18.02.2013 Views

Freiburg Türkgücü evinde lideri devirdi - Baden Haber

Freiburg Türkgücü evinde lideri devirdi - Baden Haber

Freiburg Türkgücü evinde lideri devirdi - Baden Haber

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Eski siyah- Beyaz Bir Resim…<br />

Geçmişe bir dokunuş her resim…<br />

Resimdeki her bakış, o zamanın<br />

yaşanmışlıklarının uzun uzadıya<br />

bir tekrarı sanki…<br />

1970’li yılların İstanbul’unda<br />

küçük bahçeli bir evde, bahçenin<br />

her köşesinden büyüklüğü göze<br />

çarpan çınar ağacının altında bir<br />

kadın…Elinde kenarları soluk siyah-<br />

beyaz eski bir resim…Ona,<br />

sanki gözlerini hiç kırpmadan<br />

bakan bu resimdekilerle bakışları<br />

sabitlenmiş öylece.. O yıllara ait<br />

her anın hayali, konuşmaları,<br />

kavgaları, sevinçleri gözlerinde<br />

kilitlenmiş sanki.<br />

Türkiye’de o yıllarda daha yoğun<br />

olarak başlayan Almanya’ya işçi<br />

olarak giden binlerce insandan<br />

biriydi babam. Önce o gitmeliydi.<br />

Ama Almanya çok uzak. Nasıl<br />

olacaktı? Sonra bizi de yanına<br />

alacaktı. Babamın Almanya hayatı<br />

başlıyordu işte.<br />

Tren garına hep birlikte babamı<br />

uğurlamaya gittigimiz o gün, gördük<br />

ki babam gibi Almanya’ya<br />

giden gurbet yolcuları çoktu. Her<br />

şey umutlar ve hayaller içindi. Ellerinde<br />

umutların yerleştiği tahta<br />

bavul; gözlerinde daha gitmeden<br />

memleket hasreti…<br />

Gözyaşları ve sarılıp kucaklaşmalarla<br />

birlikte herkeste derin<br />

bir hüzün. Elinde bir mendille<br />

arkasından el sallayan annem…<br />

Babam ne zaman gelecekti?<br />

- Yaza, dedi annem. Hem bizi de<br />

götürecek. Babamın Almanya’ya<br />

gitmesinin üzerinden tam 2 ay<br />

geçmişti. Bir fabrikada çalışıyordu.<br />

Evet başka Türk arkadasları da<br />

vardı. Fabrikanın lojmanında<br />

kalıyorlardı. Ama bir çok insanın<br />

birarada kaldığı bu yer kalabalıktı,<br />

aslında yatakhane gibi bir yerdi.<br />

Babam biraz para biriktirebilmişti.<br />

Dil konusunda pek sıkıntı çektiği<br />

söylenemezdi. Yaptığı işle ilgili<br />

dil bilmesine gerek yoktu. Ama<br />

yine de şimdiden bir kaç kelime<br />

Almanca biliyordu. Evet, bizi çok<br />

özlemişti. Hepimizi teker teker<br />

öpüyordu. Annem için ise her şey<br />

daha zordu. Bize belli etmemeye<br />

çalışsa da onun ne kadar üzgün<br />

olduğunu anlıyorduk. Bir kaç<br />

gece babamın bize yazdığı mek-<br />

tubu okuyup okuyup ağladığını<br />

görmüştüm. Ne kadar üzgün olsa<br />

da bize belli etmezdi. Annem<br />

güçlü bir kadındı...<br />

Sokakta arkadaşlarımızla oynarken,<br />

biz hep postacının yolunu<br />

gözlerdik. Postacıyı ne zaman<br />

sokağın başında görsek sanki<br />

babamızı görmüş gibi sevinirdik.<br />

Babamdan gelen ilk mektubu anneme<br />

ben götürmüştüm. Annemizin<br />

bir an önce açıp okuması<br />

için nasıl da merakla beklemiştik.<br />

Ve postacının bize getirdiği son<br />

mektubunda babamın 3 hafta<br />

sonra geleceği yazılıydı. Bunu<br />

öğrendiğimizden beri her gün bitiminde<br />

seviniyorduk. -İşte bir gün<br />

daha geçti, diye mutlulukla gözlerimizi<br />

kapıyorduk yeni bir güne…<br />

<strong>Baden</strong> <strong>Haber</strong> | Kültür | Edebiyat | 9<br />

İşte gözlerimizi o en son<br />

kapadığımız güne uyandığımızda<br />

ne kadar da heyecanlıydık.<br />

Bugün babam geliyordu…<br />

Evimizin bahçe girişindeki kapıda<br />

babam, bizi görür görmez olduğu<br />

yere çöktü. Koşarak boynuna<br />

atıldık. Bütün aile sarıldık birbirimize<br />

öylece. Acı bir kaç sözcük<br />

döküldü gözlerimizden. Çınar<br />

ağacımızın altında bütün aile<br />

toplanmıştık işte.<br />

Bahçemizde özlem ve bekleyişin<br />

yorgunluğundaki biz, babamızın<br />

Almanya’yı anlatışını dinliyorduk.<br />

Yabancı bir ülkenin<br />

yabancısı olduğumuz pek<br />

çok şeyin hikayelerini dinlerken<br />

bir yandan da şevkat dolu<br />

kucağından ayrılamıyorduk. Ben<br />

ve kardeşim…<br />

Babam, bana saçları altın sarısı<br />

kocaman bir bebek getirmişti.<br />

Buradaki bebeklere hiç benzemiyordu.<br />

Bugüne kadar hiç böyle<br />

bir bebeğim olmamıştı. Çok<br />

sevinmiştim. Küçük kardeşime<br />

araba getirmişti. Anneme de bir<br />

bluz…<br />

Ne kadar mutluydum. İşte babam<br />

burada, yanımızdaydı.<br />

Evdeki babamlı günler sevinçli<br />

koşuşturmalar, komşularımızın<br />

ve akrabalarımızın ziyaretleri ile<br />

geçiyordu.<br />

Ama günler böyle güzel geçerken<br />

öğrendik ki babam sadece annemi<br />

yanında götürebilecekti. Evet,<br />

çok kısa bir zaman sonra da bizle

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!