelirlere göre kat be kat daha yüksek olmaktadır.<br />

54


Şekil 3.7: Projesi Başarı ile Mezun ve Ürünü Ticarileştiren İşletmelerdeki Ciro<br />

Değişimi<br />

Şekil 3.8: Projesi Başarı ile Mezun ve Ürünü İstenilen Düzeyde<br />

Ticarileştiremeyen İşletmelerdeki Ciro Değişimi<br />

Şekil 3.9’da projesini başarı ile ticarileştiren ve ticarileştiremeyen<br />

işletmelerdeki ciro değişim hızları görülmektedir. Projesi başarılı bir şekilde<br />

tamamlanıp AR-GE ürününü ticarileştiren tüm işletmelerde ortalama ciro düzgün bir<br />

55


artış göstermektedir. Bu artış proje başlangıcından bitişine kadar devam etmekle<br />

birlikte bitişinden sonra da daha düşük bir hızla sürmektedir. Bu artışın tamamının<br />

AR-GE çalışması ile yaratıldığını söylemek elimizdeki verilerle mümkün değildir.<br />

Ancak 2008 yılında yer alan küresel krizler ve ülke büyümelerinde yarattığı negatif<br />

etkilere rağmen gerçekleşen bu ciro artışında yeni ekonomik düzenin en önemli<br />

bileşenlerinden birisi olan AR-GE faaliyetlerinin 57 büyük bir etkisi olduğu şeklinde<br />

değerlendirme yapılabilir.<br />

Proje başlangıcı ile bitişi arasındaki tüm işletmelerin cirolarında düzgün bir<br />

artış yine Şekil 3.9’da gözlemlenmektedir. Zaten teknolojik gelişme ve yenilik,<br />

makro düzeyde ekonomik büyümeye neden olurken mikro düzeyde firmaların<br />

karlarını ve pazar paylarının artmasına yol açmaktadır. Bunun dışında AR-GE yapma<br />

mantalitesine sahip işletmelerin büyümelerinin sürekli olması da beklenen bir<br />

sonuçtur. Burada karşılaşılan önemli bir gösterge ise projelerini istedikleri gibi<br />

ticarileştiremeyen işletmelerde bile proje başlangıcı ve bitişi arasında önemli bir ciro<br />

artışının gözlemlenmesidir.<br />

Şekil 3.9: Başarı ile Ticarileştiren ve Ticaretleştiremeyen İşletmelerin Ciro<br />

Karşılaştırılmaları<br />

57 İŞLER Didar Büyüker, "Türkiyedeki Krizler Ve Çözüm Önerisi Olarak: E-Ticaret<br />

Uygulamaları", SDÜ İşletme Ana Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi,Isparta 2004, S 66<br />

56


Yine ankete katılan işletmelerin tamamında yapılan ortalama ciroların<br />

başlangıç ve anket tarihi itibarı ile değişimi Şekil 3.10‘da görülmektedir. Buna göre<br />

AR-GE yapan tüm işletmelerin proje başlangıcı ile anket tarihi arasında önemli<br />

miktarda bir ciro artışından bahsetmek mümkündür. Bu veriler alınırken projesi<br />

henüz tamamlanmayan ve AR-GE çalışmalarına devam eden işletmelerin verileri de<br />

bu değerlere eklenmiştir. Yani sonuç olarak ankete katılan tüm işletmelerin ortalama<br />

cirolarında AR-GE süresince bir ciro artışı görülmüştür.<br />

Şekil 3.10: Tüm İşletmelerdeki Ortalama Ciro Değişimi<br />

3.3.5.İşletmelerin Proje Durumlarına Göre İstihdamın Değişimi<br />

Yapılan analizde işletmelerin proje durumlarına göre ortalama istihdam<br />

değerleri hesaplanmış ve bu veriler Çizelge 3.4’de gösterilmiştir. Çizelgede projesi<br />

devam eden işletmelerin henüz projeleri tamamlanmadığı için bitiş bölümündeki<br />

istihdam sorusu cevapsız bırakılmış ve bu değer 0 olarak kabul edilmiştir. Aynı<br />

zamanda istihdam değişimi başlangıçta 0 kabul edilerek artış hızları hesaplanmıştır.<br />

57


Çizelge 3.4: İşletmelerde İstihdamın Değişimi<br />

Başlangıç<br />

Proje<br />

Bitiş<br />

Anket<br />

Tarihi Başlangıç Bitiş -<br />

Artış Hızı<br />

Anket<br />

Tarihi<br />

Devam Eden 4,642857 0 7 0 - 51%<br />

Ticarileşmeyen 7,090909 7,454545 6,545455 0 5% -8%<br />

Ticarileşen 16,73684 21,36842 22,07895 0 28% 32%<br />

Projesi anket tarihi itibarı ile devam eden işletmeler için personel<br />

sayılarındaki değişim Şekil 3.11’de görülmektedir. Buna göre AR-GE projesi yapan<br />

işletmeler projeye başladıkları zaman yeni personel çalıştırma ihtiyacı duymuşlardır.<br />

Projesi devam eden işletmelerin bir kısmının hala girişimci olduğu göz önüne<br />

alındığında bu işletmelerin kendi şirketlerini kurarak doğrudan istihdama katkı<br />

sağlamış olmaları da bu oranın yükselmesine neden olmaktadır.<br />

Şekil 3.11: Projesi Devam Eden İşletmelerdeki İstihdamın Değişimi<br />

58


Ankete katılan işletmelerde AR-GE ürününü başarı ile ticarileştirenlerin<br />

ortalama istihdamlarındaki değişim Şekil 3.12’de görülmektedir. Buna göre AR-GE<br />

faaliyetine başlangıç istihdam üzerine pozitif bir etki yaratırken, ürünün<br />

ticarileştirilmesi bu etkinin devamlılığını sağlamaktadır.<br />

Şekil 3.12: Projesi Başarılı ve Ürününü Ticarileştirebilen İşletmelerdeki<br />

İstihdamın Değişimi<br />

Ankete katılan işletmelerden ürününü başarı ile ticarileştiremeyenlerin<br />

istihdam değişimi de Şekil 3.13’de gösterilmiştir. Buna göre AR-GE faaliyetine<br />

başlanması ile işletme içerisindeki istihdam artmış ancak ürünün başarı ile<br />

ticarileşmemesi nedeni ile istihdam ilk duruma göre bile düşüş göstermiştir.<br />

KOBİ’lerin faaliyetlerini devam ettirebilmesi sürekli karlılık ve büyüme ile<br />

doğrudan ilintilidir. Sonuçta AR-GE faaliyetleri yüksek karlılık için<br />

gerçekleştirilmekte olup işletmeye bilgi yönünden bir katkı sağlasa da finansman<br />

durumu yeterli olmayan işletmelerde riskli finansman mekanizmaları<br />

kullanılmamalıdır. KOBİ’ler AR-GE süresince yaptıkları istihdamı hem projenin<br />

başarı ile sonuçlandırılması ve sonrasında yüksek karlılıkla ticarileştirme için<br />

kullanmaktadırlar. Ticarileştirilemeyen ürün; proje başlangıcında yapılan istihdamı<br />

59


ve ticarileşme için kullanılacak istihdamı yok etmekle birlikte harcanan AR-GE<br />

sermayesi nedeni ile proje başlangıcındaki değerinden bile daha düşük seviyelere<br />

indirmektedir.<br />

Şekil 3.13: Projesi Başarılı Ancak Ürünü İstenilen Düzeyde Ticarileştiremeyen<br />

İşletmelerdeki İstihdamın Değişimi<br />

Yapılan inceleme sonrasında AR-GE faaliyetlerinin tamamının işletmelerin<br />

istihdamı arttırmada pozitif bir etken olduğu görülmüştür. Özellikle 2008 küresel<br />

ekonomik krizi ile birlikte artan işsizlik oranları Şekil 1.1'de verilmişti. Bununla<br />

birlikte ülke içerisinde son yıllarda durağanlaşan bir büyüme oranı da Şekil 1.3<br />

görülmektedir. Yapılan anket çalışmasının 2005 yılı ve sonrasında verilen projeler<br />

üzerinden olduğu göz önüne alındığında makro ekonomik dengelerin bu denli<br />

düzensiz olduğu ve küresel krizin tüm dünyayı yoğun bir biçimde etkisi altına aldığı<br />

gözlemlendiğinde bu tip bir istihdam artışının AR-GE faaliyetleri ile doğrudan<br />

ilişkili olduğundan bahsedilebilir.<br />

60


Literatürde AR-GE çalışmasına başlayan işletmelerde büyüme, pazar payı<br />

gibi unsurlarda meydana gelen artış nedeni ile istihdamın artışını da tetiklediği kabul<br />

edilmektedir 58 .<br />

Analizden elde edilen diğer önemli sonuç ise AR-GE faaliyetine başlamanın<br />

yanında ortaya çıkan AR-GE ürünün ticarileşme çalışmalarıdır. Bu çalışmaların<br />

istihdam üzerine etkisi Şekil 3.14’de görülmektedir. AR-GE ürününün sonuçlarını<br />

başarılı bir Şekilde ekonomiye aktaran işletmelerdeki istihdamın proje<br />

sonuçlandıktan sonra bile düzgün olarak arttığı gözlemlenmiştir. Bunun yanında<br />

ürünü başarılı biri biçimde ticarileştiremeyen işletmelerde ise istihdamın giderek<br />

düştüğü tespit edilmiştir. Bu sonuç İstihdamın artmasında önemli bir faktör olarak<br />

kabul ettiğimiz AR-GE çalışmalarının başarı ile doğru orantılı olduğunu<br />

göstermektedir. Diğer bir deyişle AR-GE faaliyetine başlamak işletme için ve<br />

dolayısı ile ülke için istihdamın artmasında önemli bir sebep olarak görülse bile esas<br />

olan önemli noktanın başarılı AR-GE çalışmaları olduğunu bir kez daha<br />

göstermektedir.<br />

Şekil 3.14: İşletmelerin Proje Durumlarına Göre Başlangıç ve Anket<br />

Tarihlerine Göre Personel Artışları<br />

58<br />

ÜÇDOĞRUK Yeşim, "Türkiye’de AR-GE Destekleri ve Araştırmacı Talebi, İktisat İşletme ve<br />

Finans Dergisi", Sayı 72, Ocak 2006<br />

61


Yine Şekil 3.14’den ortaya çıkabilecek diğer bir sonuç ise AR-GE çalışması<br />

süresince oluşan istihdam artış hızının ticarileşme çalışmalarında oluşan artış hızına<br />

göre daha yüksek olmasıdır.<br />

Yapılan incelemede ortaya çıkan diğer sonuçlar ise<br />

• Araştırmaya katılan 91 işletmeden %26.38 inin proje başlangıcı ile şu anki<br />

personel sayıları arasında bir değişim bulunmamaktadır. Yine bu 91<br />

işletmenin %13.19’unda ise istihdam azalmıştır.<br />

• Projesi devam eden 42 işletmenin 67’sinde istihdam artmış iken % 32’sinde<br />

ise istihdam değişmemiştir. Sadece 1 işletmede istihdam 1 kişi düşmüş olarak<br />

gözlenmektedir.<br />

• Projesi ticarileşmeyen 11 işletmenin sadece 3 işletmede istihdam artmış iken<br />

4 işletmede istihdam değişmemiş ve 4 işletmede ise istihdam azalmıştır.<br />

İstihdam<br />

• Projesi ticarileşen 38 işletmeden 4 işletmede istihdam değişimi olmaz iken,<br />

34 (% 89,4) işletmede istihdam artmıştır.<br />

Ankete katılan işletmelerde istihdamın değişimi eğitim durumlarına göre de<br />

incelenerek grafiklere dökülmüştür. Ancak bu incelemeden istatistiksel olarak<br />

anlamlı bir sonuç elde edilememiştir. Bahsi geçen grafikler ekte yer almaktadır.<br />

(Ek: 3)<br />

3.3.6.İlk İstihdamın Artış Zamanı ve En Yüksek İstihdam Sayısına Ulaşılma<br />

Süresi<br />

Ankete katılan işletmelere AR-GE süresi boyunca ilk istihdam artışının hangi<br />

dönemlerde olduğu sorulmuştur. Verilen cevaplar Şekil 3.15 ‘de görülmektedir.<br />

İşletmelerden alınan bilgiler ışığında ilk istihdam artışının büyük bir bölümünün<br />

projenin ilk 6 ayında gerçekleştiği görülmüştür. Yani projenin başlaması ile AR-GE<br />

