25.01.2013 Views

LOMBER DİSK HERNİLERİNDE END-PLATE DEJENERASYONU

LOMBER DİSK HERNİLERİNDE END-PLATE DEJENERASYONU

LOMBER DİSK HERNİLERİNDE END-PLATE DEJENERASYONU

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

T.C.<br />

SAĞLIK BAKANLIĞI<br />

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları<br />

Hastanesi III. Nöroşirürji Kliniği<br />

Klinik Şefi: Op. Dr. Halil TOPLAMAOĞLU<br />

<strong>LOMBER</strong> <strong>DİSK</strong> <strong>HERNİLERİNDE</strong><br />

<strong>END</strong>-<strong>PLATE</strong><br />

<strong>DEJENERASYONU</strong><br />

(UZMANLIK TEZİ)<br />

Dr. Soner BÜYÜKKINACI<br />

İSTANBUL – 2005


T.C.<br />

SAĞLIK BAKANLIĞI<br />

Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları<br />

Hastanesi III. Nöroşirürji Kliniği<br />

Klinik Şefi: Op. Dr. Halil TOPLAMAOĞLU<br />

<strong>LOMBER</strong> <strong>DİSK</strong> <strong>HERNİLERİNDE</strong><br />

<strong>END</strong>-<strong>PLATE</strong><br />

<strong>DEJENERASYONU</strong><br />

(UZMANLIK TEZİ)<br />

Dr. Soner BÜYÜKKINACI


TEŞEKKÜRLER<br />

İSTANBUL – 2005<br />

Nöroşirürji ihtisasım süresince bilgi ve deneyimlerinden<br />

yararlandığım, yetişmemde büyük katkısı bulunan, demokratik<br />

ve hoşgörülü yaklaşımı ile bize zevkli bir çalışma ortamı<br />

sunan ve ayrıca tezimin hazırlanmasında bana destek olan<br />

klinik şefimiz Sayın Op. Dr. Halil Toplamaoğlu'na,<br />

Eğitimime katkılarından dolayı, I. Nöroşirurji Klinik Şefi<br />

Doç. Dr. Murat Taşkın'a, II. Nöroşirurji Klinik Şefi Prof. Dr.<br />

Hidayet Akdemir 'e,<br />

Nöroloji rotasyonum sırasında, yanında eğitim almaktan büyük<br />

onur duyduğum III. Nöroloji Klinik Şefi Doç. Dr. Dursun<br />

Kırbaş’a,<br />

Eğitimimde büyük katkıları bulunan ve desteklerini benden<br />

esirgemeyen Klinik Şef Yardımcısı Op. Dr. Bahattin Uçar'a ve<br />

Başasistanımız Op. Dr.Ramazan Atabey'e,<br />

Bilgisini ve her konuda içten yardımlarını benden esirgemeyen<br />

eğitimim süresince bana katkıları bulunan III. Nöroşirurji<br />

Klinik uzmanları Op. Dr. Murad Asiltürk'e, Op. Dr. Erhan<br />

Sofuoğlu'na, Op. Dr. Burak Gündüz’e ve Op. Dr. Aykut<br />

Karasu'ya,<br />

Birlikte zevkle çalıştığım sevgili asistan arkadaşlarıma,<br />

daima yardımlarını ve yakınlıklarını gördüğüm değerli<br />

hemşirelerimize, personelimize ve sekreterimize,<br />

Tezimin Patolojik araştırmalarına yardımcı olan Dr. S. Gül<br />

Barut ve Dr. Gülbin Oran ile istatistiksel çalışmalarıma<br />

destek veren Dr. Şahap Erkoç’ a,<br />

Ayrıca bana her zaman destek olan sevgili eşim Burcu’ya içten<br />

teşekkür ederim.<br />

Dr. Soner Büyükkınacı


İÇİNDEKİLER ........................................ SAYFA<br />

GİRİŞ VE AMAÇ ........................................... 1<br />

GENEL BİLGİLER .......................................... 3<br />

TANIM.................................................. 3<br />

TARİHÇE ................................................ 4<br />

EMBRİYOLOJİ ............................................. 5<br />

ANATOMİ ................................................ 6<br />

PATOLOJİ .............................................. 17<br />

PATOGENEZ ............................................. 17<br />

KLİNİK BELİRTİ VE BULGULAR................................ 19<br />

TANI YÖNTEMLERİ ........................................ 25<br />

AYIRICI TANI ........................................... 34<br />

TEDAVİ ................................................ 36<br />

PROGNOZ ............................................... 38<br />

MATERYAL VE METOD ...................................... 38<br />

BULGULAR............................................... 39<br />

TARTIŞMA............................................... 47<br />

SONUÇ.................................................. 55<br />

ÖZET................................................... 57<br />

KAYNAKÇA............................................... 58


GİRİŞ VE AMAÇ<br />

Bel ağrısı, sosyal aktivite ve iş gücü kaybı yönünden ilk<br />

sırayı alan hastalıklar içindedir (1,2,3). Tüm dünya nüfusunun<br />

%80'inin, hayatlarının herhangi bir döneminde, bel ağrısından<br />

yakındıkları tespit edilmiştir(4). Gelişmiş ülkelerde ise;<br />

yıllık bel ağrısı görülme oranı %40 civarındadır(5).<br />

Genellikle 40–50 yaş arasında görülmekle birlikte, özellikle<br />

sanayi kesimi ve hizmet sektöründe çalışanlarda sıklıkla<br />

ortaya çıkmaktadır(6,7,8). İşe gelmeme nedenleri arasında %10-<br />

20'lik oranla bel ağrısı ilk sıralardadır. Amerika Birleşik<br />

Devletleri'nde bel ağrısı sebebi ile yılda 93 milyon iş günü<br />

kaybedilmekte, buna tanı, tedavi, sigorta ve tazminat<br />

masraflarının da eklenmesiyle hastalığın yıllık maliyeti 15–20<br />

milyar doları bulmaktadır(9,10).<br />

Tüm ağrılı bel sendromlarının %2-3’ü lomber disk hernisi<br />

sebebiyledir(11). Radyoloji alanındaki son gelişmeler disk<br />

hernisi tanısının güvenilirliğini arttırmış, eş zamanlı olarak<br />

yeni tıbbi ve cerrahi tedavi metodları yaygın şekilde<br />

uygulanır olmuştur(12). 1987 yılında ABD'de 250.000 disk<br />

hernisi operasyonu yapıldığı göz önüne alınır ise, disk<br />

hernilerinin cerrahisine yönelik retrospektif ve prospektif<br />

çalışmaların ne kadar önemli olduğu kendiliğinden ortaya<br />

çıkmaktadır.<br />

Lomber disk hernisine en çok orta yaş grubunda rastlanır.<br />

Olguların %70'i 30–50 yaş arasında iken, %10'u 60 yaşından<br />

sonra görülür (13). Çocukluk yaşlarında çok nadirdir (14).<br />

Erkeklerde kadınlara göre daha sık görülür. Bütün lomber disk<br />

herniasyonlarının sadece %15'i cerrahi tedavi gerektirmektedir<br />

(15). Cerrahinin başarısı %90'larda olmasına rağmen, ağrısı<br />

1


geçmeyen hastalarda nasıl bir protokol izleneceği konusunda<br />

birçok çalışma yapılmıştır (1,2,3,15,16,17). Yapılan<br />

çalışmalara rağmen başarısız bel cerrahisinde standart bir<br />

yaklaşım ve ameliyat protokolü oluşturulamamıştır (16,18).<br />

Günümüzde lomber disk cerrahisi endikasyonlarını koyarken,<br />

hastaların klinik ve laboratuar bulgularını değerlendirerek<br />

mevcut cerrahi modalitelerine göre bir yol seçmekteyiz.<br />

Tekrarlayan disk hernisi görülme oranı seriler arasında<br />

değişse de ortalama oran %4 olarak saptanmıştır.<br />

Hastanın mevcut herniasyon patolojisinin predispozan<br />

faktörleri burada önem taşımaktadır. Biomekanik etkenlere<br />

patofizyolojik yapılar eklendiğinde, hastada tekrarlayan disk<br />

hernisi görülme oranında artış olması beklenir. Tekrarlayan<br />

disk hernilerinde birçok predispozan faktör olmakla beraber,<br />

vertebral end-plate dejenerasyonun katkısı tartışmalıdır.<br />

Ocak 1995 - Şubat 2004 tarihleri arasında Bakırköy Ruh ve<br />

Sinir Hastalıkları Hastanesi 3. Nöroşirürji Kliniği'nde opere<br />

edilen 1893 lomber disk hernisi arasından, ikinci defa opere<br />

edilen, tekrarlayan disk hernisi olan 39 hastanın preop<br />

manyetik rezonans görüntülemeleri değerlendirilmiştir.<br />

Bulgular, aynı tarihlerde kliniğimizde opere edilen, lomber<br />

disk hernisi hastalarının preoperatif filmlerindeki end-plate<br />

dejenerasyonları ile karşılaştırılmıştır.<br />

Çalışmanın amacı vertebral end-plate dejenerasyonunun<br />

tekrarlayan disk hernisine olan etkisini tartışmaktır.<br />

2


GENEL BİLGİLER<br />

Tanım<br />

Lomber intervertebral diskin anulus fibrozusu ile nükleus<br />

pulpozusunun vertebral kanal içine yer değiştirmesine herni<br />

nükleus pulpozus (HNP) denir (19).<br />

Lomber, HNP spinal sinirlere ya da köklerine bası yaparak<br />

semptomatik olabilir. Herniye disk materyalinin direkt mekanik<br />

etkisiyle ya da oluşturduğu inflamatuar yanıt ve buna sekonder<br />

gelişen ödem etkisiyle, radiküler, vasküler yapıların basıya<br />

uğrayarak sinir kökü iskemisine yol açmaları da<br />

semptomatolojide rol oynar (20).<br />

Hastalığın etiyolojisinde, birikici mikrotravma sorumlu<br />

tutulmakla beraber, motorlu taşıt kullananlarda, düzenli spor<br />

alışkanlığı olmayanlarda, sigara içenlerde daha sık<br />

rastlandığı bildirilmektedir (21,22,23).<br />

Disk hastalığının doğal seyri üç aşamada özetlenebilir, ilk<br />

aşama dejenerasyon; insanın yürümesiyle başlar engellenemez ve<br />

tam dejenerasyonla sonlanır. İkinci aşama hastalık zamanıdır.<br />

Disk sinir elamanlarına yönelir, bel ağrısı ve siyatalji<br />

bulguları görülür.<br />

Konservatif tedavi ile olguların %70'i 4-6 hafta içinde tam<br />

fonksiyonel kapasiteye ulaşır, ilerleyici nörolojik defisiti<br />

olan, kauda ekuina sendromu gelişen, konservatif tedaviye<br />

direnç gösteren ve tanısı radyolojik olarak da doğrulanan<br />

olgularda tedavi cerrahidir. Son aşama ise, diskin kollaps<br />

olduğu, kemik ve eklem deformitelerinin oluştuğu, ankiloz ile<br />

3


sonuçlanan devredir. Bel ağrısı ve hafif siyatik bulguları bu<br />

aşamanın temel yakınmasıdır (23,24,25,26,27,28,29,30).<br />

Tarihçe<br />

MÖ 3000-2500 yıllarında yazılan Mısır papirüslerinde<br />

vertebral yaralanmalardan bahsedilmiş olsa da, bel ağrısı ve<br />

siyatik sinir tutulumu, tıbbın babası olarak kabul edilen<br />

Hipokrat (M.Ö. 460 -379 ) tarafından, ilk kez “Hipokrat’ın<br />

Bedeni” adlı kitabında tarif edilmiştir(31,32).<br />

Çağlar boyu kan nakli ile siyatiği iyileştirme, sıcak su ve<br />

yağlar ile bölgenin ovulması, koterize edilmesi ve yakı<br />

yakılması gibi birçok tedavi yöntemi kullanılmıştır.<br />

İntervertebral diskin ilk anatomik tanımını 1555 yılında<br />

Vesalius yapmıştır. 1770 yılında Domenico Cotugno ilk kez<br />

siyatik ağrısını tanımlamıştır. Bel ağrısı ile siyatalji<br />

arasındaki ilişkiyi ilk tanımlayan, 1864 yılında, Laseque<br />

olmuştur (33,34,35). Daha sonra, Wirchow ve Von Luschka,<br />

intervertebral disk ve patolojilerini tanımlayarak, diskin<br />

posterior protrüzyonunun kliniğini açıklamışlardır (33,34).<br />

1911 yılında, Goldtweight, kauda ekuina basısını, Middieton<br />

ve Teacher, kauda ekuina basısına neden olan santral disk<br />

hernisini açıklamışlardır (36,37).<br />

1927'de, Schmorl, otopsi çalışmalarında %15 oranında<br />

intervertebral disk protrüzyonları bulmuştur. 1929 yılında,<br />

Dandy, kauda ekuina basısı olan iki hastayı ameliyat etmiş,<br />

intervertebral diskten travma sonucu kopan bir disk parçasının<br />

kliniğe neden olduğunu bulmuştur (33,34,37).<br />

4


Mixter ve Barr, 1933 yılında yayınladıkları 11 olgu ile<br />

intervertebral disk hernisi ve cerrahisinin modern devrini<br />

başlatmışlardır (38). 1963'de, Smith, kemonükleosizi, 1975'de,<br />

Hijikata, perkütan diskektomiyi, 1977'de, Caspar ve Yaşargil,<br />

mikrolomber diskektomiyi eklemişlerdir (39,40,41). Günümüzde<br />

ise sıklıkla mikrodiskektomi ve endikasyon dahilinde<br />

endoskobik diskektomi girişimleri uygulanmaktadır.<br />

Embriyoloji<br />

Embriyoda ikinci haftadan sonra mezoderm ortaya çıkar.<br />

Mezodermden gelişen korda dorsalisden, üçüncü haftadan<br />

itibaren somitler belirmeye başlar (42). Somitler<br />

farklılaşarak, embriyonel bağ dokusu ve mezenkimal hücrelerden<br />

oluşan sklerotomu yaparlar. Mezenkimal hücreler,<br />

kondroblastlara, osteoblastlara, bağ dokusunun retiküler,<br />

kollajen ve elastik liflerine dönüşürler. Segmentasyona<br />

uğrayan korda dorsalis, omur gövdelerinin oluştuğu yerlerde<br />

kaybolurken, intervertebral disk bölgesinde kalır (42).<br />

Her vertebrada, iki adet vertebra korpusunda ve iki adet<br />

nöral arkta olmak üzere, dört adet kondrifikasyon merkezi<br />

vardır. Bu merkezlerden birinin hipoplazisi, hemivertebraya<br />

yol açar (43). Embriyolojik periyodun sonunda, normal olarak<br />

spina bifida vardır. Çünkü bu dönemde, kartilaj nöral<br />

arkuslar, kordun ortası hizasına kadar ilerleyebilmişlerdir.<br />

Kartilaj vertebralar, embriyolojik yaşamın 10. Haftasında<br />

ossifiye olmaya başlarlar. Vertebra korpuslarında bir, nöral<br />

arkuslarda iki olmak üzere, toplam üç adet primer ossifikasyon<br />

merkezi vardır. Kolumna vertebralisin ossifikasyonu doğumdan<br />

sonra devam eder. Anuler epifiz, 4–7 yaşlarında ortaya çıkıp,<br />

ayrı olarak ossifiye olur ve 17–20 yaşlarında, vertebra<br />

5


korpusuyla birleşir. Kartilajenöz plak, enkondral ossifiye<br />

olup, vertebranın yüksekliğinde rol oynar. Spinoz ve transvers<br />

proçeslerin epifizleri, pubertede ortaya çıkıp, üçüncü dekatta<br />

füze olurlar (42,44).<br />

Vertebranın enine büyümesi ve nöral arkusların kalınlığının<br />

artması, subperiostal ossifikasyonla olur. Vertebranın<br />

vertikal büyümesi genetik, enine büyümesi ağırlık taşıma<br />

faktörüne bağlıdır (45). Korda dorsalis segmentlerinin<br />

kalıntılarından, intervertebral disk içindeki nükleus pulpozus<br />

gelişir.<br />

Anatomi<br />

Spinal kolon; 7 servikal, 12 dorsal, 5 lomber, 5 bileşik<br />

sakral ve 4 bileşik koksiks olmak üzere 33 vertebradan<br />

oluşmuştur. İnsan vücudunun normal postürünü sağlamak, baş,<br />

gövde, göğüs, karın organlarına destek oluşturmak ve<br />

ağırlığını taşımak, medülla spinalisi korumak gibi görevleri<br />

vardır. Bir vertebra, önde vertebra cismi (korpusu) ve arkada<br />

vertebra kavsinden (arkus) oluşur. Vertebra cisimleri kısa bir<br />

silindir şeklindedir. Vertebra arkusunda iki pedikül, iki<br />

lamina, iki transvers çıkıntı, dört artiküler çıkıntı ve bir<br />

spinal çıkıntı vardır. Korpusun üst ve alt bölümlerinde<br />

bulunan hafif konkav yüzeylere son plak(end-plate) denir.<br />

Pediküller, arkusun korpusla birleştiği yerlerdir. Bunların<br />

alt ve üst kısımlarında birer çentik vardır. Komşu iki<br />

