Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
BİR DÜNYA SOHBET<br />
ihtilalinin yankıları yaşanmış. Sanatçı,<br />
kalabalık kentlerden kaçıp kendi iç<br />
dünyasına kapanmış ve karşısında<br />
onu hemen takdir edecek bir kitle<br />
için değil, elbet bir gün değerinin anlaşılacağı<br />
bir kitle için beste yapmaya<br />
başlamış. Böylece 19.yüzyılda müzik<br />
yapısı karmaşıklaşmış, müzik biçimleri<br />
de artık kalabalık orkestrayı içeren<br />
devasa ve uzun senfonik yapıtlar<br />
olarak ilerlemiş. Modern çağlar ise<br />
gelişen teknolojiyi müziğe de yansıtmışlar.<br />
Elektronik laboratuvarlarda<br />
bestelenen müzik yeni efektlere yol<br />
açarken elektronik donanımlı çalgılar<br />
da senfonik müzikte yer almış. Bugün<br />
müzik akımları teknolojik gelişmeler<br />
sayesinde uzak coğrafyalara ve tarihin<br />
derinliklerine uzanmakta; bir yandan<br />
da içinde bulunduğumuz çağın dilini<br />
konuşmakta.<br />
Müzik akımları dediğimiz şey tam<br />
olarak neyi ifade ediyor? Müzik<br />
akımlarıyla ilgili neler söyleyebilirsiniz?<br />
Müzik akımları zaman içindeki diğer<br />
sanat akımlarıyla aynı doğrultuda,<br />
insanların yaratma gücü belli doyumlara<br />
ulaştığında, ortaya çıkmıştır. Rönesans<br />
resmi perspektifi getirdiyse,<br />
Rönesans müziği de polifoniye adım<br />
atmıştır. Barok mimarideki yüksek<br />
kuleler, müzik dalında daha büyük<br />
biçimlere yol açmıştır. Yeniçağlardaki<br />
soyutlama, müzikte de belli bir tondan<br />
kaçış şeklinde yansımıştır. Tarihin<br />
her sahnesinde insanoğlunun yaratıcı<br />
gücü o dönemin yaşama biçiminden<br />
etkilenmiş, sanat akımları da böylece<br />
doğmuştur.<br />
Yaşa göre müzik dinleme alışkanlıklarının<br />
değişmesi söz konusu<br />
mu? Ya da müzik dinleme alışkanlığı<br />
ve kültürü nasıl kazanılıyor. Bunun<br />
belli bir yaşı veya zamanı var<br />
mıdır?<br />
Müzik dinleme alışkanlığı, insanın doğup<br />
büyüdüğü en yakın çevresiyle<br />
doğrudan bağlantılıdır. Evinizde piyano<br />
çalan bir anne varsa, sürekli müzik<br />
yayını yapan radyo kanalları dinleniyorsa,<br />
CD’lerle zenginleştirilmiş bir<br />
müzik kitaplığına sahipseniz, doğal ki<br />
siz de yaşam boyu bu alışkanlığınızı<br />
Rönesans’la birlikte<br />
ortaçağın bağnazlığına<br />
karşı doğan yaşama<br />
sevinci, dansları,<br />
dünyasal şarkıları ve<br />
giderek çalgısal<br />
müzikleri oluşturmuş.<br />
sürdürürsünüz. Bu üst düzey kültürü<br />
olan bir ev ortamı. Ama nota dahi bilmedikleri<br />
halde, kendi aralarında çalgı<br />
çalan, dans edip şarkı söyleyenler de<br />
bir kültür geliştiriyorlar. En azından<br />
müziğin ritmini öğreniyor onların çocukları<br />
da. Ne kadar küçük yaşta ve ne<br />
kadar “soylu” müzik dinletilirse çocukların<br />
kulağı da buna alışır. Dahası var:<br />
Şimdilerde anne karnındaki bebekler<br />
aylarca müzik dinletilerek geliştiriliyor.<br />
Bunların çoğunun müziğe yatkın<br />
çocuklar olarak dünyaya geldiği kanıtlanmakta.<br />
Burada ne yazık ki ülke-<br />
14