ürününün prototip imalatı konusunda personellerin alımı öncelikli olarak<br />

yapılmaktadır.<br />

62


Şekil 3.15: İlk İstihdam Artışı<br />

AR-GE kaynağını insandan almaktadır. Yeniliğin bulunuşu ve ticari hayata<br />

geçişi tamamen insan kaynağı ile oluşmaktadır. Onun içindir ki AR-GE çalışmaları<br />

başlar başlamaz personel istihdamı da peşinden gelecektir. Şekil 3.16’ da TÜİK<br />

tarafın dan hazırlanan veride toplam AR-GE harcamalarındaki personel harcaması<br />

görülmektedir. Bu değer tüm sektörlerde AR-GE çalışmasının kaynağının insan<br />

olduğunu bir kez daha vurgulamaktadır. İlgili veriye göre personel harcamaları AR-<br />

GE bütçeleri içerisinde yarıdan fazla bir bölümü oluşturmaktadır.<br />

63


Şekil 3.16: Toplam AR-GE Harcamaları İçerisindeki Personel Harcaması<br />

Kaynak:TÜİK (www.tuik.gov.tr adresinden “Sektöre ve harcama grubuna göre toplam AR-GE<br />

harcaması” verilerinden derlenerek 12.12.2010 tarihinde oluşturulmuştur)<br />

Artan işsizlik karşısında AR-GE yapan işletmelerin istihdamının artması<br />

önemli bir gösterge olarak önümüze çıkmasına rağmen oluşan yeni teknolojik hayata<br />

uygun nitelikli işgücü yetiştirmekte devletin önemli bir rolüdür. Günümüzde yaşanan<br />

teknoloji devriminin dünya ölçüsünde yaygın işsizliğe sebep olacağı korkuları<br />

giderek artmaktadır. Bu korkular özellikle alınan tüm tedbirlere rağmen işsiz<br />

sayısının azaltılamadığı ve 18 milyonun üzerinde bulunduğu Avrupa’da dile<br />

getirilmektedir. Halen işsizlik oranı Avrupa ortalamalarının yarısı düzeyinde olduğu<br />

ABD'de bile 4 işten 3'ünün robotlara ve bilgisayarlara kaptırılacağını öne sürenler<br />

bulunmaktadır. Nitekim son 200 yılda dünyadaki teknoloji devrimlerine bakıldığında<br />

her devrimin bir kısım insanı işinden ederken, bir yandan da çok sayıda yeni iş<br />

yarattığı görülmektedir. Önemli olan yeni teknolojinin istediği nitelikte insan<br />

yetiştirebilmektedir. Buda çok ciddi öğretim ve eğitim çabalarını gerektirmektedir 59 .<br />

Bu nedenle AR-GE çalışmaları sırasında nitelikli istihdam sayısında bir artış<br />

gözlemlemek beklenen bir sonuçtur.<br />

59 BAŞARGAN HOTAR Nükhet, "Küreselleşme Sürecinde İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi<br />

Problemi ve Türkiye", TİSK- İşveren Dergisi, Temmuz- 2000,<br />

http://www.tisk.org.tr/isveren_sayfa.asp?yazi_id=128&id=8 , E.T:08.09.2010<br />

64


Anket çalışmasına katılan işletmeler proje süresince en yüksek istihdam<br />

rakamına ilk 5 ay içinde ulaştıkları görülmüştür. AR-GE çalışmaları içerisindeki<br />

insan faktörünün önemi Şekil 3.17’ den anlaşılmaktadır. İnsana yatırım AR-GE ’nin<br />

en önemli başlangıç yatırımıdır. TTGV tarafından yaptırılan bir çalışma neticesinde<br />

işletmeler yenilik yapmama nedeni olarak %69,7 oranında kalifiye personel<br />

eksikliğini dile getirmişlerdir 60 .<br />

Şekil 3.17: En Yüksek İstihdam Sayısına Ulaşılma Süresi<br />

3.3.7.AR-GE Projelerinin Fikir Kaynağı<br />

İşletmelerde AR-GE projelerinin fikir kaynakları üzerine yapılan<br />

sorgulamalarda en büyük oranın işletme yönetimi tarafından oluşturulduğu<br />

görülmektedir. En düşük oran ise çalışanlar tarafından oluşturulmuştur. Verilerin<br />

araştırmada doğurduğu sonuç yenilik fikrinin işletme sahibi tarafından ortaya<br />

atılmasıdır. Analiz yaptığımız uzay TEKMER’lerde yer alan KOBİ’lerdir. Zaten<br />

KOBİ’lerin ölçeksel boyutları göz önüne alındığında ayrı bir AR-GE biriminin<br />

olması beklenemez. Ancak çalışanların işletme içinde yeni fikirler konusunda fazlaca<br />

60 "Türk Sanayiinin AR-GE ve Yenilik Performansı", TTGV Yönetim Kurulu’na Sunu Notları -<br />

15/02/2007, http://www.ttgv.org.tr/content/docs/sanayi_AR-GE _performansi.pdf, E.T: 22.12.2010<br />

65


zaman harcamadıkları Şekil 3.18’de görülmektedir. Bu olay farklı Şekillerde de<br />

değerlendirilebilir.<br />

• Çalışanların yoğun olarak mesai harcadıkları bölümlerinde yeni fikirleri<br />

düşünecek zamanlarının olmaması,<br />

• İşletme içerisinde süreçleri makro yapıda değerlendirenlerin yüksek karlılık<br />

düşüncesi nedeni ile sadece işletme sahipleri olması,<br />

• AR-GE fikirlerinin ortaya çıkmasında eğitimin önemi ve KOBİ’lerin yeterli<br />

eğitim seviyesinde eleman çalıştırmamaları,<br />

gibi nedenlerden AR-GE fikrinin kaynağında işletme yönetiminin ön plana çıktığı<br />

görülmektedir. Ancak sonuç olarak yenilik fikirlerinde insan boyutunun öneminin de<br />

en önemli husus olduğu da araştırma sonucunda çıkan en önemli verilerden birisi<br />

olmaktadır.<br />

Şekil 3.18: AR-GE Projesi Fikir Kaynağı<br />

Toplumsal refahın gelişmesi, bilimsel ve teknolojik çalışmaların<br />

imkânlarından etkin bir şekilde yararlanmakla sağlanabilir. Çağdaş devletin görevi;<br />

toplumun refahını artıracak organizasyonları hazırlamaktır. Bilimsel ve teknolojik<br />

66


gelişme, var olan imkânların kısa sürede iyi kullanılması ile sağlanabilir. Gelişme,<br />

toplumda bilimsel düşünceyi hayat tarzı haline getirmekle sağlanır. Bilgi birikimini<br />

üretime dönüştürmenin en önemli araçlarından biri üniversite-sanayi işbirliğidir.<br />

Üniversitelerde elde edilen temel ve teorik bilgilerin uygulamaya<br />

dönüştürülmesinin güzel bir aracı olarak üniversite-sanayi işbirliği çeşitli ülkelerde<br />

kullanılmaktadır. Bu işbirliği yoluyla sanayinin ihtiyacı olan teknolojik bilgi<br />

üniversitelerden ihtiyacı olan firmalara aktarılmaktadır. Kıt kaynakların rasyonel<br />

kullanılması açısından bu kuruluşların işbirliğine ihtiyaçları vardır.<br />

Birçok ülkede üniversite-sanayi işbirliği, sanayinin teknoloji ihtiyacına cevap<br />

verirken, sanayi de üniversitelere pratik uygulama imkânı sağlamaktadır. Bu<br />

karşılıklı işbirliği ülkelerin ekonomik gelişmesini hızlandırmaktadır. Ülkemizde<br />

sanayi ile üniversiteler arasında işbirliği ve dayanışma istenen seviyelerde olmadığı<br />

gibi sanayinin üniversiteyle, üniversitenin de sanayi ile bütünleşmesi arzu edilen<br />

ölçülerin çok altında gerçekleşmiştir. Bunda üniversitelerin kendilerini iyi<br />

tanıtamamalarının etkisi olduğu gibi, sanayinin teknolojik araştırmalara yönelen bir<br />

yapısının olmayışının da önemli rolü bulunmaktadır. Teknoloji transferi yoluyla<br />

üretim yapan Türk sanayinin son yıllara kadar bu yapısında fazlaca bir değişiklik<br />

olmamıştır. Ancak, Türk sanayi 1980’li yılardan sonra uygulamaya başlanan dışa<br />

açık ekonomi politikası doğrultusunda dışarıdan alınan lisanslarla üretim yapan<br />

yapısını, Türkiye’de değişen ekonomi politikaları doğrultusunda dış ortaklıklarla<br />

yenilemeye çalışmış, fakat yurtiçi-yurtdışı pazarlarda sürekli rekabet edecek bir<br />

yapılanmaya henüz kavuşamamıştır 61 .<br />

Şekil 3.18’den çıkarılabilecek diğer önemli husus ise yukarıda yapılan<br />

açıklamalarla örtüşen Üniversitelerin KOBİ’lere AR-GE yapma konusunda yeterli<br />

ışık sunamadıklarıdır. Ya da diğer bir deyişle üniversitede yer alan teorik bilgilerin<br />

KOBİ’ler tarafından kullanılmadığıdır. Aslında bir Üniversite-Sanayi İşbirliği modeli<br />

olan TEKMER’lerin hedef aldığı en büyük amaç da bu ilişkiyi bölgede en yüksek<br />

seviyeye getirmektir.<br />

61 YÜCEL İsmail Hakkı,a.g.e, S: 69<br />

67


3.3.8. İşletme Yönetimi Eğitim Durumu<br />

Ankete katılan işletmelerin yöneticileri eğitim durumlarına göre Şekil 3.19’da<br />

incelenmiştir. Buna göre işletme yönetiminin %44.2 si lisans mezunu iken %17.3 ü<br />

yüksek lisans ve %12.7’si ise doktora derecesindedir. Bunun yanında lise mezunu<br />

olanların oranı ise %11.7 dir.<br />

Şekil 3.19: İşletme Yönetimin Eğitim Durumunun Yüzde Olarak Gösterimi<br />

AR-GE faaliyetleri sonucunda teknolojinin üretilmesini ve ekonomik büyüme<br />

sürecinde katma değer yaratmasını sağlayan unsur olan bilgi, emek tarafından<br />

üretilmekte, işlenmekte ve kullanılmaktadır. Sermaye birikiminin de emek ve<br />

teknolojik yeniliklerden bağımsız olarak varlığı etkinlik sağlamayacaktır. Beşeri<br />

sermayenin önemi küresel dünyanın yükselen değeri olan bilgi ile ortaya<br />

çıkmaktadır. Ekonomik büyümenin ve kalkınmanın sürdürülebilir kılınması için<br />

gereken yenilikçilik, bilginin bir ürünüdür. Emeğin yenilikçi olabilmesi ise<br />

niteliklerinin geliştirilmesi ve yönlendirilmesi ile mümkün olmaktadır. Beşeri<br />

sermaye birikimi ne denli yüksek olursa, bilgi aynı oranda üretilebilecek,<br />

işlenebilecek ve katma değer sağlayacak bir biçimde kullanılabilecektir. Nihai olarak<br />

yenilikçilik geliştirilerek ülkenin ekonomik büyümesi ve kalkınması sağlanmış<br />

68


olacaktır 62 . Bu nedenle işletmelerin yönetiminin kendilerine yapmış oldukları beşeri<br />

sermaye yatırımı işletmeye yenilikçilik ve yüksek katma değer, ülkeye ise makro<br />

ekonomik göstergelerde iyileşme olarak geri dönmektedir.<br />

Şekil 3.19’da gösterilen veriler ışığında AR-GE yapabilme kabiliyeti ile<br />

işletme yönetiminin eğitim durumu konusunda bir paralellik olduğu söylenebilir.<br />

Araştırmaya katılan işletmelerin yaklaşık %70’inin yöneticilerinin lisans veya daha<br />

yüksek eğitim durumuna sahip kişilerden oluştuğu gözlemlenmektedir. Yüksek<br />

eğitim seviyesine sahip işletmelerin yeniliğe daha açık olduğu ve sürekli büyüme için<br />

AR-GE çalışmalarına önem verdiği de grafikten çıkan sonuçlar arasındadır.<br />

3.3.9.İşletme Ortaklık Yapıları ve Teknik Personel İstihdam Edilme Durumu<br />

Ankete katılan işletmelerin ortaklık yapıları Şekil 3.20’de verilmiştir. Buna<br />

göre tek ve iki kişilik ortaklık yapılarının öne çıktığı görülmektedir. Bu oran AR-GE<br />

faaliyetinde bulunan KOBİ’lerde beklenen bir orandır. Tek ortaklı işletmeler şahıs<br />

işletmesi olup iki ortaklılar Limited Şirketi’dir. Yapılan çalışmada AR-GE<br />

faaliyetinin fikrine sahip olan girişimciler gizlilik ve yüksek kar maliyeti nedeni ile<br />

düşük sayıda ortaklı şirket kurmayı tercih etmişlerdir.<br />

62<br />

TİRYAKİOĞLU Murad, , "Gelişmekte Olan Ülkelerin Çıkmazı: Beşeri Sermaye Yoksulluğu",<br />