vertebranın birleşmesi ile her iki pedikül çentiğinin<br />

oluşturduğu boşluğa, intervertebral foramen denir ve içinden<br />

spinal sinirler geçer. Artiküler çıkıntılar, laminalar ile<br />

pediküllerin birleştiği yerde bulunur. Bir vertebranın üst<br />

6


artiküler çıkıntıları ile alt artiküler çıkıntıları faset<br />

eklemlerini yapar (35,46).<br />

Vertebral kolonda, servikal ve lomber bölgede fizyolojik<br />

lordoz ile dorsal bölgede fizyolojik kifoz bulunur (47).<br />

Vücudun fleksiyon ve ekstansiyon hareketinin %75'i lomber<br />

bölgede gerçekleşir. Yana doğru hareketin de %75'i lumbosakral<br />

bileşkede oluşur. Bu hareket kapasitesi, disk hernilerinin<br />

lomber bölgede sık olmasının nedenidir.<br />

İki komşu vertebra ve aralarındaki intervertebral disk<br />

fonksiyonel birimi oluşturur. Fonksiyonel birimin ön kısmı<br />

ağırlık taşıyıp, şok emecek kapasitedeyken, arka kısmı<br />

hareketin yönünü belirleyen iki adet faset ekleminden oluşur<br />

(48).<br />

Fonksiyonel birimlerin bütünlüğünü, vertebra korpusları ile<br />

spinal ve transvers çıkıntıları birbirine bağlayan bağlar<br />

sağlar. Korpusların ön yüzünü, ligamentum longitüdinale<br />

anterior, arka yüzünü, ligamentum longitüdinale posterior<br />

birleştirir. Ligamentum flavum, komşu iki vertebra arkusunu<br />

birbirine bağlar ve ikinci servikal vertebradan birinci sakral<br />

vertebraya kadar laminalar arasında uzanır. Bu ligaman, üst<br />

vertebra arkusunun iç yüzünden başlayarak, bir alttaki<br />

vertebra arkusunun dış yüzüne yapışır. Ligamentum interspinale<br />

ve supraspinale, spinoz çıkıntıları birbirine bağlarken,<br />

ligamentum intertransversum, transvers çıkıntıları arasında<br />

bulunur (47,49).<br />

Lomber omurganın temel hareketi, son iki torakal ve lomber<br />

vertebralar ile sakrum ve iliak kanatlara tutunan erektör<br />

spinal kaslar ile sağlanır (50,51).<br />

7


İntervertebral Disk Anatomisi<br />

İntervertebral diskler, aksisten sakruma dek tüm vertebra<br />

korpusları arasında bulunmaktadır (52). Disklerin alt ve üst<br />

yüzleri vertebra korpusu ile ilişkidedir. Kalınlıkları,<br />

bulundukları yere ve aynı diskin değişik yerlerine göre<br />

farklılıklar gösterir. Servikal ve lomber disklerin anterior<br />

bölümü posterioruna göre daha kalındır. Böylece servikal ve<br />

lomber lordozun oluşumunu sağlarlar. Torakal bölgede ise<br />

diskler, hemen hemen uniformdur ve vertebra korpuslarına bağlı<br />

bir anterior konkavite vardır. Diskler üst torakal bölgede en<br />

ince, lomber bölgede ise en kalındır. Disk servikal bölgede 3<br />

mm, torakal bölgede 5 mm, lomber bölgede 9 mm kalınlığa ulaşır<br />

(53,54). Ayrıca diskler üst torakal vertebrada en az, alt<br />

lomber vertebrada en fazla hacme sahiptirler (52,55).<br />

Vertebral yüzeylerin üst ve alt kısımlarında, ince bir<br />

hiyalin kıkırdak tabakası uzanır, diskler, bu hiyalin kıkırdak<br />

tabakalara yapışarak, İntervertebral simfizisi oluşturur (55).<br />

Fakat diskin çevre kısımları bu simfizise katılmazlar. Diskin<br />

periferik kısımları, komşu damarlardan beslenir, diskin<br />

santral kısmında ise kan damarı bulunmaz. Bu bölümün<br />

beslenmesi, spongiyoz kemik dokusundan difüzyon yolu ile olur.<br />

Bu yüzden, damar yapı içeren periferik kısım ile damarsız<br />

santral kısmın yaralanmalara karşı reaksiyonu değişik olur<br />

(52,55).<br />

İntervertebral diskler, anterior ve posterior longitudinal<br />

ligamanlara sıkı bir şekilde yapışmıştır. Ayrıca, toraksta,<br />

yan taraflarda ligamentum kapitis kosta intraartikulare<br />

vasıtasıyla kosta başlarına tutunmuşlardır. Disklerin boyu,<br />

vertebral korpus boyunun yaklaşık 1/5'ini oluşturur, ilk iki<br />

vertebra buna istisnadır. Disk yüksekliğinin vertebra<br />

8


yüksekliğine oranı, servikal ve lomber bölgelerde en fazla,<br />

torakal bölgede en azdır. Torakal bölgede oran 1/5, lomber<br />

bölgede 1/3, servikal bölgede 3/5'tir. Böylece servikal ve<br />

lomber bölgelerde yüksek hareket kabiliyeti sağlanır (54,55).<br />

İntervertebral diskin bilinen tek siniri, Von Luschka'nın<br />

sinovertebral siniridir. Bu sinir, dorsal kök ganglionundan<br />

sonra sinir kökünden ayrılır ve Rami Kominikantes’ten gelen<br />

bir dalla birleşerek, İntervertebral foramene girer. Posterior<br />

longitudinal ligamana gelince, superior ve inferior dallarına<br />

ayrılarak, posterior longitudinal ligamantı, İntervertebral<br />

diskin posterior kısmını, kemiği, periostu, laminaları ve<br />

damarları inerve eder. Bir dalı, dura ve piamatere dek<br />

uzanırken, diğer dalı da omurilik içine girer (56). Fetusta ve<br />

yeni doğanda, longitudinal ligamanlarda, anulus fibrozusun<br />

periferik tabakalarında ve vertebra korpusu içindeki damarsal<br />

yapıların çevresinde sinir lifleri bulunmuştur. Fasetlerde ise<br />

enkapsüle reseptörler saptanmış; fakat ligamantum flavumda<br />

nöral yapı görülmemiştir. Erişkinde ise; supraspinöz ve<br />

infraspinöz ligamanlarda birkaç tane son uç, faset kapsülünde<br />

pek çok sinir lifi ve longitudinal ligamanlarda sinir uçlarına<br />

ait pleksuslar bulunmuştur. Annulus fibrozusun dış zonlarında<br />

sadece birkaç lif görülmüş, disk ve trabeküler kemikte nöral<br />

dokuya rastlanmamıştır (57).<br />

Disklerin vertebra korpusuna yapışık olmayan yerleri ile<br />

vertebra korpusu arasında bazen sinoviyal membranla örtülü bir<br />

eklem yüzü bulunabilir. Bunlar, daha ziyade alt servikal<br />

segmentlerde görülmektedir (52).<br />

İntervertebral diskin periferik kısmı, "Annulus Fibrozus"<br />

denilen lameller şeklinde fibrokartilajenöz dokudan oluşur.<br />

Merkezi kısmı ise; jelatinöz yapıda olan sarımtırak renkli<br />

9


nukleus pulpozus oluşturur. Bir diskus intervertebralis,<br />

yapıştığı yerden dikkatli bir şekilde kesilip çıkarılırsa<br />

nukleus pulpozusun, etrafını çevreleyen anulus fibrozusa<br />

oranla daha kalın olduğu görülür (52).<br />

Normalde 23 intervertebral disk olup, vertebral kolonun<br />

uzunluğunun dörtte birini oluşturur (35). Bir intervertebral<br />

disk üç bölümden oluşur:<br />

Nukleus Pulpozus<br />

İntervertebral diskin fibrojelatinöz merkezidir. İki<br />

vertebra platosu arasında sıkışıp kalmış olan nukleus<br />

pulpozusun şekli küreye benzer. Sıkıştırılamayan, şok emen,<br />

yarı sıvı özelliktedir. Dikey etkileyen kuvvetleri, yatay<br />

kuvvetlere dönüştürerek, anulus fibrozusun her tarafına eşit<br />

olarak yayar(47).Böylece her üç düzlemde de harekete izin<br />

verir. Nukleus pulpozusun arasında bulunduğu vertebra<br />

gövdelerinin yüzeyleri, mikroporoz bir kıkırdak ile kaplıdır.<br />

Bu özelliği sayesinde, suya geçirgen olan bu kıkırdağa, ayakta<br />

durma sırasında uygulanan basınç ile, nukleus jelatinöz<br />

matriksinden su geçer. Gün boyunca, nukleus belirgin şekilde<br />

küçülür (sağlıklı erişkinde toplam 2 cm kısalma olur). Gece<br />

yatma durumunda ise nukleusun su emme özelliği sayesinde disk<br />

şişer (Resim 1). İnsan boyu ve omurganın fleksibilitesi,<br />

sabahları daha fazladır, yaşlılarda nukleusun su emme<br />

kapasitesi azalır, bu da fleksibilite azalmasını ve boy<br />

kısalmasını açıklar(54) (Resim 2).<br />

10


Resim 1. Nukleusun basınç altındaki fleksibilitesi<br />

Resim 2. Nukleusun su içeriğini arttırarak basınca verdiği<br />

tepki<br />

11


Nukleus pulpozus, servikal ve lomber bölgelerde daha iyi<br />

gelişmiştir. Diskin posterioruna daha yakın yerleşmiştir (55).<br />

Servikal disklerde 1-1,4 cm 3 , lomber disklerde ise 10 cm 3 hacme<br />

ulaşır ve disk mesafesinin %30-50'sini kapsar(Resim 3). Önemli<br />

bir kısmı su olan nukleus pulpozusun morfolojik karakteri ve<br />

sıvı içeriği yaş ile birlikte değişir. Sıvı içeriği yaş<br />

ilerledikçe %88'den %66'ya kadar azalır. Nukleus pulpozus,<br />

içindeki sellüler elemanlarla kaynaşmış olan konnektif doku,<br />

mukopolisakkaritler ve kollajen liflerden oluşmaktadır.<br />

Kollajen, nukleus pulpozus içindeki ana yapılardan biridir ve<br />

nukleusa büyük bir esneklik kazandırır. Nukleus pulpozusun<br />

içindeki mukopolisakkaritlerin en önemlileri; kondroidin 4<br />

sülfat ve kondroidin 6 sülfattır. Kondroidin sülfatlar, yaşla<br />

birlikte azalırken, diğer bir yapı taşı olan kerato sülfat ise<br />

çoğalır (57).<br />

12


Resim 3. Nukleusun yerleşim bölgesi<br />

Doğum esnasında disk, büyük, yumuşak, jelatinöz ve<br />

yakınındaki anulus fibrozusun iç bölgesinde, hücre ve<br />

fibriller de içeren notokordiyal hücrelerden oluşan, mukoid<br />

materyal görünümündedir. Notokordiyal hücreler, ilk on yılda<br />

kaybolmaktadır, yerine, özellikle anulus fibrozus ve vertebral<br />

13


korpuslara bağlı hiyalin kıkırdak tabakasından sağlanan<br />

fibrokartilaj tarafından oluşturulan, mukoid materyal<br />

gelmektedir (55). Lomber diskin hücre içeriği (6000<br />

hücre/mm3), anulus fibrozusun periferinde ve vertebral<br />

korpuslara yakın hiyalin kıkırdakta en fazladır. Diskin glukoz<br />

difüzyonu, diğer kıkırdaklara kıyasla yetersizdir (saniyede<br />

2.5 mm3). Özellikle lomber bölgedeki disklerde bu durum daha<br />

belirginleşir, nukleus pulpozus mat ve amorf bir görünüm alır.<br />

Bunun anlamı, diskin su tutma özelliğini ve elastikiyetini<br />

kaybetmekte olduğudur. Bu özelikler, diskin mukopolisakkarit<br />

ve protein komponentlerine bağlıdır (52,54,55).<br />

Anulus Fibrozus<br />

Diskin periferindeki, ince kollajenöz bir bölgedir.<br />

Kartilajenöz plaktan gelişir. Nükleus pulpozusu oblik olarak<br />

saran, kollajen liflerinin oluşturduğu 20 lamel içerir. Diskin<br />

şeklini ve bütünlüğünü verir(Resim 4). Annulus fibrozus,<br />

diskin en kuvvetli ve sağlam bölümünü teşkil eder. Lameller<br />

şeklinde dizilim gösteren iki tabakadan oluşmuştur, iç<br />

kısmında geniş bir fibrokartilajenöz tabakası, dış kısmında<br />

ise kollajen bir tabaka bulunur. Dış kısımdaki vertebra,<br />

apofiz ringine tutunan liflere, Sharpey lifleri denir<br />

(58,59).Bu tabakalar birbiri üzerinden geçen fibröz bantlarla,<br />

çepeçevre olmasa da kısmen örtülmüştür. Disklerin posterior<br />

kısmında, lamina çok daha kompleks şekilde bağlıdır(57).<br />

Konsantrik liflerden oluşan ve nukleus pulpozusun çevresini<br />

saran liflerden oluşan anulus fibrozusun lifleri, periferde<br />

daha vertikaldir ve merkeze gittikçe oblikleşir. Annulus<br />

fibrozus, önde daha kuvvetli olarak görülür, anterior<br />

longitudinal ligamana yapışma yeri çok daha kuvvetli iken,<br />

arkada bu ilişki zayıflar ve posterior longitudinal ligamana<br />

14


daha gevşek yapışır. Anatomik çalışmalarda, insan lomber<br />

anulus fibrozusunun küçük bir parçasında elastik fibriller<br />

tanımlanmıştır.<br />

Resim 4. Anulus Fibrozusun lameller yapısı<br />

15


Kartilajenöz End-plate ler<br />

Hyalin kıkırdağı olup, anulus fibozusun alt ve üst<br />

yüzeylerini kaplayarak, vertebral cisme tutunmasını<br />

sağlar(58).<br />

İntervertebral disklerin beslenmesi, erişkin yaşa kadar<br />

kartilojenöz plaklardaki vasküler yapılar ile gerçekleşirken,<br />

20–30 yaşlarından sonra bu damarların atrofiye olmasıyla,<br />

difüzyon yolu ile olmaktadır(60).<br />

Nükleus pulpozus ve anulus fibrozusun iç tabakası, sinir<br />

uçları içermemektedir. Anulus fibrozusun dış tabakası,<br />

posterior longitüdinal ligament, periost, epidural vasküler<br />

yapılar, duramaterin foraminal kısmı, faset eklem kapsülü ve<br />

erektör spinal kasların innervasyonu, dorsal kök ganglionundan<br />

sonra çıkan rekürran sinuvertebral sinir (Luschka siniri)<br />

yoluyla olur(61). Bu sinir ağrı duyusunu taşıdığından, disk<br />

herniasyonunda siyataljiden önce çıkan bel ağrıları, anulus<br />

fibrozusun ve posterior longitüdinal ligamanın gerilmesine ve<br />

yırtılmasına bağlıdır(35).<br />

Medülla spinalis, L1-2 vertebraları düzeyinde konus<br />

medüllaris adı altında sonlanır. Konus medüllarisden çıkan<br />

sinir kökleri, kauda ekuinayı oluşturur. Dural kese içinde,<br />

serbest ve birbirine paralel seyreden sinir kökleri her<br />

segmentte sağlı ve sollu bir çift olarak durayı terk ederler.<br />

Sinir köklerinin çıkış bölgesinde, dura genişleyerek, sinir<br />

kökü kılıfını oluşturur. Sinir kökleri, intervertebral<br />

foramene girmeden önce, spinal kanalda aşağı ve dışa doğru<br />

seyredip, alttaki diskin posterolateral yüzeyini<br />

çaprazlayarak, pedikülün altından spinal kanalı terk ederler<br />

(62).<br />

16


Patoloji<br />

İntervertebral diskte yaşam boyu ilerleyici dejenerasyon<br />

görülür. Yaşlanmayla, diskin mikrosirkülasyonunun bozulması ve<br />

osmoz yoluyla beslenmesi, tekrarlayıcı mikrotravmalar,<br />

dejenerasyondan sorumludur. Nükleus pulpozusun matriks yapısı<br />

bozulup, su tutma yeteneği ve esnekliği azalır. Kartilaj<br />

plaklarda skleroz gelişerek çatlaklar oluşur. Anulus<br />

fibrozusun lifleri giderek parçalanır, anulus zayıflar ve<br />

gevşer(63,64). Disk vertebra cisimlerinden dışarıya taşarken,<br />

intervertebral disk yüksekliği azalır.<br />

Anulus fibrozusun difüz olarak korpus kenarlarından<br />

taşmasına, "bulging" denilir. Genellikle, posterolateral<br />

bölgede, anulusun iç tabakalarının yırtılmasına bağlı fokal<br />

genişlemesine, "protrüzyon" denilir. Bütün tabakaları<br />

yırtılmış anulustan, nükleus pulpozusun posterior longitüdinal<br />

ligaman altına herniye olmasına, "ekstrüzyon" denir. Ekstrüde<br />

nükleus pulpozusun, posterior longitüdinal ligamanı yırtarak<br />

kanal içinde serbest kalmasına, serbest parça, "sekestre disk"<br />

denir(35,65,66,67,68). İntervertebral diskteki, yaşla birlikte<br />

