Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
YUNUS EMRE ENSTİTÜSÜ BÜLTENİ<br />
Prof. Dr. Ateş:<br />
TÜRKİYE ALTERNATİF BİR<br />
MODEL GELİŞTİRİYOR<br />
"Bir yıl içerisinde Japonya'da mehteran<br />
takımı oluşturuyoruz"<br />
Enstitüdeki faaliyetlere farklı kesimlerin ilgi<br />
gösterdiğine vurgu yapan Ateş, "Türkiye'ye dair<br />
düşüncelerinin daha pozitif hale gelmesini istiyoruz.<br />
Bizim devlet kurumlarından farkımız, daha sivil, daha<br />
eleştirel, daha tarafsız bir şekilde Türkiye'yi tanıtmak."<br />
değerlendirmesinde bulundu.<br />
Şeref Ateş, her ülkenin kültürüne, geçmişine ve<br />
değerlerine uygun çalışma yaptıklarını söyleyerek,<br />
"Mesela Balkanlarda Türkçe öğrenme faaliyeti daha<br />
yoğun. Balkanlarda başlattığımız 'Tercihim Türkiye'<br />
projesini 5 yıldır sürdürüyoruz. Bu vesileyle şu anda<br />
sadece Bosna Hersek'te orta dereceli okullarda 10<br />
binden fazla öğrenci Türkçe öğreniyor." dedi.<br />
"Darbe girişimine yurt dışında ilk<br />
müdahale eden biz olduk"<br />
Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Ateş, 15 Temmuz'da<br />
yaşanan darbe girişimine de değinerek, şunları<br />
söyledi:<br />
"15 Temmuz gecesi darbe girişimi olurken biz bir<br />
taraftan Ankara’da sokaktaydık. Diğer taraftan da 16<br />
Temmuz'u planladık. Bunu hiç basınla paylaşmadık.<br />
16 Temmuz sabahı yurt dışındaki bütün Enstitü<br />
müdürleriyle Türkiye daha uyanmadan iletişime<br />
geçtik ve bulundukları ülkelerde Türkiye'deki darbe<br />
girişimini anlatan İngilizce metinler hazırladık. İlk<br />
müdahale eden biz olduk, 'Oradaki basınla, akademik<br />
hayatla, siyasilerle irtibata geçin' diye. Türkiye'de<br />
böyle bir darbe olduğunu ve bu darbenin Türkiye<br />
Cumhuriyeti Devleti'ne karşı illegal ve kesinlikle<br />
FETÖ'nün taraftarları tarafından yapıldığını anlatan<br />
İngilizce metinler gönderdik ve müdürlerimiz<br />
aracılığıyla bütün kamuoyunu belki de medyadan<br />
daha önce biz bilgilendirdik."<br />
Planlamayı geceden yaptıklarına dikkati çeken Ateş,<br />
"45 Enstitüde bunu yaptık ve bunun etkisi de oldu.<br />
İtalya'dan, Güney Afrika'dan bizi 16'sında arayan<br />
gazeteciler vardı. Daha sizlere ulaşmadan, çoğunu biz<br />
irtibatlandırdık. Çünkü Türkiye'de ne oluyor şaşkınlığı<br />
vardı. Dolayısıyla bu, merkezlerin kritik bir zamanda<br />
ne tür işler yapabileceğini de gösterdi. Yani 16'sında<br />
ilk müdahale eden kurum bizdik." ifadelerini kullandı.<br />
Ateş, Enstitüde görev alanların, bulundukları ülkedeki<br />
kanaat önderleri, üniversite hocaları ve öğrencilerle<br />
iletişim hâlinde olduğunu belirterek, şöyle devam etti:<br />
"Yunus Emre Enstitüsünün temel işlevi, bir gün kritik<br />
bir an geldiğinde bu iletişim ağını kullanabilmek<br />
ve Türkiye lehine bu argümanları bu ağ vasıtasıyla<br />
insanlara ulaştırmak. 16'sında böyle bir bilgilendirmeyi<br />
kullandık. 17'sinde Fetullah Gülen ilk açıklamasını<br />
yaptı ve o konuşmasında iki yerde Yunus Emre<br />
Enstitüsünden bahsetti. Çünkü o kadar çok kızdırmışız<br />
ki çok sinirli bir şekilde, iki defa, bizi aşağılayarak<br />
'Yunus Emre diye bir Enstitü kurdular fakat başarılı<br />
olamıyorlar. O kadar iş yapıyorlar.' dedi."<br />
Temel amaçlarının Türkiye ve Türk kültürü olduğuna<br />
dikkati çeken Ateş, "Dolayısıyla illa bir yerde<br />
Türkçe öğreteceğiz, Türk kültürüne dair unsurları<br />
göstereceğiz diye kendimizi sınırlandırmıyoruz.<br />
Türkiye'nin dünya çapında başarısına ihtiyaç var.<br />
Çünkü Türkiye alternatif bir model geliştiriyor. Bütün<br />
uluslararası baskılara rağmen kalkınmasını devam<br />
ettiriyor, sürdürüyor. Bütün iç ve dış çatışmalara<br />
rağmen birlikte yaşama kültürünü sürdürüyor. Bu<br />
modeli bütün dünyaya anlatmamız gerekiyor." dedi.<br />
Doha’da gerçekleştirilen “Türk Kültür Günleri”<br />
faaliyetlerine katılan Yunus Emre Enstitüsü<br />
Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, Enstitünün<br />
faaliyetlerine ve yurt dışında FETÖ ile<br />
mücadelesine dair açıklamalarda bulundu.<br />
Ateş, 2009'da Ankara'da açılan Enstitünün bir kamu<br />
vakfı olarak kurulduğunu belirterek, "Yunus Emre<br />
Enstitüsü, Batılıların 50-100 yıldır, Goethe Enstitüsü<br />
ve British Council gibi kurumlarla yaptığı kültürel<br />
diplomasi faaliyetlerini gerçekleştirmek için kuruldu.<br />
Vakfın icra organı da Yunus Emre Enstitüsüdür.<br />
Faaliyetleri yurt dışında olduğu için, öncelikle kültür<br />
merkezleri kuruldu. İlk merkezini Saraybosna'da,<br />
ikincisini ise Arnavutluk'ta açtı." dedi.<br />
Ateş, Enstitünün 2013'ten itibaren Viyana, Avrupa,<br />
Almanya, Fransa, Japonya, Malezya ve Amerika'da<br />
açıldığını söyleyerek, "Brezilya’da bir, Pakistan'da<br />
ise iki Enstitü birden açılacak. Enstitülerin temel<br />
amacı, Türkiye'yi tanıtmak. Türk dilini ve kültürünü<br />
tanıtarak, Türkiye'nin argümanlarını dünyaya yakın<br />
hâle getirmek. Başka ülkelerde, Türkiye'nin dış<br />
politikasındaki argümanlarını, gücünü ve potansiyelini<br />
göstermek. Bunları anlatırken kültür diplomasisini<br />
kullanıyor." diye konuştu.<br />
88 <strong>❖</strong> <strong>KASIM</strong>-<strong>ARALIK</strong> <strong>2016</strong><br />
<strong>KASIM</strong>-<strong>ARALIK</strong> <strong>2016</strong> <strong>❖</strong> 89