Agustos 2012 - Anadolu Sigorta
Agustos 2012 - Anadolu Sigorta
Agustos 2012 - Anadolu Sigorta
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
ve disko partilerinin en popüler yakışıklısı. Ama Jön’den en pis<br />
dayağı da Coşkun yer hep.<br />
Tuncel Kurtiz: Birçok üniversitenin birçok<br />
bölümünde okumuş ama hiç birinden mezun<br />
olamamış. Tanrının ona verdiği sanat<br />
yeteneğinin farkına bir türlü mezun olamama<br />
tecrübelerinden sonra varmış. İyi de<br />
yapmış. Yerli yabancı birçok yapımda üstün<br />
rol yeteneğini sergilemiş olan usta, doğayı<br />
ve Yılmaz Güney’i pek sever. Altın Portakal’da yaşam boyu<br />
onur ödülü sahibidir. Kısa filmlerde, televizyon filmlerinde, tiyatro<br />
sahnelerinde, televizyon dizilerinde rol aldı. Harika biri,<br />
öyle böyle değil gerçekten harika.<br />
Sadri Alışık: Turist Ömer, kartalların en<br />
yüksekten uçanı, hakime “bu da mı gol değil<br />
ha bu da mı” diye soran sanık, filmlerinde<br />
genellikle aşkına karşılık bulamayan ama<br />
adına ödüller, yarışmalar düzenlenen büyük<br />
usta. Dolu dolu olan gözleri ve sesini kullanmaktaki<br />
büyük yeteneğini özleyeceğiz.<br />
Hulusi Kentmen: Hayalimizdeki baba/<br />
dede profili. Hep otoriter, hep babacan, hep<br />
güleryüzlü ve şefkatli süper tonton. Kimi<br />
zaman oğlundan şikayetçi zengin bir fabrikatör,<br />
kimi zaman komiser, hakim olarak<br />
çıktı karşımıza. Rollerinde hep sevgi saygı<br />
duyulan, sadece anlık parlamalarından çekinilen<br />
süper bıyıklı koca çınar… Yaklaşık 50<br />
senelik film hayatı ve 500 film… Ancak Hulusi<br />
Baba yapabilir.<br />
Şener Şen: Türkiye’de sinemadan, yetenekten<br />
ve seviyeden bahsedilecekse merkezinde<br />
Şener Şen vardır. Badi Ekrem, turşucu<br />
ailenin en haylaz ferdi, Züğürt Ağa, Eşkıya,<br />
Çiçek Abbas’ın kötü patronu, Banker Bilo’da<br />
dolandırıcıların kralı, Çıplak Vatandaş…<br />
Sinema, rol yeteneği ve karakterden ne<br />
anlayabiliyorsam hepsi sanırım Şener<br />
Şen’de toplanmış. Komik, hınzır, şapşal, uyanık, kabadayı, saf,<br />
amansız bir polis, aşçı… Aklıma gelen karakterler sadece bunlar.<br />
Haberi yok ama çocukluğumda Ayşen Gruda ile kendisini<br />
evlendirmiştim.<br />
Münir Özkul: Daima sevecen, daima sevgi<br />
dolu, hepimizin Mahmut Hoca’sı… Bir<br />
de ön bahçede top oynamamıza, dersleri<br />
asmamıza ve tütün mamulleri tüketmemize<br />
izin verseydi… Marangoz, turşucu, fabrikada<br />
ustabaşı, kalabalık ailenin reisi. Hep<br />
dar gelirli ama geniş yürekli, kalbi büyük<br />
olduğu için hemen her filminde bir kriz geçiren<br />
ama son ve en önemli repliğin sahibi. Herkese verecek<br />
sevgisi, zamanı ve enerjisi olan büyük usta.<br />
53<br />
Erol Taş: Aklıma ilk gelen sahnesi köyün<br />
ağası olarak, aç marabanın karşısında<br />
hunharca dişlediği tavuk budu, eliyle<br />
ağzını silmesi ve o müthiş kahkahası<br />
(nıhhahahhaa). Erol Taş bütün kötülüklerini<br />
zorbalıkla ve şiddetle yaptı, hiç nazik ve<br />
şefkatli değildi. Türk sinemasına 600’e yakın<br />
film ve o korkunç kahkahasını bıraktı.<br />
Nuri Alço: Coşkun Göğen’in işvereni ve<br />
idolü. Alkollü meşrubat ve keyif verici maddelerle<br />
birleşince tam bir kötülük makinası.<br />
Dış mekan çekimlerini hatırlayanınız var mı<br />
merak ediyorum. Genelde evde, otelde ya da<br />
gece kulübünde rol kesmiştir. Son yıllarda<br />
Ankara, İstanbul gibi birçok büyük ilde<br />
kalabalık yerlerdeki binaların duvarlarında<br />
sprey boyalarla “Nuri Alço” yazılmıştı. Bu eylemin amacı çok<br />
farklı olsa da Nuri Alço bundan ilk önceleri rahatsız görünmekle<br />
birlikte ilerleyen zamanda üniversitelerde konuşmacı bile<br />
olarak panellere davet edildi. Nuri Abimizin sağ kolu Coşkun<br />
olup, diğer çalışma arkadaşları da aşağıdaki bu güzel abilerimizdir.<br />
Asıl emekçi onlardır, onların yediği dayağı, mermiyi<br />
benim diyen artist ya da dublör yiyemez.<br />
Bu dünya güzeli insanlar, şimdiki popüler kültürde artist diye<br />
yedirilmeye çalışan birçok gereksiz kişiden daha kötü ekonomik<br />
şartlarda yaşadılar/yaşıyorlar. Aramızdan ayrılanlara<br />
Tanrının, bizimle kalanlara ise bizim onlara hak ettikleri<br />
değeri vermemiz gerekiyor. Bu insanlar bu zor mesleği aşkla<br />
yaptılar, şartların uygunsuzluğu nedir bilmediler. Kapris, para,<br />
şöhret ve buna benzer hırsları özellikleri hiç olmadı.<br />
Çok ama çok teşekkürler beyler.<br />
Levent Kütükçüoğlu<br />
İç <strong>Anadolu</strong> Bölge Müdürlüğü