artan fibrotik dejenerasyon nedeniyle, yaşlılarda disk hernisi<br />

daha seyrek görülür(65). Tekrarlayan mikrotravmalar, zamanla<br />

disk kalsifikasyonuna yol açabilir(35).<br />

Patogenez<br />

Yanlış duruş, paravertebral kasların zayıflığı, eğilmiş ve<br />

rotasyon pozisyonunda ağır bir cismin kaldırılması, uzun<br />

süreli motorlu araç kullanımı, sigara alışkanlığı, travma,<br />

nükleus pulpozusta oluşan bioşimik değişikliklere,<br />

17


dejenerasyon ve disk hernisine yol açan risk<br />

faktörleridir(34,68,69,70).<br />

Vertebral kolona binen yük, anulus fibrozusun kanal içine<br />

doğru genişlemesine neden olur. Yük kalktığında, bu genişleme<br />

eski haline döner. Dejenerasyon gelişen bir diskte, nükleus<br />

pulpozus yarı sıvı özelliğini yitirdiğinden, yükü eşit bir<br />

şekilde dağıtamaz. Anulus fibrozus zayıfladığı için hafif<br />

travmalarda dahi yırtılabilir ve nükleus pulpozus bu lezyondan<br />

dışarıya herniye olabilir(71,72).<br />

Herniye disk orta hatta ise; lomber bölgede kauda ekuinaya,<br />

posterolateral ise; duradan çıktıktan sonraki sinir köküne<br />

bası yapar.<br />

Lomber disk hernilerinin %45-50'si L5-S1 düzeyinde, %40-<br />

45’i L4–5 düzeyinde , %3-10'u L3–4 düzeyinde görülür (34). L1–<br />

2 ve L2–3 mesafesinde nadir görülür (69).<br />

L3–4 mesafesindeki disk hernisinde L4 kökü, L4–5<br />

mesafesinde L5 kökü, L5-S1 mesafesinde S1 kökü en sık<br />

etkilenir. Bununla birlikte, sinir kökü varyasyonlarına ve<br />

herniasyonun pozisyonuna göre, örneğin L4-5 mesafesinde bazen<br />

S1 köküne, lateral olanlarında ise L4 sinir köküne bası<br />

olabilir(32).<br />

Görülme Sıklığı<br />

Lomber disk hernisine en sık orta yaşlarda rastlanır.<br />

Olguların %70'i 30–50 yaş arasında iken, %10'u 60 yaşından<br />

sonra görülür(36). Çocukluk yaşlarında çok nadirdir(73).<br />

Erkeklerde kadınlardan daha sık görülür(74).<br />

18


Klinik Belirti ve Bulgular<br />

Öyküde, olguların çoğunda akut ya da kronik bir travma<br />

ortaya çıkarılabilir. Travma minimal olabilir ya da hiç<br />

olmayabilir. Travmanın tek neden olmaktan çok, yardım edici<br />

bir faktör olduğu kabul edilir(69). Bel ve bacak ağrısı<br />

yakınmasının özellikleri, duyu değişiklikleri, motor<br />

bozukluklar, otonom ve vejetatif değişiklikler ile sinir<br />

gerginliği bulguları klinikte araştırılır.<br />

Ağrı<br />

Bel ağrısı, çoğunlukla hastalığın ilk belirtisi olarak<br />

kendini gösterir. Genellikle, ani olarak başlar ve dönem dönem<br />

şiddetlenerek süreklilik kazanır (32,34,75).<br />

Sinuvertebral sinir uçları, herniye nükleus pulpozusun<br />

bioşimik ve mekanik etkisi, anulus fibrozusun, posterior<br />

longitüdinal ligamanın gerilmesi ve yırtılması ile uyarıldığı<br />

zaman, belde derin lokal ağrıya, paravertebral kaslarda<br />

refleks olarak spazmaya yol açar. Eğer sinir uçları aşırı<br />

uyarılırsa, ağrı kalçaya, sakroiliak eklem bölgesine derin ve<br />

difüz olarak yayılır. Hastanın iyi lokalize edemediği bu<br />

ağrıya diskojenik, non-radiküler ya da skleratojen ağrı<br />

denir(69).<br />

Öksürme, ıkınma gibi intratekal basıncı artıran olaylar,<br />

bazı pozisyonlar ve hareketler ağrıyı şiddetlendirir(76).<br />

İntervertebral disk hernisinin bulunduğu mesafedeki spinoz<br />

çıkıntının perküsyonu, ağrı ortaya çıkarır.<br />

İntervertebral disk hernisinin sinir köküne yaptığı basıya<br />

göre, bir koruma pozisyonu olarak, omurgada duruş bozuklukları<br />

19


ortaya çıkar. Sinir köküne lateralden bası olursa karşı<br />

tarafa, medialden (aksilladan) bası olursa aynı tarafa skolyoz<br />

gelişerek, sinir kökü rahatlatılmaya çalışılır. Orta hat<br />

basılarında hasta öne eğik postürdedir(32,33,34,76). Lomber<br />

lordoz sık olarak düzleşir. Belin özellikle öne ve arkaya<br />

eğilme hareketi olmak üzere, tüm hareketleri ağrılı<br />

olabilir(34).<br />

Anulus fibrozusun yırtılmasıyla bel ağrısı ortadan<br />

kalkarak, radiküler belirtiler artma gösterebilir(32). Sinir<br />

kökünün irritasyonu ile dermatojen (radiküler) ağrı ortaya<br />

çıkar. İlgili sinir kökü dermatomuna uyan, keskin ve batıcı<br />

nitelikte, iyi lokalize edilebilen yüzeyel bir ağrıdır. Bu<br />

ağrı uyluğun arka yan tarafından bacağa, dermatomal olarak<br />

yayılır. İntratekal basıncın artması ağrıyı artırırken,<br />

dinlenmek genellikle ağrıyı azaltır.<br />

Duyu Değişiklikleri<br />

Tutulan sinir kökünün dermatomuna uyan duyu değişiklikleri<br />

ortaya çıkar. Erken dönemde hiperpati, geç dönemde hipoestezi<br />

ve hipoaljezi görülür (77,78).<br />

Motor Bozukluklar<br />

Sinir kökündeki motor fibrillerin basışı ilgili kaslarda<br />

kuvvetsizliğe, atrofi ve tonus azalmasına neden olur.<br />

Güçsüzlük ileri derecede olmadıkça hasta farkına<br />

varmayabilir(32).<br />

20


Refleks Değişiklikleri<br />

Derin tendon refleksleri, refleks arkının bozulmasına bağlı<br />

olarak azalır ya da kaybolurlar (32,34).<br />

Otonom Bozukluklar<br />

Azalmış mesane duyusu en erken bulgudur. Miksiyon sonrası<br />

artmış rezidüyü içeren irritatif belirtiler olan, üriner<br />

sıkışma, pollaküri, noktüri görülür. Radikülopatide, daha az<br />

sıklıkla enürezis ve damlama şeklinde inkontinans<br />

tanımlanır(79). Lomber disk hernisi, nadiren sadece mesane<br />

belirtileriyle prezente olabilir(79). Kauda ekuina sendromunda<br />

belirgin üriner retansiyon görülür. Defekasyon ve seksüel<br />

potansla ilgili bozukluklar, diğer otonomik bozukluklardır.<br />

Vejetatif Değişiklikler<br />

Vücut ısısı değişiklikleri, deride aşırı hassasiyet,<br />

bacaklarda tromboflebitler, trofik ödemler, ağrılı artiküler<br />

hareket kısıtlanması görülebilir.<br />

Kauda Equina Sendromu<br />

Kauda ekuina; genellikle büyük L4–5 orta hat disklerinde,<br />

önceden var olan spinal stenoz, tethered kord gibi durumların<br />

üst üste binmesiyle ortaya çıkar(80). Cerrahi uygulanan disk<br />

hernilerinin %1-2'sini oluşturur(79). Bel ağrısı, tek ya da<br />

iki taraflı bacak ağrısı olabilir ya da olmayabilir. Birden<br />

fazla sinir kökünün tutulmasına bağlı olarak baldırlarda<br />

21


kuvvetsizlik gelişir. Aşil refleksi kaybolur. Bilateral kalça<br />

üzerinde, uyluk arka bölgesinde ve perineal bölgede, eyer<br />

şeklinde anestezi görülür(81). Üriner retansiyon, üriner ve<br />

fekal inkontinans, anal sfinkter tonusunda azalma gibi<br />

sfinkter bozuklukları görülür(80,82,83). Seksüel disfonksiyon<br />

gelişebilir. Acil cerrahi dekompresyon gereklidir.<br />

Klinik Testler<br />

Laseque Bulgusu<br />

(Düz Bacak Kaldırma Testi)<br />

Sinir gerginliğini gösteren bir testtir. Sinir kökünü<br />

gererek, kalça ağrısını radikülopatiden ayırır. Hasta sırt<br />

üstü yatarken, bacak düz olarak, ağrı ortaya çıkana kadar<br />

kaldırılır. Ağrı ortaya çıktığında bacağın yatay düzlemle<br />

yaptığı açı belirlenir. Bu test sırasında L5 ve S1 sinir<br />

kökleri, intervertebral foramen düzeyinde, 2-6 mm<br />

oynayabilirler. 60 derecenin üzerinde sinir kökünün hareketi<br />

çok az olup, gerginliği daha fazla artmayacağından, ağrının 60<br />

derecenin altında olması pozitif kabul edilir. Sadece bel<br />

ağrısının olması pozitif olarak kabul edilmez, bacağa yayılan<br />

ağrı ve parestezilerin olması değerlendirilir. L4 ve<br />

üzerindeki kökler giderek daha az hareket ederler. Dolayısıyla<br />

Laseque bulgusu, L5 ve S1 sinir kökü lezyonlarında daha<br />

duyarlıdır(32). 30 yaşından genç hastalarda kök basısını<br />

ortaya çıkarmada daha duyarlı olduğu bildirilmiştir. Genel<br />

olarak, sinir kökü kompresyonu, olguların %83'ünde pozitif<br />

Laseque bulgusu geliştirir(84).<br />

22


Kontr Lasque Bulgusu<br />

(Çapraz Düz Bacak Kaldırma Testi, Fajersztajn Bulgusu)<br />

Ağrısız bacakta düz bacak kaldırma testinin uygulanmasıyla,<br />

karşı tarafta bacak ağrısının olmasıdır. Düz bacak kaldırma<br />

testinden daha az duyarlı olmasına karşın, daha özgül bir<br />

bulgudur. Bu bulgu ile cerrahi uygulanan hastaların %97'sinde<br />

disk hernisi bulunmuştur(85). Daha santral yerleşimli bir disk<br />

herniasyonu ile uyumludur.<br />

Bragard Testi<br />

Ağrılı noktaya kadar bacağa düz kaldırma testi uygulanmış<br />

hastada, ayağa pasif bir dorsofleksiyon uygulanırsa ağrıda<br />

artma olur(86). Laseque testinin şüpheli pozitif olduğu<br />

durumlarda yararlıdır.<br />

Bone Testi<br />

Ekstansiyon durumundaki bacağın abdüksiyona getirilmesi ile<br />

bel, kalça ve bacakta ağrı olmasıdır(86).<br />

Neri Testi<br />

Ayakta dururken ya da yatarken ve bacaklar ekstansiyon<br />

pozisyonunda, baş pasif olarak öne eğilmeye çalışıldığında,<br />

öne eğilme sınırlıdır ve ağrılı tarafta diz fleksiyona<br />

geçer(87).<br />

23


Naffziger Bulgusu<br />

(Juguler Bası Bulgusu)<br />

Oturur pozisyonda juguler venlere bir iki dakika bası<br />

uygulanarak intratekal basınç arttırılır. Bu olay, sinir<br />

kökünü çevreleyen gerilmeye hassaslaşmış dura yoluyla<br />

radiküler ağrıya yol açar(34,86).<br />

Cram Testi<br />

Hasta sırt üstü pozisyonda iken, semptomatik bacak, diz<br />

hafif fleksiyonda yükseltilir. Sonra, diz ekstansiyona<br />

getirilirse bacağa yayılan ağrı olur(88).<br />

Femoral Germ Testi<br />

(Ters Düz Bacak Kaldırma Testi)<br />

Hasta yüzükoyun yatmış pozisyonda ve diz ekstansiyonda<br />

iken, kalça ekstansiyona getirilir. L2, L3, L4 sinir kökünün<br />

basısında, uyluğun ön yüzüne yayılan ağrı olur. Diabetik<br />

femoral nöropati ve psoas hematomunda da pozitif olabilir(88).<br />

Bowstring Bulgusu<br />

Düz bacak kaldırma testinde ağrı olduğunda, kalça<br />

fleksiyonda tutularak, dizin fleksiyona getirilmesiyle ağrının<br />

geçmesi radikülopatiyi gösterir. Ancak kalça ağrısı devam<br />

eder(88).<br />

24


Walleiks Noktaları Hassasiyeti<br />

Siyatik sinir, uyluk ve bacak trasesi boyunca parmakla<br />

kemik arasına sıkıştırıldığında ağrı duyulur. Polinöropati ve<br />

meninks irritasyonunda da pozitif olabilir(86,87,89).<br />

Tanı Yöntemleri<br />

EMG<br />

Motor ünitenin elektrik aktivitelerinin, kaslara<br />

yerleştirilen elektrotlar aracılığıyla kaydedilmesi<br />

yöntemidir. Lezyonun seviyesini, sinirdeki lezyonun derecesini<br />

belirlemede, kas hastalıklarının, tuzak ve diğer<br />

nörapatilerin, atipik olgularda, üst ve alt motor nöron<br />

tutulumunun ayırt edilmesinde yararlıdır(90). Özgüllüğü %61-80<br />

arasındadır(91).<br />

Radyolojik Tanı Yöntemleri<br />

İdeal inceleme yöntemlerinin, bel ağrılı hastaların<br />

taranmasına uygun, tanısında etkili ve non-invaziv olması<br />

gerekir(92). Çoğu inceleme yöntemlerinin her birinin, değişik<br />

durumları incelerken kendilerine ait avantajları olduğundan,<br />

bel ağrısının incelenmesinde, birkaç inceleme yöntemi birlikte<br />

kullanılarak daha kesin sonuçlar elde edilebilir. Örneğin<br />

Bilgisyarlı Tomografi kemik yapıyı, Manyetik Rezonans<br />

Görüntüleme yumuşak dokuyu daha iyi gösterdiğinden, her iki<br />

inceleme yöntemi birbirini tamamlar. Dolayısıyla bel ağrılı<br />

hastanın incelenmesinde en iyi inceleme yöntemi tek olamaz.<br />

25


Çok gelişmiş inceleme yöntemleri, omurganın yapısal<br />

bozukluklarını taramada ve tanısında çok yüksek doğruluk<br />

oranları olmasına rağmen, fizyolojik disfonksiyonları her<br />

zaman açıklayamazlar(92).<br />

Lomber omurgayı incelemek için direkt radyografi,<br />

myelografi, Bilgisyarlı Tomografi, Manyetik Rezonans<br />

Görüntüleme, diskografi, sintigrafi, venografi ve epidurografi<br />

kullanılabilir.<br />

Direk Radyografiler<br />

Lomber disk hernilerinde düz lumbosakral grafiler, ancak<br />

indirekt bulgular verebilir. Hastaların %30-60'ında direkt<br />

radyografilerde patolojiye rastlanmayabilir.<br />

Aşağıdaki bulgular saptanabilir(32,33,34,86,93).<br />

POSTÜR BOZUKLUKLARI: Koruma pozisyonu olarak skolyoz ve<br />

fizyolojik lordozun düzleşmesi gözlenebilir.<br />

<strong>DİSK</strong> YÜKSEKLİĞİNİN AZALMASI: Akut disk hernilerinden çok<br />

dejenere disklerde görülür. Olguların %25'inde disk hernisi<br />

daralmış olan aralığa uymaz.<br />

SCHMORL NODÜLÜ: Nükleus pulpozusun kartilaj plaklardaki<br />

çatlaklardan, korpusun spongioz kısmına herniye olması ile<br />

gelişir. Etrafında reaktif skleroz gelişerek görünür hale<br />

gelir.<br />

26


VAKUM FENOMENİ (Knutson Bulgusu): Dejenere disk içinde<br />

beslenme bozukluğuna bağlı azot gazının birikmesi izlenebilir.<br />

SUBKONDRAL SKLEROZ: İntervertebral disk hernisine komşu<br />

vertebra korpuslarında, dejenerasyona bağlı subkondral skleroz<br />

görülebilir.<br />

OSTEOFİT OLUŞUMU: Dejenerasyon ve osteoartritis sonucu,<br />

vertebra korpus kenarlarında traksiyon osteofitleri görülür.<br />

KALSİFİKASYON: Anulus fibrozus, posterior longitüdinal<br />

ligaman ve nükleus pulpozusun kalsifikasyonu izlenir.<br />

Bunun dışında, direkt radyografiler; vertebral kolonun<br />

normal konfigürasyonlarını, konjenital anomalilerini,<br />

spondilolistezis ve kompresyon fraktürü gibi travmatik<br />

lezyonlarını, kemiğe ait dejeneratif, inflamatuar ve<br />

neoplastik olayları gösterebilir.<br />

Myelografi<br />

Spinal subaraknoid aralığa kontrast madde verilerek spinal<br />

kanal içindeki oluşumlar incelenir(86). Normalde subaraknoid<br />

mesafeye homojen olarak yayılan kontrast madde, bütün sinir<br />

kökü kılıflarını doldurur. Bası olduğunda kontrast madde<br />

kolonunda doluş defekti izlenir. Disk hernileri myelografide<br />

dolum defekti, sinir kökünde itilme, amputasyon. komplet ya da<br />

inkomplet blok şeklinde gözlenebilir. L5-S1 mesafesinde<br />

anterior epidural mesafe fazla olduğundan ve lateral disk<br />