Ege Akademik Bakış, Sayı:2008 /8, s 320<br />

69


Şekil 3.20: İşletme Ortaklık Yapıları<br />

Gelişmekte olan ülkelerin teknoloji transferi yolu ile sürdürdükleri üretim<br />

faaliyetleri ve şirket büyüklüğü bir noktaya ulaşınca teknoloji transferi imkanı rakip<br />

firmalar tarafından engellenmektedir. Firmalar birinci el teknolojiyi kendileri<br />

üretimde kullanmakta ve başka firmalara satmamaktadırlar. Teknoloji üreten firmalar<br />

ikinci veya üçüncü derecedeki eski teknolojileri satmakta veya üçüncü ülkelere<br />

ihracat yasakları koyarak lisans vermektedirler. İthalat, teknoloji transferi yapan<br />

firmalara uluslararası pazarlarda serbest rekabet ortamında ürün pazarlamasını<br />

imkânsız kılmaktadır. Teknoloji satan firmalar rekabet üstünlüğünü sürekli ellerinde<br />

tutmak arzusunda olmaktadırlar. Dünyada oluşan yeni düşünce şekli uluslararası<br />

pazarlardan pay almak isteyen firmaların kendi teknolojilerini kendilerinin<br />

üretmesini zaruri kılmaktadır. Teknoloji üretmek için iyi bir araştırma altyapısı ve<br />

araştırmanın odağında da iyi yetişmiş araştırmacı personel bulunmaktadır. Araştırma<br />

imkânını hazırlayacak ortamın oluşturulması firmaya önemli maliyetler<br />

getirmektedir. Araştırma-geliştirme faaliyetinden sonuç alabilmek için düşünen<br />

beyinlerin araştırmada istihdam edilmesi gerekmektedir 63 .<br />

Bunun yanında AR-GE maliyetli ve riskli bir süreçtir. Her ne kadar kamu<br />

verdiği destekler ile bu riskin bir kısmını kendi üstüne alsa da yapılan deneme ve<br />

yanılmalarla maliyetler devamlı olarak artmaktadır. Ülkemizde risk sermayesi<br />

63 YÜCEL İsmail Hakkı, A.G.E S:84-86<br />

70


şirketlerinin azlığı ve bürokrasinin fazla oluşu da KOBİ’lerin AR-GE harcamalarının<br />

artmasında önemli bir engeldir. AR-GE ’nin riskli sürecinin daha az bir kayıpla<br />

geçiştirmenin en önemli unsurlarından biri de teknik personel istihdamıdır. Ürün<br />

denemelerinden önce yapılacak hesaplamalarla deneme maliyetlerini minimuma<br />

indirmek bilgi teknolojilerinin bir sonucudur. Bilgi teknolojisini de işletmelerde bu<br />

konuda eğitim almış donanımlı personellerle yürütmek gerekmektedir.<br />

Şekil 3.21’de ankete katılan işletmelerin %36’sında proje süresince işletme<br />

yönetimi dâhil teknik personel istihdam etmemiştir. Anket çalışması sırasında bu<br />

durumun sebepleri işletme yönetimine sorulmuş ve çeşitli cevaplar elde edilmiştir.<br />

Şekil 3.21: AR-GE Sürecinde Teknik Personel İstihdamı<br />

Şekil 3.22’den de anlaşılacağı üzere teknik personel istihdam edilmeme<br />

nedeni olarak en yüksek oranda ihtiyaç duyulmadı seçeneği öne çıkmaktadır. Yapılan<br />

çalışmalarda ve elde edilen gözlemlerde ihtiyaç duyulmama nedeni için aşağıdaki<br />

değerlendirmeleri yapmak mümkündür.<br />

• İşletmelerin, teknik bir personelin, işletmeye kazandıracakları konusunda<br />

yeterli bilgiye sahip olmamaları<br />

71


• Üniversitelerden alınan teorik teknik bilginin pratiğe uygulanmasında yeterli<br />

olmadığı<br />

Yukarıda maddeler halinde verilen nedenler; KOBİ’ye , bölgeye ve sektöre<br />

göre değişmektedir. Birinci maddede belirtilen sorun nedeni ile bu istihdam<br />

sağlanamıyor ise küresel ekonomik yapıda işletme yöneticileri bu durumun farkına<br />

en kısa sürede varmalıdır. Bu farkındalık gözlemlerle, araştırma ile ya da yeni nesilin<br />

işletme yönetimini devralması ile aşılabilecektir. Ancak ikinci maddede yer alan<br />

sorun nedeni ile istihdam edilmiyor ise, burada işletme yönetiminin yapacağı bir şey<br />

yoktur. Çünkü sorun o zaman üniversitelerde alınan eğitimlerle ilgilidir ki bu<br />

eğitimin büyük bir bölümü de devlet üniversitelerinde üretilmektedir. Devlet<br />

tarafından üretilen eğitim hizmetinin fiyatının piyasa değerinin altında (çoğu zaman<br />

bedava) belirleniyor olması, doğal olarak, kaliteli okullar ve yüksek öğretim alanında<br />

talep fazlasına yol açmakta, kısıtlı olan arz, talep edenler arasında merkezi sınavlarla<br />

dağıtılmaktadır. 64 Bu nedenle bu sorun ancak ulusal çaplı reformlar ile<br />

çözülebilecektir.<br />

64 ÇOKGEZEN Murat, "Türkiye’de Devletin Eğitime Müdahalesinin Yeterli Gerekçesi Var<br />

Mı?", Liberal Düşünce, 2008, Yıl: 13, Sayı: 49,S :10 ,<br />

http://mimoza.marmara.edu.tr/~mcokgez/Makaleler/cokgezen_terzi.pdf, E.T: 11.11.2010<br />

72


Şekil 3.22: Teknik Personel İstihdam Edilmeme Nedenleri<br />

3.3.10.AR-GE Projesi Süresince KOSGEB’den Talep Edilen Önemli Destekler<br />

İşletmeler TEKMER’lere sunmuş oldukları projelerinde yapmış oldukları<br />

finansal planlara göre çeşitli destekler talep etmektedirler. Projesini girişimci olarak<br />

sunan işletmelerin tamamı "Başlangıç Sermayesi" desteğini almışlardır. Bu durum<br />

girişimcilerin bu destek sebebi ile AR-GE’ye başladıkları sonucunu doğurabilir. Yine<br />

anketin yapıldığı tarihlerde KOSGB AR-GE desteği kapsamında bir adet üniversite<br />

mezunu eleman çalıştırılmasına destek vermekte idi. AR-GE harcamaları göz önüne<br />

alındığında en yüksek gider kalemlerinin personel desteği olduğu konusuna daha<br />

önce değinilmişti. Ancak Mayıs 2011 tarihinde yapılan KOSGEB Destekleri<br />

Yönetmeliği kapsamında birden fazla personele destek verilmesi imkânının önü<br />

açılmıştır. Bu nedenle personel desteği konusunda sadece eski yönetmeliği eleştirme<br />

yönünde görüş bildirilebilmektedir.<br />

Alınan destekler ile ilgili sorulan sorularda iki destek türünün kullanılmasında<br />

çeşitli ortak özellikler ve sorunlar göze çarpmıştır. Bu destekler ; AR-GE<br />

harcamalarında önemli bir gider kalemi olan Makine-Teçhizat, Donanım,<br />

Hammadde, Yazılım Ve Hizmet Alım Giderleri Desteği ile TEKMER’lerin temel<br />

amaçlarından birisi olan ve üniversite sanayi işbirliği konusunda alınabilecek en<br />

73


önemli destek türü olarak kabul edilebilecek üniversitelerden alınan Danışmanlık<br />

Desteğidir.<br />

3.3.10.1.Makine-Teçhizat, Donanım, Hammadde, Yazılım ve Hizmet Alım<br />

Giderleri Desteği (Malzeme Teçhizat Desteği)<br />

İşletmelerin AR-GE çalışması yapamama nedenlerinden diğer bir önemli<br />

neden de finansman sorunudur. Daha da açık ifade edilirse Küçük ve Orta ölçekli<br />

işletmelerimizin, bugün karşı karşıya kaldığı bir çok sorunun gerisinde sermaye<br />

faktörü yatmaktadır 65 . Bu tespit bugün de aynı şekliyle devam etmektedir. Küçük<br />

sermayelerle başlanan girişimler sürekli büyüyen sorunlarla devam etmektedir.<br />

KOBİ’lerin sorunlarını ele alırken ilk belirtilmesi gereken husus enflasyonun öz<br />

sermayeyi eritmesidir. Aşırı artan girdi fiyatlarının maliyetleri yükseltmesine karşın<br />

bunu fiyatlarına yansıtamayan KOBİ’lerin, zaten yetersiz olan özsermayeleri zaman<br />

içinde erimektedir. KOBİ’lerin ortak özelliklerinden biri olan özkaynak yetersizliği<br />

özellikle konjüktürel dalgalanmanın olduğu dönemlerde kendini hissettirmektedir.<br />

KOBİ’lerin sermaye yapılarının zayıflığı ilk olarak işletmelerin kuruluşunda ortaya<br />

çıkmakta ve pek çok KOBİ için süreklilik kazandığından işletmenin daha sonraki<br />

faaliyetlerinin tümünü etkilemektedir. Dış kaynakların bulunmasında karşılaşılan<br />

güçlükler ile birleştiğinde yeni yatırımların yapılmasını, yüksek teknoloji<br />

sağlanmasını engellemektedir.<br />

Bu tip bir ekonomik dalgalanmalara maruz kalan KOBİ’lerin AR-GE<br />

çalışmaları sırasında kamudan bekledikleri öncelikli destek finans desteğidir.<br />

Özellikle AR-GE çalışmalarının maliyetinin büyük kısmı prototip ürünün hayata<br />

geçişi sırasında harcanan malzemeler ve işçilik kalemlerini içermektedir. KOSGEB<br />

bir önceki Destek Yönetmeliği kapsamında bu desteği geri ödemeli olarak vermekte<br />

idi. Şu anda güncel olan Yönetmelik kapsamında ise bu destek hem geri ödemeli<br />

hem de geri ödemesiz olarak verilmektedir. Kamu kurumlarından alınan geri ödemeli<br />

destek kapsamında işletmeler alacakları destek tutarı kadar teminat mektubu<br />

65 OKTAY Ertan, "Türkiye'de KOBİ'lerin Finansman Sorunu Ve Çözüm Önerileri",<br />

21.Yüzyılda KOBi’ler: Sorunlar, Fırsatlar Ve Çözüm Önerileri sempozyumu, 03-04 Ocak 2002, S:4,<br />

http://www.emu.edu.tr/smeconf/turkcepdf/ertan_oktay.pdf, E.T: 10.08.2010<br />

74


getirmek zorundadırlar. Şu anki KOSGEB Destekleri Yönetmeliği kapsamında bile<br />

AR-GE harcamalarının mali boyutunun büyümesi ile birlikte geri ödemeli destek<br />

modeline geçiş sağlanacaktır 66 .<br />

Şekil 3.23: Malzeme Teçhizat Desteği Alınma Durumu<br />

Şekil 3.23 incelendiğinde dikkate alınması gereken önemli bir sorun ise<br />

KOBİ’lerin yaşadığı teminat sorunudur. Araştırmamız katılan işletmelerin yarıdan<br />

fazlası teminat sorunu nedeni ile bu desteği alamadıklarını bildirmişlerdir. Sonuçta<br />

bu işletmelerin alacağı teminat sadece bu destek ile sınırlı kalmamakta bankalarla<br />

olan ilişkileri (diğer kredi modelleri ) için de çok önem arz etmektedir.<br />

Bunun yanında girişimci işletmeler bankalarda bir bilânço dönemini<br />

geçirmeden kredi veya teminat mektubu almakta oldukça zorlanmaktadırlar. Bu<br />

nedenle projesini girişimci olarak başvuran işletmelerin bir yıllık bilânço dönemini<br />

geçirmeden bu desteği alması da mümkün görülmemektedir. Gelişmiş ülkelerde<br />

proje bankalar tarafından teminat olarak kabul edilirken ülkemizin ekonomik<br />

66 KOSGEB malzeme teçhizat desteği kapsamında geri ödemesiz desteği100.000 TL ile sınırlamakta<br />

daha çok finansman desteği isteyenlere ise projeleri ilişkili olmak kaydı ile 200.000 TL daha geri<br />

