2015 YILI İDARE FAALİYET RAPORU

üzerinden gerçekleştirilmektedir. Resmi yazıların takibi ve arşive erişim bu sistem üzerinden
gerçekleşmektedir.
Gelişen teknoloji Bakanlığımızın hizmet alanlarında yeni imkânlar tanımaktadır.
Toplumun dezavantajlı kesimlerini ilgilendiren düzenlemelerde toplumsal ve siyasal uzlaşı
bulunmaktadır. Bu durum politikalarımıza toplumum her kesiminden destek ve katılımları
mümkün kılmaktadır.
Milli gelirimizin ve bütçe kaynağının artmasıyla gelirden sosyal politikalara ayrılan pay artmıştır.
Bu durum, Bakanlığımız aracılığıyla yürütülen sosyal yardım ve hizmetlerin artırıolmasını ve
geliştirilmesini sağlamaktadır.
Hizmet sunumunda yerel yönetimlerin sorumlulukları ve uygulamları artmaktadır.
Toplumumuz sosyal hizmet ve yardım alanında geçmişten gelen köklü bir kültüre sahiptir.
Sosyal politika alanında toplumsal bilinç ve beklenti yüksektir. Özellikle sosyal yardım ve
dayanışma alanında sivil toplum kuruluşlarının ve gönüllü/hayırsever vatandaşlarımızın katkıları
büyük boyutlara ulaşmıştır.
Kamu hizmetlerinin sunumunda bilişim teknolojilerinin kullanımı yaygınlaşmıştır.
Üniversiteler, Sivil Toplum Kuruluşları, Özel Sektör ve Uluslararası Kuruluşların sosyal politika
ve uygulamalarına yönelik ilgi ve desteği artmıştır. Araştırma ve bilimsel çalışmalar, eğitim ve
farkındalık oluşturma faaliyetleri, sosyal sorumluluk projeleri ve çeşitli etkinlik ve kampanyalar bu
ilginin göstergelerindendir.
Bakanlığımızın Merkez Teşkilatını barındırabilecek büyüklükte kendine ait kampüs içerisinde yeni
bir hizmet binası projesi hazırlanmaktadır.
Bakanlığımız hizmet birimlerinin (araç talebi, personel yemek seçimi, teknik talepler vb.)
ihtiyaçlarını elektronik ortamda bildirebilecekleri ve duyuru yapabilecekleri gerekli alt yapı
oluşturulmuştur; teknik Destek, JİRA Programından girilen taleplerle verilmektedir.
D) TEHDİTLER
Bölgemizde sosyal ve insani sorunların çözümünde Türkiye merkezi bir konuma sahiptir.
Özellikle Suriye’de yaşanan iç savaşın neden olduğu kitlesel göçler ve insani sorunların
çözümünün yükü büyük ölçüde ülkemizin üzerinde kalmaktadır. Öngörülebilir gelecekte bu
sorunun çözümü de mümkün görünmemektedir.
Türkiye’nin coğrafi konumu nedeniyle doğal afetlerin yaşanması ihtimali bulunmaktdır.
Bölgeler arası kalkınmışlık ve yaşam standartları farkı sosyal risklerin gündeme gelmesine yol
açabilecektir.
Göç nedeni ile ortaya çıkabilecek sosyal sorunlara hazırlıklı olmak gerekmektedir.
Büyükşehirlerde aile birliğinin ve komşuluk ilişkilerinin zayıflaması sonucu geleneksel
yardımlaşma ve dayanışma mekanizmaları zayıflamaktadır.
Nüfus artış oranı azalmaktadır. Demografik dağılımda yaşlı nüfusun oranı artmaktadır.
Hizmet alanların hizmet kalitesi ve çeşitliliğine yönelik beklentileri artmaktadır.
Dezavantajlı gruplar istihdama yeterince katılamamaktadır.
471