hernileri dural kesede bası oluşturmadığından myelografide<br />

görülmeyebilirler(32,49). Superior artiküler faset<br />

hipertrofisi, osteoartritik ve dejeneratif değişiklikler,<br />

27


yanlış pozitif tanıya yol açabilir. Konus medullarise kadar<br />

olan patalojilerin ve sinir kökü anomalilerinin tespitinde<br />

yararlıdır. Çeşitli araştırmalarda myelografinin doğruluk<br />

oranı %60–90 arasında bulunmuştur(46,94,95,96).<br />

Diskografi<br />

Anulus fibrozusun içine ince bir ponksiyon iğnesi ile<br />

girilip kontrast madde enjekte edilir. Herniye diskte<br />

intradiskal basıncın azalmış olduğu, enjeksiyonun radiküler<br />

ağrıya yol açtığı, kontrast maddenin düzensiz olarak dağıldığı<br />

ve vertebral kanala yayıldığı görülür (97).<br />

Bilgisayarlı Tomografi<br />

Bilgisayarlı tomografi, spinal patolojilerin ve özellikle<br />

disk hernisinin direkt görüntülenmesinde non-invaziv önemli<br />

bir tanı yöntemidir(67,98). Dokuların, x ışınlarını absorbe<br />

etme özelliğinin birbirinden farklı olmasına dayanan bu<br />

yöntem, değişik absorpsiyon değerlerinden, bilgisayar<br />

ortamında yeniden görüntü oluşturma tekniğine<br />

dayalıdır(99,100,101). Mükemmel kemik ayrıntı verir.<br />

Disk hernisinin tanısında, standart aksiyel kesitler disk<br />

seviyesinin üstündeki pedikülden, altındaki pediküle kadar<br />

yapılır. Kesit kalınlığı 3–5 mm arasında olup, devamlı<br />

kesitler alınır. İntervertebral disklerin normal yüksekliğinin<br />

5–15 mm olduğu lomber bölgede, her seviye için 5–7 kesit<br />

alınır. Kesitlerden iki tanesi disk aralığından geçerken,<br />

birer kesit vertebral kartilajenöz plaklardan ve birer kesit<br />

üst ve alt vertebral korpuslarından geçer(98). Üst kesitlerde<br />

28


sinir kökünün nöral foramenden ayrılışı, nöral foramenin üst<br />

kısmı, disk seviyesinden geçen kesitlerde apofizer eklemler,<br />

alt kesitlerde ise artiküler proçesler ve pedikül görülür(32).<br />

Üst ve alt kesitlerde spinal stenoz, spondilolizis ve serbest<br />

parçalar en iyi şekilde izlenirken, diğer kesitlerde spinal<br />

kanaldaki patolojik değişiklikler ve çıkan sinirlerin nöral<br />

foramen seviyesindeki olası basıları görülebilir. Lomber disk<br />

hernisinin tomografi bulguları, İntervertebral diskin dural<br />

kese ve çıkan sinir kökü ile ilişkisine dayanır.<br />

Disk materyali, dural kesenin yaklaşık iki katı dansiteye<br />

sahiptir(88). Birçok olguda dansite ölçülerek disk, nöral<br />

yapılardan ayrılabilir. Normalde L2-3, L3-4 ve L4-5 diskinin<br />

arka konturu hafifçe konkavdır. L4-5 diskinin arka konturu ise<br />

normalde düz ya da hafif konvekstir.<br />

Aksiyel Bilgisayarlı Tomografi kesitlerinde disk hernisi<br />

bulguları(98):<br />

1. Diskin posterior konturunun bozulması: Bulging,<br />

protrüzyon ekstrüzyon<br />

2. Epidural yağ dokusunun posterior disk konturu tarafından<br />

itilmesi<br />

3. Dural keseye indentasyon<br />

4. Diskin posterior konturunun kalsifikasyonu<br />

5. Epidural yağ dokusu içinde yumuşak doku kitlesi<br />

6. Dural kesenin displase olması<br />

7. Sinir köklerinin kompresyonu ve displase olması<br />

Çok şişman hastalarda disk konturları net olarak izlenemez.<br />

Santral stenoz, dejeneratif hastalıklar, geçirilmiş<br />

operasyonlar, epidural yağ dokusu kaybına ve fibrotik<br />

değişikliklere yol açıp, yumuşak doku kontrastını ortadan<br />

kaldırarak, disk hernisi tanısını güçleştirir. Serbest bir<br />

29


disk parçası kesit düzeylerinin altına ya da üstüne migre<br />

olarak saptanamayabilir. Konus medüllaris lezyonları yüksek<br />

seviyeler taranmazsa atlanır.<br />

Ligament kalsifikasyonları, hipertrofileri, vakum fenomeni,<br />

disk kalsifikasyonu, faset eklem bozuklukları ve lateral reses<br />

darlığını göstermekte Bilgisayarlı Tomografi oldukça üstündür.<br />

Postoperatif fibröz dokusu, genişlemiş epidural venler,<br />

vasküler malformasyonlar. epidural hematomlar, tümörler<br />

(metastazlar, nörofibroma, meningioma, lenfoma), enfeksiyonlar<br />

(diskitis, epidural abse), spinal disrafizm, intraspinal<br />

kistler (meningial kistler, synovial kistler), sinir kökü<br />

anomalileri (bileşik sinir kökü, sinir kökü kalınlaşması,<br />

redundant sinir kökü), kalsifikasyonlar (ligaman<br />

kalsifikasyonları, posterior Schmorl nodulü, apofiz ring<br />

fraktürleri), epidural gaz, Bilgisayarlı Tomografi'de yanlış<br />

disk hernisi tanısına yol açan epidural kitleler olup, ayırıcı<br />

tanıya girerler. Skolyoz ya da diğer nedenlerle, vertebral<br />

kartilajenöz plakaya paralel aksiyel kesit alınmaması da,<br />

yanlış pozitif disk hernisi tanısına sebep olur.<br />

Herniye olmuş lomber disklerde Bilgisayarlı Tomografi'nin<br />

duyarlılığı %80-95, özgüllüğü %68-88 arasında bulunmuştur(88).<br />

Bir çalışmada, Bilgisayarlı Tomografinin, disk hernisi<br />

tanısında %40 yanlış negatif, %13,8 yanlış pozitif sonuçlara<br />

yol açtığı belirtilmiştir(102).<br />

İntratekal kontrast madde verilerek yapılan Bilgisayarlı<br />

Tomografi-myelografi ile dural kesenin ve sinir kökü kılıfının<br />

konfigürasyonu daha iyi değerlendirilerek, daha kesin sonuçlar<br />

elde edilir(98,103). Bilgisayarlı Tomografi-myelografi, BOS<br />

akım dinamiğini, anormal akım şeklini, yapışıklıkları,<br />

30


araknoidit ve BOS bloğunu iyi gösterir. Kauda ve konus<br />

etrafındaki intratekal anormallikleri gösterebilir.<br />

İntravenöz kontrastlı Bilgisayarlı Tomografi, postoperatif<br />

fibröz doku ile tekrarlayan disk hernisi ayrımında yararlıdır<br />

(98,103). Skar dokusu kontrast tutarken, tekrarlayan disk<br />

hernisi kontrast tutmayan kitle olarak görülür.<br />

Bilgisayarlı Tomografi ile yapılan sagittal ve koronal<br />

reformasyon görüntüleri, özellikle kemik greftleri<br />

postoperatif değerlendirmede yararlıdır.<br />

Manyetik Rezonans Görüntüleme(MRG)<br />

Manyetik alan içindeki atom çekirdeklerine, radyofrekans<br />

dalgası gönderilerek oluşturulan manyetik rezonansın<br />

kaydedilmesi ile görüntü elde edilmesine dayanır.<br />

Günümüzde, omurgayı inceleyen en iyi yöntemdir. Omurga<br />

hastalıklarını çok yüksek duyarlılıkla tespit eder. Hem<br />

yumuşak dokuyu, hem kemik yapıyı her üç planda gösterir.<br />

Farklı sekanslar kullanılarak elde edilen T1 ve T2 ağırlıklı<br />

Manyetik Rezonans Görüntüleme görüntülerindeki sinyal<br />

intensite değişiklikleri, anomalilerin tespitinde ve ayırıcı<br />

tanısında yararlıdır. Sadece anatomik deformite ve<br />

destrüksiyonun tespiti yapılmaz, aynı zamanda fizyolojik ve<br />

biyokimyasal değişiklikleri de ortaya koyar. Normal<br />

intervertebral disk T1'de izointens, T2'de hiperintens<br />

görülür. T2'de nükleus ve anulusun iç tabakası, su içeriğinin<br />

farklı olması nedeniyle anulusun dış tabakasından ayırt<br />

edilebilir. 30 yaşın üzerinde nükleus pulpozusun ortasında<br />

fibröz doku gelişimine bağlı olarak, T2'de hipointens yarık<br />

31


görülür. Dejenere İntervertebral disk, T2'de hipointens<br />

izlenir. Kalsifikasyon ve vakum fenomeni de Manyetik Rezonans<br />

Görüntüleme'de hipointens olup birbirinden ayrılamaz (104).<br />

Herniye disk T1'de izo ya da hipointens, T2'de izo ya da<br />

hiperintensdir. Hiperintens olmasının nedeni serbest hidrojen<br />

iyonu artmasına ve sekestre diskte gelişen granülasyona<br />

bağlanmaktadır.<br />

Modic, dejenere diske bitişik vertebra korpusunda,<br />

subkondral kemik iliği dejenerasyonuna bağlı sinyal<br />

intensitesi değişikliklerini, üç gruba ayırmıştır(91,105).<br />

Tip1: Kartilaj plakada çatlaklar oluşması ve kemik iliğinin<br />

yerini vaskülarize fibröz dokunun alması sonucu, subkondral<br />

vertebra korpusu T1'de hipointens, T2'de hiperintens<br />

görülmesi,<br />

Tip2: Subkondral kemik iliğinde yağlı dejenerasyon sonucu<br />

T1'de hiperintens, T2'de izo ya da hiperintens görünüm olması.<br />

Tip3: Yaygın kartilajenöz plak sklerozu sonucu T1 ve T2'de<br />

hipointensite görülmesidir.<br />

Bu dejenerasyonların sırayla birbirini izlediği ve disk<br />

dejenerasyonuyla paralel olduğu gösterilmiştir.<br />

Bilgisyarlı Tomografi gibi Manyetik Rezonans Görüntüleme<br />

de, lateral(intraforaminal) ve far-lateral(ekstraforaminal)<br />

disk hernilerini büyük bir duyarlılıkla ortaya koyar.<br />

Tüm rutin lomber spinal Manyetik Rezonans Görüntüleme<br />

incelemelerinde, spinal kord ve konus mutlaka görülmelidir.<br />

32


Konjenital deformiteler, ince spinal kord, anormal kalın filum<br />

terminale, tethered kord kolaylıkla tanınır. Santral spinal<br />

kanal stenozu, Manyetik Rezonans Görüntüleme ile çok iyi<br />

değerlendirilebilir.<br />

BOS, T2 ağırlıklı görüntülerde yüksek sinyal intensitesine<br />

sahip olup, spinal kanalda myelografi benzeri görüntü<br />

oluşturur. Aksiyel T2 ağırlıklı ya da gradient eko görüntüler,<br />

Bilgisayarlı Tomografi-myelogram görüntüleri gibi, spinal<br />

kanaldaki sinir köklerini iyi göstererek, adheziv araknoiditi<br />

tespit eder. Vertebra metastazı ve multipl myelomu içeren<br />

tümörler dahil, vertebra tümörleri T1'de hipointens, T2'de<br />

hiperintens olarak izlenirler.<br />

Kontrastlı Manyetik Rezonans Görüntüleme, kemik<br />

metastazlarında çok az bilgi eklerken, spinal kord tümörleri,<br />

meningioma, nörafibroma gibi kemik dışı tümörlerin tanısında<br />

çok yararlıdır. Ayrıca postoperatif epidural fibrozis,<br />

tekrarlayan disk hernisinden, en kesin, kontrastlı Manyetik<br />

Rezonans Görüntüleme ile ayırt edilebilir. Skar dokusu, silik<br />

yüzey konturları ile T1'de izo- hipointens. T2'de izo-<br />

hiperintenstir. Tekrarlayan disk, T1'de epidural fibrozisten<br />

daha hiperintens iken, T2'de izointenstir. Epidural fibrozis<br />

cerrahiden aylar, hatta yıllar sonra bile kontrast tutarken,<br />

disk parçası avasküler, kontrast tutmayan kitle olarak<br />

izlenir.<br />

Manyetik Rezonans Görüntüleme, lomber disk hernisi<br />

tanısında %76,5 doğruluk oranına sahip iken, ortalama %35,7<br />

yanlış negatif, %13,5 yanlış pozitif sonuçlara sahiptir(88).<br />

33


Ayırıcı Tanı<br />

Periferik sinir hastalıkları (tuzak nöropatiler); metabolik<br />

ve inflamatuar hastalıklar (konnektif doku hastalıkları,<br />

infeksiyonlar); tümörler; gastrointestinal, renal,<br />

jinekolojik, kalça, diz, sakroiliak hastalıkların yansıma<br />

ağrıları; disk hernisi, travma, deformite, stenoz, faset<br />

hastalığı, spondilolistezise bağlı mekanik ağrılar; konjenital<br />

lezyonlara bağlı ve psikojenik kökenli ağrılar olmak üzere,<br />

bel ve bacak ağrısının birçok nedeni vardır(106). Ancak bel ve<br />

bacak ağrısı ile gelen bir hastada, öykü, fizik ve nörolojik<br />

muayene ile birçok neden elimine edilerek, sinir kökü<br />

sıkışmasının olup olmadığı anlaşılabilir. Radyolojik inceleme<br />

yöntemleri, sinir kökü basısına yol açan nedenleri ortaya<br />

çıkarır. Lomber disk hernisi, en sık sinir kökü basısına yol<br />

açan neden olmasına rağmen, lomber spinal bölgede yer kaplayan<br />

birçok lezyon, aynı klinik bulgularla prezente olup, benzer<br />

radyolojik görüntüler vererek, ayırıcı tanıya girerler.<br />

Lomber disk hernisini klinik ve radyolojik olarak taklit<br />

eden lezyonlar şunlardır:<br />

⎯ Epidural vasküler lezyonlar: Lomber epidural varisler,<br />

spinal arteriovenöz malformasyonlar, spinal epidural<br />

kavernöz hemangioma<br />

⎯ Bileşik sinir kökleri<br />

⎯ Postoperatif granülasyon dokusu<br />

⎯ Lateral reses darlığı<br />

⎯ İntraspinal kalsifikasyonlar: Apofiz ring fraktürü,<br />

posterior Schmorl nodulu, subligamantöz kalsifikasyon<br />

⎯ Spinal tümörler: Epidural tümörler (metastazlar, primer<br />

spinal tümörler), intradural tümörler (sinir kılıfı<br />

34


tümörleri, meningioma, lipom), intramedüller tümörler<br />

(astrositom. ependimom)<br />

⎯ İntraspinal kistler: Spinal synovial kistler, ligamatum<br />

flavum synovial kisti, spinal meningeal kistler,<br />

laminektomi sonrası ekstradural psödokist, travmatik<br />

lumbosakral sinir kökü psödomeningoseli, İntervertebral<br />

disk mesafesi diski, epidural gaz kisti<br />

⎯ Spinal hematomlar: Spinal epidural hematom, lomber<br />

subdural hematom<br />

⎯ Ekstradural spinal infeksiyonlar: Pyojenik<br />

spondilodiskitis, tüberküloz spondilitis, bruselloz<br />

spondilitis, fungal ve parazitik infeksiyonlar<br />

⎯ Lomber spondilolistezis<br />

⎯ Diğer patolojiler: pigmente villonodüler synovitis(107),<br />

kauda ekuina redundant kökleri (108), elastofibroma(109),<br />

ligamentum flavum ünilateral lokalize hipertrofisi(110),<br />

paraspinal kas hasarları(111), gut hastalığı(112),<br />

intraspinal epidural sarkoidozis(113), spinal disrafizm<br />

(114), tethered kord(114).<br />

35


Tedavi<br />

Tıbbi Tedavi<br />

Esas olan hastaların, hastalıkları hakkında eğitilmesi ve<br />

aydınlatılmasıdır. Semptomatik hastalara kısa süreli yatak<br />

istirahatı, ağrı kesici, kas gevşetici ve sedasyon gereklidir.<br />

Fizik tedavi ve rehabilitasyon ile<br />

desteklenebilir(115,116,117). Kronik dönemde psikolojik tedavi<br />

unutulmamalıdır. Ağrısız sağlıklı dönemde ise mini bel okulu<br />

uygulamaları ve düzenli yapılan bel egzersizleri ile iyilik<br />

hali sürdürülmelidir(118).<br />

Cerrahi Tedavi<br />

Cerrahi basarıda en önemli nokta, uygun hastayı seçmektir.<br />

Bunun için çeşitli kriterler geliştirilmiştir.<br />

Endikasyonlar:<br />

⎯ İlerleyici nörolojik defisit<br />

⎯ Kauda ekuina sendromu<br />

⎯ Konservatif tedaviye cevap almamama (minimum 6 hafta)<br />

⎯ Radyolojik olarak tanının desteklenmesi<br />

MacNab Cerrahi Endikasyon Kriterleri(119)<br />