ödemeli destek sağlamaktadır.<br />

75


seviyesi ve bankaların mali politikaları henüz böyle bir sistemi kabul etmek için<br />

uygun değildir.<br />

Ankete katılan işletmelere AR-GE projesi süresince ne kadar malzeme<br />

teçhizat desteği alındığı ve alınacağı sorulmuştur. Verilen cevaplar Şekil 3.24 ve<br />

Şekil 3.25’de gösterilmiştir. Alınacak destekten kasıt anket tarihi itibarı ile ya<br />

projenin iş zaman planına göre desteğin alınma zamanının henüz gelmemiş olması ya<br />

da çeşitli nedenlerden dolayı (teminat mektubu v.s) alınamamış olmasıdır. Ancak<br />

talep edilen destekler Şekil 3.25’da belirtilen değerlerdir. Buna göre AR-GE<br />

harcamalarında alınan ve talep edilen desteklerin miktarındaki en yüksek oran<br />

100.000 TL’ye kadar olan bölümdür. Buradan KOBİ’lerin AR-GE çalışmalarında<br />

kullanacağı Malzeme-Teçhizat harcamalarının ortalama bu seviyelerde olduğu<br />

söylenilebilir.<br />

Şekil 3.24: Alınan Malzeme Teçhizat Desteği Miktarı<br />

76


Şekil 3.25: Alınacak Malzeme Teçhizat Desteği Miktarı<br />

3.3.10.2.Üniversiteden Danışmanlık Desteği Alınma Durumu<br />

Ankete katılan işletmelerin Üniversitelerden söz konusu projeleri ile ilgili<br />

herhangi bir danışmanlık desteği alıp almadıkları sorulmuştur. Verilen cevaplar Şekil<br />

3.26’da gösterilmiş olup, analiz edildiğinde yaklaşık %60 oranındaki işletmelerin<br />

böyle bir desteği almadıkları görülmüştür.<br />

TEKMER’lerin kuruluş amaçlarından en önemlileri arasında Üniversite-<br />

Sanayi işbirliğini tesis etmektir. Bu oranlar tam anlamı ile bu amaca uygun<br />

hizmetlerin uygulanamadığını göstermektedir.<br />

77


Şekil 3.26: Üniversiteden Danışmanlık Desteği Alınma Durumu<br />

Aslında Üniversite Sanayi işbirliği ülkemizin genel sorunlarındandır. Birçok<br />

ülkede üniversite-sanayi işbirliği, sanayinin teknoloji ihtiyacına cevap verirken,<br />

sanayi de üniversitelere pratik uygulama imkânı sağlamaktadır. Bu karşılıklı işbirliği<br />

ülkelerin ekonomik gelişmesini hızlandırmaktadır. Ülkemizde sanayi ile üniversiteler<br />

arasında işbirliği ve dayanışma istenen seviyelerde olmadığı gibi sanayinin<br />

üniversiteyle, üniversitenin de sanayi ile bütünleşmesi arzu edilen ölçülerin çok<br />

altında gerçekleşmiştir. Üniversite-sanayi işbirliğinin, ulusal yenilik sistemlerinin<br />

kilit taşı olmasından dolayı ileri sanayi ülkeleri ile yeni sanayileşen ülkeler,<br />

üniversite-sanayi işbirliğine büyük önem vermekte; bunun ortamını yaratabilmek için<br />

hükümet/devlet eliyle önlemler alınmakta ve işbirliğini teşvike yönelik finanssal<br />

destek programlarını yürürlüğe koymaktadırlar.<br />

Üniversite-sanayi işbirliği, AR-GE olanaklarını artırmak ve bu amaçla<br />

üniversitenin insan gücü ile araç-gereç olanaklarından sanayinin ileri teknoloji<br />

alanlarında ortak araştırmalara girişerek, sanayinin deneyimlerinden ve<br />

birikimlerinden üniversitenin yararlanmasını sağlamak olarak tanımlanabilir. Başka<br />

bir ifadeyle bu işbirliği, üniversitedeki mevcut bilgi potansiyeli, yetişmiş insan gücü<br />

ile sanayinin deneyim ve finansman gücünün bir sistem bütünlüğünde bilimsel,<br />

teknolojik, ekonomik ve eğitsel etkinlikleri gerçekleştirmeyi amaçlayan bir<br />

mekanizmadır. Türkiye’de yapılan çalışmalarda hesaba katılmayan üçüncü ve en<br />

78


etkin aktör olan devlet ise işbirliği için hukuki ve yapısal zemini hazırlayarak esnek<br />

bir ortam ve sonuçta toplumsal refah yaratmaya doğrudan katkı sağlamak gibi ana bir<br />

rol üstlenir.<br />

Genel olarak üniversite-sanayi ilişki ve işbirliği ihtiyacını doğuran etmenler<br />

ekonomik kalkınma, teknolojik gelişme, AR-GE, sanayileşme, teknoloji transferi,<br />

verimlilik, insan gücü ve insan gücü planlama, mesleğe yönelme, kalkınma planları<br />

ve yüksek öğretim olarak sayılabilir 67 .<br />

AR-GE çalışmalarında bu denli öneme sahip olan ve gelişmiş ülkelerin<br />

ekonomik büyümelerinde bu kadar etkisi olan Üniversite-Sanayi işbirliğinin<br />

KOBİ’lerimiz tarafından kullanılamıyor olması ülkemiz için önemli bir sorundur. Bu<br />

sorunun temel kaynağı KOBİ’lerin üniversite bilgi altyapısını nasıl kullanacaklarını<br />

bilmediklerini göstermekle birlikte perde arkasında üniversitenin de sanayiye<br />

yaklaşımında büyük eksiklikleri olduğunu göstermektedir.<br />

Yine danışmanlık konusunda ankete katılan ve üniversite ile herhangi bir<br />

ilişkiye girmeyen işletmelere bu durumun nedeni sorulmuştur. Verilen cevaplar Şekil<br />

3.27’de gösterilmiştir.<br />

67 KOÇ Kemal, MENTE A., " İnovasyon Kavramı Ve Üniversite-Sanayi-Devlet İşbirliğinde Üçlü<br />

Sarmal Modeli" , Hacettepe Üniversitesi, Sosyolojik Araştırmalar E-Dergisi, S:6<br />

http://www.sdergi.hacettepe.edu.tr/kkahm.pdf, E.T: 05.12.2010<br />

79


Şekil 3.27: Üniversiteden Danışmanlık Desteği Alınmama Nedenleri<br />

Buna göre işletmeler büyük oranda böyle bir danışmanlığa ihtiyaç duymadıklarını<br />

belirtmişlerdir. Bunun nedenleri incelendiğinde 68 ;<br />

• Üniversite-sanayi-devlet işbirliği, rollerin ve ilişkilerin iyi tanımlanmadığı bir<br />

ortamda yürütülmeye çalışılmıştır. Kendisi AR-GE birimi kurmayan<br />

sanayinin üniversiteden de gerçek bir talebi olmamış; üniversite de bunu<br />

zorlamamış ve böylesi bir taleple gelecek olan toplumsal dinamizmi ve<br />

saygınlıktan yoksun kalan üniversite, zaman içinde, yürüttüğü akademik<br />

araştırmalarda bile destek bulamayarak yetersiz kalmıştır.<br />

• Kamu kuruluşları ile büyük şirketler önemli teknoloji yenilemeleri yaparken,<br />

bu yenilemeyi uluslararası rekabetin olmazsa olmaz koşulu olan ulusal<br />

yenilenme sistemini de oluşturmaya yönelik politikalar çerçevesinde<br />

gerçekleştirmediklerinden üniversitelerden beklenti bu yeniliklere uygun bazı<br />

eğitim ayarlamaları düzeyinde kalmıştır. Yetersiz rekabet ortamı, sanayiciye,<br />

tüccara ve çiftçiye verilen teşvikin aynı ticari kaygı ile üniversiteye de<br />

verilmesi bilincinin oluşmasını engellemektedir.<br />

68 MEMİŞ Nursel, "Türkiye’de Üniversite Sanayi İşbirliği ve Teşvikine Yönelik Öneriler",<br />

Ağustos 2000, KOSGEB Uzmanlık Tezi, S:12-13<br />

80


• Türk üniversitelerinin, sanayinin ilgi duyacağı alanların hangilerinde<br />

entelektüel birikime sahip bulunduğu ya da böylesi bir potansiyelinin olduğu<br />

genel çizgileriyle bellidir. Ama, üniversitelerin de, konu ile ilgili mevcut<br />

yeteneklerini, geleceğe yönelik niyet ve hazırlıklarını, daha sistematik ve açık<br />

bir biçimde, daha da önemlisi, sanayi çevrelerinin izleyebileceği biçimde<br />

duyurur hale getirememişlerdir<br />

• Sanayi ve üniversite çevreleri arasında daha yakın bir diyolog kurulmasını ve<br />

bunun sürdürülmesini mümkün kılacak platformları, sağlıklı bir işbirliği<br />

kurulamamıştır.<br />

• Üniversiteler temel araştırma ile sınırlı kalmış olan kapasitesini bunun dışında<br />

geliştirmek için destek ve motivasyona sahip olamamışlardır<br />

İşte yukarıda yazılı maddeler dâhilinde sanayici Üniversiteden nasıl<br />

faydalanacağını bilememekte ve Üniversite de sanayiciye bu anlamda yakın<br />

çalışmalar yapamamaktadır. Aynı zamanda yapılan gözlemlerde görülmüştür ki<br />

ülkemiz KOBİ’lerinin bilgiye ücret ödemede çekingen yaklaşmaktadırlar. Tarım<br />

Devrimi ve Sanayi Devrimi ile köklü bir değişime uğrayan dünya, bugün, “Bilgi<br />

Çağı” olarak adlandırılan yeni bir çağa doğru evrilmektedir. Günümüzde bilgi, en<br />

önemli üretim faktörü olarak karşımıza çıkmaktadır. Bilgi, geleneksel üretim<br />

faktörlerinden (emek, sermaye) çok daha önemli bir hale gelmiştir. Üretim daha<br />

bilimsel temelli hale geldikçe, gelişmiş araştırma altyapısı gibi avantajlar, yüksek<br />

nitelikli işgücü ve yenilikçi kültür, doğal kaynaklardan daha önemli olmaktadır.<br />

Günümüzün bilgiye dayalı ekonomisinde bilgi, firmalar için son derece<br />

önemlidir. Küresel rekabet ortamında firmaların yeni bilgi yaratma yetisine sahip<br />

olması, rekabet üstünlüğü sağlamanın tek güvenilir kaynağı olarak karşımıza<br />

çıkmaktadır. Bilgi, yeni ürün/süreçlerin, yeni teknolojilerin yaratılmasında temel<br />

girdi olmaktadır. Küresel dünyada ayakta kalabilmek için firmalar, sürekli olarak<br />

yeni ürün/süreçler ya da yeni teknolojiler geliştirmek (yenilik yapmak) zorunda<br />

kalmakta, bu nedenle de bilgiye ihtiyaç duymaktadırlar. Bir firmanın yenilik yapma<br />

yeteneği, onun sahip olduğu bilgi kapasitesi tarafından belirlenmektedir. Bir diğer<br />

81


deyişle; bilgi yenilikçiliğin kaynağıdır 69 . Değeri ile fiyatı arasında büyük uçurumlar<br />

oluşan bir varlık bilgidir. Bilginin değerini ölçmek ve ona fiyat biçmek kolay<br />

değildir. Burada kastedilen ham bilgi değil, işlenmiş ve sanayiciye katma değer<br />

getirecek bilgidir. Bunun da dünyada bulunması en kolay yer üniversitedir.<br />

Teknolojik hareketlerin ve AR-GE çalışmalarının artması ile bilginin bir değeri<br />

olduğunu sanayici anlayacak ve bilgiye ücret ödemeden çekinmeyecektir. Bu da<br />

Üniversite-Sanayi işbirliğinde önemli bir gelişme sağlayacaktır.<br />

3.3.11.KOSGEB Destekleri ile AR-GE Faaliyetlerine Başlama Durumu<br />

Arasındaki İlişki<br />

Bir ülkenin gelişiminde ve büyümesinde bu denli önemi olan AR-GE<br />

çalışmalarındaki kamu desteklerinin etkileri Şekil 3.28’de görülmektedir. Ankete<br />

katılan işletmelere KOSGEB Desteği olmasa idi yine de işinizi kurar mıydınız sorusu<br />

yöneltilmiş ve elde edilen cevaplarda %72,5 oranında hayır cevabı alınmıştır.<br />

