You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Yazarlığın tanımını yapmak için anahtar kelimeler<br />
söyler misiniz?<br />
H. Meriç DORUK: Aslında yazarlığın bir<br />
tanımı yok bana sorarsanız, ama sevgili hemşehrimiz<br />
Hasan Ali Toptaş şöyle nitelendirir: "Başlarken<br />
yalnızsınız bitirirken de yalnızsınız." Yani bir<br />
romana, öyküye başlarken yalnızsınızdır;<br />
bitirdiğinizde daha yalnız. Evet bende aynı<br />
fikirdeyim. Yazarlığın bir yolculuk olduğunu<br />
düşünüyorum. Yalnız başlanan bir yolculuk ama<br />
Hasan Ali Bey gibi düşünmüyorum. Yolculuk<br />
bittiğinde ya da yolculuk sırasında inanılmaz<br />
kalabalık bir yolculuk. Yani başlarken yalnızsınız<br />
ama bitirdiğinizde asla yalnız değilsiniz. Hele ki<br />
kitabınız okuyucuyla buluşuyorsa, bu inanılmaz bir<br />
mutluluk. Yazarlığa yalnızlık olarak tarif edebiliriz<br />
kısaca.<br />
Yazar olmak sıradan bir insan olmaktan farklı. Bu<br />
kadar kurmacayı bir araya getirmek insan zihninde<br />
zaman ve emek ister.<br />
Sizin "Köz" romanınız ilk olarak ne zaman<br />
kafanızda belirdi ve nereden ışık aldınız?<br />
H. Meriç DORUK: Evet. Gerçekten hayal<br />
kurmak çok yorucu. Çocukluğumdan beri sürekli<br />
hayal kurmuş bir insan olarak bunu çok içtenlikle<br />
söylüyorum. Yani kurmaca dediğimiz şey aslında<br />
hayal kurmak demektir. İnanılmaz yorucu hayal<br />
kurmak. Bana bu soruyu her zaman soruyorlar. Ben<br />
de şöyle cevap veriyorum: "Köz'ü ben yıldızlara<br />
çıkıp oradan yazdım" diyorum. Üzerine çok emek<br />
verdim evet doğru. Ama burada itiraf etmek<br />
istiyorum Köz'ü ben yazmadım; Köz'ü sanki başka<br />
bir el yazdı. Benim sağ elimi tuttu ve inanın bu çok<br />
doğru benim dışımda başka biri yazdı. Ben yıldızlara<br />
çıkıp sadece elimi yıldızlardan izledim. O yüzden<br />
Köz romanı benim için çok değerli.<br />
Yazarlık serüveniniz nerede, ne zaman ve nasıl<br />
başladı?<br />
H. Meriç DORUK: Bu en sevdiğim soru,<br />
yazarlık serüvenim tabii ki de herkesin verdiği klasik<br />
bir cevap olacak benimki de ama sanırım bütün<br />
sanatçılar için veya sanat ruhlu insanlar için bu böyle.<br />
Benim yazma maceram çocukluğumda başladı.<br />
İnanılmaz keyif alarak başladım. İlk yazdığım şiiri de<br />
çok iyi hatırlıyorum. Atatürk'ün Burdur'a gelişiyle<br />
ilgili bir şiir yazmamızı istemişti Edebiyat<br />
öğretmenimiz.<br />
Bir yarışmaya gönderecekti. İlk yazdığım şiir Atatürk<br />
ile ilgilidir. Atatürk'ün Burdur'a gelişiyle ilgili " O<br />
Geliyor" diye bir şiir yazmıştım ve ödül aldım. Beni<br />
ilk fark eden kişi Edebiyat öğretmenimdi. İnanılmaz<br />
desteğini gördüm kendisinin ve sonrasında da hem<br />
ortaokul hem lise yıllarımda sürekli yazmaya devam<br />
ettim. Ben tam bir yarışma kovalayıcısıyım, kendimi<br />
öyle tarif edebilirim. Nerede ne kadar yarışma var<br />
mutlaka takip ediyorum daha doğrusu ederdim. En<br />
son hatta Milli Eğitimin açmış olduğu öğretmenlikle<br />
ilgili kompozisyon ve hikaye yarışmalarında<br />
ödüllerim var. Denizli birinciliğim, Tavas'ta aldığım<br />
özel jüri ödülüm. Bu şekilde yazma maceram<br />
çocukluğumda başladı ama şöyle söyleyeceğim ben<br />
sürekli kendime yazan bir insanım yani oturuyorum<br />
sürekli yazıyorum yazıyorum yazıyorum… Köz'ü<br />
yazarken de aynı şekildeydi. Bir gün bunun gün<br />
yüzüne çıkacağını, insanlarla buluşacağını,<br />
okuyucularla buluşacağını hiç hesaba katmadan<br />
yazıyorum ve yazdım. Ben önce yazıyorum<br />
sonrasında ödüller ya da sonrasında yayınlanma gibi<br />
olaylar geliyor. Ben Köz romanını yazarken hiçbir<br />
plan yapmadım. Oturdum sandalye veya bilgisayar<br />
başına "Ben Denizli'yi anlatan bir roman yazayım ya<br />
da Denizli civarında Kurtuluş Savaşı'nda geçen<br />
olayları anlatayım." Diye bir plan kurmadım<br />
kafamda. Bir teyzemizi ziyarete gitmiştim. O bana<br />
küçük bir hikaye anlattı. O hikaye ile birlikte<br />
k a f a m d a b i r ı ş ı k o l u ş t u " B e n b u n u<br />
hikayeleştirebilirim." Şeklinde. Daha sonra<br />
araştırmalar yapmaya başladım. Karakterler oluştu<br />
kafamda. Belki de yazmanın güzelliği buradan<br />
geliyor. Plan yapsanız bu kadar güzel olmayacak<br />
belki. Dediğim gibi çocukluğumdan beri çok seviyorum<br />
yazmayı. Yazmayı hep kendimden bir parça<br />
bilirim. Hep yazdım çünkü yazmak yalnızların ve<br />
kıyısızların işidir diyorum. Ben de kendimi biraz<br />
yalnız ve kıyısız hissediyorum. Bu noktada yazmak<br />
benim gemilerimi yanaştırdığım bir liman böyle<br />
düşünebilirsiniz.<br />
Aramızda okuyan, okumaya istekli olan<br />
gençlerimiz var. Özellikle okuma konusunda çok önemli bir<br />
mesele gençlerimize neler tavsiye edersiniz?<br />
H. Meriç DORUK: Gerçekten yazma işi<br />
bir çılgınlık bu dönemde. Neden diyeceksiniz, size<br />
küçük bir anımı anlatacağım. Geçenlerde tam<br />
üniversitenin girişinde bir öğrencimle karşılaştım. 3-<br />
4 yıl önce mezun olmuştu.<br />
erguvan<br />
01