⎯ Mesane ve bağırsak fonksiyonlarında bozulma<br />

⎯ Progresif parezi<br />

36


⎯ Yatak istirahatına rağmen, radikülopati bulgularında<br />

objektif artış<br />

⎯ Dört hafta yatak istirahatına rağmen, şiddetli siyatik<br />

ağrısının devam etmesi.<br />

⎯ Sinir kökü gerilmesi ve fonksiyonel bozukluğunun<br />

önlenemeyen tekrarlayan disk hernileri<br />

American Acedemy of Orthopedic Surgeons ve AANS cerrahi<br />

endikasyon kriterleri(120)<br />

⎯ Konservatif tedavinin başarısızlığı<br />

⎯ Sinir kökü belirti ve bulgularıyla uyumlu radyolojik<br />

bulgular<br />

⎯ Radikülopati bulguları<br />

Cerrahi Teknikler<br />

⎯ Standart açık diskektomi<br />

⎯ Mikrolomber diskektomi<br />

⎯ Endoskopik diskektomi<br />

⎯ Perkütan artroskopik diskektomi<br />

Amaç sinir kökünü ve durayı kompresse eden herniye diski<br />

çıkararak, nöral yapıların serbestleştirilmesidir. Klasik<br />

standart diskektomide hemilaminektomi yapılarak disk<br />

mesafesine ulaşılır, sinir kökü serbestleştirilmesi için<br />

gerekirse foraminatomi yapılır.<br />

37


Cerrahi Komplikasyonlar<br />

1. Yara yeri enfeksiyonları: % 0,5-5 (121)<br />

2. Mesafe enfeksiyonları: % 1-3 (122,123)<br />

3. Dura Yırtılması: % 5-6 (124,125)<br />

4. Büyük Damar Yaralanması: % 0,017-0,05 (126,127)<br />

5. Sinir Kökü Yaralanması: %1-10 (128)<br />

Prognoz<br />

Uygun yöntem, doğru endikasyonda cerrahi tedavi başarısı %<br />

80-95’tir. Semptomların gerilemesi ve ağrı süresinin<br />

kısaltılmasında cerrahinin tıbbi tedaviye nazaran belirgin<br />

üstünlüğü vardır(4,129,130).<br />

MATERYAL VE METOD<br />

Ocak 1995 - Şubat 2004 tarihleri arasında Bakırköy Ruh ve<br />

Sinir Hastalıkları Hastanesi 3. Nöroşirürji Kliniği'nde opere<br />

edilen 1893 lomber disk hernisi ile bunların arasından ikinci<br />

defa opere edilen, tekrarlayan disk hernisi olan 39 hastanın<br />

preop manyetik rezonans görüntülemeleri değerlendirilmiştir.<br />

End-plate dejenerasyonları radyolojik olarak Modic<br />

sınıflamasına göre incelenmiştir.<br />

Bulgular, aynı tarihlerde kliniğimizde opere edilen,<br />

lomber disk hernisi hastalarının preoperatif filmlerindeki<br />

end-plate dejenerasyonları ile karşılaştırılmıştır.<br />

38


Tekrarlayan Disk Hernisi olgularının yaşları, cinsiyetleri<br />

, radyolojik tanıları ,cerrahi girişim tekniği incelenmiştir.<br />

Hastalardan tekrarlayan disk hernisi olan gruptaki<br />

dejenerasyon oranı olmayan grupla karşılaştırılmıştır.<br />

BULGULAR<br />

Olguların 26'sı erkek(%66), 13'ü kadın(%33), kadın-erkek<br />

oranı 0.5’ti. Yaş sınırları 25-77 arasında olup, yaş<br />

ortalaması 47.3 idi. Tekrarlayan lomber disk hernilerinin<br />

görülme sıklığı %2.06’ydı. Bunların %58 inde end-plate<br />

dejenerasyonuna rastlandı. Dejenerasyonlar % 82 oranında Modic<br />

tip 2 ile uyumluydu(Tablo 1). Tüm hasta grubunda, dejenerasyon<br />

saptanan hasta sayısı 397(%21) idi ve bunların %94’ü tip 2<br />

dejenerasyon ile uyumluydu. %6 ‘sında tip 1 dejenerasyon<br />

saptandı. Tip 3 dejenerasyonun görülme sıklığı %1 den azdı.<br />

39


Vaka No Yaş Kadın Erkek Radyolojik<br />

Bulgu<br />

Cerrahi Teknik<br />

1-BK 50 X - Sol L4-5 HNP-Standart Diskektomi<br />

2-GB 42 X Tip 2 Bilateral<br />

Diskektomi<br />

L5-S1 HNP-Standart<br />

3-İÖ 34 X Tip 1 Sağ L4-5 HNP-Standart Diskektomi<br />

4-ME 40 X - Sağ L4-5 HNP-Standart Diskektomi<br />

5-NT 77 X Tip 2 Bilateral Sağ L2-3 HNP-Standart<br />

6-VT 45 X Tip 2<br />

Diskektomi<br />

Sağ L3-4 HNP-Standart Diskektomi<br />

7-HS 37 X - Sol L5-S1 HNP-Standart Diskektomi<br />

8-SY 53 X Tip 2 Sol L4-5 HNP-Standart Diskektomi<br />

9-SA 37 X - Sağ L5-S1 HNP-Standart Diskektomi<br />

10-AG 50 X Tip 3 Sağ L4-5 HNP-Standart Diskektomi<br />

11-KU 34 X Tip 2 Sağ L5-S1 HNP-Standart Diskektomi<br />

12-SG 32 X Tip 2 Sol L4-5 HNP-Standart Diskektomi<br />

13-NT 41 X Tip 1 Sağ L4-5 HNP-Standart Diskektomi<br />

14-BP 40 X - Sol L4-5 HNP-Standart Diskektomi<br />

15-MG 60 X - Sol L4-5 HNP-Standart Diskektomi<br />

16-YG 39 X Tip 2 Sol L4-5 HNP-Standart Diskektomi<br />

17-ZY 57 X Tip 2 Sol L4-5 HNP-Standart Diskektomi<br />

18-MU 43 X - Sağ L4-5 HNP-Standart Diskektomi<br />

19-ŞD 50 X Tip 2 Sol L4-5 HNP-Standart Diskektomi<br />

20-AT 62 X Tip 2 Sol L5-S1 HNP-Standart Diskektomi<br />

21-FA 54 X - Sol L5-S1 HNP-Standart Diskektomi<br />

22-FÇ 40 X Tip 2 Sağ L4-5 HNP-Standart Diskektomi<br />

23-FY 40 X - Sağ L5-S1 HNP-Standart Diskektomi<br />

24-İG 43 X Tip 2 Sol L4-5 HNP-Standart Diskektomi<br />

25-ZS 44 X - Bilateral Sağ L4-5 HNP-Standart<br />

Diskektomi<br />

26-KT 50 X - Bilateral Sağ L3-4 HNP-Standart<br />

27-SÖ 66 X -<br />

Diskektomi<br />

Sağ L3-4 HNP-Standart Diskektomi<br />

28-ZK 38 X Tip 1 Sol L4-5 HNP-Standart Diskektomi<br />

29-AY 59 X Tip 2 Sol L3-4 HNP-Standart Diskektomi<br />

30-MA 70 X - Sol L2-3 HNP-Standart Diskektomi<br />

31-Eİ 45 X Tip 2 Sol L4-5 HNP-Standart Diskektomi<br />

32-GE 44 X - Sağ L4-5 HNP-Standart Diskektomi<br />

33-CG 59 X Tip 2 Sol L4-5 HNP-Standart Diskektomi<br />

34-AT 66 X Tip 2 Sol L4-5 HNP-Standart Diskektomi<br />

35-PT 45 X Tip 2 Sol L4-5 HNP-Standart Diskektomi<br />

36-RM 29 X - Sol L4-5 HNP-Standart Diskektomi<br />

37-ÜK 25 X - Sağ L4-5 HNP-Standart Diskektomi<br />

38-FA 44 X Tip 2 Sol L5-S1 HNP-Standart Diskektomi<br />

39-MB 71 X - Sağ L5-S1 HNP-Standart Diskektomi<br />

Tablo 1, Tekrarlayan disk hernisi hasta grubu<br />

40


İnceleme sonucunda 39 hastanın 22 sinde dejenerasyon<br />

bulgusuna rastlanırken, bunların 3 tanesinde tip 1 (Resim<br />

5)dejenerasyon görüldü.<br />

Resim 5. T2(üst) ve T1(alt) kesitlerde Tip1 dejenerasyon<br />

41


18 tanesinde Tip 2 (Resim 6) dejenerasyon görüldü.<br />

Resim 6. T2(üst) ve T1(alt) kesitlerde Tip2 dejenerasyon<br />

42


Kalan bir hastada da tip 3 (Resim 7) dejenerasyona ait<br />

bulgular saptandı.<br />

Resim 7. T2(üst) ve T1(alt) kesitlerde Tip3 dejenerasyon<br />

43


Tez hazırlama aşamasında kliniğimize gelen ve grade 2<br />

listezis tanıları olan 2 hastaya stabilizasyon planlanıyordu.<br />

Bu hastaların Manyetik Rezonans Görüntülemelerinde Tip 2<br />

dejenerasyonla uyumlu bulgular saptanması üzerine, hastalardan<br />

biopsi örnekleri alınmasına karar verildi.<br />

Hastaların üst ve alt end-plate’lerinden alınan parçalar<br />

Haseki Devlet Hastanesi Patoloji Ana Bilim Dalında incelendi.<br />

Bu numuneler numaralandırılarak, % 10 formol bulunan<br />

kaplara yerleştirildi ve patoloji birimine iletildi.<br />

Numuneler parafin kesitlerde dondurulduktan sonra Mikrotom<br />

ile 0.2 mm’lik kesitler alındı. Kesitler lam üzerine yayılarak<br />

tespitlendi. Doku örnekleri hematoksilen-eosin boyası ile<br />

boyandı. Hazırlanan preparatlar ışık mikroskobu altında<br />

incelendi(x100). Daha önceden yapılmış normal End-Plate<br />

preparatları ile karşılaştırılarak incelemeler yapıldı ve<br />

fotoğraflandı(Resim 8).<br />

44


Resim 8. Normal End-plate hücre yoğunluğu(HE,X100)<br />

Tip 2 dejenerasyon bulgusu düşüncesi ile alınan parçalarda,<br />

hücre sayısında azalma ile preparat alanında dejenerasyona<br />

sekonder gelişmiş boş alanların yağsı dejenerasyon safhasına<br />

geçiş dönemi olarak değerlendirildi(Resim 9). Diğer bir<br />

preparat ise hücre sayısındaki azalma ile dikkat çekici idi.<br />

Tartışmalı bir konu olarak ortaya konulan kodrosit ölümlerini<br />

veya apoptozislerini düşündürecek görünümde hücrelerin<br />

arasındaki bağ dokusunda azalma ve doku kaybı olarak<br />

nitelendirebileceğimiz alanlar dikkati çekmekte idi(Resim 10).<br />

45


Resim 9. Tip 2 dejenerasyona geçiş safhası(HE,X100)<br />

Resim 10. Tip 1 dejenerasyon görüntüsü(HE,X100)<br />

46


TARTIŞMA<br />

Aksial iskeletin vertebral gövdeleri, hareketle ilişkili<br />

bir dizi psikolojik ve mekanik fonksiyonları mümkün kılan, son<br />

derece özelleşmiş yapılar olan intervertebral diskler ile<br />

birbirinden ayrılmıştır. Disklerin üç ana yapısal elemanı<br />

vardır: vertebranın kranial ve kaudal ara yüzeylerinde<br />

yerleşmiş olan end-plate’ler ve anulus fibrozus ile çevrili<br />

bir merkezi nukleus pulpozus. Anulus ile nukleusun<br />

fonksiyonları ve yapısı oldukça iyi nitelendirilmiş olduğu<br />

halde end-plate’ler hakkında çok daha azı bilinmektedir. Bunun<br />

nedeni belki de end-plate yapılarının henüz tam olarak<br />

belirlenmemiş olması ya da end-plate’lerdeki yapısal<br />

değişikliklerin diğer disk bileşenlerindeki değişikliklerden<br />

daha hafif olması dolayısıyla kolayca gözden<br />

kaçırılabilmesidir.<br />

Bazı eski anatomik çalışmalarda, end-plate’ler, hem kemik<br />

hem de hyalin kıkırdak bileşenine sahip oldukları için,<br />

vertebral gövde ve komşu disk arasındaki geçiş alanı olarak<br />

tarif edilmiştir(131,132). Bununla birlikte, diğer yazarlar,<br />

daha kısıtlanmış bir öneri getirerek end-plate’leri vertebral<br />

gövde ve disk arasında yer alan ince hyaline kıkırdak tabakası<br />

olarak tanımlamaktadırlar(133,134). Ne nedenle olursa olsun,<br />

bu ikinci kavram ayakta kalmış ve bugün daha genel bir şekilde<br />

“kıkırdak end-plate’leri” ya da basitçe “end-plate’ler” olarak<br />

bilinmektedirler.<br />

Erken embriyolojik evreden bilinen, ve olgunlaşma sırasında<br />

komşu vertebra kemikleşmeye uğrarken, kıkırdağımsı doğasını<br />

kaybetmemiş olan end-plate’lerin normal gelişimine çok sayıda<br />

literatür ayrılmıştır(135). Yetişkin end-plate’in kıkırdağımsı<br />

bileşeni, aslında, dikine (insanda yatay) eksen boyunca<br />

47


hizalanmış yoğun kolajen lif ağı içinde büyük proteoglikan<br />

molekülleri içeren sulu bir jeldir. End-plate’ler ve altında<br />

bulunan kemik arasında direkt bir fiziksel bağ olmadığı ileri<br />

sürülse de(136), yan yana bulunmaları elbette ki end-plate’in<br />

normal fonksiyonu için gerekli olan kuvvetli bağa katkıda<br />

bulunur(137). Epifizler, genç yetişkin omurgası içinde<br />

kapandığında, end-plate’lerin yalnızca dış kenarı, geniş<br />

merkezi bir kıkırdağımsı tabaka bırakılarak kemikleştirilir.<br />

İç anulusun fiberleri end-plate’lere doğrudan disk ile bağlı<br />

iken, dış anulusun lamelleri bitişik kemiğe direkt olarak<br />

tutunmuştur.<br />

End-plate’ler, incedir, özellikle diskin merkezinde yer<br />

alır, yetişkin bir insanda 1mm’den fazla olmamaktadır(138),<br />

ancak bir kenardan diğer kenara hatırı sayılır ölçüde değişim<br />

gösterebilmektedirler(139).<br />

End-plate’lerin, normallikten dejeneratif koşulların<br />

spektrumuna kadar, biyokimyasal özellikleri oldukça iyi<br />

belgelenmiştir(140,141). Diskteki en bol iki molekül ailesi,<br />

anulus, nukleus ve end-plate’ler içinde çeşitli oranlarda<br />

bulunan proteoglikanlar ve kolajenlerdir. Çeşitli kolajen<br />

türlerinden tip X, end-plate’lerdeki en önemli türdür, çünkü<br />

bu tür hipertrofik kondrositlerin bir işaretidir ve kıkırdak<br />

kireçlenmesi ile ilgisi olduğu düşünülmektedir(142).<br />

Proteoglikan molekülleri, çekirdeğin kapsamlı bütünlüğünün<br />

ve su içeriğinin korunması için gereklidir(143).<br />

Proteoglikanların değişmiş doku seviyelerinin, disk<br />

fonksiyonunu ters etkileyebildiği bilinmektedir(144). End-<br />

plate’in proteoglikanları kapsamlı olarak incelenmemiştir,<br />

ancak end-plate’in nukleustan proteoglikan kaybına neden<br />

olduğu söylenebilir(145). Disk dejenerasyonundan önce her<br />

48


zaman disk proteoglikanlarının yaygın olarak azaldığı<br />

izlenmiştir(146). Uzun zamandır, özellikle büyüme evresinde,<br />

end-plate’in biyokimyasal bileşimindeki değişimlerin, skolyoz<br />

gelişimi ile ilgisi olabileceğinden şüphe<br />

edilmektedir(147,148).<br />

Bir aylık bir farede, “Col2al” gen allelinin heterozigot<br />

etkisizliğinin end-platelerdeki düşük glikozaminoglikan<br />

konsantrasyonuna ve erken kireçlenen daha kalın ve daha<br />

düzensiz end-platelere neden olduğunu gösterilmiştir(149).<br />

Gelişen diskler gerekli besini iki kaynaktan alırlar.<br />

Embriyo evresinden itibaren, bir kan damarı ağı toplam<br />

kalınlığının üçte birinden daha derin olmayacak şekilde<br />

anulusa girer(150). Bu damarların çoğu ergenlikten öteye devam<br />

etmez ve yetişkinlikle birlikte yalnızca iki ya da üç dış<br />

lamel’de görülürler. Kan damarları ayrıca, vertebral gövde<br />

sınırından end-platelere de girer(135). Ergenlikle birlikte,<br />

bu küçük damarlar yok olsa da, end-plate’in osseös bileşenine<br />

nüfuz eden kılcal damar yumağı formunda sınırlı bir kan<br />

kaynağı kalır(151). Yetişkin bir insanda merkezi nukleus<br />

pulpozus en yakın kan damarından 20 mm uzaktadır. Beslenme<br />

için tamamen end-plate’ler ile anulus arasındaki çözeltinin<br />

difüzyonuna ihtiyaç duyar. Memelilerin disklerinin bu şekilde<br />

gelişmiş olması gariptir. Vücuttaki diğer hiçbir doku kan<br />

kaynağından bu kadar uzakta yer almaz ve tahminen bu nedenle<br />

bozulmaya karşı dirençsizdir.<br />

Çözünen maddelerin taşınması, disk beslenmesi ve<br />

metabolizması üzerine küçük renk molekülleri kullanılarak<br />

yapılan in-vitro çalışmalar geniş oranda göstermiştir ki<br />

lateral end-plate, merkezi kısım ile hatta tüm anulus fibrosus<br />

ile karşılaştırıldığında nispeten diffüzyona dirençlidir(152).<br />

49


Perianülar kan kaynağının katkısı kabul edilmiştir, ancak end-<br />

plate’in hemen altındaki kılcal ağın geçirgenliği yeni dikkat<br />

çekmektedir. Renkli çözelti enjekte edilen insan otopsi<br />

örneklerinin nicel analizi, çekirdeğe bitişik merkezi end-<br />

plate boyunca, kenar bölgelere göre önemli miktarda daha fazla<br />

kemik iliği teması olduğunu göstermiştir(153,154).<br />