1996’da başlayan Gümrük Birliği sürecinde, Türkiye için sanayi sektöründe,<br />

özellikle küçük ve orta boy işletmeler (KOBİ) uygulamadaki fonların ve gümrüklerin<br />

kalkmasından sonra yoğun bir rekabet ortamına girmiştir. Bu rekabet hem Avrupa<br />

Birliği (AB) üyesi ülkelerden, hem de AB’ye üçüncü ülkelerden gelerek dolaşıma<br />

giren ürünlerden kaynaklanmaktadır. Ancak, KOBİ’lerin bugünkü durumları ve<br />

sermaye yapılarıyla en son teknolojileri kullanan AB işletmeleriyle rekabet etmesi<br />

oldukça güçtür ve küresel normlar çerçevesinde devlet desteği şart görünmektedir 70 .<br />

Bu desteklerden en önemlilerinden biri de AR-GE faaliyetlerinin desteklenmesidir.<br />

2005 yılından itibaren KOSGEB’e AR-GE konusunda proje desteği<br />

başvurusu yapan işletme sayısı oldukça düşük düzeydedir. Bu oran yine diğer AR-<br />

GE desteği veren kamu kurumları için de benzer durumdadır. Bu durum esasında<br />

KOBİ’lerin AR-GE yapma konusunda gerekli risk alamadıklarını göstermektedir.<br />

Riski alanların çoğu da bu riski verilen destekler yolu ile kamuyla paylaşmaları<br />

halinde sistem içine dâhil olacakları sonucu verilen cevaplar değerlendirildiğinde<br />

çıkarılabilir.<br />

69 DULUPÇU Murat Ali, "Yenilik, İşbirliği Ve Girişimcilik", Ankara-2007,S: 8<br />

70 KOBi Stratejisi ve Eylem Planı (2007-2009), S:7,<br />

http://ekutup.dpt.gov.tr/esnaf/kobi/strateji/2007.pdf, E.T: 05.08.2010<br />

82


Şekil 3.28: AR-GE Çalışmalarına Başlanmasında KOSGEB Desteği’nin Etkisi<br />

KOBİ’lere sağlanacak teknoloji desteği ile KOBİ’lerde teknoloji yatırımı ve<br />

teknoloji kullanımı artacaktır. Teknolojiye yapılan yatırım ve teknoloji kullanımı ile<br />

ürün hatalarındaki kusurlar daha ürün tasarım aşamasında iken giderilecek ve<br />

sonuçta ürünün kalitesi artacak ve kalite maliyeti düşecektir. Böylece hem kârlılık<br />

artacak hem de düşük fiyat avantajı sağlanacağı için satışlar ve pazar payı artacaktır.<br />

Ayrıca ürün ve süreçlerde yenilik yapma çabaları artacak, yeni know-how kazanma<br />

sansı elde edebilecektir. Yeni ürün geliştirme ve ürün çeşitlendirme ile patent<br />

sayısında artış sağlanacaktır.<br />

Teknoloji, mikro ve makro ekonomik düzeyde rekabetçilikte ve kalitede<br />

kazanılan başarıların arkasında önemli bir etken olarak görülmektedir 71 .<br />

O halde ülke büyümesinde ve gelişmesinde çok önemli bir olgu olan KOBİ’lerin<br />

AR-GE yapma eğilimlerini arttırılması, Devlet desteklerinin daha yaygın,<br />

bürokrasiden uzak, anlaşılabilir ve etkin bir biçimde sunulması ile sağlanabilir<br />

71 ERDİL Oya, KALKAN Adnan, "KOBİ’lere Sağlanan Desteklerin KOBİ’lerin<br />

Performanslarına Etkisi", İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Yıl:4 Sayı:7 Bahar<br />

2005/1, S.109, http://www.iticu.edu.tr/kutuphane/dergi/s7/M00085.pdf, E.T: 05.07.2010<br />

83


3.3.12.AR-GE Faaliyetleri ile Girişimcilik Arasındaki İlişki<br />

Yapılan çalışmalar göstermektedir ki, yüksek girişimcilik faaliyetleri olan<br />

ülkelerin ekonomik büyümeleri ortalamanın üzerinde gerçekleşmektedir.<br />

Girişimciliğin yarattığı ekonomik refah üzerindeki bu olumlu etkinin yanında,<br />

girişimciliği son dönemde böylesine popüler yapan en önemli sebep girişimciliğin<br />

işsizlik için bir çözüm olarak görülmesidir.<br />

Şekil 3.29: AR-GE Projelerinin Yeni Bir İşletme Kurulmasına Etkisi<br />

Ankete katılan ve projesini KOSGEB’e sunduğu tarihte henüz işletmesini<br />

kurmamış 21 işletme tarafından” bu proje olmasa idi yine de kendi işinizi kurar<br />

mıydınız” sorusuna %58 oranında hayır cevabı verilmiş ve bu cevaplar Şekil 3.29’da<br />

gösterilmiştir. . Buna göre AR-GE yapmak isteyen ya da yenilik içeren bir ürün fikri<br />

olan girişimciler bu fikirlerini hayata geçirmek için kendi işletmelerini kurma yoluna<br />

gitmişlerdir. Diğer bir deyişle böyle bir fikir olmaması halinde girişimci olma<br />

yolunda hareket etmeyeceklerini belirtmişlerdir. Bu düşünce bile AR-GE faaliyetinin<br />

istihdama katkısını anlatmak için yeterli görülmektedir.<br />

84


SONUÇ<br />

Ekonomik ve teknik açıdan hızla değişen, dinamik bir çevre içinde bulunan<br />

işletmelerin varlıklarını sürdürebilmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri ancak<br />

kendilerinin de bir değişim içinde olmaları ile mümkündür. Özellikle küresel<br />

rekabetle birlikte ülke ekonomisindeki ve endüstrideki yeri ve önemi gün geçtikçe<br />

artmakta olan KOBİ''ler bu değişimden, yenilik politikaları izlememeleri halinde<br />

büyük işletmelere göre daha fazla etkilenmektedirler.<br />

Ülkemiz, kişi başına düşen milli gelir rakamı baz alındığında, Dünya Bankası<br />

kriterlerine göre, alt orta gelir grubunda yer almaktadır. Sadece gelir düzeyini ortaya<br />

koyan bu karşılaştırmanın yanında, refah seviyesinin ölçümünde daha farklı<br />

parametrelerin de varlığını göz ardı etmemek gerekir. Ancak, ekonomik kalkınma ile<br />

sosyokültürel kalkınma arasında çift taraflı ve birbirini etkileyen bir manyetik alan<br />

olduğunu kabul ettiğimizde, kişi başına düşen gelir düzeyini artırmak için farklı<br />

alanları ilgilendiren tedbirlere ihtiyaç olduğu kesindir. Bunlardan biri, ülkemiz sanayi<br />

ve hizmetler sektörünün AR-GE yapabilme kabiliyetini artırıcı tedbirler almak ve<br />

uygun teşvik mekanizmaları geliştirmektir.<br />

Ülkemizde bu teşvik modellerinden birisi de TEKMER’lerdir. AR-GE bilgi<br />

ve yaratıcılık işidir. Ülkemiz KOBİ’lerinin ve Türk insanının yaratıcılık yeteneğinin<br />

yüksek olduğu kabul edilmektedir. Bilgi noksanlığının da üniversitelerden<br />

sağlanacağı aşikârdır. Üniversite içerisinde yerleşik TEKMER’lerin "Üniversite<br />

Sanayi İşbirliği" konusunda iyi bir model olduğu düşünülmektedir.<br />

KOBİ’lerin, istihdam yükünün büyük bir bölümünü üzerlerinde taşıdığı, bu<br />

nedenle yüksek maliyetlerle çalışmak zorunda olduğu bilinmektedir. Özellikle<br />

küresel dünyanın acımasız koşulları, hızla artan rekabet ortamları nedeni ile yüksek<br />

kar marjları ile çalışamamakta kendilerini sürekli yenileyememektedir. Bu durumun<br />

sona ermesine neden olacak en önemli faktör ise AR-GE çalışmalarıdır.<br />

İşletmeler ile yapılan anketler değerlendirildiğinde TEKMER tarafından<br />

desteklenen işletmelerin AR-GE projelerinin işletme üzerine etkileri incelenmiştir.<br />

İnceleme sırasında proje başlangıcı, bitişi ve anket tarihi noktalarındaki veriler<br />

üzerinde durulmuştur.<br />

85


Buna göre yapılan çalışma neticesinde işletmelerin AR-GE yapmaları<br />

cirolarında bir artışa neden olmaktadır. Ancak AR-GE ürününü istenilen ölçüde<br />

ticarileştiremeyen işletmelerin daha sonra cirolarında azalma olduğu ortalama ciro<br />

rakamları incelendiğinde görülmektedir. O halde esas olan AR-GE yapmak değil<br />

gerçekten yenilik içeren proje ve girişimcilik özelliği olan kişilerle AR-GE<br />

yapmaktır. Bu da yüksek karlılığı getirir ki sonuçta bahsi geçen karlılık yeni<br />

yatırımlara ve istihdama dönüşebilir.<br />

Burada TEKMER kurullarının yaptığı seçimler çok önem arz etmektedir.<br />

Kurul üyeleri arasında bilgiyi temsilen üniversite akademisyenleri, sanayiyi temsilen<br />

Odalar üyesi sanayiciler ve kamu adına da iki adet KOSGEB Müdürü/Başkanlık<br />

Müşaviri bulunmaktadır. Projeler yapılabilirlik, yenilik ve hatta ticarileşebilirlik<br />

konusunda değerlendirilmektedir. Elde edilen veriler incelendiğinde proje<br />

seçimlerinin başarılı olduğu görülmektedir. Burada desteklenme kararı verilen<br />

projeler kadar desteklenmeme kararı verilen projelerde önemlidir. Çünkü<br />

desteklenmeme nedenleri arasında ürünün teknik nedenlerden dolayı başarı ile<br />

üretilemeyeceği, ya da işletmenin finansman yapısının ve diğer şartlarının projeye<br />

konu üretim için yeterli olmadığı ya da AR-GE sonucu ortaya çıkacak ürünün başarı<br />

ile ticarileşemeyeceği nedenleri yatmaktadır. Dolayısı ile işletmelerin bu projelere<br />

yatırım yapması gelecekte olumsuz sonuçlar doğurabilecektir. Bu sonuç makro<br />

ekonomik dengelere yeni yatırımların yapılmaması ve istihdamda azalma olarak geri<br />

dönebilecektir.<br />

İşletmelerin istihdam yapısı incelendiğinde AR-GE projesine başlanma ile<br />

işletmelerin istihdamında gözle görülür bir artış oluşmuştur. İşletmelerin ilk istihdam<br />

artışının projenin ilk 6 ayında gerçekleştiği görülmüştür. Projeleri başarı ile<br />

ticarileşen işletmelerde bu artış proje bitimi ile birlikte de devam etmektedir.<br />

Projeleri başarı ile ticarileşmeyen işletmelerde ise proje devam ederken bir artış<br />

olmuş ancak bitişinden sonra ticarileşme işleminin başarısız olması nedeni ile<br />

düşüşler görülmüştür. Bu nedenle AR-GE yapan işletmelerin istihdama olumlu katkı<br />

yaptıkları ancak bu artışın AR-GE ’ ye konu ürünün başarı ile ticarileşmesi sonucu<br />

devamının izlendiği söylenebilir.<br />

86


Ankete katılan işletmelerin yöneticilerinin eğitim durumu incelendiğinde<br />

büyük oranda lisans mezunu oldukları ortaya çıkmıştır. Yine bu sonuca göre işletme<br />

yönetiminin eğitim durumu arttıkça yeniliğe ve yüksek katma değere dönük ürün<br />

üretilme konusunda çalışma yapma oranı da artmaktadır. Ancak işletmelerin düşük<br />

orandaki bölümü Teknik Personel istihdam etmediklerini ve bunda da bahsi geçen<br />

oranın önemli bir kısmının böyle bir istihdama ihtiyaç duymadıkları belirttiği<br />

görülmüştür. Bu da ya işletmelerin Teknik bir Personelle çalışmanın getireceği<br />

faydaları bilmedikleri ya da bölgelerinde bulunan bu yapıdaki kişilerin pratiğe dönük<br />

bilgilerinin yeterli olmadıkları şeklinde yorumlanmıştır.<br />

Prototip üretimi için gerekli malzeme teçhizat miktarı incelendiğinde<br />

KOBİ’lerin AR-GE yapmak için çoğunlukla 100.000 TL'ye kadar tutarda bir bütçe<br />

ayırdıkları görülmüştür. Ancak hemen hemen KOBİ’lerin tamamının geri ödemeli<br />

desteklerde teminat güçlüğü çektiği de anket sonuçlarından ortaya çıkmıştır.<br />

