You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
ERCAN<br />
SEZGİN<br />
Tokat’ın önde gelen eşraflarından<br />
Selahattin Bey’in üçüncü ve tek<br />
erkek çocuğudur. İlk, orta ve lise<br />
öğrenimlerini Tokat’ta yaptıktan sonra<br />
kendisi de nasıl olduğunu anlamadan<br />
B.Y.Y.O’ya girmiş.<br />
Ankara’ya geldiğinde hemen<br />
ortama uyum sağlamış, toparlanmış<br />
ve yükseköğretim gençliğinin tek<br />
eğlencesi olan okey’e takılmaya<br />
başlamıştır. Babasının memleketteki<br />
dükkânında havlulardan kazandığı<br />
parayı burada harcarken oldukça tutucu<br />
davranmış, arkadaşlarına bir şey<br />
ısmarladığını gören olmamıştır.<br />
Okul sıralarında tanıştığı Savaş ile<br />
çok iyi anlaştığı halde, “Sen Toğat’ın<br />
neresindesin oliysin?” sözüne sinirlenmekte<br />
ve böyle durumlarda Savaş’ı<br />
gizli sırlarını ve çektiği fotoğraflarını<br />
açıklamakla tehdit etmektedir.<br />
Okula gelirken her sabah aksatmadan<br />
“Zürih”e uğrayan Ercan,<br />
dört senenin sonunda nereden aklına<br />
geldiyse bıyık bırakmaya başladı. Tüm<br />
karşı çıkmalara rağmen hâlâ direnmektedir.<br />
Ercan’ı pek şarkı, türkü söylerken<br />
görmedik. Şarkı diyince aklına “Oy,<br />
oy Eminem”, “Deh deyin kızlar, benim<br />
atıma deh deyin” türküleri gelir.<br />
Ercan, bazı arkadaşların ev görmeye<br />
gittiğinde vaat ettiğin hidrofilli<br />
havluları hâlâ bekliyorlar…<br />
(.) Not, Ercan’ı bıyıksız hatırlayın<br />
istedik…