Bu damarların, diski beslemelerindeki en önemli mekanizma<br />

olarak difüzyon gösterilmiştir(155). Ayrıca, moleküllerin<br />

büyüklükleri ve iyonik yüklerinin, difüzyonun hızını ve<br />

boyutunu yönettikleri gösterilmiştir(155,156). Nukleusdaki<br />

yüksek proteoglikan içeriği, normal diske net bir negatif yük<br />

verdiği için, glikoz ve oksijen gibi küçük, yüksüz moleküller<br />

ve sodyum, kalsiyum gibi pozitif yüklü iyonlar göreceli bir<br />

kolaylıkla disk içine yayılır. Aksine, sülfat ve klorid<br />

iyonları gibi negatif yüklü moleküllerin nukleusa girmesi çok<br />

daha zordur. İmmunoglobulinler ve enzimler gibi<br />

makromoleküller tamamen dışarıda bırakılır.<br />

End-plate’lerin disk beslenmesine olan katkıları ve<br />

önemleri biyokimyasal(157), histolojik(151) ve radyolojik(158)<br />

metodlar kullanılarak, bağımsız olarak saptanmıştır. Bu<br />

çalışmaların her biri, merkezi end-plate’lerin, diskin<br />

metabolik süreçleri içindeki önemini doğrulamıştır.<br />

Genç erişkin döneminde, end-plate’lerin kıkırdakları<br />

kapsamlı bir mineralizasyona uğrar ve er geç bu doku resorbe<br />

olarak kemikleşir(159,160). Muhtemelen bu biçim değiştirme de,<br />

end-plate bölgesindeki vasküler kanalların kireçlenmesi kadar,<br />

end-plate’deki normal besin değiş tokuşunun ilerleyen yaş ile<br />

azalmasına önemli ölçüde katkıda bulunur(161).<br />

50


End-plate’ler, besinlerin avasküler diske difüzyon etmesi<br />

için bir eksen oluşturdukları kadar, omurganın mekanik<br />

fonksiyonu için de önemlidirler. Normal fiziksel aktivite<br />

sırasında, mekanik yüklenme ile(özellikle aksiyel basınç) end-<br />

plate ve subkondral trabeküler kemik deforme olacak kadar<br />

diskin şeklini değiştirebilir(162). Bu deformasyon, hafif<br />

yüklenmelere maruz kalan genç, sağlıklı end-plate’lerde geri<br />

döndürülebilir, ancak bu kuvvetler daha fazla ve tekrarlayıcı<br />

olduğunda, end-plate’ler geri dönülemez hasara uğrar. Aksiyel<br />

basınç sırasında oluşacak hasar miktarını, disk<br />

dejenerasyonunun derecesinden ziyade, end-plate ve subkondral<br />

kemik bütünlüğü etkiler(163). Bu çalışmada, ayrıca, end-<br />

plate’lerin radyografik görünüşlerinin, osteoporotik<br />

hastalardaki yaş ve ilerleyen vertebral osteopeni ile daha<br />

konkav bir şekil alan end-plate’ler ile benzer oldukları da<br />

not edilmiştir(164,165).<br />

End-plate’lerdeki morfolojik değişimler ilerleyen yaş ile<br />

ortaya çıkar fakat nukleus ya da anulusun patalojisi ile<br />

ilişkili olarak da görülebilir. Her iki şekilde de,<br />

değişiklikler aslında mikroskopiktir ve ancak hastalığın<br />

ilerleyen evrelerinde makroskopik olarak belirgin hale<br />

gelir(166).<br />

Ergenlikten sonraki erken değişimlerde, end-plate<br />

uzunluğunca fisür ve çatlaklar yatay düzlemde ortaya çıkar.<br />

Bazen, kondrosit ölüme dair kanıt bulunmaktadır. Kıkırdak,<br />

mikroskopik kan damarlarınca istila edilmiş olabilir ve ayrıca<br />

bitişik kemiksi end-plate’ten uzayan bir kemikleşme de<br />

olabilir. Zamanla, kıkırdak tükenir ve ileri kemikleşmeye<br />

uğrar.<br />

51


En dramatik değişimler beşinci dekattan sonra olur. Nukleus<br />

pulpozusun buradaki aktif biçim değiştirmeden kaynaklanan<br />

kemiksi skleroz ile bitişik vertebral iliğe doğru çıkıntı<br />

yaptığı gözlemlenir.<br />

Diski oluşturan tüm yapısal elemanlardan, end-plate,<br />

mekanik arızalardan en çabuk etkileneni gibi gözükmektedir.<br />

Sonlu element analizi kullanan teorik modelleme, Vernon-<br />

Roberts’in mikroskopik gözlemleri ile tam bir uyum içinde<br />

göstermiştir ki, mekanik arıza her zaman end-plate’in<br />

subkondral kemikten ayrılması ile başlar(166,167). Otopsi<br />

çalışmaları da, end-plate parçalarının vertebral gövdeden<br />

ayrıldığını ve bağlı anular fiberler ile birlikte vertebral<br />

kanala herniye olduğunu doğrulamıştır(168,169). Hareket<br />

segmentinin önemli bir zayıf noktası, anulus fiberlerinin<br />

doğrudan vertebral kemiğe girdiği epifiz halkasının yanında<br />

görülmektedir. Bu bölgenin, yalnızca ergenlik çağındakilerde<br />

ve genç yetişkinlerde görülen sırt ağrısı ve radikülopatiye<br />

neden olan fraktür için ortak bir bölge olmasının yanı sıra,<br />

ergenlik dönemindeki domuzların deneysel mekanik baskı<br />

testlerinde aynı bölgenin özellikle dayanıksız olduğu da<br />

gösterilmiştir(170,171). Bu, end-plate ve bitişik trabeküler<br />

kemiğin zarar gördüğü yetişkinlerdekinden daha farklı bir<br />

hasar örneğidir (172,173).<br />

Spinal füzyonu arttırmayı amaçlayan implante cihazların<br />

gelişmesiyle, end-plate kritik bir rol üstlenmiştir. Daha<br />

önceleri, ister kemik tek başına kullanılsın ister bu<br />

cihazlarla birlikte kullanılsın, mekanik stabilite yani<br />

kaynamayı izleyen iyi bir klinik sonuca, sadece end-plate’ler<br />

korunduğunda ulaşılabileceği düşünülmekteydi(174).<br />

İmplantların tasarımı, bu nedenle, başarılı bir kaynama için<br />

önemli gözükmektedir. İddia edilmektedir ki, örneğin, yivli<br />

52


kafesler end-plate bütünlüğünü tehlikeye atmaktadır. Ancak<br />

tasarımları genellikle normal end-plate profiline uymayan,<br />

füzyon için tam uygun olmayan yivsiz kafesler bu probleme<br />

uygundur(175). Titanyum kafeslerin kendilerine özgü<br />

dayanıklılığı, aksiyel yüklenme için daha büyük bir direnç<br />

sağlar. Torakolomber sütunun yeniden yapılanmasına end-<br />

plate’lerin korunması ile ulaşılabilir(176). Bununla birlikte,<br />

kadavralarla daha yakın zamanda yapılmış çalışmalar, yalnızca<br />

periferal destekli implantların tam destekli implantlar ile<br />

aynı eksensel dayanıklılığı sağlamakta olduğunu ve katı bir<br />

implant yüzeyi ile hiçbir mekanik avantaj kazanılmadığını öne<br />

sürmektedir(177). Aslında, merkezi end-plate’in<br />

çıkarılmasının, mekanik dayanıklılığa zarar vermeden,<br />

nakledilen dokunun füzyonunu gerçekten desteklemekte olduğu<br />

iddia edilmektedir. Nakledilen dokunun çökmesini engellemek<br />

amacıyla end-plate’in korunmasının önemi, servikal omurga<br />

segmentleri üzerine yürütülen bir basınç testi raporunda<br />

ayrıca vurgulanmıştır(178).<br />

End-Plate ile tekrarlayan disk hernileri arasında<br />

ilişkilerle ilgili literatürde bulunan çalışmalar arasında<br />

çelişkili sonuçlar mevcuttur. bilindiği gibi intervertebral<br />

disk vücuttaki en büyük avasküler dokudur(179). 103 adet<br />

intervertebral disk üzerinde yapılan bir çalışmada end-plate<br />

dejenerasyonu ile disk dejenerasyonu arasında güçlü bir<br />

pozitif korelasyon bulunmuş. Fakat end-plate dejenerasyonu ile<br />

disk rüptürü arasında belirgin ilişki bulunamamıştır(180).<br />

Diğer bir çalışmada ise sekestre disk hernilerinde çoğunlukla<br />

histolojik end-plate parçasına rastlanmıştır(181). End-<br />

plate’lerin sekestre parça içindeki varlıklarının sebebi,<br />

dejenerasyon sonucu çevre dokular ile yaptığı bağların<br />

zayıflaması olarak ifade edilmiştir. Kalsifiye olan end-<br />

plate’in disk dejenerasyonuna yol açtığı gösterilmiştir(182).<br />

53


End-plate’in yapısının korunması için çevresindeki vasküler<br />

yapılar çok önemlidir. Yaşlanmayla beraber avasküler olan<br />

nukleus pulpozusun beslenmesindeki azalma kaçınılmaz<br />

olmaktadır. Bu konuda yapılan bir çalışmada kalsiyum kanal<br />

agonistlerinin, bölgede vaskülarizasyonu arttırarak histolojik<br />

ve radyolojik olarak dokunun korunmasına yardımcı olduğunu<br />

belirtmişlerdir(183).<br />

Dejenerasyonun temelinde yatan vaskülarizasyon problemi<br />

end-plate’i tamamen veya kısmen etkileyebilmektedir. 39<br />

hastalık serimizde toplam 21 hastada difüz end-plate tutulumu<br />

varken geriye kalan hastalarda parsiyel tutulumlar gözlenmekte<br />

idi.<br />

End-plate’lerdeki en bol hücre tipi, eklem kıkırdağı<br />

içindeki açıkça belirlenmiş olan hücre tabakalarına göre daha<br />

üniform olarak dağılmış olan kondrositlerdir. Kondrosit<br />

yoğunlukları yaptığımız patolojik preparat incelemelerinde<br />

değişiklik göstermekte idi. Tip 1 dejenerasyon olan fibrotik<br />

değişiklikleri içermesi gereken grupta kısmen hücre sayısında<br />

azalma dikkati çekerken, daha sıklıkla karşımıza çıkan Tip 2<br />

dejenerasyonda yağsı değişiklik belirgin olarak görülemedi. Bu<br />

tiplemenin bir süreç olduğu ve birbirlerine sırayla<br />

dönüşebildikleri biliniyor. Bu sebeple bulduğumuz tip2<br />

preparat görüntüsünün, geçiş safhası olduğu kanaatine vardık.<br />

Single-photon emission computerized tomography (SPECT) ile<br />

yapılan bir çalışmada end-plate dejenerasyonları araştırılmış.<br />

Çalışma sonucunda tip 1 ve tip2 dejenerasyonların aynı anda<br />

olabileceği ortaya konulmuştur(184). İncelediğimiz tip 2<br />

dejenerasyon bulgusu olan preparatta hücre sayısında ciddi bir<br />

azalma olduğu ve kalan hücrelerin de kodrosit yapısını<br />

kaybetmeye başladığı dikkati çekmiştir.<br />

54


Tekrarlayan disk hernisine yapılacak müdahaleler ile ilgili<br />

çeşitli yorumlar mevcuttur. yapılan bir çalışmada tekrarlayan<br />

disk hernisi olan hastalara anterior lomber interbody<br />

füzyon(ALIF) yapılmış. En iyi sonuçlar modic tip1 dejenerasyon<br />

olan hastalarda görülmüş. Aynı yazarlar modic tip 2<br />

dejenerasyon içinde posterior füzyon önerisinde<br />

bulunmuşlardır(185). Fakat diğer bir görüş ise tekrarlayan<br />

disk hernisine yapılabilecek müdahaleler arasında<br />

konvansiyonel açık diskektomi tatminkar sonuçları ile en çok<br />

tercih edilen yöntem olması yönündedir(186). Bizim klinik<br />

olarak uygulamamızda bu yöndedir. Serimizde yer alan 39<br />

hastaya da standart açık konvasiyonel diskektomi operasyonu<br />

uygulanmıştır.<br />

Dejenerasyonun tekrarlayan disk hernisi üzerine direk bir<br />

etkisi olmadığını savunan yazarlar olmasına rağmen yaptığımız<br />

tüm literatür taramaları ışığında ve kendi serimizde<br />

yaptığımız karşılaştırmalarda anlamlı düzeyde etkili<br />

olabileceğini saptadık.<br />

SONUÇ<br />

End-plate lerin dejenerasyonunun tekrarlayan disk hernisine<br />

olan etkileri değerlendirilmiştir.<br />

Yaptığımız 1893 vakalık incelemede toplam %2.06 oranı ile<br />

39 tekrarlayan disk hernisi olgusuna rastlandı. 1893 hastalık<br />

seride ise 397 hastada (%21) dejenerasyon bulgusu saptandı.<br />

1893 vakada saptanan 39 vakalık tekrarlayan disk hernisi<br />

hasta grubunda 22 adet yani %56 oranında dejenerasyon vardı.<br />

Bu 22 adet dejenerasyonla beraber tekrarlayan disk hernisi<br />

55


gösteren grubu kendi dejenerasyon grubu olan 397 vaka içinde<br />

değerledirdiğimizde, tekrarlayan disk hernisi oranı olarak<br />

elimize %5,5 rakamı geçiyor. Özetle, yeni bir hastanın<br />

filmlerine bakarken bunda end-plate dejenerasyonu bulgusuna<br />

rastlarsak, bu hastanın tekrarlayan disk hernisi oluşturma<br />

oranı %5,5’ dir.<br />

Dejenerasyon bulgusu olmayan 1496 vaka mevcuttu.<br />

Tekrarlayan disk hernisi olan toplam 39 hastada ise<br />

dejenerasyon içermeyen 17 kişi mevcuttu. Bu rakamın 1496 adet<br />

hastaya olan oranı %1,1’dir.<br />

Yaptığımız çalışmanın istatistiksel değerlendirmesinde SPSS<br />

13.0 versiyonlu programda çapraz tabloları kullanarak Ki-Kare<br />

hesaplamaları ile “P” değerine ulaştık. 1893 hastalık lomber<br />

disk hastaları serimizde toplam 39 tekrarlayan disk hernisi<br />

bulunmuştur. Seride toplam 397 adet dejenerasyon içeren hasta<br />

varken dejenerasyon bulgusu olmayanların sayısı 1496 olarak<br />

saptandı. Tekrarlayan disk hernisi olan 39 hastanın 22 sinde<br />

dejenerasyona ait bulgu saptandı. Geriye kalan 17 sinde<br />

dejenerasyon bulgusu yoktu. Sonuç olarak dejenerasyon olan<br />

grupta tekrarlayan disk herisi oranı %5,5 iken dejenerasyon<br />

olmayan grupta %1.1 olarak hesaplandı(Tablo 2). İstatistiksel<br />

olarak Ki-kare değeri 30.174(b) ve p


Dejenerasyon<br />

Total<br />

Dejenerasyon - Tekrarlamayan Disk Hernisi Değeri Çapraz Tabloları<br />

Dejenerasyon<br />

Dejenerasyon<br />

Olmayan<br />

Tekrarlayan Disk Hernisi<br />

Tekrarlayan Disk<br />

Hernisi<br />

Tekrarlamayan Disk<br />

Hernisi<br />

Sayı 22 375 397<br />

Total<br />

% Dejenerasyon Değeri 5,5% 94,5% 100,0%<br />

% Tekrarlamayan Disk<br />

Hernisi Değeri<br />

56,4% 20,2% 21,0%<br />

% Total 1,2% 19,8% 21,0%<br />

Sayı 17 1479 1496<br />

% Dejenerasyon Değeri 1,1% 98,9% 100,0%<br />

% Tekrarlamayan Disk<br />

Hernisi Değeri<br />

43,6% 79,8% 79,0%<br />

% Total ,9% 78,1% 79,0%<br />

Sayı 39 1854 1893<br />

% Dejenerasyon Değeri 2,1% 97,9% 100,0%<br />

% Tekrarlamayan Disk<br />

Hernisi Değeri<br />

100,0% 100,0% 100,0%<br />

% Total 2,1% 97,9% 100,0%<br />

Tablo 2. SPSS programı ile yapılan istatistiksel değerlendirme<br />

tablosu.<br />

ÖZET<br />

Yaptığımız çalışmada Ocak 1995 - Şubat 2004 tarihleri<br />

arasında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi 3.<br />

Nöroşirürji Kliniği'nde opere edilen 1893 lomber disk hernisi<br />

vakasında, end-plate dejenerasyonlarının tekrarlayan disk<br />

hernilerine olan etkilerini araştırdık. Araştırma sonunda<br />

dejenerasyonun tekrarlayan disk hernileri üzerine etkilerinin<br />

anlamlı düzeyde yüksek çıktığını saptadık. Dejenerasyon<br />

olmayan hastalara oranla dejenerasyon olan hastalarda 5.1 kat<br />

yüksek oranda tekrarlayan disk hernisi görülebileceğini<br />

saptadık.<br />

57


KAYNAKÇA<br />

1. Long DM, Filtzer DL, Ben Debba M, Hendler NH, Clinical<br />

Features Of The d-Back Syndrome. J. Neurosurg 1988;69:61-67.<br />

2. Long DM, Reoperation On Lumbar Spine, Atlas Of Spinal<br />

Surgery Baltimore, VVilliams And VVılkins, 1992:23-57.<br />