Ankete katılan işletmeler ile Üniversite arasındaki ilişkinin ise istenilen<br />

düzeyde olmadığı görülmüştür. İşletmelerin çoğu üniversite ile çalışılmasına ihtiyaç<br />

duymadıklarını belirtmişlerdir. Oysa TEKMER’ler Üniversite Sanayi işbirliğinin<br />

ihdas edilmesi için kurulmuş bir yapıdır. Burada bilgi ve sermaye buluşmaktadır.<br />

Yapılan anket sonuçlarına göre halen üniversitelerdeki bilgilerin sanayiye<br />

aktarılmasında TEKMER’lerin aracı görevini tam anlamı ile yapamadıkları<br />

değerlendirilmektedir. Zaten ülkemizde kronikleşerek devam eden bu sorunun zaman<br />

içerisinde daha da iyileşme göstereceği tahmin edilmektedir.<br />

İşletmelerin AR-GE yapımında risk almaları konusunda tedirgin<br />

davrandıkları gözlemlenmiştir. KOSGEB destekleri olmasa idi işletmelerin büyük bir<br />

bölümünün bu tip bir çalışmaya girmeyecekleri belirtilmiştir. Aslında AR-GE ’nin<br />

ülke ekonomisine katkısının ne denli yüksek olduğu daha önce vurgulanmıştı. Bu<br />

nedenle işletme risklerinin devlet tarafından AR-GE yapılma sürecinde paylaşılması<br />

uzun vadede daha büyük katma değer olarak geri dönüş sağlayacaktır.<br />

Yine ankete katılan ve projesini girişimci olarak sunan işletmelere bu proje<br />

olmasa idi yine de kendi işinizi kurar mıydınız sorusuna yüksek oranda hayır cevabı<br />

vermişlerdir. Bu durum AR-GE ‘nin girişimciliğe de pozitif bir etki yaptığını<br />

göstermektedir. Girişimciliğin işsizliği önlemede önemli bir araç olarak görüldüğü<br />

87


ekonomik sistemde, bu tip bir etki bile AR-GE ’nin istihdama pozitif bir etki yaptığı<br />

konusunda önemli bir göstergedir.<br />

Ülkelerin Makro Ekonomik dengelerinde en önemli aktörler olan KOBİ’lerin<br />

AR-GE yapması, yapılmasına özendirilmesi ve desteklenmesinin istihdama ve<br />

büyümeye önemli katkılar yapacağı yapılan çalışma sonucunda anlaşılabilmektedir.<br />

KOBİ’lerin bu yırtıcı rekabet dünyasında ayakta kalmalarını ancak yenilik yapmaları<br />

ile mümkün kılınacaktır. Diğer bir deyişle Küreselleşen dünyada ancak farkındalık<br />

yaratan işletmeler ürünlerini pazarlara sunabilecektir. Bu farkındalığın en önemli<br />

etkeni de AR-GE olacaktır.<br />

88


Kitaplar<br />

KAYNAKLAR<br />

AKGEMİCİ, T., “Kobi’lerin Temel Sorunları Ve Sağlanan Destekler” , KOSGEB<br />

Yayınları, Haziran 2001, http://www.kosgeb.gov.tr/Pages/UI/ Yayinlar.aspx?ref<br />

=9&refContent=33 E.T: 08.04.2010<br />

ANSAL, H., KÜÇÜKÇİFTÇİ S.,ONARAN Ö., ORBAY Benan Z., “Türkiye’nin<br />

Emek Piyasasının Yapısı ve İşsizlik” , Türkiye Ekonomik ve Toplumsal tarih Vakfı<br />

Yayınları, İstanbul, Kasım 2000.<br />

BARUTÇUGİL, İ., “Teknolojik Yenilik ve Araştırma-Geliştirme Yönetimi”,<br />

Bursa Üniversitesi Yayınları, Bursa, 1981.<br />

BARUTÇUGİL, İ., “AR-GE Yönetimi”, Kariyer Yayınları, İstanbul, Haziran 2009<br />

BİÇERLİ, M. K., “Çalışma Ekonomisi”, Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş.<br />

Yayınları, İstanbul 2003, İkinci baskı<br />

ÇAKICI, A., “Mersinde Faaliyet Gösteren Küçük ve Ortaboy işletmelerin<br />

Sorunları ve Beklentileri”, Mersin Üniversitesi Yayınları, No:9,Mersin 2002.<br />

DULUPÇU, M. A., “Yenilik, İşbirliği Ve Girişimcilik”, Ankara-2007.<br />

ERGUL, H., “İktisada Giriş 1”, Eskişehir, 1993.<br />

ERSEL, B., “Türkiye’de İşsizlik ve İşsizlik Sigortası”, İ.Ü Siyasal Bilgiler<br />

Fakültesi Yayını, İstanbul-1999<br />

FALK, R., “Yırtıcı Küreselleşme”, Küre Yayınları, 3. Baskı<br />

KUTAL, G., “Dünya’da ve Türkiye’de İşsizlik Sorunu ve Çözüm Yolları,<br />

Dünya’da ve Türkiye’de İşsizlik Sorunu ve Çözüm Yolları Semineri”, KİPLAS,<br />

Ankara-1993<br />

ÖNER, M. A., “AR-GE Yönetimi”, Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi, İstanbul 2006<br />

ÖZDEMİR, S., ERSÖZ, Y., SARIOĞLU, İ., “İşsizlik Sorunun Çözümünde<br />

KOBİ’lerin Desteklenmesi”, İTO Yayınları, İstanbul 2006<br />

YÜCEL, İ. H., “Bilim-Teknoloji Politikaları ve 21. Yüzyılın Toplumu”,<br />

http://ekutup.dpt.gov.tr/bilim/yucelih/biltek, E.T: 10.10.2010<br />

89


Makaleler<br />

AKÇOMAK, S., TAYMAZ E., 2004;, “ODTÜ Ekonomik Araştırma Merkezi,<br />

Çalışma Tebliğleri Dizisi” 04/12, Ekim 2004,<br />

http://ref.advancity.net/newsletters/2007/01/inkubatorlerin_etkinliginin_analiz_edilm<br />

esi_turkiye_ornegi.htm E.T: 06.07.2010<br />

ALATA, S., “Ege AR-GE Ve Teknoloji Günleri DPT Üniversite-Sanayi İşbirliği<br />

Sunu Notları”,07.12.2010, http://www.arege.ege.edu.tr/sunumlar/2.gun /2.oturum/<br />

<strong>Suleyman</strong>_Alata.pdf, E.T:05.01.2011<br />

ALIÇ, A. B., AKBOĞA, B., ASLAN, A., KAYABAŞI, G., “Küresel Krizin<br />

KOBİ’lerin İhracatlarına Etkileri Ve KOBİ’lerde Kriz Yönetimi: Eskişehir İli<br />

KOBİ’ler Üzerine Bir Araştırma”, XII. Uluslararası İktisat Öğrencileri Kongresi /<br />

7-8 Mayıs 2009 / Ege Üniversitesi İİBF/ İzmir, http://www.tcmb.gov.tr/yeni/<br />

iletisimgm /ali_burak_alic.pdf E.T. 05.11.2010<br />

ALTIN, O., KAYA, A., “Türkiye’de AR-GE Harcamaları Ve Ekonomik<br />

Büyüme Arasındaki Nedensel İlişkinin Analizi”, Ege Akademik Bakış Dergisi,<br />

2009/9, eab.ege.edu.tr/pdf/9_1/C9-S1-M15.pdf, E.T: 14.11.2010<br />

ARSLANHAN, S., “Güney Kore inovasyondaki başarısını nelere borçlu?<br />

Türkiye için çıkarımlar”, TEPAV – Eylül 2009. http://www.tepav.org.tr/<br />

upload/files/1285828695-5.Guney_Kore_Inovasyondaki_Basarisini_Nelere_Borclu<br />

Turkiye icin_Cikarimlar.pdf , E.T:05.12.2010<br />

BAŞARGAN, HOTAR N., “Küreselleşme Sürecinde İnsan Kaynaklarının<br />

Geliştirilmesi Problemi ve Türkiye”, TİSK- İşveren Dergisi, Temmuz- 2000,<br />

http://www.tisk.org.tr/isveren_sayfa.asp?yazi_id=128&id=8 , E.T:08.09.2010<br />

BOZDAĞLIOĞLU UYAR, Y., “Türkiye’de İşsizliğin Özellikleri Ve İşsizlikle<br />

Mücadele Politikaları”, Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı: 2008/20,<br />

http://yordam.manas.kg/ekitap/pdf/Manasdergi/sbd/sbd20/sbd-20-04.pdf,<br />

10.09.2010<br />

E.T:<br />

90


ÇOKGEZEN, M., “Türkiye’de Devletin Eğitime Müdahalesinin Yeterli<br />

Gerekçesi Var Mı?” Makale, Liberal Düşünce, 2008, Yıl: 13, Sayı: 49,<br />

http://mimoza.marmara.edu.tr/~mcokgez/Makaleler/cokgezen_terzi.pdf, E.T:<br />

11.11.2010<br />

DURUKAN, T., “Pazar Ekonomisi Uygulayan Ülkelerin Yeni Ürün Geliştirme<br />

ve AR-GE Harcamaları (Gelişmiş Batı Ülkeleri Ve Türkiye Karşılaştırması)”,<br />

D.E.Ü Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi,2003, Cilt5, Sayı2,<br />

www.sbe.deu.edu.tr/dergi/cilt5.sayı2/5.2%20durukan.pdf , E.T:05.12.2010<br />

ERDİL, O., KALKAN, A., “KOBİ’lere Sağlanan Desteklerin KOBİ’lerin<br />

Performanslarına Etkisi”, İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi<br />

Yıl:4 Sayı:7 Bahar 2005. http://www.iticu.edu.tr/kutuphane/dergi/s7/M00085.pdf,<br />

E.T: 05.07.2010<br />

ERYİĞİT, S., "Türkiye Ekonomisi Ve Dünya Ekonomisi Karsısındaki<br />

Durumu", Kamu İş Dergisi 2007, Cilt 9, sayı 1, http://www.kamu-<br />

is.org.tr/pdf/919.pdf , E.T:02.09.1010<br />

GEDİZ, B., “Türkiye’de İstihdam - İşsizlik Ve Çözüm Önerileri : Esneklik<br />

Yaklaşımı”, CBÜ İİBF Yönetim ve Ekonomi Dergisi Yıl: 2000 Sayı: 6<br />

GÖKTAŞ, Ö., “Türkiye Ekonomisinde Büyüme İle İşsizlik Oranları Arasındaki<br />

Nedensellik İlişkisi” Makale İ.Ü İktisat Fakültesi Ekonometri ve İstatistik Dergisi<br />

Sayı:2 2005-, http://eidergisi.istanbul.edu.tr/sayi2/iueis2m4.pdf E.T: 09.08.2010<br />

HACKETT, M. ve D. M. DILTS., “A Systematic Review of Business Incubation<br />

<strong>Research</strong> , Journal of Technology Transfer”, , 2004, Aktaran: ÇİÇEK H.<br />

KOÇ, K., “İnovasyon Kavramı Ve Üniversite-Sanayi-Devlet İşbirliğinde Üçlü<br />

Sarmal Modeli”, http://www.sdergi.hacettepe.edu.tr/kkahm.pdf, E.T: 05.12.2010<br />

KUMAŞ, H., “İşsizliğin Psiko-Sosyal Boyutu ve Çalışma Yaşamına İlişkin<br />

Değerler Üzerindeki Etkileri”,DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Ekim-<br />

Kasım-Aralık 2001,Cilt:3, Sayı:4.<br />

ZERENLER, M., TÜRKER, N., “Küresel Teknoloji AR-GE Ve Yenilik İlişkisi”,<br />

IGIAD Bülten, Ağustos 2009, http://www.igiad.com/books/bulten. 19.pdf , E.T. :<br />

09.12.2010<br />

91


OKTAY, E., “Türkiye'de KOBİ'lerin Finansman Sorunu Ve Çözüm Önerileri<br />

21.Yüzyılda KOBİ’ler: Sorunlar, Fırsatlar Ve Çözüm Önerileri Sempozyumu”,<br />

03-04 Ocak 2002. http://www.emu.edu.tr/smeconf/turkcepdf/ertan_oktay.pdf,E.T:<br />

