Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
sunak bulunmuştur. Günümüzde, ikiye ayrılmış olan sunak,<br />
Milas Müzesi, döküm kayıtlarında 1396 numaralı eser olarak,<br />
bahçede sergilemektedir. Sunağın ilk yüzünde; uzun bir peplos<br />
içinde Artemis Kindyas betimlenir. Tanrıça, sol elinde bir yay<br />
tutmakta, sağ eliyle de sadağından ok çıkarırken görülmektedir.<br />
İkinci kabartmada; elinde çelenk bulunan Apollon yer alır.<br />
Apollon ve Artemis’in kült ortaklığına göstermesi açısından<br />
önemli bir örnektir. Sunağın üçüncü yüzünde ise; yiğit Bargylos<br />
olduğu düşünülen bir pelerin içinde ayakta tasvir edilen, erkek<br />
figürü yer alır. Sunağın son yüzünde ise; bereket boynuzu<br />
taşıyan, bir dişi figür bulunmaktadır.<br />
Tapınak alanında bulunan yazıtlardan bir tanesi de, İmparatorluk<br />
döneminin başına tarihlenir. Doğu eyaletlerinde, eski<br />
Anadolu Tanrıları için uygulanan bir onurlandırma ile Artemis<br />
Kindyas ve Agustus tapınakları birleştirilmiştir. İmparatorluk<br />
kültü, insanların dil, din, ırk ayrılıklarına bakmaksızın imparatorluğa<br />
bağlılığı teşvik eden ve halkı bir arada tutmaya yönelik<br />
oluşturulmuş bir kurumdur. Roma döneminde, geniş coğrafyalara<br />
yayılmış halkaların bir arada kalarak, birlik ve beraberliği<br />
sağlayan bir devlet kurumudur. Artemis Kindyas gibi, tamamen<br />
yerel özelliklerle çevrelenmiş bir kültün imparatordan bağlarının<br />
kopmaması için birleştirilmiştir. Kentin kalıntıları arasında,<br />
Hellenistik ve Roma Dönemlerine ait yapılar, kuzeydeki tepede,<br />
Bizans Dönemi kalıntıları ise, güneydeki tepede yer alır.<br />
Kent suları:<br />
Antik kentin akropol ve nekropol alanları arasında, kentin<br />
surları yer alır. Günümüzde, halk arasında, Bozkale olarak<br />
adlandırılan surlar, yontulmuş, büyük kaya bloklarından elde<br />
edilmiştir. Duvar örgü tekniği olarak da, M.Ö IV. yüzyıla tarihlenmektedir.<br />
Akropol alanındaki üç basamaklı sunak:<br />
Kentin akropol alanı içinde yer alan üç basamaklı kuruluş,<br />
ana kayanın üzerine oyularak elde edilmiştir. Anadolu’da tanrı<br />
ve tanrıçalar için inşa edilen, dağ doruklarında ki tahtlar gibi<br />
planlanmıştır. Bu kuruluşunun, hemen önünde de üç adet<br />
dikdörtgen planlı oda bulunur. Duvarları, düzgün kesme taslarla<br />
örülü odaların, ne gibi bir fonksiyonu olduğu konusunda<br />
herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.<br />
Su kemerleri:<br />
Kente su taşıyan kemerlerden, günümüze çok az kalıntı ulaşa<br />
bilmektir. Kemer kalıntıları, iki tepe arasında bulunmaktadır.<br />
Stoa:<br />
Odeonun güneydoğusunda iki zirve arasında kalan boğazda<br />
bir stoaya ait kalıntılar bulunur. Güneydoğu–kuzeybatı doğrultusunda<br />
ki yapı yaklaşık 15 metre uzunluğundadır. Stylobat<br />
üzerinde görülen anathyrosis izleri yıkılmış olan sütunların<br />
yerlerini göstermektedir.<br />
Nekropol alanı:<br />
Nekropol alanı doğudaki Bizans yapısından itibaren köye doğru<br />
devam eder. Bargylia kenti nekropol alanında, yüzeyde pek<br />
çok mezar buluntusu bulunmaktadır. Köyün girişinde yol ile<br />
deniz arasında ki az meyilli alanda dikkati çeken lahit mezarlar<br />
genellikle sade yapılmışlardır. Bu lahitlerden en iyi korunanı<br />
üzerinde yazıt yer alır. Lahit şimdi Milas müzesi bahçesine<br />
taşınmıştır. Üzerindeki kapak ise kendisine ait değildir.<br />
Bilindiği üzere medeniyetin en büyük uygarlıklarına ev sahipliği<br />
yapmış Muğla İli, Milas İlçesi, Tuzla Gölü ve etrafında<br />
bulunan, Meşelik ve Boğaziçi Mahallelerinde gerek Roma ve<br />
Bizans dönemlerine ait gerekse Osmanlı Döneminden miras<br />
olarak kalan birçok tarihi eser mevcuttur. Söz konusu tarihi<br />
eserlerin bir kısmının bulunduğu alan Bargylia antik kenti<br />
olarak yer almakta ve etrafında daha birçok tarihi eser bulunmaktadır.<br />
Ancak ne yazık ki bugüne kadar yer altında kalan<br />
tarihi eserler gün yüzüne çıkartılmadığı gibi, söz konusu tarihi<br />
eserlerin korunması için hiçbir şey yapılmamış ve var olan<br />
tarihi eserler tahrip edilmiştir. Şöyle ki; milli park içerisin<br />
TGWL | 79