3. Waddell G, Reilly S, Tarsney B, Allan DB, Marris EW,<br />

DiPaola MP, Ener M, Finlaysen D. Assesment Of The Out Come Of<br />

Low Back Surgery. J Bone nt Surg (Br)1988; 70-B: 723-7.<br />

4. Lucas PR: Low back pain. Surg Clin North Am.;63:1983;515-<br />

28.<br />

5. Frymoyer JW : Back pain and sciatica. The New England<br />

Journal of medicine;318;5:1988;291-300.<br />

6. Battie MC and Bigos SJ: industrial back pain complaints: a<br />

broader perspectÝve. Orthopedic Clinics of North America;<br />

1991;22;2:273-282.<br />

7. Kelsey JL, White AA : Epidemiology and impact low back.<br />

Spine; 5 : 1980. 133-42.<br />

8. Masset D, Maichaire J : Low back pain: Bpidemiologic<br />

aspects and work-related factors in the steel industry. Spine;<br />

19:2: 1994. 143-146.<br />

9. Hlavin ML and Hardy RW : Lumbar disc disease. Neurosurgery<br />

Quarterly; l : 1991. 29-53.<br />

58


10. Fyrmoyer JW and Cats-Baril WL : An overview of the<br />

incidences and costs of low back pain. Orthopedic Clinics<br />

ofNorth America; 22 ; 2 : 1991. 263-270.<br />

11. Loeser JD, Bigos SJ, Fordyce WE and Volinn EP : Low back<br />

pain. Pain. Texbook Ed. Bonica JJ. 1988.<br />

12. Fager CA : identification and management of radiculopathy.<br />

Neurosurgery Clinics of North America; 4:1: 1993. 1-12.<br />

13. Marshall WJS And Scharstein J: Factors Affecting The<br />

Results Of Surgery relapsed Lumbar intervertebral Disc. Scot.<br />

Med. J. ;13: 38-42.<br />

14. lngraham FD, Matson DD. Neurosurgery Of infancy And<br />

Childhood 1954;III; Springfield.<br />

15. Le Doux MS, Langford KH, Spinal Cord Stimulation For The<br />

Failed Back syndrome. Spine 18;1993:2:191-194.<br />

16. Sunny S, Kim MD, Revision Surgery For Failed Back Surgery<br />

Syndrome spine Vol:17;1992,Nr:8.<br />

17. Spengler DM, Freeman C, Westbrook R, Miller JW: Low Back<br />

Pain Following Muitiple Lumbar Spine Procedures. Spine<br />

5:1980;356-360.<br />

18. Spangfort EV: The Lumbar Disc Herniation: A Computer Aided<br />

Anaiysis 2504 Operations. Acta Orthop Scand (Suppl) 142:<br />

1972;1-95.<br />

59


19. Vernon -Roberts B: Pathology of İntervertebral discs and<br />

apophyseal joints. The Lumbar Spine and Back Pain 1987; 3. Ed.<br />

Edinburgh.<br />

20. Murphy RW: Nerve roots and spinal nerves in degenerative<br />

disk disease. Clin Orthop1977; 129; 46.<br />

21. Frymoyer JW and Gordon S : Research perspectives in low-<br />

back pain: Report of a 1988 workshop. Spine; 14 ; 12 :<br />

1989.1384-1390.<br />

22. Junge A, Dvorak J, Ahrens St : Predictor of bad and Good<br />

Outcomes of Lumbar Disc Surgery. Spine; 20 ; 4 : 1995.460-<br />

468.<br />

23. Weber H : The natural course of disc herniation. Acta<br />

Orthop Scand; suppl 251 ; 64: 1993. 19-20.<br />

24. Bush K, Cowan N, Katz DE and Gishen P : The natural<br />

history of sciatica associated with disc patlhology: A<br />

prospective study with clinical and independent radiologic<br />

follow-up. Spine; 17 ; 10 : 1992. 1205-1212.<br />

25. Korff MV: Studying the natural history of back pain.<br />

Spine; 19 ; 18 : 1994. 2041- 2046.<br />

26. Lehmann T, Goel CV, van Akkerveeken P, Kraemer J, Bigos S,<br />

Rydevik B : Presidential address: Natural course and<br />

prognosis of intervertebral disc diseases: intemational<br />

society for the study of the lumbar spine. Spine; 20 ; 6 :<br />

1995. 635-639.<br />

60


27. Roland M, Morris R : A study of the natural history of<br />

back pain: Part I: Development of a reliable and sensitive<br />

measure of disability in low-back pain. Spine ; 8 : 1983. 141-<br />

4.<br />

28. Roland M, Morris R : A study of the natural history of<br />

back pain: Part 11: Development of the guidelines for trials<br />

of treatment in primary care. Spine; 8 : 1983. 145-50.<br />

29. Waddell G : How patients reabt to low back pain. Acta<br />

orthop Scand; suppl 251 ; 64 : 1993. 21-24.<br />

30. Weber H : Spine update the natural history of disc<br />

herniation and the influence of intervention. Spine; 19 ; 19 :<br />

1994.2234-2238.<br />

31. Howort MB, Petrie JG: Injuries of the Spine. The Willams<br />

and Wilkins Comp. 1964;Baltimore.<br />

32. Rothman RH, Simeone FA: Lumbar disk disease. The Spine<br />

1975; II; 9; WB Saunders Comp. London.<br />

33. Davis Jr CH: Extradural Spinal cord and nerve root<br />

compression lesions of the lumbar area. Neurolojical Surgery<br />

1973; II; 63; WB Saunders Comp. London.<br />

34. Armstrong JR: Lumbar Disk Lesions 1967; E. S.<br />

Livingstone Ltd. Edinburg.<br />

35. Tunçbay E: Nöroşirürji. Ege Üniv. Tıp. Fak. Yayınları<br />

1977; Bornova-Izmir.<br />

61


36. Marshall WJS, Schorstein J: Factors affecting the results<br />

of surgery for prolapsed lumbar intervertebral disc. Scot.<br />

Med. J.1968;13:38-42.<br />

37. Shapiro R: Myelograpy. Year book Medical Publishers Inc.<br />

1968; Chicago.<br />

38. Hlavin ML, Hardy RW: Lumbar disc disease. Neurosurgery<br />

Quarterly 1991; 1: 29-53.<br />

39. Konings JG: Chymopapain chemonucleolysis. Acta Orthop<br />

Scand 1993; 251; 64:27-29<br />

40. Hijikata S. Yamiagishi M, Nakayama T, et al: Percutaneuos<br />

discectomy A new treatment method tor lumbar disc hemiation.<br />

Toden Hosp. 1975; 5: 5-13<br />

41. Caspar W: A new surgical procedure for lumbar disc<br />

herniation causing less tissue damage through a microsurgical<br />

approach. Advances in Neurosurgery 1977.<br />

42. Carty H: Irnaging Children Congenital Lesions ofthe<br />

Vertebral; 2: 1405.<br />

43. Caffey's Pediatrik X-Ray Diagnosis; 1: 116.<br />

44. Petorak İ: Medikal Embriyoloji 1986; 109.<br />

45. Taylor JR: Growth of human intervertebral disk and<br />

vertebral bodies. J. Anat. 1975; 120:49-68.<br />

46. Lindrlom K: Diagnostic puncture of intervertebral discs in<br />

sciatica Acta Orthop Scand 1948; 17: 231 -239.<br />

62


47. Groot de J, Chusid G: Correlative Neuroanatomy 1988-<br />

Prentice Hail international Inc. 5. Ed.<br />

48. Cailiet R: Low back pain. Texbook 1988.<br />

49. Gürün S: Nöroloji Ank. Üni. Tıp Fak. Yayınları 1975;<br />

Ankara.<br />

50. Crock HV: Applied anatomy of the spine. Acta Orthop Scand<br />

1993; 251; 64- 56-60.<br />

51. Ohshima H, Hirano N, Osada R, et al: Morphologic variation<br />

of lumbar posterior longitudinal ligament and the modality of<br />

disc herniation. Spine 1993; 18; 16- 2408-2411.<br />

52. Odar Veli, Anatomi ders kitabı, Sistem ofset, Ankara,<br />

l;1986: 67-70.<br />

53. Davies DV, Coupland RE, Gray's anatomy, Descriptive and<br />

appiied, 34111 edition, Longmans, Green and Co Ltd, 1967; 497-<br />

498.<br />

54. Zileli M, Özer F; Omurilik ve omurga cerrahisi, Saray<br />

medikal yayıncılık, İzmir 1997;1:33-35, 54-61, 431-433, 2:<br />

713-722.<br />

55. Williams PL, The anatomical basis of medicine and surgery,<br />

in Gray's anatomy, 38111 edition, Churchill Livingstone.<br />

London. 1995; 512-514.<br />

56. Fraser RD et al. Iatrogenic discitis: The role of<br />

intravenous antibiotics in prevention and treatment-an<br />

experimental study. Spine 1989; 14(9): 1025-1032.<br />

63


57. Gökalp HZ, Erongun U. Nöroşirurji ders kitabı, Mars<br />

Matbaası, Ankara 1988; 185-186.<br />

58. Bogduk N, Twomey LT: Clinical Anatomy ofthe Lumbar Spine<br />

1987; Edinburgh.<br />

59. lnoue H: Three-dimensional architecture of lumbar<br />

intervertebral discs. Spine 1981; 6: 138-146.<br />

60. Weinstein P: Anatomy of the lumbar spine. Lumbar disc<br />

disease 1982; 5-15.<br />

61. Simmonds M, Kumar S: The bases of low back pain. Neuro-<br />

Orthopedics 1992; 13, 1-14.<br />

62. Meese W, Kluge W. Grumme T: Cerebral and spinal<br />

computerized tomograpy: 1989; London.<br />

63. Holm S: Pathophysiology of disc degeneration. Acta Orthop<br />

Scand 1993; 251; 64:l3-15.<br />

64. Rauschning W: Pathoanatomy of lumbar disc degeneration and<br />

stenosis: Acta Orthop Scand 1993; 251; 4: 3-12.<br />

65. Haughton VM: Disc disease, degenerative spine disease and<br />

tight spinal canal The Clinical Neurosciences 1984; 4: 865-885<br />

New York.<br />

66. Kieffer SA, Sherry RG, Vallenstein DE, et al: Bulging<br />

lumbar intervertebral disc: Myelographic differentiation from<br />

herniated disc with nerve root compression AJNR 1982:3:51-58.<br />

64


67. Taylor S: CT of the normal and abnormal spine. Computed<br />

Tomography of the Head, Neck and Spine 1985; Chicago.<br />

68. Davis DO, KobrineA: Computed Tomography. Neurological<br />

Surgery 1982- 1 WB Saunders London.<br />

69. Holmes HE. Rothman RH: Lumbar disc disease: Clinical and<br />

computed tomographic evaluation. Computed Tomography of the<br />

Spine 1938; New York.<br />

70. Kelsey JL and Hardy RJ: Driving of motor vehicles as a<br />

risk factor for acute herniated lumbar intervertebral disc. Am<br />

J. Epidemiol 1975; 102: 63-73.<br />

71. Bradford FK. Spurling RG: The intervertebral disc with<br />

special reference to rupture of the annulus fibrosus with<br />

herniation of the nucleus pulposus 1945; III; Springfield<br />

72. Dandy WE: Loose cartilage from intervertebral disk<br />

simulating tumor of the spinal cord. Arch. Surg. 1929; 19;<br />

Chicago.<br />

73. lngraham FD, Matson DD: Neurosurgery of infancy and<br />

Childhood 1954- III- Springfield.<br />

74. Schlesinger EB: intervertebral discs. Merritt's Textbook<br />

of Neurologv 1984- Philadelpnia.<br />

75. Jennett B: An introduction to Neurosurgery 1977; Willam<br />

Heineman Medical Books Limt. London.<br />

76. Yenal O, Ağababa S, Güral I: Dejeneratif eklem<br />

romatizmaları. Hareket Sistemi 1974; Sermet Matb. Istanbul.<br />

65


77. Bonica JJ, Sola AE: Other painful disorders of the low<br />

back pain. Texbook 1990.<br />

78. Cashion EL. Lynch WJ: Personality factors and results of<br />

lumbar disc suraerv Neurosurgery 1979; 4: 141 -145.<br />

79. Jones DL, Moore T: The types of neuropathic bladder<br />

dysfunction assodated with prolapsed lumbar intervertebral<br />

discs. Br J Urol 1973; 45: 39-43.<br />

80. Shapiro S: Cauda equina syndrome secondary to lumbar disc<br />

herniation. Neurosurgery 1993; 32: 743-747.<br />

81. Scott PJ: Bladder paralysis in cauda equina lesions from<br />

disc prolapse. J Bone Joint Surg 1965; 47B: 224-235.<br />

82. Kostuik JP, Hamngton l, Alexander D, et al: Cauda equina<br />

syndrome and lumbar disc herniation. J Bone Joint Surg 1986;<br />

68A: 386-391.<br />

83. 0'Laoire SA, Crockard HA, Thomas DG: Prognosis for<br />

sphincter recovery after operation for cauda equina<br />

compression owing to lumbar disc prolapse. BMJ 1981;<br />

282: 1852-1854.<br />

84. Lewis PJ. Weir BKA, Broad R, et al: Long-term prospective<br />

study of lumbosacral discectomy. J Neurosurg 1987; 67: 49-53.<br />

85. Rothman RH. Simeone FA: The spine 1992; 3. Ed. WB Saunders<br />

London.<br />

86. Kumral K: İntervertebral disk hernilerinde yardımcı<br />

incelemeler. İntervertebral Disk Hernileri 1976; Ege Ü. Matb.<br />

Bornova-İzmir.<br />

66


87. Bilgiç F: Siyatiklerde Elektromyografinin Değeri 1977.<br />

88. Greenberg MS: Low back pain. Handbook Neurosurgery 1994;<br />

3. Ed. Lakeland.<br />

89. Parke WW: Applied anatomy of the spine. The Spine 1975; 1;<br />

WB Saunders Comp. London.<br />

90. Baslo A: İst. Tıp Fak. Ders Kitapları. Elektromyografi<br />

1974; İstanbul.<br />

91. de Roos A, Kressel H, Spritzer C, et al: MR imaging of<br />

marrow changes adjacent to end plates in dejenerative lumbar<br />

disc disease. AJR 1987; 149: 531-534.<br />

92. Maravilla KR, Cohen WA, Wessbecher FW: imaging studies in<br />

the assessment of low back pain. Neurosurgery Clinics of North<br />

Am. 1991; 2; 4: 817-837.<br />

93. Laurance L: Diagnostic Roentgenology 1968.<br />

94. Knuttson B: Comparative value of electromyography,<br />

myelography and clinico- neurological examination in diagnosis<br />

of lumbar root compression syndrome. Acta Orthop Scand 1961;<br />

49.<br />

95. Gurdjian ES, Ostrowski AZ, Hardy WG, et al: Results of<br />

operative treatment of protruded and ruptured lumbar discs. J.<br />

Neurosurg. 1961; 6: 783-791.<br />

96. Weingarden HP. Mikolich LM, Johnson EW: Radiculopathics.<br />

Practical Elektromyography 1980; London.<br />

67


97. Buirski G: Magnetic resonance signal patterns of lumbar<br />

discs in patients with low back pain: A prospective study with<br />

discographic correlation. Spine 1992; 17; 10: 1199-1204.<br />

98. Williams AL, Haughton VM: Computed tomographic evaluation<br />

of lumbar and thoracic degenerative disc disease. Computed<br />

Tomography of the Spine 1983; NewYork.<br />

99. Griebel R, Tchang S: Correlation of computed tomography<br />

with surgical diagnosis in lumbar disc disease. Can. J.<br />

Neurol. Sci. 1983: 248-251.<br />

100. Hansen EB, Praestholm J: A clinical trial of amipaque in<br />

lumbar myelography. Br. J. Radiol 1976; 49; 577: 34-38.<br />

101. Lewin P: The Back and its Disk Syndromes 1955; 2. Ed:<br />

697-836 Philadeiphia.<br />

102. Fisher WS: Selection of patients for surgery. Neurosurg.<br />

Clin. of North Am. 1993;4; 1:35-44.<br />

103. Meyer JD: Computed tomographic myelography in<br />

degenerative disc disease and spinal stenosis. Computed<br />

Tomography of the Head, Neck and Spine 1985: 620-649<br />

Chicago.<br />

104. Modic MT, Pavlicek W, VVeinstein MA, et al: Magnetic<br />

resonance imaging of intervertebral disc disease. Clinical and<br />

pulse sequence considerations. Radiology 1984; 152: 103-111.<br />

68


105. Modic MT, Steinberg PM, Ross JS, et al: Degenerative disc<br />