10.08.2010<br />

TAŞ, R., “AR-GE Yoğunluğu-Rekabet Gücü İlişkisi Açısından Türkiye-AB<br />

Karşılaştırmalı Analizi”, 2005. http://maliyesempozyumu.pamukkale.edu.tr/<br />

rtas.pdf, E.T:12.09.2009<br />

TİRYAKİOĞLU, M., “Gelişmekte Olan Ülkelerin Çıkmazı: Beşeri Sermaye<br />

Yoksulluğu”, Ege Akademik Bakış , Sayı:2008 /8.<br />

UYGUR E., 1990. “Policy, productivity, growth and employment in Turkey;<br />

1960-1989, and prospects for the 1990s” MIES Documents 90/4, ILO Aktaran<br />

:ANSAL Hacer ,<br />

ÜÇDOĞRUK, Y., “Türkiye’de AR-GE Destekleri ve Araştırmacı Talebi”, İktisat<br />

İşletme ve Finans Dergisi, Makale, Sayı 72, Ocak 2006.<br />

Diğer:<br />

Tezler:<br />

CANSIZ, M., “Türkiye’de KOBİ’LER VE KOSGEB”, DPT Uzmanlık Tezi,<br />

Ankara 2008. www.dpt.gov.tr/DocObjects/Download/3806/kobi.pdf E.T: 06.12.2010<br />

ÇİÇEK, H., “Stratejik Bir Yenilik Geliştirme Aracı Olarak İş Kuluçkaları Ve<br />

Türkiye İçin Bir Model Denemesi”, SDÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü ,Doktora Tezi,<br />

Isparta 2007, http://tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00588.pdf E.T:23.10.2010<br />

GÜNER H., “İstihdamın Arttırılmasında Girişimciliğin Önemi;Girişimciliği<br />

Destekleme Modeli Olarak İŞGEM’ler”, SDÜ Yayımlanmamış Yüksek Lisans<br />

Tezi, Isparta-2010.<br />

İŞLER BÜYÜKER, D., “Türkiyedeki Krizler Ve Çözüm Önerisi Olarak: E-<br />

Ticaret Uygulamaları”, SDÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi,Isparta<br />

2004,<br />

92


KARABULUT, A., “Türkiye’deki İşsizliği Önlemede Aktif İstihdam<br />

Politikalarının Rolü Ve Etkinliği”, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü,<br />

Uzmanlık Tezi, Ankara 2007,<br />

http://statik.iskur.gov.tr/tr/rapor_bulten/uzmanlik_tezleri/ALPASLAN<br />

%20KARABULUT%B0%20%C3%96NLEMEDE%20AKT%C4%B0F%20%C4%B<br />

0S.pdf, E.T:07.08.08<br />

KELEŞ, M. K., “Türkiye’de Teknokentler: Bir Ampirik İnceleme”, SDÜ Sosyal<br />

Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans tezi, Isparta 2007.<br />

http://tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00607.pdf, E.T: 07.08.2010<br />

KINAYTÜRK, Z., “1990 Yılından Sonra Yaşanan Ekonomik Krizlerin Küçük<br />

Ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ) Üzerindeki Etkileri”, SDÜ Sosyal<br />

Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Isparta 2006,<br />

http://tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS00440.pdf E.T: 09.11.2010<br />

MEMİŞ, N., “Türkiye’de Üniversite Sanayi İşbirliği ve Teşvikine Yönelik<br />

Öneriler”, KOSGEB Uzmanlık Tezi, Ağustos 2000,<br />

ÖLMEZ, S., “KOBİ’lerin Uluslararasılaşma Süreçleri :Adana İli Üzerine Bir<br />

Uygulama”, Çukurova Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi,Adana<br />

2006, http://sosyalbilimler.cukurova.edu.tr/tez/907/ E:T 11.11.2010<br />

ÜLKER, F., “Avrupa Birliği’nde ve Türkiye’de Küçük Ve Orta Boy İşletmeler”,<br />

Sütçü İmam Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi,<br />

Kahramanmaraş 2006. http://kutuphane.ksu.edu.tr/e-tez/sbe/T00681/Feridun_Ulker.<br />

pdf E.T: 07.07.2010<br />

Raporlar ve İnternet Kaynakları:<br />

AKAY, Ç. S.,TUBİTAK- “Türkiye’de Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları<br />

Sunu Notları” 04.12.2009 –İstanbul http://www.iav.org.tr/ dosyalar/yenilik<br />

_politikalari_IPR_TUBITAK_CilemSelinAKAY.pdf<br />

DPT “Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013), Bölgesel Gelişmede Temel<br />

Araçlar Ve Koordinasyon Özel İhtisas Komisyonu Raporu”, Ankara-2006.<br />

http://plan9.dpt.gov.tr/oik15_1_bolgeseltemel/151bolgel1.pdf E.T. 06.07.2010<br />

93


DPT, “Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Sanayi Politikaları Özel İhtisas<br />

Komisyonu Raporu”,www.dpt.gov.tr/DocObjects/Download/3156/oik545.pdf ,<br />

E.T: 02.09.2010<br />

EMREM, E., “AR-GE Yatırımları – Bilgi Varlıkları İlişkisinin Sektörel Analizi”<br />

http://iibf.ogu.edu.tr/kongre/bildiriler/12-01.pdf E.T: 12.12.2010<br />

European Commission Enterprise Directorate-General, Benchmarking of Business<br />

Incubators, February 2002, Section: 2, , http://www.bii.ge/eng/studies_<br />

&_Papers/%5B1%5D.benchmarking_bi_part_one_2002.pdf , E.T: 05.08.2010<br />

http://www.mevzuat.gov.tr/Metin.Aspx?MevzuatKod=1.5.3624&MevzuatIliski=0&s<br />

ourceXmlSearch= E.T: 04.12.2010<br />

KOSGEB “KOBi Stratejisi ve Eylem Planı” (2007-2009).<br />

KOSGEB AR-GE , “İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı-<br />

Uygulama Esasları”,<br />

http://www.kosgeb.gov.tr/Pages/UI/Destekler.aspx?ref=6#destek , E.T: 12.08.2010<br />

KOSGEB, “KOSGEB Destekleri Yönetmeliği” - Ankara : KOSGEB, 2005.<br />

KOSGEB, “Stratejik Plan” (2008 - 2012) - Ankara : KOSGEB, 2008.<br />

OECD Library (http://www.oecd-ilibrary.org/science-and-technology/gross-<br />

domestic-expenditure-on-r-d_2075843x-table1) E.T: 03.11.2010<br />

OECD Yayınları, “Türkiye’deki Küçük Ve Orta Ölçekli İşletmeler Mevcut<br />

Durum Ve Politikalar”, http://www.oecd.org/dataoecd/37/37/33705673.pdf, E.T:<br />

10.11.2010<br />

ÖZER, M. , AR-GE Harcamaları ve İhracat İlişkisi: OECD Ülkeleri Panel Veri<br />

Analizi,<br />

http://uvt.ulakbim.gov.tr/uvt/index.php?cwid=9&vtadi=TPRJ%2CTTAR%2CTTIP%<br />

2CTMUH%2CTSOS%2CTHUK&c=google&ano=99131_ec91e048ba02107de04e0<br />

097848cb984, E.T: 15.11.2010,<br />

TUBİTAK Ulusal Bilim, “Teknoloji Ve Yenilik İstatistikleri Sunu Notları”<br />

http://www.tubitak.gov.tr/tubitak_content_files//BTYPD/istatistikler/BTY_Stat.pdf<br />

E.T: 03.12.2010<br />

94


TÜİK, www.tuik.gov.tr, “İşsizlik Oranları, Nüfus, İstihdam ve GSMH değişimi”,<br />

E.T: Kasım 2010<br />

Türk Sanayinin AR-GE ve Yenilik Performansı, “TTGV Yönetim Kurulu’na<br />

sunuş-15/02/2007”,http://www.ttgv.org.tr/content/docs/sanayi_AR-GE_performansi.<br />

pdf, E.T: 22.12.2010<br />

YAVUZ, S. H., “Özel Sektöre Yönelik AR-GE ve Yenilik Destek Programları”,<br />

TUBİTAK Sunu Notları, TUSİAD – 26.05 İstanbul 2010.<br />

http://www.tusiad.org/__rsc/shared/file/Hilmi-Yavuz000.pdf E.T: 09.09.2010<br />

95


EKLER<br />

96


EK 1: Anket Formu (İşletme)<br />

KOBİ’LERDE TEKNOLOJİ AR‐GE VE İSTİHDAM ARTIŞI<br />

İLİŞKİSİ TEKMER’LERDE BİR UYGULAMA<br />

Bu çalışmanın amacı, TEKMER’de AR‐GE faaliyetlerinde bulunan firmalarda istihdam değişimini incelemektir. Çalışma<br />

kapsamında, proje öncesinde, proje sürecinde ve proje sonrasında istihdam değişimi ve AR‐GE projelerinin firmalardaki<br />

istihdama etkisi araştırılmaktadır. Lütfen ankette yer alan ifadelere belirtilen kriterler doğrultusunda içtenlikle yanıt veriniz.<br />

Değerli vaktinizi ayırıp araştırmaya katkıda bulunduğunuz için şimdiden teşekkür ederiz.<br />

GÖRÜŞME TARİHİ<br />

A FİRMA BİLGİLERİ<br />

1 Firmanın kuruluş yılı<br />

2 Sektörü (biliniyorsa nace<br />

kodu)<br />

3 AR‐GE projesinin konusu<br />

4 AR‐GE projesinin<br />

başlangıç tarihi<br />

5 AR‐GE projesinin süresi<br />

6 AR‐GE projesinin<br />

durumu<br />

7 İşletmenin proje<br />

başlangıç tarihindeki<br />

cirosu<br />

8 İşletmenin proje bitiş<br />

tarihindeki cirosu<br />

9 Proje geçmiş dönemde<br />

tamamlandı ise<br />

İşletmenin şu andaki<br />

cirosu (2009 yılı)<br />

10 AR‐GE projesi fikrinin<br />

kaynağı<br />

B İSTİHDAM BİLGİLERİ<br />

Devam ediyor<br />

Başarılı‐ticarileşmedi<br />

Başarılı‐ ticarileşti<br />

İşletme Yönetimi Çalışanlar Pazar<br />

Üniversite Teknik ihtiyaç Rakipler<br />

* İşletme yöneticileri de çalışan kabul edilecektir.<br />

* Araştırma amaçlı olması ve verilerin gizli tutulacak olması nedeni ile mümkünse İşletmedeki kayıt dışı<br />

ve kayıt içi tüm istihdam verilerini veriniz.<br />

1 Proje başlangıcındaki<br />

personel sayısı<br />

Bu personelin eğitim<br />

düzeylerine göre dağılımı<br />

2 Proje tamamlandığında<br />

personel sayısı (proje<br />

devam ediyor ise boş<br />

bırakılacak)<br />

Bu personelin eğitim<br />

düzeylerine göre dağılımı<br />

3 Şu andaki personel sayısı<br />

Bu personelin eğitim<br />

İlköğretim Lise Meslek<br />

Lisesi<br />

İlköğretim Lise Meslek<br />

Lisesi<br />

İlköğretim Lise Meslek<br />

Lisesi<br />

Önlisans Lisans<br />

……………….. kişi<br />

Önlisans Lisans<br />

Önlisans Lisans<br />

Yüksek<br />

Lisans<br />

Yüksek<br />

Lisans<br />

Yüksek<br />

Lisans<br />

Doktora<br />

Doktora<br />

97<br />

Doktora


düzeylerine göre dağılımı<br />

4 Proje süresi içerisinde<br />

herhangi bir aşamada<br />

istihdam artışı oldu mu ?<br />

5 Proje başladıktan sonra<br />

ilk istihdam artışı<br />

projenin kaçıncı ayında<br />

gerçekleşti ?<br />

6 Proje süresi içerisinde<br />

ulaşılan en yüksek<br />

istihdam sayısı kaç oldu ?<br />

Bu personelin eğitim<br />

düzeylerine göre dağılımı<br />

7 Projedeki en yüksek<br />

istihdam sayısına<br />

projenin kaçıncı ayında<br />

ulaşıldı?<br />

8<br />

İşletme sahibi ve<br />

ortaklarının eğitim<br />

durumuna göre dağılımı<br />

9 AR‐GE projesi süresince<br />

en az lisans mezunu<br />

teknik personel istihdam<br />

edildi mi?<br />

C KOSGEB AR‐GE<br />

DESTEKLERİ<br />

1 Malzeme, teçhizat ve<br />

prototip üretimi ile ilgili<br />

giderler ve deneme<br />

amaçlı hammadde<br />

temini desteği<br />

2 Üniversite danışmanlık<br />

desteği<br />

3 KOSGEB desteği<br />

olmasaydı, yine de ARGE<br />

çalışmasına başlar<br />

mıydınız?<br />

İlköğretim Lise Meslek<br />

Lisesi<br />

İlköğretim Lise Meslek<br />

Lisesi<br />

Evet<br />

Hayır � Cevap HAYIR ise 8. Soruya geçiniz.<br />

Önlisans Lisans<br />

4<br />

Önlisans Lisans<br />

Yüksek<br />

Lisans<br />

Yüksek<br />

Lisans<br />

Evet<br />

Hayır � Nedeni: İhtiyaç duyulmadı<br />

Bölgede yok<br />

ücretlerin yüksek olması<br />

Diğer: ………………………………...<br />

Alındı (Miktar: …………………… TL)<br />

Alınacak<br />

Alınmadı<br />

Teminat mektubu nedeniyle alınamadı<br />

Alındı (Miktar: …………………… TL)<br />

Alınacak (Miktar: …………………… TL)<br />

Alınmadı (Nedeni: İhtiyaç duyulmadı<br />

Bu konuda danışmanlık yapacak öğretim üyesi yok<br />

Diğer: ………………………………...<br />

Evet<br />

Hayır<br />

Doktora<br />

Doktora<br />

98


EK 2: Anket Formu (Girişimci)<br />

KOBİ’LERDE TEKNOLOJİ AR‐GE VE İSTİHDAM ARTIŞI<br />

İLİŞKİSİ TEKMER’LERDE BİR UYGULAMA<br />

Bu çalışmanın amacı, TEKMER’de AR‐GE faaliyetlerinde bulunan firmalarda istihdam değişimini incelemektir. Çalışma<br />

kapsamında, proje öncesinde, proje sürecinde ve proje sonrasında istihdam değişimi ve AR‐GE projelerinin firmalardaki<br />

istihdama etkisi araştırılmaktadır. Lütfen ankette yer alan ifadelere belirtilen kriterler doğrultusunda içtenlikle yanıt veriniz.<br />