disease. Assessment of changes in vertebral body marrow with<br />

MR imaging. Radiology 1988; 166: 193-199<br />

106. Youmans J: Benign spine lesions. Neurological Surgery<br />

1990: 2630-2663 Montreal.<br />

107. Campbell AJ, Wells IP: Pigmented villonodular synovitis<br />

of a lumbar vertebral facet joint. J Bone Joint Surg. 1982;<br />

64: 145-146.<br />

108. Varughese G: Extradural extrusion of roots of the cauda<br />

equina. Surg. Neurol. 1976:5:161-163.<br />

109. Prete PE, Henbest M, Michaiski JP, et al: intraspinal<br />

elastofibroma. Spine 1983;8: 239-242.<br />

110. Tihansky DP: Unilateral hypertrophy of the cervical<br />

ligamentum flavum presenting as pseudotumor. New York State J.<br />

Med. 1986; 86: 536-538.<br />

111. Newman PH: Sprung back. J. Bone Joint Surg. 1952; 43: 30-<br />

37.<br />

112. Vinstein AL, Cockerill EM: Involvement of the spine in<br />

gout. Radiology 1972; 103:311-312.<br />

113. Weissman MN, Lange R, Kelley Chris, et al: intraspinal<br />

epidural sarcoidosis.Neurosurgery 1996; 39; 1: 179-181.<br />

114. Gökay H, Barlas O, Hepgül KT, et al: Tethered cord in the<br />

adult mimicking in the lumbar disc syndrome. Surg Neurol 1993;<br />

39: 440-442.<br />

69


115. McCowin PR, Borenstein D, and Wiesel SW : The current<br />

approach to the medical diagnosis of low back pain.<br />

Orthopedic Clinics of North America; 22 ; 2: 1991. 315-325<br />

116. Moritz U : Physiotherapy. Acta Orthop Scand; suppl 251;<br />

64 : 25-26 1993.<br />

117. Wheeler AH. and Hanley EN : Spine update nonoperative<br />

treatment for low back pain. Spine; 20 ; 3 : 1995. 375-378.<br />

118. Stankovic R. and Johneli O : Conservative treatment of<br />

acute low-back pain:A prospective randomized trial: McKenzie<br />

method of treatment versus patient education in " mini<br />

back school Spine; 15:2: 1990.120-123.<br />

119. MacNab L:Negative disc exploration. J. Bone Joint Surg<br />

1971; 53A: 891-903.<br />

120. Laurance L: Diagnostic Roentgenology 1968.<br />

121. Horwitz NH, Curtin JA: Prophylactic antibiotics and wound<br />

infections following laminectomy for lumbar disc<br />

hemiation. J. Neurosurg 1975; 43: 727-731.<br />

122. Fouquet B, Goupille P, Jattiot F, et al: Discitis after<br />

disc surgery. Spine 1992; 17;3: 356-35.<br />

123. Schulitz KP, Assheuer J: Discitis after procedures on the<br />

intervertebral disc. Spine 1994; 19; 10: 1172-1177.<br />

124. Caspar W, Campbell B, Barbier DD, et al: The caspar<br />

microsurgical discectomy and comparison with a<br />

70


conventional standart lumbar disc prosedure.Neurosurg 1991;<br />

28; l: 78-86.<br />

125. Waisman M, Schvveppe Y: Postoperative cerebrospinal fluid<br />

leakage after lumbar spine operations. Spine 1991; 16; l:<br />

52-60.<br />

126. Abramovitz JN: Complications of surgery for discogenic<br />

disease of the spine. Neurosurg Clinics of North America<br />

1993; 4l: 167-176.<br />

127. Abramovitz JN, Neft S: Lumbar disc surgery. Neurosurg<br />

1991; 29:301-308.<br />

128. Jena A: Primary spinal echinococcosis causing paraplegia.<br />

AJNR 1991;12:560.<br />

129. 0hshima H, Hirano N, Osada R, Matsui H and Tcuji H :<br />

Morphologic variation of lumbar posterior longitudinal<br />

ligament and the modality of disc hemiation. Spine; 18 : 16 :<br />

1993. 2408-2411.<br />

130. Hasenbring M, Marienfeld G, Kuhlendahi D, and Soyka D :<br />

Risk Factors of Chronicity in Lumbar Disc Patients. A<br />

Prospective Investigation of Biologic, Psychologic, and<br />

social Predictors ofT herapy Outcome. Spine; 19 ; 24 : 1994.<br />

2759- 2765.<br />

131. Harris RI, MacNab I. Structural changes in the lower<br />

intervertebral discs. J Bone Joint Surg 1954;36B:304-322.<br />

71


132. Schmorl G, Junghanns H. The human spine in health and<br />

disease, 2nd Am ed. New York: Grune and Stratton, 1971.<br />

133. Peacock A. Observations on the prenatal development of<br />

the interver- tebral disc in man. JAnat 1951;85:260-274.<br />

134. Walmsley R. The development and growth of the<br />

intervertebral disc. Edinburgh Med J 1953;60:341-364.<br />

135. Taylor JR, Twomey LT. Growth of human intervertebral<br />

discs and ver- tebral bodies. JAnat 1988; 120:49-68.<br />

136. Inoue H. Three-dimensional architecture of lumbar<br />

intervertebral discs. Spine 1981;6:139-146.<br />

137. Aspden RM, Hickey DS, Hukins DWL. Determination of<br />

collagen fi- bril orientation in the cartilage of<br />

vertebral endplate. Connect Tiss Res 1981;9:83-87.<br />

138. Edwards WT, ZhengY, Ferrara LA, et al. Structural<br />

features and thick- ness of the vertebral cortex in the<br />

thoracolumbar spine. Spine 2001;26:218-225.<br />

139. Roberts S, Menage J, Urban JPG. Biochemical and<br />

structural proper- ties of the cartilage end-plate and its<br />

relation to the intervertebral disc. Spine 1989;14:166-174.<br />

140. Antoniou J, Goudsouzian M, Heathfield TF, et al. The<br />

human lumbar endplate. Evidence of changes in<br />

biosynthesis and denaturation of the extracellular matrix<br />

with growth, maturation, aging, and degeneration. Spine<br />

1996;21:1153-1161.<br />

72


141. Bayliss MT, Johnstone B. Biochemistry of the<br />

intervertebral disc. In: Jayson MTV, ed. The lumbar spine and<br />

back pain, 4th ed. Edinburgh: Churchill Livingstone, 1992:111-<br />

131.<br />

142. Aigner T, Gresk-Otter KR, Fairbank JC, et al. Variation<br />

with age in the pattern of type X collagen expression in<br />

normal and scoliotic human intervertebral discs. Calcif<br />

Tissue Int 1998;63:263-268.<br />

143. McDevitt CA. Proteoglycans of the intervertebral disc.<br />

In: Ghosh P, ed. The biology of the intervertebral disc. Boca<br />

Raton, FL: CRC Press, 1988:151-170.<br />

144. Urban JP, Maroudas A. Swelling of the intervertebral disc<br />

in vitro. Connect Tiss Res 1981;9:1-10.<br />

145. Roberts S, Urban JP, Evans H, et al. Transport properties<br />

of the human cartilage endplate in relation to its<br />

composition and calcification. Spine 1996;21:415-20.<br />

146. Pearce RH, Grimmer BJ, Adams ME. Degeneration and the<br />

chemical composition of the human intervertebral disc. J<br />

Orthop Res 1987-5-198-205.<br />

147. Antoniou J, Arlet V, Goswami T, et al. Elevated synthetic<br />

activity in the convex side of scoliotic intervertebral<br />

discs and endplates compared with normal tissues. Spine<br />

2001;26:E198-E206.<br />

148. Roberts S, Menage J, Eisenstein SM. The cartilage end-<br />

plate and inter- vertebral disc in scoliosis: calcification<br />

and other sequelae. J Orthop Res 1993;! 1:747-757.<br />

73


149. Sahlman J, Inkinen R, Hirvonen T, et al. Premature<br />

vertebral end-plate ossification and mild disc degeneration in<br />

mice after inactivation of one allele belonging to the<br />

Col2al gene for type II collagen. Spine2001;26:2558-2565.<br />

150. Taylor JR. Growth and development of the human<br />

intervertebral disc PhD thesis]. Edinburgh: University of<br />

Edinburgh; 1973.<br />

151. Holm S, Maroudas A, Urban JPG, et al. Nutrition of the<br />

intervertebral disc. Solute transport and metabolism.<br />

Connect Tiss Res 1981;8:101-119.<br />

152. Nachemson A, Lewin T, Maroudas A, et al. In vitro<br />

diffusion of dye through the endplate and the annulus<br />

fibrosus of human intervertebral discs. Acta Orthop<br />

Scand 1970;41:589-607.<br />

153. Crock Hy Yoshizawa H. The blood supply of the lumbar<br />

vertebral col- umn. Clin Orthop Rel Res 1976; 115:6-21.<br />

154. Maroudas A, Stockwell RA, Nachemson A, et al. Factors<br />

involved in the nutrition of the human lumbar<br />

intervertebral disc: cellularity and diffusion of<br />

glucose in vitro. J. Anat 1975;120:113-130.<br />

155. Urban JPG, Holm S, Maroudas A, et al. Nutrition of the<br />

intervertebral disc. An in vivo study of solute<br />

transport. Clin Orthop Rel Res 1977;<br />

129:101-114.<br />

74


156. Urban JPG, Holm S, Maroudas A. Diffusion of small solutes<br />

into the intervertebral disc. An in vivo study.<br />

Biorheology 1978; 15:203-221.<br />

157. Ogata K, Whiteside LA. Nutritional pathways in the<br />

intervertebral disc. An experimental study using hydrogen<br />

washout technique. Spine 1981;6:211-216.<br />

158. Crock HV, Goldwasser M. Anatomic studies of the<br />

circulation in the region of the vertebral endplate in<br />

adult greyhound dogs. Spine 1984;9:702-706.<br />

159. Bemick S, Caillet R. Vertebral end-plate changes with<br />

aging of human vertebrae. Spine 1982;7:97-102.<br />

160. Oda J, Tanaka H, Tsuzuki N. Intervertebral disc changes<br />

with aging of human cervical vertebra from the neonate to<br />

the eighties. Spine 1988; 13:1205-1211.<br />

161. Roberts S, McCall IW, Menage J, et al. Does the thickness<br />

of the ver- tebral subchondral bone reflect the<br />

composition of the intervertebral disc? Eur Spine J<br />

1997:6:385-389.<br />

162. Brinckmann P, Frobin W, Hierholzer E, et al. Deformation<br />

of the ver- tebral end-plate under axial loading of the<br />

spine. Spine 1983;8:851-856.<br />

163. Holmes AD, Hukins DWL, Freemont AJ. End-plate<br />

displacement dur- ing compression of lumbar vertebra-disc-<br />

vertebra segments and the mechanism of failure. Spine<br />

1993;18:128-135.<br />

75


164. Twomey LT, Taylor JR. Age changes in lumbar vertebrae and<br />

interver- tebral discs. Clin Orthop 1987;224:97-104.<br />

165. Twomey LT, Taylor JR, Furniss B. Age changes in the bone<br />

density and structure of the lumbar vertebral column.<br />

JAnat 1983;136:15-25.<br />

166. Vemon-Roberts B. Age-related and degenerative pathology<br />

of interver- tebral discs and apophyseal joints. In: Jayson<br />

MIV, ed. The lumbar spine and back pain, 4th ed.<br />

Edinburgh: Churchill Livingstone, 1992:17-1.<br />

167. Natarajan RN, Ke JH, Andersson GB. A model to study the<br />

disc degen- eration process. Spine 1994;19:259-265.<br />

168. Moore RJ, Vemon-Roberts B, Fraser RD, et al. The origin<br />

and fate of herniated lumbar intervertebral disc tissue.<br />

Spine 1996;21:2149-2155.<br />

169. Tanaka M, Nakahara S, Inoue H. A pathologic study of<br />

discs in the elderly. Separation between the<br />

cartilaginous endplate and the vertebral body Spine 1993;<br />

18:1456-1462.<br />

170. Beggs I, Addison J. Posterior vertebral rim fractures. Br<br />

J Radiol 1998-71:567-572.<br />

171. Lundin 0, Ekstrom L, Hellstrom M, et al. Injuries in the<br />

adolescent porcine spine exposed to mechanical<br />

compression. Spine 1998-23-2574-2579.<br />

172. Lundin 0, Ekstrom L, Hellstrom M, et al. Exposure of the<br />

porcine spine to mechanical compression: differences in<br />

76


injury pattern between adolescents and adults. Eur Spine<br />

J 2000;9:466-471.<br />

173. Rolander SD, Blair WE. Deformation and fracture of the<br />

lumbar verte- bral endplates. Orthop Clin North Am<br />

1975;6:75-81.<br />

174. Zindrick MR, Selby D. Lumbar spinal fusion: different<br />

types and indi- cations. In: Wiesel SW, Weinstein JN,<br />

Herkowitz H, et al, eds. The lum- bar spine, 2nd ed.<br />

Philadelphia: Saunders, 1996.<br />

175. Steffen T, Tsantrizos A, Fruth I, et al. Cages: designs<br />

and concepts. Eur Spine J 2000;9[Suppl 1]:S89-S94.<br />

176. Hollowell JP, Vollmer DG, Wilson CR, et al. Biomechanical<br />

analysis of thoracolumbar interbody constructs—how<br />

important is the endplate9 Spine 1996;21:1032-1036.<br />

177. Steffen T, Tsantrizos A, Aebi M. Effect of implant design<br />

and endplate preparation on the compressive strength of<br />

interbody fusion constructs Spine 2000;25:1077-1084.<br />

178. Lim TH, Kwon H, Jeon CH, et al. Effect of endplate<br />

conditions and bone mineral density on the compressive<br />

strength of the graft-endplate interface in anterior<br />

cervical spine fusion. Spine 2001;26:951-956.<br />

179. Jill P.G. Urban, Stanton Smith, DPhil, Jeremy C. T.<br />

Fairbank. Nutrition of the Intervertebral Disc<br />

SPINE Volume 29, Number 23, pp 2700–2709 2004.<br />

180. Salla-Maarit Kokkonen, Mauno Kurunlahti, Osmo Tervonen,<br />

77


Eero Ilkko, Heikki Vanharanta.End-plate Degeneration Observed<br />

on Magnetic Resonance Imaging of the Lumbar Spine. SPINE,<br />

2002:27, 20, pp 2274–2278.<br />

181. Brock M, Patt S, Mayer HM. The form and structure of the<br />

extruded disc. Spine. 1992 Dec;17(12):1457-61.<br />

182. Zhonghua Wai Ke Za Zhi. The relationship between<br />

cartilage end-plate calcification and disc<br />

degeneration: an experimental study 1999 Oct;37(10):613-6.<br />

183. Turgut M, Uysal A, Uslu S, Tavus N, Yurtseven ME. The<br />

effects of calcium channel antagonist nimodipine on end-plate<br />

vascularity of the degenerated intervertebral disc in rats. J<br />

Clin Neurosci. 2003 Mar;10(2):219-23.<br />

184. Lusins JO, Cicoria AD, Goldsmith SJ. SPECT and lumbar MRI<br />

in back pain with emphasis on changes in end plates in<br />

association with disc degeneration. J Neuroimaging. 1998<br />

Apr;8(2):78-82.<br />

185. Chataigner H, Onimus M, Polette A. Surgery for<br />

degenerative lumbar disc disease. Should the black disc be<br />

grafted? Rev Chir Orthop Reparatrice Appar Mot. 1998<br />

Nov;84(7):583-9.<br />

186. Kyung-Soo Suk, Hwan-Mo Lee, Seong-Hwan Moon, Nam-Hyun<br />

Kim. Recurrent Lumbar Disc Herniation Results of Operative<br />

Management SPINE 26, Number 6, pp 672–676; 2001.<br />

78

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!