Değerli vaktinizi ayırıp araştırmaya katkıda bulunduğunuz için şimdiden teşekkür ederiz.<br />

GÖRÜŞME TARİHİ<br />

A FİRMA BİLGİLERİ<br />

1 Firmanın kuruluş yılı<br />

2 Sektörü (biliniyorsa nace<br />

kodu)<br />

3 AR‐GE projesinin konusu<br />

4 AR‐GE projesinin<br />

başlangıç tarihi<br />

5 AR‐GE projesinin süresi<br />

6 AR‐GE projesinin durumu Devam ediyor<br />

Başarılı‐ticarileşmedi<br />

Başarılı‐ ticarileşti<br />

7 İşletmenin proje bitiş<br />

tarihindeki cirosu<br />

8 Proje geçmiş dönemde<br />

tamamlandı ise İşletmenin<br />

şu andaki cirosu (2009 yılı)<br />

9 AR‐GE projesi fikrinin<br />

kaynağı<br />

B İSTİHDAM BİLGİLERİ<br />

İşletme Yönetimi Çalışanlar Pazar<br />

Üniversite Teknik ihtiyaç Rakipler<br />

* İşletme yöneticileri de çalışan kabul edilecektir.<br />

* Araştırma amaçlı olması ve verilerin gizli tutulacak olması nedeni ile mümkünse İşletmedeki kayıt dışı<br />

ve kayıt içi tüm istihdam verilerini veriniz.<br />

1 Proje başlangıcındaki<br />

personel sayısı<br />

Bu personelin eğitim<br />

düzeylerine göre dağılımı<br />

2 Proje tamamlandığında<br />

personel sayısı (proje<br />

devam ediyor ise boş<br />

bırakılacak)<br />

Bu personelin eğitim<br />

düzeylerine göre dağılımı<br />

3 Şu andaki personel sayısı<br />

Bu personelin eğitim<br />

düzeylerine göre dağılımı<br />

4 Proje süresi içerisinde<br />

herhangi bir aşamada<br />

istihdam artışı oldu mu ?<br />

İlköğretim Lise Meslek<br />

Lisesi<br />

İlköğretim Lise Meslek<br />

Lisesi<br />

İlköğretim Lise Meslek<br />

Lisesi<br />

Önlisans Lisans<br />

……………….. kişi<br />

Önlisans Lisans<br />

Önlisans Lisans<br />

Yüksek<br />

Lisans<br />

Yüksek<br />

Lisans<br />

Yüksek<br />

Lisans<br />

Evet<br />

Hayır � Cevap HAYIR ise 8. Soruya geçiniz.<br />

99<br />

Doktora<br />

Doktora<br />

Doktora


5 Proje başladıktan sonra ilk<br />

istihdam artışı projenin<br />

kaçıncı ayında gerçekleşti<br />

?<br />

6 Proje süresi içerisinde<br />

ulaşılan en yüksek<br />

istihdam sayısı kaç oldu ?<br />

Bu personelin eğitim<br />

düzeylerine göre dağılımı<br />

7 Projedeki en yüksek<br />

istihdam sayısına projenin<br />

kaçıncı ayında ulaşıldı?<br />

8<br />

İşletme sahibi ve<br />

ortaklarının eğitim<br />

durumuna göre dağılımı<br />

9 AR‐GE projesi süresince<br />

en az lisans mezunu<br />

teknik personel istihdam<br />

edildi mi?<br />

C KOSGEB AR‐GE<br />

DESTEKLERİ<br />

1 Başlangıç sermayesi<br />

desteği<br />

2 Malzeme, teçhizat ve<br />

prototip üretimi ile ilgili<br />

giderler ve deneme<br />

amaçlı hammadde temini<br />

desteği<br />

3 Üniversite danışmanlık<br />

desteği<br />

4 KOSGEB desteği<br />

olmasaydı, yine de<br />

girişimci olarak şirketinizi<br />

kurup ARGE çalışmasına<br />

başlayacak mıydınız?<br />

5 Bu proje olmasaydı farklı<br />

bir iş kolunda yine de<br />

kendi işinizi kurar<br />

mıydınız?<br />

İlköğretim Lise Meslek<br />

Lisesi<br />

İlköğretim Lise Meslek<br />

Lisesi<br />

…………………<br />

……………….. kişi<br />

Önlisans Lisans<br />

…………………<br />

Önlisans Lisans<br />

1 1<br />

Yüksek<br />

Lisans<br />

Yüksek<br />

Lisans<br />

Evet<br />

Hayır � Nedeni: İhtiyaç duyulmadı<br />

Bölgede yok<br />

ücretlerin yüksek olması<br />

Diğer: ………………………………...<br />

Alındı<br />

Alınmadı<br />

Alındı (Miktar: …………………… TL)<br />

Alınacak (Miktar: …………………… TL)<br />

Alınmadı<br />

Teminat mektubu nedeniyle alınamadı<br />

100<br />

Doktora<br />

Doktora<br />

Alındı (Miktar: …………………… TL)<br />

Alınacak (Miktar: …………………… TL)<br />

Alınmadı (Nedeni: İhtiyaç duyulmadı<br />

Bu konuda danışmanlık yapacak öğretim üyesi yok<br />

Diğer: Proje sahibi öğrenci olduğu için ücretsiz olarak hizmet aldı<br />

Evet<br />

Hayır<br />

Evet<br />

Hayır


EK 3 : Proje Başarı Durumları İtibari ile Eğitim Durumuna Göre İstihdam<br />

Artış Dağılım Grafikleri<br />

İLKÖĞRETİM<br />

LİSE<br />

101


102


103


EK:4 Uygulama İle İlgili İstatistiksel Analizler<br />

1-Kruskal-Wallis Sınama İstatistiği İçin Hesaplar<br />

HİPOTEZLER<br />

H0 : Proje durumları ile Personel artışı arasında istatistiksel olarak anlamlı fark<br />

yoktur;<br />

H1 : Proje Durumları ile Personel artışı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark<br />

vardır;<br />

Ranks<br />

Proje Durumu N Mean Rank<br />

VAR00001 Devam ediyor 42 45.31<br />

Başarılı Ticarileşmedi 11 27.50<br />

Başarılı Ticarileşti 38 52.12<br />

Total 91<br />

Test Statistics<br />

VAR0000<br />

1<br />

Chi-Square 7.672<br />

df 2<br />

Asymp. .022<br />

Sig.<br />

104<br />

Yukarıda ki test istatistiği p=0.022


Descriptives<br />

VAR00001<br />

N Mean Std. Deviation Std. Error 95% Confidence<br />

Minimu Maximu<br />

Interval<br />

Mean<br />

for<br />

m m<br />

Lower Bound Upper Bound<br />

Devam ediyor 42 1.6905 2.54221 .39227 .8983 2.4827 -1.00 13.00<br />

Başarılı<br />

Ticarileşmedi<br />

Başarılı<br />

Ticarileşti<br />

11 -.5455 2.62159 .79044 -2.3067 1.2158 -5.00 4.00<br />

38 2.8421 5.24289 .85051 1.1188 4.5654 -10.00 16.00<br />

Total 91 1.9011 4.01678 .42107 1.0646 2.7376 -10.00 16.00<br />

ANOVA - VAR00001<br />

Sum of Squares df Mean Square F Sig.<br />

Between Groups 101.354 2 50.677 3.302 .041<br />

Within Groups 1350.756 88 15.350<br />

Total 1452.110 90<br />

105<br />

Sonuç Olarak, Yukarıda ki test istatistiği 0.01


3- Örneklem Büyüklüğü Hesapları<br />

Örneklem büyüklüğünü belirlemek için; Hedef kitledeki birey sayısı bilinmiyorsa<br />

n = t2pq / d2 , hedef kitledeki birey sayısı biliniyorsa n= N t2pq / d2 (N-1) + t2pq<br />

formülleri kullanılır. Formüllerde;<br />

N : Hedef kitledeki birey sayısı , n : Örnekleme alınacak birey sayısı<br />

p : İncelenen olayın görülüş sıklığı (gerçekleşme olasılığı)<br />

q : İncelenen olayın görülmeyiş sıklığı (gerçekleşmeme olasılığı)<br />

t : Belirli bir anlamlılık düzeyinde, t tablosuna göre bulunan teorik değer<br />

d : Olayın görülüş sıklığına göre kabul edilen örnekleme hatası<br />

Uygulamada<br />

N = 876<br />

p= 0.85 (istihdam artış oranı görülüş sıklığı tahmini olarak 0.80 alınmıştır)<br />

q= 0.15 (q= 1- p)<br />

d= 0.05<br />

t= 1.96 (t değeri d anlamlılık düzeyi için t tablosundan bulunan değer)<br />

Değerleri yerine konulursa n=85 (Örneklem Büyüklüğü) bulunur.<br />

106<br />

Sonuç olarak toplam 876 işletme çalışmanın hedef kitlesini oluşturmakta, ve<br />

KOSGEB’den destek alan firmaların ilk 6 aylık istihdam artışı %85 olarak ön<br />

görülmüş,(araştırma sonucu % 79’dur),%5 örneklem hatası ile yukarıda ki örneklem<br />

belirleme formül uygulanmış ve örneklem büyüklüğü n= 85 bulunmuştur.<br />

Bu nedenle seçilen 91 örneklem hedef kitlenin % 95’ini temsil etmekte olup, % 5 lik<br />

bir hata payı bırakılmıştır.


Kişisel Bilgi<br />

Eğitim<br />

İş deneyimi<br />

İlgi alanları<br />

ve<br />

etkinlikler<br />

Dil<br />

;<br />

ÖZGEÇMİŞ<br />

• Adı ve Soyadı: Serhan EKER<br />

• Milliyet: TC<br />

• Doğum Yılı: 1976<br />

• Doğum Yeri: Gaziantep<br />

• Medeni durum: Evli<br />

• Askerlik : Tamamladı<br />

• Yüksek Lisans (S.D.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü ,Çalışma Ekonomisi ve<br />

Endüstriyel İlişkiler,(devam ediyor)<br />

• Üniversite : 9 EylülÜniversitesi<br />

• Fakülte : Mühendislik Fakültesi /Makine Mühendisliği (1998)<br />

• Lise: Aliağa Lisesi:1992<br />

107<br />

• 2010 - KOSGEB Mersin Hizmet Merkezi Müdürlüğü, Başkanlık Müşavir<br />

MERSİN<br />

• 2007 - 2010 KOSGEB Isparta Teknoloji Geliştirme Merkez Müdürlüğü ,<br />

Müdür<br />

• 2005 – 2007 KOSGEB Başkanlığı Özel Kalem Müdürlüğü , KOBİ Uzmanı<br />

2003 – 2005 KOSGEB Mersin Hizmet Merkezi Müdürlüğü, KOBİ Uzman<br />

Yardımcısı,<br />

• 1998 – 2001 Kadıköy Belediyesi, Kontrol Mühendisi<br />

• Sinema<br />

• Seyehat<br />

• Yüzmek,<br />

• Müzik Dinlemek,<br />

• İngilizce (KPDS C)

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!